T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI

Benzer belgeler
Temel Kayaçları ESKİŞEHİR-ALPU KÖMÜR HAVZASININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ GİRİŞ ÇALIŞMA ALANININ JEOLOJİSİ VE STRATİGRAFİSİ

MENDERES GRABENİNDE JEOFİZİK REZİSTİVİTE YÖNTEMİYLE JEOTERMAL ENERJİ ARAMALARI

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

AFYONKARAHİSAR DİNAR DOMBAYOVA LİNYİT SAHASI

Akdeniz in Pleyistosen Deniz Düzeyi Değişimlerini Karakterize Eden, Çok Dönemli-Çok Kökenli Bir Mağara: Gilindire Mağarası (Aydıncık-İçel)

BULDAN YÖRESİ METAMORFİK KAYAÇLARININ JEOLOJİK, PETROGRAFİK VE TEKTONİK AÇIDAN İNCELENMESİ

MADEN SAHALARI TANITIM BÜLTENİ

Karasu Nehri Vadisinin Morfotektonik Gelişiminde Tiltlenme Etkisi

BÖLÜM 16 YERYÜZÜ ŞEKİLLERİNİN GELİŞMESİ

MADEN TETKİK VE ARAMA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

AKSARAY YÖRESĠNĠN JEOLOJĠK ĠNCELEMESĠ

GİRİŞ. Faylar ve Kıvrımlar. Volkanlar

İMAR PLANINA ESAS JEOLOJİK-JEOTEKNİK ETÜT RAPORU

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ KURTULUŞ MAHALLESİ ada 2 parsel- 10 ada 4, 5, 7 parsel -9 ada 12 parsel

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

BURDUR-YASSIGÜME KÖYÜNÜN, FİZİKİ COĞRAFYA AÇISINDAN, ÇEVRE SORUNLARI

JEO156 JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

NEOTEKTONİK ORTA ANADOLU OVA REJİMİ. Doç.Dr. Yaşar EREN

ABANT GÖLÜ CİVARININ TEKTONİK VE YAPISAL JEOLOJİSİNİN HAVA FOTOĞRAFLARI İLE KIYMETLENDİRİLMESİ GİRİŞ

DENİZLİ İL MERKEZİ ZEMİNLERİNİN JEOLOJİK, JEOTEKNİK AÇIDAN İNCELENMESİ VE SIVILAŞMA DUYARLILIĞININ BELİRLENMESİ

DENiZLi JEOTERMAL ALANLARINDA JEOFİZİK ÇALIŞMALAR

Şekil 6. Kuzeydoğu Doğrultulu SON-B4 Sondaj Kuyusu Litolojisi

HAZIRLAYANLAR. Doç. Dr. M. Serkan AKKİRAZ ve Arş. Gör. S. Duygu ÜÇBAŞ

EĞNER-AKÖREN (ADANA) CİVARI JEOLOJİSİ

KARBONATLI KAYAÇLAR İÇERİSİNDEKİ Pb-Zn YATAKLARI

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

ACIGÖL GRABEN HAVZASI VE DOLGUSUNUN FASİYES ÖZELLİKLERİ

TOPRAK ANA MADDESİ KAYAÇLAR. Oluşumlarına göre üç gruba ayrılırlar 1. Tortul Kayaçlar 2.Magmatik Kayaçlar 3.Metamorfik (başkalaşım) Kayaçlar

FAYLARI ARAZİDE TANIMA KRİTERLER TERLERİ TEKTONİK IV-V. V. DERS. Doç.. Dr. Sabah YILMAZ ŞAHİN

ÇAL, BEKİLLİ, SÜLLER (DENİZLİ) VE YAKIN ÇEVRESİNDE ÇEVRESEL SAĞLIK SORUNLARI MEYDANA GETİREN MİNERAL OLUŞUMLARINA İLİŞKİN ÖN İNCELEME

HEYELAN ETÜT VE ARAZİ GÖZLEM FORMU

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ İSTASYON MAHALLESİ

BURSA ĠLĠ ĠÇĠN ZEMĠN SINIFLAMASI VE SĠSMĠK TEHLĠKE DEĞERLENDĠRMESĠ PROJESĠ

Bursa İl Sınırları İçerisinde Kalan Alanların Zemin Sınıflaması ve Sismik Değerlendirme Projesi

... NO'LU RUHSATA İLİŞKİN (... DÖNEM) ARAMA FAALİYET RAPORU

Gemlik-Armutlu Karayolu nun bitişiğinden güneye doğru uzanmaktadır.

MANİSA İLİ ŞEHZADELER İLÇESİ KARAAĞAÇLI MAHALLESİ TEKNİK TARIM ÜRÜNLERİ İTH. İHR. SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

DOĞRULTU-ATIMLI FAYLAR

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

ve 20 Tekne Kapasiteli Yüzer İskele

Normal Faylar. Genişlemeli tektonik rejimlerde (extensional tectonic regime) oluşan önemli yapılar olup bu rejimlerin genel bir göstergesi sayılırlar.

Türkiye Kuvaterneri Çalıştayı-IV, Bildiriler Kitapçığı, Makaleler, sayfa , Mayıs 2003, İstanbul 1/11

BALIKESİR İLİ ERDEK İLÇESİ ALAATTİN MAHALLESİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

XIII- SONUÇ ve ÖNERİLER

Bu revizyon çalışmaları kapsamında, Bağcılar İlçesi nin yerleşime uygunluk açısından incelenmesinde;

NOHA İNŞAAT TURİZM MADENCİLİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ. KEMALPAŞA (RUHSAT NO ve ) SAHALARININ ONİKS REZERV TESPİT RAPORU

Posta Adresi: Sakarya Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü, 54187, Adapazarı, Sakara

TABAKALI YAPILAR, KIVRIMLAR, FAYLAR. Prof.Dr. Atike NAZİK Ç.Ü. Jeoloji Mühendisliği Bölümü

etüdproje PLANLAMA LTD. ŞTİ.

MANİSA İLİ KULA İLÇESİ ZAFERİYE MAHALLESİ

TUFA ve TRAVERTEN-III

17 EKİM 2005 SIĞACIK (İZMİR) DEPREMLERİ ÖN DEĞERLENDİRME RAPORU

KAYAÇLARDA GÖRÜLEN YAPILAR

MANİSA İLİ SARUHANLI İLÇESİ

T.C. PAMUKKALE ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ JEOLOJĠ MÜHENDĠSLĠĞĠ ANABĠLĠM DALI

ĐMAR PLANINA ESAS JEOLOJĐK-JEOTEKNĐK ETÜT RAPORU

1 ALAN TANIMI 1.1 PLANLAMA ALANI 1.2 PLANLAMA ALANI ULAŞIM SİSTEMİ

İzmir İli, Bayraklı İlçesi Manavkuyu İlçesi 30J-3D Pafta, 8474 Ada, 1 Parsele ait Başarı23 Apartmanı Ait Mikrotremor Çalışma Raporu

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ BEŞEYLÜL MAHALLESİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 25 MART 2019 YAĞCA-HEKİMHAN MALATYA DEPREMİ BASIN BÜLTENİ

B.Ü. KANDİLLİ RASATHANESİ ve DAE. BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME ve DEĞERLENDİRME MERKEZİ 20 ŞUBAT 2019 TARTIŞIK-AYVACIK-ÇANAKKALE DEPREMİ

BİLGİ DAĞARCIĞI 15 JEOTERMAL ÇALIŞMALARDA UYGU- LANAN DOĞRU AKIM YÖNTEMLERİ

Sarıçam (Adana, Güney Türkiye) Jeositi: İdeal Kaliş Profili. Meryem Yeşilot Kaplan, Muhsin Eren, Selahattin Kadir, Selim Kapur

Kütahya Simav da. Makale

25 NİSAN 2015 NEPAL-KATMANDU DEPREMİ (M=7.8)

INS13204 GENEL JEOFİZİK VE JEOLOJİ

Yeraltısuları. nedenleri ile tercih edilmektedir.

MENTEŞE YÖRESİ Kıyı Ege Bölgesinün Büyük Menderes Oluğu güneyinde kalan kesimine "Menteşe Yöresi" denilmektedir. 13. yüzyılda Manteşe yöresi

Yapısal Jeoloji: Tektonik

Masifler. Jeo 454 Türkiye Jeoloji dersi kapsamında hazırlanmıştır. Araş. Gör. Alaettin TUNCER

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

1 ALAN TANIMI 1.1 PLANLAMA ALANI 1.2 PLANLAMA ALANI ULAŞIM SİSTEMİ

Eşref Atabey Türkiye de illere göre su kaynakları-potansiyeli ve su kalitesi eserinden alınmıştır.

HEYELANLAR HEYELANLARA NEDEN OLAN ETKENLER HEYELAN ÇEŞİTLERİ HEYELANLARIN ÖNLENMESİ HEYELANLARIN NEDENLERİ

1 PLAN ÖNERİSİNİN KONUSU

İNM 106 İnşaat Mühendisleri için Jeoloji

MANİSA İLİ ALAŞEHİR İLÇESİ YENİMAHALLE MAHALLESİ 1015 ADA 14 PARSEL 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

7. Türkiye nin Sismotektoniği SİSMOTEKTONİK DERSİ (JFM 439)

MANİSA İLİ, ŞEHZADELER İLÇESİ, YUKARIÇOBANİSA MAHALLESİ, PARSEL: /1000 ÖLÇEKLİ UYGULAMA İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

KULA İLÇESİ, KENAN EVREN (BEY) MAHALLESİ, 162 ADA, 6 VE 8 PARSELLERE İLİŞKİN 1/5000 ÖLÇEKLİ NAZIM İMAR PLANI DEĞİŞİKLİĞİ PLAN AÇIKLAMA RAPORU

FENERBAHÇE SPOR KULÜBÜ EĞİTİM KURUMLARI ANADOLU LİSESİ 10. SINIFLAR COĞRAFYA İZLEME SINAVI

İNM Ders 1.2 Türkiye nin Depremselliği

4. FAYLAR ve KIVRIMLAR

GÖLLER BÖLGESİNDE YERALTISUYU VE KARŞILAŞILAN SORUNLAR

Kapaklıkuyu, Zopzop ve Sarıçiçek Yaylası Özdirenç-Yapay Uçlaşma Etüdü Raporu

KONYA DA DEPREM RİSKİ

KIRŞEHİR AFET DURUMU RAPORU

UYUMSUZLUKLAR VE GÖRECELİ YAŞ KAVRAMI

Yapısal jeoloji. 3. Bölüm: Normal faylar ve genişlemeli tektonik. Güz 2005

NEOTEKTONİK. Doç.Dr. Yaşar EREN DOĞU ANADOLU SIKIŞMA BÖLGESİ

ARTVİN-MERKEZ-SALKIMLI RESMİ KURUM ALANI

İNEGÖL UYGULAMA İMAR PLANI; 652 ADA, 134 NOLU PARSEL İLE 1493 ADA, 10 NOLU PARSELİN BİR KISMINA AİT PLAN DEĞİŞİKLİĞİ AÇIKLAMA RAPORU

KÖSBUCAĞI (MERSİN-ERDEMLİ) GÖLETİ SU KAÇAKLARININ İNCELENMESİ * The Investıgatıon Of Seepage In Kösbucağı (Mersin-Erdemli) Dam

PLAN AÇIKLAMA RAPORU

VIII. FAYLAR (FAULTS)

Şekil 1. Doğu Tibet Platosu'nun tektonik ve topografik haritası. Beyaz dikdörtgen ANHF'nin çalışma alanını gösterir. Kırmızı yıldızlar Mw=7.

DOĞRULTU ATIMLI FAYLAR KIRIKLAR VE FAYLAR. Yaşar ar EREN-2003

ERGENE (TRAKYA) HAVZASININ JEOLOJİSİ ve KÖMÜR POTANSİYELİ. bulunmaktadır. Trakya Alt Bölgesi, Marmara Bölgesi nden Avrupa ya geçiş alanında, doğuda

Transkript:

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI DENİZLİ DOĞUSU ŞAHİNLER BÖLGESİ (PINARKENT) AKTİF FAYLARA YÖNELİK PALEOSİSMOLOJİ ÇALIŞMASI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS BİTİRME PROJESİ AYSUN HELVACIKARA DENİZLİ, OCAK-2017

T.C. PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI DENİZLİ DOĞUSU ŞAHİNLER BÖLGESİ (PINARKENT) AKTİF FAYLARA YÖNELİK PALEOSİSMOLOJİ ÇALIŞMASI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS BİTİRME PROJESİ AYSUN HELVACIKARA DENİZLİ, OCAK-2017

KABUL VE ONAY SAYFASI Aysun HELVACIKARA tarafından hazırlanan Denizli Doğusu Şahinler Bölgesi (Pınarkent) Aktif Faylara Yönelik Paleosismoloji Çalışmasıʼʼ adlı proje çalışması yapılmış olup Pamukkale Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Jeoloji Mühendisliği Anabilim Dalı Tezsiz Yüksek Lisans Bitirme Projesi olarak kabul edilmiştir. Jüri Üyeleri İmza Danışman : Doç. Dr. Mete HANÇER. Pamukkale Üniversitesi Fen bilimleri Enstitüsü Yönetim Kurulu nun./. / tarih ve.. /..sayılı kararıyla onaylanmıştır. Prof. Dr. Uğur YÜCEL Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü

Bu bitirme projesinin tasarımı, hazırlanması, yürütülmesi, araştırmalarının yapılması ve bulgularının analizlerinde bilimsel etiğe ve akademik kurallara özenle riayet edildiğini, bu çalışmanın doğrudan birincil ürünü olmayan bulguların, verilerin ve materyallerin bilimsel etiğe uygun olarak kaynak gösterildiğini ve alıntı yapılan çalışmalara atfedildiğini beyan ederim. Aysun HELVACIKARA

TEŞEKKÜR Tez çalışmamın her aşamasında yol gösteren, her türlü katkı ve desteği sağlayan, bilgi ve deneyimlerinden yararlandığım, hocam Doç. Dr. Mete HANÇER e, Pamukkale Belediyesi tarafından hazırlatılan ve verilerinden yararlandığım Denizli İli, Pamukkale İlçesi, Pınarkent Mahallesi Şahinler Mevkisi nin İmar Planına Esas Jeolojik- Jeoteknik Etüd Raporu İçin İstenen Fay Araştırma Raporu adlı projede emeği geçen ilgi ve desteğini esirgemeyen proje yürütücüsü Doç. Dr. Mete HANÇER e, Meslekleri konusunda büyük gayretlerde bulunarak zemin etüdü çalışmalarını ilimizde bu seviyelere getiren, tecrübelerinden daima yararlandığım, bu çalışmada da benden yardımlarını esirgemeyen değerli çalışma arkadaşlarım Jeo. Müh. Özer TUNÇTÜRK e ve Jeof. Müh. Süleyman SAKA ya, Her daim yanımda olan ailem, eşim ve biricik oğluma, İçten teşekkürlerimi sunarım. Aysun HELVACIKARA

ÖZET DENİZLİ DOĞUSU ŞAHİNLER BÖLGESİ (PINARKENT) AKTİF FAYLARA YÖNELİK PALEOSİSMOLOJİ ÇALIŞMASI TEZSİZ YÜKSEK LİSANS BİTİRME PROJESİ PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ JEOLOJİ MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI ( TEZ DANIŞMANI :DOÇ. DR. METE HANÇER) DENİZLİ, OCAK-2017 Bu çalışmada, Denizli ili, Pınarkent Mahallesi, Şahinler Mevkii yerleşim alanının zeminleri, jeolojik açıdan incelenmiş ve bölgede meydana gelebilecek bir deprem etkisiyle zeminlerin yerleşime uygunlukları belirlenmeye çalışılmıştır. Denizli ili kuzeydoğusu ve batısında, genelde güneybatıya doğru eğimli ve eğimleri 15-25 o arasında değişen tabakalardan oluşan Neojen çakıltaşı, kumtaşı, silttaşı ve kiltaşı kayaçları yer almaktadır. Neojen çökel kayaçları bölgede geniş yayılım gösteren Kolonkaya formasyonu dahilinde düşünülmektedir. Şehrin doğu kesimlerinde yelpaze çökelleri olarak adlandırılan tutturulmuş çakıltaşı, kumtaşı, kiltaşı, silttaşı birimleri mevcuttur. Çalışma alanının içerisinde bulunduğu gevşek alüvyal zeminler ise inceleme alanında oldukça geniş alanlar kaplamaktadır. Açılma tektoniğinin hakim olduğu Ege bölgesinde yer alan Denizli ili, kuzeyi ve güneyi normal faylarla sınırlı bir çöküntü alanında kurulmuştur. Depremsellik açısından oldukça aktif bir bölgede yer alan şehir geçmişten günümüze çeşitli büyüklükteki depremlere maruz kalmıştır. Bu çalışma kapsamında Denizli ili ve yakın çevresinde son yüzyılda meydana gelmiş depremlerin dağılımı incelenmiş görülmüştür. ve depremlerin genellikle Denizli havzası içinde yoğunlaştığı Kaleköy segmenti boyunca yerleşime uygunluk açısından Yüzey Faylanma Tehlike Zonu (Fay Tampon Bölge) oluşturulması amacıyla çalışma yapılması öngörülmüştür. ANAHTAR KELİMELER: Kaleköy segmenti, Yerleşime Uygunluk, Denizli paleosismoloji. i

ABSTRACT PALEOSEİSMOLOGİCAL RESEARCH ON THE ACTİVE FAULTS İN THE ŞAHİNLER REGİON (PINARKENT), EAST OF DENİZLİ NON-THESIS MASTER S PROGRAM OF DISSERTATION MASTER OF SCIENCE IN JEOLOGICAL ENGINEERING, PAMUKKALE UNIVERSITY (SUPERVISOR: ASSOC. PROF.METE HANÇER) DENİZLİ, JANUARY-2017 In this thesis work, soil properties of the residential areas of neighbors in Şahinler (Pınarkent) in the province of Denizli are investigated from the geological points of view. In order to check, the soils are examined to determine the suitability of these areas in case of an earthquake. In Northeast and West parts of Denizli, Neogene pebble stone, sandstone, silt stone and clay stone which consist of layers whose slopes, generally in southwest direction, between 15 0 and 25 0 are located. Also, neogene pebbles are considered to be inclusive of Kolankaya Formation which is widely spread in that area. In addition to this, units of pebble stone, sandstone, clay stone and silt stone so called alluvial fan deposits can be found in the eastern part of Denizli. Loose alluvial ground covers a quite large area of investigation. Province of Denizli, located in Aegean region where mainly dominated by extensional tectonics are established in between its north and south bounded by normal fault lines. The city is in active seismicity region so that there have been many different magnitudes of earthquakes that city are exposed on occasion. In this study, the distribution of earthquakes occurred in province of Denizli and closer regions of it are examined and it is concluded that earthquakes are concentrated on highly especially basin of Denizli. Finally, it is better to exercise to create surface faulting hazard zone (fault buffer zone) throughout Kaleköy segments in terms of suitability for settlement. KEY WORDS: Kaleköy segments, Settlements suitability, Denizli paleoseismology. ii

İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET... İ ABSTRACT... İİ İÇİNDEKİLER... İV ŞEKİL LİSTESİ... İİV 1. GİRİŞ... 1 1.1. İnceleme Alanının Yeri... 1 1.2.Ulaşım... 4 1.2.Çalışmanın Amacı... 4 1.3.Çalışma Yöntemi... 4 1.4.Önceki Çalışmalar... 6 GÖSTERİM... 7 2. COĞRAFYA... 8 2.1.Morfoloji... 8 2.2.Hidroloji... 10 2.3.İklim... 11 2.4.Bitki Örtüsü... 11 2.5.Yerleşim Yerleri... 11 3. GENEL JEOLOJİ... 12 3.1 Stratigrafi... 14 3.1.1.Kızılburun Formasyonu :... 15 3.1.2.Sazak Formasyonu :... 15 3.1.3.Sakızcılar Formasyonu :... 16 3.1.4.Kolonkaya Formasyonu (Tkpo)(pl-18-k):... 16 3.1.5.Asartepe Formasyonu(Qat) (pl-7-k)... 16 3.1.6.Kuvaterner Birimler... 17 4.YAPISAL JEOLOJİ... 19 5.DEPREMSELLİK... 21 6.PALEOSİSMOLOJİ... 23 6.1. Çalışma Alanının Jeolojisi... 25 6.1.1. Üzerlik Kaleköy Fay Zonu... 27 6.2.Depremsellik... 28 6.3. Paleosismoloji Çalışması... 30 7.SONUÇ VE ÖNERİLER... 47 8.KAYNAKÇA... 50 9.ÖZGEÇMİŞ... 52 iii

ŞEKİL LİSTESİ Sayfa Şekil 1: İnceleme alanının yer bulduru haritası... 2 Şekil 2: İnceleme alanının yer bulduru haritası (uydu görüntüsü).... 3 Şekil 3: İnceleme alanının pafta anahtarı ve köşe noktaları... 3 Şekil 4: Çalışma alanı ulaşım haritası.... 4 Şekil 5 : 1/100 000 Ölçekli Çevre Düzeni Haritasında İnceleme Alanının... 9 Şekil 6 :İnceleme alanı ve yakın çevresinin topoğrafik haritası.... 8 Şekil 7:İnceleme alanı ve yakın civarının morfolojik yapısı.... 9 Şekil 8:İnceleme alanı ve yakın civarının morfolojik yapısı.... 9 Şekil 9:İnceleme alanı eğim haritası... 12 Şekil 10: İnceleme alanı ve yakın çevresinin 1/100.000 jeoloji haritası ve dikme kesiti (Uysal,Ş.,1995).... 13 Şekil 11:İnceleme alanı ve yakın çevresinin 1/25.000 jeoloji haritası (MTA, Eşref ATABEY,2012).... 16 Şekil 12: Bölgenin genelleştirilmiş dikme kesiti (Şimşek, 1984; Sun,1990; Konak ve diğ.,1990).... 17 Şekil 13:Denizli ve Yakın Çevresi Diri Fay Haritası (MTA Genel Müdürlüğü 2012)... 22 Şekil 14:Denizli Bölgesinin Tektonik Haritası (MTA-2012)... 21 Şekil 15: Denizli Havzasında 1900-2008 yılları arasında meydana gelen deprem episantır noktaları (www. sayisalgrafik.com).... 24 Şekil 16: Denizli Havzasında 2008-2015 yılları arasında meydana gelen deprem episantır noktaları (www.iris.edu)... 22 Şekil 17: 1/250 000 ölçekli MTA diri fay haritası üzerinde çalışma alanı (Emre ve diğ., 2011 den değiştirilmiştir); (BMG: Büyük menderes Grabeni, KMG: Küçük Menderes Grabeni, GAG: Gediz (Alaşehir) Grabeni, DG: Denizli Grabeni, ÇBG: Çivril Baklan Grabeni, AG: Acıgöl grabeni, BG:Burdur Grabeni).. 25 Şekil 18: Denizli ve yakın çevresinde grabenleri gösteren şekil ve kabartma harita (Hançer, 2013)... 26 Şekil 19: Denizli havzası ve faylarının genel görünümü (Koçyiğit, 2005)... 27 Şekil 20: Denizli havzası içindeki Karakova horstunu gösteren dijital yükseklik modeli (Hançer, 2013).... 29 Şekil 21: Denizli Havzasında 1900-2008 yılları arasında meydana gelen deprem episantır noktaları (www. sayisalgrafik.com).... 31 Şekil 22: Denizli Havzasında 2008-2015 yılları arasında meydana gelen deprem episantır noktaları (www.iris.edu)... 31 Şekil 23: Çalışma bölgesi ve yakın çevresinin jeoloji haritası ve enine jeoloji kesiti (1a,b- Orta miyosen-orta pliyosen yaşlı eski graben dolgusu, 2-eski graben dolgusunun regresif konglomera fasiyesi, 3-Modern graben dolgusunun teras tipitravertenleri, 4-Yeni alüvyon, 5-Tabaka konumu, 6-Senklinal ekseni, 7- Antiklinal ekseni, 8-Normal fay, 9-Enine kesit hattı(koçyiğit, 2005)... 32 Şekil 24: Mücavir alanın fay, hendek yeri jeofizik hatlar ve jeoloji haritasını gösteren Google map görüntüsü... 33 Şekil 25: Şahinler güneyinde Okçuini dere kenarındaki fay zonu, b:yakından görünümü (doğuya bakış)... 34 Şekil 26: 1 nolu hendek... 35 iv

Şekil 27: 1 nolu hendek stratigrafisi a:hendek genel görünümü (KD ya bakış) (Bkz.Şekil 27), b:hendek GB ucundan itibaren 0-4m. arası görünüm (GB ya bakış), c:hendek yeri (H-1)... 35 Şekil 28:2 nolu hendek kesiti (KB duvar)... 37 Şekil 29:2 nolu hendek yeri (GB ya bakış), b:hendek yerinin harita görüntüsü (H-2)... 37 Şekil 30:2 nolu hendek litolojileri a:hendeğin GB dan itibaren 8-13m. arası görüntüsü (kuzeye bakış), b:hendeğin GB dan itibaren 17-21m.arası görüntüsü (GB ya bakış) (Bkz.Şekil 30)... 38 Şekil 31:3 nolu hendek kesiti (GD duvar çalışılmıştır)... 39 Şekil 32:3 nolu hendek yeri (KD ya bakış), b:hendek yeri harita görüntüsü (H-3)... 40 Şekil 33: 3 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 0-4m.arasındaki fay zonunun yalın görüntüsü (doğuya bakış)... 40 Şekil 34: 3 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 0-4m. arasındaki fay zonu ve hendek litolojisi çizilmiş görüntüsü (doğuya bakış)... 41 Şekil 35: 3 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 8-11m. arasındaki diğer fay ve hendek litolojisi görünümü (GD ya bakış)... 41 Şekil 36: 3 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 9.metredeki fayın yakından görünümü (GD ya bakış)... 42 Şekil 37: 3 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 13-15m. arasındaki hendek litolojisi içerisindeki sarı kum seviyesi (doğuya bakış) 42 Şekil 38: 4 nolu hendek kesiti (GD duvar çalışılmıştır)... 43 Şekil 39: 4 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 7-10 m.arasındaki hendek litolojisi (GD ya bakış)(bkz.şekil 38)... 43 Şekil 40: 4 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 14-16m. arasındaki hendek litolojisi, fay ve ayrışma zonu (doğuya bakış)(bkz.şekil 38)... 45 Şekil 41: 4 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 15.metredeki fayın ve ayrışma zonu ve litolojilerin yakından görünümü (GD ya bakış)(bkz.şekil 38)... 45 Şekil 42: 5 nolu hendek kesiti (GD duvar çalışılmıştır)... 46 Şekil 43:5 nolu hendek yeri (G ye bakış), b:hendek yeri harita görüntüsü (H-5)... 47 Şekil 44: 5 nolu hendeğin KD dan itibaren 0-6 m.arası hendek stratigrafisi (K e bakış)... 47 Şekil 45: 5 nolu hendeğin KD dan itibaren 7-14 m.arası hendek stratigrafisi (G e bakış)... 48 Şekil 46: 5 nolu hendeğin KD dan itibaren 8-10 m. arasında çakıllı kil birimi taban seviyelerindeki traverten çakılları (GB ya bakış)... 48 v

1. GİRİŞ Diri faylar deprem kaynaklarıdır. Dünya üzerindeki jeolojik konumu nedeniyle ülkemizde çok sayıda diri fay bulunur ve bu nedenle Türkiye depremlerin yoğun olduğu ülkelerdendir. Herhangi bir ülke veya bölgede deprem zararlarından korunma veya depremlerden en az düzeyde etkilenmek amaçlı yapılabilecek olan çalışmaların başında deprem kaynaklarının belirlenmesi ve bunların oluşturduğu afet tehlikesinin en doğru şekilde ortaya konulması gelmektedir. Bu yolla deprem tehlikesinin oluşturduğu risklerin belirlenerek zarar azaltma yönünde gerçekçi plan kararları üretilebilir ve uygulamalar gerçekleştirilebilir. MTA Genel Müdürlüğü 1970 li yıllardan itibaren diri faylar hakkında bilgi üretmektedir. Genel Müdürlükçe bu konuda yapılan çalışmalar kapsamında 1987 yılında ülke genelindeki diri faylara ilişkin kapsamlı bir rapor yayımlanmış (Şaroğlu ve diğerleri, 1987) ve sonrasında bu raporun eki olan Türkiye Diri Fay Haritası kamuoyunun kullanımına sunulmuştur (Şaroğlu ve diğerleri, 1992). Bu haritada Denizli çevresinde bazı diri faylar haritalanmış ve özellikleri hakkında bilgi verilmiştir. Ancak, izleyen yıllarda Denizli ve yakın çevresinde yapılan çalışmalarda bölgede bilinenden daha fazla deprem kaynağı olduğu yönünde bulgular toplanmıştır (Barka ve diğerleri 1996; Emre ve Barka, 2000).Bu rapor, arazi uygulamaları 2015-2016 yılları arasında gerçekleştirilen adı geçen proje sonuçlarını içermektedir. 1.1. İnceleme Alanının Yeri Çalışma alanı Denizli ili, Pamukkale İlçesi, Pınarkent Mahallesi Şahinler Mevkii ni kapsamaktadır (Şekil 1). Çalışma 1/25.000 ölçekli paftaları kullanılarak yürütülmüştür (Şekil 3). Çalışma alanı Pamukkale ilçesinin plansız yerleşim alanıdır. 1

Şekil 1: İnceleme alanının yer bulduru haritası. 2

Şekil 2: İnceleme alanının yer bulduru haritası (uydu görüntüsü). Şekil 3: İnceleme alanının pafta anahtarı ve köşe noktaları 3

1.2.Ulaşım Sahaya erişim her türlü hava ve iklim koşulunda ulaşıma elverişli asfalt yollarla sağlanmakta olup inceleme alanı şehir merkezinde bulunmaktadır. İnceleme alanı Ankara-Honaz yollarının kesişim noktasında yer almaktadır (Şekil-4). Şekil 4: Çalışma alanı ulaşım haritası. 1.2.Çalışmanın Amacı 2015-2016 yılları arasında Denizli ili, Pamukkale ilçesi, Pınarkent (Şahinler Mevkii) mahallesinde ki diri fayların haritalanması ve aktif tektonik açısından bunların jeolojik ve jeomorfolojik özelliklerinin araştırılarak ortaya konulması, paleosismolojik, tarihsel ve aletsel dönem sismik etkinliklerini de değerlendirerek fayların deprem davranışlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmadan elde edilen sonuçların, Pınarkent (Şahinler Mevkii) mahallesinde ve yakın çevresinde deprem tehlikesinin daha güvenilir bir şekilde belirlenmesine katkı sağlayacağı umulmaktadır. 1.3.Çalışma Yöntemi Çalışma alanının jeolojik haritası yapılırken MTA dan alınan 1/25000 4

ölçekli jeoloji haritalarından yararlanılmıştır. Diri fay ve deprem jeolojisi araştırmaları çok disiplinli bir yaklaşım gerektirir ve yerbilimlerinin jeoloji, jeomorfoloji, jeofizik, jeodezi disiplinlerine ait çeşitli yöntemlerin yanı sıra tarihsel ve jeoarkeolojik dokümanlar da bu araştırmalara önemli katkı sağlar. Proje araştırması büro ve arazi çalışmaları olmak üzere iki aşamada yürütülmüştür. Büro çalışması aşamasında çalışma amacına yönelik olarak literatür taraması yapılmış, inceleme alanına ait hava fotoğrafları ve uydu görüntüleri incelenerek belirlenen çizgisellikler 1/25.000 ölçekli topografik haritalara işlenmiş ve bölgenin çizgisellik haritası oluşturulmuştur. Arazi çalışmaları esnasında hava fotoğraflarında belirlenmiş olan çizgisellikler boyunca bunların diri fay olup olmadıklarına ilişkin jeolojik ve jeomorfolojik veriler toplanmış, literatür kapsamında derlenen jeolojik bilgiler ile faylar arasındaki ilişkiler araştırılmıştır. Fayların yaşı, niteliği, kinematik özellikleri, Kuvaterner deki aktivitelerine açıklama getirmek amaçlı jeolojik ve jeomorfolojik saha gözlemleri yapılmıştır. Bazı faylarda eski depremlerin tanımlanması veya fayın niteliğinin anlaşılmasına yönelik paleosismolojik hendek kazıları gerçekleştirilmiştir. Faylar üzerinde toplanan bu veriler bölgede meydana gelen tarihsel ve aletsel dönem depremleriyle karşılaştırılmış ve fayların aktiviteleri ve deprem davranışları hakkında sonuçlara gidilmeye çalışılmıştır. Araştırmada, yakın jeolojik geçmişin de yüzey yırtılmasıyla sonuçlanmış büyük deprem üretmiş ve gelecekte de deprem üretme potansiyeli taşıyan fay diri (aktif) olarak tanımlanmıştır. Fayların haritalanmasında üzerinde meydana gelmiş ve yüzey yırtılmasıyla sonuçlanmış eski depremlerin jeolojik ve jeomorfolojik kayıtları ile bölgesel anlamda yol açtıkları yakın çevrede formasyon etkileri veri olarak kullanılmıştır. Aktiviteleri açısından fayların sınıflanmasında MTA nın üretmiş olduğu Türkiye Diri Fay Haritası nın güncellenmesinde kullanılan aşağıdaki sınıflama kabul edilmiştir (Emre, 2005). Deprem yüzey kırığı: Son yüzyıl da yüzey yırtılmasıyla sonuçlanan deprem üretmiş fay. Diri fay: Jeolojik ve jeomorfolojik olarak Holosen (son10000 yıl) aktivitesi kesin veya tarihsel ve aletsel dönem depremselliği bilinen fay. Olasılı/potansiyeldiri fay: Jeolojik ve jeomorfolojik olarak Kuvaterner (son 1.6 milyonyıl) aktivitesi kesin, Holosen aktivitesi ve depremselliği kuşkulu fay. 5

Çizgisellik: Neo tektonik dönem de gelişmiş veya reaktive olmuş, ancak Kuvaterner aktivitesi hakkında veri toplanamayan ve depremselliği bilinmeyen neotektonik dönem fayı veya morfolojik çizgisellik. 1.4.Önceki Çalışmalar Bu bölümde ilk olarak, inceleme alanında daha önce yapılmış olan yer bilimleri ile ilgili değişik amaçlı çalışmalar bu çalışmanın amacı doğrultusunda kronolojik sıra ile özetlenerek sunulmuştur. İnceleme alanını da içine alan, Aydın- Muğla- Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü nün 439 sayılı oluruyla; 09.03.2011 tarihinde onaylanmıştır. Bölgenin 1/ 25 000 Ölçekli Haritaları; Denizli Belediye Meclis nin 01.02.2007 tarih ve 66 sayılı kararı ile onaylanmış, İl Genel Meclisi bu haritaları 12.02.2007 tarih ve 2007/13 nolu karar ile onamıştır. İnceleme alanının bulunduğu Pınarkent (Şahinler Mevkii) mahallesinde 2014 yılından once Belediye Tüzel kişiliğine sahipken, 2014 yılında Denizli Belediyesi nin Büyükşehir vasfına dönüşmesiyle, Pamukkale İlçe sınırlarında bulunan bir mahalle konumuna geçmiştir. İnceleme alanının içerisinde; 02/02/1988 tarihinde 402 sayılı Denizli Belediye meclis kararı ile1/1000 ölçekli Uygulama imar planları onanmıştır. İnceleme alanının içerisinde Denizli Büyükşehir Belediyesinin 11.12.2015 tarih 1312 sayılı belediye meclis kararı ile 1/5000 ölçekli Pınarkent (Şahinler Mevkii) mahallesinde Nazım imar planı onaylanmıştır. Bölgenin 1/ 1000 ve 1/5000 ölçekli hali hazır haritaları Doruk harita İnşaat Mühendislik Ticaret Ltd.Şti ve Kartal harita Mühendislik Taah. Ve Tic. Ltd.Şti ortak girişimi tarafından 07.10.2010 tarihinde yapılmış ve onaylatılmıştır. 1/ 100 000 ölçekli çevre düzeni haritasında inceleme alanı Şekil 5 te gösterilmiştir. 6

GÖSTERİM Şekil 5 : 1/100 000 Ölçekli Çevre Düzeni Haritasında İnceleme Alanının Durumu 7

2. COĞRAFYA 2.1.Morfoloji Denizli ili, Pamukkale İlçesi yüzey şekilleri bakımından dalgalıdır. Alçak ve yüksek ovalar, yaylalar ve dağlar birbirini tamamlar. Arazisi denizden yüksektir. Deniz yüzeyine en yakın yer Sarayköy ilçesi olup, 170 metre rakımındadır. Denizli 428, Buldan 609, Güney 800, Çal ve Çardak 850, Acıpayam ve Tavas 950, Çivril 975, Kale 1000, Çameli ise 1359 metre rakımındadır. Alçak kısımlar; Böceli, Goncalı, Sarayköy ve Denizli ovaları ile Buldan ilçesinin Büyük Menderes vadisidir. Karcı Dağı nın kuzey eteklerine düşen Denizli kent merkezi, meyilli bir arazi üzerinde bulunur ve bu arazi hafif tepeler dizisi ile Çürüksu vadisindeki alçak ovalardan ayrılır. Şekil 6 :İnceleme alanı ve yakın çevresinin topografik haritası. 8

Şekil 7: İnceleme alanı ve yakın civarının morfolojik yapısı. Şekil 8: İnceleme alanı ve yakın civarının morfolojik yapısı. 9

Şekil 9: İnceleme alanı eğim haritası. İnceleme alanı ve yakın civarının 1/1000 ölçekli eğim haritası hazırlanmıştır (EK-8). İnceleme alanı genel olarak düz olup, alanının büyük bir bölümünde eğimler %0-10 arasında değişmektedir. İnceleme alanının eğimler % 0-10 %10-20 ve % 40-100 arasında değerlendirilmiştir (Şekil 11). Alanda % 40-100 eğimli alanlar çok sınırlı olup, yamaçların dik kenarları ve vadi yamaçlarında görülmektedir. 2.2.Hidroloji Bölgede hüküm süren yoğun tektonizmanın neden olduğu faylar, geçirimli ve geçirimsiz birimleri karşı karşıya getirmiştir.bu şekilde yanal ve düşey yönlerde geçirimli ve geçirimsiz birimlerin ardalanması bileşik bir hidrolik sistem meydana getirmiştir.bölgede yapılmış ve yapılacak olan sondajlarda bu sistemin farklı seviyelerinden su almak mümkündür. Bu yüzden, yeraltı suyu bazı kesimlerde serbest akifer özelliği gösterirken, bazı kesimlerde ise negatif (fışkırmayan) artezyen özelliği sunmaktadır. 10

2.3.İklim Denizli ili Türkiye coğrafi haritasında, Ege bölgesinde olmasına rağmen, iklim olarak Ege bölgesinin iklimi tamamen görülmez. Kıyı kesiminden iç bölgelere geçit yerinde olduğundan, az da olsa iç bölgelerin karasal iklimi hissedilir. Ege bölgesi ikliminden, sıcaklık olarak biraz düşük farklılıklar görülebilir. Denizli ilinde, dağlar genellikle denize dik olarak uzandığından denizden gelen rüzgarlara açık bulunmaktadır. Kışlar ılık ve yağışlı geçmektedir. 2.4.Bitki Örtüsü Pamukkale İlçesi, Pınarkent Mahallesi nde bitki örtüsü bakımından Akdeniz iklimi bitkilerinin özelliğini taşır. İnceleme alanında piynar, kavak her çeşit meyve, az miktarda söğüt ve çınar ağaçları mevcuttur. İlçenin toprakları her çeşit ürünün yetişmesinde elverişlidir. İnceleme alanında mısır darısı, elma, şeftali, erik, ceviz, badem, kestane ve sofralık üzüm yetiştirilir. İnceleme alanı çevresinde ise çekirdeksiz üzüm, pamuk,tahıl,susam,her türlü yazlık ve kışlık sebze, narenciye dışında her türlü meyve ve zeytin yetiştirilir. 2.5.Yerleşim Yerleri İnceleme alanı Denizli ili, Pamukkle ilçesi, Pınarkent(Şahinler Mevkii) mahallesinde sınırları içerisinde yer almaktadır. Denizli, Anadolu yarımadasının güneybatısında, Ege bölgesinin güneydoğusunda, Ege-İç Anadolu ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir geçit teşkil eder. Çameli, Kale ve Beyağaç ilçeleri Akdeniz; Sarayköy, kısmen Buldan ve Denizli merkez ilçesinin Çürüksu Vadisi Ege, diğer ilçeleri ile İç Anadolu Bölgesi iklimine dahil olmakta, bu durum iklim ve bitki örtüsü üzerine etki yapmaktadır. Sınır itibariyle doğudan Burdur, Isparta, Afyon ve batıdan Aydın, Manisa, kuzeyden Uşak, güneyden ise Muğla illeri ile komşu bulunmaktadır. İl topraklarının %47' si dağlar, %28' si ovalar, %23' ü platolar ve %2' si yaylalardan oluşmaktadır. Genellikle Akdeniz basıncının tesiri altına girer.11868 km 2 genişliği olan ilde nüfus yoğunluğu 64' dür.denizden yüksekliği 428 m' dir. 11

3. GENEL JEOLOJİ İnceleme alanının da içerisinde bulunduğu bölgede Kızılburun Formasyonu (Tk), Sazak Formasyonu (Ts), Kolankaya Formasyonu (Tko)(pl-18-k), Tosunlar Formasyonu (Tt), Asartepe Formasyonu(Qat) (pl-7-k) ve Kuvaterner Birimler bulunmaktadır İnceleme alanı ve çevresinde; kiltaşı, silttaşı, kireçtaşı ve marn ara düzeyleri içeren egemen kumtaşı istifi Pliyosen yaşlı Kolonkaya Formasyonu olarak ayırtlanmıştır. Kalınlığı 860-1100 m arasındadır. Birimde yanal değişimler gözlenir. Bununla birlikte marn, killi kireçtaşı ve çamurtaşlarıyla ardalanma gösteren kumtaşları, formasyona egemen olan kaya türüdür. Kumtaşları, genellikle sarımsı, açık pas, yersel koyu pas yada boz renkli, daha çok gevşek tutturulmuş ve dağılgan, parlak mika pullu, genellikle tane destekli, iyi yıkandığı yerlerde birincil gözenekli, iyi boylanmalı, yersel oolitik, bazı düzeylerde çakıllı, genellikle paralel, yersel çapraz katmanlıdır. Kolonkaya formasyonunun üzerinde bölgede kuru ve sulu dere ağızlarında ve dik yamaçlı topografyanın, ovaya girişte bıraktığı iyi tutturulmuş çakıl, kötü boylanmış kum, silt ve kil gibi ince ve kaba bileşenlerden meydana gelmiş nispeten daha düşük topoğrafyalı Kuvaterner Alüvyon ve Alüvyon Yelpazesi birimleri bulunmaktadır. 12

Şekil 10: İnceleme alanı ve yakın çevresinin 1/100.000 jeoloji haritası ve dikme kesiti (Uysal.Ş,1995). 13

K Şekil 11:İnceleme alanı ve yakın çevresinin 1/25.000 jeoloji haritası (MTA, Eşref ATABEY,2012). 3.1 Stratigrafi Denizli ve çevresinde en altta Çine grubu, bunun üzerinde Kavaklıdere grubu yer alır. Paleozoik yaşlı birimlerin üzerinde Mesozoyik (Jura-Kretase) yaşlı Bekilli grubu bulunmaktadır. Senozoyik yaşlı örtü birimleri alttaki yaşlı birimleri uyumsuz olarak örtmektedir. Örtü birimleri; birbirlerini uyumsuzlukla takip eden Eosen yaşlı İnceler formasyonu, Oligosen yaşlı Akçay grubu, Miyosen-Pliyosen yaşlı Denizli grubu, Plio-Kuvaterner yaşlı Taşlıtepe grubu, Pliyokuvaterner yaşlı Asartepe formasyonu ve Kuvaterner yaşlı alüvyondan oluşmaktadır. 14

Şekil 12: Bölgenin genelleştirilmiş dikme kesiti (Şimşek,1984;Sun,1990; Konak ve diğ.,1990). 3.1.1.Kızılburun Formasyonu : Devresellik gösteren ritmik sedimantasyon ürünleri konglomera, kumtaşı,silt taşı,kiltaşı,killi kireçtaşı birimleridir. Bölgede 300-400 metre kalınlık göstermektedir. Bu birimler göl ve bataklık çökelme ortamında oluşmuşlardır. 3.1.2.Sazak Formasyonu : Tabanda kiltaşı, silttaşı, marn ve killi kireçtaşından oluşur. Üstte plaketli altta masif kireçtaşı litolojileri ile tanımlanır. Bu birimler 80-200 metrelerde değişen kalınlıklardadır. Bunlar; göl çökelme ortamında oluşmuşlardır. 15

3.1.3.Sakızcılar Formasyonu : Üstte Kolonkaya Formasyonu ile yanal geçiş gösteren, gölsel arakatkılar içeren, ıraksak yelpaze çökellerinden oluşan istif ilk kez Konak ve diğ. (1990) tarafından adlandırılmıştır. Birim, killi kireçtaşı, marn, kil, silttaşı ve çok ince kumtaşı ara düzeylerinden oluşan kaya türleri içermektedir ve kalınlığı 150-200 m dir. 3.1.4.Kolonkaya Formasyonu (Tkpo)(pl-18-k): Sazak formasyonu üzerine geçişli bir dokanak ilişkisiyle gelen ve üstten Ulubey formasyonunun kireçtaşlarıyla uyumlu olarak sınırlanan kiltaşı, silttaşı, kireçtaşı ve marn ara düzeyleri içeren egemen kumtaşı istifi Kolonkaya Formasyonu olarak ayırtlanmıştır. Kalınlığı 860-1100 m arasındadır. Birimde yanal değişimler gözlenir. Bununla birlikte marn, killi kireçtaşı ve çamurtaşlarıyla ardalanma gösteren kumtaşları, formasyona egemen olan kaya türüdür. Kumtaşları, genellikle sarımsı, açık pas, yersel koyu pas yada boz renkli, daha çok gevşek tutturulmuş ve dağılgan, parlak mika pullu, genellikle tane destekli, iyi yıkandığı yerlerde birincil gözenekli, iyi boylanmalı, yersel oolitik, bazı düzeylerde çakıllı, genellikle paralel, yersel çapraz katmanlıdır. Ayrıca gastropod ve pelisipod içerikleri yönünden de zengindir. Formasyon iyi boylanmalı kumtaşı, kiltaşı, silttaşı, marn ve kireçtaşı içermektedir. Ayrıca oygu dolgu yapıları, çapraz tabakalanma ve kaval yapıları, dalga ripılları görülmektedir. İçerdiği fosil türlerinde de giderek, çökelme ortamının, düşük enerjili bir göl ortamı olduğunu ve zaman zaman gölü besleyen akarsuların göl içinde etkinliklerini sürdürdüklerini söyleyebiliriz. 3.1.5.Asartepe Formasyonu(Qat) (pl-7-k) Asartepe formasyonu Gediz grabeninin kuzey ve güney kenarı boyunca bir şerit şeklinde uzanır. Kalınlığı 200 metre civarında olan formasyonda yer yer küçük heyelanlar gözlenir. Asartepe formasyonunda gelişmiş normal faylar nedeniyle yüzey topoğrafyası basamaklı bir yapı kazanmıştır. Formasyon çeşitli boyutlarda şistkuvarsit çakılları içeren, belirgin bir yönlenme gösteren, az pekleşmiş ve düşük dayanımlı çakıltaşlarından oluşur. Bazı kesimlerde kumtaşı ve çamurtaşı düzeyleri olağandır. Çakıltaşı bileşenlerinden kuvarsit çakıllarının boylanması ve yuvarlaklaşması kötüdür. Şist çakılları ise yassı taneli, kötü boylanmış ve orta yuvarlaklaşmıştır. Aramadde kum ve daha ince kırıntılardan oluşur. Tane destekli 16

dokudadır. Asartepe formasyonunun Gediz formasyonu ile olan alt dokanağı ve Alüvyon ile olan üst dokanağı açısal uyumsuzdur. Asartepe formasyonunun yaşı daha önceki çalışmalara dayanarak (İztan ve Yazman 1990) Pliyo-Pleyistosen olarak kabul edilmiştir. 3.1.6.Kuvaterner Birimler 3.1.6.1.Alüvyon (Q-21-k) Çalışma alanı çevresinde yer alan alüvyon, kil, silt, kum, çakıl boyutundaki ince ve kaba bileşenlerden meydana gelmiştir. Bölgedeki alüvyal tortullar, nispeten daha düşük topoğrafyalı alanlarda yer alır. Kuvaterner geniş alüvyon sahaları ve yan derelerin ağızlarında oluşmuş birikinti konileri ile temsil edilir. Bölgede kuru ve sulu dere ağızlarında ve dik yamaçlı topografyanın, ovaya girişte bıraktığı yığıntılar alüvyonlar ve alüvyon yelpazeleri şeklinde temsil olunur. Alüvyonlar iyi tutturulmuş çakıl, kötü boylanmış kum ve siltten oluşmaktadırlar. 3.1.6.2.Alüvyon Yelpazesi (Q-24-k), Yamaç Molozu (Q-23-k) Havzayı güneyden sınırlayan dağlardan dereler vasıtasıyla taşınarak gelen blok, çakıl, kum, silt ve killerden oluşmuştur. Alüvyal tortullardan yamaç molozları ve alüvyon yelpaze birimleriyle yanal ve düşey yönde geçişlidir. Karışımlarda killerin egemen olduğu yerler genellikle kahverenginin değişik tonlarında ve sarı renklidir. Siltlerin yoğun olduğu yerler kahverengi, yer yer gri ve beneklidir. Yelpaze tortulları içindeki birimlerden en yaygın olanı kum-silt-kil karışımlarıdır. Bu birim yelpaze ortamlarının nispeten daha düşük enerjili kesimlerinde depolanmışlardır. Yanal ve düşey yönde çakıl-çakıltaşı düzeyleri ile geçişlidir. Yamaç eğimi 3 0 dir.dere Çökelleri tarafından kesilmektedir. İçersinde ise Neojen Temel kayalara ve Neojen öncesi temel kayalara ait parçalar bulunmaktadır. 3.1.6.3.Traverten (Qtr) Çalışma alanının güneyine doğru genelinde görülmektedir. Travertenler karstik ve hidrotermal sular, küçük nehirler ve bataklıklardaki kalsiyum bikarbonatın çökelmesiyle veya tamamen biyokimyasal olarak tortullaşmasıyla oluşan kayaçlardır. Travertenler, kireçtaşı ve mermer gibi, suda kolay çözünebilen karbonatlı 17

kayaçların kırıklı çatlaklı zayıf zonlarında çözme-aşındırma (korozyon) yapan yeraltı sularının, yeryüzüne çıktığı kaynak ağızları ve çevresinde çökelttiği tortul kayaçtır (Altunel ve Hancock, 1993). Hem soğuk, hem de sıcak su kaynakları hızlı traverten oluşturabilirler. Ancak soğuk suların oluşturduğu travertenler ile, sıcak suların oluşturduğu travertenler arasında önemli farklar vardır. Sıcak su kaynaklarında sıcaklık 20 C nin üzerinde olup, çoğunlukla 25-40 C dir. Sıcak sular kaynak çıkışında CO2 lerini kaybederek soğumaya başlarlar ve belli bir akıştan sonra traverten çökelimi başlar. Belirli bir maksimum çökelme hızından sonra, aşağı kotlarda çökelme hızı azalır. Sıcak su kaynaklarında çökelmeyle birlikte bulunan organizmaların başında bakteriler gelir. Bakterilerin küçük boyutlu olması, bunların makrofabrik üzerindeki tesirini azaltır. Traverten oluşumunda rol oynayan diğer organizmalar algler ve makrofitlerdir. (ot saz ve çalı gibi bitkiler). Sıcak kaynaklara oranla soğuk su kaynakları CO2 ini daha yavaş kaybeder. Genellikle çökelme kaynaktan kısa bir mesafe sonra başlar. Düşük sıcaklık ve az miktardaki çözünmüş madde oranı yosun ve otlar ile farklı türden bitkilerin gelişmesine yardımcı olur. Bu makrofitler kalkerli çökeller içine katılır bunların daha sonra bozularak ayrışarak uzaklaşması ile geriye yüksek oranda boşluklu makrofabrik kalmaktadır. Bu nedenle genel olarak sıcak kaynaklarda çökelme daha fazla olup bitki büyümesi engellenmiş durumdadır.devam eden çökelme ile çıkış ağzı kapanır ve sürekli yer değiştirir. Çıkış ağzından uzaklaşıldıkça depolanma hızı düşer. Bitki gelişiminin engellenmesi nispeten tabakalı ve yoğun olan travertenleri oluşturur. Bunlar klasik travertenlerdir. Buna karşılık soğuk su travertenleri bol bitki içerikleri nedeniyle daha fazla boşluklu, organik madde miktarı yüksek ve koyu renklidirler. Denizli yöresinde traverten oluşumları günümüzden 400 bin yıl önce başlamış (Altunel, 1996) olup, günümüzde başta Pamukkale olmak üzere yer yer devam etmektedir. Bölgedeki traverten oluşumları bu yörede Büyük Menderes Grabeni nin kuzey sınır fayı boyunca çıkan kaynak suları tarafından oluşturulmuştur. Güncel Pamukkale travertenleri dışında doğuya doğru Yeniköy, Küçükdereköy ve Irlıganlı yerleşim merkezleri çevresinde ve Kocabaş kuzeyinde Ballık travertenleri ve Karateke, Koyunaliler çevresinde eski traverten oluşumlarına rastlanmaktadır. 18

4.YAPISAL JEOLOJİ İnceleme Alanı Ege genişleme tektoniğinin tesiri olan Büyük Menderes havzası D-B yönünde uzanan ve Alpin Orojenezi ile ortaya çıkan iki büyük fayla oluşmuş bir grabendir. İncelenen parsel bu grabenin güney kırığı kenarında gömülmüş bir bloğun üzerindedir. Menderes Masifinin jeolojik tarihindeki olayları şematik olarak aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz. Önce ilkel olarak masif çekirdeğini oluşturan gnays serisi kayaçları, oldukça derin Paleozoik denizinde çökelmiş killerden, üstteki kristalin kayaçların ise periyodik hareketli bir derin denizde çökelen kil-kalker çökellerinden oluştuğu söylenebilir. Daha sonra bu birimler K-G ve KKD-GGB doğrultulu Hersiniyen Orojenezine maruz kalmış ve su yüzüne çıkmışlardır. Temeli oluşturan bu kayaç grupları ileri derecede metamorfize olmuş, tektonik kırık ve kopmalar ile çeşitli doğrultularda kırılmışlardır. Şistozite özelliği çok belirgindir. Menderes Masifi nin büyük bir kısmında 2. zaman (Mesozoik), büyük bir boşluk şeklindedir. Bu nedenle kristalin seriler ile Neojen arasında herhangi bir sedimanter oluşum yoktur. Arada büyük bir stratigrafik boşluk bulunmaktadır. Bölgede Neojen denizinin Paleozoik kayaçlarını kısmen örttüğünü ve derin olmayan bu denizin devamlı bir hareket halinde olduğu çökelen formasyonların litolojik yapısından anlaşılmaktadır. Daha sonra Hersiniyen Hareketleri sonucu yüzeye çıkan Paleozoik kayaçlarının üzerini kısmi olarak Neojen denizi örtmüştür. Taban çakıltaşı ile başlayan Neojen kayaçları, kum, kil, marn, kalker şeklinde kendi aralarında düzensiz ardalanmasıyla devam eder. Faylar genel olarak D-B doğrultuludur. Neojen birimlerinde ve alüvyon konilerinde görülen küçük yükselimler ve taraça yapılar halen Alpin Orojenezinin devam ettiğini ve hareketlerin varlığını ortaya koyar. (Brunn ve diğ, 1971,1973, Poıssın, 1977) Denizli ve çevresi, Büyük Menderes, Gediz ve Çürüksu grabenlerinin kesişme noktalarında yer alır. Çevresinde ise Çivril, Acıgöl, Burdur ve Dinar 19

grabenleri bulunur. Çivril, Acıgöl ve Burdur grabenleri KD-GB doğrultulu, B. Menderes grabeni de D-B doğrultuludur. Gediz grabeni ise İzmir-Salihli hattı boyunca D-B olup Salihli, Alaşehir ve Buldan hattı boyunca KB-GD doğrultulu konuma geçer(paü,2002). Denizli havzası 50 km uzunluğunda, 24 km genişliğinde KB-GD uzanımlı bir çöküntü havzasıdır. Havza kuzey ve güneyden normal faylarla sınırlandırılmıştır. Havza, sınır fayları ve bunlara az çok paralel birçok sintetik ve antitetik faylarla parçalanmıştır. Şekil 13:Denizli ve Yakın Çevresi Diri Fay Haritası (MTA Genel Müdürlüğü 2012) İNCELEME ALANI Şekil 14:Denizli Bölgesinin Tektonik Haritası (MTA-2012) 20

5.DEPREMSELLİK Denizli bölgesi üç ayrı grabenin kesim noktası olduğu için deprem riski oldukça yüksektir. Tarihsel dönem deprem etkinliğine bakıldığında Denizli bölgesinde M.Ö 65 yılında ve M.S.60 yılında meydana gelen ve Hierapolis antik kentinin yıkılmasına neden olan deprem görülmektedir. Ayrıca M.S. 494, 700, 1358, 1651, 1717, 1887 ve 1899 yıllarında Denizli, Pamukkale, Honaz ve Sarayköy merkezli depremler can ve mal kayıplarına sebep olmuşlardır. Bunların dışında Aydın, Nazilli, Burdur merkezli meydana gelen depremler de Denizli bölgesini etkilemişlerdir (Eravcı ve diğ., 2007). Denizli bölgesinin aletsel dönem deprem etkinliği ise Magnitudu 6.0 dan büyük depreme rastlanmaz. Denizli havzasında Magnitudu 5.0 den büyük deprem ise 12 adettir. Bunlar Buldan ve Pamukkale bölgesinde yoğunlaşır. Havzanın geneline bakıldığında depremlerin KD kesimde kümelendiği görülür. Özellikle Pamukkale fay zonu ve Karakova horstu KD kesiminde yoğunluk dikkat çeker (Şekil 5,6). Denizli ve yakın civarında1963 Buldan (Ms=5.6), 1965 Honaz (Ms=5.6), 1976 Denizli (Ms=5.0), 21 Nisan 2000 Denizli-Honaz (M=5.2) depremleri ve 22-31 Temmuz 2003 Sarıgöl-Buldan-Yenicekent depremleri (23 Temmuz 2003 günü Md=5.3 ve 26 Temmuz 2003 günü Md=5.1, Md=5.5 ve Md=5.0 büyüklüklerinde 4 ayrı deprem) olmuştur. 21 Nisan 2000 Denizli-Honaz depremini izleyen 6 aylık dönemde büyüklükleri 3.0 ile 4.0 arasında değişen toplam 160 deprem olmuştur (Eravcı ve diğ., 2007). 21

Şekil 15: Denizli Havzasında 1900-2008 yılları arasında meydana gelen deprem episantır noktaları (www. sayisalgrafik.com). Şekil 16: Denizli Havzasında 2008-2015 yılları arasında meydana gelen deprem episantır noktaları (www.iris.edu) 22

6.PALEOSİSMOLOJİ Bu rapor Denizli Pamukkale Belediyesi sınırları içindeki Pınarkent güneyindeki Şahinler bölgesinin İmar planına esas olmak üzere istenen fay araştırması raporudur. Çalışma alanı, Denizli doğusundaki Pınarkent güneyi Şahinler Mevkii ve yakın çevresini içine alır (Şekil.11.16). Şekil: 17: 1/250 000 ölçekli MTA diri fay haritası üzerinde çalışma alanı (Emre ve diğ., 2011 den değiştirilmiştir); (BMG: Büyük menderes Grabeni, KMG: Küçük Menderes Grabeni, GAG: Gediz (Alaşehir) Grabeni, DG: Denizli Grabeni, ÇBG: Çivril Baklan Grabeni, AG: Acıgöl grabeni, BG: Burdur Grabeni) 23

Batı Anadolu Bölgesi, Anadolu Plakasının batıya doğru hareketi neticesinde aktif açılmanın ve dolayısıyla graben sistemlerinin yoğun olduğu bölgedir. Batı Ege bölgesi K-G yönlü açılmanın hakim olduğu ve D-B doğrultulu grabenlerin (Büyük Menderes Grabeni, Gediz Grabeni, Küçük Menderes Grabeni) yer aldığı kesimdir. Egenin doğusunda ise KD-GB yönlü açılma ve bunabağlı olarak KB-GD doğrultulu grabenler (Gediz Grabeni doğu kesimi,denizli Grabeni, Dinar-Çivril Grabeni) ve daha da doğuda KB-GD yönlü açılma neticesinde KD GBdoğrultulu grabenler (Baklan Grabeni, Acıgöl Grabeni, Burdur Grabeni) bulunur (Şekil 17). Bölgedeki deprem odak mekanizmaları incelendiğinde genel olarak aktif açılma K-GveKKD- GGB yönlüdür (Westaway, 1993; Koçyiğit, 2005) ve açılma 14 milyon yıl önce başlamıştır. Büyük Menderes Grabeni D-B doğrultulu olarak uzanır ve doğuda Sarayköy bölgesinde son bulur. Gediz grabeni ise yaklaşık D-B doğrultulu olarak uzanır ve doğuya doğru Alaşehir den sonra KB-GD konumlu duruma geçer. Bu graben GD ya doğru Sarıgöl ilçesine kadar uzanır. Sarıgöl ile Buldan arasında bir eşikten (Buldan Yükselimi) sonra KB-GD doğrultulu Denizli grabenini oluşturur (Hançer, 2013). Gediz ve Büyük Menderes grabenleri Sarayköy-Buldan bölgesinde kesişirler. (Şekil.18) Tarihsel ve aletsel dönem deprem etkinliklerine bakıldığında genel olarak Batı Anadolu nun, özellikle de Denizli bölgesinin aktif olduğu görülür. Şekil 18: Denizli ve yakın çevresinde grabenleri gösteren şekil ve kabartma harita (Hançer, 2013) 24

Denizli Havzası KB-GD uzanımlı olup 7-28 km genişliğinde ve 62 km. uzunluğundadır (Koçyiğit, 2005). Havzayı sınırlayan faylar kuzeydoğuda Pamukkale fayları ve güneybatıda ise Babadağ - Honaz fayıdır. Koçyiğit, (2005) Denizli havzasını Çürüksu grabeni, Denizli ve Bozburun alt grabenleri olarak ayrıntılı incelemiştir (Şekil. 19). Havza içerisinde Babadağ-Pamukkale bölgesi arasında havza kenar faylarına paralel gelişmiş birçok fay bulunur. Bu iki graben kenar fayları arasında Karakova Horstu bulunur. Bu horst Çürüksu grabeni iledenizli alt grabeni arasındaki yükselimdir. Bu yükselimin KD kenarını oluşturan Üzerlik-Karakova arasındaki bölgede bulunan fay zonu aktif olup özellikle 2000 ve 2004 yılları meydana gelen depremlerin odak noktalarını oluşturur (Hançer, 2013). Özellikle 2000 yılında 9 ay boyunca meydana gelen depremler incelendiğinde havzanın K-KD kesiminin güney kesimdeki faylara nazaran daha aktif olduğu söylenebilir(demirtaşvediğ.,2000).bölgede tarihsel ve aletsel dönemlerde birçok deprem meydana gelmiştir. Bölge kıtasal açılmanın aktif olduğu ve grabenlerin kesişme noktası olduğu için depremsellik riski fazladır. Şekil 19: Denizli havzası ve faylarının genel görünümü (Koçyiğit, 2005) 6.1. Çalışma Alanının Jeolojisi Bölgede en altta Menderes Masifine ait Prekambriyen gnayslar, Alt Paleozoyik yaşlı mikaşistler, Permo-karbonifer yaşta metakuvarsit, siyah fillat ve siyah rekristalize kireçtaşları bulunur. Daha üstte ise Mesozoyik yaşta boksit seviyeli 25

kalın tabakalı, rekristalize, neritik kireçtaşları, yaşı alt Eosene kadar çıkan rekristalize pelajik kireçtaşı ve fillitten oluşmuştur (Okay, 1989). Menderes Masifi nin Eosen yaşlı filişinin üstüne tektonik bir dokanakla Orta Eosen de Likya Napları yerleşmiştir (Okay, 1989). Koçyiğit (2005) e göre Menderes Masifi metamorfikleri, Likya Napları ve Üst Oligosen-Erken Miyosen Gökpınar Serisi graben öncesi dolgudur.bunların üzerine Orta Miyosen Orta pliyosen yaşlı 660m kalınlığındaki eskigraben dolgusu daha sonra da 350 m kalınlığındaki modern (neotektonik) graben dolgusu gelmiştir (Koçyiğit, 2005). Bölgenin Neojen yaşlı tortulları ise Alçiçek (2006) e göre Denizli havzanın ilk ürünleri, geç Erken Miyosen yaşlı Kızılburun formasyonunun alüvyon yelpazesi ve akarsuortamlarınıtemsil eden tortulları ve bu alüvyon yelpazeleri, güneyde normal faylarla sınırlı bir yarı- grabenin kenarındankuzeye doğru ilerlemişlerdir. Bu çalışmada Orta Miyosen in sonunda Kızılburun formasyonunun en üst seviyelerini oluşturan bataklık/sığ-gölsel çökeller üzerine geçişli/uyumlu olarak Sazak formasyonun depolandığı belirtilmiş. Sazak Formasyonu üzerine geçişli/uyumlu olarak Üst Miyosen-Üst Pliyosen yaşlı Kolonkaya formasyonu yerleşmiştir. Kolonkaya formasyonun alt ve orta seviyelerinde denizel/acısu ortamını yansıtan ve sığdan derin su ortamına geçen çökeller ile üst seviyelerinde tatlı su ortamını karakterize eden kıyı önü/kıyı yüzü ve alüvyon yelpazesi akarsu çökellerinin geldiği belirtilmektedir. Çalışma sahasının dışındaki kuzeydoğu bölgesinde bu formasyon gözlenir. Üst Pliyosen sonunda Neojen yaşlı havza dolgusu, BKB-DGD doğrultulu normal faylarla parçalanmıştır. Pliyo- Kuvaterner de azçok bugünkü morfolojisini kazanan Denizli Graben Havzası nın eski nehir yataklarında konglomera, kumtaşı ve çamurtaşı ardalanmasından oluşan ve günümüzde havza kenarlarında yükselmiş halde bulunan Asartepe formasyonu`nun alüvyon yelpazesi ve akarsu çökelleri depolanmıştır. Bu birim ise kuzeydoğudaki yükseltilerin hemen önünde bulunan yer yer fay dokanaklı olarak izlenen birimdir. Günümüzde ise Büyük Menderes nehrinin tortulları, havza tabanını kısmen doldurulmuştur (Alçiçek, 2006). Büyük derelerin getirdiği malzemelerin ovaya bıraktığı güncel tortullar ise yelpaze tortulları olarak ayırtlanır. Güneybatıya doğru havzanın ortasında da Kuvaterner yaşlı alüvyonlar yer alır. 26

Şekil 20: Denizli havzası içindeki Karakova horstunu gösteren dijital yükseklik modeli (Hançer, 2013). 6.1.1. Üzerlik Kaleköy Fay Zonu Denizli Grabeni içerisinde yaklaşık 20 km. uzunluğunda KB-GD doğrultulu Karakova horstu bulunur (şekil 20). Koçyiğit (2005) bu horstun içerisinde Bozburun alt grabeninin olduğunu vurgular. Karakova horstunun GB kanadı Kumkısık- Sevindik mahalleleri arasında devam eder.kuzey kanadı ise KB da Üzerlik köyünden başlar,gd ya doğru farklı segmentler halinde Çeltikçi, Karakova, Goncalı, Laodikya, Akhan ve Kaleköy boyunca uzanır. Koçyiğit (2005) bu zonu güneye doğru sıçrayan beş ayrı segment halinde haritalamıştır. Özellikle Nisan- Ekim 200 yılıında meydana gelen depremler bu hat üzerinde yoğunlaşır (Demirtaş ve diğ.,2000). Çalışılan alan Karakova horstunun KD kesimini oluşturan Üzerlik- Kaleköy fay zonunun GD ucunda yer alır. Bu zonun Laodikya bölümü Goncalı köyünde güneye sıçrayarak yaklaşık K60 0-80 0 B doğrultusunda Pamukkale yol kavşağından geçerek Akhan güneyine kadar uzanır. Burada güneye tekrar sıçrama yaparak Kaleköy güneyinden devam eder ve doğuda Pınarkent güneyine kadar uzanır. Akhan ve Kaleköy hattının güneyinde bu faya paralel gelişen birçok fay bulunmaktadır. 27

6.2.Depremsellik Denizli bölgesi üç ayrı grabenin kesim noktası olduğu için deprem riski oldukça yüksektir. Tarihsel dönem deprem etkinliğine bakıldığında Denizli bölgesinde M.Ö 65 yılında ve M.S.60 yılında meydana gelen ve Hierapolis antik kentinin yıkılmasına neden olan deprem görülmektedir. Ayrıca M.S. 494, 700, 1358, 1651, 1717, 1887 ve 1899 yıllarında Denizli, Pamukkale,Honaz ve Saray köy merkezli depremler can ve malkayıplarına sebep olmuşlardır. Bunların dışında Aydın, Nazilli, Burdur merkezli meydana gelen depremler de Denizli bölgesini etkilemişlerdir (Eravcı ve diğ.,2007). Denizli bölgesinin aletsel dönem deprem etkinliği ise Magnitudu 6.0 dan büyük depreme rastlanmaz. Denizli havzasında Magnitudu 5.0 den büyük deprem ise 12 adettir. Bunlar Buldan ve Pamukkale bölgesinde yoğunlaşır. Havzanın geneline bakıldığında depremlerin KD kesimde kümelendiği görülür. Özellikle Pamukkale fay zonu ve Karakova horstu KD kesiminde yoğunluk dikkat çeker (Şekil 21,22). Denizli ve yakın civarında1963 Buldan (Ms=5.6), 1965 Honaz (Ms=5.6), 1976 Denizli (Ms=5.0),21Nisan2000Denizli-Honaz(M=5.2)depremlerive22-31Temmuz2003Sarıgöl-Buldan-Yenicekent depremleri (23 Temmuz 2003 günü Md=5.3 ve 26 Temmuz 2003 günü Md=5.1,Md=5.5 ve Md=5.0 büyüklüklerinde 4 ayrı deprem) olmuştur. 21Nisan 2000 Denizli - Honaz depremini izleyen 6 aylık dönemde büyüklükleri 3.0 ile 4.0 arasında değişen toplam 160 deprem olmuştur (Eravcı ve diğ.,2007). 28

Şekil 21: Denizli Havzasında 1900-2008 yılları arasında meydana gelen deprem episantır noktaları (www.sayisalgrafik.com). Şekil 22: Denizli Havzasında 2008-2015 yılları arasında meydana gelen deprem episantır noktaları (www.iris.edu) 29

6.3. Paleosismoloji Çalışması Üzerlik Kaleköy fay zonu KB dan GD ya doğru aralarında aktarım rampaları ile ayrılmış ve güneye doğru sıçrayan farklı segmentlerden oluşmuştur (Koçyiğit, 2005). Bu segmentlerden Kaleköy segmenti genel olarak Akhan ve Kaleköy segmenti olarak ikiye ayrılır. KB-GD uzanımlı bu segmentler Kale köy batısında birbirinden ayrılır. Akhan segmenti Akhan batısında Denizli-Ankara yolu kesiminden başlar,gd ya doğru Gökpınar deresini geçerek Akhan güney kesiminden devam eder, Karayoları Bölge Müdürlüğü güneyinden geçerek Kaleköy kuzeyinde sonlanır. Yaklaşık 3 km. uzunluğunda olan bu segment Akhan-Kale köy arasında GD ya doğru yaklaşık 500m. güneye sıçrayarak Kaleköy segmenti olarak devam eder (şekil.23) Daha GD ya doğru devam edildiğinde ise Şahinler bölgesinde kadar uzanır ve mücavir alan sınırları içerisine girer ve buradan daha da GD ya doğru farklı segmentler halinde uzanır (Şekil11.23). Şekil 23: Çalışma bölgesi ve yakın çevresinin jeoloji haritası ve enine jeoloji kesiti (1a,b- Orta Miyosen-Orta Pliyosen yaşlı eski graben dolgusu, 2- Eski graben dolgusunun regresif konglomera fasiyesi, 3- Modern graben dolgusunun teras tipi travertenleri, 4- Yeni alüvyon, 5-Tabakakonumu,6 senklinal ekseni,7-antiklinal ekseni, 8-normalfay, 9-enine kesit hattı) (Koçyiğit,2005) 30

Şekil 24: Mücavir alanın fay, hendek yeri, jeofizik hatlar ve jeoloji haritasını gösteren Google map görüntüsü 31

Şekil 25: Şahinler güneyinde Okçuini dere kenarındaki fay zonu, b: yakından görünümü (doğuyabakış) Bu çalışmada mücavir alan içerisinde risk oluşturacak fay ya da fay takımı Şahinler bölgesini de içine alan ve Şahinler in hemen güneyinden geçen yaklaşık K60 0-70 0 B doğrultulu fay zonudur. Bu fay zonu paleosismolojik amaçlı olarak incelemeye alınmıştır. Bu fay zonunun yüzeyden en iyi gözlendiği yer Şahinler güneyinde Okçuini dere kenarındaki lokasyondur (Şekil 25). Bu zon üzerinde dört ayrı lokasyonda paleosismolojik amaçlı hendek açılmıştır. 1 nolu Hendek (H-1) Çalışma sahasının güneybatısındaki Neojen yaşlı tortullardan oluşmuş büyük topoğrafik yükselti ile kuzeydoğuya doğru şahinler bölgesinin de içinde bulunduğu topoğrafik olarak alçak arasında düz bir çizgisellik vardır (şekil 24). Şahinler fay zonunun bu çizgiselliği oluşturma ihtimali düşünülerek sahanın güneyinde 1 nolu hendek açılmasına karar verilmiştir. Hendek K20 0 D doğrultulu olarak yaklaşık 27 m. uzunluğunda, 2,5 m. derinliğinde ve 2 m. genişliğinde açılmıştır. Hendeğin GB ucu 0693945;4184408 koordinatlarında, KD ucu ise0693951;4184437 koordinatlarındadır. Hendek stratigrafisi olarak tabanda yaklaşık 1-1,5m. arasında değişen kalınlıklarda grikahverengi kil bulunur. Daha üstte ise 30 cm. kalınlıklarda silt ve ince kumçakıldan oluşan mercekler yer alır. Bu seviye GB da silt ağırlıklı iken KD da ince kum-çakıl ağırlıklı olarak devam eder. Bunun üzerinde ise yaklaşık 1 m. kalınlıkta 32

kil-çakıl bulunur. KD ya doğru gidildikçe üst seviyelerde blok çakıl ağırlık kazanır. En üstte ise doğal toprak vardır (Şekil 26,27). Hendek içi dikkatle incelendiğinde stratigrafik birimler içerisinde herhangi bir deformasyon, çatlak veya fay izine rastlanmamıştır.tabakalar monoton ve yataya yakın bir konumda devam ederler. Dolayısıyla morfolojik ve çizgisellik nedeniyle buradan geçme ihtimali düşünülen fayın bu kesimde olmadığı ve daha kuzeyde devam etmesi gerektiği sonucu ortaya çıkmıştır. Şekil 26: 1 nolu hendek Şekil 27: 1nolu hendek stratigrafisi a: hendek genel görünümü (KD ya bakış) (Bkz. Şekil 27), b: hendek GB ucundan itibaren 0-4 m. arası görünüm (GB ya bakış), c:hendek yeri(h-1) 33

2 nolu Hendek (H-2) İlk açılan 1 nolu hendeğin yaklaşık 250-300 m.kb sında yine topoğrafya ve çizgisellik dikkate alınarak fayın bu lokasyondan geçme ihtimali düşünülmüştür. Ayrıca bu hendek lokasyonunun çok yakınında hemen güneyinde alınan jeofizik ölçüm (çoklu elektrot rezistivite) neticesinde ortaya çıkan özdirenç farklılığı da değerlendirilmiş 2 nolu hendeğin açılmasına karar verilmiştir (Şekil28). Hendek K80 0 D doğrultulu olarak yaklaşık 26 m. uzunluğunda, 2,5 m. derinliğinde ve 2 m. genişliğinde açılmıştır. Hendeğin GB ucu 0693666; 4184583 koordinatlarında, KD ucu ise 0693697;4184587 koordinatlarındadır. Hendek stratigrafisi olarak tabanda 1,5 m. kalınlıkta seyrek çakıllı kil bulunur. Daha üstte ise yaklaşık 1 m. kalınlıkta ince kum-çakıl seviyesi yer alır. Çakılları fosilli olan bu seviyenin arasında 15-20 cm kalınlıkta ince silt mercekleri bulunur. Bu seviyenin üzerinde 10-20 cm. kalınlıkta ince bir silt seviyesi gözlenir. Daha üstte ise 70-80 cm. kalınlıkta iri çakıllı kil yer alır. Bu birimin alt seviyelerinde KD ya doğru grikil mercekleri bulunur. En üstte ise doğal toprak ter alır (Şekil 28,29,30). 2 nolu hendek yeri seçilirken sahanın güneyinde Neojen yaşlı temel kayalar ile önünde biriken yamaç molozunun oluşturduğu çizgisel dokanak ve morfolojideki ani değişim dikkate alınmıştır. Ayrıca bu hat üzerinde alınan jeofizik rezistivite sonuçları da değerlendirilmiş ve ortaya çıkan özdirenç farklılığı da dikkate alınarak fayın bu kesimde yakalanma ihtimali düşünülerek hendek yeri belirlenmiştir. Ancak açılan 2 nolu hendek içerisinde birim ve yapılar incelendiğinde çatlak, fay veya deformasyon kökenli tortul yapılar gibi herhangi bir deformasyon izine rastlanmamıştır. Tabaka konumlarının yataya yakın bir şekilde monoton devam etmesi ve içlerinde herhangi bir deformasyon yapısı içermemesi fayın bu lokasyondan geçmediği ve daha KD dan geçmesi gerektiği sonucunu doğurur. Bu lokasyondan alınan jeofizik ölçümündeki özdirenç farklılığının da Neojen yaşlı temel kaya ve yamaç molozu dokanağından kaynaklandığı yorumunu ortaya çıkarır. Çünkü özdirenç farklılığının görüldüğü yer jeofizik profilin batısına karşılık gelmekte yani Neojen-Kuvaterner dokanağını oluşturmaktadır. Üstelik bu özdirenç farklılığının oluşturduğu eğim doğuya doğrudur yani bu kesimde dokanak faylı değil uyumsuz birdokanaktır. 34

Şekil 28: 2 nolu hendek kesiti (KB duvar) Şekil 29: 2 nolu hendek yeri (GB ya bakış), b:hendek yerinin harita görüntüsü(h-2) 35

Şekil 30: 2 nolu hendek litolojileri a:hendeğin GB sından itibaren 8-13. m. arası görüntüsü (kuzeye bakış), b:hendeğin GB sından itibaren 17-21. m. arası görüntüsü (GB ya bakış) (Bkz. Şekil 30) 3 nolu Hendek (H-3) 1 ve 2 nolu hendeklerin daha KB kesimine doğru gidildiğinde morfotektonik yapı ve çizgisellik gibi veriler değerlendirilerek fay zonunun geçmesi gereken lokasyon belirlenmiş ve 3 nolu hendek yerine karar verilerek hendek açılmıştır (Şekil 30). Açılan 3 nolu hendek K30 0 D doğrultulu olup 25m. uzunluğunda,yaklaşık 1,5 m.genişliğinde ve 2,5-3 m. derinliğindedir. Hendeğin GB ucu 0693509;4184805 koordinatlarında, KD ucu ise 0693523;4184833 koordinatlarındadır. Hendek stratigrafisi olarak GB da tabanda Neojenyaşlı marnlar yer alır. Aralarında 30-50 cm. kalınlıklarda kum-çakıl araseviyeleri bulunan birimin üzerine ise sarımsı-gri renkli 1,5-2 m. kalınlıkta kil gelir. Yine kum çakıl araseviyeleri barındıran bu birimin üzerinde 20-40 cm. arasında değişen kalınlıklarda silt ve sarı kum gelir. Daha üstte ise yine kum-çakıl mercekleri içeren kil devam eder. Daha üstte ise KD ya doğru dolgu ve doğal toprak ter alır (şekil 31,32,33,34,35,36,37). 36

Hendek içerisindeki litolojiler genel olarak tabaka konumları K80 0 B/30 0 KD konumludur. Hendekte GB dan itibaren KD ya doğru 2-9. Metreler arasında aranılan fay zonu tespit edilmiştir. Bu 7 m.lik kesimde 2 adet fay ve bunlara paralel gelişen küçük kırıklar bulunur. Hendek içerisinde GB dan itibaren 2.m. de görülen fay düzlemi ondülasyonlu bir yapıya sahiptir. Fayın doğrultusu K50 0-60 0 B arasında değişir. Eğim yönü KD olup eğim açısı da 35 0 ile 68 0 arasında değişir (şekil 31,32,33). Fay doğal toprak tarafından örtülmüştür. Bu zon içerisinde KD ya doğru 7 m. gidildiğinde diğer fay düzlemi gözlenir. Burada fay K65 0 B/70 0 KD konumludur(şekil 34,35,36). Bu iki fay arasında küçük atımlı faylar ve kırıklar mevcuttur. Hendeğin daha KD kesiminde doğru gidildiğinde herhangi bir deformasyon izine rastlanmaz. Dolayısıyla bu hendeğin GB dan itibaren 2-9. m. arası fay zonu olarak yorumlanmış ve haritalanmıştır. Şekil 31: 3 nolu hendek kesiti (GD duvar çalışılmıştır) 37

Şekil 32: 3 nolu hendek yeri (KD ya bakış), b:hendek yeri harita görüntüsü (H-3) Şekil 33: 3 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 0-4. m. arasındaki fay zonunun yalın görüntüsü (doğuya bakış). 38

Şekil 34: 3 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 0-4. m. arasındaki fay zonu ve hendek litolojisi çizilmiş görüntüsü (doğuya bakış) Şekil 35: 3 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 8-11. m. arasındaki diğer fay ve hendek litolojisi görünümü (GD ya bakış) 39

Şekil 36: 3 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 9. metredeki fayın yakından görünümü (GD ya bakış) Şekil 37: 3 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 13-15. m. arasındaki hendek litolojisi içerisindeki sarı kum seviyesi (doğuya bakış) 4 nolu Hendek (H-4) Mücavir alanın GB sında tespit edilen fayın tavan bloğunda (KD kesiminde) ona paralel sintetik kırıkların gelişebileceği düşüncesiyle arazide faya ait morfotektonik yapılar ve diğer veriler araştırılmış, şüphelenilen hatlarda jeofizik araştırma önerilmiştir. Yapılan jeofizik rezistivite çalışmalarında C-C hattı boyunca herhangi bir anomali tespit edilmemiş ancak B- B hattı boyunca yapılan rezistivite profilinde faya ait iki adet anomali tespit edilmiştir (Bkz. ekteki jeofizik raporu B-B 40

ve C-C kesiti). Bunun üzerine diğer veriler de değerlendirilerek uygun olan bir noktadan 4 nolu hendek açılmasına karar verilmiştir (Şekil 39). Açılan 4 nolu hendek K45 0 D doğrultusunda olup 27 m. uzunluğunda, yaklaşık 2 m. genişliğinde ve 2,5 m. derinliğindedir. Hendeğin GB ucu 0692853;4185480 koordinatlarında, KD ucu ise 0692879;4185502 koordinatlarındadır. Hendek stratigrafisi olarak en altta yaklaşık 1,5 m. kalınlıkta gri kil bulunur. Daha üstte ise 30-40 cm. kalınlıkta silt yer alır.daha üstte ise 60-70 cm. kalınlıkta traverten seviyesi bulunur. Travertenin üzerine 20 cm. kalınlıkta tekrar silt seviyesi gelir ve üste doğru oldukça kalın bir traverten seviyesi yer alır. Travertenin üzerinde yine ince bir silt seviyesinden sonra arada sarı kum seviyesinin bulunduğu kil gelir. Daha üstte ise dolgu ve doğal toprak yer alır (Şekil 38,39,40,41,42). Hendek içerisindeki lotolojilerin özellikle GB da fayın taban bloğunda düzenli tabakalanma dikkat çeker. Tabakalar genel olarak K 40 0-70 0 B doğrultulu olup eğimleri KD ya doğrudur. Eğim miktarları ise 20 0 ile 45 0 arasında değişir. Hendeğin GB ucundan itibaren KD ya doğru 14 ve 16. Metreler arasında yoğun ayrışma gözlenir(şekil41). Bu zona yaklaştıkça litolojilerde çatlak sıklığı belirgin bir şekilde artar. Burada çatlaklar K55 0 B/85 0 KD ve K52 0 B/dik konumludurlar (şekil 40). GB dan itibaren KD ya doğru 15. metrede ise fay tespit edilmiştir (Şekil 41-42). Burada fay K50 0 B/50 0 KD konumlu olarak ölçülmüştür. Dolayısıyla 14-16 m. arası fay zonu olarak yorumlanmış ve haritalanmıştır. Şekil 38: 4 nolu hendek kesiti (GD duvar çalışılmıştır) 41

Şekil 39: 4 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 7-10. m. arasındaki hendek litolojisi (GD ya bakış), (Bkz. Şekil 38) 42

Şekil 40: 4 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 14-16. m. arasındaki hendek litolojisi, fay ve ayrışma zonu (doğuya bakış), (Bkz. Şekil38) Şekil 41: 4 nolu hendek içerisinde GB dan itibaren 15. metredeki fayın ve ayrışma zonu ve litolojilerin yakından görünümü (GD ya bakış), (Bkz. Şekil 38) 5 nolu Hendek (H-5) Mücavir alanın dışında en KD da tespit edilen fayın GD ya doğru uzanımı yani mücavir alan içerisinde devam edip etmediğini belirlemek amacıyla 5 nolu hendek açılmasına karar verilmiştir. Bu fay hem H-4 hendekte hem de B-B jeofizik kesitinde tespit edilmiştir. Doğal olarak bu fayın GD ya doğru yani mücavir alan içerisine doğru devamı olması gerektiği düşünülmüştür. Mücavir alan yakınlarında faya ait kısmen morfolojik belirtiler vardır. Ancak alan içerisinde devam etmesi 43

mümkün lokasyonlar dikkatlice incelenmiş ve herhangi bir morfotektonik belirtiye rastlanmamıştır. Topoğrafyada kısmen düşümler vardır. Bölge olduğu gibi tarla toprağı olarak devamlı işlendiği için bu düşümün fay mı yoksa sert-yumuşak litoloji dokanağı mı olduğunu anlamak zorlaşmıştır. Kritik lokasyonlarda detay inceleme neticesinde bunun sert traverten ve yumuşak yamaç molozu dokanağı olduğu anlaşılmıştır. Ancak yine de herhangi bir yanılgıya meydan vermemek için bu hattın uygun olan bir lokasyonunda 5 nolu hendek (H-5) açılmıştır (Şekil 24). Açılan 5 nolu hendek K20 0 D doğrultulu ve 14 m. uzunluğunda, 2 m. genişliğinde ve 2.5 m. derinliğindedir. Hendeğin GB ucu 0693857;4184812 koordinatlarında, KD ucu ise 0693865;4184828 koordinatlarındadır. GD duvarı çalışılan hendek stratigrafisi en altta taban seviyelerinde çoğunlukla travertene ait irili ufaklı çakılların seyrek olarak bulunduğu seyrek çakıllı kil ile başlar. Hendek içerisinde bu litoloji yer yer 1.5 m. kalınlıklara ulaşır. Daha üstte ise killi silt seviyesi bulunur. Yaklaşık 30-50 cm. kalınlıklara sahip olan birimin üzerinde ise doğal toprak yer alır (Şekil 43,44,45,46,47). Hendek içerisinde fay veya deformasyona ait herhangi bir ize rastlanmamıştır. Dolayısıyla fayın bu lokasyona kadar devam etmediği anlaşılmış ve buna göre haritalaması yapılmıştır. Şekil 42: 5 nolu hendek kesiti (GD duvar çalışılmıştır) 44

Şekil 43: 5 nolu hendek yeri(g ye bakış), b:hendek yeri harita görüntüsü (H-5) Şekil 44: 5 nolu hendeğin KD dan itibaren 0-6 m. arası hendek stratigrafisi (K e bakış) 45

Şekil 45: 5 nolu hendeğin KD dan itibaren 7-14 m. arası hendek stratigrafisi (G e bakış) Şekil 46: 5 nolu hendeğin KD dan itibaren 8-10 m. arasında çakıllı kil birimi taban seviyelerindeki traverten çakılları (GB ya bakış) 46