24 Enerji planlamalarının uzun vadeli yapılması gerektiğini fakat İMF ve Dünya Bankası reçeteleriyle ayakta kalmaya çalışan yöneticilerden dolayı ülkemize uzun yıllardır enerji alanında planlamaların yapılmadığını belirten TORUN kendi öz kaynaklarımıza önem verilmesi gerektiğini söyledi. Sekretaryası Odamız tarafından yürütülen, Elektrik, Kimya ve Makine Mühendisleri Odalarının düzenleyici olduğu Temiz Kömür Teknolojileri Ve Yakma Teknikleri Semineri 31 Ekim - 2 Kasım tarihleri arasında EÜAŞ Afşin- Elbistan Linyit İşletmeleri Toplantı salonunda gerçekleştirildi. Yaklaşık 150 kişinin katıldığı Seminer, düzenleme kurulu adına Oda başkanımız Mehmet Torun un açılış konuşmasıyla başladı. Mehmet TORUN, enerjinin ülkelerin kalkınmasında önemli bir yere sahip olduğunu dünyada bugüne kadar çıkan savaşların birçoğunun enerji savaşı olduğunu ifade ederek yakın bir zamanda İran, Suriye ve Türkiye üzerinde birtakım oyunların oynanacağını o nedenle enerji kaynaklarına sahip çıkmamız gerektiğini söyledi. Enerji planlamalarının uzun vadeli yapılması gerektiğini fakat İMF ve Dünya Bankası reçeteleriyle ayakta kalmaya çalışan yöneticilerden dolayı ülkemize uzun yıllardır enerji alanında planlamaların yapılmadığını belirten TORUN, kendi öz kaynaklarımıza önem verilmesi gerektiğini söyledi. Mehmet TORUN konuşmasının devamında Özellikle kömür başta olmak üzere, jeotermal, rüzgar ve su kaynaklarımız olmak üzere çok büyük yenilenebilir kaynaklarımızın olduğunu biliyoruz ve bunların çoğu da aranmamış bulunmamış kaynaklardır. 1980 li yıllardan itibaren MTA gibi güzide kuruluşumuz maalesef aramadan el çektirilmiş ve ülkenin kömür olabilecek sahalarının %40 ı aranabilmiştir. Ülkemizdeki yanlış planlamalarla son yıllarda elektrik enerjisinde doğalgaza çok ciddi anlamda bir bağlılık oluşmuştur. Şuanda doğalgazdan üretilen elektrik enerjisi %50 lere ulaşmıştır. Hepimizin de bildiği gibi ülkemizde doğalgaz henüz üretilmiyor. Oysa doğalgaz aldığımız Rusya bile bizim kullandığımız doğalgazın çok daha azını elektrik enerjisinde kullanıyor ve kömüre ağırlık veriyorlar. Bizde ise hovardaca bir tutumla doğalgaza bağlanılmış geçmiş yıllarda özellikle vanaların kapatılmasıyla yaşanan sıkıntıları hep birlikte yaşadık. Bunlara baktığımız zaman ülke kaynaklarının önemini, kendi kaynaklarımızın öncelik değerlerinin çok daha önemli olduğunu vurgulamak istiyorum. Ülkemizdeki üretilebilir linyit rezervlerinin %66 sı şuanda buradaki havzada yer almaktadır. Bunları üretmek, bunları planlamak ülke yöneticilerinin görevidir. Biz bu alanda Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ve Meslek Odaları olarak hep birlikte bunun mücadelesini vermekteyiz. İthal kömüre, ithal
Elbistan ımızın havza madenciliği bakımından ele alınmalı kaynak kaybına neden olacak planlamalar ile de son gramına kadar tüketilmeli ve sanayiye kazandırılmalıdır enerjiye dayalı kalkınmanın mümkün olmadığını, olamayacağını, bunun sürdürülebilir olmadığını hep birlikte paylaşmak istiyoruz. Bu alanda raporlarımızı ilgililere iletiyoruz ama ne hikmetse raporlarımız dikkate alınmıyor, sadece dinlenerek geçiştiriliyor dedi. Kömürün önemine değinirken kömürden kaynaklanan çevresel sorunları da göz ardı ettiklerini belirten TORUN çevresel sorunları en aza indirmek ve çözüm bulmanın mühendislerin ve bilim adamlarının görevi olduğunu, bu seminerde aslında yerli kaynak kullanımının önceliğini vurgularken, yerli kaynak kullanımından doğan sorunların çözümü için üniversite öğretim üyelerinin, bilim adamlarının ve uzmanların kendilerine bu sorunun nasıl çözülebileceğini göstereceklerini söyledi. Başta Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Hilmi GÜLER olmak üzere hükümetin Yerli kaynaklara öncelik veriyoruz sözlerine de değinen Mehmet TORUN; Biz mühendisler rakamlarla konuşuruz. Siyasi iktidarlar yerli kaynaklara yöneleceğiz derken, 5 yıldır bu ülkede enerji konusunda maalesef bir çivi çakılmadı. Sürekli sayın bakanımıza bunları arz ediyoruz. Yerli kaynaklara yönelmek heralde sözle olmuyor. 2003 yılında kömürden elektrik enerjisi elde etme oranı %30 lardayken bugün bu oran yerli kömürler açısında %16 lara düşmüştür. Eğer bu rakamları yükseltmek istiyorsak acilen yatırımlara başlanmalıdır. Bu yatırımlarla birlikte işsizliğinde azalacağını, göçün duracağını hepimizde biliyoruz. Sosyal doku açısından da bunu önemsiyoruz. dedi. Afşin Elbistan ın enerji üretimindeki önemine de değinen Mehmet TORUN; Afşin Elbistan havzamızda şu anki planlamalarla 6 bin megawat gücünde santral kurulabilecek bir kapasite mevcuttur. Bunu yeni planlamalarla, yeni aramalarla, 10 bin megawata çıkarmak mümkündür. Türkiye nin şuan ki kurulu gücünün 40 bin megawat olduğu düşünülürse, bu rakamın ne kadar önemli olduğu hepimiz tarafından aşikardır. Bu planlamayı yaparken sadece üretimle değil, çevre boyutuyla, istihdam boyutuyla, tarım boyutuyla, kentleşme boyutuyla da ele alınıp toplu bir bakışın çok önemli olduğunu biliyoruz. Kısaca Elbistan ında havza madenciliği ele alınmalı, kaynak kaybına neden olacak planlamalar ile de son gramına kadar tüketilmeli ve sanayiye kazandırılmalıdır diye düşünüyoruz. Enerjinin bir kamu hizmeti olduğunu, herkesin yararlanması gereken bir hizmet olduğunu buradan tekrar vurgulamak istiyorum. Bu anlamlı yıllarda kamunun acilen yatırımlara başlaması gerektiğini, enerjinin kar zarar hesaplarıyla birbirlerinin insafına bırakılmayacak kadar önemli olduğunu düşünüyorum dedi. Açılış konuşmasının ardından ev sahibi konumunda bulunan Afşin- Elbistan Linyit İşletmesi Müdürü Süha Dinç, TMMOB adına Oğuz Türkyılmaz, Afşin ve Elbistan Kaymakamları, Türkiye Maden-İş adına İsmail Aslan birer konuşma yaptılar. Konuşmalardan sonra İşletme Müdürü Süha Dinç tarafından İşletmeyi 25
26 tanıtma amaçlı bir sunum yapıldı ve tanıtıcı bir film izlendi. Öğleden sonra birinci oturama geçildi. Bu bölümde; Kömürün Enerji Politikalarındaki önemi, Nejat Tamzok (Maden Mühendisleri Odası), Yeni Ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları, Oğuz Türkyılmaz (TMMOB Makina Mühendisleri Odası Enerji Çalışma Grubu Başkanı), Türkiye Kömür Potansiyelinin Değerlendirilmesi Mustafa Aktaş (TKİ), Enerji Bütünlemesinde Kömürlerimiz ve Havza Planlamasının Gerekliliği Turgay TOPKAYA(DEK TMK) Türkiye Elektrik Sisteminde Afşin-Elbistan Linyitlerinin Yeri, Necati İpek (Elektrik Mühendisleri Odası Enerji Birimi Koordinatörü) sunumlarını yaparak soruları yanıtladılar Birinci gün ikinci oturumda, Elektrik Üretiminde Kömürün Yeri ve Temiz Kömür Uygulamaları Güven Önal (İTÜ), Termik Santrallerde Karbondioksit Yakalanması ve Yeraltında De polanması Ender Okandan (ODTÜ), Temiz Kömür Teknolojileri Mücella Ersoy (DEK TMK) sunumlarını yaptılar. İkinci gün Afşin-Elbistan A Termik Santrali İşletme Müdürü Esef DEMİR tarafından yapılan İşletmeyi tanıtan sunumunu takiben üçüncü oturuma geçildi. Üçüncü oturumda, Temiz Kömür Yakma Ve Gazlaştırma Teknolojileri, Fehmi Akgün (TÜBİTAK MAM), Akışkan Yataklı Yakma Teknolojisi, Bekir Zühtü Uysal, (Gazi Üniversitesi), Afşin Elbistan Termik Santrallerinde Yerel Linyit Kömürü Yakma Teknikleri, Haluk Direskeneli (Makina Mühendisleri Odası), Asit ve Alkali Oksidasyonu ile Üretilmiş Humik Asit Kökenli Bileşiklerin Mısır Bitkisinde Kök ve Gövde Büyümesine Etkisi, Mehmet Çöteli (Köy İşleri Bakanlığı-TAGEM) sunumlarını yaptılar. Dördüncü ve son oturumda, Elbistan Linyit Rezervinin Elektrik Üretimi Bakımından Önemi Ve Doğal Gaza Göre Avantajları, Çetin KOÇAK (Jeofizik Mühendisleri Odası), EÜAŞ Afşin- Elbistan Linyitleri İşletmesi Rekültivasyon Çalışmaları, Hanifi Güldoğan, (EÜAŞ), Afşin-Elbistan Havzası Rezerv Geliştirme Projesi Berk Besbelli (MTA) tarafından yapılan sunumların ardından nü, Geleceği konulu panele geçildi. Oğuz Türkyılmaz tarafından yönetilen panelde sırasıyla Afşin Belediye Başkanı İrfan Gedikbaşı, Elektrik Üreticileri Derneği Müdürü Ahmet Kavas, Türkiye Maden-İş Yönetim Kurulu üyesi İsmail Aslan ve Maden Mühendisleri Odası adına Nejat Tamzok görüşlerini açıkladılar ve sorulara yanıt verdiler. Seminer üçüncü gün yapılan açık işletme sahasının gezilerek çalışmaların yerinde izlenmesi ve tanıtımı ile B Termik Santrali gezisiyle tamamlandı.
ülke enerji yönetimlerinin ileriye dönük planlama hatası yapma keyfiyetleri bulunmamaktadır. Hata yapıldığında bunun bedelinin çok ağır ödendiği görülmektedir. TMMOB Maden Mühendisleri Odasının sekretaryasında, Elektrik Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası ve Makina Mühendisleri Odası birlikteliğinde Temiz Kömür Teknolojileri ve Yakma Teknikleri Semineri 31 Ekim-2 Kasım 2007 tarihlerinde Afşin Elbistan Linyitleri İşletmesinde gerçekleştirilmiştir. Etkinliğe, mühendis odalarından, üniversitelerden, bilimsel araştırma kuruluşlarından, kamu ve özel sektörden 150 ye yakın kişi katılmıştır. Seminerde; Kömürün Enerji Politikalarındaki Önemi, Türkiye nin Enerji Kaynakları ve Yerli ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları, Havza Planlamasının Gerekliliği, Elbistan Havzasının Ekonomik Analizi, Kömür Hazırlama, Geri Kazanım-Rekültivasyon, Kömürün Yerinde Gazlaştırılması, Yerüstünde Gazlaştırma ve Sıvılaştırma, Kömür Yakma Teknikleri, Baca Gazı Arıtma, Kömürün Gübre Olarak Kullanımı konuları işlenmiştir. Ayrıca, Afşin Elbistan Linyitleri ve Termik Santralleri nin Dünü,Bugünü,Geleceği konulu bir panel düzenlenmiş, seminerin son gününde kömür sahası ve santrallere teknik gezi yapılmıştır.üç gün süren seminerde dile getirilen görüş ve öneriler ana başlıklarıyla aşağıda özetlenmiştir: Günümüzde, elektrik enerjisinin ucuz, kaliteli, zamanında ve güvenilir şekilde temini ülke yönetimlerinin öncelikli konuları arasındadır. Bu anlamda enerjinin ulusal ve kamusal çıkarları gözeten bir anlayışla planlama ve yönetimi boyutları önem kazanmaktadır. Bu çerçevede ulusal kaynakların etkin ve rasyonel kullanımları ülkelerin enerji yönetimleri için hayati önem taşımaktadır. Dolayısıyla, enerji planlamaları, bir ülkenin geleceğini, refahını ve aynı zamanda krizlerini de belirlemektedir. Bu anlamda, ülke enerji yönetimlerinin ileriye dönük planlama hatası yapma keyfiyetleri bulunmamaktadır. Hata yapıldığında bunun bedelinin çok ağır ödendiği görülmektedir. Ülkemiz, kömür rezervleri bakımından zengin ülkeler arasında yer almasına rağmen, elektrik üretiminde kaynak kullanım davranışı bakımından, önemli ölçülerde farklılık göstermektedir. Söz konusu ülkelerin tamamının, bir diğer yerli kaynağın ağırlıklı kullanımı söz konusu değilse, yerli kömürlerinin kullanımına yönelmiş oldukları görülmektedir. Ülkemiz, toplam 9,3 milyar ton linyit rezervine sahip bulunmakta olup, kömür rezervlerinin büyüklüğü bakımından dünyada 11. sıradadır. Yine, yıllardır ihmal edilen aramalar ile yeni kömür yataklarının bulunup geliştirilme olasılığı yüksektir. Linyit rezervlerimizin % 46 sını oluşturan Elbistan Linyit Havzasında, halen işletilmekte olan Elbistan Kışlaköy Açık İşletmesi rezervleri ile birlikte, ekonomik olarak üretilebilecek yaklaşık olarak toplam 4,3 milyar tona yakın linyit bulunmakta olup, bu miktar, toplam 9450 MW gücünde termik santrallere karşılık gelmektedir. Elbistan linyit rezervleri kalori olarak, 486 milyar metre küp doğal gaza karşılık gelmektedir. Yine doğal gaz ile mukayese edildiğinde, elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanılan linyitin maliyeti 67,3 $/1000 m³ olmaktadır. Oysa doğal gazın yakıt olarak maliyeti, 280 $/1000 m³ civarındadır. Dolayısıyla linyitin yakıt olarak maliyeti doğal gazın dörtte biri oranındadır. Elbistan havzasının doğru bir planlama yapılarak değerlendirilmesiyle, ülkemiz toplam 60 milyar dolar tasarruf sağlayacaktır. Linyitle çalışan santrallerde çalışan 27
28 Odalarımız, madenlerimizin kaynak kaybına neden olmadan rasyonel olarak değerlendirilmesi için havza madenciliğini savunmaktadır. Bu sayede, mevcut kaynağın tamamı değerlendirilecek ve tüketildiğinde yerine tekrar konulamayan madenlerimizden maksimum fayda sağlanacaktır. Elbistan havzasında bu güne kadar yapılan planlama hatalarından vazgeçilmelidir. Rezerv belirleme çalışmaları hızlıca sonuçlandırılmalı, havza sınırları net olarak belirlenmeli ve işletme projeleri bu doğrultuda yapılmalıdır. sayısı, doğal gaz santrallerinde çalışanların 10 katıdır. Elbistan sahasında kurulacak santrallerde direkt olarak 20.000 kişi istihdam edilebilecektir. Bu sayıya madencilik sektörünün çarpan etkisi de eklenirse (bu oran direkt çalışan sayısının 12 katıdır) toplam istihdam açısından konunun önemi daha açık olarak anlaşılmaktadır. Odalarımız, madenlerimizin kaynak kaybına neden olmadan rasyonel olarak değerlendirilmesi için havza madenciliğini savunmaktadır. Bu sayede, mevcut kaynağın tamamı değerlendirilecek ve tüketildiğinde yerine tekrar konulamayan madenlerimizden maksimum fayda sağlanacaktır. Bu nedenle, maden rezervlerimizin sınırlarının ve özelliklerinin tam olarak tespiti önem kazanmaktadır. Kaynak kaybı olmaması için de, havza genelinde planlama ve işletmecilik zorunludur. Elbistan havzasında çok geniş bir alana yayılan linyit rezervlerinin doğal sınırlar yerine yapay olarak yaratılmış sektörlere bölünmesi ve planlanması bu açıdan yanlış bir yaklaşımdır. Geniş tarım arazileri altında bulunan kömürlerimizin değerlendirilmesi önemlidir, ancak bu çalışma yapılırken tarım alanlarının da korunması, planlamanın buna göre yapılması da önemlidir. Yine saha sınırlarının tam olarak belirlenmeden üretim projesi yapılması da çeşitli sorunlar yaratmaktadır. Bu çerçevede sahada kurulan ikinci termik santralın yer seçimi hatalı yapılmıştır. Söz konusu santral kömür rezervinin üzerine kurulmuş önemli miktarda kömür rezervinin üretilebilme imkanı engellenmiştir. Afşin-Elbistan A-B santrallerinde yanma veriminin yükseltilebilmesi için kömürün kazana girmeden önce kalorifik değerinin yükseltilmesi, nem oranının ve kül içeriğinin azaltılması gerekmektedir. Santral işletmeciliğinde sürekliliğin önemli olduğu, ünitelerin uzun süreli ve sık sık devre dışı kalmasının işletme ekipmanlarının ömrünü kısalttığı anlaşılmaktadır. Elektrik üretim planlamasına ve işletme sürekliğini sağlayacak yeterli sayıda ve nitelikte mühendislerin çalıştırılmasına özen gösterilmelidir. Termik santrallerin tasarımı, kurulması ve işletmesinde, ülke içinde yeterli bilgi ve deneyim birikimi olduğu gözlemlenmiştir. Bu birikimin değerlendirilmesine özen gösterilmelidir. Havza bazında planlamalar bir an önce yapılmalı, sektör bazında yapılacak çalışmalar bu doğrultuda değerlendirilmelidir. Tüm bu değerlendirmeler ışığında Elbistan havzasında bu güne kadar yapılan planlama hatalarından vazgeçilmelidir. Rezerv belirleme çalışmaları hızlıca sonuçlandırılmalı, havza sınırları net olarak belirlenmeli ve işletme projeleri bu doğrultuda yapılmalıdır. Kömür ocaklarını ve santralın çalışmalarını koordine edecek idari yapı, havzanın büyüklüğüne uygun hale getirilmeli, gerekli olan mühendis ve diğer teknik eleman ihtiyacı karşılanmalıdır. Havza kömürlerinin değerlendirilmesine yönelik araştırma geliştirme çalışmaları yörede bir AR-GE merkezi kurulmak suretiyle hızlandırılmalıdır. Havzanın planlaması bir an önce yapılmalı, kömür rezervleri bu doğrultuda değerlendirilmelidir. Elektrik Mühendisleri Odası Kimya Mühendisleri Odası Maden Mühendisleri Odası Makina Mühendisleri Odası