Hastanemiz, standartları katlayarak akredite oldu



Benzer belgeler
GELECEĞĠN KAN BAĞIġÇILARININ KAZANIMI ĠÇĠN TEKNĠK DESTEK PROJESĠ

NASIL AKREDİTE OLUNUR? DR. YASEMİN HEPER ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KAN MERKEZİ SORUMLUSU

3. SIKLIKLA TEDAVİ EDİLEN HASTALIKLAR, UYGULANAN PROSEDÜRLER VE HİZMETLER:

İnfluenza virüsünün yol açtığı hastalıkların ve ölümlerin çoğu yıllık grip aşıları ile önlenebiliyor.

UÜ-SK KALP VE DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

Canlı vericiden yapılan böbrek nakli mi kadavra vericiden yapılan böbrek nakli mi daha başarılıdır?

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Mezun Görüşleri Anketi

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ DOKU VE ORGAN NAKLİ EĞİTİM, UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ ÇALIŞMA ESASLARI YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam,,Tanımlar

DAMAR HASTALIKLARINDA GÜNCEL YAKLAŞIMLAR

Hepatit B ile Yaşamak

UÜ-SK TIBBİ GENETİK ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI. Dok.Kodu : FR-YLY İlk Yay.Tarihi : 15 Nisan 2007 Sayfa 1 / 6

ÇANKIRI ÇERKEŞ DEVLET HASTANESİ

Nebile ÖZDEMİR Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Merkezi

HANGİ HASTALIKLAR İÇİN KÖK HÜCRE TEDAVİSİ GEREKİR?

Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu

Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu

3. SIKLIKLA TEDAVİ EDİLEN HASTALIKLAR, UYGULANAN PROSEDÜRLER VE HİZMETLER:

EV HEMODİYALİZ SÜRECİ

Uz.Bio. Mehmet Yay, Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Kan Merkezi Kayseri

ROBOTİK BÖBREK AMELİYATI

Pazartesi İzmir Basın Gündem

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI VIII. SAĞLIK BAKIM HİZMETLERİ MÜDÜRLÜKLERİ TOPLANTISI

H1N1 den Korunmada Alınacak Önlemler. Pandemik H1N1 Gribi (Domuz Gribi)

VAY BAŞIMA GELEN!!!!!

TALASEMİDE OSTEOPOROZ EGZERSİZLERİ

MESLEK KAVRAMI VE MESLEK SEÇİMİNİN ÖNEMİ

Hazırlayan: Fadime Kaya Acıbadem Adana Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi Hazırlanma Tarihi:

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ

DİYABETES MELLİTUS. Uz. Fzt. Nazmi ŞEKERC

EK-5 MEMNUNİYET ANKETLERİ UYGULAMA REHBERİ. Hastane (Kamu, Üniversite ve Özel)

Sayın Sağlık Bakanının ka+lımı ile yapılan Kocaeli İl Sağlık Koordinasyon Toplan+sı- 26 Ocak 2014 Kocaeli Üniversitesi Ekibinin Görüş ve önerileri

Yrd.Doç.Dr. Zülfü ARIKANOĞLU

Sigaranın Vücudumuza Zararları

Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu

HEMAToLOJİ BAYINDIR SÖĞÜTÖZÜ HASTANESİ KEMİK İLİĞİ NAKLİ MERKEZİ

ÇARŞAMBA İZMİR GÜNDEMİ- -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı / Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

ENFEKSİYON KONTROL HEMŞİRELERİNE YÖNELİK EĞİTİM FAALİYETLERİMİZ ÖZDEN DURUHAN İSTANBUL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ EĞİTİM ŞUBESİ

Endokrin ve Metabolik Hastalıklarda Fiziksel Aktivite ve Egzersiz

DOMUZ GRİBİ BELİRTİLERİ VE TANISI

TIBBİ HİZMETLER BAŞKANLIĞI DİYABETİMİ YÖNETİYORUM PROJESİ DİYABET YÖNETİMİ KURSU RAPORU

EVDE BAKIM HİZMETLERİ. Ayşe Güler Aralık 2004

Günde kaç saat, haftada kaç gün egzersiz yapılmalı?

1.Kapsamlı bir tatbikat uygulanmasını sağlamak

CERRAHİ SERVİS HEMŞİRESİ

AMELİYATHANE İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

VÜCUDUN IHTIYACI KADAR SU IÇIN

Sigara sağlığa zararlı olmasına rağmen birçok kişi bunu bile bile sigara kullanmaktadır. En yaygın görülen zararlı alışkanlıkların içinde en başı

MEVZUAT HİZMET KALİTE STANDARTLARI, HUKUKSAL SORUNLAR DR.YÜCE AYHAN

Fiziksel Aktivite ve Sağlık. Prof. Dr. Bülent Ülkar Spor Hekimliği Anabilim Dalı

AMASYA AĞIZ VE DİŞ SAĞLIĞI MERKEZİ BÖLÜM UYUM EĞİTİM REHBERİ

KANSER ERKEN TEŞHİS TARAMA ve EĞİTİM MERKEZİ HEMŞİRE GÜLBAHAR GÜNEŞ OKUDUCU

Organ bağışında bulunan herkesin organları kullanılabilir mi?

ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ PROGRAMI

Su Çiçeği. Suçiçeği Nedir?

İNGİLTERE DEKİ DOKTORLAR UYDURUYORSUN DEDİĞİ HASTAYI, TÜRK DOKTOR TEDAVİ ETTİ

KALP, AKCİĞER, KALP-AKCİĞER VE HOMOGREFT NAKLİ MERKEZLERİ YÖNERGESİ. ( Makamın tarih ve 1832 sayılı olurları ile yürürlüğe girmiştir.

SHKS (SAĞLIK HİZMET KALİTE YAPILAN ÇALIŞMALAR

TABURCUYUZ, YA SONRASI?

KALİTE YÖNETİM BİRİM ÇALIŞMA TALİMATI

Damar Tıkanıklığı Nedir ve Belirtileri Nelerdir?

HODGKIN DIŞI LENFOMA

İNFLUENZA A H1N1 Nedir,nasıl bulaşır,tedavisi nedir? Bahçelievler Toplum Sağlığı Merkezi Aşı-Bulaşıcı Birimi Dr.Gülcan TURGUT

Hepatit C ile Yaşamak

ÖZEL UNCALI MEYDAN HASTANESİ ÇALIŞAN GÜVENLİĞİ PLANI

HASTA VE YAKINLARININ EĞİE. Hazırlayan Cihan Arabacı PROSEDÜRÜ

DİYABET NEDİR? Özel Klinik ve Merkezler

GİRESUN ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

SANATORYUM ATATÜRK ÜN HAYALİNDEKİ HASTANE: Hastanemizin kuruluş düşüncesi 1930 lu yıllara dayanmaktadır. Toraks Bülteni 33

REVĠZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Yaşlılarda düzenli fiziksel aktivite

UÜ-SK GÖĞÜS HASTALIKLARI VE TÜBERKÜLOZ ANABİLİM DALI HİZMET KAPSAMI

BARİATRİK AMELİYATLARIN KİLO VERMENİN ÖTESİNDE 7 ÖNEMLİ YARARI

HACETTEPE ÜNIVERSITESI DOKU VE ORGAN NAKLI EĞITIM, UYGULAMA VE ARAŞTıRMA MERKEZI MÜDÜRLÜĞÜ. Dr. Fazıl Tuncay Aki

Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu

TÜRK CERRAHİ YETERLİK KURULU

TEMEL, İLK 3 YILDA ATILIYOR!

YÖNETİMİN SORUMLULUĞU PROSEDÜRÜ

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji Bilim Dalı Ziyaret Raporu

Pankreas, midenin arkasında karın içine yerleşmiş bir organdır. Gıdaların sindirim ve kullanımında büyük rol alır. Vücut için önemli hormonlar

Dr. Şeyda Saydamlı Cumhuriyet Mahallesi Bilgiç Sokak No. 8 Daire 3 Şişli-İstanbul Tel Cep ssaydanli@hotmail.

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ- -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı / Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

ROBOTİK PROSTAT AMELİYATI

Avrupa hastanelerinde


HASTA/HASTA YAKINI ZORUNLU EĞİTİM İŞLEYİŞ PROSEDÜRÜ

ÇEVİRMEN İHTİYACI Çevirmen gerekli miydi? Evet Hayır Gerekli ise onam sırasında nitelikli bir çevirmen yanınızda var mıydı?

Geçmişten Günümüze Türkiye de Böbrek Transplantasyonu

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK KURULUŞLARI BESLENME EKİBİ KURULUŞ VE ÇALIŞMA YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM, AMAÇ, KAPSAM VE DAYANAK

I. YARIYIL ORGAN NAKLİ. ODK 601 Teorik 2, Uygulama 2, 3 kredi. 1. Organ Nakli Tarihçesi. 2. Kalp Nakli. 3. Böbrek Nakli. 4.

Lions un Evrensel Hedefleri nin dayandığı en temel kavramlardan birisi Lions un Evrensel Vizyonu dur.

2016 YILI SAĞLIKTA KALİTE STANDARTLARI EĞİTİM PLANI

NEJAT İŞLER İSTANBUL'A SEVK EDİLDİ

Yüksekte Çalışması İçin Onay Verilecek Çalışanın İç Hastalıkları Açısından Değerlendirilmesi. Dr.Emel Bayrak İç Hastalıkları Uzmanı

ORTOPEDİ VE TRAVMATOLOJİ UZMANLIK EĞİTİMİ PROGRAMLARINI DEĞERLENDİRME ANKETİ

Uzman Doktorlar. Akay Hastanesi nin tıbbi kadrosu, alanında uzmanlaşmış, bilgili, deneyimli, yenilikleri takip eden doktorlardan oluşmaktadır.

Yönetim sistemleri Birimi /2157

Türkiye'de Yıllara Göre Yeni Verem Hasta Sayıları Yıllar

MEVSİM GRİBİ Neden aşı olmanız gerekir

Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu

Türk Cerrahi ve Ameliyathane Hemşireleri Derneği Bülteni

Transkript:

Akreditasyon Hastanemiz, standartları katlayarak akredite oldu JCI denetçisi Andrew Fallat, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nin tüm birimlerinin standartları kat be kat aşarak akreditasyonu fazlasıyla hak ettiğini açıkladı. Denetçilerden Claudia Jorgenson Bizi yeniden davet ederek cesaret örneği gösterdiniz derken, Stewart Hamilton ise Hastalandığımda burada tedavi olmak isterim diyerek Tıp Fakültesi nin hizmet kalitesini övdü. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil Dilek, kalite konusunda bir dünya standardı olan JCI tarafından tüm hizmet alanlarıyla akredite edilen iki üniversite hastanesinden biri olduklarının altını çizerek, Hastalara doğru ve güvenilir hizmet sunduğumuz bir kez daha kanıtlanmış oldu. Bu gururu bize ikinci kez yaşatan Hastane personeline teşekkür ederim dedi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, sağlık alanında dünyanın saygın bağımsız akreditasyon kuruluşu Joint Commission International (JCI)tarafından denetlenerek akredite edildi. İlk kez 2007 yılında üç yıllığına akredite edilen Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, bu kez, kuruluşun belirlediği standartların kat be kat üstüne çıkarak yeniden akredite olmaya hak kazandı. JCI, denetimin ardından Uludağ Üniversitesi ne bir mektup yazarak, sağlık kuruluşlarının akredite edildiğini bildirdi. 7 Aralık 2012 günü rapor sonuçlarını açıklayan Andrew Fallat, akreditasyon için dört konunun çok önemli olduğunu, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi nin tüm birimlerinin bu standartları aşarak kat be kat üstüne çıktığını, bu nedenle akreditasyonu fazlasıyla hak ettiğini açıkladı. Andrew Fallat, açıklamasında şunları söyledi: Bizler yaptığımız denetimler sonucunda, raporumuzun standartları karşılayıp karşılamadığına bakarız. Her bölümle ilgili puan standartların kat be kat üstünde. Puanlar toplamı belli bir seviyenin üstünde mi değil mi diye bakarız ki, bunu da kat be kat aşıyorsunuz. Tavsiye ve öneri sayısı belli bir sayıyı aşmamalıydı, sizin için tavsiye ve önerilerimiz çok az oldu. Bu maddeyi de başarıyla karşıladığınıza göre akredite olmayı fazlasıyla hak ettiniz. Sizleri tebrik ediyorum. JCI denetçileri Claudia Jorgenson, Andrew Fallat, Aruna Vadgama ve Stewart Hamilton, 5-7 Aralık 2012 tarihlerinde UÜ Tıp Fakültesi Hastanesi ni denetleyerek standartların yerine getirilip getirilmediğine ilişkin rapor tuttu. Denetçilerden Stewart Hamilton ise, üç gün boyunca yaptıkları denetimler sırasında standartların üzerine çıkıldığını gördüğünü belirterek, Hastalandığımda burada tedavi olmak isterim dedi. 2

Akreditasyon Claudia Jorgenson da, Bizi yeniden davet ederek cesaret örneği gösterdiniz. Bizler, denetimler sırasında tanıklık edip oluşturduğumuz birikimi, diğer ülkelere de taşıyarak hastane akreditasyonlarına katkıda bulunacağız. Umarım bizim de sizlere katkılarımız olmuştur diye konuştu. Rektör Prof. Dr. Kamil Dilek de, denetçilerin huzurunda tüm Tıp Fakültesi Hastanesi personeline teşekkür ederek, Büyük bir emeğin sonucunda bu başarıyı hak ettiniz. Gurur duyuyorum ve hepinize teşekkür ediyorum dedi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Güllülü, Türkiye de bu belgeyi tüm birimleriyle alan iki üniversite hastanesinden birinin UÜ Tıp Fakültesi Hastanesi, ötekinin de Hacettepe Üniversite hastanesi olduğuna dikkat çekerek, Tüm standartları kat be kat aşarak ikinci kez akredite edilmesinin gururunu yaşıyoruz. Katkı sağlayan tüm personele teşekkür ederim diye konuştu. Bu başarılı denetim sonrasında JCI, hastanenin tüm birimleriyle akredite edildiğini bir yazıyla bildirdi. Kalite Koordinatörümüzden Mesaj Uludağ Üniversitesi Sağlık Kuruluşlarının Kalite Yolculuğu Uludağ Üniversitesi, 2000 yılında başladığı kalite yolculuğunda ISO 9001-2008 standartlarının yanı sıra uluslararası bir belge olan JCI Akreditasyon belgesini almayı kendine hedef olarak belirlemişti. 2007 de JCI Akreditasyon belgesinin alınmasıyla büyük bir başarıya imza atılmıştır. Belge geçerliliğinin yenilenmesi ise 4-7 Aralık 2012 tarihleri arasında 4 Amerikalı denetçinin Uludağ Üniversitesi Sağlık Kuruluşlarını ziyaret etmesi ile gerçekleşmiştir. Bu tarihler arasında gerçekleşen 2. Denetim de çok büyük bir başarı gösterilerek Uludağ Üniversitesi Sağlık Kuruluşları bir kez daha akredite edilmiştir. Joint Commission International (JCI) uluslararası platformda sağlık alanında hizmet gösteren bir akreditasyon kuruluşudur. Amerika Birleşik Devletlerinde 1994 yılında Joint Commission tarafından oluşturulan JCI bugün 90'ın üzerinde ülkede varlığını sürdürmektedir. JCI ın en önemli özelliği uluslararası hasta güvenliğini temel alan, kaliteli bakım standartlarını teşvik eden ve doruk seviyede performans elde etmek üzere çözümler sunan bir kuruluş olmasıdır. Uludağ Üniversitesi hiçbir zaman kaliteden ödün vermemiş ve asla vazgeçmemiştir. Kalite konusunda bir dünya standardı olan JCI ile yoluna devam etme kararını almış ve gerekli şartları sağlayarak bir kez daha akredite edilmiştir. JCI Standartları neleri önemser? Doç.Dr. Funda COŞKUN Kalite Koordinatörü JCI standartları hastaların daha güvenli bir şekilde muayene edilmelerinden, ameliyat olmalarından, güvenli ilaç kullanmalarını sağlayacak şekilde sistemlerin düzenlenmesini sağlamıştır. Diğer bir önemli standart ise çalışanların ve hastaların her daim bir arada bulundukları tesisin yani hastanenin güvenliğidir. Bu güvenlik yangın güvenliğinden afet planlarına kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Uludağ Üniversitesi Sağlık Kuruluşları yıllar içerisinde kalitede inanılmaz bir yol almıştır. İlk bu yola 3

Akreditasyon çıktığımızda hayal gibi görülen yaklaşımlar ve uygulamalar şu anda gerçekleşmiş durumdadır. Bu kalite yolculuğunun başından beri içinde olan biri olarak kurumuma baktığımda aslında farkında bile olmadan kalite sistemimizin nasıl yerleştiğini, tesisimizin yıllar içerisinde güvenliğini nasıl artırdığını çok net olarak gözlemledim. Bu bir başarı öyküsüdür. Bir kamu kuruluşu olarak bir hastanenin çalışanlarının neleri başarabildiğinin bir göstergesidir. Bu bir liderlik öyküsüdür. Bu süreçte ismini sayamadığım o kadar çok lider, o kadar çok yönetici var ki... Bütün bu kişilerin ortak özelliği kuruma sahip çıkmak, kuruma güzel şeyler katma amacını hataya geçirmeye çalışmaktı... Ve başardılar da... İkinci denetim öncesinde kalite koordinatörü olarak birçok soruya maruz kaldım. Nasıl olacak bu denetim? Belgeyi alabilecek miyiz? Biz gerçekten de bu düzeyde kaliteli bir kurum muyuz? Evet, biz kaliteli bir kurumuz... Çünkü yere kimyasal bir madde döküldüğünde ne yapacağımızı biliyoruz... Çünkü biz ilaç güvenliği ne demektir biliyoruz... Çünkü biz hasta güvenliği ne demektir biliyoruz... Çünkü biz kurumumuzu seviyoruz ve ona sahip çıkıyoruz... İçinde olduğumuz bu kurumun kalite yolculuğunu fark etmekte zorlanıyoruz aslında... Sanki daha çok yolumuz var gibi geliyor... Hep daha iyiyi hedefleyip asla durmuyoruz... Durmaya da pek niyetimiz yok... Bu yazımdaki son paragrafım teşekkürlere ait... İlk teşekkürüm kurum çalışanlarına olacak... Sizler olmasanız bu kurum kalitesini devam ettiremez. Kalite tek bir kişiyle olmaz... Kalite bir kültürdür... Bu kültür bütün çalışanların yaşatmasıyla şekillenir, hayat bulur... Diğer teşekkürüm kurum yöneticilerine... Liderlik olmazsa bu kadar büyük bir kurumda yol alınamazdı... Bütün bu sorulara cevabım hep aynı oldu. Evet, biz kaliteli bir kurumuz. Bu kaliteyi yaratanlar da bizleriz... Temizlik personelimizden, sekreterimize... Araştırma görevlimizden Profesörlerimize kadar... Olduğumuz gibi bir denetim geçirdik hep birlikte... Ve hepimiz gördük aslında ne kadar kaliteyi özümsediğimizi... Teşekkürler Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi... Bir kez daha, bu kez kalite koordinatörü vasfıyla bana bu gururu yaşattığınız için... Bu gurur hepimizin... Keyfini çıkaralım hep birlikte... Akreditasyon çalışmalarında emeği geçen tüm yöneticilerimize ve personelimize teşekkürler... 4

Yeni Ameliyathaneler Yeni Ameliyathanelerimiz ile hizmetinizdeyiz Günde ortalama 100, yılda da yaklaşık 27 bin ameliyatın yapıldığı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, dünyadaki son teknolojiye göre yenilediği ameliyathaneleri hizmete açtı. Hasta için hayati derecede önemli olan sterilizasyon (mikroplardan arındırma) bakımından son derece güvenilir hale getirilen ameliyathanelerin her birinde artık, dünyanın en ileri merkezlerinde yapılabilen karmaşık ameliyatlar da gerçekleştirilebilecek. Yaklaşık iki yıl önce başlayarak yeniden inşa edilen ameliyathanelerimiz, hasta güvenliği ve teknik donanım bakımından yenilenmiştir. Merkezi binada bulunan 24 ameliyathane ve Göz Hastanesinde bulunan 5 ameliyathane ile birlikte fakülte hastanesi bundan böyle 29 ameliyathane ile halkımıza hizmet verecektir. Tamamen yenilenen bu ameliyathaneler hasta güvenliği bakımından hayati derecede önemli olan sterilizasyon (mikroplardan arındırma) bakımından son derece güvenilirdir. Ameliyathanelerin oda ve çevre koridorları iki aşamalı filtrelerden geçtikten sonra ortama verilen hava ile iklimlendirilmektedir. Birinci aşamada HEPA filtre dediğimiz süzgeçlerden geçen hava yaklaşık olarak 0,3 mikron kadar küçük olan zerrecik ve mikropların geçişine dahi izin vermemektedir. Bu aşamayı geçen hava, daha sonra açık kalp cerrahisi, beyin cerrahisi, organ nakli gibi hassas ameliyatların yapıldığı odalarda ayrıca laminer akım denen düzenekler ile yeniden filtre edilmektedir. Bu filtreler ile tavandan verilen filtre edilmiş ve hafifçe soğutulmuş hava etraftaki daha sıcak havayı tahliye yoluna itmekte ve böylece ameliyat sahasını sürekli en üst düzeyde temizlemektedir. Oda içinde sağlanan pozitif basınç dış ortamdaki havanın oda içine girmesini ayrıca engellemektedir. Günümüzde dünyada bundan daha ileri teknoloji bulunmamaktadır. Bu kadar modern ve güvenli ortamının kumanda merkezi; ayrı bir mekanda yaklaşık olarak beş bin metrekare alanı kaplayacak kadar büyük ve adeta bir uzay istasyonunu andırmaktadır. Ameliyathanedeki her odanın birbirinden bağımsız olarak ısı, nem ve hava basıncı isteğe göre bu merkezden otomatik ya da el ile ayarlanabilmektedir. 5

Yeni Ameliyathaneler 6

Yeni Ameliyathaneler Uludağ Üniversitesi Sağlık Uygulama Araştırma Merkez Müdürlüğü nde bulunan 24 ameliyathane de hastalara ait tüm veriler; röntgen, bilgisayarlı tomografi, MR görüntüleri ve tüm laboratuvar görüntüleri izlenebilmektedir. PACS sistemi denilen bu yapılanmada cerrahlar, ameliyathane içinde bulunan ekrandan bahsedilen tetkik sonuçlarına, yazılı raporlara ameliyat yaparken ulaşabilmektedirler. 7

Yeni Ameliyathaneler GÜNÜBİRLİK AMELİYAT LAR BAŞLIYOR UÜ Tıp Fakültesi Hastanesi, yenilenen ameliyatlarla birlikte yeni bir organizasyona daha imza atıyor. Günübirlik ameliyathane organizasyonu adı verilen ve çok yakında başlayacak olan bu uygulamada, küçük cerrahi müdahale yapılacak hastalar, yataklı kısımlara uğramadan ameliyathaneye ayrı bir girişten kabul edilip ameliyat edilecek ve işlem bitiminde hemen taburcu edilecek. Böylece gereksiz bürokrasi ve zaman kaybı önlenerek, diğer hastalar için daha fazla yatak ayrılmasına imkân sağlanacak. Ameliyathanelerin planlanmasında emeği geçen tüm kurum çalışanlarımıza teşekkür ederiz. 8

Kliniklerimizi tanıyalım ÜROLOJİ ANABİLİM DALI Bursa Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesi 1973 yılında kurulmuştur. 1992 de uzman olarak Anabilim Dalı nda kalan İsmet Yavaşcaoğlu, 1998'de doçent, 2003'te profesörlüğe atanmıştır. Aynı şekilde 1999 yılında uzman olan Dr. Hakan Vuruşkan 2007 yılında doçent olmuştur. 2005 yılında, Doç.Dr. Hakan Kılıçarslan, Anabilim Dalı kadrosuna dahil olmuştur ve 2009 yılında profesör kadrosuna atanmıştır. Dr. Yakup Kordan 2003 uzman doktor olarak akademik kadroya dahil olup 2011 yılında doçent ünvanı almıştır. Kliniğimiz, yaptığı başvurular sonunda Ulusal Üroloji Yeterlilik Kurulları tarafından değerlendirilmiş ve akredite olmaya hak kazanmıştır. Ulusal akreditasyon sürecini takiben EBU (European Board of Urology) akreditasyonuna başvurulmuş ve kliniğimizin araştırma görevlisi eğitim programı Mayıs 2011 yılı itibariyle 5 yıllık süre için akredite edilmiştir. Laparoskopi uygulamalarımızın geçmişi 2003 yılında hayvanlarda yaptığımız çalışmalara dayanmaktadır ve klinik uygulamalarımız da 2004 te başlamıştır. Şu an kliniğimizde açık cerrahi uygulamalar günlük pratiğimizin çok küçük bir kısmını teşkil etmektedir. Daha önce erken dönem tecrübeler olmakla beraber rutin PNL uygulamalarına 2005 yılında başlanmıştır ve şu an 500 ün üzerinde erişkin, 50 in üzerinde pediatrik olgu serimiz mevcuttur. 1989 yılından bu yana renal transplantasyon uygulanan kliniğimizde 100 tanesi son 2 yılda olmak üzere toplam 480 olguya nakil uygulanmıştır. Anabilim Dalı olarak ürolojik cerrahinin her alanında işlemlerin başarıyla yapılabildiği bir klinik olmak emek, öngörü ve sabır isteyen uzun bir süreçtir. Bu süreçte emeği geçen herkes minnetle her zaman anılmaktadır. 9 Bugüne kadar çeşitli devlet, eğitim ve üniversite hastanelerinden 30 in üzerinde hekim arkadaşımız ve öğretim üyesi meslektaşımız üçer aylık periyotlar halinde kliniğimizde bulunmuşlar, laparoskopik ve endoürolojik cerrahiler konusunda çalışmalarda bulunmuşlar ve bu tecrübelerini kendi kliniklerine de taşıyarak uygulamaların başlatıcıları olmuşlardır. Bu durum bizim için, mutluluk ve gurur kaynağı olmuştur. Bunun yanında, Yunanistan, Çek Cumhuriyeti, Bulgaristan ve Azerbaycan'dan toplam 5 ürolog eğitim amacıyla kliniğimizi uzun süreli ziyaret etmişlerdir. Kliniğimizde edindikleri bu birikimlerini kendi ülkelerine ve çalıştıkları merkezlere taşımış olmaları bizim için ayrı bir prestij konusu olmuştur. Türkiye'nin dördüncü, güney Marmara nın en büyük ilinde bir üniversitede çalışan bir akademisyen olarak çalışmak hepimiz için bir gurur kaynağıdır. Üniversitemiz gerek ulusal (ISO) gerekse uluslararası (JCI) akreditasyonları da alarak verdiği hizmette belli bir standardı yakalamıştır. İlimizin bulunduğu coğrafik özellikler ve mevcut imkanlar bu şehirde yaşamayı keyifli kılmaktadır. Akademisyenliği seçmiş bir doktor olarak böyle bir şehirde ve böyle bir üniversitede öğrenci ve araştırma görevlisi eğitimine katkıda bulunmak ve bilimsel araştırmalar yapmak ayrı bir memnuniyet kaynağıdır.

Organ Nakli - 2 Portre 1 Hikaye Önce kendinizden bahseder misiniz? Lisans eğitimimi 1989 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi nde tamamladım. Sonra 1 yıl süre ile Konya da mecburi hizmet görevimi yerine getirdim. 1990 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı nda çalışmaya başladım. İç hastalıkları ve nefroloji yan dal uzmanlığımı burada tamamladım. 2003 yılında doçent, 2009 yılında profesör oldum. Halen Nefroloji-Romatoloji Bilim Dalı nda Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktayım. Organ naklinin çok meşakkatli bir iş olduğunu biliyoruz. Nefrolog olarak organ naklinin parçası olmaya nasıl karar verdiniz? İlk kez Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi nde nefroloji kürsüsünde çalışmaya başladığımda organ nakli olan hastalarla karşılaştım. 2003 yılından itibaren organ nakli olan hastaların hazırlıkları, medikal tedavisi ve nakil sonrası izlemleriyle ilgilenmeye başladım. Organ nakli böbrek yetmezliği olan hastalar için en seçkin tedavi yöntemidir. Ülkemizde halen 60 000 den fazla kişi diyaliz tedavisi görmektedir. Bu hastalarda geç dönemde kardiyovasküler hastalık, üremik kemik hastalığı, üremik nöropati, amiloidoz, edinsel kistik hastalık ve diyaliz giriş yetersizliği gibi birçok komplikasyon gelişebilmektedir. Üreminin tipik olarak diyalizle tamamen geri döndürülemeyen anemi, periferik veya otonom nöropati ve cinsel disfonksiyon gibi bazı komplikasyonları nakil sonrası düzelir. Organ nakli tedavi maliyetini azaltırken, hastanın yaşam süresini ve kalitesini ciddi oranda düzeltmektedir. Ayrıca, böbreğini kaybetse bile tekrar böbrek nakli olabilir. Hastalara önemli avantajlar sunan böyle bir tedavi seçeneğinin parçası olmaya karar vermek zor olmadı. PROF.DR.ALPASLAN ERSOY Organ nakline hasta hazırlıyorsunuz ve nakil sonrası tedavilerini üstleniyorsunuz. Gelecekte yapmak istedikleriniz nelerdir? Ülkemizde organ nakli uzun yıllardır hekimler başta olmak üzere tüm sağlık ekibinin yoğun çabaları ve fedakarlıkları ile sınırlı sayıda merkezde yürütülmekteydi. Sağlık Bakanlığı nın son yıllarda organ nakline verdiği yoğun destek ve gerçekleştirdiği yapısal değişiklikler sayesinde bugün ülkemizde organ naklinin daha iyi bir noktaya geldiği düşüncesindeyim. Günümüzde nakil merkezi sayısı oldukça arttı. Ancak organ kıtlığı nedeniyle ülkemizde canlıdan yapılan nakillerin sayısı daha fazladır. Organ nakli olan hastaların sayısını arttırmak için, organ bağışı sayısının daha yukarılara çıkması gerekiyor. Transplant ile uğraşan hekimlerin öncelikle bu konuya ilgi göstermeleri gerektiğini düşünüyorum. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi ni taşımak istediğiniz hedefler nelerdir? Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi nde böbrek nakli yapılmaya 1988 yılında başlanmıştır. Bugün ulaştığımız sayı 500 e yaklaşmıştır. 10 Sağlık Bakanlığı organ nakli verilerine göre geçtiğimiz yıl, Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi 61 nakil merkezi içinde en fazla böbrek nakli yapan 10. merkezdi. Amacımız hem nakil sayısını arttırmak hem de bu hastalara verdiğimiz hizmetin kalitesini daha yukarılara çekmektir. Merkezimizde karaciğer, böbrek ve kornea dışındaki organ ve doku nakillerinin de yapılmaya başlanması en büyük arzumuzdur. Organ Nakli Merkezi nin açılmış olması, üniversitemizde organ naklinin kurumsallaşmasına önemli katkı sağlayacaktır. Son olarak nakille ilgili yaşadığınız güzel bir anınızı bizimle paylaşır mısınız? Nakille ilgili tek bir anıdan bahsetmek mümkün değil. Çünkü her bir nakil kendi başına bir yaşam öyküsü. Özellikle kadavradan nakil için çağırıldığında merkezimize gelen insanların yüzlerinde gördüğümüz umut ifadesi Başarılı bir nakil sonrası hastanın idrar çıkarmaya başlamasını ve diyaliz ihtiyacının ortadan kalkmasını görmek hastaya ve tüm ekibe mutluluk veriyor. Taburcu ettiğimiz her hastayı yeni bir yaşama gönderi-

Organ Nakli - 2 Portre 1 Hikaye yoruz. Transplantla geçen dönem içinde; okullarını bitirdiklerini, çalıştıklarını, çocuklarını büyüttüklerini, işlerini yoluna koyduklarını, evlendiklerini ve çocuk sahibi olduklarını izliyoruz. Yeni böbrekleriyle yaşama tutunuyorlar. Bunları görmek bir organ nakli hekimi için en büyük mutluluktur. TÜRKAN İ LE MESUT UN Hİ KAYESİ Türkan ile Mesut yaklaşık 2 yıldır diyaliz hastası. Haftada 4 gün aynı merkezde diyalize giriyorlardı, diyaliz makineleri yan yanaydı O zor günlerde sorun aynı, acı aynı olunca aralarında onlarında tarif edemediği bir bağ kuruldu. Zaman ilerleyince 2 yılın sonunda Mesut Türkan a aşık olduğunu açıkladı. Ailelerin haberi oldu ve nişanlandılar. İkisinin annesi de onlara armağan edebilecekleri en değerli hediyenin birer böbrek vermek olduğuna karar ver- 11

Organ Nakli - 2 Portre 1 Hikaye diler. Bu düşüncelerini Türkan ile Mesut a anlattılar. Onlar bu durumu önce reddettiler ama Türkiye de organ bağışının ne kadar az olduğunun farkındaydılar. Onun için annelerinin tekliflerini kabul ettiler. Bu işlemi yaptıracakları en güvenilir Organ Nakli Merkezinin Uludağ Üniversitesi Organ Nakli Merkezi olduğuna karar verdiler ve bizim Türkan ve Mesut la tanışmamız bu şekilde başladı. Merkezimize Mesut, Türkan ve anneleri yatırılarak kısa sürede tetkikleri bitirildi. 23.11.2011 tarihinde nakilleri gerçekleştirildi. Ameliyatın 2. günü Nakil Ünitesi nde Türkan hiç beklemediği bir anda Mesut tan evlenme teklifi aldı ve büyük bir mutlulukla kabul etti. 15 aydır düzenli bir hayat yaşan bu çiftimize ömür boyu bugünkü kadar sağlıklı ve huzurlu yıllar diliyoruz. 12

Organ Nakli - 2 Portre 1 Hikaye PROF.DR.EKREM KAYA Organ naklinin çok meşakkatli bir iş olduğunu biliyoruz. Cerrah olarak organ naklinin parçası olmaya nasıl karar verdiniz? 1999 yılında karaciğer cerrahisi için yurtdışına gittiğimde Prof.Dr.Şükrü Emre yi tanıdım ve bu işi gönül verdim. Çocukluğumda düşündüğüm yerden daha ilerde olduğumu söyleye bilirim. Ancak şuanda bulunduğum nokta beni şuan itibariyle tatmin etmiyor. Neden? Hayat bir yarıştır, yarışta kendi kulvarında oluyor. Ben istiyorum ki bölümüm ve üniversitem Türkiye deki diğer kurumlarla en üst düzeyde yarışsın. Bu yarışta da şuanda çok tatmin edici noktada olduğumuzu düşünmüyorum. Bu nedenle biraz daha fazla çabaya ihtiyacımız var. Organ nakliyle ilgili geldiğiniz nokta ve gelecekte yapmak istedikleriniz nelerdir? Yılda 50 tane karaciğer nakli yapacak düzeye gelmeyi arzuluyorum. Şu ana kadar kaç adet nakil yaptınız? Şu ana kadar 55 adet nakil yapılmıştır. Son olarak nakille ilgili yaşadığınız güzel bir anınızı bizimle paylaşır mısınız? Birçok anı var. Bu işin zorluğunu anlatan anılarımda var, mutlu sonla biten anılarımda var. Zorluğunu anlatan anılara örnek verecek 1965 yılında Trabzon da doğan, evli ve iki çocuk babası olan Prof.Dr.Ekrem KAYA, 1988 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ni bitirerek cerrahlık hayatına ilk adımı attı. Prof. Dr. Ekrem KAYA, üniversitemizde Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanlığı ve Organ Nakli Mesul Müdürlüğü yanında Ameliyathane Sorumluluğunu yürütmektedir. 13 olursak eğer; Çocuğuma ayakkabı almaya gitmiştim ve bir organ çıktığının haberini aldım. Çok acele davrandım ve çocuğum ağlayarak eve geri döndü. Bu benim için bu işin ne kadar meşakkatli olduğunu anlatan bir örnektir. Mutlu sonla biten anılara örnek verecek olursam eğer; Her ameliyatın sonunda yaşadığımız olay son derece yorucu ve hem fiziksel hem ruhsal yıpratıcı ameliyattan sonra ertesi gün hastanın yanına gittiğinizde bizi çok güzel yüzle karşılaması bizim için 55 defa tekrarlayan güzel bir anı olmuştur. Bunun yanı sıra, Merve Karataş isimli hasta ameliyattan önce tam bir iskelet halinde bize gelmişti. Fakat ameliyattan sonra çok güzel bir geç kız haline geldi ve şuanda üniversite okumakta bu bizim için güzel bir örnektir. Onu her gördüğümde yaptığım işin ne kadar güzel ve ulvi bir iş olduğunu düşünüyorum. Organ nakli işi bir ekip işidir. 5 yıl içerisinde anladım ki; ekipte en ufak bir pürüz çıktığında işler çok negatif yönde etkileniyor. Başarı için ekipte birbiri ile uyum içerisinde çalışması şart. Ekibin ben yaptım değil, biz yaptık felsefesini kabullenmesi çok önemlidir. Bu ahengin bozulmaması adına tek başıma ön plana çıkmayı istemiyor.

Organ Nakli PANKREAS NAKLİ Diyabet dünyada milyonlarca kişiyi etkileyen büyük bir sağlık problemidir. İnsülin tedavisinin keşfi öncesi diyabet, tanı sonrası iki yıl içinde ölümle sonuçlanan bir hastalıktı. Günümüzde kronik seyirli bir endokrin sistem hastalığıdır ve son dönem böbrek yetmezliğinin en önemli nedenlerindendir. Kronik hastalık süreci ile birlikte hastalığın tanısından 10-20 yıl sonra görülmeye başlanan komplikasyonlar ortaya çıkmıştır. Bu komplikasyonlar kardiyovasküler hastalıklar, nefropati, retinopati, serebrovasküler hastalıklar, nöropati ve bu sonuçlarla yaşam süresinde kısalmadır. Bu hastaların % 5-10'u Tip 1 ( insüline bağımlı ) % 90-95'i Tip 2 ( insülin bağımlı olmayan ) diyabete sahiptir. İnsüline bağımlı diyabet tedavisinde kullanılan insülin pankreas dokusundan salgılanan insülinin sağladığı kan şekeri regülasyonunu sağlayamaz. İnsülinin pankreastan salgılandığı adacık hücrelerinde üretilen insülin kan şekerini sürekli olarak kontrol eder ve fizyolojik koşullarda hipoglisemi ve hiperglisemi ataklarının oluşumunu önler. Dışarıdan alınan insülin tedavisi sırasında hipoglisemiden kaçınmak için dozlar arasında hiperglisemi dönemleri olmaktadır. Bu ise diyabetin bilinen komplikasyonlarına yol açar. Günümüzde insülin pompaları ile kan şekerinin sürekli yakın takibi ve daha sık insülin verilmesiyle daha fizyolojik sonuçlar alınmaktaysa da pankreas nakli ile sağlanabilen iyileşme başka hiçbir tedavi seçeneği ile sağlanamamaktadır. Pankreas nakli ve diyabet tedavisinde amaç pankreas adacık hücrelerinden insülin salgılayan ƒà ( beta ) hücrelerinin yerine konmasıdır. Bu nedenle günümüzde yapay pankreas üretilmesi, pankreas nakli, adacık hücre nakli, hücre kökenli tedaviler, gen tedavileri gibi tedavi seçenekleri üzerinde durulmaktadır. Pankreas organ nakli hariç diğer yöntemler araştırma düzeyinde ya da yeterli başarılı sonuçlar alınamaması nedeni ile kısıtlı kullanım alanı bulmaktadırlar. Prof. Dr. Uzm.Dr. Ekrem KAYA Halit Ziya DÜNDAR Genel Cerrahi Anabilim Dalı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi böbrek yetmezliği gelişmiş, retinopati, nöropati bulguları olan, normal kilolu ( BMI < 32 kg/m²), kan şekeri regülasyonu sağlanamayan, medikal tedaviye uyum gösterebilen, yapılacak işlemin risk ve faydalarını anlayabilme yeteneğinde olan ve genel olarak ameliyata uygun hastalardır. Riskler ise ameliyata bağlı riskler ve sonrasında kullanılacak olan immünsupresyona bağlı risklerdir. Bu nedenle hasta seçiminde fayda-zarar ilişkisi değerlendirilmelidir. Uygun olmayan hasta grubu ise kalp rezervinin yeterli olmaması,psikiyatrik hastalık, ilaç-alkol bağımlılığı, aktif enfeksiyon ve kanser varlığı, morbid obezite, takip programına uyumsuz olanlardır. Pankreas nakli çok az oranda canlı vericiden yapılsada genel olarak kadavradan sağlanmaktadır. Adacık hücre naklinde ise; pankreas ağırlığının % 1 'i olan ve pankreasta dağılmış olan adacık hücreleri cerrahi, enzimatik ve mekanik işlemlerden geçirilip ayrıştırılarak alıcının portal venine verilmektedir. İşleme bağlı komplikasyonlar olması, birden fazla pankreas gerekebilmesi, immünsupresyon gerekliliğin devam etmesi gibi handikapları vardır. Uygun hastalarda denenmektedir. Pankreas nakli ilk olarak 1966 yılında Kelly tarafından ABD, minnesotada yapılmıştır. O tarihten günümüze her yıl artan oranda nakil yapılmaya devam edilmektedir. Yeni immünsupresiflerin gelişimi, yeni cerrahi teknikler, organ koruyucu solüsyonların bulunması ve geliştirilmesi, rejeksiyon tanı ve tedavisindeki gelişmelerle greft ve hasta sağkalım oranları artmaktadır. Pankreas naklinde amaç normoglisemiyi sağlamak, komplikasyonlaın ilerlemesini engellemek, hayat kalitesini arttırmaktır. Simultane böbrek-pankreas nakli, böbrek nakli sonrası pankreas nakli ve yalnız pankreas nakli olarak 3 şekilde yapılabilmektedir. En sık yapılan şekli eş zamanlı olarak yapılan simultane böbrek-pankreas naklidir. Uygun hasta grubu; Tip 1 diyabetli, 55 yaşından küçük, son dönem Kök hücre tedavisi ile ilgili olarak iki seçenek üzerinde durulmaktadır. Birincisi, pankreas kaynaklı ya da pankreas dışı kaynaklı kök hücrelerden ß hücrelerin elde edilmesidir. Avantajlı görünse de, ne kadar ƒà hücrelerine benzerse otoimmünite nedeni ile ortadan kaldırılma riski o kadar fazla olacağından beklenen etki elde edilemeyebilir. İkincisi, uygun şekilde çoğaltılabilen hücrelere insülin üretimi yapacak gen transferi yapılmasıdır. Çalışmalar henüz yeterli değildir. Kan şekeri regülasyonun sağlanamadığı diyabetik hastalarda ve özellikle son dönem böbrek hastalarında hasta ve greft sağkalımını önemli oranda arttıran pankreas nakli, immünsupresyondaki gelişmeler ve tecrübeli merkez sayısının artması ile güvenle yapılabilmektedir. 14

Gündem ÇOCUKLARDA GRİP AŞILAMASINDA BAZI KLİNİK VE EPİDEMİYOLOJİK HUSUSLAR Grip (influenza) çocuklarda ve erişkinlerde (okul ve iş günü kaybı, ayaktan doktora başvurularda artışta olmak üzere) önemli bir hastalık yükü oluşturur. Çocuklar hastalığın yayılmasında önemli bir etkendir, büyüklere hastalık daha çok çocuklardan yayılır. İnfluenza A salgınları tipik olarak ani başlar 2-3 haftada zirve yapar ve genellikle 2-3 ay devam eder. Birçok salgında grip olguları çocuklarda ve ateşli solunum yolu enfeksiyonlarında artış şeklinde başlar ve ardından erişkinlerde grip ve benzeri hastalıklarda artış görülür. Salgın ilerledikçe okul ve iş gücü kayıpları eklenir. Grip salgınlarında atak hızı genelde toplumda %10-20 kadardır. Ancak pandemilerde (kıtalar arası salgın) % 50 yi geçebilir. Kapalı gruplarda (bakım evleri, kreş, vs. gibi) daha yüksek atak hızları saptanır. Genelde grip mevsimi dışında solunum yolu enfeksiyonlarında influenza A virüsünü saptamak sıklıkla beklenen bir durum değildir. Salgınlar arasında influenza A virüsünün yaşamını nasıl sürdürdüğü net bilinmemektedir. Muhtemelen salgın veya mevsimler arasında klinik olarak fark edilmeyen sporadik vakalar mevcuttur ve yolculuk (güney, kuzey yarımküreler arası olanlar dahil) hastalığın yayılmasını mümkün ve sürekli kılar. Grip toplumda önemli bir hastalık yükü oluşturur. ABD de 1976-2007 yılları arasında grip ile birlikte giden yıllık ölüm hızı 1.4-16.7/100 000 kişi olarak hesaplanmıştır. Süreğen hastalığı olan kişilerde grip enfeksiyonunda hastaneye yatış hızı daha yüksek (20->1000/100 000 kişi) olarak hesaplanmış ve en yüksek yatış oranlarının <5 yaş ve >64 yaşlarda yoğunlaştığı görülmüştür. Pandemi (kıtalar arası salgın) söz konusu olduğunda, pandemi sırası/sonrası 1. ve 2. grip mevsimlerinde bölgelere göre değişmekle birlikte ölüm hızı daha fazla olabilir. İnfluenza B virüsleri influenza A ya göre antijenik yapısını değiştirmeye daha az meyillidir, ancak İnfluenza A antijenlerindeki majör değişiklikler (antijenik shift) sıklıkla geniş epidemi ve pandemilere yol açabilir. İnfluenza A virüsündeki daha küçük veya noktasal değişimler ise (antijenik driftler) daha bölgesel salgınlara yol açar. Daha önceden influenza A veya influenza B'ye karşı aşılanmış olan çocukların, yeni sezon aşı sonrası koruyucu bağışıklık yanıtı geliştirme şansı daha yüksektir. Bu nedenle özellikle 36 ayın altındaki çocuklarda önceki yıllarda grip aşılaması yapılmışsa mevcut sezondaki aşıdan yarar görme şansı daha yüksektir. Gripte bağışıklık aşı sonrası yıl ve yıllarda azaldığı için her yıl aşılanma gereklidir. Aşının ülkemizin bulunduğu kuzey yarımkürede aşı grip mevsiminin başlamasından önce Ekim-Aralık aylarında yapılması uygundur. Dokuz yaş altı çocuklar ilk kez aşılanıyorsa 2 kez aşılama yapılır daha sonraki yıllarda ve 9 yaş üzerindeki çocuklarda (ilk kez aşılansa bile) yılda tek doz aşılama yapılır. Canlı zayıflatılmış grip aşısı (LAIV) için de (şuanda ülkemizde olmamakla birlikte) normal inaktif (ölü) grip aşısı ile aynı prensipler uygulanır ancak yapılma veya yapılmama şartları farklıdır. İki doz aşı gereken çocuklara ilk doz aşı en kısa sürede yapılmalı ve her iki doz da bölgede grip virüs aktivitesi başlamasından önce verilmelidir. Ancak aşıda gecikme olduğu takdirde aşının, grip aktivitesi devam ettiği sürece ve/veya grip mevsimi süresince (Nisan ayına kadar) yapılabileceği 15 Prof. Dr. Mustafa HACIMUSTAFAOĞLU Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları BD akılda tutulmalıdır. Aşıda mevcut grip virüs antijenleri önceki grip sezonu sırasında veya sonunda dolaşan grip virüs genellikle (2A, 1B olmak üzere 3 grip virüs suşu) kullanılarak hazırlanır. Önümüzdeki yıl veya yıllarda kullanıma girmesi beklenen 4 bileşenli (2A, 2B tipi grip virüsünü içeren) aşılar ile koruyuculuğu daha yüksek olması beklenmektedir. Grip aşısı diğer çocukluk aşılarıyla eş zamanlı uygulanabilir. Grip aşısına bağlı en sık yan etkiler enjeksiyon bölgesinde ağrı şeklinde bölgesel yan etkidir. Ateş olabilir ve genellikle düşük derecelidir, ateş genellikle <2 yaş çocuklarda %10-35 oranında özellikle aşıdan sonra 6-24 saat içinde gelişir. Grip aşısı geniş kapsamlı yan etki çalışmalarında güvenli bir aşı olarak bildirilmiştir.

Gündem MUCİZE BİR İLAÇ: EGZERSİZ Uzun yıllar önce Plato: Aktivite eksikliği insanın iyi olma durumuna zarar verir; buna karşılık hareket ve fiziksel egzersiz bunu korur ve geliştirir ifadelerini kullanmıştır. Benzer şekilde Hipokrat da: Vücudun tüm bölümleri ölçülü kullanılırsa ve uygun egzersiz yöntemleri tercih edilirse sağlıklı olur, iyi gelişim gösterir ve yavaş yaşlanır; ancak kullanılmaz ve tembel bırakılırsa hastalığa yatkınlık olur, gelişim aksar ve yaşlanma hızlı olur düşüncelerini paylaşmıştır. Günümüzde dünyada erişkinlerin ancak %22 sinin 30 dakikadan uzun süren hafiforta düzeyde egzersiz yapmakta olduğu ve %24 ünün ise tamamen hareketsiz bir yaşam sürdürdüğü bilinmektedir. Kadınlarda hareketsizlik erkeklere göre daha fazladır ve yaş ile paralel bir artış göstermektedir. Yapılan araştırmalarda kalp hastalığına bağlı ölümlerin %35 inin hareketsizlik nedenli olduğu saptanmıştır. Egzersizin Faydaları: 1.Ruhsal Durum: Ruhsal durumdaki olumlu değişimleri uyarır. Beyin kan akımını arttırır. Depresyonu, stresi ve endişeyi azaltır. Kendine güveni geliştirir. Unutkanlığı azaltır. Uykuyu düzenler. 2.Kalp-Dolaşım Sistemi: Kalbi güçlendirir. Kan akımını düzenler. Kalp krizi riskini azaltır. 16 Prof. Dr. Ufuk ŞEKİR Spor Hekimliği Anabilim Dalı Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Kan basıncını düşürür. HDL (iyi) kolesterolü yükseltir. LDL (kötü) kolesterolü azaltır. 4. Şeker hastalığını önler ve tedavi eder.

Gündem 5. Kemikleri güçlendirir, kemik erimesini sınırlar (osteoporoz) ve kas esnekliğini arttırır. 6. Kas kuvvetini ve boyutunu arttırır. 7. Solunum kapasitesini arttırır. 8. Kolon ve meme kanseri riskini azaltır. 9. Bağışıklık sistemini güçlendirir. 10. Karaciğer fonksiyonlarını düzenler ve yağlanmayı azaltır. 11. Sindirim ve yağ metabolizmasını düzenler. 12. Beden yağ oranı ve kilo azalması yapar. 13. Sosyal yaşamı düzenler. 14. Yaşam kalitesini iyileştirir. 15. Eğlenmeyi sağlar. 16. İş yaşamına katkı sağlar. 17. Libido ve cinsel yaşamı düzenler. Nasıl Bir Egzersiz Yapılmalı? 2-3 dakika dinlenme için ara verilmelidir. Egzersiz Önerileri: Keyif alınan, sevilen, sosyal ve maddi yönden uygun ve kolay uygulanabilir bir aktivite tercih edilmelidir. Düzenli yapmaya ve uymaya gayret edilmelidir. Egzersiz kaydı tutulmalıdır. Yavaş yavaş başlanmalıdır (5-10 dakika ile başlayıp haftada 1-2 dakika arttırılmalıdır). Başkası ile birlikte yapılmalıdır. Kişi kendine ödül verebilir. Fiziksel aktivite hayatınızda öncelikli hale getirilmelidir. Unutulmamalıdır ki: Egzersiz zaman alır, ancak aynı zamanda zaman da kazandırır. 1. Sıklık: Egzersiz yapma sıklığı olarak son araştırmalarda haftada 5 gün şeklinde egzersizlerin yapılması tavsiye edilmektedir. Daha fazla yapılmasının daha iyi olduğu da ifade edilmektedir. 2. Şiddet: Orta şiddette bir egzersiz genel olarak kabul görmektedir. Bunun için hızlı yürüyüş temposu kriter olarak kabul edilebilir. Bunun sağlandığını görmek için konuşma testi kullanılmaktadır. Egzersiz yaparken yanınızdaki ile konuşmaya devam edilebilmelidir. Eğer konuşamayıp nefesiniz daralıyorsa temponun düşürülmesi gerekmektedir. 3. Tip: Aerobik Egzersiz Orta şiddette yürütülen egzersiz programı haftada 5 gün ve günde de en az 30 dakika olacak şekilde yapılmalıdır. Orta şiddette bir egzersiz için aerobik egzersiz örnekleri şunlardır: Hızlı yürüyüş. Ev temizleme. Dans etme. Merdiven çıkma. Golf. Hobi amaçlı sporlar. Bisiklet. Yüzme. Kas Kuvvetlendirmesi Genel olarak kol ve bacak grubu büyük kas gruplarını içeren kaslar kuvvetlendirme programına alınmalıdır. Kuvvetlendirme egzersizleri haftada en az 2 gün yapılmalıdır. Büyük kas grupları içerisinden seçilen 8-10 kas grubuna 1 veya 2 set şeklinde 8-12 tekrarlı kuvvetlendirme egzersizleri yapılmalıdır. Setler arası 17 Ne Zaman Egzersiz Yapılmamalı: Vücut sıcaklığı > 38.3 0C ise. Yeni tanı konulmamış hastalık varlığında. Ağrı varsa. Eklemlerde şişlik varsa. Kendini iyi hissetmeme durumunda. Kan basıncı > 200/100 mmhg ise. Kan şeker seviyesinde dalgalanma varsa. Egzersizi Sonlandırma Kriterleri: Göğüs, boyun veya çenede ağrı veya baskı olması. Aşırı yorgunluk. Nefes almada güçsüzlük, nefes daralması. Egzersiz sırasında veya sonrasında baş dönmesi. Egzersiz sırasında veya sonrasında devam eden hızlı ve düzensiz kalp atımı.

Hastanemizi tanıyalım ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DR. RAŞİT DURUSOY KAN MERKEZİ Kan merkezleri, ihtiyacı olan hastalara nakledilmek üzere kan bağışçılarından kanı almak, testlerini çalışmak ve elde edilen kanları uygun koşullarda depolamak ile yükümlü hizmet birimleridir. Kana ihtiyacı olan hastaların bu ihtiyaçlarının en iyi şekilde ve en uygun zamanda karşılanması kan merkezlerinin temel sorumluluğudur. Bu hizmetin kusursuz şekilde karşılanabilmesinin ilk koşulu ise, kan bağışlarıdır. Kan insan dışında bir kaynaktan elde edilemez veya üretilemez. Bir kan merkezinin etkili olabilmesi için kan deposunun her zaman yeterli olması gerekir. Bunu sağlamanın tek yolu ise kan bağışını artırmaktır. Yeterli kan bağışı yapılmadığında kan merkezleri yetersiz kalır ve hastaların kan ihtiyacı karşılanamaz. Bu durum hastalar için çok önemlidir, hatta acil durumlarda hayati önem taşır. Ne yazık ki ülkemizde gönüllü kan bağışı sayısı, ihtiyacın neredeyse yarısını bile karşılamamaktadır. Bu eksiklik hasta yakınlarını kan bağışçısı bulmak gibi stresli bir sorumluluğun altına sokmaktadır. Güçlerini ve zamanlarını hastaları için harcamaları gerekirken, bağışçı bulmak için harcamak zorunda kalmaktadırlar. Bu, o hasta ve hasta yakınına yapılan bir haksızlık değil midir? Bu durum yardımseverliği ve paylaşımcılığı özendiren bir kültüre sahip ülkemiz ve toplumumuz açısından üzüntü vericidir. Paylaşımcılık sadece sözde kalmaktadır. Düzenli kan bağışçıları dışında kalan vatandaşlarımız kendileri kana ihtiyaç duymadığı sürece kan bağışı ile ilgilenmemekte, sahiplenme duygusu geliştirmemektedir. Oysa kan bağışı toplumsal bir sorumluluktur. Bir gün kana ihtiyaç duyan kişinin bir yakınımız olabileceğini unutmamak gerekir. Toplumsal dayanışmanın önemli bir şekli olan kan bağışlamanın değerini kavramak, çevremize aktarmak, en azından yılda bir kez kan bağışında bulunmak vatandaşlık görevimiz olmalıdır. Sadece 30-40 dakika ayırarak bir insanın hayatını kurtarmanın başka hiçbir yolu yoktur. Ayrıca kan bağışı için özel bir zaman ayrılması da gerekmez. Hastanemize hasta ziyaretine gelen herkes 7 gün 24 saat açık olan merkezimize uğrayarak rahatlıkla kan bağışı yapabilir. Sizler niçin yapmayasınız? Merkezimize başvurduğunuzda önce sağlık durumunuz ayrıntılı şekilde değerlendirilecek, daha sonrası kan bağışı yapacaksınız. Kanınızın yaklaşık onda biri alınacak ve hastalar için hazırlanacaktır. Bu miktar sizin için önemsenmeyecek kadar az, ihtiyaç sahibi hasta için hayat kadar değerlidir. Sekreterya-Bilgi İşlem Form Doldurma Alanı Bekleme Salonu 1983 yılında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi bünyesinde çeşitli fiziki olanaksızlıklar içerisinde hizmet vermeye başlayan Kan Merkezimiz, 1993 yılında hastane içinde şu an bulunduğu yere taşınmış ve Dr. Raşit DURUSOY Kan Merkezi adını almıştır. Merkezimiz, fiziki koşullar, ekipman yeterliliği, işlenen kan hacmi ve elde edilen ürün çeşitliliği açısından ülkemizin önde gelen kan merkezlerinden birisi durumundadır. Merkezimizin işleyişi ve fiziksel özellikleri aşağıda özetlenmiştir. Bağış amacıyla merkezimize gelen bağışçı adaylarımız önce sekreteryadan Bağışçı Kayıt- Sorgulama Formu ve Aydınlatılmış Onam Formu alırlar ve hemen bitişikteki Form Doldurma Alanında doldurup sekreterya ya bırakırlar. Sekreteryada gerekli işlemler yapıldıktan sonra formlar sekreterler tarafından Kan alma ve Aferez Salonu na iletilir. Bağışçı adayları salondan çağrılana kadar Bekleme Salonu nda beklerler (ortalama 5 dk.). Salona çağrılan bağışçı adaylarından önce iki tüp örnek kanı alınır. Bu örneklerden bir tanesi ile kişinin kan bağışına uygunluğunu belirlemek için önce hemogram çalışılır. Kan bağışı öncesi değerlendirme yapılır, bağışçı adayı kan bağışına kabul edilir ise kan bağış koltuğuna alınır ve bağış türüne göre (Tam kan veya Aferez) değişen sürelerde kan bağış işlemi gerçekleştirilir. Tam kan bağışı, bağışçının kanının sadece o bağışçı için kullanılan steril bir torbaya alınması sürecidir ve yaklaşık 10-12 dakika sürer. Aferez ise, bağışçının kanının hasta için 18

Hastanemizi tanıyalım Örnek Kanı Alma Kan Alma Aferez Salonu gerekli bir bölümünün (sadece alyuvar, sadece akyuvar veya sadece kan pulcuğu vb.) steril ve tek kullanımlık bir set ve aferez cihazı yardımıyla alınıp, kalan kısmının bağışçıya iade edildiği bir yöntemdir ve yaklaşık 40-50 dakika sürer. Hangi tür bağış yapılırsa yapılsın bağış sonrası bağışçılar 20-30 dakika kan merkezinde istirahat ettirilir ve ikramda bulunulur. Ardından bağışçılarımız gerekli uyarılar ve teşekkür ile uğurlanır. İmmunohematoloji Laboratuvarı Tarama Testleri laboratuvarı Stok Stok Soğuk Odalar Seminer Salonu Bağış işlemi tamamlandıktan sonra tam kanlar işlenerek bileşenlerine ayrılır. 7gün/24 saat aktif olarak çalışan merkezimizde, bir öğretim üyesi, iki hekim, bir biyolog, yirmi teknisyen, beş bilgi işlem görevlisi, bir sekreter, beş kan taşıma personeli ve bir temizlik personeli olmak üzere toplam otuz altı kişiden oluşan ekibimiz özverili bir şekilde hizmet vermektedir. 19

Hastanemizi tanıyalım ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ DR. RAŞİT DURUSOY KAN MERKEZİ Merkezimizde yılda ortalama 15.000-17000 ünite eritrosit süspansiyonu, 15.000-17.000 ünite taze donmuş plazma, 5.000-6.000 ünite aferez trombosit süspansiyonu elde edilmekte, gereğinde kriyopresipitat ve yıkanmış eritrosit süspansiyonu da hazırlanmaktadır. Merkezimizde ayrıca gerekli durumlar için filtrasyon ile depolama öncesi lökoredüksiyon ve ışınlama işlemleri de yapılabilmektedir. Hastanemizde kan bileşenlerinin transportu, özel taşıma kapları ile yalnızca bu iş için görevlendirilmiş kan taşıma personeli tarafından yapılmaktadır. Kan merkezimizde immunohematoloji ve enfeksiyöz tarama test laboratuvarlarında yılda toplam olarak çalışılan test sayısı 180.000 civarındadır. Merkezimizde 2001 yılından bu yana hekim dışı kan merkezi personelinin sertifikalandırma eğitimleri yapılmaktadır. Buna ek olarak hastanemizde uzmanlık eğitimi alan tüm uzmanlık eğitimi öğrencilerinin zorunlu bir kan merkezi ve transfüzyon tıbbı kursu mevcuttur. Beşinci sınıf tıp fakültesi öğrencilerinin de kan merkezi ve transfüzyon tıbbı ders ve uygulamaları vardır. Tıp fakültesi ve uzmanlık öğrencilerine verilen bu eğitimler ile hastanemizde tam kan kullanım oranı %19 dan %2 nin altına çekilmiştir. Kan merkezimizde Kan Bankacılığı ve Transfüzyon Tıbbı Tezli Yüksek Lisans Programı da yürütülmekte olup 2 yüksek lisans öğrencimiz mezun olmuştur. Ayrıca merkezimiz, ulusal-uluslar arası standartlara uygunluk ve kaliteli kan hizmetleri için hastane içi ve dışı eğitimler vermektedir. Merkezimizde yapılan tüm uygulamalar Ulusal Kan ve Kan Ürünleri Rehberi doğrultusunda, literatür bilgileriyle desteklenen bilimsel bir yaklaşım içerisinde yapılmaktadır. Toplam Kalite Yönetimi ve Kan Merkezlerinde Kalite Güvencesi merkezimizce benimsenen ve uygulanan yönetim anlayışları olmuştur. Sayın Ziyaretçimiz, SOLUNUM YOLU ENFEKSİYON BULAŞLARINI ÖNLEME Hastanızı ziyaret ederken lütfen aşağıdaki kurallara uyunuz. Kurallara uymanız hem sizin hem de hastanemizde yatan hastalar ve sağlık personelimizin sağlığı açısından çok önemlidir. Eğer öksürük, hapşırık, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı gibi şikâyetleriniz varsa lütfen hastanızı ziyaret etmeyi erteleyiniz ya da kendisine telefon ile ulaşmayı deneyiniz. Bu şikâyetleriniz bir üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı olabilir ve başkalarına bulaşabilir. Hastanızı mutlaka ziyaret etmeniz gerekiyorsa, hastane girişindeki danışma birimlerinden maske alınız ve hastanede bulunduğunuz süre içinde maskenizi takınız. Hastane içinde öksürük veya hapşırma sırasında kâğıt mendil ile ağız ve burnunuzu kapatınız ve mendili kullandıktan sonra çöpe atınız. Hastanızı ziyaret Sayın Ziyaretçilerimiz ve hastalarımız lütfen dikkat! etmeden önce oda girişlerinde bulunan el antiseptiğinden avucunuza doldurarak ellerinizi bununla ovunuz. Ziyaret sonrasında da aynı işlemi tekrarlayınız. Hastanızı ziyaret etmeden önce takip eden doktorundan mutlaka bilgi alınız. Hastanızı ziyaret sırasında klinik başhemşiresinin öneri ve tavsiyelerine uyunuz. Tüm alınan önlemler sizin ve hastanızın sağlığı için alınmaktadır. Hasta ziyaretinizi 10 dk. ile sınırlayınız. Hasta ziyaretine gelirken çocuklarınızı getirmeyiniz. Tüm bu önlemler sizin, hastanızın, diğer hastaların ve çalışanlarımızın sağlığını korumak içindir. Anlayışınız ve yardımlarınız için teşekkür ederiz.. Sayın Hastamız, Eğer öksürük, hapşırık, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı gibi şikâyetleriniz varsa, lütfen hastane girişindeki danışma biriminden ya da poliklinik randevu sekreterinden maske isteyiniz ve hastaneden ayrılana kadar mümkün olduğunca maskenizi takınız. Hastane içinde öksürmeniz veya hapşırmanız sırasında kâğıt mendil ile ağız ve burnunuzu kapatınız ve mendili kullandıktan sonra çöpe atınız. Daha sonra ellerinizi yıkayınız. Almış olduğunuz tüm bu önlemler sizdeki olası bir solunum yolu enfeksiyonunun diğer hastalara ve çalışanlara geçmesini önleyecektir. Anlayışınız ve yardımlarınız için teşekkür ederiz. UÜ-SK Enfeksiyon Kontrol Komitesi 20

Bizden haberler TÜRKİYEDE BİR İLK! HASTA VE YAKINLARINA EĞİTİM WEB TE HİZMETİNİZDE Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi hasta ve yakınlarına eğitim hizmeti kapsamında Türkiye'de ilk kez hasta, hasta yakınları ve topluma yönelik sağlık konusunda ilgili anabilim dallarınca hazırlanmış zengin bilgilendirme materyalleri içeren, kar gözetmeyen online eğitim sitesi açılmıştır. Web sayfasına www.hastaegitimi.org yazarak veya doğrudan http://hastaegitimi.uludag.edu.tr adresinden ulaşılabilmektedir. Okuyucular web sayfasından eğitim materyallerine kategorilerine göre veya baş harflerine tıklayarak kolaylıkla ulaşabilmektedir. Ayrıca sitemizde güncel konularda dinamik haberler ve eğitim videoları da yer almaktadır. Anabilim Dallarının hasta, hasta yakınları ve topluma yönelik eğitim faaliyetleri de bu sayfadan duyurulacak ve okuyucular ayrıca web sayfasındaki iletişim ağını kullanarak eğitimler hakkında merak ettiklerini veya önerilerini doğrudan iletebilecekler. Web Sitesi : http://hastaegitimi.org ORGAN NAKİ L KOORDİ NATÖRLÜK SERTİ F İ KA PROGRAMI 03-07 Aralık 2012 yılında Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetler Genel Müdürlüğü ve Uludağ Üniversitesi işbirliğiyle Organ Nakil Koordinatörlük Sertifika Programı düzenlenmiştir. Uludağ Üniversitesi ile Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü ve Bursa İl Sağlık Müdürlüğü nün işbirliği ile kapsamında düzenlenen Organ Ve Doku Nakli Koordinatörlüğü Sertifika Eğitim Programı yapıldı. Bursa nın son yıllarda organ bağışı konusunda önemli bir sıçrama yaptığını kaydeden Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan Akan, Üniversitenin bu konudaki katkısının büyük olduğunu söyledi. Prof.Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi nde yapılan eğitim programına. Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kamil DİLEK, Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Uzm.Dr. Arif KAPUAĞASI ve Bursa İl Sağlık Müdürü Özcan AKAN katıldı. Eğitim programının açılış konuşmasını yapan Bursa İl Sağlık Müdürü Dr. Özcan AKAN, Bursa nın son yıllarda organ bağışında çok önemli bir sıçrama yaptığını, Uludağ Üniversitesi nin bu konudaki katkısının ise çok büyük olduğunu söyledi. 21

Bizden haberler KURUMSAL Kİ MLİ K ÇALIŞ MALARINDA B İ ZDEN DE Bİ R KATKI : ALPER YANIK Bu süreç nasıl başladı, yarışmaya katılmaya nasıl karar verdiniz? Yarışma ilanını gördükten sonra açıkçası ilk anda aklımda katılma fikri yoktu. Daha sonra başvuru tarihinin bitimine 2 gün kala bu kurumun bir çalışanı, mezunu ve babam Veteriner Fakültesi öğretim üyesi sayın Prof. Dr. Kemal YANIK ın 30 senedir görev aldığı bu camianın da bir ferdi olarak üniversitemizin kurumsal kimlik çalışmalarına bir katkım olsun istedim. 2 sloganla katıldım. İlk yazdığım sloganı hatırlamıyorum. Zaten onu beğenmedim ve 2. sloganım olan, üniversitemizin vizyon ve misyonuna uygun olduğuna inandığım Yerelden evrensele, eğitim ve hizmetin zirvesine sloganını yazdım. Sonucu merakla beklemeye başladım. 3.olduğunuzu öğrendiğinizde neler hissettiniz? Kuruma nasıl bir katkınız olduğunu düşünüyorsunuz? Haziranın son haftası Genel Sekreter Vekili. Sayın Prof. Dr. Özgür Akgün KARABULUT hocamızın telefonuyla yarışmada 3. olduğumu öğrendim ve çok sevindim. Başta Rektörümüz sayın Prof. Dr. Kamil DİLEK olmak üzere tüm seçici kurul 23.09.1975 tarihinde Malatya da doğan Alper YANIK, UÜ Meslek Yüksek Okulu Bilgisayar Programcılığı ve UÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonometri bölümlerini bitirdi. 2009 yılından bu yana da U.Ü.S.U.A.M. da Bütçe-Plan biriminde sipariş ve stok takip sorumlusu olarak çalışan Alper YANIK aynı zamanda evli ve bir çocuk babasıdır. üyelerine beni ödüle layık gördükleri için çok teşekkür ediyorum. Ayrıca katılanlar içinde dereceye giren tek personel olmak da benim için ayrı bir sevinç kaynağı oldu. Seçici kurul orijinal sloganımı benim de onayımı alarak Yerelden evrensele, bilim odaklı olarak değiştirdi. Sonuç olarak üniversitemizin kurumsal kimlik çalışmalarında bir nebze de olsa katkım olduğu için çok mutluyum. Bu ve buna benzer çalışmalarla Uludağ Üniversitesi nin bir an önce hak ettiği kurumsal kimliğe kavuşacağına inanıyorum. 22

Bizden haberler ENFEKSİYON KONTROL KOMİTEMİZ TEMİZ ELLER GÜLEN YÜZLER DEDİ.. Hastanemizde El Hijyeni Kampanyası 11 Ekim 2012 tarihinde Rektörlük A salonunda düzenlenen törenle başlandı. Enfeksiyon Kontrol Komitesinin hazırlamış olduğu rozetler Rektörümüz ve sağlık çalışanlarına takıldı. Enfeksiyon Kontrol Komitesi Hemşirelerimizden NEVAL GENCOL Rektörümüz Prof. Dr. Kamil Dilek ve Başhekimimiz Prof. Dr. Tahsin Yakut a TEMİZ ELLER GÜLEN YÜZLER rozetlerini taktı. El hijyeninin öneminin vurgulanması ve el hijyeni oranlarının kurum ile paylaşılmasından sonra Enfeksiyon 23

Bizden haberler ENFEKSİYON KONTROL KOMİTEMİZ TEMİZ ELLER GÜLEN YÜZLER DEDİ.. Kontrol Komitesinin yapmış olduğu küçük grup eğitimlerinden sonra düzenlenen El Hijyeni Sloganı yarışması sonuçları açıklandı. Enfeksiyon Kontrol Komitemizin birinciyi seçmekte çok zorlandığı ve 3 birinci seçtiği bu slogan yarışmasının sonuçları tüm çalışanlarımız ile paylaşıldı. Seçilen üç birinciye Rektörümüz Prof. Dr. Kamil Dilek tarafından ödül ve plaketleri verildi. Birinciliği KPR den Erkan Özübek, Göğüs Hastalıkları Kliniği Başhemşiresi Vesile Dönmez ve Çocuk Cerrahi Kliniği Başhemşiresi Şükran Kaynar paylaştılar EL HİJYENİ SLOGAN YARIŞMASI 1. si KPR EKİBİNDEN ERKAN ÖZÜBEK Öpülecekse el, yıkanmalı Yıkanacaksa kuralına uyulmalı EL HİJYENİ SLOGAN YARIŞMASI 1. si Göğüs Hastalıkları Kliniği Başhemşiresi VESİLE DÖNMEZ Sağ elim sol elimi yıkasın, sol elim sağ elimi yıkasın temiz eller kazansın 24

Bizden haberler EL HİJYENİ SLOGAN YARIŞMASI 1. si Çocuk Cerrahi Kliniği Başhemşiresi ŞÜKRAN KAYNAR Elinden gelen sağlığı esirgeme EL HİJYENİ SLOGAN YARIŞMASI 2. si Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı Başhemşiresi HESNA CESUR Otuz saniyede hayat kurtar 25