Kloramfenikolün Gıda Güvenliği Amaçlı Tayininde Yüzey Plazmon Rezonans ve Moleküler Baskılama Tekniklerinin Kullanımı

Benzer belgeler
Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

TÜBİTAK. İçme sularında hızlı, basit ve hassas Arsenik ve Bisfenol-A Tayini için yeni bir el cihazı

Mikotoksin nedir? En sık karşılaşılan mikotoksinler; Aspergillus Penicillium Fusarium Alternaria

Biochemistry Chapter 4: Biomolecules. Hikmet Geçkil, Professor Department of Molecular Biology and Genetics Inonu University

UYGULAMA NOTU. LCMSMS ile Gıdalarda Sentetik Boyaların Analizi (Sudan Boyaları) Sıvı Kromatografi Kütle Spektrometre HAZIRLAYAN

HPLC (Yüksek Basınçlı Sıvı Kromotografisi)

GÜZ DÖNEMİ KİMYA A.B.D YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA DERS PROGRAMI

IDC Savunma Sanayii. Antikor tabanlı tanımlama sistemleri birçok üstün özellikler sahiptir. Yüksek hassasiyette ve kısa sürede hızlı sonuç üretme.

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

VETERİNER İLAÇ KALINTILARININ ÖNEMİ ve VETERİNER İLAÇ KALINTILARI TEST METOTLARI. Beyza AVCI TÜBİTAK -ATAL 8-9 Ekim 2008 İZMİR

İnfeksiyon tanısında yeni yaklaşımlar Biyosensörler. Barış OTLU İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Malatya.

HPLC. Yüksek Performanslı Sıvı Kromatografisi

Adli Tıp Enstitüsü 1982 yılında İstanbul Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı olarak kurulmuş olup, Tıp, Fen ve Sosyal Bilimler Anabilim Dalları altında Li


ALETLİ ANALİZ YÖNTEMLERİ

YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ (YPSK) HIGH-PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY (HPLC)

İstanbul Medeniyet Üniversitesi. Fen Fakültesi Kimya Bölümü Akademik Kurul Toplantısı Aralık

Gıdalarda Taklit Tağşişlerin Tespiti ve Gelişen Analiz Yöntemleri. Dr. Berrin Şenöz Ulusal Gıda Referans Laboratuvarı

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

1 ZKÜ./ÖĞR.İŞL FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ KİMYA BÖLÜMÜ BÖLÜM KODU : 312. Ders Kodu

Gıda Kaynaklı Patojenlerin Belirlenmesinde Yenilikçi Yaklaşımlar: Nanopartiküllerin Kullanımı

UYGULAMA NOTU. LCMSMS ile Avertmectin Grubu Antiparazitik İlaçların Analizi. Sıvı Kromatografi Kütle Spektrometre HAZIRLAYANLAR

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

1,3-bis-(p-iminobenzoik asit)indan Langmuir-Blodgett filmlerinin karakterizasyonu ve organik buhar duyarlılığı

Kimyasal analiz : bir örnekteki bileşenleri v bileşenlerin konsantrasyonların bulmak için yapılan işlemi genel adıdır.

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KİMYA ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI DOKTORA PROGRAMI

Bornova Vet.Kont.Arst.Enst.

Yemlerde Amino asitler ve B Grubu Vitaminlerinin Önemi ve Test Metotları. Süreyya ÖZCAN

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI KİMYA ANABİLİM DALI DERS PLANI Güz Yarı yılı HAFTALIK DERSİN ADI

HPLC/YPSK HIGH PERFORMANCE LIQUID CHROMATOGRAPHY YÜKSEK PERFORMANSLI SIVI KROMATOGRAFİSİ

İ Ç İ NDEKİ LER. Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimyanın Temel Kavramları 1. Fiziksel Kimya ile İlgili Temel Kavramlar 52.

AFYON KOCATEPE ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ KİMYA ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI DOKTORA PROGRAMI

Author/Yazar Topic/Konu Title/Baslik Bildiri Türü Hepatit C Virüsü Tespiti İçin Yeni Bir Elektrokimyasal Nükleik Asit Sensörünün

Klinik Mikrobiyoloji Laboratuarında Validasyon ve Verifikasyon Kursu 12 Kasım 2011 Cumartesi Salon C (BUNIN SALONU) Kursun Amacı:

Yrd. Doç. Dr. FİLİZ ALTAY

00220 Gıda Biyokimyası

İlk kez Rus botanikçi Mikhail Tsvett(1903) tarafından geliştirilen bir yöntemdir. Tsvett bu yöntemi bitki pigmentlerinin renkli bileşenlerini

BİYOMALZEME ve DOKU MÜHENDİSLİĞİ ARAŞTIRMA GRUBU MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ KİMYA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

İki boyutlu (2D) Bal peteği şeklinde kristal kafes. Grafitik malzemelerin temel yapıtaşıdır.

1. KİMYASAL ANALİZLER

1 ZKÜ./ÖĞR.İŞL FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ KİMYA BÖLÜMÜ BÖLÜM KODU : Ders Kodu

BÖLÜM 7. ENSTRÜMENTAL ANALİZ YÖNTEMLERİ Doç.Dr. Ebru Şenel

YENİ İLAÇ TAŞIYICI SİSTEMLER VE İLAÇLARIN HEDEFLENDİRİLMESİ

MOLEKÜLER BASKILAMA VE ÖNEMİ

GRUP A Anabolik etkiye sahip maddeler ve kullanımına izin verilmeyen maddeler

Yeni Nesil Optik ve Elektronik Malzemeler: Tasarım Sentez ve Uygulamalar

Pınar AKALIN Fatma Neşe KÖK Zeliha GÜLER, Sezai SARAÇ Yıldız ULUDAĞ, Merkez: Şube: Tel: Web:

( PİRUVİK ASİT + SU + ALKOL ) ÜÇLÜ SIVI-SIVI SİSTEMLERİNİN DAĞILIM DENGESİNİN İNCELENMESİ

Hücre Üzerine Mikrocerrahi Uygulamaları Hücrenin altbirimlerine ayrılması Moleküllerin analizi. Prof. Dr. Müjgan Cengiz

Ege Üniversitesi Merkezi Araştırma Test ve Analiz Laboratuvarı Uygulama ve Araştırma Merkezi Fiyat Listesi GÖRÜNTÜLEME VE İÇ YAPI ANALİZ LABORATUVARI

Bitkisel ilaçlarla ilgili yönetmelikler ve bu yönetmeliklerde kalite yaklaşımı. 12. Hafta Doç.Dr.Müge Kılıçarslan

ÇEV416 ENDÜSTRİYEL ATIKSULARIN ARITILMASI

TÜRK GIDA KODEKSİ. Dr. Betül VAZGEÇER Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü. 8. Tarım Gıda ve Soğuk Zincir Lojistiği Sempozyumu. 29 Mart 2018, Mersin

Akreditasyon Sertifikası Eki. (Sayfa 1/7) Akreditasyon Kapsamı

Gıda Analizlerinde LC-MS/MS Aplikasyonları

Sayfa 1 / 8 T.C. MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK-MİMARLIK FAKÜLTESİ

DÜZCE ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (DÜBİT)

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/6) Akreditasyon Kapsamı

GIDA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ DÖNEMİNDEN İTİBAREN UYGULANACAK YENİ DERS PLANI 1.DÖNEM (1. YIL GÜZ YARIYILI)

YENİ BİR İLETKEN POLİMER: POLİ(3,8 DİAMİNOBENZO[c]SİNNOLİN) ELEKTROKİMYASAL ÜRETİMİ VE ELEKTROKROMİK ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ

2017 YILI ANALİZ FİYAT LİSTESİ

Akreditasyon Sertifikası Eki (Sayfa 1/5) Akreditasyon Kapsamı

X-IŞINI FLORESANS SPEKTROSKOPİSİ. X-ışınları spektrometresi ile numunelerin yarı kantitatif olarak içeriğinin belirlenmesi.

Biyoterörizm ve Besin Güvenliğine Diyetisyen Yaklaşımı: Mevcut Hızlı Teşhis Yöntemleri

İLAÇ ETKEN MADDESİ ARAŞTIRMA VE GELİŞTİRME YÖNTEMLERİ. Prof. Dr. Esin AKI Farmasötik Kimya Anabilim Dalı

15- RADYASYONUN NÜKLEİK ASİTLER VE PROTEİNLERE ETKİLERİ

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır.

Sunum planı. Protein yaşam döngüsü ve moleküler tıp Protein analiz yöntemleri Krotomotografik metotlar

ESERLER LİSTESİ. 2) Güre R. Düşük sıcaklık amonyak gaz sensörlerin geliştirilmesi ve uygulamaları Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Fen Bil. Enst

YMN62 SICAKLIĞA DUYARLI YENİ POLİMERLER İLE ÇAPRAZ BAĞLI HİDROJEL MATRİKS SENTEZİ VE KARAKTERİZASYONU

ELEKTROKİMYA Elektrokimya: Elektrokimyasal hücre

ve Atık Suda VOC Analizi

RM39 SU + PROPİYONİK ASİT + OLEİL ALKOL SİSTEMİ ÇÖZÜNÜRLÜK DENGELERİNİN İNCELENMESİ

ELEKTROANALİTİK KİMYA VE NANOMALZEMELER ARAŞTIRMA LABORATUVARI

HAYVAN BESLEMEDE ENKAPSÜLASYON TEKNOLOJİSİ VE ÖZELLİKLERİ. Prof.Dr. Seher KÜÇÜKERSAN

KOMPOZİTLER Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği

Örnek hazırlama birimi

Gıda Analizlerinde Toksik Madde Tayini LC-GC Aplikasyonu Tanım:

Sıvılardan ekstraksiyon:

ÖZGEÇMİŞ. : Giresun Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümü. Derece Alan Üniversite Yıl

GÖRÜNTÜLEME VE İÇ YAPI ANALİZ LABORATUVARI. Bilgisayarlı Mikro Tomografi (Micro-CT) *

KROMATOGRAFİ. Bir parça kağıt şeridin aşağı hizasından 1 cm kadar yukarısına bir damla siyah mürekkep damlatınız.

Analitik Kimya. (Metalurji ve Malzeme Mühendisliği)

Nitrik Oksit Sentaz ve Nitrik Oksit Ölçüm Yöntemleri

VERİFİKASYON. Dr. Tijen ÖZACAR. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji AD - İZMİR

Akreditasyon Sertifikası Eki. (Sayfa 1/11) Akreditasyon Kapsamı

FENOLİK BİLEŞİKLER 4

İMMUNİZASYON. Bir bireye bağışıklık kazandırma! Bireyin yaşı? İmmunolojik olarak erişkin mi? Maternal antikor? Konak antijene duyarlı mı? Sağlıklı mı?

Stres Koşulları ve Bitkilerin Tepkisi

TÜRK STANDARDLARI ENSTİTÜSÜ HELAL GIDA UYGUNLUK DEĞERLENDİRME

TANIMLAR. Dr. Neriman AYDIN. Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı

Derece Alan Üniversite Yıl

T.C. AKSARAY ÜNİVERSİTESİ BİLİMSEL VE TEKNOLOJİK UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (ASÜBTAM)

UYGULAMA NOTU. LCMSMS ile Bebek Devam Formülleri ve Süt Tozunda Melamin Analizi. Sıvı Kromatografi Kütle Spektrometre HAZIRLAYAN

A.Ü. GAMA MYO. Elektrik ve Enerji Bölümü GÜNEŞ ENERJİSİ İLE ELEKTRİK ÜRETİMİ 5. HAFTA

All documents should be presented with an official English or Turkish translation (if the original language is not English or Turkish).

BİYOTEKNOLOJİDE KULLANILAN YÖNTEMLER. Araş. Gör. Dr. Öğünç MERAL

III-Hayatın Oluşturan Kimyasal Birimler

T.C. TRAKYA ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

Transkript:

Gıda Teknolojileri Elektronik Dergisi Cilt: 5, No: 2, 2010 (35-47) Electronic Journal of Food Technologies Vol: 5, No:2, 2010 (35-47) TEKNOLOJİK ARAŞTIRMALAR www.teknolojikarastirmalar.com e-issn:1306-7648 Derleme (Review) Kloramfenikolün Gıda Güvenliği Amaçlı Tayininde Yüzey Plazmon Rezonans ve Moleküler Baskılama Tekniklerinin Kullanımı Meryem KARA 1, Sevgi KOLAYLI 2 1 Selçuk Üniversitesi, Çumra MYO, Pancar Yetiştiriciliği ve Şeker Teknolojisi Programı, Çumra, KONYA 2 Karadeniz Teknik Üniversitesi, Fen Fakültesi, Kimya Bölümü, Biyokimya Anabilim Dalı, TRABZON meryemkara@selcuk.edu.tr Özet Geniş spektrumlu bir antibiyotik olarak tıp alanında kullanılan kloramfenikol veterinerlikte de kullanılmaktadır. Ancak kloramfenikol, halk sağlığını tehdit edici yan etkilere sebep olacak şekilde hayvansal kaynaklı gıdalarda kalıntı bırakmaktadır. Bu nedenle kloramfenikol gibi antibiyotiklerin ve diğer kalıntıların tayininde geleneksel yöntemlerin dışında hızlı, hassas ve taşınabilir tayin sistemlerinin geliştirilmesi önem arz etmektedir. Son zamanlarda giderek yaygınlaşan yüzey plazmon rezonans ve moleküler baskılama tekniklerinin gıda güvenliği analizlerinde kullanımının yaygınlaştırılması gerekmektedir. Araştırmamız kapsamında kloramfenikol antibiyotiğinin ve diğer analitlerin kantitatif tayinlerinde kullanılan yüzey plazmon rezonans ve moleküler baskılama tekniklerine dikkat çekilmek amaçlanmıştır. Anahtar kelimeler: Kloramfenikol, yüzey plazmon rezonans, moleküler baskılama Utilization of Surface Plasmon Resonance and Molecular Imprinting Techniques in Determination of Chloramphenicol for Food Safety Purpose Abstract As a broad-spectrum antibiotic chloramphenicol used in medicine is also used in veterinary medicine. But chloramphenicol leaves residue in food of animal origin causing adverse effects which threatens the public health. Therefore, in detection of antibiotics such as chloramphenicol and other residues, development of rapid, sensitive and portable detection systems apart from traditional methods have an importance. Becoming prevalent recently, utilization of surface plasmon resonance and molecular imprinting techniques in food safety analyses should be disseminated. In context of our research, it is aimed to draw attention to the techniques of surface plasmon resonance and molecular imprinting techniques in quantitative determination of chloramphenicol and other analytes. Keywords : Chloramphenicol, surface plasmon resonance, molecular imprinting Bu makaleye atıf yapmak için Kara, M. Kolaylı, S,, Kloramfenikolün Gıda Güvenliği Amaçlı Teşhisinde Yüzey Plazmon Rezonans ve Moleküler Baskılama Tekniklerinin Kullanımı Gıda Teknolojileri Elektronik Dergisi, 2010, 5(2)35-47 How to cite this article Kara, M. Kolaylı, S,, Utilization of Surface Plasmon Resonance and Molecular Imprinting Techniques in Diagnosis of Chloramphenicol for Food Safety Purpose Electronic Journal of Food Technologies, 2010, 5(2) 35-47 35

Teknolojik Araştırmalar: GTED 2010 (2) 35-47 Kloramfenikolün Gıda Güvenliği Amaçlı Teşhisinde Yüzey Plazmon Rezonans 1. GİRİŞ AB ülkeleri ile kıyaslandığında nüfus ve yüzölçümü bakımından büyük bir ülke olan Türkiye de özellikle küçük çaplı üretim yapan kayıt ve kontrol dışı gıda işletmelerinin sayısının fazla olması, gıda kontrol hizmetlerinin yetersiz oluşu gıda güvenliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Son 40 yıldır Avrupa Birliği gıdaların güvenilirliği ile ilgili çok geniş yasalar, standartlar ve izleme prosedürleri oluşturmakta ve gıda ve yem konusunda kontrol hizmetleri vermekte olan il kontrol laboratuarlarının, üretim yapan firmaların, özel laboratuarların çalışmalarının da AB normlarında olmasını zorunlu tutmaktadır. Adı geçen laboratuarların çalışmalarının daha etkin ve güvenilir bir şekilde yürütülmesi, ulusal ve uluslararası yeterlilik testlerine tabi tutularak akreditasyonunun sağlanması da bu açıdan önem kazanmaktadır. Bu nedenle erken uyarı sisteminin oluşturulmasında önemli olan hızlı, güvenilir, hassas test yöntemleri geliştirilmelidir. Başka bir deyişle tarım ve gıda sektörü, proseslerin ve ürünlerin güvenliğini ve kalitesini sağlamak amacıyla gelişmiş analitik tekniklere sürekli ihtiyaç duymaktadır. Bu analitik tekniklerden maliyeti uygun olan, güvenilir, gıda proseslerini izlemeye ve zor çevre şartlarına uygun olan ve saha çalışmalarında hemen cevap verebilen teknikler daha çok dikkat çekmektedir. Bu güne kadar enzim, immünolojik çalışmalar, biyosensörler ve afinite teknikleri gibi birçok analitik metotta antikor, enzim ve reseptör gibi doğal, spesifik teşhis elementleri kullanılmıştır. Bu metotlar oldukça önemli olmalarına rağmen bazılarında kararlılık ve maliyet gibi sorunlar vardır. Diğer yaygın olarak kullanılan teknikler; yüksek performans sıvı kromatografisi (HPLC), kapiler elektroforez (CE), gaz kromatografi, nükleer manyetik rezonans (NMR) ve kütle spektrometresi (MS) gibi fizikokimyasal tekniklerdir. Biyolojik örnekler için HPLC özellikle de MS ya da NMR gibi gelişmiş dedektörlerle birlikte kullanıldığında hâla en temel analitik cihazdır. Bu teknikte ise yeni ve daha spesifik sabit fazlara gereksinim vardır. Bu nedenle alternatif tekniklerin kullanımı önem arz etmektedir. Moleküler baskılama teknolojisi, bilim adamlarına bazı avantajlar sunan hedef moleküle yönelik yüksek spesifiteli reseptör bölgelerine sahip gelişmekte olan bir alandır [1]. Moleküler baskılanmış polimerler (MIP), kalıp molekül olarak kullanılan hedef molekülün varlığında hazırlanmaktadır. Kalıp molekül, çapraz bağlayıcı ile bağlanmadan önce fonksiyonel monomerlerle etkileşime girmektedir. Kalıp molekül katı polimerden uzaklaştırıldığında ise hedef moleküle komplementer olan spesifik bağlanma bölgeleri oluşmaktadır [2]. Afinite ve seçicilik bakımından doğal reseptörlere benzeyen moleküler baskılanmış polimerler kolay hazırlanabilme ve adaptasyon, birçok solvent ve koşullarda stabil olma gibi özelliklere sahiptirler. Son zamanlarda moleküler baskılanmış nanomateryallerin geliştirilmesinde alternatif yaklaşımlar geliştirilmiştir. Nano düzeyde moleküler baskılamada birim hacimdeki alan daha yüksek olduğu için kalıp molekül tamamen ayrılabilir, baskılanmış bölgeler daha kolay ulaşılabilir ve kütle transferinde daha düşük bir dirençle karşılaşılır [3]. Dolayısıyla moleküler baskılamadaki nanoteknikler geleneksel baskılama yöntemlerinde karşılaşılan sorunlara çözüm olabilirler [4]. Günümüzde biyosensör teknolojisi giderek gelişmekte ve yaygınlaşmaktadır ancak ticari anlamdaki başarısı bazı biyolojik materyallerin düşük kararlılık, yüksek maliyetli olması ve hedef molekülü tanıyacak enzim ya da reseptörlerin olmaması gibi problemlerden dolayı engellenmektedir. Ancak moleküler baskılanmış polimerler yüksek kararlılıklarından dolayı sensörlerde kullanım amacıyla biyolojik reseptörlere alternatif olabilmektedirler. Ayrıca polimerizasyon basamakları, sensör teknolojisinde kullanılan mikrofabrikasyonla tamamen uyumludur. Herbisitler, şekerler, nükleik asit ve amino asit türevleri, ilaçlar, toksinler ve çözücüler için MIP sensörler geliştirilmiştir [5]. Biyosensör pazarındaki büyük gelişmelerle birlikte MIP ler transdüserlere (dönüştürücü) entegre edilmiş ve tayin edilecek analitle MIP arasındaki bağlanma işlenebilir bir sinyale dönüştürülmüştür. Bu anlamda quartz kristal mikroterazi (QCM) ve yüzey plazmon rezonans (SPR: Surface Plasmon Resonance) gibi optik cihazlar büyük bir potansiyele sahiptirler. Metal yüzeye yakın uçucu alandaki değişimleri ölçen SPR, adsorpsiyon çalışmalarında en iyi alternatiflerden bir tanesidir. SPR, metal yüzeyine yakın ortamın refraktif indeksindeki değişimleri ölçen optik bir tekniktir. Algılama öğesi genellikle altın ya da gümüş olan yaklaşık 50 nm kalınlığındaki ince film tabakasını kaplayan teşhis elementinden oluşmuştur. Çözelti- 36

Kara, M., Kolaylı, S. Teknolojik Araştırmalar: GTED 2010 (2) 35-47 katı ara yüzeyindeki etkileşimleri yerinde ölçen SPR hızlı, işaretlemeye gerek göstermeyen, yüksek duyarlılığa sahip, gerçek zamanlı ölçüm yapma gibi avantajlarından dolayı biyomoleküler etkileşimlerin karakterizasyonunda güçlü bir araç olma özelliğindedir [6]. Antibiyotiklerin bilinçsizce kullanımı gıda güvenliğini tehlikeye atmaktadır. Hayvanlara öngörülenden daha yüksek dozlarda antibiyotik verilmesi ve yasal bekletme süresine uymaksızın hayvanların kesilmesi veya ürünlerinin tüketime sunulması antibiyotik kalıntı riskini arttıran faktörlerdir. Toksisitesi ve hayvan orijinli gıdalarda bulunma ihtimalinden dolayı veteriner ilaç kalıntılarından kloramfenikolün (CAP) gıda üreten hayvanlarda kullanımı Avrupa Birliğince yasaklanmıştır. Ancak CAP erişilmesi kolay ve ucuz olduğu için hayvan yetiştiriciliğinde hala illegal olarak kullanılmaktadır. Kloramfenikolün kantitatif tayinleri ülkemizde sınırlı sayıda laboratuvarda yatırım maliyeti yüksek LC-MS-MS cihazıyla gerçekleştirilmektedir. Diğer laboratuvarlarda ise ELISA ve Charm II gibi testlerle sadece tarama yapılmakta ve miktar verilmemektedir. Bundan dolayı bu bileşiğin dikkatli bir şekilde kontrolü için 0.3 ng/g MRLP (istenen minimum performans limiti) düzeyinde tayin yapabilecek yeni dedeksiyon tekniklerine ihtiyaç vardır [7]. Kloramfenikol tayininde MIP ve SPR gibi gelişen teknolojilerin kullanımıyla ilgili yurtdışında birçok araştırma mevcuttur. Türkiye de de demirin insan plazmasından uzaklaştırılması [53], kurşunun katı-faz ekstraksiyonu [54], Bacillus cereus sporlarının tayini [55] gibi çalışmalarda moleküler baskılama tekniği kullanılmıştır. Ancak MIP ve SPR tekniklerinin kloramfenikol gibi antibiyotiklerin ve gıdalarda bulunabilecek diğer kalıntıların tayininde kullanımıyla ilgili araştırmaların ülkemizde yaygınlaşması gerektiği düşünülmektedir. 2. KLORAMFENİKOL Kloramfenikol (CAP), beyazdan grimsi beyaza ya da sarımsı beyaza değişen renklerde ince kristal toz formda 150.5 ile 151.5 C erime noktasına sahip bir antibiyotiktir. Yüksek vakum ortamında süblimleşen ve ışığa duyarlı bir madde olan kloramfenikol suda, kloroform ve eterde çözünmekte ancak en iyi çözünürlüğü propilen glikol, % 50 lik asetamid, metanol, etanol, bütanol, etil asetat ve asetonda göstermektedir. Benzen, petrol eteri ve bitkisel yağlarda çözünmemektedir [8]. CAP, geniş spektrumlu bir antibiyotik olup doğal yollarla Streptomyces venezuelae dan ya da sentetik olarak elde edilmektedir. Aerobik ve anaerobik mikroorganizmalara karşı aktivite göstermektedir [9]. Kloramfenikol (Şekil 1), ciddi enfeksiyonların tedavisinde diğer antibiyotiklerin etkisiz kaldığı ya da kontrendikasyonlara sebep olduğu durumlarda kullanılmaktadır. 1950 lerden beri tifo, menenjit ve bazı merkezi sinir sistemi enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılmaktadır. Şimdilerde ise göz merhemlerinde (konjanktiva ya da kornea) yüzey oküler enfeksiyonların tedavisinde, dış kulak ya da derinin tedavisinde lokal merhem olarak ve iç enfeksiyonlarda damar içi süspansiyonların bileşiminde kullanılmaktadır. Şekil 1. Kloramfenikol Kloramfenikol veterinerlikte ise oldukça etkili ve iyi tolere edilebilen geniş spektrumlu antibiyotik olarak kullanılmaktadır. Antibiyotiklerin kullanımı hayvansal kaynaklı gıdalarda bunların kalıntılarının bulunmasına neden olmakta ve halk sağlığını tehdit edici yan etkilere sebep olmaktadır. Antibiyotiklerin 37

Teknolojik Araştırmalar: GTED 2010 (2) 35-47 Kloramfenikolün Gıda Güvenliği Amaçlı Teşhisinde Yüzey Plazmon Rezonans muhtemel zararlı etkilerini azaltmak için FDA (Food and Drug Administration) ve Avrupa Birliği (AB) tarafından kabul edilebilir limitler belirlenmiştir. Hatta bazı antibiyotiklerin gıda kaynağı olabilecek hayvanlarda dahi kullanımı A.B.D ve AB de yasaklanmıştır. Yasaklanan bu antibiyotiklerden biri olan CAP; aplastik anemi olarak adlandırılan kan hücrelerinin yeterince üretilmemesi sonucu gelişen kemik iliği yetmezliğine ve lösemiye sebep olabilmektedir. CAP çocuklarda ve özellikle yeni doğanlarda yetişkinlere göre daha yavaş metabolize olmaktadır. Pediatrik doz aşıldığında gri bebek sendromu ortaya çıkmaktadır. Gri bebek sendromunda aktif kloramfenikolün serumda birikmesi ve ilacın glukuronide çevrilerek karaciğerden atılımının yetersiz olması sonucunda bebeklerde kardiyovaskular sistem çökmektedir. Ayrıca kloramfenikolün insanlarda kansere sebep olduğu sanılmaktadır [8]. 3. YÜZEY PLAZMON REZONANS Polarize ışık, yüzeyi altın kaplı bir prizmaya gönderildiğinde ışığın bir kısmı absorplanır ve bir kısmı da yansır. Geliş açısı değiştirilip yansıyan ışığın şiddeti izlendiğinde yansıyan ışık şiddetinin minimuma kaydığı görülür. Bu geliş açısında ışık, yüzey plazmonlarını (elektron paketçikleri) harekete geçirecek, yüzey plazmon rezonans olayı gerçekleşecek ve yansıyan ışığın şiddetinde bir minimuma ulaşılacaktır. Yansıyan ışığın şiddetinde maksimum kaybın gerçekleştiği açıya rezonans açısı ya da SPR açısı adı verilir [10]. Belirli şartlar altında ışık fotonları tarafından taşınan enerji metal yüzeyinde bulunan ve plazmon adı verilen elektron paketçiklerine transfer edilir. Enerji transferi ışığın spesifik bir dalga boyunda meydana gelir. Bu rezonans dalga boyu fotonlar tarafından kuantlaşmış enerji seviyesine eşit olduğu dalga boyudur. Yüzey plazmonlarının titreşimi sonucu elektromanyetik dalgalar oluşur [11]. P-polarize ışığın fotonları metal yüzeyindeki serbest elektronlarla etkileşime girerek serbest elektronların dalga benzeri salınımlarına neden olur ve böylece yansıyan ışığın şiddeti azalır [10]. Yüzey plazmon rezonansı iki optik ortamın ara yüzeyine ince iletken bir film yerleştirildiğinde meydana gelir. Spesifik bir geliş açısında metal yüzeyindeki elektronlar (yüzey plazmonları) frekanslarının eşleşmeleri nedeniyle gelen ışık ile rezonans durumuna gelecektir. Bu rezonans durumunda enerji absorblanacağı için yansıyan ışının (I) yoğunluğunda bir azalma meydana gelir (Şekil 2) [11]. Şekil 2. Yüzey plazmon rezonansın oluşumu 38

Kara, M., Kolaylı, S. Teknolojik Araştırmalar: GTED 2010 (2) 35-47 Gerçek zamanlı biyoetkileşim analizlerinde metal filmin özellikleri, dalga boyu ve yoğun ortamın (cam) refraktif indeksleri sabit tutulur. SPR altın metal yüzeye bitişik sıvı tabakadaki refraktif indeksi ölçer. 3.1. Yüzey Plazmon Rezonans Sensörler Biyosensörler; doku, mikroorganizma, organel, hücre reseptörü, enzim, antikor gibi biyolojik bir element ve fizikokimyasal bir dönüştürücüden oluşan analitik cihazlardır. Hedef analit ve biyolojik materyal arasında oluşan spesifik etkileşim fizikokimyasal bir değişim oluşturur ve bu da dönüştürücü (transducer) tarafından dedekte edilir. Transducer daha sonra spesifik analitin konsantrasyonuyla doğru orantılı olarak analog bir elektrik sinyali oluşturur [12]. Yüzey plazmon rezonans ise dönüştürücü yüzeyine çok yakın kısımlarda oluşan, ışık ile metal yüzeyinin etkileşiminden meydana gelen biyomoleküler etkileşimlerin izlenmesinde kullanılan yüzey duyarlı optik bir tekniktir [13]. Başka bir deyişle SPR sensörler prensipte yüzey plazmonu oluşturan metal filmin yüzeyinde kırılma indisinde meydana gelen değişimleri ölçen ince film refraktometrelerdir [14]. Dönüştürücü yüzeyine immobilize edilmiş biyomolekül ile bu moleküle spesifik analit arasındaki etkileşimi, ara yüzeydeki kırılma indisi değişimlerinden yararlanarak gerçek zamanlı veren, biyomolekülün işaretlenmesine gereksinim göstermeyen bir sistemdir [13]. Bir SPR sisteminde genel olarak lazer ışık kaynağı, dedektör, cam prizma, altın yüzey, biyomolekül ve akış sistemi bulunmaktadır (Şekil 3) [15]. SPR sensörler metal yüzeyindeki sınırlı bir alanı ya da sabit bir hacmi dedekte edebilirler ve direkt olarak refraktif indeksi ölçerler [16]. Sinyalin alınabildiği elektromanyetik alanın (kaybolan, sönümlenen alan) penetrasyon derinliği genellikle birkaç yüz nanometreyi aşmaz ve sensör yüzeyindeki metalden uzaklaştıkça üstel olarak azalır. Sönümlenen alanın penetrasyon derinliği gelen ışığın dalga boyunun bir fonksiyonudur. Sönümlenen alandaki bütün refraktif indeks değişimleri sinyal değişimi olarak yansır. Bu değişimler, ortamların farklı refraktif indekse sahip olmasından kaynaklanabilir. SPR sensör yüzeyinin seçici bir tanıma için hedef molekülü seçici olarak yakalayabilmesi buna karşılık örnekteki diğer bileşenlere bağlanma eğilimi olmayan bir ligand ile modifiye edilmesi gerekir [12]. 39

Teknolojik Araştırmalar: GTED 2010 (2) 35-47 Kloramfenikolün Gıda Güvenliği Amaçlı Teşhisinde Yüzey Plazmon Rezonans Şekil 3. Yüzey plazmon rezonans sistemi SPR sensörler, uygun biyolojik tanımlayıcı elementlerle birlikte afinite biyosensörleri olarak kullanılabilirler ve analit molekülünün sensör yüzeyine immobolize edilmiş biyolojik tanımlayıcı elementler tarafından yakalanmasıyla dedeksiyon yaparlar. SPR sensörlerinin performans özelliklerinden en önemlileri duyarlılık, ayırım, doğruluk, tekrarlanabilirlik ve tayin limitidir [16]. 3.2. SPR Tekniğinin Gıda Güvenliği Uygulamaları ve Kloramfenikol Tayin Amaçlı Kullanımı SPR tabanlı biyosensörler, biyomoleküllerin etkileşimini işaretlemeye gerek duymadan ölçmektedirler ve bu özelliklerinden dolayı moleküler etkileşimlerin karakterizasyonunda önemli birer araçtırlar [17]. Protein bağlanması [18], bağlanma/ayrılma kinetikleri, afinite sabitleri, gıda analizleri [10; 19], klinik teşhis, proteomik, çevresel izleme, bakteriyoloji, viroloji, hücre biyolojisi, ilaç keşifleri gibi alanlarda SPR sistemlerinden yararlanılmaktadır [13]. SPR biyosensörler; organik ve inorganik kimyasallar, mikrobiyal patojenler ve toksinler gibi çevresel risk oluşturan kimyasal ve biyolojik bulaşanların (pestisitler, polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), poliklorlanmış bifeniller (PCB), fenoller, dioksinler ve ağır metaller) tayininde kullanılmaktadırlar [20]. Son yıllarda SPR biyosensörler; gıdalardaki kalıntı ve bulaşanların tayininde duyarlılık, çok yönlülük, sağlamlık, hız ve nispeten az maliyetli test olma gibi özelliklerinden dolayı oldukça popüler hale gelmişlerdir. Teşhis elementi olarak antikor kullanan biyosensörlere immunosensör adı verilir. Tipik bir SPR-immunosensör uygulamasında, antijenler sensör yüzeyine immobolize edilir ve bu antijenlerin spesifik antikorlarla etkileşimi ortamın refraktif indisini değiştirir. SPR algılama sisteminin geleneksel ELISA yöntemine üstünlükleri vardır. Çünkü analitik uygulamaları direkt ve işaretlemeye gerek göstermemektedir. Eş zamanlı otomatik tanıma sağlayan SPR ile çok sayıda analizi yapmak mümkündür ve ELISA dan daha kısa sürede analiz yapılabilmektedir [21]. Hepatit B yüzey antikoru baskılanmış SPR çipinin insan serumunda Hepatit B antikorunun teşhisinde kullanılabileceği belirtilmiştir [22]. Nükleotid belleklere sahip kendi organize olabilen SPR çipler ve kuvars krsital mikroterazi (QCM) elektrotlar DNA tayininde kullanılmıştır (56). SPR biyosensörler; küçük analitlerin, örneğin; simazine, atrazin, morfin, teofilin, fumonisin B1 teşhisinde kullanılmaktadırlar [23]. Gıda kalitesiyle ilgili birçok küçük moleküler bileşiklerin tayininde indirekt yarışmalı immunoreaksiyon prensibine dayanan SPR immunosensörler yaygın olarak kullanılmaktadırlar. Deniz ürünlerinde rastlanan domoic asit, 0.5 ppb düzeyinde, toksik fungal bir metabolit olan deoksinivalenol 2.5 ppb, bebek formülasyonlarında, atletikler için hazırlanan karışımlarda ve meyve içeceklerinde geniş kullanım alanı olan folik asit oldukça düşük düzeylerde tespit edilebilmektedir [13]. Sialik asit tayininde moleküler baskılanmış polimerle kaplı SPR sensör kullanılmıştır [24]. SPR kullanımıyla sütte Salmonella hızlı ve basit bir şekilde tespit edilmiştir [26]. SPR kullanılarak karides örneklerinde fenol grubu antibiyotik kalıntılarının tayini hızlı ve duyarlı bir şekilde yapılmıştır [26]. Botulinum nörotoksinleri ve stafilokok enterotoksinleri; mikotoksinlerden fumonisin, deoxynivalenol ve aflatoksin tayinlerinde SPR sensörlerinden yararlanılmıştır [27]. Kloramfenikolün gıda matrislerinde hızlı ve duyarlı bir şekilde tayin edilmesi amacıyla yüzey rejenerasyonuna gereksinim göstermeyen SPR çalışmaları yapılmış ve 32-42 pg/ml duyarlılık tespit edilmiştir [28]. Kloramfenikol ve kloramfenikol glukuronid kalıntılarının kümes hayvanları etleri, bal, karides ve inek sütünden tayin edilmesi amacıyla SPR kullanılarak immmunokimyasal tarama deneyleri geliştirilmiştir [29]. Kloramfenikol ve kloramfenikol glukoronidin tayini için SPR biyosensör ve LC- Tandem MS spektrometrisinin birlikte kullanıldığı tarama ve doğrulama metodları geliştirilmiştir [30]. Ayrıca SPR biyosensör kullanılarak tek ekstraksiyonla karideste bütün fenikol grubu antibiyotikleri (tiyamfenikol, florfenikol, florfenikol amin ve kloramfenikol) tayin edebilen hızlı ve duyarlı kalitatif bir metod geliştirilmiştir [31]. Kendi kendine biriken tek tabakalı (self-assembled monolayer, SAM) sensör 40

Kara, M., Kolaylı, S. Teknolojik Araştırmalar: GTED 2010 (2) 35-47 yüzeyinde sinyal artışını sağlamak için büyük nanopartiküller (40 nm) kullanılarak gerçekleştirilen kloramfenikolün kullanıldığı SPR çalışmasında deneyin hızlı ve ultra duyarlı bir şekilde yapıldığı rapor edilmiştir [32]. İndirekt yarışmalı immunoreaksiyon metodunun uygulandığı SPR sisteminde, spesifik moleküler etkileşimle işaretlemeye gerek duymaksızın kloramfenikolün gerçek zamanlı tayini yapılmıştır [33]. 4. MOLEKÜLER BASKILAMA Moleküler baskılama, hedef moleküle yüksek spesifite gösteren materyallerin sentezinde kullanılan gelişen bir teknoloji dalıdır [2]. Moleküler baskılama tekniği, sentetik polimer matriksinde kalıp moleküle fonksiyonel ve yapısal olarak komplementer boşlukların oluşmasından ibaret olan bir tekniktir [34, 35, 36, 37, 38]. Moleküler baskılama işlemleri üç basamaktan oluşmaktadır: -Fonksiyonel monomer ile kalıp molekül arasında kovalent ya da kovalent olmayan kompleks oluşumu (Ön kompleks oluşumu): Bu aşamada fonksiyonel monomer ve kalıp molekül, kovalent ya da kovalent olmayan etkileşimlerle birbirine bağlanır. -Polimerizasyon: Polimerizasyon aşamasında, bu konjugatların yapıları polimerin üç boyutlu ağında dondurulur. Fonksiyonel monomerden gelen fonksiyonel kısımlar kalıp moleküle topoğrafik olarak komplementerdir. -Kalıp molekülün polimerden uzaklaştırılması: Üçüncü aşamada, kalıp molekülleri polimerden uzaklaştırılmaktadır. Böylece polimerde kalıp molekülce zapt edilen kısımlar boşluk olarak kalmaktadır. Uygun koşullarda, bu boşluklar kalıp molekülün boyut, yapı ve diğer fizikokimyasal özelliklerini hatırlar ve molekülü ya da analoğunu etkili ve seçici olarak bağlar [39]. Moleküler baskılamadaki adımlar Şekil 4 te verilmiştir [40]. Moleküler baskılama teknolojisi ortaya çıktığı günden bu yana gıda üretimi, analizi ve kalite kontrolü alanlarında da çok geniş uygulama alanları bulmuş ve halen de gelişmektedir. Gıda endüstrisinde gıdanın tüketim açısından güvenilir olup olmadığının test edilmesi açısından bulaşanların tayin edilmesi oldukça önem arz etmektedir. Gereken korumayı sağlamak için gıda endüstrileri ve resmi kurumlar, gıdalarda bulunabilecek bulaşanlar ya da antimikrobiyal ilaçların hızlı, basit ve doğru bir şekilde analiz edilmesini istemektedirler. Kalıntılar çok düşük miktarlarda bulundukları için biyolojik örneklerde temizlik ve ön konsantrasyon amaçlı olarak katı faz ekstraksiyonu rutin bir şekilde kullanılmaktadır. Moleküler baskılanmış katı-faz ekstraksiyonu gıdalarda etkili bir ön işlem metodu olarak görülmektedir [2]. Atrazinin moleküler olarak baskılandığı yeni bir katı-faz mikro ekstraksiyon fiber hazırlanmış; su, soğan ve pirincin matriks olarak kullanıldığı ürünlerde atrazin ve analogları olan simazin, triazin ve propazin gibi herbisitler tayin edilmiştir [41]. Konserve gıdaların matriks olarak kullanıldığı ürünlerde Bisfenol-A moleküler baskılanmış ve katı-faz ekstraksiyonunda kullanılmıştır [42]. Bacillus cereus sporlarının tayini amacıyla dipikolinik asidin baskılandığı nanosensörler [57] ve pestisitlerin yıkımında kullanılmak üzere yüzey baskılanmış polimerler hazırlanmıştır [58]. Mikrobiyolojik analizlerde kullanılan klasik metodlar oldukça yavaş ve zaman alıcıdır. ELISA ve polimeraz zincir reaksiyonları da sektörde yaygın bir şekilde yerini almamıştır. Hangi metot olursa olsun gıda örneklerinden mikroorganizmaların ayrılması ve kontrol edilmesi hâlâ problem teşkil etmektedir. Tanıma elementi olarak uygun antikor ya da lektini taşıyan çözünür bir polimer kullanılarak mikroorganizmalar baskılanmıştır [43]. 41

Teknolojik Araştırmalar: GTED 2010 (2) 35-47 Kloramfenikolün Gıda Güvenliği Amaçlı Teşhisinde Yüzey Plazmon Rezonans Şekil 4. Moleküler baskılanmış polimerin hazırlanma adımları 4.1. Moleküler Baskılamanın Gıda Güvenliği Uygulamaları ve Kloramfenikol Tayin Amaçlı Kullanımı Flavonolle zenginleştirilmiş zeytinyağı örneklerinden moleküler baskılanmış polimerler kullanılarak florseans dedeksiyonla flavonol tayini duyarlı ve seçici bir şekilde gerçekleştirilmiştir [44]. Polistren mikroküreciklerinin yüzeyinde papain baskılanmış 60-100 nm kalınlığında poli-3-aminofenilboronikasitin (papba) nanofilmi başarıyla sentezlenmiştir. Baskılanmış kürecikler, kalıp molekül olarak seçilen papaine yüksek afinite göstermişlerdir [45]. Başka bir çalışmada nikotinli sakızlarda nikotin ve nikotinin oksidasyon ürünleri, nikotin baskılanmış polimerle katı-faz ekstraksiyonunda ön saflaştırma işlemine tabi tutulmuştur [46]. Son zamanlarda β-laktam grubu antibiyotikler için moleküler baskılanmış polimerler geliştirilmiştir [1]. Penisilin V kullanılarak hazırlanan moleküler baskılanmış polimerlerin penisilin G, penisilin V ve oksasilin gibi farklı penisilinleri dahi seçici olarak ayırt edebildiği belirlenmiştir [47]. Kloramfenikolün moleküler olarak baskılandığı mikroküreler, süt ve karides örneklerinde HPLC ye enjeksiyon yapılmadan önceki aşamalarda temizlik ve ön konsantrasyon amaçlı olarak kullanılmışlardır [48]. Kloramfenikolün kalıp molekül olarak kullanıldığı moleküler baskılanmış polimerler, yer değiştirme kromatografi tekniği ile HPLC de floresan dedeksiyonda kullanılmışlardır [49]. Screen-printed elektrotlara fotopolimerizasyon tekniğiyle moleküler baskılanmış filmler hazırlanarak kloramfenikolsüksinatın tayini yapılmıştır [50]. Kromatografik analiz öncesi hedef molekül olarak kullanılan kloramfenikolün ön konsantrasyonu için hazırlanan moleküler baskılanmış polimer, matriks etkisini önlemiştir [51]. İdrar, süt ve baldan kloramfenikolün çok düşük konsantrasyonlarının tayininde moleküler baskılanmış polimerden oluşan kolonlar kullanılarak ekstraktın temizlenmesi sağlanmış ve bu ekstraktın kromatografik analizlerde kullanılabilecek düzeyde temiz olduğu belirtilmiştir [52]. 1.7 ng/l düzeyinde 42

Kara, M., Kolaylı, S. Teknolojik Araştırmalar: GTED 2010 (2) 35-47 kloramfenikolle bulaşmış süt örneğinden moleküler baskılanmış polimer kullanılarak katı faz ekstraksiyonuyla elde edilen ekstrakttaki CAP LCMS-MS te analiz edilmiş ve CAP tayin limiti istenen minimum performans limitinin (0.3 ng/g) oldukça altında bulunmuştur [35]. 7. SONUÇ Gıda endüstrisinde hammadde toplama işlemi dahil proses, depolama, taşıma ve tüketiciye ulaşıncaya kadar birçok aşamada basit, hızlı ve otomatik analitik sistemlere gereksinimi vardır. Gıda ürünlerinin kalite, hijyenik koşullar ve saflığının korunması için küçük moleküler organik bileşenler, fungal metabolitler, mikroorganizmalar, antibiyotikler gibi spesifik analitlerin tayin edilmesi gerekmektedir. Bu analitlerden biri olan ve kullanımı yasaklanan kloramfenikolün muhtemel zararlı etkilerinin azaltılması gıda güvenliği açısından önem arz etmektedir. Günümüzde HPLC ve kütle spektrometresi ya da spesifik enzimatik metodlar geniş kullanım alanına sahiptirler ancak hâla zahmetli, pahalı, zaman alıcı ve uzun hazırlık aşamaları gibi sebeplerden dolayı dezavantajları vardır. Resmi kurum ve yetkili otoritelerin belirtilen dezavantajların giderilmesi, gıda güvenliğinin sağlanması ve sağlığın korunması yoluyla yaşam kalitesinin arttırılması amacıyla basit, etkin, taşınabilir algılama metotlarına gereksinimleri vardır. Bu nedenle özellikle gıdalarda kalıntı bırakabilecek kloramfenikol gibi antibiyotiklerin ve diğer analitlerin tayininde yüzey plazmon rezonans ve moleküler baskılama gibi gelişen tekniklerin kullanıldığı biyosensör araştırma ve çalışmalarının ülkemizde özellikle gıda bilimi alanında yaygınlaşması gerekmektedir. 8. KAYNAKLAR 1. Ramström, O., Skudar, K., Haines, J., Patel, P. ve Brüggemann, O., 2001, Food Analyses Using Molecularly Imprinted Polymers, Journal of agricultural and food chemistry, 49,5. 2. Lok, C. M. ve Son, R., 2009, Application of Molecularly Imprinted Polymers in Food Sample Analysis a Perspective, International Food Research Journal, 16, 127-140. 3. Xie, C., Liu, B., Wang, Z., Gao, D., Guan, G. ve Zhang, Z., 2008, Molecular Imprinting at Walls of Silica Nanotubes for TNT Recognition, Anal. Chem., 80, 437-443. 4. Xie, C., Zhang, Z., Wang, D., Guan, G., Gao, D. ve Liu, J., 2006, Surface Molecular Self-Assembly Strategy for TNT Imprinting of Polymer Nanowire/nanotube Arrays, Anal. Chem., 78, 8339-8346. 5. Piletsky, S.A., Alcock, S. ve Turner, A.P.F., 2001, Molecular Imprinting: At the Edge of the Third Millennium, Trends in Biotechnology, 19,1, 9-12. 6. Li, X. ve Husson, S.M., 2006, Adsorption of Dansylated Amino Acids on Molecularly Imprinted Surfaces: A Surface Plasmon Resonance Study, Biosensors and Bioelectronics, 22, 3, 336-348. 7. Huang, J.F., Zhang, H.J. and Feng, Y.Q., 2006, Chloramphenicol Extraction from Honey, Milk, and Eggs Using Polymer Monolith Microextraction Followed by Liquid Chromatography-Mass Spectrometry Determination. J. Agric. Food Chem., 54, 9279-9286. 8. Anonim, 2010, http://ntp.niehs.nih.gov/ntp/roc/toc11.html Report on Carcinogens, Eleventh Edition. 9. Huang, J.F., Zhang, H.J. and Feng, Y.Q.2006, Chloramphenicol Extraction from Honey, Milk, and Eggs Using Polymer Monolith Microextraction Followed by Liquid Chromatography-Mass Spectrometry Determination. J. Agric. Food Chem., 54, 9279-9286. 43

Teknolojik Araştırmalar: GTED 2010 (2) 35-47 Kloramfenikolün Gıda Güvenliği Amaçlı Teşhisinde Yüzey Plazmon Rezonans 10. Spadavecchia, J., Manera, M.G., Quaranta, F., Siciliano, P. ve Rella, R., 2005, Surface Plasmon Resonance Imaging of DNA Based Biosensors for Potential Applications in Food Analysis, Biosensors and Bioelectronics 21, 894 900. 11. Anonim, 2010, http://people.clarkson.edu/~ekatz/spr.htm. 12. Schasfoort, R.B.M. ve Tudos, A.J., 2008, Handbook of Surface Plasmon Resonance, University of Twente, Enschede, The Netherlands, RSC Publishing. 13. Shankaran, D.R., Gobi, K. V. ve Miura, N., 2007, Recent Advancements in Surface Plasmon Resonance Immunosensors for Detection of Small Molecules of Biomedical, Food and Environmental Interest, Sensors and Actuators B, 121, 158 177. 14. Homola, J., 2008, Surface Plasmon Resonance Sensors for Detection of Chemical and Biological Species. Chem. Rev., 108, 462-493. 15. Indyk, H.E., 2006, Optical Biosensors: Making Sense of Interactions, Chemistry in New Zealand, Analytical Development Group, Fonterra Research Centre, Waitoa. 16. Homola, J. ve Piliarik, M., 2006, Surface Plasmon Resonance (SPR) Sensors. Surface Plasmon Resonance Based Sensors. Homola, J.(ed.), 4, 45-67, Springer Berlin Heidelberg. 17. Navratilova I. ve Myszka, D.G., 2006, Investigating Biomolecular Interactions and Binding Properties Using SPR Biosensors. Surface Plasmon Resonance Based Sensors. Homola, J.(ed.), 4, 155-176, Springer Berlin Heidelberg. 18. Ahmad, A., Ramakrishnan, A., McLean, M.A. ve Breau, A.P., 2003, Use of Surface Plasmon Resonance Biosensor Technology As a Possible Alternative to Detect Differences in Binding of Enantiomeric Drug Compounds to Immobilized Albumins, Biosensors and Bioelectronics, 18, 4, 399-404. 19. Homola, J., Vaisocherová, H., Dostálek, J. ve Piliarik, M., 2005, Multi-Analyte Surface Plasmon Resonance Biosensing, Methods,37,26 36 20. Dostálek, J. ve Homola, J., 2006, SPR Biosensors for Environmental Monitoring. Surface Plasmon Resonance Based Sensors. Homola, J.(ed.), 4, 191-206, Springer Berlin Heidelberg. 21. Petz, M., 2009, Recent Applications of Surface Plasmon Resonance Biosensors for Analyzing Residues and Contaminants in Food, Monatsh Chem, 140, 953 964. 22. Uzun, L., Say, R., Unal, S. ve Denizli, A., 2009, Production of Surface Plasmon Resonance Based Assay Kit for Hepatitis Diagnosis. Biosensors and Bioelectronics, 24, 2878 2884. 23. Homola, J., 2003, Present and Future of Surface Plasmon Resonance Biosensors, Anal Bioanal Chem, 377, 528 539. 24. Kugimiya, A. ve Takeuchi, T., 2001, Surface Plasmon Resonance Sensor Using Molecularly Imprinted Polymer for Detection of Sialic Acid, Biosensors & Bioelectronics, 16, 1059 1062. 25. Mazumdara, S.D., Hartmann, M., Kämpfer, P. ve Keusgen, M., 2007, Rapid Method for Detection of Salmonella in Milk by Surface Plasmon Resonance (SPR), Biosensors and Bioelectronics, 22, 2040 2046. 44