Ergonomi, insan ve sistemler arasındaki ilişkileri optimize etmek üzere alet, ekipman ve görev dizayn etmek alanında yapılan çalışmalardan oluşur. Ergonominin konusuna giren sektörler: İmalat Hizmet Ofis işleri Ev işleri ve boş zaman aktiviteleri Tüketici ürünleri Ergonominin prensipleri: 1. Nötral pozisyonlarda çalış 2. Aşırı kuvvet uygulamak gereken işleri azalt 3. Herşeyi kolay ulaşılır yerlerde bulundur 4. Boyuna uygun yüksekliklerde çalış 5. Aşırı hareketleri azalt 6. Statik yüklenme ve yorgunluğu en aza indir 7. Basınç noktalarını en aza indir 8. Çevreyi temiz tut 9. Hareket et, egzersiz ve germe yap 10. Rahat bir çalışma çevresi sağla İş Yaralanmalarının En Sık Görülen Sebepleri: Kavrama Kötü postürde çalışma Eğilme (bending) Vibrasyon aleti kullanma Diz çökme Kuvvet uygulama (yüklenme) Baş üstü aktiviteler Squad Kaldırma (lifting)
Tekrarlayan hareketler Döndürme (twisting) Aşırı uzanma (over-reaching) Verimli bir ergonomik programda; İşveren; zaman, personel ve kaynaklar hakkında sorumlu olmalı Programı yönetecek, kararlar verecek ve değişiklikler yapacak bir kişi Problemlerin belirlenmesi ve çözümlerin üretilmesinde işçilerin aktif katılımının olması Net tanımlanmış yönetici kadrosu (komite) Risk faktörlerini belirleyecek ve analiz edecek bir sistem Yeni ekipmanları araştıracak ve sağlayacak bir sistem İşçi ve yönetimin eğitimi Yaralanan işçiler için tıbbi bakım Yaralanma kayıtlarının iyi tutulması Programın verimliliğinin düzenli olarak değerlendirilmesi Tasarım Tasarım, çok çeşitli alanlarda kullanıldığından, dolayısıyla çok geniş bir uygulama alanına sahip olduğundan, tasarımın genel bir tanımını yapmak oldukça zordur. Bu zorluk, tasarım alanlarının gruplandırılmasında da (endüstriyel tasarım, mühendislik tasarımı, mimari tasarım v.b.) yaşanmaktadır. Tasarımı, yeni bir sistemin veya nesnenin icat edilmesi veya geliştirilmesi olarak tanımlamak mümkündür. Ancak mühendislik tasarımı perspektifiyle ele alındığında, tasarım, bir ürün veya sistem geliştirmek amacıyla yapılan ardışık karar verme süreci olarak tanımlanabilir. Tasarım sürecinin aşamaları aşağıdaki şekilde ifade edilebilir: 1. Problemin ayrıntılı bir şekilde tanımlanması (amaç, kısıtlar v.s.) 2. Alternatif çözüm önerilerinin ortaya konması, geliştirilmesi ve uygulanabilirliklerinin araştırılması 3. Alternatifler arasından en iyisinin seçilmesi 4. Uygulama ve değerlendirme 5. Sürekli Geliştirme
Çalışma yerlerinin ergonomik düzenlenmesinde esas alınacak beş ana başlık bulunmaktadır: Donanım Ergonomisi Çevresel (Fiziksel) Ergonomi Bilişsel Ergonomi İş Tasarım Ergonomisi Makro Ergonomi Çalışma yeri, bir iş sistemi içinde insanın görevlendirildiği mekansal alandır. Ergonomik açıdan çalışma yeri düzenleme ise, çalışma yerinin ve işin, insana uyumunun sağlanması göz önünde tutularak düzenlenmesidir. Dolayısıyla çalışma ortamı, işi yapan insanın anatomik, fizyolojik, psikolojik özelliklerine ve kapasitesine uygun olduğunda iş ve insan arasında uyum sağlanır ve bunun sonucunda en az yorgunlukla en yüksek verim elde edilir. Gerçekleştirilen dizaynda Toplam Ergonomi nin hedefleri aranıyorsa, tüm ihtiyaçların öncesinde psikolojik faktörler göz önünde tutulmalıdır. Zira, güven, huzur vb hissinin olmadığı çalışma ortamlarında, diğer fiziksel, çevresel, antropometrik faktörler optimize edilse dahi, istenen sonuca ulaşılamayabilir. Ergonomide, insanların yetenekleri dışında çalışmalarının önlemesiyle artan güvenlik, kaza ve yaralanmalara yol açabilecek hataları önlediği için, işi daha güvenli hale getirir. Ergonomi insan ile çalışma ortamı arasındaki ilişkileri inceleyerek etkinlik, verimlilik, sağlık, güvenlik ve insancıllaştırma açılarından bilimsel yaklaşımları ortaya koyan çok disiplinli bir bilim dalıdır. Zira, insan, makine ve çalışma yöntemleri arasındaki etkileşimi konu edinen ergonomi, bir çok bilimin sağladığı verilerden faydalanmak zorundadır. Uzmanların, her türlü uygulamada ergonominin yeri ve önemine dikkat çekmelerinin iki temel sebebi vardır: 1- Ergonomi insan yeteneğinin sınırlarına saygı göstererek, çalışma ve yaşam koşullarını insanla uyumlu hâle getirmesiyle, artan kullanım kolaylığı, azalan hatalar ve artan üretkenlik ile işin ve diğer aktivitelerin etkinliğini ve verimliliğini artırır. 2-İnsanların yetenekleri dışında çalışmalarını önlemesiyle, artan güvenlik, azalan yorgunluk ve stres, artan iş tatmini ve hayat standardı ile kaza ve yaralanmalara yol açabilecek hataları önlediği için işi daha güvenli hâle getirir ve arzu edilen belli bazı insani değerlere gelinmesini sağlar. Çalışma yerlerinin tasarımında insan ölçüleri göz önüne alınırken, insan yeni baştan yaratılamayacağına göre, onun ölçülerinin bilinmesi, makinelerin ve dolayısıyla insan-makine sistemleri tasarımının ön koşuludur. Bu ölçüler bilinmeden insan ile makinenin optimum etkileşimi tasarlanamaz. Ancak bu sayede, rasyonel ve yorucu olmayan bir iş ortamı elde edilebilir. Zira bir makine, teknik yönden ne kadar mükemmel olursa olsun, eğer onu kullanacak insanın ölçülerine ve biomekanik özelliklerine uygun değilse, etkin olarak kullanılamaz. Çalışan insanların fiziksel rahatlıkları ve beden yeteneklerini en üst düzeyde kullanabilmeleri, öncelikle kullandıkları malzeme, çalışma yüzeyleri ve hacimlerin, onların boyutlarına uygun olmasına yani antropometrik uyuma bağlıdır. Verimlilik koşullarından birisi bireyin yaşadığı mekanın ve kullandığı donanımın (araç ve gerecin) insanın antropometrik (vücut ölçülerine) ve biyomekanik özelliklerine (hareket hudutları, kuvvet gereksinimlerine) uygun olmasına bağlıdır. Çalışma yerlerinde, iş ortamında ayrıca; toz, duman, zehirli gaz ve buharlar, zehirleyici maddeler, iyonizan radyasyon gibi çeşitli sakıncalar da
bulunabilir. Bu arada, endüstriyel gürültü, titreşimler, yetersiz ya da fazla ışık gibi çevre faktörleri de, insan sağlığını ve iş verimini etkileyebilir. Bu faktörlerin insan sağlığını ve iş verimini etkileyeceği şüphesizdir. Bütün bu sorunlar karşısında, İnsan-Makine-Çevre ilişkilerini inceleyerek, böyle bir ortamda insanların sağlıklı ve üretken bir şekilde çalışabilmeleri için gerekli düzenlemeleri yapmak gibi önem kazanmıştır. Bu alanda yapılan çalışmalar gerçekte Ergonomi bilim alanının gelişimine gerekçe teşkil etmektedir. Ergonomik Tasarımlarda Göz Önüne Alınması Gerekli Hususlar: İnsan-makine sistemi içindeki insan etkinlikleri amaca uygun ve etkin olmalı, Çalışanın algıladığı enformasyon, yapılan göreve tam uygun olmalı, Bir sistem elemanı tek bir fonksiyon için olmalı, Birbirini izleyen görevler arasındaki zaman dilimi insan davranış hızına uygun olmalı, İnsandan istenen hassasiyet derecesi onun doğal yeteneklerine uygun olmalı, Sistem, insanın yanlış davranışına mümkün olduğu kadar müsaade etmemeli, Kolay ve hızlı öğrenme mümkün olmalı, Gözleme görevi eksiksiz olmalı, Sinyaller kolay algılanabilir, anlaşılabilir ve yorumlanabilir olmalı, Tehlike sinyallerinin özel bir ayırt ediciliği olmalı, Sistem elemanlarına kolay ulaşılabilir olmalı, Birbiri ile ilgili kumanda elemanları birbirine yakın olmalı, Sistem içindeki nesnelerin tutma ve taşımaları kolay olmalı, Zorlanma düzeyi mesai süresi boyunca sürdürülebilir olmalı, İnsan, sistem içinde bulunmaktan hoşnut olmalı, İnsanın iş kazası ve meslek hastalığına uğrama riski az olmalı, Yaptığı iş mümkün olduğu kadar tek düzelikten çıkarılıp zenginleştirilmeli, İnsan yetenekleri tam olarak kullanılabilmeli, İnsanın sosyal ve kişisel gereksinimleri karşılanabilmeli, Sıklık, önemlilik ve sıra açısından insan davranışları en az hataya yol açacak şekilde düzenlenmeli, Sistem bütünüyle statik ve dinamik antropometrik (vücut) ölçülere uygun olmalı, Tehlike anında hızla yer değiştirmek mümkün olmalı,
Çevre koşulları, insana ait ergonomik konfor sınırları içinde olmalı, İnsanın yüklenme sınırı, yaş, cinsiyet, özürlü olup olmama gibi durumları göz önüne alınarak belirlenmeli, Sistem, insanın eğitim, alıştırma, deneyim gibi yollarla kendini geliştirmesine yardımcı olmalı, İş organizasyonu (görev dağılımı, çalışma ve dinlenme zamanları, alt-üst ilişkileri vb.) temel ergonomi ve endüstri mühendisliği ilkelerine göre düzenlenmiş olmalıdır.