BELGELENDİRME ALANINDA ALTYAPI GEREKSİNİMİ

Benzer belgeler
ııunııımırı tmmob makina mühendisleri odası yayınıdır Cilt: 6 Sayı: 2 MART-NİSAN 1995 ISSN E STANDARDS lwstrrım.0n

ErP Yönetmeliği ve Onaylanmış Kuruluşlar

ISO 13485:2016 TIBBİ CİHAZLAR KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ GEÇİŞ KILAVUZU

Kalibrasyon/Deney Sonuçlarının Raporlanması ve Yorumlanması

TÜRK AKREDİTASYON KURUMU. Sistem Akreditasyon Başkanlığı

Türk Akreditasyon Kurumu -TÜRKAK

KALİTE GÜVENCE SİSTEMLERİ

Bilişim Teknolojileri Test ve Belgelendirme Hizmetleri. Mustafa YILMAZ

DEMİRYOLU SEKTÖRÜNDE ÜRÜN BELGELENDİRME SÜREÇLERİ

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii 1. BÖLÜM: STANDARDİZASYON 1. STANDARDİZASYON... 3

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

Laboratuvar Akreditasyonu

C. Yönetim Sistemi İle İlgili Taraflar ve Bunların Şartları

MEHMET ŞİRİN DENETİM STANDARTLARI DAİRESİ BAŞKANI

ISO/IEC BİLGİ TEKNOLOJİSİ - HİZMET YÖNETİMİ BAŞ DENETÇİ EĞİTİMİ. Terimler Ve Tarifler.

Notice Belgelendirme Muayene ve Denetim Hiz. A.Ş Onaylanmış Kuruluş 2764

KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ KERİM ÖZBEYAZ

bölüm 7 onaylanmış kuruluş ve akreditasyon çalışmaları

Metroloji ve Kalibrasyon Nedir? Ne İçin Gereklidir? Metroloji ve Kalibrasyonun, yaşamımızdaki önemini ve gerekliliğini vurgulamak için aşağıdaki

Test ve Belgelendirme

KURULUŞ AMAÇ BAĞLAM KAPSAM. A. KURUM Profili. B. Yönetim Sistemi İle İlgili İç -Dış Hususlar İç Hususlar

ISO 27001:2013 BGYS BAŞDENETÇİ EĞİTİMİ. Kapsam - Terimler

GLOBALLEŞMENİN ETKİLERİ GLOBALLEŞME. DTÖ nün Etkileri GLOBALLEŞMEYİ HIZLANDIRAN ETKENLER GİRİŞİMCİLİKLE İLGİLİ TEKNİK MEVZUAT

ASKERİ GEMİLERDE ÜRÜN BELGELENDİRME SÜREÇLERİ

1. ULUSLARARASI İNŞAATTA KALİTE ZİRVESİ YAPI MALZEMELERİNDE BELGELENDİRME

TSE den Aldığınız Helal Gıda Uygunluk Belgesi İle Tüketicilere Güvenle Ulaşın. TSE Helal Gıda Belgeli Ürünleri Güvenle Tüketin STANDARD ÇALIŞMALARI

ÜRÜN BELGELENDİRME EĞİTİM HİZMETLERİMİZ

GIDA GÜVENCESİ-GIDA GÜVENLİĞİ

ONAYLANMIŞ KURULUŞ NUMARASI VE LOGO KULLANIM TALİMATI

:55:27 BÖLÜM 4 KALİTE VE AKREDİTASYON

HİZMETLERİMİZ;

1 TEMMUZ 2016 ÇALIŞMA HAYATINDA YENİ DÖNEM BAŞLIYOR

TÜRK AKREDİTASYON KURUMU. Ürün Hizmet ve Muayene Akreditasyon Başkanlığı Ürün Belgelendirme Akreditasyonu

ULUSAL STANDARDİZASYON TSE Türk Standardları Enstitüsü

KURULUŞ, AMAÇ, BAĞLAM, KAPSAM

CE İşareti uygulaması ile ilgili olarak Türkiye deki durum nedir?

TÜRK AKREDİTASYON KURUMU. Personel Akreditasyon Başkanlığı

TURKLAB Bülten Ocak-Şubat-Mart. Metot Validasyonu Eğitimi Şubat 2018

ULUSAL KLİNİK ARAŞTIRMA ALTYAPI AĞI (TUCRIN) UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

TSE KURULUŞU VE GÖREVLERİ

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ PERSONEL VE SİSTEM BELGELENDİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI

Kaynak Talimatlarının (WPS) Hazırlanması için Yöntemler. Yerstem Yağan Metalürji ve Malzeme Mühendisi Kaynak Mühendisi

Yrd. Doç. Dr. Ayça Tarhan. Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü

Kişisel Koruyucu Donanımlarla İlgili Onaylanmış Kuruluşların Görevlendirilmesine Dair Tebliğ BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak, Tanımlar

TÜRK AKREDİTASYON KURUMU. Ürün Hizmet ve Muayene Akreditasyon Başkanlığı Muayene Kuruluşu Akreditasyonu

Miktar kısıtlamaları ve tarifeler yerini teknik engellere bırakıyor

Araştırma Raporu. KONYA TİCARET ODASI Etüd - Araştırma Servisi. Tarih:

TSE ile ÇÖZÜM ORTAKLIĞI AMACIMIZ

HACCP Sistem Tetkikine Ait Resmi Form Resmi Kontrol Rapor No:

ISO 14001:20014 ve ISO 14001:2015 Şartları Arasındaki Eşleştirme Eşleştirme Kılavuzu

Kariyer ve Yetenek Yönetimi Ulusal Meslek Standardı

Acil Durum Yönetim Sistemi ICS NFPA 1600

T.C. EKONOMİ BAKANLIĞI

ISO Nedir? denir. ISO 16001, Enerji yönetimi standardı, maliyetlerinizi ve sera gazı emisyonlarınızı indirgeme temelli, etkili bir enerji yöneti

YUMURTA ve BEYAZ ET ÜRETİMİNDE İYİ TARIM UYGULAMALARI. ankara / 2014 Zİr. Yük. Müh. Dİlek Erdİn Elİvar.

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İÇ DENETİM BİRİMİ BAŞKANLIĞI İÇ DENETİM TANITIM BROŞÜRÜ

STANDART VE STANDARDİZASYON

KALİTE EL KİTABI. Laboratuvar faaliyetlerinde yenilikleri takip etmeyi, bilgileri güncellemeyi, kontrol yöntemlerini işletmeyi,

TİTCK/ DESTEK VE LABORATUVAR HİZMETLERİ BAŞKAN YARDIMCILIĞI/ ANALİZ VE KONTROL LABORATUVAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI ŞARTNAME HAZIRLAMA PROSEDÜRÜ PR24/KYB

YÖNETİM SİSTEMLERİ. Alev ACAR Çevre Mühendisi Yönetim Sistemleri Uzmanı

ŞİKAYET / İTİRAZ VE GERİ BİLDİRİM PROSEDÜRÜ

Gıda Güvenliği ve Endüstri Çalışmaları. Ümit Savcıgil Pınar Enstitüsü Direktörü Director of Pınar Institute

CE İŞARETİ HAKKINDA BİLMENİZ GEREKENLERE PRATİK YAKLAŞIM

Sağlık Sektörünün Olmazsa Olmazı: Tıbbi Malzeme Alt Sektörü

Uygunluk Değerlendirme

PROSÜDÜR EL KİTABI. İtiraz ve Şikayetleri Değerlendirme Prosedürü TS EN ISO / IEC ve TS EN ISO/IEC Kapsamındaki İtiraz ve Şikayetler

Prosedür El Kitabı. İtiraz ve Şikayetleri Değerlendirme Prosedürü A - TS EN ISO / IEC Kapsamındaki İtiraz ve Şikayetler

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

bölüm 8 teknik mevzuat, onaylanmış kuruluş ve akreditasyon çalışmaları

Yazılım ve Uygulama Danışmanı Firma Seçim Desteği

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ

LABORATUVAR AKREDİTASYON BAŞKANLIĞI

TS EN ISO/IEC Kullanılabilir Arayüz Sertifikası Verilmesi Süreci

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ PERSONEL BELGELENDİRME BİRİMİ (ANAPER) YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

GÜÇLÜ BİR STANDARDİZASYON ALT YAPISI, GÜÇLÜ BİR ÜLKE! Kalite ve standardizasyon, geçmişi bugüne ve yarına bağlayan en sağlam köprü olacaktır.

Ürün Güvenliği ve Uygunluk Değerlendirmesi

T.C. İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ BİYOMEDİKAL TEST KALİBRASYON VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (BİYOMEDKAM) YÖNETMELİĞİ

TÜV SÜD Group. Test, Gözetim, Sertifikasyon ve Sürdürülebilir Başarı için Eğitim Çözümleri. Enver Coşkunsu

TÜRKİYE BİLİMSEL VE TEKNİK ARAŞTIRMA KURUMU ULUSAL METROLOJİ ENSTİTÜSÜ YÖNETMELİĞİ ( 1 )

İçİ İç ndek ndek ler Birinci Kısım GİRİŞ 1. Dijital Devrim Yeni Ekonomi Küreselleşme ve Değişim...35

ETİK KURALLARI REHBERİ

UDEM 2017 Eğitim Kataloğu

KURULUŞ, AMAÇ, BAĞLAM, KAPSAM A. KURUM PROFİLİ. B. Yönetim Sistemi İle İlgili İç ve Dış Hususlar

DOĞAL GAZ SEKTÖRÜNDE PERSONEL BELGELENDĠRMESĠ

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof.Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Faaliyet 1.8. Eğiticilerin Eğitimi ULUSAL YETERLİLİK SİSTEMİ Mesleki Yeterliliklerin Tanımlanması ve Belgelendirilmesi

KURULUŞ, AMAÇ, BAĞLAM, KAPSAM

R Uzmanlık Alanları ve Kullanım Rehberi. Revizyon No : 02 Yürürlük Tarihi :

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİ. Emekli Baş İş Müfettişi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı İnşaat Mühendisi Şenel ŞEN

Ulusal ve Uluslararası pazarlar için, USB sizin çözüm ortağınızdır

AEEE DİREKTİFİ DEA TOPLANTISI

Laboratuvar Akreditasyonu

ISO 9001:2015 KALİTE YÖNETİM SİSTEMİ GEÇİŞİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME

Çimtaş Microsoft Lync ile esnek, bütünleşik, yer ve zaman bağımsız kuvvetli bir iletişim altyapısına kavuştu

İçerik. Erdemir Grup Tanıtımı. Standart ve Standardizasyon. Demir çelik sektöründe standartların kullanımı. Standartların sağladıkları faydalar

OTELLERE ÖZEL SERVİS VE HİJYEN KALİTESİ BELGELENDİRMESİ

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

PAÜ Kurum İç Değerlendirme Raporu Hazırlıkları-2018

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ. TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ ve E1 BELGELENDİRMESİ

ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME DAİRESİ BAŞKANLIĞI TARAFINDAN PİLOT SEÇİLEN BÖLGELERDE YÜRÜTÜLEN ÇALIŞMALAR

Transkript:

BELGELENDİRME ALANINDA ALTYAPI GEREKSİNİMİ Serdar TAN Sanayi toplumlarına değinmeden belgelemeden bahsetmek oldukça zordur, Çünkü belgeleme pratiği, özellikle sanayi toplumlarında görülen bol ve çok çeşitli ürün arzı karşısında tüketiciye yönelik bir güvence hizmeti olarak ortaya çıkmıştır. Bol ve çok çeşitli ürünün pazara sunumu» bu ürünlerin tüketici tarafından kullanılabilirliği sorununu da beraberinde getirmektedir, Esasen herhangi bir ürün üzerinde o ürünün üreticisi kadar uzmanlaşamayacak olan tüketici, kendi kullanım yelpazesi içindeki tüm ürünlerin, ihtiyacını karşılayabileceğini belirleme imkanından hepten yoksundur, Bu duruma bir de sanayi toplumunun karakteristiği olan "pazardaki bol ve çok çeşitli ürün karmaşası eklendiğinde tüketicinin bir belgeleme desteğine olan ihtiyacı ve bu belgelendirme uygulamalarının tanımlanmış bir ağ çerçevesinde toplumu şemsiyesi altına alma gereği kendini çok net olarak belli etmektedir. Böyle bir onay ağı çerçevesinde uygulanan belgelendirme pratiği, tüketici açısından ürünün* ihtiyacım karşılayabileceğine ilişkin güvencenin temelini oluşturmaktadır, Tüketici, ürüne ilişkin güvenceyi kendisi sağlayabileceği gibi üreticiden de bekleyebilecektir. Bunların dışında tarafsız "hakem"ierce sağlanacak güvence uygulamaları bulunmaktadır. Bunlar arasında üreticinin, kendi ürünlerini belgelendirmesi pratiğine "L şahıs belgelendirmesi", tüketicinin ya da alıcının aldığı ürünleri belgelendirmesine "II. şahıs belgelendirmesi" ve her iki tarafın etki alam dışında tarafsız bir kurumca yapılan belgelendirmeye de "III şahıs belgelendirmesi denilmektedir, I, şahıs belgelendirmesi basit bîr garantiden taşaron firmalara marka hakkı vermeye kadar değişen bîr dizi uygulamayı içermektedir. Örneğin bir otomobil üreticisi piyasaya sürülecek yedek parçaları kendi test edip markası altonda pazarlanabilmesini sağlıyorsa bu uygulama I. şahıs belgelendirmesi olarak düşünülebilir. II. şahıs belgelendirmesine örnek olarak da satıcıların değerlendirilmesi pratiği gösterilebilir. Alıcı kurum satıcıları değerlendirerek kimi ürünleri menşeine bakarak kabul edebilir. Örneğin AQAP uygulamaları çerçevesinde NATÖ'ya üye alıcılar, üreticileri belirli bir şartname çerçevesinde belgeledikten sonra ürünlerini kabul etmektedirler. Bu uygulama İL şahıs belgelemesine örnek gösterilebilir. Ancak özellik taşıyan uygulama III, şahıs belgelendirmesidlr, Alıcının ya da satıcının yanlı kararlarının olası etkilerinden arıtılmış bir uygulama olarak ortaya çıkan tarafsız kurum belgelemesi özerk ve yansız bîr kurumun ürün sorumluluğunu paylaşmasını gerektirmektedir. Marka uygulamaları, ISO 9000'e uygun sistem belgelendirme III. şahıs belgelemesi kapsamı çerçevesinde yürütülen faaliyetlerdir. Belgeleme kurumlarının oluşumu her ne kadar III, şahıs belgelendirmesi ihtiyacından kaynaklanmışsa da bu kurumlar yaptıkları bağlantılar çerçevesinde I. ve II. şahıs belgelendirme çalışmalarım da yürütebilmektedirler. Her üç tip belgeleme programında da tüketicinin eline ulaşan son ürünün tüketici ihtiyaçlarım karşılaması esas alınmaktadır. Bu nedenle de belgeleme programlarında, ürün belgeleme ve ürün bazında tüketici ihtiyacının karşılanması olması, ana motifi oluşturmaktadır. 137

Belgeleme kurumlarının oluşumu her ne kadar III, şahıs belgelendirmesi ihtiyacından kaynaklamruşsa da bu kurumlar yaptıkları bağlantılar çerçevesinde I. ve II. şahıs belgelendirme çalışmalarım da yürütebilmektedirler. Her üç tip belgeleme programında da tüketicinin eline ulaşan son ürünün tüketici ihtiyaçlarım karşılaması esas alınmaktadır. Bu nedenle de belgeleme programlarında, ürün belgeleme ve ürün bazında tüketici ihtiyacının karşılanmış olması, ana motifi oluşturmaktadır. Belgeleme kurumları ürün bazında belge verirken iki yöntem uygulayabilirler; ya belgeye esas ürünü teker teker inceleyerek belgelendirirler ya da o ürünü temsil eden birimi veya partiyi inceleyerek bir genelleme yaparlar. Ürünün teker teker %100 örnekleme île testlere tabi tutularak belgelendirilmesinde pek bir sorun bulunmamaktadır. Ancak türünü temsil eden numune üzerinden tüm ürünlerin belgelendirilmesinde belgeleme kurumu kendi incelemesi dışında kalan ürünler arasında kusurlu ürün olabileceğinin bilincindedir ve bu bilinçle birlikte ürün sorumluluğunu üreüciyle paylaşmak durumundadır. Bu durumda belge veren kurum üreticinin yapısını inceleme ihtiyacı hissetmektedir. Bir başka deyişle sistem inceleme ihtiyacı belgelendirmenin örnekleme yoluyla yapılması gerektiği koşullarda veya gizil kusur olasılığı karşısında ortaya çıkmaktadır. Belgeleme kurumları üreticinin ürün sürekliliğini, son kontrol güvencesini ve süreç becerilerini inceleyerek riskini en azlama yoluna gitmektedir. Kısaca sanayileşmiş toplumlarda bulunan bol ve çeşitli ürün yelpazesinin belgelendirilebilme koşullan ancak parti ya da örnek belgelendirmesi biçiminde yürütülebilmektedir. Bu tür bir belgelendirme faaliyetine giren belge veren kuruluş ise, riskini azaltmak İçin üreticinin üretim sistemlerine nüfuz edip, satın alma, üretim kalite kontrol, son kontrol ve ilgili diğer fonksiyonlarını inceledikten sonra belgelendirme yoluna gitmektedir. Sistem belgelendirme, ürün belgelendirme sürecinin destek unsurudur. Ürün miktarı arttığında, ürün ağacı yaygınlaştığında, müşteri beklentileri farklılaştığında, belge veren kurum giderek artan ölçüde sistem belgelendirme İhtiyacı hissetmektedir. Ancak sistem belgelendirme uygulaması, ürün belgelendirmenin gereğini ortadan kaldıramaz. Ürün belgelendirme uygulamaları tüketicinin doğrudan ilgi odağını tanımladığı için halen en saygın belgelendirme alanı olarak yerini korumaktadır. Belge verme süreci bu karşılıklı etkileşim nedeni ile "Ürünü incele, uygunsa belgelendir" kapsamından oldukça farklı ve detaylı gelişmek zorundadır. Ürün spektrumu genişlediğinde spesifik hedef seçmek uygun olacaktır. Seçilmiş olan hedefi belirli kategoriler içine almak ve belgelendirme sınırlarını net tanımlamak gerekecektir. Bu sınırlar dahilindeki normatif belgeler esas alınacaktır. Böylece yoruma en az açık bir değerlendirme süreci belgelendirmeye hazırlık kapsamında tasarımlanmış olacaktır. Bir inceleme süreci tasarımlanırken de sektörün yapısı, üretim sürecinin türü, üretim hacmi, belgelendirme kurumunun potansiyeli, sektör içi uzlaşma ve benzeri konular özenle dikkate alınmalı ve belgeleme programı bu faktörlere göre tasarımlanmalıdır. Ayrıca belgeleme programı tasarımında kusurlu ürünün dışa kaçabilme olasılığı, uygunsuzluğun neden olabileceği risk de kaçınılmaz olarak göze alınmaktadır, Genel bir belgelendirme prosedürü bilgi toplama, Ürün ve işletmenin denetimi, veri değerleme ve öneri geliştirme, belge verme/izleme aşamalarını taşımaktadır. Ancak program hazırlığı aşamasında sektörün ve ürünün durumuna bağlı olarak bu bileşenler çok daha sofistike bir hale getirilebilir. Bu 138

kapsamda ABD'de hizmet veren "UNDERWRITERES" laboratuvanmn uyguladığı belgelendirme prosedürü bu alanda örnek olarak izlenebilir. Belgeleme uygulamaları 1902'de ingiliz "kite mark" uygulamaları ile başlamıştır. Bu kapsamda bakıldığında 20. yüzyıl uygulaması olarak ortaya çıkan III. şahıs belgelemesi hızla yaygınlaşmak bir çok ülkede uygulama alam bulmuştur. Bu bağlamda Türkiye'de belgeleme çalışmaları 1960 f İarda TMMOB'ye bağlı bazı odalarda başlamış 1982 f de TSE yasasında yapılan değişiklikle yeni bir belgeleme dönemi başlamıştır. Ulusal düzeyde belgeleme sistemi kurulurken yanlış başlangıçlar kamuoyu gözünde verilen belgelerin niteliğini olumsuz etkileyebileceği için çok tehlikeli görülmekte ve özenli bir belgeleme sistematiği kurulabilmesinin önemine özel dikkat çekilmektedir. Son yıllarda sistem belgelendirme konusunda yeni bir hareket gözlenmektedir, ISO 9000 serisi belgelendirme konusunda çok çeşitli, zaman zaman çelişen yayınlar üreticinin karar alma sürecini olumsuz etkilemekte ve çoğu zaman yanlış hedeflere sevk edebilmektedir, ISO 9000 belgelendirmesi çerçevesinde kuşkuya yol açabilecek bazı soruları ya da algılan bu bağlamda yeniden gözden geçirmekte yarar bulunmaktadır. Bu genel yargılar şunlardır : * ISO 9000 her kesim, sektör ve ölçeğe yönelik düzenlendiği îçîn standartların standardıdır. Bu nedenle 9000 belgesine haiz işletmenin ürün belgelendirmesi garanti altına alınmıştır, Bu algılama temelde yanılgılar oluşturmaktadır. 9000! e uygunluk belgesi almış işletmeler ürün bazında belgelemeye tabi olacaktır. Sistem belgelemesi yalnızca ürün belgeleme süreci» ne destek bir uygulamadır, Çünkü aslolan tüketicinin üretim becerisi ve sistem yeterliliği bu ürünün oluştuğu anlamına gelmez. Bu nedenle AT'de "atanmış kurumlara" bağlı belgelendirme kuruluşları topluluk direktiflerinde belirlenen sektörler ve ürün tipleri itibarı ile farklı programlar çizmektedirler, Bu farklı programlar topluluk kararı ile de ana hatları ile belirlenmiş durumdadır. Bu hususun kaba bir benzeşimini kurmak gerekirse kaynaklı konstrüksiyon üreten bir işletmede görev yapan kaynakçıların yetkili kaynakçı sertifikasına haiz olmaları beklenebilir. Ancak sertifikalı kaynakçı istihdam eden bir işletmenin her üretiminin denetimsiz uygunluğunun kabulü beklenemez. Sertifikalı kaynakçı uygunluk için yalnızca ön koşuldur. Yeterli koşul değil. Sistem belgelemede ürün uygunluk belgelemesi için ön koşuldur yeterli koşul değil. - ISO 9000 belgelemesi işletmenin toplam kalite güvencesine sahip olduğunun kanıtıdır, Her ne kadar bu standard toplam kalitenin ikinci şahıslar açısından güvence altına alınması amacım güdüyor olsa da sonuçta normatif doküman mahiyetindedir. Tüm standartların avantajları gibi dezavantajlarını da taşımaktadır. Bu standart oluşum sürecinde kapsadığı tüm kesimlerin görüş, tartışma, uzlaşma ve eleştiri eleğinden geçmiştir. Ancak bu süreç kapsamında yine aynı kesimlerin "asgari müşterek"lerini temsil eder. Bir başka tanımla her sektör, kesim ve Ölçekteki işletmenin toplam kalite alanındaki en küçük ortak paydasıdır. Bu ortak payda toplam kalitenin ancak dış güvencesini kapsar, Öte yandan toplam kalitenin en yaşamsal unsurları arasında sayılan örneğin kalitesizlik maliyeti, Örneğin ürün güvenliği, örneğin çalışanların gönüllü katılımcılığı, tedarikçilerle yaşam boyu bağlantı, örgütlenmede yakın İlişki, istatistik yöntemlerin geniş kullammı, çalışanların kalite sağlamadan edindiği onur ve 140

keyif, standart kapsamında yer almamakta ya da basit bir kaç terimle geçiştirilmektedir. Standardın jenerik standart olduğu ve bu hususların satır aralarında bulunduğu iddia edilebilecekür. Ancak bir normatif doküman olarak ISO 9000 standardı ancak belgelemeye esas doküman olarak kullanılabilir. Bu şekilde hukuksal bir görev yükümlendiği andan itibaren uygulamada yorumdan çok ifade ön plana çıkmakta ve kalite sistemi 9000 dağarcığına hapsedilmektedir. Sonuçta çok farklı uygulamaları yürüten belgeleme kurumlan "teftiş fırçasını" arayıp bulma eğilimine girmektedir, ISO 9000'e uygunluk belgesi almak neden çok zor? Bunun yanıtı kalitenin sağlanmasındaki zorluktan çok belgeleme prosedürünün teknik engel olarak kullanılma hedefidir, - ISO 9000 belgelemesi AT pazarına girmenin anahtarıdır* Anahtarlar kapıları açabildiği gibi kapatmayada yaramaktadır. Burada önemli olan bu anahtarın kimin elinde olduğudur. Halen dünya yüzeyindeki uygulamalarda W0 belgesinin yasal olarak tanındığı tek topluluk ATdır. Buna ihtiyaç oluşumu ise ATye üye ülkelerin tek pazar oluşumu sürecinde karşılaştıkları ticarette teknik engelleri kaldırma çabalarının yakın gelecekte meyve verememe tehlikesidir. Roma anlaşmasından bu yana hemen her konudaki uyumlaştırmayı sağlayabilmiş olan topluluk teknik mevzuatta uyumlaştırmayı henüz gerçekleştirememiştir. Bunun gerekçeleri düşünüldüğünde de 10 000'i aşkın belgeleme kuruluşunun birbiri île çelişen 100 000'i aşkm teknik mevzuat çerçevesinde çalışıyor olmasıdır, Her bir teknik mevzuatı uyumlaşürıp buna ilişkin belgeleme sistematiği geliştirmek topluluğun ekonomik entegrasyonunu birkaç yüzyıl erteleyebilecektir. Bu durumda topluluğun alabileceği en etkili karar, genel geçer bir belgeleme (sistem belgeleme) uygulamasından kısa dönem yararı sağlamak olmuştur. Kısaca topluluk kendi ekonomik entegrasyonu için ISO 9000 standartlarına uygun belgeleme uygulamasından yararlanacak ve bu standardı bir anlamda "Ticarette teknik engelleri" kaldırmak amacı ile kullanacak, ancak diğer taraftan rekabetçi gücünü koruyup geliştirebilmek için topluluk dışı ülkelere böyle bir uygulama çerçevesinde teknik engel oluşturacaktır, Bu husus topluluğun yayın organlarında da satır aralarında ifade edilmektedir, - ISO 9000 belgesi almayan ürün AT pazarlarına giremez, Burada da yanlış bir genelleme bulunmaktadır, Avrupa topluluğu teknik uyumlaştırma sürecinde tek bir belgeleme prosedürünün yetersizliğinin son derece bilincinde olarak 1984'te yayınladığı "Beyaz kitapta" topluluğa üye ülkelerin uyguladıkları tüm belgeleme faaliyetlerinin üye ülkelerce kabul edileceğini belirtmektedir. Topluluk bu kapsamı daha da daraltıp belgelemeyi tüketici sağlığı ve güvenliğine etki eden alanlarda yoğunlaştırmaktadır. Bunun da yetersiz kalması ile topluluk bünyesinde ürün sorumluluğu doğrudan üreticiye yansıtılmaktadır. Bu üç temel yaklaşım belgeleme alanında zaten büyük bir ferahlık yaratmış olmakta ve ekonomik entegrasyonun önündeki engel önemli ölçüde kaldırılmış olmaktadır. Topluluk son olarak 10 temel sektör belirlemiş ve bu sektörlerde CE markasının uygulanmasını zorunlu kılmıştır. Bu CE markalama sistemi de topluluk kararı ile yayınlanan 8 modüle uygun olmalıdır, Bu modellerden yalnızca 3 f ü 9001, 9002 ve 9003 kalite güvence tekniklerine uygunluğu içerir. Diğerleri ise daha farklı ürün ve sistem belgeleme tekniklerine ilişkin modülleridir. Ayrıca topluluk kararı, direktiflerle belirlenen 10 sektörde uygulanacak belge- 141

modülleridir. Ayrıca topluluk karan, direktiflerle belirlenen 10 sektörde uygulanacak belgelendirme prosedürlerinde 9000! e uygunluk belgelemesinin yanında başka bîr metodla belgelendirme prosedürünün de üreticinin tercihine sunulmasını zorunlu kılmıştır. Bu durumda 9000 f e uygunluk belgelemesi sadece 10 sektör de geçerlidir ve zorunlu değildir. Diğer sektörlerdeki ürünler herhangibir AT üyesi ülkeye girebiliyorsa tüm üye ülkelerde de belgeleme desteği olmaksızın serbestçe dolanıma sunulabilecektir, - 900İ belgesi çok Heri onun için önce 9003, sonra 9002 ve giderek 9001 belgesi alınmalıdır, Bu yaklaşım temelinden yanlış, Bu tercih üreticinin değil tüketicinin ihtiyacına bırakılmış durumda, Tüketici sadece son kontrol açısından güvence istiyorsa 9003, üretim de dahil güvence İstiyorsa 9002, bu güvence talebi tasarım aşamalarım da kapsıyorsa 9001 belgesi gündeme gelebilmektedir, Ancak her bir tüketici farklı yaklaşımda bulunabilir, Hatta bu tercih dokümanlarda yer almayan özel süreç talebi ile de gelebilir -ki bu yaklaşıma sıkça rastlanmaktadır,- Bu durumda üretici başka başka tüketiciler İçin başka başka talepleri yerine getirmek durumunda kalacaktır. Kendi bağımsız iradesi İle aldığı 9000'e uygunluk belgesi tüketicinin talep ettiği özel belgelendirme sürecini ikame edemez. Bu belgenin genel geçer kullanıldığı (III, şahıs belgelemesi anlamında) tek merci AT pazarıdır, Bu pazarda dahi topluluk bir büyük tüketici olarak hangi sektörlerde ne tür belge ihtiyacı olduğunu belirtmektedir. Örneğin inşaat sektörü toplulukça belirtilen 10 sektöre dahildir ve bu sektörde istenen belge, üp onayı almış ürünlerin üretilebilmesi için 9002 kalite güvence belgelemesi veya belgeleme kurumunun sürekli gözetiminde uygulanacak ürün ve sistem belgelemesidir. Bu sektöre dahil işletmelerin 9001 belgesi almaya gayret etmeleri yanlış olacaktır. Örneğin duvar boyası üreticileri 9000 kalite güvencesi kapsamında ancak üp onayı almış ürünleri üretebilecek ve kendi özgün tasarımlarım geliştiremeyeceklerdir. Oysa A modülü kapsamında belge alarak kalite güvence sistemi belgesi olmaksızın belgeleme kurumunun gözetiminde Özgün tasarım ve üretimde bulunabilirler, Her iki hal de AT nazarında eşdeğerdir, Bu durumda 9001 kalite güvence sistemi belgesi bu sektör için topluluk gözünde geçerli bir belge değildir.. Basit Basınçlı Tekneler. Oyuncaklar. Düşük Voltajlı Malzemeler, Tele Komünikasyon Donanımı, İnşaat Ürünleri. Hareketli Parçalı Diğer Makinalar Kişisel Korunma Donanımı. Gaz Aletleri. Tıbbi Gereçler (Hız Düzenleyiciler). Otomatik Olmayan Tartı. Mobil Makinalar ve Kaldırma Makinalan. Elektronik Top Araçları. Basınç Araçları. Eğlence Ürünleri (Gezi Botları), Gemi Araçları. Fuar Araçları, Koblo ile Ulaşım UYUMLAŞTIRILMIŞ SEKTORLER HAZIRLIK SAFHASINDAKÎLER Şekil-3, AT'de Uyumlaştınlmış ve Uyumlaştırılacak Sektörler 143

Doğal olarak tüm bu yukarda sayılanlar ISO 9000 kalite güvence sistem standartlarının yerini ve önemini küçümsemek açısından ifade edilmemektedir. Tam tersine adı geçen standardlar çok ciddi bir birikimin ürünü olarak ortaya çıkmış ve 20, yüzyılın sonunda kalite teknolojisinin ulaştığı son aşamada makro düzeyde görülen altyapı eksikliğinin giderilmesinde kurtarıcı olarak görülmeye zorlanmıştır. Bir yandan işletme ölçeğinde son 50 yılın birikimi olan toplam kalite uygulamaları -ki bu uygulamalar Deming'in 14, ilkesi, kanban, tam zamanla üretim, sıfır hata, kaizen, 5S, QCC, QFD, CE ve CED AC gibi birçok işletme tekniğinin ürünü olarak gelişmiştir- işletme dışında bir altyapı ihtiyacım hissettirirken, diğer taraftan da AQAP, i f % 4, 5, 9, DEF STAN 05-21, 22, 24, 25, 29, BS 5750, 5179, 4891, DİN 55-355 gibi normatif belgelerden türeyen ISO 9000 serisi standardlarm bir belgeleme uygulaması çerçevesinde bu altyapı ihtiyacını karşılayabileceği ümidini doğurmuştur. Oysa bu uygulama çok yönlü kurumsal ilişkilerin bir ağ sistemi içinde işbirliği ihtiyacı gerektiren ve örgütlü yatırımlara ihtiyaç gösteren bir altyapının ancak belgeleme sistematiğinin, sistem belgelemesi alanına ait bir alt uygulaması olabilir. Bu uygulamanın dışında kalan geniş boşluk ülkemizde ne tam olarak algılanabilmiştir, nede bu boşluğun kapatılabilmesine yönelik ciddi girişim bulunmaktadır. Diğer taraftan ulusal düzeyde altyapı eksikliğinin duyumuna varan bir çok gelişmiş ülke bu eksikliğini sistematik biçimde kapatma çalışmalarım yürütmektedir. Bu altyapı nedir ve neden çok gereklidir? Bu sorunun yanıtı bir anlamda sistem belgeleme ihtiyacının zihinlerde oluşturduğu kavram ve imkansızlıklar düşünülürse bir anlamda olgunlaşacaktır. Kalite güvence sistemi oluşturmaya çalışan bir çok işletme yönetsel açıdan kimi sorunları çözebilse bile variasyon sorununun, önünde büyük bir engel olarak kaldığını görmektedir. İşletme içsel variasyonunu azaltsa bile üretim süreci işletmenin dıştan aldığı üretim faktörlerinin variasyonu sorunu ile karşı karşıyadır. Dış faktörlerin çokluğunu düşünüp yılgınlığa düşmemek elde değildir ama gene de çıkış noktaları yok değildir, Sektörel ulusal ya da evrensel düzeyde bir altyapı ihtiyacı bu noktada gündeme gelmektedir, Herşeyden önce temel alanlardaki variasyonu sınırlayan normatif dokümanlar (standartlar, yönetmelikler, şartoameler vb.) altyapı gereğidir. Örneğin endüstriyel alanda sonsuz çeşit çelik üretilebilir ve kullanım alam bulabilir. Ancak kimi çelik türleri sımflandırılabilirse endüstride sadece ortak dil oluşturmakla kalınmaz, çeliği hammadde olarak kullanan endüstri dallarında variasyonu Önemli ölçüde azaltır. Bu nedenle standartlaşma kalite sağlama altyapısı açısından önemli bir alam oluşturur. Bir diğer önemli alan ise Metrolojidir. Eğer üreticiler birbirinden bağımsız ölçü sistemleri kullanmakta iseler ciddi bir olasılık düzeyinde bu Ölçü sistemlerinin birbirine benzememe riski bulunmaktadır. Böylece işletmelerin farklı yerlerden temin ettikleri civataların somunlara uymaması, alaşımların gerçek talepten farklı olması riski oluşur. Makro düzeyde ölçü ayar sistemi anlamına gelen metroloji sistemi bu açıdan kalite sağlama altyapısında önemli bir diğer alandır. Bir başka alan ise bu bildirinin temelini oluşturan belgeleme altyapısıdır, Belge veren kurumların üretici île müteselsil sorumluluk taşımaları ve bu kurumların bir akredîtasyon zinciri ile ulusal düzeyde tanınmış olmaları işletme düzeyinde variasyon mînimizasyonu için kaçınılmaz koşullar arasında yer almaktadır. Yukarda temel Öğeleri sayılan bu altyapı ile ilgili kurumların kuvvetleri ayrımı ilkesi ile çalış- 144

maları esas alınmalıdır. Örneğin normatif dokümanları hazırlayan kurum aynı zamanda belgelendirme görevi de yürütmekte ise temel görevleri birbirlerinden etkilenebilecektir. Böylece uygulamaya dönük belge verme görevi normatif doküman oluşturma faaliyetlerim objektif ilkelerden ayrılma tehdidi altına sokabilecektir, Benzeri sorun her üç alan içinde geçerlidir. 1984 yılında Ulusal kalite sağlama sistemlerinin altyapı temel taşlan Kenneth Stephens tarafından listelenmiştir. Bu öğeler şunlardır : 1, Standard yazımı ve revizyonu, 2, Endüstriyel standardizasyon 3, Ulusal metroloji ve laboratuvar sistemi 4, Uygunluk testleri ve AR-GE 5, Kurum liyakat belgelemesi 6, Profesyonel personel sertiflkasyonu 7, Ürün uygunluk belgelemesi 8, Belgeleme kurumlarının akreditasyonu 9, Kıyaslamalı test raporlaması 10, İthalat-ihracat denetimi 11, Standart referans envanteri 12, Endüstriyel kalite kontrol uygulamaları, Dikkat edileceği gibi bu fonksiyonlar düşey görevler olup yetki çelişkisi anlamında farklı kurumların görevlendirilmesi gereken alanlardır, Hatta bazı fonksiyonlar tek bir kurumun görev alanını da taşabilecek niteliktedir, Örneğin ürün ve personel belgelendirme uzmanlık kurumlarım devreye sokabilecektir, Bu gibi durumlarda da bir yetkilendirme(akreditasyon) ağı söz konusu olmalıdır, Bu düşey fonksiyonların yanında bir de ilgili kurumların paralel yürütecekleri yatay görevler bulunmaktadır ki bunlar da şunlardır : 13, Özendirme 14, Eğîüm 15, Danışmanlık 16, Teknik mevzuat hazırlığı 17, Mevzuata ilişkin yapürım uygulamaları. Son olarak da böyle bir makro sistemin yönetimi için sorumlu olacak 18, Koordinasyonla görevli kurum. 1978'de UNIDO ile DPTnin ortak yürüttüğü Ulusal Kalite Kontrol Projesi çerçevesinde oluşturulan görüşler de bu çerçeveyi işaret etmektedir. Bu fonksiyonların yürütülmesi ile kimi görevlerin sorumlu bulunduğu kurumlar olmasına karşın Metroloji ağının ve sistemin koordinasyon kurumunun 145

ivedi olarak kurulması gerektiği ifade edilmiştir, Hatta bu zorunluluk, projenin II, aşaması için gerekli danışma kurulu oluşması aşamasına Metroloji kurumu ve kalite kurumu'nun kurulması ve kurula üye göndererek katılması talebi ile sonuçlanmıştır, Avrupa topluluğu üyelerinin çoğunun bu fonksiyonları yerine getirecek kurumsal altyapılarının bulunduğu bilinmektedir. Ancak teknik uyumlaştırma sürecinde bu kurumsal altyapının ihtiyaca tam cevap verebileceğinden haklı olarak kuşku duyan topluluk üyeleri 1984-1990 dönemini altyapılarım toplumsal gereklere uyarlamak için kullanmışlardır. Bu dönemde altyapılarında yetersizlik bulunan daha sanayileşmiş üyeler bu yetersizlikleri gidermiş, altyapısı olgun olmayanlar ise bu kurumsal yapıyı gereklere uygun biçimde kurmuşlardır, Topluluğa üye ülkelerde ilk hareket İngiltere'den gelmiş ve kraliyet düzeyinde yayınlanan bir "beyaz kitapla" (white paper) o güne değin bağımsız hareket eden belgeleme kurumlarım NACCB (National Acreditaüon Council for Certification Bodies) sistemi altında toplamıştır. Bunun yanı sıra test lataoratuvarlan da NATLAS sistemi içinde düzenlenmiş ve bir belgelendirme sistemi çerçevesinde NAMAS'ı oluşturmuşlardır. Bu düzenin liderliğini NPL (National Physics Laboratory) yürütmektedir. Standart sistemi her iki ana fonksiyondan ayrı tutulmuştur. BSFın belge verme koşulları NACCB tarafından onay alıp NATLAS tarafından sertifika verilebilmesi koşullarına bağlanmıştır. Tüm sistemin koordinasyonu kraliyet güvencesi ile Sanayi ve Ticaret Bakanlığındadır. Böylece o güne değin çok liberal görünüm sergileyen bağımsız elemanlar kamu yararına-bir anlamda-devletleştirilmiştir. Fransa'da ise durum biraz daha farklı seyretmiştir. Ulusal kalite sistemi esasen Sanayi Bakanlığının iki birimi AFNOR (standartlar kuruluşu) ve AFCIQ (kalite kurumu) tarafından yürütülmekte iken özerk AFAQ (kalite güvence birliği) oluşturularak sistemin yönetimi özerkleştirilme yoluna gidilmiştir. AFAQ genel kurulu 3 grup üyeden oluşmaktadır, A grubu AFNOR'un da dahil olduğu normatif doküman, teknik mevzuat ve yaptırım sorumluluğu olan kurum temsilcilerinden oluşmaktadır, B gurubu test fonksiyonlarım içeren KXFlerden oluşmaktadır. C grubu ise kalite teknolojisini haiz AFCIQ, AFQ gibi kuruluşlardan oluşmuştur. Fransa'da durum kısaca çok merkeziyetçi görünen altyapıyı toplumsal uzlaşma (consensus) çerçevesinde yeniden düzenleme görünümündedir, Ancak temel ilke "kuvvetler ayrılığı" çok belirgin olarak korunmaktadır, 146

147

Şekil-7, İtalya'da Kalite Yönetim Altyapısı Değişime direnen ülkelerin başında Almanya gelmekte iken 1990'da o da gerekli altyapı düzenlemelerini gerçekleştirmiştir, Her halde fonksiyonel ayrımları çok netleşmiş olan kurumsal düzenleme dağınık ve bağımsız bîr halde iken bir biçimde kamu güvencesindeki akreditasyon (yetkilendirme) sistemine oturtulmuştur, Alman sisteminde ulusal uzlaşmayı sağlayan DAR (Ulusal Akreditasyon Konseyi) 3 kategorideki üyelerden oluşturularak kurulmuştur, Zorunlu alan kritik sektörleri ve ölçü sistemi sorumlularım içermektedir. Gönüllü alanda ise test ve belgeleme kurumlannm yanı sıra mühendislik kurumları yer almaktadır, 3. kategori ekonomi ve çalışma bakanlığı ile standart hazırlama kurumu (DİN) tarafından oluşturulmuştur. DAR sistemin koordinasyonunu yürütmektedir. Onay görevi TGA (Ulusal akreditasyon kurumunun) icra görevi ise kamu kurumlarımndır. Böylece kamu güvencesinde, özerk ve uzlaşma sağlayan bir kalite altyapısı gerçekleşmiş olmaktadır. Kuvvetler ayrımı müessesesi yerini korumaktadır. Bu üç ülkedeki örnekler, yetkin ve gelişmiş altyapıların bile yeterince gelişmiş olmayabileceği ve revizyon ihtiyacı duyacağım belirtmeye yetebilecektir. Nitekim bu Örnekler bize kalite sağlama altyapısının salt öğeleri dışında kamu güvencesi, özerklik ve ulusal uzlaşma gibi olmazsa olmaz unsurları olduğunu göstermektedir. İtalya ve İspanya gibi ülkeler diğerlerinin uzun yoldan eriştiği sonucu kısa yoldan yakalama şansına sahip olmuşlar ve bu şanslarım da kullanmışlardır. 148

İdeal bir altyapı nasıl şekillenebilir? Bunun yanıtı yine TSE-UNIDO kaynaklı Milli Kalite Kontrol Projesi II. aşaması uzmanlarından George Winston tarafından önerilmektedir. Bu öneriye göre ulusal sistem bir ağ yapısı halinde çalışmalıdır. Onay ve yetkilendirme açısından belgeleme kutumlannın ve laboratuvarların bağımsız onay merkezleri olmalıdır. Normatif doküman hazırlık ve yayım yine apayrı bağımsız bir alanda oluşmalıdır. Bu görünüm amir kurumlar zinciri içeren rdyerarşik yapıdan çok bir ağ yapısı ile yatay örgütlenme modelini içermektedir. Böyle bir çözümlemede standartlar kurumu ilgili bakanlıklarla birlikte sistemin normatif doküman üreten bölgesi olarak görev yapacaklardır. Yaptırım uygulayıcı kuruluşlar olarak Bakanlıklar (Belediyeler de dahil) öngörülmektedir. Standard mühendisliği kavramı işletmelerle standardlar kurumun işbirliği çerçevesinde olgunlaşmalıdır. Ölçü sistemi çerçevesinde özerk bir metroloji kurumuna bağlı primer ölçü laboratuvarı önderliğinde kalibrasyon ve metroloji laboratuvarlan, giderek uygunluk testi hizmeti veren laboratuvarlar ağı ile araştırma+geiiştirme hizmeti veren endüstriyel laboratuvarlan ağı kalibre edilmelidir. Bu İki hiyerarşik zincirden test laboratuvarlarına dek uzanan zincir laboratuvar onay sistemi çerçevesinde onaylanmış olmalıdır. Son olarak üçüncü özerk bölge belgeleme sistemini içerir. Bu bölgede onaylı test laboratuvarlarmdan gelen raporlarla denetim uygulamalarını birleştiren belgeleme kurumlan bir onay sistemi aracılığı ile onaylanmaktadır. Onay sistemi işletmelerin kalite güvence altyapılarım onaylayabildiği gibi belge veren kurumların imkanlarım da onaylayabilmededir. Ancak sistemin etkin çalışabilmesi kamu güvencesinde ama özerk yapıda kurulacak bir ulusal kalite kurumunun kural koyması ve koordinasyonu çerçevesinde mümkündür. Böyle bir kurum söz konusu altyapı ağına herhangi bir bölgede müdahil olmayacak, ancak ilgili kurumlarca oluşan uzlaşmayı temsil ettiği için kuralları geçerli ve uygulanabilir olacaktır. Böyle bir sistem diğer tüm sistemler gibi ancak tüm elemanları bulunuyor ve fonksiyonlannı yürütüyorsa çalışabilir. Bu nedenle belgeleme altyapısına ilişkin düzenleme örneğin ölçme ve test laboratuvarlan eksikse çalışmaz. Kısaca sistem bütünü ile kurulmalıdır. Bu noktada kimi tartışmalar gündeme gelebilir. Bunlardan bir kısmı bu altyapı oluşumunun yavaş yavaş gerçekleştiği yolundaki "iyimser" yaklaşımlardır. TSE standard hazırlar ve elindeki laboratuvarlarla test hizmeti verir, TÜBİTAK primer laboratuvar kurar ve diğerlerini onaylar. Bu yapı içinde ikisi bir araya gelerek bir belgeleme sistemi oluştururlar. Böyle bir model bir çok açıdan kuvvetlerin ayrımı ilkesine uymamakta olup, ayrıca ilgili tüm kesimlerin temsil edildiği kural koyucu özerk kalite kurumunu da gözardı etmektedir. Daha henüz kurulmamış olan primer laboratuvar da sistemin izlenebilirliğini tehlikeye düşürmektedir. Tabii ki yurt dışı kaynaklardan sekonder laboratuvar onayı gibi, ya da milli kalite konseyi adı altında seçkin ve güdümlü bir kurul gibi bu boşlukların kapandığı görünümü verilebilir. Ancak böyle oluşmuş bir sistemin işlerliği ve altyapı güvencesi hayli kuşku uyandırıcıdır ve gerçek ihtiyaçlar çok hafife alınmış olmaktadır. Bir başka tartışma ise kötümser, "kurumsal enflasyon" tartışmasıdır. Yeterince çok kuruma sahip ve özelleştirme -devleün küçülmesi eğilimlerinin hakim olduğu bir atmosferde bu tartışma haklı yönler İçerebilmektedir. Ancak sunulan modeldeki kurumsal yapılanma bir çok mevcut kurumun olanakları ile gerçekleştirilebilir. Önemli olan sistemde adı geçen fonksiyonların bulunması ve bu fonksi- 150

yonlara ilişkin olası çıkar çelişkilerinin önlenebilmesidir. Eğer uygun tammda kurumsal yapılar bulunmuyorsa bu kurumların kurulması bir gerektir. Kurulu çok kurum bulunması - her ne demekse - buna bir özür oluşturamaz, Son olarak da mevzuat oluşturmanın zorluğu, yasa çıkarmanın güçlüğü öne sürülmektedir ki 1978lerden bu yana görevi ulusal alt yapıyı düzenleyici öneriler geliştirecek bir "ulusal kalite kurumu" kurulması bu nedenlerle ertelenmektedir. Oysa çok Öncelerden bu yana kalite alanı için ayrıcalıklı olarak kurumsal altyapıyı düzenleme amacı ile kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi hükümetlere tanınmıştır. Bu koşullarda 1978-1994 dönemi gibi uzunca bîr zaman süresince ekonominin temeltaşı olan işletmeleri, kendi kalite sorunlarını kendilerinin çözmeleri gibi bir paradoksla karşı karşıya bırakılmalarının nedeni anlaşılamaz. Çünkü kalite bir noktadan sonra salt ahlak sorunu olmaktan çıkmakta ve bir altyapı sorunu haline dönüşmektedir, Bu eksikliğin, belgeleme alt yapısını doğrudan etkilediğini bir kez daha vurgulamak belki fazladan olacaktır. Belgeleme alamnda kendi bölgesi içinde kuvvet ayrımı ilkeleri çerçevesinde fonksiyonlarını yerine getirecek bir belgeleme kurumun kurulması şu yararları sağlayacaktır, 1. Ürün uygunluk belgelemesi alanında; - Belge verme fonksiyonlarım rasyonalize edip koordinasyon sağlayacaktır. - Yanlış başlangıçlar nedeni ile oluşan belgelere yönelik saygınlığın yitmesi sorununu giderip İlgili kesimlerin çıkarlarını düzenleyecektir, - Kamu yaran için gerekli belgeleme programlarım saptayacaktır (çevre ile ilgili konular gibi) - Kamu yararına belgeleme fonksiyonlarının sübvansiyonunu sağlayacaktır. - Belge veren kurumlar sistemini yönetecektir. - Belgeleme sürecinden oluşan "standartların kalitesi" ile ilgili verileri standardlar kurumunu yönlendirecektir, 2, Akredltasyon Alanında; - Belgelendirme kurumlarına onay verecektir, - Belgeleme sürecinin bürokratik ve pahalı bîr hal olmasını önleyecektir. 3, Muayene ve değerleme alanında ; - Inspektor eğitimini güvence altına alacaktır, Çok yönlü (bîrden çok belgeleme kurumunun gerektiği) belgeleme koşullarında koordinasyon sağlayacaktır. 4. Liyakat (personel ehliyet) alanında; - Kalite sağlama personelinin ehliyetlendirilmesini temin edecektir, - Eğitimcilerin sertiflkalandırılmalarını sağlayacaktır. - Bu belgelerin uluslararası geçerliğini sağlayacaktır, 151

- Profesyonellerin ehliyetlendirilmesini onaylayacaktır, (Örneğin; kaynakçılar). - Hizmet personelinin sertiflkasyonunu sağlayacaktır, - Meslek kurumları arasında koordinasyon sağlayacaktır. Belgelendirme fonksiyonunun diğer fonksiyonlarla ilişkilerini düzenleyen esaslar ancak bir koordinatör kurum tarafından yönlendirilebilir ve bu kurum -yukardaki temel fonksiyon ve ödevlerin çağrıştırdığı ve diğer alanlardaki- ilgili kesimlerin katılımı ile oluşmalıdır. Sonuçta ülkemizde belge verme alanındaki çalışmaların 1960 ve 1982 de olmak üzere iki dönemde başlamış olmasına karşın gerek bu uygulamayı yürüten kurumların hazırlıkları gerekse de mevcut altyapıdaki eksiklik ve düzensizlikler ülkemizde geçerli ve saygın bir belgeleme altyapısı olabildiğinin söylenebilmesini engellemektedir. Öncelikle standardlaşürma alamnda bile 6 kurum yasa ile görevlendirilmiştir, Belgelendirme alamnda bir başka kurumlar dizisi yasa ve yönetmeliklerle görev almışlardır, Ölçü güvencesi alanında ise yine değişik bir kurumlar parkı görevlendirilmiştir. Bu kurumların ulusal altyapıyı koordineli bîr biçimde yönlendirerek gerekli düzenlemeleri önermeleri taeldenirken oluşan yetki karmaşası genel yapıyı iyice hareketsiz hale getirmiştir, Kurum yetkililerinin bir araya gelebilmesi - bir anlamda dış kaynak avantajından yararlanmak amacı ile olsa gerektir- ancak ya UNIDO ya Dünya bankası desteği gündeme geldiğinde söz konusu olmuş ve bu krediler çerçevesinde önerilen düzenlemelerin pek azı ulusal birikime dönüşebilmiştir. Ülkemizdeki sanayileşme güdüleri ve globalleşme eğilimleri bu altyapıyı oluşturma sorununu ciddi biçimde gündemde tutmaktadır. Sorun altyapı için gerekli yaürım değil bu altyapının eksikliğinden doğan savurganlıktır, Bu eksiklik sürdükçe sanayileşme çabaları, engellerle dolu bir alanda kısır gayretlere dönüşmektedir. Sorunun çözümü ilgili tüm kesimlerin katılımı ile oluşan özerk "Ulusal Kalite Kuramu tf mı hızla kurup gerekli altyapı düzenlemelerinin sağlanmasından geçmektedir. Bu sürecin zaman alıcı olduğu ve Dünya konjoktöründeki büyük gelişmeler dikkate alındığında 1978'den bu yana geçen sürelerin kaybedilmiş olduğu dikkat çekecektir. Daha fazla zaman kaybedilmemesi açısından girişimlerin hemen başlatılması bir zorunluluk olarak görülmektedir, KAYNAKÇA 1, DPT-UNIDO ulusal kalite kontrol projesi I, aşama dokümanlar! 2, George LWhiston "Belgeleme notları" Ulusal kalite kontrol projesi I, aşama çalışmaları. 3, DPT 8, 5 yıllık kalkınma planı hazırlık çalışmaları, Kalite, standardizasyon, metroloji alt komisyon raporları 4, Georg I. Whiston "Planning a national standardisation and quality management system" 5, Dr, Kenneth Stephens "Integrated Standardisation" International Trade Forum November/December 1980, 6, Âssocîasİone Nazional Garanzia della Qualita La Qualjta E L'evoluzione dei sistemi nazionali di certifieazione mella CEE, 20^21 Kasım 1989, 152