Sol çin Bir Avrupa Stratejisi Michel Husson, Socialist Resistance (*), Aral k 2010



Benzer belgeler
Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Brexit ten Kim Korkar?

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

A N A L Z. Seçim Öncesinde Verilerle Türkiye Ekonomisi 2:

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

1 OCAK - 31 ARALIK 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU (Tüm tutarlar, aksi belirtilmedikçe Türk Lirası ( TL ) cinsinden ifade edilmiştir.

Para Arzı. Dr. Süleyman BOLAT

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

Banka Kredileri E ilim Anketi nin 2015 y ilk çeyrek verileri, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankas (TCMB) taraf ndan 10 Nisan 2015 tarihinde yay mland.

Akaryakıt Fiyatları Basın Açıklaması

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Doç.Dr.Mehmet Emin Altundemir 1 Sakarya Akademik Dan man

TÜRK YE CUMHUR YET MERKEZ BANKASI

GRUP ŞİRKETLERİNE KULLANDIRILAN KREDİLERİN VERGİSEL DURUMU

KURUL GÖRÜ Ü. TFRS 2 Hisse Bazl Ödemeler. Görü ü Talep Eden Kurum : Güreli Yeminli Mali Mü avirlik ve Ba ms z Denetim Hizmetleri A..

SÜREÇ YÖNETİMİ VE SÜREÇ İYİLEŞTİRME H.Ömer Gülseren > ogulseren@gmail.com

Kıbrıs ın Su Sorunu ve Doğu Akdeniz in Hidrojeopolitiği

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

Yrd. Doç. Dr. Emre HORASAN

BEH - Groupama Emeklilik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

Anaokulu /aile yuvası anketi 2015

Özet Metin Ekonomik Büyümenin Anlaşılması: Makro Düzeyde, Sektör Düzeyinde ve Firma Düzeyinde Bir Bakış Açısı

Pazar Çevresi ve Pazar Fırsatlarının İzlenmesi

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

ANALOG LABORATUARI İÇİN BAZI GEREKLİ BİLGİLER

2012 de 3 önemli gündem maddemiz var

MUHASEBE VE DENETİM YÜKSEK LİSANS PROGRAMI (TEZSİZ)

Bölüm 11. Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ. (Mergers)

Dikkat! ABD Enerji de Yeni Oyun Kuruyor!

EGELİ & CO. PORTFÖY YÖNETİMİ A. Ş YILI FAALİYET RAPORU

Araştırma Notu 15/177

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

MY16 Bulut PBX Benimseme Teklifi Hüküm ve Koşulları

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI PERSONEL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NE

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI E.Y. FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU

KELEBEK MOBİLYA SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ. BİLANÇO (TL) Bağımsız Denetim'den (XI-29 KONSOLİDE)

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

ÖZEL SEKTÖR DI BORCU_2015 UBAT

SİRKÜLER 2009 / İşsizlik Ödeneği Almakta Olan İşsizleri İşe Alan İşverenlere Yönelik Sigorta Primi Desteği

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

GÖKTAŞ İNŞAAT TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ 2012 YILI FAALİYET RAPORU

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

dersinin paketlenmesi

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

FİBA EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. KATKI EMEKLİLİK YATIRIM FONU NA AİT PERFORMANS SUNUŞ RAPORU. Fonun Yatırım Amacı

Ara Dönem Faaliyet Raporu MART 2014

SUR RAPORU 2 ARALIK 2017

TÜSİAD Rekabet Çalışma Grubu Toplantısı DEVLET YARDIMLARI. Abdulgani GÜNGÖRDÜ Rekabet Uzmanı

DOĞAN GRUBU TEDARİK ZİNCİRİ YÖNETİMİ POLİTİKASI

1.Temel Kavramlar 2. ÆÍlemler

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Ekonomi Bülteni. 16 Mart 2015, Sayı: 11. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

SERMAYE ġġrketlerġnde KAR DAĞITIMI VE ÖNEMĠ

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

Kamu Sermayeli İşletmelerde İyi Yönetişim. Mediha Ağar Dünya Bankası, Kıdemli Ekonomist Dünya Bankası

Dönemi Piyasa Yapıcılığı Sözleşmesi

Altın Piyasası Haftalık Temel ve Teknik Görünüm (2-6 Mart 2015)

Topoloji değişik ağ teknolojilerinin yapısını ve çalışma şekillerini anlamada başlangıç noktasıdır.

2009 YILI UBAT AYINDA BÜTÇE G DERLER 25 M LYAR 808 M LYON TL, BÜTÇE GEL RLER 18 M LYAR 415 M LYON TL VE BÜTÇE AÇI I 7 M LYAR 393

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

MUHASEBE, DENETİM VE DANIŞMANLIK İŞLETMELERİ İÇİN İŞYERİ, HİZMET VE KALİTE GÜVENCE İLKE VE ESASLARI HAKKINDA MECBURİ MESLEK KARARI

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES

TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI VE GELECEĞİ

Başbakanlık (Hazine Müsteşarlığı) tan:

GYODER SEKTÖR BULUŞMASI 28 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

tarihleri arasında fon getirisi -%1,41 olarak gerçekleşirken, yönetici benchmarkının getirisi -%0,60 olarak gerçekleşmiştir.

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo

BASIN DUYURUSU 2001 YILI PARA VE KUR POLİTİKASI

2) Global piyasada Alman otomobillerine olan talep artarsa, di er bütün faktörler sabit tutuldu unda euro dolara kar.

DOĞRUDAN FAALİYET DESTEĞİ PROGRAMI PROJE UYGULAMA EĞİTİMLERİ

Nakit Sermaye Artırımı Uygulaması (Kurumlar Vergisi Genel Tebliği (Seri No:1) nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Seri No:9))

YÖKAKADEMİK (Yükseköğretim Akademik Arama Sistemi)

BBY 310 BİLGİ SİSTEMLERİ TASARIMI TASARIM PLANI ÖDEVİ [HİLAL ŞEKER& GÜLÜMCAN KAYI]

Danışma Kurulu Tüzüğü

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

Kaynaştırma Uygulamaları Yrd. Doç. Dr. Emre ÜNLÜ.

BURSA DAKİ ENBÜYÜK 250 FİRMAYA FİNANSAL ANALİZ AÇISINDAN BAKIŞ (2005) Prof.Dr.İbrahim Lazol

B REYSEL EMEKL L K S STEM

DEVLET KATKI SİSTEMİ Devlet katkısı nedir? Devlet katkısı başlangıç tarihi nedir? Devlet katkısından kimler faydalanabilir?

1 OCAK - 30 HAZİRAN 2015 HESAP DÖNEMİNE AİT YATIRIM PERFORMANSI KONUSUNDA KAMUYA AÇIKLANAN BİLGİLERE İLİŞKİN RAPOR

POMPA ve KOMPRESÖRLER

Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğü :18

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

ORTA VADELİ MALİ PLAN ( )

Ağaç işleme makinaları. Quality Guide. Takımın değeri

ÖNSÖZ. Sevgili MMKD üyeleri,

Transkript:

Sol çin Bir Avrupa Stratejisi Michel Husson, Socialist Resistance (*), Aral k 2010 Türkçesi: Osman S. Binatl Özgül olarak Avrupal boyut küresel krizin etkilerini daha da vahim bir hale getiriyor. Kapitalizmin çeli kileri otuz y ldan beri, özetlemek gerekirse, art k-de er üzerindeki saymaca (itibarî/fiktif) çekme haklar n n muazzam bir birikimi yoluyla a lm t. Kriz bunlar yok etmekle tehdit ediyordu. Burjuva hükümetleri bankalar kurtarmak laz m diyerek bu çekme haklar n teminat alt na almaya karar verdiler. Dolay s yla bu borçlar, kar l nda hiçbir ey ya da neredeyse hiçbir ey talep etmeden üstlenmi oldular. Oysa bu kurtarma operasyonunu haz r f rsat ç km ken ko ula ba lamak, sözgelimi spekülatif ürünlerin yasaklanmas n ve vergi cennetlerinin kapat lmas n ya da hatta bu kurtarma operasyonunun aniden artmas na neden oldu u kamu borcunun belli bir tutar n n [bankalar tarf ndan] üstlenilmesini art ko mak mümkündü. Bugün ikinci evreye girmi bulunuyoruz. Borcu özel kesimden kamuya devrettikten sonra imdi bu borcu emekçilere ödetmek gerekiyor. Bu ok tedavisi hepsi ayn modelde yap land r lm kemer s kma planlar biçimine bürünüyor: toplumsal olarak yararl harcamalar n azalt lmas ve en adaletsiz vergilerin artt r lmas. Bu toplumsal iddetin, hissedarlara ve kreditörlere kendi sistemlerinin kurtar lmas n n maliyetini ödetmekten ba ka bir alternatifi bulunmuyor. Bunlar n hepsi aç k ve bunlar herkes anl yor. Bir Burjuva Projesinin flas Avrupal emekçiler bugün ayr ca burjuva Avrupa in a projesinin iflas n n bedelini de ödemek zorunda b rak lmaktad rlar. Avrupa burjuvazileri, tek para birimiyle, bütçe istikrar pakt yla, finans n ve sermaye hareketlerinin toptan düzenlemeden-ar nd r lmas yla do ru sistemi bulduklar n dü ünüyorlard. Ücretliler ve sosyal modeller rekabete sokuldu unda, ücretlerin bask lanmas kapitalistler-aras rekabeti çözüme kavu turman n ve e itsizlikleri dar bir toplumsal tabakan n lehine derinle tirmenin yegâne yolu haline geliyordu. Oysa bu model sürdürülebilir de ildi zira Avrupa ekonomilerinin gerçeklikte var olmayan bir türde li ini önceden varsayarak arabay atlar n önüne ko uyordu. Tersine, ülkeler aras ndaki raksama, bu ülkelerin dünya pazarlar ndaki yerlerine ve Avro kuruna duyarl l klar na göre artmaktayd ; enflasyon oranlar yak nsamamaktayd ve dü ük faiz oranlar emlak balonlar n te vik ediyordu vb. Güdük bir in an n, Avro-Liberallerin bugün ke fettikleri çeli kilerinin tamam kriz öncesinde de mevcuttu. Krizin tek yapt bu çeli kileri riske en fazla aç k devletlerin d borçlar na spekülatif sald r lar k l nda aniden ortaya ç karmak oldu. Finans piyasalar soyutlamas n n gerisinde en ba ta devletlerin çok dü ük faizle ödünç verdikleri fonlar spekülasyon için kullanan Avrupa finans kurumlar yer al r. Öyleyse bu spekülasyon ancak devletler müdahale etmedi i oranda mümkün olur ve bu spekülasyonu buna r za gösteren hükümetler üzerinde bütçeleri halklar n s rt ndan düzeltmek ve bankalar n ç karlar n teminat alt na almak için uygulanan bir bask olarak anlamak gerekir. (*) Çeviride Frans zca metin esas al nm t r. http://hussonet.free.fr/srmh10f.pdf Makalenin ngilizce versiyonu için bkz. http://socialistresistance.org/1165/a-european-strategy-for-the-left 1

Derhal Yerine Getirilmesi Gereken ki Görev Emekçilerin bak aç s ndan derhal yerine getirilmesi gereken görevler aç kt r: kemer s kma planlar na direnmek ve krizin borcundan ba ka bir ey olmayan borcu ödemeyi reddetmek gerekir. Bu toplumsal direni in, ad na sava düzenine girece i alternatif proje zenginliklerin ba ka türlü bir bölü ümü talebine dayan r. Böylesi bir talep tutarl d r: krize yol açan borçlar n devasa birikimini do uran gerçekten de ücretlerin bask lanmas, di er bir deyi le art k-de erin giderek artan bir bölümüne finans taraf ndan el konmas olmu tur. Bu krizin hakikî maddi temeli i te budur. Alternatifin yolu özellikle y llardan beri firmalara ve zenginlere sa lanm olan avantajlar yürürlükten kald racak hakikî bir vergi reformundan geçmektedir. Bu ayr ca, borcun u ya da bu ekilde iptali anlam na da gelir. Borç ile ço unluk toplumsal ç karlar aras nda tam bir ba da mazl k mevcuttur. Bu borcu ister vadesinde ödememe, ister yeniden yap land rma eklinde yeniden tart ma konusu yapmadan krize ilerici bir çare bulunmas mümkün de ildir. Zaten belli say da ülke muhtemelen ödeme aczine dü ecektir ve bunu öngörerek haz rl kl olmak ve bu durumun nas l yönetilmesi gerekece ini söylemek daha da önemli hale gelmektedir. Avrodan Ç kmal M? Avrupa halklar n n maruz kald klar sald r Avrupa cenderesi yüzünden yads nmas olanaks z biçimde daha da sert bir hal alm t r. Örne in Avrupa merkez bankalar ABD deki FED in aksine Hazinenin ihraç etti i bonolar sat n alarak kamu borcunu parasalla t ramamaktad rlar. Acaba Avrodan ç kmak bu mengeneyi gev etecek midir? Costas Lapavitsas n Yunanistan örne inde, üstelik dedi ine bak l rsa solun Avro Bölgesini de i tirmek üzere ki o bunun imkâns z oldu unu dü ünmektedir birle mesini beklemeden derhal al nmas gereken bir önlem olarak önerdi i de budur. Avrupa da ba ka yerlerde de öne sürülen bu fikir bir ilk itirazla kar kar ya kal r: ngiltere nin Avro Bölgesinde yer alm yor olu u besbelli bu ülkeye kemer s kmaya kar koruma sa lamam t r. Öte yandan, milliyetçi a r -sa n, Fransa da Front National [Ulusal Cephe] örne inde oldu u gibi neden Avro dan ç kmak istedi ini anlamak kolayd r. Buna kar l k, böylesi bir iar n radikal solun bak aç s ndan ne tür bir de er ta yabilece ini kestirmek daha zordur. E er liberal bir hükümet olaylar n bask s alt nda böyle bir önlem almaya zorlanm olsayd, uras aç k ki bu, bugün tan k oldu umuzdan da sert bir kemer s kma politikas n n bahanesi olurdu ve aksine bu durum emekçilerin daha lehinde bir güçler ili kisi tesis etmeye hiçbir ekilde imkân tan mazd. Geçmi tüm deneyimlerden ç kar labilecek ders budur. Buna kar l k Avrodan ç kmak sol bir hükümet aç s ndan hakikî bir stratejik hata olacakt r. Güdülen amaç zaten bu oldu undan yeni para birimi devalüe edilecektir. Ne var ki bu hemen, finansal piyasalar n spekülatif bir sald r ya geçmek için an nda faydalanacaklar bir gedik açacakt r. Bu ise bir devalüasyon-enflasyon- kemer s kma döngüsünü harekete geçirecektir. Üstelik o zamana dek Avro veya Dolar cinsinden ifade edilen borç mebla bu devalüasyona ba l olarak bir anda artacakt r. Emekçiler lehine önlemler almakta hakikaten kararl her sol hükümet mutlak surette uluslararas kapitalizmin çok sert bask lar na maruz kalacakt r. Ama taktik bak mdan Avro Bölgesine aidiyeti bu güç s nav nda çat mal bir tarzda kullanmak daha yerinde olacakt r. 2

Tek para birimini temel alan Avrupa in as n n bütünsel uyuma sahip olmad ve her halükarda tamamlanm olmad esasen do rudur. Avro bölgesi içindeki fiyat ve ücret geli im farklar ndan düzeltici bir de i keni, döviz kurunu çekip al r. Bu durumda, periferi ülkelerinin önünde iki seçenek kal r: ya Almanya n n on y ldan beri yapt gibi ücretleri donduracaklar, ya da rekabet güçlerinde bir azalmaya katlan p pazar kay plar na u rayacaklard r. Bu durum hemen uygulanabilir çözümlerin mevcut olmad bir çe it ç kmaza yol açar: eskiye dönü Avrupa y, en k r lgan ülkelerin zarar görece i bir kaosa sürükler; buna kar n yeni bir Avrupa in a mant n ya ama geçirmek ise menzil d bir hedef gibi gözükmektedir. E er Avro Bölgesi da lacak olursa, en k r lgan ekonomiler spekülatif sald r larla istikrars zla t r lacaklard r. ABD nin bugün para politikas yla çok say da ülkeye dayatmaya çal t ak bete u ray p, para birimi denetimsiz bir ekilde de erlenece inden bu durumdan Almanya n n dahi kazanaca bir ey olmayacakt r 1. Avrupa Birli inin bütünüyle elden geçirilerek yepyeni bir modelde in as n temel alan ba ka çözümler mevcuttur: sermaye üzerinde tek kalemde toplanm bir vergiden beslenen bir bütçeyle uyumlula t rma fonlar n n, toplumsal ve ekolojik bak mdan yararl yat r mlar n finansman, kamu borçlar n n yard mla mac tarzda tüm ülkeler [özellikle zengin ülkeler] taraf ndan ortakla a üstlenilmesi vb. Ama bir kez daha bu yukar dan ç k k sa vadede mümkün de ildir. Bunun nedeni alternatif önlemlerin bulunmamas de il, bu önlemlerin uygulanmas n n Avrupa ölçe inde güç ili kilerinde radikal bir de i imi gerektirmesidir. O halde bu son derece çetin konjonktürle nas l ba a ç kmal d r? Kemer s kma planlar na kar mücadele ile borcun ödenmesinin reddi bir kar -sald r n n platformunu olu turmaktad r. Hemen ard ndan, direni lerin alternatif bir projenin öne sürülmesiyle güçlendirilmesi için teknik çözümleri krizin s n f muhtevas n n genel bir aç klamas yla eklemleyerek böylesi bir program üzerinde çal mak gerekir 2. Radikal ve enternasyonalist solun özgül görevi bunun ard ndan ulusal düzeyde sürdürülen toplumsal mücadeleleri ba ka bir Avrupa n n savunulmas yla bile ik hale getirmektir. Peki ya burjuvaziler ne yapmaktad r? Burjuvaziler büyük ölçüde ulusal ve çeli kili kalan ç karlar savunduklar ndan uygulanacak politikalar konusunda çat maktad rlar. Ama s ra kemer s kma politikalar n kendi i çi s n flar na dayatmaya geldi inde sa lam biçimde birle mi ortak bir cephe olu turmaktad rlar. Öteki cenahta ise farkl ülkelerin durumlar aras nda var olan, hiç ku kusuz reel, farklar vurgulamaktan daha iyisini yapmak mümkündür. Meselenin özü daha çok Avrupa daki krize dair enternasyonalist bir bak aç s in a etmektir. Bu öncelikle, al ageldik günah keçileri yerine ba ka hedefler göstererek a r -sa n yükseli ine kar ç kman n tek yoludur. kinci olarak bu, borcun Avrupa ölçe inde hakça payla lmas n talep ederek krizin en fazla k r lganla t rd halklarla hakikî bir uluslararas dayan ma göstermenin yoludur. Dolay s yla, tüm ülkelerde 1. Bkz. Michael Hudson, US Quantitative Easing Is Fracturing the Global Economy. http://gesd.free.fr/hudsonqi.pdf 2. Bkz. Portekiz Sol Blo unun (Bloco de Esquarda) son derece parlak metni: On the Crisis and How to Overcome It, May 23rd 2010, http://gesd.free.fr/bloco510.pdf 3

toplumsal gerilemeye yol açan burjuva Avrupa projesinin kar s na alternatif bir proje ç karmak gerekir. Avrupa ölçe inde burjuva e güdümüyle kar kar ya kalan seferberliklerin e güdümlenmi bir ba ka projeden destek alma ihtiyac n duyduklar n anlamamak nas l mümkün olabilir? Mücadelelerin ulusal ölçekte sürdürüldü ü do ru olsa bile, bu mücadeleler böylesi bir perspektife kavu tuklar nda, zay flat lacaklar na ya da ulusalc l n ç kmazlar na sürükleneceklerine güç kazanacaklard r. Londral ö rencilerin gösterilerde Hep beraber, hep beraber! diye hayk rmalar bu canl özlemin bir sembolüdür. Bir Avrupa Stratejisi çin Görev, t pk krizin ba latm oldu u dönem gibi çetindir. Buna kar n, radikal sol tehlikeli bir macera Avrodan ç kmak ile ütopik bir uyumlula ma aras nda imkâns z bir tercihte srarl olmamal d r. Avrupa kurumlar n tart ma konusu yapan ara hedefler üzerinde çal mak pekâlâ mümkündür, örne in: AB devletleri Avrupa Merkez Bankas (ECB) nezdinde çok dü ük faizlerle do rudan borçlanabilmelidir ve özel bankalar kamu borcunun belli bir bölümünü üstlenmek zorunda b rak lmal d r; Devletlerin kamu borcunu zenginlere sa lanan vergi avantajlar ve bankalar n kurtar lmas na hasredilen fonlar oran nda silmelerine imkân tan yan bir borç geri ödememe mekanizmas olu turulmal d r; Bütçe aç klar, sermaye hareketleriyle finansal i lemleri, temettülerle di er sermaye gelirlerini, büyük servetlerle yüksek gelirleri Avrupa ölçe inde uyumlula t r lm tarzda vergilendirmeyi hedefleyen bir mali reformla kapat lmal d r. Böylesi hedeflerin güya emekçilerin ç kar na olacak bir Avrodan ç k serab ndan ne daha uzak ne de daha yak n oldu unu iyi kavramak gerekir. Elbette tüm Avrupa ülkelerinde e zamanl ve e güdümlü bir kopu beklemek gerçekten de saçma olacakt r. Bu durumda tasavvur edilebilecek yegâne stratejik hipotez, yola ç k noktas olarak tek ülkede ba layacak bir toplumsal dönü üm deneyimini almal d r. Söz konusu ülkenin hükümeti bu durumda sözgelimi sermaye üzerinde bir vergi ihdas edilmesi gibi önlemler al r. Ama e er bu akl ba nda bir hükümetse, an nda hedefi olaca misilleme önlemlerini öngörüp haz rl kl olmal d r: öyleyse sermaye hareketleri üzerinde bir denetim kurar. Yürürlü e konmakta olan malî reformu koruma amac yla bu önlemi ald nda Avrupa oyununun kurallar na aç k biçimde ayk r davranm olur. Bununla birlikte, tek tarafl olarak Avrodan ç kma inisyatifi alman n kendisine bir faydas yoktur. Kald ki, Avrodan tek tarafl olarak ç kmak, yeni para birimi asi ülkeyi dize getirmek amac yla an nda sald r ya u rat laca ndan, muazzam bir stratejik hata olacakt r. O halde, tenik kestirme yollar oldu u fikrini bir kenara b rak p kaç n lmaz çat may göze almak ve bir güçler ili kisi in a etmek gerekir ki Avrupa boyutu da bunun içinde yer al r. Bunun için bir ilk dayanak noktas mevcuttur: kapitalist ç karlara zarar verme yetene i. Yenilikçi ülke borcunu yeniden yap land rabilir, yabanc sermayeyi kamula t rabilir ya da bunu yapmakla tehdit edebilir vb. Yunanistan da Papandreu nun veya spanya da Zapatero nun sol hükümetlerinin yapmay bir an olsun ak llar ndan geçirmedikleri de i te budur. Ba l ca destek noktas al nan önlemlerin elbirli iyle al nm olmas ndan kaynaklan r. Bu, ba kalar ndan pazar paylar t rt klayarak i in içinden herdaim tereya ndan k l çeker gibi 4

s yr lmaya çal an klasik korumac l kla muazzam bir fark olu turur. Tersine, tüm ilerici önlemler daha fazla say da ülkeye yay ld kça daha etkili hale gelirler. O halde, burada u söyleme dayanan bir yay lma stratejisinden bahsetmek gerekecektir: sermayeyi vergilendirme istencimizi ifade ediyor ve buna uygun koruma önlemlerini al yoruz. Ama ayr ca bu önlemlerin, önermi oldu umuz gibi Avrupa n n tamam nda da al nmas n bekliyoruz. Sonuç: Neoliberal Avrupa dan kopu la Avrupa n n yeniden kurulu projesini birbirinin kar t olarak göstermek yerine bunlar n aras nda bir eklemlenmeye kafa yormak gerekir. 5