Beyaz Ay Supresyon Envanteri nin Geçerlik ve Güvenilirliğine İlişkin Bir Ön Çal şma

Benzer belgeler
Clark-Beck Obsesyon-Kompulsiyon Ölçeği nin Türk toplumunda psikometrik özellikleri

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

COPE (Başa Çıkma Tutumlarını Değerlendirme Ölçeği): Psikometrik özelliklere ilişkin bir ön çalışma

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

TOTEK Beşinci Dönem UZMANLIK EĞİTİMİ GELİŞİM SINAVI (UEGS) RAPORU Dr. Semih Aydoğdu Uzmanl k Eğitimi Gelişim S nav Koordinatörü

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

Düşünce-Eylem Kaynaşması, Yükleme Biçimleri, Depresif ve Obsesif-Kompulsif Belir ler Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

ÖZGEÇMİŞ ADVİYE ESİN YILMAZ. 1. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl. Doktora Klinik Psikoloji ODTÜ Y. Lisans Klinik Psikoloji ODTÜ 2002

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

Akıl hastalığı nedir?

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

ÇANAKKALE ONSEKİZ MART ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ

ÇOCUKLARDA VE ERGENLERDE OBSESİF KOMPULSİF BOZUKLUK (OKB)

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

Açıklama Araştırmacı: YOK. Danışman: YOK. Konuşmacı: YOK

Anonim Verilerin Lenovo ile Paylaşılması. İçindekiler. Harmony

Obsesif kompulsif bozukluk ve obsesif inançlar

ÖZGEÇMİŞ. Eğitim. Akademik Ünvanlar HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ EDEBİYAT FAKÜLTESİ PSİKOLOJİ BÖLÜMÜ SEVGİNAR VATAN.

DSM-5 Düzey 2 Somatik Belirtiler Ölçeği Türkçe Formunun güvenilirliği ve geçerliliği (11-17 yaş çocuk ve 6-17 yaş anne-baba formları)

HARRAN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ Dersin Adı Kodu Yarıyıl T+U Kredi AKTS Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hemşireliği

Depresif rahatsızlık nedir?

Bilişsel Kaynaşma ve Yaşantısal Kaçınmayla Aleksitimi İlişkisi: Kabullenme ve Kararlılık Penceresinden Bakış

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

Türk Psikoloji Yazıları, Aralik 2008, 11 (22), 1-13

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

Bağlanma ve obsesif kompulsif belirtiler arasındaki ilişkide obsesif inançların aracı rolünün incelenmesi*

Obsesif kompulsif bozukluk için yardım aramada ilk başvuru yerlerinin değerlendirilmesi

KEMOTERAPİ ALAN HASTALARA BAKIM VERENLERİN PSİKİYATRİK SEMPTOM DÜZEYLERİ VE BAKIM VERME YÜKLERİ

PSİKOZ İÇİN RİSK GRUBUNDA OLAN HASTALARDA OBSESİF KOMPULSİF VE DEPRESİF BELİRTİLERİN KLİNİK DEĞİŞKENLER VE BİLİŞSEL İŞLEVLERLE İLİŞKİSİ

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

Obsesif Kompulsif Bozuklukta Düşünce Eylem Kaynaşması

MURAT YÜKSEL. FEM N ST HUKUK KURAMI VE FEM N ST DÜfiÜNCE TEOR LER

Obsesif-Kompulsif Belirtilerin Değerlendirilmesi: Padua Envanteri nin Türk Toplumunda Geçerlik ve Güvenilirliği

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

Hasta Bilgilendirme. Sağl k sigortan z AOK`n n yeni Diyabet Tip 2 program. AOK-Curaplan Daha fazla yaşam kalitesi!

Nedensel-Karşılaştırma Yöntemi

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

Psikolojiye Giriş. Gözden geçirme oturumları. Evrim ve Akılcılık Ders 10. Pazartesi, 26/02, Salı, 27/02,

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

ENGELLİ ÇOCUĞU OLAN ANNE BABALARIN PSİKOPATOLOJİK SEMPTOMLARININ BELİRLENMESİNE YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA(AMASYA İLİ ÖRNEĞİ)

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

ORTAÖĞRETİM BAŞARI PUANLARININ ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE İKİ AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖYS, ÖSS VE TEK AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖSS İLE İLİŞKİLERİ*

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

Obsesif Kompulsif Bozuklukta Sağlık Yardımı Arama Davranışı İle İlişkili Etmenler: Hastalık İle İlişkili ve Genel Etmenlerin Rolü

Araflt rma modelinin oluflturulmas. Veri toplama

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

VANGÖLÜ ELEKTRİK PERAKENDE SATIŞ ANONİM ŞİRKETİ

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Obsesif Kompulsif Bozukluk Alt Tiplerinde ve Sağlıklı Kontrol Grubunda Üstbilişlerin Karşılaştırılması

Obsesif-kompulsif bozukluğu olan hastalarda yanlıģ yorumlama, inançlar ve düģünce kontrol yöntemleri

ÇOCUK VE ERGEN RUH SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI STAJI

ÇOCUK PSİKYATRİSİ KONSÜLTASYON VE STAJ PROGRAMI

Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine Başvuran Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ile Tanı Grupları Arasındaki İlişki

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

DSM-5 Bedensel Belirti Ölçeği ile Düzey 2 Bedensel Belirti Ölçeklerinin Türkçe Formlarının geçerlilik ve güvenilirlikleri

SİRKÜLER. 1.5-Adi ortaklığın malları, ortaklığın iştirak halinde mülkiyet konusu varlıklarıdır.

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARI RUHSAL DEĞERLENDİRME FORMU. Temel Yakınmalar. . Üniversitesi Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi Çocuk Koruma Birimi

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Eğitim Öğretim Yılı. Dönem 5 PSİKİYATRİ STAJ TANITIM REHBERİ

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

İlkadım Birey Tanıma Envanteri

Lise Gençleri Aras nda Sigara, Alkol ve Madde Kullan m Yayg nl ğ *

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

Güç Artık İnternette! Power is now on the Internet!

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

NIJERYA DAN GELEN YOLCUDA EBOLAYA RASTLANMADI

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Ci C n i s n e s l e l iş i l ş e l v e v bo b z o u z k u l k u l k u l k a l r a r y l y a l a il i g l i g l i i l P i a P r a i r s i s t e t

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

Hasta Bilgilendirme. Sağl k sigortan z AOK`n n yeni Diyabet Tip 2 program. AOK-Curaplan Daha fazla yaşam kalitesi!

Madde Bağımlılığı Olan Hastaların Ebeveynlerinde Psikiyatrik Hastalıklar. Yard. Doç.Dr. Suat Ekinci

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Madde Bağımlısı Hastalarda Sosyal Destek ve Benlik Saygısı

Kurbanlar & Failler. Kurban-Fail Bölünmesinin Psikodinamiği. Istanbul, 6 Nisan (c) Prof. Dr.

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Young Mani Derecelendirme Ölçeğinin Türkiye de Geçerlik ve Güvenilirliği

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Uluslararas De erleme K lavuz Notu No. 13 Mülklerin Vergilendirilmesi için Toplu De erleme

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

2016 Ocak ENFLASYON RAKAMLARI 3 Şubat 2016

Mobilite Envanteri Türkçe Formunun Geçerlilik ve Güvenilirliği

Transkript:

Türk Psikiyatri Dergisi 2004; 15(4):282-290 Beyaz Ay Supresyon Envanteri nin Geçerlik ve Güvenilirliğine İlişkin Bir Ön Çal şma Dr. Mehmet YÜCEL AĞARGÜN 1, Dr. Lütfullah BEŞİROĞLU 2, Dr. Ümit KEMAL KIRAN 3, Dr. Hayrettin KARA 4, Dr. Ömer AKİL ÖZER 2 ÖZET Amaç: Bu çal flmada kiflinin istemedi i, benli e yabanc (ego-distonik) olarak alg lanan ve belirgin s k nt ya neden düflünceleri bask lama e ilimini ölçen WBSI nin (White Bear Supresyon Envanteri) Türk örnekleminde geçerlik ve güvenilirli inin araflt r lmas amaçland. Yöntem: DSM-IV kriterlerine göre OKB (Obsesif-Kompulsif Bozukluk) tan s alm fl 30 hasta ve 47 sa l kl denek çal flmaya al nd. Cronbach-α istatisti i ve Pearson ba nt analizi uygulanarak ölçe in iç tutarl l araflt r ld. ki farkl uygulama zaman nda WBSI toplam puanlar n n test-tekrar test güvenilirli i ba ml gruplarda t testi ve Pearson ba- nt analizi uygulanarak de erlendirildi. OKB si olan hastalar ve sa l kl deneklere ait toplam puanlar ba ms z gruplarda t testi yard m yla karfl laflt r larak ölçe in geçerli ine iliflkin kan tlar araflt r ld. Bulgular: Ölçek toplam puan yeterli bir test-tekrar test güvenilirlik göstermifl ve iç tutarl l yüksek (α=0.92) bulunmufltur. Ölçe e ait tek tek madde puanlar pozitif yönde ve çok ileri düzeyde test-tekrar test tutarl l göstermifltir. geçerlilik analizinde, madde 5 d fl ndaki maddelerinin tümü ve toplam puanlar aç s ndan ölçe in ay rt edici bir geçerli- e sahip oldu u görülmüfltür. Sonuç: Bu sonuçlar, WBSI nin psikometrik özelliklerinin Türk örnekleminde istenmeyen düflünceleri bilinçli bast rma e iliminin de erlendirilmesinde güvenilir ve geçerli bir ölçek oldu unu göstermektedir. Anahtar Sözcükler: Zihinsel süreçler, düflünme, obsesifkompulsif bozukluk, geçerlik, güvenilirlik SUMMARY: The Reliability and Validity of the White Bear Suppression Inventory Objective: The White Bear Suppression Inventory (WBSI) is a self-report questionnaire measuring tendency to suppress unwanted intrusive thoughts. The aim of this study was to examine the reliability and validity of the WBSI in a Turkish sample. Method: Thirty patients who were diagnosed with obsessive-compulsive disorder (OCD) according to DSM- IV criteria and 47 healthy subjects were included in the study. Internal consistency and homogeneity were tested by Cronbach α and Pearson correlation analysis. Student s t test and Pearson correlation analysis were used for test-retest reliability. Validity was assessed by Student s t test in independent groups. Results: Psychometric analyses showed that the WBSI had a high internal consistency (α=0.92). All of the items scores were positively correlated with the total scores. The items of the WBSI discriminated the patients with OCD from the healthy subjects except for item 5. Conclusions: The Turkish version of the WBSI has appropriate reliability and validity for assessing suppression tendency of unwanted intrusive thoughts. Key Words: Thinking, mental processes obsessivecompulsive disorder, reliability, validity 1Prof., 2 Yrd. Doç., 3 Araş. Gör., Yüzüncü Y l Ü. T p Fak., Psikiyatri AD., Van. 4 Prof., Bak rköy Ruh ve Sinir Hastal klar Hastanesi, İstanbul. 282

GİRİŞ Düşüncelerin zorla ve istem d ş zihne sokulmalar ya da kişinin kendisini belli bir bilinç içeriğinden kurtaramamas başta obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) olmak üzere anksiyete bozukluklar, depresyon ve madde bağ ml l ğ gibi pek çok psikiyatrik bozuklukta görülebilmektedir (Rachman ve De Silva 1978, Wenzlaff ve ark. 1988, Salkovskis ve Campbell 1994, Toll ve ark. 2001). Zorlay c, istem d ş ve benliğe yabanc düşünce, düşlem ya da dürtüler sağl kl kişilerde de s kl kla görülebilmekle birlikte obsesif-kompulsif bozukluğu olan hastalardan niceliksel olarak farkl yaşanmaktad r. Herhangi bir psikiyatrik hastal ğ olmayan bireylerde düşünce sokulmalar daha k sa süreli, benliğe daha az yabanc, zihinden kolay at lan, belirgin s k nt oluşturmayan ve önemli yans zlaşt rma (nötralizasyon) çabas gerektirmeyen düşüncelerdir (Insel 1990). Obsesif-kompulsif bozukluktaki zorlay c düşünceler ise daha s k, daha uzun süreli, daha yoğun ve daha rahats z edici düşüncelerdir (Rassin ve ark. 2001, Rassin ve Diepstraten 2003). Psikopatolojik anlam olmayan zihin uğraşlar n n hangi aşamadan sonra klinik önemi olan bir obsesyona dönüştüğünü aç klamaya yönelik iki varsay m ortaya at lm şt r. Bunlardan ilki, kişinin düşüncelerinin sonuçlar ve önemi hakk nda aş - r değerlendirme eğilimini yans tan düşünce-eylem birleşmesi (thought-action fusion) teorisidir (Shafran ve ark. 1996). İkinci olarak, istenmeyen düşünceleri bilinçli bast rma çabalar n n (thought suppression) klinik düzeyde obsesyonlar n gelişimi ve devam için merkezi bir rol oynad ğ ileri sürülmüştür. Düşüncelerin bilinçli olarak bast r lmas (supresyon), kişi taraf ndan sahip olmay istemediği türden, benliğe yabanc (ego-distonik) olarak alg lanan ve belirgin s k nt ya neden olan srarl düşünceler, dürtüler veya düşlemleri zihinden uzaklaşt r lmak için kullan lan bir başa ç kma düzeneği olarak tan mlanabilir (Wegner ve Zanakos 1994). Kişinin sahip olmay istemediği türden, benliğine yabanc olarak alg lad ğ düşünce ya da hayalleri bilinçli bast rma çabalar paradoksal olarak bu düşünceleri daha da güçlendirir. Bu durum beyaz ay deneyleriyle gösterilmiştir (Wegner ve ark. 1987). Bu deneylerde deneklerden daha önce hayal edilen bir beyaz ay y 5 dakika süreyle düşünmemeye çal şmalar istenmiştir. Sonuçlar bilinçli bast rman n etkisiz olduğunu ve kişinin istemli çabalar ndan sonra beyaz ay düşüncelerinin daha da s k geldiğini göstermiştir. Sonuç olarak bilinçli yap lan bast rma, bir başa ç kma düzeneği olsa da obsesif düşüncelerin gelişiminde merkezi bir rol oynayabilir. Beyaz ay deneylerinden ç karsanan bu sonuçlar bir obsesyonun hiçbir şeyden değil, bir düşünceyi bilinçli olarak bast rma çabas ndan kaynakland ğ düşüncesini desteklemektedir (Wegner 1989). Bilinçli bast rma istemli yap lan bir eylem olarak bir başa ç kma düzeneği biçiminde adland r l r ve bilinç d ş bir savunma düzeneği olan bast rma (represyon) ile ayr m yap labilir (Muris ve Merckelbach 1997). Bilinçli bast rma, uyuma yönelik ve görece daha olgun bir savunma düzeneği olmas yla da disosiyasyondan ayr l r (Muris ve Merckelbach 1997). Oysa disosiyasyon; bilinç, haf za, kendilik ya da çevre alg s n n bütüncül olandan özerk olana doğru ayr şt ğ ve çözüldüğü bir süreci çağr şt r r. Disosiyasyonda kişi bu çözülme ve özerkleşmenin fark nda değildir. Olumsuz yaşam olaylar, bilinçli bast rmadan disosiyasyona geçişi kolaylaşt rabilir. Örneğin, travma sonras stres bozukluğu gelişen kişiler bir yandan travmatik yaşant y bilinçli olarak bast rmaya çal ş rlar. Diğer yandan da bu kişilerde disosiyatif yaşant lar belirgin olarak ortaya ç kabilir (Johnson ve ark. 1995). Wegner ve Zanakos (1994) taraf ndan geliştirilen WBSI (White Bear Supression Inventory), istenmeyen düşünceleri bilinçli olarak bast rma eğilimini değerlendirmeye yönelik bir öz bildirim ölçeğidir. Bu alanda benzer amaçlar kullan lmak üzere "Thought Control Questionnaire" (Wells ve Davies 1994), "Interpretation of Intrusions Inventory" (Obsessive Compulsive Cognitions Working Group 2001) gibi başka ölçekler de geliştirilmiştir. Fakat bu ölçeklerin kullan m WBSI ye oranla büyük oranda OKB ile s n rl - d r. WBSI daha geniş amaçl bir kullan m olanağ sunmaktad r. Bu bağlamda, başta OKB olmak üzere diğer anksiyete bozukluklar, depresyon, ve madde bağ ml l ğ gibi psikiyatrik hastal klarda da kullan lm şt r (Wenzlaff ve ark. 1988, Rassin ve ark. 2001, Rassin ve Diepstraten 2003, Toll ve ark. 2001). WBSI özellikle OKB de obsesyonlar n ortaya ç kmas ile ilgili olarak ve sağl kl bireylerde yaşanan düşünce sokulmalar n n ve klinik anlamdaki obsesyonlar n ay r m konusunda bilişsel kuram n gelişimine katk da bulunabilecek araşt rma- 283

TABLO 1. Örneklemin Sosyodemografik Özellikleri. OKB (n=30) Kontrol (n=47) Yaş a, ortalama (SS) 31.8 (6.4) 33.2 (7.6) t=0.86, df=75, p>0.05 Cinsiyet, n (%) Kad n 21 (70.0) 26 (55.3) Erkek 9 (30.0) 21 (44.7) Medeni durum b, n (%) Hiç evlenmemiş 11 (36.7) 16 (34.0) Evli 18 (60.0) 31 (66.0) Boşanm ş-dul ayr yaş yor 1 (3.3) - - Meslek, n (%) Ekonomik olarak aktif 11 (36.7) 15 (31.9) Ekonomik olarak aktif değil 19 (63.3) 32 (68.1) Öğrenim durumu İlkokul-orta 21 (70.0) 29 (61.7) Lise ve üstü 9 (30.0) 18 (38.3) X 2 = 1.66, df =1, p=0.198 X 2 = 0.28, df =1, p=0.596 X 2 = 0.18 df =1, p=0.667 X 2 = 0.55, df =1, p=0.457 a Student s t testi ile b OKB grubundaki boşanm ş bir hasta ihmal edilerek. larda kullan labilir. Tüm bu kuramsal yaklaş mlar n ötesinde özellikle OKB ve madde bağ ml l ğ tedavi ve takibinde klinisyenlerin de yayg n olarak yararlanabileceği bir ölçüm arac olarak kullan labilir. Bu çal şmada WBSI nin Türkçeye çevrilerek geçerlilik ve güvenilirliğinin s nanmas amaçlanm şt r. YÖNTEM Örneklem Çal şmaya kat lan tüm deneklere çal şman n amac ve niteliği konusunda bilgi verildi ve kat - l m konusunda onaylar al nd. Hasta yak nlar ndan oluşan 47 sağl kl denek (21 erkek, 26 kad n, yaş ortalamas =33.2 ±7.6) ve OKB si olan 30 hasta (9 erkek, 21 kad n, yaş ortalamas =31.8 ± 6.4) çal şmaya al nd. Sağl kl denekler için (a) bir psikiyatrik hastal ğ n ya da öyküsünün olmamas ; (b) halen veya geçmişte alkol veya psikoaktif madde kötüye kullan m n n bulunmamas ; (c) son alt hafta içinde duygudurumu etkileyebilecek ilaç kullan m n n olmamas ; (d) tedavi görmeyi ya da sağl k yard m aramay gerektirecek belirgin bir hastal ğ n n olmamas ; (e) 18-50 yaş aral ğ içinde bulunmas ; (f) okuma yazma biliyor olmas, çal şmaya al nma ölçütleri olarak belirlendi. Hasta grubu 2002 Ekim -2003 Temmuz aylar aras nda obsesif-kompulsif şikayetler nedeniyle ard ş k olarak ilk kez psikiyatri polikliniğine başvuran, DSM-IV tan ölçütlerine göre OKB tan s konan hastalardan (n=30) oluşmuştur. Tüm hastalar için çal şmaya al nma ölçütleri; (a) DSM-IV tan ölçütlerine göre OKB tan s konmuş olmas (SCID-I/CV, Structured Clinical İnterview for DSM-IV/ Clinical Version ile) (First ve ark. 1997, Özkürkçügil ve ark. 1999), (b) çocukluk çağ nda sekel b rakan bir hastal k ya da kafa travmas geçirmemiş olmas, nörolojik bozukluk ve zeka geriliğinin olmamas ; (c) görüşme esnas nda veya geçmişte DSM-IV tan ölçütlerine göre şizofreni, diğer psikotik bozukluklar, madde bağ ml l ğ ya da kötüye kullan m tan s almam ş olmas ; (d) ciddi bir fiziksel rahats zl ğ n n olmamas (kanser, böbrek yetmezliği, diabetes mellitus, kalp yetmezliği, epilepsi, ast m gibi), (e) 18-50 yaşlar aras nda olmas ; (f) okuma yazma biliyor olmas ; (g) daha önce OKB nedeniyle herhangi bir psikotrop ilaç kullanmam ş ya da bilişsel davran şç tedavi almam ş olmas olarak belirlendi. OKB tan s 4 y ll k klinik deneyime sahip bir psikiyatrist taraf ndan kondu ve ikinci bir psikiyatrist taraf ndan doğruland. 284

TABLO 2. WBSI Toplam Puan ile Her Bir Maddeden Elde Edilen Puanlar n Bağ nt Katsay lar *. Madde r p Madde 1 0.51 <0.001 Madde 2 0.57 <0.001 Madde 3 0.80 <0.001 Madde 4 0.71 <0.001 Madde 5 0.51 <0.001 Madde 6 0.72 <0.001 Madde 7 0.66 <0.001 Madde 8 0.39 <0.001 Madde 9 0.81 <0.001 Madde 10 0.74 <0.001 Madde 11 0.59 <0.001 Madde 12 0.57 <0.001 Madde 13 0.80 <0.001 Madde 14 0.68 <0.001 Madde 15 0.76 <0.001 * Pearson bağ nt analizi ile Araçlar DSM-IV Eksen-I Bozukluklar İçin Yap land r lm ş Klinik Görüşme Arac Deneklerde-hastalarda DSM-IV e göre Eksen-I psikiyatrik bozukluk tan s n araşt rmak için görüşmecinin uygulad ğ yar -yap land r lm ş klinik görüşme arac d r (Structured Clinical İnterview for DSM-IV/ Clinical Version, SCID- I/CV). First ve arkadaşlar taraf ndan geliştirilmiştir (First ve ark. 1997). Türkçe formunun ad ; DSM-IV Eksen-I Bozukluklar İçin Yap land r lm ş Klinik Görüşme dir (Özkürkçügil ve ark. 1999). WBSI: Ölçeğin tan mlanmas WBSI, istenmeyen ve rahats zl k veren düşünceleri bilinçli olarak bast rma eğilimini ya da gayretini değerlendirmeye yönelik likert tipi bir öz bildirim ölçeğidir. (Wegner ve Zanakos 1994) taraf ndan geliştirilmiş olup, (Muris ve arkadaşlar 1996) taraf ndan psikometrik özellikleri test edilmiştir. Kişinin bu eylemini ne ölçüde başard ğ n değerlendirmemektedir. 15 maddeden oluşur. Tipik bir WBSI maddesi: "Sorunlar her zaman akl mdan uzak tutmaya çal ş r m" şeklindedir. Her madde beş seçenekten oluşmaktad r ve bu seçeneklerden bir tanesi denekler taraf ndan cevapland r l r. Bu 5 seçenek: A= Kesinlikle kat lm yorum; B= Kat lm yorum; C= Nötr ya da bilmiyorum; D= Kat l yorum ve E= Kesinlikle kat l yorum şeklindedir. Her madde yan t şekline göre 1 ile 5 aras nda puanland r l r. Tüm maddelere işaretlenen cevaplar n toplam ölçek toplam puan n verir. Toplam puan 15-75 aras nda bir dağ l m gösterebilir. Yüksek puanlar istenmeyen düşüncelerin bilinçli olarak bast r lmas eğiliminin ya da potansiyelinin daha güçlü olduğu anlam na gelir. Ölçeğin orijinali yüksek bir iç tutarl - l k (Cronbach α katsay s = 0.89) ve test-tekrar test güvenilirliği (r=0.80) ortaya koymuştur. (Muris ve ark. 1996). Yap lan faktör analizinde ölçek tek bir faktör yap s ortaya ç karm şt r. Uygulama WBSI birbirinden bağ ms z olarak İngilizce ye hakim iki bağ ms z çevirmen taraf ndan Türkçeye çevrildi. Daha sonra bu kişiler bir araya gelerek çevirilerin uygunluğunu hedef dil aç s ndan karş laşt rd. Kaynak dile geri çevirme yöntemi uygulanmakla birlikte, çevirinin uygunluğunu yaln zca kaynak dil aç s ndan değerlendirmeyi amaçlad ğ ve hedef dilde oluşabilecek aksakl klar ortaya ç karmad ğ yönündeki eleştiriler nedeniyle uyarlama için esas al nmad (Savaş r 1994). Çeviri sonras sorgulama ile ölçek tek bir çeviri haline getirildi. Ölçek test-tekrar test güvenilirliği için 7-14 gün aral kla iki ayr zaman diliminde psikiyatri polikliniğinde deneklere uyguland. Her iki zaman diliminde de deneklerden tüm sorular yan tlamalar istendi. Denekler ortalama 1-5 dakika içinde ölçeği tamamlad lar. Deneklerin tamam ölçeği başkas n n yard m olmaks z n tamamlad. İstatistik analiz Uygulamalar n tamamlanmas ndan sonra elde edilen veriler SPSS Bilgisayar İstatistik Paket Program (ver 9.01) arac l ğ yla değerlendirildi. Bu program n alt programlar yard m yla ölçeğin geçerliliği ve güvenilirliği s nand. Örneklemin sosyodemografik özellikleri say sal değişkenler için Student s t testi ile, kategorik değişkenler için Ki-kare testi ile karş laşt r ld. Cronbach α istatistiği ve Pearson bağ nt analizi uygulanarak ölçeğin iç tutarl l ğ araşt r ld. İki farkl uygulama zaman nda WBSI toplam puanlar n n test-tekrar test güvenilirliği bağ ml gruplarda t testi ve Pearson bağ nt analizi uygulanarak araşt r ld. OKB olan hastalar ve sağl kl deneklere ait toplam puanlar bağ ms z gruplarda t testi yard m yla karş laşt r larak ölçeğin geçerliliğine ilişkin ka- 285

TABLO 3. WBSI Madde ve Toplam Puanlar n n test-tekrar test Güvenilirliği*. Sorular İlk değerlendirme İkinci değerlendirme t p Madde 1 3.63±1.28 3.53±1.28 1.73 > 0.05 Madde 2 3.50±1.33 3.48±1.22 0.32 > 0.05 Madde 3 3.54±1.41 3.48±1.28 0.68 > 0.05 Madde 4 3.40±1.39 3.46±1.30 0.63 > 0.05 Madde 5 3.22±1.23 3.32±1.23 1.42 > 0.05 Madde 6 3.71±1.40 3.70±1.42 0.14 > 0.05 Madde 7 2.64±6.36 2.77±1.34 1.16 > 0.05 Madde 8 2.76±1.26 2.75±1.37 0.14 > 0.05 Madde 9 3.51±1.36 3.57±1.32 0.52 > 0.05 Madde 10 3.44±1.33 3.41±1.29 0.26 > 0.05 Madde 11 3.59±1.38 3.61±1.38 0.12 > 0.05 Madde 12 3.50±1.23 3.51±1.27 0.11 > 0.05 Madde 13 3.55±1.31 3.53±1.23 0.23 > 0.05 Madde 14 3.25±1.40 3.41±1.39 1.83 > 0.05 Madde 15 3.42±1.27 3.35±1.28 0.81 > 0.05 Toplam 50.72±13.19 50.90±12.55 0.31 > 0.05 * Bağ ml gruplarda t testi n tlar araşt r ld. Yap lan tüm analizlerin değerlendirilmesinde istatistiksel anlaml l k düzeyi 0.05 olarak kabul edilmiştir. BULGULAR Örneklemin sosyodemografik özellikleri Tablo 1 de sunulmuştur. OKB grubu ve sağl kl denekler aras nda sosyodemografik özellikler aç - s ndan anlaml bir fark bulunmad. İstatistiksel analizin daha sağl kl olmas için OKB grubundaki boşanm ş bir hasta ihmal edildi. Örneklemin mesleksel durumlar çok geniş bir yelpazede dağ l m gösterdiği için, mesleksel durumlar ekonomik olarak aktif ve aktif olmayan olarak yeniden tan mland. Öğrenciler, ev han mlar ve işsizler kendisi veya ailesinin geçimine ekonomik olarak katk da bulunmuyorlar ise ekonomik olarak aktif olmayan gruba dahil edildi. İç Tutarl l k Cronbach α katsay s 0.92 bulundu. Ölçeğin iç tutarl l ğ na yönelik bir diğer değerlendirme, Pearson bağ nt analizi ile yap ld. WBSI toplam puan ile her bir maddeden elde edilen bağ nt değerleri Tablo 2 de görüldüğü gibi 0.39 ile 0.81 aras nda istatistiksel olarak anlaml düzeyde seyrediyordu. Ölçeğin iç tutarl l ğ tüm deneklerin verileri üzerinden s nand. Test-Tekrar Test Güvenilirliği WBSI madde ve toplam puanlar n n test-tekrar test güvenilirliği bağ ml gruplarda t testi ile araşt r ld ğ nda hem toplam hem madde puanlar - n n tamam n n zamansal olarak değişim göstermediği tespit edildi (Tablo 3). Birinci ve ikinci ölçüm aras farklar n anlaml olmad ğ görüldü. Pearson bağ nt analizi sonuçlar na göre iki farkl zaman diliminde elde edilen madde puanlar aras ndaki bağ nt katsay lar 0.70-0.87 değerleri aras nda değişirken, toplam puanlar aras ndaki bağ nt katsay s 0.92 olarak hesapland (Tablo 4). Ölçeğin test-tekrar test güvenilirliği tüm deneklerin verileri üzerinden s nand. Geçerlik WBSI n n geçerliliğine ilişkin işlemler OKB hastas ve sağl kl kontrol gruplar n n değerlerinin bağ ms z gruplarda t testi kullan larak karş - laşt r lmas ile yap ld. Tablo 5 te görüldüğü gibi, gruplar aras nda WBSI, madde 5 d ş ndaki maddelerinin tümü ve toplam puanlar aç s ndan anlaml fark bulundu. TARTIŞMA Bu çal şmada WBSI nin geçerlilik ve güvenilirliği araşt r lm şt r. Ölçek tüm denekler taraf ndan kolay anlaş l r ve uygulama aç s ndan basit bulunmuştur. Ölçeğin Türkçe formunun iç tutarl - l ğ yüksektir. Cronbach α değerinin 0.92 ve maddelere ait puanlar n WBSI toplam puan yla ilişkisinin pozitif yönde ve anlaml bulunmas WBSI n n Türkçe versiyonunun iç tutarl l ğ n n 286

TABLO 4. WBSI Toplam Puan ile Her Bir Maddenin İki Farkl Zaman Diliminde Elde Edilen Puanlar n n Bağ nt Analizi*. Madde r p Madde 1 0.87 <0.001 Madde 2 0.84 <0.001 Madde 3 0.82 <0.001 Madde 4 0.80 <0.001 Madde 5 0.86 <0.001 Madde 6 0.83 <0.001 Madde 7 0.73 <0.001 Madde 8 0.81 <0.001 Madde 9 0.79 <0.001 Madde 10 0.77 <0.001 Madde 11 0.78 <0.001 Madde 12 0.70 <0.001 Madde 13 0.71 <0.001 Madde 14 0.87 <0.001 Madde 15 0.78 <0.001 Toplam 0.92 <0.001 * Pearson bağ nt analizi. istenen düzeyde ve orijinali kadar yüksek olduğunu göstermektedir. Ölçeğin test-tekrar test güvenilirliği de orijinali kadar yüksek bulunmuştur. Geçerlik konusunda yap lan değerlendirmeler sonucunda ölçeğin kontrol ve hasta gruplar n ay rt etmede başar l olduğu sonucuna var lm şt r. Yukar da da ifade edildiği gibi istenmeyen, zorlay c ve benliğe yabanc olarak alg lanan düşünce ya da hayallerin rahats z edici ve s k nt verici doğas karş s nda kişi ilk olarak bu düşünceleri görmezden gelme ve bilinçli olarak bast rma eğiliminde olmaktad r. Bu aşamada yaşanan yetersizlikler OKB için obsesyonlar n oluşumunda kilit rol oynamaktad r. OKB si olan hastalar aşağ lanma, ay planma, ya da söylediği zaman düşündüklerinin olacağ korkusuyla s kl kla obsesyonlar n saklamaktad rlar (Simonds ve Elliot 2001). Üstelik baz hastalar n obsesyonlar birinci derece akrabalar ile ilişkili olduğu için (örneğin sald rganl k ve cinsel obsesyonlarda), bu kişiler belirtilerine yak nlar n ortak edemezler (Beşiroğlu ve ark. 2004). S kl kla ortamdan kaç nma veya düşüncelerini bilinçli bast rma eğilimindedirler. Böyle bir hastada kişinin bu düşüncelerini bast rma eğilimini bilmek, altta yatan psikopatoloji hakk nda hekime bir fikir verebilir. Ayr ca obsesif kompulsif hastalar obsesyonlar n kontrol etmekteki yetersizliklerini d ş ortamda karş laşt klar ndan daha önemli ve can s k c bulmaktad rlar (Tolin ve ark. 2002). Bitip tükenmek bilmeyen olumsuz düşünceler karş s nda kişinin her seferinde bilinçli bast rmaya başvurmas ve bu konudaki yetersizliği, kendine güven duygusunu zedeleyip başka psikopatolojilere de neden olabilir. Bilinçli bast rma eğilimi Wegner ve Zanakos a 1994 göre bir kişilik özelliğidir ve değişime bir anlamda da tedaviye dirençli olma eğilimini yans tmaktad r. Bu bağlamda kişinin tedavisi s ras nda (özellikle bilişsel davran şç tedavilerde) bilinçli bast rma eğilimini bilmek, tedaviye olumsuz yan t n bir yorday c s olabilir. Madde bağ ml lar nda kişinin maddeyi b rakma teşebbüsleri s ras nda yaşad ğ madde kullan - m ile ilgili zorlay c düşünceler iyileşmeyi en- TABLO 5. WBSI Madde ve Toplam Puanlar n n OKB ve Kontrol Grubunda Karş laşt r lmas *. Sorular OKB hastalar Kontrol grubu t p Madde 1 4.00±1.17 3.40±1.31 2.02 0.047 Madde 2 3.86±1.22 3.27±1.29 2.01 0.048 Madde 3 4.30±0.95 3.06±1.46 4.09 0.001 Madde 4 3.93±1.11 3.36±1.46 2.77 0.007 Madde 5 3.36±1.18 3.12±1.46 0.84 0.40 Madde 6 4.16±1.23 3.42±1.44 2.32 0.023 Madde 7 3.23±1.28 2.27±1.22 3.17 0.002 Madde 8 3.26±1.26 2.44±1.09 2.90 0.005 Madde 9 4.50±0.68 2.89±1.29 6.14 0.001 Madde 10 4.10±0.84 3.02±1.42 3.74 0.001 Madde 11 4.30±0.98 3.14±1.42 3.85 0.001 Madde 12 4.20±0.71 3.06±1.29 4.39 0.001 Madde 13 4.16±0.91 3.17±1.38 3.47 0.001 Madde 14 3.86±1.19 2.87±1.40 3.19 0.002 Madde 15 4.26±0.52 2.89±1.32 5.41 0.001 Toplam 59.46±8.39 45.14±12.71 5.45 0.001 * Bağ ms z gruplarda t testi. 287

gelleyen önemli bir etkendir (Toll ve ark. 2001, Palfai ve ark. 1997). Nikotin bağ ml lar nda nikotini b rakma teşebbüslerinde kişilerin madde ile ilgili düşüncelerini bilinçli bast rma eğilimi ile nüks oranlar n n yüksek olmas aras nda pozitif bir ilişki bulunmuştur (Toll ve ark. 2001). Benzer şekilde alkol bağ ml lar n n alkolü b rakma dönemlerinde, kişinin bilinçli bast rma eğilimi bu dönemde daha fazla nikotin kullanmalar ya da tekrar alkol kullanmalar ile ilişkili bulunmuştur (Palfai ve ark. 1997). Özellikle kişinin duygudurumunun depresif ya da anksiyöz olmas durumlar nda bilinçli bast rma çok daha fazla başar s zl kla sonuçlanmaktad r (Wenzlaff ve ark. 1991). Duygudurum ve bilinçli bast rman n karş l kl ilişkisinin araşt r lmas, madde bağ ml l ğ tedavisi s ras nda yaşanan nüksleri anlamak aç - s ndan ayd nlat c olabilir. Daha önce de belirtildiği gibi istenmeyen dürtü, düşlem ya da düşünceleri bilinçli bast rma çabalar, başta OKB olmak üzere baz psikiyatrik bozukluklar n gelişmesinde bilişsel davran şç aç dan merkezi bir rol oynamaktad r (Wegner ve ark. 1987). Basta disosiyasyon olmak üzere diğer savunma düzenekleri ve bilinçli bast rma aras ndaki ilişkiye dikkat çeken çal şmalar n giderek artt ğ gözlenmektedir. Normal deneklerde disosiyasyon ve bilinçli bast rman n ilişkili olarak bir arada bulunduğu gösterilmiştir (Muris ve Merckelbach 1997). OKB hastalar nda da disosiyatif yaşant lar n s k olduğu ve özellikle kontrol, simetri ve düzen obsesyonlar n n disosiyatif yaşant larla ilişkili olduğu gösterilmiştir (Grabe ve ark. 1999). Ayr ca, OKB hastalar nda supresyon eğilimi ile disosiyatif yaşant lar aras nda anlaml bir ilişki bulunduğu ve her iki eğilimin de obsesyonlar n şiddeti ile ilişkili olduğu ortaya konmuştur (Ağargün ve ark. 2003). Bilinçli bast rma eğiliminin tespiti, OKB nin disosiyatif yaşant ve bozukluklarla ilişkisinin anlaş lmas nda tamamlay - c ve aç klay c bir işlev üstlenebilir. Bu bağlamda disosiyasyon ve bilinçli bast rma düzeneklerini karş laşt rmak ve disosiyasyon ve bilinçli bast rma eğilimlerinin bir arada bulunma nedenlerini araşt rmak yararl olacakt r. Bilinçli bast rma eğiliminin disosiyasyonla bu derecede bir ilişki içinde olmas başta disosiyatif bozukluklar olmak üzere baz psikiyatrik bozukluklar n bilişsel modelinde bilinçli bast rman n önemini göstermektedir. WBSI; istenmeyen, zihne yabanc olarak alg - lanan fakat kişinin kendi zihninin bir ürünü olarak gördüğü düşünce sokulmalar n zihinden atma eğilimi hakk nda bilgi vermektedir. Geçerliliği ve güvenilirliği bu çal şmayla gösterilmiş olan WBSI nin Türkçe versiyonunun ülkemizde psikoloji ve psikiyatri alan ndaki araşt rmalara ş k tutacağ n düşünüyoruz. Ölçek, özellikle OKB başta olmak üzere anksiyete bozukluklar n n etyopatogenezi ile ilgili araşt rmalarda, psikopatolojinin ortaya ç kmas nda olduğu kadar tedavi aşamas nda yap lacak çal şmalara da katk sağlayabilir. OKB de bilişsel-davran şç yaklaş mlarla ilgili araşt rma ve çal şmalarda ve bilişsel-davran şç yaklaş mlar n etkinliğinin gözlenmesinde yararl olabilir. Farkl psikopatoloji gruplar nda hastalar n kulland klar savunma düzenekleri ve baş etme yöntemleriyle ilgili çal şmalarda bir aç - l m getirebilir. Bu yolla, uyuma yönelik ve bilinçli bir savunma biçimi olan bilinçli bast rman n diğer savunma ve başa ç kma düzenekleriyle etkileşimi incelenebilir. Özellikle disosiyasyon ile bilinçli bast rman n ilişkisinin daha ayr nt l olarak araşt r lmas n n yararl olabileceğini düşünmekteyiz. Ayr ca madde bağ ml l ğ tedavisinde b rak lan madde ile ilgili aş r isteğin bilişsel yönünün aç klanmas nda ve tedavi için uygun bilişsel yöntemler geliştirilmesi amac yla kullan - labilir.sonuca vard ğ m zda, bir bütün olarak ölçeğin Türkçe uyarlamas n n, güvenilir olduğu ve kontrol deneklerini OKB hastalar ndan düşüncelerini bilinçli bast rma eğilimi aç s ndan ay rt edebildiği gözlenmiştir. Geçerlilik analizlerinde 5. maddenin iki grupta fakl laşmamas bu maddenin amaçlad ğ ifadenin deneklerce yeterince anlaş lamamas na bağlanabilir. Bununla birlikte daha fazla denekte, farkl sosyal s n flarda ölçeğin s nanmas gerekmektedir. KAYNAKLAR Ağargün MY, Sağlam M, Selvi Y ve ark. (2003) Obsesif- Kompulsif bozukluğu olan hastalarda disosiyasyon ve supresyon (poster bildiri). 39. Ulusal Psikiyatri Kongresi, 14-19 Ekim 2003, Antalya, s. 516-518. Besiroglu L, Cilli AS, Aksin R ve ark. (2004) The predictors of health care seeking behavior in obsessive-compulsive disorder. Compr Psychiatry, 45:99-108. First MB, Spitzer RL, Gibbon M ve ark. (1997) Structured clinical interview for DSM-IV clinical version (SCID-I/CV). Washington DC, American Psychiatric Press. 288

Freeston MH, Ladouceur (1997) What do patients do with their obsessive compulsive thoughts? Behav Res Ther, 35:335-348. Grabe HJ, Goldschmidt F, Lehmkuhl L ve ark. (1999) Dissociative symptoms in obsessive-compulsive dimensions. Psychopathology, 32: 319-24. Insel TR (1990) Phenomenology of obsessive compulsive disorder. J Clin Psychiatry, 51(Suppl. 2) 4-8. Johnson RC, Edman JL, Danko GP ve ark. (1995) Selfreported negative experiences and dissociation. Pers Indiv Differ, 8:193-795. Muris P, Merckelbach H, Horselenberg R ve ark. (1996) Individual differences in thought suppression. The White Bear Suppression Inventory: factor structure, reliability, validity and correlates. Behav Res Ther, 34:501-513. Muris P, Merckelbach H (1997) Suppression and dissociation. Pers Indiv Differ, 23: 523-525. Obsessive Compulsive Cognitions Working Group (2001) Development and initial validation of the obsessive beliefs questionnaire and the Interpretation of Intrusions Inventory. Behav Res Ther, 39:987 1006. Özkürkçügil A, Aydemir Ö, Y ld z M ve ark. (1999) DSM-IV eksen I bozukluklar için yap land r lm ş klinik görüşmenin Türkçe ye uyarlanmas ve güvenilirlik çal şmas. İlaç ve Tedavi Dergisi, 12: 233-6. Palfai TP, Monti PM, Colby SM ve ark. (1997) Effects of suppressing the urge to drink on the accessibility of alcohol outcome expectancies. Behav Res Ther, 35:59-65. Rachman S, De Silva P (1978) Abnormal and normal obsessions. Behav Res Ther, 16: 233 248. Rassin E, Diepstraten P, Merckelbach H ve ark. (2001) Thought-action fusion and thought suppression in obsessivecompulsive disorder. Behav Res Ther, 39:757-764. Rassin E, Diepstraten P (2003) How to suppress obsessive thoughts. Behav Res Ther, 41: 97-103. Shafran R, Thordarson DS, Rachman S ve ark. (1996) Thought-action fusion in obsessive compulsive disorder. J Anxiety Disord, 10:379 391. Salkovskis PM, Campbell P (1994) Thought suppression induces intrusion in naturally occurring negative intrusive thoughts. Behav Res Ther, 32:1-8. Savaş r I (1994) Ölçek uyarlamas ndaki sorunlar ve baz çözüm yollar. Türk Psikoloji Dergisi, 9:27-32. Simonds LM, Elliot S (2001) OCD patients and non-patient groups reporting obsessions and compulsions: phenomenology, help-seeking, and access to treatment. Br J Med Psychol, 74:431-449. Tolin DF, Abramowitz JS, Hamlin C ve ark. (2002) Attributions for thought suppression failure in obsessivecompulsive disorder. Cognitive Therapy and Research, 26:505 517. Toll BA, Sobell MB, Wagner EF ve ark. (2001) The relationship between thought suppression and smoking cessation. Addict Behav, 26:509-515. Wegner DM, Schneider DJ, Carter SR ve ark. (1987) Paradoxical effects of thought suppression. J Pers Soc Psychol, 53: 5 13. Wegner DM (1989) White bears and other unwanted thoughts: suppression, obsession, and the psychology of mental control. London: The Guilford Press. Wegner DM, Zanakos S (1994) Chronic thought suppression. J Pers, 62: 615 640. Wells A, Davies MI (1994) The Thought Control Questionnaire: a measure of individual differences in the control of unwanted thoughts. Behav Rese Ther, 32: 871 878. Wenzlaff RM, Wegner DM, Roper DW ve ark. (1988) Depression and mental control: the resurgence of unwanted negative thoughts. J Pers Soc Psychol, 55:882-892. Wenzlaff RM, Wegner DM, Klein SB ve ark. (1991) The role of thought suppression in the bonding of thought and mood. J Pers Soc Psychol, 60:500 508. 289

Ek: WBSI Ad n z: Yaş n z: Cinsiyetiniz: Tarih: Bu ölçek zaman zaman sahip olduğunuz düşüncelerle ilgilidir. Cevaplar doğru ya da yanl ş şeklinde değildir. Bu bak mdan lütfen her bir soruyu kendinize uygun bir şekilde cevapland rmaya özen gösteriniz. A B C D E Kesinlikle kat lm yorum Kat lm yorum Nötr ya da bilmiyorum Kat l yorum Kesinlikle kat l yorum. 1. Hakk nda asla düşünmek istemediğim baz şeyler var. A B C D E 2. Bazen yapt klar m neden yapt ğ m merak ederim. A B C D E 3. Bir türlü durduramad ğ m düşüncelerim olur. A B C D E 4. Akl ma gelip de bir türlü zihnimden atamad ğ m hayaller olur. A B C D E 5. Düşüncelerim s kl kla bir fikre dönüşür. A B C D E 6. Belli şeyler konusunda düşünmeyi durdurabilmeyi çok isterdim. A B C D E 7. Bazen zihnim o kadar h zl çal ş r ki durdurabilmeyi çok isterdim. A B C D E 8. Sorunlar daima zihnimin d ş nda tutmaya çal ş r m. A B C D E 9. Akl ma durmadan zorla gelip giren düşünceler olur. A B C D E 10. Hakk nda düşünmemeye kendimi zorlad ğ m düşünceler olur. A B C D E 11. Bazen düşünmeyi durdurabilmeyi gerçekten çok istediğim olur. A B C D E 12. Kendimi düşüncelerden uzaklaşt rmak için bir şeyler yapar m. A B C D E 13. Kaç nmaya çal şt ğ m düşüncelerim olur. A B C D E 14. Hiç kimseye söylemediğim çok say da düşüncem var. A B C D E 15. Zaman zaman akl ma zorla gelen düşüncelere karş koymakla A B C D E meşgul olduğum olur. 290