JANDARMADAN GAZLI SALDIRI



Benzer belgeler
ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

ünite1 Kendimi Tanıyorum Sosyal Bilgiler 1. Resmî kimlik belgesi Verilen kavram ile aþaðýdakilerden hangisi iliþkilendirilemez?

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)


TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler *1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve


7. ÝTHÝB KUMAÞ TASARIM YARIÞMASI 2012

BASIN AÇIKLAMALARI TMMOB EMO ADANA ÞUBESÝ 12. DÖNEM ÇALIÞMA RAPORU BASIN AÇIKLAMALARI

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz... nisan 2005/sayý 83

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

Kanguru Matematik Türkiye 2015

DOÐALGAZ ÝÇ TESÝSAT MÜHENDÝS YETKÝLENDÝRME KURSU DÜZENLENDÝ

2003 ten 2009 a saðlýkta dönüþüm þiddet le sürüyor


ERHAN KAMIŞLI H.Ö. SABANCI HOLDİNG ÇİMENTO GRUP BAŞKANI OLDU.

.:: TÇÝD - Tüm Çeviri Ýþletmeleri Derneði ::.

1. ÝTHÝB TEKNÝK TEKSTÝL PROJE YARIÞMASI


ünite1 3. Burcu yla çocuk hangi oyunu oynayacaklarmýþ? A. saklambaç B. körebe C. evcilik (1, 2 ve 3. sorularý parçaya göre yanýtlayýn.

ÖRNEK RESTORASYONLAR SERGÝSÝ

Simge Özer Pýnarbaþý

Güvenliðe Açýlan Sosyal Pencere Projesi ODAK TOPLANTISI SONUÇ RAPORU


GRUP TOPLU ÝÞ SÖZLEÞMESÝ GÖRÜÞMELERÝNDE UYUÞMAZLIK

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!


Programýmýz, Deneyimimiz, Çaðdaþ Demokrat Ekibimiz ve Çaða Uygun Vizyonumuz ile Yeniden

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz Basýnda Odamýz eylül 2005/sayý 88 Aðustos 2005 Aðustos 2005 Aðustos

SENDÝKAMIZDAN HABERLER


haber TMMOB ESKÝÞEHÝR KENT SEMPOZYUMU GERÇEKLEÞTÝRÝLDÝ Türk Mühendis ve Mimar Odalarý Birliði Eskiþehir Ýl

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

ÝNSAN KAYNAKLARI VE EÐÝTÝM DAÝRE BAÞKANLIÐI

2. Kazlarýn bulunduklarý gölü terk etmelerinin nedeni aþaðýdakilerden. A. kuraklýk B. þiddetli yaðýþlar C. soðuklarýn baþlamasý

2009 AÐUSTOS DÖNEMÝ ÝTÝBARÝYLE KISTAS AYLIÐI %81 ORANINA YÜKSELTÝLEN CUMHURÝYET BAÞSAVCI VE SAVCILARINA AÝT LÝSTE

STAJ BÝLGÝLERÝ. Önemli Açýklamalar

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

MALÝYE DERGÝSÝ ULAKBÝM ISSN

Sunuþ. Türk Tabipleri Birliði Merkez Konseyi

5. 2x 2 4x + 16 ifadesinde kaç terim vardýr? 6. 4y 3 16y + 18 ifadesinin terimlerin katsayýlarý

ÝÞÇÝ SAÐLIÐI VE ÝÞ GÜVENLÝÐÝ PROJESÝ

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

Ücretlerin Bankalardan Ödenmesi Zorunlu Hale Getirilmiþtir

YAZI ÝÞLERÝ KARARLAR VE TUTANAKLAR DAÝRE BAÞKANLIÐI

Gelir Vergisi Kesintisi

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

mmo bülteni ...basýnda odamýz...basýnda odamýz...basýnda odamýz aralýk 2005/sayý 91 Kasým

Kanguru Matematik Türkiye 2015


Firmamýz mühendisliðinde imalatýný yaptýðýmýz endüstriyel tip mikro dozaj sistemleri ile Kimya,Maden,Gýda... gibi sektörlerde kullanýlan hafif, orta


Tehlikeli Atýk Çözümünde EKOVAR...

Kanguru Matematik Türkiye 2017

2 - Konuþmayý Yazýya Dökme


ünite1 Sosyal Bilgiler

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

FÝYATLAR A. FÝYATLARDAKÝ GENEL GÖRÜNÜM


Ne-Ka. Grouptechnic ... /... / Sayýn Makina Üreticisi,

ALPER YILMAZ KIZILCAÞAR MAHALLESÝ MUHTAR ADAYI

Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.



Corporate Stars, Türkiye nin en iyi markalarını bir araya getiren sosyal bir iş platformudur.


MALÝYE DERGÝSÝ ÝÇÝNDEKÝLER MALÝYE DERGÝSÝ. Ocak - Haziran 2008 Sayý 154

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi'nden Haberler 1 Þubat 2016 tarihinde faaliyetlerine baþlayan Suruç Mülteci Danýþma Merkezi; mülteci, sýðýnmacý ve

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

Barodan Haberler. Edinilmiþ Mallara Katýlma Semineri (Akþehir) Anayasa Mahkemesine Bireysel Baþvuru Semineri. Türk Borçlar Kanunu Semineri

Yükseköðretimin Finansmaný ve Finansman Yöntemlerinin Algýlanan Adalet Düzeyi: Sakarya Üniversitesi Paydaþ Görüþleri..64 Doç.Dr.


01 Kasým 2018


Spor Bilimleri Derneði Ýletiþim Aðý

SENDÝKAMIZDAN HABERLER

25 Mart 2007 Kol Toplantýsý

BÝMY 16 - TBD Kamu-BÝB XI Bütünleþik Etkinliði



Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

Saman-i Viran-i Evvel Camii (Çukur Çeþme Camii)

Saðlýk çalýþanlarý GöREV'de

07 TEMMUZ 2010 ÇARŞAMBA 2010 İLK ÇEYREK BÜYÜME ORANI SAYI 10

Benim adým Evþen, annem bana bu adý, evimiz hep þen olsun diye vermiþ. On yaþýndayým, bir ablam bir de aðabeyim var. Ablamla iyi geçindiðimizi pek

KOBÝ'lere AB kapýsý. Export2Europe KOBÝ'lere yönelik eðitim, danýþmanlýk ve uluslararasý iþ geliþtirme projesi

BASIN DUYURUSU ( ) 2002 Öðrenci Seçme Sýnavý (ÖSS) Yerleþtirme Sonuçlarý


mmo bülteni mart 2005/sayý

01 EKİM 2009 ÇARŞAMBA FAİZ SAYI 1

Yat, Kotra Ve Her Türlü Motorlu Özel Tekneler Ýçin Geçerli Olan KDV Ve ÖTV Ora


ÖNSÖZ. Güzel bahar günlerini ve sýcacýk anlarý birlikte paylaþmak dileðiyle

'Uyardık ama ciddiye almadılar'

Transkript:

Alevi Bektaþi Federasyonu tarafýndan, Maraþ Katliamý nýn yýldönümünü protesto etmek için binlerce kiþi Narlý Ýlçesi Cemevi önünde bir araya geldi. Protesto eylemi için birçok ilden Narlý ilçesine gelenler, Maraþ Katliamýnda yaþamýný yitirenlerin fotoðrafýný taþýdý. Narlý ilçesinden Maraþ merkeze gitmek üzere araçlara binenler, Cemevi önünü ablukaya alan jandarma tarafýndan barikat kurularak kesildi. Jandarmanýn barikatý kaldýrmasý için yapýlan görüþmelerin sonuç vermemesi üzerine kitle kararý protesto etmek için yapmak istediði yürüyüþe jandarma coplarla müdahalede bulundu. Tertip Komitesi ile vekillerin araya girmesi üzerine gerginlik sona ererken, kitle gerginliðin sona ermesi üzerine tekrar Cemevi nin önüne yürüdü. JANDARMADAN GAZLI SALDIRI Cemevi nin önünde bir süre bekleyen kitle ardýndan Maraþ-Antep yolu üzerine çýkarak yolu trafiðe kapattý. 20 Aralýk günü Gün Matbaasý, Özgür Gündem ve DÝHA'ya ve gazetecilerin evlerine yapýlan baskýnlar sonucu gözaltýna alýnan 49 basýn emekçisi dün Beþiktaþ Adliyesi'ne getirildi. Akþam saatlerine kadar süren ifadelerin ardýndan 7 basýn emekçisi serbest býrakýlýrken 42 basýn emekçisi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Sabaha kadar süren duruþmanýn ardýndan 6 basýn emekçisi tutuksuz yargýlanmak üzere serbest býrkaýlýrken 36 basýn emekçisi tutuklandý. Duruþma boyunca, gazetecilere bilgisayarýnda neden Kürtçe müzik olduðu, yaptýðý haberi neden yaptýðý gibi sorular soruldu. 36 gazeteci sadece gazetecilik faaliyeti yaptýðý için örgüt üyesi olmak suçlamasýyla tutuklanmýþ oldu. 2 DE Gülþehir Halk Eðitim Merkezi yetkililerince gazetemiz Sulucakarahöyük e faaliyetleri ile ilgili þu açýklamalarda bulunuldu: Gülþehir Halk Eðitim Merkezi olarak, Eylül 2011 tarihinden bu güne kadar 77 adet kurs düzenlemiþ bulunmaktayýz. Kurs düzenleme sýralamasýnda Ýlimiz Nevþehir Halk Eðitim Merkezi birinci sýrada, Ürgüp ikinci, Avanos üçüncü sýrada biz ise bu güne kadar açtýðýmýz kurslarla dördüncü sýradayýz. Düzenlenen Meslek edindirme kurslarýnýn yaný sýra Açýk Öðretim Lisesi eðitimini de vermekteyiz. Aþçýlýk ve Bayan Kuaför Kursu kayýtlarýmýz devam etmektedir. Ýlçe Müftülüðünden bizlere bayan cenaze yýkama personeli yetiþtirilmesi için teklif geldi teklifi deðerlendirmekteyiz. 3 DE Maraþ olaylarýnda en kanlý sahnelerin fitili, öldürülen iki sol görüþlü öðretmenin cenazesinin kaldýrýldýðý akþam saatlerinde ateþlendi. Maraþ ta üç Sünni gencin öldürülmesi kentte infiale neden oldu. Bu infiali bir katliama dönüþtürecek anons ise 22 Aralýk gecesi belediyenin hoparlöründen geldi: Üç Müslüman din kardeþimiz komünistler tarafýndan öldürüldü. Bunlarýn kaný yerde kalmayacak! EBRU ÖZKAN Günümüzde çevre kirliliðine neden olan kullanýlmýþ pil ve bitkisel atýk yaðlarýn toplanmasýnda etkin olan iki ayrý makine, Nevþehir Belediyesi tarafýndan vatandaþlarýn kullanýmýna sunuldu. Yüz Çiçek Açsýn Kültür Merkezi tarafýndan organize edilen 2. Yýlmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali ne hazýrlýklar baþlýyor. Yýlmaz Güney Vakfý nýn katkýlarýyla gerçekleþtirilecek olan festival; Sinema (kýsa film, belgesel), Öykü, Þiir, Karikatür ve Fotoðraf dallarýnda olmak üzere beþ sanat dalýnda gerçekleþtirilecek. Festivalin nasýl ortaya çýktýðýný, neden böyle bir festivale ihtiyaç duyulduðunu Yüz Çiçek Açsýn Kültür Merkezi nden Özlem Gerçek ve Burak Þahin ile konuþtuk.

Efendim, son günlerde iki mevzu ile meþgul AKP hükümeti. Ýkisinin de kökü dýþarda, faili belli, sebebi malum mevzular. Fransa tam batmaya ramak kalmýþken bizi de paçamýzdan tutup aþaðýya çekeyim niyetinde. Konulardan ilki grev! Memleket lisanýna Fransýzca dan geçmiþ gereksiz bir alýþkanlýk. Hani þu iþi gücü býrakýp bir yerde toplanýn baðýrýp çaðýrma durumu. Fransa da iþçiler iþleri býrakýp grev diye meydana giderlermiþ bir vakitler. Orada arasýra hammalllýk yapan iþsizlerle buluþurlarmýþ. Greve gidiyorum da oradan gelmiþ girmiþ dilimize iþte. Hah þimdi. Memleketin kamu emekçileri ayný oradakiler gibi Beyazýt Meydaný ný doldurdular, grev meydaný niyetine. Baknalýklar soruþturma açma derdinde ne gam! Beyazýt Meydaný da zaten öðrenci takýmý gibi iþsiz güçsüz, ipe sapa gelmezlerin tarihi mekaný. Yumurta, parasýz ulaþýmeðitim diyorlar onlar da. Tam oldu yani. Ýþgüvencesi, iþ güvenliði felan gibi meseleleri sorun ediyorlar grevciler bir de. Öyle bir sorun var mý sorun AKP hükümetine. Mesela sendikalaþtýðý için kapýya konan iþçi mi var memlekette, iþ güvencesinden söz açmýþken? Yoksa iþ kazalarýnda can veren iþçiler mi var iþ güvenliði demiþken? Yoook(!) Zira bakanýmýz zaten Bizler geliþmekte olan Türkiye olarak mutlaka yeri gelecek 16-18 saat çalýþabileceðiz. Deðiþimi iyi idare edebilmek adýna bunu mutlaka yapmak lazým. Ben biliyorum ki benim iþçim iþini bitirmeden çýktýðý direkten inmez. O direkte sorunu 8 saatte çözerse 8 saat 18 saatte çözerse 18 saat çalýþýr. buyuruyorlar. Pek çok sektörde zaten iþçiler 18 saat çalýþýp o direkten düþüp ölüyorlar. Ölmezlerse ellerini kollarýný makinelere kaptýrýp sakat kalýyorlar. Saðlýk deseniz, süperiz! Yeþil kartýn iptali yakýn, aylýk geliri 279 liradan fazla olan herkes saðlýk primi ödeyecek, katýlým paylarý iki liradan sekize oradan onbeþe çýkýyor. Ongün içinde ayný hastalýða tutulmayýn. Yahut tutuldunuz bir muayeneden sonra iyileþin.zira on gün içinde ikinci muayenede beþ lira daha ödeyeceksiniz. Olmadý hastaneleri satalým. Kamunun eðitimdir saðlýktýr bu tür sorumluluklarla ne alakasý olabilir? Ýki kökü dýþarda mevzunun biri grev diðeri sözde Ermeni soykýrýmý yasa tasarýsý. Yasa tasarýsýnýn sözde olaný nasýl oluyor? diye sormayýn. Bu sözde olayýna antrenanlý deðilim pek. Beceremem açýklamayý. Ama kesin olan þu ki Fransýz gavuru hükümetimizle uðraþýyor. Gerçi muhalefetimiz de fransýz devrimi kontenjanýndan olaya dahil oldu. Ne alakasý var? demeyin. Ben hali hazýrda demiþ bulundum. Sansculottes yani donsuzlarýn devrimi sýrf donsuzluktan dolayý AKP için sarsýcý olabilir diye mi düþündü acaba Kýlýçdaroðlu? Bir taþla iki kuþ? Hem tasarýyý kýnar hem de AKPye çakarým! Buradan tarihi bir hakikati aydýnlatalým. Devrimi yapan arkadaþlarýn donu yok ama pantolonlarý vardý. Kýlýçdaroðlu buradan kasmasýn. Diðer yandan Cumhurbaþkaný bir türlü görüþemedi telefonda Sarkozy ile. Görüþse durum bambaþka olacaktý. Milli gururumuz yerle yeksan ama bir hayýflanan çýkmadý hayret. Ben hayýflanayým dedim. Cümle iþ adamlarýmýz, odacý ve borsacýlarýmýz fýr dönüyor Fransa da. Tam birlik ve beraberliði ihtiyacýmýz olduðu þu dönemde baþbakanýn hastalýðý çok kötü oldu tabii. Yoksa kendisi bir van munit! çekebilir, bir dayýlanabilir milli gururumuzu kurtarabilirdi Cumhurbaþkanýnýn yerine. Yahut olmadý put it into your appropriate place (gerçi "müsaip yerine sok! manasýndaki bu özdeyiþinin haklari tümüyle Egemen Baðýþ a aittir ama) diyebilirdi. Ama olmadý olmadý. Velhasýl demem o ki, bu iki olay arasýndaki ortak nokta devletimizin ezel-ebed mevcut olan masumiyetidir. Devletimizin ve onun ayrýlmaz parçasý olan mevcut hükümetimizin ne emekçilerin günbegün katli ile ne Ermenileri katli ile bir alakasý vardýr. Bunlar olmamýþtýr olamaz. Tam yazý biterken aklýma nedense Bandista dan inkarýn þarkýsý da geldi bak! halepte þamda beyrutta arjantinde tanýdýk bir þarký çalmadý, hiç olmadý! Velhasýl yüzleþme felan diye kürsülerden höykürenlere diyeceðimiz budur: Bir hikaye anlatmamýz gerekiyorsa eðer 1915 ten baþlamalýyýz... Alevi Bektaþi Federasyonu tarafýndan, Maraþ Katliamý nýn yýldönümünü protesto etmek için binlerce kiþi Narlý Ýlçesi Cemevi önünde bir araya geldi. Protesto eylemi için birçok ilden Narlý ilçesine gelenler, Maraþ Katliamýnda yaþamýný yitirenlerin fotoðrafýný taþýdý. Narlý ilçesinden Maraþ merkeze gitmek üzere araçlara binenler, Cemevi önünü ablukaya alan jandarma tarafýndan barikat kurularak kesildi. Jandarmanýn barikatý kaldýrmasý için yapýlan görüþmelerin sonuç vermemesi üzerine kitle kararý protesto etmek için yapmak istediði yürüyüþe jandarma coplarla müdahalede bulundu. Tertip Komitesi ile vekillerin araya girmesi üzerine gerginlik sona ererken, kitle gerginliðin sona ermesi üzerine tekrar Cemevi nin önüne yürüdü. JANDARMADAN GAZLI SALDIRI Cemevi nin önünde bir süre bekleyen kitle ardýndan Maraþ-Antep yolu üzerine çýkarak yolu trafiðe kapattý. Kitleyi ablukaya alan jandarma KCK operasyonu kapsamýnda gözaltýna alýnan 49 basýn emekçisinden 36'sý gazetecilik faaliyeti yaptýklarý için tutuklandý 20 Aralýk günü Gün Matbaasý, Özgür Gündem ve DÝHA'ya ve gazetecilerin evlerine yapýlan baskýnlar sonucu gözaltýna alýnan 49 basýn emekçisi dün Beþiktaþ Adliyesi'ne getirildi. Akþam saatlerine kadar süren ifadelerin ardýndan 7 basýn emekçisi serbest býrakýlýrken 42 basýn emekçisi tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildi. Sabaha kadar süren duruþmanýn ardýndan 6 basýn emekçisi tutuksuz yargýlanmak üzere serbest býrkaýlýrken 36 basýn emekçisi tutuklandý. Duruþma boyunca, gazetecilere bilgisayarýnda neden Kürtçe müzik olduðu, yaptýðý haberi neden yaptýðý gibi sorular soruldu. 36 gazeteci sadece gazetecilik faaliyeti yaptýðý için örgüt üyesi olmak suçlamasýyla tutuklanmýþ oldu. Duruþma süresince gazeteciler, Adliye önünde bekleyerek "Özgür basýn susmayacak" dedi ve Adliye'deki basýn emekçilerine destek oldu. Tutuklanan gazetecilerin isimleri þöyle: Ramazan Pekgöz (DÝHA yurttaþlarý gözaltýna almak isteyince kitlenin taþ ve sopalý tepkisiyle karþýlaþtý. Jandarma da gaz bombalarý ve tazyikli su ile kitleye müdahale etti. Yapýlan müdahale sýrasýnda bir grup jandarmanýn bir genci aralarýna alarak coplarla darp etmesi dikkat çekerken, 5 kiþi gözaltýna alýndý. Anma etkinliðine Avrupa Alevi Birliði Federasyonu üye ve yöneticileri BDP Van Milletvekilli Nazmi Gür, Müzisyen Ferhat Tunç, Alevi Beþktaþi Federasyonu Baþkaný Selahattin Özel, CHP Maraþ Milletvekili Durdu Özpolat, emekten ve demokrasiden yana siyasi parti ve kurum temsilcisi ve üyeleri de katýldý. Diðer yandan ABF yöneticileri katliama iliþkin valilik önünde de basýn açýklamasý yaptý. Maraþ katliamýnda yaþamý yitirenleri anmak için Alevi Bektaþi Federasyonu nun yaptýðý miting baþvurusu Valilik tarafýndan 1 ay ertelenmiþtir denilerek engellenmiþti. (Maraþ\EVRENSEL) EMEP: KARANLIK GÜÇLER AÇIÐA ÇIKARILSIN editörü-diyarbakýr), Mazlum Özdemir (DÝHA muhabiri-diyarbakýr), Fatma Koçak (DÝHA Yazýiþleri Müdürü- Ýstanbul), Kenan Kýrkaya (DÝHA Ankara Temsilcisi-Ankara), Sadýk Topaloðlu (DÝHA muhabiri-urfa), Semiha Alankuþ (DÝHA editörü- Diyarbakýr), Çaðdaþ Kaplan (DÝHA muhabiri-ýstanbul), Ömer Çelik (DÝHA muhabiri-ýstanbul), Zuhal Tekiner (DÝHA Ýmtiyaz Sahibi-Ýstanbul), Pervin Yerlikaya (DÝHA-Ýstanbul), Nilgün Yýldýz (DÝHA muhabiri Mardin), Zeynep Kuray (Birgün Gazetesi muhabiri), Nahide Ermiþ (Özgür Halk ve Demokratik Modernite Dergisi Yayýn Kurulu Üyesi), Ömer Çiftçi (Demokratik Modernite Dergisi Ýmtiyaz Sahibi), Davut Uçar (Etik Ajans Müdürü), Hüseyin Deniz (Özgür Gündem eski çalýþaný), Ýsmail Yýldýz (DÝHA eski çalýþaný), Dilek Demirel (Özgür Gündem eski çalýþaný), Sibel Güler (Özgür Gündem eski çalýþaný), Ertuþ Bozkurt (Fýrat Daðýtým çalýþaný), Çaðdaþ Ulus (Vatan Gazetesi muhabiri), Nevin Erdemir (Özgür Gündem Gazetesi çalýþaný), Nurettin Fýrat (Özgür Gündem Gazetesi yazarý), Ayþe Oyman (Özgür Gündem), Yüksel Genç (Özgür Gündem yazarý), Oktay Emek Partisi nden yapýlan açýklama da Maraþ Katliamý nýn arkasýndaki güçlerin açýða çýkarýlmasý istendi. Katliamdan sonra MHP li, ülkücü ve faþist birkaç kiþinin yargýlanmasý ile, adeta piyonlara cüzi cezalar verilerek, devletin katliamdaki rolü yok sayýlmýþtýr denilen açýklamada, MÝT in, Kontrgerilla ve CIA nýn rolünün, devletin tutumunun üstüne bir örtü çekildiði kaydedildi. AKP nin de geçmiþteki diðer hükümetler gibi katliamýn arkasýndaki güçlere dokunmadýðýný belirten açýklamada, Dahasý, katliama uðrayanlarýn ve katliamý lanetleyenlerin Maraþ ta etkinlik yapmalarýna bile müsaade edilmeyerek, katliam zihniyetinin yanýnda olunduðu gösterilmektedir denildi. Açýklamanýn devamýnda þöyle denildi: Dersim katliamýndan dolayý CHP ile rekabetten kaynaklý olarak yarým aðýzla özür dileyen baþbakan, yakýn tarihimizdeki bir katliam karþýsýnda dilini yutmuþ bir görüntü sergilemektedir. Ermeni katliamý baþta olmak üzere, Türkiye tarihindeki tüm katliamlar ve cinayetlerle, karanlýkta kalmýþ olaylarla yüzleþmedikçe, söylenen sözlerin bir önemi olmayacaktýr. Maraþ, Malatya, Çorum, Gazi, Ümraniye katliamlarý devletin içindeki güçlerin planlamasý sonucu yapýlmýþtýr. Susurluk, Ergenekon vd. davalarýn bu yönüyle derinleþtirilmemesinde AKP sorumluluk altýndadýr. Fransa ya haklý bir yerden söz söylemenin yolu da baþta kendi ülkesindeki karanlýk tarihi aydýnlatmaktan geçmektedir. Son olarak, gerçeðin yolunu açmak için katliamlarla ve arkasýndaki güçlerle hesaplaþýlmasý gerektiði kaydedildi. (Ankara/EVRENSEL) Candemir (DÝHA eski çalýþaný), Ziya Çiçekçi (Özgür Gündem Gazetesi Ýmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazýiþleri Müdürü), Haydar Tekin (Fýrat Daðýtým eski çalýþaný), Safiye Torman (Demokratik Modernite Dergisi Van çalýþaný), Selahattin Aslan (Demokratik Modernite çalýþaný), Ýrfan Bilgiç (Eski Fýrat Daðýtým çalýþaný), Ali Fidan (Fýrat Daðýtým Ýstanbul çalýþaný), M. Emin Yýldýrým (Azadiya Welat Genel Yayýn Yönetmeni), Çiðdem Aslan, Cihan Albay, Saffet Orman. Tutuksuz yargýlanmak üzere serbest býrakýlanlar: Eylem Sürmeli, Güneþ Ünsal, Enis Yalçýn, Þeref Sümeli, Sevinç Tunceli, Arzu Demir. Savcýlýða verdiði ifadelerden sonra serbest býrakýlanlar: Hatice Bozkurt, Celal Kaya, Evrim Kepenek, Üfliye Özcan, Hamza Sümeli, Mustafa Özer ve Murat Eroðlu. Sendika.Org 24 Aralýk 2011

Sulucakarahöyük/GÜLÞEHÝR Haber/Foto: Kamil ÖNTAÞ Gülþehir Halk Eðitim Merkezi yetkililerince gazetemiz Sulucakarahöyük e faaliyetleri ile ilgili þu açýklamalarda bulunuldu: Gülþehir Halk Eðitim Merkezi olarak, Eylül 2011 tarihinden bu güne kadar 77 adet kurs düzenlemiþ bulunmaktayýz. Kurs düzenleme sýralamasýnda Ýlimiz Nevþehir Halk Eðitim Merkezi birinci sýrada, Ürgüp ikinci, Avanos üçüncü sýrada biz ise bu güne kadar açtýðýmýz kurslarla dördüncü sýradayýz. Düzenlenen Meslek edindirme kurslarýnýn yaný sýra Açýk Öðretim Lisesi eðitimini de vermekteyiz. Aþçýlýk ve Bayan Kuaför Kursu kayýtlarýmýz devam etmektedir. Ýlçe Müftülüðünden bizlere bayan cenaze yýkama personeli yetiþtirilmesi için teklif geldi teklifi deðerlendirmekteyiz. Bu ay sonuna kadar Ýþ makineleri kursunu baþlatmak istiyoruz, bu iþ makinelerine en fazla on öðrenci alabiliyoruz, yeterli sayýya henüz ulaþamadýk. Düzenlediðimiz tüm kurslara yetiþmiþ diplomalý veya belgeli eðitimci bulmakta sýkýntý çekiyoruz. Ýþe giriþlerde artýk Avrupa Birliði istekleri doðrultusunda belge almak gerekiyor, iþsiz gençler bunun bilincinde ve talep oldukça yüksek boyutta. Açtýðýmýz kurslar ve sorunlarýmýz için kýsaca þunlarý söyleyebilirim; Hamzalý Köyü nde Süt Sýðýrcýlýðý Kursu açtýk.19 Aralýkta Yaþlý Hasta Bakým Kursu açtýk. Bu kursu Nevþehir Halk Eðitim Merkez de açtý. Ancak onlar ÝÞKUR la iþbirliði içinde yaþlý hasta bakým kursu açtýlar. Yani Nevþehir de Yaþlý Hasta Bakým Kursu na katýlanlar günlük kursa katýlým süresi içerisinde yaklaþýk 15 TL ücret alýyorlar, Nevþehir de kursa katýlým süresi 3 ay, Gülþehir Halk Eðitim Merkezince düzenlenen Yaþlý Hasta Bakým Kursumuz 7 ay sürmekte, bizler ÝÞKUR la iþbirliði yapamadýðýmýzdan dolayý 69 katýlýmcý kursiyerimiz 15 liralýk ücreti alamýyor. Yaþlý Hasta Bakým Kurslarýna Hacýbektaþ tan da katýlým var. ÝÞKUR la iþbirliði yapabilmek için baþvuruda bulunduk fakat prosedürün uymadýðýný söylediler. Yaþlý Hasta Bakým Kursu hafta içi 3 gün 5 er saat, hafta sonu (Pazar) günü de 5 saat toplam haftalýk 20 saat. Ýki týp teknisyeniyle anlaþtýk, kurslarý onlar verecekler. Forklift kurslarýný açtýk, bilgisayar kursu dün bitti, 19 Aralýkta El sanatlarýna yönelik ebru kursu açtýk, 12.02.2012 de bitecek. Mesleki kurslara katýlým oldukça fazla, bunun yaný sýra Step ve aerobik kursu açtýk, bu kurs belgesiz olduðu için kayýt sýnýrlamasý yok. Kurslarýmýzla ilgili bilgi almak isteyenler 0 384 411 31 05 nolu telefondan bizi arayýp açýlan ve açýlacak kurslarýmýz hakkýnda bilgi alabilirler. Bu kadar kursu düzenlemek hiçte kolay deðil, idari kadroda müdür, müdür yardýmcýsý ve bir de belletici öðretmenimiz var. Halk Eðitim Merkezimiz bir ay önce belediyeden gelen hizmetli elemanýmýz ile birlikte çalýþmalarýmýzý sürdürmekteyiz. Rojin'e yapýlan saldýrý, Rojin'in þahsýnda bir bütün Kürt ulusuna ve de diðer farklý etnik kimliklere yapýlmýþ hükümet ve dolayýsýyla AKP yöneticilerinin bir bütün olarak toplam ve gerçek anlayýþýdýr. Bu anlayýþtýr ki, sahte Alevi, Kürt, Ermeni, Roman vb açýlýmlarla kamuoyunu aldatmaya çalýþmýþ, süreç içerisinde kazanýlmýþ demokratik hakký yok saymýþ, mahkemelerde kazanýlmýþ davalarý uygulamamýþ, hak ihlallerine devam etmiþtir. Bu anlayýþtýr ki, dün Maraþ'ta 1978 yýlýnda yüzlerce kiþinin hamile kadýnlarýn karýnlarýnýn deþilerek bebeklerin öldürülmesine yandaþ çýkmýþ ve Maraþ'ýn acýsýnýn anýlmasýna bile izin vermemiþtir. Bu anlayýþtýr ki, 33 yýl önce günlerce süren katliamda ortalarda görünmeyen askere birlikleri dün Maraþ'ýn dört bir yanýnda barikatlar kurdurmuþ, tek amaçlarý demokratik bir hak olan protesto etme, anma giriþimi olan kitlelerin üzerine silahlarla, dipçiklerle ve gaz bombalarýyla saldýrý emrini vermiþtir. Bu saldýrý son derece aþaðýlýk, çirkindir ve asla kabul edilemez, Bu halk düþmaný anlayýþý ve onun tüm mensuplarýný þiddetle kýnýyorum. Sulucakarahöyük/GÜLÞEHÝR Hasan KANKAL Nevþehir'in Gülþehir ilçesinde inþaatýna baþlanan atýk su arýtma tesisinin yapýmý sürüyor. Yaklaþýk 5 bin metre karelik alana kurulacak olan Gülþehir Belediyesi Atýksu Arýtma Tesisi, 10-15 bin nüfusun atýk suyunu arýtacak. Tesis sayesinde ilçenin atýk sularý, çevreye zarar vermeyecek þekilde arýtýlýp Kýzýlýrmak'a boþaltýlacak. Nevþehir'in Gülþehir ilçesinde inþaatýna baþlanan atýk su arýtma tesisinin yapýmý sürüyor. Gülþehir Belediyesi yetkililerinden edinilen bilgiye göre, Ilýca mevkisinde yapýmýna baþlanan ve yüzde 50'si tamamlanan tesiste, kanalizasyon yolu ile buraya taþýnan atýk sular, azot ve fosfor arýtma yöntemleriyle biyolojik olarak arýtýlacak. Yaklaþýk 5 bin metre karelik alana kurulacak olan Gülþehir Belediyesi Atýksu Arýtma Tesisi, 10-15 bin nüfusun atýk suyunu arýtacak. Tesis sayesinde ilçenin atýk sularý, çevreye zarar vermeyecek þekilde arýtýlýp Kýzýlýrmak'a boþaltýlacak. 2012 yýlý Nisan ayý sonlarýnda atýk su arýtýmýna baþlayacak olan tesiste, arýtýlan sularýn bir kýsmý da dezenfeksiyondan geçirilerek ihtiyaç doðrultusunda çevre sulamada kullanýlabilinecek. Tesisten çýkacak katý malzemenin, susuzlaþtýrma ve kurutma iþlemi tamamlandýktan sonra tekrar doðaya dönüþümü saðlanacak. Fransa Meclisi Ermeni Soykýrýmýný inkar etmeyi cezalandýran yasa tasarýsýný kabul etti. Sarkozy hükümetinin seçime dönük iç politika hesaplarýndan daha çok, Türkiye ile girdiði Kuzey Afrika ve Ortadoðu ya dönük rol kapma yarýþýnýn, çekiþmesinin, emperyal bir vizyonun ürünüdür. 2- Ermeni sorununun çözüleceði alan yaþanan acýlarýn sorumlusu olan emperyalist ülkelerin parlamentolarý deðil, Hrant Dink kardeþimizin dediði gibi Bizzat olaylarýn asýl taraflarý ve bizim topraklarýmýzdýr. soykýrým vardýr ya da yoktur düþüncelerinin yasaklanmadýðý önyargýsýz bir tartýþma ortamýna ihtiyaç vardýr. 4- Ermenilerle tarihsel düþmanlýk zihniyeti ile köklü bir hesaplaþmaya bugün daha çok ihtiyacýmýz vardýr. Tarihsel acýyla yüzleþebilseydik bugün Hrant Dink kardeþimiz aramýzda olurdu. Bu yüzleþememenin sonuçlarýný Hrant Dink mahkemelerinde bir kez daha görüyoruz. 5- Fransa ile soykýrým yasasý üzerinden hesaplaþan AKP hükümeti, 301.madde nedeniyle yargýlanan Hrant Dink kardeþimizin ölümüne yol açan süreci tetikleyen kendi Meclis Baþkaný, Valisi, jandarmasý, emniyet ve istihbarat elemanlarýyla, kendi yasalarýyla ve medyasýyla hesaplaþmalýdýr. 6- Sorunun köklü çözümü dili, dini, mezhebi ne olursa olsun bu topraklarda yaþayan insanlarýmýzýn acýlarý ve sevinçlerinin ortaklýðý üzerine yeni bir tarihsel anlayýþý ve belliði oluþturmakla mümkün olacaktýr. Þakir Þenol ÖDP genel Baþk. Alper Taþ adýna

Erciþ teki yýkýntýlarýn boyutlarý ve nedenleri iyi düþünüldüðünde temel nedeninin baþta belediyecilik, müteahhitlik, mühendislik, iþçilik ve malzeme eksikliklerinden dolayý olduðu, hatta bu suçlarýndan dolayý deprem sonucunun bu denli aðýr olduðu hemen anlaþýlacaktýr. Belediye zemin etütleri olmaksýzýn birden çok ruhsatlý veya ruhsatsýz katlara onay vermiþ, yapýmýna göz yumuþtur. Birkaç katý bir seçim döneminde, birkaç katý da bir sonraki seçim döneminde çýkýlmýþ onlarca bina var. Yük daðýlým ve taþýma statik hesaplarý yapýlmaksýzýn, kolon kiriþ donatýlarý ve etriye baðlantýlarýndaki malzeme ve iþçilik eksikliklerinden ev ve iþ yerleri sahiplerine, kullanýcýlarýna mezar oldu. Banu Güven ile Erciþ te incelemelerde bulunan ODTÜ Ýnþaat Mühendisliði Bölümü Öðretim Üyesi Ahmet Yakut un gösterdiði örneklerdeki gibi yýkýlmýþtýr. Erciþ Ticaret Odasý Baþkaný nýn Zilan Caddesi nde yýkýlan binasý böyledir. Rant siyasetinin sonuçlarý Depremin olduðu gün, ilk dakikalarda kentin bütün caddelerinde, sokaklarýnda dolaþmýþ, incelemiþ, nerede nasýl hasar var bilen ve neler olduðunu görmüþ belediye baþkaný olarak söyleyeyim; devlet kurumlarýnýn çoðu ya yýkýlmýþtý ya da aðýr hasarlýydý. Belediye binasý, adliye binasý, emniyet müdürlüðü, Yurt Kur a baðlý öðrenci yurdu, TEDAÞ binalarý, camiler, oteller, kooperatifler vb. Batak ve riskli bölgeler, tarým arazileri imara açýlmýþ ve imar mevzuatýna aykýrý yer, zemin etüdü yapýlmaksýzýn yapýmýna izin verilmiþ, bazýlarýna AKP belediyesi tarafýndan da ruhsat verilmiþ. 6, 7, 8 katlý binalardan 198 bina kenti moloz yýðýnýna çevirdi. Bunlardan biri olan þimdiki AKP Belediye Baþkaný Zülfikar Arapoðlu na ait 100 m2 taban alaný üzerine yükselen; 9 katlý TURVAN Oteli, 50 kiþinin üstüne çöktü. AKP den Van Milletvekili seçilen eski belediye baþkaný Fatih Çiftçi nin babasý Ebubekir Çiftçi tarafýndan ruhsat verildiði söylenmektedir. Mevcut belediye yönetimi tarafýndan, sorumluluk hayatta olmayan belediye baþkanýna atýlarak, iþin içinden çýkýlma çabasý da olabilir. Böylesi binalarýn yýkýntýlarý arasýndan kayýt altýna alýnmýþ 476 insan canýndan oldu. 4152 yaralý ve bu çetin kýþ koþullarýnda ortada kalmýþ onbinlerce evsiz insan. Çadýr bulamayan, ölümcül hastalýklarýn habercisi zatürreden ölen ilk kýz çocuðu Deniz Olgun. Tam bir trajedi! Doðrularý kim söyleyip, gösterecek ve hesabýný kim soracak... Kim? Yaþadýklarýmýzdan ders çýkarýlmalýdýr. Ýlk gün ciddi bir kurtarma çalýþmasý yapýlamadý. Hemen hemen hiç profesyonel kurtarma ekibi gelemedi, ancak sabaha doðru AKUT yetiþti. Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi nin kurtarma ekipleri ilk olarak yetiþti. Zaten sað kurtarma baþarýlarýný da ilk olarak Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi Kurtarma Ekipleri gösterdi. Ýmar mevzuatýna uygun olarak yapýlmýþ olan 3, 4, 5 katlý binalarýn çoðu ayaktadýr. Bu bize bir þey gösteriyor: Ýmar mevzuatýna aykýrý olan binalarýn çoðu yýkýldý ve ruhsatsýz çok katlý binalarla, siyaset ve rant paylaþýmý üzerine kent talan edildi. Baþka bir izahý da artýk yoktur bunun. Çok katlý binalar bu þekilde ruhsatlandýrýldý, ya da ruhsatsýz yapýmýna müsaade edildi. Yani insanlar diyebilirler ki, Ruhsat vermedim ama, yapýmýna izin verilmesinden dolayý da suç iþlemiþ durumdalar. Çarpýk kentleþme ve adamýna göre uygulamalardan dolayý onlarca Erciþli iþveren ve mühendis, Fatih Çiftçi hakkýnda davacý oldular. Milletvekili olmasýna raðmen Ýçiþleri Bakanlýðý ndan nihayet soruþturma izni verildi. Ve bu binalarda þu anda elimizdeki verilere göre 500 e yakýn insan ölmüþtür. 4 bini aþkýn yaralý var. 36 bin konutun 20 bini yýkýlmýþ, hasar görmüþ, kullanýlamaz haldedir. Saðlam olduðu düþünülen evlere de kimse cesaret edip giremiyor. Gün içinde onlarca artçý deprem olmaktadýr. 5,6 lýk depremde Van da 25, çok katlý bina yerle bir oldu. Aslan ve Bayram otellerinden onlarca cenaze çýkarýldý. Allahtan halk Çevre ve Þehircilik Bakaný Erdoðan Bayraktar ýn evlerine girsinler çaðrýsýna inanmamýþ olduðundan yýkýlan 23 binada insan yoktu. Ancak yetkililer tarafýndan kullanýlabilir izni verilen Bayram Otel de onlarca insan enkaz altýnda kaldý. Fakat ilginç ve acý olan ise enkazlarda kurtarma çalýþmalarý için bölgeye gelen AKUT elemanlarý ve gazeteciler yýkýlan Bayram Otel de can verdiler. Valilik tarafýndan kurtarma ekipleri için bile bir konaklama yeri hazýrlanamamýþtý. Yerel yönetimlerin asýl görevi deprem öncesinden baþlar 1- Yerel yönetimler bölge düzeyinde, kent ölçeðinde ve bina ölçeðinde tüm mühendislik ve mimarlýk hizmetleri kullanýlarak ve risklerin dýþlanmasý ile arazi kullaným planlarý, saðlýksýz bölgelerin saðlýklý hale getirilmesi veya yeniden üretilmesi ile tarihsel ve sosyal çevreye uyumlu, insanla barýþýk, uygun mühendislik ve mimarlýk teknikleri ile tasarým, yapým ve denetim uygulamalarýndan sorumludur. Ülkemizin jeolojik karakteristiði dikkate alýndýðýnda, çeþitli doðal afetlere maruz kaldýðý bilimsel bir gerçekliktir. Sadece 1990 lý yýllarda yaþanan felaketler bunu göstermeye yeterlidir. 1992 Erzincan, 1995 Dinar, 1998 Adana-Ceyhan, 1999 Marmara, Yalova ve Bolu Düzce depremleri ; 1995 Ýzmir, 1998 Batý Karadeniz Bölgesi sel felaketi; 1994 Senirkent, 1996 Trabzon heyelanlarý bunlardandýr. Ülkemizde yaþadýðýmýz son deprem felaketleri sonucunda, gündemimize depremle yaþamayý öðrenmek, depremden kaçýnmanýn imkansýz, ancak depremin neden olabileceði zararlarý en aza indirmenin mümkün olduðu gibi kavramlarýn girmesi yanýnda þu gerçekler de gün yüzüne çýkmýþtýr: Toplum olarak tüm sektörlerin afetlere hazýrlýksýz olmasý; düzensiz yapýlaþmanýn ve kentleþmenin boyutlarý ile afet zararlarýnýn büyük boyutlara ulaþmasýndaki rolü; afet öncesinde korunma ve zararlarýn en aza indirilmesine yönelik hazýrlýk ve uygulama çalýþmalarý ile afet sonrasýnda zararlarýn giderilmesinde uygulanabilecek gerçekçi ve uygulanabilir bir çalýþmanýn olmadýðý görülmüþtür. Çaðdaþ dünyada her doðal afetin acil durum yaratmadýðýndan hareketle, toplumsal sektörlerin hazýrlýklý olmasý konusunda merkez-yerel yönetim ve diðer ilgili sektörlerin iþbirliðinin saðlanamamýþ olmasý en büyük eksikliktir. Bunun yanýnda tüm olup bitene kayýtsýzlýkla yaklaþan ve bozukluðun motorunu oluþturan toplum, temel eleþtirilerin odaðýný oluþturmaktadýr. 2- Van da meydana gelen 7.2 büyüklüðündeki depremin vahameti henüz anlaþýlamadý. Deprem anýnda yaþananlardan öte, sonrasýnda sunulacak olan hizmetlerin hýzlý ve saðlýklý bir þekilde ulaþtýrýlmasý gerekir. Ardýndan ise, bu kentlerde depremlerde yaþayanlarýn insanca yaþayabilecekleri barýnma koþullarý saðlanana kadar kesintisiz olarak sürdürülmesi gerekir. Türkiye bu konuda iyi bir sýnav vermedi. Bingöl, Adana ve Ýstanbul depremleri sonrasýnda bu kentlerde yaþananlara hepimiz tanýðýz. Hâlâ birçok yerde Marmara depreminin yaralarýnýn sarýlamadýðýný biliyoruz. Þu an Van depremi için herkesin çalýþtýðýný, çabaladýðýný görmekteyiz. Bu çabalarýn bir ay sonra, iki ay sonra da devam etmesi gerekir. 17 Aðustos Ýstanbul depremi sonrasýnda Diyarbakýr, Van, Batman, Siirt, Viranþehir Belediyeleri Ýzmit te uzunca bir süre halka hizmet sunmanýn çabasý içerisinde oldular. Kurduklarý aþevleriyle sýcak yemek daðýttýlar. Bugün de baþta Diyarbakýr olmak üzere, Siirt, Hakkari, Þýrnak, Urfa, Batman, Üsküdar, Ýstanbul ve Beyoðlu belediyelerinin yaný sýra, batýdan birçok belediyenin bu çaba içerisinde olduðunu görüyoruz. Belediyelerden öte özel sektörün de bu çabasýna tanýk oluyoruz. Yaþanan acýlar bu topraklarýn acýsýdýr. Bu acýnýn Türk ü, Kürt ü, Laz ý, Çerkez i olmaz. Acýlarýmýz ve kaderimiz birdir. Ayný fay hattýyla yeryüzüne baðlanmýþýz. Herhangi bir kentimizdeki sarsýntýyla hepimiz birlikte yýkýlmaktayýz, üzülmekteyiz. Bu tasa ve kederdeki tarihi birlikteliði bozmaya iktidarcý siyasetin gücü yetmedi. (Özgür Gündem)

EBRU ÖZKAN Yüz Çiçek Açsýn Kültür Merkezi tarafýndan organize edilen 2. Yýlmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali ne hazýrlýklar baþlýyor. Yýlmaz Güney Vakfý nýn katkýlarýyla gerçekleþtirilecek olan festival; Sinema (kýsa film, belgesel), Öykü, Þiir, Karikatür ve Fotoðraf dallarýnda olmak üzere beþ sanat dalýnda gerçekleþtirilecek. Festivalin nasýl ortaya çýktýðýný, neden böyle bir festivale ihtiyaç duyulduðunu Yüz Çiçek Açsýn Kültür Merkezi nden Özlem Gerçek ve Burak Þahin ile konuþtuk. >> Festivalin bu yýl ikincisi düzenleniyor. Fakat ilkinden baþlayalým isterseniz Hem ilki hem de bu yýl gerçekleþecek olan festivalin nasýl bir amaç doðrultusunda ya da talepler ýþýðýnda ortaya çýktýðýný öðrenebilir miyiz? Özlem Gerçek: Aslýnda ilk festivalin örgütlenmesi uzun bir zamana yayýldý. 2007 yýlýnda yapýlan tartýþmalarýn sonucunda ilk festivali gerçekleþtirmeye karar verdik. Öncelikle egemen medyada popüler ve bireysel bir sanat anlayýþý hâkim. Yani daha çok para kazanmak amacýyla yapýlan etkinlikler bunlar. Bunun karþýsýnda da yüzünü halka dönmüþ, halktan yana sanat yapmaya çalýþan ve var olan algýyý deðiþtirip dönüþtürmeye çalýþan insanlar var ve açýkçasý insanlar kendi güçlerinin farkýnda deðiller. Biz de dedik ki hala bu niyette bir sanat anlayýþý var madem bunlarý bir potada eritelim. Ýnsanlara aslýnda ne kadar çok olduðumuzu ve gücümüzü birleþtirdiðimizde ne kadar çok þey baþarabileceðimizi gösterme ihtiyacýndan doðan bir festival Yýlmaz Güney Kültür Sanat Festivali. Gerçekleþtirdiðimiz ilk festival bize þunu gösterdi ki bizimde beklentimizin üstünde bir talep varmýþ. Beklediðimizden çok daha fazla ürün geldi. Talepler ve festivale deðerlendirilmek üzere gelen ürünler üzerine ikinci festivali gerçekleþtirmek gerektiðine inandýk. >> Festivalin adý neden Yýlmaz Güney Kültür ve Sanat Festivali? Burak Þahin: Öncelikle Yýlmaz Güney ülkemizdeki halkçý sanatýn, toplumcu gerçekçi sanatýn en önemli temsilcilerinden. Yaþamýyla, hayata karþý duruþuyla ve sanatý için, sanat anlayýþý için birçok bedeller ödemesiyle, ürettiði eserlerin niteliðiyle Türkiye de salt sinemanýn deðil muhalif sanatýn bir simgesidir. Biz de buradan yola çýkmak istedik bu nedenle de festivalin adý Yýlmaz Güney Kültür Sanat Festivali oldu. Fakat bu salt sinema deðil farklý sanat dallarýnda da ayný çizgiyi koruyabileceðimizi ve ayný potada eritebildiðimizi göstermek istedik. Özlem Gerçek: Festivalin Yýlmaz Güney Kültür Sanat Festivali olmasýnýn bir nedeni; egemen kültür ya da egemen medya bugün ileri demokrasi adý altýnda devrimci deðerleri devrimci kültürü de iðdiþ etmeye çalýþýyor. Oradan da nemalanmaya çalýþýyor ve oradan da bir rant elde etmeye çalýþýyor. Mesela Nazým ile ilgili iyi sözler yalnýzca iyi sözler, Ahmet Kaya için iadeyi itibarlar, zamanýnda vatan haini ilan edilen insanlarýn hatta linç ettikleri insanlarý bugün egemen sistemin temsilcileri tarafýndan kendi iktidarlarýnýn devamý için kullandýklarýný görüyoruz. Biz buna müsaade etmeyeceðiz. Bunun için de bu festivali Yýlmaz Güney adý altýnda yapýyoruz. Bu deðerler emekle, kanla, nice bedelle yaratýlmýþ deðerlerdir. Dolayýsýyla bizim deðerlerimizi bizden almalarýna da izin vermeyeceðiz. Diðer amaçlarýmýzdan biri de kültür sanat alanýnda popüler olanla popüler olmayan arasýnda çok ciddi bir uçurum yaratýlmaya çalýþýlýyor. Biz popüler olandan ziyade nitelikli olanlarý bir araya getirmek için, profesyonelle amatörü bir araya getirmek için ve buradan doðacak birikimin, hem öðrenci hem öðretmen olabilmenin yarattýðý gücün de farkýna varmalarýný istiyoruz insanlarýn. Bakarsanýz kültür sanat alanýnda belirli isimler vardýr ve bu isimler dýþýnda baþka üretim yoktur. Aslýnda yýðýnla üretim vardýr hayata dair, gelecek dünya özlemine, baþka bir hayata dair yýðýnlarca üretim var. Biz bütün bu üretimlerin bir araya gelmesini ve buradan çok güçlü bir sesin yükselmesini istiyoruz. >> Bu doðrultuda festivalin oluþturmaya çalýþtýðý bir diðer kültür de sanatý bir ayrýcalýk ya da bir üstünlük olmaktan çýkarmasý olarak bakabiliriz Özlem Gerçek: Kesinlikle öyle. Halkla bütünleþen olanaklar yaratýldýðýnda içerde de çok deðerli ve nitelikli þeylerin ortaya çýkabileceðini biliyoruz. Bunu yaparken bu iþi bilen insanlarý da yok saymadan onlardan öðrenerek bir þeyler yapmak amaçlarýmýzdan biri. Çok güçlü ve farklý fikirlerin bir arada olduðu bir platform yaratmak. Burak Þahin: Ýlk festivale baktýðýmýz zaman içinde maden iþçisinin ürettiði üründe var, üniversite bitirmiþ insanlarýn ürettiði ürünlerde var. Sistem ise bambaþka bir þeyi öðretmeye çalýþýyor; siz baþka baþka insanlarsýnýz sen iþçisin iþçiliðini yap, sen sanat okudun sanatýný yap. Hâlbuki hayata ortak bir noktadan bakan insanlarýn çok farklý sosyo-kültürel konumlarda da olsalar ayný umutla dünyaya bakabildiði bir gerçek. Söz gelimi siz bir kitleye hikâye yazdýnýz, bu hikâyenizde popüler unsurlar yoksa ya da paranýz pulunuz veyahut tanýdýðýnýz yoksa sesinizi duyuramazsýnýz. Bizim burada yapmaya çalýþtýðýmýz þey hayata halktan yana bakan insanlarýn tek tek bir þey yapamadýðý fakat bir araya geldiði zaman birçok engeli ve duvarý yýkabileceðimizi ispat etmek istiyoruz. Ýlk festivalde de bunu gerçekleþtirebildiðimizi gördük. Zonguldak tan Bartýn dan ve birçok ilden festivali buralarda da gerçekleþtirelim gibi talepler geldi. Çünkü ortak bir düþ var ve nerede olursak olalým bu düþ bizleri bir þekilde buluþturuyor. Biz ikinci festivalde bu heyecan ve umutla yola koyulduk. Biz devrimci bir kurum olarak çok haklý ve meþru bir fikri ortaya attýðýmýz gerçeðinin yarattýðý motivasyonla yola koyulduk. Kültür sanat camiasýndan gelen olumlu tepkiler, sanatçý aydýn insanlarýn desteði de bizi motive eden bir diðer unsurdu. >> Az önce devrimcilerin sahip çýktýðý deðerlerin sistem tarafýndan piyasalaþtýrýlmaya çalýþýldýðýndan bahsettiniz. Ticari bir malzeme haline getirilmeye çalýþýlmasý yani metalaþtýrýlmasý ayný zamanda egemenler için bir korkunun ifadesidir. Siz festivali gerçekleþtirirken bu korkularýn ve belki bir anlamda sansürün yol açtýðý zorluklarý yaþadýnýz mý? Özlem Gerçek: Aslýnda Yýlmaz Güney ismini kullanýyor olmak baþtan taraf olmak anlamýna geliyor. Biz ezilenlerin sanatýný temsil eden bir ismi kullanýyoruz. Dolayýsýyla biz tarafýz ve karþýmýzda da bir taraf var. Karþýmýzdaki güç doðrudan engellemese de hiçbir olanaðýný size kullandýrtmýyor. Buna raðmen biz zorluklarýndan ziyade bizi ilgilendiren kýsmýyla yani umut veren kýsmýyla ilgileniyoruz. Ve zorluðundan ziyade Yýlmaz Güney isminin bir aðýrlýðý var. Gelecek kuþaklara ne verebiliriz ne aktarabiliriz omuzlarýmýzda bunu aðýrlýðýný taþýyoruz ve taþýmaya devam edeceðiz. Burak Þahin: Az önce dediðiniz gibi bu sistem içerisinde insan dâhil her þey metalaþtýrýlýyor. Yýlmaz Güney söz konusu olduðunda da ayný þey yapýlýyor. Onun isminin ve yaptýðý þeylerin altýný boþaltmaya çalýþýyor. O zaman bizlere daha fazla sorumluluk düþüyor. Yýlmaz Güney i bu festivali takip edenlere doðru bir biçimde anlatmakla yükümlüyüz. Bizim karþýlaþtýðýmýz zorluk budur. Ýkinci zorluk ise maddi boyutudur. Duruþumuz ve aldýðýmýz sorumluluk gereði bir bankanýn sponsorluðunu kabul edemeyiz. Biz sýrtýmýzý Yýlmaz Güney inde yaptýðý gibi halka yaslýyoruz ve bu gelinen aþamada da doðru bir iþ yaptýðýmýzý çok açýk bir þekilde görüyoruz. >> Festivale hangi dallarda katýlým olacak? Burak Þahin: Kýsa film ve belgesel olmak üzere iki dalda sinema ödüllerimiz var. Bunu dýþýnda öykü, þiir, karikatür ürünlerini kabul ediyoruz. Þiir de üç dilde ürün alýyoruz: Kürtçe, Zazaca ve Türkçe. Karikatür ise geçen festivalden uluslararasý bir nitelik kazanmýþtý ve bu sene de bu dalda ürün kabul ediyoruz. Jürisi de uluslar arasý olacak ve dünyanýn her yerinden ürün kabul edeceðiz. Bir de fotoðraf dalýnda ürünler kabul edilecek. Bu festival kapsamýnda gelen ürünlerin bir deðerlendirmesi muhakkak olacaktýr fakat biz birinci ikinci üçüncü seçmiyoruz. Yani on kiþi de ödül alabilir üç kiþi de ödül alabilir bunun belirleyeni de biz deðil jüri olacaktýr. Amaç üretimin devamlýlýðýný saðlamak ve motive etmektir. Dolayýsýyla ödüllerimiz onur ödülleri ve özendirme ödülleri ve maddi deðil manevi deðeri olan ödüller olacaktýr. >> Baþvurular ne zaman olacak bununla da ilgili bilgi verir misiniz? Burak Þahin: Sinema, öykü ve þiir için 15 Ocak a kadar karikatür ve fotoðraf için de 15 Þubat a kadar ürün kabul ediyoruz. Kýsa bir deðerlendirmeden sonra da þubat ve mart aylarý içerisinde etkinlikler düzenleyeceðiz. Merkez Ýstanbul olmak üzere Ankara, Ýzmir, Adana, Diyarbakýr ve Dersim gibi baþlýca illerde etkinlikler yapýlmaya çalýþýlacak. Bunun dýþýnda Zonguldak ve Bartýn dan da festival talep ediliyor. Aslýnda örgütleyebildiðimiz her ilde gelen ürünleri sergilemek istiyoruz. 31 Mart ta yapýlacak kapanýþ ve ödül töreniyle de festivali sonlandýracaðýz. YÜZ ÇÝÇEK AÇSIN KÜLTÜR MERKEZÝ Yüz Çiçek Açsýn Kültür Merkezi 1994 yýlýnda kuruldu ve kurulduðu yýldan itibaren Okmeydaný nda faaliyet gösteriyor. Kendisini yüzünü, halka dönen, ezilenlerin sanatýný yapmaya çalýþan bir kültür merkezi olarak ifade ediyor. Hem halktan beslenmek hem de onlara ulaþtýrmaya çalýþmak kültür merkezinin temel iþlevini yansýtýyor. Ýsminin Yüz Çiçek Açsýn olmasýnýn da bir özelliði var: Yüz fikir akýmýnýn birbiriyle yarýþmasý fikriyatýndan yola çýkarak oluþturulmuþ bir isim. Yani halktan yana farklý fikirlerin, farklý düþüncelerin ve tabii ki farklý sanat eserlerinin bir arada olabileceðini ve bu birliktelikten nitelikli ürünler çýkarmayý hedefliyor. Ýkincisi düzenlenecek festivalin de bu minvalde yaklaþýlacaðýnýn altýný çiziyor. BÝRGÜN

Sulucakarahöyük/KAPADOKYA Hüseyin KAÝM Kapadokya bölgesine gelen turistlerin son yýllarda büyük ilgi gösterdiði Saratlý beldesinde, Aziz Mercurius Yeraltý Þehri'ni turizme kazandýrmak için yapýlan çalýþmalarda bir kilise içinde 20 mezar bulunurken, bir kadýn ve erkeðin ise ayný mezar içine üst üste konulduðu belirtildi. Aksaray'ýn Gülaðaç ilçesine baðlý Saratlý beldesindeki Aziz Mercurius Yeraltý Þehri'ni turizme kazandýrmak için çalýþmalar devam ediyor. Gülaðaç Kaymakamý Harun Yücel, Aksaray Kültür ve Turizm Müdür Vekili Mustafa Doðan, Aksaray Müze Müdürü ve Aziz Mercurius Yeraltý Þehri Kazý Baþkaný Yüksek Sanat Tarihçisi Yusuf Altýn ile Saratlý Belediye Baþkaný Nedim Uðuz çalýþmalarý yerinde inceledi. Gülaðaç Kaymakamý Harun Yücel, yaptýðý açýklamada, Gülaðaç'ýn Kapadokya'nýn saklý kalmýþ hazinesi olduðunu belirterek, ''Yeraltý þehirleri, Sofular Vadisi, Demirci evleri, Roma yolu, Güvercinkayasý ören yeri, Kapadokya'nýn ilk köyü olan Aþýklý Höyük ve Kapadokya'nýn kalbinin ortaya çýktýðý krater gölü Narlýgöl gibi eþsiz güzellikleriyle Gülaðaç, Kapadokya'nýn saklý kalmýþ hazinelerine ev sahipliði yapmaktadýr. Bu zenginliklere Kapadokya'daki diðer yeraltý þehirlerinden farklý özelliklere sahip yeni bir yeraltý þehri daha ekleniyor'' dedi. Aksaray Kültür ve Turizm Müdür Vekili Mustafa Doðan ise Aksaray'ýn kültür ve turizm þehri olduðunu belirterek, 20'nin üzerinde yeraltý þehrine sahip olduklarýný kaydetti. Kapadokya bölgesinde Hýristiyanlýk döneminin en gizemli bölgesinin Aksaray olduðunu ifade eden Doðan, ''Saratlý'daki bu yeraltý þehriyle birlikte turist sayýmýzda artacak. Yerli ve yabancý turistlerin çok raðbet ettiði bir yer olan Saratlý, Gülaðaç ve Güzelyurt'la birlikte önemli bir destinasyona ev sahipliði yapmakta. Aksaray, doða, tarih, kültür ve termalle birlikte turizmde önemli yerlere gelecektir'' diye konuþtu. Aksaray Müze Müdürü ve Aziz Mercurius Yeraltý Þehri Kazý Baþkaný Yüksek Sanat Tarihçisi Yusuf Altýn da, Aziz Mercurius Yeraltý Þehri'ndeki çalýþmalarýn yaklaþýk bir aydýr devam ettiðini anlatarak, þunlarý kaydetti: ''Aziz Mercurius Milattan sonra 225-250 yýllarý arasýnda yaþamýþ bir komutandýr. Kendisi Roma Ýmparatorluðu zamanýnda Kapadokya bölgesinde doðmuþ, Hýristiyan olduðunu açýklamasý üzerine de kral tarafýndan Kapadokya'ya sürgüne gönderilmiþtir. Bu bölgede kafasý kesilerek cesedi de Mýsýr'a gönderilmiþtir. Bizde Aziz Mercurius Yeraltý Þehri'nde kazýlara baþladýk. Kazýlarda ilk önce alt kýsýmdaki 'Develik' olarak tabir edilen Anadolu Selçuklu ve Osmanlý döneminde kervanlarýn konakladýðý bir mekandan temizlik çalýþmalarýna baþladýk. Ve geçiþ yollarýný takip ederek þu anda bulunduðumuz kiliseye geldik. Bir aydýr süren çalýþmalar 5 uzman 25 iþçiyle yoðun olarak devam ediyor.'' -Kilisedeki mezarlar- Aziz Mercurius Yeraltý Þehri'nin çýkýþýnda bir kilise bulduklarýný vurgulayan Altýn, þöyle devam etti: ''Kilise geç dönemlere kadar kilise olarak kullanýlmýþ. Kiliseyi bulduðumuzda kaba pislikle dolmuþtu ve temiz deðildi. Burayý temizlediðimizde kilisenin tabanýndaki mezarlýkla karþýlaþtýk. Çocuk ve yetiþkinlerden oluþan 20 mezarý açarken, çoðunda iskeletle karþýlaþtýk. Bununla ilgili olarak bakanlýðýmýzdan antropologlarý istedik ve gerekli güvenlik, koruma tertibatýný aldýk. Kilise içindeki mezarlardan birinde bir erkek ve kadýn ayný lahit içine konulmuþ. Kemik yapýlarýndan bunu anlamaktayýz. Ýlginç olaný ise ikisinin de üst üste konulmasýdýr. Bunu antropologlar inceleyecek. Ölüm þekillerini ve özelliklerini ortaya çýkaracaklar.'' Saratlý Belde Baþkaný Nedim Uðuz ise Aziz Mercurius Yeraltý Þehri'nin önümüzdeki yýl turizme açýlacaðýný vurguladý. Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Cuma Onur ÞAHÝN Nevþehir Kýz Teknik ve Meslek Lisesi ile Nevþehir TOKÝ Kýz Teknik ve Meslek Lisesi nde öðrenim gören öðrencilere yönelik olarak Kapadokya Eðitim Merkezi nde ücretsiz yaðlýboya resim kursu açýldý. Nevþehir Belediyesi Kapadokya Eðitim Merkezi (KAPEM) tarafýndan Üniversitelerin Güzel Sanatlar Fakültelerinde özel yetenek sýnavý ile öðrenci alýmý yaptýðý resim bölümünde, eðitimlerini sürdürmek isteyen kabiliyetli öðrencilere yönelik olarak düzenlenen resim kursu, hem öðrencilerin yeteneklerini pekiþtiriyor,hem de mesleki anlamda bilgilerinin daha da geniþlemesine katký Sulucakarahöyük/NEVÞEHÝR Hasan KANKAL Günümüzde çevre kirliliðine neden olan kullanýlmýþ pil ve bitkisel atýk yaðlarýn toplanmasýnda etkin olan iki ayrý makine, Nevþehir Belediyesi tarafýndan vatandaþlarýn kullanýmýna sunuldu. Türkiye'nin yurtdýþýndan petrolden sonra ithal ettiði en önemli ürün konumundaki bitkisel yað hammaddesi kullanýmýnýn ardýndan 1 litresinin atýk olarak toplanamamasý veya lavaboya döküldüðünde 1 milyon metrekarelik bir deniz yüzeyinin kirlenmesine neden olabiliyor. Ayný þekilde kullanýlarak atýk hale gelen küçük bir kalem pil de rastgele doðaya atýldýðýnda, 4 metrekarelik topraðý kirlettiðinin de bilimsel verilerle deðerlendirildiði günümüzde, atýk bitkisel yaðlar ile kullanýlmýþ atýk pillerin ne denli çevre kirliliðine neden olabilecekleri net olarak görülebiliyor. Nevþehir Belediyesi atýk bitkisel yaðlar ve atýk pillerin etkin þekilde toplanmasý saðlýyor. Nevþehir Kýz Teknik ve Meslek Lisesi ile Nevþehir TOKÝ Kýz Teknik ve Meslek Lisesi nde Resim ve grafik tasarýmý bölümlerinde eðitim gören öðrencilerin yaný sýra,r esime merak duyan genç kýzlarýn ilgi gösterdiði kurs çalýþmalarý,resim atölyelerini aratmayacak görüntülere sahne oluyor. 2012 Haziran ayý sonuna kadar devam etmesi planlanan kursta, öðrenciler resim konusunda gerek teorik ve gerekse de pratik olarak bilgi ve becerilerini geliþtirme imkaný bulacaklar. Hafta içi Hatice Abalý ve hafta sonlarý da Tuðba Renkçi tarafýndan verilen yaðlýboya resim kursuna toplam 30 öðrenci katýlýyor. amacýyla örnek bir uygulamaya daha imza atýyor. Haznesine 10 kg'ý aþkýn atýk pil alabilen atýk pil toplama makinesi ve 50 litre atýk bitkisel yað toplayabilen özelliðe sahip makineyi Paþa Konaðý'nda halkýn hizmetine sunan Nevþehir Belediyesi, çevreye karþý duyarlýlýðýn toplumun tüm kesimini kapsayacak þekilde ortaya çýkartýlmasý için çalýþmalarýný artýrdý. Atýk pil toplama makinesi özelliði itibariyle atýlan her bir atýk pil için kiþilere sakýz hediye ediyor. Ayný þekilde atýk bitkisel yað toplayan makine de 10 kuruþtan 25 kuruþa kadar da yine hediye verebilen bir özellikte tasarlanmýþ. Nevþehir Belediye Baþkaný Hasan Ünver, atýk pil ve bitkisel atýk yað toplayabilen makinelerle çevre konusunda toplumsal bir duyarlýlýðý artýrmayý amaçladýklarýný belirtti. Bu alanda kamu kurum ve kuruluþlarýnýn yaný sýra büyük alýþveriþ merkezlerinin de buna benzer makineler yardýmýyla çevre kirliliði ile mücadele ciddi katkýlar saðlayabileceðini belirtti.

Alevi olmak, Türkiye nin her bölgesinde ödenecek bir bedelinizin olduðu anlamýna gelir. Bazen bu bedeli tek tek birey olarak ödersiniz, bazý yerlerde mahalle olarak, kimi yörelerde köy olarak, kimi bölgelerde ise il olarak ödersiniz. Bombalanarak, sürülerek ve Dersim li iken Tunceli leþtirilerek ödersiniz bu bedeli bazen. Örneðin, Yozgat gibi bir il de ise, Alevi olarak yaþamanýn bedelini bir köy olarak, bir birey olarak, yaþamýn her alanýnda farklý ödersiniz. Hele ki, tanýnmýþ bir Alevi köyündenseniz, Köyünüzün adý Dersim kökenli Karabalý ise, babanýzýn adý Rýza ise, þu Seyyid Rýza mý diye, size bön bön bakarlar. Kasaba da, okul da, iþ te, resmii devlet dairesinde, hiç bir zaman alýþamayacaðýnýz bir sahnedir bu. Evet köyümüzün adý Karabalý. Ne mutlu ki Babamýn adý Rýza. Adýný Seyyid Rýza gibi ayný kaynaktan aldý. Ne mutlu ki kendi adým Durak. Durak Abdal dan gelir. Çifte mühürlenmiþ künyemiz. Bir þikayetimiz de yoktur þükür. Çünkü ödenmiþtir bedelleri. Doðduðunda adý «Bektaþ» konan, nüfus memuru tarafýndan kayýtlara «Bekir» olarak yazýlan çocukluk arkadaþlarýma bakarak þanslý bile sayýlýrým. Ancak sevinemiyorum. Çünkü onlar mutsuz. Çünkü onlar utançla taþýyorlar kimlik kartlarýndaki kendilerine ait olmayan «Bekir» isimlerini. Oysa, onlar «Bektaþ» týr, Hünkârýn adý. «Bunlar geçmiþ tarihte yaþananlar deðil» diyorum Avrupa Parlementeri bir dostuma. «Halen, bu asýrda, yirmibirinci yüzyýlýmýzda, Avrupa Birliðine girmeye aday olan sevgili Türkiye mizde yaþanýyor halen bunlar» demek zorunda kalýyorum. Utanýyorum. Asýl onlar utanacakken, kalkýp Türkiye Büyük Millet Meclisinde, «Bombalamayý» övüyorlar, alkýþlýyorlar, zihniyetlerini saklayamýyor ve dýþa vuruyorlar. Beslediðimiz kargalar gözlerimizi oyuyorlar. Utanýyorum Durak Arslan Strasbourg Sulucakarahöyük/HACIBEKTAÞ Maraþ olaylarýnda en kanlý sahnelerin fitili, öldürülen iki sol görüþlü öðretmenin cenazesinin kaldýrýldýðý akþam saatlerinde ateþlendi. Maraþ ta üç Sünni gencin öldürülmesi kentte infiale neden oldu. Bu infiali bir katliama dönüþtürecek anons ise 22 Aralýk gecesi belediyenin hoparlöründen geldi: Üç Müslüman din kardeþimiz komünistler tarafýndan öldürüldü. Bunlarýn kaný yerde kalmayacak! Bu anons peþi sýra cami hoparlörlerinden de yapýldý. Dünkü olaylarda komünist ve Aleviler tarafýndan þehit edilen üç din kardeþimizin cenazesi kalkacaktýr. Bütün din kardeþlerimiz buna katýlsýnlar, son görevlerini yapsýnlar seklindeki anonslar, kentte artýk geri alýnamaz bir savaþýn habercisiydi. Belediye hoparlöründen yapýlan anonslar sabahýn erken saatlerinden itibaren devam etti. Halk ölen Sünni vatandaþlarýn cenazesinin kaldýrýlmasýna çaðrýlýyordu. Asker, yayýnýn yapýldýðý belediyeye gittiðinde yayýn odasýnda kimse yoktu. Kime sorulduysa, yayýný kendilerinin yapmadýðýný söylüyordu. Tahrik olan halk, provokatörlerin liderliðinde saldýrýya geçti. Trabzon Caddesi ndeki dükkânlar tahrip edildi. Yörükselim yerle bir Ayný saatlerde sloganlarla yüzlerce kiþi, Alevi mahallesi Yörükselim e yürüyüþe geçti. Ellerinde Türk bayraðý, taþ ve sopalar bulunan grup içerisinden bazýlarý, Yörükselim de arkadaþlarýmýz þehit edildi. Haydin diyordu. Yörükselim, ellerinde uzun namlulu silahlar, tabancalar, av tüfekleri, benzin bidonlarý bulunan bu kalabalýðýn saldýrýsýna uðradý. Birçok kiþi öldü, pek çok kiþi yaralandý. Onlarca ev yakýldý. Serintepe Mahallesi nde de kanlý çatýþma baþlamýþtý. Tam bu sýrada ikinci öldürücü anons yapýldý. Askerler, Kýþla ya saldýrý oldu. Kýþla yý Aleviler bastý þeklinde telsiz çaðrýsý alýnca olay yerinden ayrýldý. Bu provokasyon planý harfiyen iþledi. Asker gitti, katliam baþladý. 93 ev tahrip edildi, 13 kiþi öldürüldü. Aradan 33 yýl geçmesine raðmen askerin oradan uzaklaþmasýný saðlayan telsiz anonsunu kimin yaptýðý da hâlâ meçhul. Sýradaki mahalle ise Alevi nüfusunun az olduðu Yusuflar dý. Ellerinde silah ve sopalar bulunan topluluk daha önceden belirlenen evlere girip, içerideki Alevileri darp ediyor, öldürüyor, sonra da evlerini ateþe veriyordu. Kaçmaya çalýþan Aleviler de bu saldýrýlardan nasipleniyordu. Akþama doðru Yusuflar Mahallesi ndeki kanlý bilanço þöyleydi: 16 ölü, çok sayýda yaralý. Sakarya, Yenimahalle, Maðaralý, Ýsadivanlý ve Dumlupýnar mahallelerinde de tam bir vahþet yaþanýyordu. Ne yazýk ki, asker ve polis yine ortada yoktu. Bütün bu saldýrýlara raðmen Maraþ ta katliama katýlmayan çok sayýda Sünni vatandaþ da vardý. Hatta birçok Alevi vatandaþý evlerinde sakladýlar. Ecevit in anonsu iþe yaramadý Maraþ ta katliam devam ederken kentte Baþbakan Ecevit in sesinden halký sakin olmaya çaðýran anonslar da yapýlýyordu. Þehirde sokaða çýkma yasaðý olmasýna raðmen saldýrganlar rahatlýkla eylemlerini gerçekleþtiriyordu. Ýçiþleri Bakaný Ýrfan Özaydýnlý, Adalet Bakaný, Saðlýk Bakaný, Milli Eðitim Bakaný da þehre gelmiþti. Ancak onlarýn gayreti de katliamý önlemeye yetmedi. 2. Ordu Komutaný, Jandarma Genel Komutaný ve Vali ile olaylarý yatýþtýrmak için toplantýlar yapan bakanlarýn çözüm önerileri sonuç vermedi. Maraþ olaylarýný Solcular çýkardý diyen dönemin CHP li Ýçiþleri Bakaný Ýrfan Özaydýnlý, Kahramanmaraþ a geldiðinde durumun ciddiyetini anlamýþtý; ancak iþ iþten geçmiþti. Özaydýnlý, tepkiler üzerine yerini Hasan Fehmi Güneþ e býraktý. MÝT her þeyi önceden biliyordu Dönemin Baþbakaný Bülent Ecevit e gönderilen 3 Ocak 1979 tarihli rapor, olaylarýn organize edilmesinde MÝT in rolüne iþaret ediyor. Gazeteci Rýdvan Akar ve Can Dündar ýn Ecevit in arþivinden elde ettiði raporda, Yeni vuku bulan Kahramanmaraþ olayý baþta Türkeþ, Kahramanmaraþ Milletvekili Mehmet Yusuf Ö. olmak üzere, MÝT ten Þahap H. Ali K., Mehmet K., Avukat Metin E., Nart K. nýn müþterek planlamalarý ile çýkarýlmýþ deniliyor. Esma Suna ve karnýndaki bebeði kurþunlanarak öldürüldü. Bu fotoðraf Günaydýn gazetesinde yayýmlanýnca, Maraþ olaylarýnýn vahameti de daha iyi anlaþýldý. Suna ailesinin bir baþka ferdinin ise sünnetli olup olmadýðýna bakýlmýþ. Maraþ taki vahim tabloyu en çarpýcý biçimde gösteren fotoðraflar Suna ailesine ait. Esma Suna, karnýnda bebeðiyle beraber kurþunlanarak öldürüldü. Esma Suna nýn karnýndaki 8 aylýk bebeðini doktorlar ameliyatla çýkararak göstermiþti. Katliamdan sonra gazetelere yansýyan haberlerde, Musa Suna nýn sözleri yaþanan trajediyi gözler önüne seriyordu: Kapýyý kýrarak eve girdiler. Size bu dünyada yer yok diye baðýrýp üzerimize saldýrdýlar. Evimizi ateþe verdiler. Sonra silahlarýný ateþlediler. Gözümü hastanede açtým. Suna ailesine yönelen saldýrganlarýn iþlediði cinayetler, daha sonra Maraþ Davasý gerekçeli kararýnda þöyle anlatýlacaktý: Esma Suna nýn Kardeþler yapmayýn bu vicdansýzlýðý, biz de Müslümanýz, yarýn piþman olursunuz, bizim ölümümüzde ne var, biz ölürüz, geri kalanlar yine beraber yaþayacak, yapmayýn bunu dedikçe saldýrganlarýn Neren Müslüman senin, besmele çek bakalým dediklerini; besmele çekmesine raðmen inanmadýklarý; bu þekilde saat 16.30 a kadar eve saldýrdýklarýný; saldýrganlarýn Size bir þey yapmayacaðýz, dýþarý çýkýn, teslim olun diye baðýrmalarý üzerine kýzý Fidan Suna ve yeðeni Aziz Tüzün ün balkona çýktýklarý sýrada vurulduklarý...

Boðaziçi Üniversitesi nde karþý-iþgalden öðrenci kooperatiflerine uzanan bir sohbetin hikayesi Boðaziçi Üniversitesi öðrencilerinin, üniversite yerleþkesinde açýlan Starbucks taki karþý-iþgal hareketi bugün 17. gününde. Bu eylem bir iþgal hareketi olarak tanýmlansa da, karþý-iþgal kavramý önemini koruyor. Öðrenciler karþý-iþgal vurgusunu, Burasý zaten bizim mekanýmýzdý. Üniversiteler, kampüsler biz öðrencilerin, eðitim emekçilerinin, çalýþan personelindir. Asýl iþgal, Starbucks gibi þirketlerin, sermayenin kampüse girmesidir. Starbucks, bizim yerimizi iþgal etmiþtir. Biz de bu iþgale, karþý-iþgal ile cevap veriyoruz. Madem buralar bizim yerleþkemiz, biz de yerleþiyoruz o zaman sözleriyle açýklýyorlar.1 Öðrenciler, 16 gündür kaðýt üzerinde Starbucks a ait olan mekana yerleþtiler, geceli-gündüzlü oradalar. Tüm aktivitelerini orada gerçekleþtiriyorlar: Gündüz derslerini orada çalýþýyor, toplantýlar, söyleþiler, konserler düzenliyor, yemeklerini orada yapýp orada her beraber yiyorlar, geceleri de orada kalýyorlar. Sadece öðrenciler deðil, mekaný yeniden kendilerine ait kýlmak için adým atanlar: Bazý öðretim görevlileri derslerini karþý-iþgal alanýnda veriyor, üniversite personeli de geliyor sohbete, kampüs dýþýndan birçok örgüt ve grup da. Ýþte bu söyleþilerden bir tanesi de karþý-iþgalin 9. gününde Çiftçi-SEN, BÜKOOP (Boðaziçi Üniversitesi Tüketim Kooperatifi) ve Tohum Ýzi Derneði nin katýlýmýyla gerçekleþti. Öðrencilerin yoðun ilgisi ve katýlýmý sayesinde uzun saatler devam eden ve çok önemli fikirlerin ve hislerin beraberce ortaya çýkarýldýðý bu toplantý, karþý-iþgal hareketinden doðabilecek bir tohumu da yeþertti: Boðaziçi Üniversite sinde, iyi, eþitlikçi ve karþýlanabilir fiyatlardaki gýdanýn varlýðýný mümkün kýlacak bir öðrenci kooperatifi! Mevcut tarým-gýda sistemini tartýþmak ve buna karþý geliþtirilebilecek alternatifleri paylaþmak için gerçekleþen bu toplantýda Çiftçi-SEN, BÜKOOP ve Tohum Ýzi Derneði deneyimlerini, birikimlerini çalýþmalarýný paylaþtýlar. Öncelikle, üniversite kampüsünde 2010 yýlýndan beri varolan, baþka bir gýda, baþka bir tüketim i somut olarak hayata geçiren BÜKOOP tan Suat Yalçýn söz aldý. Kooperatifin, örgütlü küçük üreticiden örgütlü tüketiciye iyi, eþitlikçi ve temiz gýdayý ulaþtýrabilmek için çýktýðý yolu ve bu yolda adým adým ilerleyiþi anlattý. Suat Yalçýn, BÜKOOP un, sadece ürecilerle tüketiciler arasýnda, aracýsýz-direk pazar yaratarak ekonomik iliþkileri dönüþtürme odaklý deðil, mevcut gýda ve tarým sisteminin kendisine karþý bir sosyal, politik, kültürel bir alternatifi gerçekleþtirme çalýþmasý olduðunu dile getirirken, BÜKOOP deneyimi sýrasýnda karþýlaþýlan somut zorluklarý da öðrencilerin dikkatine sundu: Türkiye de kooperatifleþmede karþýlaþýlan mevzuatla ilgili zorluklar ve engeller, egemen sistemin karþýsýnda yol almaya çalýþmanýn zaman zaman yarattýðý yorucu süreç, ayrýlabilen emek ve zamanýn azlýðý, unutturulmuþ dayanýþma pratikleri, gündelik hayatýmýzýn içine iþlemiþ gýda tüketim alýþkanlýklarýnýn baskýnlýðý ve onlarý deðiþtirme zorluðu Yine de, tüm bu zorluklarla beraber ve onlara raðmen, yaklaþýk 1 buçuk senedir çoðalarak, yayýlarak, dönüþerek ve dönüþtürerek devam eden BÜKOOP un kampüsteki varlýðýnýn önemi ve verdiði umut paylaþýldý toplantýda. Toplantýda daha sonra sözü Çiftçi-SEN Genel Baþkaný Abdullah Aysu alarak bugünkü tarým ve gýda sisteminin sorunlarýný özetledi. Bu sisteme karþý neler düþünebilir, neler hayata geçirebilir ve köy-kent buluþmasý, içiçeliði beraberce nasýl kurulabilir sorularý üzerinde yaptýðý konuþmasýnda þunlarý iletti: Önceleri devletler, gýda üreten þirketleri denetleyebiliyorken, artýk denetlenemiyorlar. Eskiden piramidin tepesinde insanlar vardý. Þimdiyse orada çokuluslu-küresel þirketler var. Ülkeleri de bu þirketler yönetmeye baþladý. Çünkü artýk þirketler ve onlarýn güdümündeki devletler, hükümetler sadece iktidar deðil muktedirler de. Ve artýk bu kararlar bizlere sorulmuyor bile. Starbucks da burdaki insanlara sormadan ben burada cafe açacaðým diyebiliyor. Varolan bu sisteme karþý Çiftçi-SEN in baðlý olduðu Uluslararasý Çiftçi Mücadele Örgütü Via Campesina, gýda egemeliði diye bir kavram ortaya çýkardý. Gýda egemenliði, üreticilerin neyi, ne þekilde, nasýl üretebileceklerine karar verebilme; tüketicilerin de neyi, kimden, nasýl alabileceklerine karar verebilme hakkýdýr. Ayný zamanda bu kararlarýn beraberce alýnabilmesi hakkýdýr. Gýda egemenliðini hayata geçirmenin yollarýndan biri de kooperatiflerdir. Þirketlere karþý üreticileri ve tüketicileri koruyabilmek için ekonomik olarak tek örgüt vardýr; bu da kooperatiflerdir. Türkiye de bu amaçla kurulmasalar da, tüm dünyada þirketlere rakip olan ekonomik örgütlerdir kooperatifler. Ardýndan, Tohum Ýzi Derneði nden Olcay Bingöl söz alarak küçük çiftçilere destek vermek amacý ile kurulan derneðin nasýl bir kent-köy iliþkisi oluþturduðunu anlattý. Küçük çiftçilerin desteðe ihtiyaç duyduðu eðitim, toplantý, uluslararasý iliþkiler alanlarýnda çalýþan derneðin ayný zamanda kurulum aþamasýndan beri BÜKOOP a üretici-tüketici iiþkilerinin koordinasyonunda gönüllü destek verdiðini ekledi. Bu çalýþmalarý hayata geçirirken derneðin gýda ve tarýma dair sorunlarý, gerek üretim-tüketim gerekse kýr-kent eksenininde ve iliþkisinde bütüncül bir yaklaþýmla ele aldýðýný vurguladý. Boðaziçi Üniversitesi kampüsünde öðrencilerin kuracaklarý bahçelerde tarýmsal üretim yapabilmeleri ile ilgili olarak Tohum Ýzi Derneði nin bir grup öðrenci ile yaptýðý ön çalýþma ve toplantýlardan bahseden Olcay Bingöl, oluþturulabilecek bu bahçelerin de kooperatifleþme sürecine entegre edilebileceðini, böylece ürettüketim bütünlüðünün de hayata geçirilebileceðini belirtti. Daha sonra yine Tohum Ýzi Derneði nden Tarýk Nejat Dinç söz alarak üretici-tüketici kooperatifleri arasýnda direk iliþki ve pazar yaratmayý hedefleyen BÜKOOP çalýþmasýnda kullanýlan ürün kriterlerinin ve özelliklerinin hangi kategori ve prensiplere dayanýlarak belirlendiðini özetledi. Toplantýnýn ikinci bölümünde, ilk bölümde aktarýlan paylaþýmlar ve fikirlerin de uyandýrdýðý heyecan ile beraber, Starbucks karþý-iþgalinin kampüsün gündemine yerleþtirdiði üniversitede nasýl bir gýda istiyoruz ve bunu nasýl hayata geçirebiliriz? sorusuna odaklanýldý. Bu somut soruya dair hep beraberce sohbet eden öðrenciler ve örgütler, ortak fikirler, heyecanlar, motivasyon ve umutlar geliþtirdi. Böylece karþý-iþgalden doðabilecek somut adým ve çalýþmalardan çok önemli bir tanesinin, öðrenci kooperatifinin tohumlarý atýldý. Karþý-iþgaldeki öðrencilerin dertlerini anlatýrken defalarca dile getirdiði gibi, dert sadece Starbucks a tepki göstermek, salt ona karþý çýkmak deðil. Tüm üniversite bileþenlerinin, daha ucuz ve besleyici yemekler yiyebilmesi talep ediliyor. Kampüste, küçük çiftçileri dev gýda þirketlerinin tahakkümüne býrakan gýdatarým sistemini temsil eden gýdanýn deðil; eþitlikçi, ucuz ve iyi gýdanýn varolmasý savunuluyor. Dert, sadece gýda da deðil: kampüsteki karar alma mekanizmalarýna eriþim yollarýnýn kapalý olduðunu, mekanlarýn iyileþtirme adý aldýnda soylulaþtýrýldýðýný, pahallýlaþtýrýldýðýný, kampüste çeþitlilik adý altýnda eþitsizliðin arttýðýný vurguluyor öðrenciler. Ve karþýiþgalin 17. gününde yemek piþirmeye, piþirdikleri yemeði, demledikleri çayý tüm kampüsle paylaþmaya, ders çalýþmaya ve hocalarýn anlattýðý dersleri karþý-iþgal alanýnda dinlemeye, birçok örgütle biraraya gelmeye devam ediyorlar. Ayrýca karþýiþgalde neler olup bittiðini bizlerle hergün paylaþýyorlar: http://starbuckssenligi.blogspot.com 1 Ýþgal Gastesi, no:1 Sivas'ýn Þarkýþla Ýlçesi'nde 5 yaþýndaki diþi kangal köpeði, bir süre önce kaybettiði yavrularýnýn yerine kuzularý emzirmeye baþladý. Sahibi Yüksel Demirtaþ, "Sanýyorum kendi yavrularýnýn hasretini kuzularla gideriyor" dedi. Gökhan CEYLAN Ýlçeye baðlý Gümüþtepe Köyü nde çobanlýk yapan 34 yaþýndaki Yüksel Demirtaþ ýn 5 yaþýndaki diþi kangal köpeði, bir süre önce annesi ölen kuzularý emzirmeye baþladý. Köpeðin bu davranýþýný tesadüfen keþfettiðini söyleyen Demirtaþ, Boncuk adýný verdiði Kangal köpeðinin de bir süre önce dünyaya getirdiði yavrularýný kaybettiðini söyledi. Köpeðin kuzularý emzirdiðini gördüðünde çok þaþýrdýðýný ifade eden Demirtaþ, "Biz anneleri öldükten sonra bazý kuzularý biberonla beslemeye baþlamýþtýk. Köpeðin bu ilgisi bizi þaþýrttý. Günde bir kez kuzu yavrularýný emziriyor" dedi. Köpeði yavru iken Kangal ilçesinden getirdiklerini ve çok hasas bir hayvan olduðunu belirten Demirtaþ, daha önce de arazideyken yürümekte zorlanan keçi ve koyun yavrularýný aðzýyla taþýdýðýný dile getirdi. Köpeðin yavrularýný kaybetmiþ olmasýndan dolayý hassaslaþtýðýný belirten Demirtaþ, "Sanýyorum kendi yavrularýnýn yerine kuzularý koydu. Onlarla bir nevi yavrularýnýn özlemini gideriyor. Kuzularý her gün mutlaka yanýna getiriyorum. Aksi takdirde beslenmiyor ve üzgün bir görüntü çiziyor" dedi. (DHA)