2. BÖLÜM: LİTERATÜR DEĞERLENDİRMESİ Türkiye ye yönelik emekli göçlerini ele alan çalışmalar oldukça sınırlıdır. Bu konuda yapılmış ve yerleşik yabancıların toplumsal uyumunu ortaya koymaya yönelik iki çalışma (Apaydın ve Apaydın, 2008; Bal ve diğerleri, 2007) öne çıkmaktadır. Bu araştırmaların yanı sıra, emekli göçünün sosyo-ekonomik etkilerini Antalya örneği üzerinde inceleyen (Balkır ve diğerleri, 2008) ve yabancıların Türkiye de mülk edinmeleri konusuna değinen araştırma projeleri (Tuna, 2008) bulunmaktadır. Sözü geçen çalışmalar, TÜBİTAK Ulusal Destek Programları çerçevesinde desteklenmişlerdir. 2008 yılında gerçekleştirilen Yabancı Emekli Göçünün Sosyal ve Ekonomik Etkileri: Antalya ve Çevresi Üzerine Ampirik Bir Çalışma başlıklı projede Antalya daki yerleşik yabancı emeklilerin sosyo-ekonomik etkileri incelenmiştir. Proje sonuç raporunda yerleşik yabancılara yönelik, sosyal ve siyasal araştırmaların yapılabilmesi için birimler kurulması gerektiğine değinilerek, bütünleşik programlara açık ve uygulanabilir yapısal özelliğe sahip sosyal içerikli kuruluşlar oluşturulması gerektiği üzerinde durulmuştur. Ayrıca amaca ulaşmak için yerelde farklı kültürleri buluşturabilecek ve ilişkileri artırabilecek ortak çalışmalar ve birliktelikleri sağlayacak projeler ve stratejiler geliştirmek gerektiği belirtilmiştir (Balkır ve diğerleri, 2008). Adı geçen projenin sonuç raporunda önerilen; farklı dil, kültür ve sosyal geçmişe sahip bireylerin sosyal sınırları aşarak bir araya geldiği, farklı dili konuşan ve farklı kültürel geçmişe sahip topluluklara eşit şartlar altında yerel nüfusun kamu kaynaklarına erişimin sağlanmasından sorumlu kurumlar olarak doğrudan halk kütüphaneleri işaret edilmektedir. 1.6. Halk Kütüphaneleri ve Kültürlerarası İletişim Halk kütüphanesi ırk, ulus, yaş, cinsiyet, din, dil, ekonomik yetersizlik, iş durumu ve eğitim farkı gözetmeksizin toplumun bütün üyelerine eşit olarak hizmet verir (IFLA, 2008). Bu çalışmada halk kütüphaneleri toplumun her kesimine hizmet veren bir kurum olması nedeniyle farklı kültürlerden kullanıcıların bilgi gereksinimlerinin karşılanmasının yanı sıra, yaşamaya başladıkları toplumun sosyal ve kültürel hayatına uyum sağlayabilmelerinde onlara yardımcı olacak birer toplumsal bütünleşme merkezleri olarak değerlendirilmiştir. Çünkü kültürel iletişim ve sosyal bütünleşme bağlamında, Türkiye ye göç eden yabancıların bilgi gereksinimlerinin belirlenmesi, bu doğrultuda çeşitli hizmetlerin geliştirilmesi ve yabancıların yaşamboyu eğitimlerini desteklemesi, halk kütüphanelerinin çalışma alanı içindedir. Çokkültürlü toplumlarda bireylerin ekonomik, politik ve kamusal kaynaklara erişimde eşit olanaklara sahip olmaları gerektiğine inanılmaktadır. Bireylerin kişisel potansiyellerini gerçek anlamıyla kullanabilmeleri için bilgiye ve örgün eğitime erişmelerinde farklı olanaklar yaratılması gerektiğinin önemi vurgulanmaktadır (Jönsson-Lanevska, 2005). Bu anlayışa 11
göre kütüphaneler ve diğer bilgi sağlayıcı kurumlar, çokkültürlü toplumların vazgeçilmez parçalarıdır. IFLA (2009), kütüphanelerin yerel nüfusun kamu kaynaklarına eşit erişimin sağlanmasından sorumlu kurumlar olduğunu belirtmekte ve çokkültürlü kütüphaneyi, farklı etnik gruplara üye, farklı dili konuşan ve farklı kültürel geçmişe sahip topluluklara eşit şartlar altında, bu grupların kültürel özelliklerini yaşatarak bilgi hizmetleri sağlayan kurum olarak tanımlamaktadır. Kültür ve dil ayrımı gözetmeksizin toplumun tüm üyelerine onların gereksinimlerini dikkate alarak uygun bilgi kaynaklarının sağlanması, toplumun kültürel çeşitliliğini yansıtacak kütüphane personelinin istihdam edilmesi ve çokkültürlü toplumlarda kullanıcıların gereksinimini tanımlamak üzere eğitilmiş kütüphanecilerin görev yapması bu kapsamda yer almaktadır (IFLA, 2009). Toplumsal bütünleşme, bireylerin yaşadıkları toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel hayatına bütünüyle katılabilecekleri olanakların ve kaynakların sağlanması süreci olarak tanımlanmaktadır (Avrupa Birliği Komisyonu, 2004). Halk kütüphaneleri bireylerin becerilerini geliştirmek ve ekonomik katma değer yaratmak gibi işlevlerin yanı sıra hizmet verdikleri farklı kültürel toplulukların buluşma yeri olma özelliğiyle toplumsal bütünleşmeye hizmet eder. Bu hizmet kütüphane kullanıcılarına farklı dillerde koleksiyon sağlamanın ötesinde, halk kütüphanelerinin toplumun demografik yapısında her geçen gün gerçekleşen değişime ayak uydurabilecek gelişimi yakalayabilmesiyle ilgilidir. Halk kütüphaneleri süregelen toplumsal değişimlere paralel olarak, halkın yaşam kalitesine katkı sağlayacak hizmetleri geliştirmekle sorumludur. Bunlar arasında yerel kimliklerin ve toplulukların devamlılığını sağlamak, kültürel farklılıkları korumak, demografik değişimler karşısında sosyal bütünleşmeyi sağlamak yer alır. Bu görevler aynı zamanda toplumsal bütünleşme duygusuna süreklilik kazandırmakla da eşanlamlıdır (IFLA, 2008). Halk kütüphanelerinin sosyal bütünleşme anlayışını, parçası olduğu toplumda bireyin değerli olduğunu kabul etmek olarak tanımlamaktadır (IFLA, 2005). Bu yönüyle halk kütüphaneleri kültürel farklılıkları tanımakta ve kabul etmektedir (Kerslake ve Kinnell, 1998). 1.6.1. Çokkültürlü Kütüphane Hizmetleri Hizmet sunduğu bölgenin demografik niteliklerine bağlı olarak hizmetlerinde çokkültürlülük vurgusuna geniş yer ayıran kütüphanelerde, dil kursları, bilgisayar kursları ve vatandaşlık dersleri gibi olanaklar kültürel bütünleşmeye katkı sağlamak amacıyla yaygın olarak verilen hizmetler arasında yer almaktadır (Vårheim, 2011). Farklı kültürel geçmişe sahip toplulukların ilgisi bu hizmetlere çekilirken çeşitli yöntemlerden yararlanılmaktadır. Kütüphaneye yeni kullanıcı grupları kazandırmak için yeni tanıtım birimleri oluşturmak bunların arasında sayılabilir. Bazı toplulukların kullanıcı olarak kütüphaneye kazandırılması daha zordur ve o topluluklar için daha farklı ve daha yoğun tanıtım faaliyetleri gerekmektedir. Bunun yanı sıra 12
yerel kutlamalara katılmak, evlere broşürler dağıtmak, bölgede konuşulan dillerde bu broşürlerin çevirilerini dağıtmak, öğrenciler aracılığıyla ailelere duyuruları ulaştırmak gibi gündelik tanıtım aktivitelerinden yararlanılmaktadır. Audunson (2005) kütüphane hizmetlerinin duyurulması sürecinde gönüllü kuruluşlarla da işbirliği halinde olmanın önemine dikkati çekmektedir. Ancak en etkili tanıtım yöntemi kütüphane hizmetlerine ve kamu kuruluşlarına duyulan güvenin artırılması, sağlanan hizmetlerin kalitesi sayesinde bu güvenin kazanılması olarak tanımlanmaktadır (Audunson, 2005). Kültürel bütünleşmeyi artırmak amacıyla kütüphane programları düzenlenirken hizmet verilecek aktif ve potansiyel kullanıcı kitlesini kütüphane içinde temsil etmek amacıyla aynı kültürel geçmişe sahip, aynı dili konuşan kütüphanecilerin istihdam edilmesinin kullanıcı sayısını artırdığı belirtilmektedir. Aynı zamanda çocuklara yönelik hizmetlerin sayısında ve içeriğinde çeşitlilik sağlanması başvurulan diğer yöntemlerden birisidir. Çünkü çocukların kütüphaneyi kullanması aynı zamanda ailelerinin de kütüphaneye gelmeleri anlamına gelmektedir (Vårheim, 2011). Farklı kültürel topluluklara hizmet veren kurumlar içinde kütüphaneler en fazla güven duyulan kurumlar arasında gösterilmektedir. Kütüphaneler aynı zamanda dil eğitimi, bilgisayar dersleri ve vatandaşlık bilgisi gibi bilgi ve becerilerin ücretsiz ve esnek bir yapıda kazandırılmasına aracı kurumlardır. Göçmenleri kütüphanede düzenlenen eğitim programlarına çeken şeylerin başında bu kuruma duydukları güven gelmektedir. Kütüphaneyle iletişim kurmak ve diğer kullanıcılarla etkileşimde bulunmak, verilen hizmetlerin nasıl planlandığını ve sunulduğunu görmek kütüphaneye duyulan kurumsal güveni artıran unsurlar arasındadır. Halk kütüphanelerinin farklı kültürel özelliklere sahip kullanıcıları için planladığı ve geliştirdiği hizmetler, kullanıcıları arasındaki güven duygusunu güçlendirerek kültürel uyum sürecine katkıda bulunmaktadır. Bu noktada güveni yaratan şeyin kurumsal faktörler mi yoksa kullanıcıların kendi aralarında kurdukları sosyal iletişim ortamı mı olduğu sorusu gündeme gelmektedir. Bu soruya cevap olarak kullanıcıların tarafsız ve önyargısız bir ortamda bir araya gelmesine ve fikir alışverişinde bulunmasına olanak sağlayan kurumsal politikalardır verilebilir. Halk kütüphanelerinin kültürlerarası iletişimi artırıcı rolü dünya nüfusunda artan çokkültürlü yapı ile birlikte ön plana çıkmaktadır. Dünyadaki küresel göçmen nüfusunun yaklaşık olarak 244 milyona yaklaştığı belirtilmektedir (United Nations, 2015). Bu göçmen nüfusun yaşadığı ülkeye uyumunu artırmak amacıyla farklı sektörlerde farklı etkinlikler düzenlenmekte, göçmenlerin ev sahibi toplumu tanımaları, o toplumda yaşayan diğer kültürleri tanımaları ve kendilerini ifade edebilmeleri için uygun ortamın yaratılması için çalışılmaktadır. Bu süreçte halk kütüphaneleri sosyal ve kültürel bütünleşme merkezleri olarak bireylerin yaşam boyu eğitimi destekleyen, onlara bilgi okuryazarlığı becerilerini kazandıran ve aynı zamanda 13
gerektiğinde bireylerin gereksinim duydukları konularda birer eğitim merkezi olarak hareket eden önemli toplumsal kuruluşlar olarak görülmektedir. Toplumda her birey kütüphanelere ve bilgi hizmetlerine tam ve eksiksiz olarak erişme hakkına sahiptir ilkesinden hareketle, çokkültürlü toplumlarda halk kütüphanesi hizmetleri planlarken dil ve kültür ayrımı gözetmeksizin, bireylere ana dillerinde kaynak sağlama ilkesini gözeterek, hizmet verilen toplulukların değişen gereksinimlerini dikkate alan farklı türlerde hizmetler geliştirmek hedeflenir. Hizmet verilen toplumdaki kültürel çeşitliliği yansıtan kütüphaneciler istihdam edilerek sorumlulukları yerine getirmek amaçlanır. Çokkültürlü kütüphaneler göçmenlerin, dezavantajlı grupların ve bilgi erişimde dil ve kültürel engeller yaşayan bireylerin bilgi edinme gereksinimlerini karşılarken toplumda demokratikleşme sürecine de önemli katkılarda bulunmaktadır. Bu katkılar arasında toplumda çokkültürlülük konusunda farkındalık yaratmak, farklı dillerin kullanılması konusunda toplum bireylerini cesaretlendirmek, farklı dillerin uyumlu bir ortamda bir arada yaşamasını sağlamak, demokratik bir ortamda ifade özgürlüğünün gelişmesine katkı sağlamak, farklı kültürel grupların dil ve kültürel mirasını korumak ve sivil topluma katılımı cesaretlendirmek gibi unsurlar yer alır (Aabø ve diğerleri, 2010). Bireylere tercih yapma şansının tanınması sivil toplum olmanın en önemli gerekleri arasında yer almaktadır. Çokkültürlü kütüphaneler, farklı dil ve formatlarda bilgi kaynakları sunarak, farklı ilgi alanları ve bilgi düzeylerinde kütüphane hizmetleri planlayarak ve farklı kültürleri temsil eden kütüphaneciler istihdam ederek sözü edilen gerekleri büyük ölçüde sağlamaktadırlar. 1.7. Türkiye de Halk Kütüphaneleri ve İstatistikler Türkiye de Halk Kütüphaneleri Yönetmeliği nin (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2012), 6. Maddesinde yer alan kültürlerarası diyaloğu geliştirmeye katkı sağlar ilkesi Türkiye deki yerleşik yabancıların bilgi gereksiniminin karşılanmasıyla ilgili halk kütüphanesi hizmetlerine karşı duyulan beklentinin kaynağı olmuştur. Bununla birlikte Yönetmelikte yer alan; halkın bilgi edinme gereksinimini karşılar ve bireysel ve yaşamboyu öğrenme çabalarını destekler, toplumun bilgi okuryazarlığı becerisi kazanmasını ve geliştirmesini sağlar ilkeleri içinde hedef hizmet kitlesinin milliyetlerine yönelik herhangi bir ayrım gözetilmemiş olması nedeniyle dahi halk kütüphanelerinin doğal misyonu gereği aynı beklentiyi doğurmaktadır. Amacına ulaşmış yasal düzenlemelerin uygulamada yer bulması başarılı halk kütüphanesi hizmetlerinin göstergelerindendir. Türkiye deki halk kütüphanelerinin yerleşik yabancılara hizmet sunma anlamında koleksiyonunda zaman zaman yabancı kaynaklara yer veren bir yaklaşıma sahip olduğunu görmekle birlikte mevcut olanaklarını potansiyel kullanıcıları kütüphaneye kazandırmak adına henüz kullanmadığı söylenebilir. 14
Grafik 5. Yerleşik Yabancıların En Çok Mülk Edindikleri İllere Göre Halk Kütüphanelerinde 3 Yabancı Dilde Koleksiyon Sayıları (TKGM, 2015; KYGM, 2015) Grafik 5 te Türkiye de halk kütüphaneleri koleksiyonlarında yer alan yabancı dildeki kaynak sayıları Türkiye de yabancıların en çok mülk edindikleri şehirler bazında verilmektedir. Grafikte yer alan illerde yaşayan yerleşik yabancı sayısı toplam 117.411 kişidir. Söz konusu illerdeki halk kütüphaneleri koleksiyonunda yer alan yabancı kaynak sayısı 3 dilde 88.515 tir. Bu grafikte İstanbul ili yabancı ülke temsilciliklerinin bulunduğu bir il olması nedeniyle değerlerde gözle görülür bir fark yaratmıştır (TKGM, 2015; KYGM, 2015). Grafik 6. Yerleşik Yabancı Sayıları ve Halk Kütüphanelerinde 3 Yabancı Dilde Koleksiyon Sayıları (TKGM, 2015; KYGM, 2015) Toplam 15
Ancak emekli göçünün gerçekleştiğini varsaydığımız Antalya, Muğla ve Aydın illeri en fazla mülk edinilen iller olarak 94.878 yerleşik yabancıya ev sahipliği yaptığı halde bu üç ildeki halk kütüphanelerinin 3 dildeki kaynak sayısı toplam 2.436 dır (TKGM, 2015; KYGM, 2015). Halk Kütüphaneleri Yönetmeliği nin Kütüphane Açma İlke ve Standartlarına göre; a) Nüfusu 50.000 nin üzerinde bulunan il ve ilçelerde bir merkez kütüphane dışında her 50.000 kişi için bir şube halk kütüphanesi kurulur, b) Nüfus yoğunluğu fazla olan yerlerde ise 100.000 kişiye kadar bir şube halk kütüphanesi kurulur, c)nüfusu en az 3.000 olan yerleşim birimlerinde bir şube halk kütüphanesi kurulur. Aynı Yönetmeliğin, Derme ve İlke Standartları arasında yer alan 12. Maddesine göre: Bir kütüphanenin hizmete açılabilmesi için gerekli olan materyal sayısı yerleşim yerinin nüfusu ölçü alınmak suretiyle, üç kişiye bir kitap düşecek şekilde belirlenir. Ancak derme sayısı 5.000 in altında olamaz. (T.C. Kültür Bakanlığı, 2012). Antalya ilinin 50 bin den fazla, Muğla ve Aydın illerinin de 20 bin den fazla yerleşik yabancıya ev sahipliği yaptığı dikkate alındığında normal şartlar altında şube kütüphanesi kurulması için gerekli ön şartların nüfus bakımından sağlandığı görülmektedir. Mevcut şartlarda kaynak sayısı ise Antalya ili özelinde 50 binden fazla yerleşik yabancı için 3 dilde 4826 kaynak sayısı ile standartların altındadır (Grafik 6). Grafik 7. Yerleşik Yabancı Sayıları ve Halk Kütüphanelerinde Görev Yapan Personel Sayıları (TKGM, 2015; KYGM, 2016). Grafik 7 de illere göre Kültür Bakanlığı na bağlı faaliyet gösteren halk kütüphanelerinde görev yapan kütüphaneci sayılarına yer verilmiştir (KYGM, 2016). Antalya il ve ilçelerinde toplam 14 Kütüphanecinin ve 45 memurun, Muğla da 8 ve Aydın da 10 kütüphanecinin görev yaptığı halk kütüphaneleri adına yetişmiş eleman sıkıntısı olduğu açıktır. Halk Kütüphaneleri Yönetmeliği ni referans alındığında yönetmeliğin Personel İlke ve Standartları nı tanımlayan 16
13. Maddesine göre; a)her kütüphanede en az bir kütüphaneci bulunur. Kütüphanede görevlendirilecek kütüphaneci sayısı toplam personel sayısının 1/3 ü oranında olmalıdır, b) Her il halk kütüphanesinde en az iki memur, bir ambar memuru, bir teknisyen, bir kaloriferci, eğer gezici kütüphane aracı varsa bir şoför bulunur, c) Şube halk kütüphanelerinde her 10.000 kişi için bir kütüphaneci, iki memur, bir hizmetli görevlendirilir (T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2012 Halk kütüphaneleri adına mevcut şartlar altında Halk Kütüphaneleri Yönetmeliği nde yer alan şartlar yerine getirilememiş durumdadır. Yerleşik yabancıların nitelikleri dikkate alındığında, kullanıcılar ile iletişim engelinin olmaması için en azından İngilizce, Almanca ve/veya Fransızca dillerine hakim personelin yasal olarak istihdamı Kütüphanecilik kadrosu için sunulan şartlar arasında olmadığı için mümkün değildir. Bu konudaki eksikliğin giderilmesi için mevzuata uygun bir çözüm üretmek T.C. Kültür Bakanlığı Kütüphaneler ve Yayımlar Genel Müdürlüğü nün tasarrufunda yer alır. Bununla birlikte bölgede yaşan yerleşik yabancılar ile gönüllülük esası üzerine işbirliğine gidilebilir. 17