MESS AB Bülteni Mart 2009



Benzer belgeler
Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

KASIM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Türkiye nin AB ye üyelik müzakereleri çerçevesinde 22 Nolu fasıl müzakereye açıldı.

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

HAZİRAN AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. AB Liderleri Jean-Claude Juncker in AB Komisyonu Başkanı Olması İçin Uzlaştı

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

MAYIS AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Parlamentosu Seçimleri nde Aşırı Sağın Yükselişi

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

EURO BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK

ŞUBAT AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Macaristan a Resmi Bir Ziyaret Gerçekleştirdi

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

ÇEVRE DENETİMİNDE KÜRESEL GÜNDEM VE EUROSAI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENETİMİ SEMİNERİ

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... TABLOLAR LİSTESİ... BİRİNCİ BÖLÜM AVRUPA BİRLİĞİ NİN GELİŞİM SÜRECİ VE TÜRKİYE

EKİM AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Avrupa Komisyonu Türkiye İlerleme Raporunu Yayınladı.

ÜYE DEVLET HÜKÜMETLERİ TEMSİLCİLERİ KONFERANSI. Brüksel, 25 Ekim 2004 CIG 87/1/04 EK 2 REV 1. Konu :

AVRUPA BİRLİĞİ TARİHÇESİ

OCAK AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB Konsey Başkanı nın Daveti Üzerine Brüksel e Gitti

3 Temmuz 2009 İngiltere Büyükelçiliği Konutu, Ankara Saat: 16:00. Çevre ve Orman Bakanlığı nın Saygıdeğer Müsteşar Yardımcısı,

YENİ EKONOMİ PROGRAMI YAPISAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI 2019

AYLIK AB BÜLTENİ. İngiltere de Seçimler Yapıldı. Nepal de Yaşanan Deprem 8 Milyon Kişiyi Etkiledi.

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

AVRUPA BİRLİĞİ GELİŞİMİ, KURUMLARI ve İŞLEYİŞİ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ, AB SÜRECİ VE ÇEVRE

TEMMUZ 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Sivil Yaşam Derneği. 4. Ulusal Gençlik Zirvesi Sonuç Bildirgesi

Türkiye ve Avrupa Birliği

Piyasaya Hazırlık Ortaklık Girişimi

AVRUPA BİRLİĞİ BÜTÇESİ

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

Kopenhag Birleşmiş Milletler Đklim Değişikliği Konferansı (COP15) Genel Değerlendirmesi ve Türkiye ye Yansımaları

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

Türkler Kendi işinin patronu olmak istiyor!

AVRUPA BİRLİĞİ AB DE YENİLENEBİLİR ENERJİNİN PAYININ ARTMASI VE TÜRKİYE 68 EKONOMİK FORUM

Göç ve Serbest Dolaşım Eğilimler ve Engeller. Ayşegül Yeşildağlar Ankara, Turkey

AĞUSTOS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

Yeni Sosyal Güvenlik Sistemi Üzerine Notlar

4. TÜRKİYE - AVRUPA FORUMU

AVRUPA BİRLİĞİ SİGORTA MÜKTESEBAT REHBERİ

Türkiye de Kadın İstihdam Sorununa Çözümler LİZBON SÜRECİ ve KADIN GİRİŞİMCİLİĞİ

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI KATILIM MÜZAKERELERİ ÇERÇEVESİNDE 33 NO LU MALİ VE BÜTÇESEL HÜKÜMLER FASLININ MÜZAKERELERE AÇILMASI

EYLÜL 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

İŞSİZLİKTE TIRMANIŞ SÜRÜYOR!

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

AB Kulisi. Ajanda Türkiye nin AB katılım sürecinde önemli tarihler ve dönüm noktaları...

MESLEKİ EĞİTİM, SANAYİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ

EKİM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

T.C. DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ BÖLÜMÜ

TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI

20 Kasım Açıklanan nihai bütçe taslağında, Yunanistan ın bütçe açığını, 2010 yılında GSYH nin yüzde 8,7 si oranına indirmeyi hedeflediği açıklandı.

MESS AB Bülteni TEMMUZ 2011

Dünya da ve Türkiye de İş Sağlığı ve Güvenliği

NİSAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TOPLUMSAL RAPORLAR YATIRIM TEŞVİKLERİ VE İSTİHDAM ( ) Yatırımlar büyürken istihdam küçülüyor

European Gas Conference 2015 Viyana

TÜRKİYE, DÜNYADA BÜYÜME ORANI EN DÜŞÜK VE SANAYİ ÜRETİMİ EN HIZLI AZALAN ÜLKELER ARASINDA BULUNUYOR

AB 2020 Stratejisi ve Türk Eğitim Politikasına Yansımaları

Sayfa 1 Kasım 2016 ULUSLARARASI SIRALAMALARINDA BELARUS UN YERİ

ERASMUS KOORDİNATÖRLÜĞÜ GENÇLİK DEĞİŞİM PROJELERİ

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Berkalp Kaya KASIM 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜRKİYE İŞSİZLİKTE EN KÖTÜ DÖRT ÜLKE ARASINDA

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

NATO Zirvesi'nde Gündem Suriye ve Rusya

EYLÜL AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Türk araçlarının taşıma yaptığı ülkelere göre yoğunlukları gösterilmektedir. Siyah: ilk 15 ülke

ARALIK AYINDA ÖNE ÇIKAN GELİŞMELER. Türkiye ile AB arasında Vize Serbestisi Diyalog Süreci başladı

TÜRKİYE - ARJANTİN YUVARLAK MASA TOPLANTISI - 1

AB LİDERLER ZİRVESİ BRÜKSEL 30 OCAK 2012

DIŞ EKONOMİK İLİŞKİLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

BASIN AÇIKLAMASI Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı

AB, 2030 İKLİM VE ENERJİ PAKETİ ÜZERİNDE ANLAŞMAYA VARDI

BU YIL ULUSLARARASI KOOPERATİFLER YILI!

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

AB NİN EKONOMİK YAPISIYLA İLGİLİ TEMEL BİLGİLER 1. Ülkelerin Yüz Ölçümü 2. Ülkelerin Nüfusu 3. Ülkelerin Gayri Safi Yurtiçi Hâsıla 4.

Avrupa Birliği ve Türkiye Yerel Yönetimler Analizi

MART 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

Avrupa Birliği Lizbon Hedefleri ne UlaĢabiliyor mu?

İspanya nın zorlu ekonomik sorunlarla baş etmeye çalıştığı bir dönemde rahat İSPANYA EKONOMİSİ RAHATLIYOR ÜLKE

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

Namus adına kadınlara ve kızlara karşı işlenen suçların ortadan kaldırılmasına yönelik çalışma

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

Transkript:

Corporate & Public Strategy Advisory Group Istanbul - Washington - Brussels www.cpsag.com MESS AB Bülteni Mart 2009 TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİ TÜRKİYE RAPORU, AVRUPA PARLAMENTOSU DIŞ İLİŞKİLER KOMİSYONU NDA KABUL EDİLDİ Hollandalı Hıristiyan Demokrat Ria Oomen-Ruijten tarafından hazırlanan taslak Türkiye Raporu Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu nda kabul edildi. Raportör Oomen-Ruijten, oylamanın ardından yaptığı açıklamada, Türkiye'ye karşı adil ve dürüst bir değerlendirme yaptığını ve hazırlanan raporun Türkiye nin aynası olması gerektiğini ifade etti. Oomen- Ruijten, Ulusal Program'ın kabul edilmesi, Kürtçe televizyon yayınının başlaması ve yeni bir Başmüzakereci atanmasının olumlu gelişmeler olduğunun altını çizerken, son 3 yıldır Türkiye de AB ile ilişkilerde istenilen ivmenin kazanılamaması ve reform sürecinin yavaşlamasının genel olarak olumsuz bir hava yarattığını belirtti. Raporda, özellikle yargı reformu stratejisi ve yolsuzlukla mücadeleye ilişkin kapsamlı bir plan hazırlanması, yeni anayasa, ifade ve basın özgürlüğü ile ilgili gelişme sağlanması gerektiğine dikkat çekildi. Türkiye de siyasi partiler arasında yaşanan ve topluma da yansıyan kutuplaşmanın ise siyasi kurumlar ve reform sürecinin işleyişini olumsuz etkilediği bildirildi. Bununla birlikte, Kopenhag kriterlerinin müzakerelerin merkezini oluşturduğu ve asıl hedefin yeni fasıllar açmak değil, Türkiye'yi çağdaş, demokratik ve refah içinde bir topluma dönüştürmek olduğu belirtildi. Türkiye'nin üyelik müzakerelerinde enerji faslı gibi teknik olarak hazır fasılların müzakerelere açılması için üye ülkelere çağrı yapıldı. Öte yandan, AB-Türkiye ilişkilerinde son aylarda, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve CHP lideri Deniz Baykal ın Brüksel ziyaretleri ve temasları ile artan ivme ve Türk tarafından verilen kararlılık mesajları olarak algılanmaya devam ediyor. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ün 26 27 Mart 2009 tarihlerinde Brüksel de yapılacak Avrupa İş Dünyası Zirvesi ne onur konuğu olarak katılması bekleniyor. ADALET DİVANI: VİZE HUKUKİ DEĞİL Avrupa Adalet Divanı (ATAD) 19 Şubat 2009 tarihinde aldığı bir karar ile AB Ülkeleri ne hizmet sunmak amacıyla giden Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından vize talep edilemeyeceğine hükmetti. Bir uluslararası nakliye şirketinde TIR şoförü olarak çalışmakta olan Mehmet Soysal ve İbrahim Savatlı isimli iki Türk vatandaşı, vize başvurularının reddedilmesinin ardından Almanya ya dava açtı. Söz konusu dava kapsamında Berlin Brandenburg Yüksek İdare Mahkemesi nin Avrupa Adalet Divanı na görüş talebinde bulunması üzerine ATAD, 1 Ocak 1973 tarihinde yürürlüğe girmiş olan Katma Protokol ün 41/1. maddesine dayanarak söz konusu tarihte yürürlükte olmayan vize uygulamasının hizmetlerin serbest dolaşımını zorlaştırdığına, bu sebeple hukuki olmadığına karar verdi. 1

Söz konusu karar, Katma Protokol ün yürürlüğe girdiği tarihte Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına vize uygulamamış olan AT Ülkeleri nin, hizmet sunumu amacıyla seyahat etmek isteyen Türk vatandaşlarına vize uygulayamayacağı anlamına geliyor. Katma Protokol ün 41/1. maddesi kapsamına girecek olan kişilerin başta iş adamları olmak üzere, avukatlar, akademisyenler ve sporcular olabileceği söyleniyor. Bahse konu karar bir yorum niteliği taşımasına karşın, ATAD kararları tüm AB Ülkeleri için bağlayıcı özelliğe sahip. Bir başka deyişle, Mehmet Soysal ve İbrahim Savatlı nın dava açmış olduğu Berlin Brandenburg Yüksek İdare Mahkemesi nihai kararını alırken ATAD ın yorumunu dikkate alma zorunluluğu taşıyor. Berlin Brandenburg Yüksek İdare Mahkemesi nin kararının ardından Alman Hükümeti nin vize uygulamasını gözden geçirmesi bekleniyor. Bu çerçevede diğer AB Ülkeleri nin de konuya ilişkin uygulamalarını uyumlaştıracağı tahmin ediliyor. Öte yandan, AB ye sonradan katılan ve Katma Protokol ü 1 Ocak 1973 tarihinden sonra üstlenmiş olan ülkelerin (Örn. İspanya Portekiz, Yunanistan, Litvanya, Estonya vb.) durumu ise tartışma konusu. Diğer taraftan, konu ile ilgili açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, kararın önemine dikkat çekerek konuyu ortaklık organları nezdinde gündeme getireceklerini belirtti. TÜRKİYE, KYOTO PROTOKOLÜ'NE TARAF OLDU Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye nin Kyoto Protokolü ne taraf olmasına ilişkin Kanun Tasarısı nı 5 Şubat 2009 tarihinde kabul etti. 6 çekimser, 3 red oyuna karşı 243 kabul oyuyla yasalaşan düzenleme Türkiye ye (Sanayileşmiş ülkeler arasında sayılmaması nedeniyle) herhangi bir ek yükümlülük getirmiyor. Öte yandan, Türkiye, bu kanun sayesinde, Kyoto Protokolü nün sona ereceği 2012 yılı sonrasına ilişkin iklim değişikliği anlaşması müzakerelerine bir taraf ülke olarak katılabilecek. Kanun buna ilaveten, AB ile iklim değişikliği ile mücadele konusunda uyuma yönelik işbirliği olanaklarının geliştirilmesine de imkan sağlayacak. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamında 1997 yılında Japonya nın Kyoto kentinde imzalanan protokol, sera gazı salınımlarının 2012 yılı sonuna kadar 1990 yılı seviyesine kıyasla %5 oranında azaltılmasını öngörüyor. Bu düzenlemeden en fazla etkilenecek olan sektörlerin, ulaştırma, demir-çelik, çimento ve enerji olacağı düşünülüyor. TÜRKİYE, DOĞU ORTAKLIĞI NA KATILABİLECEK Polonya ve İsveç tarafından geçen Mayıs ayında Avrupa Birliği Konseyi ne sunulan ve Ukrayna, Moldova, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan ve Belarus u içeren Doğu Ortaklığı girişimine, Türkiye ve Rusya nın da katılımı konusunda AB dışişleri bakanları düzeyinde görüş birliği sağlandı. Bu çerçevede, Türkiye ve Rusya gibi üçüncü ülkelerin, Ortaklık çerçevesindeki çeşitli projelere, proje bazında gerçekleştirilecek değerlendirilmelere istinaden katılımlarının gerçekleşebileceği bildirildi. AB nin 7 Mayıs ta Prag da resmi olarak kurmayı hedeflediği Doğu Ortaklığı ile, Avrupa Komşuluk Politikası nın doğu kanadının güçlendirilerek, girişim içinde yer alacak 6 ülke arasındaki ikili anlaşmaların artırılması ve daha büyük bir bütünleşme oluşturulmasının yanı sıra, AB ve 6 doğu ülkesi arasında çok taraflı bir işbirliğinin gerçekleştirilmesine yönelik bir daimi yapının oluşturulması hedefleniyor. Girişime ayrılacak bütçeye ilişkin görüşmeler ise devam ediyor. 2

AB POLİTİKALARI AB LİDERLERİ, KÜRESEL KRİZLE MÜCADELE ZİRVESİ NDE BULUŞTU Avrupa Birliği Devlet ve Hükümet Başkanları, işsizliğin ve ekonomik durgunluğun arttığı ve piyasaların kötüleştiği bir dönemde, ortaklık ruhunun korunması yönünde kararlar almak, Birlik te artan korumacı eğilimleri görüşmek ve küresel krizle mücadele yöntemlerini tartışmak üzere AB Dönem Başkanı Çek Cumhuriyeti'nin çağrısıyla 1 Mart 2009 tarihinde olağanüstü AB Zirvesi nde bir araya geldiler. Liderler, AB nin, Tek Pazar ve Parasal Birlik çerçevesinde, eşgüdümlü olarak ve dayanışma içinde hareket etmesi halinde yaşanan ekonomik kriz ile mücadele edebileceği konusunda görüş bildirdiler. Bununla birlikte, AB ortak pazarı ilkelerinin ihlal edilmemesi ve korumacılığa başvurulmaması konusunda da uzlaşma sağlandı. Korumacılık politikalarına ilişkin tartışmalar, son zamanlarda başta Fransa olmak üzere bazı AB ülkelerinin otomobil sektörüne destek paketi sağlamaları ile gündeme gelmişti. Zirve kapsamında, Orta ve Doğu Avrupa daki artan işsizlik sorunu ve ekonomik sıkıntılar üzerinde de durulurken, gerekli önlemlerin ivedilikle alınması gereği hatırlatıldı. Ancak, Macaristan tarafından gündeme getirilen Orta ve Doğu Avrupa daki Üye Ülkelere yönelik acil yardım paketi önerisi, özellikle Almanya nın muhalefetiyle reddedildi. Bu kapsamda, Birlik in dayanışma ruhu çerçevesinde diğer üyelere her zaman yardım sağlayacağı ancak Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin ekonomik durumlarının ciddi farklılıklar gösterdiği ve her bir ülkenin yaşadığı ekonomik zorlukların ayrı ayrı ele alınması gerektiği belirtildi. Öte yandan, 27 Şubat 2009 tarihinde, önemli uluslararası finans kuruluşlarının (Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırım Bankası ve Dünya Bankası) birlikte açıkladıkları Ortak Eylem Planı çerçevesinde, Orta ve Doğru Avrupa daki bankacılık sektörü ve reel ekonomiye 2009 2010 yılları için 24,5 milyar Euro hibe yardımında bulunulmasına karar verildi. Türkiye ye de bu kredi paketinden 2,2 milyar Euro kredi sağlanacak. Küresel Krizle Mücadele Zirvesi sonucunda alınan kararlar şu şekilde sıralandı: Üye Devletler arasında güven inşası ve mali istikrarın teşviki kapsamında, Üye Devletler tarafından gerçekleştirilen mali teşviklerin etkinliğini artırmak amacıyla kredi kanallarının önündeki engellerin kaldırılması; bankacılık sektöründeki işlemlerde rekabet kurallarının göz önünde bulundurulması; mali kurumların düzenlenmesi ve denetiminin artırılması; kamu maliyesinde uzun vadeli sürdürülebilirliğin temini ve AB düzeyinde makro ölçekteki finansal istikrarın öneminin vurgulanması ile Doğu ve Orta Avrupa ülkeleri arasındaki farklılıkların göz önüne alınması. Reel ekonomiye eski ivmesinin kazandırılması çerçevesinde, Avrupa Kurtarma Programı nın değerlendirilmesi, İstihdam ve büyümenin teşvik edilmesinde Tek Pazar dan yararlanılması; Mevcut krize karşı korumacılık önlemleri alınmasının bir seçenek olarak görülmesinin engellenmesi ve istihdamdaki sorunlara yönelik çözümler üretilmesi. Küresel düzeyde birlikte çalışılması doğrultusunda, mali istikrara yönelik olarak AB bünyesinde alınan önlem ve gerçekleştirilen girişimlerin uluslararası düzleme de yansıtılması ve bu çerçevede gelişmekte olan ülkelerin kendilerine özgü koşullarının göz önünde bulundurulması. 3

EKONOMİK KRİZ, AB NİN GENİŞLEMEDEKİ BAŞARISINA GÖLGE DÜŞÜRDÜ Avrupa Komisyonu 20 Şubat Cuma günü, Genişlemiş AB nin 5. yılı: Ekonomik Başarılar ve Sorunlar başlıklı bir rapor yayımladı. Orta ve Doğu Avrupa Ülkelerini kapsayan son genişleme dalgasının ekonomik ve siyasal açıdan başarılı olduğunu vurgulayan rapor, buna karşın, mevcut ekonomik krizin, Birliğin bütünlüğünü tehdit ettiğine dikkat çekiyor. Söz gelimi, yeni Üye Devletlerde, 1999 yılında, kişi başına düşen milli gelir ortalaması eski Üye Devletlere kıyasla % 40 iken bu oran 2008 yılında % 52 ye yükseldi. Söz konusu ülkelerde ekonomik büyüme oranı ise 1999 2003 döneminde % 3,5 iken 2004 2008 döneminde bu oran % 5,5 e yükseldi. Diğer taraftan, bu yükselişin eski üye ülkelere de gölge düşürmediği görülüyor. Zira, rapora göre, söz konusu ülkelerin ortalama ekonomik büyüme oranı 1999 2003 ve 2004 2008 döneminde % 2,2 düzeyinde seyretmiş. Raporda dikkat çekilen bir başka husus ise ticaret artışı ve işsizlik oranındaki düşüş. Genişleme sonrasında yeni Üye Devletlerde işsizlik oranı Birlik ortalaması olan % 7 seviyesine inerken, söz konusu Ülkelerin eski Üye Ülkelere yaptıkları ihracat hacmi toplam ihracat seviyesinin % 80 ini buldu. Öte yandan eski Üye Ülkelerde bu oran on yıl içinde % 4,75 ten % 7,5 e yükseldi. Rapor buna ilaveten ekonomik yavaşlamanın 27 üyeden oluşan Birlik üzerindeki etkisine de değiniyor. Zira ekonomik kriz sonucu ortaya çıkan ve bazı ülkelerde bankaların kurtarılması amacıyla kısmen kamulaştırılması sonucu daha da belirginleşen korumacı eğilim, AB nin Üye Ülkelere Ortak Pazar aracılığı ile sağlamış olduğu avantajlara gölge düşürüyor. Uzmanların çoğu krizin nispeten az gelişmiş Doğu Avrupa Ülkelerinde oldukça yoğun hissedildiğine işaret ederek bu durumun Birlik içerisinde bölünmeye yol açabileceği yorumunu yapıyor. KOMİSYON 2010 YILI ÖNCELİKLERİNİ BELİRLEDİ Avrupa Komisyonu Yıllık Siyaset Stratejis ini açıkladı. Komisyon un 2010 yılı gündeminin belirlenmesinde büyük önem taşıyan strateji belgesi, bu çerçevede diğer kurumların görüşüne sunuldu. Önümüzdeki yıl yenilenecek olan Komisyon tarafından onaylanacak 2010 yılı Çalışma Programı nın temelini oluşturan belge ekonomik ve sosyal yenilenme, iklim değişikliği, vatandaşların ön plana çıkarılması ve AB nin bir küresel aktör haline getirilmesi olmak üzere dört temel öncelikli alanı içeriyor. Mevcut ekonomik krizin 2009 ve 2010 yılı boyunca etkili olması kapsamında bir iyileşme sağlanabilmesi için temel oluşturan Avrupa Ekonomik İyileşme Planı nın önümüzdeki iki yılın gündeminin öncelikleri arasında yer alması öngörülüyor. Diğer taraftan halihazırda gündemde olan ve 2010 yılında da önemini koruması beklenen konular ise şunlar: - Aralık 2009 da düzenlenecek olan Kopenhag İklim değişikliği konferansı; - Adalet ve içişleri alanında Stockholm Programı; - Lizbon Büyüme ve İstihdam Stratejisi ve Komisyon un bu çerçevedeki önerileri, - 2008 yılında ortaya konan Küçük İşletmelere yönelik düzenlemenin uygulanması; - Hizmet Sektörü Yönergesi ve Posta Hizmetleri Yönergesi nin uygulanması. Komisyon un, ayrıca, Nisan ayında Parlamento ve Konsey e 2009 yılı Bütçe Gözden Geçirmesi ni iletmesi bekleniyor. 2010 yılında nihai şeklini alacak olan AB Bütçesi nin taslağını oluşturacak olan bu belge, Konsey ve Parlamento nun görüş ve onayına sunulacak. 4

SOSYAL POLİTİKA VE İSTİHDAM EKONOMİK KRİZ, AVRUPA DA İŞSİZLİĞİ TETİKLİYOR Avrupa Komisyonu, küresel ekonomik krizin Avrupa iş pazarı üzerinde yarattığı sıkıntının devam etmesi nedeniyle AB deki işsiz sayısının, bu yıl 3,5 milyon kişiye ulaşmasının beklendiğini bildirdi. Bu çerçevede, işsizliğin AB için giderek daha ciddi bir problem haline geldiğinin ve yeni iş olanaklarındaki artışın, iş kayıplarının çok daha gerisinde kaldığının altı çizildi. Avrupa Birliği İstatistik Ajansı Eurostat ın yayınladığı verilere göre, Ocak ayı için Euro Bölgesi mevsime göre ayarlanan işsizlik oranı %8,2, AB genelinde ise bu oran %7,6 olarak belirlendi. En düşük işsizlik oranları Hollanda (%2,8) ve Avusturya da (%4,0), en yüksek işsizlik oranı ise İspanya (%14,8) ve Letonya da (%12,3) ortaya çıktı. Metal, otomotiv, finans ve lojistik sektörü krizden en çok etkilenen sektörler oldu. İşsizlik sorununun 2010 yılında da devam edeceğinden endişe edilirken, AB nin tüm büyük ekonomilerinde iş piyasalarının daralacağı, özellikle İrlanda, İspanya ve Baltık ülkelerinin krizden oldukça olumsuz etkilenmesi öngörülüyor. Artan işsizlik, AB üye ülkelerinde iş piyasalarının ulusallaştırılması eğilimini de artırıyor. Hükümetlerin, giderek azalan iş fırsatlarından kendi vatandaşlarının faydalanması yönünde tercih kullanması krizin en çok yabancı çalışanları etkilemesine yol açıyor. İngiltere de İngiliz işçilerin istihdamına öncelik verilmesi çağrısı, çeşitli AB ülkelerinde yabancı işçilerin istihdam edilmesine artan tepkiler, Çek Cumhuriyeti nin işlerini kaybettikten sonra gönüllü olarak evlerine dönmek isteyen yabancı işçilere ücretsiz uçak bileti ve yolluk sağlaması gibi gelişmeler, AB düzeyinde konunun ciddiyetini derinleştiriyor. Öte yandan, ekonomik durgunluk sebebiyle, eski AB üyeleri tarafından Birlik e son genişleme dalgasıyla katılan ülkelerden gelen işçilere karşı uygulanan kısıtlamaların yakın gelecekte kaldırılması öngörülmüyor. Hükümetler üzerinde kendi vatandaşlarının istihdamını korumaları yolundaki baskının artması sonucunda, Almanya, Avusturya, Belçika ve Danimarka tarafından AB ye 2004 ve 2007 yıllarında katılan 12 üyeye karşı uygulanan kısıtlamalar devam edecekmiş gibi görünüyor. AB, KADIN-ERKEK ARASI ÜCRET FARKINA KARŞI KAMPANYA BAŞLATTI Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan 2009 yılı kadın-erkek eşitliği raporu, eşitlik konusunda önemli adımlar atılmış olmasına rağmen, birçok alanda ciddi sıkıntıların hala devam ettiğini gösteriyor. Rapora göre, %72,5 oranındaki erkek istihdamına karşı %58,3 oranındaki kadın istihdamı son yıllarda artış kaydetmesine rağmen, kadınlar erkeklerden %17,4 oranında daha düşük ücret alıyor. Kadınların parttime işlerde çalışma oranı (%31,2), erkeklerinkinden (%7,7) çok daha yüksek ve genellikle düşük ücretli işlerde istihdam ediliyorlar. Bu çerçevede, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü çerçevesinde Avrupa Komisyonu tarafından başlatılan kampanya, eşit işe eşit ücret ilkesine dayanarak, kadın-erkek arası ücret farklılıkları konusunda AB de Hükümetler, sosyal paydaşlar ve kamuoyu düzeyinde bir bilinçlendirme yaratmayı hedefliyor. Avrupa Komisyonu nun İstihdam, Sosyal İşler ve Fırsat Eşitliğinden sorumlu üyesi Vladimir Spidla, kadınlar ve erkekler arasındaki ücret farkının kadın işinin değersiz görülmesi, iş piyasasındaki ayrım, gelenekler ve önyargılar ile iş ve özel hayatın dengelenmesine ilişkin sorunlar gibi çeşitli nedenlerden kaynaklandığını belirtti. Bununla birlikte kadınların daha sınırlı mesleki seçeneklere sahip olması, genellikle part-time işlerde istihdam edilmeleri, kariyerlerinin sıklıkla kesintiye uğraması gibi konuların da, kadınların erkeklerden daha düşük emeklilik koşullarına sahip olmalarına neden olduğunun altını çizdi. Bununla birlikte, üniversite mezunlarının %59 unu oluşturan kadınların, istihdam edilen erkeklerin çoğundan daha nitelikli olduğuna da dikkat çekti. Öte yandan kadınların karar verme mekanizmalarındaki rolü de oldukça etkisiz kalmaya devam ediyor. 27 AB üyesi ülkenin Merkez Bankaları nın başında erkek yöneticiler bulunurken, iş dünyasındaki büyük şirketlerin karar verici mekanizmalarında yer alan kadınların sayısı da %10 oranında kalıyor. Ulusal 5

parlamentolarda kadınların temsil oranı 2008 yılında %24 iken, Avrupa Parlamentosu nda kadınların siyasi temsil oranı %31. AB genelinde Hükümetlerde yer alan kadın bakanlar ise %25 oranında kalıyor. GENÇ GİRİŞİMCİLER İÇİN ERASMUS PROGRAMI BAŞLADI Avrupa Birliği, Birlik tarafından finanse edilecek olan Genç Girişimciler için Erasmus programını 27 ülkede başlattı. Program, genç girişimcilerin başka bir AB ülkesinde çalışan deneyimli bir girişimci yanında altı ay süreyle çalışıp, kendi işlerini nasıl daha iyi yönetip büyüteceklerini öğrenmelerini içeriyor. Küçük İşletmeler Sözleşmesi nin bir parçası olan Program, deneyimli ve yeni girişimciler arasındaki birikim ve deneyim transferi yoluyla, KOBİ lerin, girişimcilik, rekabetçilik, uluslararası düzeye çıkma ve büyüme konularında teşvik edilmelerini amaçlıyor. Öğrenciler için uygulanan değişim programı Erasmus a benzer şekilde, Genç girişimciler için Erasmus Programı nın da AB nin farklı ülkelerindeki vatandaşlar arasındaki bağlantı ve anlayışın güçlendirilmesine katkı sağlaması, Avrupa da girişimcilik ruhunu canlandırması ve küresel kriz döneminde daha güçlü şirketlerin kurulmasına yardımcı olması bekleniyor. Genç ve Deneyimli girişimciler arasındaki bağlantıyı aracı örgütler yardımıyla kuracak olan Program dan 2009 2010 döneminde 870 kişinin faydalanması öngörülüyor. KOMİSYON, EKONOMİK KRİZE YÖNELİK ÖNLEMLER DOĞRULTUSUNDA SOSYAL TARAFLARLA BİRARAYA GELDİ Avrupa Komisyonu, 25 Şubat Çarşamba günü AB düzeyindeki sendika ve işveren temsilcileriyle bir araya geldi. BusinessEurope, CEEP, ETUC, UEAPME temsilcileri ile Avrupa Komisyonu yetkililerinin katıldığı toplantıda, büyüme ve istihdamın artırılmasına yönelik önlemler, güvenceli esneklik sisteminin uygulanması, şirketler ve çalışanların krizden çıkış doğrultusunda desteklenmesi, yatırım ve talebin teşvik edilmesi hususları üzerinde duruldu. Bu kapsamda, sosyal taraflar, Avrupa Ekonomik İyileşme Planı nı memnuniyetle karşıladıklarını ve işbirliğine hazır olduklarını belirttiler. Söz konusu plan, ekonomik krizden çıkmaya ve yeni istihdam olanakları yaratmaya yönelik bir dizi önlem içeriyor. Çalışanların işte tutulması amacıyla eğitimlerine ve yeni iş bulmalarına destek sağlanması planda öne çıkan önlemler arasında yer alıyor. Bu çerçevede, Avrupa Sosyal Fonu, Avrupa Küreselleşmeye Uyum Fonu ve KOBİ ler için oluşturulan ek kaynaklar aracılığı ile mali destek sağlanması öngörülüyor. Görüşme sonucunda, Komisyon ve sosyal taraflar, Avrupa Birliği sendikaları ve işverenlerinin Avrupa ekonomisinin krizden çıkışı doğrultusunda katkılarının temin edilmesi amacıyla işbirliği yapma kararı aldı. 6

ENERJİ AB DIŞİŞLERİ BAKANLARI, ENERJİ GÜVENLİĞİ PLANI NIN FİNANSMANINI GÖRÜŞÜYOR Avrupa Birliği Dışişleri Bakanları 23 Şubat tarihinde biraraya geldikleri toplantıda Komisyon tarafından gündeme getirilen enerji altyapı projelerinin finansmanına yönelik 3,75 milyar Euro tutarındaki bütçe planını reddettiler. Söz konusu altyapı projeleri Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan enerji arzı güvenliği taslak planının bir parçasını oluşturuyor. Söz konusu plan, enerji verimliliğinin sağlanmasına yönelik önlemler ve sürdürülebilir enerji kaynaklarının yanı sıra 6 adet enerji alt yapı projesini öngörüyor. Bahse konu projeler çerçevesinde: Rotası henüz belirlenmemiş bulunan Güney Doğalgaz Hattı; LNG (sıvı doğal gaz) arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi; Baltık bölgesindeki elektrik dağıtım hatları; Akdeniz Enerji Halkası; Orta, Güneydoğu Avrupa, Kuzey Denizi ve Kuzey Batı kıyısını kapsayan Kuzey-Güney doğal gaz ve elektrik dağılım hatları yer alıyor. Plan ayrıca yenilenebilir enerji, karbon tutumu ve depolama teknolojisi ile nükleer enerji seçeneklerini de içeriyor. Avrupa Komisyonu, plan çerçevesinde öngörülen projelerin finansmanına yönelik olarak 2008 bütçesinden arta kalan 3,75 milyar Euro nun kullanımını öngören bir plan hazırladı, ancak söz konusu plan Üye Devletler in itirazı üzerine değişikliğe uğradı. Üye Devletler in projelerin seçimi ve kaynak dağılımı konusundaki itirazları üzerine Komisyon, Karbon Tutum ve Depolama teknolojisine ayrılan 250 milyon Euro tutarındaki desteğin 200 milyon Euro ya indirilmesini ve Nabucco Projesi için ayrılan kaynakta da 50 milyon Euro tutarında bir kesinti yaparak bütçenin 200 milyon Euro ya düşürülmesini öngördü. Komisyon un yeniden gözden geçirdiği plan çerçevesinde ülke bazında Almanya, Hollanda ve İngiltere deki projeler için ayrılan bütçelerde kesintiye gidilirken Fransa, Finlandiya ve Portekiz deki projeler için ek kaynak düzenlendi. Ancak Dışişleri Bakanları Konseyi nin 23 Şubat 2009 tarihinde planı yeniden ele aldığı toplantıda, Almanya, Hollanda ve İngiltere nin itirazları sonucunda görüş birliğine varılamadı. www.cpsag.com 7