İkinci Dereceden Fonksiyonlar Konusuna İlişkin 10.sınıf Öğrencilerinin Başarı, Özdeğerlendirme ve Tutumlar Arasındaki İlişki *

Benzer belgeler
MATEMATİK ÖĞRETMENLERİNİN BİLGİSAYAR DESTEKLİ EĞİTİME İLİŞKİN ÖZ-YETERLİK ALGILARININ İNCELENMESİ

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

GİRİŞ İlköğretim ve ortaöğretimde öğrencilerin matematik dersinden başarısız olmaları önemli bir sorundur. Öğrencilerin başarılı olmalarını etkileyen

Siirt Üniversitesi Eğitim Fakültesi. Halil Coşkun ÇELİK

Ortaokul Öğrencilerinin Sanal Zorbalık Farkındalıkları ile Sanal Zorbalık Yapma ve Mağdur Olma Durumlarının İncelenmesi

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM ORTAK SINAV TEST VE MADDE İSTATİSTİKLERİ

Öğretmen Adaylarının Eğitim Teknolojisi Standartları Açısından Öz-Yeterlik Durumlarının Çeşitli Değişkenlere Göre İncelenmesi

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ FEN BRANŞLARINA KARŞI TUTUMLARININ İNCELENMESİ

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ - 1. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Ortaöğretim Matematik Öğretmenliği

Çocuklara Yabancı Dil Öğretiminin Duyuşsal Hedefleri Ölçeği

ÖĞRETMENLER, ÖĞRETMEN ADAYLARI VE ÖĞRETMEN YETERLĠKLERĠ

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ DÖRDÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE KARŞI TUTUMLARI

Available online at

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN MATEMATİĞE YÖNELİK TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ

ÖZGEÇMĠġ. Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Eğitimde Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı Öğretim Üyesi

BİYOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN LABORATUVAR DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ FARKLI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

4. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMINDA YER ALAN BECERİLERİN KAZANDIRILMASINA YÖNELİK ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

ÖZGEÇMİŞ. Yardımcı Doçent Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Niğde Ünv Uluslararası Hakemli Dergilerde Yayınlanan Makaleler

FEN VE TEKNOLOJİ ÖĞRETMENLERİNİN KİŞİLERARASI ÖZYETERLİK İNANÇLARININ BAZI DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ

ilkögretim ÖGRENCilERi için HAZıRLANMıŞ BiR BEDEN EGiTiMi DERSi TUTUM

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMENLERİNİN YENİ FEN BİLGİSİ PROGRAMINA YÖNELİK DÜŞÜNCELERİ

ELETRONİK SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ Electronic Journal of Social Sciences

6. SINIF GÖRME ENGELLİ ÖĞRENCİLERE ÜREME BÜYÜME VE GELİŞME ÜNİTESİNİN ÖĞRETİMİ

ÖZGEÇMĠġ VE ESERLER LĠSTESĠ

MATEMATİK ÖĞRETMENİ ADAYLARININ MATEMATİK OKURYAZARLIĞI ÖZYETERLİK DÜZEYLERİ

Dersin Adı Kodu Yarıyılı T + U Kredisi AKTS. Türkçe. Seçmeli. Bu dersin sonunda öğrenci;

EĞİTİM FAKÜLTESİNDEKİ AKADEMİK BAŞARININ KAMU PERSONELİ SEÇME SINAVI NDAKİ BAŞARI ÜZERİNDE ETKİSİ

Mustafa SÖZBİLİR Şeyda GÜL Fatih YAZICI Aydın KIZILASLAN Betül OKCU S. Levent ZORLUOĞLU. efe.atauni.edu.tr

Sınıf Öğretmeni Adaylarının Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgiler Öğretim I Dersine İlişkin Öz Yeterlik Algıları ve Bilişsel Tutumlarının Belirlenmesi

EĞİTİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEK BİLGİSİ DERSLERİNE YÖNELİK TUTUMLARI Filiz ÇETİN 1

Öğretmen Adaylarının Akademik Öz-Yeterlikleri ve Matematik Öğretimine Yönelik Öz-Yeterliklerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi

Kimya Öğretmen de Hizmet İçi Eğitim Türkiye'de İhtiyaçları

FEN BİLGİSİ ÖĞRETMEN ADAYLARININ ÖĞRENME STİLLERİ, CİNSİYET ÖĞRENME STİLİ İLİŞKİSİ VE ÖĞRENME STİLİNE GÖRE AKADEMİK BAŞARI 1

İLKÖĞRETİM OKULU 6, 7. VE 8. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN OKUL YAŞAMININ NİTELİĞİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ *

Ortaokul Sınıflar Matematik Dersi Öğretim Programı*: Kazandırılması Öngörülen Temel Beceriler

Lise Son Sınıf Öğrencilerinin Matematik Öz-yeterlik Düzeylerinin Bazı Değişkenler Açısından İncelenmesi(Bitlis İli Örneği)

ÖĞRETMEN ADAYLARININ PROBLEM ÇÖZME BECERİLERİ

İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları 1. İngilizce Öğretmen Adaylarının Öğretmenlik Mesleğine İlişkin Tutumları

İLKÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

Doç.Dr. EYLEM YILDIZ FEYZİOĞLU

HEMŞİRE TARAFINDAN VERİLEN EĞİTİMİN BESLENME YÖNETİMİNE ETKİSİ

Matematik Başarısı ve Anne Baba Eğitim Düzeyi 1 - doi: / IAU.IAUD.m /

Öğrenim Durumu: Derece Bölüm/Program/Alan Üniversite Bitirme Yılı Lisans Fizik / Fen Edebiyat / Fizik Dicle Üniversitesi 2004

Yrd. Doç. Dr. Nuray Ç. Dedeoğlu İlköğretim Matematik Eğitimi Matematik Öğretimi

İlköğretim Birinci Kademe Öğrencilerinin Derslerdeki Başarı Düzeylerinin Birbiriyle İlişkisi

ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ BEDEN EĞİTİMİ ve SPOR BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ÖSS ve ÖZEL YETENEK SINAVI PUANLARINA GÖRE GENEL AKADEMİK BAŞARILARI

Matematik Başarısında Dünya Ülkeleri İçerisinde Türkiye nin Konumu: TIMSS * Verileri

Ulusal Müzik Eğitimi Sempozyumu Bildirisi, Nisan 2006, Pamukkale Ünv. Eğt. Fak. Denizli

Öğretmenlerin Eğitimde Bilgi ve İletişim Teknolojilerini Kullanma Konusundaki Yeterlilik Algılarına İlişkin Bir Değerlendirme

SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETMENLİĞİ ÜÇÜNCÜ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN COĞRAFYA DERSİNE YÖNELİK TUTUMLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Özet. Abstract. Efe Akbulut*

DANIŞMAN ÖĞRETMEN MENTORLUK FONKSİYONLARI İLE ADAY ÖĞRETMENLERİN ÖZNEL MUTLULUK DÜZEYİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN İNCELENMESİ

Yrd. Doç. Dr. Halil Evren ŞENTÜRK. Dr. Halil Evren ŞENTÜRK

8. SINIF ÖĞRENCİLERİNİN MÜZİK DERSİNE İLİŞKİN TUTUMLARININ ÇEŞİTLİ DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ (TOKAT İLİ ÖRNEĞİ)

HASAN KALYONCU ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ İLKÖĞRETİM BÖLÜMÜ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ANABİLİM DALI DERSİN TANIMI VE UYGULAMASI

Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 6, Sayı: 72, Haziran 2018, s

İÇİNDEKİLER BİLİMSEL ARAŞTIRMAYA İLİŞKİN TEMEL KAVRAMLAR

Üniversite Öğrencilerinin Akademik Başarılarını Etkileyen Faktörler Bahman Alp RENÇBER 1

Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi Journal of Research in Education and Teaching Haziran 2017 Cilt:6 Özel Sayı:1 Makale No: 17 ISSN:

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

ESERLER. A. Uluslararası hakemli dergilerde yayımlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities & Diğerleri)

İLKÖĞRETİM 6. ve 7. SINIF FEN ve TEKNOLOJİ DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMININ İÇERİĞİNE VE ÖĞRENME- ÖĞRETME SÜRECİNE İLİŞKİN ÖĞRETMEN GÖRÜŞLERİ

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ ALAN SINAVI ÖLÇEĞİNİN GELİŞTİRİLMESİ : GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK ÇALIŞMASI

Yrd.Doç.Dr. AYŞE ELİTOK KESİCİ

BİR İSTATİSTİK TUTUM ÖLÇEĞİNİN GÜVENİRLİK VE GEÇERLİĞİ

KAMU PERSONELÝ SEÇME SINAVI PUANLARI ÝLE LÝSANS DÝPLOMA NOTU ARASINDAKÝ ÝLÝÞKÝLERÝN ÇEÞÝTLÝ DEÐÝÞKENLERE GÖRE ÝNCELENMESÝ *

Beden eğitimi öğretmen adaylarının okul deneyimi dersine yönelik tutumlarının incelenmesi

ORTAOKUL ÖĞRENCİLERİNİN SAYI DUYUSUNDAKİ BAŞARISI VE ÖZYETERLİĞİ. Saliha Hilal Yarar, Hasan Es, Nejla Gürefe

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ - 1. Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl Lisans Ortaöğretim Matematik Öğretmenliği

485 International Conference on New Trends in Education and Their Implications

EPİSTEMOLOJİK İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DERLEME

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

KIMYA BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNİN ENDÜSTRİYEL KİMYAYA YÖNELİK TUTUMLARI VE ÖZYETERLİLİK İNANÇLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ; CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ

BĠYOLOJĠ EĞĠTĠMĠ LĠSANSÜSTÜ ÖĞRENCĠLERĠNĠN LĠSANSÜSTÜ YETERLĠKLERĠNE ĠLĠġKĠN GÖRÜġLERĠ

N.E.Ü. A.K.E.F. MÜZİK EĞİTİMİ ANABİLİM DALI ÖĞRENCİLERİNİN ÖĞRETMENLİK MESLEĞİNE İLİŞKİN TUTUMLARI

Ölçme Araçlarında Bulunması Gereken Nitelikler. Geçerlik. Geçerlik Türleri. Geçerlik. Kapsam Geçerliği

BÖLÜM 5 SONUÇ VE ÖNERİLER. Bu bölümde araştırmanın bulgularına dayalı olarak ulaşılan sonuçlara ve geliştirilen önerilere yer verilmiştir.

Araştırma Makalesi / Research Article. Technical Program Students' Attitudes Towards Analysis of Computer and Internet Use

Yrd. Doç. Dr. Celal Deha DOĞAN. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Ölçme ve Değerlendirme Bilim Dalı- Doktora

İLKÖĞRETİM 5. SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİNDE KAVRAM HARİTASI KULLANIMININ ÖĞRENCİ AKADEMİK BAŞARISI ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

ANİMASYON-SİMÜLASYON UYGULANAN FİZİK LABORATUVARINDAKİ ÖĞRENCİLERİN ÖZYETERLİLİĞİNİN İNCELENMESİ

EXCEL YAZILIMI ĐLE GELĐŞTĐRĐLEN BĐLGĐSAYAR DESTEKLĐ BĐR ÖĞRETĐM MATERYALĐNĐN TASARLANMASI

Problem Çözme Becerisi Đle Matematik Başarısı Arasındaki Đlişki * The Relationship Between Problem Solving Skills And Mathematical Achievement

SPOR BİLİMLERİ FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİ OKUR- YAZARLIĞI DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ

İngilizce 2012 Bahar KPDS İngilizce 2002 Güz ÜDS 80

daha çok göz önünde bulundurulabilir. Öğrencilerin dile karşı daha olumlu bir tutum geliştirmeleri ve daha homojen gruplar ile dersler yürütülebilir.

Lise Göztepe Anadolu Kız Meslek Lisesi Bilgisayar Bölümü, İzmir,

BEZCİ-BİRCAN, FİLİZ EĞİTİM DURUMU:

İLKÖĞRETİM 5. SINIF ÖĞRETMENLERİNİN MATEMATİK DERS KİTABI HAKKINDAKİ GÖRÜŞ VE DÜŞÜNCELERİ

KPSS/1-EB-CÖ/ Bir öğretim programında hedefler ve kazanımlara yer verilmesinin en önemli amacı aşağıdakilerden hangisidir?

1. GİRİŞ Yapısalcı (constructivism) yaklaşım, bilginin öğrenme sürecinde öğrenciler tarafından yeniden yapılandırılmasıdır. Biz bilginin yapısını

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GK- 373 V Ön Koşul. Yok

İlköğretim Öğrencileri İçin Matematik Kaygı Ölçeği. Math Anxiety Scale For Elementary School Students

HS-003. Nuray ŞAHİN ORAK (Marmara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Hemşirelik Bölümü, Hemşirelik Esasları Anabilim Dalı.

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı : Mümine SOYTÜRK 2. Doğum Tarihi : Unvanı : Yardımcı Doçent Doktor 4. Öğrenim Durumu : Doktora

Parametrik İstatistiksel Yöntemler (t testi ve F testi)

DERS BİLGİLERİ. Ölçme ve Değerlendirme MB

Bilişim Teknolojileri Öğretmen Adaylarının E-içerik Geliştirme Becerileri ve Akademik Başarı Arasındaki İlişkinin İncelenmesi

Bir Sağlık Yüksekokulunda Öğrencilerin Eleştirel Düşünme Ve Problem Çözme Becerilerinin İncelenmesi

Transkript:

Batman University Journal of Life Science Batman Üniversitesi Yaşam Bilimleri Dergisi Volume 7, Number 1/1 (2017) Cilt 7, Sayı 1/1 (2017) İkinci Dereceden Fonksiyonlar Konusuna İlişkin 10.sınıf Öğrencilerinin Başarı, Özdeğerlendirme ve Tutumlar Arasındaki İlişki * Doç. Dr. Tamer KUTLUCA 1 1 Dicle Üniversitesi, Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi, Diyarbakır. tkutluca@dicle.edu.tr Geliş Tarihi/Received 14.08.2016 Kabul Tarihi/Accepted 14.12.2016 Yayın Tarihi/Published 06.02.2017 ÖZ Bu araştırmanın amacı, onuncu sınıf öğrencilerinin matematiğe ilişkin başarı, özdeğerlendirme, matematiğe yönelik tutumları ve ikinci dereceden fonksiyonlara (İDF) yönelik tutumları arasındaki ilişkiyi belirlemektir. Araştırmada nicel araştırma modellerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın verileri; İDF başarı testi, İDF tutum anketi ve İDF özdeğerlendirme formu ile matematik yönelik tutum ölçeğinden oluşmaktadır. Öğrencilerin başarı puanları ile İDF konusuna yönelik öz değerlendirme puanları arasında anlamlı korelasyon olduğu; öğrencilerin başarı puanları ile matematiğe yönelik tutum puanları arasında ve öğrencilerin matematiğe yönelik tutum puanları ile İDF öz değerlendirme puanları arasında anlamlı korelasyon olduğu sonucuna varılmıştır. Ancak öğrencilerin matematiğe yönelik tutum puanları ile İDF tutum puanları arasında ve öğrencilerin İDF tutum puanları ile İDF öz değerlendirme puanları arasında anlamlı bir korelasyon olmadığı tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: İkinci dereceden fonksiyonlar, başarı, özdeğerlendirme, tutum The Correlation among 10 th Grade Students Academic Achievement, Self-Evaluation of and Attitude to Quadratic Functions Topic ABSTRACT The aim this study is to investigate the correlation among 10th grade students academic achievement, selfevaluation of and attitude to quadratic functions (QF) topic. A correlational survey model was employed for the research. The data was collected through QF achievement test, QF attitude scale and QF self-evaluation form and attitude to maths scale. The analysis of the data revealed that there is statistically a significant correlation between QF academic achievement and QF self-evaluation and between students academic achievement score and their self-evaluation score and their attitude of maths. But the study did not find any statistically significant correlation between students attitude to maths and QF attitude. Similarly, there was not any significant correlation between students QF attitude and QF self- evaluation scores. Keywords: Quadratic functions, academic achievement, self evaluation, attitude * Bu çalışma, doktora tezinin bir bölümünden oluşmaktadır. 76

1. GİRİŞ Türkiye de İlkokul Matematik Öğretim Programı incelendiğinde matematikle uğraşmaktan zevk alır, matematikte özgüven duyar, bir problemi çözerken sabırlı olur, matematiği öğrenebileceğine inanır, gerçek hayatta matematiğin öneminin farkında olur, matematiğin eğlenceli yönünün farkında olur gibi duyuşsal yönlere ilişkin kazanımlara yer verilmiştir (Milli Eğitim Bakanlığı [MEB], 2009). Matematik öğretim programı, öğrencilerin olumlu duyuşsal gelişimlerinin ve psikomotor yeteneklerinin dikkate alındığını ve gelişimine önem verilmesi gerektiğini belirtmektedir. Bunun yanında matematiksel kavram ve beceriler geliştirilirken, öğrencilerin duyuşsal gelişimi de göz önünde bulundurulması gerektiği vurgulanmaktadır. Tutum, öz güven, matematikte kendine yetme becerisi gibi duyuşsal boyutları da içermelidir (MEB, 2005). Öğrencilerin matematik özyeterlilikleri, matematik başarıları ve matematiğe ilişkin tutum düzeyleri arasındaki ilişkileri inceleyen araştırma sonuçları, matematiğe ilişkin tutumlar ve özyeterliliklerin akademik başarıyla ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır (Yağmur, 2012; Sezgin, 2013; Abalı-Öztürk ve Şahin, 2015). Matematik alanında uluslararası standartlarda başarılı bireyleri yetiştirmede; bireylerin matematiğe ilişkin tutumlarının ve özyeterliliklerinin öneminin yadsınamayacağı ifade edilmektedir (National Council of Teachers of Mathematics [NCTM], 2000). Matematiği öğrenmeyi etkileyen faktörlerle ilgili yapılan çalışmalar incelendiğinde, öğrencilerin ilgili alana yönelik tutumlarının, matematiği öğrenmede önemli bir rol oynadığı vurgulanmaktadır (Doğan ve Barış, 2010). Matematiğe karşı olumsuz tutumların ilkokuldan itibaren başlamakta olup, okul yılları ilerledikçe arttığını vurgulamıştır (Baykul, 2012). Bu olumsuz tutumlar sonucunda öğrenciler; kendilerine güvenmemekte, matematikle uğraşacak kadar zeki olmadıklarını düşünerek matematiğin onların uğraşacağı konular arasında bulunmadığı kanaatine varmaktadırlar (Baykul, 2012). Matematiğe ilişkin özyeterlilik, matematik derslerindeki motivasyon, matematiğe ilişkin tutum ve matematik alanındaki akademik başarı ile doğrudan ilişkilidir (Levitt, 2001; Akt: Abalı-Öztürk ve Şahin, 2015). İkinci dereceden fonksiyonlar (İDF) lise seviyesinde öğretilen fonksiyonların özel bir durumudur ve lise matematik öğrencileri için fonksiyonların temel dağarcığının bir parçasıdır (Even, 1990). İDF ile karşılaşan öğrenciler fonksiyonun genel kavramıyla da tanışmış olur. İDF nin birçok özelliği ve bu fonksiyonları manipüle etmek için kullanılan teknikler diğer polinom fonksiyonlar için de geçerlidir. Eğer bu bağlantıları NCTM nin önerdiği şekilde yapılabilirse öğrenciler, matematiksel özellikleri tanıma ve aralarındaki bağlantıları kullanma ve matematiksel ifadelerin tutarlı bir bütün oluşturmak için bir diğeri üzerine nasıl inşa edildiğini ve nasıl birbirine bağlandığını anlama becerilerini daha iyi yapabileceklerdir. 77

İDF onuncu sınıfın konusu olup öğrencilerin, hem üniversite giriş sınavında hem de lisans eğitimi sırasında birçok problemin çözümünde karşılaştığı konulardan biridir. Bu nedenle İDF konusu sonraki konuların anlaşılmasında köprü niteliği taşıyan önemli bir konudur. Alan yazında İDF konusu ile ilgili yapılan çalışmalarda, öğrencilerin büyük çoğunluğunun öğrenmede zorluklar yaşamakta oldukları ifade edilmektedir (Zaslavsky, 1997; Kutluca ve Baki, 2009). Ayrıca Türkiye de liselerde matematik dersinin kapsamındaki konuların zorluk dereceleri üzerine yapılan araştırmalara göre öğrencilerin büyük bir çoğunluğunun lise son sınıf konularını görmedikleri, ders konularının yarısının öğrenciler tarafından zor olarak nitelendiği ortaya çıkmıştır (Durmuş, 2002; Tatar, Okur ve Tuna, 2008). İkinci dereceden fonksiyonlar, onuncu sınıfın konusu olup hem lisans programına yerleşmede, hem de lisans eğitimi sırasında birçok problemin çözümünde öğrencinin karşılaştığı konulardan biridir. Bu kapsamda ikinci dereceden fonksiyonlar konusuna yönelik öğrencilerin başarı, öz değerlendirme ve tutumlarının belirlenmesi önem arz etmektedir. Bu araştırmada onuncu sınıf öğrencilerinin matematiğe ilişkin başarı, öz değerlendirme, matematiğe ve ikinci dereceden fonksiyonlara yönelik tutumlar arasındaki ilişkiyi belirlemeyi amaçlamaktadır. 2. MATERYAL VE METOT 2.1. Araştırmanın Yöntemi Araştırmada nicel araştırma modellerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. İlişkisel tarama; iki ve daha çok sayıda değişken arasında birlikte değişim varlığını, derecesini belirlemeyi amaçlayan araştırma modelidir (Karasar, 2004). Bu çalışmada da başarı, tutum, özdeğerlendirme gibi değişkenler arasındaki ilişkiye bakıldığından ilişkisel tarama modeli kullanılması uygun görülmüştür. 2.2. Örneklem Bu araştırmaya Doğu Karadeniz Bölgesinde Trabzon ilimizdeki lisede öğrenim gören onuncu sınıftaki öğrencileri katılmıştır. Araştırma grubu 30 öğrenciden oluşmaktadır. Örneklem seçiminde rasgele örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmaya ilişkin uygulamanın yapılmasında okul yönetiminin ve matematik öğretmeninin araştırmacıyla işbirliği yapmada istekli olması, bilimsel çalışmalara ilgi duymaları araştırma için gerekli koşulları barındırması etkili olmuştur. 2.3. Veri Toplanması ve Analizi Araştırmanın verileri; ilgili araştırmalarda kullanılan ölçekler dikkate alınarak geçerliği ve güvenirliği test edilmiş araştırmacı tarafından geliştirilen İDF başarı testi, İDF tutum anketi ve İDF özdeğerlendirme formu ile Aşkar (1986) tarafından geliştirilen matematik dersine yönelik 78

tutum ölçeğinden oluşmaktadır. Verilerin analizinde Pearson korelasyon analizi kullanılmıştır. Veri toplama araçlarından aşağıda bahsedilmektedir. 2.3.1. İkinci Dereceden Fonksiyonlar Başarı Testi İkinci Dereceden Fonksiyonlar konusuna yönelik dört kazanımı ihtiva eden başarı testinin hazırlanması için şu adımlar gerçekleştirilmiştir. Öncelikle onuncu sınıf lise matematik öğretim programında ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanına ilişkin olarak kazanımlar incelenmiştir. Kazanıma yönelik olarak matematik ders kitapları, soru bankaları, önceki yıllara ait ÖSS ve ÖYS sınav soruları incelenmiş ve çoktan seçmeli sorulardan oluşmak üzere beş maddeli çoktan seçmeli denemelik maddeler oluşturulmuştur. Bu maddelerin yapı geçerliği için ölçme değerlendirme ilkelerine uygunluk açısından uzman görüşlerine başvurulmuş ve görüşler doğrultusunda 30 maddeden oluşan denemelik başarı testi hazırlanmıştır. Testin kapsam geçerliği için uzman ve öğretmen görüşleri alınmıştır. Bu amaçla test, uzmanların ve matematik öğretmenlerinin görüşleri doğrultusunda uygulanmak üzere çoğaltılmıştır. Bu başarı testi bu dersi daha önce alan çalışma grubundaki öğrencilerin dışındaki 50 öğrenciye uygulanmıştır. Başarı testinde yer alan her bir soru için beş seçenek yer almaktadır. Testlerde geçerliği artırmak amacıyla madde analizi yapılması gerektiği belirtilmektedir. Uygulama sonucunda madde analizleri yapılmıştır. Madde analizinde her maddenin güçlük ve ayırt edicilik indisleri hesaplanmıştır. Ayırt edicilik indisi.20 nin altında kalan maddeler testten çıkartılmıştır. Ayrıca ayırt edicilik indisi bu değerden yüksek olan, ancak düzeltilmesi önerilen bazı maddelerde testten çıkarılmıştır. Tablo 1. Başarı testinin iç tutarlılık katsayıları r Cronbach Alfa.88 p<.001 Spearman-Brown.83 p<.001 Pearson.72 p<.001 p Tablo 1 de başarı testinin iç tutarlılık katsayıları verilmiştir. Başarı testinin ölçüm güvenirliği olan Cronbach Alfa katsayısı.88 olarak bulunmuştur. Testin iki ayrı yarıya bölünmesine yönelik olarak bulunan Pearson ve Spearman-Brown katsayıları.72 ve.83 tür. Ölçümün güvenirliğine ait en yüksek değer Cronbach alfa katsayısından.88 ve minumum güvenirlik değeri ise Pearson.72 olarak bulunmuştur. Bu bulgular hazırlanan başarı testinin ölçüm güvenirliğinin yüksek olduğunu göstermektedir (Büyüköztürk, 2007). 2.3.2. Matematik Dersine Yönelik Tutum Ölçeği 79

Bu araştırmada, öğrencilerin matematiğe yönelik tutumlarını ölçmek amacıyla Aşkar (1986) tarafından geliştirilen matematik dersine yönelik tutum ölçeği kullanılmıştır. Ölçek 5 li likert tipi olup 10 olumlu ve 10 olumsuz olmak üzere toplam 20 maddeden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak kullanılan ölçekler çalışma grubuna uygulandıktan sonra öğrencilerden bu görüşleri dikkatlice okumaları ve kendileri için en uygun olan seçeneği işaretlemeleri istenmiştir. Cümleler Hiç Uygun değildir kategorisinden Tamamen Uygundur kategorisine doğru 1 den 5 e doğru puanlanmıştır. Olumsuz cümlelerde ise puanlama tersine çevrilmiştir. 2, 3, 6, 7, 9, 10, 12, 15, 16 ve 19. maddeler olumsuz geri kalan maddeler olumlu maddelerdir. Ölçekten alınan yüksek puanlar matematiğe yönelik tutumların yüksek olduğunu göstermektedir. Toplam puan limiti 20-100 arasındadır. Aşkar (1986) tarafından geliştirilen ölçeğin tümünden elde edilen ölçümlerin güvenirliği için Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı 0.96 ve tek boyutlu olduğu belirlenmiştir. Bu araştırmada ölçümlerin güvenirliği için hesaplanan Cronbach Alfa güvenirlik katsayısı ise 0.91 olarak bulunmuştur. Öğrencilerin matematiğe yönelik tutum ölçeğinden aldıkları puanlar kullanılarak tutum, olumlu ve olumsuz olmak üzere iki tür olarak değerlendirilmiştir. Ölçekten alınabilecek en yüksek ve en düşük puanların orta noktaları hesaplanmış ve bu puandan düşük puanlar olumsuz tutum, yüksek puanlar olumlu tutum olarak kabul edilmiştir. Ortalamaya eşit puan olumsuz tutum olarak kabul edilmiştir. 2.3.3. İkinci Dereceden Fonksiyonlar Tutum Anketi Bu çalışmada onuncu sınıf öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar konusuna yönelik tutumlarını belirlemek amacıyla araştırmacı tarafından geliştirilen İkinci Dereceden Fonksiyonlar Tutum Anketi kullanılmıştır. Ölçek 5 li likert tipi olup 20 maddeden oluşmaktadır. Ölçekteki maddeler Kesinlikle Katılmıyorum kategorisinden Kesinlikle Katılıyorum kategorisine doğru 1 den 5 e doğru puanlanmıştır. Olumsuz maddeler için puanlama tersine çevrilmiştir. 1, 3, 6, 8, 11, 12, 14, 16, 18, 19 ve 20. maddeler olumsuz olup geriye kalan dokuz madde ise olumlu maddelerdir. Ölçekte, İkinci dereceden fonksiyonlar konusu korktuğum konular arasında yer alır, İkinci dereceden fonksiyonlar konusunun ders saatlerinin daha fazla olmasını isterim, İkinci dereceden fonksiyonlar konusu olmazsa matematik dersi daha zevkli olurdu gibi maddeler yer almaktadır. 2.3.4. İkinci Dereceden Fonksiyonlar Öz Değerlendirme Formu Öğrencilerin kendilerini ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında öğrendiklerini değerlendirmeleri için, araştırmacı tarafından öz değerlendirme formu hazırlanmıştır. Form 14 maddeden oluşmaktadır. Formdaki maddeler onuncu sınıf matematik öğretim programında ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında yer alan kazanımlar dikkate alınarak oluşturulmuştur. Formdaki bazı maddeler İkinci dereceden fonksiyonun en 80

küçük ya da en büyük değerini hesaplayabilirim, Grafiği verilen bir fonksiyonun denklemini hesaplayabilirim, Grafiği üzerinde herhangi üç noktası verilen ikinci dereceden fonksiyonu bulabilirim, İki bilinmeyenli eşitsizliğin çözüm kümesini grafik üzerinde gösterebilirim, Apsis ve ordinat değerlerine karşılık y ile ax 2 +bx+c arasındaki ilişkiyi bulabilirim şeklindedir. Hazırlanan öz değerlendirme formu açık uçlu ifadelerden oluştuğundan form üzerinde güvenirlik analizi yapılmamış fakat alanında uzman üç akademisyen ve iki öğretmen tarafından incelenerek kapsam geçerliliği sağlanmıştır. 3. BULGULAR 3.1. Öğrencilerin İkinci Dereceden Fonksiyonlar Başarı Puanları ile Öz Değerlendirme Puanları Arasındaki Korelasyon Analizinden Elde Edilen Bulgular Onuncu sınıf öğrencilerinin ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında elde ettikleri başarı puanları ile öz değerlendirme puanlarının karşılaştırılması amacıyla yapılan Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon analizi uygulamasına ilişkin bulgular Tablo 2 de verilmiştir. Tablo 2. Öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar başarı puanları ile öz değerlendirme puanları arasındaki ilişki İkinci Dereceden Fonksiyonlar Öz Değerlendirme Puanı İkinci Dereceden Fonksiyonlar Başarı Testi Puanı * p< 0.001 r.653* p.000 N 30 Tablo 2 te görüldüğü üzere onuncu sınıf öğrencilerinin ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında elde ettikleri başarı puanları ile öz değerlendirme puanları arasında orta düzeyde, anlamlı bir korelasyonun olduğunu söylemek mümkündür (r=.653; p<.001). Bu bulguya göre öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında elde ettikleri başarı puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanına yönelik öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman pozitif yönde bir ilişki olduğu, ayrıca ilişkinin düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Bu bulgu öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanına yönelik öz değerlendirmeleri ile başarıları arasındaki ilişkinin birbirini destekler nitelikte olduğunu göstermektedir. 3.2. Öğrencilerin İkinci Dereceden Fonksiyonlar Başarı Puanları ile Matematik Dersine Yönelik Tutum Puanları Arasındaki Korelasyon Analizinden Elde Edilen Bulgular 81

Tablo 3 te onuncu sınıf öğrencilerinin ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında elde ettikleri başarı puanları ile matematik dersine yönelik tutumlarının karşılaştırılması amacıyla Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon analizi uygulamasına ilişkin bulgular verilmiştir. Tablo 3. Öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar başarı puanları ile dersine yönelik tutum puanları arasındaki ilişki İkinci Dereceden Fonksiyonlar Başarı Testi Puanı * p< 0.001 Matematik Dersi Tutum Puanı r.659* p.000 N 30 matematik Tablo 3 te görüldüğü gibi, onuncu sınıf öğrencilerinin ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında elde ettikleri başarı puanları ile matematik dersine yönelik tutum puanları arasında orta düzeyde, anlamlı bir korelasyonun olduğunu söylemek mümkündür (r=.659; p<.001). Bu bulguya göre öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında elde ettikleri başarı puanları ile matematik dersine yönelik tutum puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman pozitif yönde bir ilişki olduğu, ayrıca ilişkinin düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları artarken, buna paralel olarak da ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında elde ettikleri başarı puanları da artmaktadır. Bu sonuçlar, öğrencilerin matematik dersine yönelik tutumlarının başarı puanlarına katkı sağladığını göstermektedir. 3.3. Öğrencilerin Matematik Dersine Yönelik Tutum Puanları ile İDF Öz Değerlendirme Puanları Arasındaki Korelasyon Analizinden Elde Edilen Bulgular Tablo 4 de onuncu sınıf öğrencilerinin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanlarının karşılaştırılması amacıyla Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon analizi uygulamasına ilişkin bulgular verilmiştir. Tablo 4. Öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları ile İDF öz değerlendirme puanları ile arasındaki ilişki İkinci Dereceden Fonksiyonlar Öz Değerlendirme Puanı r.416* Matematik Dersi Tutum Puanı P.022 N 30 * p< 0.05 Tablo 4 de görüldüğü gibi, onuncu sınıf öğrencilerinin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları ile arasında zayıf 82

düzeyde, anlamlı bir korelasyonun olduğunu söylemek mümkündür (r=.416; p<.05). Bu bulguya göre öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman pozitif yönde bir ilişki olduğu, ayrıca ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Dolayısıyla, öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları artarken, buna paralel olarak da İDF öz değerlendirme puanları da artmaktadır. 3.4. Öğrencilerin Matematik Dersine Yönelik Tutum Puanları ile İDF Tutum Puanları Arasındaki Korelasyon Analizinden Elde Edilen Bulgular Tablo 5 de onuncu sınıf öğrencilerinin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar tutum puanlarının karşılaştırılması amacıyla Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon analizi uygulamasına ilişkin bulgular verilmiştir. Tablo 5. Öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları ile İDF tutum puanları ile arasındaki ilişki İDF Tutum Puanı r -.043 Matematik Dersi Tutum Puanı p.823 N 30 Tablo 5 de görüldüğü gibi, onuncu sınıf öğrencilerinin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar tutum puanları ile arasında zayıf düzeyde olduğunu söylemek mümkündür (r= -.043; p>.05). Bu bulguya göre öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman negatif yönde bir ilişki olduğu, ancak ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla, öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları artarken, buna karşılık olarak ikinci dereceden fonksiyonlar tutum puanları da azalmaktadır. 3.5. Öğrencilerin İDF Tutum Puanları ile İDF Öz Değerlendirme Puanları Arasındaki Korelasyon Analizinden Elde Edilen Bulgular Tablo 6 da onuncu sınıf öğrencilerinin İDF ye yönelik tutum puanları ile İDF öz değerlendirme puanlarının karşılaştırılması amacıyla Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon analizi uygulamasına ilişkin bulgular verilmiştir. Tablo 6. Öğrencilerin İDF tutum puanları ile İDF öz değerlendirme puanları ile arasındaki ilişki İDF Tutum Puanı İDF Öz Değerlendirme Puanı r.314 P.091 N 30 83

Tablo 6 da görüldüğü gibi, onuncu sınıf öğrencilerinin İDF tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları ile arasında orta düzeyde olduğunu söylemek mümkündür (r=.314; p>.05). Bu bulguya göre öğrencilerin İDF tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman pozitif yönde bir ilişki olduğu, ancak ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir. Şekil 1 de öğrencilerin başarı, matematiğe yönelik tutum, İDF tutum, İDF öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiyi göstermektedir. BAŞARI r=0.659; p<0.001 r=0.653; p<0.001 MATEMATİK TUTUM r= -.043; p>0.05 r=0.416 p<0.05 İDF ÖZ DEĞERLENDİRME r= 0.314; p>0.05 İDF TUTUM Şekil 1. Öğrencilerin başarı, matematiğe yönelik tutum, İDF tutum, İDF öz değerlendirme puanları arasındaki ilişki Şekil 1 de görüldüğü üzere öğrencilerin başarı puanları ile matematik dersine yönelik tutum puanları ve öz değerlendirme puanları arasında orta düzeyde, anlamlı bir korelasyon olduğunu söylemek mümkündür. Bunun yanında öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları ile İDF öz değerlendirme puanları arasında zayıf düzeyde anlamlı bir korelasyonun olduğunu ancak matematik dersine yönelik tutum puanları ile İDF tutum puanları arasında negatif yönde bir ilişki olduğu, ancak ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir. Ayrıca öğrencilerin İDF tutum puanları ile İDF öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman pozitif yönde bir ilişki olduğu, ancak ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir. 4. TARTIŞMA VE SONUÇ Öz yeterlik beklentisi bir kimsenin bir konuyu başarmak veya bir konuda yetkinleşebilmek hususundaki yeteneğinin öz değerlendirmesidir (Boekaerts, 1997). İkinci 84

dereceden fonksiyonlar konusunda öğrencilerin, öz değerlendirmelerine bakıldığında; genelde kendilerini çok iyi düzeyde yeterli gördükleri görülmüştür. Bu durum, öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanına yönelik öz değerlendirmelerinde kendilerini başarılı bulduklarını göstermektedir. Bunun yanında onuncu sınıf öğrencilerinin ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında elde ettikleri başarı puanları ile öz değerlendirme puanları arasında orta düzeyde, anlamlı bir korelasyonun olduğu saptanmıştır (Bkz. Tablo 2). Bu bulguya göre öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında elde ettikleri başarı puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanına yönelik öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman pozitif yönde bir ilişki olduğu ve bu ilişkinin düzeyinde istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Bu durum öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanına yönelik öz değerlendirmeleri ile başarıları arasındaki ilişkinin birbirini destekler nitelikte olduğunu açıklamaktadır. Alan yazında da yapılan çalışmalar incelendiğinde bu çalışmanın sonucunu destekleyen çalışmalara rastlanmıştır (Cooper ve Robinson, 1991; Işıksal ve Aşkar, 2005; Doğan ve Barış, 2010). Örneğin; Cooper ve Robinson (1991) yaptıkları araştırmanın sonucunda matematik öz yeterliğin, matematik kaygısı ile negatif, matematik performansıyla pozitif bir korelâsyonu olduğunu saptamıştır. Ural, Umay ve Argün (2008) çalışmalarında dokuzuncu sınıf öğrencilerinin bağıntı, fonksiyon ve işlem ünitesinde grup çalışmasıyla yapılan öğretimin geleneksel yöntemlerle yapılan öğretime göre öğrencilerin matematik başarısını ve öz yeterliğini artırmada istatistiksel olarak anlamlı fark oluşturduğu sonucuna varmışlardır. Başka bir çalışmada Işıksal ve Aşkar (2005) ilköğretim 7. sınıf matematik dersinde elektronik tablolama ve dinamik geometri yazılımlarını kullanarak öğrencilerin matematik öz yeterlikleri ve matematik başarıları üzerine etkisini incelemişlerdir. Çalışmanın sonucunda matematik başarıları ve matematik öz yeterliklerinde cinsiyete göre anlamlı bir fark olmadığını tespit etmişlerdir. Başka bir araştırmada da Özkeleş-Çağlayan (2010), geometri dersine yönelik özyeterlilik algısının geometri dersi akademik başarısını anlamlı şekilde yordadığını, ancak geometri dersine yönelik tutumun akademik başarıyı yordamadığını tespit etmiştir. Bu çalışmada da onuncu sınıf öğrencilerinin ikinci dereceden fonksiyonlarda elde ettikleri başarı puanları ile öz değerlendirme puanları arasında orta düzeyde, anlamlı bir korelasyonun olduğu tespit edilmiştir. Bu durum, öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar konusuna yönelik öz değerlendirmelerinde kendilerini başarılı bulduklarını göstermektedir. Onuncu sınıf öğrencilerinin başarı puanları ile matematiğe yönelik tutum puanları arasında orta düzeyde, anlamlı bir korelasyonun olduğu görülmüştür (Bkz. Tablo 3). Öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları artarken, buna paralel olarak da ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında elde ettikleri başarı puanları da artmaktadır. 85

Nitekim Peker ve Mirasyedioğlu (2003) çalışmalarında 500 lise ikinci sınıf öğrencisinin matematiğe yönelik tutumlarını, matematik başarılarını ve öğrencilerin tutum puanları ile başarı puanları arasındaki ilişkiyi incelemişlerdir. Çalışmanın sonucunda öğrencilerin matematik tutum puanları ile başarı puanları arasında korelasyon katsayısının 0.386 olup pozitif yönde anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir. Başarı puanları ile matematiğe yönelik tutum puanları arasındaki ilişki orta düzeyde olduğu tutum puanları artıkça başarı puanlarının da artmıştır. Bununla birlikte çeşitli araştırmalarda matematik hakkında olumlu tutum içinde olan bir öğrencinin, matematiğe karşı olumsuz tutum içinde olan öğrenciden daha fazla başarılı olacağı belirtilmektedir (Reyes, 1984; Ma, 1997, Akt: Peker ve Mirasyedioğlu, 2003). Bu sonuç araştırmadan elde edilen sonucu destekler niteliktedir. Onuncu sınıf öğrencilerinin başarı puanları ile matematiğe yönelik tutum puanları arasında orta düzeyde, anlamlı bir korelasyonun olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları artarken, buna paralel olarak da ikinci dereceden fonksiyonlar alt öğrenme alanında elde ettikleri başarı puanları da artmaktadır. Bu sonuçlar, öğrencilerin matematik dersine yönelik tutumlarının başarı puanlarına katkı sağladığını göstermektedir. Onuncu sınıf öğrencilerinin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları ile arasında zayıf düzeyde, anlamlı bir korelasyonun olduğu görülmüştür (Bkz. Tablo 4). Öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman pozitif yönde bir ilişki olduğu, ayrıca ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Onuncu sınıf öğrencilerinin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları ile arasında zayıf düzeyde, anlamlı bir korelasyonun olduğu sonucuna varılmıştır. Öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman pozitif yönde bir ilişki olduğu, ayrıca ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmektedir. Öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları artarken, buna paralel olarak da ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları da artmaktadır. Onuncu sınıf öğrencilerinin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar tutum puanları ile arasında zayıf düzeyde olduğu görülmüştür (Bkz. Tablo 5). Öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar tutum puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman negatif yönde bir ilişki olduğu, ancak ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir. Onuncu sınıf öğrencilerinin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar tutum puanları ile arasında zayıf düzeyde, anlamlı bir korelasyonun 86

olduğu tespit edilmiştir. Öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman negatif yönde bir ilişki olduğu, ancak ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir. Dolayısıyla, öğrencilerin matematik dersine yönelik tutum puanları artarken, buna karşılık olarak ikinci dereceden fonksiyonlar tutum puanları da azalmaktadır. Ayrıca öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları arasındaki orta düzeyde olduğu görülmüştür (Bkz. Tablo 6). Öğrencilerin ikinci dereceden fonksiyonlar tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman pozitif yönde bir ilişki olduğu, ancak ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir. Onuncu sınıf öğrencilerinin İDF tutum puanları ile İDF öz değerlendirme puanları ile arasında orta düzeyde olduğunu söylemek mümkündür (r=.314; p>.05). Öğrencilerin İDF tutum puanları ile ikinci dereceden fonksiyonlar öz değerlendirme puanları arasındaki ilişkiye bakıldığı zaman pozitif yönde bir ilişki olduğu, ancak ilişkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı tespit edilmiştir. Kaynakça Abalı-Öztürk Y. ve Şahin, Ç. (2015). Matematiğe ilişkin akademik başarı özyeterlilik ve tutum arasındaki ilişkilerin belirlenmesi. The Journal of Academic Social Science Studies, 31, 343-366. Aşkar, P. (1986). Matematik dersine yönelik likert tipi bir tutum ölçeğinin geliştirilmesi, Eğitim ve Bilim, 62, 31-36. Baykul, Y. (2012). İlkokulda matematik öğretimi (11. baskı). Ankara: PegemA Yayıncılık. Boekaerts, M. (1997). Capacity, inclination, and sensitivity for mathematics, Anxiety, Stress and Coping, 10, 5-33. Büyüköztürk, Ş. (2007). Veri analizi el kitabı (8. baskı). Ankara: PegemA Yayıncılık Cooper, S. E. ve Robinson, D. A. G. (1991). The relationship of mathematics self-efficacy beliefs, mathematics anxiety and performances. Measurement & Evaluation in Counseling & Development, 24(1), 4-11. Doğan, N. ve Barış, F. (2010). Tutum, değer ve özyeterlik değişkenlerinin timss-1999 ve timss-2007 sınavlarında öğrencilerin matematik başarılarını yordama düzeyleri. Eğitimde ve Psikolojide Ölçme ve Değerlendirme Dergisi, 1(1), 44-50. Durmuş, S. (2004). Matematikte Öğrenme Güçlüklerinin Saptanması Üzerine Bir Çalışma, Gazi Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, 12 (1), 125-128. Even, R. (1990). Subject matter knowledge for teaching and the case of functions. Educational Studies in Mathematics, 21(6), 521-544. Işıksal, M. ve Aşkar, P. (2005). The effects of spreadsheet and dynamic geometry software on the achievement and self-efficacy of 7 th -grade students. Educational Research, 47(3), 333-350. Karasar, N. (2004). Araştırma raporu hazırlama, Ankara: Nobel Yayın Dağıtım. Kutluca, T. ve Baki, A. (2009). 10. sınıf matematik dersinde zorlanılan konular hakkında öğrencilerin, öğretmen adaylarının ve öğretmenlerin görüşlerinin incelenmesi. Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, 17(2), 616-632. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB). (2009). T.C milli eğitim bakanlığı talim ve terbiye kurulu başkanlığı ortaöğretim matematik (9, 10, 11 ve 12. sınıflar) dersi öğretim programı, Ankara. 87

National Council of Teachers of Mathematics (NCTM), (2000). Principles and standards for school mathematics. VA: Reston. Özkeleş-Çağlayan, S. (2010). Lise I. sınıf öğrencilerinin geometri dersine yönelik özyeterlik algısı ve tutumunun geometri dersi akademik başarısını yordama gücü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul. Peker, M. ve Mirasyedioğlu, Ş. (2003). Lise 2. sınıf öğrencilerinin matematik dersine yönelik tutumları ve başarıları arasındaki ilişki. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 14(2), 157-168. Sezgin, M. (2013). Öğrencilerin matematiğe yönelik tutumlarının akademik özyeterlik algıları ve algıladıkları öğretmen davranışları açısından incelenmesi. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul Üniversitesi, İstanbul. Tatar, E., Okur, M. ve Tuna, A. (2008). Ortaöğretim Matematiğinde Öğrenme Güçlüklerinin Saptanmasına Yönelik Bir Çalışma, Kastamonu Üniversitesi Kastamonu Eğitim Dergisi, 16 (2), 507-516. Ural, A., Umay, A. ve Argün, Z. (2008). Öğrenci takımları başarı bölümleri tekniği temelli eğitimin matematikte akademik başarı ve özyeterliğe etkisi. Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 35, 307-318. Yağmur, A. (2012). Anadolu öğretmen liselerinde öğrenim gören öğrencilerin matematik dersine yönelik tutumları ile öz-yeterlilikleri arasındaki ilişki. Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ahi Evran Üniversitesi, Kırşehir. Zaslavsky, O. (1997). Conceptual obstacles in the learning of quadratic functions. Focus on Learning Problems in Mathematics, 19(1), 20-45. 88