Avrupa Merkez Bankası Şaşırttı mı? Haftanın en önemli gündemi hiç şüphesiz Avrupa Merkez Bankasının Perşembe günkü toplantısı idi. Refinansman faizine dair verilecek kararın yanı sıra bir süredir parasal gevşeme önlemleri alınabileceğine dair verilen sinyaller dolayısı ile negatif mevduat faizi uygulanması ve düşük bir olasılıkla varlık alım programı başlatılması da olası kararlar arasında idi. Sonuç olarak ECB parasal gevşeme amaçlı enstrümanlarını devreye soktu. Refinansman faizini 0.25% ten 0.15% e indirirken; -0.10% luk mevduat faizini de uygulamaya koydu. Ayrıca 400M Euro luk LTRO ların Eylül ve Aralık ayında başlatılması paketin diğer kalemleri. LTRO benzeri bir varlık alım programına dair piyasalarda beklenti olmamasına rağmen; Draghi ayrıca gerektiği durumda ek gevşeme adımlarına açık olduklarını belirterek; Eylül ve Aralık ta iki adet 2018 vadeli LTRO hedeflendiğini söyledi. Faizlerdeki 10ar baz puanlık indirim beklentiler dahilinde iken yaklaşık 400 milyar Euro ya ulaşması beklenen bir genişleme adımı şaşırtıcı idi. Faiz kararları dışındaki bu genişleme adımının Avrupa ülkelerinde tahvil fiyatlarını arttırması beklenebilir. Kararların hemen ardından Euro da aşağı yönlü hareket görüldü ve EURUSD 1.3503 seviyesine kadar geldi; fakat piyasalar Euro yu zayıflatma çabalarını reddediyor. Avrupa ve ABD hisselerinde de yükseliş gözlendi. Önceki haftalarda ECB nin faiz indirimine dair teşvikler oldukça sık dile getiriliyordu. Mario Draghi, enflasyonun uzun süre çok düşük seviyelerde bırakmayacaklarını ve geniş çaplı bir varlık alım programı olasılığını dile getirmişti. Sık sık gelen bu tarz açıklamalar Euro da değer kaybına yol açarken, EUR/USD paritesi geçtiğimiz hafta 1.3586 seviyesine kadar gerilemişti. Toplantı sonucunda faiz indirimi kararları şaşırtıcı değil; fakat varlık alım programına dair piyasalarda yüksek bir beklenti yoktu. Draghi bu kararların uzun vadeli hedeflemelere ilişkin olduğunu ve gevşek para politikasının ekonomiye faydası olacağını belirtti. Düşük enflasyonun dezenflasyon riski oluşturduğunu toplantı öncesinde reddeden Draghi, toplantı kararlarının uzun süreli düşük enflasyon riskine karşı alındığını ve enflasyonun orta ve uzun vadede çapalanmaya devam edildiğini söyledi. Draghi bu önlemler sonrasında enflasyonun bir süre daha düşük seyretmesini ve sonrasında kademeli artış bekliyor. Özellikle LTRO lardan bahsedilmesi sonrasında Euro da değer kaybı yaşanması beklenebilir. EUR/USD kuru haftayı 1,3635 ten açtı ve en yüksek 1,3677 ve en düşük 1,3503 seviyelerini görerek, haftayı 1,3643 ten kapattı (Grafik 1: EUR/USD). Grafik 1: EUR/USD
Bu haftanın yurt içinde en önemli verileri Salı günü açıklanan ÜFE ve TÜFE idi. TÜFE yıllık bazda 9.66% artış göstererek 10.05% lik beklentinin altında açıklandı. Aylık TÜFE ise 0.40% olarak gerçekleşti. Yıllık ÜFE 11.28 olarak açıklanırken, aylık ÜFE ise -0.52% idi. TÜFE nin beklentilerin altında gelmesiyle gösterge tahvil faizi 8.33 seviyesine kadar geriledi. Goldman Sachs e göre enflasyonun esas olarak gıda fiyatlarına bağlı olarak beklenenden düşük geldi. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ECB kararları sonrasında yaptığı açıklamalarda bu sene 4% büyüme beklediğini ve enflasyon ve cari açıkla savaşta en önemli sorunun kredi şişkinliği olduğunu ve ECB kararlarının Türkiye ye de olumlu yansıyacağını söyledi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi enflasyonda bu ay itibarı ile düşüş bekliyor ve Merkez Bankası nın faizlerde aşağı gidişi desteklemesi gerektiğini söyledi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de enflasyonda aşağı trend beklediğini ve enerji fiyatlarının önümüzdeki 10 yılda muhtemelen düşeceğini belirtti. Avrupa Merkez Bankası nın da refinansman faizini 0.15% e indirmesinin ardından kurum olarak beklentimiz; 24 Haziran daki TCMB Para Kurulu toplantısında 100-150 BP arasında bir repo faiz indirimi ve 150-200 BP arasında bir O/N faiz indirimine gitmesi yönünde. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı Bakanlar Kurulunda yaptığı rutin sunumda Türkiye ekonomisinin dezenflasyon sürecinde olduğunu ve mali disiplinin devam edeceğini söyledi. Özellikle Gayri Safi Yurt İçi Hasılanın büyüme hızının yüzde 4 e yakın seyrettiğini; enflasyondaki düşüşün Haziran ayı verisinden itibaren başlayacağının tahmin edildiğini, kredi büyüme hızının %15 seviyesine yaklaştığını, istihdamda güçlü toparlanma görüldüğünü ve cari işlemler açığında iyileşmenin devam edeceğini söyledi. Mart ayından beri aşağı yönlü bir trendin içerisinde olan 10 yıl vadeli ve benchmark bonoları 2 yıl vadeli tahvillerde düşüş devam ediyor. 10 yıl vadelilerde faizler 20 Mart tan beri %11.38 den %8.87 ye kadar geriledi. 2 yıl vadeli tahvillerde ise en son Mart ayında görülen 11.76% seviyesinden beri düşüş devam ediyor. Bu hafta faizler %8.10 a kadar geriledi. Avrupa Merkez Bankasının faiz indirimi kararından sonra hem 10 yıllık hem de gösterge tahvilde Kasım 2013 ten beri en düşük seviyelere ulaşıldı. 2014 itibari ile ise özellikle kısa vadeli sermaye girişlerinin yeniden gelişen ülkelere geri dönmeye başladığı gözleniyor. Merkez Bankası nın sıkı para politikası duruşunu yumuşatabileceği ihtimali düşüşü tetiklerken, bu durumda majör merkez bankalarının genişlemeci para politikaları da etkili oluyor. Sermaye akışları gelişmekte olan ülkelerin lehine işlemeye devam ettikçe ve bu ülkelerde politik istikrarsızlık yaşanmadıkça tahvil faizlerinin yükselmesi de pek olası değil. Öte yandan Avrupa ülkelerinde de tahvil faiz oranlarında düşüş gözleniyor. Alman ve perifer ülke tahvillerinde de düşüş gözleniyor. Grafik 2: Türkiye 10 yıllıkları
Grafik 3: Türkiye 2 yıllıkları Türkiye de HSBC İmalat Sektörü PMI Endeksi Mayıs ayında 50.1 seviyesine geriledi. Goldman Sachs PMI verisinin yavaşlama ve yeniden dengelenme sürecine işaret ettiğini söyledi. Hazine Pazartesi günü gerçekleştirdiği ihalelerde ROT dahil toplam 4.36 milyar TL; Salı günü ise toplam 6 milyar 730.1 milyon TL borçlandı. S&P bankacılık sektörü ile ilgili değerlendirme raporunda; Türkiye bankacılık sektörünün ılımlı hane halkı ve şirket borçluluğu yönünden güçlü; düşük tasarruf ve gelişmemiş borçlanma piyasası yönünden ise zayıf olduğunu vurguluyor. Moody s ise 11 Türk bankasına ilişkin not değişikliği yaptı. BIST100 haftayı 79,649 dan açtı ve en düşük 80,637 ve en yüksek 78,217 seviyelerini görerek haftayı 2.18% lik yükseliş ile 80,397 den kapattı. AMB faiz kararı sonrasında TL varlıklara olan talep artışı dolayısı ile BIST 100 endeksi önemli direnç noktası olan 80.000 direncini zorluyor. Döviz sepeti nde en düşük ve en yüksek seviyeler 2.4543 ve 2.51 idi. Haftayı 2.4700 dan açan sepet 2.4555 den kapattı. Grafik 4: BIST100 Endeksi
ABD ye baktığımızda ise haftanın en önemli verisi Cuma günü açıklanan Tarım Dışı İstihdam ve İşsizlik Oranı verileri idi. Tarım dışı istihdam değişimi 210K lik beklentinin üzerinde 217K olarak açıklandı. İşsizlik Oranı da 6.3% olarak gerçekleşti. Chicago Fed Başkanı Charles Evans, Pazartesi günü İstanbul'da yaptığı konuşmada, ABD de yakında %2 enflasyon hedefine ulaşılacağını ve faiz artırımının 2016 ya kalabileceğini açıkladı. Düşük enflasyonun tüm dünyanın sorunu olduğunu belirten Evans, ECB nin de bunu dikkate alması gerektiğini ifade etti. Dallas FED Başkanı Richard Fisher, ABD Merkez Bankası nın tahvil alım programının Ekim ayında bitmesinden yana olduğunu, fakat FED in faiz artırımına gelecek yıla kadar başlamasını beklemediğini açıkladı. Fed Kansas Başkanı Esther George ise FED in faiz oranını yükseltmeden önce bilançosunu daraltması gerektiğini belirtti. Çarşamba akşamı açıklanan Beige Book verileri Amerikan ekonomisine dair olumlu sinyaller verdi. 12 federal bölge bankalarından alınan verilere göre, tüketici harcamalarında artış ve genel anlamda istihdam piyasalarında düzelme görüldü. ISM İmalat Endeksi 55.4 lük beklentinin altında 55.4 olarak açıklandı. Fabrika Siparişleri ise 0.5% lik beklentinin altında 0.7% olarak gerçekleşti. ICSC Zincir Mağaza Satışları haftalık bazda %2.9, yıllık bazda %3.1 artış gösterirken, Fabrika Siparişleri Mayıs ayında %0.7 artış gösterdi. Amerika dan gelen bir başka veri ise ADP Tarım Dışı İstihdam verisi idi. 210K lik beklentinin altında 179K olarak açıklanan veri olumsuz sinyaller verdi. USDTRY haftayı 2.0971 den açtı ve en düşük 2.0753 ve en yüksek 2.1277 seviyelerinde işlem görerek haftayı 2,0784 ten kapattı. Grafik 5: USDTRY
Euro Bölgesinde şüphesiz en önemli gündem Perşembe günkü ECB toplantısı ve alınan parasal gevşeme önlemleri idi. Euro Bölgesinden bu hafta gelen en önemli veriler ise Salı günü açıklanan Euro Bölgesi Enflasyon ve İşsizlik verileriydi. Euro Bölgesi Çekirdek CPI verisi 0,9% luk beklentinin altında 0,7% olarak gerçekleşti. Euro Bölgesi CPI ise 0,7% lik beklentinin altında 0,5 olarak gerçekleşti. Euro Bölgesi İşsizlik Oranı ise 11.8% lik beklentinin altında 11.7% olarak gerçekleşti. Euro Bölgesi GDP verisi beklentiler dahilinde 0,2% olarak gerçekleşti. Euro Bölgesi ÜFE de beklentiler dahilinde -1.2% olarak açıklandı. Euro Bölgesi nde imalat sektörü PMI Endeksi Mayıs ayında 52.2 seviyesinde gerçekleşti. Bölge ekonomilerinden Almanya da İmalat Sektörü PMI Endeksi Mayıs ayında 52.3 seviyesine geriledi. Almanya da CPI ise 0,2% lik beklentinin altında -0,1% olarak gerçekleşti. Euro Bölgesi Perakende Satışları 0.4%; Almanya dan Fabrika Siparişleri ise 3.1% olarak açıklandı. İngiltere de de gözler Perşembe günü gerçekleştirilen BOE toplantısında idi. Toplantıda faiz oranı 0.50% de, Varlık Alım Programı ise 375 Milyar olarak bırakıldı. İngiltere den İmalat Üretimi verisi beklentiler dahilinde 57; Hizmetler PMI 58,6; Ticaret Dengesi ise -8.92 Milyar olarak açıklandı. Asya cephesinde ise piyasalar haftaya olumlu başladı. Çin den gelen İmalat PMI Endeksi verisinin Mayıs ayında 50.8 seviyesine yükselerek son 5 ayın en hızlı artışını göstermesi ve bunun ekonomik toparlanmaya dair olumlu bir algı oluşturması sonucunda hisse senetleri piyasalarında geçen hafta küresel çapta olumlu bir hava vardı. Endeksteki yükselme özellikle altın ve petrol fiyatlarında dalgalanmalar yarattı. Çin Hükümeti bu sene için % 7.5 lik bir büyüme hedefliyor. Bu amaçla bütçeden daha fazla harcama yapmak ve demir yolu yatırımlarını artırmak gibi birçok tedbirin yanı sıra; bazı bankaların zorunlu karşılık oranlarında indirime giderek piyasaya daha fazla krediye dönebilecek likidite yaratmayı hedeflemekte. Asya Hisse Senetleri de PMI verisi ve zorunlu karşılık oranı indirimi konuşmaları üzerine yükselişe geçti. The MSCI Asya Pasifik Endeksi, Çin ve Hong Kong piyasalarının kapalı olduğu günde yüzde 0.5'lik artışla 142.43 puana yükselirken 6 ayın en yüksek kapanışına da yönelmiş oldu. S&P 500 vadelileri de artış kaydetti. Grafik 6: MSCI Asya Pasifik Endeksi
Bu hafta yine Çin tarafında açıklanan HSBC İmalat Sektörü PMI Mayıs ayında toparlanma göstererek 48,1 den 49,4 olarak açıklandı. Asya tarafında Japonya da yapılan bir araştırma, Nisan ayında yapılan tüketim vergilerindeki artışın Japon reel GSYIH ya etkisinin olumsuz olduğunu gösterdi. Japonya tarafından bir diğer önemli açıklama BOJ Başkanı Kuroda dan geldi. Kuroda, enflasyon hedefine ulaşılan kadar genişlemeci para politikasına devam dedi ve bir çıkış stratejisi için henüz erken olduğunu söyledi. Uzun vadeli büyümeyi desteklemek adına da Japon hükümetinin bir büyüme stratejisi geliştirmesi gerektiğini söyledi. Japonya Mayıs ayının ilk 20 gününde 1 trilyon 179 milyar yen tutarında dış ticaret açığı verdi. Japonya Maliye Bakanı Aso Avrupa Merkez Bankası nın deflasyondan kaçınmak için attığı parasal gevşeme adımlarının arzulanan sonuçları vereceği konusundan emin olmadığını söyledi. Salı sabahı gerçekleştirilen Avustralya Merkez Bankası toplantısında ise politika faizi %2,5 te sabit bırakıldı. Bu hafta yurtiçinde Pazartesi günü Sanayi Üretimi (beklenti: 3.8%), Salı günü Büyüme (beklenti: 4.3%) ve Çarşamba günü Cari Açık verileri açıklanacak. Japonya dan Büyüme (beklenti: 1,4% çeyreklik, 5.6% yıllık); Çin den ÜFE (beklenti: -1.5%) ve TÜFE (beklenti: -0.1% aylık, 2.4% yıllık); Almanya; İtalya ve İspanya dan TÜFE İngiltere den ve Avustralya dan İşsizlik Oranları; Amerika dan Perakende Satış; ÜFE ve Michigan Hassasiyeti beklenen önemli veriler arasında. Hepinize sağlıklı ve bol kazançlı bir hafta dileriz...