Perkütan transkateter yolla atriyal septal defekt kapatmalarda üç boyutlu ekokardiyografik görüntülemenin yeri



Benzer belgeler
Erişkinlerde sekundum atriyal septal defektlerin balon ölçümü yapılmadan perkütan yolla kapatılması: Üçüncü basamak bir merkezin deneyimi

SEKUNDUM TİP ATRİYAL SEPTAL DEFEKTLERİN PERKÜTAN TRANSKATETER YÖNTEMLE KAPATILMASI İLE İLGİLİ TECRÜBELERİMİZ VE UZUN DÖNEM SONUÇLARIMIZ

Transkateter ASD Kapatılması Komplikasyonlara Yaklaşım. Prof. Dr. Alpay Çeliker Acıbadem Maslak Hastanesi

Transözefagial Ekokardiyografi. M Serdar Küçükoğlu İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü

Sekundum Tipi Atriyal Septal Defekt de Tek Merkez Perkütan Kapama Sonuçlarımız

Sekundum atriyal septal defektlerin Amplatzer cihazı ile kapatılması

Erişkin Pulmoner Hipertansiyonun Nadir Bir Sebebi Olarak İzole Pulmoner Venöz Dönüş Anomalisi

Mitral yetersizliğinin değerlendirilmesi The evaluation of mitral regurgitation

Nasıl yapalım? / Suggestions on how to do

Olgu sunumu. Dr. Gülten AYDOĞDU TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

SEKUNDUM TİP İNTERATRİYAL SEPTAL DEFEKTLERİN PERKÜ- TAN YOLLA KAPATILMASI İLE İLGİLİ KLİNİK DENEYİMİMİZ VE ORTA DÖNEM SONUÇLAR

HEMODİYALİZ HASTALARINDA VOLÜM DURUMUNUN VÜCUT KOMPOZİSYON MONİTÖRÜ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ VE DİĞER YÖNTEMLERLE KARŞILAŞTIRILMASI

Romatizmal Mitral Darlığında Fetuin-A Düzeyleri Ve Ekokardiyografi Bulguları İle İlişkisi

Ventriküler Septal Defektlerin Renkli Doppler Ekokardiyografî ile Kantitatif Değerlendirilmesi*

PULMONER BANDİNG OPERASYONUNUN ERKEN VE ORTA DÖNEM SONUÇLARI, NİHAİ OPERASYON AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

DOĞUŞTAN KALP HASTALIKLARI (SOLDAN SAĞA GEÇİŞLİ)

Konjenital Kalp Cerrahisinde Periferik Venöz Basınç Santral Venöz Basınca Alterna=f Olabilir Mi?

Sık kullanılan istatistiksel yöntemler ve yorumlama. Doç. Dr. Seval KUL Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi

21 23 Mart 2008, Spice Hotel, Antalya

Sekundum atrial septal defektlerin perkütan yaklaşımla kapatılması işlemi: Tersiyer bir merkezin deneyimi

Perkütan mitral balon valvüloplasti kısa dönem takip sonuçları: Tek merkez deneyimi

Retrieval of The Atrial Septal Defect Closure Device Embolized To Pulmonary Artery

ORİJİNAL ARAŞTIRMA ORIGINAL INVESTIGATION

Atriyal Fibrilasyonda Pulmoner Ven Dışı Tetikleyiciler

Yafll larda sekundum atriyal septal defektin cerrahi tedavi sonuçlar

FETAL EKOKARDİYOGRAFİ PROF.DR. A.RUHİ ÖZYÜREK

ÇOCUK KALP VE DAMAR CERRAHİSİ

Dr Alpay Sezer 18 Şubat 2017 İstanbul Girişimsel Kardiyoloji Kursu

TÜRK ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON DERNEĞİ KLİNİK ULTRASONOGRAFİ KULLANIMI KURSU

AORT STENOZUNDA TAVİ AÇISINDAN EKOKARDİYOGRAFİK DEĞERLENDİRME Prof. Dr Saide Aytekin Florence Nightingale Hastanesi

Gaziantep Medical Journal

Pediyatrik Hastalarda Cerrahi ve Transkateter Yolla Sekundum Atriyal Septal Defektlerin Kapatılmasının Erken Dönem Sonuçları

Kateter Laboratuarında Üç Boyutlu Transözafajiyal Ekokardiyografinin Yeri

İnteratriyal septal defektlerin perkütan yolla kapatılması: Orta dönem izlem sonuçları

AF KONUSUNDA BİZİM İÇİN ZOR KONULAR AF ABLASYONU ÖNCESI GÖRÜNTÜLEME VE FIBROZIS TESPIT TEKNIKLERI TÜRKIYE DE DURUM NE?

Atrial Fibrilasyon dan Gerçek Kesitler: WATER (Warfarin in Therapeutic Range) Registry den İlk Sonuçlar

TKD/TKYK KORONER BAKIM İLERİ KLİNİK UYGULAMALAR SERTİKASYON PROGRAMININ ÇEKİRDEK EĞİTİM PROGRAMI

RENOVASKÜLER HİPERTANSİYON ŞÜPHESİ OLAN HASTALARDA KLİNİK İPUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ DR. NİHAN TÖRER TEKKARIŞMAZ

ACİL TIPTA EKO. Doç. Dr. A. Sadık GİRİŞGİN NEU Meram Tıp Fakültesi Acil Tıp AD.

Koroner Mikrosirkülasyonun Fonksiyonel Açıdan Değerlendirilmesinde Kullanılan İnvazif Yöntemler. Dr. Murat Sezer İstanbul Tıp Fakültesi

Dr. Teoman Kılıç, Dr. Tayfun Şahin, Dr. Ertan Ural. Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı, Kocaeli

Düşüğe Neden Olan Bir Hipertansif Fibromusküler Displazi Vakası. A Case of Hypertensive Fibromuscular Dysplasia Leading To Abortus

LAPAROSKOPİK SLEEVE GASTREKTOMİ SONRASI METBOLİK VE HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

İSTATİSTİK MHN3120 Malzeme Mühendisliği

Tip 2 diyabetli hastalarda doku Doppler görüntüleme yöntemi ile atriyal elektromekanik eşleşme süresinin tayini

Değişken Türleri, Tanımlayıcı İstatistikler ve Normal Dağılım. Dr. Deniz Özel Erkan

ÇOCUK YOĞUN BAKIMDA ULTRASONOGRAFİ EŞLİĞİNDE SANTRAL KATETER UYGULAMALARI

YENİDOĞAN BEBEKLERİN FARKLI CİHAZLARLA YAPILAN VÜCUT SICAKLIĞI ÖLÇÜM SONUÇLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ: Ön Çalışma

Pulmoner Venöz Dönüş Anomalilerinin Tanısı

ÇOCUKLARDA TRANSKATATER ATRİYAL SEPTAL DEFEKT VE PATENT FORAMEN OVALE KAPATILMASI DENEYİMLERİ, KISA, ORTA VE UZUN DÖNEM SONUÇLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ

ACİL KARDİYOLOJİDE GÖRÜNTÜLEME YÖNTEMLERİ DR. BÜLENT BEHLÜL ALTUNKESER SELÇUK ÜNİVERSİTESİ MERAM TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ AD.

VENTRIKÜLER SEPTAL DEFEKT. Prof. Dr. Binali MAVİTAŞ Dicle Üniverstiesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi A.D.

VAKA SUNUMU. Dr. Arif Alper KIRKPANTUR Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Nefroloji Ünitesi

Duktus arteriyozus açıklığının Amplatzer Duct Occluder II ile perkütan kapatılmasında işlem başarısı ve kısa-orta dönem takip sonuçları


Ameliyat Riskinin Değerlendirilmesinde Akciğer Kapasitesi Akif Turna

A.B.D de her yıl yaklaşık spontan pnömotoraks vakası geliştiği rapor edilmektedir İnsidansı henüz tam olarak bilinmemektedir

Doğumsal kalp hastalığı ve PAH. Dr. Gülten TAÇOY Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı

KARDİYOJENİK ŞOK ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI

KARŞIYAKA HİPERTANSİYON PREVALANS VE FARKINDALIK (KARHİP) ÇALIŞMASI

Arteriyel Switch Ameliyatı Yapılan Yenidoğanlarda Serum C-Reaktif Proteinin cut-off Değerleri

The Study of Relationship Between the Variables Influencing The Success of the Students of Music Educational Department

KORONER SİNÜS DİLATASYONU: RETROGRAD KARDİYOPLEJİ İLE ÖPERE EDİLECEK OLAN HASTALARDA FARKEDİLMESİ ÖNEMLİ OLAN BİR EKOKARDİYOGRAFİK BULGU

Prof.Dr.Abdurrahman Oğuzhan. Doç.Dr. Mehmet Güngör KAYA

Cerrahi Mitral Komissurotomili Hastalarda Perkütan Mitral Balon Valvüloplastinin Erken ve Geç Dönem Sonuçları

Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı Anjiyografi Laboratuvarı nda yapılan tanısal ve girişimsel işlemler

Perioperatif Sağ Ventrikül Yetersizliği. Emre Çamcı İstanbul Tıp Anesteziyoloji AD.

Siyanotik Konjenital Kalp Hastalıkları FALLOT TETRALOJİSİ

T.C. İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ TIP FAKÜLTESİ KARDİYOLOJİ ANABİLİM DALI

ÖĞRETĠM YILI KALP DAMAR CERRAHĠ ANABĠLĠM DALI SEMĠNER PROGRAMI

Örneklemden elde edilen parametreler üzerinden kitle parametreleri tahmin edilmek istenmektedir.

ATS mayıs 2015-Denver. Dr. Zühal Karakurt

Kardiyak Resenkronizasyon Tedavisi (CRT)

Mitral Kapak Anterior Leafletten Kaynaklanan Miksoma: Olgu Sunumu

Nasıl yapalım? / How to?

TİP 1 DİYABETİ OLAN İNSÜLİN POMPASI KULLANAN BİREYLERE BAZAL İNSÜLİN DOZ DEĞİŞİKLİĞİ EĞİTİMİ VERMELİ MİYİZ?

Takiplerde hastalarda hangi özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini

Santral Kateter Uygulaması


KARŞILAŞTIRMA İSTATİSTİĞİ, ANALİTİK YÖNTEMLERİN KARŞILAŞTIRILMASI, BİYOLOJİK DEĞİŞKENLİK. Doç.Dr. Mustafa ALTINIŞIK ADÜTF Biyokimya AD 2005

Prof. Dr. Ferit Çiçekçioğlu, Yrd. Doç. Ertan Demirdaş, Yrd. Doç. Dr. Kıvanç Atılgan

PULMONER EMBOLİDE GÜNCEL TANISAL STRATEJİLER

.. HASTANESİ KARDİYOLOJİ KLİNİĞİ VENTRİKÜLER SEPTAL DEFEKT İN TRANSKATETER YÖNTEMLE KAPATILMASI İÇİN HASTANIN BİLGİLENDİRİLMİŞ ONAM (RIZA) BELGESİ

Çocuklarda Atriyuma Ait Patolojilerin Transözofajiyal Ekokardiyografi ile De erlendirilmesi

İnvaziv Girişimler. Sunum Planı. SANTRAL VENÖZ KATETER Endikasyonlar. SANTRAL VENÖZ KATETER İşlem öncesinde

objektif değerlendirilmesini sağlayan bilim - veri arasındaki farkın olup olmadığını tespit

Patent Duktus Arteriyozus

Duygu TÜRKBEY, Tuğba YILDIRIM, Ekin Kaya ġġmġek, Yasin ÜYEL. DanıĢman: Murat ÖZKAN ÖZET

FALLOT TERALOJİSİ. Yard. Doç. Dr. Aşkın Ender TOPAL

hs-troponin T ve hs-troponin I Değerlerinin Farklı egfr Düzeylerinde Karşılaştırılması

VENTRİKÜLER SEPTAL DEFEKTLERDE ÜÇ BOYUTLU EKOKARDİYOGRAFİK DEĞERLENDİRMENİN YERİ YAN DAL UZMANLIK TEZİ

GEBELİK VE PULSATİL AKIM EŞLİĞİNDE KARDİYOPULMONER BAYPAS

Örnek 4.1: Tablo 2 de verilen ham verilerin aritmetik ortalamasını hesaplayınız.

Kasık Komplikasyonları ve Yönetimi. Doç.Dr.Gültekin F. Hobikoğlu Medicana Bahçelievler

RENAL TRANSPLANT ALICILARINDA SODYUM ATILIMI, BÖBREK HASARI VE EKOKARDİYOGRAFİK PARAMETRELERİN İLİŞKİSİ

GENÇ BADMiNTON OYUNCULARıNIN MÜSABAKA ORTAMINDA GÖZLENEN LAKTATVE KALP ATIM HIZI DEGERLERi

HEMODİALİZ HASTALARINA VERİLEN DİYET VE SIVI EĞİTİMİNİN BAZI PARAMETRELERE ETKİSİ

Kestirim (Tahmin) Bilimsel çalışmaların amacı, örneklem değerinden evren değerlerinin kestirilmesidir.

Başkent Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyak Yoğun Bakım Sertifika Programı

Transkript:

ARAŞTIRMA Gülhane Tıp Derg 2010; 52: 261-265 Gülhane Askeri Tıp Akademisi 2010 Perkütan transkateter yolla atriyal septal defekt kapatmalarda üç boyutlu ekokardiyografik görüntülemenin yeri Mutlu Güngör (*), Oben Baysan (*), Hürkan Kurşaklıoğlu (*), Cem Barçın (*), Mehmet Yokuşoğlu (*) ÖZET Bu çalışmada ostiyum sekundum atriyal septal defektlerde eş zamanlı olarak balonla ölçüm yöntemi kullanmadan iki ve üç boyutlu ekokardiyografik olarak ölçülen defekt çaplarını karşılaştırmayı amaçladık. Çalışmaya yirmi (erkek/kadın oranı: 12/8, mediyan yaş: 26 yıl) ostium sekundum tip atriyal septal defektli hasta dahil edildi. İki boyutlu transözefageal ekokardiyografi ile elde edilen görüntü düzlemlerinden en geniş defekt çapı ölçüldü. Aynı zamanda 3 boyutlu ekokardiyografi ile defektin cepheden görüntüsü alınarak en geniş defekt çapı ölçüldü. İki ve üç boyutlu defekt çapları arasında istatistiksel olarak anlamlı yüksek korelasyon mevcut olmasına (r=0.959, p<0.001) rağmen, 2 boyutlu transözefageal ekokardiyografi ile ölçülen defekt çapı 20 hastanın 15 inde 3 boyutlu ekokardiyografi ile ölçülen defekt çapından daha küçüktü. Hastaların ortalama dokuz ay takipleri sonucunda hiçbir hastada kaçak akım (rezidüel şant) tespit edilmedi. Perkütan atriyal septal defekt kapatmalarda iki veya üç boyutlu ekokardiyografi ile beraberinde balonla ölçüm yöntemi kullanılmadan da defekt çapı başarılı bir şekilde belirlenebilir. Ayrıca iki boyutlu ekokardiyografi ile yapılan ölçümlerde defekt çapının olduğundan daha küçük ölçülebileceği de akılda bulundurulmalıdır. Anahtar kelimeler: Atriyal septal defekt, üç boyutlu ekokardiyografi SUMMARY The role of three dimensional echocardiography in percutaneous transcatheter atrial septal defect closure We aimed to compare 2 dimensional and 3 dimensional measured ostium secundum atrial septal defect sizes without concomitant balloon sizing in this study. Twenty patients (male/femal ratio: 12/8, median age: 26 years) with ostium secundum type atrial septal defect were included. The defect size with largest diameter was measured from the view planes obtained by 2 dimensional transesophageal echocardiography. At the same time the largest defect diameter was measured with a face view obtained by 3 dimensional transesophageal echocardiography. Although there was a statistically significant high correlation between the defect sizes obtained by 2 dimensional and 3 dimensional measurements (r=0.959, p<0.001), the defect size measured by 2 dimensional transesophageal echocardiography was smaller than that measured by 3 dimensional transesophageal echocardiography in 15 out of 20 patients. No leakage flow (residual shunt) was detected in any of the patients after a mean follow up of 9 months. Two dimensional or 3 dimensional transesophageal echocardiography can succesfully be used for determination of the defect size without concomittant use of baloon sizing in percutaneous atrial septal defect closure. However, it should be kept in mind that 2 dimensional echocardiographic measurement may underestimate the defect size. Key words: Atrial septal defect, three dimensional echocardiography *GATF Kardiyoloji Anabilim Dalı Ayrı basım isteği: Dr. Mehmet Yokuşoğlu, GATF Kardiyoloji Anabilim Dalı, Etlik-06018, Ankara E-mail: myokusoglu@yahoo.com Makalenin geliş tarihi: 29.03.2010 Kabul tarihi: 20.10.2010 Giriş Atriyal septal defekt (ASD), konjenital kalp hastalıkları içinde %10-15 oranında görülür, biküspid aorta ve mitral kapak prolapsusundan sonra yetişkinlerde görülen en sık konjenital kalp hastalığıdır. Klinik belirtileri ve fizik muayene bulguları çok dikkat çekici olmadığı için, erişkin döneme kadar fark edilemeyebilir. Her ne kadar erişkin döneme kadar sağ kalım kural gibi görülse de, defekt çapı ile ilgili olarak tamir edilmemiş ASD olgularında hemen hemen tüm hastalar 5. veya 6. dekadda semptomatik hale gelirler. ASD erken bebeklik döneminde tespit edildiği zaman spontan kapanma ihtimali göz önünde bulundurularak 2-4 yaşına kadar beklenebilir. Erişkinde ise tespit edilir edilmez kapatılmalıdır. Çünkü, 25 yaşından sonra kapatılanlarda yaşam süresi kontrol popülasyonuna göre kısalmaktadır (1). Bu kısalma özellikle 40 yaşından sonra kapatılanlarda daha da belirgindir (2,3). ASD tedavisinde açık kalp ameliyatı klasik ve güvenilir tedavi yöntemi olarak kabul edilse de (4,5), hastane kalış süresinin uzunluğu, tedavi maliyetinin fazlalığı, postoperatif dönemde görülen komplikasyon sıklığı, sternotominin oluşturabileceği olumsuzluklar ve kozmetik sorunlar gibi kısıtlayıcı faktörlere sahiptir. Perkütan ASD kapatma ise kolay uygulanabilirliği, düşük komplikasyon oranı, düşük maliyeti, kısa hastane kalış süresi, daha az girişimsel oluşu ve uzun dönemdeki başarılı sonuçlarıyla giderek daha fazla hastada kullanılmaya başlanmıştır. Perkütan yolla ASD kapatmada ise başarıyı belirleyen en önemli faktör doğru hasta seçimidir. Ostium sekundum dışı ASD vakaları kapatma işlemi için uygun değil iken, sekundum ASD hastalarında da defektin çapı ve rimlerin yeterliliği gibi anatomik faktörlerin kapatma işlemi öncesinde iyi değerlendirilmesi gerekir. Transözefageal ekokardiyografi (TEE) gerek anatomik özelliklerin değerlendirilmesinde, gerekse işlem sırasında takipte oldukça değerlidir. Ancak iki 261

boyutlu TEE ile elde edilen görüntüler alınan kesite bağlı olduğundan, defektin uzun eksenine paralel olmayan bir kesitten yapılan değerlendirme defekt çapının olduğundan daha az ölçülmesine yol açabilir (Şekil 1). Bu yüzden defekt morfolojisini ve kalp anatomisini daha doğru değerlendiren 3 boyutlu ekokardiyografik görüntüleme teknikleri önem kazanmaktadır. Şekil 1. İki boyutlu ekokardiyografiyle aynı defektin farklı kesit alanlarında farklı çaplarda ölçülmesi (Sağda 21.7 mm olarak ölçülen defekt solda 26.7 mm olarak ölçülmüştür) Üç boyutulu ekokardiyografiyle defekt çapı, interatriyal septumun toplam boyu, cihazı destekleyecek olan rimlerin uzunlukları, daha doğru olarak hesaplanarak daha uygun hasta seçimi yapılabilir; dolayısıyla işlem başarısı artıp, komplikasyon sıklığı azalabilir. Bizim amacımız da bu doğrultuda ASD nin morfolojik yapısını değerlendirmede ve kapatma işlemine eşlik etmede 3 boyutlu ekokardiyografik görüntülemenin uygulanabilirliğini ve faydasını değerlendirmek, iki boyutlu ekokardiyografiyle yapılan defekt ölçümleri ile 3 boyutlu ekokardiyografiyle yapılan defekt ölçümleri arasındaki korelasyonu incelemektir. Gereç ve Yöntem Nisan 2008 ile Temmuz 2009 tarihleri arasında sekundum tip ASD saptanan ve perkütan kapatmaya uygun olduğuna karar verilen 20 hasta çalışmaya alındı. ASD kapatma endikasyonu sağ ventrikül yüklenme bulgularının olması ve Qp/Qs değerinin 1.5 un üzerinde olmasıydı. Hariç tutma kriterleri ise %100 oksijen inhalasyonuna rağmen pulmoner vasküler rezistansın 8 wood ünitesinin üzerinde olması, ASD çapının 38 mm den büyük olması, transözefageal probun yerleştirilememesi, kalıcı atriyal fibrilasyon varlığı, antiplatelet tedaviye herhangi bir kontrendikasyon varlığı veya hastanın çalışmayı reddetmesiydi. Çalışmaya katılan hastaların hepsinden transtorasik ekokardiyografi, transözefageal ekokardiyografi ve perkütan ASD kapatma işlemi için aydınlatılmış yazılı onam alındı. Çalışma protokolü kurumumuz etik kurulu tarafından incelendi ve onaylandı. Çalışmaya alınan olguların tümüne tecrübeli bir kardiyolog tarafından 3.5 mhz prob kullanılarak Vivid 7 ekokardiyografi cihazı (GE Medical Systems, Norveç) ile transtorasik ekokardiyografik muayene yapıldı. Sol ventrikül sistolik ve diyastolik iç çapları, interventriküler septum ve sol ventrikül arka duvar diyastolik kalınlığı parasternal uzun eksen görüntüsünden M-mod kullanılarak ölçüldü. Sol atriyum çapı, parasternal uzun eksen görüntüsünde sistol sonunda, aortun arka duvarıyla sol atriyumun arka duvarı arasındaki en uzun mesafe olarak ölçüldü. Apikal 4 oda ve parasternal kısa eksen görüntülerde ASD varlığı teyid edildi. Pulsed wave Doppler ile örneklem hacminin, parasternal kısa eksen görüntüde pulmoner kapağın hemen proksimaline koyulmasıyla pulmoner akım hızı, apikal 4 oda görüntüde aortik kapağın hemen proksimaline koyulmasıyla da aortik (sistemik) akım hızı ölçüldü. Pulmoner akım hızı/sistemik akım hızı/0.6 formülü kullanılarak Qp/Qs değeri ölçüldü (6). Apikal 4 oda görüntüsünde, triküspid kapak üzerinden sürekli akım dalgası ile elde edilen gradiyente, VCI kollapsibilite indeksi hesaplanarak daha önce tanımlandığı şekilde 5-10-15 mmhg (sağ atriyum basıncı için) eklemek suretiyle pulmoner arter sistolik basıncı tespit edildi (7). Apikal 4 oda görüntüde sağ atriyum çapı en geniş yerinden ölçüldü. Transtorasik ekokardiyografi ile hemodinamik olarak önemli şantı (Qp/Qs değeri 1.5 un üzerinde) olan tüm hastalara perkütan kapatma uygunluğu açısından TEE planlandı. TEE işleminde Philips IE33 cihazı ve X7-2t; (Philips Medical Systems, Andover, USA) 2 ve 3 boyutlu görüntüleme özelliğine sahip TEE probu kullanıldı. ASD görüntülenerek, 2 boyutlu olarak çeşitli açılardan rim çapları alındı. Rim ölçümleri için 0 derecede defekt ile aortik anulus arasındaki mesafe anteriyor- 262 Aralık 2010 Gülhane Tıp Derg Güngör ve ark.

süperiyor rim olarak, defekt ile sağ atriyum lateral serbest duvarı arasındaki mesafe posteriyor rim olarak, bikaval (120 derecede) görüntüde defekt ile vena kava süperiyor (VCS) arasındaki mesafe VCS rimi olarak, defekt ile vena kava inferiyor (VCI) arasındaki mesafe VCI rimi olarak, 4 boşluk görüntüde defekt ile anulus arasındaki mesafe de anteriyor-inferiyor rim olarak ölçüldü. Defekt çapı, değişik kesitsel açılardan, sistol sonunda hesaplandı, en büyük ölçülen defekt çapı 2 boyutlu ile hesaplanan defekt çapı olarak kabul edildi (2D çap). Daha sonra 3 boyutlu görüntüler tüm hacim modu yazılımı kullanılarak (QLab; Philips Medical Systems, USA) defektin bütününü içerecek şekilde işlendi ve maksimal defekt çapı ölçüldü (3D çap). Perkütan ASD kapatmaya uygun olarak değerlendirilen tüm hastaların tam kan sayımı, rutin biyokimya, koagülasyon testleri çalışıldı, akciğer grafileri ve EKG leri çekildi. Tecrübeli bir kardiyolog tarafından işlemden üç gün önce tüm bu tetkikler, asetil salisilik asid alerjisi, nikel alerjisi, sistemik veya lokal bir enfeksiyon varlığı, atriyal fibrilasyon varlığı açısından değerlendirildi. Hiçbir hastada işlem için bir kontrendikasyon olmadığına karar verilerek tüm hastalara 100 mg asetil salisilik asid başlandı. İşlem genel anestezi altında floroskopi, 2 boyutlu ve 3 boyutlu TEE eşliğinde yapıldı. İşlem için yine, Philips IE33, ultrasound cihazı ve X7-2t TEE probu kullanıldı. Tüm hastalarda Occlutech Figulla ASD kapatma cihazı kullanıldı. Perkütan kapatma sırasında defekt çapını ve cihaz çapını belirlemede altın standart olarak kabul edilen balonla ölçüm tekniği vakit kaybını ve maliyeti artırmamak için kullanılmadı. İki boyutlu ve üç boyutlu TEE ile defekt görüntülenerek maksimal defekt çapları ölçüldü (Şekil 2). Ölçülen defekt çapından 2 mm büyük boydaki cihaz tercih edildi. Tüm hastalar aritmiler açısından bir gece takip edildi. Ertesi gün taburcu edilmeden önce EKG leri, akciğer grafileri çekildi ve kaçak akım, cihazın pozisyonu ve olası komplikasyonlar açısından tecrübeli bir kardiyolog tarafından ekokardiyografik incelemeleri yapıldı. Eğer ekokardiyografik incelemede herhangi bir kaçak akım yoksa, bir sonraki kontrol 6 ay sonraya, kaçak akım varlığında ise 1 ay sonraya planlandı. Hastalara 6 ay süreli olarak 100 mg asetil salisilik asit tedavisi verildi. İşlem sonrası tüm bu görüntüler tecrübeli bir gözlemci tarafından işlemde kullanılan cihaz çapını ve hangi görüntünün hangi hastaya ait olduğunu bilmeden değerlendirildi. Tüm istatistiksel analiz ve hesaplamalar için MS- Excel ve SPSS for Windows (Ver. 15.00, SPSS Inc., Chicago, IL., USA) paket programlarından yararlanıldı. Gerekli hata kontrolleri ve düzeltmeler yapıldı. Ölçüm değerlerinin normal dağılıma uygunluğu grafiksel olarak ve Shapiro-Wilk analizi ile istatistiksel olarak incelendi. Tanımlayıcı istatistiklerin gösteriminde normal dağılıma uyan ölçüm değerleri için ortalama±standart sapma, uymayan değişkenler için ise medyan (çeyrekliler arası sapma Interquartile Range [IQR]) değerleri kullanıldı. Kategorik değişkenlerin tanımlayıcı istatistikleri sayı ve yüzde şeklinde gösterildi. İşlem öncesi ve işlem sonrası veriler paired students t testi ile değerlendirildi. Karşılaştırılan yöntemler arasındaki ve gözlemci içi korelasyon Pearson korelasyon katsayısı hesaplanarak belirlendi. İstatistiksel önemlilik için p değerinin 0.05 in altında olması şartı arandı. Bulgular Çalışmaya alınan hastalardan 12 tanesi erkek, 8 tanesi kadındı. Yaş dışındaki diğer değişkenler normal dağılım gösteriyordu. Çalışmaya alınan olguların genel özellikleri Tablo I de gösterilmiştir. Tablo I. Çalışmaya alınan olguların genel özellikleri Erkek/kadın oranı 12/8 Yaş ortalaması (yıl) 26 (20) Boy ortalaması (cm) 170.54±6.88 Ağırlık ortalaması (kg) 71.38±6.37 Vücut kitle indeksi ortalaması (kg/m 2 ) 24.45±2.29 Şekil 2. Atriyal septal defektin üç boyutlu ekokardiyografiyle cepheden gösterilmesi Cilt 52 Sayı 4 İki boyutlu TEE ile ölçülen defekt çapı ile 3 boyutlu TEE ile ölçülen defekt çapı arasında %95 oranında pozitif yönde bir korelasyon mevcuttu (r=0.959, p<0.001). Ancak 20 hastanın 15 tanesinde 3 boyutlu TEE ile ölçülen defekt çapı 2 boyutlu TEE ile ölçülen defekt çapından daha büyük iken (%75), 5 hastada her iki yöntemle ölçülen defekt çapı birbirine eşit bulunmuştur (%25). Hiçbir hastada 2 boyutlu TEE, 3 boyutlu TEE den daha büyük ölçüm yapmamıştır. Hastaların rim çaplarına bakıldığı zaman, 8 olgunun (%40) anterosüperiyor rimi 5 mm den küçük- Perkütan atriyal septal defekt kapatma 263

tü. Anterosüperiyor rimin yetersizliği ile defekt çapı arasında negatif yönde bir korelasyon vardı (r=0.70) Çalışmaya alınan olguların ASD özellikleri Tablo II de özetlenmiştir. Gözlemci içi değişkenlik için korelasyon katsayısı ise 0.92 olarak bulundu (p<0.01). Tablo II. Çalışmaya alınan olguların defekt özellikleri 2 boyutlu TEE ile ölçülen defekt çapı ortalaması (mm) 14.92±4.89 3 boyutlu TEE ile ölçülen defekt çapı ortalaması (mm) 16.54±4.73 Kullanılan cihaz çapı ortalaması (mm) 17.54±4.55 İnteratriyal septum toplam boyunun ortalaması (mm) 45.62±10.19 Anteriyor-süperiyor rim uzunluğu ortalaması (mm) 4.38±2.87 Posteriyor rim uzunluğu ortalaması (mm) 14.62±4.05 Anteriyor-inferiyor rim uzunluğu ortalaması (mm) 14.38±5.17 Vena cava inferior riminin uzunluğunun ortalaması (mm) 17.77±5.79 Vena cava superior riminin uzunluğunun ortalaması (mm) 19.54±6.48 Yeterli/yetersiz rim oranı 12/8 Çalışmaya alınan olguların işlem öncesi ve işlem sonrası hemodinamik özellikleri Tablo III de özetlenmiştir. Buna göre işlem sonrası ölçülen tepe pulmoner arteriyel basınçlarda ve pulmoner/sistemik kan akımı oranlarında işlem öncesine göre anlamlı bir azalma görülmüştür (Tepe pulmoner arter basınçları için p<0.001, pulmoner/sistemik arter basınçları için p=0.007). Ortalama 9.15±4.29 aylık takip sonrasında yapılan kontrol TEE sonucunda hiçbir hastada herhangi bir kaçak akıma veya komplikasyona rastlanmamıştır. Tablo III. Çalışmaya alınan olguların hemodinamik özellikleri İşlem öncesi pulmoner akım/sistemik akım oranı 2.02±0.30 ortalaması İşlem sonrası pulmoner akım/sistemik akım oranı 1.14±0.17 ortalaması İşlem öncesi pulmoner arter basıncı ortalaması (mmhg) 38.62±8.24 İşlem sonrası pulmoner arter basıncı ortalaması (mmhg) 30.08±6.46 Tartışma Biz bu çalışmamızda, perkütan ASD kapatmada gerek hasta seçiminde, gerekse kapatma işlemine rehberlik etmede 3 boyutlu ekokardiyografik görüntülemenin etkili ve güvenilir bir yöntem olduğunu göstermeye çalıştık. Her ne kadar perkütan kapatma işlemine rehberlik etmede 2 boyutlu TEE kabul gören bir yöntem olsa da (8), çalışmamızın sonuçlarına göre hastaların büyük bir çoğunluğunda iki boyutlu TEE ile ölçülen defekt çapı 3 boyutlu TEE ile ölçülen defekt çapından daha küçük olarak bulunmuştur. Bu da 2 boyutlu TEE nin gerçek defekt çapını belirlemede yetersiz kalabileceği, defekt çapını olduğundan daha küçük gösterebileceği anlamına gelmektedir. Çünkü interatriyal septum embriyolojik olarak farklı yapıların gelişimleri 264 Aralık 2010 Gülhane Tıp Derg ile oluştuğu için çok karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu da ASD de defekt morfolojilerinin çok farklı olabileceği anlamı taşır. Çalışma boyunca incelenen defekt morfolojilerinin 8 şekilli, armut şekilli, yamuk şekilli veya hiçbir geometrik şekle benzemeyen asimetik yapısı olan defekt şeklinde çok çeşitli yapılarda olduğu görülmüştür. Dolayısıyla kesitsel görüntü alan 2 boyutlu TEE nin görüntü kesitinin, her zaman defektin en geniş yerinden olması mümkün olmayabilir. Özellikle büyük ve asimetrik yapıdaki defektlerde bu durum daha da belirgindir. Defektin en geniş yerinden kesit alma, septumun tamamının çok çeşitli açı ve kesitlerden taranarak görüntü alma zorunluluğunu getirir. Bu da zaman kaybı ve hata payı demektir. Üç boyutlu TEE ile bu zaman kaybı ve hata payı en aza indirilmiş olacaktır. Bu şekilde operatör bağımlı olan hasta ve cihaz seçimi operatörden alınarak daha objektif ve doğru kriterlerle cihaza verilmiş olacaktır. Ayrıca, biz defekt çapını belirlemede en sık kullanılan balonla ölçüm yöntemini kullanmadık. Bu yöntemin en önemli kısıtlılığı özellikle ince ve gevşek rimlere sahip defektlerde balonun genişletilmesi ile defektin olduğundan büyük tespit edilmesi ve dolayısı ile gereğinden büyük cihaz takılmasıdır (9). Sonuçta hiçbir hastamızda komplikasyon gelişmemesi bize 3 boyutlu TEE ile karar verdiğimiz defekt çaplarının tamamının uygun olduğunu düşündürmüştür. Bu da defekt çapını belirlemede 3 boyutlu TEE nin etkili ve güvenli bir yöntem olduğunu göstermiştir. Perkütan ASD kapatma işlemi artık tüm dünyada yaygın ve başarılı olarak kullanılmakta olsa da, yalnış hasta ve cihaz seçiminin, cihaz embolizasyonu, kalp perforasyonu ve tamponad gibi ölümcül komplikasyonlarla sonuçlanabileceği hiçbir zaman unutulmamalıdır. Dolayısıyla hasta seçiminde daha objektif kriterlere ihtiyaç vardır. Bu da 3 boyutlu TEE ile sağlanabilir. Kaynaklar 1. Murphy JG, Gersh BJ, McGoon MD, et al. Long-term outcome after surgical repair of isolated atrial septal defect. Follow-up at 27 to 32 years. N Engl J Med 1990; 323: 1645-1650. 2. Rosas M, Attie F, Sandoval J, et al. Atrial septal defect in adults > or =40 years old: negative impact of low arterial oxygen saturation. Int J Cardiol 2004; 93: 145-155. 3. Konstantinides S, Geibel A, Olschewski M, et al. A comparison of surgical and medical therapy for atrial septal defect in adults. N Engl J Med 1995; 333: 469-473. 4. Uzun M, Ulusoy E, Baysan O, et al. Atriyal septal defektli olgularımız: 240 olguluk bir serinin özellikleri. Gülhane Tıp Dergisi 2007; 49: 21-24. 5. Oz BS, Saritas B, Kuralay E, et al. Our experiences in surgical repair of secundum atrial septal defects in adults: early and mid-term results. Saudi Med J 2008; 29: 462-464. Güngör ve ark.

6. Kitabatake A, Inoue M, Asao M, et al. Noninvasive evaluation of the ratio of pulmonary to systemic flow in atrial septal defect by duplex Doppler echocardiography. Circulation 1984; 69: 73-79. 7. Karaeren H, Yokuşoğlu M, Sağ C ve ark. Sağ ventrikül basıncının ekokardiyografi ile belirlenmesinde vena cava inferiorun kollapsibilite indeksinden yararlanılması. Medical Network Kardiyoloji 1997; 4: 135-138. 8. Mazic U, Gavora P, Masura J. The role of transesophageal echocardiography in transcatheter closure of secundum atrial septal defects by the Amplatzer septal occluder. Am Heart J 2001; 142: 482-488. 9. Tzifa A, Gordon J, Tibby SM, Rosenthal E, Qureshi SA. Transcatheter atrial septal defect closure guided by colour flow Doppler. Int J Cardiol [Epub ahead of print] doi:10.1016/j.ijcard.2010.01.014. Cilt 52 Sayı 4 Perkütan atriyal septal defekt kapatma 265