595 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Üzerine



Benzer belgeler
ODADAN HABERLER 595 Sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanunu Hakkında...

bülten YIL: 26 SAYI : 270 Mart/2012

YAPI DENETİMİ KURULUŞLARI VE YAPI GÜVENLİĞİ. Av. Cihan Kıraner Dr. Levent Bıçakcı Hukuk Bürosu

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ MERKEZ KONSEYİ BAŞKANLIĞINA

YÜRÜTME VE İDARE BÖLÜMÜ KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME KARAR SAYISI: KHK/595

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Bahaettin SARI. İMO Yapı Denetim Komisyon Başkanı

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN

c) Yapı sahibi: Yapı üzerinde mülkiyet hakkına sahip olan gerçek ve tüzel kişileri.

SERBEST MİMARLIK HİZMETLERİ BÜRO TESCİL BELGESİ VERİLMESİ VE YENİLENMESİNDE UYULACAK ESASLAR

HABER BÜLTENİ DOSYA. JEOLOJİ VE JEOTEKNİK ETÜT RAPORU VE EKLERİ İLE İLGİLİ ESASLAR'a göre yapılması genelgede

YAPI DENETĐMĐ HAKKINDA KANUN

Ön Ödemeli Konut Satışlarında Sözleşmeden Dönme Hakkında Değişiklik

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent

EK-1 FORM - 1 PROJE MÜELLİFLERİ TARAFINDAN İLGİLİ İDAREYE VERİLECEK TAAHHÜTNAME ÖRNEĞİ

DEVLET MEMURLARININ TEDAVİ YARDIMINA İLİŞKİN ANAYASA MAHKEMESİ KARARI Cuma, 03 Nisan :58 -

tarih sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tarih sayılı Resmi Gazetede yayımlanan (95/16/AT) Asansör Yönetmeliğinin yürü

GÖRÜŞ BİLDİRME FORMU

Fen e ni mesu s l olan m ma m r m hen e disl s er e, uzma zm n a lılk al a an a lar a ı r n ı a göre; ya y pın ı ın ı, tesi s sat a ı ve

YAPI DENETİM KANUNU (Tam Metin)

Endüstri İlişkileri Kapsamında

Konut yapı kooperatiflerinde KDV uygulamasında tarih serüveni

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

ELAZIĞ VALİLİĞİNE (Defterdarlık) tarihli ve /12154 sayılı yazınız

MESLEK ODALARI-VİZE VE ONAY İŞLEMLERİ İLE İLGİLİ KANUNİ DÜZENLEME

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Kamulaştırma, Mülkiyet Hakkının Korunması, Ek Protokol - 1

BAYINDIRLIK VE İSKAN BAKANLIĞI TEKNİK ARAŞTIRMA VE UYGULAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Sevilay ARMAĞAN Mimar. Şb. Md. Tel: KAPSAM

S İ R K Ü L E R : / 2 8

Bazı makalelerde, bu iptal kararı ile kanuni temsilcilerin geçmişe yönelik sorumluluklarının kalktığına dair yorumlar okuyoruz.

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU RET KARARI : S.K

İŞ GÜVENLİĞİ KORUMASI ÇALIŞAN HER BİREY İÇİN SAĞLANMALI sayılı İş Kanunu'nun 81. ve 82. maddesinde yapılması öngörülen değişiklik:

YAPI DENETİMİ KANUNU & UYGULAMALARI

SIVILAŞTIRILMIŞ PETROL GAZLARI (LPG) PİYASASI EĞİTİM VE SORUMLU MÜDÜR YÖNETMELİĞİ VE 2018 YILI UYGULAMA ESASLARI

PROJE VE UYGULAMA DENETÇİSİ/UYGULAMA DENETÇİSİ MÜHENDİS VE MİMAR İLE KONTROL ELEMANI MÜHENDİS VE MİMARLAR İÇİN TİP HİZMET SÖZLEŞMESİ

TÜRKİYE DE DEPREM GERÇEĞİ

Yapı Denetim Kuruluşlarının Sınıflandırılması ile Çalışma Usul ve Esasları Yapı Denetim Kuruluşları

VII. ULUSLARARASI BALKAN BÖLGESİ DÜZENLEYİCİ YARGI OTORİTELERİ KONFERANSI MAYIS 2012, İSTANBUL

Sosyal Düzen Kuralları

YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN Kanun Numarası ve Kabul Tarihi: /6/2001 Yayımlandığı Resmi Gazete Tarih ve Sayısı: 13/7/

ĐMAR VE ŞEHĐRLEŞME KANUN TASLAĞI'NA ĐLĐŞKĐN ÖNERĐLER

RESMİ GAZETE: TARİH : SAYI : sayılı yapı denetimi kanunu hangi tarihte resmi gazetede yayınlanmıştır?

kurala bağlanmıştır. T.C. D A N IŞTAY ALTINCI DAİRE Esas No : 2008/3365 Karar No : 2011/161 Davacı : Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği

İlgi: Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul VI Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını

Riva Galatasaray Spor Kulübü Arazisi / Değerli meslektaşımız,

Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının Yapı Esasları ve Denetimine Dair Yönetmelik

4708 SAYILI YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN UYGULAMALARI İLE İLGİLİ SIKÇA SORULAN SORULAR. 4- Yapı denetim kuruluşlarına ödenecek hizmet bedeli nedir?

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

T.B.M.M. CUMHURİYET HALK PARTİSİ Grup Başkanlığı Tarih :.../..«. 8

İYİ İDARE YASASI İÇDÜZENİ. BİRİNCİ KISIM Genel Kurallar. İKİNCİ KISIM İyi İdarenin İlkeleri

YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN

Sayı: 27/2013 İYİ İDARE YASASI. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı yapar:

D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2011/10572

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

Sınai Mülkiyet Kanunu ile Gelen Yenilikler 2017

Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğde (Tebliğ No: /34) Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Hk.

Cumhuriyet Halk Partisi

BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİNE YAPILAN AKTARIMLAR VE TEVKİFAT UYGULAMASINA İLİŞKİN GVK SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

KURUM TABİPLERİ VE İŞYERİ HEKİMLERİNİN YETKİLENDİRİLMİŞ AİLE HEKİMİ OLMASI ZORUNLU D E Ğ İ L D İ R.

İPTAL İSTEMİNDE BULUNAN DAVACI: TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi

İçindekiler 2. Baskıya Önsöz 7 GİRİŞ 15 SORU 1: KENTSEL DÖNÜŞÜM NE DEMEKTİR? 17 SORU 2: KENTSEL DÖNÜŞÜM NERELERDE VE NASIL YAPILIR?

Belediyemizce yürütülen kentsel dönüşüm çalışmaları 5393 sayılı belediye kanununun 73. maddesi kapsamında yapılmaktadır.

İŞ HUKUKUNDA UZMAN ARABULUCULUĞA İLİŞKİN USUL VE ESASLAR. BİRİNCİ BÖLÜM İş Hukukunda Arabuluculuk Uzmanlık Eğitimi

FİNANSAL KİRALAMADA SAT GERİ KİRALA İŞLEMLERİNİN VERGİ UYGULAMALARI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ (II)

Doğal Afetler ve Kent Planlama

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI

Doç.Dr.Sami Karacan. Doç.Dr.Sami Karacan 1

T.C. ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Strateji Geliştirme Dairesi Başkanlığı DAĞITIM YERLERİNE

İMAR HUKUKUNDAN KAYNAKLANAN TAZMİNAT DAVALARI

ŞANTİYEDE YAPI DENETİMİ

BDY Mevcut Metin Değiştirilen Metin 21 Temmuz 2017

AB CUSTOMS AGENCY ACADEMY

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

SON DÜZENLEMELERLE UYGULAMALI İŞ HUKUKU VE SOSYAL SİGORTALAR MEVZUATI İLE ÜCRET HESAP PUSULASI (BORDRO) BİLGİLENDİRMESİ

T.C. SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞI Sosyal Sigortalar Genel Müdürlüğü

YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

İdari Yargının Geleceği

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/088 Ref: 4/088

İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ HİZMETLERİNİN DESTEKLENMESİ HAKKINDA YÖNETMELİK YAYIMLANDI

Bahaettin SARI İMO Yapı Denetim Komisyon Başkanı MANİSA, 28 OCAK 2011

KURUMU YAPIM İŞLERİ İHALELERİNİ DÜZENLEME VE İNCELEME DAİRESİ BAŞKANLIĞI/ANKARA bildirilmesi konusunda Yönetim Kurulumuz

A- 506 SAYILI KANUNA İLİŞKİN DEĞİŞİKLİKLER

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ

YÖNETMELİK ŞANTİYE ŞEFLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK BİRİNCİ BÖLÜM

Sirküler, 2013/15. Sayın MeslektaĢımız; KONU: Vadeli Çekler de reeskonta tabi tutulabilir.

Doğrudan Yabancı Yatırımlar Kanunu, Yasası sayılı, numaralı, nolu kanun, yasa DOĞRUDAN YABANCI YATIRIMLAR KANUNU. Kanun Numarası : 4875

YAPI MÜTEAHHİTLERİNİN KAYITLARI İLE ŞANTİYE ŞEFLERİ VE YETKİ BELGELİ USTALAR HAKKINDA YÖNETMELİK Resmi Gazete:

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 29218

BİR AVUKAT YANINDA AYLIKLI OLARAK ÇALIŞAN AVUKATIN DURUMUNUN AVUKATLIK YASASI AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

4708 SAYILI YAPI DENETİMİ HAKKINDA KANUN VE UYGULAMARI

T. C. BİLİM, SANAYİ VE TEKNOLOJİ BAKANLIĞI. AR-GE REFORM PAKETİ ve İKİNCİL MEVZUATI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığından:

TC İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI İMAR VE ŞEHİRCİLİK DAİRE BAŞKANLIĞI İMAR MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. Bayındırlık ve Đskan Bakanlığı. Afet Đşleri Genel Müdürlüğü SAYI : B.09.0.AĐŞ /12297

Yapı Aplikasyon Projesi ve Teknik Uygulama Sorumluluğunda Düzenlenecek Evraklar

4- SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

YAPI DENETİMİ (4708 Sayılı Kanun) HAZIRLAYAN IĞDIR BAYINDIRLIK ve İSKAN MÜDÜRLÜĞÜ

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 52 İST, MALİYE; VADELİ ÇEKLERDE REEKONTU KABUL ETMİYOR

Transkript:

595 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname Üzerine I. ANAYASAYA AYKIRILIK Anayasa nın 91.maddesine göre, Anayasa nın ikinci kısmının birinci ve ikinci bölümlerinde yer alan temel haklar, kişi hakları ve ödevleri... kanun hükmünde kararnamelerle düzenlenemez. 595 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin uzman mühendis ve mimar tanımları, bu yetkilerin elde edilme biçimleri, Anayasa nın 27.maddesi ile güvence altında bulundurulan bilim ve sanat hürriyeti kapsamında kalmaktadır. 595 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin mülkiyet hakkının kullanılmasına getirdiği kısıtlamalar, Anayasanın 35.maddesinde tanımlanan mülkiyet hakkına aykırı düşen düzenlemelerdir. Anayasanın 27, 35 ve 40. maddelerindeki temel hak ve hürriyetlerin korunmasına ilişkin konular, Anayasa nın 91.maddesine göre Kanun Hükmünde Kararnamelerle düzenlenemeyeceğinden 595 sayılı Kanun Hükmünde Kararname de ciddi Anayasaya aykırılık durumları söz konusudur. ll. YASAL ÇELĐŞKĐLER: 595 sayılı KHK, 3458 sayılı Mühendisler ve Mimarlar Hakkındaki Yasa, 6235 sayılı TMMOB yasası, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası, 3194 sayılı imar yasası ile bu konularla bağlantılı birçok yasa ile çelişmektedir. KHK, bazı yasaları uygulanamaz duruma düşürmüştür. Kimini etkisiz bırakmış, bazılarını da alışılanın dışında yeniden yorumlanmaya ve farklı uygulamalara açık konumlara zorlamıştır. Son çıkan yasanın, öncekileri değiştirdiği, aynı konudaki yasaların çelişmesi durumunda yeni yasanın uygulanması gerektiği yolundaki genel hukuk ilkesi, 595 sayılı KHK nin yaratacağı hukuksal çelişkilerin çözümü için yeterli olmayacaktır. Çok yakın bir gelecekte yapı üretim sürecinde, içinden çıkılması olanaksız yetki karmaşası içine düşülecektir. Konuyla ilgili kurum ve kişilerin yeterince aydınlatılmadığı, KHK nin öngördüğü yönetmeliklerin henüz çıkarılmadığı gözetilirse, amaçlanan uygulamanın yerleşip oturması oldukça uzun zaman alacaktır. Bu süreçte, KHK de bazı değişikliklerin yapılması gerekecektir. Geçici 3. Madde ile KHK nin yayınlandığı 10 Nisan 2000 tarihinden itibaren, yapı ruhsat verme işlemi, yürürlüğe girme tarihi olan 10 Temmuz 2000 e kadar durdurulmaktadır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, bu sürecin daha da uzaması söz konusudur. Türkiye nin iklim koşulları nedeniyle bu süreç yeni inşaat ruhsatlarının en yoğun şekilde alındığı ve temel atıldığı aylardır. Bu madde ile uzun süren bir ekonomik kriz içindeki ülkemizde yapı sektörünün devlet eliyle durgunluğa ve belirsizliğe düşürülmesi, çok büyük ekonomik zararlara ve işsizliğin artmasına neden olacaktır. Yalnız yapı üretimi değil, yapı araç ve malzemeleri üreten işyerleri de duracak ve önemli ölçüde üretimlerini kısacaklardır.

Bu sakıncaların giderilmesi ve en aza indirgenmesi açısından, Bakanlar Kurulu nun geçici 1. Maddedeki yetkilerini kullanarak, pilot bölge sayılarını önemli ölçüde daraltması, geçici ve güncel bir önlem olarak düşünülmelidir. Böyle bir girişim, getirilen değişimlerin anlaşılması, başlangıçtaki yanlışların giderilmesi açısından da yararlı olabilecektir. lll. MADDELERE ĐLĐŞKĐN DEĞERLENDĐRMELER: 1. 595 sayılı KHK nin 2. Maddesine göre, kamu kurum ve kuruluşları ile devlet yapılarına yeni düzenlemeler uygulanmayacaktır. Böyle bir ayrıma gidilmesi aşağıdaki gerekçelere dayandırılabilir. a) Kamu yapılarının, yürürlükteki yasalara göre yeterince denetlendiği varsayılabilir. 17 Ağustos ve izleyen günlerdeki büyük depremlerde en büyük hasarın kamu yapılarında gerçekleştiği gözetilirse, bu varsayımın tutarlı bir yanı bulunmadığı kolaylıkla görülebilir. Deprem sonuçları ortada dururken, kamu yapılarının, bu yapılarda çalışan ve yaşayanların güvenliğinin önemsenmediğini düşünmek bile istemiyoruz. b) Yeni düzenlemenin getirdiği maliyet artışlarının kamuya yansıtılmaması amaçlanmış olabilir. c) Yeni düzenlemenin getirdiği maliyet artışlarının, yapı güvenliğini sağlamanın ötesinde, tekelleşme eğilimindeki kuruluşlara kazanç sağlama, iş olanağı yaratma amacına yönelik olduğu düşünülebilir. Yukarıda (b) ve (c) bentlerindeki olasılıklara karşı devlet kendisini korurken, özel kişi ve kuruluşları gereksiz ve yararsız harcamalara zorlamasının akılcı ve devlet ciddiyeti ile bağdaşabilir açıklaması yapılamaz. Bu çelişkinin giderilmesi gerekir. 2. KHK nin 3. Maddesi tanımlara ayrılmıştır. Bu tanımlarda bazı önemli yanlış ve eksikler vardır. Şöyle ki; Yapı Hasarı nda doğal afet ve benzeri etkilerden ileri gelen hasarlar bu tanımın dışında bırakılmıştır. KHK nin 1. Maddesinde de doğal afetlerden söz edilmemektedir. 595 sayılı KHK, 17 Ağustos 1999 depreminin hemen ardından çıkarılan 27.08.1999 gün ve 4452 yetki yasasının öngördüğü depreme ve doğal afetlere dayanıklı konut üretimini amaçlaması gerekirken, yukarıda değindiğimiz 1. Madde ve hasar tanımı, bu amaçtan büyük ölçüde uzaklaşıldığını ortaya koymaktadır. Yapı Sorumluları, tanımında, kendisi için yapım işini üstlenen yapı sahibine yer verilmemesi önemli bir eksikliktir. Yapı Müteahhidi, gerek tanımında, gerekse diğer maddelerde günümüzde olduğu gibi başıboş bırakılmış, her isteyenin müteahhitlik yapabildiği denetimsiz koşullar sürdürülmüştür. Proje Müellifi, kişisel ve kişiye bağlı konumdur. Tüzel kişilere yasa ile proje müellifi ünvanı eklenmiştir. Yanlıştır.

Uzman Mühendis ve Mimar, tanımının içeriği, gereken koşullar ve nitelikler, edinilme yöntemleri belirsizdir. Bu belirsizlik; 9. ve bağlantılı diğer maddeler için de geçerlidir. Yapı denetim kuruluşlarında uzman mühendis-mimar bulundurma zorunluluğu getirilirken, proje müellifliği için bir zorunluluk getirilmemesi çok büyük bir eksikliktir. Bilindiği gibi imar yasasına sonradan yapılan ilavelerle teknisyen ve teknikerlere proje müellifliği yetkileri tanınmıştır. Denetim sürecindeki mühendismimarlarda uzman sorumluluğu aranırken teknisyen-teknikerlerin mevcut yetkileri kullanmasına göz yummak çok büyük bir çelişkidir. Bir yapının KHK ile tanımlanan amaçlara uygun olarak tamamlanıp kullanıma sunulabilmesi için ilk ve en önemli etap proje aşamasıdır. Projelerin belli düzeyde ve yeterlilikte yapılabilmesinin temel şartı ise bu hizmetlerin de uzman (yetkin) mühendis ve mimarlarca hazırlanmasıdır. Aksi takdirde projelerin incelenmesi ve onaylanmasında ciddi sorunlarla karşılaşılacaktır. Đmar Yasasının 38. Maddesinin bu doğrultuda değiştirilmesi kaçınılmazdır. 3. KHK nin 4. ve 2. Maddeleri alanı 180 m2 yi geçen ve birden fazla katları olan yapılarda, 3194 sayılı yasanın öngördüğü fenni mes ul uygulamasına son vermiştir. Artık bu görev, yapı denetim kuruluşları eliyle yürütülecektir. Yapı denetim kuruluşlarının hangi tür tüzel kişiler olacakları belirsizdir. Öngörülen yönetmelik ortada yoktur. 4. Proje müellifleri yapı sorumlu ları arasında sayıldığından her aşamada diğer yapı sorumluları ile birlikte tutanak tanzim etmek, gerektiğinde raporlar düzenlemek ve bunların bir nüshasını ilgili idareye vermek zorunluluğu ( Madde 4, paragraf 2) ve iş sonuna kadar yapı ile ilişkisini kesmemek (Madde 16, paragraf 1) gibi proje mükellifliğinin gerektirmediği yeni ve ilave sorumluluklarla karşı karşıyadırlar. Bu ilave sorumluluklar illa gerekli görülecek ise net olarak tanımlanmalı ve hizmetin bedeli ödenmelidir. 5. KHK nin 5. Maddesine göre, yapı sorumlularının sicillerini tutacak ilgili meslek odaları ifadesi gelecekte farklı uygulama ve tartışmalara da neden olabilir. Örneğin Ticaret ve Sanayi Odaları, bu yetkinin yasa ile kendilerine de tanınmış olduğunu, ticari şirket biçiminde örgütlenen kuruluşların TMMOB bünyesindeki Odaların yetkisi dışında kaldığını ileri sürebilir. ilgili meslek odaları ifadesinin aydınlatılması gerekir. Yukarıdaki açıklamalarımız, 6. Maddede tanımlanan Yapı Denetim Komisyonları için de geçerlidir. Bu konudaki yönetmelikte henüz ortada olmadığından, gelecekte nasıl bir uygulamaya gidileceği belirsizdir. 6. Yapı denetimi hizmetinin asgari bedeli, 7. Maddede, yapı maliyetinin %4 ü ve %8 i arasında belirlenmiştir. Asgari ücret, en az ücrettir. %4 asgari ücret ise %8 nedir. Demek ki asgari ücretler bile pazarlığa bırakılmıştır. Aynı maddenin birinci paragrafında ise, herhangi bir üst sınır belirlenmeyen denetim bedeli taraflar arasındaki anlaşmayla sağlanacağı belirtilmiştir.

Tekelleşmesi kaçınılmaz olan denetim kuruluşlarına pazarlığa açık asgari ücretler belirlenirken, bu kuruluşlarda çalışacak mimar, mühendis ve bu dalların uzmanları için asgari ücret güvencesi getirilmemesi çok önemli bir eksikliktir. Fenni mesulluğun kaldırılması nedeniyle alışılageldikleri bireysel çalışma ortamından yoksun bırakılacak mühendis ve mimarlar, yapı denetim kuruluşlarından iş almak, bu kuruluşlarda hizmet sözleşmeleri ile çalışmak zorunda kalacaklarından, asgari ücretle birlikte çalışma koşullarının belirlenmemesi nedeniyle, tekelci kapitalizmin insafına bırakılmışlardır. 7. Hizmet bedellerinin, yapı sahibi ve ilgili idarenin onayı ile ödeneceği hükme bağlanmıştır. (Madde 8, paragraf 1) Yapı sahibi işini engellediğini düşündüğü veya olumsuz rapor yazdığına inandığı yapı denetim kuruluşunun ödemesini imzalamazsa yapı denetim kuruluşu hizmetinin karşılığını alamayacaktır. Ödeme işleyiş sistemi yeniden düzenlenmelidir. 8. KHK nin 10. Maddesi, proje müelliflerini, yapı denetim şirketlerine bağımlı duruma düşürmüştür. Yapı denetim kuruluşlarının hatalı ve eksik olarak saptadığı projeler, gerçekte, bilime, tekniğe uygun, sanatsal nitelik taşıyan başarılı tasarımlar olabilir.10. madde ile, mimar ve mühendislerin mesleki ve bilimsel bağımsızlığı, yerine göre yaratıcılıkları ellerinden alınmaktadır. Ruhsat veren organlara ait bulunan proje denetimi bu düzenleme ile özel şirketlere devredilmiştir. Proje müellifi ile denetim kuruluşu arasında uyuşmazlık çıkması durumunda nasıl çözümlere gidileceği KHK de yer almamaktadır. Ruhsat organlarına ait yetkilerin özel kuruluşlara dolaylı yollardan da olsa da devredilmesi, yakın geçmişte 3194 sayılı yasanın 24 ve 25. maddelerinde olduğu gibi anayasaya aykırı bir düzenleme olarak değerlendirilebilecektir. 13. Maddenin, yapı ruhsatı alınmasını yapı denetim kuruluşunun iznine bağlaması yukarıdaki düşüncelerimizi pekiştirmektedir. 9. KHK nin 12. Maddesi ile yapıların müteahhitler eliyle yapılmasının zorunluluğu, kendi yapılarını üretecek gerçek ve tüzel kişilerin bile müteahhit olmaya zorlanmaları, nedeni ve gerekçesi anlaşılamayan bir buyurganlıktır. Üstelik, nasıl müteahhit olunacağı da belli değildir. 10. KHK nin gerçekten güvenilir yapılar üretmek yerine, kamu gücünü arkasına alan ayrıcalıklı kişi ve kuruluşlara yeni kazanç kapıları açmayı amaçladığı, 18, 19, 20, 21, 22 ve 23. Maddelerde çok belirgin biçimde görülmektedir. Şöyle ki : a) Taşıyıcı sistemlerdeki hasar sorumluluğunu 10 yıl, diger kısımlardaki hasar sorumluluğunu 2 yıllık sürelerle sınırlandıran 18.Madde, yürürlükteki zaman aşımı sürelerinin bile altında kalmaktadır. Gerçekte taşıyıcı sistemlerdeki sorumluluk, yapının ekonomik ömrüne uygun bir süreye, diğer kısımlardaki hasar sorumluluğu en az 10 yıla çıkarılmalıdır. Proje müellifleri, yapı denetim kuruluşunun onayını almadan projelerini onaya verememektedir. (Madde 4 ve 10) Ancak 18. Maddede 3. Paragrafa göre, onaylanmış projelerde sorumluluk tümüyle projeciye rücu edilebilmektedir. Bu takdirde yapı denetim kuruluşlarının projeleri incelemesi ve onaylaması gereksiz, dolayısıyla özen gösterilmeyecek bir formaliteye dönüşecektir.

Doğru yaklaşım onaylı proje hatalarında sorumluluğun proje müellifi ve yapı denetim kuruluşu arasında yarıyarıya paylaşılması olabilir. b) 19 ve 20. Maddelerdeki tanımlar, yapı denetim kuruluşlarına sorumluluktan kurtulmalarını sağlayacak çeşitli olasılık ve bağışıklıklar öngörmektedir. Yıkılma, ağır ve orta hasarlar dışındaki hasarlardan, denetim kuruluşları sorumlu tutulmamaktadır. 20. Maddenin son paragrafında önlem alınmadığı için hasar oluşturabilen çığ düşmesi, kaya düşmesi, sel baskını gibi olasılıklarda yapı sahiplerinin uyarılması durumunda denetim kuruluşlarının sorumluluğu kalkmaktadır. Gerçekte bu konularda gereken önlemleri aldırmak, önlem alınmayan yapıların KHK nin 15. Maddesine göre durdurmak, doğrudan doğruya yapı denetim kuruluşlarının görevine girmektedir. Yalnız bir uyarıda bulunan ve işi izlemediği için önlem alınmasını gerçekleştirmeyen kuruluşlara, sorumluluktan kurtulma yolu açılmıştır. 21. Maddenin 2.Paragrafında yer alan izinsiz değişikliklerden yapı denetim şirketlerinin sorumlu tutulmayacağına ilişkin düzenlemenin başına, bu olasılığın yapı kullanma izninin alınmasından sonraki değişikliklere ait olduğunun özellikle belirtilmesi gerekmektedir. Bu maddede yapı sahibi, yapı kullanma izni aldıktan sonra idareden izin almadan, yapıda, yapının taşıyıcı sistemini etkileyici değişiklik yapamaz. denilmektedir. Bu ifadeler KHK nin yalnızca inşaat mühendisi bakış açısıyla yazıldığını göstermektedir. Yapı sahibinin, tesisat sistemlerinde yapacağı izinsiz değişiklerle yapıya ve yapıyı kullananlara vereceği hasar ve zarar unutulmuş görülmektedir. c) KHK nin Tazminat dışında kalan yapı hasarları başlıklı 20. Maddesi, eğer bir yazım ve anlatım yanlışlığı yoksa, beklenenin ötesinde etkilerle oluşan... ve beklenen doğal afetlerden dolayı meydana gelen yapı hasarlarından... yapı denetim kuruluşlarının sorumlu tutulamayacağı anlamını vermektedir. KHK çıkarmak için Bakanlar Kurulu na yetki veren 4452 sayılı yasanın temel amaç ise, doğal afetlere karşı kolayca yıkılmayacak dayanıklı yapılar üretilmesidir. Eğer beklenen ve beklenenin ötesinde gerçekleşen doğal olaylar karşısında yapıların çökmesi ya da ağır hasar görmesi durumlarında, yapı denetim şirketlerinin bir sorumluluğu olmayacak ise yürürlükteki fenni mesul uygulamasını kaldırmakla, bu kuruluşlara iş olanakları yaratmanın ötesinde, hangi kamusal yararlar sağlanmış olmaktadır. 11. Yapı denetim kuruluşlarının, denetimlerini üstlendikleri yapıları sigortalamak yükümlülüğünü getiren 22.ve 23. Maddelerde de önemli boşluklar ve çelişkiler bulunmaktadır. Şöyle ki; a) Sigorta kapsamı, yapıların taşıyıcı sistemleri ile sınırlı tutulmuştur. Taşıyıcı sistemleri etkilemeyen zararlar sigorta kapsamı dışında bırakılmıştır. Neden? b) Mali mesuliyet sigortasının taraftarı, yapı denetim kuruluşları olmaktadır. Yani öncelikle korunan, denetim şirketidir. Ancak, 23. Maddede, yapıdan zarar görenlere de talep ve dava hakkı tanınmaktadır.

Bu düzenleme, trafikte uygulanan mali mesuliyet sigortasını anımsatmaktadır. Mali mesuliyet sigortasının, yapı denetim kuruluşlarının ödemek zorunda kalacakları hasar bedelini karşılaması nedeniyle, sigorta primlerini de bu kuruluşların karşılaması gerekmektedir. Ancak bu konu 22. Maddede açıkca belirtilmediğinden, uygulamada prim yükümlülüğünün yapı sahiplerine yansıtılması olasılığıyla karşılaşılacaktır. c) Sigorta güvencesinin, 18. Maddeleri 10 yıllık sorumluluk süresiyle sınırlı tutulması da yetersizdir. d) Bu konunun kapsamlı değerlendirilmesi, 22. Maddede yer alan tarife ve talimatlar ın belirginleşmesinden sonra yapılabilecektir. 12. KHK nin 24. Maddesinin 2 paragrafında, denetim etkinlikleri geçici olarak durdurulan kuruluşların yöneticilerine getirilen başka ad altında denetim yapamama yasağı, yerinde bir düzenlemedir. Ancak bu kuruluşta çalışan tüm uzman mühendis ve mimarların aynı yasak kapsamına alınmaları yanlıştır. Sözü edilen mimar ve mühendisler, bizzat denetledikleri yapılar ile ilgili görevlerini yerine getirmemişlerse, böyle bir yatırım ve önlem kapsamında düşünülmelidir. 13. Madde 25 ile Bakanlığa sınırsız denetim yetkisi tanınmakta Bakanlığın denetim yetkisi açık ve net ifadeler ile belirlenmelidir 14. Geçici 4. Madde ile ilgili Oda ların oniki yıllık mühendis ve mimarlara uzmanlık belgesi vermemeleri durumunda, uzmanlık belgelerinin Bakanlıkça verilmesi öngörülmektedir. Kim, nasıl uzman yetkisini elde edecek? Ortada, oniki yılık süreden başka somut bir ölçüt bulunmamaktadır. Özellikle makina mühendisliği gibi birbirinden çok farklı alanlarda uzmanlaşma olanağı bulunan dallarda gerçek bir uzmanlık ayrımına gidilmeden uzmanlık belgesi verilebilir mi? Meslek Odaları nın bu konuda çalışma yapmaları, ölçüler saptamaları, daha sonra ulaştıkları sonuçların mühendislik ve mimarlık hakkındaki yasaya aktarılması gerekmektedir. Geçici 4. Maddedeki koşullarda bile olsa, bakanlık odaların yerine geçerek uzmanlık belgesi vermemelidir. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları olarak TMMOB nin bağlı odaların kararları idari yargının denetimi altındadır. Eğer yanlış bir işlem yapılırsa, mahkemeler bu kararları iptal eder. Henüz nasıl çözümler üretileceği bilinmeyen bir ortamda Bakanlığa yargı kararlarının bile ulaşamayacağı işlem kurma yetkisinin tanınması yanlış ve hukuk düzenine aykırıdır. 15. KHK de örtülü bir biçimde korunan önemli bir çelişki de, yapı denetim kuruluşlarında çalışan uzmanların, denetimini üstlenmedikleri yapılarda proje müellifi olma olanaklarının açık tutulmasıdır. 4. Maddeye göre, bu kuruluşlar Münhasıran yapı denetimini üstleneceklerdir. Münhasıran sözcüğü, bir başka iş yapamayacakları anlamına gelmektedir. 17. Maddede bu konu daha ayrıntılı olarak düzenlenirken, yapılamayacak işler denetim hizmeti verdiği işlerle sınırlanmaktadır.

Maddenin 2.paragrafında ise denetim kuruluşunun uzman mühendis ve mimarların, proje yapma olanaklarına sınırlama getirilmemiştir. Uzman mühendis ve mimarların çalıştıkları denetim kuruluşlarının dışında bireysel olarak ya da bir başka kuruluşun çatısı altında proje üretmelerine herhangi bir engel bulunmamaktadır. Böylece getirilen düzenlemelerin amaçlarıyla bağdaşmayan ve çok sakıncalı konumlar oluşturulmaktadır. Proje üretmek yapı denetim kuruluşu denetçileri olma niteliği ile bağdaşmamaktadır. Bu durum, menkul kıymetler borsası görevlilerinin amaçların kendi hesaplarına hisse senedi alıp satmalarına benzemektedir. Anılan kuruluşlara ve personeline, kamusal etkinliklerine kendi yararlarına kullanmaları sonucunu verecek bu tür olanaklar tanınmamıştır. Yapı denetim kuruluşlarının tekelleşmesi kaçınılmazdır. Uzmanları proje üretmeye başlarlarsa karşılıklı olarak birbirlerinin projelerinin uygulanmasını denetleme durumuna geleceklerdir. Bu koşullarda güvenli bir denetim yapılamayacağı gibi, proje üretiminde de tekelleşme durumu doğabilecektir. Böyle bir gelişme, serbest çalışan mimar ve mühendislerin, ekonomik ve mesleksel çökümü getirmeye elverişlidir. SONUÇ : 595 sayılı KHK nin henüz yürürlülüğe de girmediği gözetilerek yukarıda değinilen ve kapsamlı bir inceleme sonucunda saptanacak sakıncalarının giderilmesi için yeniden düzenlenmesi yararlı olacaktır. BASININ VE KAMUOYUNUN DĐKKATĐNE 18 Nisan 2000 50 li yıllardan bu yana uygulanmakta olan sosyo-ekonomik politikalar bir yandan tarımdan sanayiye kaynak aktarımını ve kırdan kente göçü hızlandırırken, diğer yandan metropol kentlerin doğuşuna ve kentsel alanlarda büyük toprak rantlarının oluşumuna yol açtı. 1980 sonrasında uygulanan neo-liberal politikalarla Türkiye ekonomisi üretimden adım adım uzaklaştırılarak rant eksenine oturtuldu. 17 Ağustos ve 12 Kasım Marmara depremleri, yapılaşma sürecinde rant paylaşımı uğruna planlama ve denetimin devre dışı bırakıldığını, doğanın dengelerinin yok sayıldığını. bilimsel gerçeklerin gözardı edildiğini bütün açıklığıyla gözler önüne serdi. Depremden ders alınarak ülkemizin imar hukukunun; planlama, toprak kullanımı, çevre kentleşme, ulaşım, altyapı ve bina yapımı ile bütün bu süreçlerin kamu adına denetiminin bir bütünlük içinde ele alınması beklenirken. 57. Hükümet 10 Nisan 2000 tarihli Resmi gazetede yayınlanan 595 sayılı Yapı Denetimi Hakkında Kanun Hükmünde Kararname yi çıkardı. Bu Kanun Hükmünde Kararname, ders almak bir yana, deprem sonrası oluşan ortamı da kullanarak, rant paylaşımına yeni koşullarda hukuksal bir altyapı oluşturma çabasıdır.

Bu kararname: Yapı yı tek başına ele almakta, yapı üretimini tümüyle kamusal denetim alanı dışına çıkarmaktadır. Göstermelik olarak sözünü etse de yerel yönetimleri ve Meslek Odalarını denetim alanından dışlamaktadır. Kararnameyi hazırlayan Bayındırlık ve Đskan Bakanlığı TMMOB ve Oda larımızın alanına müdahale ederek Anayasayı ve yasaları çiğnemektedir. Hazırlık süresinin uzunluğuna karşın, katılımcı bir tarzda değil, TMMOB ve Odalarımızın görüşleri tümüyle reddedilerek, Bayındırlık ve Đskan Bakanlığı nın istediği ve altı ay önce ilk önerdiği biçimiyle çıkartılmıştır. Yapı sektöründeki büyük firmaların kuracakları kardeş yapı denetim kuruluşları ile işbirliği içinde tümüyle kamusal denetimin dışında kalmalarını sağlayacaktır. Yapı denetim tekelleri oluşturulacak başlangıçta denetim alanından dışlanan serbest çalışan mühendis ve mimarların çok büyük çoğunluğu süreç içinde proje alanından da dışlanacaklardır. Oluşacak maliyet artışı ve yapı denetim tekellerinin küçük ölçekli yapılara ilgisinin az olması nedeniyle kaçak yapılaşma eğilimini besleyecektir. Yapı denetim kuruluşlarının denetimini, daha önceki süreçte mevcut planlara bütün müdahalelerinde iktidara yakın sermaye odaklarına rant aktarımını gözeten Bayındırlık ve Đskan Bakanlığı na bırakmaktadır. Bakanlar Kurulu nun Kanun Hükmünde Kararname çıkarmak için yetki aldığı 4452 sayılı yasanın temel amacı olan doğal afetlerde kolayca yıkılmayacak dayanıklı yapıların üretilmesi ile çelişir bir biçimde yapı denetim kuruluşlarını beklenenin ötesinde etkilerle oluşan... ve beklenen doğal afetlerden dolayı meydana gelen yapı hasarlarından... sorumlu tutmamaktadır. Yapı denetim kuruluşunun tüzel kişiliğine yetki tanınır ve taşıyıcı sistemlerde sorumluluğu 10 yılla sınırlandırırken. hukuki sorumluluk, projesi aynı kuruluş tarafından onaylanmış olan projeci mühendis mimara rücu edilebilmektedir. Yerel yönetimlere ait yetkileri özel kuruluşlara devretmesi nedeniyle Anayasaya aykırıdır. 12 yıllık deneyime dayalı uzmanlık tanımını getirirken; rant paylaşımını gözeten, plansızlığı ve denetimsizliği kural haline getiren politikaların oluşumunda pay sahibi olmayan, aksine Odaları ve TMMOB bünyesinde bu politikalara karşı mücadele etmiş olan mühendis ve mimarları depremde oluşan yıkımın sorumluları olarak ilan etmektedir. 12 yıllık deneyimi olan mühendis ve mimarlara Odaları tarafından uzmanlık belgesi verilmemesi durumunda bu belgenin Bakanlık tarafından verilmesi hükmüyle bir alanda da belli siyasi partiler için bir siyasi rant olanağı yaratmaktadır. Yalnızca 12 yıllık deneyime bağlı olarak yapılan, gerçekte lisansüstü eğitim konusu olan uzmanlık tanımı yeterli olmak bir yana son derece eksik ve yanlış bir düzenlemedir.

TMMOB ve Odaları böylesine eksik bir tanımlamaya dayanan uzmanlık belgeleri vermeyecek, bu sorumluluğa ortak olmayacaktır. TMMOB kamuoyunu aydınlatmak, hükümete, siyasi partilere ve parlamentoya sorumluluklarını hatırlatmak için her türlü çabayı gösterecektir. Hükümet bu Kanun Hükmünde Kararnameyi uygulamaktan vazgeçmeli, TBMM de Đmar hukukunun, ilgili tüm tarafların da katılımıyla bütünlük içinde ele alınarak yenilenmesini sağlamalıdır. Bunlar yapılmadığı takdirde, TMMOB tüm Odaları ile birlikte, hu yanlışın düzeltilmesi için kitlesel eylemler ve hukuk yolu da dahil her türlü girişimde bulunacaktır. Rant paylaşımını rahatça sürdürme hayali kuranları uyarıyoruz! Ellerinizi halkın cebinden çekin! Mühendisler ve Mimarlar, TMMOB ve Odalarımız halkımızın yeni yıkımlara uğramasını engellemek için Birlik içinde, dimdik karşınızda olacak! TMMOB