Berber ve kuaförler denetimde



Benzer belgeler
ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Simge Özer Pýnarbaþý

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor


.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve



ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83


BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor

ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.


Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi


ünite1 Sosyal Bilgiler

ünite 3. Ýlkokullarla ilgili aþaðýdakilerden hangisi yapýlýr? Vatan ve ulus sevgisinin yerdir. 1. Okulun açýlýþ töreninde aþaðýdakilerden


Kanguru Matematik Türkiye 2017

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

BÝRÝNCÝ BASAMAK SAÐLIK HÝZMETLERÝ: Sorun mu? Çözüm mü?

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý


Kanguru Matematik Türkiye 2015

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

Kanguru Matematik Türkiye 2017

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

KAMU MALÝYESÝ. Konsolide bütçenin uygulama sonuçlarýna iliþkin bilgiler aþaðýdaki bölümlerde yer almýþtýr. KONSOLÝDE BÜTÇE ÝLE ÝLGÝLÝ ORANLAR (Yüzde)

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

01 Kasým 2018

Kanguru Matematik Türkiye 2015

ÖRNEK RESTORASYONLAR SERGÝSÝ

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

Gelir Vergisi Kanununda Yer Alan Hadler

7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Ýlk 1 Mayýs Þiiri Ve Nezihe MERÝÇ

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1




ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme

Gelir Vergisi Kesintisi

ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ KURUMSAL KÝMLÝK KILAVUZU ADIYAMAN ÜNÝVERSÝTESÝ 2006

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI

Kanguru Matematik Türkiye 2015



STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

Romalýlar Mektubu Kursu Doðrulukla Donatýlmak

Vergi Usul Kanunu Ceza Hadleri

Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!


* Okuyalım: * Akıl Oyunları: * Matematik: * El Becerisi: * Alıștırma-Bulmaca: * Bilim ve Teknoloji: * Gezelim-Görelim:

Bolkar Daðlarý. AKD054 Acil Gerileme (-1)

MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

ÝÇÝNDEKÝLER 1. TEMA OKUL HEYECANIM Kazaným Testi Fiziksel Özelliklerim Duygularým Haftanýn Testi...

Genel Bakýþ 7 Proje nin ABC si 9 Proje Önerisi Nasýl Hazýrlanýr?

Ýstanbul hastanelerinde GREV!


mmo bülteni mart 2005/sayý

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos


ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ


Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

17 ÞUBAT kontrol

Kanguru Matematik Türkiye 2017

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði

ACADEMY FRANCHISE AKADEMÝSÝ FRANCHISE ALIRKEN VERÝRKEN ÝÞLETÝRKEN. bilgi kaynaðýnýz. iþbirliði ile

FSAYT ÇORUM GAZETESÝ NÝN KATKISIZ ORGANÝK SPOR-MAGAZÝN-MÝZAH EKÝDÝR. FÝYATI: Okuyana Beleþ


Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

ÝÞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI 2010 YILI GENEL SONUÇLARI

Transkript:

YIL:4 SAYI:818 35 YKR 20 OCAK 2009 SALI Hrant anýldý Genel Yayýn Yönetmeni olduðu Agos Gazetesi önünde uðradýðý silahlý saldýrýda yaþamýný yitiren Hrant Dink in ölümünün ikinci yýlý nedeniyle anma törenleri dün baþladý. HACIBEKTAÞ ECZANESÝ Ecz. Tel: 441 35 62 Ev Tel: 441 31 75 Ölüm yýldönümü bugün olan Dink için dün Ýstanbul da, Balýklý Ermeni Mezarlýðý ndaki mezarý baþýnda tören düzenlendi. Hrant Dink in mezarýna çiçek býrakýlmasýnýn ardýndan dua okundu. Yaklaþým iki yüz kiþinin katýldýðý tören lokum daðýtýlmasýyla sona erdi. Dink in mezarýna býrakýlan bir güvercin figürünün üzerinde, "Ben de senin gibi bir kuldum. Rahatsýz etti birilerini gürültüm. Asýrlardýr vatanýmý terk et dediler. Bende bu vatan sevgisine vuruldum" yazmasý dikkat çekti. Net haber Mustafa Sönmez Neoliberal belediyeciliðe karþý halkýn belediyeciliði 2 Köþe yazýsý Kamil Öntaþ 2 DE Hikayeler Musalla Taþý Hikayeler Emel Sungur 4 DE Türkiye Eczacýlar Birliði ne açýk tehdit Bey konaðý hizmete açýldý Nevþehir Belediyesi tarafýndan Nevþehir in Avanos-Ürgüp yol ayrýmýnýn yanýnda yaptýrýlan Bey Konaðý, düzenlenen bir törenle hizmete kazandýrýldý. Medorn kent dokusuna uygun farklý bir mimari anlayýþ ortaya konularak yapýmýna geçen yýlýn sonlarýna doðru baþlanýlan Meliha-Ali Dirikoç parký içerisindeki Bey Konaðý,Nevþehir lilerin hizmetine restaurant olarak sunuldu. 3 DE Berber ve kuaförler denetimde Nevþehir Belediyesi tarafýndan oluþturulan ekipler, berber ve kuaförlere yönelik olarak sterilazyon cihazý denetimi yaptý Sosyal Güvenlik Kurumu ndan eczanelere ultimatom: Eðer TEB ile protokol imzalanmazsa elektronik ortamda eczacýlarla tek tek sözleþme imzalamaya baþlayacaðýz ANKARA - Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Baþkan Vekili Fatih Acar, eðer bugün Türk Eczacýlarý Birliði (TEB) ile "ilaç alým protokolü" imzalanmazsa yarýndan itibaren elektronik ortamda eczacýlarla tek tek sözleþme imzalamaya baþlayacaklarýný açýkladý. Acar, SGK da düzenlediði basýn toplantýsýnda, TEB ile eczacýlarýn sorunlarý konusunda birçok kez görüþtüklerini dile getirdi. 3 DE Toplum ve insan saðlýðý açýsýndan vazgeçilmez bir önem taþýyan hizmet birimleri içerisinde ilk sýrayý alan berber ve kuaförlerin kullandýklarý araç ve gereçlerin hijyenik þartlar içerisinde bulunmalarýný saðlamak amacýyla baþlattýðý denetim çalýþmalarý sürüyor. 6 DA KARDELEN, Köþe yazýsý Fikret ÝLKÝZ ilkiz@mail.koc.net Su Çatlaðýný Bulanda... Köþe yazýsý MUSTAFA ANDIÇ mustafa.andic@eyuboglu.com PARAGUAY Köþe yazýsý 4 DE 7 DE 8 DE 140 bin kiþiye daha KEY ANKARA - Konut edindirme yardýmýnda 140 bin SSK lý vatandaþa KEY paralarýnýn ödenmesini saðlayacak liste, Resmi Gazete nin 16 Ocak 2009 Cuma günkü mükerrer sayýsýnda yayýmlandý. 7 DE

2 20 Ocak 2009 Salý Neoliberal belediyeciliðe karþý halkýn belediyeciliði 2 Mustafa Sönmez Neoliberal politikalar, tarýma verilen devlet desteklerinin azaltýlmasýný telkin etti. Bunun yanýnda, tarýmýn kullandýðý traktör,gübre,ilaç vb. girdilerdeki müthiþ fiyat artýþlarý ile baþ edemeyen kýr nüfusu, tarýmý terk edip kentlere göçtü. Sonuçta, istihdamýn tarým-tarým dýþý bileþimi de kýsa sürede muazzam bir deðiþim geçirdi. 1990 a kadar baþa baþ görünen istihdamda tarým ve tarým dýþý, bu tarihten sonra hýzla açýldý ve tarým dýþý, dolayýsýyla kent istihdamý hýzla arttý. 2007 sonuna gelindiðinde tarým dýþý istihdam, toplamý 23,5 milyonu aþan istihdamýn yüzde 75 ine ulaþtý. Kaynak; DPT verileri ve 2009 Kalkýnma Programý Bu ölçüde kapitalistleþme, kentleþme, haliyle, belediyelerde nicelik ve nitelik deðiþimini de getirdi. Kent boyutuna ulaþan yerleþim yeri sayýsý arttýkça, belediye sayýsý da arttý. Nüfus kentlerde yýðýldýkça, mahalli idare birimlerinin (aðýrlýkla belediye olmak üzere Özel Ýdare, Muhtarlýklar vb.) yaptýklarý harcamalar da arttý. Nitekim, bunu mahalli idare harcamalarýnýn milli gelirdeki payýnda görebilmekteyiz. 1975 te GSMH içinde yüzde 1,3 paya sahip olan mahalli idare bütçelerinin 1990 a gelindiðinde payýnýn yüzde 2,75 e çýktýðý, 2000 de yüzde 4,73 ü bulduðu ve izleyen yýllarda da yüzde 4 e yaklaþtýðý görüldü (Yerele kaynak aktarýmýnýn artýrýlmasýnýn nedenlerini, neoliberalizmin Dünya Bankasý ve AB ce de desteklenen devleti küçültme projesinin bir parçasý olan Yerel Kalkýnma Stratejisi üstünden, ayrýca tartýþmak gerekir). Bölgesel farklýlaþma... Neoliberal politikalarla, geliþme-kalkýnma, piyasanýn, daha doðrusu küresel rüzgarýn savurduðu yere terk edildiði için, planlý geliþme ve bölgesel denge duyarlýlýklarý toza, dumana karþýtý. Sonuçta zaten ürkütücü olan bölgelerarasý eþitsizlikler, 1980 sonrasý dönemde daha da hýzlý büyüdü ve kentler arasýnda da çok eþitsiz bir geliþme yaþandý. Marmara ve Ege, kýsmen Akdeniz deki kentler daha hýzlý büyürken, geri kalan bölgelerdeki, özellikle de Doðu ve G..Doðu daki kentsel geliþme çok gerilerde kaldý. Buralarda olaðanüstü nüfus yýðýlmasý yaþanmasýna karþýn, bu kent belediyelerinin kýsýtlý bütçeleri, kentli nüfusun ihtiyaçlarýnýn çok az kýsmýný karþýlayabildi. Bu durum, Merkezden belediyelere aktarýlan kaynaklarýn eþitsizliðini de artýrdý. Geliþen kentler daha çok kaynak ihtiyacý belirtip daha çok kaynak kullanýr oldular. Kaynak; Ýllerin Mahalli Ýdare Harcamalarý toplamý,2007 kent nüfuslarýna bölünerek elde edilmiþtir. Muhasebat Genel Müdürlüðü ve TÜÝK kent nüfusu verilerine göre, 2007 de kiþi baþýna yerel yönetim harcamasý 792 YTL iken, bu Kocaeli için 1737 YTL, Muðla için 1289 YTL, Ankara için 1099 YTL ye çýkarken Diyarbakýr da 533 YTL ye,aðrý için 331 YTL ye iniyordu. ( Bazý illerin Ýl Özel Ýdarelerine Merkez den aktarýlan kaynaklarýn büyüklüðünün, kiþi baþýna mahalli idare harcamasýný yükselttiðini, bunlarýn Valiliklerce farklý amaçlarla kullanýldýðýný göz önünde bulundurmak gerekir) Rantçýlýk, piyasacýlýk.. 2004 te iþbaþýna gelen AKP belediyeleri, öncülleri olan Refah Partisi dönemindeki Kentlinin baþta barýnma olmak üzere en ekonomik ýsýnma,ulaþým,temizlik, kreþ, saðlýklý çevre haklarýný karþýlamaya öncelik veren, sosyal yönü aðýr basan bir belediyeciliðin, azami katýlýmla yaþama geçirilmesini öngören bir yaklaþým, þimdi 29 Mart ta, bu yeni kavþakta, neoliberal belediyeciliðin alternatifi olarak seçmenin önüne çýkabilmelidir. iktidarlarýnýn devamý olarak neoliberal belediyecilik uygulamalarýný pekiþtirdiler. Bir taraftan, belediye çalýþanlarýna uyguladýklarý antisendikal uygulamalar ve esnekleþtirmeler, taþeronlaþtýrmalarla neoliberalliðe giriþ yaparken, hýzla belediyeciliði piyasa koþullarýna açtýlar. Hizmetleri daha çok metalaþtýrýp ticarileþtirdiler. Baþta Ýstanbul kent arsasý olmak üzere büyük kent arsalarý üstünde olaðanüstü rantlarýn yaratýlmasýna uygun imar düzenlemelerine giderken, bundan büyük sermayenin dev gökdelenler, kuleler inþa ederek yararlanmalarý için gerekli koþullarý hazýrladýlar, kamuya ait deðerli kent arsalarýný, kamu gayrimenkullerini (Karayollarý, ÝETT Garajý gibi) özelleþtirme portföyleri içinde satýþa sundular. Özellikle büyük kent rantlarýndan AKP ye yakýn, dini cemaat mensubu yeni burjuvalarýn faydalanmasýna da özen gösterdiler (Ýstanbul un en yüksek kulesi Safir in AKP li Kiler e ait olmasý gibi). Yaný sýra, imar yolsuzluklarý ile saðlanan rüþvetlerle kiþisel ve partisel çýkarlar saðlamanýn, yargýya da yansýyan birçok pratiðini fütursuzca sergilediler (Örnek; CHP li Kýlýçdaroðlu nun ortaya çýkardýðý AKP li Þaban Diþli skandalý..). Özellikle son yýllarda, ülke genelinde kent nüfusunun kullandýðý mal ve hizmet fiyatlarý, ortalama enflasyonun bir hayli üstünde belirlendi. 2003-2008 dönemindeki bazý kentsel mal ve hizmet üretimindeki fiyat artýþlarýnýn, ayný dönemin yüzde 69 dolayýndaki TÜFE nin oldukça üstünde gerçekleþtiði görüldü. Bunlardan özellikle doðalgazdaki artýþýn yüzde 177 yi bulmasý, kiralarýn yüzde 172 ye yakýn artmýþ olmasý çarpýcýdýr. Keza metro ücretlerinin yüzde 114, vapur ücretlerinin yüzde 108 artmýþ olmasý da ilginçtir. Kaynak; TÜÝK verilerinden hesaplandý Sadaka Politikalarýnda Belediyeler Neoliberal ekonomik politikalarýn en önemli sonuçlarýndan biri gelir daðýlýmýný bozmasý ve yeterli istihdam yaratmayarak iþsizliði artýrmýþ olmasýdýr. Özelliklere kent yoksulluðunun hýzla týrmandýðý AKP iktidarýnda, yoksulluða pansuman ve bunu oya tahvil etmeye yarayan hayýrsever politikalar ý ya da sadaka politikalarý ný uygulamada da belediyelere önemli görevler verildi. AKP nin hayýrsever etiketli sadaka politikasýnýn en önemli araçlarýný Yeþil Kart, belediyelerin nakdi ve ayni yardýmlarý, Sosyal Yardýmlaþma ve Dayanýþmayý Teþvik Fonu ile AKP yandaþý özel sektör, cemaatler, vakýflar ve dernekler oluþturdu. AKP, bunlarla önemli bir að oluþturmuþ ve bir yandan yoksulluðu derinleþtiren neoliberal politikalarýn icracýsý olurken, bunu perdeleyerek derinleþtirdiði yoksulluða, sadaka politikalarýyla müdahil olmuþ ve bunu da oya, tabana tahvil etmiþtir. AKP li belediyelerin hemen hemen tümünde muhtaçlarýn baþvurusu durumunda gýda, yakacak, barýnma ve giyim yardýmý yapan birimler oluþturulmuþtur.. Kömür ve erzak yardýmý ile ramazan çadýrlarý AKP li belediyelerin bildik faaliyetleri arasýna girmiþtir. Bu yardýmlarýn kaynaklarýnýn belediye bütçelerinde yer almadýðý, daha çok belediye ile iþ yapan, tedarikçi tüccarlardan, müteahhitlerden alýnan baðýþ/yardým havuzlarýndan saðlandýðý bilinmektedir. Neoliberal politikalarýn yarattýðý tahribat ve tahakküm, artan ölçüde emekçilerin, yoksullarýn, toplumun hücre yapýsýný deðiþtirdi. Yoksulluðun ve eþitsizliðin derinleþmesi, güvencesizliðin artmasý emekçilerin ve yoksullarýn acil-ferahlatýcý uygulamalara olan ihtiyacýný ve baðýmlýlýðýný artýrdý.. Bu kitlelerin politik tercihlerinde de bu ihtiyaç ve baðýmlýlýk baþat rol oynuyor. Ýþte tam bu noktada AKP nin, diðer mecralarýn yanýnda, belediyeleri de bu politikalarýn maðduru olan kitleleri yatýþtýrmada, uysallaþtýrmada kullandýðý görülmektedir. Büyük Kriz, Belediyeler ve 29 Mart.. 1980 sonrasý tüm dünyada küreselleþme, piyasalaþma, özelleþtirme sloganlarýyla yürütülen neoliberal politikalar, bu sermaye birikim tarzý, 2008 de ABD de patlayan finansal krizle tüm dünyada derin bir yara aldý. Merkez ülkelerden, Türkiye gibi çevre-baðýmlý ülkelere de yansýyan bu küresel krizin, cari neoliberal politikalarýn icrasýný, bu tarihten sonra aksatmaya, dahasý týkamaya baþladý. Bu durum, Türkiye de de küçülme, daralma olarak yaþanmaya baþlanýldý bile. Dolayýsýyla, 29 Mart yerel seçimleriyle yeni bir döneme baþlayacak yerel yönetimler, daralan, küçülen bir konjonktürün belediyeleri olacaklar. Bu, belediyelere, küçülen ekonomi ile vergi geliri azalan Merkez bütçeden daha az kaynak aktarýmý demek, yerel gelirlerin de azalmasý, dýþ borçlanmanýn daralmasý, dolayýsýyla daralan bütçelerle belediyecilik demek. Neoliberal belediyeciliðe devam etmek, belediye emekçileri için anti-sendikal, emekkarþýtý tutum, yeni tensikatlar demek; kaynak için, kent arsalarýnýn, imar yolsuzluklarý ile, ne pahasýna olursa olsun, peþkeþi demek; belediyece üretilen mal ve hizmetlerin daha fahiþ fiyatlarla arzý demek. Neoliberal belediyeciliðin alternatifi, zor bir konjonktüre karþýn, ön plana demokrasiyi, yerelde demokratik katýlýmý alan bir yaklaþým olabilir.. Kentlinin, baþta barýnma hakký olmak üzere, çaðdaþ yaþam için gerekli her tür kentsel hizmet hakkýný, ucuz ve güvenli ulaþým hakkýný gözeten; temiz bir çevre, hijyenik ortam, çocuk ve gençler için oyun,spor, yeteneklerini geliþtirebilecekleri sosyal donatýlara önem veren bir yerel yönetim anlayýþý hakim kýlýnmalýdýr. Kent arazilerinin kullanýmý ve kent planlamasý ile ilgili karar süreçlerinde, yerleþim, ulaþým ve alt yapý hizmetlerinin saðlanmasýnda yöre sakinlerinin doðrudan ya da temsilcileri aracýlýðýyla verdikleri kararlar belirleyici olmalýdýr. Kent arazileri üzerinde spekülasyona son verilmelidir. Demokratik, doðrudan katýlým, yerelde, mahalle, hatta sokak ölçeðine kadar katýlýmý ve sorunlara birlikte çözüm üretmeyi öngörmeli, daralan kaynaklara raðmen, kentliye mal ve hizmetlerin arzýnýn, kar motifiyle deðil, ihtiyaç karþýlama motifiyle temini ön plana çýkmalýdýr. Kentlinin baþta barýnma olmak üzere en ekonomik ýsýnma, ulaþým, temizlik, kreþ, saðlýklý çevre haklarýný karþýlamaya öncelik veren, sosyal yönü aðýr basan bir belediyeciliðin, azami katýlýmla yaþama geçirilmesini öngören bir yaklaþým, þimdi 29 Mart ta, bu yeni kavþakta, neoliberal belediyeciliðin alternatifi olarak seçmenin önüne çýkabilmelidir. Bitti YEREL YÖNETÝMLERE SOL BAKIÞ Seçimler yaklaþtý. Sol un inandýrýcý olmasý yerel seçimlere nasýl baktýðý ile de ilgili. Yerel seçimlere soldan bakýþ a fikri katký oluþturmasý düþüncesi ile gazetemiz de yayýnlanmak üzere yazýlarýnýzý bekliyoruz. Gönderdiðiniz yazýlarý bu sayfada yayýnlamaya baþladýk. Göndermeyi düþündüðünüz yazýlarýnýnýzý bilgisayar ortamýnda yazmanýz önemli. Yazýlarýnýzý sulucakarahoyuk@gmail.com elektronik postasýna gönderebilirsiniz. HACIBEKTAÞ BELEDÝYE BAÞKANI NASIL OLMALIDIR? Katýlýmcý,çoðulcu,þeffaf,denetlenebilir, halkýn belediyede söz, karar ve yetki sahibi olacaðý bir yönetim anlayýþýný temel alan, Belediye hizmetlerinde gelir düzeyi düþük kesimleri koruyan, Tarafsýzlýk, dürüstlük ve kararlýlýk içinde olan, Çalýþmalarda plan ve programa dayalý bir anlayýþ sergileyecek, kaynak israf etmeyecek Belediye bütçesini, gelir ve giderleri detaylý olarak belirli dönemlerde halka duyuracak, Çalýþmalardan herkesi haberdar etmeye çalýþacak, þeffaf bir yönetim sergileyecek, Yetkiyi halkýn doðrudan yönetime ve kararlara katýlýmýný temin edecek þekilde toplumsallaþtýrýlacak, Meclis toplantýlarýný ve gündemi önceden halka duyurularak halkýn toplantýlara katýlýmýný saðlayacak ve toplantýlarda görüþ bildirmelerini temin edecek, Ýhaleleri halka açýk yapacak ve anýnda hoparlörlerden halka dinlettirecek, Ýhalelerde tercih mekanizmasýný kesinlikle iþletmeyecek, sadece Hacýbektaþ ýn çýkarlarýný gözeecek, Ýhalelerin sonuçlarýný çeþitli yollarla halka duyuracak, Her yýl sivil toplum kuruluþlarý, partiler vb. örgütlerin katýlýmýyla bir Hacýbektaþ kurultayý toplayacak, Belirli dönemlerde kahve toplantýlarý düzenlenerek genel gidiþat hakkýnda bilgi ve görüþ alýþ-veriþinde bulunacak, Belediye çalýþmalarýyla ilgili olarak Hacýbektaþ halkýnýn gözlem ve deðerlendirmesini almak amacýyla kamuoyu araþtýrmasý yapacak, Hacýbektaþ ýn belirlenen merkezi noktalarýnda duvar panolarý kurarak ve bu panolarda ihaleler, bütçe, harcamalar vb konularda halka bilgi sunacak, halkýn deðerlendirmelerinin yazýlmasýný temin edecek, Belediyeye seçimle iþ baþýna gelen belediye baþkaný ve meclis üyelerinin göreve baþladýðý andan itibaren mal beyannamesi vereceði, Kaynak tüketen deðil, kaynak yaratan bir anlayýþ sergilenyecek, Belediyede yetkinin tekelleþmesi yani beni halk seçti, ben ne dersem o olur felsefesi yerine, yönetimi belediye çalýþanlarýyla paylaþarak karar noktalarýnda yönetime katkýlarýný saðlayacak, Belediye hizmetlerinin halka ulaþtýrýlmasýnda hizmetin en iyi þekilde ve adil olarak sunulmasýna azami titizlik gösterecek, Turizmdeki gerilemenin ekonomik hayata dair olumsuz etkilerinin giderilmesine yönelik turizmi teþvik amaçlý nitelikli yatýrýmlarýn desteklenmesi, tanýtým ve reklam sayesinde daha fazla turistin ilçemize çekilmesini hedefleyen, Hacýbektaþ ta yaþayan herkesin yerli yabancý ayrýmý olmadan kardeþçe bir arada yaþadýðý bir kent olmasýný temel ilkesi edinecek, Bu ilkeler doðrultusunda, tüm kurumlar (dernek,sendika, birlik,kanaat önderleri, odalar ve düþünce yakýnlýðý olan siyasi partilerle yerel yönetim seçimlerinde birlikte eþit koþullarda hareket etmek isteyen belediye baþkaný ile meclis üyelerinin secilmesi HACIBEKTAÞ KAMUOYU NUN ÖZLEMÝDÝR...

20 Ocak 2009 Salý Bey konaðý hizmete açýldý Ayten: 'Cevizköy'e hizmet için varým' Cevizköyspor Kulübü Baþkaný Ahmet Ayten 29 Mart 2009 da gerçekleþtirilecek seçimlerde Cevizköy'e Muhtar olabilmek için adaylýðýný açýkladý. Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Nevþehir Belediyesi tarafýndan Nevþehir in Avanos-Ürgüp yol ayrýmýnýn yanýnda yaptýrýlan Bey Konaðý, düzenlenen bir törenle hizmete kazandýrýldý. ANKARA - Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Baþkan Vekili Fatih Acar, eðer bugün Türk Eczacýlarý Birliði (TEB) ile "ilaç alým protokolü" imzalanmazsa yarýndan itibaren elektronik ortamda eczacýlarla tek tek sözleþme imzalamaya baþlayacaklarýný açýkladý. Acar, SGK da düzenlediði basýn toplantýsýnda, TEB ile eczacýlarýn sorunlarý konusunda birçok kez görüþtüklerini dile getirdi. Son olarak geçen hafta çarþamba günü bir araya geldikleri toplantýda büyük ölçüde uzlaþma saðladýklarýný ve cumartesi Medorn kent dokusuna uygun farklý bir mimari anlayýþ ortaya konularak yapýmýna geçen yýlýn sonlarýna doðru baþlanýlan Meliha-Ali Dirikoç parký içerisindeki Bey Konaðý,Nevþehir lilerin hizmetine restaurant olarak sunuldu. Ahþaptan iki katlý olarak yapýlan Bey Konaðý, Nevþehir Belediye Baþkaný Hasan Ünver tarafýndan hizmete kazandýrýlýrdý. Çok sayýda vatandaþýn da hazýr bulunduðu açýlýþ töreninin ardýndan vatandaþlara çeþitli ikramlarda bulunuldu. Kent haber Türkiye Eczacýlar Birliði ne açýk tehdit Sosyal Güvenlik Kurumu ndan eczanelere ultimatom: Eðer TEB ile protokol imzalanmazsa elektronik ortamda eczacýlarla tek tek sözleþme imzalamaya baþlayacaðýz günü protokolü imzalamaya karar verdiklerini anlatan Acar, buna karþýlýk TEB in her defasýnda süreci uzatmak için çalýþtýðýný savundu. Fatih Acar, üzerinde anlaþmýþ olmalarýna raðmen cumartesi günü protokol imzalanmadýðýný, bugün de imzalanmazsa yarýn saat 08.30 dan itibaren SGK nýn internet sitesine konulacak "e-sözleþme" ile eczacýlarla tek tek 3 yýl süreli sözleþme imzalayacaklarýný kaydetti. (aa) Sulucakarahöyük/ KIRKLARELÝ Kýrklareli'nin Pýnarhisar Ýlçesi Cevizköy Köyü Muhtar Adayý olduðunu belirten Ahmet Ayten 1966 Cevizköy doðumlu. Evli ve iki çocuk babasý Ahmet Ayten Cevizköy'e ve özellikle Cevizköy'ün gençlerine gerek eðitim alanýnda, gerek sportif alanlarda, gerekse her türlü genel ve yerel ihtiyaçlarýný karþýlayabilmek adýna Muhtar Adayý olduðunu söyledi. 'Zararlý Alýþkanlýklar' paneli düzenlendi Sulucakarahöyük/ KAYSERÝ Yeþilay Derneði Kayseri Þubesi eðitimcisi Mustafa Kurban, sigaranýn, dünyanýn egemen güçlerinin elinde bulundurduðu ve kimsenin tepkisini çekmeyen bir silah olduðunu belirterek, Dünyamýzýn vebasý sigaradýr dedi. Yeþilay Derneði Kayseri Þubesi tarafýndan Kocasinan Kýz Teknik Öðretim ve Olgunlaþma Enstitüsü'nde 'Zararlý Alýþkanlýklar' konulu bir panel düzenlendi. Panelde konuþan Mustafa Kurban, Dünyamýzýn vebasý sigarýdýr. Sigara, dünyanýn egemen güçlerinin elinde bulundurduðu ve kimsenin tepkisini çekmeyen bir silahtýr. Dünyada 2 milyardan fazla insan sigara içmekte. Ülkemizde bu rakam ise 30 milyon. Sigarýnýn içerisinde fare zehri, asfalt yapýþtýrýcýsý, katran ve buna benzer çok sayýda zararlý madde bulunmaktadýr" dedi. kent haber Halen Cevizköy'de ikamet eden ve burada ticaret(yolcu taþýmacýlýðý) ile uðraþan Muhtar Adayý Ahmet Ayten; ayný zamanda Cevizköy Ýlköðretim Okulu'nun Okul Aile Birliði Baþkanlýðýný ve Cevizköyspor Kulübü Baþkanlýðýný da aktif olarak yürütmekte. Özellikle sportif konularda, gerekse eðitim konularýnda Kýrklareli, Pýnarhisar ve çevrelerinde çok sayýda kiþi ile diyalog halinde olan ve çevresi tarafýndan oldukça sevilen sayýlan bir kiþiliðe sahip olan Ahmet Ayten; "Cevizköy'e hizmet için varým. Cevizköy'de her türlü geliþmelerle en iyi þekilde ve yakinen ilgileneceðimden eminin ve bu konuda kendime güveniyorum" diyerek, adaylýðý ile ilgili duygularýný dile getirdi. KENTHABER GEREKLÝ TELEFONLAR Kaymakam 441 30 09 Kaymakamlýk Yazý Ýþ. 441 34 10 Sos. Yar. ve Day. 441 39 77 Özel Ýdare 441 31 01 Nüfus 441 31 02 Belediye Baþkanlýðý 441 37 44 Milli Eðitim Müd. 441 30 16 Halk Eðitim Müd. 441 30 48 Askerlik Þubesi 441 30 10 Kapalý Spor Salonu 441 35 20 Devlet Hastanesi 441 30 15 Ýlçe Saðlýk Grup Bþk. 441 36 32 Tapu Sicil 441 32 49 C.Savcýlýðý 441 35 38 Adliye 441 35 38 Adliye 441 30 18 Kütüphane 441 30 19 H.B.V Kültür Merkezi 441 33 94 Müze 441 30 22 Turizm Danýþma 441 36 87 Emniyet Amirliði 441 26 97 Karakol Amirliði 441 36 66 Jandarma 441 38 08 Ýlçe Tarým 441 30 20 Lise 441 37 74 Kýz Meslek Lisesi 441 31 08 Mal Müdürlüðü 441 30 56 Kadastro 441 35 37 Karaburna Belediye 453 51 30 Kýzýlaðýl Belediye 455 61 29 PTT. 441 35 55 T.M.O. 441 30 11 Türkiye Ýþ Bankasý 441 35 00 Ziraat Bankasý 441 33 26 Þoförler Cemiyeti 441 30 74 Esnaf Odasý 441 37 42 Tarým Kredi Koop. 441 32 76 TEDAÞ 441 31 42 Çiftci M.K.Baþkanlýðý 441 36 80 Rýfat Kartal Huzurevi 4413338 Sulucakarahöyük Gzts 441 39 47 Taþýyýcýlar koop 441 20 06 Nevþehir Seyahat 441 30 43 Þanal Seyahat 441 33 59 Mermerler Seyehat 441 21 73 Dergah Taksi Duraðý 441 25 25 Terminal Taksi 441 27 97 Huzurevi 441 33 38

ARAÞTIRMA Musalla taþýna yatýrdýlar Musa Oðlu Mehmet i. Aðlayanlar vardý kalabalýk içinde, oðlu, kýzý, gözü yaþlý birkaç kadýn daha vardý. Ýmam cenaze namazý için kendisine ayrýlmýþ yerden namazý kýlacak kalabalýða þu soruyu sordu: ey cemaat Musa Oðlu Mehmet i nasýl bilirdiniz? Kalabalýktan gelen ses hep bir aðýzdan aynýydý iyi bilirdik. Ýmam sorusunu yinelemeden kalabalýðýn içindekilerden komþusu Recep içinden þu soruyu sordu: Gelmiþsin, musalla taþýna yatmýþsýn, aramýzdan ayrýlýyorsun, bu zamana kadar hayatýný neyin uðruna tükettin? Çocuklarýný okuttun, anana babana bir bardak su vermeyi çok gördün, kalabalýk arasýna girdiðin zaman küfürlü söz aðzýndan düþmezdi, babandan kalan tarlayý ektin biçtin yedin, kimseye eyvallah etmedin. Dedi. Musalla taþýnda bekleyen Musa Oðlu Mehmet in oðlu Ýmam ikinci sorusunu sormadan içinden babasýnýn geçmiþini þu þekilde yorumladý: Bizleri okuttun, elinde içki þiþesi hiç düþmezdi, baba evi diye En sevdiðim çiçeklerden biridir Kardelen. Bugün Ordu da topraða verilen 8 yaþýnda ki Kardelen ne yazýk ki onun adý da Kardelen oda muhtemelen ailesinin çok sevgilisi. Yanlýþ anýmsamýyorsam 1996 yýlýnda( tarihi yanlýþ anýmsamýyorsam) Ordu Mesudiye de, Adana da terörist zannettik diyerek öldürülen Dilan ve Berivan gibi insanlýktan nasip almamýþlarca öldürüldü.onu öldüren yaratýk veya yaratýklar bu dünyanýn yaratmýþ olduðu binlerce canavardan muhtemelen biriydi. Bu canavar 8 yaþýndaki Kardelen e tecavüz edip ondan sonra öldürmüþ. Nasýl bir ruh halidir bu, nasýl bir cinsiyettir bu, nasýl ortalarda ellerini kollarýný sallayarak dolanýr bu yaratýklar. Aslýnda dikkatinizi beni tehdit eden yorumlara hiç aldýrmadan belirli noktalara bir kez daha çekmek istiyorum. Kadýna yönelik þiddet, taciz, tecavüz, cinayet, sokakta, iþ yaþamýnda, evde dayanýlmaz noktaya ulaþýyor. Kadýna yönelik þiddetle ayni oranda çocuklara þiddet uygulamasý ve onlarýn yok ediliþi de yaygýnlaþýyor.biz Türkiye de Dilan larý, Berivan larý koruyamadýðýmýz gibi Almanya da da Kardelen korunamamýþtýr, bu ortada dýr ve bunun sorumlularý da vardýr. Dükkan camekanlarý kýrýlmasýn diye sonsuz duyarlýlýklarý olan yöneticiler Kardelen i koruyamamýþtýr. Hangi gerekçeyle yok edilirse edilsin daha elinde oyuncaðý olmasý gereken, henüz oyun yaþýnda olan bu çocuklar yok ediliyor. Filistin de de yok ediliyor, Türkiye de de yok ediliyor, Almanya da da yok ediliyor. Dünyayý saran sistem; emeði, kültürü, dili, inancý, bir cinsi yok edip tükettiði gibi Kamil Öntaþ geldiðim evde tonlarca dayak yedim, evlendim hanýmýma da bana da dayaðýný esirgemedim, beni hiç sevmezdim, evinde sýðýntý gibi yaþýyordum, benden hep kendin gibi olmaný istedin, baþ kaldýrdým, itaat etmemi istedin etmediðimi görünce kendi yolunda yürümem için dayak attýn ama çocuklarým yani senin torunlarýný bizden daha fazla severdin, bana almadýklarýný-göstermediðin sevgini onlarda yaþatmak istedin, beni kucaðýna alýp sevdiðine hiç tanýk olmadým ama torunlarýný kucaðýndan sýrtýndan indirmedin. Bende yaþamadýðýn duygularýný çok iyi biliyorum ki torunlarýna yaþattýn, ne olurdu baba bir defa sarýlsaydýn, ne olurdu çocuklarý tüketip yok ediyor, geleceðimizi bitiriyor. Çocuklar öldürülmesin þekerde yiyebilsinler diyen bir düþüncenin yandaþlarý olan bizler ve bu yolda ömrünü tüketenler hep birlikte söylemek için bu türküleri, bu deyiþleri binlerce can verdik duymadýlar, görmediler, duymak istemediler. Þimdi nakarat halinde alýþýlmamýþ aðýzlar söylüyor bu þiirleri binlerce Kardelen, binlerce Dilan, binlerce Berivan öldükten ve bu göz yaþlarýndan sonra. Göz yaþý dökmek bence öylesine insani bir duygu ki. Ancak göz yaþý var adý gözyaþý ýslanýyor yüz, göz yaþý var ta yüreðinin en derin yerinden yola çýkar, gözlerine ulaþana kadar çok durakta durur; dudaklar ýsýrýlýr belki kanar, yumruklar sýkýlýr týrnaklar öylesine bastýrýlýr ki avucun içine kan oturur, yutkunursun gelen tükürüðü yutarsýn, kulak uðuldar, beyin zonklar ve bent öylesine kamilontas@mynet.com Hikayeler Musalla Taþý sabah kahvaltýsýný yaparken hep suçluymuþum gibi bakmasaydýn da boðazýma düðümlenmeden bir lokma mideme inseydi. Dünyayý bana bu kadar dar edecek ne vardý ha baba? Þimdi ne oldu, ha ne oldu, vaden yetti birazdan seni topraða gömeceðiz. Dedi. Ýmam Musa Oðlu Mehmet in etrafýnda cenaze namazý kýlmayý bekleyenlere ikinci kez ayný soruyu sordu: Ey cemaat Musa Oðlu Mehmet i nasýl bilirdiniz? Kalabalýktan gelen ses hep bir aðýzdan aynýydý iyi bilirdik. Mezar hazýrlanmýþ, kürekler, kazmalar son görevini yapmak için bekliyordu. Emel Sungur sunguruzman@hotmail.com KARDELEN, yýkýlýr ki tut tutabilirsen kara, mavi, ela, yeþil gözleri aðlayan göz deðil yürek aðlamasýdýr. Ýþte yýllardýr giden evlatlarýna her evde her ana, baba böylesine yandý, böylesine aðladý. Ama çözemedik, bu aðlamalarýn sonunu getiremedik. Kardelen de, Dilan da, Berivan da ister terörist diyerek, ister aranan babasýný getirmek için, ister inancýný, rengini, dilini sevmedikleri için çeþitli nedenlerde bu acýmasýz yaratýklarca katlediliyor. Ve biz analarýn yürekleri daha çok aðlýyor. Ýtaatkar, þükürcü, unutkan bir toplum olmamýz nedeniyle bir yenisi yaþanana kadar bunu da unuturuz. Daha sonra bize anýmsatýrlar. BÜTÜN ANALAR,BABALAR KENDÝLERÝNÝN KAPISI ÇALINMADAN YÜREK AÐLAMASIYLA AÐLAR ÝSE, DUR DER ÝSE BU DÖNEN ÇARKA, 20 Ocak 2009 Salý Kalabalýðýn içerisinde birbirlerini uzun süredir görmeyenler tokalaþýp kenara çekilip konuþmaya baþlýyorlar, aðýt seslerinin yerini hüzün kaplamýþtý, orada bulunan herkes cenaze namazýndan sonra neler yapacaklarýnýn hesabýný yapýyorlardý. Her mahallenin, her þehrin bir delisi olur ya Deli Ahmet te etrafýndakilere yüksek sesle konuþuyordu: Yaz gelince daðlar misafir alýr, Emmisiz dayýsýz olunca ne olur, Azizim, Olan kalana olur, ölen kurtulur, hiç olmazsa yeri belli benim yerim belli deðil, bakýn biraz önce yanýndan konuþuyordum, þimdi iki adým gerideyim, deðil mi azizim. Yaz gelince daðlar misafir alýr, Emmisiz dayýsýz olunca ne olur. Ýmam Musa Oðlu Mehmet in etrafýnda cenaze namazý kýlmayý bekleyenlere üçüncü kez ayný soruyu sordu: Ey cemaat Musa Oðlu Mehmet i nasýl bilirdiniz? Kalabalýktan gelen ses hep bir aðýzdan aynýydý iyi bilirdik. Ve toprakla üzerini kapattýlar, kalabalýk daðýldý.. SAHÝP ÇIKARSAK DÜNYAYA GETÝRDÝKLERÝMÝZE BELKÝ BU SORUN BÝR NEBZEDE OLSA ÇÖZÜLÜR.Yoksa biz aðlamaya devam eder, çiçeklerde yolunmaya, koparýlmaya veya solmaya terk edilir. Sadece Kardelen in ailesine baþ saðlýðý dilemiyorum yýllardýr ülkemiz de, dünyanýn her hangi yerinde kendi istemeden dünyaya getirdiðimiz ancak yeþertip büyütemediðimiz bütün kardelenlerin ailesine tekrar baþsaðlýðý diliyor. Ve herkesin bilmesini istiyorum kimsenin satýr arasýna sýkýþan tehditleri beni yýldýrmaz ; ben Karadeniz in köpüren ancak kayalara vurunca gümbürdeyen hýrçýnlýðýný ve kararlýlýðýný taþýyorum yorulmadým, yýlmadým ve hiç dönmedim sözümden. Koyun beni hak aþkýna yanayým Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan Yolumdan dönüp de mahrum mu kalayým Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan Kadýlar müftüler fetva yazarsa Ýþte kement iþte boynum asarsa Ýþte hançer iþte baþým keserse Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan Bir gün mahþer olur divan kurulur Suçlu suçsuz varsa orda bulunur Piri olmayanlar anda bilinir Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan PÝR SULTAN'ým arþa çýkar ünümüz O da bizim ulumuzdur pirimiz Hakka teslim olsun garip canýmýz Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan diyen Pir Sultan benim Pir im. Bunlarý yazmaya devam edeceðim hele yaþamýmýzýn en deðerlileri çocuklarýmýza ne þekilde dokunurlarsa dokunsunlar kalemim yazacak ve yüreðimin yaþý hep onlar için akacak.

20 Ocak 2009 Salý ARZU HAKSUN GÜVENÝLÝR Dinlemek yetmiyor... Felsefeci ve müzikolog Aaron Ridley, Müzik Felsefesi Tema ve Varyasyonlar adlý kitabýnda müziðin bizi neden ilgilendirmesi gerektiðini ele alýyor Bir müzik yapýtý üzerine düþünmek gerekir mi? O müziðin ne anlattýðýný bilmek istiyorsak evet. Müzik, bir bestecinin düþüncelerini en iyi þekilde somutlayandýr. Bu düþüncelerin içinde yaþamdan alýnmýþ ve esere yansýmýþ çokþey vardýr; Ýnsanlarýn nasýl yaþadýðý, davranýþlarý, iliþkileri, hangi toplumsal sýnýfa hizmet ettiði, dünya görüþü, ya da doðaya iliþkin düþünceleri... Müzik, insan yaþamýný gerçeðe uygun olarak yansýtan ve o kültüre bu anlamda katký saðlayan en önemli sanat dalýdýr. Dolayýsýyla müziði anlamlý kýlan onu yaratan gerçek yaþam baðlamýdýr. Felsefeci ve müzikolog Aaron Ridley, müziðin bizi neden ilgilendirmesi gerektiðini Müzik Felsefesi Tema ve Varyasyonlar adlý kitabýnda ele alýyor. Müziði sadece bir ses yapýsý olarak görmenin büyük haksýzlýk oluðunu ileri sürüyor. Dinlemek için konserlere gittiðimiz, ilgilendiðimiz eserleri ya da duymamak için kulaðýmýzý týkadýðýmýz müzikleri anlamanýn yollarýný çiziyor. Müzikal bir tema üzerine kimin ne söyleyeceðini önceden kestirmek pek mümkün deðildir. Böylelikle müzik üzerine doðru ve ilgi çekici herhangi birþey söyleyenin de þansý bu baðlamda yüksektir. Felsefik yaklaþýmlar özellikle ilgilendiðimiz alanlara uygulandýðýnda o olgunun önemini arttýrýyor. Müzik ilgi alanýmýz ve yaþamýmýzýn en önemli parçasýysa Ridley in kitabýnda altýný çizdiði, müzik estetiðine yeni yaklaþýmlar getirdiði savlarý var... Konuyu beþ temel kýsýmda ele alýyor: Anlama, temsil, ifade, performans ve derinlik. Çaykovski ya da matkap sesi Yazar, birinci bölümde müziði kavramanýn yöntemlerini ele alýyor. Müzik dinlemenin belli temel algýlayýþ biçimlerine deðiniyor. Bir müzik parçasýný anlayan kiþi neyi anlamýþ oluyor? Ýþte bu soruya bu bölümde cevap arýyor.... Müzikal kavrayýþýn birincil nesnelerinin, tahmin edilebileceði gibi, saf bir biçimde müzikal olduðudur müzik ölçüleri, ritimler, armoniler, vb. anlamaya yarayan nesneler bu türdendir. Böylece bir müzik parçasýný dinlediðinde duyduðunu anlayan kiþinin deneyiminde öne çýkan þeyin yokluðu, Çaykovski yi dinlerken onun müziðini burgulu matkap sesi dinlermiþcesine duyan kiþnin deneyimini eksik býrakan þeydir. Ridley müzik dinlemenin gürültüye maruz kalýnan edilgen bir alýþtýrma olmadýðýný aksine etkin bir ekinlik olduðunu savunuyor. Dolyayýsýyla herhangi bir etkinlikte olduðu gibi, insanýn kendisini müzik dinleme konusunda geliþtirebileceðine inanýyor. Müziðin doðasý ve anlam Ýkinci bölümde temsil baþlýðý ile ele alýnan, müziðin tarihte her dönemde farklý bir görevi olduðudur. Müziðin temsili görevinin zamanla farklý bir boyuta doðru çýktýðýný söylüyor. Ýfade bölümünde ise bu kez duygular devreye giriyor. Yazar, duygular ve müzik arasýndaki iliþkinin temeline iniyor. Müziðin deðerinin özellikle tonlarýndan ve onlarýn sanatsal kombinasyonlarýndan kaynaklandýðýný ifade eden biçimselci görüþ, müzik ve duygu arasýndaki iliþkinin, gerçek olmasýna raðmen, yalnýzca nedensel olduðu iddiasýný yüreklendirir. Bu iddia iki ana formda ortaya çýkar. Birtanesi doðuþtan gelen veya doðal psikolojik mekanizmayý bu iþin içine katan, belirli müzikal uyaranlarýn dinleyicide otomatik duygusal tepkiler meydana getirdiðini ifade eden bir koyuttur... Anlatýlmak istenen müzikal kalýplarýn dinleyici tarafýndan algýlandýðýnda duygularý tetiklemesdir. Müzikal performansý konu alan bir diðer bölümde sadece dinleyici karþýsýnda bir eserin yorumlanmasý deðil, kayýtlar, transkripsiyonlar, çeþitlemeler, düzenlemelerle ilgili görüþleri yer alýyor. Son bölümün baþlýðý derinlik te ise her hangi bir müzikal yapýta derinlik yaftasýnýn yapýþtýrýlmasýný irdeliyor. Derinlik metafizik bilginin bir özelliðidir; müziði anlarken, dünyanýn en derinindeki doðasýný kavrarýz. Yani, müzik bir metafizik bilgi kaynaðýdýr ve buyüzden, evet, bir müzik yapýtýný anladýðýmýzda, anladýðýmýz þey derin olabilir... Eser örneklemeleri, bestecilerin yaklaþýmlarý ve yapýlan alýntýlar okuru müzik felsefesi üzerine çok yönlü düþünmeye itiyor. Müzik kulaðýma gelen hoþ melodiler olarak kalsýn, kulaðýma hoþ gelmeyenlerin de ne anlattýðý beni ilgilendirmiyor diye düþünenlerdenseniz müziðin felsefesine dalmayýn. Ancak, müzik üzerine düþünmek ve anlamak gerektiðinin bir önemi varsa, bu kitap sunduðu canlý ve kýþkýrtýcý tezleriyle sürükleyecek. MÜZÝK FELSEFESÝ Tema ve Varyasyonlar Aaron Ridley Dost Kitabevi çeviren: Bilge Aydýn 2008, 208 sayfa, 14 TL. radikal HRANT DÝNK 15 Eylül 1954-19 Ocak 2007 Kilisenin Yetimhanesi Annem ve babam uyuþmayýnca bizi Protestan kilisesinin yetimhanesine býraktýlar. Ýtiraf etmeliyim ki, Protestan kilisesinde yetiþmiþ olmam, bana inanýlmaz bir kültürel çeþitlilik aþýladý. Türkiye de büyük çoðunluðu Ortodoks olan Ermenilerden farklý bir þey kazandým. Batý nýn Protestan kültürü ve ahlakýnýn verileriyle büyüdüm. Tuzla Yoksul Çocuk Kampý Aldýlar bir sabah biz 13 çocuðu Gedikpaþa dan yürüyerek Sirkeci ye Oradan vapurla Haydarpaþa ya Haydarpaþa dan trenle Tuzla Ýstasyonu na Ýstasyondan da bir saat yürüyerek, göl ile denizi kenarlayan geniþ ve uçsuz bucaksýz düz bir araziye götürdüler. 3 yýl þafak vakti kalkýp, gece yarýlarýna dek çalýþarak kamp binasýný tamamladýk. En kýsa boylularýmýzdan biri olan Kütük (Zakar a böyle hitap ederdik) bir baþýna çimento torbasýný kucaklayýp çatýya kadar çýkarabiliyordu. Geceleri uykuda yorgunluktan altýmýza iþerdik. 21 Yaþýndan Evlendim 21 yaþýndan evlendim. Eþimle ayný yetimhanede büyümüþtük. Evimiz olmasý muhtemelen çocukluðun eksikliðinden çok önemliydi. Ancak çocukluðumdan beri üretkendim, hep çalýþtým. Sonra öyle bir yöne girdim ki, iþim kitapçýlýk oldu. 1986 yýlýnda Denizli 12. Piyade Alayý na kýsa dönem askerlik (8 aylýk) için gittiðimde, devremdeki tüm arkadaþlarýma yemin töreninden sonra erbaþ rütbesi taktýlar ve bir tek beni ayýrýp er olarak býraktýlar. Türkiyeliyim... Ermeni yim... Benim tek isteðim caným Türkiyeli arkadaþlarýmla ortak geçmiþimi alabildiðine etraflýca ve de o tarihten hiç de husumet çýkarmamacasýna özgürce konuþabilmek. Türkiyeliyim... Ermeni yim... Ýliklerime kadar da Anadoluluyum. Bir gün dahi olsa, ülkemi terk edip, geleceðimi Batý denilen o Hazýr özgürlükler cennetinde kurmayý, baþkalarýnýn bedeller ödeyerek yarattýklarý demokrasilere, sülük misali yamanmayý düþünmedim. Doðrudur, AGOS Cüretkârdýr Doðrudur, AGOS solcu ve devrimcidir. Doðrudur, AGOS u Ermeniler, Türkler ve hatta Kürtler birlikte hazýrlamakta, birlikte okumaktadýrlar. Doðrudur, AGOS dini bir cemaatten ziyade daha sivil bir toplum için çabalar. Doðrudur AGOS bu özellikleriyle sadece çizmeyi aþmaz çoðu kez haddini ve çapýný da aþar; cüretkârdýr. AGOS bir yerde bir sivil hareket olarak var. Benim de en çok hoþuma giden o hareket hali. Küp Küp Altýný Terk Edip, Kitabýný Sýrtlayan Dedelerim Eskiler anlatýrdý yine... Hadi artýk buralardan gideceksiniz dediklerinde, götürebilecekleri yükü bohçalarken, belki küp küp altýnlarý gömmüþler topraðýn altýna ama sýrtlamýþlar kitaplarýný Allah ne verdiyse. Ve götürmüþler götürebildikleri yere kadar. Oðlum derdi büyüklerimiz, Dedelerimiz altýný býraktýlar ama kitabý alýp götürdüler. Selam olsun... Küp küp altýný terk edip, kitabýný sýrtlayan dedelerime. Selam olsun... Sýrtýndan indirmeden bugüne getirenlere. Ve selam olsun... Bundan sonrakilere. Kalacaktýk ve Direnecektik Biz yaþadýðý cehennemi cennete çevirmeye talip insanlardandýk. Türkiye de kalýp yaþamak, hem bizim gerçek arzumuz, hem de Türkiye de demokrasi mücadelesi veren, bize destek çýkan, binlerce tanýdýk tanýmadýk dostumuza olan saygýmýzýn gereðiydi. Kalacaktýk ve direnecektik. Evet biz Ermenilerin bu topraklarda gözü var çünkü kökümüz burada ama merak etmeyin bu topraklarý alýp gitmek için deðil bu topraklarýn gelip dibine girmek için HAZIRLAYANLAR: FEZA KÜRKÇÜOÐLU - MEHTAP YÜCEL METÝNLER: HRANT DÝNK FOTOÐRAFLAR: ULUSLARARASI HRANT DÝNK VAKFI ARÞÝVÝ Birgün

Erciyes full çekiyor Türkiye'nin önemli kayak merkezlerinden birisi olan Erciyes'te yarýyýl tatilinin yaklaþmasýyla birlikte doluluk oraný yüzde yüze ulaþtý Sulucakarahöyük/KAYSERÝ Dünyanýn en iyi toz karýna sahip 3917 rakýmlý Erciyes Kayak Merkezi'nde hem turizmcilerin hem de tatilcilerin yüzü gülüyor. Doluluk oranýnýn yüzde yüze ulaþtýðý ve Türkiye'de en ucuz kayak malzemelerinin kayak severlerin hizmetine sunulduðu Erciyes Kayak Merkezi'nde, turizmciler talepleri karþýlamakta zaman zaman güçlük çekiyor. Güneþli havayý fýrsat bilen vatandaþlar, kayak yapmanýn yaný sýra telesiyej ile dað gezintisi ve mangal keyfi yaparak aileleriyle birlikte mutlu bir hafta sonu tatili geçiriyor. Final sýnavlarýnýn bitmesi ile birlikte Erciyes Kayak Merkezi'ne gelen üniversite öðrenciler ise sýnav stresini kayak yaparak atmaya çalýþtý. Yoðunluk nedeniyle kayak yapanlar ve kýzakla kayanlar birbirlerine Sulucakarahöyük/ KIRÞEHÝR Güzler mevkiinde Dinekbaðý ve Hýzýraðý bölgesinin sonuna kurulan Biyolojik Atýk Su Arýtma Tesisi nin Aralýk sonu itibari ile kaba inþaatýnýn bitirileceðini belirten Belediye Baþkaný Halim Çakýr, Özellikle ýrmak bucaðý köylerini sebze ve meyve açýsýndan tehdit eden ve bir þehrin olmazsa olmazlarýndan olan Biyolojik Atýk Su Arýtma Tesisi þehrimizde yoktu. 2004 yýlýndan bu güne kadar bu tesis içinde çalýþmalarýmýz süratle devam etti. Bu tesisi çarpmamak için büyük uðraþ verdiler. Kayak severlerden Hakan Duru, 3 senedir kayak yaptýðýný belirterek, "Çok zevkli bir spor dalý. Herkesi davet ediyorum. Erciyes, Master Planý ile daha iyi bir yer olacak. Þuanda doluluk çok iyi ve yurt içi ile yurtdýþýndan gelenler var" dedi. Mersin'den gelen üniversite öðrencisi Hasan Cadun ise, "Denizden sýkýldýðýný ve hafta sonu tatili için kayak yapmaya geldiðini kaydetti. Cadun, "Düþe kalka kayak yapmayý öðrendim. Þuan her þey çok güzel gidiyor" diye konuþtu. Çað Üniversitesi öðrencisi Pelin Tokat ise final sýnavlarý bitince tatile girdiklerini belirterek, "Kayseri'ye ilk geliþim. Kayak yapmaya geldik. Gayet güzel bir ortam. Bundan sonra zamaným oldukça kayak yapmak için buraya geleceðim" þeklinde konuþtu. Erciyes Kayak Merkezi'nin sürpriz misafirleri ise Adana Ýncirlik Hava Üssü'nde görevli olan ABD'li askerler ve aileleriydi. Victor Maggeo ise ailesiyle birlikte geldiðini dile getirerek, "Erciyes Kayak Merkezi'ne ilk defa geldim. Dað koþullarý ve kar çok güzel. Erciyes'i ve Kayseri'yi sevdik. Ýzin günlerimizi burada deðerlendirdiðimiz için son derece mutluyuz" dedi. Kent Haber Kýrþehir e dev yatýrým Kýrþehir Belediye Baþkaný Halim Çakýr, 2004 te verdiði sözlerden biri olan ve yaklaþýk maliyeti 20 trilyon olan Türkiye de ilk defa Alman teknolojisi ile kurulan Biyolojik Atýk Su Arýtma Tesisi çalýþmalarýný yerinde inceleyerek Þubat Ayý içerisinde tesisin açýlarak hizmete gireceðini söyledi iller bankasý marifeti ile yaptýrmýþ olsaydýk 20 milyon YTL civarýnda bir maliyeti olacaktý. Ankara Büyükþehir Belediyesi ASKÝ Genel Müdürlüðü nün büyük katkýlarý ve Kýrþehir Belediye Meclisi nin aldýðý bir karar ile bu bölgeye böyle devasa bir tesis kurulmaya baþlandý. Bu tesis, Türkiye de ilk defa Alman teknolojisi ile kurulan biyolojik bir arýtma tesisi oluyor. Eðer hava þartlarý müsait olursa Þubat 2009 sonlarýna doðru bu tesisin açýlýp hizmete gireceðini ümit ediyor, þimdiden bu tesisin tüm Kýrþehir halkýna hayýrlý olmasýný diliyorum dedi. Belediye Baþkaný Çakýr, tesis hizmete girdikten sonra tesisin kendi elektriðini kendi üretmesi, arýtýlan suyun ve ortaya çýkan çamurun çeþitli alanlarda deðerlendirilmesi içinde þimdiden projelerinin hazýr olduðunu da sözlerine ekledi. Kent haber Sulucakarahöyük/ KIRÞEHÝR Yetiþtirdiði saz ve söz ustalarý ile ün yapan Kýrþehir'de, 'Abdal' geleneðinin son temsilcileri olan Zurnacý Ayvaz Baþaran ve Kaþýk Ustasý Abidin Ertem'in saðlýk problemi yaþadýklarý öðrenildi. Kültür ve Turizm Bakanlýðý Ustalar Müzik Topluluðu üyesi de olan Abidin Ertem ve Ayvaz Baþaran'ýn saðlýk problemleri nedeniyle zor günler yaþadýklarý kaydedilirken, evleri ziyaretçilerle dolup taþýyor. Ayvaz Baþaran ve Abidin Ertem'e saðlýk Sulucakarahöyük/ KAYSERÝ Türkiye Odalar ve Borsalar Birliði (TOBB) Kayseri Ýl Genç Giriþimciler Kurulu üyeleri verilen kahvaltýda bir araya geldi. Kayseri Boðazköprü Pastýrmacýlar Parký'nda Kayseri Ticaret Odasý Yönetim Kurulu Baþkaný Hasan Ali Kilci ve Kayseri Sanayi Odasý (KAYSO) Yönetim Kurulu Baþkaný Mustafa Boydak'ýn da katýldýðý kahvaltýda, Ýl Genç Giriþimciler Kurulu Baþkaný Sami Boydak, kurulun faaliyetleri hakkýnda bilgiler verdi. Burada konuþan Kayseri Ticaret Odasý Yönetim Kurulu Baþkaný Hasan Ali Kilci, 20 Ocak 2009 Salý Berber ve kuaförler denetimde Nevþehir Belediyesi tarafýndan oluþturulan ekipler, berber ve kuaförlere yönelik olarak sterilazyon cihazý denetimi yaptý Sulucakarahöyük/ NEVÞEHÝR Toplum ve insan saðlýðý açýsýndan vazgeçilmez bir önem taþýyan hizmet birimleri içerisinde ilk sýrayý alan berber ve kuaförlerin kullandýklarý araç ve gereçlerin hijyenik þartlar içerisinde bulunmalarýný saðlamak amacýyla baþlattýðý denetim çalýþmalarý sürüyor. Nevþehir Belediyesi Zabýta Müdürlüðü ile Nevþehir Belediyesi Strateji Geliþtirme Abdal geleneðinin geleceði tehlikede Türkü ve bozlaklar kenti Kýrþehir'de, Abdal geleneðinin son temsilcileri arasýnda yer alan müzik ustalarýnýn saðlýk problemi yaþadýklarý bildirildi. Genç Giriþimciler kahvaltýda buluþtu Müdürlüðü iþbirliðinde gerçekleþtirilen denetimlerde,daha önceden Nevþehir Belediyesi tarafýndan berber ve kuaförlerin daha hijyenik ortam içerisinde insan ve toplum saðlýðýnýn korunmasýna katký saðlanmasý amacýyla daðýtýlan sterilizasyon araç ve gereçlerinin hedeflenen düzeyde kullanýlýp kullanýlmadýðý deðerlendirildi. Bu çerçeveli denetim çalýþmalarýn burdan sonraki süreçte de devam edeceði belirtildi. Kent haber problemleri nedeniyle Belediye Baþkaný Halim Çakýr tarafýndan sürekli ziyaretler gerçekleþtirilirken, ustalarýn istek ve temennileri anýnda yerine getiriliyor. Yýllarca düðünlerde kaþýk ve zurna çalan müzik ustalarý, önceki yýllarda kendilerine sahip çýkan eski CHP Kýrþehir Milletvekili Hüseyin Bayýndýr'a da teþekkür etmeyi ihmal etmediler. Bayýndýr'ýn gayretleri ile devlet kadrosu alan müzik ustalarý, sosyal güvenceleri nedeniyle her türlü saðlýk imkanlarýndan faydalanabiliyorlar. Kent haber gençlerin geleceðin teminatý olduðunu belirterek, genç giriþimcilerle birlikte olmaktan duyduðu memnuniyeti dile getirdi. Kilci, oda olarak bütün imkanlarýnýn Ýl Genç Giriþimciler Kurulu'nun hizmetinde olduðunu kaydetti. KAYSO Yönetim Kurulu Baþkaný Mustafa Boydak da, oda olarak genç giriþimcileri her zaman desteklediklerini ifade etti. kent haber KAYIP ÝLANI 1520053884 nolu vergi levhamý kayýp ettim Hükümsüzdür Süleyman BAYDIR

20 Ocak 2009 Salý 7 Fikret ÝLKÝZ ilkiz@mail.koc.net Su Çatlaðýný Bulanda... Hrant Dink, yaþadýðý öyküyü anlatýyor Köklerinden koparýlan Beatris in ölümüne dair Ben, sen, o, biz, siz, onlar ve hepimiz Su çatlaðýný bulanda Hrant Dink i kim öldürdü? 140 bin kiþiye daha KEY 140 bin SSK lý vatandaþa KEY paralarýnýn ödenmesini saðlayacak liste yayýmlandý. Vatandaþlarýn isimlerini internetten kontrol ederek Ziraat Bankasý þubelerine gitmesi gerekiyor. "Hrant'tan hepimize..." Bir kitap Kitapta bir dip not Uluslararasý Hrant Dink Vakfý tarafýndan Haziran 2008 de yayýnlanan Hrant Dink Ýki Yakýn Halk Ýki Uzak Komþu adlý kitaptaki dipnotta þunlar yazýlý: 24-25 Eylül 2005 tarihlerinde Bilgi Üniversitesi nde düzenlenen Ýmparatorluðun Çöküþ Döneminde Osmanlý Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunlarý baþlýklý konferansta, 25 Eylül Pazar günü, Hrant Dink tarafýndan sunulan gayrý-akademik tebliðin tam metni Hrant Dink in konuþmasý Gayrý-akademik konuþmasýnýn baþlýðý Ermeni Kimliðinin Yeni Cümleleri Veya Su Çatlaðýný Bulanda Konuþanýn anýsý, Fransa dan gelip Sivas ta ölen 70 yaþýnda bir hanýmefendinin öyküsü Hrant, bu öyküsünü neden anlatmýþ? Ermeni Konferansý olarak bilinen bu konferansta, 24 Eylül 2005 günü bir hanýmefendi ; Ýnsanlarýn öldüðünden bahsediyorsunuz ama Osmanlý nýn kaybettiði topraklardan bahsetmiyorsunuz cümlesiyle sözlerine baþlayýnca Hrant Dink, konuþmasýnda bu cümleleri alkýþlayarak protesto ettiðini anlatýyor Hrant Dink, bu cümle ile insan ve toprak kaybýný özdeþleþtiren anlayýþý eleþtiriyor. Dink bir þeyi anlamak lazým dedikten sonra sözlerine devam ediyor ve; soykýrýmdan diyor, hadi o kelimeyi kullanmamýþ olayým, o olan bitenden ne anlýyorsak ne algýlýyorsak size anlattým: Kökünden koparýlmak. Çünkü bu kök öyle bir kök ki o topraklarýn dibine kadar iner, göðün üstüne kadar çýkar. Burada 4 bin yýldan beri yaþadýðý topraklardan koparýlan insanlarýn Türkiye ye bakýþýndan bahsediyoruz. Bir öyküyle bitireyim, hatta öykü deðil bizzat yaþamýþlýk, bizzat ben yaþadým. Her yerde tekrarlýyorum Hrant Dink, yaþadýðý öyküyü anlatýyor Köklerinden koparýlan Beatris in ölümüne dair Sivas ýn bir kazasýndan yaþlý bir bey telefonla aradý. Dedi ki "Oðul aradýk seni bulduk, burada bir yaþlý kadýn var, herhalde sizden. Kadýn Allah ýn rahmetine kavuþtu. Yakýnýný falan bulursan gönder, gelip alsýnlar ya da biz burada namazýmýzý kýlýp gömelim. "Peki amca ararým dedim. Verdi adýný soyadýný; Beatris Haným diye biriydi, 70 yaþýnda. Fransa dan oraya tatile gitmiþ. Aradým, 10 dakika içinde buldum yakýnlarýný...sonuçta biz birbirimizi biliriz, çok azýz çünkü. Gittim dükkanlarýna sordum: "Böyle birini tanýr mýsýnýz? Dükkandaki orta yaþlý kadýn döndü, "O benim anam dedi. Sordum: "Annen nerede? Fransa da yaþadýðýný, senede 3-4 kere Türkiye ye geldiðini, ama Ýstanbul a ya uðradýðýný ya uðramadýðýný, doðrudan terk ettiði köyüne gittiðini anlattý. Anlattým kýzýna durumu. O da kalktý gitti. Ertesi gün telefon açtý. Bulmuþ ve tespit etmiþti anasý olduðunu, ama aðladý birden. Aðlamamasýný istedim, naaþý getirip getirmeyeceðini sordum. "Abi dedi "Ben getirecem ama burada bir amca var biþeyler diyor dedi ve telefonu aðlayarak amcaya verdi. Kýzdým amcaya, "Neden aðlatýyorsun kýzý dedim. "Oðlum dedi, Bir þey demedim... Kýzým! Anandýr, malýndýr, ama bana sorarsan býrak kalsýn, burada gömülsün... Su çatlaðýný buldu dedim. Ben iþte o anda döküldüm. Anadolu insanýnýn ürettiði bu deyiþten, bu algýlamadan döküldüm. Evet, su çatlaðýný bulmuþtu... Doðrudur hanýmefendi, Ermenilerin hakikaten bu ülkede, bu topraklarda gözü var. O zaman yazdýðýmý þimdi size de tekrarlayayým. O sýralarda Sayýn Cumhurbaþkaný Demirel "Ermenilere üç çakýl taþý bile vermeyiz diyordu. Ben de bu kadýnýn öyküsünü yazmýþtým ve demiþtim ki: "Evet biz Ermenilerin bu topraklarda gözü var, çünkü kökümüz burada, ama merak etmeyin; bu topraklarý alýp gitmek için deðil, bu topraklarýn gelip dibine girmek için... Teþekkür ederim... Ben, sen, o, biz, siz, onlar ve hepimiz Su çatlaðýný bulanda Hrant Dink i kim öldürdü?(fý/eü) BÝA ANKARA - Konut edindirme yardýmýnda 140 bin SSK lý vatandaþa KEY paralarýnýn ödenmesini saðlayacak liste, Resmi Gazete nin 16 Ocak 2009 Cuma günkü mükerrer sayýsýnda yayýmlandý. Emlak Konut Genel Müdürü Feyzullah Yetkin, listede yer alan vatandaþlarýn bugünden itibaren Ziraat Bankasý þubelerine baþvurarak paralarýný alabileceklerini bildirdi. Yetkin, Ziraat Bankasý þubesinde yoðunluk olmamasý için vatandaþlarýn öncelikle keyodemeleri.com adresinden TC kimlik numaralarýyla isimlerini kontrol ettikten sonra bankaya gitmelerini istedi. Feyzullah Yetkin, bu vatandaþlara toplam 206 bin TL ödeneceðini kaydetti. Yoðunluk nedeniyle internet sitesine eriþimde sorun yaþanýyor. KEY kapsamýnda þimdiye kadar 2.4 milyar Mars ta hayat olduðuna dair yedi yýldýr yürütülen araþtýrmalar nihayet meyvelerini vermeye baþladý. Amerikan Uzay ve Havacýlýk Dairesi, (NASA) uzmanlarý gezegenin çevresinde ve üzerinde ayný dünyaya benzer, metan gazý bulutlarý bulduðunu açýkladý. Metan gazý sadece canlý organizmalar tarafýndan biyolojik aktivite sonucunda ortaya çýkýyor. Yani bu gaz, birkaç istisna dýþýnda sadece canlý bakteriler, mikroplar tarafýndan üretiliyor. Dünyadaki metan gazýnýn yüzde 80 i de canlýlar tarafýndan üretiliyor. Sadece yüzde 20 si volkanik hareketler nedeniyle ortaya çýkýyor. Ancak Mars ta bilinen bir volkanik hareketlilik bulunmuyor. Uzmanlara göre Mars ýn atmosferindeki TL ödendiðini hatýrlatan Yetkin, bunun 1,8 milyar TL sinin Emlak Konut tarafýndan karþýlandýðýný kalan bölümünü Hazine Müsteþarlýðýnýn verdiðini belirtti. 2009 yýlý bütçe kanununa eklenen maddeyle Sosyal Güvenlik Kurumunun itirazlardan sonra yeni liste hazýrlamasýna iliþkin sürenin 6 ay uzatýldýðýný hatýrlatan Yetkin, buna iliþkin çalýþmalarýn da SGK tarafýndan yürütüldüðünü söyledi. Yeni ödeme listesine iliþkin mükerrer Resmi Gazete nin 16 Ocak 2009 gece yarýsý çok az sayýda basýldýðý ve daðýtýmýnýn yapýlmadýðý öðrenildi. AA Mars'ta hayata 5 kala metanýn tek bir açýklamasý var. Yüzeydeki buzlarýn altýnda, "metanojen" denilen ve metan üreten bakterilerin varlýðý. Ýngiliz The Sun gazetesine konuþan Mars uzmaný Ýngiliz Profesör Colin Pillinger a göre, metanýn bir gezegende bulunmasý, o gezegende hayat olduðu anlamýna geliyor. Nasa dan yapýlan açýklamada bulunan metan gazýnýn Mars ta hayat olduðuna dair bugüne kadar bulunan en büyük kanýtlar olduðu belirtildi. Uzmanlar, gezegen yüzeyinin altýnda yaþayan bakteriler veya mikroplarýn, metaný ürettiklerini düþündüklerini söyledi. Güneþ sistemindeki dördüncü gezegen olan Mars 1877 de keþfedildi. Yüzeyindeki parlaklýðýn su olduðuna inanýldý. Ancak Mariner 4 uydusu parlaklýklarýn ýþýk yansýmasý olduðu ortaya çýkardý. 1976 da ilk Mars aracý Viking, yüzeye indi ve renkli fotoðraflarýný çekti. 2001 de Odyssey, Mars ta keþif çalýþmalarýna baþladý. Ardýndan Phoenix, Mars ta hayat olduðuna dair mineraller buldu. Birgün

MUSTAFA ANDIÇ mustafa.andic@eyuboglu.com Ýguazu Þelaleleri nin bulunduðu Foz De Ýguazu kentinden bir dolmuþa binip beþ kilometre ötedeki Parana Nehri nin Brezilya tarafýna geldim. 1965 yýlýnda, nehir üzerinde yapýlan 90 metre yüksekliðinde ve bizim Boðaziçi Köprüsü kadar uzun olan bir köprü, iki ülkeyi birbirinden ayýrýyor. Bizimkinden farký ise, üzerinden insanlarýn da yürüyerek geçebilmesi. Brezilya yý terk edeceðim için, önce etrafta sýnýr görevlisi arýyorum. Ülkeye giriþte vize olmadýðý için pasaportuma sade bir damga vurulmuþtu. Þimdi çýkýþ damgasý almam gerekiyor. Lakin etrafta bu iþle ilgilenen hiç kimseyi bulamýyorum. Köprü baþýnda birkaç üniformalý görevliye gidip derdimi anlattým ama, boþ boþ yüzüme bakýp buralarda öyle þeye gerek yok, yürüyerek Paraguay a geçebilirsin yanýtýný aldým. Bu yanýt içime sinmedi. Gezdiðim onca ülkede, hangi ülkeye girdiysem giriþ damgasý, hangi ülkeden çýktýysam da çýkýþ damgasý vurulmuþtu pasaportuma. Bu arada yanýmdan Paraguay a yaya olarak giden binlerce insan var. Sahiden de ellerini kollarýný sallayarak geçiyorlar. Bir bildikleri var herhalde deyip ben de köprüden öbür ülkeye doðru yürümeye baþladým. Baþta motosikletler olmak üzere, külüstür arabalar týklým týklým ticari ürünler taþýrken, köprü kenarýndaki kaldýrýmlarda yüzlerce kiþi, sýrtlarýnda çanta ya da büyük çuvallarla ülkeden ülkeye geçiyorlar. Gözümü dört açýp etrafta olup bitenleri inceleyerek köprünün Paraguay tarafýna iyice yaklaþtýðýmda gördüðüm manzara beni bir kez daha hayal kýrýklýðýna uðrattý. Bundan birkaç yýl önce, bin bir türlü eziyetten sonra, Kamboçya da, tamamen tesadüf eseri Vietnam vizesi almýþ ve o sevinçle kara sýnýrýndan Güney Vietnam a giriþ yapmýþtým. Bir ülkeye kara sýnýrýndan ilk ayak bastýðým an, benim için tüm seyahatlerimdeki en heyecanlý andýr. Zira o bilinmez ülkeyle ilgili ilk izlenimleriniz belleðinizden asla silinmez. Bu durum yeni doðan bir çocuðun dýþ dünyayý büyük bir merakla algýlamaya çalýþmasý gibidir. Bir sýnýr geçiþi sýrasýnda etraftaki her þeye dikkat kesilirsiniz. Ýþte böyle bir durumda, Vietnam sýnýrýna geldiðimde, acaba nelerle karþýlaþacaðým diye merak içindeyken devasa tabelalarda çokuluslu þirketlerin PARAGUAY Paraguay, Arjantin ve Brezilya arasýna sýkýþmýþ, Bolivya ile birlikte denizle kýyýsý olmayan iki kýta ülkesinden biri. Türkiye nin yarýsý kadar bir yüzölçümü ve 6 milyon nüfusu var. Halkýn önemli çoðunluðu Guaraní denilen yerel bir ýrktan oluþuyor. Ülkenin adý da Guaraní dilindeki para (bu yaka) ile guay (ýrmak) sözcüklerinin birleþiminden oluþuyor ( ýrmaðýn bu yakasý )... bilindik reklam panolarýyla karþýlaþýp hayal kýrýklýðýna uðramýþtým. Benzer bir olayla kara sýnýrýndan Paraguay a giriþte karþýlaþtým. Sen tut binlerce kilometrelik yollarý geride býrakýp uzak bir kýtada bir bilinmezlik ülkesine girmenin heyecanýyla yanýp tutuþ, tam o sýrada küresel sermayenin büyük þirketlerinin dev reklam panolarýyla karþýlaþ ve birden sihir bozuluversin! Hele o ülke, Latin Amerika nýn, hakkýnda en az þey bilinen, adý bile gizemli olan Paraguay ülkesi ise... Nihayet Dostluk Köprüsü nden geçip Paraguay topraklarýna ayak bastým ve hemen köprü çýkýþýnda bulunan resmi bir ofise dalýp üniformalý görevliye pasaportumu uzattým. Adam, Ne istiyorsun? der gibi bir ifadeyle yüzüme baktý. Yabancý olduðumu ve ülkelerine giriþ yapmak istediðimi söylediðimde anlamsýz bir yüz ifadesi takýnarak baþka bir görevliye gönderdi. Bu defa iþi sýký tutup Türkiye den geldiðimi ve ülkelerini turist olarak gezmek istediðimi söyleyip pasaportuma giriþ damgasý vurmasýný rica ettim. O görevli de tuhaf tuhaf yüzüme bakýp kardeþim senden pasaport, vize isteyen mi var? Aha da Paraguay, git istediðin kadar gez der gibi bir yanýt verdi. La havle vela... deyip oradan uzaklaþtým ve günah benden gitti diyerek Paraguay ýn sýnýr kenti olan Ciudad Del Ester kentinden bu gizemli ülkeye giriþ yaptým. Bir süre sonra öðrendim ki, bu durumun sebebi hikmeti MERCOSUR muþ. (Paraguay þimdilerde Türkiye ye vize uygulamaya baþlamýþ.) MERCOSUR ÜLKELERÝ 1991 yýlýnda, Güney Amerika ülkesi aralarýnda serbest dolaþým ve serbest ticaret anlaþmasý imzaladýlar. Yani bir nevi Avrupa Birliði nin mantýðýyla ayný doðrultuda ticari bir örgüt kurdular. Bu anlaþmaya üye ülkeler Arjantin, Paraguay, Brezilya, Uruguay ve Þili idi. Sonradan bu bloða Venezuela ve Bolivya da katýldý. Mercosur ülkeleri, bu yeni bloðun oluþumundan itibaren yatýrým ve ticaret rejimlerinde önemli deðiþiklikler yaptýlar ve kendi aralarýndaki ticarete uygulanmakta olan sýnýrlayýcý kurallarý kaldýrdýlar. Uzun yýllar Birleþik Devletler in yaptýrýmlarý nedeniyle sürekli siyasi ve ekonomik krizler yaþayan ve bir türlü iki yakasý bir araya gelmeyen üye ülkelerin, BD hegemonyasýný kýrmak ve kendi aralarýnda güçlü bir ittifak yaratmak amacýyla kurduklarý bu birlik, özellikle Hugo Chávez in de yoðun destek vermesiyle daha da güçlenmeye baþladý. Üye ülkeler, BD yerine Avrupa Birliði ile iþbirliðine aðýrlýk vermeyi tercih ediyor. Avrupa Birliði nin bu blok üzerindeki nüfuzu oldukça fazla. AB, Mercosur Bloðu nu BD ye karþý destekliyor. BD ise bir ölçüde geçmiþte bu ülkelere yaptýklarý acýmasýz politikalarýnýn cezasýný çekiyor. Ama BD nin çýkarlarýna ters düþecek politikalarýn bu coðrafyalarda baþarýya ulaþýp ulaþmayacaðý büyük bir soru iþareti olarak görülüyor. Nitekim BD tüm bu geliþmelere karþý zaman kaybetmeden harekete geçerek FTAA adýnda bir baþka blok oluþturdu. Bu örgütün ilk toplantýsý 1994 yýlýnda Miami de yapýldý. Bu bölgesel serbest ticaret anlaþmasýna üye ülkeler BD, Kanada ve Meksika nýn yaný sýra bazý Orta Amerika ülkeleri olmakla birlikte BD nin hedefi, tüm Güney ve Orta Amerika ülkelerini bu birliðe ve birliðin ticari kurallarýna dahil etmek. Bu durum açýkça þu anlama geliyor: BD, kendi dev þirketleriyle hiç kimse rekabet edemeyeceði için bu ülkelerin hammaddelerini rahatlýkla kullanacak, o ülkelerde iþleyecek ve o ülkelerde satacak. Bu durumda da, üye ülkelerin yerli firmalarý kapýlarýna kepenk vuracak. Bu acý durumu yakýn tarihlerinde çok iyi deneyimlemiþ Latin Amerika ülkeleri, baþta Chávez olmak üzere kendileri için FTAA nýn çok tehlikeli bir birlik olduðu görüþünde birleþiyorlar. Paraguay, Arjantin ve Brezilya arasýna sýkýþmýþ, Bolivya ile birlikte denizle kýyýsý olmayan iki kýta ülkesinden biri. Türkiye nin yarýsý kadar bir yüzölçümü ile yaklaþýk 6 milyon nüfusu var. Halkýn önemli bir çoðunluðu Guaraní denilen yerel bir ýrktan oluþuyor. Ülkenin adý da Guaraní dilindeki para (bu yaka) ile guái (ýrmak) sözcüklerinin birleþiminden ( ýrmaðýn bu yakasý ) oluþuyor. Her ne kadar yerliler Paraguay adýný baþkent Asunción için kullansalar da, bölgeyi ele geçiren Ýspanyollar bu adý tüm ülke için kullanmýþlar. Caddelerine bakýldýðýnda kýrmýzý renkli toprak yol ve ondan çýkan toz, ülkenin ekonomik durumu ile ilgili ilk ipuçlarýný veriyor. Yol kenarlarýnda ve kaldýrýmlarda, büyük tezgâhlarla satýcýlar ve alýcýlardan, bunlarýn yarattýðý karmaþadan ve gürültüden geçilmiyor. Onun gerisindeki pasajlara girildiðinde ise bambaþka bir ortam karþýnýza çýkýyor. Dünyada çok az yerde bu kadar dükkâný, bu kadar malý, bu kadar satýcýyý ve bu kadar alýcýyý bir arada gördüm. Kapý önlerinde, Latin Amerika nýn dört bir yanýndan toplanmýþ, mini minnacýk etekleri ve uzun boylarýyla melez güzeller, müþterileri, her türlü elektronik eþyayla dolu dükkânlarýn içine yönlendirmeye çalýþýyorlar. Her dükkânýn içi týka basa ürün ve müþteriyle dolu. Bir ürün almak için önce kasadan sýra numarasý almak gerekiyor. Sýranýz geldiðinde ürünün parasýný veriyorsunuz, ama dükkândan bir þey alamýyorsunuz. Bir çýraðýn peþine takýlýyorsunuz, o sizi baþka yerdeki bir depoya götürüyor ve oradan ürününüzü alabiliyorsunuz. Þehrin hangi sokaðýna girseniz ayný yoðunluk ve karmaþayla karþýlaþýyorsunuz. Dükkânlardaki bazý çalýþanlarýn tipleri bizim memleket insanýna çok benziyor. Hatta bazýlarýna, Eþref, Hamit, Bahtiyar gibi seslenildiðini bile duydum. Bunlardan birkaçýyla konuþunca onlarýn da Ortadoðulu olduklarýný öðrendim. Kaynaklar Paraguay ýn bu sýnýr kenti için pek de iyi þeyler söylemiyor. Latin Amerika nýn illegal ticaretinin kalbi burada atýyormuþ. Kýtanýn kara paralarýnýn, buradaki ticaret bahanesiyle bir güzel aklanýp paklandýðý söyleniyor. Daha çok para aklamak için mallardan gümrük alýnmadýðý ve herhangi bir verginin olmadýðý baðýra çaðýra söyleniyor. Hal böyle olunca çevre ülkelerden, bu serbest pazar kentine sürüyle insan gelip daha uygun fiyatlarla alýþveriþ yapýyorlar. Bu da, Paraguay hükümetinin iþine geliyor. Gündüzleri her þey ticari kurallarýn içinde akýp giderken, karanlýk iþlerin yoðun olmasýndan ötürü geceleri þehir karanlýk prensleri nin kontrolüne geçiyor. Bu durumu bilen insanlar da alýþveriþ iþlerini akþama kalmadan bitirip tekrar Brezilya ya da Arjantin ile Paraguay ýn daha güvenli kentlerine gidiyorlar. Ýki üç saat geçtikten sonra bunalmaya baþlayýnca modern bir binanýn en üst katýna çýkýp güzel bir lokantada þefin tavsiyesine uyarak adýný bilmediðim bir yerel yemekle öðle vaktimi savuþturdum. Birgün