KÜRESEL ISINMANIN TÜRKİYE NİN ENERJİ KAYNAKLARINA OLASI ETKİLERİ



Benzer belgeler
ALTERNATİF ENERJİ KAYNAKLARI

Doç. Dr. Mehmet Azmi AKTACİR HARRAN ÜNİVERSİTESİ GAP-YENEV MERKEZİ OSMANBEY KAMPÜSÜ ŞANLIURFA. Yenilenebilir Enerji Kaynakları

RÜZGAR ENERJİSİ. Cihan DÜNDAR. Tel: Faks :


ÇYDD: su, değeri artan stratejik bir nitelik kazanacaktır.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

ENERJİ ALTYAPISI ve YATIRIMLARI Hüseyin VATANSEVER EBSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Enerji ve Enerji Verimliliği Çalışma Grubu Başkanı

İÇİNDEKİLER SUNUŞ... XIII 1. GENEL ENERJİ...1

1. İklim Değişikliği Nedir?

Kyoto Protokolü. Nurel KILIÇ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ VE KURAKLIK ANALİZİ. Bülent YAĞCI Araştırma ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanı

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ EYLEM PLANINDA SU

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARIMIZ VE ELEKTRİK ÜRETİMİ. Prof. Dr. Zafer DEMİR --

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI

BİYOKÜTLE ENERJİ SANTRALİ BİOKAREN ENERJİ

Dünyada Enerji Görünümü

Dünya Birincil Enerji Tüketimi Kaynaklar Bazında (%), 2015

SERA GAZI EMİSYONU HAKAN KARAGÖZ

SU ÜRÜNLERİNDE MEKANİZASYON-2

ENERJİ. KÜTAHYA

Yenilenebilir olmayan enerji kaynakları (Birincil yahut Fosil) :

İÇİNDEKİLER TABLO VE ŞEKİLLER...

Türkiye nin Enerji Politikalarına ve Planlamasına Genel Bakış

TÜRKIYE NİN MEVCUT ENERJİ DURUMU

1.1 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ÇERÇEVE SÖZLEŞMESİ VE KYOTO PROTOKOLÜ

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI. Gökhan BAŞOĞLU

İnsanlar tarafından atmosfere salınan gazların sera etkisi yaratması sonucunda dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına küresel ısınma denmektedir.

KÜRESEL İKLİM DEĞİŞİKLİKLERİ VE SU KAYNAKLARININ HİDROELEKTRİK ENERJİ OLARAK KULLANIMI

İklim Değişikliği ve Enerji İlişkisi

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Yönetimine Giriş Eğitimi

Dünyada Enerji Görünümü

Enervis H o ş g e l d i n i z Ekim 2015

TÜRKİYE NİN RÜZGAR ENERJİSİ POLİTİKASI ZEYNEP GÜNAYDIN ENERJİ VE TABİİ KAYNAKLAR BAKANLIĞI ENERJİ İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Hidroelektrik Enerji. Enerji Kaynakları

AR& GE BÜLTEN Yılına Girerken Enerji Sektörü Öngörüleri

Yenilebilir Enerji Kaynağı Olarak Rüzgar Enerjisi

ELEKTRİK ve PLANLAMA 21. YÜZYILDA PLANLAMAYI DÜŞÜNMEK. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Cengiz GÖLTAŞ 14 Mayıs 2011

İklim Değişikliğinin Sanayiye Etkileri

Enerji ve İklim Haritası

Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli. Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış 642,6 mm Ortalama yıllık yağış miktarı 501,0 km3

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

LAND DEGRADATİON. Hanifi AVCI AGM Genel Müdür Yardımcısı

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI VE ÇEVRE MEVZUATI

TÜRKİYE RÜZGAR VE GÜNEŞ ENERJİSİ POTANSİYELİ. Mustafa ÇALIŞKAN EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şubesi Müdür Vekili

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

İKLİM DOSTU ŞİRKET MÜMKÜN MÜ?

SULAMA VE ÇEVRE. Küresel Su Bütçesi. PDF created with pdffactory trial version Yrd. Doç. Dr. Hakan BÜYÜKCANGAZ

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ POLİTİKALARI ve ENERJİ

%78 Azot %21 Oksijen %1 Diğer gazlar

ENERJİ YÖNETİMİ A.B.D. (İ.Ö.) TEZSİZ YÜKSEK LİSANS PROGRAMI GENEL BİLGİLERİ

TARIM YILI KURAKLIK ANALİZİ VE BUĞDAYIN VERİM TAHMİNİ

DÜNYA ENERJİ SEKTÖRÜNDE 2040 A BAKIŞ

RÜZGAR ENERJĐSĐ. Erdinç TEZCAN FNSS

Dünyanın sağlığı bozuldu; İklim Değişikliği

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ PERFORMANS ENDEKSİ 2017

Bölüm 1: İklim değişikliği ve ilgili terminoloji

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ, BĠRLEġMĠġ MĠLLETLER ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ÇERÇEVE SÖZLEġMESĠ, KYOTO PROTOKOLÜ VE TÜRKĠYE

KÜRESELLEŞEN DÜNYA GERÇEKLERİ TÜRKİYE NİN ENERJİ GÖRÜNÜMÜ VE TEMİZ TEKNOLOJİLER

ENERJİ ÜRETİMİ VE ÇEVRESEL ETKİLERİ

İstanbul Bilgi Üniversitesi Enerji Sistemleri Mühendisliği. Çevreye Duyarlı Sürdürülebilir ve Yenilenebilir Enerji Üretimi ve Kullanımı

4. Ünite 2. Konu Enerji Kaynakları. A nın Yanıtları

YÖREMİZDE YENİ VE YENİLENEBİLİR ENERJİ. Ahmet YILDIZ Elektrik Elektronik Mühendisi

Türkiye nin Enerji Teknolojileri Vizyonu

ELEKTRİK ENERJİSİ TALEP TAHMİNLERİ, PLANLAMASI ve ELEKTRİK SİSTEMİNİN DETAYLI İNCELENMESİ

5 Mayıs 2010 Mersin Üniversitesi. KORAY TUNCER MMO Enerji Birimi / Teknik Görevli Makina Yüksek Mühendisi

Yenilenebilir Enerji Kaynakları

KAYSERI MODEL UNITED NATIONS CONFERENCE KOMITE: MODEL BİRLEŞMİŞ MİLLETLER 1. GENEL KURUL- ÇEVRE ENERJİ VE DOĞAL KAYNAKLAR

Mühendislik Çevre Danışmanlık Gıda Tarım Turizm Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi LİSANSSIZ ELEKTRİK ÜRETİMİ

Biliyor musunuz? İklim Değişikliği ile Mücadelede. Başrol Kentlerin.

İZMİR İLİ ENERJİ TESİSLERİNİN ÇEVRESEL ETKİLERİ (Aliağa Bölgesi) TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI ÖZEL ÇAMLICA KALEM İLKÖĞRETİM OKULU OKULLARDA ORMAN PROGRAMI ORMANDAN BİO ENERJİ ELDE EDİLMESİ YIL SONU RAPORU

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ KURAKLIK ANALİZİ

AYLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU-5

İçerik. Türkiye de Su Yönetimi. İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına Etkisi Çalışmaları

Sera Gazlarının İzlenmesi ve Emisyon Ticareti. Politika ve Strateji Geliştirme. Ozon Tabakasının Korunması. İklim Değişikliği Uyum

Dü nyamızdaki Hassas Denge

TÜRKİYE RÜZGAR ENERJİSİ POTANSİYELİ. Mustafa ÇALIŞKAN EİE - Yenilenebilir Enerji Kaynakları Şubesi Müdür Vekili

Biliyor musunuz? Enerji. İklim Değişikliği İle. Mücadelede. En Kritik Alan

Türkiye de Biyoenerji Politikaları

TARIM ve GIDA GÜVENLİĞİ ve GÜVENCESİ - 1. Prof. Dr. Hami Alpas ODTÜ- Gıda Mühendisliği Bölümü-Ankara

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YATIRIM VE İŞLETMELER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

I.10. KARBONDİOKSİT VE İKLİM Esas bileşimi CO2 olan fosil yakıtların kullanılması nedeniyle atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonu artmaktadır.

Türkiye nin Elektrik Enerjisi Üretimi Kaynaklı Sera Gazı Emisyonunda Beklenen Değişimler ve Karbon Vergisi Uygulaması. Mustafa ÖZCAN, Semra ÖZTÜRK

TÜRKİYE 2013 YILLIK ENERJİ İSTATİSTİKLERİ RAPORU

İklim Değişikliği. Mercan DOĞAN Ahmet AKINCI Murat ÖZKAN Ela CÖMERT Ferhat ÜSTÜNDAŞ Aynur DEMİRTAŞ Sevda KOCAKAYA Merve Gizem GENÇ

Sürdürülebilir Kalkınma - Yeşil Büyüme. 30 Mayıs 2012

Türkiye de Yenilenebilir Enerji Piyasası. Dünya Bankası Shinya Nishimura 28 Haziran 2012

Gıda Güvencesinde, Değişen İklimin Ardındaki Gerçekler

KÜRESEL ISINMA ve ENERJİ POLİTİKALARI. Özgür Gürbüz Yeşiller Enerji Çalışma Grubu 8 Ekim İstanbul

2012 SEKTÖR RAPORU TEMSAN TÜRKİYE ELEKTROMEKANİK SANAYİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

Prof.Dr.İlkay DELLAL

NÜKLEER ENERJİ. Dr. Abdullah ZARARSIZ TMMOB-Fizik Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı

Dr. Rüstem KELEŞ SASKİ Genel Müdürü ADASU Enerji AŞ. YK Başkanı

II. ULUSAL TAŞKIN SEMPOZYUMU

Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü. İklim Değişikliği Nedir?

ELEKTRİKLİ ARAÇLARIN VE YAKIT ETKİNLİK POLİTİKALARININ PETROL FİYATLARINA ETKİSİ

Enerji Verimliliği : Tanımlar ve Kavramlar

ÜLKEMİZDE ELEKTRİK ENERJİSİNİN BUGÜNÜ VE YARINI

SANAYİ SEKTÖRÜ. Mevcut Durum Değerlendirme

Transkript:

KÜRESEL ISINMANIN TÜRKİYE NİN ENERJİ KAYNAKLARINA OLASI ETKİLERİ Dr. Örgen Uğurlu Sosyal Çevre Bilimleri Doktoru, Çevre Yük. Müh İlke Örçen Ankara Üniversitesi Kamu Yönetimi ÖZET Küresel ısınma ve iklim değişikliği olgusu; artan enerji tüketimi, kentleşme ve buna bağlı ormansızlaşma gibi insan kaynaklı etkinlikler sonucunda ortaya çıkan, çevresel ve beşeri güvenliği tehdit eden en büyük çevre sorunlarından biri olarak kabul edilmektedir. İklim değişikliği ve enerji kaynaklarının tüketimine ilişkin bugüne kadar yapılan çalışmalar ağırlıklı olarak, enerji kullanımının küresel ısınma ve dolayısıyla iklim değişikliğine etkileri ve bu etkilerin azaltılması için uygulanması gereken önlemler ile üretilecek politikalar ekseninde yürütülmüştür. Oysa enerji gereksiniminin karşılanması için tüketilen enerji kaynaklarının iklim değişikliğine etkileri kadar, iklim değişikliğinin de enerji kaynaklarının varlığını ve tüketim oranını etkilemesi beklenmelidir. Bu etkilenme, küresel iklimde gözlenen değişmenin yanı sıra, küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında beklenen artışla gerek ısınma kaynaklı enerji gereksiniminde, gerekse tüketime sunulacak enerji kaynaklarının niteliğinde ve niceliğinde ortaya çıkabilecek değişimlerdir. Küresel sıcaklıklardaki artışlara bağlı olarak toplam su döngüsünün değişmesi, kara ve deniz buzullarının erimesi ya da azalması, deniz seviyesinin yükselmesi, kıyı ekosistemlerinin olumsuz etkilenmesi, kuraklık ve sellerde artış, tarım ve mera bölgelerinde azalma, iklim kuşaklarının yer değiştirmesi gibi ekolojik sistemleri ve insan yaşamını doğrudan etkileyecek önemli değişiklikler beklenmektedir. Öte yandan, küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğinin etkileri yalnız küresel olmadığı gibi, bölgesel ve zamansal farklılıklar da oluşturabilmektedir. Dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınlar gibi hava olaylarının şiddetlerinde ve sıklıklarında artışlar olurken, bazı bölgelerinde uzun süreli ve 433

TMMOB TÜRKİYE VI. ENERJİ SEMPOZYUMU - KÜRESEL ENERJİ POLİTİKALARI VE TÜRKİYE şiddetli kuraklıklar ve bunlarla ilişkili çölleşme olaylarının daha fazla etkili olması beklenmektedir. Bu ve benzeri değişimlerden Türkiye nin de etkilenmesi kaçınılmazdır. Bu etkilenmenin azaltılması ve hatta durdurulması amacıyla hazırlanan Kyoto Protokolü ne Türkiye nin yakın bir zamanda taraf olması beklenmektedir. Türkiye nin, Protokol ün şartlarını yerine getirme sürecini, ekonomik daralma yaşamadan atlatmak için toplam enerji üretimi içinde karbon içeriği düşük ya da yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerekmektedir. İklim değişikliğinden en çok etkilenecek olan kaynaklar, fiziksel anlamda iklim ile ilişkili olan rüzgar, güneş, biokütle ve hidroelektrik kaynaklardır. Bu kaynakların iklim değişikliği ile birlikte ne gibi değişimler gösterecekleri çalışma kapsamında ele alınmış ve enerji güvenliğini tehdit edebilecek noktaları tartışılmıştır. Anahtar Sözcükler: Küresel Isınma, İklim Değişikliği, Enerji Kaynakları, Enerji Güvenliği, Kyoto Protokolü Giriş Küresel ısınma, insan etkinlikleri sonucu oluşan sera gazlarının atmosferin iç yüzeyini bir tabaka halinde kaplayıp, güneşten gelen ışınların geri yansımasını önleyerek yeryüzündeki sıcaklığın artması şeklinde tanımlanabilir. İnsan kaynaklı sera gazlarının atmosfere salımının özellikle sanayi devriminden sonra hızla artması, küresel ısınmayla birlikte iklimlerde değişikliklere neden olmaktadır. Küresel ısınma ve buna bağlı iklim değişikliğinin, neden olacağı zorunlu göç, yok olan tarihsel ve kültürel doku, değişen ekosistemin halk sağlığına, flora ve faunaya etkileri gibi sosyal ve çevresel sonuçları birer çevresel güvenlik sorunudur. Küresel sıcaklıklardaki bu artışların da toplam su döngüsünün değişmesi, kara ve deniz buzullarının erimesi ya da azalması, deniz seviyesinin yükselmesi, kuraklık ve sellerde artış, tarımsal alanlarda azalma, iklim kuşaklarının yer değiştirmesi gibi çevresel ve insan yaşamını doğrudan etkileyecek önemli değişikliklere neden olabileceği yapılan araştırmalar sonucu oluşturulan senaryolarda görülmektedir. 1975-2001 yılları arasında iklim değişikliğinin tetiklediği kuraklık, fırtına, sel gibi olaylarda %160 artış olmuştur. Küresel ısınmaya bağlı kutuplardaki ısınma 21. yüzyılın ortalarına doğru deniz seviyelerinin 70 cm kadar yükselmesine neden olabilecektir. Bunun sonucu deniz seviyesinden alçak topraklarda art arda sel 434

baskınları beklenmektedir. Oluşturulan senaryolara göre; deniz yüzeyindeki 50 cm lik bir yükselme, Mısır nüfusunun %16 sının göç etmesine yol açacaktır. Deniz düzeyinden 2 m yükseklikteki adalardan oluşan Maldiv Cumhuriyeti ndeki adaların çoğu yok olacaktır (Gürsoy, 2004). Öte yandan, küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliğinin etkileri yalnız küresel olmadığı gibi, bölgesel ve zamansal farklılıklar da oluşturabilmektedir. Dünyanın bazı bölgelerinde kasırgalar, seller ve taşkınlar gibi şiddetli hava olaylarının şiddetlerinde ve sıklıklarında artışlar olurken, bazı bölgelerinde uzun süreli ve şiddetli kuraklıklar ve bunlarla ilişkili çölleşme olayları daha fazla etkili olması beklenmektedir (Türkeş ve diğerleri, 2000). Bu nedenle ülkelerin küresel ısınmanın etkilerini azaltmaya yönelik politikalar geliştirmesi ve uygulaması gereklilikten öte bir zorunluluktur. Bu zorunluluğun yerine getirilmesine yönelik sürdürülen çalışmalar, başta Kyoto Protokolü olmak üzere, sera gazı salınımlarının azaltılmasını hedeflemektedir. Küresel ısınmanın ve iklim değişikliğinin başlıca nedeni olan sera gazlarının oluşumunda %36 enerji, %24 endüstri, %18 ormancılık, %9 tarım ve %3 diğer kaynakların payı vardır (Gürsoy, 2004). Bu nedenle ilkim değişikliği konusunda enerji politikaları üzerinde özellikle durulması gerekmektedir. Yapılan çalışmalarda, arza sunulan enerji kaynakları arasında fosil yakıtların oranın azaltılması, yenilenebilir enerji kaynaklarının oranlarının artırılması, böylece iklim değişikliğine neden olan emisyonların sınırlanmasının yoları araştırılmaktadır. Enerji ve iklim etkileşiminin önemli noktalarından biri sera gazı emisyonlarının azatlımı olmakla birlikte, konu enerji güvenliği olduğunda, etkileşimin tek yönlü ele alınışı yeterli olmamaktadır. Enerji kaynaklarının tüketiminin iklim değişikliği ve küresel ısınmaya etkisi olduğu gibi, iklim değişikliği ve küresel ısınmanın da enerji kaynaklarının varlığına ve niceliğine etkileri olması beklenmelidir. Küresel Isınma ve Türkiye nin Su Kaynaklarına Etkisi Ülkemizde küresel ısınmanın etkilerinden öncelikle yıllık yağış miktarında değişimlere bağlı olarak kimi bölgelerde kuraklık oranında artış gözlemlenirken kimi bölgelerde de sel baskınları gibi afetlerle karşılaşılmaktadır. Yağışlar genel olarak Türkiye nin Ege ve Akdeniz kıyılarında azalma, Karadeniz kıyılarında ise artma eğilimi göstermektedir. İç Anadolu da yağış 435

TMMOB TÜRKİYE VI. ENERJİ SEMPOZYUMU - KÜRESEL ENERJİ POLİTİKALARI VE TÜRKİYE açısından çok az bir değişiklik söz konusudur ya da hiçbir değişiklik görülmemektedir. En şiddetli (mutlak) azalma güney batı kıyılarında gözlemlenirken, Kafkasya kıyı bölgesinin ise oldukça fazla yağış alması beklenir. Bu gözlemler hem kış hem de ilkbahar toplamı için geçerlidir. Yaz mevsiminde Türkiye ye düşen yağış miktarında çok büyük bir değişiklik beklenmemektedir. Türkiye nin tamamı için sonbahar mevsiminde toplam yağış miktarında az bir artış beklenmektedir ve bu dönemdeki artışın, Fırat-Dicle havzasında gerçekleşeceği öngörülmektedir (Türkiye İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirim Raporu). Kaynak: www.metor.gov.tr Kaynak: www.metor.gov.tr 436

Meteoroloji Genel Müdürlüğünce hazırlanmış olan Türkiye nin 1971-2000 ve 2006 tarihli kuraklık haritalarına bakıldığında hava sıcaklıklarındaki artışların Türkiye yi ciddi anlamda bir kuraklık tehlikesi ile karşı karşıya bıraktığı söylenebilir. Bu çerçevede Türkiye nin Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri başta olmak üzere, İç Anadolu, Ege ve Akdeniz Bölgeleri nde kuraklık oranında belirgin bir artış görülmektedir. Bunun yanında yaz ve kış sıcaklık oranlarındaki değişimler açısından bir değerlendirme yapıldığında, kış aylarında tahmin edilen sıcaklık artışının ülkenin doğu kesiminde daha yüksek olduğu gözlemlenebilir. Yaz mevsiminde bu görüntü tersine dönmekte ve özellikle Ege Bölgesi olmak üzere ülkenin batı kesimi 6 C ye kadar varan sıcaklık artışına maruz kalmakta iken ülkenin geneli için bölgelere göre ortalaması alınmış yıllık ortalama sıcaklık artışı yıllık 2-3 C olarak tahmin edilmektedir (Türkiye İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirim Raporu). Sıcaklıklardaki bu artışlara bağlı olarak, Doğu Anadolu nun yüksek ovaları ve Karadeniz dağlarının doğu kesimlerinde kar seviyelerinde azalma 200 mm. ye kadar çıkmaktadır. Bu değerler Türkiye deki nehir havzalarına doğru akarsu akımında çok büyük değişikliklerin olabileceğine işaret etmektedir. Unutulmamalıdır ki akarsular, yalnızca güvenli içme suyu, evsel ve sanayi amaçlı kullanım açısından değil aynı zamanda sulama ve elektrik üretimi için de Türkiye nin temel su kaynağıdır. Küresel ısınma ve buna bağlı iklim değişikliğinin Türkiye de yaratacağı bu etkiler, özellikle ülkenin elektrik ihtiyacının ortalama %30-40 ını karşılayan hidroelektrik üretimi açısından önemli bir sorun oluşturmaktadır. Bugün için 126 milyar kwh olan ekonomik hidroelektrik gizilgücünün yalnızca %34 ü kullanılabilir düzeyindedir (Eriş, 2003; Türkiye nin Hidroelektrik Enerji Potansiyeli; Taç Altuntaşoğlu, 2003). Yaşanan kuraklık ve yağış oranlarındaki düşüşler nedeniyle akarsuların debilerinde meydana gelen azalmalar birincil olarak hidroelektrik enerji üretim miktarında önemli azalmalara neden olacaktır. Elektrik amaçlı barajlarda 2007 yılı Mayıs ayı başı itibariyle doluluk oranı % 51.2 düzeyinde gerçekleşmiştir. 2006 yılı verilerinde % 65 düzeyinde olan doluluk oranında ortalama %15 lik bir kayıp yaşanmıştır. Bu değerin azalan yağışlar ve artan buharlaşma ile yükselmesi beklenmelidir (DSI, www.dsi.gov.tr ). 437

TMMOB TÜRKİYE VI. ENERJİ SEMPOZYUMU - KÜRESEL ENERJİ POLİTİKALARI VE TÜRKİYE Küresel Isınmanın Türkiye nin Diğer Enerji Kaynaklarında Etkisi Kuraklığa bağlı hidroelektrik enerjisi üretim kapasitesinde yaşanması beklenen düşüşün diğer enerji kaynaklarının tüketime sunum oranlarının artırılması yolu ile kapatılması, beklenen bir tutumdur. Ancak, var olan enerji tüketiminin karşılanması için yönelinecek enerji kaynakları da dikkatli seçilmelidir. Termik ve nükleer santrallere ağırlık veren bir politika izlenmesi ikinci bir açmazı ortaya çıkaracaktır. AB ne uyum sürecinde Türkiye nin, 2012 yılına kadar Kyoto Protokolü ne hazırlanması ve taraf olması beklenmektedir. Bu süre içinde bütün enerji santrallerinin ve sanayi tesislerinin baca gazları konusunda belirlenen sınırın altına inmesi için gerekli altyapı ve hukuksal ortamın oluşturulması hedeflenmektedir. Türkiye nin küresel ısınma ile azalan hidrolik enerji kaynaklarını fosil enerji kaynakları ile karşılaması ve Kyoto Protokolü nü de onaylaması durumunda, protokolün gerekleri doğrultusunda nasıl bir taahhütte bulunacağı önem taşımaktadır. Enerji politikasını kömür ve doğalgaz gibi fosil kaynaklı enerji çevrimlerine yönelten, başta termik santraller olmak üzere kirli ve eski teknolojilerinden kurtulmak için yeterli mali kaynağı bulunmayan Türkiye nin, sera gazı salımlarını azaltmak bir yana, hızla artırması beklenmelidir. Bu artış içinde Kyoto Protokolü ne taraf ülkelerin uygulamaya koyacağı karbon kotasını belirlemede, uygulamada ve bu kotaya uymada sorunlar yaşanacağı açıktır. Öte yandan, termik ve nükleer santraller, küresel ısınma ve iklim değişikliğinden kaynak temelinde her ne kadar etkilenmese de bu kaynaklardan elektrik enerjisi üretilmesi sırasında su buharına yani su kaynaklarına gereksinimleri olduğu göz ardı edilmemelidir. Su kaynaklarının kısıtlı olduğu bir ülkede, termik santrallere yapılacak yatırım ya da var olan santrallerden enerji gereksinimini karşılamaya yönelik geliştirilen bir politikanın gerçeklik yönü tartışmalı olacaktır. Küresel ısınmaya bağlı olarak gerçekleşen etkilerin bir boyutu da yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgar, güneş ve biyokütle enerjisi potansiyeli açısından yaşanabilecek değişimlerdir. Türkiye nin güneş enerjisi potansiyeli tüm Avrupa ülkelerinin potansiyelinin toplamına eşdeğer (Gürsoy, 2004) olup, EİEİ tarafından yapılan çalışmaya göre ortalama yıllık toplam 438

güneşlenme süresi 2640 saat, ortalama toplam ışınım şiddeti 1311 kwh/m²-yıl olduğu saptanmıştır (Türkiye de Güneş Enerjisi, http://www.eie.gov.tr). Kuraklığın artmasının, bir diğer söylemle yağışlı gün sayısının azalmasının Türkiye nin güneş enerjisi potansiyelini arttırıcı bir sonuç doğurması beklenir bir durumdur. Ancak bu artışın hangi bölgelerde, ne ölçüde olacağı araştırılmalı ve modellemeler geliştirilmelidir. Diğer yandan, Türkiye de potansiyeli en yüksek yenilenebilir enerji kaynağı, rüzgar enerjisidir. Avrupa Rüzgar Atlası verilerine göre toplam uygun arazi, nitelikli rüzgar gizilgücü, uygun santral yeri ve teknik gizilgüç bakımından 19 Avrupa ülkesi içinde en iyi olan ülkelerden birisidir. Türkiye nin 83.000-88.000 MW düzeyindeki rüzgar enerjisi teorik gizilgücü elektrik enerjisi gereksiniminin tamamını karşılayabilecek düzeydedir (Eriş, 2003; Gürsoy, 2004). Küresel ısınma ve iklim değişikliği ile birlikte, güneş enerjisine benzer şekilde, kara ve denizlerde oluşacak ısı değişimi ile ülkenin rüzgar enerjisi potansiyelinde de bir takım değişimler beklenmeli, geliştirilecek rüzgar enerjisi politikalarında bu değişim göz önünde tutulmalıdır. Küresel ısınmaya bağlı olarak niceliğinde değişim beklenen bir diğer yenilenebilir enerji kaynağı ise biyokütle enerjisidir. Ana bileşenleri karbonhidrat bileşikleri olan bitkisel ve hayvansal kökenli tüm maddeler biyokütle enerji kaynağı, bu kaynaklardan üretilen enerji ise biyokütle enerjisi olarak tanımlanmaktadır (Eriş, 2003). Biyokütle enerjisinden biyogaz, biyomotorin ya da enerji ormanları yetiştirilmesi şeklinde yararlanılabilmektedir. Kuraklığa bağlı olarak sulama amaçlı su kaynaklarının oranında yaşanacak azalmanın tarımsal ürünlerin üretim miktarlarını etkilemesi kaçınılmazdır. Bu durumun, enerji kaynakları arasında düşük de olsa bir yüzdeye sahip olan biyokütle enerjisi oranını daha da düşürmesi beklenmelidir. Değerlendirme ve Sonuç IEA (Uluslararası Enerji Ajansı) nın yayınladığı Uluslararası Enerji Ajansı Ülkeleri Enerji Politikaları; Türkiye 2001 incelemesi isimli kitabında Türkiye nin 2020 yılında kadar olan enerji üretimi ve tüketimi analiz edilmiştir. Bu çalışmaya göre gelecekte birincil enerji kullanımında kömürün öne çıkacak olduğu; petrol, doğalgaz ve su gücü kullanımının günümüzdeki değerlerde seyredeceği ve yenilebilir kaynaklar ile nükleer enerjiye kısmen geçilebileceği öngörülmektedir. Söz konusu incelemede, Türkiye nin birincil enerji üretim öngörüsü de 439

TMMOB TÜRKİYE VI. ENERJİ SEMPOZYUMU - KÜRESEL ENERJİ POLİTİKALARI VE TÜRKİYE yapılmıştır. Bu analize göre, Türkiye de gelecekte petrol ve doğalgaz üretimi azalacak, kömür, yenilebilir kaynaklar ile nükleer enerji üretimi artacaktır. Su gücü ise çok az bir artış gösterecektir (Dokuzlar, 2006). IEA nın çalışmaları dışında üretilen senaryolarda ise yerli ve yenilenebilir kaynak niteliğindeki hidroelektrik santrallerinin (HES) öncelikle ele alınmaları öngörülmektedir. Planlamanın öngördüğü sürede HES yapımlarının tamamlanması durumunda Türkiye hidrolik kurulu gücü 2010 yılında 24935 MW a, 2020 yılında ise 29984 MW a çıkacaktır. Ancak diğer yenilenebilir enerji kaynaklarıyla birlikte hidrolik kurulu gücü 2010 yılındaki toplam kurulu gücün %38 ini oluşturmasına karşın, bu oranın 2020 yılında %28 e düşmesi beklenmektedir. Yakıt cinslerine göre kurulu güç dağılımına bakıldığında; 2010 yılında en büyük pay %38 ile hidrolik ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ait iken, 2020 yılında kurulu gücündeki en büyük pay %32 ile doğalgazla çalışan santrallere aittir (Türkiye nin Hidroelektrik Enerji Potansiyeli). Benzer bir tablo TÜBİTAK tarafından düzenlenen Vizyon 2023 Teknoloji Öngörüsü Projesi, Enerji ve Doğal Kaynaklar Paneli, Ön Rapor unda da yer almaktadır. Gerek Türkiye de, gerekse Dünya da enerji üretim ve tüketimine yönelik geliştirilen birçok öngörünün ve çalışmanın ortak noktası, hidrolik enerjiyi yenilenebilir enerji kaynakları arasında görmesi ve bu kaynağın küresel ısınma ve iklim değişikliğinden ne yönde etkileneceğinin yapılan hesaplamalarda katılmaması yönündedir. Yalnız hidrolik enerji için değil, diğer enerji kaynaklarının niceliğinin ve arza sunumunun da ne şekilde etkileneceği göz önünde tutulmamaktadır. Bu denli önemli bir etkenin yaratacağı sonuçlar saptanmadan oluşturulan enerji öngörülerinin ve politikalarının, enerji güvenliğini sağlamak bir yana, onu tehdit eder bir duruma geleceğini söylemek olanaklıdır. Bununla birlikte, küresel ısınma ve iklim değişikliği sonucunda ısınma kaynaklı enerji gereksiniminde bir azalma oluşması beklenen bir durumdur. Buna karşın, özellikle yaz aylarında iklimlendirme amaçlı tüketilen elektrik enerjisinde ise bir artış söz konusu olacaktır. Ülkenin ikliminde ortaya çıkacak bu değişim ile ısınma ve iklimlendirme amaçlı enerji tüketiminde oluşacak tüketim azalmaları ve artmaları doğru veriler ışığında 440

araştırılmalı ve bu doğrultuda arz-talep öngörüleri oluşturulmalıdır. Bu kapsamda, Türkiye özelinde, bakanlıkların ve ilgili kurum ve kuruluşların, küresel ısınma ve iklim değişikliğinden ülkenin enerji kaynaklarının ne yönde ve ne düzeyde etkileneceğini öngören çalışmalara ağırlık vermesi, buna paralele olarak enerji talebinde oluşacak mevsimsel değişimleri doğru verilerle belirlemesi gereklilikten öte bir zorunluluk durumuna gelmiştir. Ancak bu şekilde oluşturulan politikalar ve yapılacak yatırımlar ülkenin geleceğe yönelik enerji gereksinimi karşılayacak ve enerji güvenliğini sağlayacaktır. Kaynakça: Türkeş, M., Sümer, U. M. ve Çetiner, G. 2000. Küresel iklim değişikliği ve olası etkileri, Çevre Bakanlığı, Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Seminer Notları (13 Nisan 2000, İstanbul Sanayi Odası), 7-24, ÇKÖK Gn. Md., Ankara.) Türkiye İklim Değişikliği Birinci Ulusal Bildirimi Raporu, 2007 Eriş, A.; Enerji Politikaları ile Yerli, Yeni ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları, TMMOB Türkiye VI. Enerji Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Ankara, 2003. Türkiye nin Hidroelektrik Enerji Potansiyeli, http://www.eie.gov.tr/hidroelektrik.htm Taç Altuntaşoğlu, Z.; Sürdürülebilir Kalkınma-Yenilenebilir Enerji ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları Kanun Tasarısı Taslağı, TMMOB Türkiye VI. Enerji Sempozyumu Bildiriler Kitabı, 2003. Gürsoy, Umur, Enerjide Toplumsal Maliyet ve Temiz ve Yenilenebilir Enerji Kaynakları, Türk Tabipler Birliği Yayınları, Ankara, 2004. Türkiye de Güneş Enerjisi, http://www.eie.gov.tr/eie-güneş ENERJİSİ.htm (17.06.2003) Dokuzlar, Bircan, Dünya Güç Dengesinde Yeni Silah Doğalgaz (Orta Asya dan Avrupa ya), IQ Kültür Sanat Yayıncılık, İstanbul, 2006. 441