22 Aylık Okula Başlama



Benzer belgeler
EĞİTİME İLK ADIM MODERN PDR

Deniz Kantarcıoğlu Anaokulu Rehber Öğretmeni. «Okula Uyum»

Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Birimi Aile Bülteni SINIRLAR VE DİSİPLİN

BURSA ÖZEL BİREY OKULLARI OKULA UYUM SÜRECİ BAHAR İLHAN REHBER ÖĞRETMEN

Sevgili Anne ve Babalar;

2016/2017 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI MERAM MEVLANA ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ EKİM AYI AİLE BİLGİLENDİRME BÜLTENİ

Kardeş Kıskançlığı Nedir?

Can kardeş Rehberlik ve Psikolojik Danışma Birimi Nisan Ayı Rehberlik Bülteni Can Velimiz ;

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 2

Kekemelik, konuşmanın akıcılığıyla ilgili bir iletişim bozukluğudur. Ses, hece ve sözcüklerde uzatmalar, tekrarlar veya duraklamalarla

REHBERLİK SERVİSİ. Anne-Babalar Okula Hazır Mıyız?

Okul fobisi nasıl gelişir?

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI

KARDEŞ KISKANÇLIĞI KARDEŞ KISKANÇLIĞININ NEDENLERİ

Hani annemin en büyük yardımcısı olacaktım? Hani birlikte çok eğlenecektik? Kardeşime dokunmama bile izin vermiyor. Kucağıma almak da yasak.

ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TERAPİSİ BİLGİLENDİRİCİ EL KİTABI. Oyun Terapisi Nedir? Oyun Terapisti Kimdir?

FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK ANAOKULU 4 YAŞ SINIFI EYLÜL BÜLTENİ

Evde çalışırken yararlanabileceği bir yazı tahtası çok işe yarayabilir. Bu tahta, hem yapıcı bir oyuncak

Hamileliğe başlangıç koşulları

OKULA BAŞLARKEN OKULA BAŞLAMA SÜRECİ

ÇOCUĞUMUN OKUMA ALIġKANLIĞINI VE DÜġÜNME BECERĠSĠNĠ DESTEKLĠYORUZ

OKUL ÖNCESİ ÇOCUĞUNDA UYKU SORUNLARI VE ÖNERİLER

EDA ÖZCAN ÇOCUK GELİŞİMİ ÖĞRETMENİ

2013 / 2014 SAYI: 17. Haftanın Bazı Başlıkları

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

GELİŞİMİN EN HIZLI OLDUĞU DÖNEMİ 0-3 YAŞTIR Fakat 0-6 yaşın her döneminde çocuğun öğreneceği fiziksel, sosyal, zihinsel, cinsel, duygusal ve ahlaki gö

OKULA HAZIR MISINIZ? VELİ BÜLTENİ EYLÜL ATA KOLEJİ REHBERLİK SERVİSİ

FK IX OFFER BENLİK İMAJ ENVANTERİ

OKUL KORKUSU VE OKULA UYUMDA AİLE

KANSER HASTALIĞINDA PSİKOLOJİK DESTEĞİN ÖNEMİ & DEPRESYON. Uzm. İletişim Deniz DOĞAN Liyezon Psikiyatri Yük.Hem.

ÖZEL BİLGİ KÖPRÜSÜ MONTESSORİ ANAOKULU

8-9 YAŞ ÇCUKLARININ YAŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ VE OKUL-ÖDEV ÇALIŞMALARI ÖZEL ANTALYA ENVAR İLKOKULU 8-9 YAŞ ÇOCUKLARININ GELİŞİM DÖNEMLERİ ÖZELLİKLERİ

3 Yaş Grubu Uğur Böcekleri Sınıfı Şubat Ayı Bülteni

ÖZEL ÇEKMEKÖY NEŞELİ ANAOKULU. PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK ve REHBERLİK BÜLTENİ ÇOCUKLARDA DAVRANIŞ GELİŞİMİ

FMV ÖZEL AYAZAĞA IŞIK ANAOKULU 4 YAŞ SINIFI BÜLTENİ

REHBERLİK POSTASI -1

OYUN VE ÇOCUK. -Çocuğun iç dünyasını anlayabilmek. -Çocuğun olayları anlamasına yardım etmek. -Çocuğa olaylarla baş etme becerileri kazandırmak

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 08 Ekim :05 - Son Güncelleme Perşembe, 08 Ekim :08

Çocuklarda bu dönemde görülebilecek tepkiler, dört ayrı grupta toplanabilir.

ile yalnız kalma, içe kapanma, sürekli öfke duyma ve yoğun çatışmalar ile kendini gösterir.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

OKULA BAŞLAMA SÜRECİ

Kendi sorumluluklarımızı taşımayı öğrendikçe de gelişiriz. Burada karşılıklı bir ilişki söz konusudur.

Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Özel İlkokulu/Ortaokulu TATİLDE ÇOCUKLA BİRLİKTE OLMAK

Anne ve kız arasında en çok yaşanan iletişim sorunları nelerdir?


İyi bir anaokulu seçimi için nelere dikkat etmeli? Çocuk GelişimUzmanı. Nasrettin Hoca Anaokulu. nasrettinhocaanaokulu nasrettin hoca anaokulu

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI OKUL DÖNEMİNDE ARKADAŞLIK VE AKRAN İLİŞKİLERİ

DEĞERLERİN ÇOCUKLARA AKTARIMI

ÇOCUK OKULA NASIL HAZIRLANIR?

ÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYOOORRR

Öğrenci hakkında varsayımlar; Öğretmen hakkında varsayımlar; İyi bir öğretim programında bulunması gereken özellikler;

5 Yaş : En sevdiğim arkadaşım Yaş : Kurallar ve törenler 9-11 yaş : Kuvvetlenen Arkadaşlık Bağları

ÇOCUĞUNUZLA BİRLİKTE OYNAMANIN YARARLARI

- Öğrenciler İçin - Aileler İçin - Test ve Anketler - Rehberlik Planları - Rehberlik Hikayeleri - Rehberlik Panoları - Rehberlik Sunuları

OKAN EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ

REHBERLİK BİRİMİ ÇOCUKLARDA PROBLEM ÇÖZME BECERİSİ

OKULUN BAŞLAMA DÖNEMİ

Rutinler temamız kapsamında sabah sporu yaptık, grup sohbetleri ile paylaşımlarda bulunduk. Sabah sporunda reçel yaptık, hayali reçellerimizi

ÜMRANİYE REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

ANAOKULU 5 YAŞ 2. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ Eğitim-Öğretim Yılı

Dil Öğrenme ve yazım dili öğrenme

Çocuğunuz Danimarka da yaşıyor. Tyrkisk

10-11 YAŞ GRUBUNUN ANNE BABASI OLMAK

1. Bir süre için hayatınızdaki iyi şeylerin artık olmadığını varsayın.

OYUN VE ÇOCUK. Oyunun Aşamaları:

IŞIK LI ANNE BABA REHBERİ

ÖZEL ATACAN EĞİTİM KURUMLARI ANAOKULU PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK SERVİSİ EYLÜL 2012 VELİ BÜLTENİ ÇOCUKLARDA OKUL KORKUSU

ÇOCUKLA İLETİŞİM ÖNSÖZ ANAOKULU REHBERLİK SERVİSİ

OKUL ZAMANI. PDR Bülteni Sayı: 01

Özgüven Nedir? Özgüven Eksikliği Nedir?

ÇOCUK-EBEVEYN İLİŞKİSİ EĞİTİMİ=FİLİAL TERAPİ UZM. KLİNİK PSİKOLOG&OYUN TERAPİSTİ ZEYNEP BETÜL TORUN

ŞEFKAT TE DEĞERLER EĞİTİMİ

ÇOCUKLARA SINIR KOYMA

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

Yaşına uygun beklentileri yerine getiren çocuk başarı ve kendine güven konusunda kendisini iyi hissedecektir.

PSİKOLOJİK REHBERLİK BÖLÜMÜ DANIŞMANLIK VE. Gamze EREN Anaokulu Uzman Psikoloğu

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

3-6 YAŞ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ

SINAVLARDA YAŞANAN KAYGISININ VELİLERE ÖNERİLER

ÇOCUKLARDA SORUMLULUK BİLİNCİNİ NASIL GELİŞTİREBİLİRİZ?

Aşağıda sizlerle paylaşmak istediğimiz başlıklar bu konuda yol gösterici olacaktır.

ÖZEL ÜSKÜDAR SEV İLKÖĞRETİM OKULU

0 yaştan itibaren. Sıcak ve sakin bir ses ile konuşabilirsin ve şarkı söyleyebilirsin. "Bebek kelimeleri" yerine, gerçek kelimeleri kullanabilirsin

Aile Avukatlığı ve Aile Rehberliği

OKUL KORKUSU VE BAŞ ETME YOLLARI. Banu SOYDABAŞ Şeker İlköğretim Okulu Psikolojik Danışman

ARALIK AYI VELİ BÜLTENİ 2013

Çocukların karnesini elimize aldığımız zaman karnedeki notları görmekten öte bizler, bu çocuklar için neler yaptık? diye düşünmemiz gerekir.

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

ANABİLİM EĞİTİM KURUMLARI PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK BİRİMİ REHBERLİK POSTASI 1

Bağımlılık-Bağımsızlık. Prof. Dr. Sibel ERKAL İLHAN

R E H B E R L Đ K B Ü L T E N Đ - 3

Hayalindeki Kadını Kendine Aşık Etmenin 6 Adımı - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

AKANT ORTAOKULU REHBERLİK BÜLTENİ

ANAOKULU 4 YAŞ GRUBU 1. SORGULAMA ÜNİTESİ VELİ BİLGİLENDİRME BÜLTENİ

Dil Gelişimine Uygun Etkinlikler

DEĞERLER EĞİTİMİ ARKADAŞLIK

ÇOCUKLARDA BENLİK SAYGISI GELİŞİMİ

Transkript:

22 Aylık Okula Başlama Merhaba. 22 aylık bir oğlum var. Oğlumuzu bundan iki ay önce özel bir anaokuluna yarım gün oyun saatine yazdırdık. Bu aydan itibaren tam güne geçmeyi düşünüyoruz. Yaşı itibariyle erken mi fikrinizi alabilir miyim? Betül K. Sevgili Betül Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve paylaşımınız için teşekkür ederiz. 22 aylık oğlunuzun tam gün okula gitmesi konusunda fikrimizi almak istemektesiniz. Aileler çocukları için bir okul öncesi kurum seçerlerken çocuklarının mutlu ve güvende olacaklarından emin olmak isterler. Ev dışında bir ortama uyum sağlama süreci hiç kuşkusuz çocuğun hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biridir. Yaygın olan görüş, çocukların 36. ayını (3 yaş) doldurduktan sonra kreşe başlamaya hazır olduğu yönündedir. Sosyal bir ortama uyum sağlama becerisi yaklaşık olarak bu yaşlarda gelişmeye başlamaktadır. Ancak her çocuğun gelişimi birbirinden farklıdır. Bazı çocuklar okul ortamına uyum sağlamalarını destekleyici becerileri daha erken yaşta kazanıp, okul ortamına kolay bir şekilde adapte olabilirken, bazı çocuklar için bu süreç daha uzun olabilir. Oğlunuzun okula hazır olup olmadığını anlayabilmek için yaşıtlarıyla ve yetişkinlerle nasıl iletişim kurduğunu, oyun saatinde nasıl tavırlar sergilediğini ve kuralları olan bir okul ortamında nasıl hissettiğini gözlemlemenizi öneririz. Oyun grubunda çocuğunuzu gözlemleyen eğitimcilerin de fikrini alabilir; ayrıca bir gelişim uzmanından çocuğunuzun gelişim değerlendirmesinin yapılmasını talep edebilirsiniz. Ebeveynleri olarak çocuğunuzun yaşına göre gelişim özellikleri hakkında bilgi almak için sitemizde yer alan Gelişimin Temel Taşları bölümünü incelemenizi öneririz: http://www.7cokgec.org/timelines.php Sonuç olarak, çocuğun yaşı kaç olursa olsun evden ayrılıp farklı bir ortamda var olmaya başlama süreci onun hayatında olabilecek önemli değişikliklerden biridir. Ebeveynleri olarak bu süreçte sabırlı davranmalı ve çocuğunuzun ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmanız önemlidir. Oğlunuz okul ortamında mutlu olmadığında bunu davranışlarıyla bir şekilde gösterecektir. Dolayısıyla okula adaptasyon döneminde oğlunuzun davranışları ve duygularına karşı duyarlı olmanızı ve kendini size rahatça ifade etmesini teşvik etmenizi öneririz. Çocuğunuz için bir okul öncesi eğitim kurumu seçerken dikkat etmeniz gerekenler konusunda sizi sitemizde yer alan Anaokulu Seçimi bölümüne de yönlendirmek isteriz: http://www.7cokgec.org/anaokulu_secimi.php İlginize tekrar teşekkür eder, oğlunuzla birlikte mutlu günler dileriz. AÇEV

Emmeyi Bırakma Merhaba, öncelikle sitenizden çok faydalandığımı ve keyifle okuduğumu belirtmek isterim. Çalışan bir anneyim ve 2 yaşında kızım var. Hala anne sütü emiyor. Son zamanlarda geceleri saatte bir, bazen yattıktan 2-3 dk.sonra tekrar emmek için kalkıyor. Aslında emmek yerine sadece ağzında kalsın istiyor. Beni özlüyor olabilir diye düşünüyorum. Anne sütünü nasıl bırakabiliriz? Çevremde sirke sür diyenler var. Kızımla konuşuyorum sen büyüdün artık, anne sütüne gerek yok diyorum işine gelmiyor Önerilerinizi bekliyorum. Şimdiden çok teşekkür ederim. Özlem İ. Sevgili Özlem Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi için teşekkür ederiz. Kızınızın emmeyi bırakması konusunda önerilerimizi almak istemektesiniz. Kızınızın sizi emmeye devam etmek istemesinin sizin de belirttiğiniz gibi duygusal bir anlamı olabilir. 2 yaşındaki kızınız için anne sütünün besinsel bir değeri olmamasına rağmen size yakın olma, kokunuzu duymayı sağlama gibi nedenlerle duygusal anlamı olabilir. Emme, kızınızın sizinle yakın ilişki kurduğu tek alan ise bu davranışından vazgeçmesi kolay olmayabilir. Eve geldiğinizde kızınızla birebir geçirdiğiniz zamanlarda neler yaptığınızı tekrardan gözden geçirmeniz, kızınızın duygusal ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilmek için gözlem yapmanız ve birlikte yapmaktan keyif aldığınız aktiviteleri çeşitlendirmeniz faydalı olacaktır. Uyku öncesinde sizinle duygusal ve fiziksel yakınlık kurduğunda emme ihtiyacı da zaman içinde azalmaya başlayacaktır. Zaman içinde azalmadığı takdirde ise emmeyi aşama aşama bıraktırmanız gereklidir. Çevrenizden edindiğiniz bilimsel gerçekliği olmayan bilgiler ya da kızınızın yaşına uygun olmayan açıklamalar yapmak kızınızın emmeyi bırakmasını sağlamada size yardımcı olmayacaktır. Size tavsiyemiz sadece sizi özlediği, yalnız kalmak istemediği için emmek istiyorsa emmeden de onun yanında olabileceğinizi ona göstermenizdir. Örneğin, kızınız ihtiyaç duyduğunda yatağının başına gidebilir, onun saçını, sırtını okşayabilir, tekrar uykuya dalana kadar ona ninni söyleyebilirsiniz. Bu yaş döneminde çocuklar uyandıktan sonra yeniden uykuya dalmada zorluk yaşayabilirler. Bu noktada emme uykuya yeniden dalma nesnesi olarak kullanılıyor olabilir. Eğer böyle bir durumun söz konusu olduğunu düşünüyorsanız, kızınızın kendi başına size ihtiyaç duymadan da uykuya dalmasına destek olmanız gereklidir. Yumuşak bir oyuncak ya da battaniyeye sarılmasını önerebilir; kendi kokunuzun olduğu bir giysiyi kızınızın yatağına koymayı deneyebilirsiniz. Böylece uyandığı anda sizin kokunuzu duyacak ve güvende hissedecektir. Güvende hissettiği zaman da uykuya dalması kolaylaşacaktır. Son olarak, emzirmeyi bırakmaya karar verdiğiniz anda tutarlı davranmanızı öneririz. Kararınıza ne olursa olsun bağlı kalmanız istenilen davranışın kazanılmasında etkilidir. Ayrıca her yeni davranış gibi emmeyi bırakmanın da biraz zaman alacağını aklınızda bulundurmanız ve bu süreçte sabırlı olmanızı tavsiye ederiz.

İlginize tekrar teşekkür eder, kızınızla birlikte sağlıklı günler dileriz. AÇEV

Maddi Ödüller Merhaba sitenizi tavsiye üzerine yeni okumaya başladım ve de keyifle okuyorum. Benim 24 aylık bir kızım var. Çalışan bir anneyim. Her akşam çikolata alarak eve gidiyorum. Almazsam zaten kapıda bana soruyor. Doğru bir davranış mı onu merak ediyorum. Şimdiden çok teşekkürler. Özlem Y. Sevgili Özlem Hanım, Öncelikle vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve paylaşımınız için teşekkür ederiz. 24 aylık kızınıza her gün çikolata almanın doğru bir davranış olup olmadığını merak etmektesiniz. Zaman zaman çalışan anneler günün büyük bir kısmını çocuklarından ayrı geçirdikleri için akşam eve döndüklerinde çocuklarını bir hediyeyle sevindirmek isterler. Bu hediye annenin ve çocuğun kısa bir süreliğine mutlu hissetmesini sağlayabilir. Ancak uzun vadede bakıldığında çikolata gibi ödüllerin/hediyelerin bazı olumsuz etkileri olabilir. Öncelikle çocuğunuza vereceğiniz hediyelerin maddi olma zorunluluğu yoktur. Çikolata yerine çocuğunuzla sevdiği bir oyunu oynayabilir, beraber yemek hazırlayabilir, parka gidebilir, ya da sevdiği bir çizgi filmi onunla birlikte izleyebilir, beraber kitap okuyabilirsiniz. Tüm bunları yaparken beraber geçirdiğiniz zamandan keyif aldığınızı ona hissettirmek verebileceğiniz en güzel hediyelerden biri olacaktır. Maddi ödüller bir rutin olarak her gün sunulduğunda çocukta bir alışkanlık yapacak ve sunduğunuz ödül özelliğini yitirmeye başlayacaktır. Ayrıca her gün bir hediye götürme zorunluluğu sizi de bıktırabilecektir. Çocuğunuzun sağlığı için de çok fazla şeker tüketmesi uygun olmadığından alternatif yöntemler denemenizi tavsiye ediyoruz. Size yardımcı olacağını düşündüğümüz önerilerimizi şu şekilde sıralamak isteriz: Çocuklar çok hızlı öğrenirler ve öğrendiklerinden/alışkanlıklarından vazgeçmek zaman alır: Her gün çikolata almanıza alışan kızınızın çikolota istememesini sağlamak için aşamalı olarak çikolata almayı azaltmanız önemlidir. Örneğin, her gün yerine haftada 2 ya da 3 defa çikolata almayı deneyebilirsiniz. Çikolata almadığınız günlerde başka bir sürpriziniz olduğunu söyleyebilir, kızınızın hoşuna giden, en az çikolata kadar cazip birşeyi ona sunabilirsiniz. Bu konuda sezilerinize güvenin ve gerekirse kızınızdan fikir alabilirsiniz. Zamanla akşamları çikolata getirmeyi tamamen kesmeli ve sadece sizin eve dönüşünüzün bile kızınız için sevindirici bir durum olduğunu düşünmelisiniz. Hediyeler güzeldir ama bir anlamı olduğunda daha güzeldir: Hediye almak şüphesiz her insanı mutlu eder. Ancak bir rutin haline geldiğinde, her koşulda verildiğinde anlamını yitirebilir. Kızınıza hediyelerin özel günlerde verildiğini kendi davranışlarınızla örnek olarak öğretebilirsiniz. Diğer bir nokta, kızınız her gün bir hediye almaya alıştığında hayatındaki diğer kişilerden de benzer bir davranış görmeyi bekleyebilir ve olmadığında büyük bir hayal kırıklığı yaşayabilir. Bu nedenle, hediye aldığınızda neden aldığınıza dair bir açıklama yapmanız, kızınızın gerçekçi beklentiler oluşturmasına yardımcı olacaktır.

İlginize tekrar teşekkür eder, kızınızla birlikte mutluluklar dileriz. AÇEV

Tepkisel Davranışlar Merhaba. 4,5 yaşında bir oğlum var. Hareketleri çok tepkisel. Her şeye önce hayır diyor, izliyor; birkaç kez alıştıktan sonra uyum sağlıyor. Bir de eleştiriye çok kapalı, birisi kızarsa hemen küsüyor ve yaptığı işi yarım bırakıyor, morali bozuluyor ve kimse ona yaptıramıyor. Bu konuda bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Nasıl davranmalıyım? İlginiz için şimdiden teşekkürler. Elif Y. Sevgili Elif Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve paylaşımınız için teşekkür ederiz. Oğlunuzun yeni durumlar, olaylar ve kişiler karşısında tepkisel olduğunu ifade etmişsiniz. Kişilik özelliği olarak bazı çocukların yeniliklere alışması biraz zaman alabilir. Bunu, iyi ya da kötü olarak düşünmek yerine, bir kişilik özelliği olabileceğini düşünmeniz faydalı olacaktır. Oğlunuzun kişilik özelliklerini ve bunların etkilerini bilirseniz yeni durumlar karşısında nasıl tepkiler verebileceğini önceden tahmin edebilir, çevresinde bir takım düzenlemeler yapabilirsiniz. Yaşı ilerledikçe oğlunuz da kendi özelliklerini daha iyi tanımaya başlayacak ve iletişim becerileri güçlenecektir. Oğlunuun davranışları karşısında nasıl bir tavır sergilemeniz gerektiği konusunda bizden bazı tavsiyeler istemektesiniz. Size yardımcı olacağını düşündüğümüz önerilerimizi şu başlıklar altında sıralamak isteriz: Oğlunuzu olduğu gibi kabul edin ve değiştirmeye çalışmayın: Oğlunuzu belirli bir şekilde davranmaya zorlamayın. Örneğin, oğlunuz ilk kez gördüğü bir kişiye yakın olmaktan rahatsızlık duyabilir, bu kişinin güvenilir olup olmadığını anlamak için önce gözlem yapmak isteyebilir. Hazır olduğunda, kendini rahat hissettiğinde yakınlık kuracaktır. Bu nedenle, ihtiyacı olan alışma süresini oğlunuza verin ve davranışları nedeniyle onu yargılamayın. Yeni deneyimler öncesinde oğlunuzu hazırlayın: Yeni bir yere gidecekseniz öncesinde oğlunuza bir açıklama yapın. Adım adım onu neler beklediğini anlatın. Dilerseniz oyunlarınızda bunu canlandırabilirsiniz. Örneğin, yarın seninle bir doğumgünü partisine gideceğiz. Orda çok sayıda çocuk olacak, balonlar ve pasta olacak. Giderken yanımızda hediye de götüreceğiz gibi detaylı bir açıklama yapmanız, oğlunuzun kendisini rahat ve güvende hissetmesine yardımcı olacaktır. Sabırlı olun ve duygusal desteğinizi esirgemeyin: Oğlunuzun tepkilerine karşı duyarlı olun, davranışlarının nedenlerini anlamaya çalışın. Sizin desteğinize ihtiyaç duyuyorsa, ihtiyacı olan desteği ona verin. Örneğin, yeni bir ortama girdiğinizde oğlunuzun tepkilerinin başkaları tarafından yanlış anlaşılmasını önlemek adına, oğlunuzun alışmak için biraz zamana ihtiyaç duyduğunu belirten bir açıklama yapabilirsiniz. Böyle bir açıklama oğlunuzun iletişim kurmasına yardımcı olacaktır.

Duygular hakkında konuşun: Kendi duygularınız ve duygularınıza neden olan durumlar hakkında konuşarak oğlunuza örnek olun. Örneğin, ağlayarak konuştuğun zaman ne istediğini anlayamıyorum ve sana yardım edemediğim için üzülüyorum. Duyguları konuşmak konusunda örnek oldukça, oğlunuz da küsüp konuşmamak yerine kendini sözel olarak ifade etmeye başlayacaktır. Canını sıkan her neyse içine atmak ve olumsuz şekillerde davranışlarına yansıtmak yerine size anlatmaya ve sizin desteğinizle alternatif çözümler bulmaya çalışacaktır. Oğlunuzla birlikte sağlıklı ve mutlu günler dileriz. AÇEV

Tuvalet Eğitimi 24 aylık bir oğlum var. Ekim sonu gibi bezden rahatsız olduğu için çiş eğitimine başladım ve öğrenmişti. 3-4 hafta kadar hiç altına yapmadı ancak şimdi altına yapmaya başladı. Bir ay olmasına rağmen hala çişini tekrar söylemez oldu. Bu durumda ne yapmam gerekir? Tekrar bezlemeye mi başlamalıyım? Banu A. Sevgili Banu Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve paylaşımınız için teşekkür ederiz. Genellikle çocuklar 2-2,5 yaşına geldiğinde tuvalet eğitimini kazanmaya hazır hale gelirler. Çocuğun tuvaletinin geldiğinin farkına varması, farkına vardıktan sonra tutabilmesi ve gidip tuvalete yapabilmesi için gerekli bazı gelişim aşamalarının tamamlanmış olması gereklidir. Bu süreçte çocuk tuvalet eğitimi için zorlanmamalı, tuvaletini yapmaya hazır olduğu sinyallerini verdiğinde ise desteklenmelidir. Tuvalet eğitimi konusunda detaylı bilgi için sizi sitemizde yer alan Tuvalet Eğitimi bölümüne yönlendirmek isteriz: http://www.7cokgec.org/tuvalet_egitimi.php Oğlunuzun tuvaletini önceleri tuvalete yapıyor olduğundan ancak son bir aydır altına yaptığını bizimle paylaşmışsınız. Bu durumun farklı nedenleri olabilir. Örneğin, oğlunuzun hayatında onu duygusal olarak etkileyebilecek bir durum yaşanmış olabilir. Tuvaletini tuvalete yapmaya karşı bir korku geliştirmiş olabilir. Eğer bu davranış değişikliğinin nedenlerini bulabilirseniz, uygun çözümler bulmanız da kolaylaşacaktır. Oğlunuz önceden tuvalete yapmaya başladığı için tekrar bez bağlamaya dönmemenizi öneririz. Çişi geldiğinde tuvalete gitmesi için siz ona model olabilirsiniz. Kendinizden veya çocuğunuzun hayatındaki kişilerden örnekler verebilirsiniz. Tuvaletini tuvalete yaptığı her an için onu cesaretlendirmeli ve takdir etmeli; altına yaptığı zamanlarda ise yargılamaktan kaçınmalısınız. Sağlıklı gelişim gösteren her çocuğun tuvalet eğitimi kazandığını ancak bunu hazır olduğunda gerçekleştirdiğini hatırlamanızı öneririz. Oğlunuzla birlikte mutlu günler dileriz. AÇEV

Rakam ve Harfleri Öğrenme Merhaba. 40 aylık oğlum var. Rakam ve harflere meraklı, sürekli soruyor. Çoğunu da sordukça öğrendi. Bu yaştaki çocuğa şimdiden bunları öğretmek ne derece faydalı? Erken olup olmadığını öğrenmek istiyorum. Teşekkürler. Hülya T. Sevgili Hülya Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve paylaşımınız için teşekkür ederiz. 40 aylık oğlunuzun rakam ve harflere meraklı olduğunu ve bu yaşta bunları öğrenmesinin erken olup olmadığı konusundaki endişenizi bizimle paylaşmışsınız. Okul öncesi dönem olarak adlandırdığımız ilk altı yıllık dönemde çocuklar çevreleriyle oldukça ilgilidir. Sürekli sorular sormaları da öğrenme güdülerinin bir sonucudur. Yeni şeyler öğrenme, eski öğrendikleriyle yenileri arasında ilişki kurma, gelecek yıllarda onların öğrenmesine destek olacak bir altyapı oluşturmada etkilidir. Çocuğunuz hiç şüphesiz okul ortamına girdiği zaman rakam ve harfleri öğrenecektir. Çoğu zaman aileler özel bir çaba sarf etmedikleri halde çocuklarının rakamları ya da harfleri öğrendiklerini ifade ederler. Günlük yaşam içerisinde yetişkinler farkında olmadan çocukları için öğrenme deneyimleri yaratırlar. Örneğin, çocuklarıyla birlikte markette ya da pazarda alışveriş yaparken kaç tane elma aldık? hadi poşetimize 3 tane limon koyalım gibi ifadelerle çocuklarının sayıları öğrenmelerine destek olabilirler. Ayrıca çocuklar markette ya da pazarda sıklıkla gördükleri meyve ve sebzelerin etiketlerini nesnelerle birleştirerek elmanın e harfi ile başladığını öğrenebilirler. Ebeveynlerin özel olarak öğretmesine gerek kalmaz çünkü günlük yaşamın içerisinde çocuklar kendilerine sayısız öğrenme fırsatları yakalayabilirler. Unutmayın ki erken çocukluk döneminde çocuklar en kalıcı öğrenmeyi doğal yollardan ve eğlenerek öğrendiklerinde sağlarlar. Oğlunuzun merakını görmezden gelmeden, sorduğu kadarına cevap vererek onun öğrenme ihtiyacına karşılık verebilirsiniz. Oğlunuzun sorduğundan fazlasını sunmanızın da sorularını karşılıksız bırakmanızın da olumsuz etkileri olabilir. Bu nedenle oğlunuzun öğrenme isteğinin farkında olarak, yaşının erken olup olmayacağını düşünmeden ihtiyacı olan kadarını ona sunmanız, yaşam boyu sürecek olan öğrenme hevesini destekleyecektir. Ailenizle birlikte sağlıklı ve mutlu bir yıl geçirmenizi dileriz. AÇEV

İçe Kapanıklık Merhaba. Kızım anasınıfına gidiyor; öğretmeni onun sosyal bir çocuk olmadığını söylüyor. Kendisine söylenileni yaptığını, fakat kendiliğinden birşey yapmadığını, hep yönlendirmeyle yaptığını söylüyor. Kendisini dışa kapatmış diyor. Ne yapmamız gerekiyor bir uzmandan yardım mı almalıyız veya kendimiz bu durumu nasıl düzeltebiliriz? Şimdiden teşekkürler. Yasemin H. Sevgili Yasemin Hanım, Öncelikle vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve paylaşımınız için teşekkür ederiz. Kızınızın sınıf içinde davranışları ile ilgili öğretmeninden aldığınız bilgileri bizimle paylaşmışsınız. Kızınızın sosyal bir çocuk olmadığı ya da sürekli yönlendirmeye ihtiyaç duyduğu görüşünü genelleştirmeden önce kızınızın, okul dışındaki diğer ortamlarda nasıl davrandığını gözlemlemenizi tavsiye ederiz. Okul, kızınız için yeni ve farklı bir ortam olduğu için burada yönlendirilmeye ihtiyaç duyuyor olabilir, oysa ev ortamında böyle bir ihtiyacı olmayabilir. Ayrıca kızınızı sınıf ortamında sözü edilen şekilde davranmaya yönelten bazı durumlar yaşanıyor olabilir. Bu durumları kızınızın öğretmeni ile işbirliği yaparak keşfedebilir, kızınızın sınıf ortamında daha farklı davranmasını sağlayabilirsiniz. Ancak her çocuğun birbirinden farklı olabileceği ve farklı kişilik özelliklerine sahip olabileceği gerçeğini de göz ardı etmemeniz gerekmektedir. Bazı çocuklar sakin, içine kapanık olabilirken; bazı çocuklar daha hareketli ve dışa dönük olabilirler. Bu özellikleri iyi ya da kötü diye tanımlamak yerine her çocuğun bireysel farklılıklarına karşı saygılı olmak ve herkesin seçtiği şekilde kendini ifade etmesine fırsat tanımak önemlidir. Bir diğer önemli nokta, sınıf içinde kızınızın içe kapanık hareket etmesine neden olabilecek herhangi bir sıkıntısı olup olmadığını araştırmanızdır. Eğer evde ya da hayatında yaşadığı bir sıkıntı ya da değişiklik kızınızda duygusal bir yük yaratıyorsa, davranışlarında bunun yansımalarını görmek mümkündür. Özetle, sınıf ortamında kızınızın kişilik özelliği olarak mı içine kapanık davrandığını yoksa durumdan kaynaklı bir çekingenlik mi yaşadığını saptamanız faydalı olacaktır. Eğer durumdan kaynaklı ise sınıf içinde kızınızın daha rahat hareket etmesini sağlayacak düzenlemeleri öğretmeniyle birlikte yapmayı deneyebilirsiniz. Kişilik özelliği olarak bu şekilde davranıyor ise kızınızı herhangi bir şekilde davranmaya zorlamadan, kendini rahatça ifade etmesini destekleyebilirsiniz. Sizinle kuracağı yakın iletişim sayesinde kızınız anlaşıldığını hissedecek ve desteğiniz sayesinde güven duyacaktır. İlginize tekrar teşekkür eder, kızınızla birlikte mutlu günler dileriz. AÇEV

Okula Alışma Merhaba. 6 yaşında bir oğlum var. Bu sene anasınıfına başladı ama okulun ilk gününden itibaren sınıfa girmiyor. Sürekli ağlıyor; girdiği zaman da kapı açık olarak bizim de kapının önünde beklememizi istiyor. Görmediği zaman ise ağlamaya başlıyor. İlk gün öğretmeniyle diyaloğu iyi olmamıştı onun da etkisi olabilir mi? Ağlarken sınıfa zorla sokması ve kapıyı kapatması onun bizi görmemesine sebep oldu bu da etkilemiş olabilir mi? Sizce ne yapmalıyım? Tülay T. Sevgili Tülay Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve paylaşımınız için teşekkür ederiz. 6 yaşındaki oğlunuzun okula başladığında yaşadığı sıkıntıyı bizimle paylaşmışsınız. Okula başlamak çocukların hayatında gerçekleşebilecek önemli değişikliklerden biridir. Ev dışında yeni bir ortam olan okula alışmak bazı çocuklar için kolay olabilirken, bazıları için biraz zorlu olabilir. Alışma sürecinde her çocuğun ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmak ve acele etmemek önemlidir. Sizin durumunuzu düşünecek olursak, oğlunuzun okulun ilk gününden itibaren sergilediği davranışlarının çeşitli sebepleri olabilir. Örneğin, yabancı bir ortam oğlunuzu korkutmuş ve alışana kadar sizden destek istiyor olabilir. Kendini yeni ortamda rahat ve güvende hissedene kadar sizi yakınında görmek isteyebilir. Sınıf ortamının fiziksel özellikleri ve içindeki materyaller/ oyuncaklar oğlunuz için ilgi çekici olmayabilir. Sınıf arkadaşları ya da öğretmenine alışmak için biraz zamana ihtiyaç duyabilir. Ev içinde birebir ilgi görmeye alışmış olan oğlunuz, sınıf içinde öğretmenin ilgisini diğer çocuklar ile paylaşmaktan memnun olmayabilir. Görüldüğü gibi oğlunuzun sınıfa girmek istemeyişinin çeşitli nedenleri olabilir. Ebeveynleri olarak size düşen görev, saydığımız olası nedenlerin arasından oğlunuz için geçerli olanı saptayabilmektedir. Daha sonrasında oğlunuzun ihtiyaçlarına göre, öğretmeniyle işbirliği içerisinde gerekli düzenlemeleri yapabilir, oğlunuzun okula uyumunu kolaylaştırabilirsiniz. Eğer oğlunuz yakınında olmanızı istiyor ise, alışana kadar bir süre onun yakınında kalarak ve ihtiyacı olduğunda sizi görmesini sağlayarak gününüzü planlayabilirsiniz. Tabii ki oğlunuzun öğretmeninden de bu konuda destek alabiliyor olmanız oldukça önemlidir. İlginize tekrar teşekkür eder, oğlunuzla birlikte mutlu günler dileriz. AÇEV

Yalnız Uyuyamama Merhaba. 3 yaşını doldurmuş oğlum var. Doğumundan itibaren benimle yatıyor. Kendi odasında yatıramıyorum. Nasıl davranmalıyım? Teşekkürler. Sevgili Hülya Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz güven için teşekkür ederiz. 3 yaşındaki oğlunuzun doğduğu andan itibaren sizinle birlikte uyuduğunu bizimle paylaşmışsınız. Doğduğu andan itibaren annesiyle uyumaya alışan bir çocuğun yalnız uyumaya alışması biraz zaman alacaktır. Geceleri uykuya dalarken sizin sıcaklığınız ile kendini daha rahat ve güvende hissedebilir. Bu histen vazgeçmek kolay değildir. Bu nedenle sabırlı ve kararlı olmanız sonunda istenilen davranışı çocuğunuza kazandırabilmenize yardımcı olur. Oğlunuzu kendi yatağında uyumaya alıştırma sürecine size bazı tavsiyelerimiz olabilir. Öncelikle kendi başına uyumak istememesinin nedenleri hakkında konuşabilir; siz bu konuda bir araştırma yapabilirsiniz. Örneğin, oğlunuz tek başına kalmaktan, sizden ayrılmaktan ya da karanlıktan korkuyor olabilir. Bazı çocuklar için uykuya dalmak sizden ayrılığı temsil ettiği için kaygı uyandırabilir. Oğlunuz için hangi durumun geçerli olduğunu tespit edebilirseniz gereken önlemleri alabilirsiniz. Eğer karanlıktan korktuğunu düşünüyorsanız koridorda kısık bir ışık bulundurabilirsiniz. Tek başına kalmak onu korkutuyorsa uykuya dalana kadar yanı başında kalabilir sonrasında ise kesinlikle kendi yatağında uyumasını sağlamalısınız. Gece uyanıp sizin yanınıza gelirse yatağınızdan kalkıp oğlunuzu kendi yatağına götürmeniz kendi odasında uyuma alışkanlığı kazanabilmesi açısından önemlidir. Ayrıca her gece yatmadan önce bir rutin oluşturmayı deneyebilirsiniz. Örneğin oğlunuzla birlikte sevdiği bir kitabı okuyabilir, onunla gün içinde yaptıkları hakkında konuşabilir ya da sakin bir oyun oynamayı deneyebilirsiniz. Bu sayede oğlunuz bu paylaşımınızdan sonra uyuması gerektiğini bilecek ve yatma zamanları aranızda çatışmaya dönüşmemeye başlayacaktır. İhtiyacı olduğunda yanında olacağınızı ancak kendi başına uyuması gerektiğini her fırsatta hatırlatmanız gerekebilir. Diğer bir öneri; haftanın her gününü gösteren bir tablo yapıp, oğlunuzun kendi odasında uyuduğu her gecenin sabahında birlikte bu tabloya bir artı işareti koyabilirsiniz. Tablonun oğlunuz tarafından her an görülebilecek bir yere asılması hatırlatma açısından gereklidir. Her haftanın sonunda ortaklaşa karar verdiğiniz bir ödül de koyarsanız oğlunuz bu ödüle ulaşmak için geceleri kendi odasında uyumayı isteyecektir. Sabah uyandığında kendi yatağında uyuduğu için onu takdir etmeniz ve memnuniyetinizi bildirmeniz oğlunuzun bu davranışı tekrarlamasını sağlayacaktır. Son olarak oğlunuzun odasını onun hoşuna gidecek bir şekilde düzenlemeyi deneyebilirsiniz. Örneğin çarşaf takımını kendisinin seçmesine izin verebilirsiniz. Odasını kendine ait özel bir alan olarak düzenlemesi yönünde cesaretlendirebilirsiniz. Bu sayede sizden ayrı bir birey olarak da var olduğunu kabul edecek, kendine ait odasında uyumaktan keyif alır hale gelecektir.

Çocuğunuzun duygusal gelişimi için kendi başına uyumayı alışkanlık haline getirmesi gerektiğinin altını çizmek isteriz. Kendini anne babasından ayrı bir birey olarak kabul etmek, kendine güvenini kazanması için önemlidir. Ayrıca sağlıklı bir fiziksel gelişim için kaliteli bir gece uykusu gerekmektedir. Sizin yatağınızda yattığı geceler hem siz hem de oğlunuz için kaliteli bir uyku olmayacağı için kendi yatağında uyumaya alışmalıdır. Oğlunuzun kendi başına ve kendi odasında uyuma alışkanlığı kazanmasının zaman alacağını ve bu süreçte sizin olumlu ve destekleyici yaklaşımınıza da ihtiyacı olduğunu aklınızdan çıkarmayın. İlginize tekrar teşekkür eder, oğlunuzla birlikte mutlu günler dileriz. AÇEV

Tuvalet Alışkanlığı Merhaba. 29 aylık bir kızım var. 3 gün önce tuvalet eğitimine başladık. Bu süre zarfında bir kez bile tuvalete gitmek istemedi. Lazımlığa kesinlikle oturmuyor, klozete başlık aldık ona da oturmak istemiyor. Yaptıktan sonra da anne çişimi bilemiyorum lütfen bana kızma diyor. Normalde kızmıyorum ama ara sıra tepki verdiğim oluyor. Bana yardımcı olursanız çok sevinirim. Sunay A. Sevgili Sunay Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve güven için teşekkür ederiz. 29 aylık kızınıza tuvalet alışkanlığı kazandırmaya çalıştığınızı bizimle paylaşmışsınız. Bu konuda size yardımcı olacağını düşündüğümüz bilgi ve önerilere, sitemizde yer alan Tuvalet Eğitimi bölümünden ulaşabilirsiniz: http://www.7cokgec.org/tuvalet_egitimi.php İlginize tekrar teşekkür eder, ailenizle birlikte mutlu günler dileriz. AÇEV

Dövüş oyunları Merhabalar. Benim altı yaşında oğlum var. Dövüş türü oyunlardan nasıl uzaklaştırabilirim? Teşekkürler. Nilay K. Sevgili Nilay Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi için teşekkür ederiz. 6 yaşındaki oğlunuzu dövüş türü oyunlardan nasıl uzaklaştıracağınızı merak etmektesiniz. Dövüş türü oyunlar çocuklar için bazı açılardan ilgi çekici olabilir. Gerçek hayatta gerçek olmayacak birçok davranış bu tarz oyunlarda çocuklar tarafından gerçekmiş gibi algılanabilir. Örneğin, çocuk gerçek hayatta da vurarak, kırarak, şiddet uygulayarak diğer insanlar üzerinde güç kullanılacağını düşünebilir. Bu tarz davranışlarda bulunan kişilere herhangi bir yaptırım olmadığını, bu davranışların kabul edilebilir olduğunu düşünür. Kendisi de benzer davranışlarda bulunmayı isteyebilir. Size tavsiyemiz, dövüş ya da genel anlamda şiddet içeren oyunların hangi özelliğinin oğlunuzun hoşuna gittiğini araştırmanız yönünde olacaktır. Eğer oğlunuzun neden bu oyunları sevdiğini bulabilirseniz, başka hangi yollardan bu ilgisini, sevgisini karşılayacağınızı bulabilirsiniz. Oğlunuz bu yaşta kurgu ile gerçek arasındaki ayrımın farkını bir yetişkin kadar iyi yapamadığı için oyunlarda gördüklerinin gerçek hayatta da mümkün olabileceğini düşünebilir. Kendisi bu hareketleri uygulamaya kalktığında ise çevresinden olumsuz tepkiler alabilir ve hayal kırıklığına uğrayabilir. Ayrıca bu yaş döneminde çocuklar çevrelerinde gördükleri davranışları taklit etme eğilimindedirler. Filmlerde, oyunlarda gördüklerinden etkilendikleri için bunları taklit etmek isterler. Uygunsuz ortamlarda bu davranışları gösterdiklerinde ise çevrelerinden olumsuz tepkiler alabilirler. Okulda ya da arkadaşları arasında anlaşmazlıklar yaşayıp, yalnız kalma olasılıkları da oldukça yüksektir. Çocuğunuzun gelişimini olumsuz yönde etkileyebilecek şiddet içerikli yayınlardan uzak tutmak adına oğlunuzun ilgisini çeken aktiviteler bulmak, zamanını bilgisayar ya da televizyon karşısında geçirmeye alternatif oyunlar önermek, yaşıtlarıyla zaman geçireceği ortamlar yaratmak gibi çok farklı çözüm yolları bulmayı deneyebilirsiniz. Çözüm yolları araştırırken oğlunuzun da fikrini alabilirsiniz. Sevdiği şeyleri en çok dan en aza doğru sıralamasını isteyebilir, size sunduğu alternatifler arasından en uygun olanı beraberce seçebilirsiniz. Bu şekilde oğlunuz karar alma sürecinin bir parçası olduğu için aldığınız karara bağlı kalmak isteyecektir. Son olarak, çocuğunuzu alıştığı bir şeyden birden uzaklaştırmak kısa sürede mümkün olmayabilir. Aşamalı olarak, örneğin, önce izlediği süreleri kısaltarak zaman içinde oğlunuzu bu tutkusundan vazgeçirebilirsiniz. İzlediği oyunlara alternatif olabilecek en az onun kadar keyif aldığı başka aktivitelere yönlendirmek faydalı olacaktır. Tüm bunlar sonuç vermez ve oğlunuz şiddet içeren oyunları izleme isteğini sürdürürse, oğlunuzu bu denli şiddete bağlılığının nedenleri neler olabilir konusunda detaylı bir değerlendirme için bir uzmana başvurmanızı tavsiye ederiz. İlginize tekrar teşekkür eder, ailenizle birlikte mutluluklar dileriz.

AÇEV

Arkadaşlık kurma 43 aylık ve 5.5 aylık iki kızım var. İş icabı,doğduğundan beri yaşadığı şehirden bir Anadolu şehrine geldik. Kısa bir süre sonra kardeşi oldu ve babasının çalışma saatleri uzadı. Daha önce kreş deneyimi olan kızım şehir değişikliği ve kardeşinin olması nedeniyle kreşe gönderemedik Ancak şimdi akran grubu arkadaşlarıyla karşılaştığında ya da onların evine gittiğinde gelmek istemiyor. Arkadaşı oyun oynama talebini geri çevirdiğinde ağlıyor. Zaman zaman kendisine bazı arkadaşları şiddet uyguladığında da pasif kalıyor. Şimdi ne yapacağımızı düşünüyoruz. Arkadaşlarıyla olumlu ilişki kurma girişimi geri çevrildiğinde ağlamaması ve bu durumdan kişilik gelişiminin olumsuz etkilenmemesi için ne yapabiliriz? Şimdiden çok teşekkür ederim. Ayrıca böyle bilgilendirici bir site ile verdiğiniz olumlu katkı için kendim ve kızlarım adına teşekkürü bir borç bilirim. Öznur G. Sevgili Öznur Hanım, Öncelikle vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve güzel sözleriniz için teşekkür ederiz. Kızınızın yaşamış olduğu değişikliklerin (taşınma, aileye katılan yeni bir birey) kızınızın hayatına bazı yansımaları olabilir. Ancak bu yansımaların olumsuz olabileceğini düşünmek yerine, kızınız için bir öğrenme deneyimi olduklarını düşünün. Bu süreçte kızınızın duygusal ihtiyaçlarına karşı duyarlı olun ve sizinle rahatlıkla konuşabilmesini destekleyin. Kızınız daha çok küçük olduğu için yaşıtlarıyla ya da yetişkinlerle sosyal ilişki kurmayı zaman içinde geliştirecektir. İlişki kurma süresince yaşayacağı anlaşmazlıklar kızınızın sosyal-duygusal gelişimine katkılar sağlayacaktır. Örneğin, yaşıtlarıyla oyun oynarken oyuncaklarını paylaşmayı, aynı oyuncakla oynamak istediklerinde uzlaşmayı, kendi istekleri ile arkadaşının istekleri arasında bir denge kurabilmeyi zamanla öğrenecektir. Kızınızın içinde bulunduğu gelişim döneminin özelliklerinden birisi de başkalarının duygu ve düşüncelerini dikkate alarak davranışını düzenlemede çok yetkin olmamasıdır. Yaşı ilerledikçe kendi istekleri ve sosyal ilişki kurduğu diğer kişilerin isteklerini dikkate alarak davranışlarını düzenleyebilecektir. Böylece daha az çatışmanın yaşandığı, keyifli arkadaşlıklar kurabilecektir. Tabii ki bu süreçte sizin yaklaşımınız da önemlidir. Kızınız arkadaşlarıyla bir sorun yaşadığında bunun hakkında konuşabilir, daha farklı nasıl davranabileceği hakkında ona sorular sorabilir ve karşı tarafın ne hissetmiş olabileceği hakkında tahminler yürütmesini isteyebilirsiniz. Ebeveyn olarak kızınıza çok müdahele etmeden fakat destekleyici bir tavırla sosyal ilişkilerinde davranışlarını karşı tarafın hislerini dikkate alarak düzenleyebilmesine yardımcı olabilirsiniz. Kızınızın içinde bulunduğu gelişim dönemi özellikleri hakkında detaylı bilgi için sizi sitemizde yer alan Gelişimin Temel Taşları bölümüne yönlendirmek isteriz: http://www.7cokgec.org/timelines.php Kızınızın içinde bulunduğu gelişim dönemi özelliklerini bilmeniz, kızınız hakkında gerçekçi beklentiler oluşturmanıza yardımcı olacaktır. İlginize tekrar teşekkür eder, ailenizle birlikte mutlu günler dileriz.

AÇEV

Kreş Yaşı Okul öncesi eğitim yaşı kaç olmalı, 3 yaş kreş için erken mi? Sevgili Kadriye Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi için teşekkür ederiz. Aileler çocukları için bir okul öncesi kurum seçerlerken öncelikle çocuklarının mutlu ve güvende olacaklarından emin olmak isterler. Ev dışında ilk kez kuralları olan bir ortama uyum sağlama süreci hiç kuşkusuz çocuğun hayatında önemli dönüm noktalarından biridir. Yaygın olan görüş çocukların 36 ayını(3 yaş) doldurduktan sonra kreşe başlamaya hazır olabileceği yönündedir. Sosyal bir ortama uyum sağlayabilme becerisi bu yaşlarda gelişmeye başlamaktadır. Ancak her çocuğun gelişimi birbirinden farklıdır. Bazı çocuklar okul ortamına uyum sağlamalarına yardımcı olabilecek becerileri daha erken yaşta kazanıp, okul ortamına kolay bir şekilde adapte olabilirken, bazı çocuklar için bu süreç kolay olmayabilir. Bunun dışında okul öncesi kuruma başlatma yaşı ailenin içinde bulunduğu şartlara göre de değişkenlik gösterebilir. Örneğin, anne çalışıyor ve çocukla evde birebir ilgilenecek, onun gelişimine katkı sağlayabilecek bir yetişkinin bulunmaması durumunda, kreşe başlama yaşı daha erken yaşlara da çekilebilir. Sonuç olarak, çocuğun yaşı kaç olursa olsun evden ayrılıp farklı bir ortamda var olmaya başlama süreci onun hayatında olabilecek önemli değişikliklerden biridir. Ebeveynler olarak bu süreçte sabırlı davranmalı ve çocuğunuzun ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmanız önemlidir. Çocuğunuz için bir okul öncesi eğitim kurumu seçerken dikkat etmeniz gerekenler konusunda sizi sitemizde yer alan Anaokulu Seçimi bölümüne yönlendirmek isteriz: http://www.7cokgec.org/anaokulu_secimi.php İlginize teşekkür eder, çocuğunuzla birlikte mutlu günler dileriz.

Anne Sütü 2 yaşında oğlum anne sütü alıyor ama kesmeyi düşünüyorum. Psikolojisi bozulur mu diye de endişeleniyorum. Bu konuda yardımcı olabilir misiniz? Teşekkürler. Ece G. Sevgili Ece Hanım, Vakfımıza duyduğunuz ilgi ve paylaşımınız için teşekkür ederiz. Emzirme anne ve bebek arasında duygusal bir bağ oluşmasını sağlayan özel bir ilişkidir. Emzirme sırasında anne ve bebeğin yakınlaşması sebebiyle anne sütü bebek için sadece karnını doyurmayı sağlamanın ötesinde bir anlam taşır. Annesine kendini yakın hisseder, rahatlar, annesinin kokusunu duydukça ve sıcaklığını hissettikçe kendini güvende hisseder. Ancak zaman içinde bebek emme dışında başka yollarla da annesiyle ilişki kurabileceğini öğrenir. Bir bakış ya da bir gülücükle ona karşılık verir. İhtiyacı olduğunda annesinin yanında olacağını bilerek, güven içinde çevresini keşfetmeye başlar ve anne ve babasının dışında kişilerle de sosyal ilişkiler kurmaya başlar. Memeden kesmeyi kritik dönem olan ilk altı ayı geçtikten sonraki zamanda gerçekleştirebilirsiniz.hem bebeğin hem de kendi ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurarak, memeden ayırmayı aşamalı ve yavaş yavaş gerçekleştirmeniz önemlidir. Memeden kesmeye karar verdiğiniz anda bebeğinizin hayatında başka değişiklikler yaşanmadığından emin olun (örneğin, hastalık, yeni gelen bir kardeş, taşınma, annenin işe başlaması vs.) ve kararlı olun. Unutmayın ki emmek huzur, rahatlık ve anneye yakınlık sağladığı için duygusal bir değer de taşımaktadır. Çoğu zaman bundan vazgeçmek kolay değildir. Size tavsiyemiz memeden keserken oğlunuzla emme dışında da yakın ilişki kurma yollarını araştırın. Birlikte oğlunuzun hoşuna giden oyunlar oynayın; okşayarak, öperek ya da sarılarak ona olan sevginizi gösterin. Oğlunuz sevildiğini hissettikçe kendini güvende hissetmeye başlayacak ve çevresiyle daha yakından ilgilenebilecektir. Son olarak, size yardımcı olacağını düşündüğümüz bir kaç tavsiyemizi sıralamak isteriz: - Emzirdiğiniz saatlerde oğlunuzu başka bir şeyle meşgul etmeye ve dikkatini başka yöne çekmeye çalışın. Atıştıracak bir yiyecek vermek, oyun oynamak, okşamak, güzel şeyler söylemek faydalı olabilir. Emzirme saatlerinde oğlunuzun dikkatini başka bir şeyle dağıtmak için eşinizden de yardım alın. - Çocuğunuzu emzirme pozisyonunda kucaklamaktan ve de emzirirken giydiğiniz giysileri giymekten kaçının. - Oğlunuz sadece uykuya dalmak için memenize ihtiyaç duyuyorsa uykuya dalarken ona yumuşak bir oyuncak önerin. Bu oyuncağa sarılarak uykuya dalmak kendini rahat ve güvende hissetmesini sağlayacaktır.

- Oğlunuzla birlikte bir uyku öncesi alışkanlığı oluşturun. Örneğin uyumadan önce yarım saat ona kitap okuyabilir ya da sevdiği bir hikayeyi anlatabilirsiniz. Böylece uyumadan önce oğlunuzla birebir zaman geçirebilir ve ihtiyacı olan yakınlığı da hissetmesini sağlarsınız. - Memeden kesmeye karar verdiğiniz anda kararlı ve tutarlı olun. 2-3 ay meme vermeyip sonrasında istediği için meme vermeyin. - Emmenin oğlunuzun hangi ihtiyacına cevap verdiğini araştırın. Bunu bulduğunuz takdirde emzirme dışında farklı yollardan da bu ihtiyacına cevap verebilirsiniz. Siz bir annesiniz ve çocuğunuzu en iyi siz tanırsınız. Bu yüzden hislerinize güvenin ve memeden kesmeye karar verdiğinizde kararlı olun. Memeden kesmenin aşamalı olarak gerçekleşeceğine inanın ve bu süreçte sabırlı davranmaya özen gösterin. Oğlunuzla birlikte keyifli günler dileriz. AÇEV

Kardeşe Hazırlık Merhaba, 3 ay sonra 26.05.2006 doğumlu kızıma bir kardeş geliyor. Nasıl anlatmalı, neler yapmalı ya da nasıl hazırlanmalıyız? Fatma A. Sevgili Fatma Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi için teşekkür ederiz. Yakın zamanda ailenize yeni bir bireyin katılacak olması hiç şüphesiz kızınız ve sizin hayatınızda önemli değişikliklere neden olacaktır. Aileye katılacak yeni birey heyecan ve mutluluk kaynağı olacağı gibi kızınızın farklı hisler yaşamasına da neden olabilir. Alışmış olduğu düzenin yeni bebeğin gelişiyle değişecek olması, ebeveynlerinin ilgisini artık kardeşiyle paylaşacak olması ve kendisine ayrılan zamanın azalmaya başlaması gibi nedenlerle kızınız kardeşinin doğumu karşısında karışık duygular besleyebilir. Bir yandan kardeşine sevgi, hayranlık beslerken; bir yandan da öfke ve kıskançlık duyabilir. Anne baba olarak kızınızın yaşadığı bu duyguların doğal olduğunu bilmeniz ve kızınızı farklı bir şekilde davranması için zorlamamanız önemlidir. Genelde 1-3 yaş arası çocuklarda kardeş kıskançlığının çok güçlü olduğunu görürüz. Hala birtakım ihtiyaçları için ailesine bağımlı olan çocuğunuz için kardeşinin doğumu ve buna bağlı olarak sizi paylaşma fikri bir tehdit oluşturabilir. 3 yaşından sonra sizden bağımsız olarak da hareket eden ve ev dışında da arkadaşlıklar kurmaya başlayan çocuğunuz artık ilginizi paylaşıyor olmaktan daha az rahatsız olur hale gelmeye başlar. Kardeş kıskançlığını tamamen ortadan kaldırmanın mümkün olamayacağı ancak olumsuz etkilerini azaltabileceğinizi bilmeniz yeni bebeğe alışma sürecinde kızınızdan beklentilerinizi gerçekçi oluşturmanızda size yardımcı olacaktır. Kızınızı kardeşinin doğumuna hazırlamanız için size önereceklerimiz şu şekildedir: Öncelikle kızınızı kardeşi doğduktan sonra ne gibi değişikliklerle karşılacağı konusunda bilgilendirin. Örneğin, doğum için hastaneye gittiğinizde kızınızın kiminle kalacağı, eve döndüğünüzde yorgun ve uykusuz olabileceğinizi, yeni bebeğin sıklıkla ağlayacağını ve onu emzirmeniz gerekeceğini anlatın. Bu sayede kendisini nelerin beklediğini bilen kızınız hayatındaki bu büyük değişikliğe daha kolay uyum sağlayabilecektir. Kızınızdan kardeşi doğduktan sonra bir abla gibi davranmasını beklemeyin. Unutmayın ki kızınız da hala bir çocuk ve yaşından büyük beklentiler içine girmeniz onu zorlayacaktır. Sizin beklentilerinize karşılık veremediği için suçluluk duyabilir. Doğacak bebekle ilgili gerçek olmayan vaadlerde bulunmayın.örneğin kızınıza kardeşi doğduktan sonra onunla oyunlar oynayabileceğini söylemeyin. Çünkü kardeşi onun için bir

oyun arkadaşı olana kadar biraz zaman gerekecektir. Kızınızla kardeşi hakkında konuşurken açık ve net olun; doğru cevaplar vermeye özen gösterin. Yeni bebeğin odasını hazırlarken ya da ona yeni birşey alırken kızınızın da fikrini sorun, onunla alışverişe gidin. Hazırlık sürecine dahil olmak kızınızın kendini işe yarar hissetmesini sağlayacak ve kendisi de bunun bir parçası olduğu için mutlu olacaktır. Bebek doğduktan sonra zamanınız ve enerjiniz el verdiği ölçüde kızınızla birebir zaman geçirmeye özen gösterin. Hem siz hem de eşiniz yeni bebeğiniz olmadan da kızınızla oyunlar oynayın, parka gidin, onun hoşuna giden aktiviteler yapmaya çalışın. Kardeşi öncesinde süregelen alışkanlıklarınızı devam ettirmeniz, kızınızın kendini değerli hissetmesini sağlayacaktır. Bu sayede sizin ilginizi çekmek için olumsuz davranışlarda bulunmayacaktır. Kızınızın duygularını sizinle konuşması için onu cesaretlendirin. Yaşadığı tüm duyguları kabul edin, yargılayıcı olmayın. Ancak duygularını ifade etme şekli size ya da kardeşine zarar verme yönündeyse bunu gözardı etmeyin. Saldırgan davranışlarının kabul görmeyeceğini açık ve net bir şekilde ifade edin. Son olarak kardeşe alışma sürecinde kızınızın yaşına uygun beklentiler oluşturmak, sabırlı ve anlayışlı olmak size oldukça yardımcı olacaktır. İlginize tekrar teşekkür eder, ailenizle birlikte mutlu günler dileriz. AÇEV

Okula gitmek istememe Merhaba. 32 aylık bir oğlum var. Tuvalete gitmeyi, lazımlığa oturmayı kesinlikle reddediyor. Bezden ne zaman ve nasıl ayırmalıyım? Eda S. Sevgili Eda Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve güven için teşekkür ederiz. Genelde tuvalet eğitimi için 2-2,5 yaşları beklenmelidir. Çünkü çocuklarda tuvaletini yapma ve tutmayla ilgili organlar bu yaşlarda gelişir. Tabii ki tuvalet eğitiminin zamanı çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir. Bazı çocuklar kendiliğinden tuvaletini bezine yapmayı bırakırken, bazıları için tuvalet eğitimini kazanmak biraz zaman alabilir. Ancak tüm çocuklar fiziksel bir problem olmadığı sürece tuvalet eğitimini er ya da geç kazanırlar. Zaman zaman tuvalet eğitimini kazanan çocuklarda bile geceleri ya da gündüzleri altına kaçırmalar görülebilir. Tuvalet eğitimi kazanma sürecinde bunların görülmesi oldukça doğaldır. Böyle durumlar yaşandığında çocuğu azarlamamak, utandırmamak gereklidir. Çocuklara tuvalet eğitimi kazandırırken dikkat etmeniz gereken noktalar konusunda daha detaylı bilgiye sitemizde yer alan Tuvalet Eğitimi bölümünden ulaşabilirsiniz: http://www.7cokgec.org/tuvalet_egitimi.php Özet olarak, çocuğunuza tuvalet alışkanlığı kazandırırken her alışkanlık gibi bunun da zaman alacağını bilmeniz ve sabırlı olmanız gerekmektedir. Zorlamak, başkalarıyla kıyaslamak ya da bez kullandığı için çocuğu küçük düşürmek tuvalet alışkanlığı kazandırmada yardımcı olmayacağı gibi durumu daha da kötüleştirebilir. İlginiz için tekrar teşekkür eder, oğlunuzla birlikte keyifli günler dileriz. AÇEV

Tuvalet Alışkanlığı Merhaba. 32 aylık bir oğlum var. Tuvalete gitmeyi, lazımlığa oturmayı kesinlikle reddediyor. Bezden ne zaman ve nasıl ayırmalıyım? Eda S. Sevgili Eda Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve güven için teşekkür ederiz. Genelde tuvalet eğitimi için 2-2,5 yaşları beklenmelidir. Çünkü çocuklarda tuvaletini yapma ve tutmayla ilgili organlar bu yaşlarda gelişir. Tabii ki tuvalet eğitiminin zamanı çocuktan çocuğa farklılık gösterebilir. Bazı çocuklar kendiliğinden tuvaletini bezine yapmayı bırakırken, bazıları için tuvalet eğitimini kazanmak biraz zaman alabilir. Ancak tüm çocuklar fiziksel bir problem olmadığı sürece tuvalet eğitimini er ya da geç kazanırlar. Zaman zaman tuvalet eğitimini kazanan çocuklarda bile geceleri ya da gündüzleri altına kaçırmalar görülebilir. Tuvalet eğitimi kazanma sürecinde bunların görülmesi oldukça doğaldır. Böyle durumlar yaşandığında çocuğu azarlamamak, utandırmamak gereklidir. Çocuklara tuvalet eğitimi kazandırırken dikkat etmeniz gereken noktalar konusunda daha detaylı bilgiye sitemizde yer alan Tuvalet Eğitimi bölümünden ulaşabilirsiniz: http://www.7cokgec.org/tuvalet_egitimi.php Özet olarak, çocuğunuza tuvalet alışkanlığı kazandırırken her alışkanlık gibi bunun da zaman alacağını bilmeniz ve sabırlı olmanız gerekmektedir. Zorlamak, başkalarıyla kıyaslamak ya da bez kullandığı için çocuğu küçük düşürmek tuvalet alışkanlığı kazandırmada yardımcı olmayacağı gibi durumu daha da kötüleştirebilir. İlginiz için tekrar teşekkür eder, oğlunuzla birlikte keyifli günler dileriz. AÇEV

Anaokulu etkinlik katılım 3 Kasım 2004 doğumlu bir kızım var.anaokulundaki etkinliklere katılımı az. Boyama yapmayı istemiyor.yorulduğunu ya da istemediğini söylüyor. Katılımını sağlamak için ne yapmalıyım? Şenay T. Sevgili Şenay Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve güven için teşekkür ederiz. Kızınızın anaokulundaki etkinliklere katılımının az olduğunu ve katılımını arttırmak için neler yapabileceğiniz konusunda görüşlerimizi almak istediğinizi belirtmişsiniz. Sizin de bildiğiniz gibi anaokullarında çocukların çeşitli ilgi alanları ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek etkinlikler sunulur. Örneğin, sanat, okuma-yazma, müzik, oyun gibi her çocuğun ilgisini çekebilecek alanlarda aktiviteler düzenlenir. Belki kızınız boyama yapmaktan hoşlanmıyor ama kitap okumaktan hoşlanıyor olabilir. Kızınız kendi isteklerinin ve yapabileceklerinin farkında olarak istediği aktiviteyi seçme ve sürdürme hakkını okul ortamında bulabilmelidir. Kızınızın hangi faaliyetlerde katılımının az hangi faaliyetlerde daha istekli olduğunu, sınıf içinde nasıl davranışlar sergilediğini öğretmeniyle konuşmanızı öneririz. Eğer kızınız gün içinde tüm faaliyetlerden uzak kalıyor ve katılmak istemiyorsa o zaman bunun altında yatan başka sosyal ve psikolojik nedenler var mı diye düşünülebilir ki böyle bir durumda okul psikoloğundan destek almanızı tavsiye ederiz. Hem okul hem de ev ortamında detaylı yapılacak gözlemler sonrasında kızınızın neden bazı faaliyetlerde az katılım gösterdiğini anlayabilir, nedenini anladıktan sonra da farklı çözüm yolları bulabilirsiniz. Bu sayede hem sınıf hem de ev ortamında çocuğunuzun eğitimini destekleyebilirsiniz. Son olarak kızınızı zorlamamanızı, katılması için baskı yapmamanızı ve sınıf içindeki diğer çocuklarla kızınızı kıyaslamamanızı tavsiye ederiz. Bu durum kızınızın kendine güvenini olumsuz yönde etkileyebilir hatta okula gitmeyi reddetmesine neden olabilir. İlginize tekrar teşekkür eder, kızınızla birlikte mutlu günler dileriz. AÇEV

Doğum sonrası psikolojisi Ben 18 yaşında bir bayanım.doğum yapalı 1 ay oldu ama doğum sonrası çok sıkıntılar çektim. Doğum sonrası oğlumu sevemiyordum, annelik duygusunu hissedemiyordum diye hep sıkıntıdan ağlıyordum. Hala da ağlıyorum çünkü hala anne olduğumu bilmiyorum. En başlarda yaptığım bu aşırı sıkıntı yüzünden migren hastası oldum. Hep sıkıntılıyım durmadan ağlıyorum hayattan artık zevk almıyorum. Uyku bile artık uyuyamıyorum, ne yapacağımı şaşırdım. Bebeğime bile annem bakıyor. Çok üzgünüm nasıl kurtulacağım bu kabus günlerden bilemiyorum. Bir cevap verseniz mutlu olurum. Öznur B. Sevgili Öznur Hanım, Vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve içten paylaşımınız için teşekkür ederiz. Yeni doğum yapan kadınlar, loğusalık dönemi diye adlandırılan, doğumdan sonraki ilk 6 haftalık dönemde uykusuzluk, huzursuzluk, kaygı, endişe, ani değişen duygu durumları (çok çabuk sinirlenme, belli bir neden olmadan ağlama, vb) yaşayabilirler. Bu tarz belirtilerin bebeğin doğumunu takip eden ilk haftalarda görülmesi doğaldır. Ancak ani değişen duygu durumlarının şiddetinin artması, hiç azalmaması ve 6 haftadan daha uzun sürmesi durumunda doğum sonrası depresyon dan şüphe edilir ve böyle bir durumda vakit kaybetmeden bir uzmandan yardım almak uygun olur. Şunu hatırlatmamız gerekir ki doğum bir kadının hayatında yaşadığı en büyük değişikliklerden biridir. Doğum anne adayına heyecan vermesi yanında kaygı da uyandırabilir. Hatta doğumdan sonra anne fiziksel ve ruhsal olarak kendini bitkin ve yorgun hissetiği için bebeğine ilgi gösteremeyebilir. İlk başlarda bebeği yabancılamak da oldukça sık karşılaşılan bir durumdur Bilinenin aksine annelik içgüdüsel değil ömür boyu süren, üzerinde tecrübe edinilen bir süreçtir. Zamanla anne-bebek arasında duygusal bir bağ kurulur; anne de bebek de birbirine alışmaya başlar. Bu süreçte annenin eşinin ve yakın çevresinin desteğini alması oldukça önemlidir. Size tavsiyemiz duygularınız ve sizi mutsuz eden durumlar hakkında açıkça konuşmanız ve anneliğe alışmanız için kendinize zaman vermeniz yönünde olacaktır. İlginiz için tekrar teşekkür eder, bebeğinizle birlikte mutlu ve sağlıklı günler dileriz. AÇEV

Vurma Davranışı Merhaba. Benim 28 aylık bir oğlum var.oğluma annem bakıyor. Her sabah benimle birlikte servisle iş yerime geliyor ve ben onu buradan anneme bırakıyorum. 23 aydır benim çalıştığım yerdeki herkes tarafından çok ama çok sevildi. Son 1-2 aydır herkese seni sevmedim,git diyerek vurma davranışı geliştirdi. İş yerimden birini gördüğü andan itibaren yanına yaklaştırmamak için eliyle itekleyip seni sevmedim diyor. Çok sakin olan çocuk asabileşti. Bana bu konuda ne yapabileceğimi, vurma ve tersleme huyundan nasıl vazgeçireceğim konusunda aydınlatırsanız size müteşekkir olurum. Rahşan T. Sevgili Rahşan Hanım, Öncelikle vakfımıza göstermiş olduğunuz ilgi ve paylaşımınız için teşekkür ederiz. Oğlunuzun son zamanlarda göstermiş olduğu vurma davranışı karşısında nasıl bir tavır sergileyeceğinizi merak ediyorsunuz. Oğlunuzun vurma davranışının çeşitli sebepleri olabilir. Genelde çocuklarda 18 aylık dönemden başlayarak bir takım davranış değişiklikleri gözlemlenebilir. İstekleri yapılmadığında tepki gösteren, ağlama krizlerine giren, saldırgan davranışlarda bulunan çocuğunuz sizin için adeta yeni biri olabilir. Yine bu dönem çocukebeveyn arası çatışmaların çok sık yaşandığı bir dönemdir. Size tavsiyemiz bu dönemi çocuğunuzun sağlıklı gelişiminin bir parçası olarak düşünmeniz ve bu dönemde gereksiz çatışmalardan kaçınmanızdır. Dikkati çocuğunuzun olumsuz davranışına çekmek yerine onu vurma davranışı göstermediği her an için takdir etmeniz vurma davranışının azalmasında etkili olacaktır. Bir diğer önemli nokta da davranışın nedenini anlamaya çalışmanızdır. Örneğin oğlunuz uykusu geldiğinde, acıktığında, canı sıkıldığında ya da yabancı insanlara karşı kendini koruma amacıyla vurma davranışını gösteriyor olabilir. Vurma davranışı öncesinde oğlunuzun duygularını anlamanız, hangi hislerin vurma davranışına neden olabileceğini gözlemlemeniz de önemlidir. Bu yaş çocuklarının dili kullanma becerileri yetişkinler kadar gelişmiş olmadığı için kendilerini davranışlarıyla ifade etmeye çalışırlar ki bu davranışların bazıları sizin tarafınızdan kabul görürken bazıları kabul görmezler. Hangi davranışların sizin tarafınızdan kabul görüp hangilerinin görmediği konusunda net kurallarınızın olması oldukça önemlidir. Oğlunuz vurma davranışı gösterdikten sonraki tavırlarınız davranışın azalmasında ve sonlanmasında önemli bir rol oynar. Vurma davranışı karşısında tutarlı davranmanız yani her defasında aynı tepkiyi vermeniz gerekmektedir. Vurma davranışın neden kabul edilmediğini de açıklayarak anlatmanız yararlı olacaktır. Sizin dışınızda oğlunuzun bakımını üstlenen diğer yetişkinlerin de aynı şekilde davranması ve vurma davranışını göz ardı etmemesi önemlidir. Siz hayır dediğinizde bir başkası kabul ediyorsa oğlunuzun kafası karışacak, davranışının kabul edilip edilmediğinin ayrımını yapamayacaktır.