Sivil Güç - Realist Oyuncu İkileminde Avrupa Birliği nin Küresel Konumu ÜzerineTartışmalar



Benzer belgeler
SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

11 EYLÜL SALDIRISI VE YENİ DÜNYA: SOĞUK BARIŞ DÖNEMİ

TÜRKİYE - POLONYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

Amerikan Stratejik Yazımından...

TÜRKİYE - SUUDİ ARABİSTAN YUVARLAK MASA TOPLANTISI 1

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

Title of Presentation. Hazar Havzası nda Enerji Mücadelesi Dr. Azime TELLİ 2015 ISTANBUL

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

TÜRK KONSEYİ EKONOMİK İLİŞKİLERİ YETERLİ Mİ?

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

TÜRKİYE - İTALYA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI GÜVENLİK VE TERÖRİZM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

DÜŞÜNCE KURULUŞLARI. Şubat 2018

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ. Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Uluslararası İlişkiler Ana Gazi Üniversitesi 2004

KONAKLAMA IŞLETMELERİNDE STRATEJİK YÖNETİM. Pazarlama Yönetmeni ve Eğitmen

EUROPEAN UNION FOREIGN POLICY IN A CHANGING WORLD DEĞİŞEN DÜNYADA AVRUPA BİRLİĞİ DIŞ POLİTİKASI

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜNÜN 2014 MART İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI, (1)

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

Dış Ticaret Verileri Bülteni

KUZEYDOĞU ASYA DA GÜVENLİK. Yrd. Doç. Dr. Emine Akçadağ Alagöz

ABD - AB SERBEST TİCARET ANLAŞMASI Ve TÜRKİYE ÜZERİNE ETKİLERİ

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

Aylık Dış Ticaret Analizi

Cari işlemler açığında neler oluyor? Bu defa farklı mı, yoksa aynı mı? Sarp Kalkan Ekonomi Politikaları Analisti

2016 YILI İPLİK İHRACAT İTHALAT RAPORU

Azerbaycan Enerji Görünümü GÖRÜNÜMÜ. Hazar Strateji Enstitüsü Enerji ve Ekonomi Araştırmaları Merkezi.

UNCTAD DÜNYA YATIRIM RAPORU 2015 LANSMANI 24 HAZİRAN 2015 İSTANBUL

SN. YETKİLİ DİKKATİNE KONU: 2016 YILI YAPI-İNŞAAT VE ELEKTRİK FUARLARI SİRKÜ BİLGİLENDİRMESİ

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

plastik sanayi PLASTİK SEKTÖR TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ VE 2014 BEKLENTİLERİ 6 AYLIK Barbaros DEMİRCİ PLASFED Genel Sekreteri

SPORDA STRATEJİK YÖNETİM. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

tepav Ocak2013 N POLİTİKANOTU Fiyat ve Geri Ödeme Politikalarının İlaç Sanayii Üzerine Etkisi Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Amerika Birleşik Devletleri İstihbarat Topluluğu na Genel Bir Bakış. Doç. Dr. Ahmet KOLTUKSUZ

2014 YILI EYLÜL AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

Küresel Krizden Sonrası Reel ve Mali. Sumru Altuğ Koç Üniversitesi, CEPR ve EAF 14 Mayıs 2010

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

IV. Uluslararası Türk-Asya Kongresi Sonuç Raporu

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

Avrupalıların Müstakbel Bir AB Üyesi Olarak Türkiye ye Bakışları ve. Türkiye nin Avrupalılaşma Sorunları

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

Dünya Seramik Sektörü Dış Ticareti a) Seramik Kaplama Malzemeleri

Yrd.Doç.Dr. UTKU YAPICI

2014 YILI EKİM AYI TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

5.1. Ulusal Yenilik Sistemi 2023 Yılı Hedefleri [2011/101]

2017 YILI TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

Toplam Kalite Bir Yaşam Biçimidir. TOPLAM KALİTE YÖNETİMİ Daha İyi Bir Yaşam İçin 1

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Kurs Programları Hakkında

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Kamuda Denetim Komiteleri Menteş Albayrak / Anadolu Grubu Denetim Koordinatörü, TİDE Başkan Yrd.

TEST REHBER İLKELERİ PROGRAMI ULUSAL KOORDİNATÖRLER ÇALIŞMA GRUBU 26. TOPLANTISI (8-11 Nisan 2014, Paris)

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

VİZYON BELGESİ (TASLAK) TÜRKİYE - MALEZYA STRATEJİK DİYALOG PROGRAMI Sivil Diplomasi Kapasite İnşası: Sektörel ve Finansal Derinleşme

TÜRKİYE NİN JEOPOLİTİK GÜCÜ

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

(09-11 Mayıs 2016, Ankara) Kıymetli İslam İşbirliği Teşkilatı Üye Ülkeleri Temsilcileri, Değerli Katılımcılar,

FİYAT İSTİKRARI ACI KAHVE

JENS STOLTENBERG İLE SÖYLEŞİ: NATO-RUSYA İLİŞKİLERİ VE BÖLGESEL İSTİKRARSIZLIK

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Türkiye, Osmanlı Devleti döneminde Patent Kanunu nu kabul eden ilk 8 ülke arasında yer almıştır.

WORLD FOOD DAY 2010 UNITED AGAINST HUNGER

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

Yrd.Doç.Dr. MERVE İREM YAPICI

TÜRKİYE - FRANSA YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

DÜNYA SIRALAMSINDA USTAD

KÜRESEL OTOMOTİV OEM BOYALARI PAZARI. Bosad Genel Sekreterliği

Ülkelerin Siber Savaş Kabiliyetleri. SG 507 Siber Savaşlar Güz 2014 Yrd. Doç. Dr. Ferhat Dikbıyık

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

16 Ağustos 2013 BURHANETTİN DURAN

SERAMİK SEKTÖRÜ NOTU

TEKSTİL SEKTÖRÜNÜN 2014 YILI MART AYI İHRACAT PERFORMANSI ÜZERİNE KISA DEĞERLENDİRME

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

Aralık Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 2014 Ocak-Kasım Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği

Filistin Sahnesinde Faal Olan Gruplara Karşı Filistin Halkının Tutumu (Anket)

1 1. BÖLÜM ASKERLİKTE ÖZELLEŞTİRMENİN TARİHİ

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

İNSAN KAYNAKLARI YÖNETİMİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

TÜRKİYE CERN FIRSATINI KAÇIRDI

Birleşmiş Milletler Asya ve Pasifik Ekonomik ve Sosyal Komisyonu (UNESCAP)

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

Transkript:

Uluslararası Hukuk ve Politika Cilt 7, Sayı: 28 ss. 89-124, 2011 Sivil Güç - Realist Oyuncu İkileminde Avrupa Birliği nin Küresel Konumu ÜzerineTartışmalar Cengiz Dinç Özet Bu çalışmada, ağırlıklı olarak Avrupa Birliği (AB) içerisinde dile getirilen, AB nin nasıl bir küresel oyuncu olduğu ve olması gerektiğine ilişkinargümanlar analiz edilmeye çalışılmaktadır.bir yandan AB nin mevcut küresel konumunu ve takındığı genel tavrı pek fazla değiştirmeden, esas olarak AB nin Normatif Güç Avrupa modelini devam ettirmesini savunan görüşlere ve bunu gerektiren faktörlere, diğer yandan AB nin küresel (sert) bir güç olmasını savunan görüşlere değinilmektedir. AB içindeki nispeten normatif düzenin devam ettirilmesini ve tüm kıtaya yayılmasını savunanlara karşı çıkanlar, AB dışındaki dünyanın hala realist bir düzene sahip olduğunu belirtmektedirler. Avrupa çıkarlarını korumak için, hatta uzun vadede, kendi içinde oluşturduğu normatif düzeni küresel düzeyde koruyabilmek için, kendi dışındaki realist dünyayı görmezlikten gelmeye devam etmemelidir. Normatif modeli savunanlara göreyse, askeri güç ve zor kullanarak çevresinde istikrarı sağlamaya çalışmak veya çıkarlarını korumaya kalkışmak AB için kendi temel felsefesine ihanet anlamına gelecektir. Şüphesiz bu Kantçı ve Hobbesyan AB vizyonlarının uzun vadede hangisinin galip geleceği Türkiye yi de yakından ilgilendirmektedir. Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği, AB nin Küresel Konumu, Normatif Güç Avrupa, Sert Güç Avrupa GİRİŞ Kurucuları yola çıkarken, Avrupasüper güç olmayı hayal edemeyecek kadar çöküntü içerisinde olduğu için, AT/AB önemli bir küresel oyuncuolabilmek için aceleci davranmamıştır. Soğuk Savaş kontekstinde, esas amaç iki dünya savaşına yol açan büyük güç çatışmalarına alternatif bir uluslararası yönetişim yarat- Yrd. Doç. Dr.,Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi 89

C. Dinç maktı. 1 Bu strateji aynı zamanda, pozitif bütünleştirici olan ABD nin büyük desteğine sahipti ve hedeflenen birliktelik, negatif bütünleştirici olarak tanımlanan, SSCB den kaynaklanan tehditlere karşı bir oluşum niteliğindeydi. Soğuk Savaş ın bitmesiyle, 10 Merkezi ve Doğu Avrupa (MDA) ülkesinin, büyük bir dalga halinde gerçekleşen katılımıyla, nüfusu 500 milyonu aşan, ekonomik büyüklük bakımından da dünya üretiminin beşte biri kadarını gerçekleştiren, böylece ABD ile eşit bir konuma geldiği görülen 2 AB nin siyasi ve ekonomik olarak küresel konumu ve bu alandaki tartışmalar ilgiyle izlenmektedir. Bu çalışmada, Soğuk Savaş sonrasında, AB nin Beşinci Genişlemesini ve muhtemel genişlemelerle ilgili tartışmaları ve 11 Eylül saldırısından sonraki küresel şekillenmenin Avrupa Birliği- ABD ilişkilerine yansımalarını da içeren dönemdeki nispeten güncel değerlendirmeler analiz edilmeye çalışılacaktır. 3 Birinci bölümde, mevcut durumla ilgili tespitlere ve tartışmalara genel olarak bakıldıktan sonra, ikinci bölümde, AB nin mevcut küresel tavrını fazla değiştirmemesini ve esas olarak Normatif Güç Avrupa modelini devam ettirmesini savunan görüşlere ve üçüncü bölümde de; AB nin çok daha etkin bir küresel güç olması gerektiğini ileri süren Realist Güç Avrupa modeli taraftarlarının görüş ve argümanlarına değinilecektir. MEVCUT DURUMLA İLGİLİ TESPİTLER AB nin bugün geldiği noktada, felsefi duruşuyla da ilgili olan, cevapları üzerinde anlaşmaya varılamamış, Ne tür bir Avrupa?, Ne tür bir dünya gibi bazı temel sorular vardır. Doğal olarak, Avrupa nın nasıl olması gerektiği üzerine çok farklı ve meşru cevaplar verilmektedir. AB ningitmesi gereken yön, temel amacı ve alacağı son durumla ilgili derin görüş ayrılıklarının olması çoğulcu Avrupa da normaldir. Diğer yandan, bazı gözlemcilere göre, uzak gelecekte belirecek bir resim için, şu anda pek çok alanda gerçekleşebilecek muhtemel işbirliklerine engel olacak kadar aşırı kaygılanmak anlamlı değildir. Nitekim, bir zamanlar devlet egemenliğinin tam da merkezinde kabul edilen ticaret, vergileme, gıda güvenliğigibi alanlarda AB de çok derin aşamalara ulaşmış işbirliği, şimdilik sorun teşkil eden alanlardaki muhtemel derinleşmelerin işaretçileri olarak kabul edilebilir. AB nin nasıl bir küresel konuma sahip olduğu veya olması gerektiği, AB nin ne olduğu ve ne olması gerektiği tartışmasının önemli bir yönünü oluşturmakta- 1 Olli Rehn, Europe's Smart Power in its Region and the World, The European Studies Centre, St Antony's College, University of Oxford da konuşma, 1. 5. 2008 2 Robert Kagan, Power and Weakness, Policy Review, 2002, No. 113. (www.hoover.org/publicatio ns/policy-review/article/7107) (Erişim: 10. 4. 2011). 3 AT/AB nin küresel gücü, genişlemeyle bağlantılıdır. Örneğin, Fransa ve Almanya yla beraber üç büyükten biri sayılan İngiltere nin katılmış olması, AB nin küresel güç ve konum tartışmalarının bu kadar canlı yapılmasında etkilidir. 90

Sivil Güç - Realist Oyuncu İkileminde Avrupa Birliği nin Küresel Konumu dır. Hâlâ AB için, 20-30 yıl önce yapılan, Uluslararası bir örgütten daha fazlası ama bir ulus-devletten daha azı nitelendirilmesi, analitik değeri düşük ve çok geniş bir kategori olmasına rağmen kullanılmaktadır. 4 Politikacı, akademisyen veya sıradan pek çok Avrupalı, AB yi, sivil, diğerlerini medenileştiren ve etik davranan bir güç olarak tasvir etmekten hoşlanmaktadır. Buna karşı çıkanlar, AB nin yeri geldiğinde etik değerlere ve normlara o kadar da bağlı olmadığını ileri sürerler. Avrupa aslında, tarihsel süreçte, kendi evlatlarının, örneğin Immanuel Kant ın, Adam Smith in veya Thomas Hobbes un, İdealist, Liberal veya Realist modelleri arasında gidip gelmektedir. Son dönemde de, Mayer e göre, çeşitli bilim insanları tarafından Avrupa nın sivil güç (Duchene), bir normatif güç (Manners, Sjursen), bir yumuşak (soft) güç (Nye), bir yumuşak imparatorluk (Hettne ve Söderbaum), bir dönüştürücü güç (Grabbe), bir muğlak [ambiguous] güç (Gasteyger), bir çatışmalı [conflicted] ticaret gücü (Meunier ve Nicolaidis), bir yeşil normatif güç (Falkner), veya garipsenecek bir şekilde metroseksüel süpergüç (Khanna 5 ) olarak tanımlanması, AB nin, normlara uyan, kendini bunlarla bağlayan bir aktör olmasına dayanmaktadır. 6 AB yi böyle görmek ve göstermek isteyenlere göre, AB nin bu tutumu, aday olan ülkelerde uzun vadede daha sağlıklı ve kalıcı bir dönüşümü, doğrudan güç kullanılarak yapılan müdahalelere göredaha az maliyetle sağlamaktadır. Normatif güç Avrupa modelini inandırıcı bulmayanlara göre AB, bu modeli bilinçli bir şekilde seçmemektedir. Kendi içinde güç politikalarına büyük oranda engel olan bu yapı, dışarıdaki realist dünyada işe yaramamaktadır ve değişmelidir. Mevcut model değişsin mi, değişmesin mi tartışması, AB nin içinde bulunduğu hararetli tartışmalardan birisidir. Bir yanda AB nin mevcut küresel politikasından (ya da politikasızlığından) rahatsız olan kesimler, Fransa ve İngiltere gibi üyeler; diğer yanda, AB nin normatif bir güç olduğunu veya olması gerektiğini savunanlar, mevcut durumun değişmesi için fazla bir gayret içinde olmayan Almanya, İspanya, Hollanda gibi üyeler vardır. Tarihsel süreç: AB nin bugünkü konumuna gelene kadar geçirdiği tarihsel sürece bakıldığında, büyük savaşlardan çıkmış Avrupa için anti-tezin, kendi savaş delisi geçmişi olduğu görülür. Bundan ders alan büyük güçler olan Avrupa ülkeleri dâhil, AT üyeleri, güç politikasından uzaklaşmıştır. Bir anlamda AT, karşılıklı bağımlılıkları ve dayanışmayı arttırarak, Kantvari bir dünyaya geçişin aracı olmuştur. AyrıcaSoğuk Savaş bağlamında, Batı Avrupa nın ekonomik ve siyasi toparlanmasının ABD nin büyük teşvikine mazhar olduğu unutulmamalıdır. 4 Bkz. Helene Sjursen, What Kind of Power?, Journal of European Public Policy, Vol. 13, No. 2, 2006, s.169-181. 5 P. Khanna The Metrosexual Superpower, Foreign Policy, No. 143, 2004, s 66 8. 6 Bkz. Hartmut Mayer, The Long Legacy of Dorian Gray: Why the European Union Needs to Redefine its Role in Global Affairs, Journal of European Integration, Vol. 30, No.1, 2008, s. 7-25. 91

C. Dinç Soğuk Savaş sürecinde, ekonomik açıdan hızla yaralarını saran bir topluluk görünümü veren AT, Avrupa nın askeri güvenliği açısından yetersizdi. Bu yüzden, güvenlik konusunda AT üyelerinin NATO çerçevesinde destek vermesiyle Batı Avrupa nın güvenliği, esas olaraknato/abd tarafından karşılanmıştır. Avrupa daki Amerikan askerlerinin sayısı 350 bine kadar çıkmıştır. AT/AB nin ne tür bir uluslararası aktör olarak ortaya çıkmakta olduğu konusunda geçmişi en azından 40 yıla dayanan bir tartışma bulunmaktadır. İlginç bir şekilde, bu dönemde de çok farklı ve bazıları sonradan yanlış çıkacak öngörüler yapılmaktaydı. Duchene e göre, Avrupa Toplulukları sivil bir güçtü [1972] 7. Bu tespite karşı çıkan Galtung a göre [1973], Topluluklar oluşmakta olan bir süpergüçtü; ve muhtemel kurbanlarının dikkate alması gereken tedbirler vardı. 8 Hedley Bull a göreyse, Sivil Güç, çelişkili bir tabirdi (oxymoron). Avrupa, uluslararası arzularını gerçekleştirmek istiyorsa askeri bir güç olmaya çalışmalıydı. 9 Soğuk Savaş sonrası dönemde, Avrupa küresel önemini kaybeden bir bölge konumuna gelmişti. Ash in tabiriyle, Avrupa 400 yıldır ilk defa dünya siyasetinin merkezindeki bölgelerden birisi değildir. Hatta ABD bu bölgeye odaklanmayı bırakmıştır. Avrupalı liderler, ABD başkanı ile daha az yüzyüze görüşme imkânı bulabilmektedirler 10. Sivil Güç Avrupa fikrini savunanlar için, bu durum aslında iyi bir şeydir; Avrupa ya kendi sivil modeline odaklanma şansı vermektedir. Kagan ve Ash gibilerine göreyse, bu savunulan sivil modelin bile uzun vadede dış dünyaya karşı realist bir tavırla korunması gerekmektedir. ABD için yeni partner/ rakipler, BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) ülkeleri ve daha fazla dikkat isteyen bölgelerdeki (örneğin Orta Doğu ve Af-Pak bölgesi) ülkelerdir. Bu kriz bölgelerine 200 bin kadar asker sevk eden ABD, Avrupa daki asker sayısını da 7 de 1 e, yani 50 bine kadar düşürmüştür. Avrupalılar ve özellikle Fransızlar tarafından her riski tehdit olarak algılamakla eleştirilen ABD, kendi küresel tehdit listesine göre hareket etmekte ve bu arada, NATO yu da Avrupa bölgesi dışına çıkararak küresel polis gücünün önemli bir unsuru haline getirmek istemektedir. Bu konuda da, Almanya ve Fransa gibi büyük AB güçleri başta olmak üzere, pek çok AB ülkesi farklı düşünmüş; bu durum Irak a ikinci müdahale (2003) ve sonrasında, ayrıca Afganistan da terörle mücadele 7 İlgili kişinin fikrini söylediği yıllar köşeli parantez içinde verilmiştir. Bu kaynaklara ulaşmak için takip eden dipnottaki kaynağa başvurulabilir. 8 Bkz. F. Cavatorta, ve B. Tonra, Normative Foundations in EU Foreign, Security and Defence Policy: The Case of the Middle East Peace Process A View From the Field, Contemporary Politics, Vol. 13, No. 4, 2007, s. 349-363. 9 Hedley Bull, Civilian Power Europe: A Contradiction in Terms?, JCMS, Vol. 21, No. (1-2), 1982, s. 149-170. 10 Timothy Garton Ash, The US Has Lost its Focus on Europe. It's up to us to Get Our Act Together, guardian.co.uk, 7 Ekim 2009. 92

Sivil Güç - Realist Oyuncu İkileminde Avrupa Birliği nin Küresel Konumu konularında, AB ülkelerinin ABD ye istediği desteği verip vermeme konusunda ikiye bölünmesine yol açmıştır 11. Son zamanlarda, ABD yönetiminin her sorunu askeri yöntemlerle çözemeyeceğini daha iyi görmesi; AB nin sivil yöntemlerinin de, Türkiye gibi müttefiklerinin de yardımıyla, özellikle Afganistan da uygulanması gerektiğine ikna olması; öte yandan Fransa gibi en uzak duran AB üyesinin bile, tek başına AB yi askeri bir güç haline getiremeyeceğini anlayarak, daha fazla dışlanmamak için NATO askeri yapısının içine dönmesi; NATO içerisinde yeni bir uzlaşmanın öncü sinyalleri olarak algılanmaktadır. Bu konuda en aykırı ses olan Fransa Devlet Başkanı Sarkozy nin dahi kabul etmek zorunda kaldığı gibi Avrupa güvenliği için hala AB değil NATO esas çerçeveyi oluşturmaktadır. 12 Soğuk Savaş biterken oluşan yeni ortama uyum sağlamak için Avrupa Birliği gayretleri gerçekten çok sınırlı kalmıştır. 1992 de Batı Avrupa Birliği (BAB) tarafından tanımlanan Petersberg görevleri insani yardım, kurtarma, barışı koruma ve barış yapma görevlerini içerirken, Avrupa Hızlı Tepki Güçleri (ERRF) nin yapılanması, bir adım daha ileri giderek, silahsızlandırmayı da içine almıştır. Bu konuda zihinsel tembellikle suçlanan AB,BAB dan kopyaladığı bu yöntemi, Maastricht Antlaşması ndan beri kullanmaktadır. 13 Daha aktif bir Avrupa isteyenler olarak, Fransa ve İngiltere, Aralık 1998 de St. Malo Deklarasyonu nda bulundular. Buna göre AB, ortak savunma politikasının bir parçası olarak, inandırıcı askeri güçle desteklenmiş bir otonomiye sahip olmalıydı. Aralık 1999 daki Helsinki Headline Goal (HHG) olarak koyulan hedeflere göreyse, AB üyelerinin AB çıkarlarının etkilendiği bölgelere göndermek, müdahale etmek üzere ortak askeri gücünün 15 tugay seviyesinde (50-60 bin) olması, 4 bin km den uzaktaki krizlere 60 gün içerisinde müdahale edebilecek kabiliyette ve sahada en az bir yıllık bir dönemde kendine yetecek şekilde ikmal edilmesi amaçlanmaktaydı. Bu birlikler için yüz gemi, 400 savaş uçağı ayrılabilmeliydi. Buna göre ilgili gücün yeterli rotasyonla desteklenmesi için, AB nin yaklaşık 180 bin civarında bu kabiliyette askeri personele ihtiyacı vardı. Daha sonra, 2004 te kabul edilen Headline Goal 2010 (HG 2010), muharebe gruplarına (battlegroups) odaklanmıştır ki bunlar 1,500-2200 askere sahip 15 gün içinde ilgili bölgeye intikal edebilecek, alanda 30 gün kalabilecek (bu süre 120 güne kadar çıkarılabilecekti) birlikler olarak tanımlanmaktadır. 14 Bu gruplar, 2007 yılında tamamen 11 Bu konularda bkz. örneğin, Zbigniew Brzezinski, An Agenda for NATO: Toward a Global Security Web, Foreign Affairs, Vol. 88, No. 5, 2009, s. 2-21. 12 Bkz J. Howorth ve A. Menon, Still Not Pushing Back: Why the European Union Is Not Balancing the United States, Journal of Conflict Resolution, Vol. 53, No.5, 2009, s. 727-744. 13 Alyson J. K. Bailes, The EU and a Better World : What Role for the European Security and Defence Policy?, International Affairs, Vol. 84, No. 1, 2008, s. 115 130. 14 Gustav Lindstrom, Enter the EU Battlgroups, Chaillot Paper No 97 (Paris: European Union Institute for Security Studies, 2007). 93

C. Dinç operasyonel ilan edildiler ancak aktif olarak kullanılmadılar. 15 Bu dönemde, ABD nin Irak a ve Afganistan a müdahalelerine anlamlı bir AB katkısından bahsetmek zordur. Irak ta İngiltere ve Polonya, Afganistan da ise, İngiltere, Fransa, Almanya ve Türkiye nin milli hükümetlerin emriyle veya NATO şapkası altında verdikleri destekler bulunmaktadır. AB nin koyduğu hedeflere ulaşmak için hızlı hareket ettiği söylenemez. 2000 li yılların sonları itibariyle, AB komutası altında barışı korumak gibi dışarıda askeri görevlere katılan askerlerin sayılarının 7-10 bin arasında değiştiği düşünüldüğünde uygulama, planlanan 60 bin sayısından uzaktır. Bu dönemde ABD nin 150 bin kadar, BM nin ise 70 bin kadar benzer görevlerde askerleri bulunmaktaydı. 16 AB nin, Avrupa Güvenlik ve Savunma Politikası (AGSP) çerçevesinde 2007 yılına kadar gerçekleştirdiği 26 dış operasyondan sadece 6 sı askeri nitelikli operasyondu. Diğerleri polis eğitim misyonlarından güvenlik sektörü reformlarını güçlendirmeye kadar bir dizi sivil amaca yönelikti. Tüm bu operasyonların küçük olması bazı gözlemcileri, Avrupa nın ortak çıkarlarının savunulması için özellikle İngiltere, Fransa ve Almanya gibi büyükler başta olmak üzere, AB üyelerinin daha fazla ve daha büyük görevleri yerine getirmeyi öğrenmesi gerekmektedir demeye itmiştir. 17 Bugüne kadar AB operasyonları ya Makedonya ve Bosna gibi çok yakın bölgelerde ya da tarihsel (örneğin sömürgecilik döneminden kalma) bağların olduğu bölgelerde icra edildi. İlk Avrupa dışı operasyon, Demokratik Kongo Cumhuriyeti nde ve tamamen Fransa nın liderliğinde gerçekleştirilmiştir. 18 AB, Gürcistan ve Irak ta, hâkimlerin, gardiyanların ve polislerin eğitimi; Moldova Ukrayna sınırında mal ve insan kaçakçılığıyla mücadele gözlemi ve eğitimi gibi operasyonlarda da bulunmuştur. 19 AB ye yapılan bir eleştiri de, misyonların, AB nin iddia ettiği gibi tamamen prensipler doğrultusunda değil, eğitim ve gösteriş değeri (demonstration effect) bakımından da seçilmesidir. Böylece AB, belirli bir uluslararası boşluğu doldurmakla beraber kıta içi veya dışı, tek başına, büyük ve önemli operasyonları yapabilme bakımından yetkinliğini ispat edebilmiş değildir. 15 Wade Jacoby ve Christopher Jones, The EU Battle Groups in Sweden and the Czech Republic: What National Defense Reforms Tell Us about European Rapid Reaction Capabilities, European Security, Vol. 17, No.2, 2008, s. 315-338. 16 Kaldor M. et al Human Security: A New Strategic Narrative for Europe, International Affairs, Vol. 83, No. 2, 2007, s. 273 288. 17 Bkz. Anthony King, The Future of the European Security and Defence Policy, Contemporary Security Policy, Vol. 26, No. 1, 2005, s. 44-61. 18 Başarılı olarak nitelendirilse de, de küçük bir operasyon olan Artemis Operasyonu, Fransa önderliğinde Haziran Eylül 2003 te NATO dışındaki ilk bağımsız AB misyonu olarak gerçekleştirildi. 6,500 km uzağa gönderilen 2,200 askerin 1785 ini Fransa sağlamıştır. 19 Bailes The EU and?, s. 115-130. 94

Sivil Güç - Realist Oyuncu İkileminde Avrupa Birliği nin Küresel Konumu Bölünmüş AB veya Bazı Yüksek Politikalarda Bir Türlü Sağlanamayan Birliktelik AB nin en önemli sorunlarından birisi, sıkça dile getirildiği gibi, ortak politikalara ulaşma (derinleşme) yolunda büyük mesafe kat ettiği pek çok alanın aksine, yine pek çok önemli konuda bir türlü kabul edilebilir bir birliktelik seviyesine ulaşamamış olmasıdır. Askeri müdahaleler, enerji, ticaret gibi konularda hala ABD, Rusya ve Çin gibi diğer güçlere karşı sergilenen parçalanmışlık ve üyelerin ya tek başlarına ya da küçük gruplar haline sergiledikleri farklı politikalar, bu oyuncular tarafından kullanılmaktadır ve AB nin önemli bir küresel oyuncu olmasına engel teşkil etmektedir. Kritik kararların hala milli hükümetler ve liderler tarafından alınması, yani AB çapında kararların meşru olması için etkinlikten ve hızdan fedakârlık edilmesi Birliğin krizlere hızlı müdahalesini ve onları gerçek zamanlı kararlarla yönetememesi sonucunu doğurmaktadır 20. Böylece Avrupa Birliği, önemli olaylar ve süreçlerde sık sık her üye başının çaresine baksın görüntüsü vermektedir. Diğer bazı gözlemcilerse, AB nin potansiyel olarak daha birleşik olmaya hazır olduğunu ve bu konuda çeşitli tarihi fırsatların çıkmakta olduğunu ileri sürerler. Gerçi, AB anayasa taslağının reddedilmesiyle bir anlamda Birliğin daha hiyerarşik ve dışarıya karşı daha birleşik olması reddedilmiş oldu; böylece çok merkezli ve çok vitesli yapının sürmesine izin verildi. Oysa AB nin kurumsal merkezinin otoritesini zamanla hissettirmesi için Kasım 2009 da yapılan son seçimlerde, AB kurumsal mekanizmasının başına ve dış politika yüksek temsilciliğine getirilebilecek adaylar arasından uluslararası tanınırlığı ve gücü olan adaylar (Tony Blair, Joshcka Fischer gibi) seçilebilirdi. Belirli bir değerlendirmeden sonra, bu adaylar seçilmedi, aksine, milli hükümetler üzerinde çok fazla etkisi olamayacak Herman Van Rompuy ve Cathy Ashton bu makamlara getirildiler. 21 AB nin küresel bir güç olabilmek için aşması gereken bölünmüşlük; biraz da baştan beri belirli bir strateji ve yakınlaşmaya doğru doğrusal bir ilerlemenin mümkün olamamasından kaynaklanmaktadır. AB nin bu konuda etkin olmasını isteyen, motor konumundaki İngiltere ve Fransa arasındaki ilişkilerde de derin stratejik ayrılıklar yüzünden büyük iniş ve çıkışlar olmuştur. Fransa nın son zamanlarda dillendirdiği ancak gerekli desteği bulamayan, yapılandırılmış işbirliği önerisi de, bu alanda daha hızlı ve pratik yol almak için en önemli 5-6 AB üyesini bir araya getirmeyi amaçlamaktaydı. Önemli AB üyeleri arasında, birbirlerinin istihbarat toplaması ve bunun kullanımındaki yetkinlik ve bilgilerin sızdırılması gibi konularda hala derin şüpheler vardır. 22 Benzerbir şekilde, AB 20 [Further Enlargement 2006] Evidence given to the House of Lords EU Select Committee, The Further Enlargement of the EU: Threat or Opportunity?, 2006. 21 Bu gelişmeyle ilgili ağır eleştirilere bir örnek için bkz. Timothy Garton Ash With This Timid Choice of Leaders, the EU May Have the Faces it Deserves, guardian.co.uk, 25 Kasım 2009. 22 Howorth ve Menon, Still Not Pushing. s. 727-744. 95

C. Dinç üyelerinin çoğu ABD istihbaratına da, örneğin Irak takitle imha silahları olduğu iddiasında güvenmemiştir. 23 Bölünmüşlüğün diğer önemli sebepleri arasında, üyelerin değişik geleneklere, gündemlere, yetenek ve kapasitelere sahip olması sayılabilir. Bu durum sert bir küresel güce ulaşmak ve onu idare etmek konusunda ortak bir politikaya ulaşmayı zorlaştırmaktadır. Bu zor durumda, AB, Ash in deyimiyle Büyük bir İsviçre gibi görünmektedir: Ticaret, rahatlık ve refah; fakat küresel etkinsizlik. Oysa mevcut modeli eleştirenlere göre AB, eğer isterse etkin bir küresel güç olabilir. Çünkü tek başlarına etkin olan üyeleri vardır. Koordinasyon, gerekli bütçe ve insan kaynaklarının ayrılması bunu sağlayacaktır. 24 AB nin bölünmüşlüğü ve küresel bir strateji belirlemedeki yavaşlığı onun çıkarlarına zarar vermektedir. AB deki bölünmüşlüğün aksine üye ulus devletlerin, Körfez Savaşında ve şimdi Irak ta ABD nin yanında, Afganistan daki NATO operasyonunda riskli görevlere katılması dikkat çekmekte ve AB nin ahlaki argümanlarının da sorgulanmasını beraberinde getirmektedir. Etkin Olmayan AB İmajı AB nin kritik uluslararası sorunlarda ve yüksek tansiyonlu bölgelerde etkin olmadığı sık dile getirilir. Solana gibi AB nin gittikçe daha etkin olmasını isteyen ve öyle olduğunu savunan siyasetçiler, bu tabirler artık geçmişte kaldı dese de, Mark Eyskens in 1991 de dile getirdiği gibi, Avrupa yı hala ekonomik bir dev [ama], siyasi bir cüce olarak görenler çoğunluktadır. 25 Bunlara göre: AB yalnızca askeri konularda değil, etkili bir faktör olabilecek küresel ekonomik pozisyonunun kullanımı bakımından da bölünmüş bir durumdadır. 26 Birlik, küresel bir güç olarak kabul edilmek için ciddi bir gayret içinde değildir. Bunun sonucu olarak AB, bir blok olarak ABD, Çin, Rusya, İran ve İsrail gibi diğer küresel ve bölgesel güçler tarafından önemli, kritik bir oyuncu olarak kabul edilmemektedir. 23 Joanne Wright, The Importance of Europe in the Global Campaign Against Terrorism, Terrorism and Political Violence, Vol. 18, No. 2, 2006, s. 281-299. 24 Rory Keane, European Security and Defence Policy: From Cologne to Sarajevo, Global Society, Vol. 19, No.1, 2005, s. 89-103. 25 Trevor Salmon, United in its Diversity' (or Disunited in Adversary): That is The Question for the European Union and the European Security and Defence Policy, Perspectives on European Politics and Society,Vol. 5, No. 3, 2004, s. 447-468. 26 Orfeo Fioretos, Europe and the New Global Economic Order: Internal Diversity as Liability and Asset in Managing Globalization, Journal of European Public Policy, Vol. 17, No. 3, 2010, s. 383-399. 96

Sivil Güç - Realist Oyuncu İkileminde Avrupa Birliği nin Küresel Konumu Özellikle, bu durumdan rahatsız olanların veya AB nin daha etkin ve aktif olabileceğini dile getirenlerin görüşleri bir formül şeklinde özetlenebilirse, bunların Kaynak, Koordinasyon ve Partnerler (KKP) olduğu söylenebilir. Kaynak sorunu: AB için ortak bir askeri güç oluşturma çabaları, Soğuk Savaş sonrası dönemde milli ordular için ayrılan bütçelerdeki azalma ve bunu gerektiğinde artırmaktaki isteksizlik dolayısıyladerin bir sorun olarak durmaktadır. Savaş görmemiş yeni nesil için küreselleşme ve genişlemeden ziyade, AB deki ilişkileri mevcut haliyle muhafaza etme veya derinleştirme daha önemlidir. Bu anlamda, Soğuk Savaş sonrasında savunma harcamalarında kısıtlamaya giden ve dış güvenlik konularında fikir birliğine ulaşamayan üyeleri yüzünden, AB, ABD gibi, gerektiğinde sert güç unsurlarını uzak yerlere, yeterli miktarda gönderebilme kabiliyetini geliştirmek için fazla gayret göstermemiştir. Bunun için gereken kaynaklar, sağlık, eğitim, istihdam gibi kamuoyunun daha fazla önemsediği diğer alanlara kaydırılmıştır. 27 Daha aktif bir Avrupa isteyenler için, savunma alanındaki kaynak azaltma, çok rahatsız edici boyutlara ulaşmıştır. Örneğin, 1988-2007 arasındaki 20 mali yılda, milli gelir içerisindeki savunma giderlerinin payı, İngiltere de yüzde % 4,1 inden% 2,4 e, Fransa da % 3,6 dan, % 2,3 e; İtalya da, % 2,3 ten, % 1,8 e gerilemiştir. Almanya ve İspanya daysa % 2,9 dan % 1,3 e ve % 2 den % 1,2 e gibi çok düşük düzeylere kadar gerilemiştir. 28 Beşinci genişlemede katılan Polonya 2007 de % 1,9 kaynak ayırmıştır ki bu sadece 7 milyar dolar etmekteydi. Böylece, NATO üyeleri için özellikle ABD li yetkililerce dile getirilen yüzde 2 hedefini geçen veya bu hedefe ulaşabilecek önemli 4 üye bulunurken, 2 üye bu hedefe oldukça uzak bir noktada bulunmaktadır. Genel olarak, ABD askeri harcamalar için AB üyelerinin iki katını sarf etmektedir (ABD nin GSYİH nın yüzde 4 ünü, AB üyelerinin ise genellikle yüzde 2 den daha azını ayırdıkları görülmektedir). Bu konuda, özellikle Amerikalı bazı gözlemciler AB yi çok sert eleştirirler. Örneğin, Kagan a göre AB, Sovyetlerin çökmesini küresel bir güç olabilmek için tarihi bir fırsat olarak görmektense bilinçli bir şekilde harcamalarda kısıtlamaya gitmeyi, bu fırsatı paraya çevirmeyi tercih etmiştir. 29 Yetkililer bunu, uzun dönemli rahatsız edici bir sorun olarak dile getirmişlerdir. Örneğin 2005 te, ABD nin NATO daimi temsilcisi Nuland, sadece 7 NATO üyesinin, gayri resmi minimum hedef olan GSYİH nın yüzde 2 sini savunma bütçesi olarak ayırdığını belirtmekteydi. Bunlar, büyük AB üyelerinden sadece İngiltere ve Fransa olmak 27 Bu konuda bkz. B. Posen, European Union Security and Defense Policy: Response to Unipolarity?, Security Studies, Vol. 15, No. 2, 2006, s.149 186. ABD savunma bütçesinin verimsiz alanlarda da harcandığını savunan bir görüş için bkz David P. Calleo The Broken West Survival, Vol.. 46, No. 3, 2004, s. 29 38. 28 Veriler için bkz. http://milexdata.sipri.org (Erişim: 13.3.2011) 29 Kagan, Power and Weakness. 97

C. Dinç üzere, Bulgaristan, Yunanistan, Romanya, Türkiye ve ABD idi. 30 Bir anlamda Amerikalılar, Avrupalıları, küresel krizlerde, ekonomik güçleriyle orantılı olarak askeri yükün altına girmemek ve Soğuk Savaş taki Amerikan korumasına gerekli minnettarlığı göstermemekle eleştirmektedir. Yeterli kaynak ayırmadığı için Avrupa nın krizlere bakış açısı da etkilenmektedir. 31 Böylece son yıllarda Pentagon için 650-750 milyar dolarlık dev bütçeler ayıran ABD ile Avrupa arasında tarihsel bir fark oluşmuştur ve Avrupa nın desteği, önemini yitirmektedir. Aslında, dönemsel krizlere rağmen AB nin ekonomik olarak iyi bir durumda olduğu söylenebilir. Ekonomi açısından, ABD ile eşit büyüklüğe ulaşmış AB, savunma alanında, ABD den sonra dünyada ikinci en çok harcamayı yapabilecek güçtedir. İngiltere ve Fransa gibi, BM Güvenlik Konseyinde iki daimi sandalyeye sahip, nükleer silahları olan üyelerivardır. Almanya gibi ekonomik bir deve ve yüksek teknolojiye sahiptir. Küresel etkinliğe ulaşmak için potansiyeli mevcuttur. Buna rağmen, askeri harcamalardaki büyük kesinti, özellikle mevcut lider ve kamuoyu yapısıyla yakından ilişkilidir. 32 Kamuoyunu ikna edebilecek (Thatcher, Mitterand, Kohl gibi) karizmatik liderler yerine kamuoyunu takip eden onların kısa vadeli ve bencilce isteklerine boyun eğen bir liderler grubu ortaya çıkmıştır. Avrupa kamuoyu çok hızlı bir şekilde liderleri öğütmekte; ekonomik durgunluk, istihdam problemleri ve hızlı genişleme gibi bağlantılı sıkıntılardan dolayı riskli ve maliyetli projeleri cezalandırmaktadır. Bu bağlamda, yakın ve medyanın ilgisini çeken krizlere müdahaleler daha meşru kabul edilirken, Irak ve Afganistan gibi uzak, maliyetli ve riskli savaşlar popüler değildir. Anketlere göre, Avrupalıların % 71 i, demokrasinin tesisi için AB nin dış müdahalelerini onaylarken, spesifik muhtemel AGSP müdahalelerinden olan Darfur a insani yardım için bu oran % 79, Lübnan da ateşkesin desteklenmesi için % 59 olmakta ama çok tehlikeli görülen Afganistan da Taliban la savaş için % 31 e kadar düşmektedir. 33 Koordinasyon Sorunu: AB içerisinde sağlanamayan birlikteliğin bir yansıması da üyeler arasında daha etkin bir küresel (sert) güç olmak için gereken koordinasyonda eksikliktir. Böylece, uzaktan bakıldığında örneğin Asyalı ve Avustralyalı gözlemcilere göre AB küresel ekonomik ve siyasi etkisi artan önemli bir bölge olarak tanımlansa da, dört güç perspektifinden (ekonomik, diplomatik, normatif ve askeri) sadece ekonomik açıdan çok güçlü olarak algılanmaktadır. 34 30 Bkz. W. A. Sanchez Cornejo Nieto, A Drop in the Ocean: Bulgaria's NATO Membership and Black Sea Geopolitics, European Security, Vol. 17, No. 4, 2008, s. 517-532. 31 Bailes, The EU and, s. 115-130. 32 Posen, European Union Security, s. 149 186. 33 German Marshall Fund, The Translatlantic Trends opinion poll for 2007, http://www.transatlantictrends.org/ trends/index.cfm?id=54 (erişim 2.02 2011). 34 Yeni Zelanda da bir gözlemcinin kültürümüzün anası demesinin gösterdiği gibi, bu bölgede bazı ülkeler için, Avrupa kültürel olarak da etkili bir kaynaktır. Bkz. N. Chaban. Et al, The European Union As Others See It, European Foreign Affairs Review, Vol. 11, 2006, s. 245-262. 98

Sivil Güç - Realist Oyuncu İkileminde Avrupa Birliği nin Küresel Konumu Özellikle İngilizler ve Fransızlar önemli kriz anlarında (örneğin, Balkanlar daki çatışmalarda), AB nin hala tek sesle konuşmamasını önemli bir eksiklik ve Avrupa çıkarlarını zedeleyen bir durum olarak nitelendirmektedirler. Balkanlar daki Avrupalılar, krizlerin çözümünde AB ye değil daha ziyade ABD ye bakmaktadırlar. Bölge için en fazla harcama yapan dış güç olmasına rağmen, ABD gibi tek sesle konuşamadığı, yeterli askeri kabiliyeti geliştirmediği ve alanda hızla değişen durumlara göre çabuk kararlar alamadığı için, AB nin güvenlik konularında ABD den sonra gelmesi, bazı AB başkentlerinde önemli bir rahatsızlık unsuru olmuş, bu alanda daha olgun ve yetkin bir güç olma çağrılarına yol açmıştır. 35 Aslında Balkanlar daki çatışmalar Avrupalılara, savaşın Avrupa dan silinmediğini ve istikrarın hızla bozulabileceğini göstermiştir. Ayrıca, gereken askeri kabiliyeti ve kültürü geliştirmedikleri takdirde, olaylara seyirci olarakkendi kıtalarında ABD den sonra önemsiz bir ikincil güç olarak kalabileceklerini göstermiştir. Büyük AB üyelerinin bu yakın bölgeye müdahalede çok yavaş kalması veya daha kötüsü farklı politikalar izlemesi çok büyük çuvallamalara ve trajedilere neden olmuştur. 36 Bu trajedilerin tekrar olmaması dilenmekle beraber; sonrasında başta Bosna olmak üzere güvenliğin NATO dan devralınmasında (2004), AB yine yavaş kalmıştır. Dahası, İngiltere nin yeni dış ilişkiler bakanının yakın zamanda uyardığı gibi AB politikalarının etkisizliği yüzünden, AB nin arka bahçesi olan Balkanları istikrarsızlaştırabilecek şekilde, Bosna da parçalanma veya başarısız bir devlet çıkma ihtimali devam etmektedir. 37 Buna rağmen, maliyetleri düşürecek ve karşılığında maksimum fayda sağlayacak yeni bir askeri konsepte kayma ve yeni çatışmaların doğasına uyum sağlamada AB yavaş kalmıştır. Askeri konular hassas konular olarak algılandığından, bu alanda egemenliklerin havuzlanması, istihbari bilgilerin paylaşılması gibi bazı temel konuların önündeki engeller kaldırılmamıştır. Yüzde 75-80 lik kısmı en büyük 5-6 üye tarafından yapılan ve koordinasyonu bu sebeple nispeten kolay askeri harcamaların daha iyi yapılması çağrılarına yeterince önem verilmemiştir. Sonuç olarak Soğuk Savaş biteli 20 yıl olmasına rağmen, Avrupa orduları hala 10 bin ana muharebe tankı ve 2500 savaş uçağı barındırmaktadır. 27 üye 2 milyon kadar aktif askeri personel bulundurmaktadır. Ancak bazı görüşlere göre, bunların sadece yüzde 30 u legal ve teknik sebeplerle Avrupa dışındaki operasyonlara katılabilecek durumdadır. 2006 da, anayasal kısıtlamalar ve yetersiz eğitim gibi sebeplerle bunlardan ancak 50 bin kadarı Irak gibi müdahalelere katıla- 35 Örneğin, bkz. [Further Enlargement 2006] Evidence given to the House of Lords EU Select Committee. 36 Bkz James Rogers, From Civilian Power to Global Power : Explicating the European Union s Grand Strategy Through the Articulation of Discourse Theory, JCMS, Vol. 47, No 4, 2009, s. 831-862. 37 William Hague, How the UK's New Tory-Led Government Sees its EU Policy, Europe's World, Yaz 2010, www.europesworld.org (Erişim: 17. 04. 2010). 99

C. Dinç bilecek durumdaydı. Rotasyon gerekliliği, herhangi bir anda, gönderilebilecek asker sayısını 15-20 bine kadar düşürmekteydi. 38 Koordinasyon eksikliğinin bir boyutu da, AB nin özellikle çevre sorunları, insan hakları ve uluslararası yardım gibi konulardaki yüksek küresel gücünü genel olarak siyasi açıdan sonuç alıcı ve zorlayıcı bir şekilde kullanamamasıdır. AB yi bu konuda eleştirenler çeşitli çarpıcı örneklere vurgu yapmaktadırlar. AB Balkanlar da, polis gücünün temini ve eğitilmesi, gözlemci ve planlamacı gönderilmesi, sınır kontrollerine yardımcı olma, iç hukuk ve adalet için eğitimlerin sağlanması gibi pek çok sivil görevleri üstlenmiş; bu bölgeye kişi başı ve uluslararası olarak en fazla harcamayı yapmıştır. AB bir anlamda sorunları parayla çözmeye çalışmış, ekonomik olarak süper güç olduğunu ama askeri açıdan yetersiz olduğunu kabul etmiştir. Esas kanı durduran aktör olarak ABD algılanmıştır. Filistin sorununda da AB yetkilileri ABD temsilcilerine göre daha az ciddiye alınmaktadır. 39 Eğer bütüncül bir küresel etkinlik istenecekse unutulmaması gereken bir faktör de, doğası gereği, AB çapında ortak bir askeri kültürün oluşmasının zor ve zaman alacak bir süreç olacağıdır. Üyelerin büyük operasyonlarıortak düzenleme yeteneğini kazanması için geçecek süreyi de göz önüne alan uzmanlar, AB nin çok yavaş kaldığını ve kısa ve orta vadede, önemli bir tehditle karşı karşıya kalırsa, Birlik olarak kesinlikle hazırlıksız yakalanacağını dile getirmektedirler. Partnerler: AB nin etkisiz kalmasının en önemli sebeplerinden birisi de, diğer küresel oyuncuların hala realist paradigma içinde hareket etmesidir. Bu sadece ABD, Rusya ve Çin için değil; Brezilya, Hindistan, Güney Afrika, Türkiye, Güney Kore gibi yükselen güçler için de geçerlidir. Filistin, Irak, Afganistan, Iran ve Kuzey Kore gibi sorunlarda, AB ekonomik açıdan önemli olsa da, askeri açıdan pek dikkate alınan bir aktör değildir. 40 AB için kuşkusuz en önemli partner ABD dir. Soğuk Savaş sonrasında, kendini hiper güç ve bir imparatorluk olarak tanımlayan ve özellikle George W. Bushdöneminde tek taraflılık ve önleyici vuruş gibi AB nin temel değerlerine çok ters ilkeleri uygulayan ABD ye destek konusunda AB tam ortadan ikiye ayrılmıştır. NATO yu Avrupa dışındaki yeni tehditlere (örneğin, uluslararası terörizm, asi devletlerin elindeki kitle imha silahları) karşı dünya polis gücü gibi kullanmak isteyen ABD, Fransa, Almanya ve Hollanda gibi eski önemli üyelerden yeterli desteği alamadığı için hırçınlaşmıştır. Soğuk Savaş sonrası dönemde, ABD askeri teknolojiye büyük yatırımlar yapmaya devam ettiği için, AB ve ABD 38 Howorth ve Menon, Still Not Pushing, s. 727-744. 39 Hanns W. Maull, Europe and the New Balance of Global Order, International Affairs, Vol. 81, No. 4, 2005, s. 775-799. 40 Bkz. Mette Eilstrup Sangiovanni, Why a Common Security and Defence Policy is Bad for Europe, Survival Vol. 45, No. 3, s. 193-206. 100

Sivil Güç - Realist Oyuncu İkileminde Avrupa Birliği nin Küresel Konumu arasında ortak operasyon yapabilirlik kabiliyeti dibe vurmuş; askeri kültürler iyice ayrışmıştır. 41 Özellikle Fransa gibi üyeler, NATO her yerde olamaz 42 diyerek AB nin ABD den daha bağımsız olması için uğraşmış, ABD ise sorunları askeri yöntemlerle çözebileceğini ispata girişmiştir. Bugün, hem Fransa, hem de ABD kendi stratejilerinde başarılı olamadıklarının ve bu durumdan zarar gördüklerinin farkına vardıkları için daha uyumlu politikalar izlemek istemektedirler. 43 Aşağıda daha detaylı inceleneceği şekilde Rusya ve Çin de, realist politikalarla kendi ulusal çıkarlarına hizmet etmeye çalışırken, AB nin bölünmüş olmasını kullanmaktadırlar. AB üyeleri başta insan hakları ve fosil yakıtlar (doğal gaz ve petrol) konusu olmak üzere Rusya ya yönelik politikalarda çok farklı pozisyonlarda bulunmaktadırlar. İnsan hakları ve ekonomik politikalar bakımından üye ülkelerin, Çin e yönelik siyasetlerinde de bir birliktelik yoktur. Ekonomi, insan hakları, veya çevre gibi konularda AB etkin bir küresel güç olmasına rağmen, gücü göreli azaldığı için 44 telkinleri, Çin tarafından karşı söylem ve politikalarla karşılanmaktadır. AB için, Avrupa dışında etkili olabileceği tek kıta olarak kalan Afrika bile Çin in, pazar, hammadde, stratejik işbirliği, liderlik gibi kaygılarla yaptığı Afrika açılımı çerçevesinde, hızla etkisinin azaldığı bir bölge haline gelmektedir. 45 AB, zaman zaman birliktelik sağladığı İran politikasında bile,son zamanlardairan ın nükleer programı çerçevesinde Batılı ülkelere karşı gösterdiği direniş ve yükselen tansiyon çerçevesinde etkili olamamıştır. 46 Gelinen Noktadaki Tartışmaların Ana Hatları Bu kısımda, tartışmanın iki ucunu oluşturan Normatif ve Realist modellerin nasıl savunulduğunun detaylarına girmeden önce, AB nin içinde bulunduğu durumla ilgili dile getirilen görüşler, ana hatlarıyla incelenecektir. AB nin normatif bir güç olduğunu ileri sürenler veya böyle olmasını isteyenler, mevcut durumun devam etmesini istemektedirler. Mayer e göre, geçen yarım yüzyılın gururu, genişlemiş AB nin enerji ve idealizmi, gittikçe daha fazla küresel bir rol arzulayan Brüksel retoriği, yirmi birinci yüzyılda AB dış politikasının gerekliliklerini 41 Kagan, Power and Weakness. 42 V. Nuland (United States Permanent Representative to the North Atlantic Treaty Organization) Speech to Presse Club and AmCham, 22.02.2008. 43 Howorth ve Menon, Still Not Pushing, s. 727-744. 44 R. Gowan, ve F. Brantner, A Global Force for Human Rights? An Audit of European Power at the UN, Policy paper (Londra: European Council on Foreign Relations, 2008). 45 Samy Yiagadeesen, China's Aid Policies in Africa: Opportunities and Challenges, The Round Table, Vol. 99, No. 406, 2010, s. 75-90. 46 Sten Rynning, Peripheral or Powerful? The European Union's Strategy to Combat the Proliferation of Nuclear Weapons, European Security, Vol. 16, No.3, 2007, 267-288; Tom Sauer, Struggling on the World Scene: An Over-ambitious EU Versus a Committed Iran, European Security, Vol. 17, No. 2, 2008, 273-293. 101

C. Dinç gerçekçi bir şekilde değerlendirmeyi zorlaştırmaktadır. Avrupa nın önemli bir küresel güç olarak kalabilmesi için ciddi bir şekilde Avrupalı olmaktan çıkması (de-europeanize) gerekmektedir. Bunun yerine legal ve ekonomik yapısını, ağırlığını koruması ve etrafındaki dönüşümü bu parametrelerde yapmaya devam etmeyi tercih etmesi daha doğru bir seçim olarak gözükmektedir. 47 AB, kurucu felsefesine ihanet etmeden, karakterine ve ideallerine uyan yumuşak güç veya zeki güç modelini daha da iyileştirmeye çalışmalıdır. Bu, onu geleneksel güçlerden ayırt eden özelliğidir; gerekirse askeri anlamda etkin bir güç olmadığını açık yüreklilikle kabullenmelidir. 48 AB antlaşmalarında ve dış politika müktesebatında temel normlar, barış, özgürlük, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları olarak belirtilmektedir. Bukurucu unsurları AB nin dış politikasını da şekillendirmeli, klasik egemenlik ve devlet anlayışlarının ötesine geçerekpolitika yapıcıların zihinsel merkezlerine ulaşmalıdır. 49 AB nin mevcut tutumu eleştirildiği kadar, dünyada gücün değil uluslararası normların geçerli olmasını isteyenlerden övgü de almaktadır. Örneğin, eski BM Başkanı Kofi Annan a göre [2003] AB, sadece Avrupa için değil tüm dünya için uluslararası terörizmden iklim değişikliğine kadar pek çok konuda, umudun, barışın ve uzlaşmanın deniz feneri konumundaydı. 50 Tartışmanın bir yanında, gelinen nokta itibariyle AB çok başarılı bulunmaktadır. Vatandaşları, tarihte olmadığı kadar refah, barış ve istikrar içinde yaşamaktadır. AB temel amacına ulaşmış, reel-politikten, yıkıcı çatışmalardan kurtulmuştur. Rehn e göre, AB içinde post-modern bir gelişmişlik aşamasına ulaşılmıştır. Kant ın dillendirdiği, hukuk ve kurumlara dayalı derin bir barış döneminde, asla birbirleriyle savaşmayan cumhuriyetçi demokrasilerin kardeşliğinin olduğu barışçı bir uluslararası sistem uygulanmaktadır. Diğer yandan, AB sınırları dışında, Hobbesvari, kültürel, dini, siyasi ideolojik çatışmaların olduğu, sıklıkla şiddete başvurulan bir dünya vardır. Bu durumda Rehn in tabiriyle AB, akıllı (smart) bir güç olmalıdır; elindeki tüm siyasi, ekonomik ve kültürel araçları tutarlı ve birlik içerisinde kullanmalıdır. Böyle yaparsa, küresel etkiye sahip olmak için AB mutlaka bir savaş makinesi olmak zorunda değildir. 51 Bu modeli savunanlara göre, AB mecbur olduğu için değil, bilinçli olarak normatif bir bölgesel ve küresel düzeni seçmiştir. AB nin en önemli jeopolitik fonksiyonu onun var olmasıdır. AB, Almanya, Fransa ve İngiltere arasındaki saldırgan güç rekabetinin sonlandırılmasına yardım etmiştir. Genişleme bölge- 47 Mayer, The Long Legacy..., s. 7-25. 48 L. Tsoukalis, The JCMS Lecture: Managing Diversity and Change in the European Union, JCMS, Vol. 44. No. 1. 2006, s. 1 15. 49 Bkz. Cavatorta ve Tonra, Normative foundations in, s. 349-363. 50 Bkz Manners I. European Union Normative Power and the Security Challenge, European Security Vol. 15, No. 4, 2006, s. 405-421. 51 Rehn, Europe's smart power. 102

Sivil Güç - Realist Oyuncu İkileminde Avrupa Birliği nin Küresel Konumu sinde, istikrarın sağlanması için üyelik perspektifini açık bırakması genellikle yeterli olmaktadır. Pek çok kişi, AB nin geleneksel anlamda bir süper güç olmadığı konusunda hem fikirdir ancak, AB nin nasıl karakterize edilmesi gerektiği konusunda tartışma devam etmektedir. Siniklere (realistlere?) göre AB nin sivil bir güç olduğu ve yumuşak güç kullandığı retoriği, onun uluslararası sahnede zayıflığını gözden kaçırmaya yöneliktir. Buna karşın Avru-idealistlere (pragmatistlere?) göre, AB nin askeri olmayan ve zorlamaya dayanmayan karakteri onun, şu andaki ve gelecekteki potansiyel etkisinin anahtarıdır. AB, değerlerini ancak böyle yayabilir. Bu stratejide ödenmesi gereken bir bedel olabilir, ama avantajları da vardır. 52 Ash e göre, zor tercihlerden kaçınarak Avrupa,aslında tercihini yapmaktadır: Yumuşak, yavaş, parçalanmış bir çöküş. Avrupa iyi hayatın bir müzesi olmaktadır; şimdilik hala modern ve parlak ama yıllar geçtikçe karanlıklaşacak ve yıpranmış olacaktır. Geleceğe dair ışık yoktur ve Van Rompuy ve Ashton AB yi, Washington veya Pekin in dikkatini çekecek kadar temsil etmek için yeterli niteliklere sahip olmayabilir ama AB'nin içini göstermek açısından tam temsil kabiliyetine sahiplerdir. Bu Büyük İsviçre, hak ettiği [düşük seviyedeki] muhataplara mahkûm olacaktır. 53 Hala, önemli bir entelektüel kesim, AB nin küresel bir güç olmaya çalışmaması gerektiğini ve kendisine arabulucu ve dengeleyici gibi roller araması gerektiğini söylemektedir; bu, zayıf ve güçsüzlerin retoriğidir. Avrupa, ABD yi öcü aramakla suçlayacağı yerde, şimdilik düşük bulduğu risklerin gerçekleşmesi halinde nasıl başa çıkacağını düşünmelidir. AB,Kantvari dünyaya çekileceğine, hala reelpolitik uygulayan dışarıdaki güçlerin anlayacağı dili konuşmayı öğrenmelidir. Bu, kendi modelinin dünyada ön plana çıkabilmesi için de gereklidir. AB, normatif, Kantvari bir dünya kurabilmesini; yıkıcı rekabetten uzaklaşabilmesini, büyük oranda ABD nin güvenlik garantisinin devam etmesine ve ABD nin bu geçişi yapmamasına borçlu olduğunu çabuk unutmaktadır; güvenlik alanında bedavacılığa devam etmektedir. 54 ABD, kendisi değişirken, Avrupalı müttefiklerin de paylarına düşen küresel yükümlülükleri yerine getirmesini açıkça istemektedir. 55 ABD nin, El Kaide yi veya Irak ı kendi başına, petrol zengini Körfez ülkelerini ve İsrail i de nükleer bir İran la baş başa bırakması beklenmemelidir. Pek çok AB üyesi, ABD yi dengelemek için aktif değil ama pasif bir şekilde direnerekamerikan politikalarına meşruluk sağlamamaktadır. Bu üyeler, zor sorulara cevap vermeli, ikiyüzlülüğü bırakmalıdır. ABD nin, kendilerinin ortadan kaldıramayacağı ve zamanında mü- 52 S. Meunier. ve K. Nicolaidis, The European Union as a conflicted trade power, Journal of European Public Policy, Vol. 13, No. 6, 2006, s. 906-925. 53 Ash, With this Timid. 54 Örneğin bkz. Kagan, Power and Weakness. 55 www.whitehouse.gov/the_press_office/remarks-by-president-obama-at-strasbourg-town-hall/ (Erişim: 15.3 2011) 103

C. Dinç dahale edilmezse de büyük sorunlara yol açacak tehditleri ortadan kaldırmaya çalışmasına içten içe sevinirken üstlerine düşeni yapmalıdırlar. Aksi takdirdeabd, gelecekte bu tehditlerin bir kısmıyla onları baş başa bırakmak gibi yaratıcı cezalandırma yöntemleri uygulayabilir. AB vatandaşları, AB yi sağladığı refah ve özgürlük için sevmektedir ve bunları artık kanıksamış durumdadırlar. Ancak, bu değerler kendi kendilerini koruyamaz. AB, güvenlik tüketicisi konumundan, güvenlik açısından en azından kendine ve yakın çevresine yeten bir konuma yükselmek için gerekenleri yapmalıdır. 11 Eylül, Batılı ülkelere çevre ülkeleri de istikrara kavuşturmaları gerektiğini göstermiştir. Devlet dışı aktörler dâhil, yeni nesil tehditlere karşı büyük koalisyonlar oluşturulmalıdır. 56 Oysa ABD ve AB için 11 Eylül ün etkisi ve sonrasındaki küresel gelişmelere bakış açıları farklı olmuştur. Daha fazla küresel destek bekleyen Amerikalılara göre, AB gerekenleri yapamadığı için algılanan yumuşaklık, dünyadaki sert güç gerçeklikleriyle yüzleşememekten kaynaklanmaktadır. Çatışma ve çökmüş bölgelere esas müdahaleyi ABD yapmakta, sonrasında AB diplomatik etki, yardım, sivil yönleri yönetme gibi, ikincil görevleri üstlenmektedir. Genelde AB, yüksek tansiyonlu bölgelere karşı belirli bir eylemsizlik içerisinde bulunmuştur. Bu durumu eleştirenlere göre AB, müdahalelerinde iddia ettiği gibi belirli prensiplere sıkıca bağlı kalarak değil çok seçici davranmıştır. Büyük ve riskli görevlere müdahale etmekten kaçınmış, ya riskli ama küçük ya da büyük ama riski düşük görevleri seçmiştir. Buna tezat olarak, İngiltere ve Fransa gibi AB üyeleri, kendi milli kapasiteleriylebüyük ve riskli askeri operasyonlara dâhil olmuşlardır. 57 SİVİL GÜÇ AVRUPA YA DA AB NİÇİN BİR KÜRESEL (SERT) GÜÇ OLMAMALI Bu bölümde AB nin mevcut küresel konumunu ve takındığı genel tavrı pek fazla değiştirmeden, esas olarak AB nin Normatif Güç Avrupa modelini devam ettirmesini savunan görüşlere ve onlara göre bunu gerektiren faktörlere değinilecektir. Görüleceği gibi Normatif Güç Avrupa modelinin güçlü bir entelektüel savunması yapılmaktadır ve kamuoyunun genel tavrı da mevcut durumun devamına destek vermektedir. Normatif Güç Avrupa veya Mevcut Durumun Savunulması AB yi normatif ve sivil bir güç olarak gören ve karşıt model olarak ABD tarzı bir küresel politika izlemesine şiddetle karşı çıkan siyasetçi, akademisyen ve entelektüeller, AB modelinin dile getirdikleri çeşitli eksikliklerini gidererek mevcut 56 Bkz. A. Missiroli, (der), Bigger EU, CFSP, Stronger ESDP? The View from Central Europe, European Union Institute for Security Studies, Occasional Papers, No. 34, 2002. 57 Bailes, The EU and, s. 115-130. 104

Sivil Güç - Realist Oyuncu İkileminde Avrupa Birliği nin Küresel Konumu politikasına devam etmesi gerektiğini savunmaktadırlar. Esas itibariyle, bu görüşlerin ortak noktaları şu şekilde özetlenebilir: Doğru ve etik olan budur (ahlaki üstünlük) AB için bu tarihi bir görevdir. AB, kendisini vetarihin karanlık dehlizlerinden çıkarılmış bu modeli, MDA ülkelerine nasıl salık vermekte ve diğer aday ülkelere de tavsiye etmekteyse; küresel olarak da yaymaya çalışmalıdır (etik ve tarihsel görev). AB nin değerlerini, örneğin bombalarla, füzelerle yayması düşünülemez; bu etkin olmaz ve eşyanın tabiatına aykırıdır (etkinlik ve görev bilinci). Küresel güç olmaya çalışmak, kurtarıcı felsefeye ihanet ve Avrupa yı Avrupa yapan değerleri inkâr olur. Ayrıca bu, çok tehlikeli bir süreç olup, AB nin genetiğiyle oynamak anlamına gelir riskleri artırır, AB yi hedef haline getirir (temel değerlere sadakat). 58 Sesleri oldukça gür çıkan ve ahlaki açıdan kendilerini daha doğru bulan bu çevrelere göre etik olan, mevcut modelin eksik yönleri tamamlanarak devam ettirilmesidir. Reel-politik, yanlış ve maliyetli ve aslında uzun dönemde karşı tarafta düşmanlıklar yarattığı için etkin de değildir. Küresel reel-politiğe dönerek, AB yi, Amerikanvari bir güce dönüştürmenin, ileri sürülen faydalarından daha büyük riskleri vardır. Çok maliyetli olacak bu dönüşümü meşru kılacak boyutta AB ye yönelmiş bir tehdit ufukta görünmemektedir.sivil modelin savunucuları; ABD nin ortaya koyduğu modelin de güçlü bir eleştirisini yapmaktadırlar. Güç politikalarının uygulanması, Avrupa da iki, üç kuşaktır reddedilmiştir; bu trendi tersine çevirmek kolay değildir; bu, uğursuz geçmişe dönmek anlamına gelir. İçeride idealist ve dayanışmacı (Kantçı), dışarıya karşı ise realist ve rekabetçi (Hobbesyan) olmaya çalışmak, AB için tam bir kırılma (şizofreni) yaratır. Bunun aksine, dünyada daha fazla toplumu Kantçı yapmaya ve Avrupa ya iyi hizmet etmiş bu modeli yaymaya çalışmak daha yerinde olacaktır. Bu gözlemciler, bunun ne kadar zor olduğunun farkındadır. Örneğin Manners, umut kırıcı, bazı realist, çatışmacı aktörleri sayar gibidir: Ego eksenini ( axis of ego ) oluşturan ABD, Çin ve Rusya gibi ülkeler; Belarus, Burma, İran ve Zimbabwe gibi zor rejimler; ulus-ötesi aktörler (örneğin; ulus-ötesi sermaye/şirketler, Wahhabist Cihatçılar). Ayrıca, bu dünyada, derin çatışma bölgeleri (örneğin; Somali, Kongo, Sudan, Afganistan, Irak) vardır. 59 Bu gerçeklere rağmen normatif modelde ısrar edilmelidir. Aslında AB, etik, legal değer sistemini, çeşitli antlaşmalarla dış politika dâhil tüm politikalarında temel kabul edeceğini belirtmiştir. Buna göre AB, dış dünyayla ilişkisinde kendi 58 Örneğin, bkz. I. Manners, The Normative Ethics of the European Union, International Affairs, Vol. 84, No. 1, 2008, s. 45 60. 59 Ibid. 105

C. Dinç değer ve çıkarlarını yüceltmeye, vatandaşlarını korumaya çalışacak; barış güvenlik ve dünyanın sürdürülebilir kalkınmasına katkı yapmaya çalışacaktır. AB kendisine serbest ve adil ticaret, fakirliğin yok edilmesi, insan haklarının korunması gibi normatif gayeler koymuştur. Bu, kendini daha aydınlanmış, şanslı görmesinin ve dünyadaki diğer bölgelere karşı görevi olduğu inancının bir gereğidir. Barroso ya göre, dünyadaki en önemli normatif güçlerden biri olarak AB, ister tek başına, ister Avrupa daki veya Pasifik teki partneriyle birlikte, küresel ısınma ve terörizmle mücadele gibi konularda, örnek olmalı, makul olmalı ve başkalarına en az zararverme ilkesini benimsemelidir. 60 ABD, AB nin bu normatif modelini eleştirmektedir ama Irak taki 1.5 trilyon dolar civarındaki harcamasına ve sonuca bakıldığında, AB nin yöntemleri daha ucuz ve uzun vadede daha etkindir. 61 AB Modelinin Anlaşılması, Anlatılması ve Korunması AT/AB nin tarihteki çatışmacı düzenden çok farklı bir modele doğru evirildiğinin, çok farklı özelliklerinin bilincinde olması gereken ilk gruplaravrupalı karar alıcılar ve kamuoyudur. Bu konudaki eksikliklerin ve yanlış anlamaların önüne geçilmesi için bu bilince ulaşmış gruplara, medyaya ve kamu kaynaklarını kullananlara büyük görevler düşmektedir.bu görüşü savunanlara göre, farklı bir güç olarak yola çıkan AB yapısı gereği hızlı yol alamamaktadır. ABD gibi mekanik ve federal bir yapı değildir; bir ağaç dikilmiş, doğal olarak büyümesi izlenmektedir (zaman zaman gerileme mümkündür). Fikirlerin yayılması, nüfuz etmesi zaman alır, ama içselleştirilen fikirler daha kalıcıdırlar. AB nin dönüştürücü gücü, farklı bir güçtür. Zora dayanmayan, legal ve ekonomik teşvikler çerçevesinde, devletlerarası yıkıcı rekabetten uzaklaştıran mevcut model sayesinde, üye olanlar tarihleri boyunca hiç olmadıkları kadar müreffeh ve huzurludurlar. Hukuk ve kurumlara dayalı derin bir barış dönemine ulaşılmıştır. 62 Ayrıca bu modeli izlemiş olan AB, gösterilmek istenildiği kadar zayıf değildir. Örneğin ABsıklıkla, okyanusta kontrolsüz bir süper tanker gibi diye nitelendirilen, AB ile temel değerlerde uyuşmayan, düşmanlığa hızla kayabileceği ileri sürülen ve en yakın tehdit olarak nitelendirilen Rusya nın, ekonomik büyüklük bakımından 14 katı, nüfus bakımından 3.5 katıdır. Ekonomik olarak 60 Ibid. 61 Tsoukalis, The JCMS Lecture, s. 1 15. 62 Bu görüşe karşı çıkanlara göre, Avrupalı devletlerin Kantçı bir kültüre geçtiklerini kabul etmek mümkün değildir. Eurobarometer anketlerinde sorulan, kendinizi hiç sadece ülkenizin vatandaşı olarak değil aynı zamanda bir Avrupa vatandaşı olarak düşünür müsünüz sorusuna hiçbir zaman diyenlerin oranı özellikle Almanya daki artış oranı çok yüksektir ( 1982 de yüzde 18; 1987 de % 42 ve 1992 de % 59) Fransa da bu oran 1982 de % 37; 1987' de % 47 ve 1992 de % 47 olmuştur. İngiltere de beklendiği gibi bu oran her zaman yüksek olmuştur (1982 de % 72; 1987 de % 66 ve 1992 de % 71) bkz. Seth Jones, The European Union and the Security Dilemma, Security Studies, Vol. 12, No. 3, 2003, s. 114-156. 106

Sivil Güç - Realist Oyuncu İkileminde Avrupa Birliği nin Küresel Konumu AB zaten küresel bir güç haline gelmiştir ve genişlemelerle en azından müşteri olarak, tüketim gücünü ve yüksek teknoloji tedarik gücünü, Çin ve Rusya ya karşı insan hakları vb alanlarda kullanmaktadır. Bunun etkileri görülmektedir. Şüphesiz tüm AB üyeleri insan haklarını aynı tutkuyla savunmamaktadır. 63 AB nin gücünü Amerikanvari bir şekilde kullanması konusunda çok ciddi itirazlar mevcuttur. Örneğin Boyka ya göre, AB tüm Balkanlar ın da dâhil olduğu çevresindeki yeni demokrasilerde istikrarı, bombalar ve füzelerle sağlayamazdı. 64 Reel-politiğe dönüşü kesinlikle bir felaket olarak nitelendiren bu gözlemciler, satır aralarında cevaplanması zor sorular sormaktadırlar: Örneğin, Alman Sorunu geri dönülemez bir şekilde çözülmüş müdür? Askeri süper güç Avrupa ya katkı yapması için tekrar bir kimlik değişimine uğraması gerekecek olan Almanya, yine Hitler gibi liderler çıkarırsa bu çok büyük bir bedel olmayacak mıdır? Dışarıda güç kullanmanın tadına tekrar varan büyük güçlerin, küçük AB üyelerini şimdikinden çok daha fazla horlamasının önüne geçilebilecek midir? Avrupa nın temel sorunlarının çözümü, Orta Doğu da tekrar emperyal güç olmaya soyunmakta mı yatmaktadır? Tüm bu ihtimallerin gerçekleşmemesi için mevcut AB modelinin devam etmesi gerekmektedir. Örneğin, askeri kalite, mobilite ve vurucu güç odaklı bir güvenlik anlayışını empoze etmeye çalışanlara inat, esas nokta sivillerin güvenliği olmalıdır. Çünkü son yıllarda önemli çatışma bölgelerinde çatışmaların çoğu ülkelerin içlerinde gerçekleşti ve kurbanlar genellikle siviller oldu. Ateş gücüne, operasyonel kapasiteye ve askerlerin güvenliğine odaklanmak yerine AB, insan güvenliği kavramına daha bütüncül yaklaşmalıdır. 65 Realist çıkarcılığın cezbediciliğine karşı tartışma ve mücadele devam etmektedir. AB dış politikada daha normatif, ahlaki ve evrensel olmalıdır. Realizm ve milli çıkar peşindeki politikalar zararlıdır. Manners a göre AB, kamuoyuna, parlamentolara ve medyaya açıklanabilecek şeffaf siyasi tercihlerde bulunmalıdır. 66 Güvenlik devleti anlayışının getireceği daha az demokrasiye değil, daha çok demokrasiye ihtiyaç vardır. AB modelinin küresel etkinin artması için gerekli görülen birlikteliğin artması için itici güç, Avrupalılık bilincidir ve bu konudaki eksikliğin giderilmesi hayatidir. Bu bilincin artırılması için kaynakların buraya aktarılması gerekmektedir. Bu ortak sivil kültür, kaynakların tahsisi bakımından, ortak ordu ve askeri kültürden daha önceliklidir. AB, etkin bir sivil güç olmak için gayret gösterirse başka bölgelerde de bunun yapılmasına yardım edebilir. AB nin seçmesi gereken 63 J. Fox ve F. Godement, A Power Audit of EU-China Relations, (Londra: European Council on Foreign Relations, 2009). 64 S. Boyka, The European Union as a Security Actor, World Affairs, Vol. 168, No. 2, 2005, s. 51-66. 65 Örneğin bkz. Kaldor et al., Human security, s. 273 288. 66 Manners, European Union, s. 405-421. 107

C. Dinç vizyonda dünya, tek kutuplu değil, çoğulcudur; ABD büyük bölgesel güçler (Avrupa, Rusya, Japonya, Hindistan ve Çin gibi) tarafından dengelenmiştir. Böylesine çoğulcu bir dünyayı yönetmek içinde bir hiper gücün baskınlığı değil; yoğun ticari, ekonomik ve legal bağlarla birbirine bağlı büyük güçlerin uyumu gereklidir. 67 Avrupa, ülkeleri onları işgal etme tehdidiyle değiştirmemektedir. İlişki içinde olduğu ülkelere sunabileceği önemli teşviklere sahiptir ve bunları realistlerin istediği tarzda değil ama idealist bir çerçevede, dünyayı daha normatif, evrensel barışçıl değerlerin hâkim olduğu bir yer haline getirmek için kullanmalıdır. AB, çevresindeki aday ülkelere kendi değerlerini, üyelik perspektifini açık bırakarak yayabilmektedir; bu yolla, İspanya, Yunanistan, Polonya, Çek Cumhuriyeti gibi ülkeleri bugüne kadar değiştirmiştir. Türkiye üzerinde de benzer etkileri görülmektedir. Bünyesindeki 500 milyondan fazla vatandaşın yanı sıra yaklaşık 80 ülkedeki 1.3 milyar insan, ana ticaret partneri, kredi kaynağı, yabancı yatırım ve yardım kaynağı olarak AB ye bağlıdır. Böylece, dünya nüfusunun yaklaşık üçte biri Avrosfer de ('Eurosphere') yaşamaktadır. 68 Ancak, Javier Solana nın da belirttiği gibi, bu konuda yargıda bulunmak için erken olabilir. AB nin uzun dönemde nasıl bir normatif güç olacağına [ya da olup olamayacağına] ilişkin tahminde bulunmak zordur. Çünkü Vestfalyan, özedönük (çıkarcı) yapıdan, post-vestfalyan, diğerine-dönük (diğergam) yapıya geçmek yavaş bir süreçtir. Bu modelin sistem (küresel) seviyesinde etkili olabilmesi için, tam olarak serpilmesi ve diğer bazı önemli küresel oyuncuların da buna destek vermesi gerekmektedir. 69 Avrupa güvenlik stratejisine göre, askeri güç, sivillere yardım gibi görevler için de kullanılmalıdır. Batı demokrasilerinin çıkarları Çin, Hindistan, Japonya ve Rusya gibi diğer güçlerle sağduyulu bir işbirliği içerisinde korunabilir. Bazı gözlemcilere göre AB, kendi değerlerini diplomatik söylemle ve çok büyük paralar harcayarak korumaktadır. Aslında, mevcut modeli savunanlara göre çoktaraflılık ve Avrupalılaşma, AB nin kurucu felsefesinde merkez bir öneme sahiptir. Çoktaraflılığın, tektaraflılığın aksine uluslararası düzende adil ve hakkaniyetli sonuçlar doğuracağı varsayılmaktadır. 70 Bu modelin hem Amerikan baskısı gibi dış faktörlere hem de içeride, askeri olarak daha güçlü ve müdahaleci bir AB isteyen çevrelere karşı korunması gerekmektedir. Örneğin bir gözlemciye göre Javier Solana gibi siyasiler, görünüşte ABD yönetimini eleştirirken, Irak işgaline büyük destek vermiş ve silah endüstrisiyle ilişkileri dolayısıyla, ABD nin AB den silah geliştirmeye 6 kat daha fazla para 67 Calleo, The Broken West, s. 29 38. 68 Mark Leonard, Europe's Transformative Power CER Bulletin, No. 40, 2005. 69 Manners, The Normative Ethics, s. 45-60. 70 Asle Toje, The European Union as a Small Power, or Conceptualizing Europe s Strategic Actorness European Integration, Vol. 30, No.2, 2008, s. 199 215. 108