8. Komisyon, şeffaflığı artırmak için, etki analizleri, tarama raporları, müzakere fasıllarının açılması için kıyas kriterleri ve AB nin ortak pozisyo

Benzer belgeler
AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ

AVRUPA KOMİSYONU TARAFINDAN HAZIRLANAN 2006 GENİŞLEME STRATEJİ BELGESİ -GAYRİ RESMİ ÖZET TERCÜME-

2005 YILI İLERLEME RAPORU VE KATILIM ORTAKLIĞI BELGESİNİN KOPENHAG EKONOMİK KRİTERLERİ ÇERÇEVESİNDE ÖN DEĞERLENDİRMESİ

AB ĠLE MÜZAKERE SÜRECĠNDE AB MÜKTESEBATINA UYUMUN VE BU BAĞLAMDA ÇEVĠRĠNĠN ÖNEMĠ. Nilgün ARISAN ERALP TEPAV AB ENSTİTÜSÜ DİREKTÖRÜ

G20 BİLGİLENDİRME NOTU

Yrd. Doç. Dr. Münevver Cebeci Marmara Üniversitesi, Avrupa Birliği Enstitüsü

TÜRKİYE-HIRVATİSTAN-MAKEDONYA CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

AESK ve Türkiye REX. Dış İlişkiler. Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi

AVRUPA BİRLİĞİ İLE KATILIM MÜZAKERELERİ ANA UNSURLAR TOBB AB MÜDÜRLÜĞÜ -30 ARALIK 2004

11 Eylül: AET Bakanlar Konseyi, Ankara ve Atina nın Ortaklık başvurularını kabul etti.

FASIL 3 İŞ KURMA HAKKI VE HİZMET SUNUMU SERBESTİSİ

FASIL 10 BİLGİ TOPLUMU VE MEDYA

AB nin İstihdam ve Sosyal Politikası

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010


Dünya Bankası Finansal Yönetim Uygulamalarında Stratejik Yönelimler ve Son Gelişmeler

FASIL 5 KAMU ALIMLARI

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: 2004 GENİŞLEMESİ

FASIL 23 YARGI VE TEMEL HAKLAR

EIPA LÜKSEMBURG İLE İŞBİRLİĞİ KAPSAMINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER

YOLSUZLUKLA MÜCADELEDE SON 10 YILDA YAŞANAN GELİŞMELER BAŞBAKANLIK TEFTİŞ KURULU 2010

18- EĞİTİM, ÖĞRETİM VE GENÇLİK

1.- GÜMRÜK BİRLİĞİ: 1968 (Ticari engellerin kaldırılması + OGT) 2.- AET den AB ye GEÇİŞ :1992 (Kişilerin + Sermayenin + Hizmetlerin Serbest Dolaşımı.

Ekonomik ve Sosyal Komite - Avrupa Komisyonu Genişleme Genel Müdürlüğü AB Politikaları AB Konseyi AB Bakanlar Kurulu Schengen Alanı

Avrupa Ekonomik ve Sosyal Komitesi. Avrupa Ekonomik ve Sosyal

TÜRKIYE-AB KATILIM SÜRECİNDE KAYDEDİLEN GELİŞMELER. Avrupa Komisyonu Tarafından Türkiye İçin Hazırlanan Müzakere Çerçevesi

ISSAI UYGULAMA GİRİŞİMİ 3i Programı

Dünya Bankası. 8 Nisan 2014 İstanbul

TÜRKĠYE-AB ĠLĠġKĠLERĠNDE SON YILLARIN DEĞERLENDĠRĠLMESĠ. Nilgün ARISAN ERALP TEPAV- AB ENSTİTÜSÜ

Doç. Dr. Ahmet M. GÜNEŞ Yalova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi. Avrupa Birliği Hukukuna Giriş

Türkiye nin Yeni AB Stratejisi ve Ulusal Eylem Planları

İş Sağlığı ve Güvenliği Semineri

TÜRKİYE VE AVRUPA BİRLİĞİ: MÜZAKERELERİN GİDİŞATI NEREYE?

AB MALİ YARDIMLARI VE TÜRKİYE

GİRİŞ. A. İç Kontrolün Tanımı, Özellikleri ve Genel Esasları:

Sayı: 7/2017. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhuriyet Meclisi aşağıdaki Yasayı. yapar:

Balkan Sivil Toplum Müktesebatı STK ların Savunuculuk ve İzleme Potansiyellerinin Güçlendirilmesi Projesi

TÜRKİYE CUMHURİYETİ AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

AB ve Türkiye Sivil Toplum Diyaloğu - IV Tüketicinin ve Sağlığın Korunması Hibe Programı

İstanbul Bilgi Üniversitesi TEPAV 7 Aralık k 2006

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

TÜRKİYE ÇEVRE POLİTİKASINA ÖNEMLİ BİR DESTEK: AVRUPA BİRLİĞİ DESTEKLİ PROJELER

T.C. Sağlık Bakanlığı Dış ilişkiler ve Avrupa Birliği Genel Müdürlüğü

2- KİŞİLERİN SERBEST DOLAŞIMI

Yatırım Ortamı Değerlendirme Raporu: Türkiye nin ikinci nesil reform gündeminin tasarımı

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

18 Aralık 2009, İstanbul Ayşen SATIR

T.C. BA BAKANLIK AVRUPA B RL GENEL SEKRETERL Sosyal, Bölgesel ve Yenilikçi Politikalar Ba kanl. Avrupa Birli i Toplumsal Cinsiyet E itli i Stratejisi

AVRUPA BİRLİĞİ SİGORTA MÜKTESEBAT REHBERİ

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI

21- BÖLGESEL POLİTİKA VE YAPISAL ARAÇLARIN KOORDİNASYONU

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

Türkiye nin Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi Mekanizmasına Destek için Teknik Yardım Projesi Ankara, 15 Şubat 2017

Toplam Erkek Kadin Ermenistan Azerbaycan Gürcistan Kazakistan Kırgızistan Moldova Cumhuriyeti. Rusya Federasyonu

AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI FASIL 4: SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

2010 Yılı İlerleme Raporu ve Genişleme Stratejisi ne Bakış

11- EKONOMİK VE PARASAL BİRLİK

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

ULUSAL PROGRAM TASLAĞININ MESLEKİ AÇIDAN DEĞERLENDİRMESİ,

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI YÖNETİM OTORİTESİNİN GÖREVLERİ VE ÇALIŞMA ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU. Mali Yardımlar ve IPA N. Alp EKİN/Uzman

Nilgün ARISAN ERALP AVRUPA BİRLİĞİ GENEL SEKRETERLİĞİ

FASIL 4 SERMAYENİN SERBEST DOLAŞIMI

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

FASIL 29 GÜMRÜK BİRLİĞİ

FASIL 8 REKABET POLİTİKASI

DEVLET BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN YAPISAL REFORMALARIN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI (26 EKİM 2007 ANKARA)

2008 TÜRKİYE İLERLEME RAPORU NUN İSTİHDAM VE SOSYAL POLİTİKA BAŞLIKLI 19

T.C. AVRUPA BİRLİĞİ BAKANLIĞI SOSYAL, BÖLGESEL VE YENİLİKÇİ POLİTİKALAR BAŞKANLIĞI

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

TÜSİAD Kayıtdışı Ekonomiyle Mücadele Çalışma Grubu Sunumu

AVRUPA BİRLİĞİ NİN TÜRKİYE DE DESTEKLEDİĞİ BAZI HİBE PROGRAMLARI

YENİ EKONOMİ PROGRAMI YAPISAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI 2019

A. Giriş. B. Olumlu Unsurlar


Katılımcı Demokrasi STK ları Güçlendirme Önerileri

Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Ücretlendirme Politikası

GELİR POLİTİKALARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

FASIL 7 FİKRİ MÜLKİYET HUKUKU

19.FASIL : SOSYAL POLİTİKA VE İSTİHDAM AÇILIŞ KRİTERLERİNDE GELİNEN SON AŞAMA

YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRME KOORDİNASYON KURULU (YOİKK) ÇALIŞMALARI. 11 Mayıs 2012

IMF, Birleşmiş Milletlerin uzmanlaşmış kurumlarından biri olsa da, kendi tüzüğü, yönetim yapısı ve mali kaynağı vardır.

KAMU İÇ KONTROL STANDARTLARI UYUM EYLEM PLANI REHBERİ. Ramazan ŞENER Mali Hizmetler Uzmanı. 1.Giriş

Tarımın Anayasası Çıktı

AB KRİTERLERİ IŞIĞINDA TÜRKİYE NİN UYUM SÜRECİ VE BEKLENTİLER

Türkiye-Kosova Serbest Ticaret Anlaşması IV. Tur Müzakereleri. Caner ERDEM AB Uzman Yardımcısı Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü

TÜRKİYE NİN AVRUPA BİRLİĞİ MÜZAKERE SÜRECİ

İlgi: B.06.1-ABG / Sayılı, tarihli Mektubunuz

Özet. Gelişen küresel ekonomide uluslararası yatırım politikaları. G-20 OECD Uluslararası Yatırım Küresel Forumu 2015

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

AB Türkiye Vize Serbestleştirilmesi Süreci

Bir Bakışta Proje Döngüsü

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

AB İLE GÜMRÜK BİRLİĞİ NİN GÜNCELLENMESİ

6- REKABET POLİTİKASI

AB PROGRAMLARI VE TÜRKİYE

MMKD Stratejik İletişim Planı Araştırma Sonuçları

Transkript:

GENİŞLEME STRATEJİSİ VE TEMEL GÜÇLÜKLER 2006-2007 1 (İktisadi Kalkınma Vakfı tarafından gerçekleştirilen resmi olmayan çevirisidir) SONUÇLAR VE ÖNERİLER Yukarıdaki analize dayanarak, Komisyon aşağıdaki sonuçları önermektedir: 1. AB nin genişleme politikası üç ilkeye- konsolidasyon, koşulluluk ve iletişim- dayanmayı sürdürmektedir. AB, halihazırda sürece dahil olan ülkelere yönelik taahhütlerini yerine getirmekte; ancak, yeni taahhüt üstlenilmesi hususunda dikkatli davranmaktadır. Katılım sürecinin hızı aday ülkedeki reform hızına bağlıdır. 2. Mevcut genişleme stratejisi, AB nin yeni üyeleri entegre etme kapasitesinin sağlanmasına yönelik çeşitli yol ve araçlarla birlikte, genişlemeye ilişkin yenilenmiş bir uzlaşmanın temelini oluşturmaktadır. 3. AB nin yeni üyeleri entegre etme kapasitesini iki unsur belirlemektedir: - AB nin işleyiş kapasitesi muhafaza edilerek, Avrupa entegrasyonun güçlendirilmesi ve derinleştirilmesine yönelik ivmenin devam ettirilmesi. Bu, hem mevcut hem gelecekteki AB vatandaşlarının menfaatinedir; - Aday ülkelerin belirlenen katı koşulları yerine getirerek Birliğe katıldıklarında, üyelik yükümlülüklerini üstlenmeye hazır olduğunun temin edilmesi. Bu, Komisyon tarafından katı koşulluluk temelinde değerlendirilmektedir. 4. AB nin entegrasyon kapasitesi katılım sürecinin tüm önemli aşamalarında gözden geçirilecektir. Komisyon, üyelik başvurularına ilişkin görüşlerinde ve katılım müzakereleri süresince, önemli politika alanlarında katılıma ilişkin etki analizleri hazırlayacaktır. Bu, üye ülkelerin ilgili müzakere fasıllarında, gerekli görülen durumlarda geçiş süreleri ve diğer düzenlemeler de dahil olmak üzere, ortak AB pozisyonlarını belirlemelerine yardımcı olacaktır. 5. Komisyon, gelecekteki katılımların bütçe üzerindeki etkisini değerlendirirken, katılımın özellikle tarım ve uyum politikaları gibi önemli politikalar üzerindeki etkisini inceleyecektir. 6. AB, genişleme gündemine devam ederken, kendi gelişimini de sürdürmeyi ve derinleştirmeyi temin etmelidir. Genişleyen AB nin etkili şekilde karar almasının iyileştirilmesi için kurumsal reforma ihtiyaç vardır. Bir sonraki yeni üyenin Birliğe katılmaya hazır olduğu zamana dek, yeni bir kurumsal yapı üzerinde uzlaşmaya varılmış olmalıdır 7. Komisyon, katılım sürecinin niteliğini daha da geliştirecektir. Müzakere fasıllarının açılıp kapanmasına ilişkin kıyas kriterleri ortaya koyulabilmektedir. Bu kriterler münferit fasıllarda müzakerelerin askıya alınması ya da tekrar açılmasına temel oluşturacaktır. Siyasi ve ekonomik diyalogların sonuçları müzakere sürecine etki edecektir. Yargı reformu ve yolsuzlukla mücadele gibi zor konuların katılım sürecinin erken aşamasında ele alınması gerekmektedir. 1 Konunun bütünlüğünü korumak amacıyla orijinal metinde kullanılan ifadelere mümkün olduğunca sadık kalınmıştır. 1

8. Komisyon, şeffaflığı artırmak için, etki analizleri, tarama raporları, müzakere fasıllarının açılması için kıyas kriterleri ve AB nin ortak pozisyon belgeleri de dahil olmak üzere temel müzakere belgelerinin yayımlanmasını önermektedir. 9. Genişleme için kamuoyu desteğinin temin edilmesi esastır. Sürecin dikkatli bir şekilde ve sıkı koşulluluk ilkesine göre yürütülmesine devam edilmesi bu desteğin korunması için şarttır. Aynı şekilde, AB nin entegrasyon kapasitesine duyulan güven de önemlidir. Ayrıca, genişlemeye ilişkin daha iyi bilgilendirme yapılması gerekmektedir. Vatandaşların dinlenmesi, uygun politikalar aracılığıyla kaygılarına cevap verilmesi ve somut bilgiler sunulması önem taşımaktadır. Bu alanda üye ülkeler başrol oynayacaktır. Komisyon üzerine düşen görevi, Avrupa Parlamentosu, ulusal, bölgesel ve yerel yönetimler ile sivil toplumla birlikte üstlenecektir. 10. Hırvatistan, katılım müzakerelerine iyi bir başlangıç yapmıştır. Tarama sürecini takiben, pek çok alanda mevzuatını uyumlaştırma hususunda önemli adımlar atmıştır; bu alanda gerekli idari kapasitenin geliştirilmesi sürecindedir. Ancak, Hırvatistan ın yargı reformu, yolsuzlukla mücadele, ekonomik reform ve Eski Yugoslavya için Uluslararası Ceza Mahkemesi ile tam işbirliğinin sürdürülmesi gibi temel alanlarda önemli çabalar göstermesi gerekmektedir. İyi komşuluk ilişkileri ve bölgesel işbirliği önemini korumaktadır. 11. Türkiye, Kopenhag siyasi kriterlerini yeterli ölçüde yerine getirmeye devam etmekte ve siyasi reformları sürdürmektedir. Ancak, reformların hızı geçen yıl boyunca azalmıştır. Özellikle ifade özgürlüğüne ilişkin önemli çaba gösterilmesi gerekmektedir. Ayrıca gayri-müslim dini azınlıkların hakları, kadın hakları, sendikal haklar ve ordu üzerinde sivillerin kontrolü konularında daha fazla gelişme sağlanmalıdır. Türkiye nin işleyen bir piyasa ekonomisi olarak kabul edilmesi mümkündür. Türkiye üyelik yükümlülüklerini üstlenebilme kapasitesini geliştirmiştir. İyi komşuluk ilişkileri önemini korumaktadır. 12. Avrupa Birliği ve Üye Devletlerinin 21 Eylül 2005 de yaptığı deklarasyonda belirtildiği üzere AB, Türkiye nin Ankara Anlaşması nın Ek Protokolü nü tam ve ayrım gözetmeden uygulamasını ve taşıma araçlarına uygulanan kısıtlamalar da dahil olmak üzere malların serbest dolaşımına getirilen tüm engellerin kaldırılmasını beklemektedir. Türkiye nin yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmemesi müzakerelerin genel ilerleyişini etkileyecektir. Türkiye nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi durumunda Komisyon, Aralık taki AB Konseyi öncesinde gerekli tavsiyelerde bulunacaktır. Katılım Ortaklığı nda belirtildiği gibi Türkiye nin tüm AB üye devletleriyle ilişkilerin mümkün olduğunca çabuk normalleştirilmesi için somut adımlar atması temel gerekliliklerden biridir. 13. Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti nin Aralık 2005 te aday ülke statüsü kazanması, bu ülkenin reform başarılarının tanınması anlamına gelmektedir. Ülke 2006 yılı boyunca, daha yavaş olmasına rağmen, ilerleme sağlamaya devam etmiştir. Tüm Batı Balkan ülkeleri, Komisyon un geçen yıl açıkladığı yol haritasını izleyerek ilerleme kaydetmiştir. Her ülke kendi performansına göre ilerlemektedir. Bir ülkenin İstikrar ve Ortaklık Anlaşmaları ndan kaynaklanan yükümlülüklerine (ticaretle ilgili hükümler de dahil) ilişkin iyi bir uygulama siciline sahip olması, AB nin üyelik başvurusunu değerlendirirken göz önünde tuttuğu önemli bir unsurdur. 2

EK 1 AB nin yeni üyeleri entegre etme kapasitesine ilişkin özel rapor GİRİŞ Bu özel rapor, 2006 Genişleme Strateji Belgesi nin ayrılmaz bir parçasıdır. AB Konseyi nin Haziran 2006 toplantısındaki talebini takiben, rapor, AB nin yeni üyeleri entegre edebilme kapasitesine ilişkin orta ve uzun vadede karşına çıkacak hususlara odaklanmaktadır. Rapor, bugünün dünyasında, temel güçlüklere sahip genişleme gündemini sürdürürken, Birliğin politikalar ve kurumlar bağlamında kendi gelişimini devam ettirmesini ve derinleştirmesini temin etmeyi amaçlayan bir yaklaşım sergilemektedir. 1993 Kopenhag Konseyi, Birliğin ve aday ülkelerin genel çıkarları açısından, Birliğin entegrasyon ivmesini sürdürürken yeni üyeleri kabul etme kapasitesi göz önünde bulundurulmalıdır sonucuna varmıştır. 2005 Strateji Belgesi nde belirtildiği ve AB Konseyi nin Haziran 2006 toplantısında teyit ettiği gibi, genişlemenin ilerleme hızı AB nin entegrasyon kapasitesini dikkate almalıdır. AB, genişleme gündemini devam ettirirken, kendi gelişimini sürdürülmesini ve derinleştirilmesini temin etmelidir. Genişlemiş bir AB nin karar alma mekanizmasının etkinliğinin geliştirilmesi için kurumsal reforma ihtiyaç vardır. Bir sonraki yeni üyenin Birliğe katılmaya hazır olacağı zamana dek, yeni bir kurumsal yapıya erişilmiş olunmalıdır. Genişleme, ortak ilkeler, politikalar ve kurumlara dayanan bir projenin paylaşılmasıdır. Birlik, kurumlar arası adil bir denge gözeterek hareket etme ve karar verme kapasitesinin muhafaza edilmesini, bütçesel sınırlara uyulmasını, iyi işleyen ve amaçlarına ulaşan iddialı ortak politikaların uygulanmasını temin etmelidir. AB nin hazmetme kapasitesini ya da entegrasyon kapasitesini, AB politikalarının ile kurumlarının gelişimi ve başvuran ülkelerin iyi hazırlanmış üye ülkeler haline dönüşümü belirlemektedir. Muhtemel üyelerin Birliğe katılım kapasiteleri, Komisyon tarafından sıkı koşulluluk ilkesine göre titizlikle değerlendirilmektedir. Entegrasyon kapasitesi, AB nin Antlaşmalarda öngörülen siyasi amaçlar ile politika amaçlarına halel getirmeksizin, belirlenen bir tarihte ya da zaman diliminde yeni üye kabul edip edemeyeceği ile ilgilidir. Dolayısıyla entegrasyon kapasitesi, her şeyden önce işlevsel bir kavramdır. Komisyon gelecekte, katılım sürecinin tüm önemli aşamalarında etki analizleri hazırlayacaktır. Söz konusu analizlerin yapılırken her bir ülkenin spesifik özellikleri göz önüne alınacaktır. AB, altı üyeden 25 üye ülkeyi- yakında 27 üye ülke- kapsayacak şekilde beş defa genişlemiştir. Bu genişlemeler, Avrupa nın birleşmesi, kıtanın genelinde demokrasinin, insan haklarının ve istikrarın güçlendirilmesi yönünde önemli katkı sağlamıştır. Söz konusu genişlemeler, ekonomik ve sosyal uyum, dış ilişkiler ve çevrenin koruması gibi alanlarda yeni AB politikalarının gelişimini teşvik etmiştir. İç Pazar, Schengen bölgesi ve Avro buna paralel olarak gelişmiştir. Yakında Bulgaristan ve Romanya nın katılımıyla tamamlanacak olan 2004 yılındaki beşinci genişleme, AB nin dünyadaki ağırlığını artırmış, ticaret ve yatırım ile ekonomik büyüme alanlarında spesifik ekonomik kazançlar doğurmuştur. Aynı zamanda AB, adalet, özgürlük ve güvenlik gibi yeni politikalar geliştirmeye ve uygulamaya devam etmiştir. AB nin genişlemesi, Avrupa entegrasyonunun derinleşmesine paralel bir şekilde devam etmiştir. 3

Mevcut genişleme gündemi, üç temel ilke içeren bir stratejiye dayanmaktadır: konsolidasyon, koşulluluk ve iletişim. Genişleme, AB üyeliğine giden yolda farklı mesafeler kat etmiş olan Batı Balkan ülkelerini ve Türkiye yi kapsamaktadır. AB Konseyi tarafından söz konusu ülkelere, gerekli koşulları yerine getirmeleri halinde AB üyesi olma perspektifi sağlanmıştır. AB, süreç dahilinde olan ülkelere yönelik taahhütlerine bağlı kalmakta, ancak yeni taahhütler üstlenilmesi konusunda ihtiyatlı davranmaktadır. Mevcut durum, gelecekte eşzamanlı olarak büyük bir ülke grubunun Birliğe katılması ihtimalinin düşük olduğunu göstermektedir. Aday ülkeler ve potansiyel aday ülkeler, siyasi ve ekonomik kalkınma ile idari kapasite bakımından farklılıklar göstermektedir. Katılım öncesi hazırlıkların mevcut durumu göz önüne alındığında, ileriki üyeliklerin orta ve uzun vadede gerçekleşmesi beklenmektedir. Avrupa Birliği, kendi gelişiminin ilerlemiş olması ve aday ülkelerin üyelik yükümlülüklerini karşılayabilmeleri koşuluyla, yeni üye ülkeleri başarılı bir şekilde kabul edebilecektir. AB vatandaşlarının da ortaya çıkabilecek sorunları daha iyi kavrayarak ileriki genişlemelere hazırlıklı olmaları gerekmektedir. Bu, sürecin demokratik meşruiyetini kamuoyunun gözünde güçlendirecektir. Bu belgede ortaya koyulan yaklaşım aşağıdakilere bağlıdır: - AB nin Avrupa entegrasyonu ivmesini koruma kapasitesini muhafaza etmesi; - Aday ülkelerin katı koşulları yerine getirmelerinin sağlanması; - Daha iyi iletişim. Avrupa Birliği nin nihai sınırları sorusu son yıllarda sıkça sorulmaktadır. Bu, Komisyon un bazı çıkarımlarda bulunmasını sağlamıştır. Avrupalı terimi, tümü Avrupalı kimliğine katkı sağlayan coğrafi, tarihi ve kültürel öğeleri bir araya getirmektedir. Fikirler, değerler ve tarihsel etkileşimlere ilişkin ortak deneyim, basit bir sabit formülle açıklanamaz ve her yeni neslin gözden geçirmesine açıktır. Genişlemenin hukuki temeli, 6 (1). maddede belirtilmiş olan ilkelere uyan her Avrupalı devlet Birliğe üye olmak için başvuruda bulunabilir şeklinde hükmeden Avrupa Birliği ni Kuran Antlaşma nın 49. maddesine dayanmaktadır. Ancak bu antlaşma maddesi tüm Avrupa ülkelerinin Birliğe başvurmak zorunda olduğu veya AB nin tüm başvuruları kabul edeceği anlamına gelmemektedir. Avrupa Birliği, her şeyden önce değerleri ile tanımlanmaktadır. AB NİN ENTEGRASYON KAPASİTESİNİN TARİHÇESİ Avrupa Birliği önceki genişlemelerde yeni üyeleri entegre etme kapasitesini değerlendirmiştir. Üyelik başvurularına ilişkin Komisyon görüşleri, Konsey in katılım müzakerelerinin açılmasına ilişkin kararına temel teşkil etmiştir. Söz konusu görüşler, AB politikalarının benimsenmesi dahil olmak üzere adayların üyelikten doğan yükümlülükleri yerine getirebilme kapasitelerini değerlendirilmiştir. İlk dört genişlemede sunulan görüşler, dönüşümlü Konsey Başkanlığının işlemesi, mevcut ortak politikalar göz önünde tutularak gerçekleştirilmesi gereken mali transfer tahminleri veya yeni dillerin resmi AB dillerine eklenmesi gibi alanlarda yeni ülkelerin katılımının Birliğe etkilerine ilişkin genel bir değerlendirme sağlamıştır. Komisyon, 2004 yılında, Türkiye ile katılım müzakerelerinin başlatılmasına yönelik tavsiye ile birlikte Türkiye nin olası üyeliğiyle ilgili öne çıkan konulara ilişkin bir çalışma yayımlamıştır. Çalışma, katılım için gerekli hazırlıkların önümüzdeki 10 yılda da süreceğini öngörmüştür. Türkiye nin katılımının Birliğe mali etkisine ilişkin tahminlere yer verilen çalışmada tarım, uyum, enerji, göç, dış sınırlar ve dış politika özellikle sorun yaratacak alanlar olarak belirlenmiştir. 4

Komisyon geçmiş genişlemelere hazırlanırken, çeşitli üyelik başvurularındaki ortak konuların AB ye etkilerini ayrı politika belgelerinde incelemiştir. Komisyon, AB kurumlarının güçlendirilmesinin, ekonomik entegrasyonun ilerletilmesinin ve ortak politikalar geliştirilmesinin Avrupa entegrasyonu için ön koşul olduğunu vurgulamıştır. 1997 de Komisyon, beşinci genişlemenin olası etkisini incelemiş ve genişlemeye hazırlık için bütçesel reformlar ve politika reformları önermiştir. AB politikalarının genişleme için hazır olmasının güvence altına alınması, Gündem 2000 in önemli hedeflerinden biri olmuştur. AB, ekonomik açıdan beşinci genişleme turu hazırlığına, Merkez ve Doğu Avrupa ülkeleriyle 1991 yılında imzalanan ilk Avrupa Anlaşmaları ile başlamıştır. Bu anlaşmalar neticesinde, AB hızlı bir şekilde söz konusu ülkelerin ilk ticaret ortağı olmuştur. AB ve söz konusu ülkeler arasında sanayi ürünlerindeki ikili ticaretin büyük bir kısmının katılımdan çok önce serbestleştirilmesi, ekonomik entegrasyonu büyük ölçüde kolaylaştırmıştır. Ekonomik reformları ve dinamizmi teşvik eden Gümrük Birliği, Türkiye ile ekonomik entegrasyonu kolaylaştırmaktadır. Batı Balkan ülkeleri, ticaretin aşamalı olarak serbestleştirilmesini ve ekonomik desteği öngören İstikrar ve Ortaklık Anlaşmaları ile hazırlanmaktadır. Orta Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması nın (CEFTA) genişletilmesi ve modernizasyonu, Güneydoğu Avrupa da daha derin bir ekonomik entegrasyon sağlanmasının önünü açmaktadır. Birliğin yeni üyelerle entegrasyon kapasitesinin değerlendirilmesi katılım müzakereleri süresince devam etmiştir. Komisyon, bazı politika alanlarında genişlemenin mevcut üye devletler üzerindeki etkisini ele almak için tedbirler önermiştir. Beşinci genişlemede, bu tedbirler işçilerin serbest dolaşımı ve karayolu taşımacılığını kapsamıştır. Komisyonun, beşinci genişlemeyi finanse etmek için gerekli olan bütçe miktarına ilişkin değerlendirmesi tarım ödemeleri de dahil olmak üzere müzakerelerin sonuçlandırılmasına temel oluşturmuştur. Birlik, başvuruda bulunan ülkelerin gelecekte üstlenecekleri üyelik yükümlülüklerine ilişkin hazırlıklarına destek olmuştur. Beşinci genişleme için bir katılım öncesi stratejisi belirlemiştir. Bu strateji, her bir ülke tarafından kaydedilen ilerlemenin yakından izlemesi ve düzenli olarak rapor edilmesi, katılım ortaklıkları vasıtasıyla önceliklerin belirlenmesi ve mali desteği içermiştir. Geniş kapsamlı ortaklık anlaşmaları, başvuruda bulunan devletlerin rekabet politikası, fikri mülkiyet, denizyolu taşımacılığı ve sınai ürünlerin belgelendirilmesi gibi tek pazar alanlarında müktesebattan kaynaklanan bazı hak ve yükümlülükleri katılım öncesinde üstlenmelerine yardımcı olmuştur. Aday ülkeler AB ajansları ve komitelerine katılmıştır. Katılım antlaşmalarını imzalayan ülkeler gözlemci olarak yasama sürecine katılmıştır. Aday ülkelerin, kendi başlarına katılıma en iyi şekilde hazırlanmalarını amaçlayan bu strateji, söz konusu ülkelerin AB ile sorunsuz bir şekilde entegrasyonunu sağlamıştır. Komisyon un iç pazar sonuç çizelgelerinde ve AB mevzuatının uygulanmasına ilişkin raporlarında vurgulandığı gibi, yeni 10 üye ülke katılımlarından iki sene sonra AB mevzuatına çok iyi derecede uyum sağlamayı başarmıştır. Yeni üye ülkelerin katılımlarının ekonomik etkisi olumlu olmuştur. Kurumlar işleyişlerini ve karar almayı sürdürmüş; yeni üyeler aktif bir rol oynamıştır. Komisyon, 1 Mayıs 2004 genişlemesinden iki sene sonra, genişlemenin ekonomik boyutuna ilişkin bir çalışma yürütmüştür. Bu çalışma geçen iki seneye ilişkin deneyimlerin büyük ölçüde olumlu olduğunu göstermektedir. Doğuya genişleme neticesinde Avrupa ekonomisinde büyüme artmış ve yeni iş olanakları yaratılmıştır. Geçen 10 yıl süresince genişlemeye dikkatlice hazırlanılması bu başarının elde edilmesinde anahtar bir rol oynamıştır. 5

Avrupa da ve aday ülkelerdeki vatandaşların büyük çoğunluğu genişlemeyi desteklemiştir. Buna karşın, genişleme pek çok konuyu etkileyecektir ve genişlemeye ilişkin belli kaygılar ve yanlış algılamalar kamuoyunda halen sürmektedir. Bunların giderilmesi gerekmektedir. AB NİN MEVCUT ENTEGRASYON KAPASİTESİ Birlik, mevcut ve gelecekteki vatandaşlarının menfaatlerine uygun olarak çalışma kapasitesini sürdürebileceğini temin etmelidir. Birlik kendi içerisinde yeni kurumsal reformlar için hazırlanırken, dikkatlice yönetilen katılım süreci devam edecektir. Bu bölümde, geçmişteki deneyimlere dayanarak Birliğin gelecek genişlemelere ilişkin kapasitesini değerlendiren bir yaklaşım sunulmaktadır: AB nin Avrupa entegrasyon ivmesini koruma kapasitesini sağlamak Birliğin genişlerken Avrupa entegrasyon ivmesini koruma kapasitesi üç temel öğe içermektedir: kurumlar, ortak politikalar ve bütçe. Birliğin, kurumlarının etkili bir şekilde işlemeye devam etmesini, politikalarının hedeflerine ulaşmasını ve bütçesinin amaçları ve mali kaynakları ile orantılı olmasını sağlaması gerekmektedir. Kurumlar AB, yeni kurumsal düzenlemelere yalnızca genişleme için değil mevcut Birliğin daha iyi işlemesi için de ihtiyaç duymaktadır. Birliğin, mevcut üye ülkeler için olduğu kadar gelecek genişlemeler ışığında da, kurumlarının ve karar alma süreçlerinin etkili ve hesap verebilir olmalarını sağlaması gerekmektedir. Yeni üye ülkelerin AB kurumlarına entegrasyonu önceki genişlemelerde katılım müzakerelerinin bir parçasını oluşturmuştur. Genişleme sonucu kurumlara ilişkin hükümlerde yapılan değişiklikler ilgili Katılım Antlaşmaları nda yer almıştır. Son genişleme öncesinde kurumsal reformlar gerçekleştirilmiştir. Birliğe 2004 yılında katılan yeni on üye ülke, Bulgaristan ve Romanya ile yapılan Katılım Antlaşmaları nın kurumsal hükümleri Nice Antlaşması na dayanmaktadır. Birliğin 27 üyeden daha fazla ülkeyi içine alacak şekilde genişlemesi kurumların kompozisyonunda ve oy haklarında değişiklikler gerektirmektedir. Yeni bir genişlemeden önce AB nin, bu kurumsal reformların kapsamı ve esası hakkında karar vermesi gerekecektir. Nice Antlaşması Bulgaristan ve Romanya dahil 27 üye ülke için kurallar öngörmektedir. Ancak Antlaşma, Birlik 27 üyeden oluştuğunda, Komisyon un üye sayısının üye ülke sayısından daha az olmasını öngörmektedir. Komisyon un üye sayısı Konsey tarafından oybirliğiyle belirlenecektir. Bu kural, 27inci üye ülkenin Birliğe katılmasından sonra oluşacak ilk Komisyon a uygulanacaktır. Konsey, ayrıca eşitlik ilkesi temelinde bir rotasyon sistemi için uygulama düzenlemelerini de kabul edecektir. Nice Antlaşması, 27 den fazla üyeye sahip bir Birliğin diğer kurumlarının kompozisyonu ve işleyişine ilişkin değişiklikleri içermemektedir. AB nin karar alma kapasitesinin merkezinde Avrupa Parlamentosu ndaki koltuk sayısı ve Konsey deki oyların ağırlığı yer almaktadır. Dolayısıyla, AB yeni bir genişlemeden önce bu kurumsal reformların kapsam ve esasına ilişkin karar almak zorunda kalacaktır. 6

Genişlemenin, pek çok dillin kullanılması gibi, kurumların işleyişlerine yönelik pratik etkileri olacaktır. Bundan sonraki AB üyelik başvurularına ilişkin Komisyon görüşlerinde, genişlemenin AB kurumları üzerindeki etkilerine dair bir değerlendirme de yer alacaktır. Bir sonraki üyenin Birliğe katılmaya hazır olacağı tarihte, yeni bir kurumsal yapı üzerinde uzlaşmaya varılmış olması gerekmektedir. AB nin daha iyi işlemesini sağlamak, genişlemiş Birliğin olduğu kadar gelecekteki yeni üye devletlerin de menfaatinedir. AB politikaları Geçmiş genişlemeler, yeni üye ülkelerin kendi ulusal tecrübelerini ve politika yönelimlerini Avrupa ya taşımaları sonucunda AB politikalarını güçlendirmiştir. Uyum politikası, tarım, balıkçılık, çevrenin korunması, dış ilişkiler, şeffaflık, hesap verebilirlik ve Avrupa vatandaşlığı gibi farklı alanlardaki mevcut müktesebat geçmiş genişlemelerin etkilerini kısmi olarak yansıtmaktadır. İç Pazar ile adalet, özgürlük ve güvenlik gibi bazı AB politikaları doğru koşullar altında daha fazla sayıda ülkeye yayıldığı takdirde daha da büyük katkılar sağlayabilecektir. Birliğin genişledikçe tüm alanlarda ortak politikalar geliştirme ve uygulamaya devam edeceği bir durumda olması gerekmektedir. Genişleme sürecinin önemli tüm aşamalarında, genişlemenin AB politikaları üzerindeki etkisine ilişkin değerlendirme daha da geliştirilecektir. Gelecekte bir ülkenin AB üyeliği başvurusuna ilişkin Komisyon görüşü, söz konusu ülkenin katılımının AB politikalarına etkisinin değerlendirilmesini de içerecektir. Bu ayrıca katılım müzakereleri için koşulları belirleyen çerçeve belgede de yansıtılacaktır. Hırvatistan ve Türkiye için müzakere çerçeveleri bu ülkelerin AB politikalarına kolay entegre olmalarını sağlayacak bir dizi önlemi içermektedir. Bu belgeler ayrıca, geçiş süreleri, istisnalar, özel düzenlemeler ve kalıcı koruma önlemleri gibi AB politikalarının genişlemeden sonra düzgün işlemesini sağlayacak önlemleri içermektedir. Komisyon genişlemelerin bütçesel etkisini değerlendirirken gelecek genişlemelerin tarım ve yapısal politikalar üzerindeki etkisini de inceleyecektir. Bu inceleme söz konusu politikaların gelecekteki gelişimini de dikkate alacaktır. Katılım müzakereleri süresince Komisyon, kişilerin dolaşımı, sınır yönetimi, tarım, uyum politikası ve ulaştırma gibi temel politika alanlarında katılımın etkileri üzerine önemli değerlendirmelerde bulunacaktır. İstikrar artırılması, dış politika ve güvenlik politikası kazanımları veya enerji arzının güvence altına alınması bağlamında, AB nin genişlemesine ilişkin stratejik niyetini de dikkate alarak enerji politikası, dış politika ve güvenlik politikası alanlarında benzer değerlendirmeler yapılacaktır. Bu değerlendirmeler, üye ülkelerin, genişlemenin olası etkilerini dikkate alarak, ilgili başlıkların müzakeresi ilişkin- gerekli hallerde geçiş süreleri ya da başka düzenlemeleri içeren- AB ortak pozisyonlarını belirlemelerine yardımcı olacaktır. AB Bütçesi Birliğin, politikalarını finanse ederken aynı zamanda bunların sürdürülebilirliklerini temin etmeye devam edecek bir durumda olması gerekmektedir. Genişlemenin AB bütçesi üzerindeki etkisi genişleme süreci boyunca dikkatle değerlendirilecektir. AB üyelik başvurusuna ilişkin her Komisyon görüşü bütçesel etki tahminlerini içerecektir. 7

Herhangi bir katılımdan önce, AB nin gerekli genel bütçesel araçlar hakkında karar alması gerekecektir. Buna dayanarak Komisyon, gelecekteki katılım müzakerelerinde gerekli mali önlemleri içeren bir paket önerecektir. Komisyon un analizi hem bütçesel yönleri hem de yeni üyelerin katılımı neticesinde artan ekonomik dinamizmi göz önünde bulunduracaktır. Aday ülkelerin katı koşulları yerine getirmesini sağlamak Koşulluluk ilkesi, Komisyon un genişleme stratejisinin sütunlarından biridir. Aday ülkelerin üyeliğe iyi hazırlanmaları AB ye entegre olmalarını kolaylaştırmaktadır. AB faaliyetlerinin kapsamı geliştikçe, hazırlıkların niteliğinin iyileştirilmesi önem kazanmıştır. Katılım sürecinin her aşamasının gerekliliklerinin tam olarak yerine getirilmesiyle katılım öncesi süreçte koşulluluk ilkesinin sıkı bir şekilde uygulanması temin edilmektedir. Komisyon, katılım öncesi stratejinin bir parçası olarak, genişleme sürecindeki her bir ülkede kaydedilen ilerlemeyi yakından izleyecektir. Bu izleme üyeliğe ilişkin siyasi ve ekonomik kriterler ile müktesebat kriterine dayanacaktır. Komisyon, hukukun üstünlüğünü temin etmek için gerekli yapıların tesis edilmesine özellikle dikkat edecektir. Bu, idari kapasite ve yargı kapasitesi ile sahtecilik ve yolsuzlukla mücadeleyi kapsamaktadır. Bu konuların katılım öncesi sürecin erken bir aşamasında ele alınması gerekmektedir. Komisyon, elindeki verilere dayanarak, Katılım veya Avrupa Ortaklıkları için her ülkeye yönelik kısa ve orta vadeli reform öncelikleri önerecektir. Bu politika çerçevelerinin, beşinci genişlemeye hazırlık sürecinde önceliklerin belirlenmesinde etkili bir araç olduğu kanıtlanmıştır. Komisyon, politika çerçevelerinin düzenli olarak güncellenmelerini önerecektir. Genişleme sürecindeki ülkelerin desteklenmesine yönelik mali yardım, ortaklık öncelikleri olarak tespit edilen reformlara odaklanacaktır. Tüm katılım öncesi ihtiyaçların giderilmesine yönelik yeni bir mali aracın 2007 de uygulamaya koyulması, AB nin üyelik hazırlıklarına ilişkin desteğini daha etkili kılacaktır. Genişleme sürecindeki ülkelerle yapılan ortaklık anlaşmaları, ülkelerin hazırlıklarında temel bir rol oynamaktadır. Komisyon söz konusu ülkelerin yükümlülüklerini yerine getirip getirmediklerini tespit edecektir. İkili yükümlülüklerin uygulanmasına ilişkin tatmin edici bir sicilin bulunması AB nin herhangi bir üyelik başvurusunu değerlendirmeye almasında önemli bir unsurdur. Katılım müzakerelerindeki ilerleme, müzakere çerçevelerinde ortaya koyulan katılım koşullarının yerine getirmesindeki başarıya bağlı olacaktır. Bu çerçevede her ülke kendi performansına göre değerlendirilecektir. Bir müzakere başlığının açılıp kapanabilmesi için, aday ülkelerden öncelikle gerekli kıyas kriterlerini başarılı bir şekilde yerine getirmeleri beklenecektir. Bir kıyas kriterinin yerine getirilmemesi, ilgili başlıktaki müzakerelerin askıya alınmasına veya yeniden açılmasına yol açabilecektir. Gelecekte, siyasi reformlardaki ilerleme ve müzakerelerin genel hızı arasında daha yakın bir ilişki olacaktır. Siyasi kriterlerin yerine getirilmesinde kaydedilen ilerlemeye ilişkin ülkeler ile kurulacak diyaloğun sonuçları müzakere sürecine doğrudan etki edecektir. Komisyon, söz konusu diyaloğu üye ülkelerle hazırlayacak ve ilgili Konsey organlarında bununla ilgili üye ülkelere bilgi verecektir. Konsey bünyesinde oluşturulan yeni düzenlemeler sayesinde reform sürecindeki ilerlemeyi izlemekle sorumlu üye ülke yetkilileri ile katılım müzakerelerinden sorumlu yetkililerin aynı çalışma gruplarında yer alması sağlanmıştır. Mevcut müzakere çerçevesi, siyasi konuların ele alınacağı Yargı ve Temel Haklar faslını da içermektedir. Bu, önemli alanlardaki ilerlemelerin yakından izlenmesine olanak sağlamaktadır. Katılım 8

müzakereleri, özgürlük, demokrasi, insan haklarına ve temel özgürlüklere saygı ile hukukun üstünlüğü ilkelerinin ciddi ve kalıcı bir biçimde ihlal edilmesi halinde askıya alınabilecektir. Bundan böyle, ülkelerin ekonomik reformlarına ilişkin diyaloğun sonuçları müzakere sürecine etki edecektir. Komisyon, söz konusu diyaloğu üye ülkelerle hazırlayacak ve ilgili Konsey organlarında bununla ilgili üye ülkelere bilgi verecektir. Bu diyalog, ekonomik kriterlerin yerine getirilmesi ve AB ekonomilerine yakınlaşmaya odaklanmaktadır. Katılım sürecindeki ülkelerin, katılım öncesinde, iç pazarda rekabet edebilecek şekilde işleyen piyasa ekonomileri olmaları esastır. Katılım öncesi yardım, bu hedefe ulaşılmasına özellikle odaklanacaktır. Bu düzenlemeler, müzakere çerçevesi ve müzakere başlıklarının açılıp kapatılmasına ilişkin oluşturulacak kıyas kriterleriyle birlikte, katılım müzakerelerinin katı bir yaklaşım içerisinde yürütülmesini sağlayacaktır. Aday ülkeler, reform çalışmalarına yön vermek amacıyla katılım için kendi hedef tarihlerini belirlemek isteyebilirler; ancak, AB nin katılım müzakerelerinin tamamlanması yaklaşılıncaya kadar bu tür tarihler belirlemekten kaçınması gerekmektedir. Katılım müzakerelerinin tamamlanma tarihinin her ülkenin kendi ilerlemesine bağlı olacağı ilkesi sürdürülmelidir. Daha iyi iletişim Demokratik meşruiyet AB genişleme süreci için zorunludur. Bir ülkenin katılımına ilişkin her önemli karar, üye ve aday ülkelerin demokratik olarak seçilmiş hükümetlerinin oybirliği ile alınmaktadır. Ulusal parlamentolar kararı onaylamaktadır. Üyeleri doğrudan seçilen Avrupa Parlamentosu da karara onay vermelidir. Demokratik meşruiyet aynı zamanda vatandaşlarının beklentilerine kulak veren ve onların sorunlarını uygun politikalar aracılığıyla ele alan bir Avrupa anlamına da gelmektedir. AB, genişleme de dahil olmak üzere tüm politikaları için vatandaşlarının desteğini kazanmak zorundadır. Bu desteğin korunması için süreç boyunca titizliğin ve katı koşulluluğun korunması esastır. Bu husus AB nin entegrasyon kapasitesi için de geçerlidir. İyi iletişim, AB genişleme politikasının önemli bir parçasıdır. Önceki genişlemeler genelde kamuoyu desteğini sağlamış olmasına rağmen bazı şüphe ve yanılgılara da yol açmıştır. Vatandaşların gelecek genişlemeler için daha iyi hazırlanmaları gerekmektedir. AB nin; genişlemenin avantaj ve zorlukları konusunda daha iyi bilgilendirilmeleri gerekmektedir. Yaptıkları tercihlerin açıklanması ve savunulması öncelikle üye ve aday ülkelerin sorumluluğundadır. Ulusal, bölgesel ve yerel düzeydeki liderler, vatandaşlarının kaygılarını en iyi şekilde anlayacak ve onlarla doğrudan iletişim kurabilecek konumdadırlar. Kendileri de genişleme sürecinin parçası olan üye ülkelerin, vatandaşlarına, genişlemeden bekledikleri somut faydaları açıklamaları gerekmektedir. Komisyon; Avrupa Parlamentosu, ulusal, bölgesel ve yerel idareler, akademik kurumlar, düşünce kuruluşları ve sivil toplum ile birlikte üzerine düşeni yapacaktır. Komisyon, özellikle kullanımı kolay gerçek bilgilere erişimi iyileştirecektir. Bu, hem genişleme politikası ile ilgili konuları hem reformların izlenmesi, kıyas kriterlerinin belirlenmesi ve etki analizleri yapılması yoluyla koşulluluğun uygulanması gibi unsurları içermektedir. Birlik, üye ve aday ülkeler, karşılıklı bilgi ve anlayışın güçlendirilmesi ve ortak Avrupa projesine sahip çıkılması için çabalarını yoğunlaştırmaları gerekmektedir. Gelecek yıllarda bu çabanın sürdürülmesine ihtiyaç duyulmaktadır. 2004 yılında Türkiye ile kurulan ve 2006 yılında Balkan ülkelerine genişletilen Sivil Toplum Diyaloğu nun daha da geliştirilmesi gerekmektedir. Komisyon bu diyaloğu toplum ve ekonominin farklı katmanlarına yaymayı hedeflemektedir. Komisyon bunu, Ekonomik ve Sosyal Komite, 9

Bölgeler Komitesi ve bu alandaki diğer faal kurumlarla irtibat halinde yapacaktır. Vatandaşların bu diyaloğa dahil edilmesiyle kaygı ve yanlış anlamaları gidermek önem taşımaktadır Komisyon, vatandaşların genişleme sürecine yakınlaştırılmasında bir araç olarak daha şeffaf bir yapıyı desteklemektedir. Komisyon halihazırda üyelik başvurularına ilişkin görüşlerinin yanı sıra her ülke ile ilgili ilerleme raporunu yayımlamaktadır. Türkiye ve Hırvatistan için müzakere çerçevelerini de yayımlanmıştır. Katılım müzakerelerine ilişkin diğer temel belgeler de kamuoyuna açıklanmalıdır. Beşinci genişlemede, bazı adayların kendi müzakere pozisyonlarıyla ilgili uygulamaları da bu yöndedir. Komisyon; tarama raporlarının, müzakere başlıklarının açılmasına ilişkin kıyas kriterlerinin ve AB müzakere pozisyon belgelerinin web üzerinden yayımlanması gerektiğini düşünmektedir. Bu raporda ortaya koyulan yaklaşım genişleme süreci için demokratik temeli güçlendirecektir. Politika yapıcıları ile kamuoyu arasındaki mesafenin giderilmesi bu süreçteki tüm tarafların menfaatinedir. Beşinci genişlemeden alınan dersler, süreci ileriki yıllara taşırken Birliğe yardımcı olacaktır. 10

EK 2 Arnavutluk, Bosna Hersek, Hırvatistan, Eski Yugoslav Makedonya Cumhuriyeti, Karadağ, Sırbistan, Kosova, Türkiye ye İlişkin Sonuçlar Türkiye Türkiye, Kopenhag siyasi kriterleri yeterli ölçüde yerine getirmeyi sürdürmektedir ve siyasi reformlara devam etmiştir. Ancak geçen yıl reformların hızı yavaşlamıştır. Başta ifade özgürlüğü alanında olmak üzere çabaların önemli ölçüde artırılmasına ihtiyaç vardır. Aynı şekilde, gayri-müslim toplulukların hakları, kadın hakları, sendikal haklar ve sivillerin ordu üzerindeki denetimi alanlarında iyileştirmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Demokrasi ve hukukun üstünlüğüne ilişkin olarak, kamu yönetimi alanında, bir kamu denetçiliği kurumunun (Ombudsman) oluşturulmasına dair bir yasa kabul edilmiştir. Memur kanununa ilişkin herhangi bir ilerleme kaydedilmemiştir. Sivil-asker ilişkilerine ilişkin olarak, Meclis, askeri mahkemelere yönelik gözden geçirilmiş usuller kabul ederek sanıkların haklarının güvence altına alınmasını güçlendirmiştir. Ancak, silahlı kuvvetlerin üst düzey yetkilileri, sorumlulukları dışındaki alanları etkilemeye yönelik kamuoyu açıklamaları yapmaya devam etmişlerdir. Yargı reformu alanında ilerleme kaydedilmiştir. Ancak yeni mevzuatın yargı tarafından uygulanması şu ana kadar karışık bir tablo ortaya koymaktadır ve yargının bağımsızlığının daha ileri düzeyde sağlanması gerekmektedir. Yolsuzlukla mücadele alanında yasal reformlara ilişkin sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Yolsuzluk yaygın olmaya devam etmektedir. Yolsuzlukla mücadele politikaları yetersizdir ve yolsuzlukla mücadeleden sorumlu makamların güçlendirilmesine ihtiyaç vardır. İnsan hakları ve azınlıkların korunmasına ilişkin olarak, işkence ve kötü muameleye dair raporlar daha da azalmıştır. Ancak, tutukevleri dışında ve Güneydoğu da işkence ve kötü muamele iddiaları kaygı sebebidir. İşkence faillerinin cezasız kalması sorun olmaya devam etmektedir. Terörle mücadele kanununda yapılan değişikliklerin temel özgürlükler üzerindeki etkisinin yakından izlenmesi gerekmektedir. Söz konusu değişiklikler, terör saldırılarına yönelik kapsamlı bir liste oluşturmuş ve sanıklara ilişkin güvenceleri zayıflatmıştır. Genelde, Türk toplumunda, geleneksel olarak hassas kabul edilenler dahil birçok konuya ilişkin açık tartışma artmıştır. Buna rağmen, mevcut yasal çerçeve, ifade özgürlüğünü, Avrupa standartlarıyla uyumlu olacak şekilde halen güvence altına almamıştır. Yargıtay ın yeni bir kararı Ceza Kanunu nun 301. maddesine ilişkin özgür ifadeyi kısıtlayan içtihat oluşturmuştur. Buna ek olarak, şiddet içermeyen görüşlerin ifade edilmesi nedeniyle birçok sayıda kişinin aleyhine dava açılmıştır. İfade özgürlüğünü kısıtlayan Türk Ceza Kanunu nun 301. Maddesi ile diğer hükümlerinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesiyle (AİHS) uyumlu hale getirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Toplanma ve örgütlenme özgürlüğüne ilişkin kısıtlamalar, son yıllarda alınan önlemlerin uygulanmasında sağlanan iyileştirmeyle azaltılmıştır. Ancak, bazı durumlarda güvenlik güçleri gösteriler esnasında aşırı güç kullanmıştır. Belirli bir kültürel kimliği destekleyen derneklerin kurulmasında güçlüklerle karşılaşılmaya devam edilmektedir. 11

Din özgürlüğüne ilişkin olarak, dini azınlıkların durumlarını iyileştirmesi beklenen yasanın kabul edilmesi birkaç defa ertelenmiştir ve uygulamada, gayri-müslim azınlıkların karşılaştıkları güçlüklerde herhangi bir değişiklik olmamıştır. Alevi toplumun durumunda herhangi bir değişiklik olmamıştır. AİHS ile uyumlu yasal bir çerçeve oluşturularak tüm dini toplulukların gereksiz engellemelerle karşılaşmadan faaliyet göstermeleri sağlanmalıdır. Kadın hakları Türkiye de kamuoyunun dikkatini giderek daha fazla çekmekte, sivil toplum bu alanda giderek daha olumlu bir rol oynamaktadır. Yasal çerçeve genel olarak tatmin edicidir. Ancak uygulamada, kadın hakları özellikle de ülkenin en yoksul bölgelerinde her zaman korunmamaktadır. Namus cinayetleri daha sistematik olarak soruşturulmalı ve gerektiğinde cezai takibat ve mahkumiyetle sonuçlandırılmalıdır. Çocuk haklarının durumunda fazla bir değişiklik yaşanmamıştır. 15 yaşın altındakilerin eğitimi ve istihdamına ilişkin yasal hükümlerin uygulamasının iyileştirilmesi gerekmektedir. Sendikal haklar konusunda yasal alanda hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. Türkiye özellikle grev ve toplu sözleşme haklarında Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve AB standartlarına henüz uyum sağlamamıştır. Türkiye nin azınlık haklarına yönelik yaklaşımı kısıtlayıcı niteliktedir. Türkiye azınlık haklarına ilişkin uluslararası düzenlemeleri onaylamamıştır. Kültürel haklar konusunda, Türkçe dışındaki dillerde sınırlı düzeyde yayın yapılmasına izin verilmektedir. Devlet okullarında bu dillerde öğrenime yönelik sınırlamalar devam etmektedir. Kürtçe eğitim veren özel kursların tamamı Ağustos 2005 te kapanmıştır. Hem siyasi hayatta hem kamu hizmetlerine erişimde Türkçe dışındaki dillerin kullanılmasına ilişkin katı genel kısıtlamalar devam etmektedir. Başta AB nin terör örgütleri listesinde yer alan PKK tarafından gerçekleştirilenler olmak üzere Türkiye ye yönelik terör saldırıları giderek artmıştır. AB bu terör saldırılarını şiddetle kınamıştır. Türkiye nin ülkenin Güneydoğusundaki ciddi ekonomik ve sosyal sorunlar üzerine eğilmesi ve Kürt toplumunun hak ve özgürlüklerini tam olarak kullanmasını sağlaması gerekmektedir. Yerinden edilmiş kişilerin sayısının fazlalığı endişe yaratmaya devam etmektedir. Bölgesel konular ve uluslararası yükümlülüklere ilişkin olarak, Türkiye, BM nin Kıbrıs sorununa kapsamlı bir çözüm bulma çabalarına yönelik devam eden desteğini ifade etmiştir. Ancak, Kıbrıs Cumhuriyeti ile ikili ilişkilerin normalleşmesine yönelik hiçbir ilerleme kaydedilmemiştir. Türkiye, Ortaklık Anlaşması nın Ek Protokolü nü Temmuz 2005 te imzalanmasından bu yana, Protokol ün tam olarak uygulanması ve Kıbrıs Cumhuriyeti ile doğrudan taşımacılık bağlantılarına ilişkin kısıtlamalar dahil olmak üzere, malların serbest dolaşımına getirilen tüm engellerin kaldırılması yönünde bir adım atmamıştır. AB Konseyi Haziran 2006 da gerçekleştirdiği toplantıda, Ek Protokol ün 2006 yılı içinde uygulanmasını gözden geçireceğini ve 21 Eylül 2005 tarihli AB deklarasyonunun içerdiği hususların takipçisi olacağını hatırlatmıştır. Yunanistan ile ilişkiler olumlu yönde ilerlemiştir; ancak, mevcut sınır sorunlarının çözümlenmesinde herhangi bir ilerleme kaydedilmemiştir. İki ülke Dışişleri Bakanları arasında gerçekleştirilen toplantıda, yeni bir güven artırıcı tedbirler paketi kabul edilmiştir. İyi komşuluk ilişkileri anahtar bir rol oynamayı sürdürmektedir. Ekonomik kriterler ile ilgili olarak, Türkiye, yakın geçmişteki istikrar ve reform başarılarını sürdürdüğü taktirde işleyen bir piyasa ekonomisi olarak değerlendirilebilir. Ayrıca Türkiye istikrar 12

politikasını sürdürmesi ve yapısal reformlar yönünde kararlı adımlar atması koşuluyla orta vadede Birlik içerisindeki rekabetçi baskılar ve piyasa güçleri ile baş edebilecektir. Piyasa ekonomisinin gereklilikleri üzerinde sağlanan uzlaşma genel olarak devam etmektedir. İstikrara odaklı makroekonomik politikalar, güçlü ekonomik büyümeye ve şoklara karşı esnekliğin artmasına katkıda bulunmuştur. Bütçe açığı ve kamu borcu düzeyi önemli ölçüde azaltılmış ve sosyal güvenlik sistemini güçlendirmeye yönelik bazı önemli tedbirler alınmıştır. Düzenleyici ve denetleyici kurumların bağımsızlığı güvence altına alınmış ve devlet bankalarına verilen özel imtiyazlar kaldırılmıştır. Özelleştirme süreci hız kazanmıştır. Bankacılık ve bankacılık dışı mali sektörler gelişmeye devam etmiş ve denetim daha da güçlendirilmiştir. Ekonomi, dış ticaret ve yatırıma daha açık hale getirilmiştir. Merkez Bankası ve hükümet, dezenflasyon politikaları uygulamaya devam etmektedir. Göreceli olarak yüksek seyreden dış ve kamu finansman ihtiyacının karşılanması, yatırımcıların yönelimlerine bağlı olmaya devam etmektedir ve bu makroekonomik istikrar için potansiyel bir tehdit oluşturmaktadır. Dolayısıyla mali konsolidasyonun daha fazla güçlendirilmesi ve yapısal tedbirler ile desteklenmesi gerekmektedir. Kayıt dışı istihdam ile mücadeleye önem verilmelidir. İş gücü piyasasındaki dengesizlikler devam etmektedir. Başta kadın nüfusunun istihdamı olmak üzere, istihdam oranı çok düşüktür ve azalmaktadır. Bu dengesizliklerin giderilmesine yönelik politikalar sınırlıdır ve işe alımlardaki maaş dışı maliyetler yüksek olmaya devam etmiştir. Ortalama eğitim standartları göreceli olarak düşüktür ve önemli farklılıklar sürmüştür. İş yapma ortamı, piyasadan çıkışın önündeki engellerden ve devlet yardımlarının şeffaf olmamasından olumsuz etkilenmiştir. Enerji sektörünün yeniden yapılandırılması süreci oldukça yavaş ilerlemiştir. Türkiye üyelikten doğan yükümlülükleri üstlenebilme kapasitesini geliştirmiştir. Birçok alanda bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak birçok alanda, Katılım Ortaklığı kapsamındaki kısa vadeli önceliklerin yerine getirilmesinde geri kalınmaktadır. Türkiye nin Gümrük Birliği nden doğan bazı yükümlülüklerden bazıları halen yerine getirilmemiştir. Uyumlaştırma düzeyi ile kurumsal ve idari kapasitenin geliştirilmesi için yapılması gereken birçok şey bulunmaktadır. Malların serbest dolaşımına ilişkin ilerleme dengeli olarak gerçekleşmemiştir. Akreditasyon, standardizasyon ve uygunluk değerlendirmesi gibi alanlarda ilerleme sağlanmıştır. Ancak malların serbest dolaşımının genel ilkelerine aykırı bazı hükümler ve ticaret önündeki teknik engeller varlığını devam ettirmektedir. İşçilerin serbest dolaşımına ilişkin herhangi bir ilerleme sağlanmamıştır. İş kurma hakkı ve hizmet sunma serbestisi alanındaki müktesebat uyumu sınırlı düzeydedir. Türkiye sermayenin serbest dolaşımına ilişkin çok az ilerleme sağlamıştır. Özellikle kara para aklama ile mücadele konusunda uyum tamamlanmamıştır. Yabancıların gayrımenkul edinmeleri kısıtlanmaktadır. Kamu ihaleleri alanında ilerleme çok sınırlıdır. Getirilen istisnalar yasaların uygulama alanı daraltmıştır. Türkiye nin kamu ihalelerine ilişkin tüm alanlarda tutarlı bir politika uygulanmasını sağlayacak bir yapılanması bulunmamaktadır. Şirketler hukuku alanında sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Türkiye uluslararası muhasebe standartlarının çoğunu kabul etmiştir. Ancak bunlar, sadece vergi raporlamasından yükümlü olan çoğu Türk şirketi için yasal olarak bağlayıcı değildir. Uyum seviyesi düşüktür. Fikri mülkiyet hukuku konusunda uyum ileri düzeydedir ve idari kapasite güçlendirilmiştir. Ancak başta organize korsanlık ve taklitçilikle mücadeleye ilişkin uygulama konusunda olmak üzere daha fazla ilerleme kaydedilmesi gerekmektedir. Ayrıca, ilgili makamlar arasındaki işbirliği ve koordinasyonun güçlendirilmesi gerekmektedir. İhtisaslaşmamış alt derece mahkemeleri yasaları gerektiği gibi uygulamada güçlük yaşamaktadırlar. Rekabet politikası alanında kaydedilen ilerleme bakımından dengesizlikler bulunmaktadır. Anti-tröst müktesebatına uyum düzeyi ileri seviyededir ve Rekabet Kurumu nun bu alandaki uygulamaları tatmin 13

edicidir. Ancak devlet yardımları konusunda hiç ilerleme kaydedilmemiştir: Türkiye gerekli yasal çerçeveye veya AB kurallarını uygulayacak idari yapılara sahip değildir. Ortaklık Anlaşması ndan doğan ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmesi konusundaki eksiklerin giderilmesi gerekmektedir. Türkiye, mali hizmetler konusunda bazı ilerlemeler kaydetmiştir. Yeni Bankalar Kanunu ile sigorta ve ek emeklilik sektörlerinde yükümlülük karşılama yeterliliğine ilişkin düzenlemelerin kabul edilmesi olumlu gelişmelerdir. Sigortalar konusunda mevzuat uyumu sınırlı düzeydedir. Yatırım hizmetleri ve menkul kıymetler piyasaları alanında yatırımcı tazmin programı, sınır ötesi hizmet sunumu, bilgilendirme ve açıklamalara ilişkin yükümlülükler konusunda daha fazla uyum sağlanması gerekmektedir. Başta sigorta ve menkul kıymetler piyasası sektörlerinde olmak üzere denetim kapasitesinin daha fazla güçlendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Türkçe dışındaki dillerde yerel yayın yapılması dahil bilgi toplumu ve medyaya ilişkin bazı alanlarda kısmen ilerleme kaydedilmiştir. Türkiye, elektronik haberleşme ve bilgi teknolojileri konusunda daha fazla uyum sağlanması için iyi bir temel oluşturmuştur. Medya ve görsel-işitsel politika alanındaki genel uyum sınırlı düzeyde kalmıştır. Tarımda kırsal kalkınma alanında bazı sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Ancak, ilgili yasal düzenlemelerin yapılmasındaki ve idari yapıların oluşturulmasındaki gecikmeler uygulamayı zora sokmuştur. Ortak Tarım Politikası nı (OTP) uygulayacak idari yapıların çoğu henüz geliştirilmemiştir. Mali yardımları üretim seviyesiyle giderek daha fazla ilişkilendiren Türk politikası, OTP reformlarıyla uyumlu değildir. Genel olarak, uyum sınırlı düzeydedir. Türkiye balıkçılık konusunda hiçbir ilerleme kaydetmemiştir. Türk mevzuatı müktesebatın önemli unsurlarını içermemektedir. Ortak Balıkçılık Politikası nı uygulayacak yapılar oluşturulmamıştır. Veterinerlik, bitki sağlığı ve gıda güvenliği alanında uyum konusunda sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Müktesebatın uygulanabilmesi için yasal çerçeve ve idari yapılanma bulunmamaktadır. Genel olarak, denetim mekanizmaları zayıftır. Özellikle hayvan sağlığının durumu göz önünde tutulduğunda, etkili bir hayvan hastalıkları denetim mekanizmasının bulunmaması nedeniyle asıl zorluk veterinerlik sektöründe yaşanmaktadır. Taşımacılık politikası alanında bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Kara taşımacılığında uyum ileri seviyededir; ancak, diğer sektörlerde müktesebata uyum seviyesi farklıdır. Yürütme ve uygulama kapasitesine önem verilmesi gerekmektedir. Demiryolu sektörünün yapısına ilişkin bir karar halen alınmamıştır. Uluslararası deniz ve hava taşımacılığı anlaşmaları ilgili müktesebatın Türk mevzuatına aktarılmasıyla tamamlanmamıştır. Trans-Avrupa Ağları alanında sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Enerji alanında ilerleme kaydedilmiştir; ancak, yasal uyum düzeyi alt başlıklara göre farklılık göstermektedir. Enerji etkinliği için bir çerçeve kanunun oluşturulması gerekmektedir. İdari kapasitenin ve denetim organlarının bağımsızlığının güçlendirilmesi gerekmektedir. Vergilendirme alanında sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Türk mali rejimi müktesebat ile kısmen uyum içindedir. KDV nin kapsamı ve oranları, ÖTV nin yapısı ve oranları ile genel olarak doğrudan vergilendirme, müktesebata uyumun tamamlanmadığı alanlardır. Alkol ve tütün ürünlerinin vergilendirilmesine ayrımcılık yaratan tüm unsurların acilen kaldırılması gerekmektedir. Türkiye ekonomik ve parasal birlik alanında ilerleme kaydetmiştir. Genel olarak, bu alandaki hazırlıklar yolunda gitmektedir. Bununla birlikte, kamu sektörünün finansmanının önlenmesine ve kamu sektörünün mali kurumlara ayrıcalıklı erişiminin yasaklanmasına ilişkin mevzuat müktesebatla uyumlu değildir. Ayrıca, uygulamada etkili bir eşgüdüm ve işbirliğinin eksikliği ekonomi politikasının etkisini azaltmaktadır. Türkiye, yeknesak bir sınıflandırma sistemi kullanımında ve sektör istatistiklerinin oluşturulmasında bazı ilerlemeler kaydetmiştir. Bu alanda uyum sınırlı düzeydedir; ancak, yeni yasal düzenleme önemli ilerleme sağlamaktadır. 14

Türkiye, başta sosyal koruma ve engellilere yönelik yeni kanunun uygulanması olmak üzere AB istihdam ve sosyal politikası alanında bazı sınırlı ilerlemeler kaydetmiştir. Ancak, sendikal haklara tam olarak uyum sağlanması gerekmektedir. Kayıtdışı istihdamla mücadeleye önem verilmelidir. Uygulamanın sağlanması için idari kapasitenin güçlendirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Türkiye işletme ve sanayi politikası alanında, özellikle bir Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı nın kurulması hususunda iyi bir ilerleme kaydetmiştir. Ayrıca özelleştirme, KOBİ tanımının uyumlaştırılması ve politika planlamasında da ilerleme kaydedilmiştir. Müktesebata uyum oldukça iyi bir seviyededir. Bölgesel politika ve yapısal araçların koordinasyonu alanında, özellikle kalkınma ajanslarının kurulmasına ilişkin kanunun kabul edilmesiyle ilerleme kaydedilmiştir. Bununla birlikte, bu ajansların rolü ve işleyişi bazı endişelere neden olmuştur. Bu ajansların mülkiyetinin ve hesap verebilirliğinin, merkezi ve bölgesel düzeyde bakanlıklar arasındaki yetki paylaşımı da göz önünde bulundurularak iyileştirilmesi gerekmektedir. Müktesebata uyum sınırlı düzeydedir. Yargı ve temel haklar alanında bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Genel olarak, yargı reformu alanında ilerleme devam etmiştir. Bununla birlikte, yeni yasal düzenlemelerin yargı tarafından bugüne kadarki uygulaması karmaşık bir görünüm arz etmekte ve yargının bağımsızlığının daha fazla güvence altına alınması gerekmektedir. Yolsuzlukla mücadelede, özellikle kamu yönetiminde şeffaflığın artırılmasında bazı ilerlemeler kaydedilmiştir. Ancak, yolsuzluk yaygın olmaya devam etmektedir, yolsuzlukla mücadele eden kurumlar ve politikalar halen zayıftır. Milletvekillerinin dokunulmazlığı oldukça geniş kapsamlıdır. Temel haklar konusunda sınırlı yasal ilerleme kaydedilmesine rağmen, reformların uygulanması sürmektedir. Türkiye, adalet, özgürlük ve güvenlik alanında sığınma, sınır yönetimi, insan ticaretiyle mücadele, gümrük ve polis işbirliği konularında ilerleme kaydetmiştir. Müktesebata uyum çalışmaları sürmektedir; ancak, göç, örgütlü suçla mücadele, kara para aklamayla mücadelenin yanı sıra hukuki ve cezai konularda adli işbirliği hususlarında müktesebata uyum tamamlanmamıştır. Bilim ve araştırma alanında, özellikle AB araştırma programlarına katılımda ve ayrılan bütçe payında daha da ilerleme kaydedilmiştir. Eğitim ve kültür alanında da oldukça iyi bir ilerleme kaydedilmiştir. Her iki alanda da müktesebata uyum yüksek düzeydedir. Atık idaresi ve gürültü konularında uyumlaştırma yolunda gitmektedir. Çevre alanında uluslararası sözleşmeler de dahil diğer konularda uyumlaştırma düşük düzeyde kalmıştır. Sınır ötesi sorunlar ve kamuoyu istişaresi başta olmak üzere yatay mevzuatta ilerleme olmaması endişe yaratmaktadır. Hava kalitesi, doğanın koruması ve su kalitesi alanlarındaki müktesebatın Türk mevzuatına aktarılmasında sınırlı ilerleme kaydedilmiştir. Yeni Çevre Kanunu uygulandığında kurumsal kapasiteyi güçlendirecektir. Uygulama sicili zayıf kalmaktadır. Tüketicilerin ve sağlığın korunması alanında, özellikle piyasa gözetimi sisteminin devreye girmesiyle birlikte tüketicilerin korunması iyileşmiştir. Bulaşıcı hastalıkların epidemiolojik izlenmesi ve kontrolü için bir ağ kurulması başta olmak üzere kamu sağlığı alanında da iyileşme kaydedilmiştir. Buna rağmen iki alanda da uygulama zayıf kalmıştır. Gümrük Birliği, Türkiye yi bu alanda yüksek bir uyum seviyesine ulaşması için hazırlamıştır. Ancak, serbest ticaret bölgeleri, gümrük vergisi indirimi, taklit ürünlerle mücadele ve sonradan kontrol gibi bazı alanlarda mevzuat uyumlaştırılmamıştır. İdari kapasite, BT karşılıklı bağlantı hazırlıklarına başlanmasını da içerecek şekilde geliştirilmelidir. 15