YOĞURT ÜRETÎMİ SIRASINDA OLUŞAN FİZİKSEL, KİMYASAL VE BİYOKİMYASAL OLAYLAR. Salih ÖZDEMÎR (1) Alî Erbili BODUR (1)

Benzer belgeler
KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II

SÜT ENDÜSTRİSİNDEKİ YARARLI MİKROORGANİZMALAR

SÜTÜN BİLEŞİMİ ve BESİN DEĞERİ

UYGULAMALI MİKROBİYOLOJİ LABORATUARI

Nutritional and therapeutic value of fermented milk products.

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

YOĞURT TEKNOLOJİSİ. Yapım Metodu

DİYET ACIDOPHILUS BIFIDUS YOĞURDU VE DİYET YOĞURDUN KALİTE NİTELİKLERİNİN İNCELENMESİ

FARKLI STARTER KÜLTÜR KULLANILARAK ÜRETİLEN AYRANLARIN KALİTE ÖZELLİKLERİ*

Ayran Üretiminde Peyniraltı Suyu ve Transglutaminaz Enzimi Kullanımının Ürün Özellikleri Üzerine Etkisi

Yoğurtta Lezzet Bileşenlerinin Oluşumu ve Bu Oluşum Üzerine Etki Eden Faktörler

ISIL İŞLEMİN SÜT BİLEŞENLERİNE ETKİSİ


Gıda Kimyası II Gıdaların işlenmesi sırasında ortaya çıkan reaksiyonlar. Vural Gökmen

Ev Yapımı ve Endüstriyel Üretim Yoğurtlarda ph ve Probiyotiklik İlişkisi

KİMYASAL VE FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ SEBEBİYLE MİKROBİYEL GELİŞMEYE EN UYGUN, DOLAYISIYLA BOZULMAYA EN YATKIN, GIDALARDAN BİRİDİR.

TÜRK GIDA KODEKSİ İÇME SÜTLERİ TEBLİĞİ (TASLAK 2017/..)

Batman da Tüketime Sunulan Yoğurtların Bazı Kimyasal ve Tekstürel Özellikleri

PEYNİR TEKNOLOJİSİ. d- Yarı yumuşak (Limburg, Roquefort vb.) e- Yumuşak (Brie, Cottage vb.) 3. Peynirin kuru maddede yağ içeriğine göre.

Konsantre Elde Edilmesi

TÜRK GIDA KODEKSİ ISIL İŞLEM GÖRMÜŞ İÇME SÜTLERİ TEBLİĞİ Taslak (2014/..)

Melek ERSOY 1 Harun UYSAL 2. Summary

STEVİA ÖZÜ İLAVESİNİN PROBİYOTİK YOĞURTLARININ BAZI KALİTE ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE ETKİLERİ. Yrd.Doç.Dr. Hüseyin Avni Kırmacı

TÜRK GIDA KODEKSİ YENİLEBİLİR KAZEİN VE KAZEİNAT TEBLİĞİ (TEBLİĞ NO:2018/ )

TÜRK GIDA KODEKSĐ FERMENTE SÜT ÜRÜNLERĐ TEBLĐĞĐ (TEBLĐĞ NO: 2009/25) 16 Şubat 2009 Resmî Gazete Sayı : 27143

Peynir Teknolojisi. a- Üretildikten hemen sonra tüketilmeyen; belirli sıcaklık ve bağıl nem koşullarında belirli süre olgunlaşmış peynirler

Ç.Ü Fen ve Mühendislik Bilimleri Dergisi Yıl:2012 Cilt:27-2

Yerli İneklerden Elde Edilen Sütlerden Üretilen Kefirin ph ve Laktik Asit Bakteri Değerleri

Süttozu, Peyniraltı Suyu Tozu ve Yayıkaltı Karışımları ile Üretilen Kefirlerin Özellikleri Üzerine Bir Araştırma* I.Bazı Kimyasal Özellikler

Merve ŞAHİNTÜRK Prof. Dr. Zübeyde ÖNER Süleyman Demirel Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

ÜZÜM TANESİNİN GELİŞİMİ VE YAPISI

Metabolizma. Metabolizmaya giriş. Metabolizmaya giriş. Metabolizmayı tanımlayacak olursak

Farklı Pişirme Metotları ve Seviyelerinin Tavuk Pirzolalarında Heterosiklik Aromatik Amin Oluşumu Üzerine Etkileri

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS TEZİ

SÜT VE ÜRÜNLERİ ANALİZLERİ

EMÜLSİFİYE ET ÜRÜNLERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ AYRAN KALİTESİNDE ETKİLİ BAZI PARAMETRELER ÜZERİNE ARAŞTIRMALAR. Balkır TAMUÇAY ÖZÜNLÜ

FERMENTE ET ÜRÜNLERİ. K.Candoğan-ET

SÜT NÖTRAL PH SI, İÇERDİĞİ LAKTOZ, SİTRİK ASİT, SÜT YAĞI, AZOT KAYNAĞI, MİNERAL MADDELER VE YÜKSEK SU ORANI SEBEBİYLE BİRÇOK MİKROORGANİZMANIN

ÖZET. Yüksek Lisans Tezi PROTEİN ESASLI YAĞ İKAME MADDESİ KULLANIMININ YAĞSIZ YOĞURDUN KALİTESİ ÜZERİNE ETKİSİ. Fatma SEZEN

Karbohidratlar. Karbohidratların sınıflandırılması. Monosakkaritler

Lactobacillus delbrueckii ssp. bulgaricus ve Streptococcus salivarius ssp. thermophilus

TGK-KREMA VE KAYMAK TEBLĐĞĐ (2003/34) (Yayımlandığı R.G.: /25242)

BÖLÜM 4 SOĞUTMANIN SÜT BİLEŞENLERİNE ETKİLERİ VE SOĞUK MUHAFAZAYA ALTERNATİF YÖNTEMLER

*Türden türe değişkenlik gösterir. *İnsanın sadece barsak mikroflorasında 100 türün üzerinde 100 trilyondan fazla bakteri mevcuttur.

TÜRK GIDA KODEKSİ Fermente Sütler Tebliği (Tebliğ No: 2001/ 21 )

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf 2 KARBONHİDRAT LİPİT (YAĞ)

Madde 2- Bu Tebliğ krema ve kaymağı kapsar. Bitkisel yağ esaslı köpük kremayı kapsamaz.

EVDE BİYOTEKNOLOJİ. Yrd. Doç. Dr. Hüseyin UYSAL ADNAN MENDERES ÜNİVERSİTESİ TARIMSAL BİYOTEKNOLOJİ BÖLÜMÜ 3. DERS

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

BESLENME VE SAĞLIK AÇISINDAN KEÇİ SÜTÜNÜN NİTELİKLERİ

12 HÜCRESEL SOLUNUM GLİKOLİZ VE ETİL ALKOL FERMANTASYONU

Bölüm 2 LAKTİK ASİT BAKTERİLERİ

ÖZGEÇMİŞ. İletişim Adresi: Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü, 06110, Dışkapı/Ankara Tel:

Farklı Oranlarda Peynir Altı Suyu Kullanımı ile Üretilen Ayranların Bazı Özellikleri

YGS ANAHTAR SORULAR #2

Keçi Sütü Kalite Fiyatlandırma Sistemlerinde Somatik Hücre Sayısı Başak ÇETİNEL, Halit KANCA

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

TARHANA ÜRETİMİ. Dr. Oya Irmak ŞAHİN-CEBECİ 2016

Elİf ÖZER HARUN KESENKAŞ

SÜTÜN HOMOJENİZASYONUNUN İNSAN SAĞLIĞI ÜZERİNE OLASI ETKİLERİ

Kimya Bilim Danışmanlığı Çalıştayı (29/08/ /09/2007)

I. Koenzim A nedir? II. Tarihsel Bakış III. Koenzim A nın yapısı IV. Asetil-CoA nedir? V. Koenzim A nın katıldığı reaksiyonlar VI.

BİTKİLERDE SOLUNUM REAKSİYONLARI. Prof. Dr. Necmi İŞLER Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi

Torba yoğurdu numunelerinin mikrobiyolojik kaliteleripin yetersiz oldu:

13 HÜCRESEL SOLUNUM LAKTİK ASİT FERMANTASYONU

KARS ĐLĐNDE ÜRETĐLEN ĐNEK SÜTLERĐNĐN BAZI KĐMYASAL ÖZELLĐKLERĐ

GIDALARDA MİKROBİYAL GELİŞMEYİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER

TÜRKİYE 11. GIDA KONGRESİ, Ekim 2012, Hatay

GIDALARIN YÜZEY ÖZELLİKLERİ DERS-9

ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

YAZILIYA HAZIRLIK SORULARI. 9. Sınıf

Gıda Mühendisliğine Giriş. Ders-2

Protein Profiles of Concentrated Yoghurts Produced in Isparta and Burdur Regions and their Relationship with the Chemical Properties

ayxmaz/biyoloji Adı: 1.Aşağıda verilen atomların bağ yapma sayılarını (H) ekleyerek gösterin. C N O H

SÜTE FARKLI HOMOJENİZASYON BASINÇLARI UYGULAMANIN AYRAN KALİTESİNE ETKİSİ

HAYVAN BESLEMEDE BİYOTEKNOLOJİ PROF.DR. SAKİNE YALÇIN

NATURAZYME Naturazyme enzim grubu karbohidrazlar, proteaz ve fitaz enzimlerini içerir.

BÖLÜM 2: SÜTÜN NİTELİKLERİ. Yrd. Doç. Dr. Tuba ŞANLI

Prof. Dr. Filiz Özçelik. Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

EGZERSİZ ENERJİ KAYNAKLARI DOÇ.DR.MİTAT KOZ

Birinci derece (n=1) reaksiyonlar

Evrak Tarih ve Sayısı: 26/12/2017-E.63092

TÜBİTAK BİDEB LİSE ÖĞRETMENLERİ-FİZİK, KİMYA, BİYOLOJİ, MATEMATİK- PROJE DANIŞMANLIĞI EĞİTİMİ ÇALIŞTAYI (LİSE-4 [ÇALIŞTAY 2014]) BİYOLOJİ PROJE RAPORU

Organik bileşikler; karbonhidratlar, lipidler, proteinler, vitaminler ve nükleik asitler olmak üzere beş gruba ayrılır.

Pektin, metil grupları içeren galakturonik asit polimeridir. Mikrobiyal yıkım ile, pektik asit, metanol, d- galakturonik asit e çevrilir.

DONDURMA MİKSİNDE KULLANILAN HAMMADDELER TATLANDIRICILAR

2)Subatomik parçacıklardan oluşan radyasyon. α, β ışınları

ÇĠĞ SÜTTE ASĠTLĠK TAYĠNĠ

KGP202 SÜT TEKNOLOJİSİ II

HÜCRESEL SOLUNUM OKSİJENSİZ SOLUNUM

İTHAL YOĞURT KÜLTÜRLERİNİN TEKNOLOJİK VE MİKROBİYOLOJİK ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ

1. KEÇİ SÜTÜ YOĞURTLARINDA ORGANİK ASİT İÇERİĞİNİN TAT-AROMA ÜZERİNE ETKİSİ

FARKLI KEÇİ IRKI SÜTLERİNDEN ÜRETİLEN PROBİYOTİK AYRANIN KARAKTERİSTİK ÖZELLİKLERİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ EĞİTİM ÖĞRETİM DÖNEMİ YAYINLAR LİSTESİ. Yurtdışında Yayınlanan Makale Sayıları

T.C. GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı

Hücrelerde gerçekleşen yapım, yıkım ve dönüşüm olaylarının bütününe metabolizma denir.

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler

SÜT TEKNOLOJİSİ UYGULAMA DERSİ NOTLARI UYGULAMA 1: ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ SÜT İŞLETMESİ TANITIMI

Transkript:

Atatürk ÜJZir.Fak.Der. 2İ (3), 47SM87, 1994. YOĞURT ÜRETÎMİ SIRASINDA OLUŞAN FİZİKSEL, KİMYASAL VE BİYOKİMYASAL OLAYLAR Salih ÖZDEMÎR (1) Alî Erbili BODUR (1) ÖZET : Sütün yoğurda dönüşümü sırasında birçok fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal değişiklikler meydana gelmektedir. Bu değişiklikler, süte uygulanan ısıtma ve komojenizasyon gibi fiziki işlemlerin yamstra, yoğurt bakterileri olan Streptococcus thermophilus ve Lactobacillus bulgaricus'un laktoz, protein ve yağ gibi besin maddelerini fermente etmeleri ile de oluşmaktadır. Bu makalede yoğurt imalatı esnasında meydana gelen olaylar, karbonhidrat metabolizması, proteolisis, lipolisis ve tat ve çeşni maddelerinin oluşumu olmak üzere 4 ana başlık altında toplanmıştır. GİRİŞ Sütün asitliğinîn yükseltilmesi, sütü muhafaza etmek ve duyusal özelliklerini geliştirmek için uygulanan en eski, metotlardan birisidir. Bu metotla kefir, kımız, asidofılus'lu süt, yoğurt ve bunun gibi değişik bir çok süt mamulü üretilmektedir. Yoğurt ilk önce Türkler tarafından yapılmış ve insanlığın hizmetine sunulmuş fermente süt mamülüdür (Tamime ve Deeth, 1980). Yoğurt, dünyada insanların beslenmesinde önemli rol oynamaktadır. Özellikle son yıllara doğru yoğurt tüketimi Avrupa ülkelerinde ve dünyanın diğer bölgelerinde hızla artmaktadır. Bırndan dolayı, günümüzde yoğurdun imalat teknikleri, besin değeri, mikrobiyolojisi ve biyokimyası üzerinde yoğun araştırmalar yapılmaktadır. Yoğurtta meydana gelen fiziksel, kimyasal ve biyokimyasal olaylartn tam olarak açıklanması ile, yoğurt teknolojisi daha da hızlı gelişebilecek ve yoğurtta görülebilen hatalar daha kolay telafi edilebilecektir. 1. Karbonhidrat Metabolizması Mikroorganizmalar, hayatiyetlerini devam ettirebilmeleri için enerjiye ihtiyaç duymaktadır. Bu enerji, gıdalarda değişik kaynaklardan karşılanabilmektedir. Süt laktozu bu gaye için kullanılan karbonhidrat kaynağıdır. Laktozun fermantasyonunda ilk safha, laktozun yoğurt bakterilerinin (Streptococcus thermophilus ve Lactobacillus (1) Atatürk Üniversitesi Ziraat Faküîiesi Gıda Bilimi ve Teknolojisi Bölümü, Erzurum,

bulgaricus) hücre içerisine taşınmasıdır. Bu taşınma mekanizmasında katalizör olarak fosfotransferaz enziminin görev aldığı belirlenmiştir. Daha sonra bakteri hücresi içindeki laktoz, b-d-galaktosidaz enzimi ile glikoz ve galaktoza parçalanmaktadır (Kilara ve Shahani, 1974). b-d-fosfogalaktosidaz enzimi ise, L. bulgaricus ve S. ıkermophilus bakterilerinde mevcut olan laktoz fosfattan glikoz ve galaktoz-6-fosfat meydana getirmektedir (Permi ve ark., 1972). Oluşan glikoz Embden Meyerhof glıkolitik reaksiyon zincirine girerek önce pürüvik aside, püriivik asitde laktat dehidrogenaz enzimi yardımıyla laktik aside dönüşmektedir (Tamime ve Deeth, 1980). Yoğurt starter bakterileri tarafından glikozun metabolize olma prosesi tam olarak izah edilmekle birlikte, galaktoz metabolizması henüz gerektiği şekilde açıklığa kavuşturulamamıştır. Bazı araştırıcılar (Goodenough ve Kleyn, 1976) ise, ortamda glikoz gibi fermente olabilir bir şekerin var olması durumunda, galaktozun fermente olmadığını ve yoğurt içerisinde biriktiğini ileri sürmüşlerdir. Bazı yoğurt starter kültürleri fermantasyon esnasında yoğurt içerisinde yapışkan özellikte bir polisakkarit oluşturmaktadır. Bu polisakkarit yoğurdun viskozitesini artırmaktadır. Hollandada bu özelliği taşıyan ve pratikte RR diye adlandırılan bir starter kültür geliştirilmiştir. Bu yapışkan özellikteki poîisakkaritin yapısının bir glukan, muhtemelen dekstran olduğu ve a-1.6-glikosidik bağlarla bağlandığı bildirilmektedir (Sharpe ve ark., 1972). Yoğurtta laktik asit üretimi çok önemli bir biyokimyasal olaydır. Yoğurt bakterileri tarafından üretilen laktik asit, kazein misellerinin stabilitesini bozarak koagüle olmasına ve yoğurt pıhtısının oluşmasına neden olmaktadır. Ayrıca, laktik asit yoğurda, tipik aromatik bir çeşni kazandırmaktadır. Yoğurtta laktik asit D (-), L (+) ve DL (±) olmak üzere 3 formda bulunabilmektedir. S. tkermophilus L (+) laktik asit üretirken, L. bulgaricus D (-) ve DL (±) laktik asit üretmektedir (Garvie, 1978). Yoğurt imalatı esnasında L (+) laktik asidin üretimi, D (-) laktik asit üretiminden daha hızlı olmaktadır. Yoğurtta genellikle L (+) laktik asidin oranı % 45-60 arasında, D (-) laktik asidin oranı da % 40-55 arasında değişmektedir. L (+) ve D (-) laktik asidin yoğurttaki oranına inkübasyon sıcaklığı ve süresi, kullanılan starter kültürde S. thermophilus ün L. bulgaricus 'a oranı, yoğurdun muhafaza şartları, muhafaza süresi ve üretilen laktik asidin miktan tesir etmektedir (Tamime ve Deeth, 1980). Yoğurtta meydana gelen laktik asidin miktan, yoğurdun yapısına da tesir etmektedir. Yoğurdun ph'sı 4'ten düşük olduğu zaman, pıhtıda büzülmeler ve serum aynlması görülmektedir. Proteinlerin su tutma kapasitesi 4.0-4.6 ph'lar arasında en yüksek düzeye çıktığından, yoğurdun ph'sı bu sınırlar içerisinde olacak şekilde laktik

asit üretiminin ayarlanması gerekmektedir (Atamer ve ark., 1986). 2. Proteolisis Yoğurt yapımında, süte katılan S. thermophilus ve L. bulgaricus l un gerçekte proteoliıık özelliklerinin düşük olmasına karşın fermente ürün olan yoğurtta Önemli derecede proteolitik etki göstermektedirler. Yoğurtta proteinlerin parçalanması ile birlikte, serbest azot miktan % 50 oranında artarak toplam azotun % 8'ine ulaşmaktadır. L. bulgaricus, S. thermophilus 'a göre daha fazla proteolitik etkiye sahiptir (D' yachenko ve Shidlovskaya, 1970). Bu nedenle, yoğurt starterinde bulunan L. bulgaricus sayısının S. thermophilus sayısına oranı yoğurtta proteinlerin parçalanma derecesi üzerine etki etmektedir. Nitekim L. bulgaricus 'un S. thermophilus 'a oranı 1:1 olduğunda yoğurdun 100 g'ında 70 mg 1:2 olduğunda 41 mg ve 2:1 olduğundan da 50 mg serbest amino asit oluştuğu belirlenmiştir (Luca, 1972; Luca, 1974). Aynca, yoğurt imalatı esnasında süte bulaşan Pseudomonas ve Flavobacter cinsi içinde yer alan bazı bakteri türlerinin de yoğurtta proteolisisin yüksek oranda olmasına ve bazı istenmiyen aroma bozukluğuna neden olduğu bildirilmektedir (Tamime ve Deeth, 1980). Yoğurda işlenecek süte uygulanan ısıl işlem kazein misellerini parçalayarak yüzey alanını artırmaktadır. Nitekim, yağsız çiğ sütteki kazein misellerinin, yoğurt yapmak amacıyla 90 C'ye ısıtılmış sütten 2 misline yakın kalınlıkta olduğu elektromikroskobik çalışmalar ile saptanmıştır. Süte uygulanan sıcaklık derecesinin 75 C'den daha düşük olması durumunda ise, kazein misel çapının çiğ süte nazaran büyük değişme göstermediği ve büyük çaplı protein moleküllerine bağlı olarak elde edilen yoğurdun yumuşak olduğu saptanmıştır (Kalab ve ark., 1976). Yoğurt imalatında, süte uygulanan sıcaklık derecesi kaezinle birlikte peyniraltı suyu proteinlerinin (laktoalbumin ve laktogîobulin) yapısında da değişikliklere neden olmaktadır. Süte uygulanan sıcaklık derecesinin peyniraltı suyu proteinleri üzerine olan etkisi Tablo l'de Özedenmiştir (McKenzie, 1971). Tablo 1. Değişik Sıcaklık Uygulamalarında Peyniraltı Suyu Proteinlerinin Denatürasyon Dereceleri (%) Table 1. The Denaturation Degree (%) of Whey Proteins of Different Heat Treaımenis. Peyniraltı suyu proteinleri 80 Cde 30 dak. 90 oc'de 30 dak. immünoglobulinler 100 100 b-laktoglobulin >90 100 a-laktoalbumin 60 90-100 481

Farklı ısıtma uygulamalarında peyniraltı suyu proteinlerinin % 60-100'ü denatüre olmaktadır, Yoğurtta en iyi pıhtı sıklığının peyniraltı suyu proteinlerinin % 80-85 oranında denatürasyona uğradığı zaman elde edildiği bildirilmektedir (Rasij ve Kurmann, 1978). Yoğurttaki pıhtı sıklığına ve pıhtının su tutma kapasitesine peyniraltı suyu proteinlerinin denaîiirasyon oranının yamsıra b-laktoglobulin ile k-kazein arasındaki interaksiyonun da etkili olduğu ifade edilmektedir (Mc Kenzie, 1967). Bu interaksiyonun 85 C sıcaklığa kadar arttığı, daha yüksek sıcaklıklarda ise azaldığı belirlenmiştir, b-laktoglobulin ile k-kazein arasındaki interaksiyonun disülfit bağlan ile oluştuğu saptanmıştır. Stabil bir yoğurt pıhtısı oluşumunda bu kompleksin oluşması gerekmektedir (Tamime ve Deeth, 1980). İsıtılmış sütten elde edilen pıhtının, çiğ sütten elde edilen pıhtıdan daha sıkı olduğu Kalab ve ark. (1976) tarafından da tesbit edilmiştir. Labropoulos ve ark. (1981) 82 Cde 30 dakika ısıtılmış sütten elde edilen yoğurdun fiziksel özelliklerinin, 149 Cde 3.3 saniye ısıtılmış sütten yapılan yoğurttan daha iyi olduğunu saptamışlardır. Bu durum Estelle ve ark. (1986) tarafından da belirlenmiştir. Denatüre olmamış peyniraltı suyu proteinleri k-kazein ile kompleks teşekkül ettirmemekte ve bu nedenle pıhtı oluşmamaktadır (Tamime ve Robinson, 1988). Kalab ve ark. (1976) yoğsız çiğ süt ve 90 C'ye ısıtılmış sütten yaptıklan yoğurdu santrifüjlemişler ve elde ettikleri süpernatantı nişasta jel elktroforezi yardımıyla protein fraksiyonlarına ayırmışlardır. Çiğ sütten yapılan yoğurt süpernatantında a-laktoalbumin, b-laktoglobulin ve serum albumin fazlan belirgin olarak görüldüğü halde, 90 C'ye ısıtılmış sütten yapılan yoğurtta bu proteinlerin yoğurt pıhtısında kaldığı, bundan dolayı süpernatantta belirgin bantlar vermediği belirlenmiştir (Şekil 1). A «HamBKuı a - laktoalbumiıı B ^ ^ H (5 - laktoglotıulm C t^^^mmmm^ serum albumin Çıt 90 "C'ye ısıtılmış Şekil 1. Çiğ ve 90 C'yc ısıtılmış sütten yapılan yoğurt süpemanıantmın jel elektroforezindeki protein bantlarının şematik görünüşü. Figüre 1. Strach gel electrophoresis of yoghuri supematants made from un heated and heated milk (90 C for 10 mm).

Bu nedenlerden dolayı sütün ısıtılması işlemi yoğurt imalatında mecburi bir işlemdir. Isıl işlem yoğurtta tat ve çeşni maddelerinin oluşmasında ve minerallerin iyonik dengesinin değişmesinde de rol oynamaktadır. Süt içindeki minerallerin iyonik dengelerinin değişmesi, yoğurtta pıhtılaşma zamanını kısaltmaktadır (Tamime ve Robinson, 1988). Denatüre peyniraltı suyu protein miktan ve kazein-peyniraltısuyu protein kompleksinin oranı yoğurt yapılacak sütün bileşimine de bağlıdır. Eğer süt: ısıtılarak suyu uçurulmuş ise, yoğurt viskozitesindeki artış, proteinler arasındaki interaksiyona bağlıdır (Bebby ve ark., 1971), Süt içerisine süttozu katıldığında; üretilen yoğurdun vizkozitesine protein interaksiyonu yanısıra, yoğurdun kurumadde miktan da etki etmektedir. Değişik hayvan sütleri ve sütün kurumadde miktan, ısıtma esnasında proteinlerin denatürasyon derecesine tesir etmektedir. Sütün kurumadde oranının yüksek olması, proteinlerin ısıya karşı dayanıklı olmasına yol açmaktadır. 80 C'de 10 dakika ısıtmanın inek, koyun ve keçi sütlerinin protein fraksiyonunda meydana getirdiği % artışlar ve azalmalar Tablo 2'de verilmiştir. Tablo 2. 80 C'de 10 Dakika Isıtılmış tcıek, Koyun ve Keçi Sütlerinin Protein Fraksiyonlarında Meydana Gelen % Değişiklikler. Table 2. Pencentage Change in Nıtrogenous Fcactions of Milk From Cows, Goats and Sheep After Heating at 80 C/10 min. Protein İnek Sütü Keçi Sütü Koyun Sütü Kazein + 15.0 + 24.4 + 26.4 Kazein olmayan protein -45.6-35.9-68.1 Suda eriyen protein -62.4-58.1-79.4 b-laktoglobulin - 59.6 - - 74.3 Protein olmayan N'Iu madde 0.0 + 4.8 + 15.0 Tablo 2'den 80 C'de 10 dakika ısıtılan tüm sütlerde kazein miktannın, keçi ve koyun sütünde de protein olmayan azotlu madde miktarının arttığı görülebilmektedir. Âynca sütün honıojenizasyonu; süte katılan süttozu gibi büyük partikülleri parçalamakla birlikte, kazein misellerini de parçalamaktadır. Homojenize sütten yapılan yoğurtlarda kazein misellerinin su tutma kapasitesi artmaktadır. Homojenize edilmiş sütten yapılan yoğurdun viskozitesinin homojenize edilmemiş sütten yapılan yoğurtlardan 2 kat daha yüksek olduğu saptanmıştır (Tamime ve Deeth, 1980).

3. Lipolisis Yoğurtta yağ metabolizması çok küçük düzeyde olmasına rağmen, yoğurdun tadında önemli değişikliklere neden olmaktadır. Yoğurdun muhafazası esnasında yağ ve yağ asitleri miktarındaki değişiklikler Tablo 3'te görülebilmektedir. Tablo 3. Yoğurdun Muhafazası Esnasında Yoğurtta Yağ ve Yağ Asiüeri Miktarlarının Değişimi. Table 3. Fal and Free Acid Conlents of Yoghurl During Storage. Muhafaza Süresi (Gün'ı Yağ 2 6 21 Sütyağı (%) 4.05 3.96 3.91 Serbest yağ asitleri (meq NaOH/lOO g) 200 220 260 Tablo 3'ten yoğurdun muhafaza süresinin uzaması ile birlikte yağ miktarının azaldığı, buna karşılık serbest yağ asitleri miktarının arttığı görülebilmektedir. Sütün homojenizasyonu süt yağının parçalanmasını ve serbest yağ asitleri oluşumunu hızlandırmaktadır. Bu lipolisis olayını yoğurt yapımında kullanılan starter kültürlerin ürettikleri enzimler gerçekleştirmektedir. Laktik asit bakterilerinin birçoğu laktik asit yanında serbest yağ asitleri de üretmektedir. Yoğurt yapımında starter kültür olarak kullanılan S. thermophllus ve L. bulgaricus 'un her ikisininde lipolıtik aktiviteye sahip olduğu belirlenmiştir. Yoğurt starterlerindeki lipolitik enzimler hücre içi enzimlerdir. Yoğurdun yapımı ve depolanması esnasında serbest yağ asitlerinin arttığı bildirilmektedir. Bu mikroorganizmalardan L. bulgaricus ün S. thermophilus 'tan daha fazla miktarda serbest yağ asidi ürettiği tesbit edilmiştir. Bu nedenle, yoğurt starterinde yer alan bakteri kültürlerinin birbirine oranı, o yoğurttaki yağ asitleri miktarına tesir etmektedir. Yoğurtta S. thermophilus sayısının L. bulgaricus sayısına oranı 1:1 olduğunda, 1 kg yoğurtta 7.2-7.55 meq serbest yağ asidi oluşacağı belirlenmiştir (Tamime ve Deeth, 1980). Atamer ve ark. (1986) ise, süte uygulanan sıcaklığın seviyesi ve süresi arttığında, yapılan yoğurtta serbest yağ asiüeri miktarının arttığını belirlemişlerdir. Genellikle yoğurtta 2, 3 ve 4 karbonlu yağ asitlerinin fazla miktarda, 6, 8 ve 10 karbonlu yağ asitlerinin de az miktarda olduğu tesbit edilmiştir (Tamime ve Deeth, 1980). Ayrıca yoğurdun depolanması esnasında serbest yağ asitleri miktarında artış belirlenmiştir (Atamer ve ark., 1986). Bu durumda yoğurtta düşük seviyede lipolisis olmasına karşılık, yoğurtta bulunan serbest yağ asit muhtevasının çoğu yağın dışındaki maddelerden,

muhtemelen arnino asitlerden teşekkül etmektedir (Tamime vedeeth, 1980). 4. Yoğurtta Tat ve Çeşni Maddelerinin Oluşumu Yoğurda katılan starter kültürler laktik asit üretimi ile birlikte yoğurda istenüen tadı veren maddeleride üretmektedir. Yoğurtta tat ve çeşni veren maddeler, karboniili bileşikler, asetaldehıt, aseton, asetoin, diasetil, serbest yağ asitleri ve amino asitler olup, bu maddeler laktoz, protein ve yağların parçalanması İle meydana gelmektedir. Yoğurdun tadına en fazla etki eden madde asetaldehıt olarak bildirilmektedir. 1 kg yoğurtta 20-30 mg asetaldehit bulunması o yoğurda istenen tat ve çeşniyi verebilmektedir. Bulgaristan'da yapılan bir araştırmada (Gyosheva. 1982) yoğurdun asetaldehit miktarının 31.27 mg/kg ile 76.47 mg/kg arasında olduğu belirlenmiştir. Aynı araştırmada, yoğurtta serbest yağ asitlerinden en fazla asetik asit bulunduğu tesbit edilmiştir. Ülkemizde yapılan araştırmalarda ise, Yaygın (1981) yoğurtta asetaldehit miktarının 4-26 mg/kg arasında, Atamer ve ark. (1986) da bu madde miktarının 8.3-15.7 mg/ kg arasında değiştiğini belirlemişlerdir. Yoğurtta tat ve çeşni maddeleri L. bulgaricus ve S. thermophilus un birlikte faaliyeti sonucu artmaktadır. Bu mikroorganizmalardan L. bulgaricus 'un daha fazla asetaldehit ürettiği belirlenmiştir (Hamdan ve ark., 1971). Ancak, S. thermophilus 'un L. bulgaricus 'tan daha yüksek miktarda asetaldehit ürettiği bildirilmiştir. Atamer ve ark. (1986) yoğurtta asetaldehit miktarının inkübasyonun ilk 24 saatinde arttığım, daha sonraki muhafaza peryotlarmda ise azaldığını belirlemişlerdir. Yoğuma asetaldehitin laktoz, valin amino asidi, asetil fosfatın metabolizması, pürüvik asidin dekarboksilasyonu ve tronin ve glisin aminoasitlerin parçalanması sonucu oluştuğu belirlenmiştir. Lees ve Jago (1976 a, 1976 b ve 1977) yoğurt starter bakterilerinin ürettiği aldehit dehidrogenaz enzimi yardımı ile glikozdan asetaldehit ve alkoldehidrogenaz enzimiyle de glikozdan etilalkol meydana geldiğini bildirmişlerdir, Asetaldehit oluşumunda diğer yol ise deoksiriboaldoz enzimi yardımıyla DNA ve tıymidinin, asetaldehide parçalanmasıdır. Aldehit dehidrogenaz, fosfotransasetalaz ve asetat kinaz enzimleri; asetil CoA'mn asetaldehit, asetil fosfat ve asetat'a dönüşmesini katalize eden enzimler olup, bu enzimler laktik asit bakterileri tarafından üretilmektedir. Pentoz fosfat reaksiyon zinciri ile riboz-5-fosfat gliseraldehit -3 fosfat'a dönüşmektedir. Asetaldehitin oluşum mekanizmasının bazı reaksiyon safhaları belirlendiği halde, bir kısmı halen bilinmemektedir. Yoğurtta asetaldehit dışındaki diğer tat ve çeşni maddelerinin oluşum mekanizmaları üzerinde çalışmalar devam etmektedir. 485

KAYNAKLAR Atamer, M,, A. Yetişmeyen ve O. Alpar, 1986. Farklı ısı uygulamalarının inek sütlerinden üretilen yoğurtların bazı Özellikleri üzerine etkisi. Gıda 11 (1): 22-28. Bebby, R., R.D.HiIl and N.S.Snovv, 1971. Milk Proteins. II. Vol. London, p. 544. D' yaehenko, P. F.and V.P. Shidlovskaya, 1970. Proteolitie aetivity of lactic acid bacteria. Dairy Sci. Abs., 33: 56. Estelle, M.P.C., Y.Kakuda., K.Myllen, D.R. Arnott and J.M. de Man, 1986. Physical ptoperties of yoğurt. A. Comparison of vat versus continious heating systems of milk. J. Dairy Sci., 69: 2593-2603. Garvie, E.I., 1978. Lactate dehîdrogenases of Streptococcus thermophilus. J.Dairy Res., 45: 515-518. Goodenough, E.R. and D.H. Kleyn, 1976. influence of viable yoğurt microflora on digestion of lactose by the rat, J.Dairy Sci., 59 (4): 601-606. Gyosheva, H., 1982. Compounds forming the aroma complex of Bulgarian sour milk. Milchwissenschaft, 37 (5): 267-269. Hamdan, I. Y,, J.E. Kursman and J.R. Deane, 1971. Acetaldehyde production by combined yoghurt cultures. J.Dairy Sci., 54 (7): 1080-1082. Kalab, M., D.B.Emmons and A.G., Sargant, 1976. Milk gel structure V. Microstructure of yoghurt as related to the heating of milk. Milchvvissensehaft, 37 (7): 402-408. Kilara, A. and K.M. Shahanı, 1974. b-galaktosidase aetivity of cultured and acidifıed dairy produets. J.Dairy Sci., 57 : 592-598. Labropoulos, A.E., A.Lopez and J.K. Palmer, 1981. Apparent viscosity of milk and cultured yoğurt thermally treated by UHT and vat systems. J.Food Protech., 44 : 874-876. Lees, G-S. and G.R. Jago, 1976 a. Acetaldehyde : An intermediate in the formation of ethanol from glucose by lactic acid bacteria. J.Dairy Research, 43: 63-73. Lees, G.J. and G.R. Jago, 1976 b. Formation of acetaldehyde from threonine by lactic acid bacteria. J.Dairy Res., 43: 75-83. Lees, G.J, and G.R.Jago, 1977. Formation of acetaldehyde from 2-deoxy-D-ribose-5-phosphate in lactic acid bacteria J.Dairy Res,, 44: 139-144. Luca, C., 1972. Hidrolysis of whey proteins by lactic acid bacteria during yoghurt manufacture. Dairy Sci. Abs., 34: 827.

Luca, C., 1974. Improvement of yoghurt quality. Lactic acid bacteria and proteolisis of nitrogenous compounds. Dairy Sci. Abs., 36: 633. McKenzie, H.A., 1967. Milk proteins. In advance in protein chemıstıy. 22. C.B. Acedemic Press, New York. McKenzie, H.A., 1971. Milk proteins. Acedemic Press Inc. 2, p 257-330, London. Permi, L., W.E. Sandine and P.R.Elliker, 1972. Lactose-hydrolysing enzymes oflactobacillus species. App. Microbiol., 24 (1): 51-57. Rasij, J. and Kurmann, J. 1978. Yoghurt. Scientific Grounds. Technology, Mafacture and preparation. Tech. Dairy Publ., p.56, Denmark. Sharpe, M.E., E.I. Garvie and R.H.Tilbury, 1972. Some slime forming heterofermentative species of the genus Lactobacillus. App. Microbiol., 23 (2): 389-397. Tamime, A. Y. and H.C. Deeth, 1980. Yoghurt: Technology and Biochemistry. J. Food Protech., 43 (12): 939-977. Tamime, A.Y. and R.K. Robinson, 1988. Fermented milks and their future trends. Part II. Technological Aspects. J.Dairy Res., 55: 281-307. Yaygın, H. 1981. İnek, Koyun, Keçi ve Manda Sütlerinden Yapılan Yoğurtlarda Asetaldehit ve Diğer uçucu Aroma Maddeleri Miktan Üzerinde Bir Araştırma. Ege Üniv. Ziraat Fak. Yayınları, s 44, îzmir. 487