OBEZİTE CERRAHİSİ VE RAMAZAN AYI ÖNERİLERİ Ramazan ayı, kendinizi fiziksel ve ruhsal yönden yenilemeniz için güzel bir fırsat sunmaktadır. Bu ay hem bedenen hem de ruhen detoks (arınma) gibidir. Dört gözle beklediğimiz ve onbir ayın sultanı olan ramazan ayında genellikle sahur, iftar olmak üzere iki öğün yapılmakta ve sofralar daha özenli kurulmaktadır. Tüm Müslümanlar için geçerli olan şudur ki; kişi eğer çok yaşlıysa, kronik bir hastalığı varsa, gebeyse, emzikli bir anneyse yada küçük bir çocuksa orucunu veya doktoru sağlık sorunları nedeniyle hastasının uzun süreli aç kalmasını istemiyorsa orucunu tutmayabilir. Obezite cerrahisi hasta grubu da doktor kontrolünde oruç tutulması tavsiye edilenler arasındadır. Ramazan Ayı Dendiğinde İlk Akla Gelmesi Gerekenler: Dikkatli öğün planlaması yapabilmek Kendini kontrol edebilmek Doğru amaca yönelebilmektir Bu ay boyunca doğru amaç; Kilo vermek değil, kilo korunumu sağlayabilmek olmalıdır. Ramazan ayı uzun süreli açlık gerektiren bir süreçtir. O nedenle gün boyunca alınması gereken besin öğelerinin çok büyük bir kısmı alınamamaktadır. Hatta günlerin uzun olması nedeniyle kişiler, tek öğün yaparak bu ayı geçirme eğilimindedirler. Bu durum özellikle obezite cerrahisi hasta grubu için çok daha önem arz etmektedir. Yapılan bir araştırmaya göre obezite cerrahisi hastalarının, ramazan ayı boyunca %40 daha az protein aldıklarını saptamıştır. Ameliyattan sonra olmazsa olmazlardan olan proteinin yetersizliği, ileri dönemde farklı sonuçlar doğmasına sebep
olabilir. Obezite cerrahisi prosedürlerinin çoğu tek oturuşta yenilen yemeğin ve tüketilen içeceğin miktarını kısıtlayıcı yöndedir. Bu yüzden bu hastaların az miktarlarla daha sık öğün yapmaları gerekmektedir. Yaz ayında tutacağımız orucun uzun süresi, bu hastaların dehidrasyon (vücudun sıvı kaybetmesi) riskine sokmaktadır. Ayrıca uzun süreli aç kalım, iftarda kişinin bir anda büyük miktarda yeme isteği duymasına neden olabilir. Bu ise kusmalara, dehidrasyona, yetersiz protein alımı ve karbonhidrat ağırlıklı besin alımına yol açar. Ayrıca iftarda yenen geleneksel tatlılar veya kızartmalı yiyecekler uzun süreli açlıktan sonra dumping sendromu yaşanmasına neden olabilir. Obezite cerrahisi hastaların mide hacimlerinin küçük olması ramazandaki kısıtlı sürede vitamin ve mineral takviyelerinin alınmasında zorluk yaşamasına neden olabilir. Ameliyattan sonraki ilk yıl içerisinde obezite cerrahisi geçiren hasta grubunun oruç tutması sakıncalı olabilmektedir. Ancak ikinci yıldan sonra beslenme düzeninin iyileşmesi neticesinde oruç tutulması hekim ile görüşülerek bu ibadetimiz gerçekleştirilebilir. Obezite cerrahisi geçirmiş kişilerin dikkat etmesi gereken en önemli şey; kişilerin ana öğünlerini kompleks karbonhidratlar ve yüksek kalitede protein içerikli olmasına özen göstermesi ve aynı zamanda besin takviyelerini ihmal etmemeleri yönünde olmalıdır. Sahurda Küçük Mideniz için Neler Olmalı? Ramazan ayında sahur yapmak günlük gereksimler açısından, kalori dengesi açısından ve gün boyu enerjik kalmak açısından son derece önemlidir. Neler tercih edilmeli? Yüksek lifli yiyecekler Komplex karbonhidratlar (tam tahıllı ürünler) hem sindirim sistemi için hem de uzun süreli tokluk hissi için tercih edilmelidir.
Sahurdaki Seçenekler Peynirli tam tahıllı sandviç Taze veya kuru meyve Tuzsuz ve kavrulmamış yağlı tohumlar (ceviz, fındık, badem gibi) Obezite cerrahisi grubu olarak hem katı sıvı ayrımına dikkat etmeli hem protein ağırlıklı beslenmeye özen göstermelisiniz. Öğünlerimizi yaparken sabırlı olup uzun sürede gerekirse birkaç seferde (sahuru ikiye bölmek gibi) yapmaya çalışınız. Uzun süren açlık evresinden sonra gelen özenli yemek İFTAR! İftar Tüyoları: İftarınızı ikiye bölün İftarınızı ikiye bölmek uzun süreli açlık sonrasında oluşabilecek kan şekeri dengesizliğini de önleyecektir. Geleneksel tatlılar yerine kuru meyve tercih edin (hurma gibi) İftarda ilk öğünde tercih edilebilecekler; Su Ilık çorba Hurma İftarda ikinci öğünde tercih edilebilecekler; Tavuklu/tonbalıklı/peynirli salata Tavuk/balık/kırmızı et (uygun pişirme teknikleri uygulanarak) Yağsız yoğurt Kuru veya taze meyve İftarın ikiye bölünmesi tokluk sinyalleri ile aşırı yemek yenmesini de engelleyebilmektedir.
Tüm bu bilgiler ışığında hepinize Hayırlı Ramazanlar. Uzm. Bariatrik Diyetisyen Nazlı ACAR RAMAZAN AYINDA ORUÇ: OBEZİTE CERRAHİSİ VE DURUM DEĞERLENDİRİLMESİ Ramazan ayı, kendinizi fiziksel ve ruhsal yönden yenilemeniz için süper bir fırsat oluşturmaktadır. Hem vücudunuz hem de ruhunuz için detoks (arınma) yaptığınızı düşünebilirsiniz. Dört gözle beklediğimiz ramazan ayında genellikle sahur, iftar olmak üzere iki öğün yapılmakta ve sofralar daha özenli kurulmaktadır. Tüm Müslümanlar için geçerli olan şudur ki; kişi eğer çok yaşlıysa, kronik bir hastalığı varsa, gebeyse, emzikli bir anneyse yada küçük bir çocuksa orucunu tutmayabilir. Peki Ramazan Ayında Nelere Dikkat Edilmeli? 1-Yiyecek Seçenekleri Ramazan ayı, sağlıklı beslenme önerilerinden diğer aylara göre çok da farklı değildir. Fakat dikkat edilmesi gereken yada tercih yaparken düşünmemiz gereken noktalar olabilir. Ara ara sık sık beslenme şuan için en ideal olsa da bu alışkanlığınıza, ramazan ayı sonrasında da devam edebilirsiniz. 2- Az uyku
Ramazan ayı boyunca değişen rutinimiz, hormonal yanıtlarımızın değişimine de neden olabilmektedir. Gün içinde hiçbir şey yiyip içmemek neticesinde yavaşlayan metabolizmanıza eşlik eden sürekli uyku haliniz dikkat dağınıklığına dolayısıyla da olası kazalara sebep olabilir. Ramazan ayının yaz saatlerine denk gelmesi, uzayan açlık süresi kısa süreli dinlenmelerle desteklenebilir. Örneğin rutin olarak öğle yemeği yediğiniz saatte ve iftardan hemen önce yapmış olduğunuz mini şekerlemeler ile kendinizi daha dinç hissedebilir ve dikkatinizi daha kolay toplayabilirsiniz. 3-Fiziksel Aktivite Fiziksel aktivite, ramazan ayı için kulağa ne kadar uzak gelse de bu ay içinde aktif kalmaya çalışmak olası kilo alımını engellemek için yapılabilir. Normalde haftada beş kez en az 30 dakika orta seviyede aerobik aktivite sağlıklı yaşam için önerilirken ramazan ayında yapıyor olduğunuz egzersizin şiddetinin yada yoğunluğunun arttırılması tabiki iyi bir tercih değildir! Ramazan Ayında neler yapılabilir? düşünmelisiniz. Koşulları ve olasılıkları değerlendirmelisiniz. Egzersizin Değerlendirilmesi Egzersizin sağlıklı yaşamda ki önemini biliyoruz. Fakat bu durum ramazan ayında Nasıl olmalı? Eş dost ile birlikte güzelleşen sofralar ve ramazan ayı ile kat ve kat değer kazanan ibadet, egzersizi gölge de bırakabilir. Ramazan ayındaki egzersiz diğer günlerde yapılan egzersizler kadar kapsamlı olmasa da yine de yapılmalıdır. Yapılan egzersizin güvenilir olması için sloganımız Kendini Dinle ve Ramazanda da Formda Kal! olmalıdır. Aklınızda Bulunsun!
Dehidratasyon (vücudun sıvı kaybetmesi) veya hipoglisemi riski nedeniyle egzersize çok da sıcak bakmamak yerine neler yapılabileceğini düşünün! Ramazan ayında amacınız kilo kaybetmek olmasa da en azından bu ayı rutininizin dışına çıkarak fırsata çevirebilirsiniz. İftarda hafif bir yemek ardından hafif bir egzersiz ve üzerine yine hafif bir yemek ile bedenen ve ruhen huzura kavuşabilirsiniz. Eğer kardio yapıyor ve bunu durumunuzu ramazan ayında da devam ettirmek istiyorsanız doğru zaman iftardan en az 1-2 saat sonrasıdır. Ramazan ayı içinde hem egzersiz yapmak istiyor hem de vaktinizin olmadığını düşünüyorsanız yoga ve plates gibi sıkılaştırıcı sporları da tercih edebilirsiniz. Bazı fitness severler, oruç açmadan önce 30 dakika kadar yoga, plates ya da yürüyüşün kendilerine tam tükenmişlik saatlerinde tekrardan güç kazandırdığı hissini savunmaktadırlar. Ama yine de sloganımızı unutmayın Kendini Dinle ve Ramazanda da Formda Kal! Yaz saatine denk gelen ramazan ayında oruç tutmak için lütfen hekimlerinize danışınız. Unutmayın ki sizler bizim için değerlisiniz. İftar ve sahur arasında en az 2 litre su içmeğe özen gösteriniz! Obezite Cerrahisi Geçiren Hastalar Oruç Tutabilir mi? Obezite cerrahisi prosedürlerinin çoğu tek oturuşta yenilen yemeğin ve tüketilen içeceğin miktarını kısıtlayıcı yöndedir. Bu yüzden bu hastaların az miktarlarla daha sık öğün yapmaları gerekmektedir. Yaz ayında tutacağımız orucun uzun süresi, bu hastaların dehidrasyon (vucüdun sıvı kaybetmesi) riskine sokmaktadır. Ayrıca uzun süreli aç kalım, iftarda kişinin bir anda büyük miktarda yeme isteği duymasına neden olabilir. Bu ise kusmalara, dehidrasyona, yetersiz ve karbonhidrat ağırlıklı
besin alımına yol açar. Ayrıca iftarda yenilen yemeklerde şekerlemeler veya kızartmalı yiyecekler uzun süreli açlıktan sonra dumping sendromu yaşanmasına neden olabilir. Ayrıca bu hastaların mide hacimlerinin küçük olması ramazandaki kısıtlı sürede vitamin ve mineral takviyelerinin alınmasında zorluk yaşamasına neden olabilir. Ameliyattan sonraki ilk yıl içerisinde obezite cerrahisi geçiren hasta grubunun oruç tutması sakıncalı olabilmektedir. Ancak ikinci yıldan sonra beslenme düzeninin iyileşmesi neticesinde oruç tutulması hekim ile görüşülerek bu ibadetimiz gerçekleştirilebilir. Obezite cerrahisi geçirmiş kişilerin dikkat etmesi gereken en önemli şey; kişilerin ana öğünlerini kompleks karbonhidratlar ve yüksek kalitede protein içerikli olmasına özen göstermesi ve aynı zamanda besin takviyelerini ihmal etmemeleri yönünde olmalıdır. Hayırlı Ramazanlar Uzm. Bariaktrik Dyt.Nazlı ACAR