Cumhuriyet Üniversitesi Tı Fakültesi Kırsal ve Kentsel Bölgeden Gelen Hell Sendromu Olgularının Maternal ve Fetal Sonuçlarının Karşılaştırılması The Comarison of Maternal And Fetal Outcomes of Cases With Hell Syndrome From Rural and Urban Areas Gonca İMİR*, İclal Özdemir KOL**, Özlem SAYGILI***, Ferhan CANDAN****, Meral ÇETİN***** ÖZET Amaç: Bu çalışmada kırsal ve kentsel bölgeden gelen HELLP sendromlu olgularda maternal ve fetal sonuçların karşılaştırılması amaçlandı. Materyal ve metod: Hastanemize Ocak 1996 ile Aralık 2002 tarihleri arasında başvuran kırsal bölgeden 11 HELLP sendromlu hasta (Gru 1) ve kentsel bölgeden 14 HELLP sendromlu hastanın () dosyaları retrosektif olarak incelendi. Hastaların demografik verileri, başvurudaki klinik semtomları, diyastolik ve sistolik kan basınçları, laboratuvar tetkikleri, maternal komlikasyonlar, diyaliz gereksinimi ve hastanede kalış süresi kaydedildi. Hastalara uygulanan tedavilerden antihiertansif tedavi, kortikosteroid tedavisi, kan ve kan ürünleri transfüzyonları ve olgulardaki fetal sonuçlar tesit edildi. Bulgular: Bu çalışmaya alınan kırsal ve kentsel bölgeden gelen olgularındaki demografik veriler, başvurudaki klinik semtomlar, diyastolik ve sistolik kan basınçları, laboratuvar tetkikleri, maternal komlikasyonlar, diyaliz gereksinimi ve hastanede kalış süresi, uygulanan tedavilerden antihiertansif tedavi, kortikosteroid tedavisi, kan ve kan ürünleri transfüzyonları ve olgulardaki fetal sonuçlar açısından anlamlı farklılık gözlenmedi (>0.05). Her iki gruta da anne ölümü gözlenmedi ve kırsal ve kentsel bölgeden gelen annelerin bebeklerinin çoğu (sırasıyla, %90,9 ve %85,7) rematüre olarak doğdu. İstatistiksel verilere göre anlamlı sonuç alınmasa da kırsal kesimden gelen olgularda kentsel bölgeden gelenlere göre daha fazla kan transfüzyonu ihtiyacı (sırasıyla, %63,6 ve %57,1) oldu. Ayrıca kentsel bölgeden gelen HELLP sendromlu olgulardan 4 bebek resiratuvar distres sendromu tanısı alı bunların 3 tanesi mekanik ventilatör desteği aldı. Sonuç: Bu çalışmada kırsal ve kentsel bölgeden gelen olgular arasında maternal ve fetal etkiler açısından iki gru arasında fark bulunmamakla birlikte bizim çalışmamızdaki hasta sayısının az olması nedeniyle daha fazla sayıdaki hasta grubu ile yaılmış, çok merkezli rosektif çalışmalar düzenlenmesi uygun olacaktır. Anahtar kelimeler:, erinatal sonuçları, maternal komlikasyonlar, kırsal bölge, kentsel bölge. SUMMARY Aim: The aim of this study was to comare the maternal and fetal outcomes of atients with HELLP syndrome from rural and urban areas. Material and Methods: The medical records of 25 atients with HELLP syndrome of which 11 atients (Grou 1) from rural areas and 14 atients (Grou 2) from urban areas were atients with HELLP syndrome administered to Cumhuriyet University Hosital were analyzed retrosectively and the maternal and fetal outcomes were comared between January 1996 and December 2002. Demograhic data, resenting symtoms, sistolic and diastolic blood ressures, laboratory tests, maternal comlications, dialysis requirement, and duration of hositalization of the atients were recorded. The treatment regimens including antihyertensive and corticosteroid theray, the blood and blood roducts requirement and fetal outcomes were analyzed. Results: There were no statistically significant differences in demograhic data, clinical symtoms in admission, systolic and diastolic blood ressure, laboratory arameters, maternal comlications, dialysis requirement, duration of hositalization, antihyertensive and corticosteroid theraies, and fetal outcomes between two grous. The rate of blood transfusion requirement in atients from rural areas was higher than those from urban areas (63,6% ve 57,1%, resectively) (>0.05). There was no maternal death in both grous. Only 30,8% of newborns in Grou 2 exerienced RDS and 23.1% of newborns in Grou 2 required mechanic ventilator suort. The rates of rematurity in the newborns of the atients with HELLP syndrome from rural and urban areas were 90,9% ve 85,7%, resectively. Four newborns of atients with HELLP syndrome from rural areas have resiratory distress syndrome and three of those newborns have of mechanical ventilation suort. Conclusion: We did not find any statistically significant difference in maternal and fetal outcomes between the atients with HELLP syndrome from rural and urban areas. But as the total number of cases in our study is small, further studies with larger number of atients should be conducted to elucidate the subject. Key words: HELLP syndrome, erinatal outcomes, maternal comlications, urban, rural. C. Ü. Tı Fakültesi Dergisi 29 (1): 29-34, 2007 * Yrd. Doç. Dr. C.Ü. Tı Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Sivas ** Yrd. Doç. Dr. C. Ü. Tı Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Sivas *** Araş Gör. C. Ü. Tı Fakültesi, Dahiliye Anabilim Dalı, Sivas **** Prof. Dr. C. Ü. Tı Fakültesi, Dahiliye Anabilim Dalı, Sivas ***** Prof. Dr. C. Ü. Tı Fakültesi, Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı, Sivas 29
Kırsal Ve Kentsel Bölgeden Gelen Hell Sendromu Olgularının Maternal ve Fetal Sonuçlarının Karşılaştırılması GİRİŞ ilk kez 1982 de Weinstein tarafından tanımlanmış olu, hemoliz, karaciğer enzim yüksekliği ve düşük trombosit sayısı ile karakterizedir (1). Gebelikte hiertansif hastalıklar, tüm gebeliklerin %7 sini oluşturmaktadır (2). Gestasyonel hiertansiyon, reeklamsi ve genellikle birbirleriyle ilişkilidir. Gestasyonel hiertansiyonun oluşumu; kronik hiertansiyon, disliidemi, insulin rezistansı, diyabet, obezite gibi annedeki çeşitli faktörler ile etkilenir (3). Bu koşullar aynı zamanda metabolik sendromun karakteristiklerindendir (4). Böylece metabolik sendromu etkileyen diyetteki değişiklikler gibi bazı faktörler reeklamsi ve nun oluşumunu etkiler (5). Diyette doymamış yağ asitlerinin artışı reeklamsi gelişiminde risk faktörü olduğu gösterilmiştir (3). Kırsal ve kentsel bölgelerde özellikle doymamış yağ asitleri ve karbonhidrat açısından beslenme alışkanlığı arasında fark olduğu gözlenmiştir (3). Türk halkının beslenme durumuna bakıldığında Türkiye de temel besin ekmek ve diğer tahıl ürünleridir. Genelde tolam yağ tüketim miktarında önemli farklılık olmamasına karşın, özellikle kentsel bölgede bitkisel sıvı yağ tüketim miktarının katı yağa oranla arttığı gözlenmektedir. Bilindiği gibi yetersiz ve dengesiz beslenme çeşitli hastalıklara yol açtığı gibi, birçok hastalık ve sağlık sorunu da beslenme üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır (6). Bu çalışmada, kırsal ve kentsel bölgeden gelen HELLP sendromlu vakalarda maternal ve fetal sonuçlar arasındaki farklılıkların karşılaştırılması amaçlandı. GEREÇ VE YÖNTEM Çalışmamızda Cumhuriyet Üniversitesi hastanesi obstetrik kliniğine Ocak 1996 ve Aralık 2002 tarihleri arasında başvuran tanısı alan hastalar kırsal kesimden gelenler (Gru1) ve kentsel kesimden gelenler () olarak ikiye ayrılarak dosyaları retrosektif olarak incelendi. Demografik veriler (anne yaşı, gestasyonel yaş, gravidite, arite, bir önceki gebelikle arasındaki süre, reeklamsi ve eklamsi varlığı) başvurudaki klinik semtomlar (eigastrik ağrı, baş ağrısı, bulantı ve kusma, görme bozuklukları ve ödem), başvurudaki diyastolik ve sistolik kan basınçları kaydedildi. Laboratuar tetkiklerinden kanda lökosit ve trombosit sayısı, alanin transaminaz (ALT), asartat transaminaz (AST), laktat dehidrogenaz (LDH), kan üre nitrojeni (BUN) ve kreatinin miktarı, idrar tetkikleri (idrarda lökosit, eritrosit, rotein, glikoz), kan gruları tesit edildi. Maternal komlikasyonlardan sezaryen doğum, lasenta dekolmanı, akut böbrek yetmezliği (ABY), ulmoner ödem, retina dekolmanı, serebral ödem veya kanama, dissemine intravasküler koagüloati (DIC), diyaliz gereksinimi ve hastanede kalış süresi tesit edildi. Hastalara uygulanan tedavilerden antihiertansif tedavi, kortikosteroid tedavisi (deksametazon, betametazon), kan ve kan ürünleri transfüzyonları (kan, trombosit ve taze donmuş lazma solüsyonları) kaydedildi. Fetal sonuçlardan rematurite, 5. dk Agar skorunun 7 den küçük olması, mekanik ventilatör desteği, fetal morbidite (resiratuar distres sendromu, intraventriküler kanama, sesis, hierbilüribinemi ve konvülsiyon), intrauterin ve neonatal mortalite verileri kaydedildi. Veriler ortalama ± standart sama olarak belirtildi. Çalışmanın istatistiksel değerlendirmesinde Kikare ve Mann-Whitney U testi kullanıldı. P<0.05 anlamlı olarak kabul edildi. BULGULAR Kırsal ve kentsel bölgeden gelen HELLP sendromu olgularını içeren her iki gru arasında anne yaşı, gestasyonel yaş, gravidite, arite, bir önceki gebelikle arasındaki süre, eklamsi varlığı, başvurudaki klinik semtomlar (bulantı-kusma, baş ağrısı, eigastrik ağrı, görme bozuklukları ve ödem), diyastolik ve sistolik kan basınçları açısından anlamlı fark bulunamadı (>0.05) (Tablo 1). Laboratuvar arametrelerinden kanda lökosit ve trombosit sayısı, ALT, AST, LDH, BUN, kreatinin, idrar tetkikleri ve kan gruları açısından iki gru açısından anlamlı fark bulunamadı (>0.05) (Tablo 2). Kan transfüzyon ihtiyacı açısından istatistiksel olarak anlamlı olmamakla birlikte kırsal bölgeden gelen annelerde (%63,6) kentsel bölgeden gelenlere (%57,1) göre daha fazla görüldüğü gözlendi (>0.05) (Tablo 3). Maternal komlikasyon ve uygulanan tedaviler (antihiertansif tedavi ve kortikosteroid tedavisi) açısından her iki gru arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (>0.05) (Tablo 3). Her iki gru arasında hastanede kalış süreleri ve sezaryen doğum oranları açısından fark gözlenmedi (>0.05). Kırsal ve kentsel bölgeden gelen HELLP sendromlu gebeliklerini içeren iki gruta da bebeklerin tamamına yakını rematüre olarak doğdu (sırasıyla, %90,9 ve %85,7) (>0.05) (Tablo 4). Her iki gruta bebeklerin doğum ağırlığı, 5. dk Agar skorları ve fetal morbidite (resiratuar distres sendromu, intraventriküler kanama, 30
İmir ve ark. sesis, hierbilüribinemi, konvülsiyon) açısından fark görülmedi (>0.05) (Tablo 4). Kentsel bölgeden gelen annelerin bebeklerindeki mortalite oranı (% 53,8) kırsal bölgeden gelen annelerin bebeklerindeki mortalite oranı (% 33,3) ile karşılaştırıldığında istatistiksel olarak anlamlı olmasa da daha yüksek olduğu görüldü (>0.05). Tablo 1. Kırsal ve kentsel bölgeden gelen HELLP sendromlu olguların demografik verileri ve klinik özellikleri Gru 1 Kırsal bölgeden gelen HELLP sendromu Kentsel bölgeden gelen HELLP sendromu Anne yaşı (yaş) (ortalama± SS) 27,9±7,0 30,2±7,2 AD Gestasyonel yaş (yaş) (ortalama± SS) 31,5±2,8 31,3±5,1 AD Primigravidite n(%) 2 (18,2) 3 (21,4) AD Grand multiarite n(%) 7 (63,6) 9 (64,3) AD Nulliarite n(%) 3 (27,3) 4(28,6) AD Bir önceki gebelikle arasındaki süre (yıl) (ortalama± SS) 2,9±1,6 4,8±4,4 AD Preeklamsi n(%) 10 (90,9) 11 (78,6) AD Eklamsi n (%) 1 (9,1) 3 (21,4) AD Eigastrik ağrı n (%) 3 (42,9) 4 (57,1) AD Başağrısı n (%) 2 (18,2) 7 (.50,0) AD Bulantı n (%) 1 (9,1) 2 (14,3) AD Kusma n (%) 2 (18,2) 1 (7,1) AD Görme bozukluğu n (%) 1 (9,1) - AD Şiddetli ödem n (%) 11 (100) 7 (50) AD Sistolik kan basıncı (ortalama± SS) 158,2±14,0 165,7±15,5 AD Diyastolik kan basıncı (ortalama± SS) 101,8±11,6 110,0±14,1 AD SS, standart sama; AD, anlamlı değil. Tablo 2. Kırsal ve kentsel bölgeden gelen HELLP sendromlu olguların laboratuvar özellikleri. Gru 1 Kırsal bölgeden gelen Kentsel bölgeden gelen Lökosit (ortalama± SS) 15695,4±4938,9 17035.7±5391,7 AD Trombosit (ortalama± SS) 57727,3±35553,0 59714.3±23733,9 AD Alanin transaminaz (ortalama± SS) 296,4±283,3 206,36±163,5 AD Asartat transaminaz (ortalama± SS) 430,4±437,9 323,6±342,3 AD Laktat dehidrogenaz (ortalama± SS) 1607,4±1157,2 1846,5±1496,3 AD Kan üre nitrojeni (ortalama± SS) 22,8±15,9 29,8±21,8 AD Kreatinin (ortalama± SS) 1,7±1,17 2,54±2,3 AD Lökositüri varlığı n (%) 6 (54,5 ) 8 (57,1 ) AD Eritrositüri varlığı n (%) 9 (81,8 ) 10 (71,4 ) AD Proteinüri varlığı n (%) 11 (100 ) 12 (85,7 ) AD Glikozüri varlığı n (%) 3 (27,3 ) 2 (14,3 ) AD A(+) kan grubu n (%) 3 (27,3 ) 9 (64,3 ) AD A(-) kan grubu n (%) 1 (9,1 ) - AD B(+) kan grubu n (%) 2 (18,2 ) - AD 0(+) kan grubu n (%) 5 (45,5 ) 5 (45,5 ) AD SS, standart sama; AD, anlamlı değil Proteinüri; distick idrar tetkikinde 2+ rotein varlığı 31
Kırsal Ve Kentsel Bölgeden Gelen Hell Sendromu Olgularının Maternal ve Fetal Sonuçlarının Karşılaştırılması Tablo 3. Kırsal ve kentsel bölgeden gelen HELLP sendromlu olgulardaki maternal komlikasyonlar ve uygulanan tedaviler. Gru 1 Kırsal bölgeden gelen Kentsel bölgeden gelen Sezaryenle doğum n (%) 9 (81,8 ) 13 (92,9 ) AD Plasenta dekolmanı n (%) 1 (1,1) 2 AD Akut böbrek yetmezliği n (%) 3 (3,3) - AD Pulmoner ödem n (%) 1 - AD Retinal dekolmanı n (%) 1 - AD Serebral ödem n (%) 1 1 AD Serebral kanama n (%) 1 - AD Dissemine intrvaskuler koagüloati n (%) - 1 AD Diyaliz gereksinimi n (%) 2 (18,2 ) 3 (21,4 ) AD Hastanede kalış süresi (ortalama± SS) 8.5±4,5 11.8±7,3 AD Antihiertansif tedavi n (%) 3 (27,3) 2 (14,3) AD Kortikosteroid tedavisi n (%) 10 (90,9) 10 (74,3) AD Kan transfüzyonu n (%) 7 (63,6 ) 8 (57,1) AD Trombosit solüsyonu transfüzyonu n (%) 8 (72,7 ) 9 (64,3) AD SS, standart sama; AD, anlamlı değil Tablo 4. Kırsal ve kentsel bölgeden gelen HELLP sendromlu olgulardaki fetal ve neonatal sonuçlar. Gru 1 Kırsal bölgeden gelen n (%) Kentsel bölgeden gelen n (%) Prematürite 10 (90,9 ) 12 (85,7 ) AD 5.dakika Agar skoru <7 5 (50 ) 4 (30,8 ) AD Ventilatör desteği - 3 (23,1 ) AD Resiratuvar distres sendromu - 4 (30,8) AD İntraventrikuler kanama 1 (9,1) - AD Sesis) 2 (18,2) 2 (14,3) AD Hierbilüribinemi 2 (18,2) - AD Konvülsiyon - 1 (7,1) AD Mortalite 3 (33,3 ) 7 (53,8 ) AD Intrauterin ex 2 (18,2) 3 (23,1 ) AD SS, standart sama; AD, anlamlı değil TARTIŞMA Bu çalışmada kırsal ve kentsel bölgeden gelen HELLP sendromlu olguların maternal ve fetal sonuçları değerlendirildiğinde kentten gelen anne bebeklerindeki mortalite anlamlı olmamakla birlikte yüksek bulundu ve kırsal ve kentsel bölgeden gelen olguların diğer sonuçları arasında fark bulunmadı. Türkiye de beslenme konusunda ülke genelini yansıtacak verilerin bulunmaması büyük bir eksikliktir. En son ulusal düzeyde Beslenme, Sağlık ve Gıda Tüketimi Araştırması 1974 yılında yaılmıştır (7). 1984 yılında ise gıda tüketim eğilimini satamak üzere üç ilde sağlık taraması yaılamadan, mevsimsel olarak bir çalışma yinelenmiştir (8). Son yıllarda dengesiz beslenmeye bağlı şişmanlık ve beslenmeye bağlı kronik hastalıkların (kal-damar hastalıkları, kanser, diyabet, osteooroz vb.) görülme sıklığı artmaktadır (6). Bununla beraber beslenmenin gebelikte hiertansiyon üzerine etkisini araştıran çalışmalar kısıtlı sayıdadır (3). Bu çalışmada kırsal ve kentsel bölgeden gelen HELLP sendromu olgularındaki genel beslenme farklılığı göz önüne alınarak bir ön çalışma yaılmıştır. 32
İmir ve ark. Daha önceki yaılan çalışmalar değerlendirildiğinde tüm gebeliklerdeki reeklamsi oranı % 5 7 iken, oranı % 0.2 0.6 dır (9)., klinik semtom açısından geniş bir sektrumda görülür ve eigastrik ağrı, yorgunluk, mide bulantısı, kusma en sık görülen semtomlardır (10). Çalışmamızdaki vakalarda hem kentsel hem de kırsal bölgeden gelen gebelerin yarıdan fazlasında başvuruda semtom mevcuttu. Bu semtomlardan en sık görüleni ise Martin ve arkadaşlarının (10) çalışmasında olduğu gibi eigastrik ağrı idi. tanısında kullanılan tetkikler tam kan sayımı, eriferik yayma, LDH, retikülosit, serum transaminazları ve idrar analizidir. Destekleyici tetkikler serum hatoglobulin, D-dimer, LDH total bilirubin, koagülasyon testleridir (11). Kırsal ve kentsel bölgelerden gelen annelerin laboratuvar sonuçları birbirlerine yakın değerlerde bulundu. Literatürde HELLP sendromunun şiddetinin lökositozun derecesiyle ilgili olduğu gösterilmiştir (12). Bizim çalışmamızda hafif şiddette lökositoz her iki bölgeden gelen olgularda mevcuttu. HELLP tedavisi eiletik atak roflaksisi ve hiertansiyonun kontrol altına alınmasına dayanmaktadır (13). Bizim çalışmamızda bütün olgular eiletik atak roflaksisi için MgSO4 tedavisi aldı. Her iki bölgeden gelen olguları arasında antieiletik ve antihiertansif tedaviye ceva açısından fark görülmedi. nun tedavisinde kan ve kan ürünleri transfüzyonu en önemli destekleyici tedavilerden biridir (11). HELLP sendromlu vakaların %38 93 aralığında hastalığın seyri sırasında kan transfüzyonu yaılmaktadır (14). Günümüzde kortikosteroidler nda hastalığın rognozunu iyileştirmek için kullanılmaktadır. Çünkü maternal morbidite nun şiddetine bağlı olarak artmaktadır (15, 16). Bizim çalışmamızda kortikosteroid tedavisi her iki bölgeden gelen hastalarda benzer oranda uygulandı. hem anne hem de bebekte yüksek mortalite ve morbiditeye yol açar (17). Maternal olarak eklamsi, ablasyo lasenta, dissemine intravasküler koagüloati, ulmoner ödem, levra efüzyonu, asit, akut böbrek yetmezliği, karaciğerde hematom, beyin ödemi, sezaryenle doğum ve ölüm gibi komlikasyonlarla sonuçlanabilir (18). Bu çalışmada kırsal bölgeden gelen anneler ile kentsel bölgeden gelen annelerdeki komlikasyon görülme oranı benzerdi. Her iki bölgeden gelen hastalardaki sezaryen oranı bazı çalışmalar ile uyumlu (18) iken bazı çalışmalardan ise (20) daha yüksek oranda (%64) satanmıştır. Bizim çalışmamızda ise her iki bölgeden gelen olgulardaki sezaryen ile doğum oranı (% 82 ve %93) birbirinden farklı değildi. olan gebeliklerde infant morbidite oranı %10 60 arasında değişmektedir (21). Bizim çalışmamızda infantlarda görülen komlikasyonlar resiratuvar distres sendromu, intraventriküler kanama, sesis, hierbülirübinemi ve neonatal konvülsiyonu kasamakta idi. Resiratuvar distres sendromu gelişimi ve mekanik ventilatör desteği ihtiyacı sadece kentten gelen annelerin bebeklerinde görüldü (%23,1). Her iki bölgeden gelen annelerin bebeklerin çoğu rematüre olarak doğdu. Fetal ve neonatal ölüm oranı önemli olmamakla birlikte kentten gelen annelerin bebeklerinde daha yüksek oranda görüldü. Sonuç olarak, kırsal ve kentsel bölgelerden gelen HELLP sendromlu olgular arasında maternal ve fetal sonuçlar açısından anlamlı fark satanmamıştır. Daha fazla sayıda hasta grubu içeren kontrollü çalışmalar düzenlenerek gelecekte bu konuda daha anlamlı veriler elde edilebilir. KAYNAKLAR 1. Weinstein L. Syndrome of hemolysis, elevated liver enzymes and low latelet count: a severe consequence of hyertension in regnancy. Am J Obstet Gynecol 1982;142: 159 67. 2. Padden MO. HELLP syndrome: recognition and erinatal management. Am Fam Physician 1999;60: 829 39. 3. Clausen T, Slott M, Solvoll K, et al. High intake of energy, sucrose and olyansaturated fatty acids is associated with increased risk of reeclamsia. Am J Obstet Gynecol 2001; 186: 210 13 4. Innes KE, Wimsatt JH. Pregnancy-induced hyertension and insulin resistance: evidence for a connection. Acta Obstet Gynecol Scand 1999;78: 263 84. 5. Daly ME, Vale C, Walker M, Alberti KG, Mathers JC. Dietary carbohydrates and insulin sensitivity: a review of the evidence and clinical imlications. Am J Clin Nutr 1997;66: 1072 85. 6. Pekcan G, Karaağaoğlu N. State of Nutrition in Turkey. Nutrition and Health. 2000; 14:41-52. 33
Kırsal Ve Kentsel Bölgeden Gelen Hell Sendromu Olgularının Maternal ve Fetal Sonuçlarının Karşılaştırılması 7. Köksal O. 1974-Türkiye de Beslenme. Ankara, Unicef, Aydın Matbaası, 1977. 8. Tönük B, Gültürk H, Güneyli U, Arıkan R, Kayim H, Bozkurt Ö. 1984-Gıda Tüketimi ve Beslenme. Tarım, Orman ve Köyişleri Bakanlığı/ Unicef, Koruma Kontrol Genel Müdürlüğü. Ankara,1987. 9. Weitgasser R, Sitzer D, Kartnig I, et al. Association of HELLP syndrome with autoimmune antibodies and glucose intolerance. Diabetes Care 2000; 23(6): 786 90. 10. Martin JN, Rinehart BK, May WL, et al. The sectrum of severe reeclamsia: comarative analysis HELLP (hemolysis, elevated liver enzyme levels, and low latelet count) syndrome classification. Am J Obstet Gynecol 1999;180: 1373 84. 11. Sibai BM. The HELLP syndrome (hemolysis,elevated liver enzymes and low latelets): much do about nothing? Am J Obstet Gynecol 1990;162: 311 6. 12. Terrone DA, Rinehart BK, May WL, et al. Leucocytosis is roortional to HELLP syndrome severity: Evidence for an inflammatory form of reeclamsia. South Med J 2000; 93: 768 71. 13. Cetin A, Yurtcu N, Guvenal T, Imir AG, Duran B, Cetin M. The effect of glyceryl trinitrate on hyertension in women with severe reeclamsia, HELLP syndrome, and eclamsia. Hyertens Pregnancy 2004; 23: 37 46. 14. Roberts WE, Perry KG, Woods JB, et al. The intraartum latelet count in atients with HELLP (Hemolysis,elevated liver enzymes and low latelets) syndrome:is it redictive of later hemorrhagic comlications? Am J Obstet Gynecol 1994;171: 799 804. 15. Isler CM, Barilleaux PS, Everett F, et al. Arosective randomised trial comaring the efficacy of dexamethasone and betamethasone for the treatment of anteartum HELLP(hemolysis, elevated liver enzymes and low latelet count) syndrome. Am J Obstet Gynecol 2001;184: 1332 9 16. O Brien JM, Milligan DA, Barton JR. Imact of high-dose corticosteroid theray for atients with HELLP (Hemolysis, elevated liver enzymes and low latelet count) syndrome. Am J Obstet Gynecol 2000;183: 921 4 17. Haddad B, Barton JR, Livingston JC, et al. Risk factors for adverse maternal outcomes among women with HELLP (Hemolysis,elevated liver enzymes and low latelet count) syndrome. Am J Obstet Gynecol 2000; 183: 444 8. 18. Hashiguchi K, Inamura T, Irita K, et al. Late occurence of diffuse cerebral swelling after intracerabral hemorrhage in a atient with the HELLP syndrome-case reort. Neurol Med Chir (Tokyo) 2001; 41: 144 8. 19. Kumru P, Kartal, OP, Köse G, Aka N, Büyükoğlu B. olgularımızın değerlendirilmesi. Perinatoloji Dergisi 2005; 13: 15 24. 20. Celik C, Gezginc K, Altintee L, Tonbul HZ, Yaman ST, Akyurek C, Turk S. Results of the regnancies with HELLP syndrome. Ren Fail 2003; 25: 613 8. 21. Wolf JL. Liver disease in regnancy. Med Clin North Am 1996;80: 1167 87. Yazışma Adres : Dr. Gonca İmir Cumhuriyet Üniversitesi Tı Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum AD 58140 Sivas Tel: 2580598 Fax: 2581304 e-mail: imirgonca@yahoo.com 34