T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANA BİLİM DALI BİR SİYASAL REJİM VE DEMOKRASİ UYGULAMASI OLARAK: VESAYETÇİ DEMOKRASİ

Benzer belgeler
İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

İ Ç İ N D E K İ L E R

Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

1: İNSAN VE TOPLUM...

ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ

Editörler Prof.Dr. Mimar Türkkahraman & Yrd.Doç.Dr.Esra Köten SİYASET SOSYOLOJİSİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

TÜRKİYE NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE DEMOKRASİYE AYKIRI BİR DURUM VAR MI?

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

MEVLÜT GÖL KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA ANAYASA BAŞLANGIÇLARININ SEMBOLİK VE HUKUKİ DEĞERİ

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

Türk-Alman Üniversitesi. Hukuk Fakültesi. Ders Bilgi Formu

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

(CAL 2301 SOSYAL DÜŞÜNCELER TARIHI) 1. Hafta: Antik Yunan da Toplumsallık Düşüncesi

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

SİYASET NEDİR? Araştırma Soruları

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

Cansu KOÇ BAŞAR ROMA STATÜSÜ BAĞLAMINDA İNSANLIĞA KARŞI SUÇLARDA DEVLET POLİTİKASI

İÇİNDEKİLER GİRİŞ ANAYASA HUKUKU HAKKINDA GENEL BİLGİLER BİRİNCİ BÖLÜM DEVLET

KARŞILAŞTIRMALI SİYASAL SİSTEMLER

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 5 KISALTMALAR 21

TARİHSEL VE TOPLUMSAL GELENEK

2 Ders Kodu: KMY Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Yüksek Lisans

İÇİNDEKİLER. ŞEKİL LİSTESİ... ix TABLO LİSTESİ... xi KISALTMALAR... xii

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MEDYA ÇALIŞMALARI DOKTORA PROGRAMI

Politika Bilimi (LAW 221) Ders Detayları

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ (YÖNETİM VE LİDERLİK) YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

ANAYASAL ÖZELLİKLER. Federal Devlet

OY HAKKI, SEÇİM ve SEÇİM SİSTEMLERİ

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

Türkiye nin Anayasa Yapımı Süreci

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Bölüm 6 DEVL ET ŞEKİLL ERİ I : MONARŞİ VE CUMHURİYET

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ AÇIK VE UZAKTAN EĞİTİM FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

LAW 104: TÜRK ANAYASA HUKUKU 14 HAFTALIK AYRINTILI DERS PLANI Doç. Dr. Kemal Gözler Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi

Milli Devlete Yönelik Tehdit Değerlendirmesi

Dr. Serkan KIZILYEL TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN KISITLANMASINDA KAMU GÜVENLİĞİ ÖLÇÜTÜ

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS

SİYASET BİLİMİNE GİRİŞ

Prof. Dr. Serap Yazıcı

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

Bölüm 6 DEVLET KAVRAMI I. Devlet Terimi

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ

YÖNETİMDE DÜRÜSTLÜK, ŞEFFAFLIK, HESAP VEREBİLİRLİK: NEREDEYİZ, NEREYE GİDİYORUZ? Erol Erdoğan. Genel Başkan Yardımcısı - İstanbul Milletvekili Adayı

SİYASİ DÜŞÜNCELER TARİHİ (TAR222U)

ÖZGEÇMİŞ Azerbaycan Cumhuriyeti Anayasası nın Kurduğu Hükümet Rejimi (1998)

Türkiye de Gazetecilik Mesleği

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ANAYASA KAVRAMI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO HBYS Programı. Yargı Örgütü Dersleri

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

Türk Parlamento Hukuku (LAW 256) Ders Detayları

ÜNİTE:1. Siyaset ve Siyaset Bilimi ÜNİTE:2. Siyasetin Dili: Kavramlar, Kurumlar ÜNİTE:3. Bir Örgütlü İktidar Olarak Devlet ve Siyasal Sistemler

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

Atilla NALBANT ÜNİTER DEVLET. Bölgeselleşmeden Küreselleşmeye

ERDOĞAN TEZİÇ. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi E. Öğretim Üyesi ANAYASA HUKUKU (GENEL ESASLAR)

MEHMET AKİF ETGÜ Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi KAMU HUKUKUNDA MÜLKİYET HAKKI VE AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ NİN MÜLKİYET HAKKINA BAKIŞI

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ İKTİSDİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİŞLER BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI II. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş I SBG Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Karşılaştırmalı Siyasal Sistemler PSIR

Türkiye de Seçim Sistemi TBMM de Eşit Temsili Sağlıyor mu?

ERDOĞAN TEZİÇ. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi E. Öğretim Üyesi ANAYASA HUKUKU (GENEL ESASLAR)

Olabilseler bütün insanlar tiran olmak isterler.

ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERS LİSTESİ I. YARIYIL ZORUNLU DERSLER

Bürokrasi ve Türkiye Bürokrasisi (KAM 302) Ders Detayları

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ... iii GİRİŞ...1 ÖRGÜTLERDE İNSAN KAYNAKLARI VE YÖNETİMİ...9

ERDOĞAN TEZİÇ. Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi E. Öğretim Üyesi ANAYASA HUKUKU (GENEL ESASLAR) Gözden Geçirilmiş ve İlâveli ONDOKUZUNCU BASI

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı. Yargı Örgütü Dersleri

Giriş. evre, çalkantılı bir dönem, ağır bir kriz dönemidir. Gerçekten de siyasal düşünceler tarihine

ÖZGEÇMİŞ. Selçuk Üniversitesi, Karaman İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi, İİBF, Kamu Yönetimi Bölümü

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

DAVRANIŞ BİLİMLERİNİN TEMEL KAVRAMLARI

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

İDARE VE İDARE HUKUKU İLE İLGİLİ KAVRAMLAR

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI

JANDARMA VE SAHİL GÜVENLİK AKADEMİSİ GÜVENLİK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ (YÖNETİM VE LİDERLİK) YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE DAĞILIMLARI

Türk-Alman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü Ders Bilgi Formu

Anayasa Hukuku (KAM 201) Ders Detayları

Yerel Demokrasi, Yerel Hukuk ve Evrensel Değerler

DERS BİLGİLERİ. Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS. Siyaset Bilimine Giriş PSIR Temel siyasal deyimleri ayırt eder 1,2,3 A,C

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

19 Mart 2010 CUMA. Resmî Gazete. Sayı : MAHKEMESİ KARARI. Mahkemesi Başkanlığından: Karar Sayısı : Karar Günü : 23

TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI YÜKSEK LİSANS PROGRAMI DERSLER VE KUR TANIMLARI

TEMEL HUKUK ARŞ. GÖR. DR. PELİN TAŞKIN

Transkript:

T.C. GAZİ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANA BİLİM DALI BİR SİYASAL REJİM VE DEMOKRASİ UYGULAMASI OLARAK: VESAYETÇİ DEMOKRASİ DOKTORA TEZİ Hazırlayan Mehmet GÜNEŞ Tez Danışmanı Prof. Dr. Hikmet KAVRUK Ankara 2011

ÖNSÖZ Dünyadaki birçok insanın az da olsa hakkında fikir sahibi olduğu konuların başında, demokrasi yer almaktadır. Hayatın her alanında kendisini hissettiren demokrasi, artık insanların üzerinde kayıtsız kalacağı bir konu olmaktan çıkmıştır. İnsanın kendi belirlediği kurallarla kendini yönetmesine ilişkin olarak demokrasi, çağımızın rakipsiz durumda bulunan, en bilinen, en beğenilen ve en çok istenen yönetim modelidir. İnsanlığın topluluk olarak yaşamaya başladığı çağlardan günümüze değin, demokrasi fikri insanların zihninde daima çok farklı izler bırakmış ve üzerinde çok şeyler söylenip yazıldığı bir konu haline dönüşmüştür. Ancak tüm bunlara rağmen aslında demokrasi konusunda sanılanın aksine, yeryüzünde söylenmedik daha çok söz bulunmaktadır. Çünkü demokrasi düşüncesi tıpkı insanlığın ilerlemesi idealindeki, gelişmesi fikrindeki gibi daima bir devinim ve hareketlilik içerisindedir. Bu yüzden demokrasi düşüncesi kalıplaşmış, kendi içinde sabit kalan, sınırları önceden belirlenmiş bir anlayıştan ziyade, büyüyen ve gelişen insanlık için değişim fikrinin bir örneği olmaya devam etmektedir. Günümüzde insanlık hem bir yönetim ve hem bir ideal anlayış olarak demokrasiden çok şeyler beklemektedir. Küçük veya büyük ölçekli birçok toplumun ümidi olmayı sürdüren demokrasi, hali hazırda çağdaş tüm toplumlar için hep iyi olan, çokça övülen, her zaman istenen tüm doğruların temsil edildiği bir anlayışı belirtmektedir. Ancak çoğunluk tarafından her yönü ile tartışmasız bir doğru gibi görülen demokrasi, farklı uygulama ve algılamalarla insanlığa vaat ettiklerinin gerisinde kalan ve sonuçlarıyla başlangıçtaki demokrasi fikrine tamamen yabancı bir hale dönüştürülebilmektedir. Demokrasinin farklı bir versiyonu olarak sunulan ve çalışmanın da konusunu teşkil eden vesayetçi demokrasi de bahsedilenlerden biridir. Başta Türkiye olmak üzere demokrasisi ileri bir seviyede bulunmayan, ancak buna rağmen demokrasi üzerinden toplumsal sorunların üstesinden gelmeyi düşleyen toplumların mevcut demokrasi anlayışı olan vesayetçi demokrasi, gün geçtikçe demokrasinin gerçek taraftarları ve gizli karşıtları arasında adı konulması ve içeriği aydınlatılması gereken sorunlu bir alanda yer almaktadır. Kamu yönetimi,

ii hukuk, siyaset v.b. konu alanlarının tam ortasında yer alan bu sorunlu alanı aydınlatmak adına, vesayetçi demokrasinin artık bir demokrasi uygulaması olmaktan çıkarak bir siyasal rejime dönüşmesindeki sebepler incelenmelidir. Bu sağlamak için vesayete yatkın toplumsal kamu yönetim kültürünün, toplumsal siyaset anlayışı ile ne şekilde birleştiği ve ortaya nasıl bir vesayetçi demokrasi kültürünün çıktığı işte bu çalışmada belirlenmek istenmiştir. Çeşitli düşüncülerde dile getirilen ancak kuramsal bir tabana dayanmayan vesayetçi demokrasi konusu bir doktora tezi olarak ilk defa ele alınmaktadır. Farklı disiplinleri içine alan bir konu olarak vesayetçi demokrasi anlayışı, bir siyasal rejim niteliği ve özellikle Türkiye uygulamaları ile bu çalışmada ortaya konulmaktadır. Tez çalışması sonunda elde edilecek verilerle Türk yönetim ve siyasal kültürünün daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. Uzun süren tez çalışmaları süresince bana karşı daima kolaylaştırıcı olan hocam Prof. Dr. Kemal Görmez e, eksiksiz bir yardımseverlik ve dostlukla danışmanım olarak bilgi, anlayış ve hoşgörüsüne her zaman ihtiyaç duyduğum hocam Prof. Dr. Hikmet Kavruk a ve doktora eğitimim boyunca bana yol gösteren, yardımcı olan tüm öğretim üyelerine teşekkürlerimi sunuyorum. Son olarak beni zorlu bir mesleğin içindeyken daha çok öğrenmek adına her zaman destekleyip çalışmalarıma fırsat veren, fedakârlıkta hakkını hiçbir zaman ödeyemeyeceğim sevgili eşime ve benim için dünyanın anlamı olan kızlarıma en içten duygularımla minnettarım. Mehmet GÜNEŞ

iii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖNSÖZ..i İÇİNDEKİLER.iii KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1.1. DEMOKRASİ TEORİSİNİN KAVRAMSAL ÇÖZÜMLENMESİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ...9 1.1.1. Demokrasinin Tanımlanması Sorunu..9 1.1.2. Demokrasi Kavramının Etimolojik Anlamı... 12 1.1.3. Demokrasi Kavramının Benzer Kavramlarla İlişkisi... 13 1.1.4. Demokrasinin Tarihsel Gelişimi... 14 1.1.4. 1. Antik Demokrasi Dönemi ve Uygulamaları...14 1.1.4. 2. Klasik Demokrasiden Modern Demokrasiye Geçiş.17 1.1.4. 3. Demokratikleşme Dalgaları...21 1.2. DEMOKRASİNİN TANIMI VE İÇERİĞİ...22 1. 2.1. Demokrasi Kavramının Çeşitliliği..23 1. 2.2. Demokrasinin İlkesel Tanımı.25 1. 2.3. Demokrasinin Çok Anlamlılığı...26 1. 2.4. Demokrasi Tanımındaki Unsurlar.27 1. 2.5. Demokrasinin Diğer Tanımları...29 1.3. DEMOKRASİNİN TEMEL İLKELERİ 31 1.4. FARKLI DEMOKRASİ YAKLAŞIMLARI..37 1.4.1. Demokrasilerde Farklı Uygulamalar..40 1.4.2. Demokrasinin Hâkim Temsilcisi: Liberal Demokrasi..42 1.4.2.1. Liberal Demokrasinin Diğer Demokrasi Teorilerinden Ayrılan Farkları...43 1.4.2.2. Liberalizm ile Demokrasi Arasındaki Farklılıklar 46

iv 1.5. TÜRK ANAYASASINDA BELİRTİLEN DEMOKRASİ ANLAYIŞI...50 1.5.1. Duygusal Demokrasi Anlayışı.51 1.5.2. Anayasa Mahkemesine Göre Demokrasi..52 1.6. VESAYET KAVRAMININ ÇÖZÜMLENMESİ VE ÖZELLİKLERİ..53 1.6.1. Vesayet Kavramı ve İçeriği..53 1.6.2. Hukukta Vesayet Kavramı 54 1.6.2.1. Medeni Hukukta Vesayet Kavramı...55 1.6.2.1.1. Kamu vesayeti ve Özellikleri...56 1.6.2.2. İdare Hukukunda Vesayet Kavramı.57 1.6.2.2.1. İdari Vesayet Yetkisinin İçeriği...59 1.6.2.2.2. İdari Vesayet Yetkisinin Amacı 61 1.6.2.2.3. İdari Vesayet Yetkisinin Özellikleri.63 1.6.2.3. Devletler Hukukunda Vesayet Kavramı..64 1.6.2.3.1. Vesayet Rejiminin Uygulanması...65 1.6.2.4. İslam Hukukunda Vesayet Kavramı 67 1.7. VESAYETÇİ DEMOKRASİNİN KAPSAMI 67 1.7.1. Demokrasi Düşüncesinde Vesayet 68 1.7.2. Vesayetçi Demokrasi ve Yarı-Demokrasi İlişkisi.71 1.7.3. Vesayetçi Demokrasilerin Kırılganlığı...72 1.7.4. Bir Paradoks Olarak Vesayetçi Demokrasi..74 1.8. VESAYETÇİ DEMOKRASİ DÜŞÜNCESİNİN KÖKENLERİ.75 1.8.1. Halkın Yetersizliği Anlayışı..76 1.8.2. Özel Bilgi İlkesi..77 1.8.3. Platon un Metaller Mitosu (Irk Öğretisi) Yaklaşımı 78 1.8.4. Korumacılık Muhafızlık Düşüncesi..79 1.8.5. Dürtü Sorunu Yaklaşımı...81 1.9. VESAYETÇİ DEMOKRASİ KAVRAMININ TANIMI VE KULLANIMI...84 1.9.1.Vesayetçi Demokrasinin Tanımı.85 1.9.2. Vesayetçi Demokrasi Kavramının Kullanımı..86 1.9.3. Tek Partili Dönemlerde Vesayetçi demokrasi..88 1.9.4. Bir Siyasal Sistem Olarak Vesayetçi Demokrasi.90 1.10. VESAYETÇİ DEMOKRASİNİN ÖZEL GÖRÜNÜMÜ 92 1.10.1. Vesayet Yetkisi (Tutelary Power)... 93 1.10.2. Mahfuz Alanlar (Reserve Domains)...93

v 1.10.3. Seçim Sürecinin Yeniden Yönlendirilmesi (Manipulation of the Electoral Process)..94 1.10.4. Askeri Rejimin Eylem ve İşlemlerinin İptal Edilemezliği...95 1.10.5. Af ve Bağışıklık Yasaları...95 1.11. VESAYETÇİ DEMOKRASİ ÖRNEKLERİ..96 1.11.1. Latin Amerika Ülkelerindeki Vesayetçi Demokrasiler.96 1.11.2. Uzak Doğu Asya Ülkelerinde Vesayetçi Demokrasiler..99 1.11.3. Endonezya daki Vesayetçi Demokrasi 100 1.11.4. İran daki Vesayetçi Demokrasi.103 1.11.5. Mısır daki Vesayetçi Demokrasi...106 1.11.6. Portekiz deki Vesayetçi Demokrasi.108 İKİNCİ BÖLÜM VESAYETÇİ DEMOKRASİNİN ÖZELLİKLERİNİN BELİRLENMESİ 2.1. EGEMENLİĞİN KAYNAĞI VE KULLANIMI AÇISINDAN VESAYETÇİ DEMOKRASİ..111 2.1.1. Egemenlik Kavramının İçeriği 112 2.1.2. Devlet İktidarı Olarak Egemenliğin Tarihsel Gelişimi.113 2.1.2.1. Egemenliğin Antik Dönemdeki Anlamı 113 2.1.2.2. Egemenliğin Klasik Dönemdeki Anlamı..114 2.1.2.3. Egemenliğin Modernlik Öncesi Anlamı: Bodin in Fikirleri.115 2.1.2.4.İlk Vesayetçi Egemenlik Anlayışı: Hobbes un Fikirleri.117 2.1.2.5. Demokratik Egemenlik Anlayışı 119 2.1.3.Demokrasilerde Millet Halk Parlamento Egemenliği Ayırımı..122 2.1.3.1. Demokraside Parlamento Egemenliği.123 2.1.3.2. Demokraside Millet-Halk Egemenliği...124 2.1.3.3. Millet- Halk Egemenliğinin Ayırımı 125 2.1.4. Temsili Demokrasilerde Egemenliğin Kullanılması 126 2.1.4.1. Siyasal Temsilin çeşitleri.128 2.1.5.Değişen Egemenlik Anlayışında Vesayetçi Demokrasinin Yeri...129

vi 2.2. VESAYETÇİ DEMOKRASİYE YÖN VEREN ELİTİST (SEÇKİNCİ) ANLAYIŞ.134 2.2.1. Elitist (Seçkinci) düşüncenin Anlamı.135 2.2.1.1. Elit Kavramının Etimolojik Anlamı..137 2.2.1.2. Elit Kavramının Gelişimi...137 2.2.1.2.1. Mosca nın Görüşleri...138 2.2.1.2.2. Michels'in Görüşleri.139 2.2.1.2.3. Klasik Elitistlerin Ortak Düşünceleri..140 2.2.2. Vesayetçi Demokratik Elitizm 141 2.2.2.1.Schumpeter in Görüşleri 141 2.2.2.2.Schumpeter Sonrası Görüşler..144 2.2.2.2.1. Gerçekçi Elit Kuramcıları.144 2.2.2.2.2. İstikrarlı Demokrasi Kuramcıları.147 2.3. VESAYETÇİ DEMOKRASİDE DEMOKRATİK ELİTİZMİN TEMEL TEZLERİ..149 2.4. DEMOKRATİK ELİTİZMİN VESAYETÇİ DEMOKRASİYE ETKİSİ 151 2.4.1. Demokratik Elitizimde Halkın Kayıtsızlığı Sorunu.152 2.4.2. Demokratik Elitizimde Katılım ve Temsil...153 2.4.3. Demokratik Elitizimde Ortak İyi.155 2.4.4. Demokratik Elitizimde Muhalefet..156 2.5. VESAYETÇİ DEMOKRASİ MİLİTAN DEMOKRASİ İLİŞKİSİ.159 2.5.1. Çoğulculuğun Gerçek Demokrasideki Yeri.159 2.5.2. Militan Demokrasi Anlayışının İçeriği...161 2.5.2.1. Militan Demokrasinin Tanımı..162 2.5.2.2. Militan Demokrasi Anlayışının Kökeni..162 2.5.3. Militan Demokrasinin Vesayetçiliğe Etkisi...164 2.5.4. Demokrasinin Vesayetçi Anlayıştan Korunması...167 2.6.VESAYETÇİ DEMOKRASİDE CUMHURİYETÇİ ANLAYIŞIN YERİ...169 2.6.1. Demokrasi-Cumhuriyet İlişkisi.169 2.6.1.1. Cumhuriyetçilik Düşüncesinin Gelişim ve İçeriği.169 2.6.1.2. Cumhuriyet ve Demokrasinin Farklılığı.174 2.6.2. Vesayet-Cumhuriyet İlişkisi..178 2.7. VESAYETÇİ DEMOKRASİDE HUKUK ANLAYIŞI...186 2.7.1. Hukuk Devleti Anlayışı..187 2.7.2. Hukukun Üstünlüğü Anlayışı 189 2.7.3. Kanun Devleti Anlayışı..190 2.7.4. Vesayetçi Demokrasinin Hukuk Anlayışı Tercihi..191 2.8. VESAYETÇİ DEMOKRASİDE ÇOĞULCULUK.196

vii 2.8.1. Demokraside Çoğunluğun Yönetme Hakkı.196 2.8.2. Çoğunlukçu Demokrasi Anlayışı 198 2.8.3. Demokraside Çoğulculuk 199 2.8.4. Vesayetçi Demokraside Çoğulcu Anlayışın Yeri.203 2.9. SİVİL TOPLUM-VESAYETÇİ DEMOKRASİ İLİŞKİSİ..205 2.9.1. Demokraside Sivil Toplumun Yeri.206 2.9.2. Sivil Toplum Kavramının İçeriği.208 2.9.2.1. Sivil Toplumun Tanımı..210 2.9.2.2. Sivil Toplum Kavramının Tarihçesi.211 2.9.2.2.1. Hegel in Sivil Toplum Anlayışı...214 2.9.2.3. Sivil Toplum-Devlet İlişkisi...216 2.9.3. Sivil Toplumda Vesayet- Demokrasi İlişkisi.218 2.10. VESAYETÇİ DEMOKRASİDE SİYASAL KÜLTÜR SORUNU..223 2.10.1. Siyasi Kültürün Demokrasideki Yeri...225 2.11.VESAYETÇİ DEMOKRASİLERDE VESAYET MAKAMLARI OLARAK BÜROKRASİNİN KONUMU VE ETKİLERİ...229 2.11.1. Bürokrasinin Vesayetçi Hâkimiyeti..230 2.11.2. Bürokrasi ve Siyaset İlişkisi..234 2.12. VESAYETÇİ DEMOKRASİDE PARTİ PATRONAJI VE AŞIRI PARTİ DİSİPLİNİ 239 2.12.1. Siyasi Partilerin Demokrasideki Önemi.240 2.12.2. Aşırı Disiplinli Parti Anlayışının Vesayetçi Demokrasiye Etkisi...242 2.12.3. Parti içi demokrasi Sorunu..246 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TÜRKİYE DEKİ VESAYETÇİ DEMOKRASİ 3.1. TÜRKİYE DEKİ SİVİL TOPLUM ANLAYIŞININ VESAYETÇİ DEMOKRASİYE ETKİSİ...251 3.1.1. Osmanlı da Vesayetçi Kültür ve Sivil Toplum...251 3.1.2.Cumhuriyetle Beraber Vesayetçi Bürokrasi ve Sivil Toplum. 259 3.1.3. Türkiye de Sivil Toplum Örgütlerinin Vesayete Yatkınlığı ve Devletçi Özelliği.266

viii 3.2. TÜRKİYE DE SİYASAL KÜLTÜRÜN VESAYETÇİ NİTELİĞİ.272 3.3. TÜRKİYE DEKİ VESAYETÇİ PARTİ İÇİ DEMOKRASİ ANLAYIŞI 275 3.4. TÜRK SİYASAL KÜLTÜRÜNDE VESAYETÇİ SEÇKİNCİLİK... 288 3.5. VESAYETÇİ DEMOKRASİNİN OLUŞUMUNDA TÜRK DEVLET YÖNETİM GELENEĞİNİN ETKİSİ.290 3.5.1. Türk Devlet Geleneğinde Vesayetçi Yapının Patrimonyal Kökenleri..291 3.5.2. Vesayetçi Merkez-Demokratik Kenar Gerilimi...294 3.5.3. Yönetim Geleneğinde İdeal Düzenin Vesayetçi İçeriği 295 3.6. TÜRKİYE DE BÜROKRASİNİN VESAYETÇİLİĞİ 299 3.6.1. Osmanlı da Bürokratik Yapının Kökenleri..300 3.6.2. Cumhuriyete Aktarılan Bürokratik Düşünce Yapısı..303 3.6.3. Tek Parti Döneminde Vesayetçi Bürokrasinin Gelişimi 308 3.6.4. Tek Parti Dönemi Sonrası Bürokratik Vesayet..310 3.6.5. Askeri Bürokrasinin Türk Siyasi Sistemindeki Yeri...316 3.7. TÜRKİYE DE VESAYETÇİ DEMOKRASİ VE CUMHURİYET İLİŞKİSİ 325 3.7.1.Modernleştirici Cumhuriyetin Gölgesinde Kalan Türk Demokrasisi..326 3.7.1.1.Cumhuriyetle Beraber Yükselen Pozitivist Siyaset Anlayışı..327 3.7.1.2.Türkiye Cumhuriyetinin Demokrasi için Sınıf Anlayışı..331 3.7.1.3.Cumhuriyet İdeolojisi Olan Kemalizm in Demokrasiye Bakışı.333 3.7.2. Tek Parti Dönemi ve Vesayetçi Demokrasi Uygulamaları.335 3.7.2.1.Vesayetçi Parti Anlayışı...336 3.7.2.2. Türkiye deki Vesayetçiliğin Sürekliliği Görüşü.342 3.7.2.3.Tek Parti Dönemi Vesayetçi Demokrasi Uygulamaları...343 3.7.3. Çok Partili Dönemde Vesayetçi Demokrasi Uygulamaları 346 SONUÇ... 360 KAYNAKÇA.365 ÖZET 410 ABSTRACT.412

ix KISALTMALAR a. g. e. : adı geçen eser a. g. m. : adı geçen makale a. g. t. : adı geçen tez AİHM : Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi AİHS : Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi AMD : Anayasa Mahkemesi Dergisi AMKD : Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi AÜHFD : Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi As : Askeri AYİM : Askeri Yüksek İdare Mahkemesi AYM : Anayasa Mahkemesi Bkz. : Bakınız Böl. : Bölüm Bsk. : Baskı C. : Cilt CHP : Cumhuriyet Halk Partisi Çev. : Çeviren D. : Daire Der. : Derleyen DP : Demokrat Parti E. : Esas Ed. : Editör Ens. : Enstitü GÜHFD : Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi GÜİİBFD : Gazi Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dergisi Haz. : Hazırlayan HSYK : Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu İÜHFD : İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi K. : Karar Kan. : Kanun KHK : Kanun Hükmünde Kararname

x krş. : karşılaştırınız Md. : Madde MGK : Milli Güvenlik Kurulu MK : Medeni Kanun M.Ö. : Milattan Önce No. :Numara p. : page pp. : pages RG : Resmi Gazete s. : sayfa S. : Sayı SBF : Siyasal Bilgiler Fakültesi STK : Sivil Toplum Kuruluşu STÖ : Sivil Toplum Örgütü TBMM : Türkiye Büyük Millet Meclisi T.C. : Türkiye Cumhuriyeti TODAİE : Türkiye ve Ortadoğu Amme İdaresi Enstitüsü Trans. : Translation (Çeviri) TSK :Türk Silahlı Kuvvetleri v.b. : ve benzeri v.d. : ve devamı v.s. : vesaire Vol. : Volume (Cilt) Yay. : Yayınları Y. : Yıl

GİRİŞ Demokrasi yönetimi insanlık tarihinde bir hayli zaman öncesinden beri bilinmesine rağmen, her geçen gün demokrasi ile ilgili yeni fikir ve yaklaşımlar ileri sürülmeye devam edilmektedir. Halen demokrasiyi dikkate almaksızın bir devlet yönetimi kurgulamak gittikçe zorlaşmakta, hatta demokrasiye açıktan karşı çıkmak hiç mümkün gözükmemektedir. En katı despotik yönetimden en liberal anlayışlara kadar, tüm siyasal rejimler günümüzde demokrasi ile irtibatlandırılarak bir nevi meşrulaştırmaktadır. 1 Diğer bir ifadeyle devlet yönetiminde demokrasinin, bir meşruluk temeli oluşturmak bakımından zorunluluk teşkil ettiği artık kabul edilmektedir. 2 Demokrasinin özellikle devlet yönetiminde meşruluğu sağlamada zorunlu olduğuna dair çeşitli gerekçeler sıralanmaktadır. Bunlar arasında; 1. Modern devlet düzeninde bireylerin, dokunulmaz temel haklarla güvence altına alınmış olan kendi özerk alanlarını diledikleri gibi düzenleme serbestliğine sahip olduğunun kabul edilmesi, 2. Bu serbestliği gerçekleştirebilmek için, bireylerin yurttaş olma sıfatıyla siyasî karar alma süreçlerini belirlemeleri, yani öncelik yasamada olmak üzere, yürütme ve yargı da dâhil, devlet yönetiminin erklerini belirleyebilmesidir. 3 Varlığı ve gerekliliği konusunda oluşan büyük mutabakat ile demokrasi, aynı zamanda alabildiğince anlam genişlemesine uğramakta ve üzerinde bir hayli fikir ileri sürülebilecek bir konuya dönüşmektedir. Hemen hemen herkesin bildiğini zannettiği ve hakkında fikir beyan ettiği demokrasi, toplumların yönetim modelleri arasında bir hayli farklı yorum ve çeşitleme ile 1 Örneğin Soğuk Savaş döneminde Sovyetler Birliği ve Doğu Bloku ülkeleri uyguladıkları siyasal rejimlere rağmen kendilerini halk demokrasisi olarak meşrulaştırmıştır. 2 Levent Köker, Seçim Sistemleri ve Siyasi Çoğulculuk, Anayasa Yargısı, S. 23, Y. 2006, s.199. 3 Jürgen Habermas, Postcript, Between Facts and Norms: Contributions to a Discourse Theory of Law and Democracy, 3. Edition, Cambridge, The MIT Press, 1999, s.452.

2 anılmaktadır. Sonuçta demokrasinin bu denli yaygın benimsenmesi üzerine demokrasi için insanlığın ulaştığı en iyi siyasal rejim olduğu ve henüz daha iyi bir rejim bulunmadığı için aşılamadığı ileri sürülebilir. Demokrasi, geçirdiği tarihsel serüveni içinde incelendiğinde de görüleceği gibi aslında kırılgan bir rejimdir. Kırılganlığının en önemli sebebi ise sürdürülmesindeki zorluğudur. Bu zorluk karşısında demokrasi çoğu zaman sadece şeklen var olabilmiştir. Ancak demokrasinin şeklen varlığından ziyade demokrasinin tüm içeriğiyle yaşatılması daha önemlidir. Bu yüzden demokrasinin yerleşmesi ve sürdürülmesi birçok etkene ve güçlü bir iradenin varlığına bağlıdır. 4 Demokrasinin tam olarak sürdürülememesi ve bazı toplumsal süreçlerde başarılı olamaması karşısında onu reddetmek gerekmeyecektir. 5 Özellikle demokrasiden vazgeçebilmek için alternatif güçlü bir siyasal yöntem bulmak gerekir. Bugün için insanlık bu alternatife sahip değildir. 6 Bununla beraber demokrasi tartışılmaz kutsal bir rejim durumunda da değildir. Ancak kabul edilmelidir ki demokrasi, şu an için insanlığın kültürel ve tarihsel birikiminin vazgeçilmez bir ürünü sayılmaktadır. Demokrasinin herkesçe çok fazla kabul edilirliği ve böylelikle ortaya çıkan çok çeşitliliği aslında demokrasinin gerçek içeriğinden koparılmasına yol açmakta, yüzlerce demokrasi modeli kişileri, hangisi gerçek demokrasi? sorusunu sormaya sevk etmektedir. Birçok demokrasi modelinin varlığı, başta kamu yönetimleri olmak üzere, tüm yönetim yapılarını demokrasi 4 Harold J. Laski, John Strachey, Demokrasi Nedir? Sosyalizm Nedir? Der. Necati Hersek, İstanbul, Evren Yayınları, 1962, s. 4. 5 Demokrasilerde kimi grup ve anlayışlar toplum nezdinde geçerliliklerini bile kaybedebileceklerdir. Örneğin demokraside kaybetmeyi içine sindirmenin önemi için Burnham; Demokrasi hiçbir zaman kazanamaz. Demokrasi daima kaybetmeye mahkûmdur, çünkü demokrasi kuvvetleri, kazanmadıkları takdirde demokratik olmaktan çıkarlar. Onun için, demokrasi isteyenler, kaybetmeyi peşinen göze almalıdır. demektedir. Bkz. David Spitz, Antidemokratik Düşünce Şekilleri, Çev. Şiar Yalçın, MEB Yayınları, İstanbul, 1994, s.46. 6 Hayek bu konuda; Demokrasi insanların şimdiye kadar keşfedebildiği yegâne barışçıl değişim yöntemidir demektedir. Aktaran Atilla Yayla, Liberal Bakışlar, Ankara, Liberte Yayınları, 2000, s. 230.

3 tabanlı bir yönetim kurmaya yönlendirse de, demokrasiye aykırı ancak görüntüde demokrasiye benzetilmiş bazı yönetimler ortaya çıkmaktadır. Demokrasinin olması gereken niteliğinden düşük olduğu için yarı demokrasi denilebilecek türdeki bu demokrasiler içerisinde, vesayete dayalı bir yönetim anlayışıyla bir siyasal rejime dönüştürülmüş olan vesayetçi demokrasi öne çıkmaktadır. Literatürde demokrasi hakkında yazılmış çok fazla sayıda eser bulunmaktadır. Ancak bu eserlerin çoğu teorik olarak demokrasinin anlaşılmasını temel kavramlar üzerinden sağlamak amacı taşımaktadır. Ancak ampirik (deneye dayanan) denilen, uygulamalı demokrasilerin içeriklerinin araştırılması ise, genellikle toplumsal siyasi ve yönetim kültür araştırmasını da içerdiğinden, daha az sayıda yapılmaktadır. Demokrasinin yaygın derecede kabulü ile ortaya çıkmış yeni demokrasi uygulamalarını ülkelerin sosyo-kültürel yapılarına uyumluluğu ile karşılaştırarak inceleyen eserlerin sayısı ise daha azdır. Vesayetçi demokrasi konusu da işte bu tür bir çaba gerektirdiğinden, şu ana kadar söylem olarak kullanılmak dışında yeterince ele alınıp incelenmemiştir. Vesayetçi demokrasi konusu bir demokrasi uygulaması olarak ele alındığında detaylı olarak incelenmeyi hak eden birçok özelliği barındırmaktadır. Özellikle vesayetçi demokrasi, gerçek demokrasiyi arayanlar için çoğu zaman bir paravan olarak kullanıldığından, otoriter rejimlerin bir sığınağına dönüşmektedir. Bu açıdan hayli ilginç bir özelliğe sahiptir. Ancak toplumların gittikçe birbirine daha çok yaklaştığı, yönetim dâhil birçok konuda ülkelerin birbirine daha çok benzeştiği bir dönemde, demokrasiye açıktan karşı çıkmak bir yana, eksik ve yetersiz bir demokrasiyi sürdürmek mümkün gözükmemektedir. Dolayısıyla anti-demokrat gözükmemek, artan insan hakları taleplerine karşı zor durumda kalmamak ve devletlerarası çeşitli organizasyonlarda yer almak adına demokrasi, bilinen anlamı ile çağımızın mutlaka dikkate alınması gereken ideal yönetim modeline dönüşmüştür.

4 İdeal anlamdaki gerçek demokrasi ise kolaylıkla uygulanamamakta ve demokrasiler çoğu zaman istikrarlı olamamaktadır. Bu durum karşısında; demokrasinin kontrollü bir uygulamasının hayata geçirildiği, gerçek demokrasi arayışı ve baskısına karşı yetersiz de olsa görüntüde bir demokrasi çeşidi olarak vesayetçi demokrasi, kimi otoriter rejimlerin kullandığı bir demokrasi yorumu olarak daha çok belirginleşmektedir. Dolayısıyla tüm yarı ve yetersiz demokrasi uygulamaları da doğal olarak, kendi içerisinde az veya çok vesayetçi demokrasi anlayışına yaklaşmaktadır. İşte bahsedilen bu özellikleri ile yakın dönem siyasal tartışmalarda sıkça kullanılan vesayetçi demokrasi hakkında, bahsedilen sebeplerle akademik bir çalışma yapmak önem kazanmaktadır. Ayrıca son dönemde sıkça dile getirildiği üzere, başta Türkiye olmak üzere kimi ülkelerdeki yönetim kültürü ile yakından ilişkisi olması sebebiyle, uygulanan demokrasinin vesayetçi demokrasi olduğu da iddia edilmektedir. Siyaset ve yönetim çevrelerinde dile getirilen bu görüşün dayandığı tezlerin ele alınması ve incelenmesi açısından bu çalışma ayrıca bir eksikliği tamamlamak gayesi taşımaktadır. Demokrasiye dayalı olduğu düşünülen yönetimi birçok defalar kesintiye uğradığından, demokrasi dışı dönemlere alışık olan başta Türkiye olmak üzere çeşitli ülkelerdeki demokrasinin türü ile ilgili araştırmalar, sadece demokrasinin standart kurumlarının var olup olmadığının araştırılmasıyla sınırlı tutulmuştur. Örneğin seçimlerin yapılması, parlamentonun belirlenmesi ve hükümetin oluşturulması ile demokrasinin eksiksiz tüm şartlarının yerine getirildiği ileri sürülse dahi, bu ülkelerde demokrasiler niçin istikrarlı olamamakta ve hatta demokrasiler niçin devamlı müdahalelerle kesintiye uğramaktadır? İşte bu tür sorular, sadece temel bazı kurumlarla demokrasi tanımlandığında tam olarak karşılık bulamamaktadır. Bundan hareketle, tam demokrasiye hem anlayış ve hem uygulama olarak geçilmeden önce, toplum için bir alıştırma dönemi olarak başlatılan demokrasi dışı yönetim uygulamaları, daha sonra demokrasiye geçildiğinde vesayetçi unsurların gözetiminde süreklilik kazanmaktadır. Bu şekilde siyasal toplum için uygulanacak bir rejim biçimine dönüştürülen vesayetçi demokrasinin,

5 toplumsal siyasi kültür başta olmak üzere, çeşitli siyasal yönetim unsurları ile olan ilişkisini araştırmak ve bu konuda sonuçlar üretmenin başta kamu yönetimi, siyaset, hukuk olmak üzere sosyal bilimlerin çeşitli alanları için faydalar sağlayacağı değerlendirilmektedir. Bu tez çalışması, vesayetçi demokrasi uygulamasının nasıl bir demokrasiye olanak verdiğini, demokrasinin hangi özeliklerini ortaya çıkarıp ne tür özeliklerini geri plana ittiğini belirlemeyi amaçlamaktadır. Bunun için ilk olarak vesayetçiliğin, nasıl bir yönetim kültürü haline dönüştüğünün açıklanması gerektiğinin, daha sonra vesayetçi demokrasinin otoriter bir demokrasi uygulaması olarak standart demokrasinin dışında kaldığının gösterilmesi gerekecektir. Ayrıca demokrasinin bu şekilde uygulanması ile gittikçe gerçek demokrasiden uzaklaşılıp uzaklaşılmayacağı ve ileride oligarşik bir yönetim yapı ve oluşumlarının süreklilik kazanıp kazanmayacağı hususları incelenecektir. Bu çalışmanın birkaç hipotezi bulunmaktadır. Bu hipotezlerin ilki vesayetçi demokrasi yönetiminin kimi demokrasi dışı unsurlar taşısa da eksik veya yarı nitelikte bir demokrasi yorumu olduğudur. Çalışmanın ikinci hipotezi; vesayetçi demokrasinin gerçek demokrasiye ulaşmak adına geçici bir uygulama olarak görme olanağının bulunmadığıdır. Üçüncü hipotezi ise özellikle Türkiye de uygulanan demokrasinin çalışmada ortaya konulacak vesayetçi demokrasinin birçok özelliği ile uyumlu olduğudur. Tez çalışması üç bölüm şeklinde tasarlanmıştır. Birinci bölümde çalışmanın önemli kavramları olan demokrasi ve vesayet in teorik ve kavramsal çevresinin ortaya konularak, birleşiminden ortaya çıkan vesayetçi demokrasi kavramının detaylı açıklaması yapılacaktır. Bunun için teorik olarak demokrasi ve vesayet kavramları hakkındaki görüşler tartışılırken özelikle demokrasi düşüncesinin geçirdiği safhalar, uygulamaları ile birlikte aktarılacaktır. Vesayetçi demokrasiyi iyi anlamlandırabilmek için, demokrasinin yüzlerce farklı model ve tasarımının doğurduğu kafa

6 karışıklığını gidermek adına, demokrasinin temel ilkeleri ve demokrasinin en çok kabul gören çeşidi olan liberal demokrasiye ilişkin açıklamalar ve tanımlamalar yapılacaktır. Özellikle Türk demokrasisinin ne tür bir demokrasi tanımı içerdiğine ilişkin olarak, Anayasa Mahkemesi başta olmak üzere farklı düşünce ve görüşler ortaya konulacaktır. Ayrıca bu bölümde bir hukuki terim olarak kabul edildiğinde vesayetin, hukuk biliminin alt bölümlerinde ne tür karşılıklarla düzenlendiği ve içeriğinin ne şekilde belirlendiğine ilişkin açıklama ve karşılaştırmalar yapılacaktır. Bu bölümde vesayetçi demokrasi kavramlaştırmasının içeriği ve özellikleri ortaya konularak çerçevesi belirlenecektir. Özellikle bu kavram hukuk, kamu yönetimi ve siyaset açısından değerlendirilecektir. Vesayetçi düşüncenin kökenlerine inilerek tarihsel olarak hangi sosyal olay ve yaklaşımlardan oluştuğu veya etkilendiği araştırılacaktır. Vesayetçi demokrasinin ne tür bir kullanım alanı bulduğu özelikle tek parti dönemleri ile açıklanacaktır. Ayrıca askeri yönetimler sonrası demokrasiye geçişlerde yönetimi sivillere devredenlerin anayasalarda yaptıkları düzenlemelerde görülen vesayet yetkilerine değinilerek bu durumun vesayetçi demokrasi uygulamalarında özel bir görünüm olarak ele alınacaktır. Bu bölümde son olarak Türkiye gibi demokrasileri kesintiye uğramış yaklaşık her kıtadan bazı ülkeler incelenerek vesayetçi demokrasi uygulamaları hakkında örnekler verilmiştir. Böylelikle ilk bölümde, demokrasi ve vesayet kavramlarının genel hatları ile ne şekilde anlaşılması gerektiğine dair teorik temel bilgiler ve çeşitli ülkelerdeki demokrasi uygulamaları gösterilmiş olacaktır. Çalışmanın ikinci bölümünde; vesayetçi demokrasi nin özellikleri kuramlaştırılmak için ayrı başlıklar halinde incelenecektir. Bunun için tüm demokrasi kuramlarında dikkate alınan bazı kavramlarla vesayetçi demokrasi anlayışının ilişkisi araştırılacaktır. Yani ilk bölümde yapılmış olan ayrı ayrı demokrasi ve vesayet kavramlarını açıklamalarının ötesinde çalışma konusuna adını veren vesayetçi demokrasi kavramlaştırmasının içeriği ve özellikleri ortaya konularak çerçevesi belirlenecektir. Bu bağlamda tez

7 çalışmasının ikinci bölümünde vesayetçi demokrasinin bir siyasal metot ve rejimle birlikte bir siyasal düşünce ve yaklaşım olduğunun belirlenmesi adına, demokrasi için vazgeçilmez olarak kabul edilen çeşitli kavram ve kurumlarla ilişkisi araştırılacak ve bunların vesayetçi demokrasideki benzerlik ve karşıtlıklarına ilişkin sonuçlar çıkarılacaktır. Bu bölümde ilk kavram olarak vesayetçi demokraside egemenliğin yeri araştırılacak, egemenliğin kullanılmasında vesayetçi demokrasinin neyi savunduğu ve egemenliğe bakışının ne olduğu sorgulanacaktır. İkinci olarak vesayetçi demokrasinin elitist bir demokrasinin türevi olup olmadığının ortaya konulması için elitist (seçkinci) demokrasinin görüşleri ile karşılaştırmalar yapılacaktır. Bunun için vesayetçi demokrasinin seçkinci görüşle olan önemli benzerlikleri açıklanacaktır. Ayrıca yine bu bölümde vesayetçi demokrasi ve militan demokrasi karşılaştırılması yapılarak militan demokrasinin hangi açılardan vesayetçi demokrasiye uygun düştüğü açıklanacaktır. Militan demokrasi dışında tezin ikinci bölümünde ayrıca cumhuriyet kavramının demokrasi ile ilişkisinde, demokrasinin vesayetçi yorumuna olan yakınlığı ortaya konulacaktır. Cumhuriyetçi devlet yönetiminin, gerçek demokrasi olarak ileri sürülen demokrasinin liberal yorumuna mı yoksa otoriter bir demokrasi olarak görülebilecek vesayetçi demokrasiye mi yakın durduğu belirlenecektir. Böylelikle vesayetçi demokrasinin hangi tür rejimlere yatkın ve uyumlu olduğunu anlamanın kolaylaşacağı düşünülmüştür. Ayrıca bu bölümde vesayetçi demokrasideki hukuk anlayışı belirlenmeye çalışılacaktır. Dünyada demokrasiler için geçerli olan hukuk anlayışları vesayetçi demokrasi açısından değerlendirilecek ve vesayetçi demokrasinin bu anlayışlardan hangisine yakın durduğu belirlenecektir. Tez çalışmasının ikinci bölümünde ayrıca vesayetçi demokrasilerde çoğulculuğun nasıl anlaşıldığı araştırılacaktır. Çoğunlukçu ve çoğulcu demokrasi tercihlerinde vesayetçi demokrasinin uygulamaları ile nasıl bir çoğulculuğa rıza gösterebileceği araştırılacaktır. Bu bölümde ayrıca siyasetin öznesi durumundaki sivil toplumun vesayetçi demokrasideki durumu

8 irdelenecek ve özelikle Türkiye örneğinden hareketle sivil toplum üzerindeki vesayetin nasıl ve ne şekilde geliştiği açıklanacaktır. Yine bu bölümde vesayetçi demokrasi, siyasal kültür sorunu üzerinden anlaşılmaya çalışılacaktır. Bu bölümde son olarak siyasi partilerin vesayetçi demokrasi uygulamasındaki durumları sorgulanacak ve parti patronajı ve parti içi demokrasiye etkili olan aşırı parti disiplininin vesayete açık olan tarafları irdelenecektir. Tez çalışmasının son bölümünde vesayetçi demokrasi, Türkiye örneği üzerinden incelenecektir. Türkiye deki tek parti dönemi, çok partili siyasal hayat sonrası dönem gibi dönemlere göre vesayetçi demokrasinin nasıl başladığı, hangi süreçlerden geçtiği ve ne tür enstrümanlar kullandığı irdelenecektir. Türkiye de vesayetçi demokrasinin yürütülmesinde vesayet organlarına da temas edilecek ve anayasal olarak vesayetçi demokrasinin hangi tür kurumlarla icra edildiği ele alınacaktır. Tez çalışmasının sonuç bölümünde ise elde edilen veriler vesayetçi demokrasinin anlaşılmasını sağlayacak şekilde sıralanacaktır.

BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1.1. DEMOKRASİ TEORİSİNİN KAVRAMSAL ÇÖZÜMLENMESİ VE TARİHSEL GELİŞİMİ Antik çağlardan günümüze kadar "demokrasi" kavramı insan yaşamında hep merkezi bir konum elde etmiştir. Tüm kavramların başına gelen zaman içindeki anlam değiştirme özelliği nedeniyle, "demokrasi" kavramı da her toplumsal mekânın kendi göreli farklılıklarına (tekliğine) bağlı olarak, her toplumsal ortam değişikliğinde kendini yeniden inşa eden 7 bir niteliğe sahip olmuştur. Kısaca demokrasi, yüzyıllar boyunca insanlığın hep ideali olmuş, ancak günümüze değin bazılarına göre bir "fantasma" (hayal) olmanın ötesine geçememiştir. Demokrasinin gerçek anlamı, insanlık tarihi boyunca anlam erozyonuna ve yorum enflasyonuna uğratılmıştır. 8 Bu bölümde demokrasi kavramının yaygın bilinirliğinin bu kavramı anlamada sorun oluşturduğu, karışıklıklara sebep olduğu ve demokrasi kavramının geçirdiği tarihsel arka planın, kavrama yeni anlamlar yüklediği ve bu durumun da belirsizlikler oluşturduğu üzerinde durularak, bütün bunlara rağmen demokrasi teorisinin herkesçe kabul edilen ortak esasları tartışılacaktır. 1.1.1. Demokrasi Kavramının Tanımlanması Sorunu Demokrasi hakkında herkesin bir fikri vardır. Çünkü demokrasi kişilerin ötesinde insanlığın kendisine mal olmuş bir kavramı niteliğindedir. Ancak herkesin ne olduğunu bildiğini zannetmesinden ötürü demokrasi aslında 7 Gülgün Erdoğan Tosun, Demokratikleşme Perspektifinden Devlet-Sivil Toplum İlişkisi, İstanbul, Alfa Yayınları, 2001, s. 95. 8 Coşkun C. Aktan, Yeni Sivil Toplum Sözleşmesi, Yeni Türkiye Dergisi-Sivil Toplum, S. 18, Kasım-Aralık, 1997, s. 135.

10 karmaşık bir kavramdır. 9 Demokrasiyle ilgili tanım yapan eserlere bakıldığında ilk dile getirilen hususun, bu kavramın belirsizliğine ilişkin tespitin yer almasıdır. 10 Demokrasi kavramının bu belirsizlik ve karmaşıklığında en önemli sebep demokrasinin bir anlayış ve düşünce olarak sorgusuz sualsiz herkesçe kabul görmesi yatmaktadır. 11 Bu yüzden demokrasi kavramının tanımlanmasından kaynaklanan hataların en başta geleni, demokrasinin tanımlanması sorunu ile demokrasinin iyi bir şey olup olmadığı sorununun karıştırılmasından kaynaklanmaktadır. Özellikle İkinci Dünya Savaşı ndan sonra demokrasi ve demokratik kavramları siyaset sözlüğünün en yaygın olumlama sözcükleri haline geldiği için, demokrasi kavramı, herhangi bir anlam taşımaksızın, sadece olumlanan ve onaylanan herhangi bir siyasal düzene eş anlamlı olarak kullanılmaya başlanmıştır. 12 9 Demokrasi kuramı; çoğu kez muğlâk bir dil, üstü kapalı varsayımlar ve metafizik önermelerin gereksiz karmaşıklığı yüzünden karanlıkta kalmış gibidir. Bkz. Roland Pennoc, Democratic Political Theory, Princeton, Princeton University, 1979, s. xvii. 10 Gordon Marshall, Sosyoloji Sözlüğü, Çev. Osman Akınhay, Derya Kömürcü, Ankara, Bilim ve Sanat Yayınları, 1999, s.140. Ayrıca; Demokrasi kavramını tanımlamak yerine sınırlamalar getirmek daha anlamlı olabilir. Bu açıdan demokrasi, en iyiyi aramak değil, ehven-i şerde uzlaşmak, en iyi yönetimi iktidara getirmek değil, kötü bir yönetimi iktidardan kansız şekilde uzaklaştırmak ve en doğru siyasal kararları almak değil, sonucuna halkın katlanacağı kararları halkın vermesidir. Bkz. Mehmet Fevzi Bilgin, Küreselleşme Demokrasiyi Zayıflatıyor mu?, Sivil Toplum Dergisi, Y.3, S. 9, Ocak-Mart 2005, s.25. Bu arada Demokrasinin totalitarizm, otoriterizm, mutlakıyet, diktatörlük ve otokrasi olmadığı konusunda hiç kimsenin şüphesi yoktur. Aynı şekilde rekabetçi seçime veya genel oya sahip olmayan seçilmiş politikacıların atanmış bürokratlar üzerinde kontrole sahip olmadığı, örgütlenme, toplantı ve ifade özgürlüğünün güvence altına alınmadığı ülkelerin demokratik sayılamayacağı aşikârdır. Bkz. David Beetham, Kevin Boyle, Demokrasinin Temelleri, Çev. Vahit Bıçak, Ankara, Liberte Yayınları, 1998, s.vıı. Sonuçta bugün insanlık demokrasinin ne olduğu konusunda olmasa da, ne olmadığı konusunda anlaşmaktadır. 11 Demokrasinin bu denli benimsenmesinde tarihte ünlü savaşların hiçbirinin demokratik halklar arasında yapılmamış olması etkili olmuştur. Büyük demokratik devletlerarasında şu ana kadar ciddi nitelikte bir savaşın olmaması, toplumların arasındaki ilişkilerde demokrasinin kazandırdığı bir düzenliliğe işaret etmektedir. Jack S. Levy, Domestic and War, Journal of Interdiciplinary History, Vol. 18, No.4, Spring 1988, s.88 den aktaran John Rawls, Halkların Yasası, Çev. Gül Evrin, 2. Baskı, İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları, 2006, s.55. Aynı şekilde Oneal ve Russet; üç faktörün uluslar arasında çatışma olasılığının azalttığını savunarak bunların; demokrasinin paylaşılması, ortak ticaret ve alışverişin artması ile uluslar arası ve bölgesel örgütlere üyeliğin gerçekleşmesi olarak sıralamaktadırlar. Bkz. John Oneal, Bruce Russett, The Classical Liberals Were Right: Democracy, Independence and Conflict, 1950-1985, International Studies Quarterly, Haziran 1997, S. 41, s.267. 12 David Beetham, Demokrasi ve İnsan Hakları, Çev. Bilal Canatan, Ankara, Liberte Yayınları, 2006, s.3.

11 Demokrasinin insanlığın nezdinde bu denli yüksek oranda kabul görmesinin arkasında ise, genelde toplumlar için demokrasi ve demokratikleşme talebinin, tıpkı insan hakları kavramında olduğu gibi evrensel bir geçerliğe sahip ve sanki insanlığın ortak toplumsal bir mirası imiş gibi kabul görmesi yer almaktadır. 13 Zira demokrasi tek başına, çağdaş dünyanın halen hâkim tek siyasal doktrinidir 14 ve son birkaç asır içinde demokrasi kavramı yüksek bir duygusal mazhariyet kazandığı için, onu, kendi taraftar olduğu rejim tipine benzetmek ve rakipleri eleştirmek için kullanmak, yaygın yöntemlerden biri haline gelmiştir. 15 Özellikle de İkinci Dünya Savaşı ndan sonra, bazı marjinal yönetimler hariç, ne kadar otoriter yönetim içeriğine sahip olursa olsun, bütün siyasetçiler ve yöneticiler için, devlet yönetimlerini demokratik bir yönetim olarak göstermek bir zorunluluk haline gelmiştir. 16 Sartori nin de belirttiği üzere, diğer alanlardan farklı olarak siyasette kullanılan dil ve bu dilin kavramlarından biri olan demokrasi, genelde bir düşünceyi açıklamak için kullanılmaktan çok, düşünceyi veya bir fikri gizlemenin aracı olarak ele alınmaktadır. 17 Bu yüzden de demokrasi kavramının içeriği daha çok karıştırılmaktadır. Ancak tüm bu karışıklığa rağmen demokrasi kavramının içeriği bu çalışmada çoğunlukla kabul edilen 13 İshak Torun, Cemaatten Kitleye, Kitleden Örgütlü Topluma: Türkiye de Cumhuriyet ve Demokrasi, Cumhuriyetçilik, Ed. Nafiz Tok, Ankara, Orion Kitabevi, 2008, s.232. 14 Ergun Özbudun, Türk Anayasa Hukuku, 7. Baskı, Ankara, Yetkin Yayınları, 2003, s.60. 15 Stanley Benn, Democracy, Encyclopedia of Philosophy, Editor: Donald M. Borchert, 2. Edition, New York, Vol. 2, Thomson Gale Corporation, 2006, s.699. Aynı şekilde Tocqueville; "En büyük karmaşa demokrasi ve demokratik hükümet sözcüklerini kullanma biçimimizden doğmaktadır. Bu sözcükler açıkça tanımlanıp bunların tanımları üzerinde bir anlaşmaya varılmadıkça, halk içinden çıkılmaz bir fikir karmaşası yaşayacaktır, bu da en çok halk avcılarıyla zorbaların işine yarayacaktır" demektedir. Aktaran, Giovanni Sartori, Karşılaştırmalı Anayasa Mühendisliği, Çev. Ergun Özbudun, Ankara, Yetkin Yayınlan, 1997, s.3. 16 John Hoffman, A Glassory of Political Theory, Edinburgh, Edinburgh University Press, 2007, s.38. Tüm totaliter liderler demokrasinin arkasına saklanmıştır. Nitekim Adolf Hitler, Üçüncü Reich i gerçek bir Alman demokrasisi olarak adlandırmış, Benito Mussolini, İtalyan faşizmini demokrasinin en saf biçimi olarak nitelemiş ve komünist rejimler de kendilerine halk demokrasileri adını vermişlerdir. Bkz. Kevin Harrison, Tony Boyd, Understanding: Political Ideas and Movements, Manchester, Manchester University Press, 2003, s.60. 17 Giovanni Sartori, Demokrasi Teorisine Geri Dönüş, Çev. Tuncer Karamustafaoğlu, Mehmet Turhan, 2. Baskı, Ankara, Yetkin Yayınları, 1996, s.278.

12 ortak özellikleri ile ele alınacaktır. Ancak demokrasi kavramını anlamlandırma ve gerçek içeriğini belirleme çabası, bu kavramın tarihsel kimliğinden soyutlamayı mümkün kılmadığından, ilk olarak demokrasi kavramının etimolojik anlamı, diğer benzeri kavramlarla olan ilişkisi ve daha sonraki tarihsel serüveninde öne çıkan dönemleri incelemeyi gerektirmektedir. 1.1. 2. Demokrasi Kavramının Etimolojik Anlamı Demokrasi kavramı, Yunanca demos (halk) ve kratos (otorite) kelimelerinin birleşiminden gelmiş ve sonradan aynı dilde yer alan democratia sözcüğüne bürünmüş olup, Türk diline Fransızca olan démocratie kelimesinden girmiştir. 18 Kelimenin kökeninden çıkarılan anlam itibariyle, halkın otorite olarak kabul edilmesi, halkın egemenliğini belirtmektedir. 19 Etimolojik (Kökenbilim) açıdan demokrasi (demokratia) sözcüğü ilk olarak, Atina'da M.Ö. beşinci yüzyıl sıralarında kullanılmaya başlamıştır. Bu kavram "İso" ya da "eşit", "insomnia" yahut yasa önünde eşitlikte olduğu gibi daha eski kavramların yerine geçirilerek kullanılmıştır. M.Ö. beşinci yüzyılda ortaya çıkan bu sözcük o tarihten yaklaşık bir yüzyıl öncesine gelinceye kadar hep bir siyasal kavram olarak ele alınmıştır. Demokrasi kavramında yer alan demos ; bir bütün olarak halk veya sıradan halk ın da bulunduğu pek çok anlamı olan ve anlamı değişken bir sözcüktür. Ancak tıpkı demos gibi etimolojik olarak "demokratia" sözcüğü yani "halk yönetimi" ile tam olarak ne kastedildiği belli değildir. Örneğin kelimenin anlamındaki halk kimlerden oluşur? 20 Aynı şekilde yönetimi 18 Pars Tuğlacı, 20. Yüzyıl Ansiklopedik Okyanus Türkçe Sözlük, C.1(A-G), İstanbul, Pars Yayınevi, 1971, s.535. Başka bir kaynakta; Demokrasi kavramı Yunanca kökenli bir kavramdır ve demo ve kratia kavramlarının birleşiminden oluşmuştur. Bunlardan demo kişi veya insan demektir, kratia kavramı ise güç veya kural anlamına gelir. Buna göre demokrasi, insanların kuralları anlamına gelir şeklinde belirtilmektedir. Bkz. H. Edward Powley, E. Ronald Fry, J. Frank Barrett, Dialogic Democracy Meets Command and Control: Transformation Through the Appreciative Inquiry Summit Academy of Management Executive, Vol. 18, 2004, s.68 19 Demokrasi, Halkın kendi kendini yönetmesi, yönetim düzeninde halk iradesinin ağır basması veya yönetimin halk tarafından denetlenmesidir. Meydan Larousse, Ansiklopedi, C.3, İstanbul, Meydan Yayınları, 2003, s. 514.

13 belirleyen etkenler nelerdir? Bu tür soruların içeriği demokrasinin zamanla geçirdiği aşamalarla cevaplandırılmıştır. Yani toplumların geçirdiği dönemler ve olaylar, yönetimlerin zamanla kaydettiği aşamalar yanında demokrasi kavramı da şekil değiştirmiş ve yeni boyutlar kazanmıştır. 1.1.3. Demokrasi Kavramının Benzer Kavramlarla İlişkisi Halkların yönetiminde demokrasi gibi daha başka kavramlar da kullanılmaktadır. Örneğin otokrasi tek kişinin yönetimi, aristokrasi yani en iyilerin, elitin yönetimi anlamındayken, demokrasi halkın yönetimi anlamına gelmektedir. Bu yüzden demokrasi kavramının anlaşılması için vurgulanması gereken en öncelikli husus demokrasinin, tüm otoriter rejimlere karşı olduğu gerçeğidir. Diğer bir ifadeyle otoriter ve baskıcı anlayış ile demokrasi tam bir tezatlık oluşturmaktadır. Örneğin sadece belirli bir zümrenin bir ülkeyi yönetmesiyle ortaya çıkan yönetim biçimi olan oligarşi, varlıklı, zengin ve şerefli kişilerin yönetimi olan plütokrasi ve timokrasi türü yönetimlerden farklılık taşımaktadır. Hâlbuki eski çağlardan günümüze değin hep halkın değil, bir kişinin yönetimi ve egemenliği (monarşi, despotizm, tiranlık, imparatorluk, krallık, diktatörlük vs.) veya bir grubun ya da zümrenin yönetimi ve egemenliği (oligarşi, teokrasi, aristokrasi, plütokrasi, timokrasi vs.) söz konusu olmuştur. 21 20 Toprak esasına dayalı olarak bölünmüş deme (nahiye)lerde Atinalı bir anadan ve babadan doğmuş, on sekiz yaşını doldurmuş erkeklerin demot listesine yazılmasıyla demokrasinin demos u ortaya çıkmıştır. Bkz. Aristoteles, Atinalıların Devleti, Çev. Suat Yakub Baydur, Ankara, M. E. B. Yayınları, 1943, s.75. Bununla birlikte demos, aralarında bir bütün olarak halk/yurttaşlar topluluğu ve sıradan halk/alt sınıflarında bulunduğu pek çok anlamı olan değişken bir sözcüktür. Sartori nin aktardığına göre demos, M.Ö. beşinci yüzyılda halk meclisi ekklesia da toplananları nitelemek için kullanılmıştır. Fakat kimi zaman demos toplumun tümü, yığın (polloi) çoğunluk (pleiones) ya da Polybos ta olduğu gibi yozlaşmış anlamda kalabalık (ochlos/ochlokrasi) sözcükleriyle bağdaştırılmıştır. Yine de demos sözcüğü Latinceye populus olarak çevrilince belirsizlik artmış olmasına rağmen bugünkü halk egemenliği kavramının kökenini oluşturmuştur. Bkz. Sartori, Demokrasi Teorisine Geri Dönüş, s.23. Türkçede demos un bu anlamına karşılık gelebilecek bir kelime olarak avam düşünülebilir. Bkz. Mustafa Erdoğan, Anayasal Demokrasi, 4. Baskı, Ankara, Siyasal Kitabevi Yayınları, 2001, s.235. 21 Örneğin Aristoteles e göre demos un yönetimi olan demokrasi, iyi kent site yönetimi diye çevirebileceğimiz politeia nın karşıtı ya da yozlaşmış biçimiydi. Bkz. Mehmet Ali Ağaoğulları, Kent Devletinden İmparatorluğa, 6.Baskı, Ankara, İmge Kitabevi, 2009, s.357.

14 1.1.4. Demokrasinin Tarihsel Gelişimi Tarih incelendiğinde görülmüştür ki; eski antik çağlardan günümüze değin güç her zaman güçlü diye kabul edilen sınırlı sayıdaki kişilerin elinde temsil edilmiştir. Örneğin eski Mısır Teokrasisi nde tanrı kimliğindeki Firavun, kendisini aynı zamanda halkın sesi olduğunu iddia etmiştir. Diğer yandan Atina Şehir Devleti nde köleler, siyasal toplumdaki haklarda dışlanmış, sömürülmüş ve burada soyluların egemenliği (aristokrasi) söz konusu olmuştur. Kısaca tarih içerisinde yönetici diye ortaya çıkan kralların, sultanların, imparatorların ve diktatörlerin toplum üzerindeki egemenliği daima var olmuştur. Oysa tarihin bu şekildeki akışına rağmen demokrasi, gücü elinde bulunduranlar olsa dahi halkın kendi gerçek iradesinin temsil edileceği bir yönetimi hayal ederek iktidarda halkın bulunmasını önemsemiştir. 22 Demokrasi, yukarıda belirtilen amacını gerçekleştirmek için kuramsal ve uygulama anlamında tarihsel olarak Eski Yunan kent devletlerinde ortaya çıksa da, yaygın ve küresel kullanımına modern ulus devletlerde kavuşmuştur. Ancak farklı anlamlar kazanmadan önce demokrasi kavramının ilk defa ortaya çıkışındaki kullanımına değinmek gerekir. Demokrasinin ilk ortaya çıkışında ne şekilde anlaşıldığına ilişkin olarak, ilk yazılı bilgilerin Herodot Tarihinde rastlandığı görülmektedir. Bu eserde demokrasi; halkın yönetimi, yasalar önünde eşitlik, sorunların açık tartışmaya sunulması, yöneticilerin yaptıkları işlerden sorumlu olmaları olarak gösterilmektedir. 23 1.1.4.1. Antik Demokrasi Dönemi ve Uygulamaları Demokrasi kavramı ilk bilinirliğine Antik Yunan Uygarlığı dönemi olarak adlandırılan M.Ö. 756 ile M.Ö. 146 yılları arasında kavuşmuştur. Bu yüzden de Antik Demokrasi denilince akla M.Ö. 5 ve 4 ncü yüzyılda 22 Coşkun Can Aktan, Yeni Trendler, Global Gerçek Demokrasi, (Erişim) http://www.canaktan.org/yeni-trendler/global-gercek/demokrasi.htm, 30 Mart 2010, s.4. 23 Bu konuda Bkz. Heredotus, Heredot Tarihi, Çev: Müntekim Ökmen, Hazırlayan: Azra Erhat, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1973, s. 201-203.

15 Atina da uygulanan demokrasi gelmektedir. Ancak Atina Site Devletinin uyguladığı demokraside, demos (halk) denilince de yaşayan nüfusun tamamı anlaşılmamalıdır. Eski Yunan da halk denilince, büyük bir köle nüfusunun dışlandığı azınlık bir eliti anlamak gerekir. Atina nüfusu yaklaşık bin mil karelik alanda yaşayan yetişkin erkek yurttaşların kırk ya da kırk beş bini geçmeyen toplamı ile aslında yüz yüze bir toplum modelini sergilemektedir. 24 Eski Atina dönemindeki demokrasi bu yakınlık sebebiyle deyim yerindeyse bir cemaat demokrasisi dir ve şu andaki anlamı ile ayırt edici bir şekilde bir birey anlayışı yoktur. 25 Buna rağmen Atina demokrasi yönetimi ile yaklaşık iki yüz yıl boyunca tüm Yunan dünyası içindeki en varlıklı, en güçlü, en sağlam, içişlerinde en barışçıl ve kültürel olarak en zengin şehir devleti olarak kalmayı başarmıştır. 26 Demokrasinin ilk uygulama alanı bulduğu Atina demokrasisinde yukarıda belirtilen çoğunluğu dışlanmış halk, birbirine ortak veya kolektif çıkarlarla bağlı, tek ve bütünleşmiş bir yapı olarak görülmektedir. 27 Atina demokrasisinde halk tarafından yönetim, halkın yönetim sürecine katılımı temsilci göndererek değil doğrudan katılımla gerçekleştirilmiştir. Bu katılımı 24 Peter Laslett, The Face to Face Society, Philosophy, Politics and Society, Oxford,1956, s.157-184. Genel olarak; yarım milyon nüfuslu Atina'da yurttaş sayısı 20-30 bin civarındadır. Gerisi köledir. Siyasal hayata ancak yurttaşlar katılabilmekte ve özgürlükler sadece bu azınlık içindir. Bkz. Ergun Önen, Geçmişten Günümüze Özgürlük, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, C.1, S.1-2, 2002, s.116. Aynı şekilde Atina demokrasisinde, egemenlik sahibi halk, yaklaşık 30.000 kişiden oluşmaktaydı. Bkz. Gencay Şaylan, Demokrasi ve Demokrasi Düşüncesinin Gelişmesi, TODAİE İnsan Hakları Araştırma ve Derleme Merkezi, Ankara, 1998, s.14. Benzer şekilde; Nüfusu 350 bin civarında olan demokratik Atina da yurttaşların sayısı sadece 40 45 bin dolaylarında idi Bkz. Ağaoğulları, a.g.e. s.18. Şenel ise Perikles döneminde Atina Kent Devletinin nüfusunun 400 bin, siyasal haklara sahip olanların 50 bin vatandaş olduğunu belirtmektedir. Bkz. Alâeddin Şenel, İlkçağda Ortaçağda ve Yeniçağda Toplum ve Siyasal Düşünce, 5. Baskı, Ankara, Bilim ve Sanat Yayınları, s.122. Hatta Platon un Atina daki uygulamaya göre doğrudan demokrasideki ideal sayının 5040 olarak hesaplandığını belirtilmektedir. Bkz. James W. Carey, Communication as Culture, Boston, Unwin Hyman, 1990 dan aktaran, Aytekin Yılmaz, Çağdaş Siyasal Akımlar, 2. Baskı, Ankara, Vadi Yayınları, 2003, s. 200. 25 Levent Köker, Demokrasi, Eleştiri ve Türkiye, Ankara, Dipnot Yayınları, 2008, s.169. 26 Moses Finley, Antik ve Modern Demokrasi, Çev. Deniz Türker, Ankara, Ayraç Yayınevi, 2003, s.34. 27 Andrew Heywood, Siyaset, Çev. Heyet, Ankara, Liberte Yayınları, 2006, s.98.

16 mümkün kılan husus, halkın kamusal meselelere karşı yüksek duyarlılığının olması gerektiğine dair oluşan genel bir kanaattir. Nitekim Held in 28 ifadesiyle, Atina demokrasisinin belirleyici özelliği, özel hayatın kamusal meselelere ve ortak-çıkara feda edilmesini ifade eden, yurttaşlık erdemine (civic virtue) sahip olunmasıdır. Aynı şekilde Henry B. Mayo ise; Atina daki demokrasi uygulamasında, vatandaşlar arasında polisin (genel olarak site yahut devlet) çıkarlarının kendi bireysel çıkarlarının önünde olduğuna dair genel bir inancın mevcut olduğunu belirtmektedir. 29 Kısaca sayıca az olsa da halk, ortak bir siyaset anlayışını belirlemede toplum çıkarını öne çıkaran bir anlayışa sahiptir. Demokrasi uygulamalarında Antik Yunan dan itibaren daima zorluklar yaşandığı görülmektedir. Çünkü demokrasi ilk uygulanmasından itibaren çağlar boyunca birçok düşünür tarafından, yoksul ve mülksüz toplumlar için geçerli bir yönetim olarak ele alınmıştır. Örneğin, Antik Yunan ın bir temsilcisi olarak Aristoteles e göre; demokrasi, özgür yoksulların çoğunluğu oluşturdukları bir yönetim olup, bu yönetim biçiminde çoğunluğun iradesi geçerlidir. Aristoteles, demokrasiyi eşitlik ilkesine dayanan bir yönetim olarak kabul etmektedir. Ancak, Aristoteles toplumun iki tür insandan oluştuğunu ileri sürer. Bunlar; soylular ya da ileri gelenler ve diğer soylu olmayanlardır. Başka bir ifadeyle soylu olmayan diğerleri aşağı tabaka insanlarıdır. Demokrasi, bu aşağı sınıfların yönetimde olduğu bir düzen olması açısından, aslında Aristoteles tarafından istenilmeyen bir yönetim biçimidir. 30 Aristoteles, Politika adlı eserinde en iyi demokrasinin, geniş bir kırsal arazi üzerine kurulu bir ülkenin her yanına dağılmış, sıklıkla bir araya 28 David Held, Models of Democracy, Stanford, Stanford University Press, 1996, s.17. 29 Henry B. Mayo, Demokratik Teoriye Giriş, Çev. Emre Kongar, Türk Siyasi İlimler Derneği Yayını, Ankara, 1964, s.37. 30 Aristo, Politika, Çev. Mete Tunçay, İstanbul, Remzi Kitabevi, 1990.