Ön Söz Uluslararası lojistik denildiğinde akla bir meslek ya da akademik bir çalışma alanı gelebilir. Ancak uluslararası lojistik, en iyi bir süreç özellikle uluslararası mal ticaretinin (hizmet ticaretine karşılık) operasyonel anlamda reel dünya üzerinde gerçekleştirilen bir süreç olarak tanımlanabilir. Ülkelerin ticaret fazlası yaratma isteği, şirketlerin yurt dışında yeni pazar arayışı içinde olmalarını veya yurt dışında yatırım yapmalarını gerektirir ki bunun sonucu uluslararası ticarettir. Ürünlerin bir noktadan başka bir ülkenin bir noktasına ulaştırılmasını içeren karmaşık ve çok yönlü uluslararası lojistik sürecinin mümkün olduğunca çok belirlilik, az gecikme ve aksama ile yönetilmesi gerekir ki; gecikme ve aksamalar öngörülemeyen ek maliyetler demektir. Ürünlerin genellikle trafiğin yoğun olduğu deniz ve havalimanları ile kara terminalleri yoluyla vagonlara, gemilere, TIR lara ya da uçaklara aktarılarak ülke sınır geçişlerine gönderilmesi için mal hareketlerine yönelik bir koreografi oluşturmak uluslararası lojistiğin özünü oluşturur. Bu durum pasaportu elinde uçaktan bezgin bir halde inen yolcuların gümrük yetkililerinin önünden geçişine benzer. Uluslararası lojistik, çoğu zeki ve son derece kabiliyetli kişilerin kariyer yaptığı, fakat bunun yanı sıra uzunca bir süre diğer kişilerce fazla önemsenmeyen bir alan olmuştur. Açıkça söylemekte fayda var ki uluslararası lojistik, kuşkusuz olmazsa olmaz bir unsur olmakla birlikte, yalnız taşımacılıktan ibaret değildir. Özellikle ulusal sınırları aşarak hareket eden mallar açısından ele aldığımızda bu lojistik türü, başlı başına ayrı bir kategoridir. Ayrıca ticaretin finansını, taşımacılığı, sigortayı, gümrüğü, ihracat kontrollerini, ticaret anlaşmalarını ve kültürel farklılıkları da birleştiren bir süreçtir. Bu kitapta lojistiğin sadece mal (yük) lojistiği yönü ele alınmaktadır. Çünkü insan taşımacılığına yönelik lojistik, yük taşımacılığına dayalı lojistikten oldukça farklıdır. Taşımacılık, lojistiğin merkezinde yer alan bir faaliyettir. Ancak lojistik, taşımacılığa göre daha kapsamlı bir faaliyettir. Taşımacılık da sadece kara yolu ile sınırlı olmayıp demir yolu, deniz yolu, hava yolu, boru hattı ve hatta bunların aynı sevkiyat için en az iki tanesinin birlikte kullanılmasını gerektiren karma taşımacılık gibi çok farklı yönlere sahiptir. Lojistik, özünde ürünleri ihtiyaç duyulduğu yere ulaştırma işidir. Bu çerçevede taşımacılığın yanı sıra depolama, paketleme ve katma değerli hizmetler, sipariş ve stok yönetimi, muayene ve gözetim, sigorta ve gümrük gibi faaliyetlerin de lojistik kapsamı altında koordinasyonu gerekmektedir. Uluslararası bazda hareket gören ürünlere ilişkin ödeme ve sigorta koşulları yurt içinde hareket eden ürünlere göre daha karmaşıktır ve riski yüksektir. Dolayısıyla yurt içine göre çok daha fazla yasal düzenleme vardır. Ülkeler ayrıca zaman zaman gümrük vergileri veya ithalat kısıtlamaları yoluyla iç ve dış ticaretlerini yönetmek isterler. ix
İlgili mevzuatlara tam olarak uymayan şirketler, vergi kaçıran kişiler gibi adli takibat riski ile karşı karşıya kalırlar ya da en azından gümrük yetkileri nezdinde kötü bir itibar edinebilirler. Bu durum tüm sevkiyatlarına şüpheyle yaklaşılmasına ve büyük bir olasılıkla sınırda zaman alan ve maliyetli incelemeler için durdurulmalarına neden olabilir. Yasal düzenlemeler ile uluslararası lojistiğin uyum içinde olması gerekir. Ülkeler bazen belirli tür ürünlerin kötü ellerde terörist amaçla kullanılabileceği durumlarda, ABD nin yaptığı gibi ihracatı da ithalatı da sınırlandırabilir ya da yasaklayabilirler. 11 Eylül 2001 saldırısında uluslararası lojistik süreci kullanılmıştı. Ürünler uluslararası lojistik sisteminden geçerken, tüm bahsedilen unsurlarla temas ederler ve dikkatli bir lojistik müdürünün söz konusu unsurların birbiriyle etkileşiminden doğabilecek riskleri belirlemesi ve dolayısıyla gidişattan sürekli haberdar olması gerekir. Uluslararası pazarlarla ilgilenen şirket sayısı arttıkça uluslararası lojistik süreci ile ilgilenen kişi sayısı da artacaktır. Artık büyük bir şirketin lojistik direktörünün yıllık kazancı bugün yüz binlerce dolar ile ifade edilebilir. Önceleri sadece taşımacılık olarak algılanan uluslararası lojistik, 1980 lerde yavaş, 1990 larda ise hızlı bir biçimde bugünkü anlamını kazandı. 1980 lerin başında ABD nin kara yolu ve demir yolu taşımacılığındaki serbestleştirme düzenlemeleri ile nakliye ücretlerinde ciddi bir düşüş yaşandı ve bu durum şirketlere lojistik faaliyetlerde maliyet düşürme ve operasyonel iyileştirmeler konusunda fikir verdi. 1950 lerde geliştirilen ancak dünya çapında deniz limanlarında yaygın hâle gelmesi 1980 leri bulan deniz yolu konteyner taşımacılığı, yüklerin rıhtımın yanındaki TIR lara yeniden yükleme zorunluluğu olmaksızın bir iç kısımdan bir başka iç kısma taşınabilmesini sağladı. Bu durum taşıma süresini ve maliyetini azalttı. Bu arada akademisyenler, lojistik faaliyetlerin şirket operasyon/üretim planı ile uyumu üzerinde kapsamlı bir şekilde düşünmeye başladılar. Tedarik zinciri satış tahminleri ile başlayıp sipariş, imalat, taşımacılık, depolama ve dağıtım ile devam eden ve müşteriye nihai satış ile sona eren birbirine bağlı bir olaylar dizisini ifade eden yaygın bir terim haline geldi. İyi koordine edilen bir tedarik zinciri bir şirketin stoklarını böylece ürünlere bağlanan sermayeyi önemli düzeyde azaltabilir ki, bu tasarrufların yansıması doğrudan kâr hanesini etkiler. Tedarik zinciri yönetimi, daha yüksek karmaşıklığa sahip bir lojistik olarak düşünülebilir. Tedarik zinciri, malların sadece bir aşamadaki lojistik değil, asıl kaynağından (madenlerin, tarım ürünlerinin topraktan çıkarıldığı yerden) tüketildiği yere kadar olan tüm üretim ve lojistik faaliyetlerinin bütünüdür. Önceleri malzeme yönetimi, fiziksel kaynakların planlanması şeklinde isimlendirilen faaliyetler, artık lojistik ve tedarik zinciri yönetimi terimleri ile ifade edilmektedir. Kurumsal bakış açısıyla bu eğilim, uluslararası taşımacılık ve ticaret hizmetleri sağlayan şirketler tarafından fark edildi. Ancak önceden uluslararası lojistik süreci- x
nin çeşitli alanlarında taşıma işleri organizatörlüğü, gümrük müşavirliği, deniz yolu taşımacılığı, hava yolu taşımacılığı, demir yolu taşımacılığı ve kara yolu taşımacılığı ya da bilgi teknolojisi uzmanlaşan şirketlerin, kâr hanesini iyileştirmek için lojistik hizmet talep eden şirketlere geleneksel faaliyetlerinin ötesinde uzmanlık sağlamanın getirdiği fırsatları fark etmeye başlamaları, 1990 lı yılların başında gerçekleşti. Lojistik geleneksel taşımacılığı değiştiren bir iş kolu olarak halen gelişmekte olan bir alandır. Çünkü şirketlerin kârını artıran bir süreç olarak görülen lojistikteki gelişmeler; bazı örneklerde pek çok yanlış başlangıç, başarısızlık ve azalan beklentiler de oluşturmuştur. 1990 larda internet üzerinden satış yapan firmalardaki hızlı artış ile ürünlerini bu şekilde satan ancak daha sonra vaat edilen faydaları sunamayarak pek çok alıcıyı hayal kırıklığına uğratıp teknoloji sektörünü çöküşe sokan yüzlerce girişim olmuştur. Ancak konu çok boyutlu incelenmelidir. Örneğin bir şirketin uluslararası kargo/kurye gibi bir firmanın sunabileceği lojistik uzmanlıktan gerçek anlamda yararlanabilmesi için, çoğu CEO yu rahatsız eden bir şeyi yapması, operasyonlarının kalbini dışarıdan birisine açması gereklidir. Bir nakliye şirketine mallarınızı A noktasından B noktasına taşıması için ya da bir gümrük müşavirine mallarınızın ülkede gümrüklenmesi için iş vermeniz, rakip firmaların öğrenmek için can attıkları bilgileri de vermeniz demektir. Şirketler ile lojistik hizmet sağlayıcıları arasındaki ilişkilerin başarısız olmasının başlıca sebeplerinden biri, karşı tarafın vaat ettiği işi yapmasına olanak tanımak için sağlanan bilgilerin eksikliğidir. Fakat ilginç şekilde bu bilgi; tam da lojistik uzmanlarının, bir şirketin lojistik faaliyetlerinden elde edebileceği değeri en üst düzeye çıkarmak için gerekli olduğunu uzun zamandır savundukları bilgidir. Bir sevkiyatın belirli bir zamanda bulunduğu yeri bilirseniz, sevkiyatı gerektiğinde seyir sırasında başka yöne çevirebilirsiniz. Bir taşıma konteynerinin içeriğini tam olarak bilirseniz, diğer taraflara varacak mallar ile tam varış zamanı konusunda çok daha doğru bir tahmin yürütebilirsiniz. Basitleştirilmiş bir tanım olmakla birlikte çoğu lojistik uzmanı; lojistiğin, en faydalı haliyle, erişilebilir hale getirilen bilgiden ibaret olduğunu uzun zamandır söylemektedir. Şirketler; devletlerin öngördükleri zorunluluklara uygun hareket ettikçe, süreç içinde gelecek uluslararası lojistik çağına sıçrayış yapabilirler. Lojistik, rakip firmaların sizin müşterilerinizi almaya sabırsızlandığı rekabetçi pazar ortamında yapılmaktadır. Müşteri siparişlerinin zamanında karşılanma oranı müşteri hizmet düzeyi olarak adlandırılmaktadır. Lojistiğin temel amacı; hedeflenen müşteri hizmet düzeyini en az lojistik maliyetle başarabilmektir. Lojistik etkinlik ve verimlilik gerektirir. Bu ne demektir? Etkinlik standartlara, hedeflere, planlara uyma; verimlilik ise en az girdi ile en yüksek çıktıyı gerçekleştirebilme oranıdır. Lojistikte; etkinlik ve verimlilik bazlı performans oranlarını uygulayabileceğimiz güvenilirlik, hız, bilgi akışı, maliyet ve kontrol düzeyi gibi birçok alan vardır. xi
21. yüzyıla girdiğimiz bu yeni dönemde lojistik, küresel ekonomiyi etkilemeye devam edecektir. Bu kitap, lojistiğin nasıl işlediğini ve hayatımızın bütün yönleri açısından yaşadığımız değişimlere nasıl katkıda bulunduğunu açıklamayı amaçlamaktadır. Sektörün sürekli olarak değiştiğini biliyoruz. (Biz daha bu değişimlerin bazılarını yeni anlarken, bu değişimin daha ileri gelişmelere doğru yol almakta olduğunu anlamak da önem arz etmektedir.) Kesin olan konu; lojistiğin, küresel ekonomide merkezi bir rol oynamaya gelecekte de devam edeceğidir. Peter M. TIRSCHWELL Mehmet TANYAŞ Murat DÜZGÜN xii
Özet Bu kitap, yazar Douglas Long un tüm dünyada profesyonel ve akademisyenlerle yaptığı görüşmelerinden, verdiği derslerinden ve lojistik alanında yaptığı çalışmalardan elde ettiği bilgi ve deneyimlerin bir yansımasıdır. Kitabın diğer bir özelliği çok sayıda farklı dile çevrilmiş olmasıdır. Teori, yönetim ve deneyimleri birleştirmektedir. Sadece konu açıklanmamakta, niçin ve nasıl sorularına da yanıt verilmektedir. Konunun teorik yanı kavramların uygulamaya aktarılmasını sağlayacaktır. Kitap lojistik kavramının doğru anlaşılması için yazılmış ve Türkçe ye kazandırılmıştır. Lojistiğin teorisinin felsefi bir yaklaşımla verilmesinin yanı sıra uygulamalar da çarpıcı örneklerle kitapta yer almaktadır. Lojistiğe giriş veya lojistiğin temelleri vb. derslerde ders kitabı olarak kullanılabilecek içeriğe sahip olan kitap, dört temel kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda Küresel Lojistik Operasyonları Yönetimi başlığı altında uluslararası lojistiğin temel kavramları, küresel kaynak kullanımı ve ticaret, küresel tedarik zinciri yönetimi ve stratejik planlama konuları açıklanmaktadır. İkinci kısımda Küresel Yük Taşımacılığı Yönetimi kapsamında taşımacılık planlaması, kara ve karma taşımacılık, deniz yolu taşımacılığı, hava yolu taşımacılığı, liman ve diğer lojistik tesisler açıklanmaktadır. İhracat ve ithalat yönetimi başlığına sahip üçüncü bölümde gümrük ve yasal düzenlemeler, ticari dokümantasyon, ticaret finansmanı ve güvenlik konuları yer almaktadır. Lojistik Yönetimi kısmında aracı kuruluşlar ve iş ortaklıkları, envanter yönetimi, bilişim sistemleri ve kamu lojistiği konuları açıklanmaktadır. ÖZET xiii