PRATİK 2. Castrol Petrol Ürünleri AŞ., bir ticaret şirketi olmakla, tüzel kişi tacirdir (TTK, m.16).

Benzer belgeler
Y. Doç. Dr. Vural SEVEN. İzmir Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku ABD Başkanı

SATIŞ SÖZLEŞMESİ MADDE 1- TARAFLAR: 1.2. Ltd. Şti. Ümraniye İstanbul

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

KAT İHTARNAMELERİ VE REHNİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLU İLE İLAMLI TAKİP. Av. Ebru ÇAVUŞOĞLU ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

ANKARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ AKADEMİK YILI 4/B KIYMETLİ EVRAK HUKUKU BÜTÜNLEME SINAVI CEVAP ANAHTARI

ÇEKLERDE REESKONT UYGULANIP UYGULANMAYACAĞINA İLİŞKİN OLARAK VUK SİRKÜLERİ YAYIMLANDI

TİCARÎ İŞLETME HUKUKU

Taksitle Satış Sözleşmesi (TBK 253 vd.)

ARAÇ REHİN SÖZLEŞMESİ NDE GENEL İŞLEM KOŞULLARI KULLANILMASINI KABUL BEYANI

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 52 İST, MALİYE; VADELİ ÇEKLERDE REEKONTU KABUL ETMİYOR

Bono Poliçe Çeklerdir.

TİCARET HUKUKU NDA SON VİRAJ

İÇİNDEKİLER KAMBİYO HUKUKUNDA UYGULAMALAR l.bölüm

Özet, yaprak test, deneme sınavı ders malzemelerine ANADOLUM ekampüs Sistemin'nden ( ulaşabilirsiniz. 19.

1 TİCARİ İŞLETME HUKUKUNA GİRİŞ

A A A ANADOLU ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ KIYMETLİ EVRAK HUKUKU DÖNEM SONU SINAVI

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş. a) İlgili ayda (2010 yılı Mart ayında) alınan ve ödenen krediler ile ilgili ay sonu kısa ve uzun vadeli kredi bakiyeleri

1. Tüketici kredileri ve tüketicilerin korunması Tüketici kredisi sözleşmesinin tarafları ve konusu Kredi sözleşmelerinin yazılı biçimde

ADİ VE TİCARİ İŞLERDE FAİZE İLİŞKİN YENİLİKLER

YÖNETİM KURULU ÜYELERİNİN SORUMLULUĞU

T.C. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü GENELGE NO: 2007/02....VALİLİĞİNE (Sanayi ve Ticaret İl Müdürlüğü)

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/32 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No. 2008/14944 Karar No. 2010/2311 Tarihi:

OCAK 2010 ŞUBAT 2010

Yönetmelik hükümleri, katılım bankaları yönünden kar payı dikkate alınarak uygulanacaktır.

Genel Muhasebe - I. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu DAMGA VERGİSİ ve HARÇLAR BİLGİSİ DERSİ Açık Ders Malzemesi

TİCARÎ İŞLETME HUKUKU TİCARET HUKUKU - CİLT I. Tamer BOZKURT THEMIS

SİRKÜLER 2009 / 21. T.C. Merkez Bankası tarafından 1990 yılından bu güne kadar yayımlanan iskonto ve faiz oranları ise aşağıdaki gibidir.

MAYIS 2010 HAZİRAN 2010 ÖDENEN TUTAR

NİSAN 2010 MAYIS 2010 ÖDENEN TUTAR

LİMİTED ŞİRKET MÜDÜR VE ORTAKLARININ ŞİRKET AMME BORÇLARININ ÖDENMESİNE İLİŞKİN SORUMLULUKLARI

Menfi Tespit Davasında Görevli - Yetkili Mahkeme ve Yargılama Usulü. İcra Takibinden Önce ve Sonra Açılan Menfi Tespit Davası

Muharrem İLDİR Boğaziçi Bağımsız Denetim ve YMM A.Ş Vergi Bölüm Başkanı E.Vergi Dairesi Müdürü

PLAYSTATION KİRALAMA SÖZLEŞMESİ

TÜRKİYE FİNANS KATILIM BANKASI A.Ş. GENEL KREDİ SÖZLEŞMESİ NDEKİ GENEL İŞLEM ŞARTLARINA VE VADELİ İŞLEMLERDEKİ RİSKLERE İLİŞKİN BİLGİLENDİRME FORMU

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.

KASA HESABI. Alacak + - B A

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş.

Tarih: Sayı: 2012/86. Konu:

TURGUT ÖZAL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ BORÇLAR HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER DERSİ KİRA SÖZLEŞMELERİ DERS NOTLARI

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.

Ek-1 T.C. GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI

İÇİNDEKİLER. viii. ÖNSÖZ... v İÇİNDEKİLER... vii KISALTMALAR... xix

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş. a) İlgili ayda (2010 yılı Ekim ayında) alınan ve ödenen krediler ile ilgili ay sonu kısa ve uzun vadeli kredi bakiyeleri

YÖNETMELİK. MADDE 1 (1) Bu Yönetmeliğin amacı, taksitle satış sözleşmelerine ilişkin uygulama usul ve esaslarını düzenlemektir.

Noktalama İşaretleri ve harf büyütme.

ALACAK OCAK 2011 (TL)

T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2013/ K. 2015/1159 T

T.C. YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ

İstihkak prosedürü sonunda, üçüncü kişinin bu hakkı kabul edilir, lehine sonuçlanırsa, o mal üzerindeki haciz kalkar veya mal o hakla birlikte

KONUT FİNANSMANI ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ

FERDİ KREDİ SÖZLEŞMESİ (Ekonomik Nitelikli Krediler)

PORTE OSGB EĞİTİM VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ, MÜŞTERİ TAKSİTLİ SATIŞ ÜYELİĞİ VE TAKSİTLİ SATIŞ SÖZLEŞMESİ

GENEL MUHASEBE - I / FİNAL DENEME

ALACAK ARALIK 2010 (TL)

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM KIYMETLİ EVRAK HUKUKUNUN GENEL ESASLARI

TÜKETİCİ KREDİSİ SÖZLEŞMELERİ YÖNETMELİĞİ YAYIMLANDI

T.C. ZİRAAT BANKASI A.Ş. SABİT FAİZ ORANLI KONUT FİNANSMANI KREDİLERİ İÇİN SÖZLEŞME ÖNCESİ BİLGİ FORMU

Ekler: Nakit Kredi Taahhütnamesi Sözleşme Öncesi Bilgi Formu (4 sayfa) Nakit Kredi Uygulama Esasları Hakkında Prosedür

EV DEĞİŞTİREN MORTGAGE SABİT FAİZLİ KONUT FİNANSMAN KREDİSİ VE TEMİNAT SÖZLEŞMESİ KREDİYE İLİŞKİN BİLGİLER

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.

Sorumluluğu sınırlı olmayan ortaklara komandite, sorumluluğu sınırlı olanlara komanditer denir.

BANKA ALACAKLARININ İPOTEĞİN PARAYA ÇEVRİLMESİ YOLUYLA TAKİBİ

Çek Kanunu neleri getiriyor? Gönderen : abana - 21/03/ :39

SABİT FAİZLİ KONUT FİNANSMANI KREDİSİ SÖZLEŞME ÖNCESİ ÜRÜN VE BİLGİ FORMU Form No :

ÇEK İN TARİHSEL GELİŞİMİ

BAZI ALACAKLARIN 6552 SAYILI KANUN KAPSAMINDA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/8

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

ALACAKLILARA ZARAR VERME KASTIYLA YAPILAN TASARRUFLARIN İPTALİ

EMEK ELEKTRİK ENDÜSTRİSİ A.Ş.

İCRA KEFALETİ VE ŞEKLİ UNSURLARI ERYİĞİT HUKUK BÜROSU / ANKARA

BİLİRKİŞİ RAPORU T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ NE

2. (K) AŞ nin faturaya itirazını ve ayıp bildirimini a) süre, b) şekil ve c) sonuçları yönünden ayrı ayrı değerlendiriniz.

İçindekiler. Önsöz III BİRİNCİ KISIM. Genel Hükümler BİRİNCİ BÖLÜM. Borç İlişkisinin Kaynakları BİRİNCİ AYIRIM. Sözleşmeden Doğan Borç İlişkileri

İHTİYAÇ KREDİSİ SÖZLEŞME BİLGİLENDİRME FORMU

Güncel Çek Kanunu Uygulama Rehberi

Genel Muhasebe - I. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü Muhasebe ve Finansman Anabilim Dalı

(Dönemsonu Sınavı Uygulaması - 11)

Amaç. Ödeme esasları. Borcun hesaplanması

VAKA (Dönemsonu Sınavı Uygulaması - 2)

FİNANSAL HİZMETLERE İLİŞKİN MESAFELİ SÖZLEŞMELER YÖNETMELİĞİ YAYIMLANDI

.. A.Ş. Sn..( Müteselsil Kefil) Sn...( Müteselsil Kefil)

VERGİ BORÇLARININ 18 EŞİT TAKSİTTE ÖDENMESİ İMKANI GETİRİLMİŞTİR.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

KIYMETLİ EVRAKIN SINIFLANDIRILMASI

BİLGİSAYARLI MUHASEBE. HAZIRLAYAN: ADEM ŞANLI (MESLEK DERSLERİ Öğretmeni)

TL(Karşılığı) ALACAK TEMMUZ 2011 (TL) BORÇ

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI BİRİNCİ BÖLÜM

LİSANSSIZ GES LERİN ENERJİ SATIŞI ve BEDELLERİNİN TAHSİLİNE İLİŞKİN BİLGİ NOTU

İBRA SÖZLEŞMESİ VE SÖZLEMENİN GEÇERLİ OLMASI İÇİN ARANAN KOŞULLAR

F- DÜZELTME Özel Tüketim Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin (1) numaralı fıkrası uygulamasında, Kanuna ekli (II) sayılı listedeki mallar için

SİRKÜLER İstanbul,

Konu: Gelir İdaresi Başkanlığı`nca Bazı Alacakların 6552 Sayılı Kanun Kapsamında Yapılandırılmasına Dair İç Genelge yayımlanmıştır.

BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar ve Öncelikle Uygulanacak Hüküm

Borçlunun İcr a Takibinde İstenen İşlemiş Faiz Miktarı ile İşleyecek Faiz Oranına Süresi İçinde İtiraz Etmemesinin Sonuçları

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

Editörler Yrd.Doç.Dr. Fethi Kılıç / Yrd.Doç.Dr. Ümmügülsüm Kılıç TİCARET HUKUKU

Resmi senetler için bu şekilde itiraz mümkün değildir. (menfi tespit davası m.72; HMK m. 208/IV).

TİCARET HUKUKU (HUK208U)

Transkript:

PRATİK 2 Castrol Petrol Ürünleri AŞ. Yalova Şubesi müdürü olan Esfender ile Yalova Ford yetkili satıcısı ve servisini işleten Tacettin arasında, 01.06.2010 tarihinde imzalanan sözleşme uyarınca, Esfender peyderpey sipariş edilen otomobil yağlarını tedarik etmekte, Tacettin de peyderpey ödemeler yapmaktadır. 01.05.2012 tarihinde, Esfender, Tacettin den Ford marka bir hafif ticari taşıt satın almış, karşılığında Castrol Petrol Ürünleri AŞ. unvanı altında imzaladığı 01.07.2012 vadeli ve 37.000 TL bedelli bir bonoyu arkasına şahsi cirosunu da eklemek sureti ile vermiştir. Fakat bedel ödenmemiş, Tacettin 01.10.2012 tarihinde bono için Castrol ve Esfender aleyhine icra takibi başlatmıştır. Esfender ise, her iki borçlu açısından takibe itiraz etmiş, ayrıca 15.10.2012 tarihinde noterden çektiği bir ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini ve cari hesap dökümünde yer alan 18.000 TL bakiyenin iki gün içinde ödenmesini talep ettiğini Tacettin e bildirmiştir. 17.10.2012 günü ihtarnameyi alan Tacettin ödeme yapmamış, bunun üzerine 30.11.2012 tarihinde söz konusu bakiye için kendisine alacak davası açılmıştır. SORU 1: Olayda geçen kişilerin sıfatlarını belirleyiniz. Castrol Petrol Ürünleri AŞ., bir ticaret şirketi olmakla, tüzel kişi tacirdir (TTK, m.16). Bu şirketin Yalova şubesinin TTK anlamında bir şube olduğu olayda belirtilmiştir; şubeler bir kişi olmadıklarından, sıfatını belirlemeye de gerek yoktur. Şube müdürü olduğu belirtilen Esfender, bir ticari temsilci (TBK, m.547 vd.) ya da bir ticari vekil (TBK, m.551) olabilir. Ticari temsilcinin yetkisi belli konularda kısıtlanabileceği (TBK, m.549), ticari vekile de işletmenin tamamını yönetmek gibi geniş bir yetki verilebileceğinden (TBK, m.551/1), bu iki tacir yardımcısı bazen birbirine çok fazla yaklaşabilir. Fakat bir şube müdürünün şube işlerinin tamamını idare etme yetkisi bulunduğundan, Esfender in TBK, m.552 anlamında diğer tacir yardımcısı olmadığı açıktır; zira bu kişilerin yetkileri çok daha dardır. Olayda, Esfender in Castrol adına kambiyo taahhüdünde bulunduğu belirtilmektedir; her ne kadar diğer sorulardan bu konudaki yetkisine itiraz edildiği anlaşılıyor ise de, icra takibine de Castrol adına itiraz ettiği, anlaşılmaktadır. Halbuki ticari vekilin dava ve takiplerle ilgili de temsil yetkisi yoktur (TBK, m.551/2). Bu nedenle, ticari temsilci olduğu ihtimali ağır basmaktadır. Tacettin in bir yetkili satıcı ve servisi işlettiği belirtilmektedir. Buradaki yetkili kelimesi, Tacettin ile Ford arasında sürekli bir ilişki bulunduğunu göstermektedir. İşletmek ise, Tacettin in kendi adına, kar ve zararı kendisine ait olmak üzere, bir işletmeyi çalıştırdığını göstermektedir. Ayrıca, servis ile ilgili olarak, sözleşmeyi kendi adına yapmış (başkası adına imzalandığı belirtilmiyor), yağlar kendisine teslim edilmiş ve ödemeler de kendisi tarafından yapılmıştır. Satış ile ilgili olarak da yine kendisi sözleşme yapmıştır. Bu bulgulara göre, Tacettin bir bağımlı tacir yardımcısı olamaz. Süreklilik unsuru nedeniyle tellal, kendisi sözleşme kurduğu için sözleşme yapma yetkisi olmayan acente, sözleşmeleri kendi adına kurduğu için sözleşme yapma yetkisine sahip acente, gerekli unsurlar olayda verilmediği için komisyoncu da olamaz. Bu verilere göre, Tacettin bir distribütör gibi görünmektedir. İşletmesinin ticari işletme unsurlarını taşıdığı anlaşıldığından, gerçek kişi tacirdir.

SORU 2: (a) Olaydaki bononun ön yüzünü ve arka yüzünü doldurunuz. Ön yüzü Arka yüzü

(b) Takipte Castrol ve Esfender in birlikte borçlu olarak gösterilmesi doğru mudur? Böyle bir bono, düzenleyen Castrol veya ciranta Esfender ya da her ikisine karşı takibe konabilir. Bir kambiyo senedini düzenlemek de ciro etmek de birer kambiyo taahhüdüdür, her ikisi de bu taahhütten dolayı müteselsilen sorumlu olurlar. (c) Tacettin in meşru hamil olmadığı ileri sürülüyorsa, bu hangi nedene dayanabilecek nasıl bir savunmadır, Tacettin için tamir imkanlarını da göz önünde bulundurarak sonucu açıklayınız. Somut olaya göre, bu ciro zincirinin kopuk olmasına dayandırılabilecek, dolayısıyla senet metninden anlaşılan bir savunmadır. Tacettin dahil herkese karşı ileri sürülebilir. Bir kambiyo senedinde, ilk ciranta daima lehdardır. Çünkü düzenleyen, düzenlediği senedi lehdara teslim eder, dolayısıyla senedi ciro yolu ile başkasına devir ve teslim edebilecek olan ilk kişi lehdardır. Görünüşe göre, cironun teminat fonksiyonundan yararlanarak senedin ödeme gücünü yükseltmek, bedel için düzenleyen yanında ikinci bir borçlu olarak Esfender e de başvurabilmek için, onun şahsi cirosu istenmiştir. (Eğer tek amaç bu idiyse Esfender den ciro yerine aval alınmalı idi; bu aynı teminatı sağlar, ciro zincirini de koparmazdı). Fakat kambiyo senetlerinde şekil hükümleri sıkı yorumlanır. Metne göre de, ilk bakışta, ciro zincirinin kopuk ve dolayısıyla Tacettin in meşru hamil olmadığı, anlaşılmaktadır. Bu savunmayı bertaraf etmek için iki imkan akla gelebilir: Birincisi, Esfender in cirosunu çizmektir. Bonoya da uygulanan TTK, m.686/1 e göre: Bir poliçeyi elinde bulunduran kişi,... kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde, yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir.. Dolayısıyla, hüküm aslında meşru olmayan hamili ciro çizme yolu ile meşru hamil yapmaya izin veriyor gibi görünmektedir. Fakat TTK, m.727/2 de bu sonucu çürüten bir hüküm mevcuttur: Poliçeyi ödemiş olan her ciranta, kendi cirosunu ve kendisinden sonra gelen borçluların cirolarını çizebilir.. Görüldüğü üzere, ciro çizmeye kimin yetkili olduğu düzenlenerek herkesin her ciroyu çizemeyeceği kabul edilmiş, böylece meşru olmayan bir hamilin ciro çizme yolu ile kendi kendini meşru hamil yapması engellenmek istenmiştir. Buna göre; (i) ancak bir senedi ödeyip onu geri alan cirantanın ciro çizme yetkisi vardır, (ii) bu ciranta kendinden öncekileri değil ancak kendinden sonraki ciroları çizebilir. Dolayısıyla, ciro zincirinde Esfender den sonra gelen Tacettin, Esfender in cirosunu çizemez. Fakat durum öyle gibi görünse de, Tacettin aynı zamanda lehdardır. Lehdar olmakla da, bir ciranta olan Esfender onun altında yer alır. Bu açıdan bakılırsa, Tacettin Esfender in cirosunu çizme yetkisine sahiptir. Bu, Esfender i kambiyo ilişkisi dışına çıkarmakla ona karşı müracaat hakkını ortadan kaldırdığı için Tacettin in aleyhinedir; fakat ciro zincirini düzelterek Castrol e karşı müracaat hakkı kazandırdığı için Tacettin in lehinedir. Aslında, bu sonuç açısından bir değerlendirme yapıldığında, ciro çizmeye gerek de olmadığı görülmektedir. Zira hamil olarak Esfender den sonra olan Tacettin, lehdar olarak ondan önce geldiği için, ciro zinciri kopuk olmasaydı bile, zaten Esfender e müracaat edemezdi. Tacettin in sadece düzenleyen Castrol den ödeme isteme yetkisi bulunduğu ve düzenleyen ile lehdar arasında bir kopukluk olmadığı birlikte kabul edilince (kopukluk lehdar ile ciranta

arasındadır), ciro çizmenin bir gereği olmadığı da ortadadır. Hukukumuzda geriye ciro, yani kendisine müracaat edilen bir cirantanın ödeme karşılığında senedi geri alırken de yine ciro yolu ile alması, gerekli görülmemektedir. Dolayısıyla, her ne kadar ilk bakışta (yukarıda) aksi sonuca ulaşılmış idiyse de, senetle Castrol e başvuran Tacettin bir lehdar olarak yetkili hamildir, kendinden sonra ciro zincirinin kopmuş olması bu sonucu değiştirmez. İkincisi ise, senette boş bırakılan lehdar hanesini Esfender şeklinde doldurmaktır. Unsurları eksik olarak başkasına verilen bir kambiyo senedi, düzenleyenin imzasını içermesi kaydıyla, eksik olan unsurları doldurma yetkisi ile birlikte verilmiş sayılır. Bu yetki kötüye kullanılamaz ise de, bu konudaki risk eksik bir senedi tedavüle çıkaran kişi üzerindedir. Buna göre, Tacettin lehdar hanesine Esfender in adını yazabilir, böylece ciro zincirindeki kopukluğu düzeltebilir. Bu durumda her ikisi de kendinden önce geldiğinden, Tacettin hem Esfender hem de Castrol den ödeme isteyebilir. (d) Castrol, Esfender in ticari vekil olduğunu ve ne kambiyo senedi düzenlemek ne de motorlu taşıt almak yetkisinin olmadığını ileri sürmüştür. Bu savunmayı değerlendiriniz. Esfender eğer ticari vekilse kambiyo senedi düzenleme yetkisi yoktur (TBK, m.551). Bu, senedin hükümsüzlüğüne ilişkin bir savunma olmakla, Tacettin dahil herkese karşı ileri sürülebilir. Bir kişi yetkisiz olarak kambiyo taahhüdünde bulunursa, temsil olunan senetten sorumlu değildir; yetkisiz temsilci senetten şahsen sorumludur (TTK, m.678). Senedi (işlemi) geçersiz kılmayarak, yetkisiz temsilciyi şahsen sorumlu tutmakla, bu TBK, m.47 ye nazaran farklı bir hükümdür. Buna göre, Castrol e ait taahhütten Esfender şahsen sorumludur. Castrol ise sorumlu değildir. Esfender eğer ticari vekilse, Bu yetki, işletmenin alışılmış bütün işlemlerini kapsar.. Esfender müdür olmakla yağ satışıyla iştigal eden bir şubenin bütün işleri kendisine verildiğine göre, miktarı 37.000 TL üzerinde olsa bile, satış sözleşmeleri yapabilir. Bunlar her gün yapılan alışılmış işlerdir. Buna karşılık, motorlu taşıt satın almanın her gün yapılan alışılmış bir iş olmadığı ileri sürülebilir. Bu sonuca göre, satış sözleşmesi geçersiz (TBK, m.46), fakat Esfender bu yüzden Tacettin in uğradığı menfi zararı gidermekle yükümlüdür (TBK, m.47). Tabiatıyla, bunun için Castrol ün söz konusu taşıtı derhal iade etmesi gerekir. Aksi halde, bu davranışı TBK, m.46 anlamında icazet olarak yorumlanabilir. Eğer öyle olmuşsa, satış sözleşmesi geçerlidir ve bedeli ödemekten Castrol sorumludur. Yine bir aksi fikir olarak, satış konusu yağların müşterilere tesliminin de yapılan işin parçası olduğu, dolayısıyla teslim edilecek yağları taşımak için bir hafif ticari taşıt almanın alışılmış bir iş olduğu da ileri sürülebilir. Esfender eğer ticari temsilci ise, hem kambiyo taahhüdünde bulunma hem de satış sözleşmesi yapma konusunda yetkilidir. Buna göre, Castrol senetten de satış bedelinden de sorumludur. (e) Tacettin senedi takibe koyarken, hangi tarihten itibaren hangi oranda faiz işletmelidir? Kambiyo senetlerinde vadeden itibaren ticari faiz işletilir. Söz konusu senedin bir ticari satış için verilmiş, TTK, m.1590 uyarınca da daha farklı bir tarihten önce daha farklı bir oranda faiz işletilebiliyor olması, bu sonucu değiştirmez. Eğer kambiyo senedi ile talepte bulunuluyorsa,

faiz buna göredir. Faiz konusunda daha lehe bir durum olduğu düşünülerek, kambiyo senedi yerine alt ilişki uyarınca talepte bulunmak da mümkündür. Zira mevcut bir borç için kambiyo senedi vermek, ne ifa ne de yenileme sayılır. Fakat bu yapılıyorsa, senet yerine alt ilişki uyarınca talepte bulunulduğu için, kambiyo senetlerine mahsus imtiyazlı takip usulü kullanılamaz. SORU 3: Esfender in gönderdiği ihtarnamenin niteliği nedir? Bunu alan Tacettin ne yapmalıydı, aksi davranışın sonucu ne olur? TTK, m.89/2 uyarınca cari hesap sözleşmesi yazılı yapılmadıkça geçerli olmaz. Bu mutlaka cari hesap için ayrı bir sözleşme yapılmasını gerektirmez; mevcut satış sözleşmesinin içinde karşılıklı alacakların cari hesaba geçirileceği ve hesaplaşmanın bu yolla yapılacağı yönünde bir hüküm varsa, bu da şekil şartı açısından yeterli olur. Esfender hem sözleşmeyi feshettiğini hem de dökümünü yaptığı cari hesap bakiyesinin ödenmesini istemiştir. TTK, m.98 uyarınca cari hesap sözleşmesine fesih ihbarı ile son verilebilir. Her iki taraf tacir olduğuna göre, fesih TTK, m.18/3 teki şekle uygun olmalıdır; olayda Esfender bu şekle uymuştur. TTK, m.94/2 uyarınca, hesap devresi sonunda gönderilen cetveli alan taraf bir ay içinde itiraz etmezse, bakiyeyi kabul etmiş sayılır. Ara bakiyeler için konan bu hükmün, hesabın kesilmesi üzerine belirlenen son bakiye için de uygulanıp uygulanmayacağı hakkında bir açık hüküm yoktur. Buna göre; (i) Eğer TTK, m.94/3 son bakiye için de uygulanacaksa, Tacettin in 17.11.2012 tarihine kadar ve TTK, m.94/3 teki şekle uygun olarak itiraz etmesi gerekir. Aksi halde, 18.000 TL bakiyeyi kabul etmiş sayılır. (ii) Eğer TTK, m.94/3 son bakiye için uygulanmayacaksa, son bakiyeye itiraz etmemenin böyle bir sonucu yoktur. Dolayısıyla, son hesap dönemi (01.01.2012-31.12.2012) içinde cari hesaba geçirilen bütün kalemler Tacettin tarafından ayrı ayrı tartışma konusu edilebilir; sadece son hesap döneminin ilk kalemi olan bir önceki hesap döneminin (01.01.2011-31.12.2011) bakiyesi (buna geçmişte itiraz edilmemiş olmak kaydıyla) bunun dışındadır. Öğretide, çoğunlukla ilk çözüm kabul edilmektedir. İİK da cari hesap için, kambiyo senetlerine benzer şekilde, imtiyazlı bir ilamsız takip usulü kabul edilmiştir. İİK, m.68/b uyarınca, itiraz edilmemiş olan bakiye cetvelleri İİK, m.68 de sayılan belge (imzası kabul edilmiş senet, noter senedi, resmi senet) niteliğindedir. Böyle bir cetveli alan taraf, ancak borcu ödedikten sonra, cetvelin gerçeğe aykırı olduğunu dava edebilir. Bu, bankaların baskısı ile kabul edilmiş olan bir hükümdür. Uzun dava sürelerinden kurtulmak, ilamsız bir icra takibi ile sanki bir ilam varmış gibi kısa sürede sonuca ulaşmak amaçlanmaktadır. Fakat bu hükümler ilamsız icra takibi için konulduğu, somut olayda ise icra takibi başlatmak yerine dava açıldığı için, bu davada İİK hükümlerinin uygulama alanı yoktur. Sadece TTK, m.94/3 uygulanır.

SORU 4: Tacettin, bakiyenin ancak hesap devresi sonu olan 31.12.2012 tarihinden itibaren talep edilebileceği, bu tarihe kadar muaccel bir borcun söz konusu olmayacağını savunuyorsa, buna cevabınız ne olur? TTK, m.97 uyarınca, cari hesabın kesilmesinden önce tarafların hiçbiri diğerinden alacaklı veya borçlu değildir; alacaklılık ve borçluluk hesabın kesilmesi ile olur. Zira taraflar her bir alacağı tek tek istemekten vazgeçip, hesabın kesilmesinden sonra çıkacak bakiyenin ödenmesi hususunda anlaşmıştır (TTK, m.89/1). TTK, m.98 uyarınca yapılan bir fesih ihbarı, hesabın kesilmesi hallerinden biridir. Fesih beyanı bozucu yenilik doğuran bir hak olduğundan, ulaşmakla hüküm doğurur. Dolayısıyla, 17.10.2012 itibarıyla alacaklılık ve borçluluk gerçekleşmiş, Tacettin in borcu muaccel olmuştur. Buna göre, dava açmak için 31.12.2012 olan hesap dönemi sonunun beklenmesi gerekmez. SORU 5: Tacettin, sattığı taşıtın bedeli olan 37.000 TL nin cari hesap dökümünde yer alması gerekirken almadığını, bu ilave yapıldığında, bakiyenin 18.000 TL borç yerine 19.000 TL alacak vereceğini savunuyorsa, buna cevabınız ne olur? Burada öncelikle sadece yağ satışı işlemlerinin mi yoksa iki taraf arasındaki bütün işlemlerin mi cari hesaba geçirileceği incelenmelidir. Bu, taraflar arasındaki sözleşmede yazar. Eğer yazmıyorsa, ayrı bir genel cari hesap sözleşmesi yapmak yerine, yağ satışı hakkındaki sözleşmenin içine hesaplaşmanın cari hesap hükümlerine göre yapılacağı hususunda bir hüküm konduğuna göre, ilk ihtimalin doğru olduğunu kabul etmek gerekir. Ayrıca, söz konusu senedin satılan taşıtın bedeli için verildiği, olaydan anlaşılmaktadır. Cari hesap ilişkisinde taraflar, münferit olarak birbirinin karşılığı olan edimlerde bulunmaz, peyderpey satılan mal, sağlanan hizmet, ödenen paranın hesap dönemi sonundaki bakiyesi ne ise onun üzerinden hesaplaşırlar. Eğer böyle ise, taşıtın bedelinin cari hesap dökümünde yer almaması doğrudur. Aksi ihtimalde ise, taşıtın bedeli olan 37.000 TL Tacettin lehine alacak yazılmalı ve kambiyo senedinin bedeli olan 37.000 TL de Castrol lehine alacak yazılmalı, böylece hesap eşitlenmeli idi. TTK, m.90/1(c) ve 91 uyarınca, kambiyo senetleri, bedelin tahsil edilmiş olması (geciktirici) şartına bağlı şekilde cari hesaba kaydedilir; bedel ödenmezse (şart gerçekleşmezse) söz konusu senet cari hesap kaydından silinir ve geri verilir. Buna göre, söz konusu taşıtın bedeli olan 37.000 TL Tacettin lehine alacak yazılmalı ve kambiyo senedinin bedeli olan 37.000 TL de Castrol lehine alacak yazılmalı, böylece hesap eşitlenmeli idi. Vadesi gelince ödenmeyen senet Tacettin tarafından geri verilmeli, söz konusu senet nedeniyle Castrol lehine alacak yazılan 37.000 TL silinmeliydi. Bu durumda, bakiye 19.000 TL Tacettin lehine alacak gösterir idi. Halbuki böyle yapılmamıştır. Tacettin söz konusu senedi geri vermek yerine takibe koymuştur. Bakiye Tacettin aleyhine 17.000 TL borç gösterdiği ve 37.000 TL taşıt bedeli dökümde yer almadığına göre, ne taşıt bedeli ne de senet cari hesapta yer almaktadır. Bunlar ya hiç yazılmamış ya da ikisi birden silinmiştir. Her iki durumda da, her iki tarafın davranışı, söz konusu taşıtın cari hesap dışında tutulduğu şeklinde yorumlanır. Eğer öyle olmasa, Castrol taşıt bedelini Tacettin e alacak yazar, o da senedi takibe koymak yerine geri verirdi. Bu durumda, Tacettin in savunması tutarlı değildir ve Castrol açısından mükerrer ödeme riski içermektedir.

SORU 6: Tacettin, 01.06.2012 tarihinde yaptığı 5.000 TL ödemenin cari hesap dökümünde yer alması gerekirken almadığını savunuyorsa; (a) Bunu kendi ticari defterleri ile ispat ederek, söz konusu cari hesap dökümünü çürütebilir mi? Bu ihtimalde, Tacettin 5.000 TL ödeme kendisine alacak yazılmadığı için, bakiyenin fazla çıktığını savunmaktadır. Fakat bu fazla çıkan bakiyeyi TTK, m.94/3 uyarınca kabul edilmiş sayılmaktadır. Eğer ticari defterleri HMK, m.222 deki şartlara uygunsa, söz konusu ödeme de defterlerinde yer alıyorsa, Tacettin defter kayıtları ile bu kabulü çürütebilir. (b) Castrol ün ticari defterleri de kanunda sayılan diğer bütün şartları eksiksiz taşıdığı halde, 01.06.2012 tarihili 5.000 TL ödeme bu defterlerde yoksa, sonuç değişir mi? Bu ihtimalde, Tacettin in defterleri açılış ve kapanış onayları yapılmış, usulüne uygun tutulmuş ve birbirini teyit etmektedir. Castrol ün defterleri de aynı şartları taşımaktadır. Fakat iki tarafın defterleri tek bir hususta birbiri ile çelişmektedir: 01.06.2012 tarih ve 5.000 TL bedelli ödeme Tacettin in defterlerinde var iken, Castrol ün defterlerinde yoktur. HMK, m.222/3 uyarınca,... [kanuni] şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi... lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi... gerekir.. Bu hükmün yorumuna göre, her iki tarafın defterinin de kanuna uygun olması kaydıyla; (i) Bir tarafın kendi defter kaydı kendi lehine iken karşı tarafın defter kaydı karşı tarafın lehine ise, birbirine aykırı olan bu iki kayıt birbirini çürütür. (ii) Bir tarafın kendi defter kaydı kendi lehine iken karşı tarafın defter kaydı aynı konuda hiçbir kayıt içermiyorsa, ilkinin defter kaydı onun lehine delil olur. Somut olayda ikinci ihtimal gerçekleşmiştir. Buna göre, Tacettin kendi defter kaydı ile, kesinleşmiş cari hesap dökümünü çürütebilir. Burada şu iki örneğe de temas etmek gerekir: Castrol ün defterinde 01.06.2012 tarih ve 1.000 TL bedelli bir ödeme kaydı yer alsa ne olacaktı? Castrol ün defterinde yine hiç kayıt olmadığı ve Tacettin 5.000 TL ödeme yaptığı halde, Tacettin in defterinde 01.06.2012 tarih ve 15.000 TL bedelli bir kayıt olsa ne olacaktı? İlk örnekte, Tacettin ve Castrol ün defterleri birbirini çürütecek, dolayısıyla kesinleşmiş olan cari hesap dökümü Tacettin aleyhine geçerli bir delil olarak kalmaya devam edecekti. İkinci örnekte ise, Tacettin yine kendi defter kaydı ile cari hesap dökümünü çürütebilecek, fakat defter yolu ile ispat etmiş sayıldığı 15.000 TL ödeme gerçeğe aykırı olacaktı. Gerçekte böyle bir durumda daima iddia edilen ödemenin dekontu incelenir. Bu dekont, her iki tarafın da kanunen saklaması gereken ve ticari defterlerine de işlemesi gereken bir belgedir. Dolayısıyla, bu dekontun belgelediği ödemeyi ticari defterlerine işlememiş ya da yanlış işlemiş olan tarafın defteri, zaten kanuna uygun tutulmamıştır. Bu durumda, her ikisi de kanunun aradığı şartlara uygun tutulduğu halde birbiri ile çelişen iki defter söz konusu değildir. Biri

kanuna uygun, diğeri kanuna aykırı tutulmuş iki defter söz konusudur. Bu ve başka pek çok sebeple, gereksiz olan ticari defterlerle ispat hükümleri TTK dan haklı olarak çıkarılmıştı. HMK, m.222 ise eski kuralı geri getirmeyi amaçlamakla birlikte, çeşitli açılardan farklılıklar içermekte, ayrıca başarısız kaleme alındığı için çelişkilere yol açmaktadır. Sonuç olarak, Tacettin söz konusu dekontu ibraz edebiliyorsa, bununla cari hesap bakiyesinin yol açtığı kabulü çürütür.