AFET SONRASI MÜDAHALEDE UZAL VE CBS TEKNOLOJİLERİNİN İSTANBUL İÇİN ÖNEMİ Doç. Dr. Hüseyin TUROĞLU, Araş Gör. Fatih DÖKER, Araş. Gör. Cihan BAYRAKDAR İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü turogluh@gmail.com fdoker@istanbul.edu.tr cihanbyr@istanbul.edu.tr Özet: İstanbul 5343 km2 alanı ve 12 milyon nüfusuyla ülkemizin en önemli metropolütan alanıdır. bu alan tarihten günümüze birçok medeniyetin merkezi olmuş ve bu tarihler süresince içerisinde birçok kez istilalara savaşlara ve büyük ölçekli afetlere maruz kalmıştır. Günümüzde de büyük bir nüfusu barındırmakta ve Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumundadır. Yer aldığı coğrafi konum itibariyle Kuzey Anadolu Fay'ının hemen kuzeyinde bulunması nedeniyle tarih boyunca ve günümüzde büyük deprem tehlikesi altındadır.1999 depremleri ile bu tehlikenin İstanbul için riski de yükselmiştir. İstanbul bulunduğu coğrafi konum itibari ile kararsız hava kütlelerinin etkisi altındadır. Bu yüzden sel, taşkın, fırtına vb atmosferik olaylar sıklıkla meydana gelmektedir. Bu doğa olayları hızlı ve plansız gelişen şehirleşme ile birlikte çoğu kez zararları önemli boyutlara ulaşan afetlere dönüşmektedir. Bu çalışmada İstanbul'da yaşanacak olası afetlerde, afet sırasında ve sonrasında müdahalenin doğru ve hızlı bir şekilde yürütülmesinde günümüz teknolojilerinden en verimli şekilde nasıl yararlanılabilirin cevapları aranmaya çalışılmıştır. Bu bağlamda gerek afet sırasında gereke de hemen sonrasında önceden bu konudaki yetkilendirilecek merkezler tarafından temin edilecek yüksek çözünürlüklü uydu görüntüleri ve hava fotoğrafları hızlı ve doğru bir veri işleme teknolojisi olan Coğrafi Bilgi Sistemleri ortamında yetişmiş uzaman personel tarafından değerlendirilerek zarar gören bölgelerin hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilmesi ve müdahalenin sağlıklı yürütülmesi açısından önemlidir. Böylelikle afetin getirdiği can ve mal kaybı gibi zararların en aza indirilebilmesi sağlanacaktır. 292
Giriş İstanbul 5343 km 2 alanı ve 12 milyon nüfusuyla ülkemizin en önemli metropolütan alanıdır. bu alan geçmişten günümüze birçok medeniyetin merkezi olmuş, bu süre içerisinde birçok kez istilalara savaşlara ve büyük ölçekli afetlere maruz kalmıştır. Çok eski ve köklü bir tarihe, zengin bir kültürel mirasa sahiptir. Stratejik konumu nedeni ile daima göz önünde olmuştur. Her uygarlık döneminde önemli ticaret, idari ve dini merkezi olma kimliğini taşımıştır. Günümüzde de büyük bir nüfusu barındırmakta ve Türkiye ekonomisinin lokomotifi konumundadır. Bu özelliklerinin yanında, İstanbul; büyük depremler yaratan Kuzey Anadolu Fayının yakın kuzeyinde, kararsız hava kütlelerinin etkisi altında, plansız bir şehirleşme baskısı yaşayan, jeolojik ve jeomorfolojik tehlikelerin risklerini taşıyan bir şehirdir. Sözkonusu tehlikelerin İstanbul da birer afet boyutunda gerçekleşme olasılıklarının yüksek olması, sadece İstanbul için değil, ayrıca Marmara Bölgesi ve Türkiye için de çok büyük öneme sahiptir. Afetler can ve mal kayıplarına neden olurlar. Bu kayıpların önemli bölümü afet sırasında gerçekleşirken bir bölümü de afet sonrasında meydana gelir. Afet sonrasında meydana gelen zararların çok önemli sebebi müdahale de gecikme olmasından kaynaklanmaktadır. Bir başka ifade ile bir afet sonrası, doğru yere en kısa zamanda en etkili kurtarma ve yardım müdahalesi can ve mal kayıplarının en aza indirilmesindeki en önemli husustur. Bu uygulama Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi Sistemi teknolojilerinin kullanıldığı Afet Sonrası Müdahale Destek Merkezi yapılanması ile mümkün olabilir. UZAL ve CBS Teknolojilerinin avantajları Hava fotoları, uydu fotoları ve videolarının yanında, Uzaktan Algılamanın en yaygın kullanılan veri kaynağı uydu görüntüleridir. Gelişen teknolojinin kontrolünde yersel, zamansal ve spektral çözünürlük yeteneklerinin her geçen gün daha fazla avantajlar sunmaya devam etmesi, uydu görüntülerini; atmosfer, hidrosfer ve litosfer özelliklerdeki farklılaşmaları kontrol etme konusunda sınırsız avantaj ve alternatifler sunmaktadır. Bu yüzden, yeryüzüne ait en küçük değişiklikler dahi saatler 293
mertebesindeki zaman aralığında karşılaştırmalı olarak analiz edilebilmekte, değişikliklere ait tür, miktar, büyüklük, dağılış ve şiddet özelliklerine ait her türlü veriye en kısa sürede ve en güvenilir şekilde ulaşılmaktadır (Turoğlu 2008). Uydu verilerinin afet sonrasındaki kullanımında onların yüksek çözünürlüklü olması sınıflama ve tespit hassasiyetini doğrudan etkilemektedir. Afet öncesinde, olası afet türleri ve etki alanlarına ait arşiv oluşturulması ve bu arşivin periyodik olarak güncellenmesi çok önemlidir. Afet sonrası görüntü temininde ise zaman çok önemlidir. Afet sonrasını temsil edecek ilk görüntünün mümkün olan en kısa zaman içinde alınması gerekmektedir. Sonrasında ise yine periyodik görüntülerin alınması ve değişimin izlenmesi gerekmektedir (Şekil 1, 2). Uzaktan Algılamadaki bir diğer veri toplama yöntemi de afet anında çekilen hava fotoğrafları ve videolara ait değerlendirmedir. Bu değerlendirme çalışmaları hızla gelişen dijital hava kameraları sayesinde etkin olarak kullanılabilecek düzeye ulaşmıştır. Şekil 1: Afet sonrası müdahalede amaçlı olarak alınmış 0,5 m yersel çözünürlükteki Geoeye uydu görüntüleri Soldaki görüntü 14 Nisan 2010 tarihinde Çin de meydana gelen 7.1 büyüklüğündeki deprem sonrasına aittir. Sağdaki görüntü ise 05 Ağustos 2010 tarihinde Pakistan da meydana gelen sel-taşkın afetinin ardından alınmıştır. 294
Şekil 2: 2005 Biloxi, Missisippi Katrina Fırtınası öncesi (soldaki) ve sonrasına ait uydu görüntüsü (sağdaki). Coğrafi Bilgi Sistemleri; veri çeşitliliği ve boyutlarına ait sınırlama olmaksızın, her türlü veriyi ilişkilendirme, sorgulama (SQL), mekânsal ve network analizlerini yapma yeteneğine sahiptir. Bu yeteneklerinin sağlıklı sonuçlar alacak analizleri için güvenilir ham veriye gereksinim vardır. CBS uygulamalarının afet sonrası müdahale ya da acil durum yönetimindeki katkısı aslında şu temel soru ile şekillenmektedir. Doğal afet nedeni ile ortaya çıkabilecek can kayıbı ve hasarı nasıl en aza indirebiliriz?. Afet kökenli can kayıplarını iki grupta sınıflamak mümkündür. Bunlardan biri afet anında meydana gelen ölümlerdir. Diğeri ise afet sonrasında meydana gelen can kayıplarıdır. Afet sonrası müdahalenin en önemli yönü afet sonrası ölümleri önleme ya da en aza indirme konusundaki etkinliktir. Afet sonrası ölümler; müdahaledeki gecikme, hatalı müdahale, sağlıksız ve yetersiz bakım, eksik ya da geciken lojistik destek, vb. sebeplerden kaynaklanmaktadır. Tüm bu problemlerin en hızlı ve sağlıklı çözümündeki karar destek sistemi olarak CBS teknolojilerinin kullanımı ile mümkündür. Afet sonrası müdahale için CBS teknolojilerinin kullanımına ait iş akış şeması Şekil 3 teki gibi özetlenmiştir. Bu kapsamda hasarın değerlendirilmesi, kullanılabilecek olan en kısa yolun belirlenmesi, acil müdahale ekiplerinin ve ilk yardımın, lojistik desteğin yönlendirilmesi, geçici iskan alanlarının tesisi, yaralı ve yardıma muhtaçların güvenli geçici iskan alanlarına sevk edilmesi, vb. CBS analiz ve sorgulama (SQL) uygulamaları ile yapılabilecek çalışmalardır (Şekil 4). Ayrıca internet CBS teknolojileri içindeki çok güçlü bir katkı aracıdır. Afet sonrası müdahale çalışmalarında; bilgiye ulaşma, bilgiyi paylaşma 295
ve planlamada kablolu ya da kablosuz internet kullanımı hem afet sonrası müdahale ekipleri için ve hem de halk için çok önemli rol oynamaktadır (Hampton ve Webb 2005, Hodgson vd. 2010, Laituri ve Kodrich 2008, Turoğlu 2008). Şekil 3: Afet sonrası müdahalede Coğrafi Bilgi Sistemlerinin kullanılmasına ait iş akış şeması. Şekil 4: CBS ile yapılan network analizi, afetten zarar gören bölgeye en kısa sürede ulaşılabilecek en iyi yolu bulmada en uygun yöntemdir. 296
Sonuç: İstanbul da meydana gelecek herhangi bir doğal afet sonrasında hızlı ve sağlıklı bir müdahale için en önemli husus doğru verinin sağlanabilmesidir. İstanbul un şehirsel doku özelliği nedeni ile bu tür bir çalışmaya ciddi anlamda ihtiyaç vardır. Bu da UZAL ve CBS teknolojileri ile çalışan Afet Sonrası Müdahale Destek Merkezi kurulması, UZAL ve CBS teknolojileri ile İstanbul için acil durum yönetimine ait hazırlık çalışmalarını sürdürmesi ile mümkündür. Böylece; İstanbul da meydana gelecek bir afet ya da olağan üstü bir durum sonrasında hızlı ve güvenilir veri temini, veriyi analiz ve koordine etme çalışmalarıyla afet ya da olağanüstü durum sonrasında meydana gelebilecek can ve mal kayıpları en aza indirilecektir. Afet Sonrası Destek Merkezindeki temel iş istasyonlarını üç başlıkta toplamak mümkündür. Bunlar; Uzaktan Algılama Verisi temini istasyonu Coğrafi Bilgi Sistemleri Analizleri istasyonu Afet Sonrası Müdahale planlama ve koordinasyonu istasyonu olarak tanımlanabilir. Bu kapsamda; Afetten zarar gören bölgelerin hızlı ve doğru bir şekilde tespit edilmesi, Müdahalenin en hızlı şekilde, doğru yere yapılmasının analizi, Zararın türüne ve boyutlarına göre doğru acil müdahale tür, yetenek ve yeterliliklere sahip ekiplerin yönlendirilmesi, Afet zedelerin nakil, bakım ve hayatlarını idame ettirebilmeleri ile ilgili lojistik ve altyapının koordine edilmesi, İyileştirme ve bakım için doğru planlamanın yapılabilmesi, gibi temel çalışmaların gerçekleştirilmesi sağlanacaktır. Bu merkez İstanbul Valiliği ve İBB AKOM bünyelerinde tesis edilebilir ya da onlarla koordineli olarak çalışan bir merkez olabilir. 297
KAYNAKÇA: HAMPTON, P. ve WEBB, B., (2005) GIS Applications and Disaster Response and Recovery, New Orleans Use of GIS in Post Hurricane Katrina Damage Assesment. http://accela.com/downloads/urpl969-spring06-no-paper.pdf HODGSON, M. E., DAVIS, B. A. Ve KOTELENSKA, J., (2010) Remote Sensing and GIS Data/Information in the Emergency Response/Recovery Phase. Geospatial Techniques in Urban Hazard and Disaster Analysis, Geotechnologies and the Environment, Volume 2, Part 4, 327-354, DOI: 10.1007/978-90-481-2238-7_16 LAITURI, M. ve KODRICH, K., (2008) On line Disaster response community: People as Sensors of high magnitude disasters using internet GIS. Sensors, 8, 3037-3055; DOI: 10.3390/s8053037 TUROĞLU, H. (2008). Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Temel Esasları (Genişletilmiş 2. Baskı). Çantay Kitapevi, İstanbul. 298