TERİMLERİN GENEL DİLE YANSIMASINA DAİR BAZI GÖZLEMLER



Benzer belgeler
ANA DİL Mİ, ANA DİLİ Mİ? IS IT PARENT LANGUAGE OR OR MOTHER TONGUE?

Metin: Toplumsal Davranış: El Öpme Edimindeki Göstergelerin Çözümlenesi, Göstergebilime Giriş, Fatma Erkman Akerson, Bilge Kültür Sanat, 2016

gösteren gösterilen biçim anlam

6. SINIF TÜRKÇE DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 6. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Ölçme Yöntemleri 1) Dilbilgisi ve dil bilimin temel kavramlarını tanır. 1,2 1,2

YABANCILARA TÜRKÇENİN ÖĞRETİMİNDE TEMEL SÖZ VARLIĞININ ÖNEMİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TÜRKÇEDE ÜÇÜNCÜ GRUP (ARA) EKLER

Dilin Tanımı DİLİN TANIMI, ÖZELLİKLERİ / DİL-MİLLET İLİŞKİSİ

AHMET TURAN SİNAN, TÜRKÇENİN DEYİM VARLIĞI, KUBBEALTI YAYINCILIK, MALATYA 2001, 516 S.

TÜRKİYE TÜRKÇESİNDE TARİH İFADE ETMEK İÇİN KULLANILAN YAPILARIN SÖZ DİZİMİ BAKIMINDAN İNCELENMESİ *

MİTOLOJİ İLE İLGİLİ TEMEL KAVRAMLAR

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI 8. SINIF TÜRKÇE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ DERS SAATİ

DERS BĠLGĠLERĠ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD

Bağlaç 88 adet P. Phrase 6 adet Toplam 94 adet

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 34, Kasım 2016, s

Gereksiz Kodlar. burada if deyiminin else bölümüne gerek var mı? İfade doğruysa zaten fonksiyon geri dönüyor. Bu aşağıdakiyle tamamen eşdeğerdir:

İNGİLİZCENİN SEVİYELERİ

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü Ders Bilgi Formu

VEZİRKÖPRÜ VE HAVZA AĞIZLARINDA YABANİ BİTKİ ADLARI * Nuh DOĞAN ** ÖZET THE NAMES OF WILD PLANT IN VEZİRKÖPRÜ AND HAVZA DIALECTS ABSTRACT

6. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

Ulusal Tarımsal Mekanizasyon Kongrelerinin Değerlendirilmesi

Sağlık Hizmetlerinde Halkla İlişkiler

İDV ÖZEL BİLKENT ORTAOKULU SINIFLARINA KONTENJAN DAHİLİNDE ÖĞRENCİ ALINACAKTIR.

10. hafta GÜZELLİK FELSEFESİ (ESTETİK)

GENEL İNGİLİZCE KULLANIM KILAVUZU. 1. Seviyeler 2. Genel İngilizce Kurslarının Yapısı 3. Rehber Öğretmenin Rolü 4. Sanal Dil Okulu

AKIŞ ŞEMASI AKIŞ ŞEMASI AKIŞ ŞEMASI ŞEKİLLERİ GİRİŞ

Ar-Ge Faaliyetlerinin Küresel Arenalarda Sınanması: Bilgiyi Üretmek, Analiz Etmek ve Yönetmek. A.Semih İŞEVİ * ve Baha KUBAN **

İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 4 DERS MÜFREDATI

CJ MTP11 AYRINTILAR. 5. Sınıf Türkçe. Konu Tarama Adı. 01 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - I. 02 Sözcük ve Söz Gruplarında Anlam - II

BURSA GÖÇMEN AĞIZLARI FİİL İŞLETİMİNDE ŞİMDİKİ ZAMAN Şükrü BAŞTÜRK * Mustafa ULUOCAK ** Erol OGUR *** Süleyman EROĞLU **** Hatice ŞAHİN ***** ÖZET

DERS BİLGİLERİ Ders Ön Koşul Dersleri Dersin Dili Dersin Seviyesi Dersin Türü Dersin Koordinatörü Dersi Verenler Dersin Yardımcıları Dersin Amacı

Prof. Dr. Mirjana Teodosiyeviç, Turski Jezik u Svakodnevnoj Komunikatsiji, Beograd, 2004, 327 s. Günlük Konuşmada Türkçe

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ DİL ve TARİH-COĞRAFYA FAKÜLTESİ DİLBİLİM BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI DERS İÇERİĞİ

Karahanlı Eserlerindeki Söz Varlığı Hakkında

GEÇİŞLİ FİLLERLE KURULMUŞ DEYİMLEŞMİŞ BİRLEŞİK FİLLER İN YÜKLEM OLDUĞU CÜMLELERDE NESNE MESELESİ Selma GÜLSEVİN

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

Sınıf Yönetimi etkinlikleri

KAFKAS ÜNIVERSİTESİ FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESI SLAV DİLLERİ VE EDEBİYATLARI BÖLÜMÜ RUS DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI DERSLERİN İÇERİĞİ I.

Öğretim Üyeleri-Öğretim Görevlileri

PROF. DR. AHMET BURAN IN TÜRKLÜK BİLİMİ TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ ADLI ESERİ ÜZERİNE

KKTC de ilkokulda zihin engelli öğrencilere okuma öğretiminde uygulanan yöntem cümle çözümleme yöntemidir. Bu yöntem Türkiye deki Eğitim Uygulama

abstract Sınıflar 1 Sınıf sınıf1 new class Ama aşağıdaki şekilde referans alınabilir;

Başkent Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü. Doç. Dr. S. EKER

TÜRK DİL BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE ÜNLÜLERİN SINIFLANDIRILMASINA YÖNELİK ELEŞTİREL BİR DEĞERLENDİRME. 2. Araştırmanın Kapsamı ve Kaynakları

7. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

Hedef Davranışlar. Eğitim Programının birinci boyutudur. Öğrencilere kazandırılması planlanan niteliklerdir (davranışlar).

Öğretim Üyesinin Adı: Yrd. Doç. Dr. Milena Yordanova

İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 3 DERS MÜFREDATI

Ölker, Gökhan (2011), Yazılı Türkçenin Kelime Sıklığı Sözlüğü ( Arası), Kömen Yayınları, Konya, 643s., ISBN:

A Tüm S ler P dir. Tümel olumlu. E Hiçbir S, P değildir. Tümel olumsuz. I Bazı S ler P dir. Tikel olumlu. O Bazı S ler P değildir.

KIRGIZİSTAN TÜRKİYE MANAS ÜNİVERSİTESİ MODERN DİLLER YÜKSEK OKULU MÜTERCİM - TERCÜMANLIK BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI

BİREYSELLEŞMİŞ EĞİTİM PROGRAMI (BEP) FORMU

8. SINIF TÜRKÇE DERS BİLGİLERİ

EDEBİYAT FAKÜLTESİ Öğretim Yılı : RUS DİLİ VE EDEBİYATI BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ KESİNLEŞMİŞ HAFTALIK DERS PROGRAMI Dönem :GÜZ

T.C ÇANKAYA KAYMAKAMLIĞI Yeni Karaca Eğitim Merkezi Müdürlüğü

TÜRKÇE 6. sınıf Haftalık ders sayısı 5, yıllık toplam 90 ders saati (öğrenim 18 haftada gerçekleşecektir)

Türkçede Orta Hece Düşmesi

Bir Tıp Sözlüğü ve Farmakoloji Kitabı Yazarı Olarak Türkçe Tıp Dilini Kullanma

TÜRKÇENİN SÖZVARLIĞI AÇISINDAN GAZETELERİN İNCELENMESİ (CUMHURİYET, HÜRRİYET, SABAH)

ESTETİK (SANAT FELSEFESİ)

İNGİLİZCE HAZIRLIK PROGRAMI SEVİYE 2 DERS MÜFREDATI

DERS BİLGİLERİ TÜRKÇE I: YAZILI ANLATIM TRD

I. BÖLÜM I. DİL. xiii

1. Atasözleri ve deyimleri günlük hayatta kullanırım.

NER TERİMİNDEN HAREKETLE TÜRK MİTOLOJİK DEĞERLERİNİN SÜNNET TÖRENLERİNE ETKİSİ THE EFFECT OF TURKISH MYTHOLOGICAL VALUES TO

Zihinsel Yetersizliği olan bireylere Okuma- Yazma Öğretimi. Emre ÜNLÜ

Gencmevtoo Sözlük. Gencmevtoo Terimler Sözlüğü

ÇOCUK PSİKOLOJİSİ - Gizli ilimler Sitesi

BURSA YERLİ AĞIZLARINDA BİRİNCİL UZUN ÜNLÜLER ÜZERİNE ON PRIMARY LONG VOWEL IN NATIVE DIALECTS OF BURSA

YÖNLENDİRİLMİŞ ÇALIŞMA I DERS NOTLARI

Teori (saat/hafta) Yerel Kredi Türkçe Dil Becerileri I TRK Yarıyıl 2/14 2/14 3 3

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

Merkezi Eğilim ve Dağılım Ölçüleri

ÜNİTE:1. Dil Nedir? ÜNİTE:2. Dil Kültür İlişkisi ÜNİTE:3. Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri ÜNİTE:4. Ses Bilgisi ÜNİTE:5

KAYNAK: Birol, K. Bülent "Eğitimde Sanatın Önceliği." Eğitişim Dergisi. Sayı: 13 (Ekim 2006). 1. GİRİŞ

B03.10 Algoritmalari Uygulamak : Durum 3 (Yuvalı Kontrol Yapıları) Şimdi başka bir problem üzerinde çalışalım.

Ekonometri Ders Notları İçin Önsöz

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

1. BÖLÜM KURAMSAL ÇERÇEVE

1. Uluslararası Karadeniz Dil ve Dil Eğitimi Konferansı, Eylül 2017, Ondokuz Mayıs Üniversitesi, SAMSUN

5. Sınıf (Hazırlık) 5. Sınıf 6. Sınıf 7. Sınıf 8. Sınıf Story Time My Word Bank

Türkiye Türkçesindeki Farsça Sözcükler ve Kullanım Şekilleri

BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA İLETİŞİMİ YÖNETİMİ (Bölüm 12)

Türkçe. Cümlede Anlam Cümlenin Yorumu. Metinde Kazandıkları Anlamlara Göre Cümleler

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Uluslararası Almanca İşletme İngilizce III AFEC Ön Koşul Dersleri AFEC 362

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Danışman: Prof. Dr. H.Ömer KARPUZ

BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ

2014 LYS-3 TESTLERİNE YÖNELİK STRATEJİLERİ

Ulusal Kredi Osmanlı Türkçesi Grameri Ön Koşullar : Bu dersin ön koşulu ya da yan koşulu bulunmamaktadır.

Russell ın Belirli Betimlemeler Kuramı

ANKARA ÜNİVERSİTESİ A ÖĞRENCİ İŞLERİ DAİRE BAŞKANLIĞI

KIŞ WINTER 2011 SAYI NUMBER 3 SAYFA PAGE ÖZET

YAZILIM KAVRAMINA BİR BAKIŞ. Gürcan Banger Elektrik Yük. Müh. ESOGÜ - 9 Nisan 2007

YABANCI DİLLER YÜKSEKOKULU İNGİLİZCE DERS İÇEREKLERİ

Transkript:

TERİMLERİN GENEL DİLE YANSIMASINA DAİR BAZI GÖZLEMLER Doç. Dr. Hatice ŞAHİN Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Özet Dillerin söz varlığı değişik katmanlardan oluşur. Bu nedenle söz varlığı deyince sadece dile ait kelimeler bütününü düşünmeyip bu katmanları da göz önünde bulundurmak gereklidir. Söz varlığı içinde deyimler, terimler ve atasözleri, hem birbirleriyle hem de genel dil katmanıyla sıkı ilişki içindedir. Terimler oluşturulurken genel dilin kelimelerinden yararlanılabilir ve o kelimeye özel anlamlar yüklenebilir. Aynı şekilde sıklık oranı daha düşük olsa da terim olarak kullanılan bazı yerli ve yabancı kelimeler de genel dile - terim anlamlarına yakın ya da uzak anlamları çağrıştıracak biçimde- geçerek kullanım alanı bulabilirler. Anahtar kelimeler: Genel dil, terim, söz varlığı, deyimler SOME OBSERVATIONS ON THE REFLECTION OF TERMS ONTO COMMON LANGUAGE Abstract The vocabulary of languages is made up of several layers. Because of this reason it is important when one speak about vocabulary to consider such layers in addition to thinking just of the totality of words of a language. Idioms, terms and proverbs in a vocabulary are related both with each other and with the layers in general. One can utilize the words of the language when he is producing some terms and therefore can predicate some private senses that word. Likewise some native and foreign words which are used as term can also be used as if associating the close or far senses of the termnotwithstanding so much often within frame of the common language. Key words: Common language, terms, vocabulary, idioms. Giriş Dillerin söz varlığı denince akla bir dildeki kelimelerin tamamı gelir. Sözcük hazinesi, kelime hazinesi, söz dağarcığı, vokabüler gibi değişik terimlerle de karşımıza çıkan söz varlığı geniş kapsamlı düşünülünce deyimler, terimler, atasözleri gibi alanları da kapsar.

Terimlerin Genel Dile Yansımasına Dair Bazı Söylemler Kelime hazinesi ( Alm. Wortshatz; Fr. Vocabulaire; İng. Vocabulary) Bir dilin bütün kelimeleri; bir kişinin veya bir topluluğun söz dağarcığında yer alan kelimeler toplamı. (Korkmaz, 1992: 100). Sözcük hazinesi (Fr. Vocabulaire; İng. Vocabulary; Alm. Wortshatz) (Derl. söz hazinesi) Bir dildeki sözcüklerin bütünü. (Hatiboğlu, 1982: 111). Söz varlığı (İng. Vocabulary; Alm. Wortshatz, Wortbestand; Fr. Vocabulaire) Bir dilde bulunan yerli ve yabancı bütün sözcüklerin oluşturduğu bütünlük. (Hengirmen, 1999: 342). Söz varlığını basit bir terim şeklinde, kelimeler bütünü şeklinde anlamak ve yorumlamak da doğru değildir. Söz varlığı dili kullanan toplumun kültürünü, düşünce yapısını, dünya görüşünü yansıtan en önemli araçtır. Söz varlığı, sadece bir dilde bir takım seslerin bir araya gelmesiyle kurulmuş simgeler, kodlar- ya da dilbilimdeki terimiyle göstergeler- olarak değil, aynı zamanda o dili konuşan toplumun kavramlar dünyası, maddi ve manevi kültürünün yansıtıcısı, dünya görüşünün bir kesiti olarak düşünülmelidir. (Aksan, 1996: 7) Yukarıda da belirtildiği gibi bir dilin söz varlığı içinde deyimler, terimler, atasözleri, ilişki sözleri, kalıp sözleri bulunur. Tüm bunların zenginliği ve çeşitliliği bir dilin gelişmişliğinin ifadesi olarak kabul edilir. Aşağıdaki gibi özünde aynı ama değişik tanımlarla ortaya konmaya çalışılan bu türler, genel dildeki kelimeleri alarak kendi özel anlamlarını yükler ve böylece kendilerini ortaya koyarlar. Temel söz varlığı, insan organ adları, esas hareketleri ifade eden fiiller, öncelikli ihtiyaç maddelerini karşılayan kelimeler, sayı isimleri, akrabalık isimleri gibi sözleri kapsamaktadır. İnsan için birinci derecede önemli olan ve zaman içinde de çok az değişikliğe uğrayan bu kelimeler, çekirdek kelimeler olarak da adlandırılır. Deyimlerin ve terimlerin oluşturulmasında temel söz varlığına ait kelimelerin çok sık kullanıldığı bilinmektedir. Bir dilin söz varlığı içinde özellikle o dile özgü anlatım yollarının en tipik taşıyıcıları olarak düşünülen deyimler, dilde çekici anlatım özelliği taşıyan, kelimelerin çoğu kez gerçek anlamından uzaklaştığı kalıplaşmaları içerir. Deyim nitelikli söz kalıplaşmaları, bir durumu ve bir davranışı çeşitli benzetmeler ve aktarmalarla daha güçlü ve daha ilginç bir biçimde anlatmaya yararlar. Bir başka deyişle dildeki kelime kadrosunu ustaca kullanarak değişik yapılarda değişik anlatım yollarını ortaya çıkararak dilin yapı ve anlam zenginliğine katkıda bulunurlar. (Şahin, 2004: 2). Bilim dallarının anlamları dar ve sınırlı özel kelimeleri olarak nitelendirilen terimler, Türkçe de değişik devirlerde farklı biçimlerde ele alınmış, Cumhuriyet döneminde terimlerle ilgili çalışmalar daha önemli bir yer tutmuştur. Terimlerin oluşturulması ya da dilimize geçen yabancı terimlerin Türkçeleştirilmesi için deği- 124

şik kaynaklar kullanılabilir. Yeni kelime türetme, Anadolu ağızlarından kelime alma ve genel dilde kullanılan kelimelerden yararlanma gibi yöntemlerle bilim dallarındaki terimler karşılanmaya çalışılır. Terimler, halkın söz varlığında yer almayan, sadece belli bir bilim dalıyla ilgilenenlerin bildiği ve anladığı kelimeler olmasına rağmen halk dilinden ve günlük dilden bazı kelimeler aldığı için terimlerle genel dile ait kelimeleri birbirinden ayırmak kimi zaman güç olabilir. Terimleri genel dilin kelimelerinden kesin sınırlarla ayırmak zordur. Yukarıda belirtilen özelliklerin yanı sıra birçok terim yazı dilinde de geçerli bir söz olabilir. Bununla birlikte terim, tanımı, kullanımı, aldığı yapım ekiyle farklı bir özellik taşır ve bir ölçüde dilin öteki kelimelerinden ayırt edilebilir. (Zülfikar, 1991: 23). Eski kuşakların denemelerinden kalma yol gösterici, akıl verici yargı ve öğüt, (Hatiboğlu, 1982: 17) veya Atalarımızın uzun denemelere dayanan yargılarını genel kural, bilgece düşünce ya da öğüt olarak düsturlaştıran ve kalıplaşmış biçimleri bulunan kamuca benimsenmiş öz sözler (Aksoy, 1981: 36) biçiminde tanımlanan atasözleri de bir dilin söz varlığı içinde çok önemli yer tutarlar. Atasözlerinin de taşıdıkları bazı ortak özellikleri nedeniyle deyimlerle, veciz sözlerle karıştırıldıkları bilinmektedir. Bir dilin söz varlığının gelişmesi bir yandan genel dildeki kavramlara, nesnelere bulunan karşılıkların artmasına bağlıyken diğer yandan da söz konusu alanlardaki kelimelerin artmasıyla da yakından ilgilidir. Diller söz varlığını geliştirme, yeni kavramlara ve yabancı kelimelere yerli karşılıklar bulma konusunda çeşitli yollar geliştirir. Türkçe de en eski devirlerden bu yana gözlemlediğimiz bu geliştirme ve karşılama yolları, dil devriminden sonra daha bilimsel bir temele oturtulmuş, genel olarak dilin kendi imkanlarından yararlanma yolları daha rahat sınıflandırılabilir hale gelmiştir. Buna göre Türkçe de söz varlığını geliştirmenin yolları, türetme, derleme, tarama ve birleştirmedir. Türetme, dilin kendi yapısına bağlı olarak yerli kök ve gövdelere getirilen son eklerle yeni kelimeler yaratma yoludur. Özellikle dil devriminden sonra bu yolla Türkçe ye çok sayıda kelime kazandırılmıştır. Derleme, Anadolu ağızlarında yaşayan çeşitli kelimelerin uygun kavramları karşılayabilmesi amacıyla genel dile taşınması, genel dilde kullanılma imkanını sağlama yoludur. Tarama, Türk dilinin eski yazılı metinlerinde geçen Türkçe kelimelerin belirlenip o günkü şartlara göre gerekli kavrama karşılık olarak kullanılması imkanını yaratan bir uygulamadır. Birleştirme ise, tek bir kelimeyle karşılanamayan kavramların birden fazla kelimeyle anlatılması, karşılanması anlamına gelir ki bu yol da söz varlığını geliştirmede çok sık başvurulan yollardan biridir. Deyimler, terimler vs. kelime kadrosu ise gelişimini büyük ölçüde genel söz varlığına bağlı olarak devam ettirirler. Bunların gelişmesi, genel söz varlığına 125

bağlıdır. Çünkü yukarıda da belirtildiği gibi deyimler de terimler de kaynaklarını genel söz varlığından alırlar. Sözcükbilimde alan dili ( Alm. Fachsprache) adını taşıyan bilim, teknik, sanat ve zanaat alanlarının terimlerinden oluşan söz varlığıyla onun genel dilde ilişkileri üzerinde birçok çalışma gerçekleştirilmiştir... Alan söz varlığı, bir bölüm öğelerini genel söz varlığından almakta, bir bölümünü ise onun dışına taşarak kendi kavramlarıyla, yeni öğeler olarak oluşturmaktadır. (Aksan, 1996: 36-37). Genel söz varlığının terimler için ana kaynak olduğu bilinmektedir. Genel dile ait bir kelime zaman içinde herhangi bir bilim dalına özgü bir kelime olup terim niteliğini rahatlıkla kazanabilir. Böylece bir kelimenin söz konusu dilde hem genel anlamı hem de terim anlamı ortaya çıkar. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi terimlerin bir kısmı genel söz varlığının dışına taşarak kendi kavramlarıyla yeni öğeler oluşturabilir. Bunun yanında doğrudan alan kelimesi olarak dildeki yerini alan bir kelime yine zaman içinde yaygın bir kullanım alanına kavuşarak genel dile ait bir kelime olma niteliğini de kazanabilir. Terimlerin dile getirdikleri kavramlar, nesneler yaygın bir kullanım alanına kavuşur, genelleşirse terimler de yavaş yavaş terim olma niteliklerini yitirir. Örneğin, radyo, telefon bugün için günlük yaşamın birer kavramı olarak terim sayılamaz. Ancak elektronik alanının kapsayan bir sözlükte yine terim olarak yer alır (Aksan, 1996: 36). Alan kelimeleri ile genel dile ait kelimeler arasındaki ilişki sonucunda terimlerin genel dile yansıması olarak adlandırılabilecek bir durum ortaya çıkmıştır. Bu yansıma dilin işleyişine bağlı olarak doğal biçimde gelişen ve eski dönemlerde de karşılaşılan bir durumdur. Türkiye Türkçesine terimlerin genel dile yansıması açısından bakıldığında genel olarak şu kullanımlarla karşılaşılmaktadır. Konuyla ilgili olarak ortaya konabilecek ilk durum, dili kullanan bireylerin ilgilendikleri, yakından tanıdıkları bilim dallarına, alanlara ait kelimelerin genel dile yansıması oranının yüksek oluşudur. Terimlerin belli bir bilim dalı ya da alanla ilgili özel kelimeler olduğu ve alanla ilgili kişilerin daha rahat anlaşabilmesini sağlama niteliğine sahip oldukları düşünülürse genel dili kullanan insanların söz konusu alana yakın olmaları ve alanla ilgili terimleri yakından bilmelerinin yansıma konusunda büyük önem taşıdığı da rahatlıkla görülür. Genel dile yansıyan terimlere bakıldığında bunların daha çok spor terimleri olduğunu ancak bunların içinde de geçmiş dönemlerde güreş, daha sonraları futbol terimleri olduğu rahatlıkla gözlemlenebilir. Son yıllarda terimlerini genel dile yansıtan alanlarda da bir çeşitlilik görülmeye başlanmış, müzik, haberleşme, tiyatro, ekonomi gibi alanlardan da yavaş çekim yaşamak gibi terimler genel dile yansımaya başlamıştır. 126

Eğer Türkçedeki spor terimlerine bir göz atacak olursak Türklerin ata sporu olan güreş terimlerinden bir bölümünün deyim biçiminde genel dile yerleştiğini, buna karşılık yeni sayılabilecek olan basketbolden genel dile geçen, genelleşen terimlerin bulunmadığını görürüz. Türkçedeki başa güreşmek, kaçak güreşmek, minderden kaçmak, kündeye gelmek, büyük olasılıkla hodri meydan gibi deyimler, güreş sporunun genel dile yansıyan öğeleridir. İstanbul ağzında geçen kaç kündeden kurtulmuş pek çok sıkıntılı durumu atlatmış, çok deneyim kazanmış deyimi de bunlara eklenebilir. Yurdumuzda daha yeni bir spor dalı olan bokstan da havlu atmak deyimi ve nakavt sözcüğü genel dilin malı olmuştur. (Aksan, 1996: 37) Bunun gibi sörf yapmak ve cirit atmak gibi terimlerin de genel dile geçtiği ve kullanıldığı bilinmektedir. Bilindiği gibi Türkçe de terimlerin tamamının yerli olduğunu söyleyebilmek son derece güçtür. Diller içinde bu kadar önemli yeri olan terimler, Türkçe nin değişik dönemlerinde farklı biçimlerde ele alınıp değerlendirilmiştir. Başlangıçta Arapça terimler esas alınırken Cumhuriyet döneminde terimlerin Türkçeleştirilmesi gündeme alınarak önemli çalışmalar yapılmış, ancak bu çabalar süreklilik gösteremeyince Arapça terimlerin yerine batı kaynaklı terimler kullanılır olmuştur. Şüphesiz batı kaynaklı terimlerin dilimizde artmasının bir nedeni de bilim ve teknik alanındaki gelişmelerin batıda daha hızlı olmasıdır (Şahin, 2005: 437-444). Özellikle bazı bilim dallarında kullanılan terimler, doğrudan yabancı bir dilden alınan, sadece söyleyişle Türkçe ye uydurulan- çoğu kez söyleyişi bile uydurulmayan- kelimelerdir. Bu durum, terimlerin genel dile yansıması aşamasında kendini göstermekte ve genel dile bu yabancı terimler de rahatlıkla aktarılabilmektedir. Bir başka deyişle yabancı kelimelerden oluşan terimler, genel dile bu yabancı halleriyle geçmekte, bu yolla kullanım alanını genişletmekte ve genel söz varlığındaki yabancı kelimelerin sayısını da doğal olarak artırmaktadır. Abandone olmak, apartta kalmak, eks olmak, gard almak, gardı düşmek, kontrpiyede kalmak, nakavt, sörf yapmak, şanoya çıkmak, üvertür vb. Terimler, genel dile yansırken çoğu kez terim anlamlarını çağrıştırırken kimi kez de terim anlamlarından farklı bir anlamla karşımıza çıkabilmektedir. Bu konuda dört dörtlük terimi akla ilk gelenlerdendir. Müzik biliminde bir ritmi karşılayan bu terim, genel dilde çok farklı olarak mükemmelliği, eksiksiz olmayı anlatarak terim anlamının dışında son derece farklı bir anlam yansıtmaktadır. Bir bilim dalına özgü kelimeler, deyim olarak kullanılabildikleri gibi argoya da mal olmakta terim niteliğini kaybeden bu kelimeler, argonun söz varlığına dahil olabilmektedir. Argo sözlüklerine bakıldığında söz konusu yansıma durumunun argo yönünde daha ağırlıklı gerçekleştiği de rahatlıkla söylenebilir. Genel argonun yanında alan argolarında da aynı durum geçerlidir. 127

Afişe olmak, aforoz etmek, caz yapmak, fırça atmak, pas almak, paslaşmak, pas vermek, pergel, pergelleri açmak, peşrev çekmek, rol kesmek, röntgen, şut çekmek, şutlamak, topografya, tüyo almak, yörüngeye girmek, vb. Terimlerin argoya geçişi konusunda iki görüş ileri sürülebilir. Birincisi genel dile geçen terimin kısa bir süre sonra argoya geçmesi mümkün olabilir. İkincisi ise zaten anlaşılmama, farklı olma amacıyla genel dildeki kelimelere değişik ve özel anlamlar yükleyen argonun genel dil dışında kalan ve genel dilden farklı anlamlar taşıyan alan kelimelerini doğrudan kendine mal etmesi söz konusu olabilir. 1 Sonuç Her ne şekilde olursa olsun bir dilin genel söz varlığı içinde çeşitli katmanlar halinde karşımıza çıkan alt bölümler, birbirleriyle her zaman ilişki içinde bulunurlar. Kendilerini geliştirirken sürekli birbirinden yararlandıkları için karşımıza değişik durumlar ortaya çıkarabilirler. Bize düşen, bu gelişmeleri takip etmek ve dilimizdeki kelimelerin genel dildeki, argodaki, bilimsel alanlardaki durumlarını ve anlamlarını tespit etmektir. 1 Aktunç, (1998: s.9-10) argonun değişik tanımları verirken argonun genel dile dayandığı, kaynağını genel dilden aldığı bir iki tanımda belirgin bir biçimde verilmiştir. Devellioğlu nun (1990: 21-22) tanımında argo, genel dilin koynunda asalak, Ana Britannica Genel Kültür Ansiklopedisi nin tanımında ise genel dilden ayrı, ama ondan türemiş olarak nitelendirilmektedir. 128

KAYNAKLAR AKSAN, Doğan, 1996, Türkçenin Sözvarlığı, Engin yay., Ankara. AKSOY, Ömer Asım, 1981, Atasözleri ve Deyimler Sözlüğü I, TDK yay., Ankara. AKTUNÇ, Hulki, 1998, Türkçenin Büyük Argo Sözlüğü, Yapı Kredi yay. İstanbul. DEVELLİOĞLU, Ferit, 1990, Türk Argosu, Aydın Kitabevi yay., Ankara. HATİPOĞLU, Vecihe, 1982, Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü, A.Ü. DTCF yay., Ankara. HENGİRMEN, Mehmet, 1999, Dilbilgisi ve Dilbilim Terimleri Sözlüğü, Engin yay., Ankara. KORKMAZ, Zeynep, 1992, Gramer Terimleri Sözlüğü, TDK yay. Ankara. ŞAHİN, Hatice, 2004, Türkçede Organ İsimleriyle Kuruluş Deyimler, Uludağ Üniversitesi yay., Bursa. ŞAHİN, Hatice, 2005, Bursa da Bulunan Tıp Yazmalarındaki Terimler Üzerine, II. Bursa Halk Kültürü Sempozyumu Bildirileri, C.II, Bursa. ZÜLFİKAR, Hamza, 1991, Terim Sorunları ve Terim Yapma Yolları, TDK yay., Ankara. 129