D KKAT EKS KL - H PERAKT V TE BOZUKLU U VE TEDAV S ATTENTION DEFICIT - HYPERACTIVITY DISORDER AND ITS TREATMENT. Bar fl Korkmaz 1.

Benzer belgeler
GENÇ YET fik NLERDE BÜYÜME HORMONU EKS KL

GÖRÜfiLER. Uzm. Dr. Özlem Erman

ÇOCUK ve ERGENL KTE GUATR

İÇİNDEKİLER. Duygusal ve Davranışsal Bozuklukların Tanımı 2

Deomed Medikal Yay nc l k

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

OTİZM NEDİR? becerilerinin oluşmasını etkileyen gelişim bozukluğudur.

OYUNCU SAYISI Oyun bir çocuk taraf ndan oynanabilece i gibi, farkl yafl gruplar nda 2-6 çocuk ile de oynanabilir.

BÜYÜME HORMONU EKS KL

Hasta Rehberi Say 11. ÇO UL H POF Z HORMONU EKS KL Orta kolayl kta okunabilir rehber

Hasta Rehberi Say 6. KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ Kolay okunabilir rehber

Nörolojik Hastalıklarda Depresyon ve Sitokinler

BEZMİÂLEM. Horlama ve Uyku. Apne Sendromu VAKIF ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ HASTANESİ. Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı.

fiekil 2 Menapoz sonras dönemde kistik, unilateral adneksiyel kitleye yaklafl m algoritmas (6)

ANKARA ÜNİVERSİTESİ PSİKİYATRİK KRİZ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

fiekers Z D YABET (Diyabet nsipit)

Tarifname PARKĠNSON HASTALIĞININ SEMPTOMATĠK TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK BĠR FORMÜLASYON

CO RAFYA GRAF KLER. Y llar Bu grafikteki bilgilere dayanarak afla daki sonuçlardan hangisine ulafl lamaz?

Bölüm: 11 Manik Depresyona Özel İlaç Fikri

YAPISAL BÜYÜME ve ERGENL K GEC KMES

hükümet tabibi olarak görev yaptıktan sonra, 1988 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi nde başladığım

Merkezi Sterilizasyon Ünitesinde Hizmet çi E itim Uygulamalar

Hiçbir zaman Ara s ra Her zaman

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Bipolar afektif bozukluk nedir?

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

PAN K AGORAFOB ÖLÇE (PAÖ)

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. M. Yelda TAN

KONJEN TAL ADRENAL H PERPLAZ

Bir Çocuk Psikiyatrisi Poliklini inde Dikkat Eksikli i ve Afl r Hareketlilik Yak nmas le De erlendirilen Hastalar n Psikososyal Geliflim Özellikleri

ERGENL K ve BÜYÜME HORMONU EKS KL

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

ÇOCUKLUK ve ERGENL KTE D YABETLE YAfiAM

Duygusal ve Davran sal Bozukluklar n Tan m 2

Tarifname ANKSİYETE TÜREVLERİNİN TEDAVİSİNE YÖNELİK BİR FORMÜLASYON. Buluş, anksiyete türevlerinin tedavisine yönelik bir formülasyon ile ilgilidir.

Tablo 2.1. Denetim Türleri. 2.1.Denetçilerin Statülerine Göre Denetim Türleri

S STEM VE SÜREÇ DENET M NDE KARfiILAfiILAN SORUNLAR VE ÇÖZÜM ÖNER LER

D KKAT EKS KL H PERAKT V TE BOZUKLU U OLAN OKUL ÖNCES ÇOCUKLARDA OT ST K BEL RT LER

Yrd. Doç. Dr. Olcay Bige AŞKUN. İşletme Yönetimi Öğretim ve Eğitiminde Örnek Olaylar ile Yazınsal Kurguları

Yeni Anket Verisi Girişi

Bir Müflterinin Yaflam Boyu De erini Hesaplamak çin Form

Dikkat eksikliği yıkıcı davranış bozukluğu başlığı, temelinde birbirinden ayrı, ancak yakından bağlantılı üç davranış biçimini ifade eder.

ntermitan Alerjik Rinit ( AR) hastalar nda desloratadinin etkinlik ve güvenlili inin de erlendirildi i ACCEPT 1 Çal flmas sonuçlar n görmek için

Hart Walker, gövde deste i ve dengeli tekerlek sistemi sayesinde, geliflim düzeyi uygun olan çocuklar n, eller serbest flekilde yürümesini sa lar.

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

Summary

Tarifname. MADDE BAĞIMLILIĞININ TEDAVĠSĠNE YÖNELĠK OLUġTURULMUġ BĠR FORMÜLASYON

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

GAZLAR ÖRNEK 16: ÖRNEK 17: X (g) Y (g) Z (g)

K FARKLI KÜLTÜRDE D KKAT EKS KL AfiIRI HAREKETL L K BOZUKLU U VE KARfiI GELME BOZUKLU U BEL RT LER N N KARfiILAfiTIRILMASI

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

Ders 3: SORUN ANAL Z. Sorun analizi nedir? Sorun analizinin yöntemi. Sorun analizinin ana ad mlar. Sorun A ac

En az enerji harcama yasas do an n en bilinen yasalar ndan

Hasta Rehberi Say 15b. H POT RO D ZM Orta kolayl kta okunabilir rehber

PS K YATR DE KULLANILAN KL N K ÖLÇEKLER

(trankilizan ilaçlar)

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Yönetici tarafından yazıldı Perşembe, 05 Kasım :07 - Son Güncelleme Perşembe, 05 Kasım :29

United Technologies Corporation. Tedarikçilerden fl Hediyeleri

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

AFRİKA HASTALIĞI -SIĞIRLARIN NODÜLER EKZANTEMİ -LUMPY SKIN DISEASE (LSD)

DR. NA L YILMAZ. Kastamonulular Örne i

Depresyon 1. Depresyon nedir? 2. Depresyon (çökkünlük) sanıldığı kadar sık mı? 3. Depresif belirtiler ile depresyon farklı mıdır?

HAREKETLİ ÇOCUK DOÇ. DR.AYLİN ÖZBEK DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ ÇOCUK PSİKİYATRİSİ AD. ÖĞRETİM ÜYESİ

MESLEK MENSUPLARI AÇISINDAN TÜRK YE DENET M STANDARTLARININ DE ERLEND R LMES

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU

Uluslararas De erleme K lavuz Notu, No.11 De erlemelerin Gözden Geçirilmesi

Anne, Baba ve E itimciler çin. Zor Çocuk. Stanley Turecki. Leslie Tonner. Çeviren Psikiyatrist Dr. Banu Büyükkal

4/B L S GORTALILARIN 1479 VE 5510 SAYILI KANUNLARA GÖRE YAfiLILIK, MALULLUK VE ÖLÜM AYLI INA HAK KAZANMA fiartlari

SB Sakarya E itim ve Araflt rma Hastanesi Asinetobakterli Hastalarda DAS Uygulamalar ve yilefltirme Çabalar

Uygulama Önerisi : ç Denetim Yöneticisi- Hiyerarflik liflkiler

MALAT SANAY N N TEMEL GÖSTERGELER AÇISINDAN YAPISAL ANAL Z

ÖZGEÇMİŞ 1. ADI SOYADI: NESLİM GÜVENDEĞER DOKSAT 2. DOĞUM TARİHİ: UNVANI: ÇOCUK PSİKİYATRİSİ UZMANI 4.

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?

Hasta Rehberi Say 14. NTRAÜTER N BÜYÜME GER L Orta kolayl kta okunabilir rehber

Hastalarla Ortaklık. Dikkat Eksikliği Sendromu. ESOGÜ Tıp Fak. Psikiyatri A.D. Dr.Ş.Soner ÖZDEMİR

SÜRES NASIL HESAP ED MEL D R?

2007 YILI VE ÖNCES TAR H BASKILI HAYVANCILIK B LG S DERS K TABINA L fik N DO RU YANLIfi CETVEL

Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu (KO-KGB) Otorite figürlerine karşı negatiflik, karşı gelme, itaatsizlik ve düşmanlık olarak tanımlanmaktadır.

HAFİF TRAVMATİK BEYİN HASARI (mtbi) ve GENEL TEDAVİ İLKELERİ

6 MADDE VE ÖZELL KLER

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

Hasta Rehberi Say 15b. H POT RO D ZM Kolay okunabilir rehber

Girifl Marmara Üniversitesi Eczac l k Fakültesi Farmakoepidemiyoloji Araflt rma Birimi (MEFEB) Ecz. Neslihan Güleno lu

Adet Yokluğu; Adet Kesilmesi; Menstruasyon un Kesilmesi; Adetlerin Durması;

İnsomni. Dr. Selda KORKMAZ

Hipofiz adenomu; Prolaktin salgılayan hipofiz adenomu;

Çocuk ve Ergen Ruh Sa l Klini ine Baflvuran Ergen Hastalar n Özellikleri

DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE BOZUKLUĞU OLAN ÇOCUĞU ANLAMAK

Hasta Rehberi Say 13 KRAN YOFAR NJ OMA. Orta kolayl kta okunabilir rehber

ISI At f Dizinlerine Derginizi Kazand rman z çin Öneriler

REFLEKS F HAREKETLER DÖNEM

D İK K A T E K S İK LİĞ İ V E H İP E R A K TİV İTE FİLİZ G Ü LE R

Okumufl / Mete (Ed.) Anne Babalar için Do uma Haz rl k / Sa l k Profesyonelleri için Rehber 16.5 x 24 cm, XIV Sayfa ISBN

Transkript:

Türk Aile Hek Derg 2000; 4(1-4): 5-10 Sürekli T p E itimi D KKAT EKS KL - H PERAKT V TE BOZUKLU U VE TEDAV S ATTENTION DEFICIT - HYPERACTIVITY DISORDER AND ITS TREATMENT Bar fl Korkmaz 1 Özet Dikkat eksikli i-hiperaktivite (DEHB) bozuklu u oldukça güncel, pediyatri prati inde s k rastlan lan sorunlardan biri olup geliflimsel davran flsal bir bozukluktur. Temel ö eleri, dikkati sürdürmede bozukluk ve dikkatsizlik, dikkatin kolay da lmas, hiperaktivite ve dürtüselliktir. DEHB nin tüm okul çocuklar nda ortalama görülme s kl %3-17 dir Erkeklerde 3-9 kez daha s k rastlan r ve 6-9 yafl aras çocuklar daha fazla risk alt ndad r. Hemen her kültür ve ulusta bu bozuklu a rastlan r. Pek çok araflt rma, DEHB nin genetik kaynakl, multijenik bir bozukluk oldu unu düflündürmektedir. DEHB li çocuklar n kardeflleri 5-7 kez daha risk alt ndad r. Nöroanatomik aç dan sorumlu tutulan bafll ca yap lar, bazal ganglion (sa striatofrontal devre) içinde de erlendirilmifltir. DEHB ye pek çok baflka psikiyatrik bozukluk efllik edebilir. Olgular n %30 u, 12-20 yafllar nda yani adolesan dönemde bu hastal k belirtilerinden tamam yla kurtulabilir. Geri kalan k sm nda ise eriflkin ça da da yak nmalar devam eder. DEHB nin nörokimyasal temelini dopamin reseptör ve transporterlerindeki bozukluk oluflturur. Tedavide baflar yla kullan lan metilfenidat (Ritalin) gibi baz stimülan ilaçlar bu sistem üzerinden etkili olur. Summary Attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) syndrome is common, with young school age males most frequently affected. The syndrome comprises of hyperactivity, inattention, distractibility and impulsivity. Its prevalence amongst school children is estimated as 3-17%. It is 3-9 times more frequent in boys. The causes are likely to stem from a combination of biological, often genetically determined neurochemical disturbances. The basal ganglia, particularly the right striatal circuit is found responsible in this disorder. The comorbidity is high in ADHD. The 1/3 of patients get rid of their symptoms by the end of adolescence while in the rest symptoms persist throughout the adulthood. Defects in the dopamin transporter system are likely to cause symptoms in ADHD. Some stimulants such as methylphenidate (Ritalin) are successful as they act on this system. Anahtar sözcükler: Hiperaktivite, dikkat, çocuk Key words: Hyperactivity, attention, child D ikkat eksikli i-hiperaktivite bozuklu u oldukça güncel ve pediyatri prati inde s k rastlan lan sorunlardan biri olup özellikle küçük yaflta, yaramaz ve çok hareketli çocuklar olan ailelerin endifle kaynaklar ndan biridir. Düflük özgüven, kötü arkadafll k iliflkileri gibi pek çok risk tafl yan ADHD li çocuklarda çocukluk ça na özgü pek çok davran fl ve ö renme sorunu da klinik bulgulara efllik eder. 1 Tan m Çocukluk ça n n en s k rastlanan geliflimsel bozukluklar ndan biri, dikkat eksikli i-hiperaktivite bozuklu u (DEHB) (yayg n kullan mdaki k saltmas ile ADHD-attention deficit/hyperactivity disorder) literatürde minimal brain damage, minimal brain dysfunction, hyperactivity syndrome, hyperkinetic child syndrome isimleri ile tan n r. 2 DEHB, geliflimsel davran flsal bir bozukluk olup temel ö eleri, dikkati sürdürmede bozukluk ve dikkatsizlik (inattention), dikkatin kolay da lmas (distractibility), hiperaktivite ve dürtüselliktir (impulsivity). Tan da hem DSM-IV hem de ICD-10 s n flamalar ndan yararlan - l r. 3,4 Bu s n flamalarda DEHB nin alt gruplar tan mlanm flt r. Bunlar içinde en s k karfl lafl lan tip mikst tip olup, hiperaktivite-impulsivitenin veya sadece dikkat eksikli inin baflat oldu u di er tipler tan mlanm flt r. 1).Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Nöroloji Anabilim Dal, Nöroloji Uzman, Doç. Dr. 2000 Yay n haklar Türkiye Aile Hekimli i Uzmanl k Derne i (TAHUD)'a aittir. Her hakk sakl d r. Deomed Medikal Medya taraf ndan yay mlanmaktad r. Copyright 2005 Turkish Society of Family Practice. All rights reserved. Published by Deomed Medical Publishing, a division of Deomed Medical Media, Istanbul.

Klinik Bulgular DEHB tan s alan çocuklar çok hareketli, yaramaz, ebeveynin taleplerine uymayan, söz dinlemez çocuklard r ve ço u kez okula bafllad klar nda hekime getirilirler. Bafll ca sorunlar dikkat kusurlar, impülsif davran fl, huzursuzluk, sald rgan, kavgac ve karfl koyucu davran fllar fleklindedir. Belli bir sorunla karfl lafl nca veya zor durumda kal nca vazgeçme, tipik davran fl özelliklerinden biridir. Anl k isteklerine karfl koyamazlar. DEHB de kural ve yönergelere ba l kalmada zorluk çekme temel bir eksiklik olarak kabul görmüfltür. Klinik bulgular evde, okulda ya da d fl ortamda belirgin olabildi i gibi tüm ortamlarda görülebilir. 5-7 Belirtiler zaman içinde dalgalanma gösterebilir. DEHB nin duruma ba l formlar olmakla birlikte bu tip çocuklar tipik olarak duruma ba l olmaks z n tüm belirsiz durumlarda ve mekansal k s tlanmalarda semptom verirler. DEHB belirtileri sürekli dikkat veya mental efor gerektiren durumlarda veya cazibesi -yenili i olmayan ifllerde veya grup içinde artar. S k kontrol alt nda ya da ilgilerini çeken yeni bir fley oldu u zaman bulgular minimal düzeye iner. Bu durum bazen ebeveyn ve hekim aç s ndan aldat c olur. Hiperaktivite, küçük çocuklara dikkatle uygulanmas gereken bir kavramd r; çünkü küçük çocuklar s kl kla hareketlidir. DEHB tan s alan hiperaktif çocuklar, sürekli hareket halinde olup k p r k p rd rlar, koltuklara t rman rlar, ceketini paltosunu giymeden soka a f rlar, çok konuflurlar. Yürüme yafl na gelince yürümekten çok kofltuklar ifade edilir. Yemek yerken veya çal fl rken birden masadan kalkarlar, iskemlenin kenar nda otururlar, sürekli el kol ve bacaklar n sallarlar. 5,6 Bir semptom olarak hiperaktiviteyi belirlerken dikkat edilmesi gereken bafll - ca nokta dikkat eksikli i ile olan iliflkisidir. Dikkat sorunu olmad zaman (küçük çocuklarda dikkati de erlendirmek zordur*) ve baz otistik belirtiler var oldu unda hiperaktiviteden ve DEHB den söz etmek için çocu u k sa aral klarla ve de iflik ortamlarda bir süre izlemek gerekebilir. Baz durumlarda hiperaktivite, anksiyete bozuklu unun parças d r ve küçük çocukta anksiyeteye ba l hiperaktivite yak n çevredeki suistimal, terkedilme gibi ciddi sorunlara iflaret edebilir. Parental anksiyete, korku (panik bozukluk) çocu a aktar lm fl olabilir. Ba lanma bozuklu unda da huzursuzluk, afl r aktivite görülür. A r ve yayg n hiperaktivite, huzursuzluk ve dikkatsizlik nörolojik geliflim ve biliflsel alana iliflkin gecikmelerle birlikte olur. 1,2,7 Dürtüsellik (impülsivite) de farkl davran fllarla kendini belli edebilir. Edilgin bir kiflilikte anksiyete olarak * Çok küçük yaflta çocuklar n dikkatlerinin azalmas ya da kaybolmas ya bir ifle yan ts z kalmalar ya da erken ve yetersiz yan t vererek sonland rmalar na bak larak anlafl l r. Birinci durumda davran fl, dikkatin da lmas veya devam edememesine ba l bir davran fl olarak, ikinci durumda itkisel bir davran fl olarak de erlendirilir. fl ne kadar zorsa erken yan t verme fleklinde bir tepki o denli kolay aç a ç kabilir. do an bir dürtü, riski göze alan mizaçta impülsif eylem tarz nda görülebilir. Impülsif, duyum ar yorsa s k nt y dayan lmaz bulur ve yüksek düzey uyar arar ve yarat r. mpülsivite, sab rs zl k, yan tlar geciktirmede zorluk, hemen yan t verme, s ras n bekleyememe ve baflkalar n durdurma ile karakterlidir. Uygunsuz anda konuflmaya bafllamalar, hemen yorum yapmalar, yönergelere uyamamalar, dokunmamalar gereken fleylere dokunmalar ve kazalara yol açmalar tipiktir. 1,6,8,9 Dikkatsizli i olan çocuklar uzun süre ebeveynin dikkatini çekmez ve s kl kla okul baflar s zl nedeniyle dikkati çekerler. Ödevlerinin karmafl k ve düflünülmeden yap lm fl olmas ile tan n rlar. Bu çocuklar bafllad klar bir ifli sürdüremez veya sonland ramazlar. Ak llar baflka bir yerde, dinlemiyor ya da az önce söyleneni duymam fl gibidirler. Sürekli dikkat gerektiren iflleri tats z ve itici bulurlar. Bir ifli bitirmeden baflka bir ifle bafllarlar. Eflyalar darmada n kt r. Eflyalar n kaybederler. Dikkatleri çabuk da l r, unutkand rlar, karfl l kl konuflma esnas nda konudan konuya atlarlar, baflkalar n dinlemezler, s kl kla araya girerek söz keserler, s n fta sorulara birden atlay p cevap verirler. Oyun ve etkinliklerin kurallar n takip etmezler. Oyunda veya gerçek yaflamda s ralar n bekleyemezler. Tehlikeli aktivitelere kalk fl rlar. 2,5 Sürekli performans gerektiren ifllerde beklemek ana sorundur; süreç boyunca erken yan t n bast r lmas ve performans boyunca devaml canl -uyan k kal nmas gerekir. Yukar da sözü edilen bulgular n çok hafif ya da gelip geçici ve seyrek halleri pek çok çocukta görülür. Bu belirtilerin yafl tlar na göre s kl, fliddeti ve genel geliflim ve uyumu bozucu nitelikte oluflu klinik de erlendirmeyi zorunlu k lmaktad r. Klinik Bulgular n Genel Anlam Bu kadar çeflitli ve bazen her çocukta farkl olan davran fl ve bulgular n genel bir anlam var m d r? Bu bulgular n ortaya ç k fl mekanizmas nedir? Bu konuda de iflik görüfller bildirilmifltir. 8 Bu çocuklar n arousal efliklerinin yüksek oldu u, çevresel uyar lar azal nca, MSS nin optimal arousal düzeyini sa lamak için hiperaktif ve dikkatsiz olduklar öne sürülmüfltür. Stimülan ilaçlar n bu hastal kta etkili olmas bu hipotezi desteklemifl, ancak sonraki araflt rmalar bu görüflü desteklememifltir. Özellikle sonuçlar hemen al nmayacak veya olas l n c l z oldu u veya hiç olmad durumlarda yönerge ve kurallara uymada zorluk dikkati çeker. Planl bir eylemi gerçeklefltirememe, gecikmifl mükafat bekleyememe, motivasyon azl ve tepki oluflturmada sorunlar bu çocuklarda mekanizmay aç klay c temel sorunlar olarak göze çarpm flt r. Son çal flmalarda DEHB in bir dikkat eksikli i olmay p inhibisyon ve otokontrol sorunu veya bir motivasyon bozuklu u oldu unu göstermektedir. 5-8 Otokontrolün geliflimi, yap lan ifli bozucu nitelikte, ilgisiz düflünce ve uyaranlar zihinden temizlemeyi içerir. Bir 6 Korkmaz B. Dikkat Eksikli i - Hiperaktivite Bozuklu u ve Tedavisi

oyunda veya iflte bir amac gerçeklefltirmek için amaçlar hat rlama, bu amac gerçeklefltirmek üzere motive olma, duygular n içsellefltirme gerekir. Bu da yürütücü ifllevler sayesinde olur. Küçük yafllarda yürütücü ifllevler yüksek sesle konuflarak gerçeklefltirilir. Yaflla birlikte bunlar içsellefltirilir ve baflkalar amaçlar m zdan haberdar olmaz. Nöropsikolojik çal flmalarda, yürütücü (executive) ifllevlerin ve dikkatin temelde frontal lob fonksiyonu oldu una, DEHB de frontal lobun disfonksiyonuna dikkat çekilmektedir. Bu nedenle yürütücü ifllevlerin iyi tan nmas gerekir. Yürütücü ifllevler 4 gruba ayr l r. Bu grup içinde, iflleyen belle in (working memory) etkinli i (bir görev üzerinde çal fl rken orijinal uyurar n n yoklu- unda bile zihinde bilgiyi tutma), 10 yafl civar kaybolan konuflman n içsellefltirilmesi, duygular n kontrolü (motivasyon ve uyanma reaksiyonun kontrolü), sentez yetisi (parçalar bölme ve tekrar bütünleme) yer al r. Sorunun Boyutlar ve Önemi DEHB nin tüm okul çocuklar nda ortalama görülme s kl %3-17 dolaylar ndad r. Erkeklerde 3-9 kez daha s k rastlan r ve 6-9 yafl aras çocuklar daha fazla risk alt ndad r. Hemen her kültür ve ulusta bu bozuklu a rastlan r. 10 Eskiden bu bozuklu un yaflla hafifledi i düflünülürken flimdi eriflkin yaflta da sürdü ü saptanm flt r. 11 Hiperaktif k zlarda erkeklere göre daha az motor etkinlik, daha fazla dikkat sorunu, daha s k biliflsel ve dille ilgili defekt, 3 kez daha fazla davran fl bozuklu u saptanm flt r. Bu tip k zlar n arkadafllar taraf ndan reddedilme olas l daha yüksek olup, prognoz daha kötüdür. 8 Tan da belirtilerin erken bir yaflta bafllam fl olmas (7 yafl öncesi), evde veya okulda ciddi soruna yol açmas, belirtilerin çocu un geliflimini ve toplumsal çevre ile uyumunu (normallere oranla) bozacak s kl k ve fliddette olmas gerekir. Klinik tablonun erken bafllad ancak geç tan nd - çünkü hastalar n s kl kla geç baflvurdu u belirtilmektedir. 4-5 yafl öncesi tan koymak zor olabilir. Bazen de belirtilerin geç yafllarda, geç çocukluk veya erken adolesan dönemde aç a ç kt bilinir. DEHB nin pek çok belirtisi mental rötardasyon ve di er geliflimsel bozukluklarda örne in otistik çocuklarda da görülebilir. Ayr ca, bu belirtiler pek çok nörolojik ve genetik hastal kta da ciddi sorun oluflturur. 2 DEHB si olan çocuklar klinik tabloda belirgin ögeler aç s ndan heterojen olup, komorbidite s kt r. 12 Alt tipleri Yaln z dikkat eksikli inin oldu u durumda ( ADD olarak bilinir) çocuklar biliflsel olarak yavafl, bofllu a dalm fl gibi gözükür, karmafl k bir zihin yap s sergilerler ve etraflar nda olan olaylara karfl dikkatsizdirler. Ö retmenler bu çocuklar yavafl, uykulu, anksiyeteli ve içe dönük olarak tan mlarlar. Akademik baflar s zl k ve uyum sorunu vard r. fiaflk nlaflma, siste kaybolmuflluk, rüyalara dalma, düflüncelere dalm fll k, apati, motive olmama hali görülür. Bu tipin çok farkl bir mekanizma ve etiyoloji ile aç a ç km fl olmas muhtemeldir. 1-3 Etiyoloji DEHB nin pek çok nedeni vard r. Etiyolojide, genetik, diyet (g dalar, annenin alkol ve sigara kullanmas vs), kurflun düzeyleri, beyin hasar, psikososyal etkenler veya ço ul etiyoloji yer al r. Frajil X, fetal alkol sendromu, tiroid bozuklu u ve çok düflük do um a rl olan çocuklarda DEHB belirtileri çok belirgin olarak görülür. Ay r c tan da çocuk suistimali veya ihmali, nörotoksinler, enfeksiyonlar, in utero ilaçlara maruz kalma, mental rötardasyon da yer al r. 2,5,6,13 Pek çok araflt rma, DEHB nin genetik kaynakl, multijenik bir bozukluk oldu unu düflündürmektedir. DEHB li çocuklar n kardeflleri hastal a yakalanma aç s ndan 5-7 kez daha fazla risk alt ndad r. DEHB li bir kiflinin çocu unun benzer sorunlar yaflama olas l %50 dir. Tek yumurta ikizlerinde konkordans oran %55-92 aras ndad r. 5,14,15 Daha çok dopamin sentezi ile ilgili genler sorumlu tutulmaktad r. Özellikle dopamin reseptör ve transporterleri sorumlu tutulur. Bu genler prefrontal korteks ve bazal ganglionlarda etkindir. 16 DEHB de Nöroanatomi DEHB de nöroanatomik aç dan sorumlu tutulan de- iflik yap lar, sa striatofrontal devre içinde de erlendirilmifltir. 17 Bu hastal kta görüntüleme yöntemleriyle belli bir patoloji saptanan bafll ca yap lar, prefrontal lob, serebellum ve kaudat çekirdek olmufltur. DEHB li çocuklarda kortikal sulkus genifllemifl, korpus kallozum, talamus, hipotalamus, RAS sa prefrontal korteks, sa kaudat nukleus ve globus pallidus normallere göre anlaml olarak daha küçük bulunmufltur. 18,19 Ayr ca serebellumun vermis bölgesi de küçük bulunmufltur. 20 DEHB ile frontal lob disfonkisyonu aras nda benzerlikler dikkati çekmifltir; özellikle inferior prefrontal lezyonu olan hastalarda taklit davran fl, kullanma davran fl, anormal itki kontrolü, motor etkinlik ve dikkat aral sorunlar gibi DEHB de görülen belirtilere rastlanmas, 2,17 bu bölgeye yönelik görüntüleme çal flmalar na kuramsal bir temel sa lamaktad r. Muayene ve de erlendirme Anamnezde okulda karfl laflt zorluklar n tipi, ne zaman bafllad, ev ödevlerini yapmak için ne kadar süre harcad, yard m al p almad ve ek sorunlar n araflt r lmas gerekir. Bu tip çocuklar de erlendirmek için ana-baba ve ö retmenlere uygulanan standart soru çizelgeleri (SNAP IV, Yale Children s Inventory) vard r. 1,21 Ayr nt l nörolojik muayene yap ld nda s kl kla silik nörolojik disfonksiyon belirtileri (soft signs) ve seyrek olmayarak ince motor koordinasyon defisitleri saptan r. 2,8 Türkiye Aile Hekimli i Dergisi Turkish Journal of Family Practice Cilt 4 Say 1-4 2000 7

Tetkik Rutin de erlendirmede görüntüleme yöntemleri bilgi vermez. Yukar da sözü edilen bulgular araflt rmaya yönelik özel protokol uygulanan çekimlerde elde edilir. Araflt rma yöntemleri içinde uygulanmas zor ve çok pahal olan PET de (pozitron emisyon tomografisi) premotor alan ve superior frontal girusta azalm fl glukoz metabolizmas saptanm flt r. Fonksiyonel manyetik rezonans umut vericidir. Elektroansefalografide (EEG) de bu çocuklar n %15-40 nda yavafllama tarz nda EEG anormallikleri gösterilmifltir, bu da geliflimsel bir gecikme ile iliflkili bulunmufltur. 5,8 Genelde nörolojik-genetik ek bir bulgu olmad kça ayr nt l bir tetkik yap lmas na gerek yoktur. ADDH nin ay r c tan s Hiperaktivite, dikkat sorunlar, huzursuzluk, akatizi, fluur bulan kl ve uyku hali yaratan bir çok nörolojik ve sistemik hastal k vard r. 1,2,5,6,8,22 DEHB ile kar flabilen ve farkl prognozlar olan bu tablolar ay rmak gereklidir. Bazen komorbidite olarak DEHB ye efllik eden ve ay r - c tan da yer alan bafll ca klinik tablolar Tablo 1 de gösterilmifltir. Tablo 1 DEHB ay r c tan s nda yer alan klinik tablolar 1. Normal hiperaktivite 2. Normal e itim müfredat nda yüksek zekal çocuklar 3. Kaotik, dizorganize ev ortam ndan gelenler 4. Gilles de la Tourette sendromu (GTS) 5. Yayg n geliflimsel bozukluklar 6. Mental rötardasyon 7. Duygudurum (mood) bozukluklar ; depresyon, mani primer vijilans bozuklu u. 8. Anksiyete bozukluklar 9. De iflik nörolojik genetik ve metabolik bozukluklar (Frajil X sendromu, Klinefelter sendromu, Turner sendromu, hipertiroidizm, fenilketonüri, kurflun zehirlenmesi, intrauterin ve perinatal olaylar, dejeneratif MSS hastal klar, epilepsi, AIDS vb.) 10. Ö renme bozukluklar 11. Ekstrapiramidal sistem hastal klar 12. Epilepsi 13. Hemispasyal ihmal 14. Motivasyonel kompetisyon (içsel kaynakl distraktibilite) yetenekli çocuk yeterince uyar lmaz, ilgilendi i baflka fleyler dikkatini da t r, veya nörotik ö renme inhibisyonu) yer al r. 15. Narkolepsi 16. Uyku deprivasyonu (obstrüktif uyku apne sendromu) 17. Ortabeyin ve sa beyin hasarlar 18. Hormonal-metabolik hastal klar Komorbidite Özellikle antisosyal ve karfl koyucu davran m bozuklu u %50 oran nda DEHB ile birlikte görülür. 5,6,12,23 Sald rganl k (agresivite), anksiyete de klinik tabloda s kl kla yer al r. Bu çocuklar arkadafl iliflkilerinde sorunlar (arkadafllar taraf ndan red gibi) yaflar. Bunun nedenleri aras nda toplumsal yeti defisitleri, karfl gelme davran fl, inatç l k, isteklerin gerçekleflmesi için afl r ve s k israr ve impulsif davran fllar yer al r. Duygudurum oynakl, disfori görülebilir. Azalm fl bir özgüven duygusu da sürekli bir baflar s zl k ve toplumsal çeliflkilerin kayna olabilir. Akademik baflar s zl k okulda ve ailede sorun yaratabilir. Ödevlerini yapmamas, kendini vermemesi tembellik olarak etiketlenir. Sorumluluk duygusundan yoksunluk, karfl koyucu davran fl ve itaatsizlik olarak yorumlan r. Belirtilerdeki dalgalanma, yanl fl olarak çocu un bu sorunlar istemli yapt izlenimini verir. Bafll ca komorbid klinik tablolar Tablo 2 de gösterilmifltir. Bazen obsesif kompulsif bozukluk, DEHB ve Gilles de la Tourette sendromu ayn süreklilik üzerinde yer alan klinik tablolar ele al n r; bunun anlam bu hastal klar n ayn kiflide zaman içinde birbirini takip edebilmesi veya birbiri üzerine eklenmesidir. Tablo 2 DEHB ile ba lant l komorbid klinik tablolar 1. Karfl koyucu davran fl bozuklu u (oppositional defiant syndrome) 2. Anksiyete bozuklu u 3. Davran fl bozuklu u, antisosyal kiflilik (özellikle düflük sosyo-ekonomik düzey, parental psikopatoloji ve bozuk aile yaflam riski art r r) 4. Sald rganl k (agresivite) 5. Ö renme bozuklu u / Konuflma ve dil bozuklu u 6. Duygudurum (mood) bozuklu u 7. Epilepsi 8. Gilles de la Tourette sendromu. (DEHB, s kl kla Tourette sendromunu önceler). 9. Obsesif kompülsif bozukluk (OKB) Genç eriflkin ve yetiflkinlerde ADDH Eriflkin yaflta motor aktivite sebat edebilir. Bafllad klar iflleri bitirmezler. Sosyal dinlememe söz konusudur ve ilgilerini çekmeyen bir durumda dikkatleri çok çabuk da l r. Patlay c davran flla aç a ç kan impulsivite söz konusudur. S k ifl de ifltirirler ve ifl sorunlar vard r. Planlama yapamazlar, öncelik tayin edemezler. Ayn anda pek çok iflle ilgilenemezler. Afektif labilite görülür. Bozuk kifliler aras iliflki vard r. Stres entolerans vard r. Otomobil kazalar na s k neden olurlar. Eriflkin DEHB lerin %27 si alkolik, %23-45 si genç eriflkin dönemde adli olaylara kar flm fl olur ve eriflkin dönemde antisosyal kiflilik görülür. DEHB li genç yetiflkinlerin %75 inde kiflileraras iliflkiler sorunu, depresyon, güven duygusunda azalma söz konusu olur. DEHB de etiyoloji temelde genetik olsa da, ikincil sorunlar ve prognoz çevresel faktörlerle ilgili oldu u ve bu sorunlar n e itim ve davran flsal tekniklerle manipülasyonu daha kolay oldu u için iyi tan nmalar gerekir. 23 8 Korkmaz B. Dikkat Eksikli i - Hiperaktivite Bozuklu u ve Tedavisi

Prognoz Hiperaktivite yaflla birlikte azalmakla birlikte yukar - da söz edildi i gibi dikkatsizlik ve dürtü denetim sorunlar kal c olabilmektedir. Belirtilerin 12 yafl ndan önce kaybolma olas l seyrek olup, genellikle 12-20 yafllar nda kaybolabilir. Adolesan dönemde olgular n %30 u semptomlar ndan kurtulabilir. Bafllang çta sald rgan ve karfl koyucu davran fl olanlar suç ve davran fl bozuklu una gidebilir, bunlar da tüm olgular n %30 unu oluflturur. Hastal n kronikleflip geliflimle belirtilerin de iflti i bir grup ise %40 oluflturur, %30 kadar yüksek okulu bitiremez. 1/3 ü ise sorunlar na devam eder ve sosyopati için risk tafl rlar. DEHB den kaynaklanan sorunlar kiflileraras iliflkilerde devam eder, bu hastalar benzer sorunu olan kiflileri bulurlar, çete oluflturmaya ve suç ifllemeye yönelik e ilimleri vard r. laç ve madde ba ml s haline gelebilirler, antisosyal kiflilik, okul bitirememe gibi sorunlar yaflan r. Duygu durum bozukluklar ve depresyon görülür. Okula gidemedikleri için zekalar geriler. Hiperaktivitenin duruma özgü olmay p yayg n oldu u formlar nda komorbidite s k, prognoz kötüdür. Prognozu etkileyen bafll ca etkenler, sosyoekonomik düzey, aile bireylerinin ruh sa l (depresyon) (ailesel psikopatolojinin derecesi), aile içi iliflkilerin bozuklu u, IQ, sald rganl n derecesi ve duygusal dengesizlik, düflük frustrasyon tolerans, karfl koyucu davran fl sorunlar n n varl d r. 2,5,6,12 Tedavi ADHD de nörologun bafll ca ifllevi, etiyolojiyi ayd nlatmak, DEHB ye neden olan genetik, prenatal-perinatal-postnatal serebral disfonksiyon nedenlerini aramak, varsa entoksikasyon ve ilaçlar n rolünü araflt rmak, fizik ve nörolojik muayene ve de erlendirme ile minör nörolojik disfonksiyonu aç a ç kartmak fleklindedir. DEHB nin kesin tedavisi yoktur, ancak belirtilere yönelik tedavi uygulanabilir ve bu tedavi de özellikle sa l kl bir psikolojik ve akademik geliflim için büyük önem tafl r. Farmakolojik tedavi d fl nda de iflik tedavi flekilleri vard r. Bunlar aras nda vestibüler uyar, koflma, biofeedback ve rölaksasyon, diyet (baz aditiflerin ç kar lmas ) yüksek doz vitamin, geleneksel psikoterapi, oyun terapisi davran fl terapisi (laboratuvar ortam ), ebeveyn tedavisi, s n f terapisi, kognitif terapiler yer al r. 5 DEHB de Biyokimya ve Farmakolojik Tedavi Farmakolojik tedavide bafll ca stimülanlar yer al r. Bunlar içinde metilfenidat (MFD) (ticari ad, Ritalin), D- amfetamin (Dexedrin), Pemolin (ABD de preparat ad Cylert, Avrupa da preparat ad Tradon) yer al r. ABD de kombine amfetamin Adderal ismiyle tan n r. Bu ilaçlarla özellikle dikkatin sürdürülmesinde, dürtü(itki) kontrolü ve görevle-ilintisiz etkinlikte düzelmeler görülür. Uyar - c lar (stimülanlar) içinde bir tek Ritalin Türkiye de mevcuttur ve k rm z reçeteye tabidir. Ritalin en s k kullan - lan uyar c ilaçlardan biri olup 0.5-0.7 mg/kg bafl na kullan l r. Ancak baz çocuklarda etkili olmaz(%5) ve ifltah kayb, uyku bozuklu u ve disfori yapabilir. lac n akflamüstü (saat 6 dan sonra) kullan lmas halinde uykusuzluk yapabilir. Çocu un yafl n n küçük olmas, belirgin dikkatsizlik, normal veya normale yak n zeka ve düflük anksiyete ilaca iyi yan t için geçerli ölçüler olur. MFD nöbet efli ini düflürebilir ve epilepsili çocuklarda nöbet say s n art rabilir; bu nedenle özellikle nöbet kontrolü güç sa lanan çocuklarda MFD uygulamaktan kaç nmal d r. EEG bozuklu u olanlarda veya tam nöbet kontrolü sa lanm fl çocuklarda MFD uygularken yak n takip yararl olur. 24 MFD nin bafll ca yan etkileri ifltahs zl k ve kilo kayb d r. Çarp nt, sersemlik, bafla r s, disfori, korku hissi ve vazomotor bozukluklar olabilir. Sistolik kan bas nc nda hafif yükselme, artm fl a lama iste i, kalp ritminde art fl ve motor tikler olabilir. Davran flsal bir bozulma ilac n verilmedi i akflam saatlerinde aç a ç kabilir. Irritabilite, gevezelik, eksitabilite, motor hiperaktivite olur. Büyüme ve geliflme sorunu olmakla birlikte boy k sal genelde sorun olmaz. Pemolin (Cylert, Tradon) daha uzun sürede ve yavafl etkir; ancak günde tek doz kullan lma avantaj vard r. Adolesanlarda kullan m uygundur. Uykusuzluk yapabilir ve karaci ere toksik etkisi vard r. En az 6 ayda bir karaci er fonksiyon testleri yap lmal d r. 3 yafl ndan küçüklerde Dexedrine elixir kullan m uygundur. 25,26 Amfetaminlerin ba ml l k ve ileri yaflta kötü kullan m riski daha yüksektir. Dekstroamfetamin ve metilfenidatin sempatikomimetik etkisinden dolay kötüye kullan mlar ortaya ç km flt r. Bu nedenle Pemolin hariç psikostimülanlar k rm z reçete ile yaz lmaktad r. Stimülanlar n etki mekanizmas Dopamin reseptörleri belli nöronlar n üzerinde durur ve dopamin bu nöronlara mesaj n reseptörlere ba lanarak iletir. Nörotransmitterleri salg layan dopamin transporterleri nöronlardan sal n r ve kullan lmayan dopamini geri emerek tekrar kullan ma haz r ederler. Dopamin reseptör genindeki mutasyonlar reseptörleri dopamine daha az duyarl hale getirebilir. Tersine, baflka mutasyonlar da yandaki bir nörondaki dopamin reseptörüne daha ba lanmadan salg lanan dopamini kullanabilir ve stimülan ilaçlar bu transporterleri inhibe ederek dopaminin kullan m süresini uzat rlar. 15,27 Antidepresanlar aras nda imipamin (Tofranil), desipramin, nortriptilin, fluoksetin ve bupropion yer al r. Bunlar özellikle artm fl vijilans, uzam fl dikkat ve azalm fl impülsivite sa lamada etkilidir. Kullan lan ilaçlar aras nda nöroleptikler (melleril, klorpromazin, haloperidol), antihistaminikler (atarax, benadryl), beta blokerler (propranolol), alfa adrenerjik agonistler (klonidin, guanfasin), lityum, antiepileptikler (karbamazepin, valproat) yer al r. 25-27 Türkiye Aile Hekimli i Dergisi Turkish Journal of Family Practice Cilt 4 Say 1-4 2000 9

Kaynaklar 1. Shaywitz BA, Shaywitz SE. Learning disabilities and attentional disorders. Pediatric Neurology, Principles and Practice de. Ed. Swaiman, KF. 2. bask. St Louis, CV. Mosby 1994; 1119-39. 2. Yitzchak F. Attention deficit hyperactivity disorder. Pediatric Behavioral Neurology de. Ed. Yitzchak F. Bocak Raton, CRC Press. 1996; 179-203. 3. APA, Attention Deficit/Hyperactivity Disorder. DSM-I, 4th edition, Washington DC., 1994; 78-85. 4. Dünya Sa l k Örgütü. ICD-10. Ruhsal ve davran flsal bozukluklar s n fland rmas, Pfizer Yay nlar, 1992; 246-52. 5. Taylor E. Syndromes of attention deficit defect and overactivity. Child and Adolescend Psychiatry de. Ed. Rutter M, Taylor E, Hersov L. 3. bask. Oxford, Blackwell Science 1995; 880-900. 6. Weiss G. Attention deficit hyperactivity disorder. Child and Adolescent Psychiatry de. Ed. Lewis M. 2. bask. Baltimore, Williams and Wilkins 1996; 544-64. 7. Greenhill LL. Attention deficit hyperactivity disorder in children. Psychiatric Disorders in Children and Adult da Ed. Garfinkel B.D. Carlson G, Weller E. Philadelphia, Saunders Company, 1990, 149-83. 8. Sandberg S. Hyperkinetic or attention deficit disorder. British J of Psychiatry1996; 169: 10-17. 9. Schacher R, Tamock R, Marriott M ve ark. Deficient inhibitory control in attention deficit hyperactivity disorder. J Abnorm Child Psychol 1995; 23(4): 411-37. 10. Szatmari P, Offord DR, Boyle MH. Ontario Child Health Study: Prevalence of attention deficit disorder with hyperactivity. J Child Psycol Psychiatry 1989; 30: 219-30. 11. Wender PH. Attention deficit hyperactivity disorder in adolescents and adults. Psychiatric disorders in children and adult da. Ed. Garfinkel BD, Carlson G, Weller E. Philadelphia, Saunders Company 1990; 183-93. 12. Ialonda J. Turgay A, Hudson J. Attention-deficit hyperactivity disorder: subtypes and comorbid disruptive behavior disorders in a child and adolescent mental health clinic. Can J Psychiatry 1998; 43: 623-28. 13. Bak ro lu M, Aslan Y, Gedik Y ve ark. Relationships between serum free fatty acids and zinc, and attention deficit hyperactivity disorder: a research note. J Child Psychol Psychiatry 1996; 37(2): 225-7. 14. Milberger S, Farane SV, Biederm J ve ark. New phenotype definition of attention deficit hyperactivity disorder in relatives for genetic analyses. Am J Med Genetics 1996; 67; 369-77. 15. Cook EH, Jr Stein MA, Krasowski MD ve ark. Association of attention deficit disorder and the dopamine transporter gene. Am J Human Genet 1995; 56(4): 993-8. 16. Swanson J, Castellanosu FX, Murias M ve ark. Cognitive neuroscience of attention deficit hyperactivity disorder. Cur Opin Neurobiol 1998; 8(2): 263-71. 17. Casey BJ. castellanos FX, Giedd JN ve ark. Implication of right frontostriatal circuitry in response inhibiton and attention-deficit hyperactivity disorder. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1997; 36: 374-83. 18. Giedd NJ, Castellanosu FJ, Casey BJ ve ark. Quantitative morphology of the corpus callosum in attention deficit hyperactive disorder. Am J Psychiatry 1994; 151(5): 665-9. 19. Castellanos Fj, Giedd JN, Jacobsen LK ve ark. Quantitative morphology of the corpus callosum in attention deficit hyperactive disorder. Am J Psychiatry 1994; 151: 1791-6. 20. Berquin PC, Giedd JN, Eckburg P ve ark. Cerebellum in attention-deficit hyperactivity disorder: a morphometric MRI study. Neurology 1998; 50(4): 1087-93. 21. Swanson J. School based assessments and interventions for ADD students. Irvine, CA, KC Publishing, 1992. 22. Weinberg WA, Harper CR, Schrautnagel CD ve ark. Attention deficit hyperactivity disorder; a disease or a symptom complex? J Pediatr 1997; 130: 665-9. 23. Werry JS, Reeves JC, Elkeind GS. Attention deficit, conduct, oppositional, and anxiety disorder in children. I. A review of research on differentiating characteristics. J Am Acad Child Adolesc Psychiatry 1987; 26: 133-9. 24. Gross Tsur V, Manor O, van der Meere J, Joseph A, Shalev RS. Epilepsy and attention deficit hyperactivity disorder: Is methylphenidate safe and effective? J Pediatr 1997; 130(4): 670-4. 25. Taylor E. Physical treatments. Child and Adolescent Psychiatry de. Ed. Rutter M, Taylor E, Hersov L. 3. bask. Oxford Blackwell Science 1995; 880-900. 26. Wayne HG. Principles of psychopharmatherapy and specific drug treatments. Child and Adolescent Psychiatry de. Ed. Lewis M. 2. bask. Baltimore. Williams and Wilkins 1996; 772-802. 27. Findling RI, Dogin JW. Psychopharmacology of ADHD: children and adolescents. J Clin Psychiatry 1998; 59(17): 42-9. Gelifl tarihi: 05. 05. 1998 Kabul tarihi: 10. 08. 1998 letiflim adresi: Dr. Bar fl Korkmaz.Ü. Cerrahpafla T p Fakültesi Nöroloji Anabilim Dal K.M.Pafla 34303 STANBUL Tel : (0212) 633 01 76 Faks : (0212) 588 48 00 / 1239 10 Korkmaz B. Dikkat Eksikli i - Hiperaktivite Bozuklu u ve Tedavisi