GÜLVEREN LİSESİ SON SINIF ÖĞRENCİLERİNİN BAZI BESLENME ALIŞKANLIKLARININ SAPTANMASI VE BUNUN MALNÜTRİSYON PREVALANSI İLE OLAN İLİŞKİSİ Dr. Fatih Oğuz ÖNDER Dr. Mertihan KURDOĞLU Dr. Gülben OĞUZ Dr. Beste ÖZBEN Dr. Sema ATİLLA Dr. Sevinç N. ORAL GİRİŞ Bugün, teknolojide ulaşılan yüksek düzeye, bilimsel çalışmalara ve uluslararası kuruluşların gösterdiği büyük çabalara rağmen, dünyanın bazı bölgelerinde yetersiz ve dengesiz beslenme sorunu, halen büyük bir ağırlıkla kendini duyurmakta ve kamuoyunu sürekli meşgul etmektedir. Bilindiği gibi bireylerin ve toplumların sağlıklı olarak yaşamasında, ekonomik ve sosyal yönden gelişmesinde, refah düzeyinin artmasında,mutlu, huzurlu ve güvence altında varlığını sürdürebilmesinde; yeterli ve dengeli beslenme temel koşullardan birisi, belki de en önemlisidir. Yetersiz ve dengesiz beslenmenin, toplum sağlığını olumsuz yönde etkileyeceği, sosyal ve ekonomik gelişmeyi yavaşlatacağı kabul edilmektedir. Dengeli ve yeterli miktarda gıda tüketmeyen insanların hastalıklara karşı direnci az, çalışma verimleri düşük olur. Kişisel ve toplumsal tutum, davranış ve tepkileri sağlıksız olur 1. Özellikle gelişmekte olan toplumlarda çocuğun büyümesi ve gelişmesi toplumun beslenme ve sağlığının duyarlı bir göstergesi olarak kabul edilmektedir 2. Erken yaşlarda yetersiz beslenme nedeniyle beynin yapısal ve organik fonksiyonlarında meydana gelen bozukluklar ileri yaşlarda davranış bozukluğu ve öğrenme yeteneklerinin azalması şeklinde ortaya çıkabilmektedir 3. Bu konuda yapılan çalışmalar; çocukların öğrenme yeteneklerinde azalmalar olduğunu, belleklerinin zayıfladığını, bazı becerilerinin azaldığını ve çevreye karşı daha ilgisiz olduklarını göstermektedir 4,5. Yetersiz ve dengesiz beslenmeye bağlı olarak en çok karşılaşılan sorunlar; kadınlarda, gebe ve emziklilerde, kansızlık, şişmanlık, zayıflık, vitamin ve mineral yetersizliği, enfeksiyonlar, kalp ve damar hastalıkları, çocuklarda; kansızlık, büyüme ve gelişme bozuklukları, raşitizmdir. Bunların tümüne Türkiye'de çeşitli boyutlarda rastlanmaktadır. Beslenme normlarının gerektirdiği miktarlarda günlük enerji, protein, vitamin ve mineral madde tüketmeyen veya bunları dengesiz şekilde tüketenlere her gelir grubunda, her meslekte ve yerleşim yerinde rastlanmakta ve bu durum eğitim düzeyine bağlı olarak daha da belirginleşmektedir 6. Beslenme alışkanlıkları; zaman içinde, ülkeler, toplumlar arasında farklılıklar göstermektedir. Beslenme alışkanlıklarındaki değişikliklerin farkında olmak ve bunların ekonomik, sosyodemografik faktörler ve sağlık ile olan ilişkilerini saptamak, beslenme alışkanlıklarının nedenlerini ve sonuçlarını anlamaya önemli ölçüde ışık tutmaktadır. Kuşkusuz bu da, insanların daha sağlıklı beslenmeleri için gereken değişikliklerin yapılabilmesi ve geliştirilebilmesi konusunda yardımcı olacaktır 7. Ergenlik dönemindeki gençlerin beslenme ihtiyaçlarını değerlendirirken bu dönemi puberte ve adölesan dönemi olarak ikiye ayırmak yararlı olur. Puberte seksüel gelişimin tamamlanmasıyla ve üreme kapasitesinin kazanılmasıyla sona eren dönem olarak tanımlanır. Bu dönem genellikle kızlarda 13, erkeklerde ise 15 yaşında tamamlanır. Puberte vücut gelişiminin çok hızlı olduğu bir dönemdir. Bu dönemde cinsiyetler arası veya aynı cinsiyetten kişiler arası beslenme özelliklerinin karşılaştırılması çok zordur. Adölesan dönemi ise yaklaşık olarak kadınlarda 13-17; erkeklerde ise 15-21 yaşları arası dönemi kapsar. Büyüme puberteye göre daha yavaştır. Artmış beslenme ihtiyacının devam ettiği bir dönemdir. Ayrıca dikkatli ve bilinçli davranılmadığı taktirde beslenme ile ilgili çeşitli sorunlarla karşılaşılabilecek bir dönemdir 8. Vücut ağırlığının değerlendirilmesi enerji yönünden yeterli beslenmenin en geçerli göstergesidir. Sağlıklı ve düzenli beslenen bireylerin boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları arasında uyum bulunmaktadır. Boy uzunluğuna göre olması gereken vücut ağırlığına ideal vücut ağırlığı denilmektedir. İdeal vücut ağırlığı değerini saptamada çeşitli yöntemler ve indeksler kullanılmaktadır. Bunlardan son yıllarda Dünya Sağlık Örgütü tarafından önerilen BMI (body mass index-vücut kitle indeksi) sıklıkla kullanılan yöntemdir 9.
Bu araştırma; Gülveren Lisesi üçüncü sınıf öğrencilerinin bazı beslenme alışkanlıklarını belirlemek, öğrenciler arasında malnütrisyon prevalansını saptamak amacıyla yapılmıştır. Bu sayede beslenme konusundaki problemlere dikkat çekerek adolesanlarla ilgili yapılacak daha kapsamlı çalışmalara bir kaynak oluşturmak amacıyla planlanmıştır. YÖNTEM Araştırma, 1999 yılında Ankara ili Mamak ilçesinde bulunan Gülveren Lisesi'nde yapılmıştır. Lise son sınıf öğrencilerinin beslenme alışkanlıklarını saptamak amacıyla anket formu geliştirilmiştir. Geliştirilen anket formunun 430 öğrencinin eğitim görmekte olduğu lisede dört ayrı şubede eğitimine devam eden 95 lise son sınıf öğrencisine dağıtılması planlanmış, bunlardan 47 erkek, 42 kadın olmak üzere toplam 89 öğrencinin doldurduğu formlar toplanmıştır. Bu çalışmada öğrencilerin beslenme alışkanlıkları, malnütrisyon prevalansı, sağlıkla ilgili alışkanlıklarının belirlenmesi hedeflenmiş ve bunların birbirleriyle olan ilişkisi araştırılmıştır. Öğrencilerde malnütrisyon prevalansını hesaplamak amacıyla Dünya Sağlık Örgütü'nün Vücut Kitle İndekslerine dayalı sınıflandırması esas alınmış ve bu amaçla öğrencilerin boy uzunlukları ve vücut ağırlıkları uygun şartlarda ölçülmüştür. Veriler ki kare testi ile analiz edilmiştir. BULGULAR Öğrenciler Hakkında Bilgiler Araştırmaya katılan öğrencilerin %52,8'i erkek %47,2'si kadın olup %53,9'unun 16 yaşında %21,4'ünün 17 yaşında olduğu saptanmıştır. Öğrencilerin Beslenme Alışkanlıkları Günlük tükettikleri öğün sayılarına bakıldığında; erkek öğrencilerin %66'sının, kız öğrencilerin ise %54'ünün üç öğün besin tükettiği tespit edilmiştir. Ayrıca erkek öğrencilerin %4,3'ü günde iki öğün besin tüketirken kız öğrencilerde bu oran %33,3'tür (Tablo I). Tablo I: Gülveren Lisesi Son Sınıf Öğrencilerinin Günlük Tükettikleri Öğün Sayılarına Göre Dağılımı (Ankara, Aralık 1999) Öğün Erkek Kadın Toplam Sayısı Sayı %* Sayı %* Sayı %* 2 2 4.3 14 33.3 16 18.0 3 31 66.0 23 54.8 54 60.7 4 9 19.1 4 9.5 13 14.6 5 4 8.5 1 2.4 5 5.6 6 1 2.1 - - 1 1.1 Toplam 47 100.0 42 100.0 89 100.0 p>0.05. *Sütun yüzdeleri alınmıştır. Öğrencilerin kahvaltı yapma alışkanlıkları değerlendirdiğinde %60,7'sinin düzenli kahvaltı yaptığı, kız ve erkekler arasında anlamlı oranda farklılık gösterdiği saptanmıştır. Erkeklerin %76,6'sı düzenli kahvaltı yaparken %10,7'si hiç kahvaltı yapmadıklarını belirtmişlerdir. Bu oran kız öğrencilerde, sırası ile %42,8 ve %28,6 olup her iki cinsiyet arasındaki kahvaltı yapma durumu dağılımı istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (Tablo II). Tablo II :Gülveren Lisesi Son Sınıf Öğrencilerinin Kahvaltı Yapma Alışkanlıklarının Cinsiyetlerine Göre Dağılımı (Ankara, Aralık 1999) Kahvaltı Erkek Kadın Toplam Yapma Durumu Sayı %* Sayı %* Sayı %* Düzenli 36 76.6 1.8 42.8 54 60.7 Bazen 6 12.7 12 28.6 18 20.2 Hiç 5 10.7 12 28.6 17 19.1 p=0.004.*sütun yüzdeleri alınmıştır. Öğrencilerin vücut kitle indeksleri incelendiğinde %18,8'inin zayıf (BMI 18.49), %72,9'unun normal (18.50-24.99) ve %8,3'ünün şişman (BMI³25.00) olduğu tespit edilmiştir. Vücut kitle indeksinin 18,5'ten küçük olması ve 24.99'dan büyük olması malnütrisyon kriteri olarak kabul edildiğinde öğrencilerin %27.1'i malnütrisyonlu, %72.9'u normal olarak bulunmuştur. Malnütrisyon oranı erkek öğrencilerde %22.3 iken, kız öğrencilerde %32.5 olarak bulunmuştur. Ancak istatistiksel olarak bu fark anlamlı çıkmamıştır (p>0.05) (Şekil 1).
Sabah kahvaltısı ve malnütrisyon arasındaki ilişki değerlendirildiğinde malnütrisyonu olanların %39,1'i düzenli kahvaltı yaparken malnütrisyonu olmayanlarda düzenli kahvaltı yapma oranı %69.3 olarak saptanmıştır. Malnütrisyonu olanların %34.7'si, malnütrisyonu olmayanların ise %12.9'u hiç kahvaltı yapmadıklarını ifade etmişlerdir. Bu değerler istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (Tablo III). Tablo III: Gülveren Lisesi Son Sınıf Öğrencilerinin Sabah Kahvaltısı Yapma Durumlarına Göre Malnütrisyonun Dağılımı (Ankara, Aralık 1999) Kahvaltı Malnütrisyon Var Malnütrisyon Yok Toplam Sayı % Sayı % Sayı % Düzenli 9 39.1 43 69.3 52 61.1 Bazen 6 26.2 11 17.8 17 20.0 Hiç 8 34.7 8 12.9 16 18.9 Toplam 23 100.0 62 100.0 85 100.0 p=0.04. *Sütun yüzdeleri alınmıştır. Öğün aralarında besin tüketim alışkanlıkları değerlendirildiğinde öğrencilerin %80.9'unun öğün arası besin tükettiği tespit edilmiştir. Öğün aralarında tüketmeyi tercih ettikleri besinler sıralandığında meyve %36,1 ile ilk sırayı almıştır. Öğrencilerin okul kantininden alabildikleri besinler sıklık sırasına göre; simit, kola, hamburger, tost ve ayran olup kantinde meyve satışı yapılmamaktadır. TARTIŞMA Gülveren Lisesi son sınıf erkek öğrencilerinin %4.3'ü günde 2 öğün besin tüketirken kız öğrenciler arasında bu oran %33.3 gibi yüksek bir değere ulaştığı tespit edilmiştir. Erkek öğrencilerin %66.0'ı, kız öğrencilerin ise %54.8'i günde 3 öğün besin tükettikleri saptanmıştır. Öğrencilerin öğünleri düzenli tüketip tüketmedikleri değerlendirildiğinde; kahvaltının en sık atlanan öğün olduğu (erkeklerde %10.7; kızlarda %28.6) tespit edilmiştir. Öğrencilerin %60.7'si düzenli kahvaltı yaptıkları saptanmıştır. Günlük tüketilen öğün sayısında olduğu gibi bu konuda da kızlarla erkekler arasında belirgin bir fark gözlenmiştir. Erkeklerin %76.6'sı, kız öğrencilerin ise yalnızca %42.8'i düzenli kahvaltı yaptığını belirtmiştir. 1985'te Sagun tarafından yapılan araştırmada kız öğrencilerde sabah kahvaltısı yapma %58.9 oranında iken erkek öğrencilerde bu oran %73.3'e ulaşmaktadır 10. Yapılan araştırmadaki sonuçlar bu araştırmaya uygunluk göstermektedir. Erkeklerin %10.7'si hiç kahvaltı yapmazken kız öğrencilerde kahvaltı yapmama oranının, bunun yaklaşık 3 katı (%28.6) olduğu belirlenmiştir. Kahvaltı günün en önemli öğünüdür. Okula aç gelen öğrencilerin tok gelen öğrencilere göre daha başarısız olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır 11. Harvard Üniversitesi tarafından yapılmış bir
araştırmanın sonucuna göre düzenli kahvaltı yapmak bir alışkanlıktır ve tüm hayat boyunca sağlığın korunmasına yardımcı olur 6. Öğrencilerin %80.9'u öğün arasında besin tüketmektedir. Öğün arası besin olarak öğrenciler en çok meyveleri (%36.1) tercih etmektedirler. Ancak okul kantininden öğün aralarında temin ettikleri besinler en çok simit (%44.9) ve koladır (%42.7). 1985 yılında Sagun tarafından yapılan araştırmada sandviç-simit tüketimi orta sosyoekonomik düzeydeki öğrencilerde %78.1; kola, meyve suyu tüketimi %73.0 gibi yüksek oranda; meyve tüketimi ise bu değerlerden çok daha düşük olarak (%30.9) bulunmuştur 10. Öğrencilerin boy uzunluğu ve ağırlık ölçümleri yapılmıştır, bu ölçümlere dört öğrenci katılmamıştır. Öğrencilerin vücut kitle indeksleri değerlendirildiğinde erkek öğrencilerin %15.5'i zayıf, %77.7'si normal, %6.8'i şişman; kız öğrencilerin ise %22.5'i zayıf, %67.5'i normal, %10.0'ı şişman bulunmuştur. Kız ve erkek öğrenciler malnütrisyon sıklığı açısından karşılaştırıldığında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Benzer bir araştırmada obesite prevalansları kızlarda %8.6 ve erkeklerde %6.4 olarak bulunmuştur 12. Öğrencilerin % 69.7'si normal kiloya sahip; %22.9'u zayıf olarak bulunmuştur 12. Türkiye genelinde yapılan bir araştırmada obesite prevalansları erkeklerde %7.5, kızlarda %10.4'tür 13. Buna göre yapılan çalışmada saptanan değerler Türkiye geneline benzemektedir. Yetersiz beslenme çevresel faktörlerin ve yoksulluğun da etkisiyle birlikte büyüme ve gelişmenin kalıcı olarak geri kalmasına neden olabilir. Obesite ileri yaşlarda gelişen hipertansiyon, tip 2 diyabet, kalp hastalıkları ile ilişkili bulunmuştur. Bu araştırmada malnütrisyon saptananların çoğunun düzenli kahvaltı yapmadığı saptanmıştır. Hiç kahvaltı yapmayan 16 öğrencinin 8'inde (%50.0) malnütrisyon varken düzenli kahvaltı yapan 52öğrencinin sadece 9'unda (%17.3) malnütrisyon saptanmıştır. Bu araştırmada düzenli kahvaltı yapılmaması ile malnütrisyon arasında anlamlı bir ilişki bulunmuştur. ÖNERİLER Öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun düzenli kahvaltı yapmadığı saptanmıştır. Düzenli kahvaltı yapan grupta malnütrisyon prevalansının belirgin bir biçimde düşük olduğu bulunmuştur. Düzenli yapılan kahvaltının öğrencinin okul başarısını ve fiziksel gelişimini olumlu etkileyeceği öğrencilere anlatılmalıdır. Öğrencilerin evlerinde düzenli kahvaltı yapmaları teşvik edilmeli; eğer bu sağlanamıyorsa okulda kahvaltı yapmalarını sağlayacak koşullar yaratılmalıdır. Öğrenciler arasında malnütrisyon prevalansı ve obesite prevalansı ciddi boyutlarda bulunmuştur. Bu araştırmadan yola çıkarak bundan sonra yapılacak çalışmalarda obesiteye neden olan faktörler belirlenmelidir. Okullardaki sağlık bilgisi derslerinde, sağlık ocaklarında ve basın yayın organlarında düzenli beslenmenin önemi vurgulanarak obesitenin yetişkin dönemde yol açabileceği hastalıklar (hipertansiyon, dislipidemi, kalp ve damar hastalıkları, hiperinsulinemi gibi) hakkında bilgi verilmelidir. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun öğün aralarında besin tükettiği saptanmıştır. Öğün aralarında öğrenciler en çok meyve tüketmektedirler. Ancak okul kantininden aldıkları besinler arasında kola ve simit ilk sırada yer almaktadır. Bu bilgiler ışığında okul kantininde meyve de satılmasının öğrencilerin beslenmelerine yararlı olacağı düşünülmektedir. Kaynaklar 1. Yücecan, S. Beslenme Sorunları ve Boyutları, Devlet Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Sağlık Teknolojisi Yüksek Okulu, 6, Ankara- 1989. 2. Viteri, F.E., Arroya, G. Protein Calorie Malnutrition, Modern Nutrition in Health and Disease. Ed. Good. hart, R.S., Shils, M. Elea and Febigeri Philadelphia, 1976: 64. 3. Barne H.R, Moore U.A, Ponol G.W. Behavioral Abnormalities in Young Adult Pigs Caused by Malnutrition in Early Life, Journal Nutrition, 1970; 100: 149. 4. Growth of the Human Brain, Some Further. In sight nutrition reviews, 1975; 33: 10. 5. Gopalan, G.: Some recent studies in the nutrition resarch laboratories, Hyderabad, the American Journal of Clinical Nutrition, 1970: 23: 25. 6. Yücecan, S. Beslenme Sorunları ve Boyutları, Devlet Bakanlığı ve Hacettepe Üniversitesi Sağlık Teknolojisi Yüksek Okulu, 6, Ankara- 1989. 7. Akşit, B.T. Sosyal, demografik ve ekonomik yapılardaki dönüşüm ve beslenme modelleri, Hızlı hazır yemek sistemi (Fast-food), Türkiye Diyetisyenler Derneği Yayını, 1993; 6: 21. 8. Dwyer, J. Nutritional Requirements of Adolescence, Nutrition Reviews, Vol 39, 2: 58, 1981. 9. Köksal, O. Kronik ve Dejeneratif Hastalıklarda Beslenme, Halk Sağlığı (Temel Bilgiler), 292-285-286, Ankara, 1995. 10. Sagun P. Farklı Sosyokültürel Çevrelerdeki Lise Son Sınıf Öğrencilerinin Beslenme Bilgi ve Alışkanlıklarının Ölçülmesi, Uzmanlık Tezi, Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Ankara, 1987. 11. Rosenberg I.H.; M.D. Nutrition-Cognition National Advisory Committee, Current Scientific Research Links Nutrition and Cognitive Development, 1998. Tufts University
12. Antal A. Aslan F. Aypar E. Bakanay Ş. Gülveren Lisesi öğrencilerinin sosyodemografik özellikleri, sağlıkla ilgili alışkanlıkları ve obesite prevalanslarınını saptanması, Hacettepe Üniversitesi intern araştırma raporu, Ankara, Mart-Nisan 1997. 13. Arslan P. Karaağaoğlu N. (Türk Toplumunun Sağlık Durumu, Diyet ve Fiziksel Aktivite Örüntüsü), Seminar on "Food Safety" and Nutrition Policy; "Developments in Safety Assesment And Nutrition Science", 22-23 Nov. 1999 Ankara-Turkey.