TÜRK YE DE KADINA YÖNEL K fi DDET



Benzer belgeler
ÖNSÖZ her üç kad ndan birinin fiziksel fliddet gördü ü, bir di eri de her on kad ndan dokuzunun daya hakl görmedi i

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ÜN TE V SOSYAL TUR ZM

TÜRK YE B L MSEL VE TEKNOLOJ K ARAfiTIRMA KURUMU DESTEK PROGRAMLARI BAfiKANLIKLARI KURULUfi, GÖREV, YETK VE ÇALIfiMA ESASLARINA L fik N YÖNETMEL K (*)

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

EVOK Güvenlik in hedefi daima bu kalite ve standartlarda hizmet sunmakt r. Hasan ERDEM R. Mustafa AL KOÇ. Yönetim Kurulu Baflkan.

ARAMALI VERG NCELEMES NDE SÜRE. Adalet ilkin devletten gelmelidir Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.

önce çocuklar Türkiye için Önce Çocuklar önemlidir

STRATEJ K V ZYON BELGES

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Mesle imizin ve hukuk devletinin teminat olan genç avukatlara arma and r. stanbul Barosu SEM Yürütme Kurulu

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

30 > 35. nsan Kaynaklar. > nsan Kaynaklar Yönetimi > Personel E itimleri > Personel Otomasyonu

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

Lima Bildirgesi AKADEM K ÖZGÜRLÜK VE YÜKSEK Ö RET M KURUMLARININ ÖZERKL

MESLEK MENSUBU KURUMSALLAfiMA PROJES F Z B L TE VE YOL HAR TASI

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Kuruluşumuz. Ocak 2011

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

NSAN KAYNAKLARI NSAN KAYNAKLARI 2009 YILI ODA FAAL YET RAPORU

KOOPERAT FLERDE MAL B LD R M NDE BULUNMA YÜKÜMLÜLÜ Ü( 1 )

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

dan flman teslim ald evraklar inceledikten sonra nsan Kaynaklar Müdürlü ü/birimine gönderir.

GENEL HUKUK B LG S (Hukuka Gir ifl)


Ders 13: DO RULAMA KAYNAKLARI

MESLEK ÖRGÜTLÜLÜ ÜMÜZDE 20 YILI GER DE BIRAKIRKEN

Çeviren: Dr. Almagül sina

YEN DÖNEM DE DENET M MESLE NE HAZIRMIYIZ?

TÜRK YE DE A LE Ç fi DDET Ülke Çap nda Kriminolojik-Viktimolojik Alan Araflt rmas ve De erlendirmeler

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

kitap Bireysel fl Hukuku fl Hukuku (Genel Esaslar-Bireysel fl Hukuku)

YÖNTEM 1.1. ÖRNEKLEM Örneklem plan l seçim ölçütleri

YAZARLAR HAKKINDA Alfabetik S rayla Yüksel Baykara ACAR Minhaç ÇEL K Bülent Ç ÇEKL Muharrem EKfi

SOSYAL GÜVENL K REHBER. SSK BAfiKANLI I

Belediyelerde e-arfliv Uygulamalar ile Dijitallefltirme Çal flmalar nda zlenmesi Gereken Yol Haritas

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Genel Yay n S ra No: /20. Yay na Haz rlayan: Av. Celal Ülgen / Av. Coflkun Ongun

ÇÖZÜM Say : Mustafa BAfiTAfi* I-G R fi

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

MESLEK MENSUBU KURUMLAfiMA PROJES YOL HAR TASI

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

AR-GE YETENE DE ERLEND R LMES ESASLARI (*)

İKİNCİ BÖLÜM EKONOMİYE GÜVEN VE BEKLENTİLER ANKETİ

LE LG L YÖNETMEL KLER N DE ERLEND R LMES TOPLANTISI YAPILDI

NTERNET ÇA I D NAM KLER

Baflkanl n, Merkez : Türkiye Bilimsel ve Teknik Araflt rma Kurumu Baflkanl na ba l Marmara Araflt rma Merkezi ni (MAM),

Genel Yay n S ra No: /14 Cep Kitapl : XLV. Yay na Haz rlayan Av. Celal Ülgen - Av. Coflkun Ongun. Kapak Can Eren

YASAL FA Z UYGULAMASI VE B R YARGITAY KARARI

T ürk Gelir Vergisi Sisteminde, menkul sermaye iratlar n n ve özellikle de

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

2. Projelerle bütçe formatlar n bütünlefltirme

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Kocaeli Üniversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakültesi Ö retim Üyesi. 4. Bas

T.C. AMASYA ÜNİVERSİTESİ YURTİÇİ VE YURTDIŞI BİLİMSEL ETKİNLİKLERE KATILIMI DESTEKLEME USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar

Kent Yoksulluğu ve Gecekondu

Aile flirketleri, kararlar nda daha subjektif

performansi_olcmek 8/25/10 4:36 PM Page 1 Performans Ölçmek

4/A (SSK) S GORTALILARININ YAfiLILIK AYLI INA HAK KAZANMA KOfiULLARI

6. SINIF MATEMAT K DERS ÜN TELEND R LM fi YILLIK PLAN

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Yay n No : 2351 letiflim Dizisi : Bask Aral k 2010 STANBUL

3. SALON PARALEL OTURUM XII SORULAR VE CEVAPLAR

Türk Üniversite Mezunlar Birli i, Makedonya

Ekonomi Alan ndaki Uygulamalar ve Geliflmeler 2

Prof. Dr. Mehmet Haberal, Uluslararas Bilimsel Çal flma S n rlar n Geniflletiyor

TÜRK DÜNYASI TRANSPLANTASYON DERNE

YURTDIfiI H ZMET BORÇLANMASI YAPILAB LECEK SÜRELER

Marmara Üniversitesi..B.F. Ticaret Hukuku Ana Bilim Dal Baflkan

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

İZMİR KÂTİP ÇELEBİ ÜNİVERSİTESİ ENGELSİZ ÜNİVERSİTE KOORDİNATÖRLÜĞÜ VE ENGELLİ ÖĞRENCİ BİRİMİ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI BİRİNCİ BÖLÜM

YARGITAY 2. HUKUK DA RES

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Mehmet TOMBAKO LU* * Hacettepe Üniversitesi, Nükleer Enerji Mühendisli i Bölümü

AÇIKLAMALAR VE UYGULAMALAR

XI/3 ESASLAR 1. MADDE 3- (1)Bu Esaslarda geçen; a) TÜB TAK : Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araflt rma Kurumunu, b) Baflkanl k : TÜB TAK Baflkanl n,

S on y llarda özel e itim kurumlar na sa lanan vergisel teflviklerin artmas yla

T bbi Makale Yaz m Kurallar

BYazan: SEMA ERDO AN. ABD ve Avrupa Standartlar nda Fact-Jacie Akreditasyon Belgesi. Baflkent Üniversitesi nden Bir lk Daha

YENİ DÜNYA DÜZENİNDE İNSANIN ÖRGÜTTE DEĞİŞEN ROLÜ

Sunuyu flu flekilde vermek istiyorum; bir politikam z n temel ilkeleri nelerdir, genel bir görüfl amac yla buna ana hatlar yla bakmaya çal flaca m.

YÖNET M KURULU RAPORU

Y at r mlar n ve istihdam n teflviki amac yla haz rlanan 5084 say l Yat r mlar n

İçindekiler. 5 BİRİNCİ KISIM Araştırmanın Kavram sal ve Metodolojik Çerçevesi. 13 Çocuğun İyi Olma Hali

Genel S ra No: /19 Cep Kitapl : XXV ISBN:


SPoD, Uluslararası Konferansta Bir Sunum Gerçekleştirdi. Trans Terapi Toplantıları Birinci Yılını Tamamladı

1 Ekim 2008 sabah tüm sabah kamuoyunda ad na Sosyal Güvenlik Reformu

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

2464 BELED YE GEL RLER KANUNU BELEDİYE GELİRLERİ

Kan tl yoruz: Dersim de Zehirli Gaz Kullan lmad

Projeler Yenilikçilik Aktar m Merkezi IRC Anatolia Projesi

9. Uluslararas Ceza Hukuku Kongresi (Lahey, A ustos 1964)

YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ENGELLİLER DANIŞMA VE KOORDİNASYON YÖNETMELİĞİ (1) BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Yay n No : 1610 Hukuk Dizisi : Bas - Ekim 2005

Transkript:

TÜRK YE DE KADINA YÖNEL K fi DDET Ayfle Gül Alt nay Yeflim Arat 2. Bask 2008 stanbul

Ayfle Gül Alt nay ve Yeflim Arat ISBN: 978-975-01103-2-0 Kapakta kullan lan görsel malzeme: K rk Örük: Kad na Yönelik fiiddetle Mücadele Kooperatifi, 2007 fiiddetin ötesine yolculuk Filmmor Kad n Kooperatifi, 2006 Namus 5. Uluslararas Gezici Filmmor Kad n Filmleri Festivali, 2007 Kad nlar n fliddete bak fl 4. Uluslararas Gezici Filmmor Kad n Filmleri Festivali, 2006 Anadolu nun orta yerinde fliddete karfl kad nlar elele Kad n Dayan flma Vakf, 2007 Geceleri de sokaklar da istiyoruz Ankaral Feministler, 2007 Ba r herkes duysun! Erkek fliddeti son bulsun! Daya a Karfl Kad n Dayan flmas 20. Y l nda, 2007 Her kad n n içinde bir mucize sakl KAMER Vakf, 2006 Aile çi fiiddete Son! Hürriyet, 2004 Kad na karfl fliddeti durdur Uluslararas Af Örgütü Türkiye, 2004 Kad na yönelik fliddete son Uluslararas Af Örgütü Türkiye, 2007 10. YIL: Kad nlar n fliddetten kurtulmak için gelifltirdikleri yöntemlerin yeni bir dünya hayal etmeyi mümkün k laca na inan yoruz KAMER Vakf, 2007 Tasar m: Punto Uygulama: Savafl Y ld r m Kapak Tasar m : Hayalgücü letiflim Bask : Punto Bask Çözümleri 0212 231 30 68 pbx 1. Bask, Ekim 2007 2. Bask, Kas m 2008 Rapora ulaflmak veya bilgi almak için: kadinayoneliksiddet@gmail.com www.kadinayoneliksiddet.org

Ç NDEK LER Teflekkür............................................................ 7 Önsöz............................................................... 9 Girifl............................................................... 11 I. BÖLÜM TÜRK YE DE KADINA YÖNEL K fi DDETLE MÜCADELE: N TEL KSEL ARAfiTIRMA............................................ 15 Türkiye de Kad na Yönelik fiiddetle Mücadelenin K sa Tarihi............. 17 Devlet Düzeyinde Kad na Yönelik fiiddetle Mücadelenin Kurumsallaflmas... 25 Hukuk Alan ndaki Geliflmeler ve Kampanyalar.......................... 27 Temmuz 2006 Baflbakanl k Genelgesi.................................. 31 Örgütlenme Sorunlar ve Olanaklar : Kad n Örgütlerinin Ba ms zl....... 32 Kardelen: Hayat mda devrim yapt m, eflim devrik kral.................. 38 Tart flma.......................................................... 46 II. BÖLÜM TÜRK YE DE KADINA YÖNEL K fi DDET: ALAN ARAfiTIRMASI........ 49 Kad na Yönelik fiiddet Araflt rmalar n n Tarihçesi....................... 50 Yöntem........................................................... 54 Örneklem ve Uygulama.............................................. 59 Bulgular........................................................... 73 Kad nlar n fiiddete ve Kad n-erkek Eflitli ine Dair Görüflleri............... 73 fiiddet Deneyimleri................................................. 77 fiiddetle Mücadele.................................................. 93 Tart flma......................................................... 103 III. BÖLÜM SONUÇ VE ÖNER LER............................................. 109 Kaynakça.......................................................... 114 Ek 1 Baflbakanl k Genelgesi (2006).................................... 123 Ek 2 fiiddetle Mücadele Alan nda Önemli Adresler....................... 139 EK 3 Türkiye de Kad na Yönelik fiiddet Alan Araflt rmas Anketi........... 175 Özet.............................................................. 195 Yazarlar Hakk nda.................................................. 199

TABLOLAR Tablo 1 Yap lan anketlerin illere da l m Tablo 2 Görüflülen kad nlar n nitelikleri ve Türkiye deki kad n nüfusuna dair verilerle k yaslamas Tablo 3 lk evlilik olup olmad Tablo 4 Nikâh türü Tablo 5 Nas l tan fl l p evlenildi i Tablo 6 Do ulan yerleflim yerinin türü Tablo 7 Bir ayda eve giren net para Tablo 8 Kad n n gelir getiren bir ifl yap p yapmad Tablo 9 Gelir getiren bir ifl yapanlar n çal flt klar yer Tablo 10 Gelir getiren bir ifl yapanlar n iflleri Tablo 11 Bilinen ve aile bireyleriyle konuflulan diller (Türkiye) Tablo 12 Bilinen ve aile bireyleriyle konuflulan diller (Do u) Tablo 13 Etnik kimlik Tablo 14 Bir dine inan l p inan lmad Tablo 15 Bir dine inananlar n dinleri Tablo 16 Bir dine inananlar n mezhepleri Tablo 17 Ö renim düzeyi Tablo 18 Daya a iliflkin görüfller Tablo 19 Evde kad n-erkek iliflkileri Tablo 20 zin alma Tablo 21 Eflin tokat atmas, iteklemesi, dayak atmas (Fiziksel fliddet) Tablo 22 Eflin tokat atmas, iteklemesi, dayak atmas ndan baflkas na bahsedilip bahsedilmedi i Tablo 23 Evlili in sürmekte olup olmad na göre fiziksel fliddet Tablo 24 Nas l evlenildi i ve fiziksel fliddet Tablo 25 Kad nlar n ö renimi ve fiziksel fliddet Tablo 26 Efllerin ö renimi ve fiziksel fliddet Tablo 27 Gelir ve fiziksel fliddet Tablo 28 Aileye kimin daha çok gelir getirdi i ve fiziksel fliddet Tablo 29 Yerleflim yerinin türüne göre fiziksel fliddet (Türkiye) Tablo 30 Yerleflim yerinin türüne göre fiziksel fliddet (Do u) Tablo 31 Cinsel fliddet Tablo 32 Gelir getiren bir ifl yapmak istese eflinin engelleyip engellemeyece i Tablo 33 De iflen Medeni Kanun a göre efller bofland nda mal ve birikimler nas l paylafl l yor? Çizelge 1 Daya n Ay rdedici Çözümleme ile Çoklu Çözümlemesi Tablo 34 Efli bugün dayak atacak olsa ne yapar? Tablo 35 Komflunun eflinden dayak yedi ini duysa ne yapar? Tablo 36 Ailenin Korunmas na Dair Kanun u duydu mu? Tablo 37 Ailenin Korunmas na Dair Kanun dan faydalanan oldu mu? Tablo 38 Yeni Mal Rejimi ve 4320 say l kanunu bilmek aras ndaki iliflki Tablo 39 Yeni Mal Rejimi ve 4320 say l kanunu bilmekle e itim aras ndaki iliflki Tablo 40 Kurum ve kurulufllar fliddetin önlenmesi konusundaki sorumluluklar n yerine getiriyorlar m? Tablo 41 Devlet erkeklerin efllerine uygulad fliddeti engelleyebilir mi? Tablo 42 S nma evi say s yeterli mi? Tablo 43 Verdi i vergilerin s nma evi aç lmas için kullan lmas n onayl yor mu? Tablo 44 Eflini döven erkeklere mahkemeler ceza vermeli mi?

Teflekkür 2006-2007 y llar aras nda yürütülen ve toplam 18 ay süren bu araflt rma, TÜB TAK n Sosyal ve Befleri Bilimler Araflt rma Grubu (SOBAG) taraf ndan desteklenmifltir. Bu destek için TÜB TAK a çok teflekkür ediyoruz. Bu çal flmay çok de erli bir araflt rma ekibiyle yürüttük. Araflt rman n her aflamas ndaki katk lar ndan dolay Asl Erdem, Setenay Nil Do an, Betül Demirkaya, Fulya Kama, Sude Bahar Beltan, Duygu Gül ve Merve Kasarc ya özel teflekkür borçluyuz. Bu kadar genifl kapsaml bir araflt rma bu kadar k sa sürede ortaya ç kabildiyse, onlar n eme i ve özenli çal flmalar sayesinde mümkün oldu. Alan araflt rmas, Türkiye'de bu konuda öncü çal flmalar yapm fl olan Y lmaz Esmer in dan flmanl nda gerçekleflti. Araflt rmaya verdi i destek ve dan flmanl k için kendisine minnettar z. Yönelim Araflt rma fiirketi nin, sorular n haz rlanmas ndan özel anketör e itimine, çok say daki ucu aç k sorular n kodlanmas ndan verilerin çoklu çözümlemeye tabi tutulmas na kadar alan araflt rmas n n her aflamas nda yapt klar özverili katk lar olmasayd, bu kadar s n rl bir bütçeyle bu kadar kapsaml bir araflt rma yapamazd k. Ali Eflref Turan, Çimen Turan, Sevil Bostanc, Sevgi Adak Turan ve Ömer Turan a içten teflekkürlerimizi sunuyoruz. Çimen Turan n uygulad anketör e itiminden sonra alana ç karak yaflad klar zorluklara ra men anketleri tamamlayan, görüflmeyle ilgili gözlemlerini bize ayr nt l olarak yazmay ihmal etmeyen tüm anketörlere ayr - ca teflekkür ediyoruz. Alan araflt rmas n n sorular n n haz rlanmas nda ve bulgular n de erlendirilmesinde görüfllerinden faydaland m z Binnaz Toprak, Ersin Kalayc o lu, Belgin Tekçe ve Ali Çarko lu na; Aral k 2006 ve Ekim 2007 de yapt m z toplant lara kat larak çal flman n derinleflmesine katk da bulunan Ayfle Öncü, Dicle Ko ac o lu, Fatma Nevin Vargün, Fatmagül Berktay, Ferda Ülker, Handan Ça layan, Hülya Adak, lknur Üstün, Jülide Aral, Meltem Ah ska, Nebahat Akkoç, Nükhet Sirman ve Ufuk Sezgin e çok teflekkür ederiz. Diyarbak r da bir pilot anket çal flmas yapmam za imkân sa layan ve araflt rma deneyimlerini bizimle paylaflan Diyarbak r KAMER e ayr ca teflekkür ederiz. 1 Bu yay ndaki hiçbir görüfl, tespit ve kanaat TÜB TAK' n resmi görüflü de ildir.

Bo aziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararas liflkiler Bölümü nün maddi ve manevi deste i araflt rma sürecinde karfl laflt m z zorluklar aflmam za yard mc oldu. Baflta Y lmaz Esmer ve Bölüm Baflkan Binnaz Toprak olmak üzere herkese içten teflekkürlerimizi sunuyoruz. Bo aziçi Üniversitesi Bilimsel Araflt rma Projeleri Koordinatörlü ü ne destekleri için teflekkür ediyoruz. Araflt rman n bafl ndan itibaren kurumsal deste ini esirgemeyen Sabanc Üniversitesi ne, baflta Rektör Tosun Terzio lu olmak üzere Ahmet Alkan, Cemil Ar kan ve Mehmet Baç a içten teflekkür ediyoruz. Araflt rma sürecinde verdikleri destek için Nilay Papila ve Selay Biltekin e; kitab n çok kifliye ulaflmas için yapt klar özverili katk lar için Elif Gülez, Nesrin Balkan, Mariam Öcal, nci Ceydeli, Viket Galimidi, Sumru fiat r ve Tu can Baflara ya; çok k sa bir zaman diliminde çok yo un çal flarak bize güzel bir web sitesi tasarlayan Ahmet Türko lu na çok teflekkür ederiz. Kitab n Ekim 2007 deki ilk bask s ve Kas m 2008 deki ikinci bask s için Punto Bask Çözümleri çok titiz bir çal flma yürüttü. Kitab sahiplendi i ve her türlü soruna çözüm üreterek bas m n mümkün k ld için Taner Koçak a; özenli tasar m ve uygulamas için de Savafl Y ld r m a çok teflekkür ediyoruz. Son olarak, bizimle deneyimlerini, görüfllerini, hayatlar n paylaflan, mücadelelerinden çok fley ö rendi imiz ve ö renmeye devam etti imiz tüm kad nlara; bize kap lar n açan tüm kad n kurulufllar na minnettar z! Alan araflt rmas na katk da bulunan anketörler: Atiye nce, Aybike Özbay, Aycan Demir, Aysel Topçu, Aysun K tl k, Ayfle Vayni, Ayfle Çelik, Ayten Demir, Belgin Korkmaz, Beyhan Diren, Burcu Ar ca, Canan Kuflkon, Çi dem Aktürk, Damla Yücebafl, Derya Yücebafl, Dilan Tan, Dilek Çelik, Ebru De dafl, Eda Kurnaz, Elif Peksöz, Elif Sebahattino lu, Emine Kardafl, Emine Bingöl, Esra Aflk n, Ezgi Dikdere, Fatma Toprak, Funda Genç, Gözde Karatafl, Gülsüm Demirel, Hafize Y lmaz, Hatice Boyraz, Hatice Urhan, Hülya Uslu, clal Do an, rem fiener, Mahmude Kaymak, Mehtap ri, Melike Öztekin, Melisa Sabuncu, Meral Çelik, Müge Hanc er, Nimet Cordan, Nur Karatafl, P nar Ac m fl, Rabia Y ld r m, Rukiye clal Do an, Seçil Abdifller, Seda Akp nar, Seda Yalç n, Selma Türko lu, Serpil Uslu, Serpil Özk r, Sevgi Özk r, Sinem fiakar, Songül skender, Suzan Demirci, fiefika Baykara, Tu ba Dündar, Yasemin Çatal, Zeynep Demir, Züleyha Tunar.

ÖNSÖZ Türkiye de kad na yönelik fliddet üzerine yap lm fl araflt rma say s yok denecek kadar azd r. Elimizdeki s n rl veriler, yerel veya bölgesel çal flmalara dayanmaktad r. T.C. Baflbakanl k Aile Araflt rma Kurumu taraf ndan 1993-1994 y llar nda yürütülen Aile çi fiiddetin Sebep ve Sonuçlar araflt rmas ndan sonra bu konuda yap lm fl ulusal çapta bir alan araflt rmas bulunmamaktad r; niteliksel çal flmalar ise belirli iller ve kurulufllarla s n rl kalm flt r. TÜB TAK taraf ndan desteklenen ve 18 ay süren Toplumsal Cinsiyete Dayal fiiddet: Sorun Tespiti ve Mücadele Yöntemlerinin Analizi bafll kl araflt rmam z bu bofllu u doldurmay hedeflemifltir. Bu araflt rmada Türkiye de kad na yönelik fliddetin nas l tan mland n, nas l alg land n ve gerek sivil toplum gerekse devlet düzeyinde ne tür mücadele yöntemleri gelifltirildi ini inceledik. Araflt rmam z n niteliksel bölümünde, 27 ilden yaklafl k 50 kad n kuruluflundan 150 ye yak n kad nla görüflme yaparak kad n kurulufllar n n ve devletin kad na yönelik fliddeti sorunsallaflt rmalar n, mücadelelerinin zaman içinde geliflmesini ve bunun sonuçlar n inceleyerek bu deneyimlerin güçlü ve zay f noktalar n de erlendirdik. Aile içinde fliddet konusunda fark ndal k yarat p, kad nlar n konumlar n güçlendirerek, kad na yönelik fliddetle mücadelede önemli baflar lar elde edilebilece ini gördük. Araflt rman n niceliksel aya nda ise toplam 1800 evli kad nla 56 ile da- lm fl yerleflim yerinde (il, ilçe ve köy) yürüttü ümüz alan araflt rmas nda, kad nlar n efllerinden yaflad klar fliddetle ilgili deneyimlerini ve görüfllerini tespit etmeyi hedefledik. Bu araflt rman n en önemli bulgular ndan biri her üç kad ndan birinin fiziksel fliddet gördü ü, bir di eri de her on kad ndan dokuzunun daya hakl görmedi i olmufltur. Ayn zamanda, kad nlar n

büyük ço unlu unun aile içi fliddet i aile içinde çözülmesi gereken bir mesele olarak alg lamad klar ortaya ç km flt r. Alan araflt rmam z, fliddetle mücadele konusunda kad nlar n hükümete, yerel yönetimlere, devlet kurumlar na, yasalara ve mahkemelere bu alana müdahale etme konusunda önemli sorumluluklar yükledi ini göstermektedir. Bu ba lamda, alan araflt rmas yla ulaflt m z kad nlar n talepleri Türkiye nin 34 ilinde örgütlenmifl 60 a yak n ba ms z kad n örgütünün talepleriyle örtüflmektedir. Devlet nezdinde aile içi fliddetle mücadele konusunda önemli ad mlar at lmaya baflland, özellikle Temmuz 2006 da yay nlanan 26218 say l Baflbakanl k Genelgesi nin kritik önem tafl d gözlemlenmifltir. Ancak, genelgenin uygulanmas yla ilgili herhangi bir yapt r m bulunmamakta, pek çok devlet kurumu genelgede belirtilen sorumluluklar yerine getirmekte yetersiz kalmaktad r. Benzer bir durum belediyeler için geçerlidir. 5393 say l Belediye Kanunu nun 14. Maddesi (a bendi) uyar nca Büyükflehir belediyeleri ile nüfusu 50.000 i geçen belediyeler kad nlar ve çocuklar için korunma evleri açmakla yükümlü k l nm fl olmas na ra men bu konuda bir ilerleme sa lanamam flt r. 2007 Eylül ü itibar yla SHÇEK'in 19, Valilik ve l Özel dareleri nin 12, belediyelerin ise 4 kad n s na bulunmaktad r. Kad n örgütlerinin en öncelikli talepleri aras nda Baflbakanl k Genelgesi nin ve Belediye Kanunu nun eksiksiz uygulanmas, s nak say s n n art r lmas ve s naklar n ba ms z kad n örgütleriyle iflbirli i içinde iflletilmesi gelmektedir.

G R fi Türkiye Cumhuriyeti Anayasas kiflinin dokunulmazl, maddi ve manevi varl n n tan mland 17. maddesi ile herkesin yaflam hakk n garanti alt na almay ve kimsenin insan haysiyetiyle ba daflmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamayaca n taahhüt eder. Toplumsal cinsiyete dayal fliddet bu anayasal hakk n ihlali anlam na gelmekte, bu ihlalin önlenmesi için devlete önemli sorumluluklar düflmektedir. Kad na yönelik fliddetle mücadele, Türkiye'nin imzalam fl oldu u uluslararas sözleflmeler ve Birleflmifl Milletler kararlar yla da devletin öncelikli sorumluluklar ndan birisi olarak tan mlanm flt r. Birleflmifl Milletler Kad nlara Karfl Her Türlü Ayr mc l n Önlenmesi Komitesi'nin 1989'da ald 12 say l Genel Tavsiyesi devletleri kad na yönelik fliddetle mücadele etmeye davet etmifl, bu konuda istatistiksel verilere ihtiyaç duyuldu unu belirlemifltir. Komitenin 1992 y l nda ald 19 say l Genel Tavsiyesi ise toplumsal cinsiyete dayal fliddeti, kad nlar n erkeklerle eflit hak ve özgürlüklerden faydalanabilmelerini engelleyen bir ayr mc l k türü olarak tan mlam flt r. Bu karar, Birleflmifl Milletler Genel Kurulu taraf ndan yay nlanan Kad na Yönelik fiiddetin Önlenmesi Bildirgesi'ne de temel teflkil etmifltir (GA Res 48/104(1994), UN Doc A/48/49). Bu Bildirge, devletlerin gelenek, görenek veya din gibi gerekçeler öne sürerek kad na yönelik fliddetle mücadele alan ndaki sorumluluklar n aksatmamalar gerekti ini vurgulam flt r (Merry 2006, 76). Toplumsal cinsiyete dayal fliddet, Türkiye Cumhuriyeti vatandafllar n n var olan potansiyellerini gerçeklefltirmelerinin önündeki en önemli engellerden birisi olmaya devam etmektedir. Özellikle k z çocuklar ve kad nlar, çekirdek aile içinde, genifl aile ba lam nda, sokakta, okulda ve ifl hayat nda

12 Ayfle Gül Alt nay ve Yeflim Arat fiziksel, ekonomik, psikolojik ve cinsel fliddete maruz kalmakta; yaflanan fliddetin k z çocuklar n n okuyamamas ndan kad nlar n toplumsal hayata etkin kat lamamalar na, kad nlar n çocuklar na uygulad klar fliddetin artmas ndan istenmeyen evliliklere, sakatl klardan ölümlere kadar çok kapsaml sonuçlar olmaktad r. Namus ad na ifllenen cinayetler bu fliddet türünün en ölümcül ve görünür biçimlerinden biridir. Ancak daha az görünür biçimleriyle de kad na yönelik fliddet, Türkiye'de yaflayan milyonlarca kad - n n bedensel ve ruhsal bütünlü ünü tehdit etmektedir. Aile içi fliddet, özellikle koca fliddeti, kad nlar n yaflamlar n n belirleyici bir boyutunu oluflturmaktad r (Bora ve Üstün 2005, 18). Bu derece önemli ve yayg n bir sorun olmas na karfl n Türkiye'de kad na yönelik fliddet üzerine yap lm fl araflt rma say s yok denecek kadar azd r (Ifl k 2002, 66, Kerestecio lu 2004, 52). Türkiye'de 1980'lerden bu yana kad nlara ve toplumsal cinsiyete yönelik araflt rmalar yayg nlaflm fl, hem befleri ve sosyal bilimler alan n hem de toplumsal alg y dönüfltüren ve zenginlefltiren çal flmalara imza at lm flt r. Ancak yap lan akademik çal flmalar a rl kl olarak feminist tarihyaz m, edebiyat, emek, çal flma hayat nda kad nlar n konumu, slam-baflörtüsü konular, kad nlar n siyasal kat l m ve kad n hareketinin demokrasiye katk lar alanlar na yo unlaflm fl, fliddet konusu çok eksik kalm flt r. 2 Kad nlar n yaflad fliddetle ilgili elimizdeki s n rl veriler, yerel veya bölgesel ba lamda yap lm fl araflt rmalar 3 veya kad n kurulufllar n n çal flmala- 2 Feminist tarih ve tarihyaz m için bkz. Demirdirek 1993, Çak r 1994, Kandiyoti 1996, Tekeli 1998, Alt nay 2000 ve 2004, Berktay 2003, Zihnio lu 2003; edebiyatla ilgili bkz. Parla ve Irz k 2004; kad n hareketinin tarihi ve katk lar yla ilgili bkz. Tekeli 1986, Sirman 1989, Günefl-Ayata 1993, Arat 1994; ifl hayat, emek ve siyaset ile ilgili bkz. Ecevit 1993, Özbay 1993, Kümbeto lu 1995, Tan, Ecevit ve Üflür 2000, Acar-Savran 2004, Toprak ve Kalayc o lu 2004, Bora 2005, Ça layan 2007; slam ve baflörtüsüyle ilgili bkz. Acar 1993, Göle 1993, Özyürek 2000, Çak r 2000, Arat 2001, 2005. 3 Ankara ve Almanya'da yap lm fl iki küçük çapl araflt rman n karfl laflt rmal tart flmas için bkz. lkkaracan, Gülçür ve Ar n 1996. Güneydo u Anadolu'da namus alg s üzerine yap lm fl bir araflt rma için bkz. S r 2006. Do u ve Güneydo u'da yap lm fl bir baflka araflt rmada da fliddet üzerine birkaç soru sorulmufltur, bkz. lkkaracan 1998. Ankara Tabip Odas (2003) ve stanbul Barosu Kad n Haklar Uygulama Merkezi (2002) de kad na yönelik fiziksel ve cinsel fliddet üzerine yapt klar sempozyumlar üzerine birer kitap yay mlam fllard r. Genel bir tart flma için bkz. Bolak 1990, Ar n 1998, Bora ve Üstün 2005; kad n hareketinde fliddetle mücadele için bkz. Ifl k 2002, Kerestecio lu 2004. Namus cinayetleriyle ilgili bkz. Kardam 2005, Pervizat 2005, Ertürk 2006, Belge, 2006, Ko ac o lu 2007 ve Yirmibeflo lu 2007. Kad n intiharlar yla ilgili bkz. Halis 2001. Cinsel fliddetle ilgili bkz. Alt nay 2002, Uluslararas Af Örgütü 2003, Keskin ve Yurtsever 2006.

Türkiye de Kad na Yönelik fiiddet 13 r yla 4 s n rl kalmaktad r. Bu alandaki tek kapsaml niceliksel araflt rma, Aile Araflt rma Kurumu taraf ndan 1993-94 y llar nda Türkiye çap nda temsili bir örneklem seçilerek yap lan Aile çi fiiddetin Sebep ve Sonuçlar bafll yla yay nlanan alan araflt rmas d r (Aile çi fiiddetin Sebep ve Sonuçlar 1995). Aile içi fliddetin bireyler taraf ndan nas l yafland na e ilen niteliksel araflt rmalar ise yok denecek kadar azd r. 5 Araflt rmam z bu bofllu u doldurmak üzere at lm fl ve fliddet konusuna öncelik veren bir ad m niteli indedir. Raporun birinci bölümünde, araflt rman n ikincil kaynaklara ve 27 ilden fliddetle mücadele eden yaklafl k 50 kad n örgütü, belediye merkezi ve barolar n kad n komisyonlar ndan 150'ye yak n kad nla yapt m z görüflmelere dayanan niteliksel aya n ele alaca z. Bu bölümde, Türkiye'de toplumsal cinsiyete dayal fliddetin nas l tan mland n ve gerek sivil toplum, gerek devlet düzeyinde ne tür mücadele yöntemlerinin, nas l gelifltirildi ini tart flaca z; yapt m z görüflmelerde belirgin olarak öne ç kan kad n kurulufllar n n maddi ve ideolojik ba ms zl sorunu üzerinde duraca z. kinci bölümde, kad nlar n en yo un maruz kald klar ve kad n örgütlenmelerinin odak noktas n oluflturan koca fliddeti üzerine Türkiye nin 56 ilinden toplam 1800 evli kad nla yapt m z alan araflt rmas n n bulgular n ele alaca z. Son bölümde ise araflt rmam z n her iki aya ndan (niteliksel ve niceliksel) ç kan sonuçlar birlikte de erlendirerek, fliddetle mücadelenin daha etkin yürütülmesi için neler yap labilece i konusundaki önerilerimizi sunaca z. 4 Bu yay nlardan baz lar flöyledir: Daya a Karfl Dayan flma Kampanyas 1988; Mor Çat Kad n S na Vakf 1996, 1998, 2000 ve 2003; fiahmaran 2003; KAMER 2004, 2005, 2006, 2007a, 2007b, 2007c; Kad n Dayan flma Vakf 2005; Amargi 2005, EP DEM 2006, D KASUM 2007, K rk Örük 2007. 5 Aksu Bora ve lknur Üstün'ün S cak Aile Ortam : Demokratikleflme Sürecinde Kad n ve Erkekler (TESEV Yay nlar, 2005) önemli bir istisnad r.

I. Bölüm Türkiye de Kad na Yönelik fiiddetle Mücadele: Niteliksel Araflt rma

Bu araflt rma için yola ç kt m zda ana çerçevemizi toplumsal cinsiyete dayal fliddet olarak belirlemifltik. Kad nlar n ve erkeklerin toplumsal olarak tan mlanm fl kad nl k ve erkeklik rollerinden kaynakl yaflad klar tüm fliddet türleri ve bunlar n yafland tüm mekânlar (ev, sokak, iflyeri, okul, karakol, k flla) toplumsal cinsiyete dayal fliddet kapsam - na giriyordu. Mücadele alan na bakt m z zaman toplumsal cinsiyete dayal fliddet türleri içerisinden aile içinde yaflanan kad na yönelik fliddetin ana mücadele eksenini oluflturdu unu gördük. fiiddetle mücadele eden kad n örgütlerinin büyük ço unlu u kad nlar n en güvensiz oldu u yerin ev içi oldu unu, yaflad klar fliddetin ise a rl kl olarak kocalar ndan geldi ini ifade ediyorlar ve bununla mücadele yöntemleri gelifltirmeye çal fl yorlard. Biz de araflt rmam z n kapsam n koca fliddeti olarak s n rlad k. 6 Araflt rmam z n niteliksel aya nda, toplumsal cinsiyete dayal fliddeti tan mlayan, görünür k lan ve mücadele eden sivil toplum kurulufllar ve devlet kurumlar ile saha çal flmas yap lm fl, derinlemesine mülakatlar, odak grup tart flmalar ve kat l mc gözlem yöntemleri ile bilgi toplanm flt r. lk olarak, kad na yönelik fliddet konusunda çal flma yapan kurulufllar belirlemek amac ile mevcut sivil toplum kurulufllar n yaz l kaynaklardan tarad k (örne in Uçan Süpürge 2004). Yaz l kaynaklar n en son geliflmeleri yans tmayabilece i kayg s yla, kad nkurultay ad ile an lan ve kad n hareketinin internet haberleflme grubu ifllevini gören a dan ve bu alanda çal flan kad n örgütlerinin iletiflim listelerinden faydaland k. Yapt m z taramalar sonucunda Türkiye çap nda 34 ilde bu konuda çal flma yürüten sivil toplum kuruluflu oldu unu tespit ettik (bkz. Ek 2). Diyarbak r, Tunceli, Elaz, Gaziantep, Ad yaman, Urfa, Kilis, Kars, I d r, Van, Hakkari ve Ankara dahil 27 ilde 50'ye yak n kurulufltan 150'ye yak n kurucu, üye, aktif çal flan ve destek alan kad nla mülakatlar yapt k. fiubat 2006 ve Eylül 2007 aras nda yap lan bu mülakatlar bazen 40-45 dakika, bazen befl saat, ço unlukla da bir buçuk ila iki saat aras nda sürdü. Mülakatlara ek olarak Diyarbak r, Elaz, Hakkari ve Tunceli'de odak grup çal flmas yaparak 8 ila 10 kiflilik kad n gruplar yla fliddet ve mücadele deneyimlerini konufltuk. Raporun bu bölümünde, 6 Ekonomik fliddetle mücadele çeflitli illerde faaliyet gösteren kad n kooperatifleri, Kad n Eme ini De erlendirme Vakf ve Türkiye Homenet (ev eksenli çal flanlar a ) gibi kad n örgütleri arac l yla yürütülüyor. 1997 y l nda kurulan Gözalt nda Cinsel Taciz ve Tecavüze Karfl Hukuki Yard m Bürosu ise devlet kaynakl cinsel fliddete odaklan yor (bkz. Keskin ve Yurtsever 2006). Namus cinayetleri ise aile içi fliddetin özel bir türü olarak son y llarda önemli bir mücadele eksenini oluflturuyor (bkz. Kardam 2005, Pervizat 2005, Ertürk 2006, Belge, 2006, Ko ac o lu 2007 ve Yirmibeflo lu 2007).

Türkiye de Kad na Yönelik fiiddet 17 Türkiye'de kad na yönelik mücadelenin geliflimi anlat rken bu mülâkatlardan ç kan ana noktalar da ele almaya çal flaca z. Türkiye'de Kad na Yönelik fiiddetle Mücadelenin K sa Tarihi Kad n hareketleri toplumsal cinsiyete dayal fliddete direnmek ve onu dönüfltürmek için oluflmufl mücadele yöntemleri olarak alg lanabilirler. fiiddetin, ekonomik, psikolojik veya fiziksel, çok çeflitli boyutlar n n s radanlaflt Türkiye'de de kad n hareketi kad na karfl fliddete bir baflkald r olarak geliflmifltir. 1987'de kad n n s rt n sopas z, karn n s pas z b rakmamak gerek atasözüne at fla eflinden dayak yiyen hamile bir kad n n açt boflanma davas n reddeden Çank r 'da bir yarg ca kad nlar n açt klar manevi tazminat davas ndan bugüne hareketin itici gücü kad nlar n aile içi fliddete isyan olmufltur. Biz bu çal flmada özellikle aile içi fliddet konusunu ve bu fliddete dur demek veya dönüfltürmek üzere 1980 sonras örgütlenen kad n kurulufllar n inceledik. Bu bölümde önce genel bir çerçeve içinde Türkiye'de kad nlar n fliddete karfl örgütlü mücadelesini tarihsel ba lam nda de erlendirmek istiyoruz. Kad nlar de iflik kaynaklarla beslenen bir süreç içinde 1980'lerde kamusal alanda seslerini duyurmaya bafllam fllar, 1990'larda kendi sivil toplum kurulufllar n oluflturmufllar ve devleti dönüfltürmeye çal flarak, devlet düzeyinde kad na karfl fliddetle mücadele mekanizmalar n harekete geçirmifllerdir. Bu süreç içinde mücadelenin boyutlar ve biçimleri çeflitlenmifl ve yayg nlaflm flt r. 1980'lerde devlet karfl t söylemleri ile devletle herhangi bir ifl birli ini reddeden kad nlar, 1990'larda devlet kurumlar n ve mekanizmalar n da kullanarak kad na yönelik fliddete karfl yayg n bir söylem gelifltirmeye bafllam fllard r. 1980'lerde kad n hareketi ve kad na yönelik fliddete baflkald r küçük gruplar halinde yap lan bilinç yükseltme toplant lar, sokak gösterileri, k sa ömürlü dergi ve yay nlarla kendini göstermeye bafllad (Tekeli 1993, Ifl k 2002, Kum vd. 2005). Bat 'da yükselen ikinci dalga feminizmin etkileri, 1980 askeri darbesiyle sol ideolojinin siyasal hegemonyas n n sars lmas ve ortaya bofl bir ideolojik alan n ç kmas, kad n hareketinin güçlenmesine katk da bulunmufltu. 1980 bafllar nda stanbul ve Ankara'da küçük gruplar halinde bilinç yükseltme toplant lar yapan kad nlar, 1990 sonras fliddete karfl kurumsallaflmay yo unlaflt ran ve etkin kad n lobilerini mümkün k lan bir da-

18 Ayfle Gül Alt nay ve Yeflim Arat yan flma sürecine girdiler. lk yayg n kampanya Birleflmifl Milletler Kad nlara Karfl Her Türlü Ayr mc l n Önlenmesi Sözleflmesi'nin fiilen uygulanmas için 1986'da yürütülen imza kampanyas yd. Bu kampanyay 1987'de Daya a Karfl Kampanya ve onun çerçevesinde gerçekleflen bir dizi hareket izledi. Daya a Karfl Dayan flma Yürüyüflü 17 May s 1987'de çok say da kad n n kat ld, kad nlar n özel alanda yaflad klar fliddeti kamusal alanda sorunsallaflt rd klar ilk sokak yürüyüflü idi. Bu tarihi yürüyüfl, Türkiye'de büyük bir örtüyü kald rm fl (Koç 2005, 108), feminist politikay soka a dökmüfltü: Kad nlar ilk kez, tek bafllar na, kendi sorunlar için ve kendi örgütledikleri bir eylemle soka a ç k yorlard (Savran 2005, 83). Böylece, daha ilk y llar nda Türkiye'deki kad n hareketi kad na karfl fiziksel fliddete dur demeyi bir öncelik olarak belirledi ve kampanya hareketin kendine özgün dinamiklerine damgas n vurdu. Kariye Müzesi önündeki sokak flenli i, Geçici Kad n Müzesi, özgün protesto biçimleriyle kad nlar n günlük hayatlar nda yaflad fliddeti de iflik yönleriyle görünür k l yordu. Daya a Karfl Kampanya'ya kat lan kad nlar, 1988 y l nda fiiflhane'de yapt klar kahve toplant lar yla kampanya sürecini somut ve kal c kazan mlara dönüfltürecek projeleri oluflturdular. Bu süreçte yay mlanan Ba r Herkes Duysun! dayak yiyen kad nlar n tan kl klar n n ve feministlerin kad na yönelik fliddet analizlerinin yer ald ilk yay nd (Çak r ve Gülbahar, 2000, 247). Henüz internet a lar n n kurulmad bir ortamda, fliddete u rayan kad nlara k s tl da olsa destek sa lamak amac yla bir dayan flma a örgütlendi. Daya a karfl somut önlem olarak kad n s na kurulmas fikri benimsendi. 80 li y llarda kad na yönelik fliddetin farkl biçimleri sokaklarda protesto edilmeye devam edildi. Ankara'da 1989 y l nda bafllay p, stanbul'a gelen Bedenimiz Bizimdir - Cinsel Tacize Hay r kampanyas, stanbul'da Mor ne ile an lan ve çok ses getiren bir kampanya olarak devam etti. Dikifl i nesi kad nlar n evlerinde kendilerini veya evlerini güzellefltirmek, çocuklar n sökü ünü dikmek veya aile bütçesine katk da bulunmak için d flar ya dikerken kulland klar olmazsa olmaz bir araçt. Kamuya aç k alanlarda, mesela, Kad köy-karaköy vapurlar nda, feminist kad nlar i nenin bu geleneksel ifllevini de ifltirip, mor kurdelelerle bezeyerek cinsel tacizcilere karfl kullanmak üzere sat fla sundular. Kad n özel alanda geleneksel rolleri çerçevesin-

Türkiye de Kad na Yönelik fiiddet 19 de görece güç sahibi k lan i ne, gelene e meydan okuyan feministler taraf ndan, kamusal alanda gelenekselleflmifl cinsel tacize karfl dur demek için araçsallaflt r l yordu. Kad nlar böylece yeni feminist rolleri ile güç sahibi oluyordu. ne sembolik bir savunma arac flekline dönüflünce, cinsel tacizin bir sald r oldu unu da gözler önüne sermifl oluyordu. Cinsel tacizi görünür k lmaya çal flan feministler için ilk zorluklardan biri bu konuyu kamusal olarak dillendirmenin yolunu bulmakt. Bugün televizyon dizilerinden gündelik hayattaki tart flmalara kadar s kça kullan lan cinsel taciz kavram 15 y l önce feministler dahil çok insana yabanc bir kavramd : feminist dergisinin Mart 1990 say s na bak nca görüyoruz ki sark nt l a karfl yürütülmesi planlanan kampanyan n isminin ne olaca uzun uzun tart fl ld ktan sonra cinsel taciz de karar k l nd nda, cinsel taciz tan d k olmayan, zor anlafl l r bir ifade oldu u için çok elefltiriliyordu. Handan (Koç) bu say daki yaz s nda o süreci flöyle anlat yordu: mesela benim gönlüm kampanyan n ad n n 'bedenimiz bizimdir' olmas ndan yanayd. bir de 'cinsel taciz' diyenler vard. cinsel taciz laf bence pek kolay anlafl lm yordu. yabanc dilde kullan lan bir sözün türkçesi, kolay anlafl l r olmayan bir tercümesiydi (feminist, Mart 1990, 17). Sonunda kampanyan n ad Bedenimiz bizimdir, cinsel tacize hay r oluyordu. O günlere dair yazd bir yaz da, Cinsel taciz terimini ço umuz ilk kez duymufltuk diyen Filiz Koçali, bugün gelinen noktan n alt n çiziyordu: Art k cinsel taciz terimi hemen hemen herkes taraf ndan bilinmekte ve TCK içinde suç olarak tan mlanmakta. Yani bu konuda geçen 17 senede çok yol al nm fl durumda (Koçali 2007, 9). Sokakta cinsel tacize karfl örgütlenen ve çok ses getiren bu kampanya, iflyerinde cinsel taciz ve evde cinsel taciz üzerinden devam edecekken da ld (Savran 2005, 87). Filiz Koçali'ye göre bu iki bafll n geride kalmas nda kampanyay sürdüren feministlerin evde ve iflyerinde tacizi yak c bir flekilde yaflamamalar n n ve yüzyüze bakt m z erkeklere karfl politikay ertelememizin etkisi olmufl olabilirdi (Koçali 2007, 9). fiule Aytaç da o dönem yürütülen bilinç yükseltme gruplar n de erlendirirken evlilik içinde yaflanan cinsel tacizi ne kadar zor konufltuklar n hat rl yordu: 'Evlilik içi cinsel taciz' kavram n kendimize kabul ettirebilmek için aylarca tart flt - m z hat rl yorum (Aytaç 2005, 53).

20 Ayfle Gül Alt nay ve Yeflim Arat Bu dönemin ikinci önemli kampanyas Türk Ceza Kanunun 438. maddesine karfl yürütüldü. 438. Madde fahiflelere tecavüzde ceza indirimi getiriyordu. Anayasa Mahkemesi bu maddenin Anayasa'daki eflitlik ilkesini ihlal etmedi ine dair karar verince, kad nlar stanbul, Ankara, zmir ve Adana da karar protesto eden gösteriler düzenlediler (Ankara'da Aral k 1989, stanbul'da 23 Ocak 1990, 18 fiubat 1990'da); iffetli ve iffetsiz kad n ayr m - n reddettiler; stanbul'daki feministler genelevlerin bulundu u Zürafa Sokak'a giderek, iffetli kad n vesikas da tt lar. Gülnur Savran'a göre bu kampanyan n arkas nda flöyle bir feminist politika vard : Sadece bir tak m kad nlara iffetsiz dendi i için bu karara karfl ç km yoruz. Biz sözde iffetli kad nlar da bu bölünmeyle evlere hapsediliyor, denetleniyor, devaml bir tehditle kapat l yoruz. Soka a ç kt m z zaman bizim iffetimiz sorgulanacakt r. Bu, bütün kad nlara yönelik fliddetin meflrulaflt r lmas d r. (Savran 2005, 88). Bu yarat c sokak eylemlerini düzenleyen kad nlar bir yandan da de iflik gruplar kurarak kurumsallaflma yolunda ad mlar at yorlard. stanbul'da 1984'de Kad n Çevresi, 1987'de Ayr mc l a Karfl Kad n Derne i, kurulmufl, Ankara'da Perflembe grubu 1987'de bir araya gelmeye bafllam flt. 1987'de yay na bafllayan feminist dergisi ile 1988'de yay na bafllayan Sosyalist Feminist Kaktüs dergisi 1990'da kapanm flt. stanbul'da 1989'da 1. Kad n Kurultay 2500 kad n bir araya getirmeyi baflarm fl ama kurultay kendilerini solcu olarak tan mlayan kad nlarla, feminist olarak tan mlayanlar aras ndaki çat flmalar sonucu grubun bölünmesi ile sonuçlanm flt. Bütün bu deneyimler, sokak gösterileri, yürüyüfller, k sa süreli gruplaflmalar kad na karfl toplumsal cinsiyete dayal fliddetin de iflik boyutlar n n, özellikle de kad na uygulanan fiziksel fliddetin görünür k l nmas n ve protesto edilmesini mümkün k lm flt (bkz. Savran 2005). 1980'lerde büyük flehirlerdeki az say da kad n n yürüttü ü feminist eylemler, 1990'larda toplumsal cinsiyete dayal fliddete karfl mücadelede önemli s çramalar mümkün k ld. 1980'lerde görünürlük kazanan fliddetle mücadele Türkiye çap nda yayg nlaflt ve kurumsallaflt. fiiddete karfl feminist söylem meflruiyet kazanmaya bafllad. Kurumsallaflma çok katmanl bir süreçti. Kad n hareketi kendi kurumlar n olufltururken bir yandan da devleti dönüfltürüyor ve bu dönüflümlerin

Türkiye de Kad na Yönelik fiiddet 21 kurumsallaflmas na yol aç yordu. Uluslararas düzeydeki feminist kazan mlar da iç dinamikleri tetikliyor, kazan mlar yayg nlaflt r yor ve derinlefltiriyordu. 1990'l y llarda hem kad nlar hem devlet fliddetle mücadele konusunda yurt d fl ndan fon bulmaya bafllad. Bu fonlarla çeflitli araflt rmalar ve projeler yap lmaya ve kad n hareketinde yer alan kad nlar 1980'lerde protesto ettikleri devlet kurumlar yla iflbirli i yapmaya bafllad lar. Bu etkileflim, dönüflüm ve kurumsallaflma sürecini kad n hareketi ve devlet kurumlar aç - s ndan ayr ayr inceleyebiliriz. Kad n hareketi kendi bünyesinde ba ms z kad n kurulufllar n olufltururken, devlet bünyesinde farkl kurumlaflmalar meydana geldi. Barolar kad n komisyonlar oluflturdular. Yeni kanunlar ç kt, kad na karfl fliddeti önlemek için yeni kurumlar olufltu, devlet kendi bünyesindeki Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu gibi eski kurumlara yeni ifllevler verdi ve yerel yönetimler kad na yönelik fliddeti önlemek için yeni birimler oluflturdu. 1973-1982 y llar aras nda say lar 10'u bulan kad n kurulufllar, 1983-1992 y llar aras nda 64'e, 2004 y l nda ise 350'nin üzerine ç kt (Uçan Süpürge 2004). Bu kad n kurulufllar n n hepsi fiziksel fliddete karfl mücadele için kurulmam fllard, ama hepsi toplumsal cinsiyete dayal fliddetin de iflik yüzleri ile mücadele ediyorlard. Kad na karfl fliddetle mücadele etmek üzere kurulan Mor Çat ve Ankara Kad n Dayan flma Vakf bu konudaki kad n dayan flmas na ve kurumsallaflman n yay lmas na öncülük eden kurumlar oldular. 1980 sonras daya a karfl kampanya ile bafllayan ve fliddet gören kad nlar için s nak açma emeliyle yol alan süreç içinde, 1990'da stanbul'da Mor Çat Kad n S na Vakf, 1991'de de Ankara'da Kad n Dayan flma Vakf aç ld. 7 Her iki kurum da özellikle aile içinde yaflanan fliddeti sorgulamak, görünür k lmak, fliddet yaflayan kad nlara destek vermek ve bu deste in olmazsa olmaz parças olarak kad n s na açmak üzere kurulmufllard. Ancak ilk y llarda hayata geçen s nak deneyimleri sorunlarla karfl laflt. 1993 y l nda Kad n Dayan flma Vakf Alt nda Belediyesi'nin deste iyle Türkiye'nin ilk ba ms z kad n s na n açt. 1995 seçimlerinde yerel yönetimin de iflmesiyle Vakf n kendi olanaklar yla sürdürdü ü s nak 1999 y l nda kapand. Kad n s na n n feminist kad nlar taraf ndan ba ms z yönetimi 7 Kad n Dayan flma Vakf 'n n resmi kurulufl tarihi 1993'tür. Vakf kuran feminist kad nlar, 1991-1993 y llar aras nda Alt nda Belediyesi ile iflbirli i çerçevesinde aç lan Kad n Dan flma Merkezi'nde çal flmalar n yürütmüfllerdir.

22 Ayfle Gül Alt nay ve Yeflim Arat flart konusunda belediyelerle anlaflamayan Mor Çat grubu, uygun devlet deste ini 1995 y l nda elde ederek kendi ba ms z kad n s na n açt. Ancak yine maddi zorluklar nedeniyle Mor Çat 'n n s na da 1998 y l nda kapand. 2007 y l itibariyle ba ms z kad n kurulufllar taraf ndan iflletilen tek s nak Mor Çat 'n n 2006 y l nda Beyo lu Kaymakaml 'n n deste i ile iflletmeye bafllatt s nakt r. Gerek Ankara Kad n Dayan flma Vakf gerekse Mor Çat, maddi zorluklar nedeniyle süreklilik kazanamayan s nak deneyimlerinin ötesinde kad - na yönelik fliddetle mücadelede öncü roller üstlendiler. En baflta kad na yönelik fliddet kavram n n yayg nlaflmas na ve anlafl lmas na, bu sorunun görünür k l nmas na katk da bulundular. Ayr ca, Türkiye'de ilk defa s naklar n önemine, fliddet gören kad nlar için olmazsa olmaz bir gereksinim oldu- una dikkat çektiler. Mor Çat gerek stanbul Büyük fiehir Belediyesi, gerekse o zamanlar ba l bulundu u fiiflli Belediyesi ile s nak açabilmek için yapt baflvurularda bu konuda Türkiye'de sahip olunmayan bir bilginin aktar m n gerçeklefltirdi. S na kullanacak kad nlar n güvenli ini ve önceliklerini flart koflan kad n bak fl aç s ile devlet kurumlar n e itti. Bu tart flmalar gazetelere yans yarak, ülke çap nda yank buldu, yeni de erlerin ve kad n bak fl aç s n n yerleflmesi yolunda ad mlar at lm fl oldu (Arat 1998). Mor Çat ve Kad n Dayan flma Vakf halen k s tl maddi olanaklar yla fliddet gören kad nlara psikolojik ve hukuki dan flmanl k hizmetleri vermeye devam etmektedirler. Verdikleri gönüllü e itimi yüzlerce kad na ilham vermifl, bu kad nlar n Türkiye'nin farkl yörelerinde kendi dernek ve vak flar - n oluflturmalar na katk da bulunmufltur. zmir'den Diyarbak r'a kadar bu alanda çal flmaya karar veren tüm kad nlar ve kad n kurulufllar, Mor Çat veya Kad n Dayan flma Vakf 'ndan birebir destek alm fl, fliddet gören kad nlarla nas l çal fl laca n ilk onlardan ö renmifllerdir. Türkiye'de kad na yönelik fliddetle mücadelede örgütlenme alan nda en önemli s çraman n 1997 y l nda Diyarbak r'da KAMER'in (Kad n Merkezi) kurulmas oldu unu söyleyebiliriz. Ola anüstü hal ve savafl koflullar nda fliddete u rayan kad nlarla dayan flma amac yla kurulan KAMER, Diyarbak r'da küçük bir merkezken flimdi Güneydo u ve Do u Anadolu Bölgesinde tüm illerde fi rnak'tan Van'a, Batman'dan Elaz 'a, Gaziantep'ten Malatya'ya 23 flehirde örgütlenmifl, yaklafl k 30 bin kad n taraf ndan örülmüfl yayg n bir kad n a na dönüflmüfl durumda. KAMER, bu illerin flehir merkezlerine ek olarak 179 ilçede çal flmalar n sürdürmektedir.

Türkiye de Kad na Yönelik fiiddet 23 KAMER, kad na yönelik fliddete karfl mücadelenin ana eksenini, kad nlar n yaflad klar fliddeti fark ederek güçlenmeleri, önce kendi hayatlar n sonra da çevrelerini fliddetten ar nd rmalar olarak çizmifltir. Bu ba lamda dünyada ve Türkiye'de ikinci dalga kad n hareketinin en önemli yeniliklerinden biri olan bilinç yükseltme/fark ndal k yaratma grup çal flmas n sistematiklefltirmifl ve yayg nlaflt rm flt r. KAMER, çal flmalar n sürdürdü ü yerlerde önce gönüllüler aras nda fark ndal k yaratma gruplar yapmakta, yerel örgütlenmenin tamam yla o il veya ilçedeki kad nlar n inisiyatifiyle bafllat lmas na önayak olmaktad r. Diyarbak r'daki Vak f merkezi bu yerel örgütlenmelere onlar n talepleri çerçevesinde destek vermekte, bilgi ve deneyim aktar m nda bulunmaktad r. Böylece yukar dan afla ya do ru yay lan bir örgütlenme yerine bir yerinden örgütlenme modeli gelifltirilmifltir. KAMER, 1990'lar n bafl nda stanbul ve Ankara'da geliflen kad na yönelik fliddetle mücadele hareketinin yayg n bir taban hareketine dönüflmesinde öncü bir rol oynam flt r. Ayn zamanda KAMER, fliddeti her alanda dönüfltürmeyi hedefleyen dili ve çal flmalar yla toplumsal cinsiyet alan n n ötesinde bir etkiye sahiptir. 1990'l y llar n önemli bir geliflmesi de Mor Çat Kad n S na Vakf 'n n ça r s ve Heinrich Böll vakf n n maddi deste i ile bafllayan Kad n S naklar Kurultay 'n n 1998 y l nda stanbul'da toplanmas olmufltur. 25 Kas m Uluslararas Kad na Yönelik fiiddete Son günü ba lam nda yap lan ça r ya Türkiye çap nda de iflik illerden ve Kuzey K br s Türk Cumhuriyeti nden 100 den fazla kad n kat lm flt r. Kurultaya kat lan kad nlar kad n s naklar açm fl ya da açmak üzere olan kad n gruplar n n ve belediyelerin temsilcileri, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu'na ba l olarak çal flan kad n konukevleri ile Kad n n Statüsü ve Sorunlar Genel Müdürlü ü'nün ve ba ms z kad n gruplar n n temsilcileridir (Pazartesi, Aral k 1998, s.5). Her y l de iflik bir ilde tekrarlanmas planlanan kad n s naklar kurultay, 2006 y l na kadar dokuz y l kesintisiz sürmüfl, stanbul d fl nda Mersin'de, Antalya'da, zmit'te, Çanakkale'de, Diyarbak r'da ve zmir'de toplanm flt r. Kurultay, fliddetle mücadele yolu arayan kad nlar ve kad n kurulufllar aras nda önemli bir dayan flma ve iletiflim platformu oluflturmufltur. 1999 Kurultay sonras kad n hareketinin, bir bask grubu olarak etkinli ini ve hareket kabiliyetini artt rmas na büyük katk da bulunan ve iletiflim a gereksinimini karfl layan Kad n Kurultay E-grubu (kadinkurultayi@yahoogro-

24 Ayfle Gül Alt nay ve Yeflim Arat ups.com) kurulmufltur. 2006'da 1200 üyeye ulaflan bu elektronik haberleflme ve tart flma grubu, Van'da gerçekleflen bir namus cinayeti hakk nda Van Kad n Derne i'nden do rudan bilgi almak, stanbul'daki bir s nakta g da zehirlenmesi yaflayan ve hastane önünde gazeteciler taraf ndan taciz edilen kad nlarla dayan flman n yollar n tart flmak, feminist hareketin tarihiyle ilgili bilgi ve fikir al flveriflinde bulunmak, Amargi'nin düzenledi i kad n örgütleri voleybol turnuvas na davet edilmek, feminist politikan n eksiklerini tart flmak, Kad n ve Aileden Sorumlu Devlet Bakan Nimet Çubukçu'dan randevu talep eden bir dilekçe için kad n örgütlerinden imza toplamak, Türk Ceza Kanunu de ifliklik tasar s için talep gelifltirmek gibi çok farkl konularda haberleflme ve iflbirli i için önemli bir araç olmufltur. Her y l Kas m ay nda farkl bir flehirde toplanan ve üç gün süren Kad n S naklar Kurultaylar n n sonuç bildirgeleri, 2000'li y llarda devlet taraf ndan benimsenecek pek çok politikan n ve fliddetle mücadele yönteminin belirlendi i bir platform oluflturmufltur. S naklar n nas l olmas gerekti i, sorunlar, ihtiyaçlar tart fl larak kurultay sonuç bildirgelerinde yans t lm flt r. Kurultay kad na yönelik fliddet konusunda çal flmak isteyen kad nlara ilham kayna ve destek olmufl, yeni kurumlar n oluflmas na öncülük etmifltir (Mor Çat 2003, 193). 8 Kad n hareketi, barolarda da kad na yönelik fliddetle mücadelede kurumsallaflmaya gidilmesine yol açm flt r. lk olarak Istanbul ve Ankara barolar nda kad nlara hizmet veren dan flma merkezleri aç lm flt r. 1998 y l nda 52 gönüllü kad n avukatla hayata geçen Ankara Barosu Kad n Dan flma Merkezi'ne aç ld ilk y l 715 kad n baflvuruda bulunmufltur (Çak r ve Gülbahar 2000, 276). 1999 y l nda stanbul Barosu Kad n Haklar Komisyonu'nun giriflimiyle Türkiye Barolar Birli i Kad n Haklar Komisyonu (TÜ- BAKKOM) kurulmufl, 2001 y l nda Türkiye çap nda 40 komisyon aç lm flt r. TÜBAKKOM, Medeni Kanun ve Ceza Kanununun cinsiyetçi ö elerden ar nd r lmas nda önemli bir rol oynam fl, bu konuda rapor haz rlay p, etkili bir bask grubu oluflturmufltur. Kuruluflun amaçlar ndan biri de aile içi fliddet dahil olmak üzere kad nlara karfl yap lan her türlü ayr mc l ktan kaynaklanan sorunlara çözüm getirilmesi ve uygulamada çeflitli kurumlarda kad nlar n baflvurular de erlendirilirken karfl lafl lan önemsememe, afla lama 8 2006'da zmir'de yap lan Kurultay'da bafllayan ve halen devam etmekte olan tart flman n detaylar için bkz. Tayl ve Yalç n 2007.

Türkiye de Kad na Yönelik fiiddet 25 ve benzeri ayr mc davran fl biçiminin ortadan kald r lmas için çal flmak t r. Adana'dan Diyarbak r'a, fianl urfa'dan Ordu'ya, Elaz 'dan Mersin'e kadar pek çok ilde barolar n Kad n Komisyonlar, olanaklar çerçevesinde dar gelirli kad nlara haklar konusunda ücretsiz dan flmanl k hizmeti vermektedirler. Devlet Düzeyinde Kad na Yönelik fiiddetle Mücadelenin Kurumsallaflmas 1990'larda kad n hareketi kendi içinde ba ms z kurumlar n yarat rken, gerek iç gerekse d fl dinamiklerle bask alt na giren devlet kurumlar da kad - na yönelik fliddetle mücadele konusuna e ilmeye bafllam flt r. Kanunlar de- iflmifl, kad n n güçlenmesine destek vermek üzere kurumlar oluflturulmaya çal fl lm fl veya varolan kurumlar dönüfltürülmeye bafllanm fl, yerel yönetimler ve üniversiteler bu konuda merkezler oluflturmufllard r. Say lar çok yetersiz olmakla birlikte, 2007 Eylül'ü itibar yla SHÇEK'e ait 19, Valilik ve l Özel dareleri'ne ait 12, Belediyelere ait 4, toplam 35 s nmaevi hizmet vermektedir (www.shcek.gov.tr/hizmetler/kadin_aile_toplum/kadin_konukevleri.asp; www.kazete.com.tr). Dönemin Çal flma ve Sosyal Güvenlik Bakan Anavatan Partisi üyesi mren Aykut 1985 Birleflmifl Milletler Nairobi Dünya Kad nlar Konferans 'na kat lm fl, Nairobi leriye Yönelik Stratejiler konusunda bilgi sahibi olmufl bir vekil olarak, 1990 tarihinde Kad n n Statüsü ve Sorunlar Baflkanl 'n n (KSSB) kendi bakanl na ba l olarak kurulmas na öncülük etmifltir. KSSB 1991'de Genel Müdürlük olarak do rudan Baflbakanl a ba lanm flt r. 1990 bafllar nda kendilerini devlet bürokrasisi ve denetimi alt na alacak kayg s yla kad n hareketi içinde olanlar n kuflkuyla karfl lad bu kurum, zaman içinde sivil toplum kurulufllar n n deste ini kazanm fl, özellikle hukuki çerçevenin dönüflmesinde, kad n konusunda araflt rmalar n yap lmas nda kritik bir rol oynam flt r. Bu kurumun dönüflmesinde de kad n hareketi içinden gelen, örne in Selma Acuner gibi kendilerini feminist olarak tan mlayan, kad nlar n isteklerine duyarl, feminist kad nlar ve akademisyenlerle yak n çal flan, bütçeden yeterli pay ayr lmamas na ra men ellerindeki imkânlar dahilinde büyük bir özveri ile çal flan kad nlar n pay yads namaz. smi yak n zamanda Kad n n Statüsü Genel Müdürlü ü (KSGM) olarak de ifltirilen kurumun bürokratlar, kendi deyimleri ile devletin içinde gönüllü çal flarak, 1990'l y llardan bafllayarak STK-devlet iflbirli ini mümkün k lm fllard r.

26 Ayfle Gül Alt nay ve Yeflim Arat Kad n hareketinin aile içindeki fliddete dur deme çabalar, yeni kurumlar n oluflturulmas n n yan nda yerleflik devlet kurumlar nda da bir dönüflümü tetiklemifltir. SHÇEK Genel Müdürlü ü 1990 y l nda Kad n Misafirhaneleri ad alt nda, kad nlar n fliddet karfl s nda misafir olma de il s nma ihtiyaçlar oldu unu kabul etmek istemeyen bir yaklafl mla ve yetersiz kaynaklarla da olsa önemli bir hizmet vermeye bafllam flt r. 2007 y l itibariyle SHÇEK'e ait 19 s nma evi bulunmaktad r. Ayr ca SHÇEK koruyucu-önleyici bir hizmet modeli olarak Aile Dan flma Meclislerini ve Toplum Merkezlerini kurmufltur (www.shcek.gov.tr). 1993 y l nda hizmet vermeye bafllayan toplum merkezleri, kamu kurumlar, yerel yönetimler, üniversiteler ve sivil toplum kurumlar yla dayan flmay ve iflbirli ini hedeflemektedirler. Nitekim SHÇEK çeflitli protokollerle Kad n n nsan Haklar - Yeni Çözümler Vakf, Anne Çocuk E itim Vakf, Türk Kad nlar Birli i, Ça dafl Yaflam Destekleme Derne i, Ana Çocuk Sa l ve Aile Planlamas Vakf, Kad n Eme ini De erlendirme Vakf gibi kad nlara yönelik hizmet sunan sivil toplum kurumlar yla iflbirli ine gitmifltir. Bu iflbirlikleri içerisinde Kad n n nsan Haklar - Yeni Çözümler Vakf ile birlikte 1998 y l ndan bu yana yürütülen Kad n n nsan Haklar E itimi Program (K HEP) özel bir öneme sahiptir. Kad n n nsan Haklar - Yeni Çözümler Vakf 'n n (eski ad yla Kad n n nsan Haklar Projesi) 1995'te stanbul'da ilk tohumlar n att K HEP, 1998 y l nda SHÇEK ile imzalanan bir iflbirli i protokolüne dayanarak bugüne kadar 5000 kadar kad n n kat ld kapsaml bir e itim program uygulam flt r. Bu program çerçevesinde SHÇEK'in sosyal hizmet uzmanlar, kad nlar n anayasal ve medeni haklar ndan, kad nlara karfl fliddet ve aile içi fliddete, fliddete karfl gelifltirilecek stratejilerden, feminizme kadar kad n n insan haklar n kapsayan, 16 modülden oluflan ve 3-4 ay süren bir e itici e itimi program na kat lmakta, daha sonra bu program çal flt klar illerdeki kad nlara uygulamaktad rlar (Amado 2005, Kardam 2003). K HEP, baflar l bir devlet-sivil toplum iflbirli i örne i olmas na karfl n, SHÇEK toplum merkezlerinde çal flan sosyal hizmet uzmanlar n n üzerlerindeki a r yük, bu program n uygulanabilirli- ini etkilemektedir (Kardam 2003, 69). SHÇEK'in iflleyiflinde ve kad nlara verdi i hizmetin içeri inde 1990'lar n bafl ndan bu yana önemli geliflmeler görülse de, bu alandaki ihtiyac karfl la-

Türkiye de Kad na Yönelik fiiddet 27 maktan çok uzakt r. Bütçeden SHÇEK'lere ayr lan fonlar s n rl, çal flan eleman say s çok az, çal flma saatleri çok yetersizdir. SHÇEK'in s nma evlerinin say s ihtiyac karfl lamaktan çok uzakt r. Kad n kurulufllar Türkiye'de en az 3000 s na a ihtiyaç oldu unu vurgulamaktad rlar (Mor Çat Kad n S na Vakf 2003, 104-108). Ayr ca, SHÇEK'in varolan az say daki s nma evinde nitelikli elemanlar yetersiz, sunulan hizmet s n rl d r. Hukuk Alan ndaki Geliflmeler ve Kampanyalar Türkiye'de kad n hareketinin ilk hukuki kazan m fuhufl yapanlara tecavüzde ceza indirilmesini öngören TCK'n n 438. maddesinin 21 Kas m 1990'da yürürlükten kald r lmas d r. 8 gün sonra, 29 Kas m 1990'da eski Medeni Yasan n kad nlar n ev d fl nda çal flmas n kocan n iznine ba layan 159. maddesi Anayasa Mahkemesi taraf ndan iptal edilmifltir. 1996'da erke- in zinas, 1998'de kad n n zinas suç olmaktan ç kar lm fl, 1997'de kad nlar kendi soyadlar ile kocalar n n soyad n birlikte kullanabilme hakk n elde etmifllerdir. Kad na yönelik fliddetle mücadele ba lam nda gerçekleflen en önemli yasal geliflmelerden biri 17 Ocak 1998'de yürürlü e giren 4320 say l Ailenin Korunmas na Dair Kanun dur. Kanun, ismi her ne kadar aileyi korumay ça r flt rsa da, feministlerin uzun zamand r ç kart lmas n istedikleri, bu konuda kampanya yürüttükleri aile içi fliddete karfl kad nlar koruma ya yönelik bir kanundur. Bu kanunun ç kmas nda Türkiye'ye yurtd fl ndan gelen elefltirilerin de rolü olmufltur. Birleflmifl Milletler Kad nlara Karfl Her Türlü Ayr mc l n Önlenmesi Sözleflmesi (CEDAW) çerçevesinde feminist akademisyen ve bürokratlar taraf ndan haz rlanan 1996 y l Türkiye Raporu'nun fliddetle mücadelede al nan önlemlerin yetersizli ini vurgulamas, bu noktada Türkiye'nin komite üyelerince elefltirilmesine yol açm flt r. Raporun okunmas nda haz r bulunan Kad ndan Sorumlu Devlet Bakan Ifl lay Sayg n, elefltirilerden etkilenmifl, bu kanunun ç kmas için yo un bir çal flma içine girmifltir. Kad n hareketinin etkin bir kampanya yürütmesi ve KSSGM'nin konuyu önemsemesi kanunun ç kmas nda rol oynam flt r. 9 Kanun, aile içinde fliddete u rayan kiflilerin korunabilmesi için, fliddet uygulayanlar ihtar, evden uzaklaflt rma ve hapisle cezaland rmay öngörür. Baflka bir deyiflle, 4320 say l kanun, fliddet uygulay c ya yönelik gelifltirilen ted- 9 Kanun ç kmadan önceki y llarda kad n kurulufllar çeflitli yay nlarla bu tür koruma önlemlerinin al nmas gerekti ini uluslararas örnekleriyle birlikte ifllemifllerdir. Örne in Mor Çat 1996, lkkaracan, Gülçür ve Ar n 1996.