yapılmalıdır ki, t anında H nin değeri maksimum yapılabilsin. H nin maksimizasyonu için birinci

Benzer belgeler
Makro İktisat II Örnek Sorular. 1. Tüketim fonksiyonu ise otonom vergi çarpanı nedir? (718 78) 2. GSYİH=120

B. Sermaye stoğunun durağan durum değerini bulunuz. C. Bu ekonomi için altın kural sermaye stoğu ne kadardır?

Ekonomide Uzun Dönem. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

Teknolojik Gelişme ve Ekonomik Büyüme:

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vi GENEL EKONOMİ 1. Ekonominin Tanımı ve Kapsamı Ekonomide Kıtlık ve Tercih

ÇALIŞMA SORULARI. S a y f a 1 / 6

Kapalı bir ekonomide yatırım tasarruf eşitliği aşağıdaki gibidir; I = S + ( T G) I = S

DENEME SINAVI A GRUBU / İKTİSAT


Komisyon İKTİSAT ÇEK KOPAR YAPRAK TESTİ ISBN Kitapta yer alan bölümlerin tüm sorumluluğu yazarlarına aittir.

KONU 1: TÜRKİYE EKONOMİSİNDE ( ) İŞGÜCÜ VERİMLİLİĞİ ve YATIRIMLAR İLİŞKİSİ (DOĞRUSAL BAĞINTI ÇÖZÜMLEMESİ) Dr. Halit Suiçmez(iktisatçı-uzman)

iktisaoa GiRiş 7. Ürettiği mala ilişkin talebin fiyat esnekliği değeri bire eşit olan bir firma, söz konusu

1. KEYNESÇİ PARA TALEBİ TEORİSİ

Modern Konjonktür Teorileri ve İktisat Politikası

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

meydana gelen değişmedir. d. Ek bir işçi çalıştırıldığında sabit maliyetlerde e. Üretim ek bir birim arttığında toplam

2.BÖLÜM ÇOKTAN SEÇMELİ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1: EKONOMİ İLE İLGİLİ DÜŞÜNCELER VE TEMEL KAVRAMLAR...

İktisadi Analiz Ders Notu: Doğrusal Üretim Modelleri ve Sraffa Sistemi

Mikroiktisat Final Sorularý

Uzun Dönem Ekonomik Büyüme. Bilgin Bari İktisat Politikası 1

ÇALIŞMA SORULARI TOPLAM TALEP I: MAL-HİZMET (IS) VE PARA (LM) PİYASALARI

TOPLAM TALEP I: IS-LM MODELİNİN OLUŞTURULMASI

İÇİNDEKİLER. Bölüm 1 MATEMATİKSEL İKTİSADA GİRİŞ İktisat Hakkında İktisatta Grafik ve Matematik Kullanımı 13

2018/1. Dönem Deneme Sınavı.

EKONOMİ SORULARI VE CEVAPLARI

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

İKTİSAT. İktisata Giriş Test Dolmuş ile otobüs aşağıdaki mal türlerinden

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Mikro İktisat MİK

Teknolojik İlerleme ve Gelir Dağı

İçindekiler kısa tablosu

KARŞILAŞTIRMALI ÜSTÜNLÜK TEORİSİ


2. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

A İKTİSAT KPSS-AB-PS / Mikroiktisadi analizde, esas olarak reel ücretlerin dikkate alınmasının en önemli nedeni aşağıdakilerden

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir)

1 TEMEL İKTİSADİ KAVRAMLAR

Yasin ÇOBAN İŞLETME İKTİSADI

TARIM VE KALKINMA. Doç.Dr.Tufan BAL. Not: Bu sununun hazırlanmasında, Prof.Dr. Murat Ali DULUPÇU nun ders notlarından faydalanılmıştır.

1 İKTİSAT İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

BÖLÜM I MAKROEKONOMİYE GENEL BİR BAKIŞ

İKTİSAT BİLİMİ VE İKTİSATTAKİ TEMEL KAVRAMLAR

1. Yatırımın Faiz Esnekliği

SORU SETİ 11 MİKTAR TEORİSİ TOPLAM ARZ VE TALEP ENFLASYON KLASİK VE KEYNEZYEN YAKLAŞIMLAR PARA

1. Açık Bir Ekonomide Denge Çıktı (Gelir)

Chapter 4 Spesifik faktörler ve Gelir Dağılımı

YATIRIM. Ders 3: Portföy Teorisi. Bölüm 1: Problemi Oluşturmak

İktisadi Planlamayı Gerektiren Unsurlar İKTİSADİ PLANLAMA GEREĞİ 2

1. Toplam Harcama ve Denge Çıktı

ONBĠRĠNCĠ BÖLÜM BÜYÜME, KALKINMA VE YOKSULLUKLA MÜCADELE

Finansal Yatırım ve Portföy Yönetimi. Ders 7 Modern Portföy Teorisi

PARA, FAİZ VE MİLLİ GELİR: IS-LM MODELİ

IKT Kasım, 2008 Gazi Üniversitesi, İktisat Bölümü. DERS NOTU 5 (Bölüm 7-8) ÜRETİCİ TEORİSİ

2001 KPSS 1. Aşağıdakilerden hangisi A malının talep eğrisinin sola doğru kaymasına neden olur?

İktisada Giriş I. 17 Ekim 2016 II. Hafta

0.1 Zarf Teoremi (Envelope Teorem)

MAKRO İKTİSAT KONUYA İLİŞKİN SORU ÖRNEKLERİ(KARMA)

8. DERS: IS/LM MODELİ

9. DERS : IS LM EĞRİLERİ: MALİYE VE PARA POLİTİKALARI

1. Giriş Giriş...19

gerçekleşen harcamanın mal ve hizmet çıktısına eşit olmasının gerekmemesidir

6. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ

BİRİNCİ SEVİYE ÖRNEK SORULARI EKONOMİ

İktisada Giriş I. 17 Ekim 2016 II. Hafta

BASIN TANITIMI TÜRKİYE DE BÜYÜMENİN KISITLARI: BİR ÖNCELİKLENDİRME ÇALIŞMASI

Ders içeriği (7. Hafta)

İÇİNDEKİLER. Önsöz... iii. KİTABIN KULLANIMINA İLİŞKİN BAZI NOTLAR ve KURUM SINAVLARINA İLİŞKİN UYARILAR... 1 BİRİNCİ BÖLÜM İKTİSATIN TEMELLERİ

Selçuk Üniversitesi 26 Aralık, 2013 Beyşehir Turizm Fakültesi-Konaklama İşletmeciliği Genel Ekonomi Dr. Alper Sönmez. Soru Seti 3

Giriş İktisat Politikası. İktisat Politikası. Bilgin Bari. 28.Eylül.2015

Dengede; sızıntılar ve enjeksiyonlar eşit olacaktır:

Tartışılacak Konular. Tekel. Tekel Gücü (Monopoly Power) Tekel Gücünün Kaynakları. Tekel Gücünün Sosyal Maliyeti. Bölüm 10Chapter 10 Slide 2

İleri Diferansiyel Denklemler

2. REGRESYON ANALİZİNİN TEMEL KAVRAMLARI Tanım

Tasarruf Paradoksu bir çiçek alın, ekonomiye can verin

SORU SETİ 10 MALİYET TEORİSİ - UZUN DÖNEM MALİYETLER VE TAM REKABET PİYASASINDA ÇIKTI KARARLARI - TEKEL

IS LM MODELİ ÇALIŞMA SORULARI

IKTI 101 (Yaz Okulu) 04 Ağustos, 2010 Gazi Üniversitesi İktisat Bölümü DERS NOTU 05 ÜRETİCİ TEORİSİ

SORU SETİ 7 IS-LM MODELİ

Pareto Etkinlik (Pareto Efficiency) Pareto Etkinlik Tanımı:

İktisat Nedir? En genel haliyle İktisat bir tercihler bilimidir.

KPSS SORU BANKASI İKTİSAT YENİ. Pegem. Pegem Pegem Pegem Pegem. Pegem. Pegem Pegem. Pegem. Pegem

NEOKLASİK K ve MODELLERİ

A. IS LM ANALİZİ A.1. IS

Faktör Donatımı Teorisi (Heckscher Ohlin) Karşılaştırmalı Üstünlüklere Eleştiri. Heckscher Ohlin Modelinden Çıkartılan Teoremler

9. HAFTA DERS NOTLARI İKTİSADİ MATEMATİK MİKRO EKONOMİK YAKLAŞIM. Yazan SAYIN SAN

Dr. Yücel ÖZKARA, BSTB Verimlilik Genel Müdürlüğü Doç. Dr. Mehmet ATAK, Gazi Ün. Endüstri Müh. Bölümü

ÜRETİM VE MALİYETLER

DERS NOTU 01 TÜKETİCİ TEORİSİ

1 MAKRO EKONOMİNİN DOĞUŞU

Bu Bölümde Neler Öğreneceğiz?

Duyarlılık analizi, bir doğrusal programlama probleminde belirlenen katsayı değerlerinin

YÖNEYLEM ARAŞTIRMASI - III

DERS NOTU 09 DIŞLAMA ETKİSİ UYUMLU MALİYE VE PARA POLİTİKALARI PARA ARZI TANIMLARI KLASİK PARA VE FAİZ TEORİLERİ

Sağlık Kuruluşlarında Maliyet Yönetimi ve Güncel

OPTIMIZASYON Bir Değişkenli Fonksiyonların Maksimizasyonu...2

Tufan Samet ÖZDURAK THEMIS MAKRO İKTİSAT

İKTİSAT ECONOMICUS TAMAMI ÇÖZÜMLÜ SORU BANKASI DİLEK ERDOĞAN KURUMLU TEK KİTAP. Mikro İktisat Makro İktisat Para-Banka-Kredi Uluslararası İktisat

Transkript:

58 3.. Lucas ın Modeli 3... Model Bu modelde Lucas (988), tek sektörlü bir ekonomide fiziksel sermaye ile birikim ilişkileri üzerinde yoğunlaşmaktadır. üfus dinamiği dışsal olarak alınmakta, ayrıca paraya dayalı değişim olgusu ve finansal piyasa dinamiğinin etkisi de dışlanmaktadır. Lucas a göre, Solow doğrudan bir büyüme teorisi geliştirmeye yönelik davranmamış, yalnızca ABD ekonomisinin büyüme dinamiklerini incelerken bir sonuç çıkartmıştır (age, ss.3-4). Modelin varsayımları şöyledir: Ekonomi kapalıdır ve tam rekabet piyasası ile çalışmaktadır. Ekonomik karar birimleri gelecekteki fiyatlar konusunda rasyonel bekleyişlere sahiptir. Ekonominin teknolojisi, ölçeğe göre sabit getirilidir. t anında üretime ayrılan işgücü (ya da eşdeğer olarak çalışma saati) sayısı (t) dir. (t) nin büyüme oranı dışsaldır: λ Kişi başına reel tüketim, akım değişkendir ve tek sektörlü olan bu modelde ilgili mal cinsinden tanımlanmaktadır. Akım olarak kişi başına tüketime dayalı fayda fonksiyonu şöyledir: ρt σ (3..) e [ c() t ] () t dt σ Burada ρ, gelecekteki tüketimi bugünkü değere indirgeyen bir oran; σ, riskten kaçınma katsayısıdır. Her iki parametre de pozitif birer rasyonel sayıdır. Tek sektörlü modeldeki toplam üretim, tüketime ve sermaye birikimine ayrılmaktadır: tct ()() + Kt! (). Bunu dengeli bir ekonominin arz ve talebinin eşitliği olarak yazarsak: tct ()() + Kt! () = AtKt () () t (). Teknolojik gelişme oranı dışsaldır: ( A! / A ) =µ. Ekonomi, teknolojik kısıt altında, fayda fonksiyonunu maksimum yapan optimal kaynak dağılımına karar verecektir. Bunun belirlenebilmesi için Hamiltonyen fonksiyonun çözümlenmesi gerekecektir. Hamiltonyen bugünkü-değer şöyledir: σ [ ] θ[ ] H = ( K, θ, c, t) = c + AK c. Ekonomideki optimal kaynak dağıtımı öyle σ yapılmalıdır ki, t anında H nin değeri maksimum yapılabilsin. H nin maksimizasyonu için birinci koşul; H c =. Buradan c σ = θ. Bunun anlamı şudur: Toplam üretim, tüketim ve yatırım olarak öyle ayrılmalıdır ki, marjinal olarak eşdeğerde (θ) olsunlar. θ terimi, sermayenin gölge fiyatını göstermektedir (s.8-9). Ayrıca gölge fiyat şu koşulu da sağlamalıdır:.! () () ( (), θ (), (),) ρ () () () θ () K H K t t c t t A t t K t t Bunun anlamı şudur: Gölge fiyatın değişim hızı, indirgeme oranı ile, sermayenin marjinal verimliliğine bağlıdır. Eğer t döneminde sermayenin marjinal verimliliği, indirgeme oranına eşitse, (3..) θ ρθ [ t = t = ]

sermayenin dönemlerarası gölge fiyatında bir değişme beklenmeyecektir. Tüketimi, gölge fiyatın bir fonksiyonu olarak tanımlarsak; ct () / = θ σ 59 ve bunu bütünleşik arz talep ifadesiyle, gölge fiyatın değişme oranındaki yerlerine yazarak sistemi çözersek 9, transversalite koşulunu sağlayan tek K(t) ve θ(t) değerleri elde edilecektir. t lim e ρ θ() t K() t =. Tüketimin büyüme oranına κ (=!c c) dersek, sermayenin gölge fiyatındaki t değişim oranı, tüketimin değişim oranıyla riskten kaçınma parametresinin bir fonksiyonu olarak yazılabilir: θ! / θ =. Buna göre ekonomi kendi dengeli gelişme çizgisinde sermayenin marjinal verimliliği, sabit ρ+ değerine eşit olmalıdır. Ekonominin arz ve talep eşitliklerini tanımlayan denklemlerin her iki yanını K(t) ye oranlarsak; (3..3) tct ()() Kt! () ρ+ + = At () Kt () t () = Kt () Kt () Dengeli gelişme çizgisinin tanımına göre Kt! () Kt () sabit bir orandır: κ+λ. Bu nedenle kişi başına tüketim ve kişi başına sermaye, κ oranında büyüyecektir. Bu değere ulaşmak için, yukarıdaki eşitlik türevlenir. Bu işlemden sonra; κ = µ /( ). Dengeli büyüme çizgisinde ekonominin tasarruf oranı da şöyle olacaktır: (3..4) s = Kt! () κ ( + λ) = tct ()() + Kt! () ρ+ Buna göre, ekonominin dengeli gelişme çizgisinde kişi başına büyüklükler, teknolojik gelişme oranının bir fonksiyonudur. e zaman terchi oranı (ρ) ne de riskten kaçınma oranı (σ), bu uzun dönem büyüme oranı üzerinde etkili değildir. σ ve ρ nun düşük değerlerinde tasarruf oranları artar ve yüksek tasarruf oranı, göreli olarak reel ulusal gelir düzeyinin artmasını sağlar. Toplum bir sonraki dönemde daha zengin olmakla birlikte, daha yüksek bir büyüme oranına sahip değildir. Yani büyüme etkisi yerine yalnızca düzey etkisi oluşmaktadır. Eğer ekonomi dengeli büyüme rotasında ilerliyorsa, transversalite koşuluna uygun olarak optimal çizgidedir ve bu rotayı izleyecektir. Bu rotanın dışında yer alıyorsa, RCK modeline e göre, ekonomi uzun dönemde bu dengeli gelişme çizgisine, yani optimal sermaye birikimi-tüketim bileşimine yakınsayacaktır. Örneğin ABD ekonomisinin 99-57 döneminde şu değerler elde edilmiştir: λ=.3; reel ulusal gelir ya da sermaye büyüme oranlarının kullanılmasına bağlı olarak sırasıyla κ+λ=.9 ve κ+λ=.4 (ortalama olarak da.7); ulusal gelirden işgücünün aldığı pay (-) yaklaşık.75; tasarruf oranı (net yatırım/ net ulusal hasıla) yaklaşık.; µ=κ(-)=.5 alındıklarında, ρ+(.4)σ=.675 bulunmuştur. Yani tranversality koşulunun sağlanabilmesi için, ekonominin pozitif sermaye birikimine gitmesini sağlayacak koşul yerine getirilmiş olmaktadır: ρ+κσ > κ+λ. 9 Bu iki eşitlik K(t) ve θ(t) açısından birinci dereceden fark denklemleridir. Bu nedenle sistemin çözümü, bu iki fark denkleminden hareketle K(t) ve θ(t) değerlerinin bulunmasıdır.

Lucas teknoloji ve bilgi stoku kavramlarının farklı olduklarını, beşeri sermaye olgusu açısından tartışmaktadır. Lucas a göre BM, teknolojik düzeyle bilgi stokunu (ya da beşeri sermayeyi) örtük olarak aynıymış gibi model içinde kullanmıştır. Örneğin Japonya nın Çin den daha ileri teknolojik düzeye sahip olması, bu ülkelerin beşeri sermaye stoklarının ya da bilgi birikim stoklarının karşılaştırılması anlamında değildir. Dolayısıyla BM ekonomilerarası gelir farklılıklarını açıklarken, varsayım olarak getirdiği türdeş teknolojik yapılar olgusunu, beşeri sermaye açısından yeniden sorgulamak gerekecektir. Bu nedenle Lucas büyüme teorisi çerçevesindeki yaklaşımının, model içinde beşeri sermaye olgusunu ifade edebilecek bir yaklaşım geliştirmek olduğunu vurgulamaktadır. BM ye göre türdeş teknolojik yapılar ve sermaye hareketliliğinin olmadığı bir modelde göreli yoksul ekonomiler, hem gelir düzeyi hem de büyüme oranı olarak gelişmiş ekonomilere yakınsayacaklardır. Lucas a göre 8. ve 9. yüzyıllarda işgücü hareketliliğini BM açısından çalıştırırsak, (toprak girdisi sabitken) işgücü hareketliliği BM nin öngörülerini doğrulamıştır. Ancak. yüzyılda bu gözlem tersine dönmüştür. İşgücü hareketliliği büyük ölçüde azalmıştır. 3...Beşeri Sermaye ve Büyüme Lucas da beşeri sermaye, bireyin genel beceri düzeyi olarak alınmaktadır. Bu anlamda h(t) beşeri sermayesine sahip bir işgücünün üretkenliği, her biri ½h(t) beşeri sermayeye sahip iki işgücünün üretkenliği ile özdeştir. Beşeri sermaye teorisi, bireyin, üretkenliğini (ya da h(t) düzeyini) etkileyebilecek olan çeşitli faaliyetler arasında zamanını nasıl ayırdığını incelemektedir. Beşeri sermayenin modele sokulması sonucu cari üretim değişir ve bu yolla beşeri sermaye birikimi yeniden değerlendirilmeye alınır. Lucas bu genel yapıyı şöyle modellemektedir: Modelde sayıda işgücü vardır ve herbiri sıfırla sonsuz arasında değişik düzeylerde beceriye sahiptir: ( h) dh. Bir h beceri düzeyindeki işgücü, toplam çalışma zamanının u(h) kısmını cari üretime, = geri kalan -u(h) kısmını da beşeri sermaye birikimine ayırmaktadır. Dolayısıyla mal üretimindeki efektif işgücü toplamı: e = 6 u( h) ( h) hdh. ihai mal üretim fonksiyonu fiziksel sermaye ile değişik beceri düzeylerindeki işgüçlerinin bir fonksiyonudur: F( K, e ). İşgücünün beceriyle e e ağırlıklandırılmış ücreti ve toplam ücret geliri de sırasıyla: F ( K, ) h ve F ( K, ) hu( h). Lucas beşeri sermayenin etkisini iki şekilde ele almaktadır: Birincisi bireyin yapısından kaynaklanan kendine özgü verimliliği: içsel etki. İkincisi de dışsal etkidir. Lucas a göre bireyler beşeri sermayeyi zamanlararası dağıtımı yaparken bu etkiyi dikkate almadığından dışsaldır ve şu şekilde tanımlanmaktadır: h( h) dh (3..5) ha = hdh ( ) Ekonomideki tüm işgüçleri h beceri düzeyinde ise ve dönemlerarası dağıtımı da u ise, etkin işgücü, e = uh. Ekonominin kaynak yaratma ve harcama durumu dışsal beşeri sermaye etkisi dikkate alınarak yazılırsa;

[ ] tct ()() + Kt! () = AKt () uthtt () () () h () t a 6. Burada h t a () terimi, beşeri sermayenin dışsal etkilerini modele katmaktadır. Modelin tamamlanabilmesi için, toplam kaynakların beşeri sermaye birikimine aktarılan bölümünün (-u(t)) h(t) nin değişim oranıyla ilintilenmelidir: ht! () = ht () ς G( ut ()). ζ< alınırsa (yani beşeri sermaye birikimi azalan getiriyle çalışmaktadır), beşeri sermaye teknoloji gibi büyümenin motoru olarak değerlendirilemez. U(t) alınırsa, ht! ()/ ht () ht () ς G() olacaktır. Yani beşeri sermaye birikimine ne kadar kaynak aktarıldığından bağımsız olarak, beşeri sermaye büyüme oranı sıfıra doğru yakınsayacaktır. Uzawa (965) çalışmasında, = ve U(c)=c varsayımlarıyla buna benzer bir model kurmuştur. Bu modelin belirgin özelliği, modelde içsel olarak yer alan beşeri sermaye sürdürülebilir büyümenin motorudur ve dışsal olarak bir büyüme motoruna gerek olmamaktadır. Uzawa nın modelinde beşeri sermaye birikimi, U(t) bağlamında doğrusaldır. Ancak Lucas ın bu modelinde azalan getiriyle çalışmaktadır. Lucas a göre beşeri sermaye birikimi, kuşaklararası bir analize dayalıdır ve bu anlamda da toplumsal bir çabadır. Eğer modelden içsel teknolojik gelişme ögesi dışlanırsa, BM ile özdeş bir yapıda olacaktır (Lucas, 988, s.). Bu haliyle sistem kapalıdır; nüfus sabit bir oranda (λ) artmaktadır; hanehalkının tüketim-fayda fonksiyonu () ile tanımlanmıştır. Ancak beşeri sermayenin dışsal etkilerinin modele eklenmesiyle model, BM biçimiyle incelenemez. Buna karşın Romer buna benzer bir model oluşturmuştur. Lucas, Romer i (986) izleyerek çözümlemeyi yapmaktadır. Bu şekilde modelin çözümüyle, ekonominin optimal ve dengeli gelişme çizgisi saptanmaktadır. Optimal gelişme ile tanımlanan, K(t), h(t), H a (t), c(t) ve u(t) değişkenlerinin, fayda fonksiyonunun beşeri sermaye birikim fonksiyonları kısıtlamaları altında ençoklaştıracak seçimlerinin yapılmasıdır. Dengeli gelişme ile tanımlanan da, veri bir dışsal ha(t) gelişme çizgisinde, h(t) için bulunan optimal seçimin uyumlanmış bir gelişme içinde olmasıdır. Yani hanehalkının bekleyişleriyle, gerçekleşen değerlerin üstüste çakışması durumudur. Optimal seçim problemi şöyle kurulmaktadır: θ θ c AK uh h c h u σ Bu modelde iki karar değişkeni vardır: tüketim (c(t)) ve üretime ayrılan kaynaklar (u(t)). Amaç bu iki karar değişkeninin, H nin ençoklaştırılacak biçimde seçilmesidir. Buna göre birinci sıra koşullar şöyledir: (3..6) H ( K, h,,, c, u, t ) ( σ ) θ [ ( ) = + ] + θ [ δ ( ) ] σ + (3..7) c = θ ve θ ( ) AK ( uh) h = θ δh Marjinal kullanımda mallar, tüketim ya da sermaye birikimi biçimindeki kullanıma göre değerlendirilecek (yukarıdaki eşitliklerden birincisi); çabalar da ya nihai mal üretimine ya da beşeri sermaye birikimine aktarılacak şekilde değerlendirilecek (ikinci eşitlik). İki farklı sermayenin fiyatlarını değişim hızları şöyledir: (3..8)! θ = ρθ θ AK ( uh) h (3..9) θ! ρθ θ ( ) = + AK ( u) h + θ δ( u )

6 Dengeli gelişme çizgisinde özel sektör için çözüm aynı biçimde yapılmaktadır. Dengeli ekonomi piyasa berraklığına (market clearing) sahip olarak geliştiğinden h(t)=h a (t) olacaktır. (3..) θ! ρθ θ ( ) ( ) + = a AK u h θ δ( u ) Lucas, modelin durağan durum dengeli gelişme çizgisinin belirlenebilmesi için tüketim, beşeri ve fiziksel sermaye artış hızlarını sabit, sermaye fiyatlarının artış hızlarını da azalan ve zaman tahsis değişkenini (u(t)) sabit kabul etmektedir. Bu koşullar altında sermayenin marjinal verimliliği: (3..) AK( t) ( u( t) h( t) ( t)) h( t) = ρ+ K(t), κ+λ oranında büyümektedir (bir önceki modelde olduğu gibi). Eğer ekonominin dengeli gelişme çizgisinde v = h! ()/ t h() t olarak alınırsa, beşeri sermaye birikim denkleminden hareketle, v = δ( u) olarak ifade edilebilecektir. (4.4.) eşitliğinin türevi alınırsa, tüketimin ve fiziksel sermayenin ortak büyüme oranı (κ), v cinsinden şöyle yazılabilecektir: + (3..) κ = v Böylece h(t) v gibi sabit bir oranda büyürken, ( + ) v dışsal teknolojik gelişme rolünü oynayacaktır (önceki modelde µ). Lucas etkin beşeri sermaye büyüme oranını da şöyle belirlemektedir: (3..3) v = σ δ ( + ρ λ ) Beşeri sermayenin rekabetçi piyasa yapısındaki dengeli büyüme oranı; (3..4) v = [ + ] σ( ) [( )( δ ( ρ λ)) ] Etkin ve dengeli büyüme oranları, maksimum yapılabilir büyüme oranını aşmamalıdır. Bu nedenle, şu kısıtlama konulmalıdır: ρ λ (3..5) σ + δ Beşeri sermaye büyüme oranı, beşeri sermaye yatırımındaki etkinlik ile artırılabilir ve ρ daki artışla düşürülebilir. Eğer = ve κ>v ise, dışsal etkiler beşeri sermaye birikiminden çok fiziksel sermaye birikimini teşvik edici bir rol oynar. σ= durumunda, etkin ve dengeli beşeri sermaye büyüme oranları; (3..6) v v = ( + ρ λ ) Buna göre, dışsal etmenler ya da indirgeme oranı önemsiz düzeylerdeyse, etkinsizlik düşük düzeylerde kalacaktır. (3..), (3..3) ve (3..4) eşitlikleri, fiziksel ve beşeri sermayenin asimptotik dinamiğini göstermektedir. Her iki sermaye ortak indirgenmiş bir dönemde karşılaştırılırsa, değişkenlerin düzeyleri tanımlanabilir. Bu ortak indirgeme fiziksel sermaye ve beşeri sermaye için sırasıyla şöyledir. ( ) t (3..7) z( t) = e κ+ λ vt K() t ve z () t = e h() t

63 Marjinal verimliliğin tanımlandığında (9) eşitliğinde bu değerler yeniden yapılandırılırsa, ekonominin dengeli gelişme çizgisi boyunca sahip olunması gereken fiziksel ve beşeri sermaye düzeyleri, (z, z ) ikilileri biçiminde belirlenmiş olur. + (3..8) ( A u ) z z = ρ+ Şekil 3... Dengeli Gelişmede İndirgenmiş Fiziksel ve Beşeri Sermaye Düzeyleri z ( κ+ λ) t ( e K ) z ( e vt h) Şekil 3.., (3..8) eşitliğini görselleştirmektedir (Lucas, 988, s.4). Dışsal etkiler yokken (=), bu fonksiyon orijinden çıkan bir eğri biçimindedir. Dışsal etkiler dikkate alındığında (>), orijine göre dış bükey eğri biçimini alır. Eğrinin davranışı, v nin birer fonksiyonu olarak tanımlanan u ve κ ya bağlıdır. Bu nedenle v deki artışlar eğriyi sağa kaydırır. Dengeli gelişme çigisinde ilerleyen etkin bir ekonomi, v > v olduğundan dolayı, herhangi bir veri fiziksel sermaye düzeyinde (z ) daha yüksek beşeri sermaye düzeyine (z ) sahip olacaktır. Şekildeki oklar, her iki sermaye düzeyinin de olası hareket çizgisini belirlemektedir. Lucas ın bu modelinde düşük beşeri ve fiziksel sermaye düzeylerinden başlayan bir ekonomi, sürekli olarak başlangıçta daha iyi donanıma sahip ekonomilerin gerisinde yer alacaktır (age, s.5). Eğri boyunca, sermayenin marjinal getirisi ((3..9) eşitliğinden hareketle ρ + ), her iki sermaye stoku büyüse de, sabit kalmaktadır. Dışsal etkilerin olduğu ve olmadığı tüm durumlarda ( ), reel ücretdeki artışlar eğriyi yukarı doğru hareket ettirir. Reel ücret ile fiziksel sermaye arasındaki esneklik, eğrinin bu davranışını dışsal etkilere bağlı olarak belirlemektedir. (3..9) K w w ( + ) = K + Bu eşitliğe göre, işgücünün niteliği veri iken, göreli yüksek kişi başına ulusal gelire sahip ekonomilerde reel ücretler daha yüksektir. Her ülkedeki reel ücretin büyüme oranı ise, işgücünün nitelik düzeylerine bağlı olarak aynıdır: (3..) ω = v İşgücünün niteliğindeki gelişmeler de dikkate alındığında, reel ücretlerdeki değişim oranı, kişi başına fiziksel sermaye değişim oranı (κ) ile aynı olmaktadır. (3..) ω + v = + v = κ