MÜHENDİSLİK NEDİR? YÖNETİMDE MÜHENDİSLİĞİN ÖNEMİ?
SUNUMUN AKIŞI Mühendisliğin tanımı Mühendisliğin tarihsel gelişimi Mesleğin tanımı ve bu anlamda mühendislik mesleği Ülkemizde mühendisliğin tarihsel gelişimi Mühendislik yaklaşımı nedir? Bilimsel yönetimin ortaya çıkışı ve gelişimi Katılımcı yönetim nedir? Mühendislik ve yönetim bilimi arasındaki ilişki Daha iyi bir ülke için mühendisliğin ve yönetimde mühendisliğin önemi ( Katkılarınızla)
MÜHENDİSLİK NEDİR? Mühendislik deneyim ve uygulama yoluyla matematik ve fen bilimlerine ilişkin edinilen bilgilerin, doğanın sunduğu malzeme ve enerjilerin insanlığın yararına ekonomik bir şekilde kullanılması için yöntemler geliştirmek üzere değerlendirmeler yapılmasını ve uygulamaya geçirilmesini sağlayan meslektir.
MÜHENDİS KELİMESİNİN ÇIKIŞ NOKTASI İngilizcedeki engineer kelimesi latince ingenuity kelimesinden türetilmiştir. Bu kelimenin ingilizce karşılığı to create olup, Türkçe karşılığı yaratmaktır. Türkçe mühendis kelimesi ise hendese kelimesinden türetilmiştir. Şimdilerde nedense pek itibar edilmeyen tasarım geometrisi dersi klasik mühendisliklerde nerdeyse matematik, fizik ve kimya dersleri kadar temel olmuştur.
MÜHENDİSLİĞİN TARİHÇESİ Mühendislik tarihi medeniyet tarihi ile hemen hemen aynıdır. İnsanlar yaşamda kalabilmek ve yaşamlarını sürdürebilmek için yaratıcılıklarını ön plana çıkararak bir takım yenilikler geliştirmişlerdir. Bunların başlıcaları şu şekilde sıralanabilir: Mezopotamyada su kanalları, tapınaklar, surlar Tekerleğin icadı ve taşımada kullanılması, Su kemerleri ve ilk çimentonun su kanalı yapımında kullanımı,
MÜHENDİSLİĞİN TARİHÇESİ(devamı) Hammurabi yasaları İnşaatçının yaptığı bina çökerse ve ev sahibi ölürse, evi yapan usta idam edilir. Ev sahibinin oğlunun ölümüne sebep olur ise, evi yapan ustanın oğlu idam edilir. Ev sahibinin kölesinin ölümüne sebep olursa, usta ev sahibine köle verir. Mala ve mülke zarar verilir ise tazmin edilir.
ESKİ MISIR DA MÜHENDİSLİK Mısır da öne çıkan mühendislik uygulamaları şunlardır: İlk plan ve inşaat uzmanları Eski Mısır da ortaya çıkmıştır. Mühendisliğin ilk habercileri olarak Bayındırlık Şefi denilen kişiler görülmeye başlamış. Nil nehrinin her yıl taşması nedeniyle karanın sınırlarının belirlenmesi için arazi ölçümlemesi yapılmaya başlamıştır. Bu amaçla ölçüm için araçlar geliştirilmiştir. Mısır daki en önemli mühendislik çalışmaları piramitlerdir. En büyüğü olan KEOPS piramidi yaklaşık 147 metre yüksekliğinde olup, 5,25 dönümlük bir alanı kapsamaktadır. Her biri ortalama 2,5 ton olan iki milyondan fazla taş bloktan oluşmuştur. Bazı taş bloklar 30 tona çıkmaktadır. Piramitlerin yapımı için çeşitli donanımlar geliştirilmiştir.
YUNANLILARDA MÜHENDİSLİK M.Ö. 600 den başlayarak Doğu Akdeniz bölgesinde Yunanlı yaşam ve düşünce tarzı egemen olmuştur. Deneme, doğrulama ve uygulamadan ziyade kuramsal çalışmalara ağırlık verdiler. Yunanlılar mekanik tasarımlara da katkıda bulunmuşlardır. Arşimet bileşik makaraları, hidrolik vidaları, büyüteci ve çeşitli savaş araçları icat etmişlerdir. Yunanlılar, denizle bağlantıları sonucunda, limanlar ve dalgakıranlar inşa etmişlerdir. Dünyanın ilk deniz feneri bu dönemde inşa edilmiş olup, 113 metre yüksekliğindedir. Antik çağın yedi harikasından biri olarak biliniyor.
ROMALILARDA MÜHENDİSLİK Romalılar kaynaklarını daha çok bayındırlık işlerine ayırmışlardır. Romalılar matematiksel mantık ve bilimden çok deneyime güvenen uygulamacı inşaatçılardı. Yapılan tasarım açısından basit, ancak ölçüt olarak etkileyici idi. Genellikle sanat ve estetikten çok işleve önem veriliyordu. İleri inşaat yöntemleri geliştirilmiş, sulu çimento keşfedilmiş, şahmerdan, ayak gücüyle çalışan vinçler, vb. bir çok inşaat makinesi tasarlanmıştır.
ORTAÇAĞDA MÜHENDİSLİK Roma imparatorluğunun yıkılmasından yaklaşık sekiz yüz yıl boyunca mühendislikte çok az ilerleme olmuştur. Bununla birlikte, özellikle yapı tasarımında enerji tasarrufu sağlayan ve gücü artıran makine ve aletlerin gelişiminde olmak üzere, bazı önemli ilerlemeler bu dönemde olmuştur. Yel değirmenleri geliştirilmiş, su değirmenleri daha etkili yapılmıştır.
ORTAÇAĞDA MÜHENDİSLİK (devamı) Ortaçağın gelişkin mühendislik aletleri, malzemeleri ve tekniklerinin birçoğu ilk kez Çin de görülmüştür. Barutun icadı ve kağıt yapımı, demirin dökümü ve kumaşların imalatına ilişkin işlemlerin geliştirilmesi bu ilerlemeler arasındadır. Ortaçağın sonlarında ulaşım ve iletişimde önemli ilerlemeler sağlandı. Böylece bilginin yayılması hızlandı. Bu dönemde denizcilikte de önemli gelişmeler sağlandı.
ORTAÇAĞDA MÜHENDİSLİK (devamı) Ortaçağdaki en önemli gelişmeler 15.yüzyıl ve sonrasında mühendisler için yeni malzemeler halini alacak olan, bilimsel alanda oldu. Johann Gutenberg hareketli tipte kalıbı icat etti ve 1450 yılında ilk kitabı basarak tarihe geçti. Bunun sayesinde, bilim ve mühendislik dahil, pek çok konuda bilginin geniş bir şekilde yayılması mümkün oldu. 1500 yılına gelindiğinde arazi ölçümü, hidrolik, kimya, madencilik, metalurji, vb. alanlarda kitaplar basılıyordu.
ORTAÇAĞDA BİLİMİN İLERLEMESİNE KATKIDA BULUNANLAR Leonardo da Vinci (1452-1519): Rönesans'ın büyük bir sanatçısı, mimarı ve deneysel bilimcisi. Kavramsal tasarımları ile tanınmaktadır. Nicolaus Copernicus (1473-1543): Modern astronominin temellerini atan bilim adamı. Galileo (1564-1642): İtalyan astronom ve fizikçi. Bilgi edinmenin bilimsel yönünü formüle etti. Düşmekte olan cisimlere ilişkin ünlü bir yasayı keşfetti.
ORTAÇAĞDA BİLİMİN İLERLEMESİNE KATKIDA BULUNANLAR(devamı) Sir Isaac Newton (1642-1727): Yüksek matematiğin temellerini attı, evrensel çekim yasasını formüle etti. Robert Boyle (1627-1691): Hava ve diğer gazların sıkışması ve genleşmesini inceleyen kimyacı ve fizikçi. Robert Hooke (1653-1703): Elastikiyet kuramını formüle etmiştir.
ORTAÇAĞDA BİLİMİN İLERLEMESİNE KATKIDA BULUNANLAR(devamı) Thomas Newcomen (1663-1729) : 1712 yılında ilk kullanışlı buhar makinelerinden birini yaptı. Onun atmosferik basınçlı buhar makinesi, yerini James Watt ın daha etkin olan makinesine bırakana dek, hemen hemen 75 sene boyunca İngiliz madenlerinden su pompalamada kullanıldı.
MESLEK NEDİR? MESLEĞİN ÖZELLİKLERİ Belirli bir işi yapmak üzere eğitim görmüş, bu konuda staj yapmış ve öngörülen işi sorumluluğunu alarak yapmak üzere yetkilendirmek bir mesleğe ait olmakla mümkündür. Mesleğin dört temel özelliği bulunmaktadır: i. İlgili konuda biçimsel eğitim almış olmak, ii. Biçimsel eğitimi izleyen dönemde uygulamalı çalışma (staj) yapmak, iii. Mesleğin gereklerinin yetkili kurullarca belirlenmiş olması, iv. Meslek adabına uymanın zorunlu olması ve bunun meslek kuruluşunca izlenmesi
MÜHENDİSLİK YAKLAŞIMI Mühendislik yaklaşımı mühendislik tasarım yöntemi olarak ta isimlendirilmekte ve yedi adımdan oluşmaktadır: i. Problemin tanımı, ii. Gerekli bilginin derlenmesi, iii. Çözümler için araştırma, iv. Düşünceden öncül tasarımlara geçiş, v. Çözümlerin değerlendirilmesi ve uygun çözümün seçimi, vi. Raporların, planların ve spesifikasyonların hazırlanması, vii. Tasarımın uygulanması.
BİLİMSEL YÖNETİM VE ORTAYA ÇIKIŞI Yönetim insanlar aracıyla bir şeyler elde etme sanatı olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım şu noktaya dikkat çekmektedir: Yöneticiler işleri kendileri yapmazlar, işlerin yapılmasında başka insanları kullanırlar. Yönetim belirlenmiş örgütsel hedeflere ulaşmak için örgüt üyelerinin ve diğer örgütsel tüm kaynakların çabalarının planlanması, örgütlenmesi, yönlendirilmesi ve kontrolü sürecidir.
YÖNETİCİLER NE YAPARLAR? Yöneticiler insanlarla ve onların aracılığıyla çalışırlar Yöneticiler örgüt içinde iletişim kanalı görevi yaparlar. Yöneticiler yaptıklarından sorumlu tutulur ve hesap verirler. Yöneticiler çatışan amaçlar arasında denge kurarlar ve öncelikleri belirlerler. Yöneticiler çözümlemeli ve kavramsal olarak düşünmelidirler
Yöneticiler arabulucudurlar. Yöneticiler politikacıdırlar. Yöneticiler diplomattırlar. Yöneticiler semboldürler. Yöneticiler zor problemlere çözüm üretirler.
YÖNETİCİLER NE YAPARLAR? Yukarıda kısaca açıklanan yönetsel roller yöneticilerin sık sık farklı rolleri oynamaları gerektiğini göstermektedir. Uygun rolün hangisi olduğunu görmek ve bu role en kısa sürede uyum sağlamak etkili bir yöneticiliğin işaretidir.
YÖNETSEL VE ÖRGÜTSEL BAŞARI Yöneticilerin başarılarının ölçümünde iki olgu çok önemlidir: İşleri doğru bir şekilde yapmak, Doğru işler yapmak. İşleri doğru bir şekilde yapmak bir girdi-çıktı kavramıdır. İşlerini doğru bir şekilde yapan yöneticiler bu başarıyı elde etmekte kullandıkları girdileri (işgücü, malzeme ve süre) ölçerler. Kullandıkları kaynakları en küçükleyen yöneticiler işlerini doğru bir şekilde yapanlardır. Öte yandan, doğru işler yapmak uygun hedefler seçme yeteneğidir. Yapılacak doğru şeyler seçerler.
YÖNETSEL VE ÖRGÜTSEL BAŞARI Yöneticilerin sorumlulukları hem işlerin doğru bir şekilde yapılmasını, hem de doğru işler yapmayı gerektirmektedir. İşleri doğru yapmak önemli olmakla birlikte, doğru işler yapmak kritiktir. Doğru işler yapmak örgütün başarısında anahtardır. Doğru işlerin yapılacak olması daha fazla önemlidir.
YÖNETİM BİR MESLEKMİDİR? Yönetimin kısmen sanat, kısmense bilim olduğu ileri sürülüyor. Bu bir meslek midir? Edgar H. Schein meslek insanlarının anahtar nitelikleri ile yöneticilerinkileri karşılaştırmıştır. Özellikle üç karakteristik üzerinde durulmuştur. Birinci karakteristik: Meslek insanları kararlarını genel ilkelere dayandırırlar. Çoğu yönetici ve yönetim kuramcılarınca kabul gören bu ilkeler tüm koşullarda en iyi şekilde uygulanamamasına rağmen, özellikle meselenin ana noktalarının yüksek güvenilirliği vardır.
(devam) Örneğin, basit davranışsal ana nokta herkesin önünde öv, gözlerden uzak eleştir, ilkesi genellikle çok geçerli olmasına rağmen, az sıklıkla da olsa olumsuz sonuç verebilmektedir. İkinci karakteristik: Meslek insanları meslekteki konumlarını, kayırmacılık veya konu dışı etmenlerle değil, gerçekleştirdikleri başarılarla elde ederler. Ne yazık ki, uygulamada yöneticiler bazı durumlarda işteki konumlarını örgütteki güçlü insanlara ilişkilerini veya işle ilgisi olmayan etmenler yoluyla elde ederler.
(devam) Üçüncü karakteristik: Yönetim insanları müşterilerini koruyan sıkı etik kuralları ile yönetilirler: Meslek insanlarının belirli alanlardaki uzmanlıkları nedeniyle müşteriler onlara bağlıdır ve kolay incinir ve duyarlı bir konumdadır
YÖNETİMİN TEMEL ADIMI: PLANLAMA
Planlamadaki Dört Temel Evre Aşama:1) Bir amaç veya amaçlar kümesi belirlemek. Planlama örgütün veya bir alt biriminin ne istediği veya neye gereksinimi olduğu hakkında kararlar ile başlar. Amaçların açık bir tanımı olmaksızın örgütler kaynaklarını sınırsız bir biçimde dağıtır. Önceliklerin tanımlanması ve amaçlar hakkında belirgin olmak örgütün kaynaklar üzerinde dikkatli bir şekilde yoğunlaşmasına olanak sağlar.
Aşama:2) Mevcut durumun tanımlanması. Örgüt veya alt birimi amaçlarından ne kadar uzaktadır? Amaçlara ulaşılması için hangi kaynaklar elverişlidir? İşlerin mevcut durumu hakkında çözümleme yapıldıktan sonra, daha sonraki gelişmeler için planlar yapılabilir. Örgüt içinde ve alt birimler arasında açık olan iletişim kanalları ikinci evre için gerekli olan özellikle finansal ve istatistiksel verileri sağlayacaktır.
Aşama:3) Amaçlar için yardımcıların ve engellerin tanımlanması. Örgütün amaçlarına ulaşmasına yardımcı olabilecek iç ve dış çevrelerdeki etmenler nelerdir? Hangi etmenler problem yaratabilir? Şu anda yer alanları görmek oldukça kolay, ancak gelecekteki asla açık değildir. Bunun yapılması zor olmakla birlikte, gelecekteki durumların, problemlerin ve fırsatların önceden öngörülebilmesi planlamanın önemli bir boyutudur.
Aşama:4) Hedeflere ulaşılabilmesi için bir eylem kümesi veya plan geliştirilmesi: Planlama sürecindeki son aşama arzulanan hedef veya hedeflere ulaşmak için çeşitli eylem seçeneklerinin geliştirilmesi, bu seçeneklerin değerlendirilmesi ve aralarından en uygununun veya en azından tatmin edici olan birinin seçilmesidir. Bu aşama kararların verildiği aşamadır.
KATILIMCI YÖNETİM NEDİR? Katılımcı yönetim karar verme sürecine astların da katılımının sağlanmasıdır. Bireylerin etkili bir biçimde katılımının üzerinde durur. Önemli yönetsel sorunların çözümünde onların uzmanlığını ve yaratıcılığını kullanır. Paylaşılmış yetki kavramına dayanır. Sıradan günlük sorunların yanı sıra, önemli karar problemlerinde de katılımlarının sağlanması üzerinde durmaktadır.
Yöneticiler izleyen noktalara dikkat ederlerse, yetki paylaşımından endişe duymazlar: Astları için görev ve işlevleri açıkça belirlemek, Görev ve işlevlerin yerine getirilmesini sağlayacak yetkiyi astlarına devretmek, Bu görev ve işlevler üzerindeki yetkinin kullanımının sonuçlarından astlarını sorumlu tutmak, Görev ve işlevlerin yerine getirilmesinde yetki kullanımı ve sorumluluk alma konusunda astlarını yüreklendirmek.
SİZCE, ÜLKEMİZDE MÜHENDİSLİK NE DURUMDA? MÜHENDİSLER GÖREVLERİNİ YERİNE GETİRİYOR MU? ÜLKEMİZDE YÖNETİM İŞLEVLERİNİN DAHA DOYURUCU OLARAK YERİNE GETİRİLEBİLMESİ İÇİN MÜHENDİSLERDEN NELER BEKLENMELİDİR?
SABIRLA DİNLEDİĞİNİZ VE SAĞLADIĞINIZ KATKILAR İÇİN TEŞEKKÜRLER SAYGILAR.