Hava Kirliliği ve Kontrolü Ulusal Sempozyumu 2008, 22 25 Ekim 2008, HATAY KENTSEL HAVA KİRLİLİĞİ: NEZAHAT GÖKYİĞİT BOTANİK BAHÇESİ Esra Deniz GÜNER 1, Özge HORASAN 2, Rukiye TIPIRDAMAZ 2, Gülen GÜLLÜ 1(*) 1 Hacettepe Üniversitesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Ankara 2 Hacettepe Üniversitesi, Biyoloji Bölümü, Ankara ÖZET Kentsel hava kirliliğinin bitkilere olan etkilerinin incelenmesi amacıyla İstanbul da TEM ve E5 otoyollarının kesiştiği kavşağın ortasında bulunan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesinde hava kalitesi ölçüm çalışmaları Aralık 2007 den itibaren yapılmaktadır. Bahçe, yoğun trafik emisyonlarından etkilendiğinden, kentsel hava kirliliğinin trafik ile olan ilişkisinin ve kirleticilerin bitkilere olan etkilerinin incelenmesi için iyi bir bölgedir. Örnekleme noktaları seçilirken bahçenin genelini temsil edecek şekilde dört nokta (A noktası, B noktası, C noktası ve D noktası) seçilmiştir. Bahçe de Aralık ayından itibaren SO 2, NO 2, O 3, UOB seviyeleri bir hafta süre ile her ay ölçülmektedir. SO 2, NO 2, O 3, UOB kirleticileri pasif örnekleme metodu ile ölçülmüştür. Çalışma, halen devam etmekte olup, bu zamana kadar elde edilen veriler ışığında kirleticilerin seviyelerinin mekânsal ve zamansal olarak değişim gösterdiği saptanmıştır. Kış aylarında gözlenen UOB lerin daha yüksek olduğu, yaz aylarında ise en önemli kirleticinin ozon olduğu tespit edilmiştir. Bölge genelinde SO 2 açısından herhangi bir kirlilik tespit edilememiştir. ANG Botanik Bahçesinin kurulmasını takiben 1996 dan bu yana dikimi ve bakımı yapılan ağaçlarda hava kirliliğine bağlanabilecek herhangi bir gözle görünür hasar tespit edilmemiştir. Özellikle yaz aylarında gözlenen yüksek seviyedeki ozon ile tüm yıl boyunca yüksek seviyede olan NO 2 seviyelerine rağmen bitkilerde fizyolojik bir değişimin gözlenmemesi, bitkilerin su ve besin gibi tüm ihtiyaçlarının yerine getirilmesi sonucu dayanıklıklarının artması ile açıklanabilir. ABSTRACT To determine the effects of urban air pollution on plants, air quality measurements are being carried out since December 2007, in Nezahat Gokyigit Botanic Garden which is located at the intersection of TEM and E5 highways in Istanbul. Since that botanic park is mainly affected from intensive traffic emissions, it represents a significant sample area to investigate the relationships of urban air pollution and traffic, and the effects of pollutants on plants. Sampling points (Point A, B, C and D) determined to represent the general properties of the botanic garden. Since December 2007, SO 2, NO 2, O 3, VOCs levels have been measured in every month along one week. While SO 2, NO 2, O 3, VOCs, pollutants have been measured by passive sampling method. The study is still in progress, the data obtained so far indicates the levels of pollutants differs in different places and different time periods. it has been discerned that UBOS observed during winter months are higher, and ozon appears to be the most important polutant in summer months No discernable harm to the planted or monitored trees due to air pollution has been observed since the establishment of ANG Botanik garden. The fact that there has been no physiological change in plants despite high levels of ozon observed especially in summer months and high level of NO 2 existing throughout the year can be * ggullu@hacettepe.edu.tr 345
explained as the result of an increase in their endurance due to fulfilment of all their requirements such as food and water. ANAHTAR SÖZCÜKLER Şehir Hava Kalitesi, SO 2, NO 2, O 3, Bitkiler, Botanik Bahçesi. GİRİŞ Geçmiş yıllarda atmosfer bileşimi çok az değişiklik gösterirken, şehirleşmenin artışı, endüstrinin gelişimi, meteorolojik faktörler, ulaşım araçları, orman yangınları, bitki hastalıkları ve zararlılarından korunma amacıyla bitkisel artıkların yakılması sonucunda atmosfere değişik gaz, toz ve duman kirleticileri karışmaktadır. Atmosfer bileşimi gerek açık ve gerekse kapalı alanlarda (sera) bitki yetiştiriciliğini sınırlayan önemli bir çevre faktörüdür. Özellikle şehir ve endüstri alanlarına yakın yerlerde yetiştirilen bitkiler için daha da önem kazanmaktadır. Bitki yetiştiriciliğine ve insan sağlığına zararlı maddeler, fosil ve organik maddelerin yanmasından oluşan karbon monoksit (CO), motorlu taşıtlar, elektrik üretimi ve endüstriyel proseslerden gelen kükürt dioksit (SO 2 ) ve azot oksit (NO x ) (Tecer, 2000), büyük ölçüde insan aktiviteleri ve fotokimyasal reaksiyonlar sonucu meydana gelen Ozon (O 3 ) (Helaleh vd., 2002) ve kaynama noktaları 50 ºC ila 260 ºC arasında olan (WHO, 1989) eksik yanma, motorların eksozları, solventler ve benzinin buharlaşması, kimyasal madde üretimi, sigara dumanından kaynaklanan uçucu organik bileşikler (UOB) ve yakıtların yanması, inşaat sektörü ve endüstriyel faaliyetler sonucu oluşan partiküller madde (PM) dir (Godish, 2004). Hava kirleticilerin ağaçlar üzerine olan negatif etkileri günümüzde oldukça detaylı bir şekilde araştırılmış ve kanıtlanmıştır (Geray vd., 1985; Kantarcı ve Muezzinoğlu, 1997; Güllü ve Şirin, 2002; Kantarci ve Karaöz, 1998). Kirlilik, ağaçların kök ve gövde sistemlerini morfoloji ve anatomisini etkilediği gibi, farklı fiziksel ve biyokimyasal süreçleri de etkilemektedir. Her ağaç, hava kirliliği sonucu oluşan gazlara (SO 2, NO x ) farklı hassasiyettedir. Örneğin, hava kirleticilerinden özellikle SO 2, gelişmekte olan ağaçların gövdesel olarak büyümelerini yavaşlatır (Kantarcı, 2001), ağaçların yıllık halka genişliklerini de etkiler (Tolunay, 2001). Yine hava kirliliğine maruz kalan iğne yapraklı ağaçlarda klorofil miktarının azaldığı, buna bağlı olarakta kereste üretiminin azaldığı, bunun da ülke ekonomisini olumsuz etkilediği göz ardı edilmemelidir (Kantarcı, 2003). Olumsuz hava koşulları bitkilerin yanı sıra insan sağlığını da etkilemektedir. Bu olumsuz hava koşulları insanlar üzerinde solunum yolu tahrişinden, yüksek konsantrasyonlarda görülen zehirlenme gibi birçok önemli etkileri meydana getirir (Gilliland vd., 2004 ve Bernstein vd., 2004, Kampa vd., 2007). İstanbul, Türkiye nin nüfus yoğunluğu, endüstri, ticaret, motorlu araçlar ve yakıt kullanımı açısından en büyük şehridir. Coğrafi konumu ve dünya çapında etkinliği nedeniyle de çok büyük önem arzetmektedir. Bu çalışmada, İstanbul da TEM ve E5 otoyollarının kesiştiği kavşağın ortasında bulunan, 1996 yılında kurulmuş olan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesinde (ANG) hava kalitesi değişimi hem mekânsal, hem de zamansal olarak tespit etmeye çalışılmıştır. Çalışmada trafik kaynaklı hava kirliliğinin bahçede bulunan bitki türleri üzerindeki etkilerinin araştırıldığı çalışmaya ait elde edilen ilk sonuçlar değerlendirilecektir. 346
MATERYAL METOD Örnekleme İstanbul da bulunan Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesinde tüm sahanın kirletici dağılımını verecek şekilde dört nokta (A noktası, B noktası, C noktası ve D noktası) seçilmiştir. A Nok C Nok B Nok D Nok Şekil 1. ANG Botanik Bahçesinde seçilen örnekleme noktalarının dağılımı Referans değer teşkil etmesi açısından bahçenin deniz seviyesinden en yüksek rakıma (81 m) sahip noktası olarak D örnekleme istasyonu, bahçenin en düşük kota sahip (74 m) noktası olarak C istasyonu seçilmiştir. Bahçenin trafik yoğunluğuna en yakın noktası B istasyonudur. Sahanın genellinin temsil edilmesi için de A istasyonu seçilmiştir. Bu istasyonlara yerleştirilen pasif hava örnekleme tüpleri Aralık 2007 den itibaren toplanmaktadır. Metodoloji Seçilen dört farklı noktada her ay 1 hafta boyunca kalan pasif örnekleme tüpleri (Gradko International Şti.) ve örnekleme dönemini temsil eden kör numuneler toplanarak hafta boyunca biriken NO 2, SO 2, O 3 ve UOB kirleticileri analiz edilmiştir. Örnekleme süresi sonunda pasif tüplerin ağzı hemen kapatılarak 0 o C deki saklama kapları ile laboratuara götürülmüş ve NO 2, SO 2, O 3 pasif örnekleme tüpleri Gradko International Şti ne analizler yapılmak üzere gönderilmiştir. UOB ler ise Thermal Desorber-GC/FID sistemi kullanılarak analiz edilmiştir. Uçucu organik bileşiklerden; miktar tayinin yapılan benzen, toluen, etilbenzen ve ksilen bileşiklerinin konsantrasyonları aşağıdaki formül vasıtasıyla hesaplanmıştır. (ISO 16017-2, 2003). 347
ρ = (m a -m b )/(q v.t).10 6 (1) ρ : Hedef bileşiğin havadaki konsantrasyonu (μg m -3 ) m a : Hedef bileşiğin örnekteki miktarı (μg) m b : Hedef bileşiğin kör numunedeki miktarı (μg) q V : Tutma sabiti (ml dk -1 ) t : Maruziyet süresi (dk) Pasif örnekleme yöntemi ile ölçülen kirletici düzeylerine ek olarak, CO, CO 2, PM 2,5, sıcaklık (ºC) ve bağıl nem (%) değerleri anlık olarak kaydedilmiştir. PM 2,5 filtre kullanılarak yapılan aktif ölçümlerde filtre kâğıdı şartlandırılarak sabit tartım yapılmıştır. Çevre ve Orman Bakanlığının botanik bahçesine en yakın Hava Kalitesi İzleme noktası olan Ümraniye istasyonundan örnekleme dönemlerine denk dönemlerde ölçülen NO 2, SO 2 ve PM 10 verilerinden de yararlanılmıştır. Hava kalitesi ölçüm çalışmalarına ek olarak parkın geneline yayılı olan sivri meyveli Dişbudak (Fraxinus angustifalia) bitkisi üzerinde Haziran 2008 den itibaren seçilen 4 örnekleme noktasında örnekleme periyodu süresinde Qubit system Plant CO 2 analizörü kullanarak fotosentez hızının tespiti yapılmıştır. Kullanılan cihaz ağaç yapraklarını bir küvet içine alarak küvete giren ve küvetten çıkan havadaki CO 2 ölçümünü yaparak yaprağın fotosentez hızını, respirasyon ve fotorespirasyon hızını ölçmeye yaramaktadır. Her bir örnekleme bölgesinde yer alan 2 ağacın 3 er yaprağında ölçümler yapılmış ve fotosentez hızı aşağıdaki formülle hesaplanmıştır. B = CO 2 / 22.415 [ (T+C ) /T ] (2) FH = B f 1/a B : Karbondioksit (µmolco 2 L -1 ) T : Sıcaklık (273K) C : Sıcaklık ( o C ) FH : Fotosentez Hızı (µmolco 2 m -2 s -1 ) f : Debi (L s -1 ) a : Yaprak yüzeyinin alanı (m 2 ) SONUÇLAR VE DEĞERLENDİRME Bu aşamada Aralık 2007-Ağustos 2008 arasını kapsayan dokuz aylık örnekleme periyodu boyunca elde edilen değerler ayrıntılı olarak ele alınmıştır (Tablo 1). Bu çalışmada elde edilen ön sonuçların örnekleme istasyonlarına göre dağılım grafikleri Şekil 2 ve Şekil 3 te gösterilmiştir. Bölge genelinde gözlenen azot dioksit konsantrasyonu ortalama olarak 65±20 µg m -3 düzeyindedir. En yüksek azot dioksit konsantrasyonu Mart ayında trafiğe en yakın olan B noktasında (114,54 µg m -3 ) gözlenirken, en düşük değer Ağustos ayında bahçenin en yüksek kotuna sahip olan D noktasında (29,07 µg m -3 ) gözlenmiştir. Bölge genelinde gözlenen en yüksek azot dioksit konsantrasyonu trafik emisyonlarına en yakın konumda bulunan B istasyonunda ölçülmüştür. Bölgede ana kaynağı trafik emisyonu olan azot dioksit konsantrasyonları mevsimsel bir değişim göstermemektedir. 348
Şekil 2.Hava örneklerindeki NO 2, SO 2 ve O 3 konsantrasyonları (µg m -3 ) Tablo 1. Yapılan ölçümlerin aylık ortalama değerleri SO 2 (µq m -3 ) NO 2 (µq m -3 ) O 3 (µq m -3 ) UOB (µq m -3 ) Etilen Ksilen Benzen Toluen Nem (%) Sıcaklık ( C) Yağışlı Gün Sayısı Aralık 4,3 62,3 14,8 1,5 2,7 3,28 8,17 52 14,65 4 Ocak 24,3 64,4 17,8 1,3 7,3 6,0 20,8 59 8,7 3 Şubat 12,8 76,3 19,1 8,2 18,2 10,8 76,3 56 4,30 2 Mart 11,2 79,1 43,2 2,5 4,2 4,7 22,3 58 14,5 6 Nisan 15 67,3 39,6 0,6 1,9 1,6 10,8 51 24,5 4 Mayıs 2,92 65,93 32,48 0 1,04 0,6 16 46 24,64 2 Haziran 13,5 63,6 58,01 - - - - 58 27,2 - Ağustos 3,6 47,78 88,9 - - - - 65 36 - Kükürt dioksit değeri bölge genelinde oldukça düşük seviyelerde gözlenmiştir. Ölçüm yapılan dönemde bölge genelinde ortalama kükürt dioksit değeri 10±14 µg m -3 dür. Bu değer ormanlık alanlarda ağaçları korumak için önerilen günlük ortalama sınır değerin (50 µg m -3 ) çok altındadır (Kantarcı, 2001). En yüksek değer Ocak ayında A noktasında (76,04 µg m -3 ), en düşük değer ise Ağustos ayında D noktasında (< LOD µg m -3 ) ölçülmüştür. Gözlenen düşük kükürt dioksit değerleri bölge genelinde ısınma kaynaklı kükürt emisyonlarının etkisinin bulunmadığının göstergesidir. Benzer şekilde Ümraniye de bulunan Hava Kalitesi İzleme isyasyonunda da gözlenen değerler oldukça düşük seviyededir (Dönem ortalaması: 1,96±1,63 µg m -3 ). Bölge genelinde gözlenen ortalama ozon konsantrasyonu 39±25 µg m -3 olarak ölçülmüştür. Gözlenen en yüksek ozon konsantrasyonu, Ağustos ayında A noktasında (108,66 µg m -3 ), en 349
düşük ise Ocak ayında B noktasında (8,09 µg m -3 ) ölçülmüştür (Şekil 2). Ozon konsantrasyonlarında aylara bağlı olarak büyük bir değişim gözlenmiştir. Isınma dönemi olan Aralık, Ocak, Şubat ve Mart aylarında ozon konsantrasyonu, ortalama 23,68 µg m -3 iken, fotokimyasal aktivitenin arttığı Nisan, Mayıs, Haziran ve Ağustos aylarında ozon konsantrasyonunun 109 µg m -3 e kadar ulaştığı izlenmiştir. Ölçüm yapılan sekiz aylık dönem boyunca parkın yoğun trafik emisyonlarına en yakın konumda bulunan istasyonu olan B noktasının ortalama Ozon konsantrasyonu 31,73 µg m -3 ile diğer örnekleme istasyonlarına göre genellikle hep daha düşüktür. Benzer sonuçlara literatürde de rastlamak mümkündür. Yüksek trafik akışı olan sıcak ve güneşli yerler ozon ve diğer öncü fotokimyasal oksidantların oluşumuna iyi bir ortam hazırlar (Bernard, 1999). Ancak, atmosferdeki fotokimyasal reaksiyonlar sırasında havadaki ozonun oksitleyici madde olarak kullanılması nedeni ile; ortamdaki azot dioksit konsantrasyonu artarken ozon konsantrasyonunun azalması sonucunda, ozonun bir miktarı ortamdan uzaklaşmaktadır (Danalatos ve Glavas, 1996). Şekil 3.Hava örneklerindeki uçucu organik bileşiklerin konsantrasyonları (μg m -3 ) Motorlu taşıtlardan kaynaklanan BTEX bileşikleri tüm UOB lerin yaklaşık %60 ının oluşturduğu bilinmektedir (Lee vd., 2002). Ölçümü gerçekleştirilen UOB den en yüksek konsantrasyona sahip olan bileşik toluen dir. İlk sonuçlara göre, uçucu organik maddeler en yüksek Şubat periyodunda 91,54 µg m -3 konsantrasyonu ile B istasyonunda toluen, Mayıs ayında ise 0,158 µg m -3 konsantrasyonu ile etilbenzen en düşük değerde gözlenmiştir (Şekil3). Bölge genelinde gözlenen BTEX konsantrasyonlarının arazinin topografyası, trafiğe yakınlık ve trafik yoğunluğu gibi nedenlerle büyük değişim gösterdiği gözlenmiştir. Özellikle kış aylarında gözlenen benzen konsantrasyonlarının hem ulusal hava kalitesi sınır değerini hem de Avrupa Birliğinin 5 µg m -3 sınır değerini aştığı gözlenmiştir. Isıtma yapılan dönemde 350
ortalama uçucu organik madde konsantrasyonu benzen, toluen, etilbenzen, ksilen sırasıyla 6,33; 31,93; 3,42; 8,06 µg m -3 iken ısıtma yapılmayan döneme göre (benzen, toluen, etilbenzen, ksilen konsantrasyonları sırasıyla 1,08; 13,3; 0,3; 1,44 µg m -3 ) belirgin biçimde azalma göstermiştir. Toluen/benzen (T/B) oranları, emisyon kaynağının trafik veya endüstriyel olup olmadığının belirlenmesinde yoğun olarak kullanılmaktadır. Çalışmada gözlenen T/B oranları 3,7 ile 28,4 arasında değişmektedir. Bölge genelinde en düşük BTEX değerlerinin gözlendiği mayıs ayında gözlenen yüksek (28,4) oranı dışında ortalama toluen/benzen oranı 5,63 olarak tespit edilmiştir. Bu oranın, tek kaynağın trafik emisyonları olduğu durumda 2 den düşük olması gerektiği bilinmektedir. Gözlenen yüksek oran, kullanılan yakıt kompozisyonuna bağlı olabildiği gibi yüksek trafik aktivitesi dışında bölgede sanayi, evsel ısıtma gibi diğer kaynakların varlığına da işaret etmektedir. Benzer yakıt kullanımının söz konusu olduğu İzmir de gerçekleştirilen bir çalışmada (Müezzinoğlu et al., 2001) gözlenen 1,8-2 T/B oranı, bu çalışmada gözlenen yüksek T/B oranı bölgede başka toluen kaynaklarının varlığını işaret etmektedir. Fotosentez hızı (µmol/m2/s) 16 14 12 10 8 6 4 2 0 Mayıs Haziran A B C D Saha Şekil 4: Örnekleme istasyonlarındaki dişbudak ağaçlarının ortalama fotosentez hızı Fotosentez hızının örnekleme istasyonlarına göre aylık değişimi Şekil 4 te gösterilmiştir. Bu iki aylık verilere göre sırasıyla en yüksek fotosentez hızı 5,48 5,78 µmol CO 2 m -2 sn -1 ile D ve B istasyonunda kaydedilmiştir. Yalnızca iki aylık gözlem sonuçları göz önüne alındığında bölgedeki dişbudak ağaçlarının fotosentez hızında belirgin bir farklılığın olmadığı söylenebilir. Yine de detaylı bir yorum ancak Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında devam edecek olan ölçümlerle gerçekleştirilebilecektir. Bölge genelinde ağaçlar üzerinde gözle görünür hasar incelemeleri de yapılmıştır. Ancak herhangi bir ağaç türünde bahçenin genelinde herhangi bir hasara rastlanmamıştır. Bahçede ağaçlara olan bakımın oldukça iyi olduğu gözlenmiştir. Yeterli besin ve su alımının bulunduğu ağaçlarda hava kirliliğine olan dayanıklılığın arttığı bilinmektedir (Tolunay, 2003). 351
Tablo 2. Hava Kalitesi Sınır Değerleri Sınır Değerleri Koyan Otorite (Birim : µq m -3 ) NO 2 Yıllık Ortalama Sınır Değer SO 2 Günlük Ortalama Sınır Değer O 3 8 Saatlik Ortalama Sınır Değer Uçucu Organik Bileşikler (Benzene) Yıllık Ortalama Sınır Değer WHO (1) 40 20 100 - EPA (2) 100 365 110 5 EU (3) 40 125 157 5 HKKY (4) 100 400 180 (1 saatlik) 5 (1) Dünya Sağlık Teşkilatı (2) Amerikan Çevre Koruma Ajansı (3) Avrupa Birliği (4) TC Hava Kalitesinin Korunası Yönetmeliği Madde:6 Örnekleme yapılan dokuz aylık süre boyunca elde edilen veriler Tablo2 de gösterilen hava kalitesi sınır değerleri ile kıyaslandığı zaman, benzen ve azot oksit konsantrasyonlarının WHO ve EU sınır değerlerinin üstünde olduğu gözlenmiştir. Bölge genelinde gözlenen SO 2 konsantrasyonları oldukça düşük düzeydedir. İstanbul genelinde ısıtma amaçlı olarak doğalgaz kullanımının yaygınlaşması sonucu SO 2 seviyelerinde belirgin bir düşüş gözlenmektedir. Ozon konsantrasyonları özellikle fotokimyasal aktivitenin arttığı yaz aylarında belirgin bir şekilde yükselmekte ve WHO ve EPA tarafından belirlenen sınır değeri aşmaktadır. Bu durum, bölge genelinde ozon öncüsü olan NO x ve UOB seviyelerinin yüksek olması nedeniyle şaşırtıcı değildir. SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Yoğun trafik akışının bulunduğu bir kavşakda yer alan ANG Botanik Bahçesinde gözlenen hava kirliliği seviyesi mekansal ve zamansal olarak değişim göstermektedir. Kış aylarında gözlenen UOB lerin daha yüksek olduğu, yaz aylarında ise en önemli kirleticinin ozon olduğu tespit edilmiştir. Bölge genelinde SO 2 açısından herhangi bir kirlilik tespit edilememiştir. ANG Botanik Bahçesinin kurulmasını takiben 1996 dan bu yana dikimi ve bakımı yapılan ağaçlarda hava kirliliğine bağlanabilecek herhangi bir gözle görünür hasar tespit edilmemiştir. Özellikle yaz aylarında gözlenen yüksek seviyedeki ozon ile tüm yıl boyunca yüksek seviyede olan NO 2 seviyelerine rağmen bitkilerde fizyolojik bir değişimin gözlenmemesi, bitkilerin su ve besin gibi tüm ihtiyaçlarının yerine getirilmesi sonucu dayanıklıklarının artması ile açıklanabilir. Bundan sonraki aşamada, bahçe genelinde yayılı durumda bulunan ağaçlardaki fizyolojik inceleme ile bitki sağlığı ve hava kalitesi arasındaki ilişki yapılacak olan ilave ölçümlerle tespit edilmeye çalışılacaktır. TEŞEKKÜR Bu çalışma Nezahat Gökyiğit Vakfı tarafından desteklenmiştir. 352
KAYNAKLAR Bernard, N., Gerber, M., Astre, C. ve Saintot, J. Ozone measurements with passive samplers validation and use for ozone pollution assesment in Montpellier, France Environmental Science Technology, 33 217-222, 1999. Bernstein, J., Alexis, N., Barnes, C., Bernstein, L., Bernstein, J., Nel, A., Peden, D., Diaz- Sanchez, D., Tarlo, S. Ve Williams, B. Health effects of air pollution Journal of Allergy and Clinical Immunology, 114(5), 1116-1123, 2004. Danalatos, D. ve Glavas, S. Diurnal and seasonal variations of surface ozone in a Mediterranean coastal site, Patras, Greece, The Science of the total Environment, 177 291-301, 1996. Dursun, A., Aslantaş, R. ve Pırlak, L. Hava Kirliliğinin Bahçe Bitkileri Yetiştiriciliği Üzerine Etkileri, Çevre Koruma, 7(27) 11-14,1998. Geray, U., Eruz, E., A. ve Tantıverdi, K. Amount of forest hazards due to Yatağan thermal power plant, Expert Report, 1985. Gilliland, F. ve Mcconnell, R. Effect of air pollution an lung function development and asthma occurrence, The Lung, 6(31) 333-343, 2004. Godish, T. Air Quality, Lewis Publishers, Boca Raton New York Washington D.C., 2004. Güllü, G. ve Şirin,G. The effect of air pollution on crown and foliar nutrient conditions of forests in the southern Turkey. Fresenius Environmental Bulletin, 11(8) 469-473 2002. Helaleh, H.I.M., Ngudiwaluyo, S., Korenaga, T. ve Toraka, K. Development of passive sampler technique for ozone monitoring: Estimation of indoor and outdoor ozone concentration, Talanta, 58 49-659, 2002. Kantarcı, M. D. ve Müezzinoğlu, A. Impact of the three lignite-fired power plants on the forest at Mugla region of Turkey, Environmental Research Forum, Reginal and Global Scales, in ed. S. Incecik, E.Ekici, F.Yardim and A. Bayram, 7-8, Trans Tech Publication Switzerland, 555-563, 1997. Kantarcı, M. D. ve Karaoz, M.O. Determination of sulphur accumulation on forest leaves in Bodrum and Resadiye (Datca) Peninsula, A. Fillibeli, A. Bayram, D Dolgen and T.Elbir, Proceedings of Symposium on Bodrum Peninsula Environmental Problems, 183-208, 1998. Kantarci, D. The Effects of SO 2 Air Pollutant on Forest Tree Needles at Mountainous Land Around Izmir, in ed. S. Topcu, M. F. Yardim and S. Incecik, Proceedings of the 2nd Air Quality Management at Urban, Regional and Global Scales Symposium, 141 148, 1998. Kantarcı, M. D. ve Karaöz, Ö. Türkiye nin Farklı Ekolojik Bölgelerinde Hava Kirliliğinin Ormanlara Etkisi, Tarım ve Orman Meteorolojisi 98 Sempozyumu, 141-147, 1998. Kampa, M. Ve Castanas, E. Human health effects of air pollution, Environmental Pollutıon, 5 (8) 42-452008. 353
Lee et al., M. Y. Chiu, K. F. Ho, S. C. Zou ve Xinming Wang. Volatile organic compounds (VOCs) in urban atmosphere of Hong Kong, July 375-382, 2002. Müezzinoğlu A., Odabaşı M. ve Onat L. Volatile organik compounds in the air of İzmir, Turkey, August, 753-760 2001. Resmi Gazete, Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği, sayı: 26898, 2008 Tecer, L. İstanbul Kenti Fotokimyasal Smog Mekanizmasının Modellenmesi, Doktora Tezi Cumhuriyet Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Sivas, 2000. Tolunay, D. Air Pollution Effects on Annual Ring Widths of Forest Tress in Mountainous Land of İzmir, in ed. S.Topçu, M.F. Yardim and S.Incecik, Proceedings of the 2nd Air Quality Management at Urban, Regional and Global Scales Symposium, 118-125, 2003. US EPA, Fact sheet, Final revisions to the national ambient air quality standards for particle pollution (particulate matter), 2008. http:www.epa.gov US EPA, 1996, Ozone: Good up high, Bad nearby, http://www.epa.gov/oar/oaps/gooduphigh WHO, Air Quality Guidelines, Second Edition Chapter 5.2, World Health Organization, Copenhagen, Denmark, 2000. http://www.euro.who.int/document/aiq/5_2benzene.pdf 354