Kübizm Soyut sanatın balangıcı olarak kabul edilen kübizm step sanatında ve Latin sanatında en eski heykellerde ve balballarda görülen bir özellikti. Bunlar masif (tek parça) talardan çok az ayrıntılarak genelde geometrik hatlarla yalın bir ifade ile künt biçimde figürlerin verilmesi ile gerçekleiyordu. Douya özgü pek çok sanatta örnein Afrika da, Kolomb öncesi Amerika da yada Avusturalya yerli sanatında da benzer örnekler görülür. Bunlar birer bireimsel (sentezci) kübizm örnekleridir. Resim 88 Picasso Avignon lu Kadınlar 1907 Resim 89 Avusturalya 1822
Analitik (çözümleyici) Kübizm ile Türk süsleme sanatları; doayı yeniden yapılandırma, kurma ve düzenleme anlamında mantık olarak birebir elemektedir. Asıl ortak noktaları gerçekle yanlsama ayrımına yaptıkları göndermedir. Türk süsleme sanatlarında üç çeit kompozisyon eması vardır. Bitkisel kaynaklı, hayvansal kaynaklı ve geometrik. Hemen tümünde tabiattan alınan bir nesnenin doal ortamından ayrılarak baka ilikiler içinde tekrar düzenlenmesi söz konusudur. Analitik kübizmde de nesneler parçalanarak; Türk süsleme sanatlarında olduu gibi farklı ilikiler içinde, baka bir düzenlemeyle, deiik bakı açılarından tekrar oluturulur. Yine Türk sanatında olduu gibi bu ilemlerden geçen evren soyutlaıp emalatırılarak stilize edilir. Yani usluplatırılır. Burada fark varsa kübist sanatçının sanatına konu olan nesneyi seçimindeki tercihtir. Kübist sanatçı cansız nesnelerle insan figüründen yola çıkıyordu. Yaam biçimlerinin farklılıı yüzünden arada bu kadar farklılık bulunması doaldır.türk sanatındaki motifler yaam biçimleriyle ilikili idi. Steplerde doal yaam alanı içinde hayvanlar ve bitkiler yaamla iç içe olan unsurlardı. Türk süsleme sanatlarının step kaynaklı olarak giren bezemeler doayı usluplatırır. Kübist sanatçının nesnelerinin de kendi ortamından çıkması olaandır. Resim 90, 91 de analitik kübizm
örnekleri yer almaktadır. leriki sayfalarda ise Türk süsleme sanatlarındaki çözümlemelere yer verilmitir. Resim 90 Picasso Guitar, 1913 Resim 91Picasso Alçı balı atölye, 1925
Analitik kübizimde olduu gibi Türk süsleme sanatlarında da nesneler dikine yada yatay olarak bölünüp parçalanır. Türk süsleme sanatlarında dikine kesit biçimlerini hatayilerde görüyoruz. Hatayi muhtelif çiçeklerin dikine kesitinin, anatomik çizgilerinin usluplatırılmasıyla ortaya çıkan ekildir. (1) Buna eski deyimiyle Makta-ı Tûlânî uzunluuna kesit denir. (1) Goncagül denilen tomurcuk çiçeklerde de dikey kesit uygulanır. Taç yaprakları ve çanak kısmı meime ve tohumlar bellidir. Daha belirgin olanlar hataidir. (Birol ve Derman, 1991: 43) ekil 16 Hatai çizimi (1) nci A. Birol, Çiçek Derman (1991): Türk Tezyini Sanatlarında Motifler, Kubbealtı Neriyatı, stanbul:s.65
Analitik kübizmde de nesnelerden dikey yatay kesitler alınarak çözümlenen nesnelerin farklı bir kompozisyon olarak birletirilmeye gidildiini biliyoruz. Türk süsleme sanatlarında da böyledir. Yine minyatür mekanlarında ve süsleme sanatlarında görülen birr özellik de simultanitedir. Simultanitede (e zamanlılık) deiik bakı açılarından gözlemlenen nesneler aynı kompozisyon (düzenleme) altında birletirilir. Kübizmde olduu gibi Türk sanatında da tek bakılı perspektif zorunluluu yoktur. Dikine kesitli (içi görünen) hatailerle kubakıı görünen pençler aynı düzlemde yer almaktadır. Hatayi grubundan, penç ismiyle bilinen bu motifler, bitki kaynaklı olup herhangibir çiçein ku bakıı görüntüsünün usluplatırılarak çizilmesi ile elde edilmitir.(ekil 17) ekil 17 Penç çizimi Münhailerde de benzer bir durum vardır:
Selçuklu Münhaileri XI-XV. Yy. boyunca Türk süslemesinde özellikle el yazması kitap tezyinatında çok rastlanan bir usluptur. Genellikle selçuklu atarafından kullanılmalarına ve kavisli yumuak ana yapılarına dayanarak Ord.Prof.Dr.A.Süheyl Ünver bu usluba Selçuklu Münhaileri adını vermitir.. Münhailer genel olarak rumilerinm ve ku kanatlarının iç bünyelerinde bulunan ayrıntılardan oluup kendine özgü bir renkelendirme tekniine sahiptir. Ancak rumilerde olduu gibi bir sap üzerinde belirli aralıklarla devam etmeyip, birbirine yapıık kümeler halinde oluurlar. ster bordür eklinde ister madolyonlar veay belirli formlar görünümünde olsun, daima birbirlerinin arkasından çıkacak ekillerde çizilerek meydana gelirler....bazı hallerde bitkisel süslemelerde de kullanıldıkları görülür. (1) Burada Münhailere örnek olarak kurgan buluntularından bir altın rölyef verilecektir. Münhailer Türk süsleme sanatlarındaki, çou öge gibi Orta Asya sanat geleneinin bir devamıdır. Resim 92 Lenino kurgan buluntularından (1) Azade Akar, Cahide Keskiner, (1978):Türk Süsleme Santlarında Desen ve Motif, Tercüman Sanat ve kültür Yay.s.18,19
Nesneden alınan ayrıntı, kompozisyonun baka bir yerinde tekrarlarla ve farklı bir görevle yeni bir birletirme ile sunulur. Tekrar, ahenk, deiiklik, birlik gibi tasarım ilkeleri münhailerde baarı ile uygulanmaktadır. Nesnelerin bölünüp farklı bir birletirilme ile sunulması yanın da Türk sanatı ile kübizm arasında ortak olan ana fikir nesnenin soyutlamaya gidilerek yansıtılmasıdır. Aslında evrende nesneler pek de geometrik görünmeyen birçok parçacıın oluturduu karmaık bir yapıdan oluur. Cezanne ve Picassonun yaptıı neydi? Bu karmaık geometriyi sadeletirmek ve daha sistematik olarak algılayabilmek; aslında bu da bir yerde stilizasyon ve soyutlamadır. Nesneleri küp küre üçgen prizma gibi daha temel biçimlere indirgediler. Dou sanatında her zaman görülen bu özellik doanın fazlalıklardan ayıklanarak özüne ve daha temel noktalarına inmektir. Kübizmde bu sadeletirme ilemi üç boyuta kadardır. Dou sanatında ise ayıklama ilemi daha ileri düzeydedir. Burada üç boyut iki boyuta dümütür. Bazen de daha da stilize desenlere dönüerek nerdeyse bir motif haline gelir. Minyatür mekanında bu özelliklerin hemen hepsini görebiliriz. Kübizmdeki ezamanlılık, mısır sanatında olduu gibi minyatür sanatında da mevcuttur. Dou sanatında e zamanlılık belirleyici bir özellliktir. Tek
bakılı perspektif söz konusu deildir. Hemen her zaman nesneler en özgül bakı açsıyla yansıtılır ve aynı boyut üzerinde farklı bakı açıları resme aktarılır. Yer düzleminin dikeyletirilmesi nesnenin en özgül bakı açısıyla yansıtılması için tercih edilmi olmalıdır. Bakı noktasından uzaktaki nesneler tam seçilemeyecei için yer düzlemi dikeyletirilerek geri plandaki nesnelere de bir açıklık getirilmitir. Ayrıca minyatür mekanında bu gerideki nesnelerin küçülmesine de gerek yoktur. Minyatür mekanı ile kübizm mekanı karılatırılırsa aaıdaki ortak noktalar görülür: Yer düzleminin dikeyletirilmesi Nesnelerin en özgül bakı açısından gösterilmesi Çok bakılı perspektif (ezamanlılık, simültanite) Nesne büyüklüünün perspektifle deimemesi Kısmen simetri effaflık (örn. Binaların içinin görülmesi) Stilizasyon (üsluplama)
Süsleme ögeleri Picasso nun dier geleneksel sanatlara ve farklı kültürlere yaklatıı gibi minyatür sanatı ile de ilgilendiini biliyoruz. Minyatürleri incelemi ve kübik sanatta bu bilgilerden büyük ölçüde yararlanmıtır. Resim 93 te Picasso nun minyatüre ilgisi görülüyor. Kendisine örnek aldıı Cezanne da oriantal olmakla suçlanmıtı. (1) Resim 93 Picasso, Minyatür ve bir geç kız karısında Maara önünde kısraın ölüü, 1936 Picasso Avignon lu kadınlarda okyanusya ve yerli sanatından esinlendii gibi minyatür mekanının özelliklerinden de yararlanmıtır. Bunlardan en önemlisi ise yer düzleminin dikeyletirilmesidir. Kubakıı perspektife topografik minyatürlerde daha (1) Dore Ashton. (1991):A Fable of Modern Art., Berkeley : University of California Press. 31
çok yaklaılırken ; genelde mekanda yer düzlemi yukarı kaldırılmıtır ve ku bakıı deil çok bakılı bir görü söz konusudur. Aaıda yer düzleminin dikeyletirilmesi meselesi ematik olarak açıklanmıtır. b c a b Yer düzlemi c YER DÜZLEM d a d ekil 18 Yer düzleminin dikeyletirilmesi Picasso da yer düzleminin dikeyletirilmesiyle sıkça karılaılır.(res.95) Resim 94 Müslümanla Hir istiyan satranç oynuyor13.-yy Madrid Resim 95 Pablo Ruiz Picasso Sürahi, testi ve meyve tabaı spanya