İSTATİSTİK, BİYOİSTATİSTİK VE TEMEL KAVRAMLAR

Benzer belgeler
İstatistik İstatistik Nedir? İstatistik Nedir? İstatistik Nedir?

İSTATİSTİKTE TEMEL KAVRAMLAR

ĐSTATĐSTĐK. Okan ERYĐĞĐT

İstatistiK. Yrd.Doç.Dr. Levent TERLEMEZ

İSTATİSTİK STATISTICS (2+0) Yrd.Doç.Dr. Nil TOPLAN SAÜ.MÜH. FAK. METALURJİ VE MALZEME MÜH. BÖLÜMÜ ÖĞRETİM ÜYESİ ÖĞRETİM YILI

İSTATİSTİK I KISA ÖZET KOLAYAOF

Kitle: Belirli bir özelliğe sahip bireylerin veya birimlerin tümünün oluşturduğu topluluğa kitle denir.

Evren (Popülasyon) Araştırma kapsamına giren tüm elemanların oluşturduğu grup. Araştırma sonuçlarının genelleneceği grup

Ölçme ve Değerlendirmenin. Eğitim Sistemi Açısından. Ölçme ve Değerlendirme. TESOY-Hafta Yrd. Doç. Dr.

2- VERİLERİN TOPLANMASI

GİRİŞ. Bilimsel Araştırma: Bilimsel bilgi elde etme süreci olarak tanımlanabilir.

İstatistik Temel Kavramlar- Devam

Araştırmada Evren ve Örnekleme

Su Ürünlerinde Temel İstatistik. Ders 2: Tanımlar

İSTATİSTİK TANIMI VE ÖNEMLİ İSTATİKSEL KAVRAMLAR

OLASILIK VE İSTATİSTİK

OLASILIK VE İSTATİSTİK

İstatistik Giriş ve Temel Kavramlar. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan

ÜNİTE:1. İstatistiğin Tanımı, Temel Kavramlar ve İstatistik Eğitimi ÜNİTE:2. Veri Derleme, Düzenleme ve Grafiksel Çözümleme ÜNİTE:3

İSTATİSTİK 1. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Ölçme ve Değerlendirme Anabilim Dalı. Yrd. Doç. Dr. C. Deha DOĞAN

OLASILIK TEORİSİ VE İSTATİSTİK

KANTİTATİF TEKNİKLER - Temel İstatistik -

ARAġTIRMALARDA ÖLÇME VE ÖLÇEKLER. Kezban SEÇKİN Vildan GÜNEŞ

Oluşturulan evren listesinden örnekleme birimlerinin seçkisiz olarak çekilmesidir

BÖLÜM 1 İSTATİSTİK İLE İLGİLİ BAZI TEMEL KAVRAMLAR

Ders 1 Minitab da Grafiksel Analiz-I

Toplum ve Örnek. Temel Araştırma Düzenleri. Doç. Dr. Ertuğrul ÇOLAK. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyoistatistik Anabilim Dalı

Biyoistatistiğe Giriş: Temel Tanımlar ve Kavramlar DERS I VE II

Örnek 4.1: Tablo 2 de verilen ham verilerin aritmetik ortalamasını hesaplayınız.

İstatistik Nedir? Ders 1 Minitab da Grafiksel Analiz-I ENM 5210 İSTATİSTİK VE YAZILIMLA UYGULAMALARI. İstatistiğin Konusu Olan Olaylar

Örnek...4 : İlk iki sınavında 75 ve 82 alan bir öğrencinin bu dersin ortalamasını 5 yapabilmek için son sınavdan kaç alması gerekmektedir?

İSTATİSTİK I. Giriş. Bölüm 1 Temel Terimler ve Tanımlar İSTATİSTİKLER

BÖLÜM 13 HİPOTEZ TESTİ

BÖLÜM 5 MERKEZİ EĞİLİM ÖLÇÜLERİ

Yrd.Doç.Dr. Ali SICAK BEÜ. EREĞLİ EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

İstatistik, genel olarak, rassal bir olayı (ya da deneyi) matematiksel olarak modellemek ve bu model yardımıyla, anakütlenin bilinmeyen karakteristik

ARAŞTIRMA METOTLARI VE VERİ TOPLAMA

BÖLÜM 6 MERKEZDEN DAĞILMA ÖLÇÜLERİ

Yrd. Doç. Dr. Sedat Şen

İstatistik. Temel Kavramlar Dr. Seher Yalçın 1

Ölçme. BBY606 Araştırma Yöntemleri Güleda Doğan

MehmetAli CANDAN. İstatistik ve Analiz Yöntemleri. Uygulamalı Eğitimi. Mali Müşavir, Eğitmen İşletme Bilim Uzmanı

TIBBİ İSTATİSTİK İST207 KISA ÖZET

VERİ TOPLMA ARAÇLARI

BKİ farkı Standart Sapması (kg/m 2 ) A B BKİ farkı Ortalaması (kg/m 2 )

Temel ve Uygulamalı Araştırmalar için Araştırma Süreci

2. REGRESYON ANALİZİNİN TEMEL KAVRAMLARI Tanım

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ KISIM: TASARIM PAZARLAMA ARAŞTIRMASINA GİRİŞ

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ. Bazı Temel Kavramlar

Bilimsel Araştırmanın Temelleri

VERİLERİN SINIFLANDIRILMASI

İSTATİSTİKSEL PROSES KONTROLÜ

Hastane Yönetimi-Ders 8 Hastanelerde İstatistiksel Karar Verme

BİYOİSTATİSTİK Veri Tipleri ve Sayısal Özetleme Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

Araştırma Yöntem ve Teknikleri

Mühendislikte İstatistik Metotlar

TEMEL İSTATİSTİKİ KAVRAMLAR YRD. DOÇ. DR. İBRAHİM ÇÜTCÜ

Verilerin Düzenlenmesi

Üretim Süreci: Girdi İşlem Ürün (Sonuç) Araştırma Süreci: Hangi alanda olursa olsun araştırma bir BİLGİ ye ulaşma sürecidir.

Ders 8: Verilerin Düzenlenmesi ve Analizi

IİSTATIİSTIİK. Mustafa Sezer PEHLI VAN

Örneklemden elde edilen parametreler üzerinden kitle parametreleri tahmin edilmek istenmektedir.

Araştırma Yöntem ve Teknikleri

BİYOİSTATİSTİK. Ödev Çözümleri. Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

VERİ MADENCİLİĞİ (Veri Önişleme-1) Yrd.Doç.Dr. Kadriye ERGÜN

Ankara Üniversitesi, SBF İstatistik 2 Ders Notları Prof. Dr. Onur Özsoy 1

PARAMETRİK OLMAYAN İSTATİSTİKSEL TEKNİKLER

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ İST 213 OLASILIK DERSİ TANIMLAR VE VERİ SINIFLAMASI

Prof.Dr.İhsan HALİFEOĞLU

PARAMETRİK OLMAYAN TESTLER

PAZARLAMA ARAŞTIRMA SÜRECİ

Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Odabaş

Hazırlayan. Ramazan ANĞAY. Bilimsel Araştırmanın Sınıflandırılması

İstatistik ve Olasılık

GÖRÜŞME GÖRÜŞME GÖRÜŞME. Sanat vs Bilim? Görüşme Yapma Becerileri. Hangi Amaçlar için Kullanılır? (mülakat-interview)

Nitel Araştırmada Geçerlik ve Güvenirlik

İstatistik ve Olasılık

DERS 7 Hastanelerde Olgusal Ve Yargısal Veriler ve Veri Kaynakları

Mühendislikte İstatistik Yöntemler

Ünite. Madde ve Özellikleri. 1. Fizik Bilimine Giriş 2. Madde ve Özellikleri 3. Dayanıklılık, Yüzey Gerilimi ve Kılcal Olaylar

Temel ve Uygulamalı Araştırmalar için Araştırma Süreci

BİLİMSEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ

Değişken Türleri, Tanımlayıcı İstatistikler ve Normal Dağılım. Dr. Deniz Özel Erkan


Tanımlayıcı İstatistikler. Yrd. Doç. Dr. Emre ATILGAN

Ulusal Metroloji Enstitüsü GENEL METROLOJİ

BİYOİSTATİSTİK Olasılıkta Temel Kavramlar Yrd. Doç. Dr. Aslı SUNER KARAKÜLAH

OLASILIK (Probability)

Yrd. Doç. Dr. Sedat Şen 9/27/2018 2

SPSS E GİRİŞ SPSS TE TEMEL İŞLEMLER. Abdullah Can

SÜREKLİ RASSAL DEĞİŞKENLER

Merkezi Eğilim ve Dağılım Ölçüleri

DEĞİŞKEN NEDİR? Bir durumdan diğerine, gözlemden gözleme farklılık gösteren özelliklere değişken adı verilir.

BİLİMSEL ARAŞTIRMA SÜRECİ ve BECERİLERİ

Bilim ve Bilimsel Araştırma

YANLILIK. Yanlılık örneklem istatistiği değerlerinin evren parametre değerinden herhangi bir sistematik sapması olarak tanımlanır.

İstatistik ve Olasılık

İSTATİSTİKTE TEMEL KAVRAMLAR

İSTATİSTİK. Bölüm 1 Giriş. Ankara Üniversitesi SBF İstatistik 1 Ders Notları Prof. Dr. Onur Özsoy 4/4/2018

Transkript:

BİYOİSTATİSTİK İSTATİSTİK, BİYOİSTATİSTİK VE TEMEL KAVRAMLAR B Doç. Dr. Mahmut AKBOLAT

*Birimlerin özelliklerini ölçerek, tartarak, sayarak ya da belirli gruplarda bir araya getirerek elde ettiğimiz sayısal bilgiler (veriler) yaşamımızın bir parçasıdır. *Sınıftaki öğrenci sayısı *Hastanedeki doktor ve hemşire sayısı *Bir yılda hastanede muayene ve tedavi edilen hasta hasta sayısı *Türkiye nin yıllara göre nüfusu *Nüfusun yaş grupları ve cinsiyete göre dağılımı *Türkiye'de hastalıkların 2000-2010 yılları arasında gözlenen hastalıkların sayısı

*İstatistik kelimesinin Latincede durum anlamına gelen Statüs kökünden geldiği kabul edilmektedir. *Bazı istatistikçiler ise; İtalyancada devletin siyasal durumunu belirlemede kullanılan Stato kökünden geldiğini kabul etmektedirler. *İstatistik kullanım yeri ve amacına göre farklı anlamlar taşır. *Günlük hayatta istatistik kelimesi ile çeşitli olaylarla ilgili olarak toplanan sayılar yani "veriler" anlatılmak istenir *Nüfus, fiyat, ithalat, ihracat, gelir, turizm, sağlık istatistikleri vb. istatistikler bu tip kullanıma örnek olarak gösterilebilir. *İstatistik kelimesi bu ilk anlamında çoğul olarak kullanılır. Örneğin, milli eğitim istatistikleri, nüfus istatistikleri, tarım istatistikleri, vb. *İstatistik herhangi bir sayı değildir ve belirli bir olayın gözlemlenmesiyle onun hacmi, bölünmesi vs. hakkında elde edilen sayıları ifade eder.

*Metodoloji açısından istatistik sözcüğü, istatistiğe konu olabilen olayların gözlenerek ilgili verilerin derlenmesi, işlenmesi, analizi ve yorumlanmasında kullanılan tekniklerin tümünü ifade eder. *XX. yüzyılın başlarında istatistik alanındaki gelişmeler, istatistik sözcüğüne teknik içerikli yeni bir anlam kazandırmıştır. Buna paralel olarak istatistik sözcüğü, hakkında bilgi edinilmek istenen ve ana kütle olarak isimlendirilen yığına ilişkin sayısal karakteristikleri (parametreleri) tahmin etmek amacıyla, ilgili kütleden belirli kurallara göre seçilen istatistik birimlerinin oluşturduğu ve örneklem adı verilen topluluğa ilişkin sayısal karakteristikler anlamında da kullanılmaktadır.

*İstatistik, verilerin toplanması, işlenmesi, özetlenmesi, topluma ilişkin genel bilgilerin elde edilmesiyle uğraşan bilim alanıdır. *Herhangi bir konuyu incelemek amacıyla çalışmanın/araştırmaların planlanmasını, verilerin toplanmasını, değerlendirilmesini ve bir karara varılmasını sağlayan bilimdir. *İstatistik geçmişi ve şimdiki durumu çeşitli sayısal tekniklerle analiz ederek gelecek hakkında karar vermeyi sağlayan bir bilim dalıdır.

*İstatistik konu olarak iki ana gruba ayrılır: *Tanımlayıcı istatistik: Elde edilen verilerin sınıflandırılması, frekans dağılımlarının yapılması, bu dağılımların ortalama ve yaygınlık ölçülerinin hesaplanması, tablo ve grafiklerle sunulmasını içerir. *Çıkarımsal istatistik: Örneklemden elde edilen bulgular yardımıyla evren hakkında tahminde bulunma, hipotezleri test etme ve karara varma gibi konuları içerir. *İstatistik biliminin en büyük uğraşısı, örneklem üzerinde inceleme yaparak evren hakkında tahminlerde bulunmaya çalışmaktır.

İstatistiğin biyoloji, tıp ve diğer sağlık bilimlerindeki teknolojisidir.

*Bir sağlık personelinin; görevlerini başarılı bir biçimde yürütülebilmesi, verdiği kararlarda isabetli olabilmesi, hizmetlerini etkin ve uygun biçimde planlayabilmesi yaptığı araştırmaları bilimsel temele oturtabilmesi, iyiyi -kötüden, doğruyu -yanlıştan, uygunu -uygun olmayandan, başarılıyı -başarısızdan ayırabilmesi için güvenilir verilere ve istatistiksel yöntemlere gereksinimi vardır. *Bu nedenle günümüzde istatistik ve biyoistatistik; sağlık hizmetlerinin vazgeçilmez bir öğesi ve sağlık personelinin karar vermesine yardımcı olan bir araç haline gelmiştir. Yine bu nedenledir ki, sağlık bilimleriyle ilgili tüm eğitim kurumlarında istatistik ve biyoistatistik eğitimi büyük önem kazanmıştır.

*Hizmet planlanmasında *Toplumsal değişimlerin incelenmesinde *Tanı ve tedavi işlemlerinde *Koruyucu hizmetlerde *Bilimsel çalışmalarda *Hizmet göstergesi olarak

*Hastane işletmesinin bütünü veya hastane bölümleri için faaliyetlerin planlanmasında, *Üretilen veya satın alınan mal ve hizmetlerin kalitesi, miktarı, finansal değerler gibi işletme yönetimi için önem taşıyan değerlerin belirlenmesinde, *Hasta memnuniyeti, çalışan personelin memnuniyeti veya tükenmişlik durumlarının tespiti, *Planlanan hedeflere ulaşılıp ulaşılmadığının ortaya konulması ve bunların nedenlerini belirlemek üzere başvurulan denetim işlemlerinde istatistikten yararlanılmaktadır.

*İstatistik sözcüğü üç farklı anlamda kullanılmaktadır: 1. Veri anlamında kullanımı: Birim ya da bireylerle ilgili toplanan veriler ya da bu verilerin sayısal ya da oransal değerleridir *Sınıftaki, öğrenci sayısı, nüfusun yaş gruplarına göre dağılımı 2. Bilim alanında kullanım: İstatistik veri toplama, veri işleme, özetleme ve bu verilerin analizi, bilimsel sonuçların elde edilmesi, uygun kararların alınmasıyla ilgili yöntemleri içeren ve geliştiren bir bilim dalıdır.

3. Parametre tahmini anlamında kullanımı: n sayıda verinin hesaplanan tipik değerlerine istatistik denir. *Ortalama, standart sapma, ortanca, vb. değerler istatistik olarak isimlendirilir ve topluma ilişkin tipik değerler olarak parametrenin tahmincileridir. *İstatistik genellikle veri anlamında kullanılırken çoğul, bilim ve tipik değer anlamında kullanılırken tekil tekil olarak kullanılır.

*İstatistik bilimi iki ana bölüme ayrılır: *Matematiksel İstatistik: İstatistik teorisinin matematiksel teorisini kuran, yeni yaklaşımlarla teknikler üreten istatistik dalıdır. *Uygulamalı İstatistik: Matematiksel istatistiğin geliştirdiği teknikleri çeşitli alanlarda uygulayan, işleyişlerini kontrol eden, uygulama alanlarına ilişkin probleme özel teknikleri geliştiren istatistik bilim dalıdır. *Biyoistatistik bir uygulamalı istatistik dalı olup, tıp, diş hekimliği, eczacılık, ve biyoloji gibi sağlık bilimleri alanlarında geliştirilen yöntemleri içermektedir.

*Biyoistatistik tanımı: Biyoistatistik; biyoloji ve sağlık olayları ile ilgili bilgilerin toplanması, sınıflandırılması ve sunulması tekniklerini içeren, toplum parametrelerini tahmin eden ve olayların nedenlerine ilişkin doğru kararların alınmasına yardımcı olan bir bilim dalıdır.

*Verilerin analiz ve sunumu için temel iki biyoistatistik yöntemden söz edilebilir. 1. Betimsel Biyoistatistik (Tanımlayıcı / Tasviri biyoistatistik-descriptive Biostatistics): Betimsel biyoistatistik, verilerin organize edilip özetlenip en uygun şekilde sunuma hazır hale getirilmesidir. Bu organizasyon şu sırayı izlemektedir: Verileri toplama, tablolaştırma, grafiklerle gösterme, tipik sayısal değerlerle ifade etme, karşılaştırma-sınama, özetleme ve sunuş. İstatistik seriler, tablolar, grafikler, merkezi eğilim ölçüleri, sapma ölçüleri vs. bu grupta yer alır. Bir bölgede görülen hastalıkların dağılımı, ortalaması, sapması betimsel biyoistatistiklere örnek verilebilir.

*Analitik biyoistatistik (Çıkarımsal / inferensiye biyoistatistik- Inferential biostatistics): Varsayımların kurulması, varsayımların test edilmesi, verilerden uygun sonuçlar çıkarılması, veriler kullanılarak kararların alınması ve genellemelere gidilmesi ile ilgilenir. Bu kapsamada seçilen örnekten hareketle anakütle parametreleri hakkında tahminlerde bulunmayı, anakütle ile ilgili hipotezler için sorgulama yapmayı ve karar vermeyi içerir. *Parametrik ve parametrik olmayan hipotez testleri, regresyon analizi vs. bu grupta yer alır. *Sağlık alanına özgü optimal kararların alınması ve genellemeler yapılmasında bilim insanlarına yararlı yöntemler ve yaklaşımlar sunar.

*İstatistik de tüm diğer bilim dalları gibi olayları konu alır. Olayları tipik (deterministik) ve toplu olaylar olarak ikiye ayırarak incelemek mümkündür. *Tipik Olaylar: Birbirinin tam benzeri olan olaylara "tipik olay" adı verilir. Tipik olaylar, az sayıda faktör tarafından etkilenen olaylardır. Eğer bir olaylar kümesinde tek bir olay, tüm olaylar kümesini temsil edebiliyorsa, bu tür olaylara tipik olay denir. Ancak istatistik tipik olaylarla ilgilenmez. Örneğin, ideal koşullar altında ve uygun bir laboratuvar ortamında iki hidrojen ve bir oksijen atomu bir araya getirilirse, su elde edilir. Bu deney aynı koşullar altında kaç kez tekrarlanırsa tekrarlansın, her deneyin sonucunda su elde edilecektir.

*Toplu (Kollektif) olay, bir olaylar kümesinde tek bir örnek ya da deneyin diğer örnekleri ve deneyleri, bunun sonucu olarak da ait olduğu kümeyi temsil edemeyen olaylardır. Örneğin, nüfus. Nüfusu temsil edecek tek bir kişi bulmak mümkün değildir. Bir buğday tanesi diğerlerine benzemez. Canlı varlıklar ve bunların yaşayışı ile ilgili olaylar kolektif olaylara örnektir. Birçok hastalığın tedavi edilememesi, ilgili hastalığa etki eden faktörlerin tamamının belirlenemediğini ve kontrol altına alınamadığını gösterir. *İstatistik, belirli amaç ya da amaçlar doğrultusunda gözlenen toplu olaylardan derlenen sayısal verilerin işlenerek, ilgili olayların oluşturduğu yığınların bilimsel olarak incelenmesinde kullanılan teknik ve yöntemler bilimi olarak da tanımlanabilir.

*Olayların tipik ve kolektif olarak ikiye ayrılması bunları etkileyen nedenlerle ilgilidir. Olayları etkileyen nedenleri araştırırsak, bunların biri "genel neden", diğeri "rassal neden" olmak üzere ikiye ayrıldığını görürüz. * Genel nedenler aynı topluluktaki bütün olaylar üzerinde hep aynı yönde ve aynı düzeyde etkin nedenler olduğu halde, rassal nedenler olayları zıt yönlerde ve çeşitli düzeylerde etkiler. *Örneğin, boy uzunlukları örneğinde "ırk" bütün bireylere aynı boyu vermek şeklinde etki yapan genel bir nedeni oluşturur. *Buna karşılık "ana-babanın boyu" ise, bazı bireylerin boyunu ırka özgü düzeyin üstüne çıkarmak, diğerlerinin boyunu bu düzeyin altına indirmek şeklinde etki yapan rassal nedenlerdendir.

*Birbirine benzeyen ve oluşturdukları toplulukları temsil edebilen tipik olayların çok azını inceleyip genelleme yapmak mümkündür. *Kolektif olaylara ilişkin olduğunda ise, bu yol amacı sağlamaz. Nitekim bir ırkın normal boyu veya bir ülkenin genel gelir düzeyi hakkında birkaç kişinin durumuna göre hüküm vermeye kalkışıldığında, rastladığı dört Fransız'dan ikisi kekelediği için "Fransızların yarısı kekeme" diyen adamın durumuna düşülür. Bu da yanıltıcı olabilir.

*Kolektif olaylarda, değişkenler arasında kesin matematiksel bir ilişki yoktur. İlişkiyi temsil eden denklem ile gerçek denklem arasında fark vardır. Bu farka hata, farkı temsil eden parametreye de hata terimi denir. *Hata terimi, ilişkiyi temsil eden denkleme eklenir. Bu tür ilişkilere olasılıklı (probability) ilişki denir. *İstatistik biliminin konusunu kolektif olaylar oluşturmaktadır. Bir konu hakkındaki olayların tamamını elde etmek, maliyet, zaman ve teknik imkansızlıklar gibi birçok nedenden dolayı mümkün değildir. Dolayısıyla istatistik biliminden yararlanılarak sınırlı bilgilerle karar verme yoluna gidilmektedir.

İSTATİSTİK BİLİMİ, VERİLERİN TOPLANMASI, DÜZENLENMESİ, ÖZETLENMESİ, TAKDİMİ, ANALİZİ VE BU ANALİZLER VASITASIYLA ELDE EDİLEN SONUÇLARIN YORUMLANMASI VE KARARA BAĞLANMASI İLE İLGİLENMEKTEDİR.

*Birim (olgu-case): İncelenen olayın gözlemlendiği en küçük ana kütle (toplum) ögesine birim denir. O halde birim, istatistik analize konu olan ve anakütleyi oluşturan toplu olay niteliğindeki her olaya verilen adıdır. *Kolaylıkla anlaşılabileceği gibi tüm canlı ve cansız varlıklar birer birimdir. Ancak, maddesel bir varlığa sahip olmayan olaylar ve sosyal kurumlar da birer istatistik birimi olabilirler. *Bir olayın birim olabilmesi için, ölçülmeye ya da sayılmaya elverişli olması gerekir. Ölçülemeyen ya da sayılamayan nesneler ve olaylar istatistiksel anlamda birim oluşturamazlar. *Deney hayvanı, hastane, gözlem birimi, vb.

*Değişken (Vasıf-Variable): Birimlerin incelenen, gözlemlenen özelliklerine değişken denir. Değişkenler birimden birime farklı değerler alabilen ve değerleri sayısal olarak ifade edilebilen özelliklerdir. *İncelenen karakter yada faktör değişik kişilerde ya da durumlarda değişik değerler alabilir. Örneğin, boy uzunluğu, saç rengi, hava sıcaklığı vb. Bu nedenle değişken terimi karakter veya faktör yerine genel anlamda kullanılan terimdir. Kısaca incelenen özelliktir. *Örneğin, genel nüfus sayımlarında birim insandır. *İnsanın bu sayımlarda kaydedilen vasıfları arasında "yaş", "medeni durum", «eğitim durumu" vb. gibi özellikleri vardır. * Bütün insanların bu sayılan özellikler bakımından farklı durumlarda bulunduğu bilinmektedir. *Nitekim bütün insanlar aynı yaşta olmadığı gibi, diğer özellikler açısından da farklılıklar gösterir.

*Şık: Değişkenlerin ya da özelliklerin farklı ortaya çıkış biçimlerine, başka bir anlatımla değişkenlerin aldıkları değerlere şık denir. *Yaş özelliğinin şıkları O (sıfır)-120 arasındaki tam sayılar olabilir. *Medeni durum değişkeninin şıkları, bekar ve evli olabilir. *Cinsiyet değişkeninin şıkları ise kadın ve erkek olarak tanımlanır. *Kütleyi oluşturan birimlerin bütün özelliklerini öğrenmek mümkün değildir. Çünkü öğrenilecek özellik sayısı arttıkça, diğer bir deyişle çok soru sorulduğunda cevaplama oranı düşmektedir. *Kaldı ki, mali imkanlar ve zaman sınırlı olduğundan, istenildiği kadar değişken dikkate alınamaz. * Seçilmesi mümkün değişkenler arasında bir tercih yapmak gerektiğinde, "araştırmanın amacı" yanında değişkenler arasındaki muhtemel ilişkilerin göz önünde tutulması yararlı olur.

*Değişkenlerin Sınıflandırılması DEĞİŞKEN Kalitatif Değişken (Sayısal olmayan, Nitel) Kantitatif Değişken (Sayısal Nicel) Sürekli Değişken Kesikli Değişken

*Kalitatif değişkenler: Kalite ve çeşit yönünden (derece yönünden değil) bir gözlemden diğerine farklılık gösteren değişkenlerdir. Genellikle sıfat, nitelik veya şöhret olarak adlandırılırlar. *Sayma ya da ölçmeyle elde edilemezler *Kelimelerle ifade edilebilirler *Objektif bir ölçü birimiyle ölçülemezler *Tür ve çeşit yönünden farklılık gösterirler *Sınıflayıcı (nominal) ve sıralayıcı (ordinal) ölçeklerde kullanılırlar. *Genellikle büyüklük sıraları yoktur (göz rengi gibi). Ancak sıralanabilen değişkenler de vardır (eğitim durumu gibi) *Örnekler: cinsiyet, medeni durum, bölgeler, şehirler, markalar, renkler, meslekler, eğitim düzeyleri vs.

Kalitatif Değişken Türleri * Nominal (İsimsel) değişkenler: Nominal değişkenler sadece kalitatif (niteliksel) sınıflandırmalarda kullanılırlar. Bu değişkenlerin ölçümü ve sıralanması mümkün değildir. İnsanların medeni hali, cinsiyeti, mesleği, göz rengi buna örnek olarak gösterilebilir. *Ordinal (Sıralama) değişkenler: Bu değişken ölçülen değerlerin birbirlerine göre büyüklüklerini belirleyen ancak bir değişkenin diğerinden ne kadar büyük ya da küçük olduğunu ifade edemeyen değişkenlerdir. Memurların derece ve kademeleri, öğrenim durumu (ilk, orta, lise, üniversite vs.) büyük, küçük ayrımları, Likert-Semantik ölçekler (Kesinlikle Katılıyorum, Katılıyorum, Karasızım, Katılmıyorum, Kesinlikle Katılmıyorum), bu değişkene örnek gösterilebilir.

*Kantitatif değişkenler: Farklı derecelerde az veya çok değer alabilen değişkenlerdir. *Sayma ya da ölçmeyle elde edilir *Sayılarla ifade edilirler *Objektif bir ölçü birimiyle kesin ve açık bir şekilde ölçülebilir. *Bir gözlemden diğerine derece yönünden farklılık gösterirler *Eşit aralıklı (interval) ve oranlı (ratio) ölçeklerde kullanılırlar. *Büyüklük sıraları bellidir. *Örnekler: Yaş, ağırlık, alan, zaman, zeka düzeyi, sıcaklık, basınç, nüfus yoğunluğu, aylık yada yıllık gelir, bir sınıftaki öğrenci sayısı vs.

Kalitatif Değişken Türleri *Interval (Aralık-değişkenler) değişkenler: Sıcaklık, başarı, performans gibi niceliksel değişkenleri ölçmek için kullanılır. Aralık ölçeğinin oran ölçeğinden temel farkı bir başlangıç noktasının bulunmamasıdır. Diğer bir ifade ile 0 değeri aralık ölçeğinde yokluk ifade etmez. Örneğin termometrede görülen 0 C belirli bir anlam taşır. *Ratio (Oran) değişkenler: Ratio değişkenler interval değişkenlere benzerler, interval değişkenlerin özelliklerine ek olarak, tanımlanabilen bir sıfır noktasına sahiplerdir. Böylece X Y den 2 kat daha fazladır gibi ifadeler de kullanılabilir. Aylık gelir, ağırlık, uzunluk, hız gibi değişkenleri ölçmek için kullanılır. Bu ölçekte başlangıç 0 noktasıdır.

*Nicel değişkenler, sürekli ve kesikli olmak üzere ikiye ayrılırlar, *Sürekli Değişken: Belirli bir aralıktaki bütün değerleri alabilen değişkenlerdir. Başka bir deyişle, belirli bir aralıkta sonsuz değer alabilen değişkenlerdir. Reel sayı karakterli değerler alırlar, ölçümle elde edilirler. Örnek olarak uzunluk, ağırlık, yaş, alan, güç, zekâ düzeyi, sıcaklık, basınç, hız, gibi ölçülebilen veya tartılabilen değerler verilebilir. Sürekli değişkenler, kullanım kolaylığı açısından, en yakın tamsayıya yuvarlaklaştırılarak kullanılabilirler.

*Kesikli Değişken: Belirli bir aralıktaki her bir değeri (değerlerin tamamını) alamayan değişkenlerdir. Tamsayı karakterli değerler alırlar. Sayımla elde edilirler. Örnek olarak, öğrenci sayısı, işçi sayısı, bir işyerindeki ofis sayısı, gazetelerin baskı sayısı, bir şehirdeki ticari taksi sayısı gibi sayılabilen değerler verilebilir. *Bazı değişkenler hem nitel hem de nicel olabilirler. Örneğin not değişkeni 1, 2, 3, 4, 5 biçiminde nicel olarak gösterilebileceği gibi zayıf, geçer, orta, iyi, pekiyi biçiminde nitel olarak da gösterilebilir.

*Ana Kütle (Evren, İstatistik Kütlesi): Araştırma kapsamına giren aynı özellikleri taşıyan birimlerin tümüne ya da toplu olay niteliğinde ve aynı cins birimlerin oluşturduğu topluluğa ana kütle ya da istatistik kütlesi adı verilir. *Evrenin büyüklüğü araştırmanın özelliğine göre değişir. *istatistik kütlesi örnekleri: Bir ülkede yaşayan insanlar, belirli bir bölgedeki evler, bir yıl süresince belirli bir yerleşim merkezinde gözlenen doğumlar, ölümler, trafik kazaları, vb.

Kütle Türleri 1. Gerçek ya da Varsayımsal Kütleler *Gerçek Kütle: Gerçek birimlerin oluşturdukları kütlelere, gerçek kütle adı verilir. Bir üniversitenin öğrencileri, bir yerleşim merkezinde bir yılda gözlenen trafik kazaları ve doğum olaylarının oluşturdukları kütleler, gerçek kütlelere örnek oluştururlar. *Varsayımsal Kütle: Henüz oluşmamış, ancak oluşturulması mümkün olan kütlelere, varsayımsal kütle adı verilir. Kolaylıkla görülebileceği gibi varsayımsal kütleler, varsayımsal birimlerim oluşturduğu kütlelerdir. *Örneğin, 25 kişilik bir işçi grubundan rastgele seçilecek 6 kişilik bir grup için farklı seçim yapılabilir. 177100 farklı 6 kişilik grupların oluşturduğu kütle varsayımsal bir kütledir. *Buradaki gruplar farazi olarak mevcut olup, fiilen ortada yoktur

2. Sonlu ya da Sonsuz Kütleler: Eğer bir kütledeki birimler sonlu sayıdaysa, başka bir ifadeyle sayılabilir sayıda ise, bu tür kütlelere sonlu (belirli), kütleyi oluşturan birim sayısı sayılamıyorsa, bu tür kütlelere de sonsuz (belirsiz) kütle adı verilir. *Örneğin, bir köyde yaşayan insanların sayısı sayılabileceğinden bu köyde yaşayan insanların oluşturduğu kütle sonlu bir kütledir. Bir insanın vücudundaki hücre sayısı sayılamayacak sayıda olduğundan sonsuz kütledir. 3. Sürekli ya da Süreksiz Kütleler *Parçalandıkları ya da birleştirildikleri zaman, niteliklerini kaybettikleri için, doğal birimlerden oluşan kütleler süreksiz, parçalandıkları ya da birleştirildiklerinde, niteliklerini kaybetmedikleri için de doğal olmayan birimlerden oluşan kütlelerse, sürekli kütleleri oluştururlar. Zaman ve mekan birimleri doğal birimler olmadıkları için, her zaman sürekli kütleleri oluştururlar.

Örnek (örneklem) ve Örnekleme *Örneklem: Araştırılmak istenen bir olayla ilgili kütleden, belli kurallara göre seçilmiş, kütleyi temsil ettiği varsayılan küçük bir küme örneklem olarak adlandırılır. Örneklem anakütleyi oluşturan varlıkların alt parçalarından oluşur. *Örnekleme: Anakütle özelliklerini ortaya koyabilmek amacıyla anakütleden örnek seçme işlemine örnekleme denir. Örnekleme ile yapılacak bir araştırmanın anakütledeki gerçek durumu ortaya çıkarabilmesi için en önemli koşul örneklemin anakütleyi temsil edebilir nitelikte olmasıdır. * Evrenden örnek seçmek amacıyla geliştirilen çeşitli yöntemler vardır. Uygun yöntemlerle evrenden örneklem seçme işlemine de örnekleme denir.

Örnek (örneklem) ve Örnekleme *Anakütleyi temsil yeteneğine sahip bir örneklemin temel özellikleri şunlardır. *Örneklemin büyüklüğü (hacmi, miktarı) yeterli olmalıdır. *Örneklem anakütledeki dağılıma çeşit ve oran yönünden benzer olmalıdır. *Örneklem olasılıklı örnekleme yöntemlerinden biriyle seçilmelidir. *Örneklem seçiminde tarafsız davranılmalıdır. Anakütledeki bütün birimlerin örneğe girme şanslarını eşit kılmak gerekir.

Değişken ve Şıkların Belirlenmesi *Bir kütleyi oluşturan istatistik birimleri üzerinde birçok değişken tanımlanabilir. *Veri derlenirken sadece belirlenen amaçlar doğrultusundaki değişkenler göz önünde tutulmalıdır. Uygulamalarda çok sayıda değişken hakkında veri toplamak zor, zaman alıcı ve maliyet yükseltici olabilir. *Değişken sayısının artması soru sayısının artmasına, soru sayısının artması da sorulara gelişigüzel cevap vermeye yönlendirebilir. Bu sebeple seçilen değişkenler araştırmanın amacına uygun, sayısı da aşırı olmamalıdır.

Değişken ve Şıkların Belirlenmesi *Uygulamalarda gözlem sayısı sonlu olmalıdır. Benzer şekilde gözlemlere bağlı olarak ilgili değişkenlerin alacakları değerler de (şıklar da) ilgili değişken sürekli ya da süreksiz olsun, sonlu olacaktır. Şıklar belirlenirken, gözden uzak tutulmaması gereken önemli bir nokta da gözlemlerde kullanılan ölçü biriminin araştırmanın doğasına uygun olması gereğidir. Yani ölçü biriminin ilgili değişkenin büyüklüğü ile orantılı olmalıdır. Örneğin bir işletmede aylık elektrik giderlerini bin TL cinsinden ifade ederken, işletmenin yıllık cirosu için milyon TL kullanmak uygun olacaktır. Peynir üreten bir işletme için kilo, teneke, ton uygun ölçülerken, süt üretimi için litre, şişe, paket uygun ölçü birimleri olacaktır.

Kütlenin Sınırlandırılması *Bir istatistiksel araştırma planlanırken, araştırmanın nerede, kimlerle ve nelerle gerçekleştirileceği, ne kadar zamanda tamamlanacağı ve araştırma için ayrılan kaynaklar, ayrıca gözlem sayısının sonlu olması, kütlenin mekan ve zaman açısından sınırlandırılmasını zorunlu kılar. *Başarılı bir sınırlandırma uygulamacılara büyük kolaylık sağlar. Böylece araştırmanın çerçevesi net bir şekilde ortaya konmuş olacak, araştırma bu sınırlar içerisindeki alana odaklanacaktır.

Verilerin Taşıması Gereken Özellikleri *Verilerin doğruluğu, geçerliliği ve güvenilirliğini sağlayabilmek için verilerin bazı özellikleri taşıması gerekir. Böylece veri kalitesi yükseltilmiş olacaktır. *Veriler Araştırma Konusu ile İlgili Olmalıdır: Veriler belirli bir alanla ilgili olarak toplanıyorsa kendi içinde tutarlı olmalıdır. Bu alana başka bir konuyla ilgili veri ve bilgiler alınmamalıdır. Pazarlama konusundan söz edilirken satın almayla ilgili veriler veya başka bir işletmeye ilişkin bilgiler işin içine karıştırılmamalıdır.

Verilerin Taşıması Gereken Özellikleri *Doğruluk: Veriler tekrarlanan gözlemlere dayanmalı, yöneticilerin kendi ağızlarından ifade edilmiş olmalı ve şirket kayıtlarıyla da teyit edilmiş bulunmalıdır. Araştırmacı kendi tahminlerini, izlenimlerini ve hislerini veri olarak sunamaz. Eğer bu şekilde bir yorum yapıyorsa bu yorumun kendisine ait olduğunu açık bir şekilde belirtmelidir. *Kalite: Verilerin kalitesi amaca uygunluktur. Veriler işe yarıyorsa, sonuç çıkarılabiliyorsa ve bir karara varmak mümkün ise kalitelidir. Pratik değeri olmayan veriler kalitesizdir. Araştırmacı araştırma kapsamına aldığı her veriyi amaca hizmet etme derecesi açısından değerlendirmelidir. Amaca hizmet yönü zayıf olan veri ve bilgiler büyük ölçüde araştırma kapsamından çıkarılmalıdır.

Verilerin Taşıması Gereken Özellikleri *Zamanındalık: Verilerin zamanında elde edilmesi anlamına gelir. Araştırma sürecinde bazı verilere istendiği anda ulaşılamayabilir. Ancak verilerin toplanması, organizasyonu ve analizli belirli sürelerle kısıtlıdır. Zamanında ulaşmayan veya elde edilmeyen veri değersizdir. Çünkü veri ihtiyaç olduğu yer ve zamanda kıymetlidir. Modası geçmiş verinin bir değeri olmaz. *Tamlık: Verilerin tam olması, incelenen alanla ilgili olarak gerekli olan hiçbir bilgiyi/veriyi dışarıda bırakmamasıdır. Örneğin, insan kaynaklarıyla ilgili olarak personelin işletmeye seçilmesinde takip edilen yöntemler araştırılıyorsa personel seçim sistemlerinden hangilerinin uygulandığı, ne sıklıkta uygulandığı, niçin uygulanamadığı, işletmeye ne gibi yükler getirdiği tam olarak raporlanmalıdır.

*Veri Derleme Türleri: *Veri derleme süreci kabaca, sürekli ve ani ve kısmi ve genel olmak üzere iki başlık altında toplanabilir. 1. Ani ve Sürekli Veri Derleme *Ani Veri Derleme: Eğer gözlemlenecek kütledeki birimler sürekli karakterdeyse, istenilen bir anda gözlenmeye hazır olan bu tür birimlerin gözlenmesi ya da kaydedilmesi işlemlerine ani veri derleme denir. Sürekli olayların kısa veya uzun bir zaman aralığı içinde herhangi bir anda sayılabilme, ölçülebilme imkanı vardır. Nüfus sayımları ve iş yeri sayımları bu tür veri derlemeye örnek gösterilebilir.

*Sürekli Veri Derleme: Bazı olaylar bir anda olup biterler. Bu tür olayların tekrarlanması ve belli bir zaman aralığında bir arada bulunması mümkün değildir. Eğer ilgilenilen kütle bu tür ani birimlerden oluşmuşsa (bu tür birimler zamana yayıldığından), belli bir zaman aralığında gözlenmeleri ve kaydedilmeleri gerekir. Bu tür işlemlere sürekli veri derleme denir. *Belirli bir bölgede ve zaman aralığında evlenmeler, boşanmalar, trafik kazaları, doğumlar ve ölümlere ilişkin derlenen veriler, bu tür veri derlemeye örnek oluşturur.

2. Genel ve Kısmi Veri Derleme *Genel Veri Derleme (Tam sayım): Hakkında bilgi edinilmek istenen kütlenin tamamının gözlenmesine genel veri derleme ya da tam sayım adı verilir. Genel nüfus ve tarım sayımları birer genel veri derlemedir. *Bu tür veri derleme hem pahalı hem de güçtür. Öte yandan deneylerin tahribatlı olması, üzerinde araştırma yapılan anakütlenin araştırma zamanı içerisinde değişime uğruyor olması veya kısa sürede bilgiye ulaşılmak istenmesi genel veri derleme yöntemini kullanmayı olumsuz yönde etkileyen faktörlerdir. Ancak güvenilirliğin çok yüksek tutulduğu deneylerde, anakütle hacminin az olduğu durumlarda genel veri derleme yöntemi tercih edilir.

*Kısmi Veri Derleme: Hakkında bilgi edinilmek istenen kütleyi oluşturan birimler arasından, belirlenen amaçlar doğrultusunda yalnızca bir kısmının seçilip gözlenmesine, kısmi veri derleme adı verilir. Kısmi veri derleme, genel veri derlemenin pahalı oluşu, zaman alışı, gözlem birimlerinin fiziksel zarara uğraması gibi nedenlerle yapılmak istenmediği durumlarda uygulanır. *Bilindiği gibi belirlenen amaçlar doğrultusunda hakkında bilgi edinilmek istenen yığının tümüne ana kütle (ya da sadece kütle) adı verilir. Bir ana kütleden uygun tekniklerle seçilen birimlerin oluşturduğu topluluğa ise örneklem adı verilir.

*Ölçme, gözlem sonuçlarının sembollerle, Özellikle de sayısal sembollerle ifade edilmesidir. Bu anlamda, bir kişinin cinsiyetinin (kadın-erkek), bir erkeğin medeni halinin (evli- bekâr-dul) ne olduğunu; belli bir gündeki sıcaklığın kaç derece ya da bir çocuğun ağırlığının kaç kilogram olduğunu belirtmek birer ölçmedir. *Ölçmede; ölçme konusu olan şey, bir özelliktir. Belli bir özelliğe sahip olup olmama veya sahip oluş derecesi; nesneden nesneye, durumdan duruma, aynı nesne için de; zamandan zamana değişebilir. Bu değişim bir fertten diğerine bir farklılık olduğunun işaretidir. Bu farklılık ölçme için temeldir. Yani, farklılık olmasaydı ölçme de olmayacaktı.

*ölçme için temeldir. Yani, farklılık olmasaydı ölçme de olmayacaktı. *Ölçmede kullanılan semboller arasındaki ilişkilerin özellik veya vasıflar arasındaki ilişkiyi aynen ifade edebilmesi gereklidir. *Bu bakımdan, bir testin uygulanabileceği rakamlar ailesinin özellikleri ile araştırmacının elde ettiği verilerin yapı bakımından benzer (izomorf) olması gerekir. *Özelliklerle semboller arasındaki dönüşüm imkânlarına göre çeşitli Ölçekler geliştirilmiştir. Bu ölçekler sayesinde; kalitatif bilgiler, sayısal bilgilere dönüştürülebilir

*Ölçüm düzeyleri, sınıflama, sıralama, eşitlik, eşitsizlik, toplama, çıkarma, çarpma, bölme gibi işlemlerin yapılabilmesine bağlı olarak dört ana grupta incelenebilir. Bu gruplar; *Sınıflama/İsimsel (nominal), *Sıralama (ordinal), *Aralıklı (interval) *Oransal/rasyo (ratio) ölçekleridir.

*Bir nesne veya olaylar grubunu, belirli bir isme (simgeye, sayıya) göre, diğer nesne veya olaylar grubundan ayırır. *Bu ölçekte geçerli tek matematiksel işlem eşitliktir. Yani, aynı isim altında toplanan birimlerde, belirli bir özelliği taşıma bakımından eşitlik vardır. *A=B ise A ve B aynı gruptandır. A=B ve B=C ise A=C olacağından A, B ve C aynı gruptandır. *Örneğin Ahmet, Mehmet, Ali erkek olma özelliği açısından aynı grubun elemanıdırlar. Gruptaki insanlar, sadece erkekler olma özelliği açısından birbirlerine eşittirler. Diğer özellikleri aynı olmayabilir. Örneğin, boy uzunlukları, saç renkleri gibi başka birçok özellik açısından farklılıklar olabilir.

*Sınıflama ölçeğinde kullanılan sayılar ve harfler, verileri sadece farklı gruplara ayırmada kodlama işlemi için kullanılır. Başka bir deyişle, sınıflama ölçeğinde kullanılan sayılar ve harfler, grubun sadece kimliği (ismi) olabilmektedir. Örneğin bayanlar 1, erkekler 2 sayıları ile kodlanırsa, bayanların birinci, erkeklerin ikinci olduğu anlamına gelmez. Sınıflara karşılık gelen sayıların mutlak anlamda büyüklük veya küçüklük değeri yoktur. Sıralanamazlar ve üzerlerinde herhangi bir matematiksel işlem yapılamaz (eşitlik hariç). Sınıflama ölçeği ile bir gruptaki elemanların sadece sayıları (frekans değerleri) belirlenebilir. Örneğin 3 numaralı gruptaki (veya C grubundaki) 10 bayan öğrencinin varlığı belirlenebilir.

*Sınıflama ölçeğinde, sayılar herhangi bir noktadan başlatılabilir. Bu duruma; bir binanın birinci katındaki odalara 100 den başlayan, ikinci katındaki odalara 200 den başlayan numaraların verilmesi, ayakkabı ve elbiselere verilen numaraların belirli bir sayıdan başlatılması gibi örnekler verilebilir. *Cinsiyet, medeni durum, göz rengi, meslekler, araba plakaları, forma numaralan, vatandaşlık numaraları, şehirler, siyasi partiler, telefon numaralan, futbol kulübü taraftarlığı gibi değişkenler sınıflama ölçeği düzeyinde ölçülürler. *Bu ölçekte matematiksel işlemler yapılamadığından istatistiksel testlerin kullanımı da çok azdır.

*Sınıflama ölçeğine ek olarak nesneleri (olayları) önem veya büyüklüklerine göre sıralar. *Sıralama ölçeğinde kategorilerden birisinin diğerinden daha büyük veya daha önemli olduğu bilgisi verilir, fakat birinin diğerinden ne kadar büyük veya ne kadar önemli olduğu bilgisi verilmez. *Yani, bu ölçek sayıların sıralanmasına bakar, fakat sayılar arasındaki miktar farkına bakmaz. *Örneğin iki firmayı büyüklüklerine göre sıralar. Fakat firmalardan herhangi birinin diğerinden ne kadar büyük veya küçük olduğunu söylemez.

*Sıralama ölçeğinde, verilen sayılar mutlak değil, görecelidir. Yani, bir gruba katılacak yeni bir eleman, sıra numaralarının değişimine sebep olabilir. *Örneğin bir boy sıralamasında Cengiz birinci Yalçın ikinci iken, bu gruba katılan Ahmet in boyu Cengiz den uzunsa, Ahmet birinci, Cengiz ikinci ve Yalçın üçüncü olacaktır. Dolayısıyla, başlangıç noktası ve sıralar sabit değildir. *Sosyal statüler, tercih sıralamaları, yarışma sıralamaları, firma büyüklükleri, olayların önem dereceleri, toplumsal sınıflar gibi değişkenler sıralama ölçeği düzeyinde ölçülürler.

*Nesneler, belirli bir başlangıç noktasına göre eşit aralıklarla sıralanırlar. *Aralık ölçeğinde başlangıç noktasının seçimi keyfidir. Örneğin Celsius ölçeğinde suyun donma noktası 0 derece ile gösterilirken, Fahrenheit ölçeğinde suyun donma noktası 32 F ile gösterilmiştir. *Aralık ölçeğindeki sıfır noktası mutlak değil, görecelidir. Yani, ölçülen özelliğin olmadığını göstermez. Örneğin, sıcaklığın 0 derece olması, sıcaklığın hiç olmadığını göstermez. Çünkü 0 derece, -5 dereceden, beş derece daha fazla ısıyı ifade eder.

*Oran ölçeği, ilk üç ölçekteki özelliklere sahip olmakla birlikte, bu Özelliklere ilave olarak, sayılar gerçektir, göreceli değildir. Sıfır sayısı, ölçülen özelliğin olmadığını gösterir. Başlangıç noktası sabittir. Ölçek üzerindeki noktalar birbirinin katı olarak ifade edilebilirler. Bu ölçek ile sınıflama, sıralama, eşit aralıklı sıralama ve bütün matematiksel ve istatistiksel işlemler yapılabilir. *Bir cismin ağırlığı, uzunluğu veya miktarı, bir malın satış miktarı, bir şirketin cirosu, bir şehrin nüfusu gibi değişkenler oran ölçeği düzeyinde ölçülürler. Bir satıcının elinde sıfır metre kumaş olması, kumaşın bittiğini göstermektedir.

*Ölçek türlerini bir birinden ayırabilmek için, 1. Sayıların sırasının bir anlamı var mı? 2. Sayılar arasındaki uzaklığın bir anlamı var mı? 3. Başlangıç noktasının (sıfır) bir anlamı var mı? *sorularına verilen cevap sayısı önemli olacaktır. *Sınıflayıcı ölçek bu sorulardan sadece ilkini olumlu cevaplayabilir. *Eşit aralıklı ölçek, birinci ve ikinci sorulan olumlu cevaplayabilir. *Oranlı ölçek soruların tamamını olumlu cevaplayabilir.

Ölçek Türü Sayıların sırasının anlamı var mı? Sayılar arasındaki uzaklığın anlamı var mı? Başlangıç noktasının (sıfır) anlamı var mı? Sınıflayıcı Hayır Hayır Hayır Sıralayıcı Evet Hayır Hayır Eşit Aralıklı Evet Evet Hayır Oranlı Evet Evet Evet

*Birincil ve ikincil veri kaynakları *Çalışmalarda veriler birincil ve ikincil kaynaklardan elde edilir. *Birincil kaynaklar incelenmek istenen ana kütleye ait birimler üzerinde yapılan araştırma ve incelemelerden oluşur. İşletmenin kendi iç kaynakları ile gözlem, deney veya alan taraması yöntemlerini kullanarak elde ettiği verilere birincil kaynak verisidir. *İkincil veri kaynakları ise işletme dışı kaynaklardan elde edilen çeşitli kurum ve kuruluşların (Türkiye İstatistik Kurumu, Devlet Planlama Teşkilatı, Hazine müsteşarlığı, Merkez bankası vs.) yayınlarından oluşur. Kitaplar, dergilerdeki makaleler, ansiklopedi maddeleri, istatistikler, tezler, gazeteler, yayımlanmış raporlar, el kitapları, broşürler, kataloglar ikincil veri kaynakları olarak sayılabilir.

Birincil Kaynaktan Veri Derleme Yöntemleri *Birincil kaynaklardan veri derlemede deney, gözlem ve alan taraması yöntemleri kullanılmaktadır. 1. Deney Yöntemi *Deneyler, bağımlı değişken ile bu bağımlı değişkenin değişimi üzerinde etkide bulunduğu varsayılan bağımsız (açıklayıcı, faktör) değişkenlerin sebep - sonuç ilişkilerini ortaya koymak amacıyla düzenlenmiş yapay düzenlerdir. *Bu yapay düzeneklerden veri toplama yöntemine deney yöntemi adı verilmektedir. Deney yöntemi, diğer araştırma yöntemleri içinde en fazla güvenilir doğru sonuçlar veren bir uygulamadır. Bu yöntem, insan hatasını en alt düzeye düşürecek şekilde geliştirilmiştir. Deneyler aracılığı ile veri toplama yöntemine çoğunlukla deneysel çalışma, deneysel araştırma adı da verilmektedir.

Birincil Kaynaktan Veri Derleme Yöntemleri 2. Gözlem Yöntemi *Gözlem bir kimsenin diğer canlı ve cansız varlıklar hakkında duyu organları ile bilgi edinme yolu veya varlıkların değişik ortamlarda, çeşitli davranışları hakkında onları gözleme yolu ile bilgi toplamasıdır. Gözlem yöntemi araştırmacının uygun bulduğu her tür sosyal ve kurumsal ortamda bir veri toplama aracı olarak kullanılabilir. *Gözlem tekniğinde hastanelerde personelin, yöneticilerin, hasta ve hasta yakınlarının veya bir çalışma grubunun davranışları, doğrudan veya dolaylı olarak gözlenmek suretiyle önceden oluşturulmuş, belli bir sistematiğe göre veri toplanır. *Bu yöntemle yapılandırılmış (müdahaleli) veya yapılandırılmamış (müdahalesiz - doğal) yollarla veri toplanır.

Birincil Kaynaktan Veri Derleme Yöntemleri 3. Alan Taraması Yöntemi * Alan taraması yöntemiyle veri toplama işlemi de kendi içinde üç alt başlıkta incelenir. Bunlar mülakat, anket ve belge incelemesi yöntemleri olarak ifade edilebilir. I. Mülakat Yöntemi *İşletmelerde mülakat işletme sahipleriyle, profesyonel yöneticilerle müşterilerle ve çalışanlarla yapılabilir. İşletme sahibinden veya üst düzey yöneticilerden izin alınmadan çalışanlarla mülakat yapmak doğru değildir. Mülakat yönteminin etkililiği randevu alınarak yapılmasıdır. Randevu alınmadığı durumda konular yeterli ayrıntıda görüşülemeyebilir. Etkili bir mülakat için işletme yöneticisine sorulması düşünülen sorular önceden verilebilir. *Üç farklı mülakat yöntemi vardır. Bunlar, biçimsel, yarı biçimsel ve biçimsel olmayan mülakat yöntemleridir.

Birincil Kaynaktan Veri Derleme Yöntemleri II. Anket Yöntemi *Alan taraması içinde ikinci yöntem anket yöntemidir. Bireylerin bazı davranışları ve bazı düşünsel, duygusal, inançsal, güdüsel, algısal özellikleri vardır ki, yapısı gereği gözlenmesi olanaksızdır. Bu tür konuları incelemek için yapılacak araştırmalarda anket yöntemi kullanılır. * Anket en basit tanımıyla Soru-cevap tekniğiyle uygulanan sistematik bir veri toplama yöntemidir. Önceden belirlenmiş insanlara bir takım sorular sorularak uygulanır. Bir çeşit yazılı iletişim tekniği ile uygulanan veri toplama yöntemidir. *Uygulama alanı genellikle toplum olduğu için uygulama aşaması da oldukça güç koşullar altında yürütülür.

Birincil Kaynaktan Veri Derleme Yöntemleri *Anket İçin Soru Kağıdının Hazırlanması *Anket yöntemiyle yapılacak bir araştırmadan istenilen sonuçların elde edilebilmesi için konuya uygun soruların seçilmesi ve bunların soru kağıdı üzerinde uygun biçimde düzenlenmesi çok önemlidir. Bir ankette olabilecek soru türleri şunlardır: *Standart Soru: Önceden hazırlanan, aynı sözcüklerle ve aynı sırada deneklere yöneltilen sorulardır. Amaç tüm deneklerin aynı soruyu aynı biçimde anlaması, yorumlaması ve kendi görüşüne göre cevaplamasıdır.

Birincil Kaynaktan Veri Derleme Yöntemleri *Serbest Soru: Katılımcıya yöneltilen bir soruya alınan yanıtlara göre görüşmeci tarafından o anda sorulması gerekli görülen sorulardır. *Standart biçim, sayı ve sırada hazırlanmadığı için değişik deneklere değişik sorular yöneltilebilir. Bu nedenle alınan yanıtların değerlendirilmesi ve karşılaştırmaların yapılabilmesi oldukça güçtür. *Ayrıca serbest sorularla görüşmeyi yürütmek çok güç ve çok deneyim isteyen bir iştir. Özel bilgi, beceri ve eğitim gerektirir.

Birincil Kaynaktan Veri Derleme Yöntemleri *Kapalı Uçlu Soru: Kapalı uçlu soruda deneğe yöneltilen sorunun karşılığı sorunun içindedir. Genellikle eve-hayır, sıralama, bir dizi yanıt içinden istediğini seçme biçimlerinde olabilir. Kapalı uçlu soruda, cevap seçenekleri önceden geliştirilip sorularla birlikte verilmektedir. Bu konuyla ilgili şöyle bir örnek verilebilir. * Eğitim durumu sorusuna *( ) İlkokul ( ) Ortaokul ( ) Lise ( ) Önlisans ( ) Lisans ( ) Lisans üstü * Dersin işlenişini beğeniyorum sorusuna *(1) Kesinlikle katılmıyorum (2) Katılmıyorum (3) Kararsızım (4) Katılıyorum (5) Kesinlikle katılıyorum şeklinde derecelenmiş cevaplar verilecektir. *Kapalı uçlu soruların katılımcı kişi için cevaplama kolaylığı sağlaması ve araştırmacı için değerlendirme kolaylığı vermesidir avantajlı taraflarıdır.

*Açık Uçlu Soru: Kendisine yöneltilen soruya denek istediği yanıtı verir. Kapalı uçlu soruda olduğu gibi, önceden düzenlenen yanıtlardan birini seçmesi istenmez. Katılımcı, genel sınırlar içinde, soruyu, istediği kapsam ve derinlikte ve kendi anlatımı ile cevaplama hakkına sahiptir. İşletmede ıskarta oranının düşürülmesi için ne düşünüyorsunuz?, İşletmenin ücret politikası ile ilgili ne düşünüyorsunuz? gibi sorulara katılımcının istediği şekilde cevap vermesi istenir. *Açık uçlu ve kapalı uçlu soru türlerinden her ikisinin de iyi ve sakıncalı yanları vardır. Bir soru kağıdına yalnız kapalı uçlu ya da açık uçlu sorular konabileceği gibi ikisi birlikte de konabilir.

Birincil Kaynaktan Veri Derleme Yöntemleri 4. Belge İnceleme Yöntemi: İşletme kayıtları (belgeler) yönetim merkezinde, üretim ve hizmet sunum birimlerinde bulunabilir. Burada önemli olan nokta araştırmacının sektörü, ürünü veya hizmeti tanıyarak hangi tür kayıtlara ihtiyacı olacağını bilmesidir. Sektörü, iş grubunu tanımadan işletme kayıtları araştırılamaz. Öte yandan işletme kayıtları aynı sektörde faaliyet gösteren işletmeler arasında dahi büyük ölçüde farklılık gösterir. Kayıtların isimleri, formatı, içeriği farklı olabilir. Araştırmacı bu nedenle işletme kayıtları olgusunu geniş bir açıdan ele almalı, beklediği kayıtlara ulaşamamışsa bu kayıtların yerini tutabilecek diğer kayıtları incelemelidir.

İkincil Veriler *Farklı amaçlarla değişik kurum ve kuruluşlar tarafından geçmiş dönemlerde derlenmiş veriler ikincil veri adı verilmektedir. Bu veriler yurt içi ve yurtdışı kaynaklardan elde edilebilirler. Veriler ham ve işlenmiş şekilde de bulunabilir. Eğer bir alanda ikincil veriler mevcutsa birincil veri toplamak hem zaman, kaynak israfına sebep olur, hem de konuya ilişkin yeterince kaynak taraması yapılmadığı anlamına gelir. *Özellikle uluslar arası karşılaştırmaların konu edildiği çalışmalarda genellikle ikincil verilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu alanda Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu gibi kuruluşlar geniş veri tabanına sahiptir. Bunun yanında resmi olmayan bir kısım kuruluşlar da ülke ve bölge raporları yayımlamaktadır.

İkincil Veriler *Farklı amaçlarla değişik kurum ve kuruluşlar tarafından geçmiş dönemlerde derlenmiş veriler ikincil veri adı verilmektedir. Bu veriler yurt içi ve yurtdışı kaynaklardan elde edilebilirler. Veriler ham ve işlenmiş şekilde de bulunabilir. Eğer bir alanda ikincil veriler mevcutsa birincil veri toplamak hem zaman, kaynak israfına sebep olur, hem de konuya ilişkin yeterince kaynak taraması yapılmadığı anlamına gelir. *Özellikle uluslar arası karşılaştırmaların konu edildiği çalışmalarda genellikle ikincil verilere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu alanda Birleşmiş Milletler Teşkilatı, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu gibi kuruluşlar geniş veri tabanına sahiptir. Bunun yanında resmi olmayan bir kısım kuruluşlar da ülke ve bölge raporları yayımlamaktadır.