İlaç Kullanmayan Şizofreni Hastalar nda Sald rganl k ve Serum Kolesterol Düzeyi: Kontrollü Bir Çal şma

Benzer belgeler
Suç işlemiş bipolar bozukluklu olgularda klinik ve suç özellikleri: BRSHH den bir örnek. Dr. Tuba Hale CAMCIOĞLU

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

UMU ETKİLEYEN ETKİLEYEN ETMENLER ETMENL

DÜZCE TIP DERGİSİ DUZCE MEDICAL JOURNAL

GİRİŞ İki uçlu bozukluk: Manik episod Depresif episod Ötimi (iyilik hali) Kronik gidişli Kesin ilaç tedavisi gerektirir (akut episod ve koruyucu

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

ŞİZOFRENİ HASTALARINDA TIBBİ(FİZİKSEL) HASTALIK EŞ TANILARININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Majör Depresyon Hastalarında Klinik Değişkenlerin Oküler Koherans Tomografi ile İlişkisi

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

KULLANILAN MADDE TÜRÜNE GÖRE BAĞIMLILIK PROFİLİ DEĞİŞİKLİK GÖSTERİYOR MU? Kültegin Ögel, Figen Karadağ, Cüneyt Evren, Defne Tamar Gürol

Bilge Togay* Handan Noyan** Sercan Karabulut* Rümeysa Durak Taşdelen* Batuhan Ayık* Alp Üçok*

Bir Üniversite Kliniğinde Yatan Hastalarda MetabolikSendrom Sıklığı GŞ CAN, B BAĞCI, A TOPUZOĞLU, S ÖZTEKİN, BB AKDEDE

Young Mani Derecelendirme Ölçeğinin Türkiye de Geçerlik ve Güvenilirliği

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Şizofreni ve Bipolar Duygudurum Bozukluğu Olan Hastalara Bakım Verenin Yükünün Karşılaştırılması

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

Gaziantep Üniversitesi T p Fakültesi Adli Psikiyatri Birimine Gönderilen Olgular n ncelenmesi

Obsesif KompulsifBozukluk Hastalığının Yetişkin Ayrılma Anksiyetesiile Olan İlişkisi

Bipolar bozukluğun ve şizofreninin remisyon ve psikotik belirtili dönemlerindeki hastaların bilişsel işlevler açısından karşılaştırılması

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

Bariatrik cerrahi amacıyla başvuran hastaların depresyon, benlik saygısı ve yeme bozuklukları açısından değerlendirilmesi

ERKEN BAfiLANGIÇLI VE YET fik N T P fi ZOFREN DE KL N K BEL RT LER

BASKIDA. Adli Psikiyatrik Süreç İçindeki Şizofreni Hastalarının Şiddet Davranışı Değişkenleri: Bir Olgu Kontrol Çalışması

Son 2 yıl içinde ilaç endüstrisiyle kongre sponsorluğu dışında bağlantım olmamıştır.

Üniversite Hastanesi mi; Bölge Ruh Sağlığı Hastanesi mi? Ayaktan Başvuran Psikiyatri Hastalarını Hangisi Daha Fazla Memnun Ediyor?

Bir Akut Psikoz Kliniğinde Yatan Erkek Hastalarda Psikoaktif Madde Kullanımı ve Klinik Değişkenler Üzerine Etkisi

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA TEMEL İNANÇLAR VE KAYGI İLE İLİŞKİSİ: ÖNÇALIŞMA

Dr.ERHAN AKINCI 46.ULUSAL PSİKİYATRİ KONGRESİ

EĞİTİM VEREN BİR DEVLET HASTANESİ PSİKİYATRİ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARIN TANI GRUPLARINA GÖRE SOSYODEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİ

Depresyon Yayg nl ğ ve Risk Etkenleri: Huzurevinde ve Evde Yaşayan Yaşl larda Karş laşt rmal Bir Çal şma

Onkoloji Bölümünde Çal şan Sağl k Personelinde Tükenmişlik ve Depresyon Düzeylerinin Sosyodemografik Özelliklerle İlişkisi

Psikiyatride Şiddeti Önlemenin Klinik Önlemleri

SoCAT. Dr Mustafa Melih Bilgi İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi

Ailedeki Madde Bağ ml l ğ n n Ergenin Sapm ş Davran şlara Yönelmesindeki Etkisi: Lise Son S n f Gençliği Örneği

Farklı Psikiyatrik Tanılı Hastalarda Glisemik Kontrol ile Serum Lipid Profili Arasındaki İlişki: HbA1c, dislipidemi'yi mi öngörüyor?

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

ORTAÖĞRETİM BAŞARI PUANLARININ ÜNİVERSİTEYE GİRİŞTE İKİ AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖYS, ÖSS VE TEK AŞAMALI SINAVDA UYGULANAN ÖSS İLE İLİŞKİLERİ*

ACİL OLARAK PSİKİYATRİ KLİNİĞİNE YATIRILAN HASTALARDA MADDE KULLANIMI TARAMASI

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

Araştırma Notu 15/177

ARAŞTIRMA. 3 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B

Kadın ve Erkek Psikiyatri Kapalı Servislerinde Fiziksel Tespit Uygulamasının Klinik Özelliklerle İlişkisi

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

KİLO KONTROLÜ. Doç. Dr. FERDA GÜRSEL

Ayşe YÜCE Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji AD.

Koroner Check Up; Coronary risk profile; Koroner kalp hastalıkları risk testi; Lipid profili;

ÇALIŞAN SAĞLIĞI BİRİMİ İŞLEYİŞİ Hastanesi

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

Psoriazis vulgarisli hastalarda kişilik özellikleri ve yaygın psikiyatrik tablolar

Halk n Şizofreniye Bak ş ve Yaklaş m Üzerine Bir Epidemiyolojik Araşt rma *

Gaziantep Üniversitesi nde adli psikiyatrik açıdan incelenmiş olan olguların değerlendirilmesi: Yüksek oranda alkol-madde kullanımı

Mizofoni: Psikiyatride yeni bir bozukluk? Yaygınlığı, sosyodemografik özellikler ve ruhsal belirtilerle ilişkisi

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

Tam yağlı süt ürünleri tüketen erkeklere kötü haber

Beyin Omurilik Sıvısında Myelin Basic Protein Testi; CSF myelin basic protein; BOS da myelin basic protein;

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1

Kalyoncu A., Pektaş Ö., Mırsal H., Yılmaz S., Serez M., Beyazyürek M.

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Melek ŞAHİNOĞLU, Ümmühan AKTÜRK, Lezan KESKİN. SUNAN: Melek ŞAHİNOĞLU. Malatya Devlet Hastanesi Uzman Diyabet Eğitim Hemşiresi

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

Hasta Bilgilendirme. Sağl k sigortan z AOK`n n yeni Diyabet Tip 2 program. AOK-Curaplan Daha fazla yaşam kalitesi!

HEMODİYALİZ HASTALARINDA HASTALIK ALGISI ÖLÇEĞİNİN KLİNİK SONUÇLAR İLE İLİŞKİSİ

STATİN FOBİSİ Prof. Dr. Mehmet Uzunlulu

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

İş Sağlığı İş Sağlığı nedir? Çağdaş İş Sağlığı anlayışı nedir?

TOTEK Beşinci Dönem UZMANLIK EĞİTİMİ GELİŞİM SINAVI (UEGS) RAPORU Dr. Semih Aydoğdu Uzmanl k Eğitimi Gelişim S nav Koordinatörü

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

Erişkin Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğu nda Prematür Ejakülasyon Sıklığı: 2D:4D Oranı İle İlişkisi

Şizofrenisi Olan Hastalar n Yak nlar n n Şizofreniye Yönelik Tutumlar

ÖZGEÇMİŞ. Doç. Dr Ali Uzunöz tarafından yönetilen Kabul ve Sorumluluk Tedavisi çalışma grubu katılımı

KANSER HASTALARINDA ANKSİYETE VE DEPRESYON BELİRTİLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ UZMANLIK TEZİ. Dr. Levent ŞAHİN

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

ŞİZOFRENİK HASTALARDA İNTİHAR OLASILIĞININ ÇEŞİTLİ FAKTÖRLERE GÖRE İNCELENMESİ

Bipolar afektif bozukluk nedir?

Lise Gençleri Aras nda Sigara, Alkol ve Madde Kullan m Yayg nl ğ *

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

2008 YILI SOSYAL GÜVENLİK KURUMU SAĞLIK UYGULAMA TEBLİĞİNDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ YAYIMLANDI

İZMİR İLİ İŞ KAZALARI VE MESLEK HASTALIKLARI İSTATİSTİKLERİ VE İŞ GÜVENLİĞİNİNKENT YAŞAMINA ETKİLERİ. Aykut AKDEMİR Maden Mühendisi

İŞLEVSEL DÜZENLEMELERİN, ENGELLİ HASTA MEMNUNİYETİNE OLAN YANSIMASI ERCİYES TIP ÖRNEĞİ

Bir Üniversite Hastanesi Psikiyatri Polikliniğine Başvuran Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ile Tanı Grupları Arasındaki İlişki

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

Prof.Dr. Oktay Ergene. Kardiyoloji Kliniği

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

ŞİZOFRENİDE ENDOFENOTİP ALTERNATİF FENOTİP ARAYIŞI:LİSAN BOZUKLUKLARI

LABORATUVARIN DÖNER SERMAYE EK ÖDEME SİSTEMİNE ETKİSİ. Prof. Dr. Mehmet Tarakçıoğlu Gaziantep Üniversitesi

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

PSİKİYATRİK BOZUKLUKLARIN EPİDEMİYOLOJİSİ*

TÜRK SİLÂHLI KUVVETLERİ HASTA BESLEME KANUNU

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

DSM V madde kullanım bozuklukları için neler getiriyor? Prof. Dr. Yıldız Akvardar

Þizofreninin klinik özelliklerini anlatan kitap ya

Sizofrenide Yasam Kalitesi. Prof. Dr. Köksal Alptekin, Dokuz Eylül Univ. Tip Fak. Izmir-TURKEY (SAYKAD 2004)

S. TÜRKCAN *, C. INCESU *, Ö. CANBEK *, Y. CAN *, M. SERCAN *, N. UYGUR * ÖZET. pecya SUMMARY

Transkript:

Türk Psikiyatri Dergisi 21; 12(4):261-272 İlaç Kullanmayan Şizofreni Hastalar nda Sald rganl k ve Serum Kolesterol Düzeyi: Kontrollü Bir Çal şma Dr. Murat ERKIRAN *, Dr. Gonca KARTAL ERKIRAN *, Dr. Cüneyt EVREN *, Dr. İbrahim Hakk ŞAHİNLER ** ÖZET Amaç: fiizofrenide sald rganl k önemli bir sorundur. Çeflitli araflt rmalarda sald rganl kla serum kolesterol düzeyi düflüklü ü aras nda anlaml bir iliflki bulundu u gösterilmifltir. Bu çal flmada flizofreni tan s ile yatarak tedavi gören hastalardaki sald rganl n serum kolesterol düzeyleriyle iliflkisinin araflt r lmas amaçlanm flt r. Yöntem: DSM-IV tan ölçütlerine göre flizofreni tan s konulmufl 1 hasta ile 4 normal kontrol çal flmaya al nm flt r. Tüm hastalar sosyodemografik ve klinik özellikleri ölçen bir Bilgi Formu ile de erlendirilmifl, ayr ca psikopatoloji düzeyi K sa Psikiyatrik Derecelendirme Ölçe i (BPRS), Pozitif Belirtileri De erlendirme Ölçe i (SAPS) ve Negatif Belirtileri De erlendirme Ölçe i (SANS) ile, sald rganl k düzeyi Aç k Sald rganl k Ölçe i (ASÖ) ile ölçülmüfltür. Tüm hasta ve normal kontrollerin kan kolesterol düzeyleri enzimatik yöntemlerle ölçülmüfltür. Bulgular: 1 hastadan 6 s n n (%3.3) ASÖ ye göre sald rgan davran fl gösterdi i bulunmufltur. BPRS, SAPS ve SANS puanlar aç s ndan sald rgan davran fl gösteren ve sald rgan davran fl göstermeyen flizofreni hastalar aras nda anlaml farkl l k saptanmam flt r. ki grup aras nda sosyodemografik özellikler yönünden anlaml farkl l k saptanmazken sald rgan davran fl gösteren grupta önceden sald rgan davran fl gösterme s kl daha fazla, geçmiflte suç davran fl öyküsü daha s k ve hastanede daha uzun süre yat fl gösterdikleri bulunmufltur. Sald rgan davran fl gösteren flizofreni hastalar grubunda kan toplam kolesterol (TK) düzeyi ve düflük yo unluklu lipoprotein (LDL) kolesterol düzeyi sald rgan davran fl göstermeyen flizofren hasta grubundan ve normal kontrollerden anlaml olarak daha düflük bulunmufltur. Sonuç ve Yorum: Düflük kan kolesterol düzeyleri ile flizofrenide görülen sald rganl k aras nda anlaml bir iliflki bulunmaktad r. Kan kolesterol düzeyleri sald rganl öngörmede kullan fll bir araç olabilir, ancak bununla ilgili daha fazla kontrollü çal flmaya gerek vard r. Anahtar Sözcükler: fiizofreni, sald rganl k, serum kolesterolü SUMMARY: Aggression and Serum Cholesterol Levels in Non- Medicated Schizophrenic Patients: A Controlled Study Objective: Aggression in schizophrenia is a serious problem. Various studies have shown that there is a significant relationship between low serum cholesterol levels and aggression. In this study, we examined the relationship between aggression and serum cholesterol levels among in-patients with schizophrenia Method: One hundred and five DSM-IV schizophrenic patients and 4 control subjects were studied. The sociodemographic and clinical variables were assessed with a questionnaire developed for this purpose. The degree of psychopathology was rated by the Brief Psychiatric Rating Scale (BPRS), the Scale for the Assessment of Positive Symptoms (SAPS) and the Scale for the Assessment of Negative Symptoms (SANS). Aggression was rated by the Overt Aggression Scale (OAS). Cholesterol levels were measured by the enzymatic method. Results: Fifty six (3.3%) of the 1 patients with schizophrenia showed aggression according to the OAS. There were no significant differences between aggressive and non-aggressive schizophrenic patients with respect to BPRS, SAPS and SANS scores. Sociodemographic factors showed no differences between the two groups, whereas the aggressive group showed more common previous aggressive behaviour and a history of criminal behaviour and had spent more days in hospital than the non-aggressive group. Serum total cholesterol (TC) and lowdensity lipoprotein (LDL) cholestorel levels in the aggressive group were found to be significantly lower than those in the nonaggressive group and the control subjects. There were no significant differences between the non-aggressive group and the control subjects with respect to cholesterol levels. Conclusions: There is a significant relationship between low serum cholesterol levels and aggression in schizophrenia. Serum cholesterol levels might be a useful tool for predicting aggressiveness; however, more controlled studies are needed to confirm this. Key Words: Schizophrenia, aggression, serum cholesterol * Uzm., Bak rköy Ruh Sağl ğ ve Sinir Hastal klar Eğitim ve Araşt rma Hastanesi, **Uzm., Psikiyatri Bl., Şişli Etfal Eğitim ve Araşt rma Hastanesi. 261

GİRİŞ 196 lardan önceki çal şmalarda ruhsal hastal ğ olan bireylerin genel topluma oranla daha fazla şiddet göstermedikleri ileri sürülmüşken, son y llardaki çal şmalarda ruhsal hastal ğ olan bireylerin sald rgan davran ş gösterme oranlar - n n normal kontrollere göre daha yüksek olduğu bildirilmektedir (Eronen ve ark. 1996). Ruhsal bozukluklar içinde sald rgan davran ş ile en ilişkili gruplardan biri şizofrenidir. Yap lan araşt rmalar, şizofrenideki şiddet davran ş n n toplum ortalamas ndan 6 kat daha yüksek olduğunu göstermektedir (Kültür ve Mete 1997). Yak n zamana kadar sald rgan davran ş gösteren şizofreni hastalar n n incelendiği çal şmalarda, sosyodemografik özellikler, klinik belirtiler, EEG anormallikleri, silik nörolojik belirtiler, alkol-madde kötüye kullan m, içgörü ve tedavi uyumu ile şiddet ilişkisi araşt r lm şt r (Lapierre ve ark. 199, Arango ve ark. 1999, Soyka 2). Ruhsal bozukluklar n tedavisinde günümüzdeki yaklaş mlar ruhsal hastal ğ olan kişilerin toplum içine daha çok kar şmalar na neden olmuştur. Şizofreni hastalar n n çevreye ve kendine yönelik sald rganl klar n n önlenebilmesi ve uygun bir şekilde tedavi edilebilmeleri için bu hastalardaki şiddet riskinin değerlendirilmesi ve öngörücülerinin belirlenmesi büyük önem taş maktad r. (Modestin ve Ammann 1996). Kolesterol, sinir hücresi yap ve işlevlerinde önemli rol oynamaktad r. Serum kolesterol düzeylerindeki değişiklik hücre membran ak şkanl ğ ve geçirgenliğini etkilemektedir (Boston ve ark. 1996a). Serum kolesterol düzeyinin düşürülmesinin, membran üzerindeki etkisi yoluyla merkezi serotonin işlevlerinde azalmaya neden olarak şizofreni tedavisinde direnç oluşumuna yol açt ğ ileri sürülmüştür (Boston ve ark. 1996b). Lipid metabolizmas ile şizofreni aras ndaki ilişkinin ayd nlanmas yeni tedavi yaklaş mlar n gündeme getirmektedir (Walker ve ark. 1999). Şizofrenide kan kolesterol düzeyi üzerine yap lan çal şmalar çok eskilere dayanmaktad r. Yap lan bir derleme çal şmas nda, 193 te apatikstuporlu tipteki şizofrenili hastalarda kan kolesterol ve yağ asidi düzeylerinin normal kontrollere göre düşük bulunduğu; 1939 da ajitasyon gösteren şizofrenili hastalarda sakin davranan şizofrenili hastalardan ve normal kontrollerden daha yüksek kan kolesterol düzeyleri saptand ğ ; 194 da şizofrenili olgularda manik-depresif bozukluklu olgulardan daha düşük kan kolesterol düzeyleri saptand ğ ve izleme sonucunda alevlenme gösteren olgularda kan kolesterol düzeyinin %2 oran nda yükseldiği; 1964 de motor aktivitesi yavaş olan şizofrenili hastalar n kolesterol düzeylerinin düşük, ajite şizofrenili hastalar nkinin yüksek bulunduğu ve kolesterol düzeyi yüksek bulunanlar n daha iyi gidişe sahip olduklar bildirilmiştir (Boston ve ark. 1996a). 196 l y llardan itibaren yap lan çeşitli çal şmalarda, diyet veya kolesterol düşürücü ilaçlarla kan kolesterol düzeyinin düşürüldüğü kişilerde koroner kalp hastal ğ na bağl ölümlerde anlaml oranda bir düşme olduğu ancak kaza, şiddet veya intihara bağl ölümlerde anlaml derecede bir yükselme olduğu gösterilmiştir (Muldoon ve ark. 199). Çeşitli ruhsal bozukluklarda da (antisosyal kişilik bozukluğu, dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, alkol etkisi alt nda al şkanl k biçiminde suç işleme davran ş gösteren bireyler, davran m bozukluğu), sald rganl kla kan kolesterol düzeyinin düşüklüğü aras nda anlaml bir ilişki olduğu bulunmuştur (Virkkunen 1983a, Virkkunen 1983b, Virkkunen ve Penttinen 1934, Virkkunen ve ark. 1987, Carlson ve Rapport 1991, Goodman ve ark. 1997, Çetin ve ark. 1999). Şizofreni ve psikotik olmayan bozukluklarda, serum kolesterol düzeyindeki azalman n plazma serotonin düzeyinde azalmaya neden olduğu, bunun da sald rgan davran şlar etkilediği ileri sürülmüştür (Bond 1993, Rymann 1994, Gidiş ve ark. 2). Bununla birlikte bu konuda yap lan çal şmalar henüz yeterli say da değildir ve çelişkili sonuçlar göstermektedir. Şizofrenide serum kolesterol düzeyiyle sald rganl k aras nda bir ilişki bulunup bulunmad ğ, varsa bu ilişkinin niteliğinin anlaş lmas sald rganl ğ n öngörülmesinde değerli bir araç kazand rabilir. Ay rca sald rganl kla ilgili biyokimyasal süreçlerin ayd nlanmas na da katk da bulanabilir. Bu çal şmada, şizofrenide sald rganl k ve serum kolesterol düzeyleri aras nda bir ilişki bulunup bulunmad ğ, varsa bu ilişkinin niteliği ve kan kolesterol düzeyinin sald rganl ğ öngörmede kullan şl bir araç olup olamayacağ araşt r lm şt r. YÖNTEM VE GEREÇLER Örneklem Bu araşt rmaya, 1999 y l Kas m ay ile 2 262

TABLO 1. Sald rgan Davran ş Gösteren ve Sald rgan Davran ş Göstermeyen Şizofrenili Olgu Gruplar n n Sosyodemografik Özelliklerinin Karş laşt r lmas. Sald rganl k göstermeyen şizofrenili olgu grubu n=49 Sald rganl k gösteren şizofrenili olgu grubu n=6 X 2 P N % N % Cinsiyet Erkek Kad n 19 3 38.8 3.6 3 26 61.2 46.4 *.17 Eğitim durum Yok Okur yazar İlköğretim Lise Y. okul 1 4 3 13 1 2. 8.2 61.3 26. 2. 4 8 32 12 7.1 14.3 7.2 21.4 4.931.424 Medeni dur. Bekar Evli Dul Boşanm ş 16 1 3 1 32.7 3.6 6.1 3.6 21 14 21 37. 2 37. 4.262.234 Çal şma dur. Boşta Düzenli çal. Ara s ra çal. Emekli-öğr. 38 1 77.6 2. 1.2 1.2 44 1 8 3 78.6 1.8 14.3.4 1.17.76 Ekonomik du. Çok düşük Düşük Orta Üst 22 2 2 1.2 44.9 4.8 4.1 14 27 14 1 2. 48.2 2. 1.8.724.126 Yaşad ğ yer Köy İlçe Şehir 9 3 1.2 18.4 71.4 1 1 36 17.9 17.9 64.3 1.3.67 X 2 = Ki-kare *= Fisher in kesin ki-kare testi y l Ağustos ay aras nda Bak rköy Ruh Sağl ğ ve Sinir Hastal klar Eğitim ve Araşt rma Hastanesi III. Genel Psikiyatri servisinde yatarak tedavi görmekte olan ve DSM-IV tan ölçütlerine (Amerikan Psikiyatri Birliği, 1994) göre şizofreni tan s konmuş, son bir ayd r ilaç kullan m öyküsü olmayan 1 olgu al nm şt r. Çal şmam zdaki sald rgan grup, son üç günlük süre içinde ASÖ nin kişilere yönelik sald rganl k alt ölçeğinden 2 veya daha yüksek puan alan olgulardan oluşmuştur. Sald rgan davran ş gösteren ve göstermeyen şizofrenili olgu gruplar d ş nda hastane çal şanlar ve onlar n yak nlar ndan oluşan ve diğer iki grupla yaş, cinsiyet ve eğitim düzeyi yönünden eş özellikler taş yan, DSM-IV tan ölçütlerine göre birinci eksende herhangi bir psikiyatrik bozukluğu bulunmayan üçüncü bir kontrol grubu (n= 4) al nd. İşlem Olgu ve yak nlar na çal şman n amac ve deseni anlat larak bilgilendirilmiş onamlar al nd. Denekler servise kabul edildikten sonraki sabah, normal kontroller ise 12 saat açl ktan sonra kanlar al narak kolesterol düzeyleri ölçülmüştür. Deneklerin çal şmaya al nmas için 1-9 yaş aras nda olmas, DSM IV tan ölçütlerine göre şizofreni tan s na var lm ş olmas, DSM IV tan ölçütlerine göre başka bir psikiyatrik bozukluk 263

TABLO 2. Kontrol Grubunun Sosyodemografik Özellikleri. Cinsiyet Erkek Kad n Eğitim durumu Yok Okur yazar İlkokul Ortaokul Lise Yüksek okul Medeni durumu Bekar Evli Dul Boşanm ş Çal şma durumu Çal şm yor-boşta Düzenli çal ş yor Düensiz çal ş yor Emekli-öğrenci Ekonomik durumu Çok düşük Düşük Orta Üst Yaş ortalamas : Standart Sapma Kontrol grubu n=4 ektan s olmamas, herhangi bir nörolojik veya t bbi hastal ğ n n olmamas, son bir ayda alkol veya madde kulan m olmamas, son 1 ayd r psikotrop veya psikotrop olmayan ilaç kullanmamas koşullar aranm şt r. Çal şmaya al nan olgular n t bbi öyküleri sorguland ktan sonra fizik muayeneleri yap lm ş, rutin laboratuar incelemeleri (açl k kan şekeri, üre, karaciğer enzimleri, kan proteinleri ve elektrolitler) değerlendirilmiştir. Patoloji saptanan olgular araşt rma d ş b rak lm şt r. Deneklerin vücut ağ rl ğ yat şlar n n birinci günü baskül ile ölçülerek elde edilmiştir. Araçlar Çal şmaya al nan deneklerin sosyodemografik ve klinik özellikleri, yazarlar taraf ndan haz rlanm ş olan bir bilgi formu ile değerlendirilmiştir. n 18 22 4 18 9 4 9 27 2 2 12 2 2 6 17 23 36.7 % 4 1 4 12. 22. 1 22. 67... 3 1 42. 7. 9.6 Geçmişteki sald rgan davran ş ve suç öyküsüne ait bilgiler, hastan n ifadesi, aile görüşmesi ve yat ş dosyalar ndan elde edilmiştir. Aç k Sald rganl k Ölçeği (Overt Aggression Scale): Yudofsky ve arkadaşlar (1986) taraf ndan haz rlanan bu ölçek, hafif düzeydeki sald rganl klar da değerlendirmek, sald rgan davran şlar n tipini tan mlamak ve say sal olarak ortaya koymak amac yla düzenlenmiştir. Hastan n uzamsal olarak sald rgan davran şlar n n şiddetini belirlemek için ya da bu çal şmada olduğu gibi hasta gruplar n sald rganl k gösteren ve göstermeyen olmak üzere karş laşt rmak amac yla da kullan lm şt r. Ölçek görüşmeci taraf ndan değerlendirilmektedir. Değerlendirmede hastayla doğrudan görüşme, hasta yak nlar ndan edinilen bilgi ve servis gözlemi kullan lm şt r. Türkiye de geçerlik ve güvenirlik çal şmas henüz yap lmamakla birlikte birden çok araşt rmada (K rkp nar ve ark. 199, Çetin ve ark. 1996, Turan ve ark. 1998) kullan lm şt r. Bu ölçekte sald rganl k 4 ana kategoriye ayr lm şt r. Sözel sald rganl k, nesnelere yönelik fiziksel sald rganl k, kendine yönelik fiziksel sald rganl k ve başkalar na yönelik fiziksel sald rganl k. Her bir sald rganl k kategorisi hafiften ağ ra doğru 4 ayr gruptan oluşmakta ve 1 den 4 e kadar puanland ktan sonra, 4 kategorinin toplam puan belirlenmektedir. Bu çal şmada hastalar n değerlendirmeden önceki 3 günlük süre içinde gösterdikleri sald rganl k dikkate al nm şt r. K sa Psikiyatrik Değerlendirme Ölçeği (BPRS): Bütünsel olarak psikopatolojinin ve semptomlar n şiddetini saptamaya yönelik kullan lan bu ölçek, Overall ve Gorham taraf ndan 1962 y l nda geliştirilmiştir. BPRS daha sonra Bech ve arkadaşlar (1986) taraf ndan modifiye edilmiştir. Ülkemizde Soykan (199) taraf ndan gözlemciler aras güvenirliği yap lm şt r. Ölçek uygulama s ras nda yar yap land r lm ş amaca yönelik bir görüşme ile doldurulur. Baz maddeler görüşme s ras nda şimdi ve burada gözlemlerine bak larak, diğer maddeler ise son 72 saat gözönüne al narak doldurulur. Toplam 18 maddeden oluşmaktad r ve -6 aras nda puanlanm şt r. Toplam puan maddelerden elde edilen puanlar n toplanmas ile hesaplan r. Bizim çal şmam zda puanlama -6 aras nda yap lm ş ve 1-3 aras toplam puan minör sendromu, 3 ya da üzeri toplam puan ise majör sendromu ifade etmektedir. 264

TABLO 3. Sald rgan Davran ş Gösteren ve Sald rgan Davran ş Göstermeyen Şizofrenili Olgu Gruplar n n Klinik Özelliklerinin Karş laşt r lmas I. Sald rganl k göstermeyen şizofrenili olgu grubu n= 49 Sald rganl k gösteren şizofrenili olgu grubu n=6 n % % % X 2 p Şizofreni alt tipi Paranoid Dezorganize Katatonik Ay rtedilmeyen tip 3 14 1 4 61.2 28.6 2. 8.2 39 14 3 69.6 2..4 1.88.62 İntihar öyküsü Yok Var 44 89.8 1.2 1 9. 8.9 * 1. Suç davran ş öyküsü Yok Var 46 3 93.9 6.1 44 12 78.6 21.4 *.28 Önce. sal. dav. Yok Var 2 29 4.8 9.2 11 4 19.6 8.4 *.2 X 2 = Ki-kare *= Fisher in kesin Ki-kare testi Pozitif Belirtileri Değerlendirme Ölçeği (Scale for the Assesment of Positive Symptoms- SAPS), Negatif Belirtileri Değerlendirme Ölçeği (Scale for the Assesment of Negative Symptoms- SANS): Andreasen (1982) taraf ndan geliştirilen ve ülkemizde geçerlik, güvenirliği yap lm ş (Erkoç ve ark. 1991 a,b) bu ölçekler şizofrenideki pozitif ve negatif belirtileri saptamaktad r. Pozitif Belirtileri Değerlendirme ölçeği (SAPS) beş alt ölçekte toplam 3 semptomu, Negatif Belirtileri Değerlendirme Ölçeği (SANS) ise beş alt ölçekte, toplam 24 semptomu değerlendirmektedir. Her madde dan e s ras yla yok, şüpheli, hafif, orta, belirgin ve şiddetli olarak puanland r lm şt r. SANS için toplam puan 12, SAPS için toplam puan 17 dir. Toplam kolesterol (TK), trigliserid, çok düşük yoğunluklu lipoprotein (VLDL) kolesterol, düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) kolesterol ve yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) kolesterol düzeyi çözümleyici cihazlarla (Merck Mega Oto- Analizör) enzimatik yöntem kullan larak yap lm şt r. Değerler mg/dl cinsinden hesaplanm şt r. İstatistiksel işlem Çal şmam z n bulgular SP for Windows 7. paket program yla yap lm şt r. Devaml değişkenler için, iki grup ortalamas n n karş laşt r lmas nda Students t-testi kullan lm şt r. Grup varyanslar n n homojenliği Levene testiyle değerlendirilmiştir. İkiden fazla grubun ortalamas - n n karş laşt r lmas için tek yönlü varyans analizi (ANOVA) uygulanm şt r. Anlaml farkl l k bulunmas halinde ikili karş laşt rmalar post hoc testlerden Tukey HSD yöntemiyle yap lm şt r. Kategorik değişkenler için ki-kare testi kullan lm ş, çapraz tablolardaki beklenen değerlerin ten küçük olduğu durumlarda Fisher kesin (tam) ki-kare testi uygulanm şt r. Anlaml l k düzeyi olarak p<. olarak kabul edilmiştir. BULGULAR Bu çal şma için 1 şizofreni tan s na var lm ş olgu ve 4 normal kontrol al nm şt r. 1 olgudan 6 s n n (%3.3) sald rgan davran ş gösterdiği saptanm şt r. Sald rgan davran ş göstermeyen şizofrenili olgu grubunun yaş ortalamas (3.2±9.1) ile sald rgan davran ş gösteren şizofrenili olgu grubunun yaş ortalamas (34.1±1.4) aras nda istatistiksel olarak anlaml farkl l k saptanmam şt r (t=.2, p=.64). Çal şmaya ald ğ - m z şizofenili olgu grubunun sosyodemografik özellikleri Tablo 1 de görülmektedir. Sosyodemografik özellikler yönünden iki grup aras nda anlaml farkl l k saptanmam şt r (Tablo 1). 26

TABLO 4. Sald rgan Davran ş Gösteren ve Sald rgan Davran ş Göstermeyen Şizofrenili Olgu Gruplar n n Klinik Özelliklerinin Karş laşt r lmas II. Sald rganl k göstermeyen şizofrenili olgu grubu n= 49 Sald rganl k gösteren şizofrenili olgu grubu n=6 t P Hast. yat. süre ort. (gün) Hastal k süre ort. (y l) Hastanede yat ş say ort. BPRS puan ortalamas SAPS puan ortalamas SANS puan ortalamas 21 11.2 4.6 44.8 46.4 38. 4.8 6.7 2.8 13.3 16.2 12.6 3.19 1.9.8 48. 1.2 41.7 6.97 8.2 3.2 12.3 16.4 14.1-7.73.17 -.6-1.463-1.494 -.964.1.861.14.146.138.337 : Ortalama : Standart Sapma Normal kontrol grubunun sosyodemografik özellikleri ise Tablo 2 de görülmektedir. Çal şmam zdaki hasta gruplar n n klinik özellikleri Tablo 3 ve 4 de görülmektedir. Sald rgan davran ş gösteren şizofrenili olgu grubunda yat ş süre ortalamas sald rgan davran ş göstermeyen şizofrenili olgu grubundan istatistiksel olarak anlaml derecede daha yüksek bulunmuştur (t = -7.73, p<.1). Sald rgan davran ş gösteren şizofrenili olgu grubunda önceden sald rgan davran ş gösterme s kl ğ sald rgan davran ş göstermeyen şizofrenili olgu grubundan istatistiksel olarak anlaml derecede yüksek saptanm şt r (p<.). Ayr ca sald rgan davran ş gösteren olgular geçmişte daha yüksek oranda suç davran ş göstermekteydiler (p<.). Sald rgan davran ş gösteren ve göstermeyen şizofrenili olgu gruplar n n ASÖ puanlar yönünden karş laşt r lmas Tablo de görülmektedir. Sald rgan davran ş gösteren ve sald rgan davran ş göstermeyen şizofrenili olgu gruplar yla normal kontrollerin kan kolesterol değerleri karş laşt r ld ğ nda (Tablo 6) her üç grubun yaş (p>.) ve vücut ağ rl k ortalamalar (p>.) aras nda anlaml farkl l k saptanmam şt r. Üç grup aras nda toplam kolesterol (TK) (p<.1) ve LDL kolesterol (p<.1) değerleri aras nda anlaml farkl l k saptanm şt r (Tablo ). Grup içi karş laşt rmalar yap ld ğ nda, sald rgan davran ş gösteren şizofren olgu grubunun serum TK (p<.1) ve LDL (p<.1) düzeyi sald rgan davran ş göstermeyen şizofrenili olgu grubundan (p<.1) ve normal (p<.1) kontrollerden daha düşük bulunmuş, sald rgan davran ş göstermeyen şizofrenili olgu grubunun TK ve LDL düzeyleri normal kontrollerden daha düşük bulunmakla birlikte aralar nda farkl l k istatistiksel olarak anlaml bulunmam şt r (p>.). Trigliserid, çok düşük yoğunluklu kolesterol (VLDL) ve yüksek yoğunluklu kolesterol (HDL) kolesterol düzeyleri aç s ndan bak ld ğ nda üç grup aras nda anlaml farkl l k bulunmam şt r (p>.). TARTIŞMA Yapt ğ m z çal şmada, 1 şizofren olgunun 6 s n n (%3.3) sald rgan davran ş gösterdiği bulunmuştur. Bu konuda yap lan diğer çal şmalara bak ld ğ nda şizofrenili olgulardaki sald rganl k oran n n %9-4 aras nda değişkenlik göstermekte olduğu (Tanke ve Yesavage 198, McNiel ve ark. 1988, Arango ve ark. 1999), psikiyatrik hastal ğ bulunan bireylerde sald rgan davran ş gösterme oranlar n n son y llarda giderek artmakta olduğu belirtilmektedir (Lapierre ve ark. 199). Özellikle gelişmiş ülkelerde başlayan, şizofreni ve diğer psikotik bozukluğu olan bireylerin tedavilerinin kurum d ş nda yap lmas eğilimi, bu kişilerin daha fazla sosyal ilişkiye girmelerine ve kişiler aras çat şmalara maruz kalmalar na yol açarak sald rgan davran ş ve şiddet riskini art rd - ğ düşünülebilir. Bu çal şmada bulduğumuz sald rganl k oran, literatürde belirtilen orandan daha yüksektir. Bunun olas nedenleri aras nda deneklerin çoğunluğunun acil servise başvurmuş, akut alevlenme döneminde olan ve s kl kla eksitasyon nedeniyle hastaneye yat r lm ş kişiler olmas, yat ş karar verilirken şiddet riskinin gözönüne al nmas, ayr ca olgular n büyük çoğunluğunun tedavilerinin kendi istekleri d ş nda başlanmas ve bir k sm n n öyküsünde adli psikiyatrik tedavi öyküsü bulunmas düşünülmüştür. Çal şman n yap ld ğ ku- 266

TABLO. Sald rgan Davran ş Gösteren ve Sald rgan Davran ş Göstermeyen Şizofrenili Olgu Gruplar n n ASÖ Puan Ortalamalar n n Karş laşt r lmas. Sald rganl k göstermeyen şizofrenili olgu grubu n= 49 Sald rganl k gösteren şizofrenili olgu grubu n=6 t p ASÖ puan ortalamas Sözel sald rgan puan Nesneye yönelik sal. puan Kendine yönelik sal. puan Başkalar na yön. sal. puan 4.4 2.6 1.4.3 2.3 1.2 1.2.6 24.4 8.7 7.2 1.2 7.8 2.1.8 1.3 1.3.7-4.1-28.9-26.2-3.8-64.4.1.1.1.1.1 : Ortalama : Standart Sapma rumda ayn zamanda Adli Psikiyatri Birimi bulunmakta ve çeşitli nedenlerle geçmişte suç öyküsü bulunan hastalar geçici sürelerle Genel Psikiyatri Birimlerinde tedavi görmektedirler. Bu nedenle saptanan yüksek oran bu eğilimi yans t - yor olabilir. Araşt rmam z n deseni gereği son 1 ayda antipsikotik ilaç tedavisi almayan, gerek ilk atak döneminde gerekse akut alevlenme dönemindeki hastalar n al nm ş olmas da bulduğumuz oran n yüksekliğini aç klayabilir. Zira yap - lan çal şmalarda ağ r psikiyatrik bozukluğu olan bireylerin antipsikotik tedavi alt nda olduklar sürece genel toplumdan daha tehlikeli olmad klar, ancak içgörüsü olmayan, ilaç ve tedaviyi reddeden olgular n tehlikeli olabileceği öne sürülmüştür (Hoge ve ark. 199). Steadman ve arkadaşlar (1998) şizofreni hastalar n n hastaneye yat r lmadan önceki ve hastanede tedavi s ras nda gösterdikleri sald rgan davran şlar n, tedavi süreciyle birlikte azald ğ n göstermişlerdir. Araşt rmalar, şizofrenideki sald rganl kta sosyodemografik etmenlerin öngörücü rolleri hakk nda çelişkili sonuçlar göstermektedir (Mc Niel ve ark. 1988, Uygur ve ark. 1992, Miller ve ark. 1993, Modestin ve Ammann 1996, Arango ve ark. 1999). Bizim çal şmam zda şizofrenideki sald rganl kla cinsiyet (Lam ve ark. 2), eğitim durumu (Uygur ve ark. 1992), yaş (Noble ve Roger 1989), medeni durum, sosyoekonomik düzey (Arango ve ark. 1999) ve çal şma durumu (McNiel ve ark. 1988) aras nda diğer çal şmalarla uyumlu olarak anlaml ilişki saptanmam şt r. Araşt rmam zda sald rgan davran ş gösteren şizofren olgularda daha önceden sald rgan davran ş gösterme oran diğer çal şmalarla uyumlu olarak anlaml derecede yüksek bulunmuştur (Asnis ve ark. 1997, Wessely 1997). Özellikle toplum içinde sald rgan davran ş gösteren olgular n, yat r ld ktan sonraki hastane ortam nda da benzer şekilde sald rganl k gösterdikleri vurgulanm şt r (McNiel ve ark. 1988, Steadman ve ark. 1998). Yat r larak tedavi alt na al nan hastalar yüksek şiddet riskine sahip olsalar da uygun antipsikotik tedavinin ard ndan toplum içine ç kt klar nda sald rganl k gösterme eğilimleri azalmaktad r. Söz konusu hastalar n tedaviyle akut psikotik belirtileri yat şt ktan sonra tehlikeliliklerinin önemli ölçüde azald ğ gösterilmiştir (McNiel ve ark. 1988). Literatürde, şizofreni olgular ndaki sald rganl ğ n öngörülmesinde psikotik belirtilerin sosyodemografik özelliklere göre daha belirleyici olduğu gösterilmiştir (Asnis ve ark. 1997). Araşt rmam zda paranoid alt tipteki olgular her iki grupta da çoğunluklta olmas na karş l k sald rganl k gösteren ve sald rganl k göstermeyen şizofrenili olgu gruplar aras nda diğer çal şmalarla (Arango ve ark. 1999) uyumlu olarak anlaml farkl l k saptanmam şt r. Araşt rmalarda sald rgan davran şlar n özgül olarak şizofreniyle ilgili olmad ğ, örneğin varsan ve sanr lar n eşlik ettiği Alzheimer hastal ğ nda da yüksek oranda bulunabildiği gösterilmiştir (Deutsch ve ark. 1991). Ağ r ruhsal bozukluklardaki şiddet davran ş n n özgül bir tan ya bağl olmad ğ ileri sürülmüş, psikotik belirti varl ğ n n bundan sorumlu olduğu saptanm şt r (Miller ve ark. 1993). Eronen ve arkadaşlar (1996) n n yapt ğ çal şmada suç işleyen şizofren olgular n çoğunlukla paranoid alt tipte olduklar gösterilmiş, ancak suça yol açan etkenin örneğin kötülük görme sanr s nda olduğu gibi doğrudan psikotik belirtilerin bir sonucu olduğu ileri sürülmüştür. Ülkemizde yap lan bir başka çal şmada da (Sosyal ve Uygur 1993) suç işleyen psikotik 267

TABLO 6. Sald rgan Davran ş Gösteren ve Göstermeyen Şizofren Olgularla Normal Kontrollerin Karş laşt r lmas. Sald rganl k göstermeyen şizofrenili olgu grubu n= 49 Sald rganl k gösteren şizofrenili olgu grubu n=6 Normal kontrol grubu F P Yaş ortalamas Vücut ağ rl k ortalamas Total kolesterol (mg/dl) LDL kolesterol (mg/dl) Trigliserid (mg/dl) VLDL kolesterol (mg/dl) HDL kolesterol (mg/dl) 3.2 63.9 19.3 18.8 99.4 2.2 2.3 9.1 8.9 11.2 9.9 26.4.8 6.7 34.1 6.8 17.6* 92.9* 97.7 19.6 3.4 1.4 8.7 14.2 13.6 22.2.1 7.7 36.7 64.3 196.1 114.9 16. 2.2 6.3 9.6 7.2 12.8 13.3 19..1 8.1.19.734 3.198 41.76 1.847 1.38 2.338.96.482.1.1.162.26.1 : Ortalama : Standart Sapma *p<.1 hastalarda saptanan en s k suç işleme gerekçelerinin, k skançl k, kötülük görme ve al nma gibi sanr lar doğrultusunda yap lan davran şlarla ilgili olduğu bildirilmiştir. Bizim çal şmam zda sald rgan davran ş gösteren şizofrenlerle sald rgan davran ş göstermeyen şizofrenler aras nda BPRS, SAPS ve SANS ölçekleri puanlar aç s ndan anlaml ilişki saptanmam şt r. Çal şmam zda sald rgan davran ş gösteren şizofrenili olgu grubunda geçmişte suç davran ş gösterme oran anlaml olarak daha yüksek bulunmuştur. Modestin ve Ammann (1996) geçmişte suç işleyen şizofrenili olgular n tekrar şiddet davran ş gösterme riskinin normalden yüksek olduğunu göstermişlerdir. Asnis ve arkadaşlar (1997) şiddet davran ş gösteren şizofrenili olgular n geçmişlerinde suç işleme oran n %3 oran nda bulmuşlar, bizim çal şmam zda ise bu oran %21.4 olarak bulunmuştur. Yazarlar, bu saptamadan yola ç karak geçmişteki suç öyküsünün rutin psikiyatrik muayenedeki önemini vurgulam şlard r. Suç işlemiş şizofrenili hastalar n geçmişlerinde özellikle aile üyelerine karş şiddet davran ş gösterme oran n n normal kontrollerden yüksek olduğu bulunmuştur (Soysal ve Uygur 1993). Bu bulgu dikkate al nd ğ nda, ruh sağl ğ kurumlar ve profesyonellerin genelde toplumu, özelde hasta ailesini, hastalar n hekime erken başvurmalar n n sağlanmas, tedavinin sürekliliği ve sanr l hastaya karş uyan k olunmas konular nda bilgilendirilmeleri zorunluluğunu ortaya koymaktad r (Soysal ve Uygur 1993). Geçmişteki intihar davran ş yla sald rganl k aras ndaki ilişki üzerine yap lan araşt rmalarda çelişkili sonuçlar bildirilmiştir (Asnis ve ark. 1997, Krakowski ve ark. 1999). D şa dönük (çevreye yönelik) ve içe dönük (intihar) sald rganl k aras nda bir ilişki bulunduğunu gösteren çal şmalar vard r (Rosenbaum ve Bennett 1986). Ancak bizim araşt rmam zda intihar girişimi yönünden iki grup aras nda fark bulunamam şt r. Çal şmam zda sald rgan davran ş gösteren şizofrenili olgular n hastanede kal ş süresi sald rgan davran ş göstermeyen şizofrenili olgulardan anlaml olarak daha uzun bulunmuştur. Bu konuda yap lan araşt rmalar, sald rganl k gösteren şizofrenili olgular n hastanede kal ş süresinin daha uzun olmas n n, sald rgan davran ş gösteren olgular n altta yatan psikopatolojisinin daha şiddetli olmas yla ilişkili olabileceği gibi, klinisyenlerin bu tip olgular n ç k ş karar n etkileyerek daha uzun süre hastanede tutma eğilimine yol açm ş olabileceğini ileri sürmektedir. Çünkü şizofrenili olgularda sald rganl ğ n tedavi sürecini de yavaşlatt ğ bildirilmektedir (Arango ve ark. 1999). Araşt rmam zda sald rganl k gösteren şizofrenili olgular n kan TK ve LDL düzeyleri sald rganl k göstermeyen şizofren olgulardan ve normal kontrollerden anlaml olarak daha düşük bulunmuş, sald rgan davran ş göstermeyen şizofrenili olgu grubunun serum TK ve LDL düzeyi normal kontrollerden daha düşük bulunmakla birlikte aralar ndaki farkl l k istatistiksel olarak anlaml bulunmam şt r. Şizofreni ile kan kolesterol düzeyi aras nda (Boston ve ark. 1996a), ayr ca plazma lipid düzeyleriyle sald rganl k (Hillbrand ve ark. 1997) ve intihar davran ş aras nda bir ilişki bulunduğu gösterilmiştir (Muldoon ve ark. 268

199). Kronik şizofrenili hastalar n s kl kla intihar davran ş ve sald rgan davran şlar gösterdikleri, bu durumun yat r larak tedaviye yol açt ğ, hasta ve ailesinin sosyal ve mesleki işlevselliğinde bozulmaya neden olduğu (Meltzer ve Okayli 199) gösterilmiştir. Düşük kan kolesterol düzeyinin olas l kla merkezi serotonin aktivitesindeki azalmayla ilişkili olarak şizofrenili hastalarda tedaviye direnç oluşumuna ve sald rganl ğa neden olduğu ileri sürülmektedir (Boston ve ark. 1996b). Tedaviye dirençli olgularda -HT2A blokaj yapan atipik antipsikotiklerin de bu yolla etkili olduklar öne sürülmektedir. Buna karş l k atipik antipsikotiklerden klozapinin şizofreni hastalar nda kan trigliserid düzeylerini yükselterek intihar ve sald rganl k eğilimini azaltt ğ gösterilmiştir (Spivak ve ark. 1999). Çal şmam zda incelediğimiz her iki hasta grubunda hastal k süreleri ve hastanede yat ş say ortalamalar aras nda anlaml farkl l k saptanmam ş olmas na rağmen her iki grupta da hastal k süresinin ortalama 1 y ldan uzun olduğu ve s k yat ş gösterdikleri bulunmuştu. Beslenme al şkanl ğ (Muldoon ve ark. 1992) ve ilaç kullan m n n (Golier ve ark. 199) kan kolesterol düzeylerini etkileyebileceği gösterilmiştir. Beslenme al şkanl ğ n n kişinin yaşad ğ yere göre (köy, kasaba, şehir) farkl l k gösterebileceği düşünülmüş, ancak olgular m z n yaşad klar yere göre aralar nda anlaml farkl l k saptanmam şt r. Ayr ca çeşitli araşt rmac lar diyetle al - nan kalori miktar yla vücut ağ rl ğ ve kan kolesterol düzeyleri aras nda bir ilişki bulunduğunu (Boston ve ark. 1996b), düşük kalorili beslenmeye bağl kilo kayb n n kan kolesterol düzeyini etkileyebileceğini (Zureik ve ark. 1996) ileri sürmektedirler. Ancak her iki hasta grubu ve normal kontrollerin vücut ağ rl ğ ortalamalar aras nda da anlaml farkl k saptanmam şt r. Alkol kullan - m, trigliserid ve HDL düzeylerini art rmakta, LDL düzeyleri üzerindeyse etkisi bulunmamaktad r (Boston ve ark. 1996a). Ancak çal şmam zda alkol kullan m d şlama ölçütü olarak kabul edilmiştir. Bunlara ek olarak çal şmaya al nma ölçütleri aras nda son 1 ayda ilaç kullan m n n olmamas gözönüne al nd ğ nda olgular m zda saptad ğ m z kolesterol düzey farkl l klar n n (ilaç kullan m, diyet, vücut ağ rl ğ, alkol kullan m gibi) araya giren etmenlerle ilişkili olmad ğ sonucuna var lm şt r. Kendine ve çevreye yönelik sald rgan davran şlarla belirli dürtü kontrol güçlüklerinin beyin serotonin işlev bozukluğuyla ilgili olduğu ortaya koyulmuştur (Engelberg 1992). Bu modele göre hücre d ş ortamdaki kolesterolle beyin sinaptozomal membran lipoprotein kolesterolü aras nda serbest al şveriş vard r. Plazma kolesterol düzeyindeki düşme, sinir hücresi membran kolesterolünde azalmaya yol açarak işlevsel serotonin reseptörlerinin say s nda azalmaya neden olmaktad r. Beyin serotonin işlevindeki azalma sald rgan davran şlar n bask lanmas na engel olmaktad r. Serotoninin presinaptik geri al m n n membran ak şkanl ğ ndaki değişikliklere duyarl olduğu saptanm şt r (Hawton ve ark. 1993). Plazma kolesterol düzeyindeki düşme gerek presinaptik, gerek postsinaptik alanlarda etkili olarak serotoninin nöronal işlevlerinde azalmaya neden olmaktad r. Şizofreni hastalar ndaki serotonin metabolizmas n n normal yolundan sapmas n n şizofreni tan s yla değil, bu sendromdaki farkl değişkenlerle bağ nt ilişkisi gösterdiği ileri sürülmektedir. Düşük BOS -HIAA değerleri akut hastal k dönemi, canl l k ya da ajitasyon ve kişinin kendisine veya etraf na karş y k c hareketleriyle doğrusal bağ nt ilişkisi göstermektedir (Ceylan 1993). Sonuç olarak serum TK düzeylerinde düşmeye bağl serotonin işlev bozukluğu kronik şizofreni olgular nda tedaviye dirençle ilişkili olduğu kadar (Dursun ve ark. 1999), sald rgan davran şlarla da ilişkili (Bond 1993, Ceylan 1993) görünmektedir. Ülkemizde yap lan bir çal şmada (Çetin ve ark. 1996) da sald rganl kla serotonin işlev bozukluğu aras nda bir ilişki bulunduğu gösterilmiştir. Araşt rmam zda saptad - ğ m z sald rgan davran ş gösteren olgulardaki düşük serum TK ve LDL düzeyleri, bu görüşle uyumlu bulunmuştur. Sald rgan davran ş gösteren şizofrenili olgular n kan TK ve LDL düzeylerinin sald rgan davran ş göstermeyen olgulardan daha düşük bulunmas, şizofrenili olgularda da sald rganl ğ n öngörülmesinde kan kolesterol düzeyinin önemli olabileceğini düşündürmektedir. Ülkemizde yap lan bir çal şmada da (Çetin ve ark. 1999) sald rgan davran şlarla düşük kan kolesterol düzeyleri aras nda bir ilişki bulunduğu ve kan kolesterol düzeyinin sald rganl ğ öngörmede biyolojik bir belirteç olabileceği ileri sürülmüştür. Bu görüş araşt rmam zda elde ettiğimiz bulgularla 269

birlikte yorumland ğ nda, özgül olmayan ancak kullan şl bir araç olabileceği yorumu getirilmiştir. Bununla birlikte Steinert ve arkadaşlar (1999) yapt klar çal şmada sald rgan davran şlarla kan kolesterol düzeyi aras nda anlaml bir ilişki bulunmad ğ n bildirmişlerdir. Ancak bu araşt rmadaki denekler homojen bir gruptan oluşmamakta, şizofreni d ş nda psikotik olmayan olgular da çal şmaya denek olarak al nm şlard r. Buna karş l k Rybakowski ve arkadaşlar (1996), kendine yönelik sald rganl k gösteren (intihar) şizofreni, depresyon ve mani olgular ndan oluşan deneklerde, kan kolesterol düzeylerinin sald rganl k göstermeyen deneklerden daha düşük olduğunu göstermişlerdir. Yapt ğ m z araşt rmada her iki şizofrenili olgu grubuyla normal kontrol grubunun serum trigliserid düzeyleri aras nda anlaml ilişki bulunmam şt r. Bu konuya ilişkin olarak ülkemizde yap lan çal şmalarda (Gidiş ve ark. 2) şiddet içeren yöntemlerle intihar girişiminde bulunan olgularda serum kolesterol düzeylerinin anlaml olarak daha düşük bulunduğu, serum trigliserid düzeyleri aras nda anlaml bir ilişki bulunmad ğ, bu sonuca göre saptanan ilişkinin diyetten bağ ms z olduğu ileri sürülmüştür. Sald rganl k ve şiddet içeren ciddi intihar girişimlerinde diğer girişimlere göre kolesterol düzeyinin düşük olmas na rağmen, trigliserid düzeyinde bu düşüklüğün görülmemesi sald rgan-impulsif davran şlar ile bu tip intihar girişimleri aras nda bir ilişkinin olabileceği ve bunun kullan şl bir araç olarak değerlendirilebileceği görüşü yapt ğ m z araşt rma sonuçlar yla da desteklenmiştir. Bununla birlikte yap lan baz çal şmalarda (Osser ve ark. 1999) antipsikotik ilaçlar n göstermiş olduklar antipsikotik etkinin bir k sm n n, trigliseridler üzerindeki etkileri arac l ğ yla olduğu ileri sürülmektedir. Kan trigliserid düzeylerinde ilaca bağl olarak meydana gelen yüksekliğin beyin hücresi membran ak şkanl ğ nda değişime sebep olduğu ileri sürülmektedir (Diebold ve ark. 1998). Bu etki, bir çok atipik antipsikotik ilac n -HT2 reseptör blokaj ile sağlam ş olduğu post sinaptik serotonin reseptör işlevindeki azalmay güçlendirebileceği ileri sürülmekteir (Osser ve ark. 1999). Çal şmam z n s n rl l klar Literatürde çeşitli çal şmalarda alkol ve madde bağ ml l ğ n n şiddet riskini art ran önemli bir etmen olduğu ve özellikle şizofrenide madde kullan m na bağl sald rgan davran ş görülme oranlar nda art ş olduğu bildirilmektedir (Cantwell ve ark. 1999, Soyka 2). Şizofrenideki sald rganl ğ n öngörülmesi üzerine yap lacak bundan sonraki çal şmalarda alkol ve madde kullan m n n olas etkisinin dikkate al nmas gerekmektedir. Değişik tipteki psikotrop ilaçlar n (antipsikotikler, antidepresanlar, duygudurum düzenleyicileri, vb.) kan lipidlerini etkileyebilecekleri gösterilmiştir (Diebold ve ark. 1998). Bu durumun hastal klar n bir sonucu mu olduğu, yoksa ilaçlar n özgül olmayan bir etkisi mi olduğu kesinleştirilememiştir (Dursun ve ark. 1999). Çal şmam zda son bir ayl k süre boyunca herhangi bir ilaç kullan lmam ş olmas koşulu aranm ş olmakla birlikte daha önceden kullan lm ş olan ilaçlar n etkisi tam olarak ar nd r lamam ş olabileceğinden ilk kez başvuran ve daha önceden tedavi öyküsü bulunmayan hastalardan oluşan grup üzerinde kontrollü çal şmalar yap lmas n n uygun olacağ düşünülmüştür. SONUÇLAR Şizofrenideki sald rganl k %3.3 gibi oldukça yüksek bir oranda saptanm şt r. Sald rgan davran ş gösteren şizofren olgularda, geçmişte sald rgan davran ş ve suç öyküsü daha s k, hastanede yat ş süre ortalamas daha uzun bulunmuş, sosyodemografik değişkenler aç s ndan anlaml farkl - l k bulunmam şt r. Sald rgan davran ş gösteren şizofren olgular n toplam kolesterol ve LDL kolesterol düzeyleri sald rgan davran ş göstermeyen şizofrenili olgular n kan kolesterol düzeyleri normal kontrollerden daha düşük olmakla birlikte aralar nda istatistiksel olarak anlaml fark bulunmam şt r. Kan kolesterol düzeyinin şizofrenili olgularda sald rganl ğ n öngörülmesinde kullan şl bir araç olabileceği, ancak bunun doğrulanmas için daha fazla kontrollü çal şmaya gerek olduğu sonucuna var lm şt r. 27

KAYNAKLAR Amerikan Psikiyatri Birliği (1994) Mental Bozukluklar n Tan sal ve Say msal El Kitab, dördüncü bask (DSM-IV) (Çev. Ed.: E Köroğlu) Hekimler Yay n Birliği, Ankara, 199. Andreasen NC (1982) Negative symptoms in schizophrenia definition and reliability, negative and positive schizophrenia definition and validation. Arch Gen Psychiatry, 39:784-794. Arango C, Barba AC, Salvador TG ve ark. (1999) Violence in inpatients with schizophrenia: A prospective study. Schizophr Bull, 2:493-3. Asnis GM, Kaplan ML, Hundorfean G ve ark. (1997) Violence and homicidal behaviors in psychiatric disorders. Psychiatr Clin North Am, 2(2):4-8. Bech P, Kastrup M, Rafaelsen OJ ve ark. (1986) Brief Psychiatric Rating Scale. Acta Psychiatr Scand, 73 (Suppl 326): 1 Bond JA (1993) Serum cholesterol, triglycerides, and aggression in the general population. Br J Psychiatry, 163:666-668. Boston PF, Dursun SM, Reveley AM ve ark. (1996a) Cholesterol and mental disorder. Br J Psychiatry, 169:682-689. Boston PF, Dursun SM, Zafer R ve ark. (1996b) Serum cholesterol and treatment-resistance in schizophrenia. Biol Psychiatry, 4:42-43. Cantwell R, Brewin J, Glazebrook ve ark. (1999) Prevalence of substance misuse in first episode psychosis. Br J Psychiatry, 174:1-13. Carlson GA, Rapport M (1991) Serum cholesterol and aggressive behavior in psychiatrically hospitalized children. Acta Psychiatr Scand, 83:77-78. Ceylan ME (1993) Araşt rma ve Klinik Uygulamada Biyolojik Psikiyatri. 1. Bask, İstanbul, cilt 1, s. 1-19. Çetin M, Çilden Ş, Başoğlu C ve ark. (1996) Sald rganl k davran ş n n biyokimyasal ve nöroendokrinolojik göstergelerinin araşt r lmas : Kontrollü bir çal şma. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 6:66-76. Çetin M, Başoğlu C, Ağargün MY ve ark. (1999) Antisosyal kişilik bozukluklu hastalarda düşük kolesterol düzeyinin homisidal davran şla birlikteliği. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 9:18-188. Deutsch L, Bylsma F, Rovner B ve ark. (1991) Psychosis and physical aggression in probable Alzheimer s disease. Am J Psychiatry, 148:119-1163. Diebold K, Michel G, Schweizer J ve ark. (1998) Are psychoactive-drug-induced changes in plasma lipid and lipoprotein levels of significance for clinical remission in psychiatric disorders? Pharmacopsychiatry, 31:6-67. Dursun SM, Szemis A, Andrews H ve ark. (1999) The effects of clozapine on levels of total cholesterol and related lipids in serum of patients with schizophrenia: a prospective study. J Psychiatry Neuroscience, 24():43-4. Engelberg H (1992) Low serum cholesterol and suicide. The Lancet, 339: 727-729. Erkoç Ş, Arkonaç O, Atakl C ve ark. (1991a) Pozitif semptomlar değerlendirme ölçeğinin güvenilirliği ve geçerliliği. Düşünen Adam, 4:16-2. Erkoç Ş, Arkonaç O, Atakl C ve ark. (1991b) Negatif semptomlar değerlendirme ölçeğinin güvenilirliği ve geçerliliği. Düşünen Adam, 4:12-1. Eronen M, Tiihonen J, Hakolo P ve ark. (1996) Schizophrenia and homicidal behavior. Schizophr Bull, 22(1):86-88. Fowkes FG, Leng GC, Donnan PT ve ark. (1992) Serum cholesterol, triglycerides, and aggression in the general population. The Lancet, 34:99-998. Gidiş D, Kaya N, Şahinoğlu U ve ark. (2) İntihar girişiminde bulunan olgularda serum kolesterol ve trigliserid düzeyleri. Düşünen Adam, 13:92-9. Golier JA, Marzuk PM, Leon AC ve ark. (199) Low serum cholesterol level and attempted suicide. Am J Psychiatry, 12:419-423. Goodman J, Davidson KW, McGrath PJ ve ark. (1997) Cholesterol and aggression. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry, 36(3):33-34. Hawton K, Cowen P, Owens D ve ark. (1993) Low serum cholesterol and suicide. Br J Psychiatry, 162:818-82. Hillbrand M, Spitz RT, VandenBos GR ve ark. (1997) Investigating the role of lipids in mood, aggression and schizophrenia. Psychiatr Serv, 48:87-876,882 Hoge SK, Appelbaum PS, Lawlor T ve ark. (199) A prospective, multicenter study of patients refusal of antipsychotic medication. Arch Gen Psychiatry, 47:949-96. K rkp nar İ, Özer H, Coşkun İ ve ark. (199) Yatan psikiyatri hastalar nda sald rganl k: Erzurum da psikiyatri kliniklerinde görülen sald rgan davran şlar üzerine bir çal şma. Türk Psikiyatri Dergisi, 6:28-296. Krakowski M, Czobor P, Chou JC ve ark. (1999) Course of violence in patients with schizophrenia: relationship to clinical symptoms. Schizophr Bull, 2(3):-17. Kültür S, Mete L (1997) Şizofreni Psikiyatri Temel Kitab, cilt 1, Güleç C, Köroğlu E (Ed), Hekimler Yay n Birliği, Ankara, s.321-33. Lam JN, McNiel DE, Binder RL ve ark. (2) The relationship between patients gender and violence leading to staff injuries. Psychiatr Serv, 1(9):1167-117. Lapierre D, Braun C, Hodgins S ve ark. (199) Neuropsychological corellates of violence in schizophrenia. Schizophr Bull, 21(2):23-262. McNiel DE, Binder RL, Greenfield TK ve ark. (1988) Perdictors of violence in civilly committed acute psychiatric patients. Am J Psychiatry, 14:96-97. Marzuk PM (1996) Violence, crime, and mental illness. Arch Gen Psychiatry, 3:481-486. Meltzer HY, Okayli G (199) Reduction of suicidality during clozapine treatment of neuroleptic-resistant schizophrenia: Impact of risk benefit assessment. Am J Psychiatry, 12:183-189. Miller RJ, Zadolinnyj K, Hafner RJ ve ark. (1993) Profiles and predictors of assaultiveness for different psychiatric ward populations. Am J Psychiatry, 1:1368-1373. Modestin J, Ammann R (1996) Mental disorder and criminality: Male schizophrenia. Schizophr Bull, 22(1): 69-82. Muldoon MF, Manuck SB, Matthews KA ve ark. (199) Lowering cholesterol concentrations and mortality: a quantitative rewiev of primary prevention trials. BMJ, 31:39-314. Muldoon MF, Kaplan JR, Manuck SB ve ark. (1992) Effects of a low fat diet on brain serotonergic responsivity in cynomolgus monkeys. Biol Psychiatry, 31:739-742. Noble P, Rodger S (1989) Violence by psychiatric in patients. Br J Psychiatry, 1: 384-39. Osser DN, Najarian DM, Dufresne RL ve ark. (1999) Olanzapine increases weight and serum triglyceride levels. J Clin Psychiatry, 6:767-77. Overall JE, Gorham DR (1962) The Brief Psychiatric Rating Scale. Psychol Rep, 1:799-812. Rosenbaum M, Bennett B (1986) Homicide and depression. Am J Psychiatry, 143:367-37. 271

Rybakowski J, Ainiyet J, Szajnerman Z ve ark. (1996) The study of the relationship beetween cholesterol and lipid concentration and suicidal behavior in patients with schizophrenia affective illness. Psychiatr Pol, 3():699-712. Ryman A (1994) Cholesterol, violent death, and mental disorder. BMJ, 39:421-422. Scott H, Johnson S, Menezes P ve ark. (1998) Substance misuse and risk of agression and offending among the severely mentally ill. Br J Psychiatry, 172:34-3. Soyka M (2) Substance misuse, psychiatric disorder and violent and disturbed behaviour. Br J Psychiatry, 176:34-3. Soykan Ç (199) Institutional differences and case typicality as diagnosis system severity, prognosis and treatment. Master Tezi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi. Soysal H, Uygur N (1993) Psikotik hastalar n öldürme davran ş nda hedef kitle. Nöropsikiyatri Arşivi, 3(2): 342-346. Spivak B, Lamschtein C, Talmon Y ve ark. (1999) The impact of clozapine treatment on serum lipids in chronic schizophrenic patients. Clin Neuropharmacol, 22(2): 98-11. Steadman HJ, Mulvey EP, Monahan J ve ark. (1998) Violence by people discharged from acute psychiatric inpatient facilities and by others in the same neighborhoods. Arch Gen Psychiatry, :393-44. Steinert T, Woelfle M, Gebhard RP ve ark. (1999) No correlation of serum cholesterol levels with measures of violence in patients with schizophrenia and non-psychotic disorders. Eur Psychiatry, 14: 346-348. Tanke ED, Yesavage JA (198) Characteristics of assaultive patients who do and do not provide visible cues of potential violence. Am J Psychiatry, 142: 149-1413. Turan M, Telcioğlu M, Özkan İ ve ark. (1998) Ayaktan takip edilen psikiyatri hastalar n n uygulad klar şiddet, 34. Ulusal Psikiyatri Kongresi Bilimsel Çal şmalar Özet Kitab, İzmir, Güne Ofset Matbaac l k s. 34. Uygur N, Iş kl M, Ögel K ve ark. (1992) Suç işlemiş şizofrenlerin demografik özellikleri ve suç profili. Düşünen Adam, :-9. Virkkunnen M (1983a) Insulin secretion during the glucose tolerance test in antisocial personality. Br J Psychiatry, 142:98-64. Virkkunen M (1983b) Serum cholesterol levels in homicidal offenders: a low cholesterol levels is connected with a habitually violent tendency under the influence alcohol. Neuropsychobiology, 1:6-69. Virkkunen M, Penttinen H (1984) Serum cholesterol in aggressive conduct disorder: A preliminary study. Biol Psychiatry, 19: 43-439. Virkkunen ME, Horrobin DF, Jenkins DK ve ark. (1987) Plasma phospholipid essential fatty acids and prostaglandins in alcoholic, habitually violent, and impulsive offenders. Biol Psychiatry, 22: 187-196. Walker NP, Fox HC, Whalley LJ ve ark. (1999) Lipids and schizophrenia. Br J Psychiatry, 174:11-14. Wessely S (1997) The epidemiology of crime, violence and schizophrenia. Br J Psychiatry, 17 (suppl. 32): 8-11. Yudofsky SC, Silver JM, Jackson W ve ark. (1986) The overt aggression scale for the objective rating of verbal and physical aggression. Am J Psychiatry, 143 (1):3-39. Zureik M, Courbon D, Ducimetiere P ve ark. (1996) Serum cholesterol concentration and death from suicide in men: Paris prospective study I. BMJ, 313:649-6. 272