Veysel Nijat BAŞ, Havva Nur PELTEK KENDİRCİ, Sebahat YILMAZ AĞLADIOĞLU, Semra ÇETİNKAYA, Zehra AYCAN

Benzer belgeler
BÜYÜMENİN DEĞERLENDİRİLMESİ. Prof Dr Zehra AYCAN.

İNFERTİLİTE ANAMNEZ FORMU

İnfertil Bir Erkekte De La Chapelle Sendromu: Olgu Sunumu

REPRODÜKTİF ENDOKRİNOLOJİ. Prof. Dr. Özer Açbay

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof.Dr. Filiz AYDIN

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji AD Prof. Dr. Filiz Aydın

Dişi Genital Sistem Anomalileri

Klinefelter Sendromu. Klinefelter Syndrome. Derleme Review. Hande Peynirci, Erdinç Ertürk. Özet. Abstract. Giriş. DOI: /Tjem.

Polikistik Over Sendromu ve Hiperandrojenemi

BOY KISALIĞI GECİKMİŞ PUBERTE HİPOGONADİZM

MİKROPENİS: ETİYOLOJİ, PATOFİZYOLOJİ VE TEDAVİ YAKLAŞIMLARI

Dr. İhsan ESEN. Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

Bebek İzlem Kitapçığı

0 5 Yaş Arası 250 Çocukta Penis Uzunluğu ile Pelvik Antropometrik Ölçümler Arasındaki Korelasyonun Araştırılması

İNFERTİLİTE NEDENLERİ. İlknur M. Gönenç

Dr. MANSUR DAĞGÜLLİ Üroloji ABD

Cinsel farklılaşma bozukluğu olan olgularda genetik yaklaşım

Mikropenis Micropenis

Çocuk Endokrinolojisi Örnek Sorular

Cinsel Kimlik Bozuklukları

TESTOSTERON (TOTAL) Klinik Laboratuvar Testleri

Dr. İhsan ESEN. Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

KADINDA REPRODÜKTİF SİSTEM HASTALIKLARI. Prof. Dr. Özer Açbay

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Trikoryonik Triamniyotik Üçüz Gebelikte Monofetal Cantrell Pentalojisi

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Dr. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Kliniği

HİPOGONADOTROPİK HİPOGONADİZMDE ÜREME TEDAVİSİ VE SONRASINDAKİ SÜREÇ. Önemli Not : Bu yazı bilgilendirme ve yol gösterme amaçlıdır.

Üreme Problemi Olan Hastalarda Sitogenetik Araştırmalar. Cytogenetic Studies in Patient with Reproductive Problems

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

ERKEK HĠPOGONADĠZMĠ. Ġngilizce Aslından Çeviren ve Yayına Hazırlayan : Uğur AYDOĞAN. Gazi Üniversitesi

O Gelişim, organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, dil, duygusal ve sosyal yönden en son aşamaya ulaşıncaya kadar sürekli ilerleme

Çocukta büyümenin değerlendirilmesi

Vücut yağ dokusunun aşırı artışı olarak tanımlanır. Ülkemizde okul çağındaki çocuk ve adolesanlarında obezite oranı % 6-15 dolaylarındadır.

GÖĞÜS AĞRISI ŞİKAYETİ İLE BAŞVURAN ÇOCUKLARIN KLİNİK İZLEMİ

Androloji kongresi 2007

ANTİMÜLLERİAN HORMON (AMH)

Hipofiz gelişimi. Hipofiz ektodermden gelişir.adenohipofiz Rathke kesesinden,nörohipofiz ise infindubulumdan gelişir.

Adet Yokluğu; Adet Kesilmesi; Menstruasyon un Kesilmesi; Adetlerin Durması;

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Çocuklarda büyümenin değerlendirilmesi ve boy kısalığında tanısal yaklaşım

CİNSİYET GELİŞME BOZUKLUKLARI. Dr.Nihal HATİPOĞLU

SÜT ÇOCUKLARINDA UZUN SÜRELİ PERİTON DİYALİZİNİN SONUÇLARI

Mozaisizm- Kimerizm. Dr. Serdar Ceylaner Tıbbi Genetik Uzmanı

TÜRKİYE MİLLİ PEDİATRİ DERNEĞİ

Progesteronun Preterm Doğumları ve Düşüğü Önlemede Yeri Var mıdır? Prof. Dr. Feride Söylemez A.Ü.T.F Kadın Hastalıkları ve Doğum AD

Gen ve kromozom nedir?

Cinsel Gelişim Bozukluklarına Vakalarla Yaklaşım

Naciye Sinem Gezer 1, Atalay Ekin 2

Geliş Tarihi / Received: Kabul Tarihi / Accepted:

İNFERTİL HASTANIN HORMON DEĞERLENDİRMESİ NASIL YAPILMALIDIR? DOÇ. DR. ERCAN BAŞTU

AZOSPERMİK ERKEKTE GENETİK TESTLERDE YENİLİKLER. Dr. TALAT YURDAKUL SELÇUK ÜNİVERSİTESİ, TIP FAKÜLTESİ, ÜROLOJİ A.B.D.

Erkek Çocukta Genital Sorunlar. Dr. Erdal Eren Çocuk Endokrin Bilim Dalı

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

ADOLESANLARDA FĠZĠKSEL BÜYÜME VE CĠNSEL GELĠġME

D Vitaminin Relaps Brucelloz üzerine Etkisi. Yrd.Doç.Dr. Turhan Togan Başkent Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

PROLAKTİNOMAYA YAKLAŞIM

YAPISAL BÜYÜME VE ERGENLİK GECİKMESİ. Seri No.10

Prof. Dr. Sevin ALTINKAYNAK Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları 1 / 63

İnfertil Bir Erkekte Mozaik Ring Y Kromozomu ve Shox Geni Delesyonunun Nadir Görülen Birlikteliği

EREKTİL DİSFONKSİYONDA ENDOKRİN SEBEPLERİN GÖRÜLME SIKLIĞI*

TALASEMİ MAJORLU HASTALARDA BÜYÜME VE GELİŞME SORUNLARI

Atipik Mayer-Rokitansky-Küster-Hauser Sendromu: Olgu Sunumu Atypical Mayer-Rokitansky-Kuster-Hauser Syndrome: A Case Report Çocuk Endokrinoloji

Androjenler ve Anabolik Steroidler

TESE ÖNCESĠ HORMONAL TEDAVĠNĠN YERĠ VE ENDĠKASYONLARI. Doç. Dr. Barış ALTAY Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Üroloji Anabilim Dalı, ĠZMĠR

Malnutrisyon ve İnflamasyonun. Hasta Ötiroid Sendromu Gelişimine imine Etkisi

Adolesanlarda Polikistik Over Sendromu tanısında Anti Müllerien Hormon (AMH) ve İnsülin Like Peptit -3 (INSL3) ün tanısal değeri

Büyüme Hormonu Eksikliğinin Tanı Kriterleri Yeniden Değerlendirilmelidir

Tiroid dışı hastalıklarda düşük T3, yüksek rt3, normal T4 ve normal TSH izlenir.

ÇOCUKLARDA BÜYÜME VE GELİŞMENİN İZLENMESİ

Çeviri:Op.Dr.Ayşegül Öksüzoğlu

GENETİK I BİY 301 DERS 7

Nörofibromatozis Tip 1 Tanılı Olguların Değerlendirilmesi: Tek Merkez Deneyimi

DR. DENİZ CAN ÖZTEKİN T.C.S.B. İZMİR EGE DOGUMEVİ VE KADIN HASTALIKLARI EĞİTİM VE ARAŞTIRMA HASTANESİ TÜP BEBEK MERKEZİ

Çocukluk çağı özofajitleri: Eozinofilik Özofajit...? Reflü Özofajit...?

İstanbul Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji ABD Prof.Dr. Filiz AYDIN

Dehidroepiandrosteron- sülfat; DHEA-sülfat testi;

Postmenopozal Kadınlarda Vücut Kitle İndeksinin Kemik Mineral Yoğunluğuna Etkisi

GEBELİKTE TİROİD FONKSİYONLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

OBEZİTE ÇOCUK SAHİBİ OLMA ORANINI AZALTIYOR! AKŞAM GAZETESİ

İNMEMİŞ TESTİS; Neler Değişiyor?

Büyüme sorunlarına yaklaşım. İhsan ESEN Fırat Üniversitesi Hastanesi Çocuk Endokrinolojisi Bilim Dalı

Gebelik ve Trombositopeni

ÜÇÜNCÜ BASAMAK SAĞLIK KURUMUNA MİKROPENİS NEDENİYLE BAŞVURAN OLGULARIN ETİYOLOJİK OLARAK DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖĞRENİM HEDEFLERİ Öğrenciler 3. sınıfın sonunda;

Erkek infertilitesinde tedavi prensipleri. Doç.Dr.Cem ÇELİK Bahçeci Sağlık Grubu

Aldosteron tansiyon ve vücut sıvı dengesini ayarlayan böbrek üstü bezlerinden salgılanan bir hormondur. Kandaki miktarına bakılır.

Çocukluk Çaðý Lösemi Tedavisinde Kemoradyoterapinin Endokrin Komplikasyonlarý

PREİMPLANTASYON GENETİK TANIDA KULLANILAN YÖNTEMLER ve ÖNEMİ

ERGENLİK ve BÜYÜME HORMONU EKSİKLİĞİ. Seri No. 3

Prof.Dr.Sezai ŞAHMAY İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Kadın Hastalıkları ve Doğum ABD Reprodüktif Endokrinoloji Bilim

ERKEN ÇOCUKLUKTA GELİŞİM

Adrenal kitlelerde yönetsel sorunlar

29 yaşında erkek aktif şikayeti yok. sağ sürrenal lojda yaklaşık 3 cm lik solid kitlesel lezyon saptanması. üzerine hasta polikliniğimize başvurdu

DR. SAMİ ULUS ÇOCUK HASTANESİ ONKOLOJİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HEMANJİOMLU OLGULARIN EPİDEMİYOLOJİK DEĞERLENDİRMESİ

This information (25) on XYY syndrome is in Turkish XYY sendromu (İngilizce'si XYY syndrome)

KLİNİĞİMİZDE TANISI KONMUŞ HOLOPROSENSEFALİLİ FETUSLARIN SONUÇLARI

Transkript:

224 Orjinal Makale / Original Articles Geliş Tarihi / Received: 16.02.2010 Kabul Tarihi / Accepted: 26.10.2010 Türkiye Çocuk Hast. Derg. / Turkish J. Pediatr. Dis. 2010; 4(4): 224-228 PUBERTE ÖNCESİ MİKROPENİSLİ OLGULARDA KARYOTİP ANOMALİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ THE EVALUATION OF KARYOTYPE ABNORMALITIES IN PREPUBERTAL CASES WITH MICROPENIS Veysel Nijat BAŞ, Havva Nur PELTEK KENDİRCİ, Sebahat YILMAZ AĞLADIOĞLU, Semra ÇETİNKAYA, Zehra AYCAN Ankara Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Pediatrik Endokrin Kliniği, ÖZET Giriş ve Amaç: Mikropenis özellikle toplumumuzda ailelerin duyarlı olduğu, çoğu zaman da etyolojiyi saptayamadığımız bir problemdir. Mikropenis etyolojisinde sitogenetik çalışma çoğu kez ertelenebilmektedir. Bu çalışmada mikropenisli olgularda sık görülen nedenler dışlandıktan sonra karyotip anomalilerinin varlığının araştırılması amaçlandı. Olgular ve Yöntem: Çalışmaya 2008 2009 yılları arasında çocuk endokrinoloji polikliniğinde mikropenis tanısı alan 52 puberte öncesi olgu alındı. Gerilmiş penis boyları aynı endokrinoloji uzmanı tarafından ölçüldü ve 10. persentil altında olanlar mikropenis kabul edildi. Mikropenisli tüm olguların bazal ve LH-RH ile uyarılmış serum LH ve FSH düzeyleri, serum testosteron seviyeleri immüno-chemilüminometrik assay (ICMA) yöntemiyle değerlendirildi. İlaveten ön hipofiz hormonları (ACTH, TSH, PRL) denetlendi. Hormonal sonuçları normal olan hastalardan standart sitogenetik inceleme yapıldı. Bulgular: Olguların yaş aralığı 7 10.5 yıl olup tümü puberte öncesiydi. LH-RH uyarı testine ortalama zirve LH 4.4 ±1.2 mlu/l, zirve FSH 7.1± 2.2 mlu/l, serum testosteron düzeyi < 20 ng/dl bulundu. Olguların serum ACTH, kortizol, PRL, TSH ve st4 düzeyleri normaldi. Hiçbir olguda patolojik boy kısalığı olmadığından büyüme hormon uyarı testi yapılması gerekmedi. 52 olgunun sitogenetik analizi sonucu 2 olguda 47, XXY karyotip anomalisi (Klinefelter Sendromu) saptandı. Sonuç: Bu çalışma ile çocukluk çağında mikropenis varlığında daha yaygın görülen nedenler araştırıldıktan sonra sitogenetik çalışmanın yapılmasının kromozom anomalilerinin erken saptanması bakımından önemli olduğu sonucuna varıldı. Bu konuda net bir sonuca ulaşabilmek için daha fazla çalışmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Anahtar Sözcükler: Mikropenis, Klinefelter Sendromu Yazışma Adresi: Dr. Veysel Nijat BAŞ 59.sokak 16/9 Emek, 06511 Çankaya/ANKARA e-posta: veyselbas@yahoo.com

Puberte Öncesi Mikropenisli Olgularda Karyotip Anomalilerinin Değerlendirilmesi The Evaluation of Karyotype Abnormalities in Prepubertal Cases with Micropenis 225 ABSTRACT Aim and Object: Micropenis is a problem that family of the patients are too sensitive especially in our society and etiology can not be detected in most of the cases. Cytogenetic studies often might be delayed in the etiology of micropenis. The aim of the study was to investigate chromosome abnormalities, after frequent reasons of micropenis were eliminated. Patients and Method: This study involved 52 prepubertal cases diagnosed as having micropenis in outpatient clinic of Pediatric Endocrinology Department between 2008 and 2009. Stretched penile length was measured by the same endocrinologist and if the lenght of the penis <10th percentile, it was accepted as micropenis. LH- RH stimulated serum LH, FSH, and serum testosterone levels were studied by immuno-chemiluminometric assay (ICMA) method for all patients with micropenis. Additionally, the anterior pituitary hormones; ACTH, TSH, PRL; were also checked. Standard cytogenetic analysis was performed for all patients with normal hormonal test results. Results: Patients age was between 7 10.5 years and all of them were in prepubertal period. The mean peak levels of LH-RH stimulation test were 4.4±1.2 mlu/l for LH and 7.1±2.2 mlu/l for FSH. Serum testosterone level was <20 ng/dl. Serum ACTH, cortisol, PRL, TSH and ft4 levels were all normal range. Growth hormone stimulation test was not performed since none of the cases had pathological short stature. After investigation of cytogenetic analysis for 52 cases, karyotype abnormality (47, XXY; Klinefelter Syndrome) were determined in 2 cases. Conclusion: It is concluded that cytogenetic study is important to detect chromosomal abnormalities in the cases of micropenis after the common causes of micropenis are investigated. Cytogenetic study can discover cytogenetic abnormalities in the early phase of the etiological investigation. More studies are needed in this subject to become a clear conclusion. Key Words: Micropenis, Klinefelter Syndrome GİRİŞ Morfolojik olarak normal yapıda ve yerleşimli üretral meası olmasına rağmen gerilmiş uzunluğu, yaş grubuna göre tespit edilmiş ortalama değerlerin 2,5 SD altında olan penis mikropenis olarak tanımlanır (1-3). Mikropenis etyolojisinde 4 ana grup vardır. Yetersiz hipotalamo hipofizer fonksiyon ile karekterize hipogonadotropik hipogonadizm mikropenisin en sık görülen nedenidir ve yaklaşık olguların %50 sini içerir. Mikropenis tanısı alan hastalarda yaş grubuna göre bazal yada uyarılmış gonadotropin düzeylerinin değerlendirilmesi tanısal yaklaşımda önemlidir. Hipergonadotropik hipogonadizm daha nadir görülür ve testiküler yetersizlik sonucu gonadotropinlerdeki yükselme ile karakterizedir. 12. gebelik haftasından önce oluşan testiküler yetersizlik sonucu kuşkulu genital yapı oluşurken, 12.haftadan sonraki yetmezlikler mikropenis ile neticelenir ve mikropenisli olguların %25 i hipergonadotropik hipogonadizmdir (4). Mikropenisli olguların %15 inde hedef organ duyarsızlığı varken %10 vaka idiopatiktir (5,6). Gonadal disfonksiyona ikincil mikropenis genelikle Klinelfelter sendromu, testiküler regresyon sendromları veya LH reseptör kusuruna ikincil olmaktadır (5 7). Bu çalışmada hipogonadotropik hipogonadizm olmayan, sendromik bulgular göstermeyen, kuşkulu genitalyası olmayan prepubertal olan izole mikropenisli olgularda karyotip anomalisinin varlığının araştırılması amaçlandı. OLGULAR ve YÖNTEM Çalışmaya 2008 2009 yılları arasında Dr. Sami Ulus Kadın Doğum, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Cilt 4 Sayı 4 2010 / Vol 4 Number 4 2010

226 V. N. BAŞ ve Ark. Araştırma Hastanesi, Pediatrik Endokrinoloji kliniğine mikropenis ön tanısı ile başvuran olgular arasından gerilmiş penis boyu yaşına göre 10. persentil altında (1) ve testis volümu 4 ml den küçük olan çocuklar alındı. Çalışmaya alınan 52 erkek olgunun yaş aralığı 7-10,5 yıl olup, hepsi puberte öncesiydi. Boy ve vücut ağırlıkları standart sapmaları Türk çocuklarına göre normaldi (8). Boy kısalığı ve kilo fazlalığı/obezitesi olan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Gerilmiş penis boyları deneyimli bir çocuk endokrinoloji uzmanı (Z.A.) tarafından ölçüldü. Mikropenis saptanan hastalarda hipotalamo- hipofizer ekseni değerlendirmek ve hipogonadotropik hipogonadizm tanısını dışlamak için bazal ve LH-RH ile uyarılmış zirve LH ve FSH yanıtları ve bazal serum testosteron düzeyi değerlendirildi. Zirve LH düzeyi 5 mlu/l nin altında olması (ICMA) prepubertal kabul edildi (9). Ayrıca serum ACTH, kortizol, prolaktin, TSH düzeyleri ölçülerek diğer ön hipofiz hormonları denetlendi. Kan örnekleri tüm hastalardan sabah saat 8 9 arasında alındı ve bekletilmeden çalışıldı. Hormonal sonuçları normal olan hastalardan standart karyotip analizi yapılarak genotipik cinsiyet anomalilerinin varlığı araştırıldı. BULGULAR Olgularımızın mikropenis nedenlerine yönelik yapılan LH-RH uyarı testine zirve LH 4.4 ± 1.2 mlu/l, zirve FSH 7.1 ± 2.2 mlu/l olup hiçbir olgunun zirve LH düzeyi 5 mlu/l nin üzerinde değildi. Serum testosteron düzeyleri 20 ng/dl altında bulundu. Diğer ön hipofiz hormonlarının denetlenmesine yönelik olarak bakılan serum ACTH, kortizol, st4, TSH ve PRL düzeyleri normaldi. Hiçbir olguda patolojik boy kısalığı saptanmadığından büyüme hormonu uyarı testi gerekmedi. Sitogenetik değerlendirme sonucu 52 olgunun 2 tanesi (%3.8) 47,XXY genotipinde bulunarak Klinefelter sendromu tanısı aldı. 50 olgunun karyotip analizi 46,XY olarak normaldi. Klinefelter sendromu tanısı alan 2 olgunun yaşları sırasıyla 8 ve 9.5 yıl, boy ve vücut ağırlıkları normal, sistemik muayeneleri doğal, testisleri skrotumda ve 4 ml nin altındaydı. Mikropenis dışında herhangi bir patolojik bulguları yoktu. Her iki olgunun da izlemleri kliniğimizde devam edilmekte olup, ailelerine hastalığı ile ilgili ön bilgilendirme ve genetik danışmanlık verildi. TARTIŞMA Bu çalışmada mikropenis tanısı alan ve etyolojik değerlendirmede en sık görülen hipogonadotropik hipogonadizm ekarte edildikten sonra sitogenetik değerlendirme yapılan 52 puberte öncesi çocuktan 2 sinde (%3.8) Klinefelter sendromu tanısı konuldu. Morfolojik olarak normal yapıda ve yerleşimli üretral meası olan ancak, pubis ile glans ucu arası gerilmiş uzunluğu ölçümü yaş grubuna ve toplum ölçününe göre tespit edilmiş ortalama değerlerin 2.5 SD altında olan penis mikropenis olarak tanımlanır. Ayırıcı tanıda; gömük penis, penil agenezi, hipospadias ile birlikte olan küçük penis ve skrotum patolojilerinin dışlanması gerekmektedir (10,11). Mikropenisin değerlendirmesinde yaş ve puberte evresi göz önünde bulundurulmalıdır. İlk defa 1962 yılında Bergada ve arkadaşları; Rudimenter testis sendromu olarak adlandırdıkları bir vakada, aşırı küçük testis ve küçük penis tanımlamasını kullanmışlardır (12).1963 yılında Hung ve arkadaşları ise; Klinefelter sendromlu bir vakada ilk defa mikrofallus ifadesini kullanmışlardır (13). Bu nedenle bizim çalışmamızda olduğu gibi gerilmiş penis boyu ve genişliğinin deneyimli uzmanlar tarafından ölçülmesi ve mikropenis tanısı fizik muayene ile kesinleştikten sonra etyolojik değerlendirmeye gidilmesi uygun olacaktır. Mikropenis tanısı ile başvuran hastalarda en sık görülen neden hipogonadotropik hipogonadizm olduğundan hastanın yaşına göre bazal veya LH-RH uyarısına gonadotropin yanıtının değerlendirmesi, testosteron düzeyinin belirlenmesi ve gerekirse karyotip analizinin yapılabileceği bildirilmektedir (4,6,7). Olgularımızın bazal ve uyarılmış gonadotropin düzeyleri, serum testosteron ve diğer ön hipofiz hormon seviyeleri mikropenis etyolojisi açısından değerlendirildi ve tüm olgularımızda yaşına göre normal bulundu. Klinefelter sendromu tanımlanan ilk kromozom anomalisi olup, Klinefelter ve arkadaşları tarafından 9 hastada ilk defa tanımlanmıştır. Tanımlanan olgularda jinekomasti, küçük testis, azospermi bulgularının yanısıra gonadotropin düzeyi de yüksek bulunmuştur. Bu olgularda 1959 yılında fazla bir X kromozomunun, sendromun nedeni olduğu saptanmıştır (11 13). Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi / Turkish Journal of Pediatric Disease

Puberte Öncesi Mikropenisli Olgularda Karyotip Anomalilerinin Değerlendirilmesi The Evaluation of Karyotype Abnormalities in Prepubertal Cases with Micropenis 227 Klinefelter sendromu 600 800 yenidoğan erkekte görülen prevalansı sık hastalıklardandır. Anne yaşının artması ile 47, XXY olma ihtimali artmaktadır. Spontan abortusta Klinefelter sendromu yaklaşık 1/300 oranında saptanır. Bütün 47,XXY konsepsiyonlarının yarısı intrauterin dönemde düşükle sonlanmaktadır (11,12). Klinefelter sendromlarının %80 kadarını klasik Klinefelter sendromu (47,XXY), % 20 kadarını ise mozaik tip (46 XY/47XXY), cinsiyet kromozomu tetrazomi (48,XXYY, 48,XXXY) ve pentazomiler (49,XXXXY) ile 46,XX erkek fenotipler oluşturur. Klinefelter sendromlu maternal kökenli olguların çoğunluğu mayoz I deki hatalardan kaynaklanırken, paternal kökenli olgular ise mayoz 1 de Xp/Yp psödootozomal rekombinasyon bölgesindeki hata nedeniyle oluşmaktadır (11 13). Bu çalışmada hipogonadotropik hipogonadizmi dışlanmış, diğer ön hipofiz hormonları normal olan seçilmiş 52 olgunun 2 sinde Klinefelter sendromu tespit ettik. Bu sonuç bize çocukluk çağında bu vakaların olduğundan daha düşük oranda tanı aldığı izlenimi verdi. Konuyla ilgili olgu sayısının fazla olduğu çalışmalar daha gerçek sonuçlar verecektir. Çalışmamız çocuk hekimlerinin bu konudaki farkındalığını artırmak amacıyla yayınlanmış bir ön çalışmadır. Klinefelter sendromlu olgular doğumda genelde normaldir. Klasik tipte fasial dismorfizm gözlenmez. Puberteye normal olarak başlayabilmekle birlikte pubertenin ortasında testislerin fonksiyonu bozulur ve azalmış testosteron üretimiyle ile birlikte hipogonadizm gelişir. Bu nedenle olgular, genellikle postpubertal dönemde ve erişkinde infertilite araştırması sırasında tanı almaktadır. Çocukluk çağında tanı alma oranı düşüktür. Bununla birlikte çalışmamızda olduğu gibi çocukluk çağında mikropenis yakınması ile başvuran ve diğer nedenler dışlandıktan sonra karyotip analizi istenen hastalarda sendromun tanısı daha erken yaşta konulabilecektir. Klinefelter sendromunda spermatogenezi düzeltecek bir tedavi yoktur. Testiküler sperm ekstraksiyonu ve intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu azospermisi olan Klinefelter sendromlu olgularda tedavi seçenekleri olarak bildirilmektedir (14 16). Çocukluk çağında tanı alan hastalarda progresif seyreden azospermiden koruma yöntemleri geliştirilmesi bakımından erken tanının önemli olduğunu düşünmekteyiz. Çalışmamızın sonuçları da dikkate alındığında mikropenis etyolojisini açıklayacak daha yaygın nedenler dışlandıktan sonra karyotip analizinin yapılması gereklidir. Bu durum çocukluk çağında tespit edilirse ilerde oluşacak risklerden kişiyi ve aileyi haberdar etmek bakımından da anlamlı olabilir. Mikropenisli olgularda Klinefelter sendromu ve majör kromozom anomalileri açısından kromozom analizi yapılmalıdır. Ayrıca kas tonusu azalmış mikropenisli vakada, Prader-Willi sendromu açısından yüksek rezolusyonda moleküler ve sitogenetik çalışmalar yapılması önerilmektedir. Fenotipik olarak erkek olan ve ancak erişkin dönemdeki infertilite ve hipogonadizm nedeniyle tanımlanabilen bu hastalarda azospermi, düşük testosteron düzeyi ve sekonder seks karakterlerinde gerilik belirtilmiştir. Erken tanı durumunda gelişimin izlenmesi ve androjen eksikliğinin gereken olgularda tamamlanması ile ikincil seks karakterlerinin gelişimi, osteoporozun önlenmesi ve olguların kendine güven kazanması sağlanabilmektedir (4,7,15,16). Bu nedenle çocukluk çağında erken tanı alması bakımından, gereken olgularda karyotip analizi yapılmalıdır. Mikropenisli olgularda öncelikli neden santral (hipogonadotropik hipogonadizm), daha az sıklıkla gonadal (hipergonadotropik hipogonadizm) ve idiopatik nedenlerdir (7,10). Lee ve arkadaşlarının 45 mikropenisli olguyu değerlendirdikleri çalışmalarında, 14 olguda hipotalamo-hipofizer disfonksiyon (8 i izole hipogonadotropik hipogonadizm, 6 sı büyüme hormonu eksikliği), 11 olguda primer hipogonadizm, 1 inde kısmi androjen duyarsızlığı tanısı konulmasına rağmen ve 19 olguda neden bulunamamış ve idiopatik kabul edilmiş (17). Vanelli ve arkadaşları yaşları 1-16 arasında olan 25 mikropenisli olgunun etyolojisinde; 12 sinde hipogonadotropik hipogonadizm, 5 inde testiküler bozukluk (anorşi, testiküler disgenezi) tespit edilmiş, 8 olguda ise neden bulamamışlardır (18). Ülkemizden çalışmada Berberoğlu ve arkadaşlarının çalışmasında; mikropenis ve kriptorşidizm veya sadece mikropenis yakınması ile başvuran 23 hastanın hipotalamus-hipofiz-gonad ekseni denetlendiğinde; 15 olguda hipotalamo hipofizer yetersizlik (hipogonadotropik hipogonadizm) 4 olguda testiküler, 3 ünde kombine hipogonadizm, 1 olguda hiperprolaktinemi bulmuşlar. Santral hipogonadizmli hastalardan biri Kallmann sendromu, ikisi Laurence-Moon-Biedl sendromu özelliklerini gösterirken, Klinefelter sendromuna rastlamamışlardır (19). Cilt 4 Sayı 4 2010 / Vol 4 Number 4 2010

228 V. N. BAŞ ve Ark. Sonuç olarak toplumda sık görülen kromozom anomalilerinden birisi olan Klinefelter sendromlu olguların çocukluk çağında tanı almalarını sağlamak, erken tedavi ve osteoporozun önlenmesi bakımından da önemli olduğundan, mikropenis etyolojisinde daha sık nedenlerin dışlanmasını takiben karyotip analizinin yapılması gerektiğini düşünüyoruz. KAYNAKLAR 1 Schonfeld WA. Normal growth and variation in the male genitalia from birth to maturity. J Urol 1942; 48: 759 777. 2 Feldman KW, Smith DW. Fetal phallic growth and penile standarts for newborn male infants. J Pediatr 1975; 86: 395 398. 3 Smith DP, Rickman C, Jerkins GR. Ultrasound evaluation of normal penile (corporeal) length in children. J Urol 1995; 154: 822 844. 4 Menon PS, Khatwa UA. The child with micropenis. Indian J Pediatr 2000; 67: 455 460. 5 Levy JB, Husmann DA. Micropenis secondary to growth hormone deficiency: does treatment with growth hormone alone result in adequate penile growth. J Urol 1996; 156: 214 216. 6 Ludwig G. Micropenis and apparent micropenis-a diagnostic and therapeutic challenge. Andrologia 1999; 31: 27 30. 7 Aaronson IA. Micropenis: medical and surgical implications. J Urol 1994; 152: 4 14. 8 Neyzi O, Günöz H, Furman A, Bundak R, Gökçay G, Darendeliler F, Baş F. Türk çocuklarında vücut ağırlığı, boy uzunluğu, baş çevresi ve vücut kitle indeksi referans değerleri. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi 2008; 51: 1 14. 9 Neely EK, Hintz RL, Wilson DM, Lee PA, Gautier T, Argente J, Stene M. Normal ranges for immunochemiluminometric gonadotropin assays. J Pediatr. 1995; 127: 40 46. 10 Çetinkaya S. Mikropenis. Dicle Tıp Derg 2009; 36; 323 328. 11 Favorito LA, Cardinot TM, Morais AR, Sampaio FJ. Urogenital anomalies in human male fetuses. Early Hum Dev 2004; 79: 41 47. 12 Bergada C, Cleveland WW, Jones HW Jr, Wılkıns L. Variants of embryonic testicular dysgenesis: bilateral anorchia and the syndrome of rudimentary testes. Acta Endocrinol (Copenh). 1962; 40: 521 536. 13 Hung W, Ferguson EE, Wıgger HJ. Seminiferous tubule dysgenesis in a fourteen-year-old prepubertal boy with microphallus. Med Ann Dist Columbia. 1963; 32: 278 280. 14 Mandoki MW, Sumner GS, Hoffman RP, Riconda DL. A review of Klinefelter s syndrome in children and adolescents. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1991; 30: 167 172. 15 Visootsak J, Graham JM Jr. Klinefelter syndrome and other sex chromosomal aneuploidies. Orphanet J Rare Dis 2006; 24; 1: 42. 16 Lee YS, Cheng AW, Ahmed SF, Shaw NJ, Hughes IA. Genital anomalies in Klinefelter s syndrome. Horm Res 2007;68: 150 155. 17-Lee PA, Danish RK, Mazur T, Migeon CJ. Micropenis. III. Primary hypogonadism, partial androgen insensitivity syndrome, and idiopathic disorders. Johns Hopkins Med J 1980;147:175 181. 18-Vanelli M, Chaussain JL, Vassal J, Job JC. Insufficiency of penis development (micropenis). Etiological data in a series of 25 cases. Arch Fr Pediatr 1979; 36: 471 478. 19-Berberoğlu M, Öcal G, Akçurin S. Erkek Hipogonadizmli Olguların Klinik Dökümü. Türkiye Klinikleri Pediatri Dergisi 1992;1:106 109. Türkiye Çocuk Hastalıkları Dergisi / Turkish Journal of Pediatric Disease