Kemalizm. Liberal Bir Bakış. Atilla Yayla

Benzer belgeler
Doç. Dr. SERDAR GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

1: İNSAN VE TOPLUM...

Dr. Serdar GÜLENER TÜRKİYE DE ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRULUĞU

İ Ç İ N D E K İ L E R

MEVLÜT GÖL KARŞILAŞTIRMALI HUKUKTA ANAYASA BAŞLANGIÇLARININ SEMBOLİK VE HUKUKİ DEĞERİ

GENÇLİK: BİR KELİMENİN TELAKKİSİ

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ..i. İÇİNDEKİLER.iii. KISALTMALAR..ix GİRİŞ...1 BİRİNCİ BÖLÜM DEMOKRASİ - VESAYET: TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF FELSEFE DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

BÜLTEN İSTANBUL B İ L G İ AZİZ BABUŞCU. NOTU Yeni Dünya ve Türkiye 2 de İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI

Atilla Yayla. Kemalizm Liberal Açıdan Bir Tahlil ISBN 13: Liberte Yayınları / Baskı: Mart 2015; 1. Baskı: Haziran 2008

(DEÜ Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölümü Anayasa Hukuku Anabilim Dalı)

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

Murat Çokgezen. Prof. Dr. Marmara Üniversitesi

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

YUSUF ATA ARIAK - TELKODER 10. OLAĞAN GENEL KURUL AÇILIŞ KONUŞMASI 29 KASIM 2018

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

ÜNİTE:1. Anayasa Kavramı, Anayasacılık Akımı ve Anayasa Çeşitleri ÜNİTE:2. Türkiye de Anayasa Gelişmelerine Genel Bakış ÜNİTE:3

YILDIZ TEKNİKTE YENİ ANAYASA PANELİ

AK PARTi Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat ın düzenlediği basın toplantısının tam metni:

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

TÜRKİYE EKONOMİSİ Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER YILLIK PLANI

Atilla Yayla. Kemalizm Liberal Açıdan Bir Tahlil ISBN 13: Liberte Yayınları / Baskı: Mart 2015; 1. Baskı: Haziran 2008

Türkiye nin Milli Güvenliği: Güncel Durum ve Gelecek

KAPİTALİZMİN İPİNİ ÇOK ULUSLU ŞİRKETLER Mİ ÇEKECEK?

SOSYAL BİLGİLER 7 ESKİ VE YENİ MÜFREDAT KARŞILAŞTIRMASI (ÜNİTE YERLERİ DEĞİŞTİRİLMEDEN)

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

DEMOKRASİ ve SİVİL TOPLUM (SBK256) 3. Hafta Ders Notları - 19/02/2018 Yrd. Doç. Dr. Görkem Altınörs

İÇİNDEKİLER GİRİŞ ANAYASA HUKUKU HAKKINDA GENEL BİLGİLER BİRİNCİ BÖLÜM DEVLET

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

TED den, Siyasete Eğitimde Mutabakat Çağrısı

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Demokrasi ve Sivil Toplum (SBK256)

MUAFİYET TOBLOSU SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ BÖLÜMÜ 2016 MÜFREDAT

ANAYASA YARGISININ DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ

GAE GİRNE ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI... ORTAOKULU SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7. SINIF ÜNİTELENDİRİLMİŞ YILLIK DERS PLANI

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ İKTİSDİ VE İDARİ BİLİMLER FAKÜLTESİ ULUSLARARASI İLİŞKİŞLER BÖLÜMÜ LİSANS PROGRAMI

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr.İlkay DELLAL Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

KARŞILAŞTIRMALI SİYASAL SİSTEMLER

ANAYASA MAHKEMESÝ KARARLARINDA SENDÝKA ÖZGÜRLÜÐÜ Dr.Mesut AYDIN*

TÜRKİYE NİN ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNDE DEMOKRASİYE AYKIRI BİR DURUM VAR MI?

ACR Group. NEDEN? neden?

DEVLET BAKANI VE BAŞMÜZAKERECİ BABACAN: TÜRKİYE, İŞ YAPMAK, HİZMET ÜRETMEK, ÜRÜN ÜRETMEK, PARA KAZ

BANDIRMA AB YOLUNDA PROJESİ ANKET SONUÇLARI DEĞERLENDİRMESİ

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUHARREM YILMAZ IN DEMOKRASİNİN KURUMSALLAŞMASI VE SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

Şafak EVRAN TOPUZKANAMIŞ. Türk Hukukunda Anayasal Gelişmeler Işığında Vatandaşlık

İRAN IN BÖLGESEL FAALİYETLERİ VE GÜÇ UNSURLARI ABDULLAH YEGİN

Kamu Yönetimi Bölümü Ders Tanımları

Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez

Cumhuriyet Halk Partisi

MÜSİAD İNGİLTERE ŞUBESİ AÇILIŞI , LONDRA. İş ve Siyaset Dünyasının, STK larının Başkan ve Temsilcileri,

Cezayir'den yükselen bir ses: Yalnızca İslam hükmedecek!

SİYASAL İDEOLOJİLER (SBK457)

Salı İzmir Gündemi

ESKİ SOL UN ÇÖKÜŞÜ VE YENİ SOL YUTTURMACASI 1

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

ÜYE ADAYI BAŞVURU FORMU

SAAT KONULAR KAZANIM BECERİLER AÇIKLAMA DEĞERLENDİRME

Mevlana Değişim Programı

Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

TÜSİAD Gençlik Platformu

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

PROTOKOL KONUŞMALARI. Prof. Dr. Vedat AKGİRAY Tevfik BİLGİN Mustafa ÖZYÜREK

KTO KARATAY ÜNİVERSİTESİ ANAYASA HUKUKU DERSİ ÖĞRETİM YILI I. DÖNEM DERS PROGRAMI İÇERİĞİ DERS TARİHİ 1. DERS SAATİ 2.

İlker Gökhan ŞEN. Doğrudan Demokrasi: Kurumlar, Hukuki ve Siyasi Sorunlar

Teröre karşı mücadele cephesi!

Oylar bölünmesin Türkiye bölünmesin!..

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ... V İÇİNDEKİLER... VII KISALTMALAR... XIII. I. BÖLÜM 2007 den 2011 e DOĞRU

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

Politika Bilimi (LAW 221) Ders Detayları

13. Aşağıdakilerden hangisi yeni Türk alfabesinin kabul edilme nedenlerinden biri değildir?

Halil Kurt'tan Esnafı Sevindirecek Talep

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

6. BÖLÜM: BAŞKANLIK FEDERASYONA YOL AÇAR MI? Cevabım: Evet, başkanlık, federasyona yol açar.

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM TBMM VIII. DÖNEM ( )

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

Transkript:

Kemalizm Liberal Bir Bakış Atilla Yayla

İçindekiler Önsöz...9 Liberal Demokrasi ve Yerel Kaynaklar...13 Kemalizme Liberal Açıdan Bakınca...19 Kemalizmin Sistemdeki Yeri Normalleştirilmeli...61 Cumhuriyet Mitinglerini Doğru Yorumlayalım...69 İhtiyacımız Liberal Bir Anayasadır...75 Kemalist Azınlığın ve Türkiye nin Rotası...83

Liberal Demokrasi ve Yerel Kaynaklar * Farklı bir perspektiften hareketle, Mehmet Arif Bey in noktayı koyduğu yere gelmeye çalışacağım. 20 nci Yüzyıl insanlık tarihinin en kötü yüzyıllarından biridir. 20 nci Yüzyıl bir totaliterizm çağıdır. Sırayla önce sosyalist totaliterizm, sonra faşist totaliterizm ve nazi totaliterizmi doğmuştur. Artık bunların insanlığa ne kadar büyük zarar verdiğini biliyoruz. Şu sıralarda özellikle sosyalist totaliterizmle ilgili araştırmalar batıda revaçta ve sırf bu sistemin insanlığa verdiği kaybın, insan kaybı anlamında, 100 milyon kişi olduğunu * Kemalist Atılım Birliği tarafından 14 Mayıs 1999 da Ankara da düzenlenen Unutulan gerçeklerin ışığında günümüze yeni bir bakış: Atatürk ve Celâl Bayar adlı panelde yapılan konuşmanın metnidir. 13

Atilla Yayla biliyoruz. Washington D.C. de bir komünizm müzesi kurulmaya çalışılıyor. Komünist rejimlerin katlettiği insanların adları tek tek tespit edilmeye gayret ediliyor. Eğer bu yapılabilirse her kişi için bir plaka çakılacak. 20 nci Yüzyıl sadece insan kaybı bakımından korkunç bir yüzyıl olmamıştır. Aynı zamanda insanların en temiz, en güzel umutlarının ve heyecanlarının da harcandığı bir yüzyıl olmuştur. Artık 3 üncü bin yılın eşiğinde üzerinde belki fazla tartışılmayan, hemen herkes tarafından doğru olduğu kabul edilen bazı olgular var. Bunlardan birisi de liberal demokrasinin alternatif rejimlere olan tartışılmaz üstünlüğü. Bundan 20 sene öncesine kadar liberal demokrasiyi savunan kimselere birçok ülkede meczup gözüyle bakılıyordu. Devletçi ekonomi karşısında piyasa ekonomisini savunanlara nesli tükenmiş kimseler gözüyle bakılıyordu. Bugün de sayı itibariyle durum fazla değişmemiş olabilir. Ama dünya entelektüel muhitlerinde ve dünya politikasında liberal demokrasinin üstünlüğü tescil edilmiş vaziyette. Türkiye mize baktığımızda bu kavramın gitgide popülarite kazanmasına rağmen içeriğinden fazla haberdar olunmadığını görüyoruz. O yüzden, herkesin bildiği bazı elementer bilgileri burada özetlemek istiyorum. Demokrasinin Temeli Liberalizmdir Liberal Demokrasi dediğimiz şey iki kavramın bir araya getirilmesiyle oluşmuş bir şeydir. Bu iki kavramın bir araya getirilmiş olması birbirinin aynısı olmadıklarını herhalde gösteriyor. Bizde, popüler kültürde, daha ziyade demokrasi üzerinde vurgulama yapılmaktadır. Demokrasi kavramı çeşitli ideolojik yaklaşımlara sahip kimselerden daha kolay kabul görmektedir. Demokrasi, özü itibariyle bir yöntemdir, bir tekniktir. Bir ülkede birden çok parti varsa, periyodik seçimler yapılıyorsa, iktidar sarsıntısız bir şekilde el değiştiriyorsa, o ülkede demokrasi olduğu söylenir. Bu teknik- 14

Kemalizm ler hepimizin çok iyi bildiği gibi totaliter sistemler de dahil olmak üzere 20 nci Yüzyılda bir çok antidemokratik yönetim tarafından taklit edilmiştir. Bu haliyle ele aldığımızda demokrasi normatif temellerden mahrumdur. Hiçbir ahlakî temeli yoktur. Bir teknik olarak kendi kendisini meşrulaştırması söz konusu olamaz. O yüzden normatif temellere ihtiyacı vardır. İşte bu normatif temellere ihtiyacın doğduğu noktada liberalizm gündeme gelir. Başka bir şekilde ifade edersek, adına kısaca demokrasi dediğimiz şeyin ahlakî ve normatif temelleri liberalizm tarafından sağlanmıştır. Bunların birkaçını sıralamama izin verin; anayasal yönetim, koruma altına alınmış insan hakları, özel mülkiyet, sınırlı yönetim, hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı, hoşgörü, başka hayat tarzlarına saygı. Bugün demokrasiye atfettiğimiz değerler esas itibariyle ya liberal düşünce içerisinde gelişmiş ya da en iyi şekilde liberal düşünce tarafından temellendirilmiştir. Bu iki kavram arasındaki ilişkiyi gözden kaçırırsak neden demokrasimizin bir türlü, tabir caizse, adam olmadığını da açıklayamayız. Son zamanlarda siyaset felsefesi literatüründe ilginç bir tartışma cereyan etmektedir. Bu tartışma meşhur bir yazar olarak Fareed Zekeriya nın bir makalesi ile başlamış ve kendisine verilen cevaplarla devam etmiştir. Zekeriya aşağı yukarı şunu söylemektedir. Batı ülkeleri, özellikle Amerika Birleşik Devletleri dünyada demokrasinin teşvik edilmesinin, dünyada seçimlerin teşvik edilmesiyle eş anlamlı olduğunu zannetti. Dolayısıyla hem Amerika, hem uluslar arası kuruluşlar yeni doğan demokrasilere seçimin nasıl yapılacağını öğreten, seçim sistemleri geliştiren ve siyasi parti eğitimini sağlayan ekipler gönderdiler. Yeni doğan demokrasiler, yapılan seçimler sonucunda, her ne hikmetse, hep diktatörleri, diktatoryal eğilimlere sahip olan kimseleri seçtiler. Bu da bize şunu gösterdi: Bir ülkede demokrasinin tekniklerini teşvik etmek o ülkeyi demokrasi yapmaya yetmiyor. Bir ülkede demokrasinin 15

Atilla Yayla yerleşebilmesi için mutlaka liberal değerlerin yerleşmiş olması, yaygınlaşmış olması gerekiyor. Bu gerçek açısından bakıldığında Türkiye nin, Türkiye demokrasisinin temel probleminin ne olduğunu galiba çok rahat teşhis edebiliriz. Demokrasi tartışmalarında ihmal edilen bir diğer konu da piyasa ekonomisi ile, özel mülkiyet ile, demokrasi arasındaki kopartılamaz ilişkidir. Sözü uzatmaya gerek yok. Dünya tarihi, piyasa ekonomisi adını verdiğimiz sisteme veya buna yakın bir sisteme sahip olmayan tek bir demokrasi görmemiştir. Piyasa ekonomisi elbette demokrasinin yeterli şartı değildir. Ama gerekli şartıdır. Bir yerde piyasa ekonomisinin olması demokrasiyi garanti etmez. Ama olmaması demokrasinin olmayacağını garanti eder. Bu çerçevede de özel mülkiyete bilhassa dikkat etmek mecburiyetindeyiz. Özel mülkiyet özgürlüğün garantörüdür. Özel mülkiyetin korunamadığı bir yerde özgürlüğün korunması hayaldir. O yüzden, bir ülkede sadece seçmen yaşının veya seçilme yaşının aşağıya çekilmesi değil, özel mülkiyetin yaygınlaştırılması da demokrasinin güçlendirilmesi demektir. Keza, piyasa ekonomisinin varlığı bugün demokrasinin gerekleri arasında saydığımız sivil toplumun ortaya çıkması için de elzemdir. Türkiye ve Liberal Demokrasi Bu perspektiften Türkiye ye yaklaştığımızda Türkiye nin adeta bir kavşakta olduğunu görüyoruz. Haleti ruhiyenize bağlı olarak, Türkiye nin nereye gideceği ile ilgili tahminler yapabilirsiniz. Türkiye çok iyi bir istikamete de gidebilir, çok kötü bir istikamete de gidebilir. Yukarıda özetlemeye çalıştığım evrensel geçerliliği bulunan ilke ve kurumların ülkemizde de hayat bulması hepimizin arzusudur. Bu çerçevede şunu da belirtmek isterim ki, hiçbir zaman Türkiye için iyi bir sistem arayışı içerisinde mahalli şartları tek egemen şart haline getirmemeliyiz. Elbette mahalli şartları dikkate 16

Kemalizm almalıyız. Ama mahalli şartların esiri olmamalıyız. İnsanlık tarihi boyunca geçerli olan ideallerin varlığını unutmamalıyız. Eğer mahalli şartları aşırı derecede abartırsak, faşistleri de, nazileri de, Stalin i de meşrulaştırmamız gerekebilir. Çünkü onların da kendilerine göre şartları vardı. Diğer taraftan, evrensel geçerliliği olan değerlerin Türkiye de kök salabilmesi için mutlaka yerli kaynaklarla irtibatlarının kurulması gereklidir. Sosyolojik olarak bu bir gerçektir. Eğer bu değerlerin Türkiye de hiçbir sosyolojik tabanı yoksa, bu değerleri hayata aktarmak yolundaki çabamız meyvesiz kalmaya mahkumdur. Ben kendi çerçevemde, kendi bakış açımda, Türkiye ye döndüğümde bu evrensel değerleri özellikle irtibatlandırmak istediğim iki kaynak görüyorum. Birincisi İslam. Burada kastettiğim İslam bir din olarak İslam değil, dini de kapsayan bir kültür. Dini gelenekleri, din adı verilen belki dinle fazla irtibatı olmayan birçok şeyi de kapsayan bir sosyolojik vakıa olarak İslam. Eğer liberalizm, piyasa ekonomisi, liberal demokrasi gibi değerlerin İslam la hiçbir şekilde bağdaşmaz olduğu yolunda bir kanaat Türkiye ye hakim olursa, peşinen söyleyelim ki, bunların hiçbir şansı yoktur. İkinci yerli kaynak Atatürk tür. Burada da Atatürk ü sadece kendisinin sözleri ve icraatları anlamında almıyorum. Bugün hayatını Atatürk le temellendiren, temel referansı Atatürk olan milyonlarca insan var. Bu insanlar bir şekilde kendi hayat sistemlerinin, kendi hayatlarının Atatürk etrafında döndüğünü düşünüyorlar. Bu anlamda da Atatürk ün görüşleri ve uygulamaları ile liberal demokrasi ve piyasa ekonomisi arasında işler bir bağ kuramazsak Türkiye de yine liberal demokrasinin ve piyasa ekonomisinin kurulma şansı zayıflar. Ancak, bu iki kaynağa yöneliş bizi başka bir tehlike ile karşı karşıya getirebilir. Her iki kaynakta da yani İslam da da sosyolojik bir vakıa olarak Atatürk te de liberal demokrasiyi ve piyasa eko- 17

Atilla Yayla nomisini destekleyici öğeler bulabiliriz. Ne yazık ki tersi de mümkündür. Gene bakış açınıza bağlı olarak İslam da da, Atatürk te de bu ikisini reddeden unsurlara rastlamanız mümkün olabilir. İslam açısından bakıldığında umut verici olan şey, İslam da iktisadi ve siyasi bir modelin olmamasıdır. İslam ın bu bakımdan yorumlara açık olmamasıdır. Atatürk açısından bakıldığında, Mehmet Arif Bey daha iyi ifade etti, Atatürk ün muasır medeniyeti hedeflemiş olması, Serbest Fırka denemesini yaptırmış olması, doktrinlerin eseri olmayan, pragmatik bir devlet adamı olması, bu unsurları destekleyici faktörlerdir. Mamafih, vahim hata şu olabilir; iyi olduğuna inandığımız değerlerin tek kaynağının İslam veya Atatürk olduğunu var sayma noktasına gelirsek tarihi bir hata yapmış oluruz. Unutmayalım ki her referans çerçevesi kısmîdir. Hiçbir referans çerçevesi genelleştirilemez. Herhangi bir referans çerçevesini genelleştirmek demek, referans çerçeveleri başka olan insanlara eziyet etmek, onları baskı altına almak, onları kendi görüşümüzü kabul etmeye mecbur etmek demektir. Bu iki yerli kaynaktan ister İslam ı, isterse Atatürk ü tek kaynak haline yükseltmeyi hedefleyelim, bu, faydadan çok zarar verecektir. Türkiye de şu anda bir süreç işliyor. İslamcı camianın çeşitli faktörlerin etkisiyle bir ölçüde liberal demokrasiye ve piyasa ekonomisine daha yakın hale geldiğini kendi gözlemlerimden söyleyebilirim. Aynı şey Atatürk ü izleyenler arasında da gerçekleşmelidir ve bu noktada Celal Bayar ın tarihi bir fonksiyonu olabilir. Şahsi görüşüm Türkiye nin bu çerçevede Atatürk e, Atatürk ün Celal Bayar cı bir yorumuna ihtiyacı olduğudur. Atatürk ün Celal Bayar cı bir yorumunu yapmak konusunda da hem Kemalist Atılım Birliği nin, hem burada toplanan arkadaşların, tarihi bir görev üstleneceğine inanıyorum. 18