citation Bilindiði gibi fýkýh usûlü eserlerinin kaleme alýnýþýnda, mütekellimîn ve fukahâ olmak üzere iki ayrý metot ortaya çýkmýþtýr.

Benzer belgeler
G iriþ01 : Tarihte antikçað

1 İslam ne demektir? Hazreti Peygamberimiz in (sallallahu aleyhi ve sellem) getirdiği din olup bunu kabul etmek, Allah a ve resulüne itaat etmektir.


ünite1 Sosyal Bilgiler

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

Dövize Endeksli Kredilerde KKDF

1. Böleni 13 olan bir bölme iþleminde kalanlarýn

..T.C. DANýÞTAY SEKiziNCi DAiRE Esas No : 2005/1614 Karar No : 2006/1140

Yaratan Bilmezse Kim Bilir? Ýbn Sînâ ya Göre Allah ýn Cüz îleri Bilmesi

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

ünite1 Sosyal Bilgiler Verilenlerden kaçý sosyal bilimler arasýnda yer alýr? A. 6 B. 5 C. 4 D. 3

İçindekiler. Kısaltmalar 11 Yeni Baskı Vesilesiyle 13 Önsöz 15


O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

LİVATA HADDİ (EŞCİNSELLİĞİN/HOMOSEKSÜELLİĞİN CEZASI)

Kanguru Matematik Türkiye 2017

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

İçindekiler. Önsöz 11 Kısaltmalar 15

Gelir Vergisi Kesintisi

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Bir insan, nefs kılıcını ve hırsını çekip hareket edecek olursa, akıbet o kılıçla kendi maktül düşer. Hz. Ali

İslam Hukukunun kaynaklarının neler olduğu, diğer bir ifadeyle şer î hükümlerin hangi kaynaklardan ve nasıl elde edileceği, Yemen e kadı tayin edilen

TUM DERS LER SOR U BAN K AS I HAYAT BİLGİSİ FEN BİLİMLERİ - TÜRKÇE MATEMATİK - İNGİLİZCE

Mantýk Kümeler I. MANTIK. rnek rnek rnek rnek rnek... 5 A. TANIM B. ÖNERME. 9. Sýnýf / Sayý.. 01

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Kanguru Matematik Türkiye 2017

Fiskomar. Baþarý Hikayesi

USÛL-i FIKIH ( א ) Fýkhýn kaynaklarýný ve bunlardan hüküm çýkarma yöntemlerini inceleyen bilim dalý.

Bakým sigortasý - Sizin için bilgiler. Türkischsprachige Informationen zur Pflegeversicherung. Freie Hansestadt Bremen.

ünite1 3. Aþaðýdaki altý çizili sözcüklerden hangisi yan anlamda kullanýlmamýþtýr? A. Terazinin dili yaklaþýk 300 kg gösteriyordu.

17a EK 17-A ÖYKÜ KONTROL LÝSTESÝ. ² Rahim Ýçi Araçlar - Ek 17-A²

Orucun hükmü ve hikmeti nedir? ما حكم الصيام وحكمته. Abdurrahman b. Nâsır es-sa'dî

Üçgenler Geometrik Cisimler Dönüþüm Geometrisi Örüntü ve Süslemeler Ýz Düþümü

ÇEVRE VE TOPLUM. Sel Erozyon Kuraklýk Kütle Hareketleri Çýð Olaðanüstü Hava Olaylarý: Fýrtýna, Kasýrga, Hortum

TEST. 8 Ünite Sonu Testi m/s kaç km/h'tir? A) 72 B) 144 C) 216 D) 288 K 25 6 L 30 5 M 20 7

ŞİÎ-SÜNNÎ POLEMİĞİNDE EBÛ TÂLİB VE DİNÎ KONUMU. Habib KARTALOĞLU

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

İÇİNDEKİLER İTİKAD ÜNİTESİ. Sorular

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

TOHAV Suruç Mülteci Danýþma Merkezi Açýldý TOHAV'ýn mülteci ve sýðýnmacýlara yönelik devam ettirdiði çalýþmalar kapsamýnda açtýðý SURUÇ MÜLTECÝ DANIÞM

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Kur an ın Bazı Hikmetleri

Gökyüzündeki milyonlarca yýldýzdan biriymiþ Çiçekyýldýz. Gerçekten de yeni açmýþ bir çiçek gibi sarý, kýrmýzý, yeþil renkte ýþýklar saçýyormuþ

İSLAM İBADET ESASLARI

Ýman Kavramý Üzerine. AÜÝFD XLIX (2008), sayý I, s MUAMMER ESEN DOÇ. DR., ANKARA Ü. ÝLAHÝYAT FAKÜLTESÝ e-posta:

Matûridî'nin Bilgikuramý ve Bu Baðlamda Onun Alem, Allah ve Kader Konusundaki Görüþlerinin Kýsa Bir Tahlili

LYS FELSEFE. Felsefeyle Tanýþma Bilgi Felsefesi Varlýk Felsefesi Ahlak Felsefesi

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Üstadımızın mezkûr beyanında, Kur'an ın her ayetinin üç hükmü içine aldığı belirtilmiştir. Bu hükümler şunlardır:


Bölüm 6: Lojik Denklemlerin Sadeleþtirilmesi

Müslüman Kelamýnda Haberin Bilgi Deðeri

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

Geometriye Y olculuk. E Kare, Dikdörtgen ve Üçgen E Açýlar E Açýlarý Ölçme E E E E E. Çevremizdeki Geometri. Geometrik Þekilleri Ýnceleyelim

ZEKÂT VE FİTRENİN TOPLANMASI VE DAĞITIMI

Termik Röleler ÝÇÝNDEKÝLER Özellikler Karakteristik Eðriler Teknik Tablo Sipariþ Kodlarý Teknik Resimler EN TS EN IEC Ra

EÞÝTSÝZLÝKLER. I. ve II. Dereceden Bir Bilinmeyenli Eþitsizlik. Polinomlarýn Çarpýmý ve Bölümü Bulunan Eþitsizlik

İslam hukukuna giriş (İLH1008)

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

DENEME Bu testte 40 soru bulunmaktadýr. 2. Bu testteki sorular matematiksel iliþkilerden yararlanma gücünü ölçmeye yöneliktir.

Ovacýk Altýn Madeni'ne dava öncesi yargýsýz infaz!

MÂTÜRÎDÎ KELÂMINDA TEVİL

O baþý baðlý milletvekili Merve Kavakçý veo refahlý iki meczup milletvekili þimdi nerededirler?

COPYRIGHT EBD YAYINCILIK LTD. ŞTİ.

14. BÖLÜMÜN DİPNOTLARI

ULUSLARARASI SEMPOZYUM

Ermeni soykýrýmý nýn avukatlarý

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

Konular 5. Eðitimde Kullanýlacak Araçlar 23. Örnek Çalýþtay Gündemi 29. Genel Bakýþ 7 Proje Yöneticilerinin Eðitimi 10

4. 5. x x = 200!

ÖĞRETİM YILI. MÜFTÜLÜĞÜ KUR AN KURSLARI İBADET DERSİ DÖNEM DÜZEYE GÖRE DERS PLÂNI

Mahmut Çýnar. Bilim: Bilim Ýdesi Üzerine Sosyolojik Bir Deneme Steve Woolgar (çev. Hüsamettin Arslan) Ýstanbul: Paradigma, sayfa.

SSK Affý. Ýstanbul, 21 Temmuz 2008 Sirküler Numarasý : Elit /75. Sirküler

3. Ünite. İslam ve İbadet. İbadet Nedir? Özel Anlamda İbadet Nedir? Genel Anlamda İbadet Nedir? Örnekler veriniz.

BÝLGÝLENDÝRME BROÞÜRÜ

ZEKÂT VE FİTRE NİN TOPLAMA VE DAĞITIMI


TOPLUMSAL SAÐLIK DÜZEYÝNÝN DURUMU: Türkiye Bunu Hak Etmiyor


Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

YASALARIN ANAYASAYA UYGUNLUĞUNUN DENETİMİ ve ANAYASA YARGISI

Fırka-i Naciyye. Burak tarafından yazıldı. Çarşamba, 09 Eylül :27

Hac Organizasyonumuz; Turizm Bakanlýðý, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý ve Türsab Denetim ve Kontrolü Altýndadýr! KUTSAL YOLCULUK HAC...

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

Belediye Meclisinin. Bilgi Edinme ve Denetim

Dar Mükellef Kurumlara Yapýlan Ödemelerdeki Kurumlar Vergisi Kesintisi

BÝREY DERSHANELERÝ SINIF ÝÇÝ DERS ANLATIM FÖYÜ MATEMATÝK

Kamu Ýhalelerine Katýlacak Olan Mükelleflere Verilecek Vergi Borcu Olmadýðýna Dair Belge Ýle Ýlgili Cuma, 31 Aðustos 2007

Modern Dönemde Dinî Ýlimlerin Temel Meseleleri - Ýlmî Toplantý -

ötede artýk daha da ötede!!! Bu sloganý bize siz verdiniz:

Kanguru Matematik Türkiye 2018

T.C YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2005 / Karar No : 2006 / 3456 Tarihi : KARAR ÖZETÝ : ALT ÝÞVEREN - ÇALIÞTIRACAK ÝÞÇÝ SAYISI

Yaratanlar arasında şerefli bir yere sahip olan insanın yaşam hakkı da, Allah tarafından lutfedilmiş bir temel haktır.

4857 SAYILI ÝÞ KANUNU'NA GÖRE ÖDÜNÇ ÝÞ ÝLÝÞKÝSÝ

Acaba İslam dini Kadın ın sünnet olması doğrultusunda bir destur vermiş midir?

Kanguru Matematik Türkiye 2015

Transkript:

citation - - Bilindiði gibi fýkýh usûlü eserlerinin kaleme alýnýþýnda, mütekellimîn ve fukahâ olmak üzere iki ayrý metot ortaya çýkmýþtýr. Mütekellimîn metodu- na göre yazýlan eserler aðýrlýklý olarak nazarîdir. Bu metodu benimseyen usûlcüler, bir mezhebi dikkate almaksýzýn kaide- Özet Ýmam Gazzali ye göre fiillerde zati hüsün-kubuh leri ortaya koymaya çalýþýrlar. sýfatlarý yoktur. Fiillerdeki hüsün-kubuh sýfatlarý Bu kaideleri belirlerken, çýkacak izafidir. Fiiller Þari nin emrinden sonra hasen, neticenin kendi mezheplerinin nehyinden sonra kabih vasfýný alýr. Akýl ise görüþüne uyup uymadýðýna fiillerdeki hüsün-kubuh vasýflarýný kendi baþýna bilip bir fiili dini teklif anlamýnda vacip kýlamaz. bakmazlar. El-Mustasfa mütekellimin metodundayazýlmýþ en Anahtar Kelimeler: Ýmam Gazzali, Hüsünmeþhur eserlerin baþýnda gelmektedir. 01 Kubuh, Akýl Ýmam Gazzâlî el-mustasfâ adlý eserinde hüsün-kubuh konusunu kendine has bir usûl ve uslüple ele almýþtýr. O hüsün kubhu liaynihî liðayrihî þeklinde bir taksime tabi tutmaz. Zira ona göre bir fiil sadece þer in emretmesinden dolayý hasen, nehyetmesinden dolayý de kabih olur. 02 O, bu görüþlerini felsefi yorum ve mantýki delillerle izah ve isbata çalýþýr. Ýmam Gazzâlî hüsün-kubuh konusunu varlýk, bilgi ve aklýn bilgiyi elde edip edemeyeceði ekseninde ele almaktadýr. Gazzâlî ye göre kiþi hasen kelimesini avam kullanýmý ve þer i kullaným olmak üzere farklý anlamlarda kullanabilir. Çünkü lafýzlar hususunda tartýþma olmaz. Ona göre hüsün ve kubuh lafýzlarýnýn avama ait yaygýn kullanýmý açýsýndan, yapanýn amacýna uygun olan hasen, aykýrý olan kabih, þer i açýdan Þârî nin emrettiði hasen nehyettiði kabih olarak deðerlendirilir. 03 Gazzâlî ye göre, ister amaca uygun ister aykýrý olsun, Allah ýn fiili her halükârda hasendir. Þer an, gerek mendup gerekse vacip olarak emredilen þeyler hasendir. Yasaklanan her þey ise kabihtir. Mubah olan þeyler, emredilen þeyler gibi hasendir. Allah ýn emri her durum ve zamanda hasendir. 04 01. Halid Ramazan Hasan, Mucem-u Usûli l-fýkh, (Mýsýr: 1997), s.8. 02. Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed el-gazzâlî, el-menhul min Ta likati l-usül, (Beyrut: 1998), s.63 03. Ebu Hamid Muhammed b. Muhammed el-gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, (Beyrut: 1413), I,s.79;,el-Menhûl,s.64; SeyfuddinEbu l-hasen Ali b. Ebi Ali b. Muhammedel-Amidi, el- Ýhkam fi Usûli l-ahkâm, (Beyrut: 1940), I, s.79. 04. Gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, I, 82-83. kanyakça Bozok Üni- i i i k i i i 3,3 (2013/3), ss. 123-131.

124 Gazzâlî mensubu olduðu Eþârî metodunu takip etmiþ ve fiillerdeki hüsün-kubhun zati deðil itibari olduðunu savunmuþtur. O, Hanefîler gibi hüsünkubhu liaynihî ve liðayrihî olmak üzere taksim etmez. Hanefîlerin bu taksiminin arkasýnda yatan neden onlarýn fiillerde zati hüsün-kubhun olduðunu düþünmeleridir. 1.Hüsün-kubuh ve zâtîlik Gazzâlî fiillerin asýl-vasýf ayrýmýna tabi tutulup farklý hükümler verilmesine karþýdýr. Çünkü ona göre vasfý itibariyle memnu olan her þey aslý itibariyle de memnu dur. Gazzâlî fesat terimi ile hükümlerin söz konusu iþlemlerden geri kalmasýný ve bu iþlemlerin hüküm ifade eden sebepler olmaktan çýkmasýný yani batýl olmasýný kasteder. 01 Ona göre þer in vârid olmasýndan önce, bir fiil diðerinden ancak kiþiler açýsýndan uygun düþme ve aykýrý olma yoluyla ayrýlabilir. Uygunluk ve aykýrýlýk ise fiilin zatî bir vasfý olmayýp, bakýþ açýlarýna göre deðiþebilen izafi bir durumdur. 02 Gazzâlî fiillerdeki hüsün-kubuh sýfatlarýnýn asli deðil izafi olduðunu adam öldürme, yalan söyleme ve cinsel iliþki gibi çeþitli çeþitli örneklerle ispat etmeye çalýþýr. Ona göre adam öldürme fiili durumdan duruma deðiþiklik gösteren bir durum arzettiðinden dolayý bizâtihî kabih bir fiil deðildir. Buna göre Ýslamýn îlasý için Allah yolundaki cihat mücadelesinde öldürmek kabih olmasý þöyle 01. Gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, III, 206. 02. Gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, I, 184; Gazzâlî, el-menhul min Ta likati l-usül, s.69; Ýmamu l-haremeyn Cüveynî, el-burhan fi Usûli l-fýkh, (b.y.:t.s), I, 87. dursun hasendir. Zira Þar i bunu böyle emretmiþtir. Emrin mucebi ise o fiilin hasen sýfatýyla tavsif olmasýdýr. Demek ki öldürme fiilinin bizâtihî bir sýfatý yoktur. Ayný þekilde yalan söylemek de zati olarak kabih deðildir. Peygamber i öldürmek üzere yerini soran düþmanýna yalan söylemek hasendir. Ama baþka bir durumda yalan söylemek kabih olmaktadýr. Ayný þekilde cinsel iliþki kurmak þer in hakkýnda verdiði hükme göre hasen veya kabih sýfatý alabilmektedir. Nikâh akdiyle beraber cinsel iliþki hasen sýfatýyla nitelenirken zina neticesinde yapýlan cinsel iliþki ise kabih sýfatýyla nitelenmektedir. Bu durumun nedeni þer in ona baðladýðý hükümdür.þâri den bir hitap yoksa hüküm de yoktur. Akýl, bir þeyin hasen veya kabih olduðu ile ilgili hüküm veremediði gibi nimet verene þükretmeyi de gerektirmez. 03 Gazzâlî; zulüm, küfrân-ý nimet, yalan, cehalet vb. gibi bazý þeylerdeki kubhun, aklýn zarureti ile idrak edilebilen zatî vasýflar olmadýðý kanaatindedir. 04 Ona göre öldürmenin bizâtihî bir hakikati olup, bu hakikat, öncesinde bir cinayet bulunmasýna veya arkasýndan bir lezzet olmasýna göre deðil, ancak, faydalara ve amaçlara nispetle deðiþebilir. Ayný þekilde yalan da bizâtihî kabih olamaz. Zatî vasfýn, durumdan duruma göre deðiþmemesi gerekir. Hüsün ve kubuh, fiilin zatî vasfý olsaydý, bu þekilde deðiþmezdi. Demek ki bu vasýflar 03. Gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, I, 84; Gazzâlî, el-menhul min Ta likati l-usül, s.78; Amidi, el-ýhkam fi Usûli l-ahkâm, I, 72; Cüveyni, el-burhan fi Usûli l-fýkh, I, 94. 04. Gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, I, 85; Gazzâlî, el-menhulmin Ta likati l-usül, s.68; Amidi, I, 77. Bozok Üni i i i k i i i, 3, 3 (2013/3), s. 124

- s s s s itibaridir. 01 Dolayýsýyla ona göre hüsünkubuh sýfatlarýnýn zatî bir vasýf olduðu iddiasý, makul olmayan bir gerekçeyle verilmiþ keyfi hükümdür. Gazzâlî ye göre menhiyyün anhýn iki türü olabilir. Buna göre menhiyyün anhýn iki türü vardýr. Bunlardan birincisinin sadece bir yönü vardýr. Þirk koþmak bu türün örneðidir ve aksi her durumda davranmak batýldýr. Menhiyyünanhýn diðer bir türünde ise birkaç yön(cihet) olabilmekte ve her bir yönün hükmü ayrý olabilmektedir. Örneðin gasbedilmiþ bir evde kýlýnan namaz, namazýn memûrun bih olmasý yönüyle sahih ve hasen iken gasbetmenin nehyi yönünden kabihtir. 02 Gazzâlî nin burada görüþünü savunmak için Eþârîlerin kullandýðý yön teorisine baþvurduðu görülmektedir. Gazzâlî her ne kadar el-mustasfâ da fiillerde asýl-vasýf ayrýmýna karþý çýksa da el-helal ve l-haram adlý eserinde haramý açýklarken onu liaynihî haram ve liaynihî olmayan haram þeklinde ikiye ayýrdýðý görülmektedir. Zira o liaynihî haram derken haramýn zati bir nitelik taþýdýðýný kabul etmektedir. O liaynihî haramý þöyle tarif etmektedir: Onda hiçbir þüphe olmayan ve zati olarak haram kýlýnmýþ olandýr. Bu nevi harama domuz, þarap ve faiz örneklerini verir. 03 Gazzâlî, fiillerde asýl-vasýf ayrýmýný kabul etmediðinden faizli iþlemleri batýl sayar. Hanefîler faizli bir iþlemi hukuken varsayýp buna bir takým sonuçlar 01. Gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, I, 87; Amidi, el-ýhkam fi Usûli l-ahkâm, I, 78. 02. Ahmed bin Îsâ Ýbn Kudame, Ravdatu n-nazýr ve Cünnetü l-menazýr, (b.y.:t.s.) I, s.146. 03. Gazzâlî, el-helal ve l-haram, (Kahire: 1987), ss.13 15. baðlamýþ ve adýna fasit akit demiþlerdir. Hanefîler bu nevi iþlemlerde hukuki boyut ve dini boyut ayrýmý yaparak hukuken fasit dinen haramdýr derken Gazzâlî böyle bir ayrým yapmayýp batýl hükmünü vermekte ve hukuk karþýsýnda böyle bir iþleme varlýk hakký tanýmamaktadýr. Zira o nehyi yorumlarken bütün nehiylere konu olan þeylerle ilgili yapýlan iþlemlerin batýl olacaðý kanaatindedir. 04 Ayný þekilde nikâh akdinde Hanefîler þahitsiz nikâhý hukuken varsayýp ona bir takým hukuki sonuçlar baðlamýþken Gazzâlî böyle bir nikâhý hukuk karþýsýnda yok sayar ve batýl hükmü verir. 05 Bu durum vakýa olarak var olan bir durumu ortada býrakmakta ve bu iþlemi batýl sayarak hukuk karþýsýnda ona bir varlýk hakký tanýmamaktadýr. Gazzâlî helalin tarifini yaparken de her ne kadar asýl-vasýf ayrýmýný el- Mustasfâ da reddetse de burada kabul ettiði görülmektedir. Buna göre helal, mutlak ve gayr-ý mutlak olmak üzere iki kýsýmdýr. Mutlak helal, aynýnda tahrim için sýfat-ý mucibeden zatý hali olan helaldir. Aksine zatý hali olmayana gayr-ý mutlak denir 06. Burada Gazzâlî nin tarifte açýkça ayn ve zat diyerek asýl ve vasýf konusundaki ayrýmý kabul ettiði görülmektedir. 2.Þer in vârid olmasýndan önce fiiller Gazzâlî ye göre akýl, peygamberlerin gönderilmesinden ve mucizelerle desteklenmesinden önce zimmetin vâcibâttan beri olduðuna, davranýþlarýmýzda her hangi bir zorlama ve kýsýtla- 04. Gazzâlî, el-vecîz fi Fýkhi l-ýmam eþ-þâfîi, (Beyrut: 1997), I, s.78. 05. Gazzâlî, el-vecîz fi Fýkhi l-ýmam eþ-þâfîi, II, 10. 06. Gazzâlî, el-helal ve l-haram, ss.17-18. 125 o n o o o o o Bozok ni i,. 3,. 3 (2013/3),. 12

126 ma bulunmadýðýna delalet eder. Sem in vârid olmasýndan önce hükümlerin bulunmadýðý hususu akýl delili ile bilinmekte olup, bu durum sem i vârid oluncaya kadar devam eder. 01 Hükümler, varlýk (isbat) veya yokluk (nefy) açýsýndan incelenir. Hükümler varlýðý açýsýndan incelendiðinde; akýl, hükümleri ispatta yetersiz kalýr. Nefyi açýsýndan incelendiðinde ise akýl, her hangi bir hüküm bulunmadýðýna yani nefye delalet etmektedir. Buna göre akýl, ispat ve nefy yönlerinden sadece nefy açýsýndan delil olabilir. 02 Çünkü ona göre akýl delili beraata, sem î delili doldurma ve mülkiyete delalet eder. Ramazan ayýnýn, namaz vakitlerinin gibi sebepleri tekerrür ettiðinde vücup ve lüzumun tekerrürüne hükmetmek de bu kabildendir. Bu anlamlarýn bu hükümler için birer sebep olduðu ya umumu kabul edenlerin söylediði gibi mücerred umum ile ya da birtakým karineler 03 ile anlaþýlýr. 04 Hüsün-kubuh açýsýndan fiillerin deðerlendirilmesi mübah konusunda ibaha-i asliye ve ibaha-i aklîye ayrýmýnda ortaya çýkmaktadýr. Zira fiillerde hüsün-kubhun asli sýfatlar olduðu kanaatinde olanlar ibaha-i aklîyeyi kabul ederlerken bunu kabul etmeyenler ise aklýn eþyada ibahayý bilip idrak edemeyeceði kanaatindedir. Eþyada asýlolanýn 01. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I, 203; Gazzâlî, el-menhulminta likati l-usül, s.74; Amidi, el-ýhkam fi Usûli l-ahkâm, I, 81; Cüveyni, el-burhan fi Usûli l-fýkh, I, 100. 02. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I, 204; el-menhulminta likati l-usül, s.65. 03. Karine hakkýnda detaylý bilgi için bkz.m. Fatih Turan, (Yayýmlanmamýþ Doktora Tezi), Erzurum 2011. 04. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I, 207. ibaha mý vakfmý hazr mý olduðu tartýþmasý hüsün-kubuh konusunun teklifi hükümlere yansýyan baþka bir yönüdür. 05 3.Ýmam Gazzâlî ye göre hüsün-kubuh ve akýl Gazzâlî ye göre insan aklýn bir þey hakkýnda onun hasen veya kabih olduðuna karar vermede yanýlgýya düþebildiði belli baþlý üç nokta vardýr: 1-Ýnsan, baþkasýnýn amacýna uygun düþmekle beraber kendi amacýna aykýrý olan bir þeye, diðer kiþiyi dikkate almaksýzýn kötü diyebilir. Zira her tabiat, kendi nefsine düþkün olur 06 ve baþkalarýný hakir görür. Dolayýsýyla da kendi amacýna aykýrý olan þeyin mutlak olarak kabih olduðuna hükmeder. Bu yargýnýn menþei, baþkalarýný, hatta bizzat kendisinin bazý durumlarýný hesaba katmamaktýr. Nitekim insan, bazý durumlarda, daha önceden kabih gördüðü bir þeyi, amaç deðiþtiðinde, hasen diyebilmektedir. 07 2-Bütün durumlarda maksada aykýrý olup sadece nadir bir durumda aykýrý olmayan þeyi, insan, bu nadir durumu göz önüne almayarak hatta hatýrýna bile getirmeyerek bütün hallerde aykýrý görür ve mutlak olarak onun kabih olduðuna hükmedebilir. Çünkü o þeyin kabih halleri kalbini kaplamýþ ve nadir durum hatýrýndan gitmiþtir. Mesela insanýn, yalanýn çirkinliðine mutlak olarak hükmetmesi böyledir. Hâlbuki böyle hükmederken, bir peygamberin veya velinin hayatýný kurtarabilecek yalaný hiç göz 05. Zeynuddin Ýbrahim b. Muhammed ÝbnNuceymel-Mýsri, el-eþbah ve n-nezair, (b.y.: 1322), s.26-27. 06. Nisa 4/128. 07. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I, 87 Bozok Üni i i i k i i i, 3, 3 (2013/3), s. 126

- s s s s önüne almamýþtýr. 01 Bir kimse bir þeyin kabih olduðuna mutlak olarak hükmedip, bu hal üzere devam etse ve bu hüküm onun kulaðýnda ve dilinde tekrarlanýp dursa, artýk o kiþinin nefsinde o þeyi kabih olarak görme iyice yerleþir. Þayet, nadir bir durum vuku bulacak olursa, uzun müddet kabih görme üzerinde kalýp yetiþtiði için nefsinde ona karþý bir yadýrgama hisseder. Çünkü çocukluðundan beri kendisine, terbiye ve eðitim yoluyla, yalanýn hiç kimsenin yeltenmemesi gereken çirkin bir þey olduðu telkin edilmiþtir. Bu telkin yapýlýrken de, yalana karþý nefreti, iyice yerleþsin diye bazý durumlarda yalanýn güzel olabileceðine dikkat çekilmemiþtir. Eðer kiþinin hatýrýnda yalnýzca çoðunluk durumlar varsa, bu çoðunluk durumlar kiþi açýsýndan bütün durumlar gibi olur ve bu yüzden ona mutlak olarak inanýr. 02 3-Bu yanýlgýnýn sebebi, insanýn, çok acele bir konuda hüküm vermesi ve yanýlgýya düþmesidir. Bir þey, bir þeye bitiþik olarak görülünce; vehim, daha özelin, sürekli olarak daha genele bitiþik olduðunu ve daha genelin ise daha özele bitiþik olmasý gerekmediðini dikkate almaksýzýn o þeyin de diðerine bitiþik olduðunu zanneder. Yýlan tarafýndan sokulmuþ olan normal bir insanýn nefsinin, yýlaný andýracak þekilde çeþitli renklerle boyanmýþ bir sicimden kaçmasý bu tür yanýlgý için bir örnek olabilir. Çünkü bu kiþi, çektiði acýyý bu þekil ile birlikte görmüþ ve bu þeklin de acý ile birlikte bulunacaðý vehmine kapýlmýþtýr. 03 01. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I, 88 02. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I, 89 03. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I, 89; Gazzâlî, el-menhulminta likati l-usül, s.70. Gazzâlî hüsün-kubhun akýl tarafýndan zarurî olarak idrak edilemeyeceðini ifade eder ve bu tezini þu þekilde açýklar: Hüsün-kubhun akýl tarafýndan zarurî olarak idrak edilebilmesi hususunun tartýþýlabildiði bir yerde aklýn zarûrî olarak hüsün-kubhu idrak edebileceði söylenemez. Zarûrî olsaydý hiç tartýþmaya girmeksizin bizim de kabullenmemiz gerekirdi. Zarûrî olan bir hususta, bunca akýllý insan tartýþmaz. 04 Ayrýca insan eþya hakkýnda ancak onunla alakalý benzer bir örneði olduðu zaman onu idrak edebilir. Dolayýsýyla insan için önünde örneði olabilecek bir bilgi kaynaðý olmadýktan sonra aklýyla insan hüsün-kubhu bilip onun üzerinde ittifak edemez. 05 Gazzâlî fiillerin araz olmasý, yer kaplamasý, hareket ve sükûn gibi oluþlar olmasý gibi bir takým aklî yani akýlla idrak edilebilen yanlarýnýn olduðu kanaatindedir. Ancak ona göre bunlar fýkhýn konusu deðildir. Fakîhin açýklamasýný üstlendiði hükümler fiillerin vâcib, haram, mübâh, mekruh ve mendûb olmasý gibi hükümlerdir. 06 Gazalî ye göre akýl bir þeyi vacip kýlarsa akýl, abes bir þeyi gerektirmediði için, mutlaka bir fayda için vacip kýlacaktýr. Ancak sorun bu faydanýn kime dönük olduðudur. Mabuda dönük olamaz çünkü O (c.c.), bu tür þeylerden münezzehtir, ne müminin imaný ne kâfirin küfrü O na fayda veya zarar verebilir. O zaman tek seçenek olarak 04. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I, 90; Amidi, el-ýhkam fi Usûli l-ahkâm, I, 82; Cüveyni, el-burhan fi Usûli l-fýkh, I, 91. 05. Gazzâlî, el-fusulfi l-esile ve Ecvibetiha, (Kahire: 1991), s.49. 06. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I,8. 127 o n o o o o o Bozok ni i,. 3,. 3 (2013/3),. 12

128 faydanýn kula dönük olduðu seçeneði kalýr. Bu da olmaz çünkü halde (þimdiki zamanda) fayda söz konusu deðil, istikbalde (ahirette) de ancak sevab veya ikab vardýr. Ahirette sevab ve ikabýn olduðunu da akýl bilemez. Sonuç olarak bu þýk da geçersiz olur. Bundan dolayý dinî teklif ancak vahiyle vacip olabilir. 01 Gazzâlî ye göre teklif bir meþakkati yüklemektir. Yükleme yoksa sorumluluk da yoktur. Ancak bazý bilginler Eðer teklif akýlla tasavvur olunmayan bir þey olsaydý ayette Rabbimiz takatimizin kaldýramayacaðý yükü bize yükleme. 02 denilmezdi mantýki çýkarýmýndan hareketle teklifin aklen idrak edilebilirliðini savunur. Bunlara Gazzâlî Biz peygamber göndermedikçe azap edecek deðiliz. 03 Ayetiyle cevap verir. Ona göre bu ayette açýkça teklifin þer i tebliðe baðlý olduðu ifade edilmektedir. Dolayýsýyla teklif yoksa sorumluluk da yoktur. 04 Hanefî metodundaki kiþinin müslüman deðilse þer i teklifle mükellef olmadýðý görüþünün aksine Gazzâlî kiþinin þer i teklife tebliðle muhatap olabileceði ve ayný zamanda kâfirin inanmasa da þer i teklifin gereklerinden dolayý sorumlu olduðu kanaatindedir. Bu fikrini desteklemek için namazýn þartý olan abdesti örnek verir. Ona göre kiþi abdestsiz olsa da namazla mükelleftir. 01. Gazzâlî, el-menhul min Ta likati l-usül, s.69, Gazzâlî, Ýhya-u Ulûmid-Din, (Ýstanbul: 1985), I, 118; Amidi, el-ýhkam fi Usûli l-ahkâm, I, s.81; Cüveyni, el-burhan fi Usûli l-fýkh, I, 89; Ebu Abdillah Bedruddin Muhammed b. Abdillah ez-zerkeþi, Bahru l-muhit fi Usuli l-fýkh, b.y., 1994, I, 175. 02. Bakara 2/286. 03. 04. Gazzâlî, el-menhulminta likati l-usül, s.80; Cüveyni, el-burhan fi Usûli l-fýkh, I, 101. Hanefîlerin bu görüþü abdestsiz kiþiye namaz vacip deðildir demek gibidir. 05 4.Akýllarýn ittifakýnýn hüccet olmasý Gazzâlî ye göre akýllarýn zarûrî ittifak ettiði bir þeyin onu bir hüccet kýlabileceði konusunda ittifak halinde olduklarý kabul edilse bile, bu ittifak bir hüccet deðeri taþýmaz. Çünkü akýllýlarýn buna mecbur olduklarý kabul edilemez. Aksine bu ittifakýn, zarûrî olmayan bir þey üzerinde vuku bulmuþ olmasý mümkündür. Nitekim insanlar, yaratýcýnýn ispatý ve peygamber göndermenin cevazý hususunda ittifak etmiþ, buna çok az kiþi muhalefet etmiþtir. Þayet bunlar da çoðunluða tabi olsalar bile, bu husus yine de zarûrî olmaz. 06 Ýnsanlarýn bir hüküm üzerinde ittifak etmeleri farklý hareket noktalarýna dayanabilir. Kimileri, bu þeylerin kabih olduðuna delalet eden sem î delilinden hareketle; kimileri, doðrudan sem i delilden hareketle deðil de sem i deliline göre davrananlarýn yorumuna uyarak; kimileri de dalalet ehli için vârid olan þüpheden hareketle bu inanca ulaþmýþ olabilir. Bu farklý sebepler sonucunda oluþan ittifak, bunun zarurî olduðuna delalet etmediði gibi bunun bir hüccet olduðuna da delalet etmez. Eðer nass ile bu ümmetin toptan yanlýþa düþebilme imkâný ortadan kaldýrýlmasaydý, o durumda bu ittifak bir hüccet bile olmazdý. Zira herkesin taklîtten ve þüpheden kaynaklanan bir yanlýþa düþmesi uzak 05. Gazzâlî, el-menhulminta likati l-usül, s.88; Cüveyni, el-burhan fi Usûli l-fýkh, I, 101; Ebu Ýshak Ýbrahim b. Ali b. Yusuf eþ-þirazi, el-luma fi Usûli l-fýkh, (b.y., 1424), I, 185. 06. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I, 92; Amidi, el-ýhkam fi Usûli l-ahkâm, I, 81; Cüveyni, el-burhan fi Usûli l-fýkh, I, 91. Bozok Üni i i i k i i i, 3, 3 (2013/3), s. 128

- s s s s ihtimal deðildir. Mülhidler arasýnda bu gibi þeylerin kabih olduðuna, zýtlarýnýn da hasen olduðuna kanaat getirmeyen kimseler varken akýllýlarýn ittifak ettiði iddia edilemez. 01 Ýkrah altýnda küfür kelimesini terk uðruna, nefsi mutmain olarak ölümü göze alma konusunu Gazzâlî þöyle deðerlendirir: Þayet þer i olmasaydý, akýllýlarýn hepsi bunu hasen bulmayýp, belki de kabih bulurlardý. Bunu ancak, ölümü göze almasýna karþý sevap bekleyen veya buna karþýlýk kahramanlýk veya din hususunda salâbet ile anýlýp övülmeyi bekleyen kiþiler güzel bulur. 02 Gazzâlî, normalde insanlarýn zulüm ve yalaný çirkin gördüklerini inkâr etmediðini ancak tartýþmanýn, Allah a izafetle hüsün-kubuh hakkýnda olduðunu ifade ettikten sonra konu hakkýndaki düþüncesini þöyle ifade eder: Buna hükmeden kiþinin dayanaðý, gaibi þahit üzerine (görülmeyeni görülene) kýyas etmektir. Bu þekilde bir kýyas uygun deðildir. 03 Gazzâlî ye göre, nimet verene þükretmek aklen zorunlu (vâcib) deðildir. Ona göre bunun delili, Allah ýn vâcib kýlýp emrettiðinden ve terkine ceza tehdidi getirdiðinden baþka vacibin olmamasýdýr. Bu yönde bir hitap olmayýnca, vücubtan da bahsedilemez. 04 Akýl, nimet verene þükretmeyi, 01. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I, 48; Amidi, el-ýhkam fi Usûli l-ahkâm, I, 83. 02. Gazzâlî, el-mustasfâminusûli l-fýkh, I, s.201; Cüveyni, el-burhan fi Usûli l-fýkh, I, s.106. 03. Gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, I, s.203; Gazzâlî, el-menhul min Ta likati l-usül, s.71; Amidi, I, 83. 04. Gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, I, s.203. ya bir fayda için ya da bir fayda amacý olmaksýzýn gerektirir. Aklýn bunu bir fayda olmaksýzýn gerektirmesi imkânsýzdýr(muhal). Çünkü aklýn faydasýz bir þeyi zorunlu görmesi abes ve sefihliktir. Eðer akýl þükretmeyi bir fayda için gerektiriyorsa; bu fayda, ya Mabûd a yöneliktir ki, bu imkânsýzdýr, çünkü Mabûd, bütün amaçlardan yüce ve mukaddestir; ya da kula yöneliktir. Kul için bu faydanýn gerçekleþmesi de ya dünyada ya da ahirettedir. Þükretmenin, dünyada kul için bir faydasý yoktur; aksine kul, inceleme, düþünme, bilme ve þükretme uðraþýsý sebebiyle yorulur ve bu yüzden birtakým þehvet ve lezzetlerden mahrum kalýr. Þükretmenin, ahirette de ona faydasý dokunmaz. Eðer bir haber verilmemiþse kul, nimete þükretmesine karþýlýk kendisine sevab verileceðini hiçbir zaman bilemez. 05 Gazzâlî ye göre hakkýnda akýl yürütülecek konu, hakkýnda kat î delil bulunmayan bütün þer î hükümlerdir. O burada þer i sözcüðünü, aklî konularý ve kelâm meselelerini dýþarýda býrakmak amacýyla kullanýr. Çünkü bu meselelerde gerçek birdir. Ýsabet eden biridir(iyi) ve hata eden günahkârdýr. 06 Nass varken içtihat etmek muhaldir. Fakat olay hakkýnda henüz nass inmemiþ ise nassýn inmesinin imkân dâhilinde olmasý içtihat yapýlmasýna tezat teþkil etmez. Ýçtihada zýt olan ise nassýn inmesinin mümkün oluþu deðil, bizzat nassýn kendisidir. Hz. Peygamberin bulunmadýðý yerlerde içtihadýn 05. Gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, I, 204; Gazzâlî, el-menhul min Ta likati l-usül, s.72; Amidi, I, s.78; Cüveyni, el-burhan fi Usûli l-fýkh, I, 95. 06. Gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, IV, 18. 129 o n o o o o o Bozok ni i,. 3,. 3 (2013/3),. 12

130 vuku bulduðuna Muâz olayý delildir. Hz. Peygamberin huzurunda içtihadýn vuku bulduðuna dair delil yoktur. 01 Hz. Peygamber (sav) ile Muaz b. Cebel (ra) arasýndaki diyaloðun sonunda Muaz b. Cebel (r.a.) Kitap ve Sünnet te hükmünü açýkça bulamadýðý konularda reyini devreye sokacaðýný söylemekte ve Hz. Peygamber de bunu onaylamaktadýr. 02 Sonuç Ýmam Gazzali ye göre fiillerde zati hüsün-kubuh vasýflarý yoktur. Fiillerdeki bu vasýflar zati deðil itibaridir. Ona göre akýl fiilin araz olmasý, yer kaplamasý, hareket, sükûn vs. gibi oluþlar olmasý gibi hükümleri bilebilir. Ancak akýl þeri hükümleri bilemez ve onlarý teklif anlamýnda vacip kýlamaz. Ona göre akýllar zaruri olarak bir fiilin hasen ya da kabih olduðu konusunda ittifak edemez. Akýllar böyle bir durumda ittifak etseler bile bu durum o fiili dini teklif anlamýnda bir hüküm anlamý ifade etmez. Dolayýsýyla dini teklif ancak Þari nin bildirmesiyle olur.gazzâlî hüsün-kubuhla ilgili görüþlerinde akla çok sýnýrlý bir yer vermesine raðmen bu görüþlerini aklî ve mantýki delillerle sýk sýk savunduðu görülmektedir. Gazzali aklý isbat edici deðil nefyedici olarak niteler. Ona göre akýl olmayan bir þeyi ihdas edemez fakat akýl bir þeyin var olup olmadýðýný kavrar. Dini teklifi hükümlerde de akýl sadece nefy açýsýndan hüküm verebilir. Onun hüsün-kubuh konusunu bir sistematik oluþturmaktan daha ziyade hasým 01. Gazzâlî, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, IV, 19. 02. Süleyman b. el-eþaset-tirmizi, Sünen-ü Ebi Davud, I-V, (Ýstanbul: 1981), Akdiye 11;, Ahkâm 3. görüþtekilere cevap vermek üzere el- Mustasfa da yer verdiði söylenebilir. Ýmam Gazzâlî hasmýnýn görüþünü ele alýrken onlarýn ortaya koyduðu delillerin butlan noktalarýný tesbite ve kendi görüþünü de felsefi ve mantýki birikimini de kullanarak ispata çalýþýr. el-mustasfa daki ifadeler, Ýmam Gazali nin kendinden önceki ve çaðýndaki tartýþmalarýn eserine farklý boyutuyla yansýmasýdýr. Abstract According to Imam Gazali there is no self-goodness and badness in the acts. The goodness and the badness of the acts is relative. The acts can be good after the order of Shari and the bad after his prohibition. The mind can t know the goodness and the badness of the acts. Key Words: Imam Gazzali, Goodness- Badness, Intelligance Kaynakça Amidi, Seyfuddin Ebu l-hasen Ali b. Ebi Ali b. Muhammed.el-Ýhkam fi Usûli l- Ahkâm.Beyrut: 1940. Cüveynî, Ýmamu l-haremeyn, el-burhan fi Usûli l-fýkh, (b.y.:t.s). Ebu Davud, Süleyman b. El Eþas, Sünen-ü Ebi Davud, I-V, (Ýstanbul: 1981). Eþ-Þirazi, Ebu Ýshak Ýbrahim b. Ali b. Yusuf, el-luma fi Usûli l-fýkh, (b.y., 1424). Ez-Zerkeþi, Ebu Abdillah Bedruddin Muhammed b. Abdillah, Bahru l-muhit fi Usuli l-fýkh, (b.y., 1994). hammed, el-mustasfâ min Usûli l-fýkh, (Beyrut: 1413). el-menhûlmin Ta likati l-usûl, (Beyrut: 1998). Bozok Üni i i i k i i i, 3, 3 (2013/3), s. 130

- s s s s el-helal ve l-haram, (Kahire: 1987). el-fusûl fi l-esile ve Ecvibetiha, (Kahire:1991). Ýhya-u Ulûmi d-din, (Ýstanbul: 1985). el-vecîz fi Fýkhi l-ýmam eþ-þâfîi, (Beyrut: 1997). Hasan, Halid Ramazan, Mucem-u Usûli l- Fýkh, (Mýsýr: 1997). Ýbn Kudame, Ravdatu n-nazýr ve Cünnetü l- Menazýr, (b.y.:t.s). Ýbn Nuceym, Zeynuddin Ýbrahim b. Muhammed el-mýsri, el-eþbah ve n-nezair, (b.y.: 1322). Turan, M. Fatih, Ýslam Hukukunda Karine, (Yayýmlanmamýþ Doktora Tezi), (Erzurum: 2011). Gözübenli, Beþir, Ýslam Hukukunda Ýstihsanen Meþru Görülen Borç Ýliþkilerine Dair Bazý Mülahazalar, Ýslami Ýlimlerde Metodoloji(Usül) Meselesi, 3. Tartýþmalý Ýlmi Ýhtisas Toplantýsý, (Ýstanbul: 2009). Habbazi Celaluddin Ebi Muhammed Ömer b Muhammed b. Ömer, (Mekke: 1422). Haydar Efendi, Büyük, Usûlü Fýkýh Dersleri, (Ýstanbul: t.s.). Mahmud Esad, Ýbnu l-emin, Telhis-u Usul-iFýkh, (Ýstanbul: 2009). Medkur, Ýbrahim, el-mucemu l-vecîz, (Mýsýr: 1980). Nesefi, Ebu l-berekat Abdullah b. AhmedHafýzuddin, Keþfu l-esrâr Þerh-u Musannefale l-menarmea Þerh-i Nuri l- Envarale l-menar, (Beyrut: ts.). 131 o n o o o o o Bozok ni i,. 3,. 3 (2013/3),. 131