Ventilatör İlişkili Pnömoninin Non-invaziv ve İnvaziv Yöntemlerle Mikrobiyolojik Tanısı

Benzer belgeler
Ventilatör İlişkili Pnömoni Tanısında Endotrakeal Aspirat Kantitatif Kültürü ile Mini-Bal Kantitatif Kültürü Arasındaki Uyum

MONİ TANISINDA K) TANI YÖNTEMLERY NTEMLERİ. kları Anabilim Dalı

MİKOBAKTERİYOLOJİ LABORATUVARI ÇALIŞILAN TESTLER

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

Aşağıdaki 3 kriterin birlikte olması durumunda derin cerrahi alan enfeksiyonu tanısı konulur.

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİ ENFEKSİYONLARI. Tanı ve Sorunlar. Süheyla SÜRÜCÜOĞLU. Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD Manisa

VENTİLATÖR İLİŞKİLİ PNÖMONİ(VİP) TANISINA İNVAZİV YAKLAŞIM

VENTİLATÖR İLİŞKİLİ OLAY (VİO) VENTİLATOR-ASSOCIATED EVENT (VAE)

FLEKSİBL FİBEROPTİK BRONKOSKOPİ

Ventilatör İlişkili Pnömoni Patogenezi ve Klinik

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) nde National

ORTOPEDİK PROTEZ ENFEKSİYONLARINDA SONİKASYON DENEYİMİ

Hastane kökenli pnömonide antibiyotik kullanımı endikasyonunun konulması ve seçimi

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

AKCİĞER APSESİNDE CERRAHİ TEDAVİ

TRAVMALI HASTAYA YAKLAŞIM

Göğüs Cerrahisi Hasan Çaylak. Göğüs Cerrahisi. Journal of Clinical and Analytical Medicine

MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARINDA UYULMASI GEREKEN KURALLAR

Prof Dr Yurdanur Akgün. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Dr. Aysun Yalçı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbn-i Sina Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

ANTĐBĐYOTĐK KULLANIM ĐLKELERĐ

Prof. Dr. Özlem Tünger Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji

İnvazif Fungal İnfeksiyonlarda Tanı Klinik-Radyolojik Yaklaşım. Dr.Özlem Özdemir Kumbasar

Tularemi örnekleri alma, saklama ve gönderme rehberleri HAZIRLAYANLAR DOÇ. DR. ŞABAN GÜRCAN DOÇ. DR. Z. CEREN KARAHAN

Işın Akyar 1,2, Meltem Kaya 2, Onur Karatuna 1,2, Yeşim Beşli 2. Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji AD, İstanbul 2

TÜBERKÜLOZ LABORATUVARI TEST REHBERİ

İdrar Yolu Enfeksiyonu Tanı. Dr. Z. Birsin Özçakar Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nefroloji B.D.

nvazif Tan Yöntemleri

Sayfa No:15/15 Yayın Tarihi:


Solunum Sistemine Ait Tıbbi Terimler. Müge BULAKBAŞI Yüksek Hemşire

İNVAZİV PULMONER ASPERJİLLOZ Dr. Münire Gökırmak. Süleyman Demirel Üniversitesi Göğüs Hastalıkları A.D.

ASTIM «GINA» Dr. Bengü MUTLU SARIÇİÇEK

Sunu planı. Solunum yetmezliği NON-İNVAZİV MEKANİK VENTİLASYON NIMV

AKUT SOLUNUM SIKINTISI SENDROMU YAKIN DOĞU ÜNİVERSİTESİ SHMYO İLK VE ACİL YARDIM BÖLÜMÜ YRD DOÇ DR SEMRA ASLAY 2015

Plevral sıvı üzerine ne çalışalım : 1.Plevral sıvı sitoloji 2.Plevral sıvı amilaz 3.Plevral sıvı ADA 4.Plevral sıvı hücre bakısı

TRANSBRONŞİAL İĞNE ASPİRASYONU (TBNA) Dr. Z. Toros Selcuk Hacettepe Ü. Tıp F. Göğüs Hastalıkları ABD.

NEDENLERİ. Endometrial polipler ile sigara kullanımı, doğum kontrol hapı kullanımı ve yapılan doğum sayısı arasında bir ilişki yoktur.

HASTANE ENFEKSİYONLARI VE SÜRVEYANS

OLGU 3 (39 yaşında erkek)

FEBRİL NÖTROPENİK HASTALARDA ERCİYES ÜNİVERSİTESİ DENEYİMİ

Kan Kültürlerini Nasıl Değerlendirelim? Rehber Eşliğinde. Dr. Banu Sancak

HIV Enfeksiyonu ve Tüberküloz Birlikteliğinin Değerlendirilmesi

Göğüs Cerrahisi Alkın Yazıcıoğlu. Journal of Clinical and Analytical Medicine Göğüs Cerrahisi

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

Olgu sunumu. Doç. Dr. Erkan Çakır. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Çocuk Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı

Bağışıklığı Baskılanmış Olguda Akciğer Sorununa Yaklaşım. Klinik-Radyolojik İpuçları

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

HIV & CMV Gastrointestinal ve Solunum Sistemi

KOLONİZASYON. DR. EMİNE ALP Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji A.D.

Olgu Eşliğinde Sepsise Yaklaşım

Deneysel Hayvan Modelinde Candida Tropicalis Peritonitinin Tedavisinde Kaspofungin ve Amfoterisin B Etkinliğinin Karşılaştırılması

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

REVİZYON DURUMU. Revizyon Tarihi Açıklama Revizyon No

TÜBERKÜLOZ DIŞI MİKOBAKTERİLER (TDM)

Santral Venöz Kateter. Hem. Güliz Karataş Hacettepe Ped KİT Ünitesi

KATETER İNFEKSİYONLARI TANI

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

Pnömotoraks Tanım Akciğerler ile göğüs duvarı arasındaki plevral boşlukta hava birikmesine pnömotoraks denilmektedir.

HASTA GÜVENLİĞİNDE ENFEKSİYONLARIN KONTROLÜ VE İZOLASYON ÖNLEMLERİ. Dr. Nazan ÇALBAYRAM

Pulmoner Emboli Profilaksisi. Tanım. Giriş. Giriş Dr. Mustafa YILDIZ Fırat Üniversitesi Acil Tıp AD. Pulmoneremboli(PE):

Dr. Birgül Kaçmaz Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD

HASTALIKLARINDA. Dr.Gürsu Kıyan PhD. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı

SAĞLIK ÇALIŞANLARININ ENFEKSİYON RİSKLERİ

İNFEKSİYON ÖNLEM. Uzm.Dr. Yeliz Karakaya İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Medicabil Yalın Sağlık Enstitüsü


Prostetik Materyal ile İlişkili İnfeksiyonların Tanısı

Ia.CERRAHİ PROFİLAKSİ TALİMATI

T.C. KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ TIBBİ MİKROBİYOLOJİ LABORATUVARI - 2 TEST REHBERİ

Plevral aralıkta hava birikmesi. Akciğer kollapsı

İZOLASYON ÖNLEMLERİ. Hazırlayan: Esin Aydın Acıbadem Bodrum Hastanesi Enfeksiyon Kontrol Hemşiresi

Anestezi Uygulama II Bahar / Ders:9. Anestezi ve Emboliler

ÖZEL YALOVA HASTANESİ KİŞİSEL KORUYUCU EKİPMANLARIN BÖLÜMLERE GÖRE KULLANIM PLANI KİŞİSEL KORUYUCU EKİPMAN KULLANIM ALANLARI DAHİLİ BRANŞLAR

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

SÜRÜNTÜ ÖRNEKLERİNE YAKLAŞIM

Zor Olgu, Zor Kararlar. Dr. Ayşegül Yeşilkaya Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi

Acinetobacter Salgını Kontrolü Uzm. Hem. H. Ebru DÖNMEZ

Patogenez Bronşektazi gelişiminde iki temel mekanizma rol oynar

VENTİLATÖR İLİŞKİLİ PNÖMONİ ÖNLENMESİ TALİMATI

Acil Serviste Akılcı Antibiyotik Kullanımının Temel İlkeleri Dr. A. Çağrı Büke

Dr. Dilek Ernam Süreyyapaşa Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Eğitim Araştırma Hastanesi

İnvazif Mantar Enfeksiyonlarının Takibinde Takım Çalışması DR. AHMET ÇAĞKAN İNKAYA HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TİP FAKÜLTESİ

Entübasyon sonrası trakeal rüptür: 5 olgu Gönül Sağıroğlu*, Tamer Sağıroğlu**, Burhan Meydan*, Çağatay Tezel*

MEKANİK VENTİLATÖRLERDE BASINÇ-VOLUM EĞRİSİ

VENTİLATÖR İLE İLİŞKİLİ PNÖMONİNİN Revizyon Tarihi: ÖNLENMESİ TALİMATI Sayfa: 1/5. Hazırlayan

NEONATOLOJİDE YENİLİKLER. Doç. Dr. Esra Arun ÖZER Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yenidoğan Kliniği

Hemodiyaliz Ünitelerinde İnfeksiyon Kontrolü

Karsinoid Tümörler Giriş Sınıflandırma: Göğüs Cer rahisi rahisi Göğüs Cer Klinik:

PLEVRAL EFFÜZYON VE AMPİYEM

Hastane Ortamında Klinik Mikrobiyoloji «KÜLTÜRÜ»

ği Derne Üroonkoloji

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI Verem Savaşı Daire Başkanlığı

Akciğer Kanserinde Evreleme SONUÇ ALGORİTMİ

Steril vücut sıvılarının mikrobiyolojik olarak değerlendirilmesi. Dr. Dolunay Gülmez Kıvanç

KÜÇÜK HÜCRELİ DIŞI AKCİĞER KANSERİNDE TANI VE EPİDEMİYOLOJİ. İNT. DR. BURCU TURAN Nisan 2014

ÖZEL YALOVA HASTANESİ YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ ENFEKSİYON KONTROL TALİMATI

Küçük Hücre-Dışı Akciğer Kanserinde Cerrahi Tedavi. 18 Ocak 12 Çarşamba

T.C EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ENFEKSİYON HASTALIKLARI VE KLİNİK MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI EGE ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ

PULMONER TROMBOEMBOLİDE HANGİ GÖRÜNTÜLEME? Dr. Hasan Mansur DURGUN IX. Ulusal Acil Tıp Kongresi Mayıs 2013 ANTALYA

Transkript:

Ventilatör İlişkili Pnömoninin Non-invaziv ve İnvaziv Yöntemlerle Mikrobiyolojik Tanısı Can SEVİNÇ* * Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları ve Dahili Yoğun Bakım Ünitesi, İZMİR Henüz ventilatör ilişkili pnömoni (VİP) nin mikrobiyolojik tanısında kullanılabilecek ideal yönteme ilişkin bir görüş birliği oluşmamıştır. Kritik olgularda bakterilerle trakea ve entübasyon tüpü hızla kolonize olduğundan, balgam veya trakeal aspirat kültürü, etken organizmaların belirlenmesinde sınırlı değere sahiptir. Ya alt solunum yolu sekresyonlarının invaziv yöntemlerle elde edilmesi ya da non-invaziv olarak elde edilen trakeal aspirat örneğinin kantitatif kültürünün tanısal açıdan daha değerli olacağı genel olarak kabul görmektedir. Kantitatif kültür teknikleri kullanılarak örneklerin analizi, teorik olarak düşük konsantrasyondaki orofarengeal organizmalar ile yüksek konsantrasyondaki patojenik organizmaların ayrımında yararlı olmaktadır. VİP tanısı için alt solunum yolu örneği alınması işlemi, mümkün olduğunca erken dönemde yapılmalıdır. Olasılıkla, başlanacak olan ampirik antibiyotik tedavisinin baskılayıcı etkisi yanında, vücutta infeksiyona karşı oluşacak konakçı yanıtı, etken üretilmesi şansını önemli ölçüde azaltacaktır. Balgam İncelemeleri Toplum kökenli pnömonilerin tanısında, balgam Gram bakısı ve kültürü oldukça yararlı olmakla birlikte, VİP tanısında genel olarak yeri yoktur. Yoğun bakımda yatmakta olan ve ventilatöre bağlı olan hasta, entübe olduğu için balgam ekspektore etmesi beklenemez. Ayrıca elde edilecak örnekler, sıklıkla orofarengeal flora ile kontamine olacaktır. Kan Kültürü Kontaminasyon olmamasına dikkat edilerek, steril yöntemlerle alınan kan kültürü örneğinde etken üretilmesi, VİP tanısında oldukça değerlidir. Kültürde, derinin normal florasında bulunan bakterilerin üremesi kuşku doğurmalıdır. Bu kuşkuyu azaltıp, tanısal katkıyı arttırmak için, farklı venler ve/veya venöz kateterlerin lümenlerinden alınan birden fazla Yazışma Adresi: Doç. Dr. Can SEVİNÇ Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Hastalıkları ve Dahili Yoğun Bakım Ünitesi, İZMİR 287

örnekte aynı etkenin üretilmesi tanısal değerini artırmaktadır. Kan kültürü VİP olgularının %3-37 sinde pozitif olarak sonuçlanabilmektedir. Sensitivitesi yaklaşık %10-25 olarak bildirilmektedir. Özellikle alt solunum yolu örnekleri ile kanda benzer mikroorganizmanın üretilmesi, etkeni tanımlama açısından çok değerlidir. Derin Trakeal Aspirasyon (Endotrakeal Aspirasyon) Sık kullanılan, kolay, hızlı, günün her saatinde uygulanabilen ucuz bir tekniktir. Dezavantajı tanısal değerinin sınırlı olmasıdır. Ayrıca, kantitatif olmayan kültür yöntemlerinin kullanılması durumunda kolonizasyon ile ilişkili yalancı pozitifliklere neden olup, gereksiz antibiyotik kullanımının artması söz konusudur. x100 büyütmede 25 ten fazla skuamöz epitel hücresi görülmesi orotrakeal kontaminasyonu gösterirken, epitelyum hücresinin 10 dan az olup 1 den fazla makrofaj görülmesi örneğin uygun olduğunu göstermektedir. Yirmi beşten fazla polimorfonükleer lökosit (PNL) görülmesi ise infeksiyona işaret etmektedir. Örnekte elastin liflerinin görülmesi ise nekrotizan bir pnömoni olduğunun göstergesi sayılabilir. Özellikle ampirik antibiyotik tedavisine karar verme döneminde trakeal aspirat örneğinin Gram bakısı yardımcı olabilir. Trakeal aspirasyon kültürü örneklemesinde 100.000 koloni/ml anlamlı olup, bu durumda yöntemin duyarlılığı %70, özgüllüğü %72 dir. Bununla birlikte 1.000.000 koloni/ml üreme saptanırsa %82 duyarlılık ve %83 özgüllüğe ulaşılır. Genel olarak sensitivitesi yüksek (%60-90), spesifisitesi ise düşüktür (%0-30). Antibiyotik kullanmamakta olan hastalardan alınan trakeal aspirat örneklerinin negatif prediktif değeri yüksektir. Kantitatif kültürlerde 10 5-10 6 cfu/ml değeri sınır değer olarak alındığında bronkoskopik tekniklere yakın tanısal değeri vardır. Bronkoskopik yöntemlerle alınan kültürlerle (PSB, BAL) karşılaştırıldığında, mortalite, yoğun bakımda kalış süresi veya mekanik ventilasyon süresi açısından aralarında fark olmadığı gösterilmiştir. Yalancı pozitif sonuçlarının %30 lara ulaştığını bildiren çalışmalar mevcuttur. Bronkoskopi yapılamayan durumlarda, özellikle erken dönemde yapılacak trakeal aspirat kültürü, iyi bir alternatif olabilir. Torasentez Normalde steril olan plevral sıvıdan, usulüne uygun steril yöntemlerle alınan örnekte bakteri üretilmesi, etkeni tanımlama açısından çok değerlidir. Hem aerobik hem de anaerobik kültürlerin yapılabilmesine olanak tanır. Ayrıca, plevral sıvının biyokimyasal ve patolojik incelemelerinin eklenmesiyle pnömoniyi taklit eden patolojilerin ayırıcı tanısında (tüberküloz, malignite, emboli, bağ kollajen dokusu hastalıkları) önemli bilgilere ulaşılabilir. Plevral sıvı örneklemesi kolay ve değerli iken, plevra biyopsisi işleminin pnömoniye eşlik eden plevral sıvı olgularında yapılması gerekli olmayıp, sıklıkla ek bir katkı sağlamaz. Plevral sıvının ph sının 7.2 den küçük olması sıvının komplike parapnömonik efüzyon olduğunu gösterip, tüp torakostomi gerektiğini ortaya koyabilmektedir. Bu konuda glikoz ve LDH düzeyleri de yardımcı olabilmekle birlikte, ph kadar değerli değillerdir. Transtorasik İğne Aspirasyonu Diğer tanısal yöntemlerle etkenin belirlenemediği, özellikle bağışıklığı baskılanmış olguların VİP lerinde kullanılabilecek, çok nadiren başvurulan bir tanısal yöntemdir. Bilgisayarlı tomografi eşliğinde ya da körlemesine yapılabilir. Pnömotoraks, infeksiyonun ekimi ve hemoraji riski göz önünde tutulmalıdır. Transtrakeal Aspirasyon Geçmişte, orofarengeal kontaminasyonu en aza indirmek amacıyla, transtrakeal aspirasyon işlemi kullanılmış olsa da günümüzde daha uygun alternatif tanısal yöntemlerin yaygınlaşmasıyla, hemen hiç kullanılmayan tanısal bir yöntemdir. Bu yöntemde, boyun bölgesinin ön kısmında krikotiroid membrandan trakea lümenine polietilen bir kateter ile girilip, iğne içerisinden gönderilen kateter aracılığıyla 1-2 ml serum fizyolojik verilmekte ve enjektöre tekrar körlemesine sıvı aspire edilmektedir. Elde edilen alt solunum yolları yıkama suyu mikrobiyolojik inceleme için gönderilmektedir. Nispeten invaziv bir inceleme olup, hastalar tarafından zor tolere edilmektedir. Tanı değeri genel olarak düşüktür. Deneyimsiz kişilerce yapılması halinde komplikasyon olasılığı (subkütan amfizem, kanama, ölüm) yüksektir. 288

DİSTAL HAVA YOLLARININ ÖRNEKLENMESİNDE İNVAZİV TEKNİKLER Fiberoptik bronkoskpi (FOB), distal hava yollarına, örnekleme amacıyla direkt ve selektif olarak ulaşmayı sağlamaktadır. Bununla birlikte FOB kullanımı ile ilgili birtakım sıkıntılar da söz konusudur. Her zaman deneyimli bir personel ve ekipmana ulaşmak mümkün olmayabilmekte, ayrıca işlem sırasında ve sonrasında gelişen hipoksemi sorun olabilmektedir. Güvenilir ve geçerli sonuçlara ulaşabilmek için laboratuvarda özel gereçlerin kullanımı ve özenli mikrobiyolojik analizlerin yapılması gerekmektedir. Bunun yanında invaziv tanısal yaklaşımın, VİP seyri ve mortalite üzerine olan etkisine ilişkin sonuçlar da halen tartışmalıdır. Genellikle yapılan çalışmalarda VİP tanısında invaziv ve non-invaziv yaklaşımın benzer mortalite oranlarına sahip olduğu görülmektedir. Fakat bazı çalışmalarda invaziv yaklaşım kullanılması ile uzun dönemde mortalite ve antibiyotik kullanım oranlarının daha düşük olduğu da gösterilmiştir. Kontrollü randomize çalışmaların sonuçlarının birarada değerlendirildiği meta-analiz çalışmalarında ise invaziv tanısal yaklaşımda mortalite oranlarının değişmediği, buna karşın antibiyotik kullanım sıklığını azalttığı sonucuna ulaşılmıştır. FOB aracılığıyla invaziv teknik kullanılarak VİP tanısına ulaşmada sıklıkla iki yöntem kullanılmaktadır: Bronkoalveoler lavaj (BAL) ve korunmuş fırçalı örnekleme (PSB). Bronkoalveoler Lavaj (BAL) BAL işleminde, bronkoskop distal hava yollarına ilerletilir ve 20 ml lik porsiyonlar halinde, toplam 100-150 ml steril serum fizyolojik ile yıkama yapılır. Örnekleme yapılacak alan olarak, radyolojik görüntülemede konsolidasyonun yoğun olduğu bölge seçilir. Olabildiğinde fazla miktarda (ideali en az %40-60) geriye aspire edilen materyal, kantitatif kültür için gönderilir. BAL yapılmadan önce hava yoluna lokal anestezik verilmemesi, olgunun antibiyotik başlanmadan işleme alınması, geri aspire edilen sıvı volümünün fazla olması BAL ın tanısal katkısını arttırmaktadır. Mikrobiyoloji laboratuvarında, BAL sıvısı dilüe edilmeden, 0.1 ml kanlı agar, çukulata agar ve MacConkey besiyerlerine aerobik ve anaerobik kültürler için ekilir. Her bir ayrı koloni üremesi sayılır, 10 la çarpılır ve her 1 ml de koloni oluşturan ünite olarak (cfu/ml) kaydedilir. Ayrıca, santrifüje edilen BAL sıvısından yapılan yaymada, makrofaj veya PNL lerin içinde %5 ten (%2-7) fazla hücre içi organizma görülmesi de pnömoni varlığının oldukça değerli bir göstergesi olarak kabul edilmektedir. İnfeksiyon varlığı için (pozitif kültür) kabul edilen sınır değer 10 4 cfu/ml dir. VİP tanısında BAL ın tanısal duyarlılığı %91, özgüllüğü ise %80-100, pozitif prediktif değeri %83, negatif prediktif değeri ise %87 olarak bildirilmektedir. Daha önceki yıllarda, BAL sıklıkla bağışıklığı baskılanmış olguların pnömonilerinin tanısında kullanılırken, günümüzde hastane kökenli ve VİP tanısında yoğun olarak kullanılmaya başlanmıştır. Özellikle PCP ve CMV pnömonileri tanısında çok değerli olarak kabul edilmektedir. VİP olgularında tanısal katkısı korunmuş fırça ile örneklemeye benzerdir. Ventilatörde iken BAL yapılan olgularda %13-28 oranlarında hipoksemi geliştiği rapor edilmektedir. Ayrıca, işlem sonrasında ateş yükselmesi ve ortalama arteryel basınçta düşme ile kendini gösteren sepsis benzeri tablo gelişebilmektedir. Korunmuş BAL Kontaminasyonu engellemek için özel olarak geliştirilmiş, ucunda balon bulunan, bir bronş segmentine yönlendirilen kateterin ucundaki balon şişirilerek tıkama yapılır, ardından iç kateter çıkartılıp, korunmuş bronkoalveoler lavaj işlemi yapılır. Konvansiyonel BAL a göre daha az sıvı verilerek işlem gerçekleştirilebilir. Sonuçları daha güvenilirdir. Bronkoskopik Korunmuş Fırçalama (PSB) Bu teknik 1979 yılında Wiberley ve arkadaşlarınca kullanılmaya başlanmış olup, trakea veya entübasyon tüpündeki organizmalarla kontaminasyonu önlemekte ve güvenilir alt solunum yolu örneği elde etmeyi sağlamaktadır. Daha önceden planlanmış segment ağzına getirilen bronkoskop içinden, çift lümenli (iç içe geçen iki kateter) ve ucunda balmumu tıkaç bulunan kateter ilerletilmekte, segment içine görerek ilerletilen kateterin distaldeki iç lümeninin ucundaki balmumu uzaklaştırılmaktadır. Daha sonra fırça çıkarılıp, fırçalama işlemi yapılmakta bundan sonra trakea, entübasyon tüpü veya diğer olası kontamine alanlara hiç temas etmemiş olan fırça tekrar kateter içine geri çekilmektedir. Bronkoskop ve kateter dışarı 289

çıkarılıp, dışarıda steril yöntemlerle, el değmeden ve bir yardımcı kullanılarak fırçanın distal 2 cm lik ucu steril makasla kesilip, 1 ml serum fizyolojik (ya da ringer laktat) bulunan steril örnek kabı içerisinde, kantitatif kültür yapılmak üzere laboratuvara ulaştırılmaktadır. Pozitif kültür olarak kabul edilebilmesi için, sınır değer olarak 10 3 cfu/ml alınmaktadır. Kantitatif korunmuş fırça bronkoskopi örneklemesinde kontaminasyon ihtimali oldukça düşük olup, bu teknikle alınan örneklerde 1000 koloni/ml bile anlamlıdır. VİP tanısı ve etken tanımlamada, yöntemin duyarlılığı %82-100, özgüllüğü %60-77, negatif prediktif değeri %85-100, pozitif prediktif değeri %43-74 arasındadır. Kolonizasyon ile infeksiyonu ayırmada ya da etken izole etmede gold standart olarak kabul edilmektedir. Dezavantajları; pahalı olması, yalancı negatiflik oranlarının yüksek olabilmesi (%30-40), deneyimli kişilerce yapılmasının ve değerlendirilmesinin gerekmesidir. Antibiyotik kullanmakta olan olgular, pürülan bronşiti olan olgular ve altta yatan yapısal akciğer hastalığı olanlarda (KOAH, bronşektazi, kistik fibrozis gibi) tanısal değeri daha düşüktür. Bronş Lavaj Sıvısı Bronkoskopi işlemi sırasında rutin olarak elde edilen aspirasyon örnekleridir. Orofarengeal flora ile kontaminasyon olasılığının çok yüksek olması nedeniyle, genelikle sonuçlarına güvenilmez ve VİP tanısı ve etken izolasyonunda kullanılmaması gereklidir. Bronkoskopisiz (körlemesine) Kateterler Bronkoskop kullanılmaksızın entübasyon tüpünün içinden, direkt olarak ve körlemesine yapılan örneklemelerdir. Özel kateterler kullanılır. Bu amaçla körlemesine BAL ya da körlemesine korunmuş fırçalama işlemlerini kapsar. Birçok araştırmada bu yöntemler ile elde edilen sonuçların (özellikle yaygın infiltrasyonu olan olgularda), bronkoskopi eşliğinde yapılanlara benzer olduğunu ortaya koymuştur. a. Proksimal örnekleme (BAL kateteri): Bronkoskopisiz BAL işleminde; korunmalı aspirasyon kateteri, entübasyon tüpü içinden distal hava yollarına tıkaç oluşturasıya kadar körlemesine ilerletilir. Daha sonra iç kanül, koruyucu kılıfı içinden ileriye doğru tekrar ilerletilir ve tıkaç oluştuğu hissedilince serum fizyolojik verilip tekrar geriye aspire edilmektedir. Sensitivitesi %70-80, spesifisitesi %66-96 olarak bildirilmektedir. b. Distal örnekleme, mini-bal (Combicath): Bronkoskop olmaksızın, entübasyon tüpünün içinden körlemesine BAL örneği almak için tasarlanmış özel kateterler kullanılır. Kullanımı kolaydır. Maliyet sorunu dışında güvenle kullanılabilmektedir. c. Non-bronkoskopik korunmuş fırçalama: Bronkoskopisiz PSB işleminde de benzer şekilde, çift lümenli kateter, entübasyon tüpü içinden, ileride distal hava yollarında takılma hissedilinceye kadar ilerletilir. Daha sonra içerideki korunmalı fırça çıkarılıp fırçalama yapılır. Fırça tekrar geriye çekilip, kateter dışarıya alınır. Fırçanın ucu steril yöntemlerle kesilip, 1 ml serum fizyolojik içinde laboratuvara gönderilir. Bronkoskopi eşliğinde yapılan korunmuş fırça ile örnekleme işlemine %86 uyum gösteren sonuçlar elde edildiği bildirilmektedir. Transbronşiyal Biyopsi Daha çok interstisyel akciğer hastalıklarının tanısında kullanılan bir yöntemdir. Ciddi oranda kanama ve pnömotoraks komplikasyonu riski söz konusudur. VİP tanısında çok nadir olarak başvurulabilir. Bronkoskop aracılığıyla yapılır. Biyopsi forsepsi bronkoskop içinden akciğer parankimine kadar körlemesine ilerletilip, akciğer parankim dokusu örneği alınır. Alınan örnek steril koşullarda laboratuvara iletilip, yine steril koşullarda ezilerek besiyerlerine ekilir. Özellikle bağışıklığı baskılanmış olguların ağır infeksiyonlarında, başka yollarla örnek alınamaması ya da açık akciğer yapılamaması durumunda ve ayırıcı tanıda başka patolojiler de söz konusu ise uygulanabilir. Açık Akciğer Biyopsisi VİP mikrobiyolojik tanısında başvurulması gereken en son ve en invaziv tanı yöntemidir. Nadir olarak yapılır. Başta pnömoni olmak üzere eşlik eden önemli patolojiler nedeniyle mortalite ve morbidite riski söz konusudur. Hasta seçimi özenle yapılmalı, hasta yakınlarından ayrıntılı bilgilendirilmiş onam alınmalıdır. Gerekirse yoğun bakımda, yatak başında ve mini torakotomi tekniğiyle de yapılabilir. Ya da video torakoskopi eşliğinde gerçekleştirilebilir. Steril teknikler kullanılmalı, alınan 290

örnekler steril koşullarla hem mikrobiyolojik hem de patolojik inceleme için gönderilmelidir. Mikrobiyolojik inceleme için yaklaşık 1 gram doku yeterli olabilip, bu örnek 5 ml steril sıvı içinde bekletilmeden laboratuvara ulaştırılmalıdır. Laboratuvarda 0.25 ml akciğer dokusu emülsiyonu kanlı agar, çukulata agar ve MacKonkey besiyerlerine ekilir. Her bir koloni sayılıp, 20 ile çarpılır ve her 1 gram akciğer parankim dokusu için cfu değeri elde edilmiş olur. Tanısal katkısı %60-100 arasında değişmektedir. Sonuç VİP tanısını koymada klinik kriterler her zaman daha ön plandadır. Mikrobiyolojik tanı için ise değişik invaziv ya da non-invaziv alt solunum yolu örneklemeleri kullanılır. Tanısal işlemler ampirik antibiyotik tedavisi başladıktan sonra prognozu değerlendirmek ve uygun antibiyotik değişikliği yapabilmek için önemlidir. İnvaziv yöntemlerin kullanılacağı olgularda hangi yöntemin kullanılacağının seçimi; klinisyenin deneyimi, laboratuvar olanakları ve deneyimi, maliyet-yarar hesabı ve altta yatan hastalığa göre değişir. VİP te klinik yaklaşıma göre bakteriyolojik yaklaşımın kullanılmasının, 14 günlük mortalite oranlarında azalmaya yol açtığı gösterilmiştir. Uygun antibiyotik tedavisinde gecikme, mortaliteyi arttıracağından klinik olarak stabil olmayan hastalarda tanısal girişimler geciktirilmemelidir. Mekanik ventilasyon uygulanmakta olan yoğun bakım olgusunda, VİP kuşkusu oluştuğunda, yeni antibiyotik başlanmadan önce mikrobiyolojik inceleme için bronkoskopik olarak veya körlemesine endotrakeal aspirat örneği elde edilir. Ardından gecikmeden uygun antibiyotik tedavisi başlanmalı, klinik bulguların seyri ve kantitatif kültür sonuçlarına göre gerekirse daha sonra tedavi modifiye edilmelidir. VİP mikrobiyolojik tanısında gerçek bir altın standart tanısal yöntem yoktur. Genel olarak, non-invaziv yöntemler daha duyarlı, invaziv yöntemler ise daha spesifik olarak kabul edilir. 291