Türkiye de Organik Hayvansal Üretimde Kanatlı Yetiştiriciliği

Benzer belgeler
ORGANİK TAVUKÇULUGUN TEMEL PRENSİPLERİ

(DERLEME) (Organic Poultry in Turkey) (A review)

ORGANİK MANDA YETİŞTİRİCİLİĞİ. Vet. Hek. Ümit Özçınar

Sürdürülebilir Tarım Yöntemleri Prof.Dr.Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi

Ziraat. Müh. Fatma MAMAK

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

SERBERT OTLATMALI (FREE RANGE) SİSTEMDE YUMURTA TAVUKÇULUĞU

YUMURTA TAVUĞU YETİŞTİRİCİLİĞİ

TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU TARAFINDAN DESTEKLENECEK YUMURTA ÜRETEN TARIMSAL İŞLETMELERDE AB STANDARTLARI DENETİM FORMU

KANATLI HAYVAN BESLEME (Teorik Temel-Pratik Uygulama)

Eco new farmers. Modül 1- Organik Tarıma Giriş. Bölüm 1- Organik Tarımın Tarihçesi

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

Sağlıklı Tarım Politikası

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

DÜNYA GIDA GÜNÜ 2010 YENİ GIDA YASASI VE 12. FASIL MÜZAKERE SÜRECİ. Fatma CAN SAĞLIK Tarım ve Balıkçılık Başkanı Avrupa Birliği Genel Sekreterliği

1- Organik Tarım Bilgi Sistemi (OTBİS) ve İşleyişi.

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof. Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

HİNDİ YETİŞTİRİCİLİĞİ

ARICILIKTA ORGANİK ÜRETİM

MEVZUATLAR KANUNLAR. TEBLİĞ, TALİMAT ve KARARLAR YÖNETMELİKLER KANUNLAR. Zirai Mücadele ve Zirai Karantina Kanunu

ORGANİK TARIMDA ÖNCÜ KENT: İZMİR

Gıda Mevzuatı ve AB Yasalarına Uyum

5/17/2017 ORGANİK HAYVANCILIK

Dünyada ve Türkiye de Organik Tarım

Organik Gıdalarda Gıda Güvenliği. Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü MANİSA

TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU TARAFINDAN DESTEKLENECEK SÜT ÜRETEN TARIMSAL İŞLETMELERDE AB STANDARTLARI DENETİM FORMU

ığın Dezavantajları Organik hayvansal üretimin uygulanması hem zordur, hem de bir takım bilgilere gereksinim vardır.

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

TKDK DESTEKLERİ AKSARAY YATIRIM DESTEK OFİSİ

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

İYİ TARIM UYGULAMALARI NASIL YAPILIR?

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

T.C. GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI GIDA VE KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HAYVAN SAĞLIĞI VE KARANTİNA DAİRE BAŞKANLIĞI

KATALOG Küplüpınar Mah. İstanbul Caddesi No:15 Osmangazi/BURSA Tel Website.

TÜRKİYE VE DÜNYADA KANATLI SEKTÖRÜNÜN GENEL DURUMU

4. Organik Tarımda Türkiye nin Yeri

KIRSAL KALKINMA YATIRIMLARININ DESTEKLENMESİ PROGRAMI

GİRİŞ I. PROJE ÖZETİ Projenin Genel Tanımı Giriş Projenin Amacı Projenin Kalkınma Planı ile İlişkisi...

Tarım Tarihi ve Deontolojisi Dersi 14.Hafta SÜRDÜRÜLEBİLİR TARIM VE GİRDİ KULLANIMI. Dr. Osman Orkan Özer

Yrd. Doç. Dr. Abdulveli SİRAT

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ


Mehmet Emin Turgut Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Yem Dairesi Başkanı. Antalya-18 Nisan 2016

Türkiye de Hayvan Refahı ile İlgili Yasal Düzenlemeler

TARIM VE KIRSAL KALKINMAYI DESTEKLEME KURUMU TARAFINDAN DESTEKLENECEK KANATLI ETİ ÜRETEN TARIMSAL İŞLETMELERDE AB STANDARTLARI DENETİM FORMU

İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflamasına Göre Düzey 2 (TRA1 ve TRA2) Bölgelerinde Büyükbaş Hayvan Varlığı ve Süt Üretiminin Karşılaştırılması

ORGANİK TARIMIN ESASLARI VE UYGULANMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK

GIDA ve KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Dursun KODAZ Gıda Mühendisi Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanlığı

/ Ekim 2008 CUMARTESİ. Resmî Gazete. Sayı : YÖNETMELİK YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK.

Düşük Karbonlu Kalkınma İçin Çözümsel Tabanlı Strateji ve Eylem Geliştirilmesi Teknik Yardım Projesi

ORGANİKÇİ AMCADAN GELECEĞİN BÜYÜKLERİNE

Gıda Güvenliği, GDO lar ve Sağlıklı Beslenme. Yrd.Doç.Dr.Memduh Sami TANER (Ph.D.)

AR&GE BÜLTEN 2012 EYLÜL SEKTÖREL TARIM KENTİ İZMİR

NOT: BU FORMUN HERBİR SAYFASI BİR KAPSAM İLE İLGİLİDİR. ÜRETİCİNİN SADECE BAŞVURDUĞU KAPSAM İLE İLGİLİ OLAN SAYFANIN DOLDURULMASI YETERLİDİR.

YÜKSEK LİSANS TEZİ ÜLKEMİZDE ORGANİK TAVUKÇULUK UYGULAMALARININ İRDELENMESİ. Makbule GÖZTEPE. Tez Danışmanı: Prof. Dr.

Kanatlı Hayvan Hastalıkları

TEMEL ZOOTEKNİ KISA ÖZET KOLAY AÖF

KIRSAL KALKINMA PROGRAMI IPARD ( )

ORGANİK TARIM HIZLA GELİŞİYOR

BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ ÖĞRENCİLERİNE DUYURU

/ Ekim 2006 SALI. Sayı : YÖNETMELİK. Tarım ve Köyişleri Bakanlığından: ORGANİK TARIMIN ESASLARI VE UYGULANMASINA İLİŞKİN

YÖNETMELİK. BİRİNCİ KISIM Genel Hükümler

BAHAR YARIYILI ARASINAV TARİHLERİ

Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü

Tarım Sayımı Sonuçları

TUSCERT ULUSAL SERTİFİKASYON HİZMETLERİ (MEHMET BIYIK) ORGANİK TARIMSAL ÜRETİM ÖN BİLGİLENDİRME KILAVUZU

TARIM - AGRICULTURE. İlkay Dellal. 6 th March 2018, Bilkent Hotel, Bilkent- Ankara 6 Mart 2018, Bilkent Otel, Bilkent Ankara

TÜRKİYE DE YEM BİTKİLERİ ÜRETİMİNİN DURUMU VE KABA YEM İHTİYACI

Organik Meyve Yetiştiriciliğinin Temel Esasları

Yrd. Doç. Dr. Abdulveli SİRAT

MANİSA TİCARET BORSASI

Türkiye de hayvancılık sektörünün önündeki sorunları iki ana başlık altında toplamak mümkündür. Bunlar;

Türkiye de Organik Tarım

TÜRKİYE BEYAZ ET SEKTÖRÜ

AR&GE BÜLTEN 2016 OCAK-ŞUBAT SEKTÖREL SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

GRUP A Anabolik etkiye sahip maddeler ve kullanımına izin verilmeyen maddeler

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI II. (BAHAR) YARIYILI FİNAL SINAV PROGRAMI (ESKİ YÖNETMELİĞE TABİİ ÖĞRENCİLER İÇİN)

T.C. GIDA, TARIM ve HAYVANCILIK BAKANLIĞI Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü. Sayı : / /05/2013 Konu : Yem Kontrol Uygulamaları

GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI EĞİTİM YAYIM VE YAYINLAR DAİRESİ BAŞKANLIĞI HİZMET İÇİ EĞİTİM PROGRAMLARI MÜFREDATLARI BÖLÜM I

TÜRKİYE DE TARIM ve HAYVANCILIK: SORUNLAR VE ÖNERİLER DOÇ.DR.BERRİN FİLİZÖZ

25 Ağustos 2014 PAZARTESİ. Resmî Gazete. Sayı : (Mükerrer) YÖNETMELİK. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından:

İYİ TARIM UYGULAMALARI VE EUREPGAP. Prof.Dr. Emine Olhan Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

BRİFİNG RAPORU AKHİSAR TİCARET BORSASI 2017 YILI. HAZIRLAYAN:Kalite ve Akreditasyon Birimi

YEM VE DİĞER TARLA BİTKİLERİ

BAKLİYAT DOSYASI. 4 TÜRKİYE ABD 240 Kaynak: FAO

AR&GE BÜLTEN. İl nüfusunun % 17 si aile olarak ifade edildiğinde ise 151 bin aile geçimini tarım sektöründen sağlamaktadır.

Trakya Kalkınma Ajansı. Edirne İlinde Yem Bitkileri Ekilişi Kaba Yem Üretiminin İhtiyacı Karşılama Oranı

Tarım ve Kırsal Kalkınma Mali Destek Programı

BİTKİSEL VE HAYVANSAL ÜRETİM BÖLÜMÜ / ARICILIK PROGRAMI DERS PROGRAMI

ANTALYA İL GIDA TARIM VE HAYVANCILIK MÜDÜRLÜĞÜ ÇİFTÇİ EĞİTİM KURSLARI ÖĞRETİCİ HAVUZU

BAHÇE BİTKİLERİ BÖLÜMÜ BÜTÜNLEME SINAV PROGRAMI 31 Mayıs 1.SINIF 2.SINIF 3.SINIF 4.SINIF

ZOOTEKNİ (VETERİNER) ANABİLİM DALI DOKTORA PROGRAMI

Yarı-entansif sığır yetiştiriciliği

Sözleşmeli Üretim Nedir?

KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU

KANATLI ET SEKTÖRÜ RAPORU

KONYA-EREĞLİ TİCARET BORSASI TÜRKİYE DE VE İLÇEMİZDE HAYVANCILIK SEKTÖRÜ SORUNLARI

TARIMSAL ARAŞTIRMALAR VE POLİTİKALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Ruminant. Buzağıdan Süt Sığırına Bölüm ll: Sütten Kesimden Düveye Besleme ve Yönetim

Transkript:

Özet Türkiye de Organik Hayvansal Üretimde Kanatlı Yetiştiriciliği Ali Kemal ÖZTÜRK * Mesut TÜRKOĞLU ** Hasan ELEROĞLU *** Türkiye de organik üretim, 1985-1986 yıllılarından itibaren herhangi bir mevzuata dayalı olmadan sadece 8 çeşit ürün ile başlamıştır. Bugün için iki yüzü aşkın ürün çeşidine ulaşılmıştır. Bütün bu gelişmelere paralel olarak son yıllarda organik hayvansal ürünlere tüketicilerin talebin artmasına paralel olarak bu ürünler piyasalarda yerini almaya başlamıştır. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2012 yılı verilerine göre, Türkiye de 11 adet organik kanatlı hayvan yetiştiriciliği yapan işletme mevcut olup, Samsun, İzmir ve Elazığ illerindeki işletmelerde organik yumurta ve tavuk eti üretimi birlikte yapılmaktadır. Mevcut işletmelerde yumurtacı hatlardan toplam 138.067 adet tavuk mevcut olup, üretilen toplam organik yumurta miktarı 36.105.556 adettir. Üç işletmede organik olarak yetiştirilen 102.082 adet etlik piliçten 210,31 ton organik tavuk eti üretimi gerçekleşmiştir. Türkiye de endüstriyel kanatlı üretime göre çok düşük seviyede olan organik kanatlı üretimi de tüketici talepleri doğrultusunda artarak devam edecektir. Anahtar kelimeler: Organik tarım, kanatlı, yetiştiricilik, besleme Abstract Organic Poultry Farming in Turkey Animal Production In Turkey, since 1985-1986, the organic farming has been performed without considering any of the legislations and at the beginning it has been implemented for 8 types of crops. Today, it has reached to more than two hundred types products. In parallel with these developments, in recent years, the organic animal production has started to develop and meat, milk, yoghurt, cheese and egg have started to take place as animal products in the markets. According to the data of 2012 taken from the Ministry of Food Agriculture and Livestock, there are 11 enterprises performing organic poultry farming in Turkey and production of organic egg and chicken has co-occurred in the enterprises in Samsun, İzmir and Elazığ. Totally 138.067 chickens are available in the current enterprises and the total amount for organic egg produced is 36.105.556. 210,31 tones of organic chicken have been obtained from 102.082 broilers which have been produced organically in these two enterprises. According to the industrial poultry production in Turkey is very low in organic poultry production will continue to increase in line with consumer demand. Key words: Organic farming, poultry, rearing, nutrition 13 Giriş Artan dünya nüfusu insanların beslenme ihtiyacını da beraberinde getirmektedir. Dünya nüfusu geçtiğimiz elli yılda olduğu gibi gelecek elli yıl içerisinde de hızlı bir artış gösterecek olup, insanların kaliteli ve dengeli beslenmeleri için mutlak surette günlük protein ihtiyaçlarının en az 1/3 ünün hayvansal kaynaklı olması gerekmektedir. Bu ihtiyacın karşılanmasında kanatlı hayvan ürünleri ve özellikle de tavuk eti ve yumurtasının önemli bir yeri bulunmaktadır. Dengeli ve yeterli beslenme endişesi dünyada birim alandan daha fazla verim elde etme çalışmalarını hızlandırmış, geleneksel tarım yöntemlerinden kısmen vazgeçilerek yeni arayışlar içine girilmiştir. Tarımsal üretim alanlarının da sınırlı olması nedeniyle birim alandan ya da birim hayvandan en yüksek düzeyde verim almaya * ** Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi *** Cumhuriyet Üniversitesi, Şarkışla Âşık Veysel MYO 100

yönelik çalışılmalar yoğunluk kazanmıştır. Bu süreçte üretimde artışlar sağlayan bu yeni yöntemler insan sağlığı için güvenli gıda problemini de beraberinde getirmiştir. Konvansiyonel tarım uygulamalarının gerek insan sağlığı gerekse bitki, hayvan ve çevre üzerindeki olumsuz etkilerini ortadan kaldırmaya yönelik alternatif sistemler arayışları içerisinde sürdürülebilir, çevre dostu ve doğaya duyarlı bir yöntem olan organik tarım uygulamaları zamanla bir çıkış noktası olarak gelişmeye başlamıştır. İlaç, kimyasal gübre gibi doğal olmayan girdilerin kullanılmasından kaçınarak kalite, sağlık ve çevresel standartları amaçlayan organik tarım sürdürülebilir tarımın pratiğe yansıması olarak ayrıca önem taşımaktadır (Turhan, 2005). Çiftliğin tüm unsurlarıyla birlikte bir bütünü oluşturmak üzere bütüncül, uygar, çevresel ve ekonomik sistemlerin etkileşim halinde olduğu bir sistem olarak tanımlanan sürdürülebilirlik kavramını da içeren organik tarım, sürdürülebilir sistemler oluşturmayı amaçlayan bir tarım yaklaşımı olarak ön plana çıkmaktadır (Lampkin, 1990; Demiryürek, 2004). Doğadaki dengeyi bozmadan, toprak verimliliğini, hastalık ve zararlıları kontrol altına alarak canlıların devamlılığını sağlayan, doğal kaynakların ve enerjinin optimum kullanımı ile optimum verim alınan bir üretim sistemi olarak ifade edilen organik tarım; insan, çevre ve ekonomik olarak sürdürülebilir tarımsal üretim sistemini oluşturmaktadır (Ak, 2004). Organik tarım çiftliğin yönetiminden, ürünlerinin pazarlanmasına kadar kendi özel prensip ve uygulamaları olan, sürdürülebilir tarım sistemlerine bir yaklaşım olarak görülebilir (Demiryürek, 2000). Bir başka ifadeyle bitkisel veya hayvansal üretimi, doğanın dengesini bozmadan yapmak amacıyla uygun ekolojilerde yapay kimyasal girdi kullanmadan sadece kültürel önlemler, biyolojik mücadele ve organik kökenli girdiler kullanılarak yapılan, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumak amacını güden bir tarım şeklidir (Anonim, 2010). Geleneksel üretim tekniklerine bir alternatif olarak görülen organik tarım İngiltere de organik (organic), Almanya da ekolojik (ökologish) ve Fransa da biyolojik (biologique) olarak adlandırılmaktadır (Demiryürek, 2004). Dünya da ve Türkiye de Organik Tarımın Gelişimi Dünya da organik tarımın benimsenmesinde ve organik tarıma geçişte toprak erozyonu ve hayvanların sağlığının kötüye gitmesi gibi geçmiş problemlere çare aramak, mevcut ekonomik problemlerin çözülmesi ve çiftliğin uzun dönemde varlığını sürdürebilmesine yönelik mali çözüm arayış nedenleri, sağlık problemlerinden kaçınmaya yönelik kişisel nedenler, felsefi, politik, dini veya çevrecilik gibi genel etmenler ve son olarak ta organik girdi satıcıları, aile üyeleri, arkadaşların teşvikleri ve organik tarım tanıtım toplantılarına katılım gibi sosyal çevreden gelen teşvikler de önemli etkenler olarak ön plana çıkmaktadır (Demiryürek, 2000; Demiryürek, 2004). Bu alandaki ilk çalışma 1910 lu yıllarda İngiltere de ekolojik tarım görüşünün oluşturulmasıyla başlamış olup, 1924 yılında Dr. Rudolf Steiner ve arkadaşları Biyodinamik Tarım Yöntemi hakkında bir kurs düzenlemiş ve 1928 yılında Biyodinamik Tarım Enstitüsünü kurmuştur. Bu konudaki diğer alternatif arayışlara, 1930 larda İsviçre de ortaya çıkmış olan Müller ve Rusch ın en az girdi gereksinimi olan Kapalı Sistem Tarım şekli konusundaki çalışmaları örnek olarak verilebilir. Aynı konuda Leimaire-Boucher Fransa da bazı alglerin bitkilerde doğal dayanıklılığın arttırılması amacıyla kullanılabileceğini tespit etmişlerdir (Aksoy, 1999). ABD ve Avrupa da bilinçli düzeyi yüksek çiftçilerin yaşadığı ülkelerde Ekolojik Tarım felsefesini destekleyenler bir araya gelerek önce mahalli organizasyonlar kurmuşlar, bunların ülkeler çapında organize olmasıyla ulusal düzeyde yeni organizasyonlar meydana gelmiştir. Bu durum 1970 li yılların başına kadar sürmüş olup, 1972 yılında merkezi Almanya da olan Uluslararası Organik Tarım Faaliyetleri Federasyonu (IFOAM) kurulmuştur (İlter ve ark., 1999). Avrupa Birliği organik tarımla ilgili olarak 24 Haziran 1991 de EEC 2092/91 sayılı konsey tüzüğünü yayımlamıştır. Bu tüzük daha sonra kaldırılarak sırasıyla 834/2007 ve 889/2009 sayılı konsey yönetmeliği yürürlüğe girmiştir. Ayrıca Avrupa Birliği üçüncü ülkelerden yapılacak ithalata ilişkin esasları uygulamaya bir açıklık getirmek amacıyla 14 Ocak 1992 yılında 94/92 sayılı ek bir tüzük de 101

yayınlamıştır. Organik tarım Dünya da son birkaç yıldır hızlı bir gelişme göstermektedir. Uluslar arası Organik Tarım Faaliyetleri Federasyonu (IFOAM) un 2011 yılı verilerine göre 162 ülkede (2000 yılında 86, 2008 yılında 154) organik tarım yapılmakta olup, toplam tarım alanları içerisindeki organik tarım alanları ve toplam çiftlikler içerisinde organik tarım yapılan çiftliklerin oranları artış göstermektedir. Yine aynı rapora göre 2011 yılında 1.8 milyon işletmede 37,2 milyon hektar alan organik yönetim altında yer almakta olup, 2011 yılında Dünya da toplam tarımsal alanın % 0.86 sını oluşturmaktadır. Ayrıca Dünya 2008 yılında 31.9 milyon hektar orman ve doğadan toplama alanı mevcut ilen, 2010 yılında 43 milyon ha alana ulaşmış olup, toplamda Dünya organik tarım alanlarının genişliği 80.2 milyon hektar alana ulaşmaktadır. Dünya organik tarım alanları içerisinde Avustralya 12 milyon hektar alan ile en geniş payla sahip olup, bunu sırası ile 4.2 milyon hektar ile Arjantin ve 1.9 milyon hektar alan ile ABD takip etmektedir. Dünya daki 1.8 milyon organik üreticinin 400.551 i Hindistan da, 188,625 i Uganda da ve 128,826 sı Meksika da yer almaktadır. Organik tarım yapılan alanın toplam tarımsal alan içerisindeki payı % 10 un üzerinde ülke sayısı 7 olup, bu oran Falkland adalarında % 35.9, Lihtenştayn da % 27.3 ve Avusturya da % 19.7 düzeyindedir. Ülkemizin de dahil olduğu organik tarım mevzuatına sahip ülke sayısı 2010 yılında 86 olup, bu ülkelerde toplam 5549 (Türkiye de 25) kontrol ve sertifikasyon kuruluşu hizmet vermektedir (Anonim, 2012). Dünya da organik tarım ticaretinin parasal boyutu da hızla büyümekte olup, 1999 yılında 15,2 milyar ABD doları, 2010 yılında 59.1 milyon ABD doları seviyelerindeyken, günümüzde 62.9 milyar ABD doları seviyelerine ulaşmıştır (Anonim, 2012). Bu pazarın yakın gelecekte 100 milyar ABD dolar seviyesine çıkması tahmin edilmektedir. Türkiye de organik tarım, 1985-1986 yıllarında Dünya da organik tarımın gelişimine ve yurtdışından gelen organik ürün talebine bağlı olarak sistemsiz bir şekilde başlamış ve sağlıklı gıdaların tüketimine yönelik dünyadaki değişmelere paralel olarak gelişmiştir. Çoğu Avrupa ülkesi ve ABD de organik tarımın gelişimine çiftçiler öncülük etmesine karşın, Türkiye de organik tarım yabancı organik tarım şirketlerinin elemanlarınca çiftçilere tanıtılmış ve benimsetilmiştir (Aksoy ve Altındişli, 1999). Avrupa ve ABD de organik tarımın yapılanması üreticiden başlayarak arz kaynaklı aşağıdan yukarıya doğru iken; Türkiye de organik tarımla ilgilenen şirketlerden üreticiye doğru talep kaynaklı yukarıdan aşağıya bir yapılanma söz konusudur (Demiryürek, 2000). Başlangıç itibarıyla herhangi bir mevzuata dayalı olmadan yapılan organik tarımsal üretim, mülga Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından düzenlenen Organik Tarım Metotları ile Üretilen Bitkisel Hayvansal Ürünlerin Üretimi, İşlenmesi ve Pazarlanmasına ilişkin Yönetmelik in 18.12.1994 tarihinde Resmi Gazete de yayımlanarak uygulamaya girmesi ile Tarım ve Köyişleri Bakanlığı nın denetiminde ve yönetmelik kuralları çerçevesinde yapılmaya başlamıştır. Söz konusu yönetmelik; topluluk mevzuatında 1991 yılından sonra yapılan değişiklikleri içerecek şekilde 11 Temmuz 2002 tarih ve 24812 sayılı ile Resmi Gazetede yayımlanarak Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik adıyla yürürlüğe girmiştir. Daha sonra 03.12.2004 tarihinde 25659 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5262 sayılı Organik Tarım Kanunu ve bu kanuna bağlı olarak hazırlanan Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 10.06.2005 tarih ve 25841 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Avrupa Birliği yönetmeliğine tam uyum sağlamak amacıyla son düzenlemelerle yeniden hazırlanarak 18.10.2010 tarih ve 27676 sayılı resmi gazetede yayımlanarak Organik Tarımın Esasları ve Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik adıyla yürürlüğe girmiştir. Yürürlükteki yönetmelikle ilgili olarak; 06 Ekim 2011 tarihli ve 28076 sayılı Resmi Gazete, 14 Ağustos 2012 tarihli ve 28384 sayılı Resmi Gazete ve 24 Mayıs 2013 tarih ve 28656 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren değişiklikler yapılmıştır. Başlangıçta sadece 1985 yılında 8 çeşit ürüne yönelik yapılan organik üretim; Gıda, tarım ve Hayvancılık Bakanlığı 2012 yılı verilerine göre 204 çeşit ham ürün yelpazesine ulaşılmıştır. Fındık, ceviz, antepfıstığı, kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm, baklagiller, tıbbi aromatik bitkiler, pamuk, üzümsü meyveler ile yaş meyve ve sebzenin organik tarım metotlarına uygun olarak üretimi yapılmaktadır. İşlenmiş ürünlerden de çeşitli meyve suları ve konsantreleri, dondurulmuş meyve ve sebzeler ile zeytinyağı başı çekmektedir. Bütün bu gelişmelere paralel olarak son yıllarda organik 102

hayvansal üretimde gelişme göstermeye başlamış olup, et, süt, yoğurt, peynir ve yumurta hayvansal ürün olarak piyasalarda yerini almaya başlamıştır. Çizelge 1. Türkiye Organik Hayvansal Üretim (Geçiş süreci dahil) (Anonim, 2013b) Yıllar Üretici sayısı Büyükbaş Hayvan (Baş) Küçükbaş Hayvan (Baş) Kanatlı Varlığı (Adet) 2004 10 1.480 24.420 250 2011 225 12.162 33.818 431.754 2012 1.587 56.204 33.985 281.132 % Değişim (2004-2012) 15.770 3.697 39 112.352 Gıda, Tarım ve Bakanlığı 2012 yılı verilerine göre Türkiye de 1.587 üreticiye ait 56.204 baş büyükbaş, 33.985 baş küçükbaş ve 281.132 adet kanatlı varlığı organik üretim altındadır (Çizelge 1). Yine 2012 yılı verilerine göre Türkiye genelinde 11 adet organik kanatlı yetiştiriciliği yapan işletme mevcut olup, Samsun, İzmir ve Elazığ illerindeki işletmelerde organik yumurta ve tavuk eti üretimi birlikte gerçekleşmektedir. Mevcut işletmelerde yumurtacı hatlardan toplam 138.070 adet tavuk mevcut olup, üretilen toplam organik yumurta miktarı 36.105.556 adettir. Organik tavuk eti üretimi ise 3 işletmede toplamda 102.082 adet etlik piliçten 210,31 ton düzeyindedir (Anonim, 2013b). Organik Kanatlı Yetiştiriciliğinin Temel Özellikleri Yoğun yetiştiricilik yöntemlerinin uygulanması, sıkışık barındırma sistemlerinin bağışıklık sistemlerini zayıflatıcı etkilerinin hayvanlarda önemli sağlık sorunlarına sebep olması, üretiminin her aşaması kontrol altında bulunan, kaliteli ve sağlıklı ürünler üretmeyi amaçlayan organik tarımda hayvansal üretiminde zamanla kendine yer bulmasına yol açmıştır. Organik hayvansal üretim, hayvanların fizyolojik ihtiyaçlarına uygun bakım ve besleme yöntemlerinin uygulandığı, koruyucu hekimlik temelinde, alternatif ilaç ve tedaviye öncelik verilerek hayvan sağlığının korunduğu doğal bir yetiştirme sistemidir (Petek ve Üstüner, 2004). Çizelge 2. Türkiye Organik Kanatlı Yetiştiriciliği (Anonim, 2013b) İller İşletme Sayısı Verim Yönü Tavuk Sayısı (adet) Tavuk Eti Üretimi (ton) Yumurta (adet) Samsun 1 Bro. 97.970 205,00 Yum. 35.741-8.100.000 İzmir 3 Bro. 1.112 2,31 - Yum. 5.950-1.000.000 Elazığ 1 Bro. 3.000 3,00 - Yum. 23.400-6.825.000 Bursa 1 Yum. 250-9.600* Bolu 1 Yum. 8.936-2.720.000 Kırklareli 1 Yum. 8.950-2.412.000 Konya 1 Yum. 19.517-4.860.000 Manisa 2 Yum. 35.323-10.306.956 Toplam 11 240.152 210,31 36.105.556 *2012 yılı son üç ayına ait rakamlardır Organik tarıma bütüncül yaklaşımda organik hayvansal üretim bitkisel üretimle birlikte 103

değerlendirilerek, toprak-bitki, bitki-hayvan ve hayvan-toprak arasında karşılıklı bağımlılığın oluşturulması, toprağın organik maddesinin iyileştirilmesi ve bitkilerin beslenme gereksinmeleri sağlanmalı, tarımsal üretim sistemleri dengesinin oluşmasına katkıda bulunmalı ve biyolojik çeşitliliği teşvik edilmelidir. Organik hayvancılık; bitkisel üretim alanlarının hayvan gübresi gereksinimini karşılamalı, baklagil ve yem bitkileri kullanılmasını ve meraların uzun dönemde korunmasını ve iyileştirilmesini sağlamalıdır (Anonim, 2010). Organik kanatlı yetiştiriciliği yapmak isteyen müteşebbisin işletmesinde yürüteceği tarımsal faaliyeti ve sonuçta elde edeceği ürünlerin organik olarak değerlendirebilmesi için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından kontrol ve sertifikasyon hizmeti vermek üzere yetkilendirdiği herhangi bir kuruluşa başvurarak sözleşme yapması gerekmektedir. Sözleşmeyi müteakip organik tarım faaliyeti yapılan alanlar ve hayvanlar geçiş sürecine alınır. Dikkat edilmesi gereken husus gereksiz zaman kaybına yol açmamak adına hayvanların işletmeye getirilmeden önce sözleşmenin yapılarak kullanılacak otlaklar, açık barınakla ve gezinti alanlarına öngörülen geçiş sürecinin tamamlanmış olması gerekir. Genel olarak organik hayvan yetiştiriciliğinde; organik üretim yapılacak arazi ve otlaklar 2 yıllık geçiş sürecine alınması öngörülmekle beraber, otobur olmayan hayvanlar tarafından kullanılacak otlaklar, açık barınakla ve gezinti alanları için geçiş sürecinin 1 yıla indirilmesi ve söz konusu bu arazilerin organik üretimde izin verilen ürünlerden başka ürünlerle işlem görmediği durumda yetkilendirilmiş kuruluşun onayı ile geçiş sürecinin 6 aya düşürülebilmesi öngörülmektedir (Anonim, 2010). Bu bağlamda çoğu zaman genel geçer otobur tanımının daha çok ruminantlar için kullanıldığı ve kanatlıların beslenme özellikleri de dikkate alındığında organik kanatlı yetiştiriciliğinde otlaklar, açık barınakla ve gezinti alanları için geçiş sürecinin 1 yıla indirilmesi ve söz konusu arazilerdeki geçmiş uygulamalara bağlı olarak geçiş sürecinin yetkilendirilmiş kuruluşun onayı doğrultusunda 6 aya indirilmesi mümkündür. Organik hayvan yetiştiriciliğinde, organik işletmelerden getirilen ve tamamen organik yemlerle beslenilen, genetik yapısı değiştirilmemiş, çevreye, iklim koşullarına ve hastalıklara dayanıklı hayvanlar damızlık olarak kullanılması temel ilke olmakla beraber, organik yumurta ya da piliç eti üretiminde verim yönlerine göre ıslah edilmiş hatların kullanılması ekonomik verimlilik yönünden daha uygun olabileceği göz önüne alınmalıdır. Bir sürü ilk kez oluşturulurken organik olarak yetiştirilmiş hayvanların yeterli sayıda olmadığı durumda konvansiyonel işletmelerden getirilecek hayvanların kullanılması durumunda, etlik ve yumurtacı civcivlerin geldikleri çiftlikten ayrıldıklarında 3 günlük yaştan küçük olması gerekmektedir. Yarka satın alarak organik yumurta üretimine yönelik sürü oluşturmak isteyen işletmelerin 31.12.2014 tarihine kadar kılavuz yumurtaların görüldüğü 18 haftalık yaştan önce işletmeye getirilerek yetiştirilmesine de izin verilmektedir. Hayvanlara uygulanacak geçiş süresi et üretimine yönelik kanatlılarda 3 günlük yaştan küçük olmak kaydıyla 10 hafta, yumurta üretimine yönelik kanatlılarda ise 6 haftadır (Anonim, 2013a). Konvansiyonel işletmelerden getirilecek hayvanların yaşı ile ilgili öngörülen kısıtlamaların nedenleri ile ilgili olarak, etlik civcivlerin yumurtadan çıktıktan sonra vücutlarındaki üç günlük besin madde rezervlerini tüketmeden ve bulundukları işletmelerde konvansiyonel yeme başlamadan önce, yarka işletmelerinden alınacak yumurtacı piliçlerin ise kılavuz yumurtaların görüldüğü yumurtlama dönemi başlamadan bulundukları işletmelerden alınarak organik olarak tesis edilecek işletmeye getirilmesi gerekmektedir (Şayan ve Polat, 2001). Barınaklar ve yetiştiricilik uygulamaları Organik hayvansal üretimin tamamında olduğu gibi kanatlı yetiştiriciliğinde de öncelikle uygun barınak koşullarının oluşturulması gerekmektedir. Barınakların planlanmasında; aşırı kalabalık nedeni ile hayvanlarda sağlık problemlerini önleyecek ve doğal davranışlarını rahatlıkla sergileyebilecekleri büyüklükte uygun yerleşim sıklığı göz önünde bulundurulmalıdır. Bu nedenle, barınaklarda hayvanlara yeterli hareket serbestliği verecek bir iç alan yanında, açık havada gezinti ihtiyaçlarını karşılayacak, korunaklı ve gölgelikli açık bir dış alan bulunmalıdır. Yeni sürü oluştururken yada 104

Doğu Karadeniz 1. Organik Tarım Kongresi, sürünün büyütülmesinde kullanılacak otlaklar, açık barınakla ve gezinti alanlarında yılda hektara 170 kg azot limitinin aşılmamasına dikkat edilmelidir. Hayvanlar kafeslerde tutulmadan açık yetiştirme koşullarında rahatça dolaşabilecekleri ve diğer hayvanlarla bir arada olacağı barınakların planlanması esas olup, bu barınaklarda stresin minimuma indirilmesi ve hastalıklardan korunma için gerekli olan temiz hava akımının sağlanması, tozdan korunma, nispi nem ayarı ve gezinme alanlarına kolay erişimin sağlanması ön planda olmalıdır. Hayvanlar iklim koşullarının elverdiği durumlarda açık hava barınaklarına ulaşabilmeli ve bu durum yaşamlarının asgari 1/3 ünde uygulanmalıdır. Açık hava barınakları çoğunlukla bitki örtüsü ile kaplı olmalı, koruyucu tesisler bulunmalı ve hayvanların yeterli sayıda suluk ve yemliklere erişmelerine olanak sağlanmalıdır (Anonim, 2010). Vahşi hayvanlardan korumak için kümesin çevresi veya kümesin ortada bulunduğu alanının etrafı elektrikli çit ile çevrilmelidir (Lampkin, 1990). Çizelge 3. Kanatlı barınak alanları (Anonim, 2010) Yumurta tavuğu Besiye alınmış kümes hayvanları (Sabit Barınaklarda) Besiye alınmış kümes hayvanları (Taşınabilir barınaklarda) Hayvanlara Ayrılan Net Alan (İç Alan) Hayvan/Alan Tünek Genişliği (Adet/m²) (cm/hayvan) Folluk 6 18 7 tavuk için 1 folluk veya tavuk başına 120 cm² folluk alanı 10 20 en fazla 21 kg Yalnızca Hint canlı ağırlık/ tavuğu için m² 16** en fazla 30 kg canlı ağırlık/m² Serbest Dolaşım Alanı (m²/hayvan) 4* 4,0* (Et ve Hint tavuğu) 4,5* (Ördek) 10* (Hindi) 15* (Kaz) 2.5* * 170 Kg N/ha/yıl 2 ** Yalnızca 150 m zemin alanını aşmayan taşınabilir barınaklarda Yumurta tavukları için 6 hayvana 1 m2 iç alan ve hayvan başına 4 m2 serbest dolaşım alanı öngörülmekte iken et üretimine yönelik tavuk yetiştiriciliği için sabit barınaklarda 10 hayvan veya 21 kg canlı ağırlık için 1m2 iç alan ve hayvan başına 2.5 m2 serbest dolaşım alanı, taşınabilir barınaklarda ise 16 hayvan veya 30kg canlı ağırlık için 1m2 iç alan ve hayvan başına 4m2 serbest dolaşım alanı öngörülmektedir (Çizelge 3). Barınaklarda bol miktarda doğal havalandırma ve ışık girişine olanak sağlanmalı, kanatlı türü ve yaşına göre giriş çıkış delikleri olmalı ve bu delikler kanatlı barınağının her 100 m2 si için asgari toplam 4 m uzunlukta olmalıdır. Tünekler kanatlı grubu ve kanatlı büyüklüğü ile orantılı olarak hayvan başına 18-20 cm olmalı, yumurta tavuklarında 7 tavuk için 1 folluk veya tavuk başına 120 cm² folluk alanı hesaplanmalıdır. Et üretimine yönelik kanatlı barınaklarının toplam kullanılabilir alanı 1600 m2 yi aşmamalıdır. Her barınakta bulundurulabilecek hayvan sayısı broylerlerde 4800, yumurta tavuğunda 3000, et horozu, kaz veya hindide 2500 ü aşamaz (Anonim, 2010). Tavukların normal doğal davranımlarını gösterebilmeleri için, 100-200 lük gruplar halinde (Lampkin, 1990), en fazla 250 lik gruplar halinde (Mutaf ve ark., 2001) barınmalarına imkan tanınmalıdır. Barınaklarda zeminin asgari 1/3 ü, parçalı veya ızgaralı yapıda değil, düz bir yapıda olmalı, altlık olarak sap-saman, talaş, kum veya kısa çim gibi maddelerle kaplı düzgün bir yapıda olmalı ve kaygan olmamalı, yumurta tavuğu kümeslerinde zeminin 1/2 sinden fazlası dışkı toplanmasına elverişli olmalıdır (Anonim, 2010). Altlık olarak kullanılan materyal, hayvanların eşelenme yoluyla 105

tüketebileceği ve organik tarımda gübre olarak kullanılabileceği düşüncesiyle organik kaynaklardan sağlanmasına ve ihtiyaç halinde izin verilen her türlü mineral madde ile iyileştirilebilir ve güçlendirilebilir olması önerilmektedir (Şahin ve ark., 2004) Organik hayvan yetiştiriciliğinde olduğu gibi kanatlı yetiştiriciliğinde de, hayvanların genetik yapısı değiştirilemez ve gen teknolojisi metotları ile hayvan ıslahına da izin verilmemektedir. Organik hayvan yetiştiriciliğinde üremede doğal yöntemler kullanılır. Bununla birlikte suni tohumlamaya da izin verilir. Klonlama ve embriyo transferi gibi metotlar kullanılmaz (Anonim, 2013a). Organik kanatlı yetiştiriciliğinde gaga kesme ve tüy yolma yasaklanmış olmakla beraber kanatlı yetiştiriciliğinin genel problemi olan kanibalizm önüne geçmek gibi hayvan sağlığı, rahatlığı ve hijyen için yetkilendirilmiş kuruluş tarafından izin verilebilir (Anonim, 2010). Yumurta tavuklarında doğal aydınlatma ile yapay aydınlatmanın toplamı günde 16 saati geçmemeli, yapay aydınlatma olmadan asgari 8 saat dinlenme süresi uygulanmalıdır (Anonim, 2010). Sağlık nedenleriyle, iki yetiştirme dönemi arasında kümesler boş bırakılmalı ve bu süre içerisinde binalar ve tesisat temizlenerek dezenfekte edilmelidir. Dezenfeksiyonda kireç kaymağı, kireç, sönmemiş kireç, sodyum hipoklorit (örneğin çamaşır suyu), kostik soda, kostik potas, oksijenli su, doğal bitki özleri, sitrik, parasitik asit, formik, laktik, oksalik ve asetik asit, alkol, formalin, sodyum karbonat ta kullanılabilir (Anonim, 2010). Yoğun yetiştiricilik yöntemlerinin kullanımını engellemek için kanatlılar ya asgari bir yaşa erişinceye kadar beslenirler ya da yavaş gelişen kanatlı genotipleri seçilir. Yavaş gelişen kanatlı genotiplerinin işletmeci tarafından kullanılmadığı yerlerde broylerler 81 günlük, et horozları 150 günlük, pekin ördeği 49 günlük, dişi Muscovy ördeği 70 günlük, erkek Muscovy ördeği 84 günlük, yaban ördeği 92 günlük, Afrika tavuğu 94 günlük, hindi ve kaz 140 günlük yaşlarda kesilir. Hayvanların kesim yerine nakilleri stressiz ve kısa zamanda gerçekleştirilecek şekilde yapılmalıdır. Nakliye öncesi ve esnasında herhangi bir yatıştırıcı ilaç kullanılamaz. Yükleme ve boşaltma işlemleri dikkatlice ve hayvanları zorlamak amacıyla elektriksel uyarıcı alet kullanılmadan gerçekleştirilir. Kara taşımacılığında 8 saatte bir yemleme, sulama ve dinlendirme için mola verilir (Anonim, 2010). Geleneksel etlik piliç üretiminin beraberinde getirdiği olumsuzlukları bertaraf etme isteği ve tüketici talepleri ve hayvan refahı savunucularının tavukların doğal davranışlarını rahatlıkla ortaya koyabilecekleri ortamlarda yetiştirilmesi gerekliliği baskıları sonucunda ıslah ve yetiştirme stratejilerinde değişiklikleri de kaçınılmaz kılmıştır. Tüm bu gelişmeler doğrultusunda hızlı gelişen etlik piliçlere alternatif olarak organik, serbest gezinmeli veya ekstansif yetiştirme sistemlerine uygun, 80-120 gün arasında 2.2-2.5 kg kesim ağırlığına ulaşabilen yavaş gelişen etlik piliçler geliştirilmiştir (Sarıca ve Yamak, 2010). Tavukların yapay ortamdan uzak olacak şekilde yerde barındırılması ve açık alanda otlatılması şeklinde tanımlanabilecek olan serbest üretimde; geçici bir kümeste veya ağılda barındırılan tavukların hasat sonrası tarlada kalan daneleri topladığı veya tarlada bulunan zararlıları temizlediği, sığırlardan arta kalan kısa boylu otların tavuklar tarafından değerlendirildiği ve ürüne dönüştürülmesi söz konusudur. Diğer taraftan eşelenme içgüdüsü yardımıyla kabuklu ve zararlı böcekleri ortadan kaldıran ve doğal olarak biyolojik mücadele yapan tavuklar özellikle çiftliğin karma ekonomisine katkıda bulunmaktadırlar. Serbest üretim modelinde kümes içinde tavukların gübresinin toplandığı alanı içine alacak şekilde toplam alanın üçte birinin saman, odun talaşı, kum veya otlarla kaplanması gerekmektedir (Türkoğlu ve Eleroğlu, 1999). Besleme ve Hayvan Sağlığı Organik kanatlı yetiştiriciliğinde; uygun barınak koşullarının sağlanmasının yanında dikkatli bakım besleme ön plana çıkmaktadır. Organik kanatlı beslemede hayvanların fizyolojik ihtiyaçlarına göre hareket edilmeli, üretimin azami düzeye çıkarılmasından çok, hayvanların muhtelif gelişim evrelerindeki beslenme ihtiyaçları karşılanarak kaliteli üretimin sağlanmalıdır. Yumurtlamayı ve yumurta sarısını artırıcı ya da kalite düzenleyici sentetik maddeler ile doğal olmayan yöntemlerin kullanımından kaçınılmalıdır. Beslemenin organik olarak üretilmiş kaba ve kesif yemlerle yapılması 106

gerekmektedir (Anonim, 2010). Kanatlılar için yemin en az %20 sinin çiftliğin kendi bünyesinden sağlanması, bunun mümkün olmaması halinde, yemin eksik kalan bölümü organik üretim yapan diğer işletmelerden veya yem işletmelerinden sağlanması gerekmektedir. Ekstrem hava koşulları gibi durumlarda Organik yem üretiminin yetersiz kaldığı durumlarda, 31/12/2014 e kadar geçerli olmak üzere kanatlı rasyonlarında tarımsal kaynaklı yemin yıllık olarak hesaplanan kuru maddesinin % 5 i düzeyinde organik olmayan yem kullanımına izin verilmektedir. (Anonim, 2013a). Organik kanatlı beslemede genetik yapısı değiştirilmiş organizma ve yem maddelerinin insan ve hayvan sağlığı açısından kullananıma izin verilmemekte olup, kimyasal çözücüler kullanılmadan üretilmiş veya hazırlanmış bitkisel veya hayvansal kökenli organik olmayan yem maddeleri veya hücreleri inaktif edilmiş ya da öldürülmüş olan mikro organizmalardan elde edilen fermantasyon ürünlerinin ve kullanımına izin verilmektedir. Organik formları mevcut olmayan ve kimyasal çözücüler kullanılmadan üretilen baharatlar, tıbbi ve aromatik bitkiler ve melaslar, yıllık hesaplanan tarımsal kökenli yemin kuru maddesinin %1 i düzeyinde sınırlandırılmış olarak kullanılabilmektedir (Anonim, 2013a). Organik bitkisel üretim kurallarına göre elde edilmiş yem materyallerinin yanında hayvansal kaynaklı organik veya konvansiyonel olarak üretilmiş süt ve süt ürünleri, okyanus kaynaklı balık, deniz hayvanları ve bunların yan ürünlerinin kullanımına izin verilmektedir. Kesimhane yan ürünleri, hayvansal yağların yem kaynağı olarak kullanılması yasaktır. Kanatlı rasyonlarına kaba yem, taze veya kuru ot veya silajın eklenmesi gerekmektedir (Anonim, 2010). Önemli olan önleyici tedbirlerle hastalığın ortaya çıkmasının engellenmesidir. Alınan bütün önlemlere rağmen sağlık problemlerinin ortaya çıkması durumunda elde edilecek hayvansal ürünlerde kalıntı bırakmayacak, kimyasal yolla sentezlenmiş allopatik tıbbi veteriner ürünleri veya antibiyotiklerin yerine, tedavi edilecek hayvan üzerinde tedavi edici etkisinin bulunması ve tedavi koşullarına uygun olması kaydıyla mineral kökenli yem maddeleri, besinsel katkı maddelerinden oluşan ürünler ve fitopatik ürünler kullanılır (Anonim, 2013a). Kimyasal olarak sentezlenmiş veteriner tıbbi ürünler veya antibiyotikler, hastalık önleyici uygulamalar için kullanılamaz. Ancak yaralanma veya hastalıklarla mücadelede yetersiz kalması durumlarında ve hayvanın acı çekmemesi için tedavi amacı ile kimyasal bileşimli ilaçlar veya antibiyotikler yetkilendirilmiş kuruluşun izni ile kontrollü olarak kullanılabilir (Anonim.2010). Acil durumlarda sentetik ilaçların kullanımında toksikoloji listesine göre hareket etmek gerekmekle beraber ürünün organik olarak değerlendirilebilmesi için kullanılan ilacın vücuttan atılma süresi olan yarılanma süresine göre hareket edilir. Veteriner tıbbi ürünlerinin son uygulandığı tarih ile hayvanlardan organik ürün elde edilme tarihi arasındaki süre, organik yetiştiricilikte, konvansiyonel yetiştiricilikteki uygulamanın iki katı veya kalıntı arınma süresi belirtilmemiş hallerde ise 48 saattir. (Anonim, 2010). Aşı uygulamaları, parazit tedavisi veya ülkemizce zorunlu olarak belirlenen hayvan hastalık ve zararlıları ile mücadele programları haricinde, bir hayvana veya hayvan grubuna bir yıl içerisinde üçten fazla kimyasal sentezlenmiş veteriner tıbbi ürünler veya antibiyotiklerin uygulanması halinde ya da organik broiler üretiminde olduğu gibi üretken olduğu yaşam süresi bir yıldan az olan hayvanlarda bir defadan çok muamele gördüyse, söz konusu hayvanlar veya bu hayvanlardan elde edilen ürünler organik ürün olarak satılamaz ve yeniden geçiş sürecine alınması öngörülmektedir (Anonim, 2010). Sonuç Organik tarımsal üretimin yaygınlaşmasıyla birlikte ülkelerin kendi standartlarını oluşturarak bu standartlar çerçevesinde üretimlerini yapıyor olmaları gittikçe yaygınlaşmaktadır. Ülkemizde tüketici talepleri doğrultusunda endüstriyel kanatlı üretime göre çok düşük seviyede olan organik kanatlı üretimi de artarak devam edecektir. Bu da insanların daha sağlıklı ve güvenilir gıdalara erişmelerine olanak sağlayacaktır. Olaya ekonomik açıdan bakıldığında, organik üretim modeli ile üretilen ürünlerinin satışından elde edilecek gelir bu üretim modeli için yapılan giderleri karşılıyor ve kazanç elde ediliyorsa bundan kaçınmamak gerekir. 107

Kaynaklar Ak, İ. 2004. Ekolojik Tarım ve Hayvancılık. 4. Ulusal Zootekni Bilim Kongresi Sözlü Bildiriler, c.1, 490-497, Isparta. Aksoy, U. 1999. Dünya da ve Türkiye de Ekolojik Tarım. Türkiye I. Ekolojik Tarım Sempozyumu. 21-23 Haziran 1999, İzmir, Sayfa:3-10. Anonim, 2010. Organik Tarımın Esasları ve Uygulamasına İlişkin Yönetmelik. 18.10.2010 tarih ve 27676 sayılı Resmi Gazete. Anonim, 2012. The World of Organic Agricultura, FIBL and IFOAM Statistics and Emerging Trends 2012, 331 sayfa. Anonim, 2013a. Organik Tarımın Esasları ve Uygulamasına İlişkin Yönetmelik. 24.05.2013 tarih ve 28656 sayılı Resmi Gazete. Anonim, 2013b. Organik Tarım İstatistikleri, Erişim 2013. (www.tarim.gov.tr) Demiryürek, K. 2000. The Analysis of Information Systems for Organic and Conventional Hazelnut Producers in Three Villages of the Black Sea Region, Turkey. Published PhD Thesis, The University of Reading,UK, OMÜ Ziraat Fakütesi Basımevi, pp 301+ xvii, Samsun. Demiryürek, K. 2004. Dünya ve Türkiye de Organik Tarım. Harran Ü.Z.F.Dergisi, 2004, 8 (3/4):63-71. İlter, E., Altındişli, A., Uğur, İ., 1999. Ekolojik Tarımın Tarihçesi. ETO Ekolojik Tarım Organizasyonu Derneği, Kasım 1999, İzmir. Lampkin, N. 1990. Organic Farming. Ipswich:Farming Press, 701 s. Mutaf, S., Aklan, S., Şeber, N. 2001. Ekolojik tarımda tavuk kümeslerinin projelendirme ilkeleri. Türkiye II. Ekolojik Tarım Sempozyumu. 14-16 Kasım 2001, 111-123s., Antalya. Petek, E., Üstüner, H. 2004. Organik Hayvancılık Geçmişe duyulan özlemmi, Geleceğe Yatırım mı? I. Ulusal Veteriner Zootekni Kong.. 30 eylül-2 Ekim 2004. Kongre Özet Kitabı, s:10-11. Sarıca, M., Yamak, U.S. 2010. Organik ve Ekstansif üretimde kullanılan Yavaş Gelişen Piliçlerin Özellikleri ve Geliştirilmesi. Türkiye IV. Organik tarım Sempozyumu, 28 Haziran-1 Temmuz 2010, Erzurum. 269-274. Şahin, A., Kutlu, H.R., Görgülü, M. 2004. 4.Ulusal Zootekni Bilim Kongresi. Poster Bildiriler Cilt 2, s.278-285, 01-03 Eylül 2004-Isparta Şayan, Y., Polat, M. 2001. Ekolojik (Organik, biyolojik) tarımda hayvancılık. Türkiye II. Ekolojik Tarım Sempozyumu. 14-16 Kasım 2001 Antalya, 95-104s. Turhan, S., 2005. Tarımda Sürdürülebilirlik ve Organik tarım. Tarım Ekonomisi Dergisi 2005; 11(1): 13-14. Türkoğlu, M., Eleroğlu, H. 1999. Serbest Broiler Yetiştiriciliği. Uluslararası Tavukçuluk Fuarı ve Konferansı 1999, 3-6 Haziran 1999. İstanbul. 110-122. 108