MADRA DAĞI VE YAKIN ÇEVRESİNİN FLORİSTİK ÖZELLİKLERİ

Benzer belgeler
Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

BÖLÜM 3. Artvin de Orman Varlığı

Dünya kendi içinde benzerlik gösteren 6 büyük flora alemine ayrılır: 1.Holarktikflora alemi 2.Paleotropis, 3.Neotropis, 4.Australis 5.

Vejetasyon, herhangi coğrafi bölgenin bir kesimi üzerinde, yaşam koşulları birbirine benzeyen bitkilerin bir arada toplanma şeklidir

HONAZ DAĞI ve ÇEVRESİNİN BİTKİ ÖRTÜSÜ 1

COĞRAFYA DERGİSİ TÜRKİYE BİTKİ COĞRAFYASI ÇALIŞMALARI

ÖZEL EGE LİSESİ İKLİM

Bölgesel iklim: Makroklima alanı içerisinde daha küçük alanlarda etkili olan iklimlere bölgesel iklim denir.(marmara iklimi)

AVRUPA KAYINI (Fagus sylvatica) NIN YILDIZ (ISTRANCA) DAĞLARINDAKİ YENİ YAYILIŞ ALANLARI

MEKANSAL BIR SENTEZ: TÜRKIYE. Türkiye nin İklim Elemanları Türkiye de İklim Çeşitleri

YER DEĞİŞTİREN YERLEŞMELERE İKİ ÖRNEK: KIRATLI ve BAHÇELİ KÖYLERİ

AKDAĞ VE YAKIN ÇEVRESİNDE BİTKİ ÖRTÜSÜNÜN COĞRAFİ DAĞILIŞI* GEOGRAPHICAL DISTRIBUTION OF PLANT COVER IN AKDAĞ AND SURROINDING AREA

BÖLÜM 6. Artvin in Ballı Bitkileri

Şekil 1. İnceleme alanının topografya ve lokasyon haritası

COĞRAFYA DERGİSİ BİTKİ ÖRTÜSÜ ÖZELLİKLERİ AÇISINDAN TÜRKİYE

MARMARA COĞRAFYA DERGİSİ SAYI: 9,OCAK İSTANBUL

TARIMSAL ORMANCILIK (AGROFORESTRY) Prof. Dr. İbrahim TURNA

TÜRKİYE ORMAN VARLIĞI & ORMAN EKOSİSTEMLERİMİZ

MAKİ FORMASYONUNUN TÜRKİYE DEKİ YAYILIŞ ALANLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME AN INVESTIGATION ON THE DISTRIBUTION AREAS OF THE MAQUIS FORMATION IN TURKEY

BİTKİSEL TASARIM. Prof. Dr. Mükerrem ARSLAN,

Pistacia terebinthus L. (Menengiç)

Vejetasyon Çevre İlişkileri - Analitik Değerlendirmeler. Eğitmen: Yrd. Doç. Dr. Serkan GÜLSOY SDÜ Orman Fakültesi Orman Müh.

BİNA BİLGİSİ 2 ÇEVRE TANIMI - İKLİM 26 ŞUBAT 2014

İKLİM TİPLERİ. Yıllık ortalama sıcaklık 25 C dolayındadır. Yıllık ve günlük sıcaklık farkı 2-3 C yi geçmez. Yıllık yağış miktarı 2000 mm den

Akdeniz iklimi / Roma. Okyanusal iklim / Arjantin

KIRKLARELİ-LÜLEBURGAZ ARASINDAKİ ORMAN KALINTILARI

B A S I N Ç ve RÜZGARLAR

DERS 1. Bölge Sınırlarını Tespiti

FAGACEAE. kürenin subtropik ve serin bölgelerinde ormanlar kuran 600 kadar türü vardır.

(2010)(Soykan, A., Sönmez, S., Cürebal, İ. ile birlikte). Edremit in Anıtsal ve Korunmaya Değer Ağaçları. Karakutu Yayınları. ISBN:

Soma Kömür Ocağı nda yaşanan 13 Mayıs 2014 Salı günü gerçekleşen İş Cinayetinde yaşamını yitiren işçi kardeşimizin acısı yüreğimizde.

Çevrimiçi Tematik Türkoloji Dergisi Online Thematic Journal of Turkic Studies. Yıl V, Sayı 1, Ocak 2013 Kültürümüzde İklim ve Mevsimler

ODUN DIŞI ORMAN ÜRÜNLERİ BİTKİ TANIMI II

BARINDIRDIĞI BİTKİ VARLIĞI AÇISINDAN TRAKYA NIN KARASALLIK DERECESİ THE CONTINENTALITY OF THRACE FROM THE POINT OF VIEV OF ITS PLANT CONTENT

Quercus ilex L. (Pırnal meşesi)

İLGAZ DAĞLARI VE ÇEVRESİNİN BİTKİ COĞRAFYASI II (BİTKİ ÖRTÜSÜNÜN COĞRAFİ DAĞILIŞI) Meral Avcı?

İSMAİL ŞENEL MADEN Y. MÜH. (ODTÜ) DOĞA VE KUŞ GÖZLEMCİSİ

ÇAMLIDERE (ANKARA) NEOJEN SİLİSLEŞMİŞ AĞAÇLARI PALEOEKOLOJİ-PALEOKLİMATOLOJİ

Sedirler (Cedrus) Türkiye de doğal olarak yetişen. Türkiye de egzotik (yaygın ya da parklarda)

İsmail KARBUZ 1 KALABAK ORMANLARI (ESKİŞEHİR) NIN BİTKİ ÖRTÜSÜ

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

1- Çevresine göre alçakta kalmış ve vadilerle derin yarılmamış düzlüklere ne denir?

CORYLACEAE 1C 1 E. Anemogam, kışın yaprağını döken odunsu bitkilerdir. Gövde kabukları çatlaksız ya da boyuna çatlaklıdır. Tomurcuklar sürgüne

Cins Fagus (Kayın) Castanea (Kestane) Quercus (Meşe) Gövde kabuğu

Murat TÜRKEŞ ve Telat KOÇ Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü, Çanakkale

AĞAÇ TÜRLERİMİZ. SARIÇAM Pinus sylvestris L.

10. SINIF KONU ANLATIMI. 46 EKOLOJİ 8 BİYOMLAR Karasal Biyomlar

AMANOS DAĞLARI NIN ORTA KESİMİNİN VEJETASYON COĞRAFYASI

KEÇİ BOYNUZU (CERATONIA SILIOUA L.) NUN TÜRKİYE'DEKİ COĞRAFİ YAYILIŞI, EKOLOJİK VE FLORİSTİK ÖZELLİKLERİ

COĞRAFYA DERGİSİ FLORİSTİK BÖLGELER AÇISINDAN TRAKYA NIN BİTKİ TOPLULUKLARI

Silivri Nüfus Bilgileri Yıl Toplam Kadın Erkek

EGE BÖLGESİ BÖLGENİN YERİ VE SINIRLARI

Salix caprea L., Keçi Söğüdü, Orman Söğüdü

TÜRKİYE NİN İKLİMİ. Türkiye nin İklimini Etkileyen Faktörler :

Porsuk. Şube : Gymospermae Sınıf : Coniferae Takım : Taxoideae Familya : Taxaceae Cins : Taxus L. Tür : Taxus baccata L.

Yağış bir yerdeki bitki yoğunluğunu yani bitkilerin ot, çalı veya ağaç olmasını ve bunların miktarının az ya da çok olmasını belirler.

DOĞU KARADENİZ BÖLÜMÜNDE HEMŞİN-MODAÇAR AKARSU HAVZALARININ BİTKİ ÖRTÜSÜ

BOZDOĞAN IN DOĞAL COĞRAFYASI

Dünya'da Görülen Đklim Tipleri

BOLKAR DAĞLARI (EREĞLİ-DÜMBELEK DÜZÜ- MERSİN ARASI) ÖRNEĞİ

YABANI MEYVELER ve KULLANıM ALANLARı. Araş. Gör. Dr. Mehmet Ramazan BOZHÜYÜK

2. Karışımın Ağaç Türleri Meşcere karışımında çok değişik ağaç türleri bulunur. Önemli olan, ağaçların o yetişme ortamı özelliklerine uyum gösterip

IĞDIR ARALIK RÜZGÂR EROZYONU ÖNLEME PROJESİ İZLEME RAPORU

BİYOMLAR KARASAL BİYOMLAR SELİN HOCA

Arbutus andrachne L. (Sandal) Yayılışı Botanik Özellikleri

AVRUPA KAYINI (Fagus sylvatica) NIN YILDIZ (ISTRANCA) DAĞLARINDAKİ YAYILIŞ ALANLARI

B- Türkiye de iklim elemanları

Ağaç Fizyolojisi (2+0)

Silvikült Temel Esasları 7. Klasör

YAZILI SINAV CEVAP ANAHTARI COĞRAFYA

COĞRAFYANIN PUSULASI HARİTALARLA COĞRAFYA 2018 KPSS BAYRAM MERAL

Silvikült Temel Esasları

GÖL EKOSİSTEMİNDE EKOLOJİK KUŞAKLAR

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI ATATÜRK ARBORETUMU GEZİSİ RAPORU

Juniperus communis. Adi Ardıç

AKÇADAĞ KEPEZ LİSESİ-HACI OSMAN DERELİ-COĞRAFYA ÖĞRETMENİ İKLİM TİPLERİ

Anadolu nun Biyoçeşitliliğini oluşturan sebepler

BETULACEAE. Alnus cinsleri vardır.

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

ASLĠ AĞAÇ TÜRLERĠMĠZ

TMMOB Orman Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi

MARMARA BÖLGESi. IRMAK CANSEVEN SOSYAL BiLGiLER ÖDEVi 5/L 1132

Herhangi bir noktanın dünya üzerinde bulunduğu yere COĞRAFİ KONUM denir. Coğrafi konum ikiye ayrılır. 1. Matematik Konum 2.

TÜRKĠYE NĠN ĠKLĠMĠ BĠTKĠ ÖRTÜSÜ VE TOPRAK TĠPLERĠ

Türkiye'nin Doğal Bitki Örtüsü ve Hayvan Toplulukları

Iğdır Aralık Rüzgâr Erozyonu Önleme Projesi

TÜRKİYE NİN DÜNYA ÜZERİNDEKİ YERİ

İsmail KARBUZ 1 TÜRKMEN DAĞI NIN GÜNEYDOĞU KESİMİNİN BİTKİ ÖRTÜSÜ

Havran ve Burhaniye (Balıkesir) Yörelerinde El Sanatlarında Yararlanılan Bitkiler Üzerine Etnobotanik Araştırmalar

ağaç arbor belli bitkilerin yetiştirildiği alan - etum

RÜZGARLAR. Birbirine yakın iki merkezde sıcaklık farkı oluşması durumunda görülecek ilk olay rüzgarın esmeye başlamasıdır.

Biological Diversity and Conservation. ISSN Print; ISSN Online BioDiCon 2/1 (2009) 65-70

1.2. Acacia dealbata (Mimoza,Hakiki Akasya, Gümüşi Akasya)

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür.

TAXUS : (Porsuklar) (8 Türü var) Taxus baccata L. (Adi Porsuk)

ORMAN BOTANİĞİ. 2- Aşağıdaki bitki türlerinden hangisi hızlı gelişen türlerdendir? a) Şimşir b) Karayemiş c) Kermez meşesi d) Kavak e) Gürgen

Toprak etütleri; Prof. Dr. Ali Ömer ÜÇLER 1

1 Klimatik faktörler (iklim), -ışık, sıcaklık, su, rüzgar, gazlar. 3 Biyotik faktörler (insanlar, hayvanlar,bitkiler)

Türkiye nin Bitki Zenginliği. Hazırlayan: Hakan ULUTAġ

VAN OVASININ İKLİM ÖZELLİKLERİ. Doç. Dr. Ejder KALELİOĞLU GİRİŞ

Transkript:

MADRA DAĞI VE YAKIN ÇEVRESİNİN FLORİSTİK ÖZELLİKLERİ 1.Giriş Yrd. Doç. Dr. Süleyman SÖNMEZ, Prof. Dr. Recep EFE, Prof. Dr. Abdullah SOYKAN, Doç. Dr. İsa CÜREBAL Balıkesir Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Coğrafya Bölümü Madra Dağı Türkiye nin batı-kuzeybatısında Ege denizi kıyısında yer alır. Denize dikine uzanan bu dağlık kütle, kuzey (nemli) ve güney (kurak) gibi iki farklı özellikli bakıya sahiptir. Hava kütleleri dağların yüksek kesimlerinde bol yağış bırakır. İklim, jeoloji ve jeomorfolojik özellikler bitki örtüsünün nitelik ve niceliği üzerinde rol oynamaktadır. Madra Dağı nın kuzeydoğusunda Karadeniz kökenli bitkiler yaygın iken güney ve batı kesiminde Akdeniz fitocoğrafya bölgesine ait bitki türleri bulunur. Yazları aşırı kurak olan güney bakılarda insan - doğal ortam ilişkisi arasında çok hassas bir denge vardır. Özellikle vejetasyonun tahribi nedeniyle arazi örtüsü degredasyonu yaygındır. Kuraklığın çok şiddetli olduğu sahalarda arazi kullanımı ve nadir ve nesli tükenmekte olan bitkilerin korunması büyük önem taşır. Sahanın jeomorfolojik özellikleri, dağlık alanlar ile ovaların yan yana bulunması, sık ve derin vadiler bölgede bitki çeşitliliğini arttırmıştır. Madra Dağı ve yakın çevresinde genel olarak Akdeniz iklimi etkilidir. Ancak yükselti ve bakı bu iklimin etkilerini değiştirmiştir. Yükselti arttıkça sıcaklık azalır ve yağışlar artar. Kuzeye bakan yamaçlar kuzey sektörlü rüzgârların etkisindedir. Yamaçların bakı ve eğim durumu ayrıca güneş enerjisi alma ve ısınma üzerinde etkili olmuştur. Bu nedenle sahada etkili olan subtropikal iklim için orografik basamaklar ile güney ve kuzey yamaçlara göre de mikroklimatik farklılıklar oluşmuştur. 2.Çalışma Alanı Madra Dağı, Türkiye nin batısında, Ege Bölgesi nin Kıyı Ege Bölümü nde, Bakırçay Yöresi ile Edremit Yöresi arasında bulunan yüksek bir dağlık kütledir. Dağı kuzeyden Havran Çayı, güneyden Bakırçay, batıdan Ege Denizi ve doğudan İvrindi-Korucu depresyonu sınırlandırmaktadır. Bu dağlık kütle, Ege ve Marmara su havzalarını ayıran doğal bir sınır oluşturmaktadır. Dağın ana doğrultusu kuzeydoğu - güneybatıdır. Bu dağı, birbiriyle bağlantılı zirvelerin oluşturduğu bir yerşekli topluluğu olarak nitelendirmek mümkündür. Güneyde Geyiklidağ, Güründağ, Sakardağ, Kocadağ; batı ve kuzeybatıda Çıralıdağ, Yaylacık Dağı, kuzeyde Şabla Dağı, doğuda Korucu Dağı Madra kütlesinin üniteleridir. Esas Madra Dağı bu kütlenin merkezi kısmıdır. En yüksek zirvesi ise 1343 m ile Maya Tepe dir. Kütlenin merkezi kısmında aşınma ile oluşmuş bir havza niteliğinde olan Kozak Ovası vardır. Dağın çekirdeğinde granit granodiyorit tipinde kayaçlar bulunur. Bu kayaçları, metamorfizma ile oluşmuş şistler sarar. Dağın kenar kısımlarında andezit, bazalt, tüf gibi volkanik kayaçlar görülür. Yer yer Neojen tortulları izlenir. Sahadaki en genç kayaçlar ise alüvyonlardır. 3.Materyal ve Yöntem Madra Dağı, Türkiye nin batısında bulunan horst karakterli dağlık kütlelerin kuzeyinde bulunmaktadır. Madra Dağı, Marmara ve Ege su havzalarını birbirinden ayıran doğal bir sınırdır. Orografik nedenlerle dikey doğrultuda değişen vejetasyonun klimatik parametrelerle ilişkisini ortaya koyabilmek için Bergama, Ayvalık ve İvrindi meteoroloji istasyonlarının uzun yılları kapsayan sıcaklık, yağış ve rüzgâr rasatlarından faydalanılmıştır. Sahanın 1/25000 ölçekli topoğrafya paftalarından saha çalışmalarında, genel jeomorfolojik değerlendirmelerde, profil ve kesitlerin çıkartılmasında yararlanılmıştır. Sahanın jeoloji ile ilgili bilgiler derlenmesinde 1/50000 lik ve 1/100000 ölçekli jeoloji paftaları kullanılmıştır. Sahada tespit edilen ve örnekleri toplanan bitkilerin teşhisinde Blamey and Grey-Wilson, 1993, Davis ve Diğerleri, 1988, Güner ve Diğerleri, 2000 nin çalışmalarından faydalanılmıştır.

Saha kuzey - güney ve batı - doğu doğrultularında birkaç kez katedilerek bütün ekolojik özellikleri yerinde incelenmiş bitki türlerin ve toplulukların yükselti sınırları, dominant unsurlar, floristik oluşum, toprak türü, kayaçlar, jeomorfolojik durum ile ortam şartları hakkında inceleme yapılmıştır. Tüm bu çalışmalar materyal ve malzemeler toptan değerlendirilerek ekosistemin vejetasyon karakteri, floristik kompozisyonu ve bunları ortaya çıkaran ekolojik şartlarla ilişkileri saptanmıştır. Bu sonuçlara istinaden vejetasyon kesitleri çizilmiş, floristik liste oluşturulmuş, ilişkiler ve sonuçlar ortaya konulmuştur. Bulgular ve Tartışma 4.Vejetasyon ve Floristik özellikleri etkileyen Coğrafi Şartlar 4.1.İklim: Madra kütlesinin her yanında aynı iklim şartları görülmez. Kütlenin güney ve batı kenarı tipik Akdeniz iklim şartları altında iken, kuzeyi Marmara üzerinden sokulan Karadeniz etkilerine açıktır. Bu nedenle sıcaklık ve yağış şartlarındaki farklılıklar vardır. Deniz tesirlerine açık batı sektörün daha sıcak olduğu görülür. Buna karşılık nemli ve serin hava kütlelerine maruz kuzey sektörde sıcaklıklar daha düşüktür. Yıllık ortalama sıcaklık değerleri bu durumu kanıtlamaktadır. Batı sektörde 16 C ve civarında olan değerler kuzey sektörde 13 C civarına düşmüştür. Bu nedenle sıcaklık istekleri yüksek türlerin batı ve güney kesimde, az olan türlerin ise kuzey ve doğu kesimde toplandıkları görülür. En sıcak ay ortalamaları bakımından da durum farklıdır. Batı ve güney sektörde en sıcak ay ortalamaları 26 C civarında iken, kuzey ve doğu sektörde bu değerler 23 C civarına düşmüştür. Batı ve güney sektör yazın kuvvetle ısınmaktadır. En soğuk ay ortalamaları bakımından da durum farklıdır. Batı ve güney sektörde kışlar ılıman geçerken, kuzey ve doğu sektörde kış sıcaklıklar düşmektedir. Mesela Bergama ve Ayvalığın ocak ortalamaları 6.5 C ile 7.8 C iken, İvrindi de bu değer 2-3 C kadar düşüktür. Bu durum kuzey ve doğu sektörde kışların batı ve güney sektöre göre daha soğuk geçtiğini göstermektedir. Bu nedenle soğuklara karşı dayanıklı türler kuzey ve doğu sektörde yayılış gösterirken diğerleri Egenin etkisindeki ılıman kesime yayılmıştır. Sıcaklık şartlarının sonucu olarak kızılçam (Pinus brutia), fıstık çamı (Pinus pinea) ve maki toplulukları Madra kütlesinin güney ve batı kesimlerde yayılış gösterir. Buna karşılık meşe (Q. cerris, Q. frainetto, Q. petraea) ve karaçam (Pinus nigra) topluluklarının kuzey ve doğu kesimde yaygınlık kazanmışlardır.

Madra dağının yüksek kesimlerinde bitki örtüsü bakımından fakirdir. Daha alt kesimlerde bozulmuş ormanlar ve ot toplulukları yer alır. Sıcaklık şartlarının orografik etkinin sonucu olarak dikey doğrultuda da değiştiği görülür. Bunun sonucu olarak bitki toplulukları ve türler kendilerine uygun kademelere yerleşerek vejetasyon kuşaklarını oluşturmuşlardır. Yapılan araştırmalara göre etek istasyonları ile kütlenin zirve kesimlerinde arasında yıllık ortalama 8 C kadar bir sıcaklık farkı oluşmaktadır. En soğuk ve en sıcak ay ortalamalarındaki düşüşler de buna paraleldir. Bu nedenle oluşan vejetasyon kuşaklarının alt kesimine güney ve batıda kızılçamlar (Pinus brutia) kuzey ve doğuda ise meşeler yerleşmişlerdir. Her iki sektörün üst kesimi karaçamların (Pinus nigra) yayılış alanıdır. Aynı istasyonlara ait yağış değerleri Madra kütlesinin yağış şartlarını yansıtmaktadır (Tablo 2). Tablo 1. Madra Dağı çevresindeki istasyonların aylık ortalama sıcaklık durumu ( C) Rasat AYLAR İstasyon Rakım Süresi Yıllık 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 (yıl) Bergama 45 27 6.5 7.5 9.6 14.3 19.3 24.1 26.3 25.7 22.3 16.5 12.0 8.5 16.0 Ayvalık 4 30 7.8 8.2 10.2 14.6 19.6 24.3 26.5 26 22.3 17.3 12.6 9.4 16.6 İvrindi 260 30 4.1 4.8 6.7 11.9 15.3 20.6 23 23.1 19.2 14.6 8.8 5.3 13.1 Tablo 2: Madra Dağı çevresindeki istasyonların aylık ortalama yağış durumu (mm) Rasat AYLAR İstasyon Rakım Süresi Yıllık 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 (yıl) Bergama 45 57 132.5 102.2 72.9 51.6 39.5 16.7 6.4 6.6 15.3 44.3 104.8 136.8 729.6 Ayvalık 4 39 111.7 86.0 70.3 44.5 26.0 8.4 2.8 1.5 12.4 34.2 98.9 128.7 625.4 İvrindi 260 29 117.4 78.7 70.2 57.8 47.2 20.3 9.7 6.8 23.5 40.1 79.6 121.1 672.4 Madra Dağı çevresindeki istasyonların hiç birinde yıllık yağış miktarı 500 mm nin altına düşmez. Orman oluşması için yağış alt sınırının 450 mm civarında olduğu hatırlanırsa sahanın klimaks bitki örtüsünün orman olduğu anlaşılır.

Yağış rejimi saha ormanlarının karakterini belirler. Bu hususta aşağıdaki tablo bir fikir vermektedir. Tablo 3: Madra Dağı çevresindeki istasyonlarda yağışın mevsimlere dağılışı (% olarak) İstasyonlar İlkbahar Yaz Sonbahar Kış Bergama 22.5 4.0 22.5 51.0 Ayvalık 22.5 2.0 23.3 52.2 İvrindi 26.0 5.5 21.3 47.2 Kış yağışları tüm istasyonlarda % 50 civarındadır. Bu durum Akdeniz yağış rejiminin tüm sahada hakim olduğunu göstermektedir. Kış yağışları yaprak döken ağaçlar için vejetasyon dönemine rastlamadığı için kritik bir durum oluşturmaz. Fakat diğer mevsimdeki yağışlar önemlidir. İlkbahar ve yaz yağışları bakımından İvrindi daha elverişli şartlara sahiptir. Bu nedenle kütlenin kuzey ve doğu kesimlerinde kuraklık şartlarının biraz hafiflediği anlaşılmaktadır. Sahanın güney ve batı kesimlerinde daha şiddetli bir kuraklık yaşanmaktadır. Bu nedenle bu kesimin bitki örtüsü tam anlamıyla kurakçıl (kserofit) karakterdir. Kızılçam ormanları kurak ormanlar sınıfına dahil olurken maki örtüsü de kserofit bir topluluk olarak ön plana çıkar. Sahanın kuzey ve doğusunda kuraklık şartlarının biraz hafiflemesine rağmen burada nemli ormanlar görülmez. Sadece ağaç cinsleri değişir fakat orman yine kurak orman karakterindedir. Dikey doğrultuda yağışlarda artış görülür araştırmalara göre kütlenin yüksek kesimlerinde yıllık yağış miktarı 1000 mm yi bulmaktadır. Bu durum üst vejetasyon kademesine ara eleman olarak bazı yarı nemcil türlerin (Quercus petraea, Carpinus betulus, Castanea sativa, Corylus avellana gibi) yerleşmesini sağlar. 4.2.Jeoloji ve Jeomorfoloji: Madra münferit bir dağ değil birbiri ile bağlantılı ünitelerden oluşmuş jeomorfolojik bir sistemdir. Dağın ana bloğunun uzanışı kuzeydoğu-güneybatıdır. En yüksek zirve olan Maya Tepe bu blok üzerinde yer almakta olup yüksekliği 1343 m dir. Ana kütle jeolojik olarak bir granodiyorit batolitidir. Jeomorfolojik olarak üstü açılmış bir domdur. Bu nedenle kütlenin merkezi kısmında yer alan Kozak depresyonu aşınarak oluşmuş bir havzadır. Merkezden çevreye doğru şisti kayaçlar ve Mesozoik kalkerler görülür. Tektonik hareketler kütlenin faylarla bloklara ayrılmasına ve andezitik volkanizmaya yol açmışlardır. Dar alanlı bazı kesimlerde bazaltik volkanizmaya ait izler de vardır. Kütle kenar kısımlarında neojen sedimanları ile örtülmüştür. Güneyde Geyiklidağ, Güründağ, Sakardağ, Kocadağ; batı ve kuzeybatıda Çıralıdağ, Yaylacık Dağı, kuzeyde Şabla Dağı, doğuda Korucu Dağı Madra kütlesinin üniteleridir. Esas Madra Dağı bu kütlenin merkezi kısmıdır. 4.3.Toprak: Kayaç türlerinin çeşitliliği, iklim şartları ve topoğrafik faktörler Madra kütlesinin toprak çeşitleri bakımından zengin olmasını sağlamıştır. Alt kesimde neojen sedimanterleri üzerinde kireç içeren alkali reaksiyonlu ve az yıkanmış topraklar bulunur. Bunlar üzerinde kızılçam, palamut meşesi ve kültür bitkilerinden zeytin yer alır. Üst kademe toprakları kısmen yıkanmıştır. Nötr veya hafif asit reaksiyonludur. Ana kayalar granit, andezit gibi mağmatik kayaçlarla, şist gibi metamorfik kayaçlardan oluşur. Yer yer de mesozoik kalkerlere rastlanır. Bu zonda genelde kireçsiz kahverengi orman toprakları bulunur. Karaçam ve meşe toplulukları bu topraklar üzerinde yaygındır. 4.4.Hidroğrafya: Madra Dağı su kaynakları bakımından zengindir. Bu dağdan kaynaklarını alan Havran çayı, Karınca Dere ve Madra Çayı Ege Denizi ne dökülür. Bakırçay da bir kısım kollarını buradan alır. Buna karşılık Manyas gölüne ve oradan da Marmara havzasına ulaşan Kocaçay Madra Dağı ndan doğar. Ege denizine dökülen akarsular kuraklık nedeniyle yaz aylarında kuruma derecesine gelirler debileri çok azalır. Fakat Susurluk havzasına dökülenler bütün yıl su taşır. Yaz kuraklığının hemen her tarafında hissedildiği Madra kütlesinde vadiler içinde nemcil bitki türleri ve toplulukları

görülür. Bazı nemcil türler (Alnus glutinosa, Fraxinus ornus, Tilia tomentosa, Castanea sativa, Taxus baccata) sadece vadi içlerinde görülür. Derin yarılmış bu vadiler tüm yıl boyunca nemlilik şartlarını korurlar. İklim relief ve toprak şartları Madra Dağı kütlesinde orman oluşmasına uygundur. Madra Dağı sisteminin kuzeybatı uzantılarında çok tahrip edilmiş orman örtüsü yer alır. Geçmiş dönemlerde Dağ alt seviyelerinde meşe üst seviyelerinde karaçam ormanları ile örtülü idi. Batı ve güneyde kızılçam, kuzey ve doğuda karaçam ormanları yer alır. Ancak orografik şartlar fazla belirgin olmasa da vejetasyon kademelerinin oluşumuna imkân vermiştir. Kuzey ve doğuda alt kademeyi meşe ormanları üst kademeyi ise karaçam ormanları oluşturur. Kızılçamlar güney ve batıda 800 m ye kadar çıkar. Vadi tabanlarında nemcil unsurların bulunduğu topluluklar yer alır. Batı ve güneyde tahribat alanlarına kserofit karakterli maki topluluğu yerleşmiştir. 4.5.Fauna: Madra Dağı nın memeli faunası büyük ölçüde yok edilmiştir. Kurt (Canis lupus) ve çakala (Canis aureus) nadir rastlanır olmuştur. Yakın bir döneme kadar Madra da Anadolu parsı (Panthera pardus tulliana) yaşadığına dair bazı toponomik deliller vardır. Burhaniye Sinekliyayla civarındaki Kaplansivrisi tepe ile Kozak depresyonundaki Kaplan adlı yerleşme bunlardan ikisidir. Dağın kuş, sürüngen, balık faunası da tahribattan nasibini almıştır. Zoocoğrafik çalışmalar çok az olduğundan faunistik özellikler tam olarak belirlenmemiştir. 4.6.İnsan faktörü: Antik devirlerde Adramytteion ve Pergamon gibi şehirlerin arasında kalan Madra kütlesi, daha sonraki asırlarda da göçerler tarafından yayla olarak kullanılmıştır. Günümüzde de Bergama, Burhaniye, Havran ve İvrindi halkının dağın çeşitli kesimlerinde yaylaları vardır. Bu nedenle orman örtüsü çok tahrip edilmiştir. Dağın özellikle güney yüzlerinde çok hassas olan ekolojik denge tahribattan sonra bir daha kurulamamış, buralar erozyona uğrayarak, degrade bitki toplulukları kaplanmış ve orman örtüsünden yoksun alanlara dönüşmüştür. Kuzey ve doğu yüzlerde ise tabiat kendini kısmen yenileyebilmiştir. 5. Ekolojik Şartları ve Floristik Kompozisyonları Bakımından Vejetasyon Formasyonları Madra Dağı nın vejetasyonu orman, çalı ve ot toplulukları olmak üzere üç grupta ele alınabilir. 5.1. Ormanlar Ekolojik şartlar Madra Dağı kütlesinin asli vejetasyonunun orman toplulukları olduğunu göstermektedir. Madra Dağı ormanları kuru orman özelliği gösterir.

Tablo 4: Madra Dağı vejetasyon kuşakları Kuzey yamaç Güney yamaç Kızılçam (Pinus brutia) kuşağı (Quercus cerris) 0 m - 500 m Kızılçam (Pinus brutia) kuşağı (Q. ithaburensis) Meşe (Q. frainetto) - Karaçam kuşağı 500 m - 750 m Fıstık çamı (Pinus pinea) (Pinus brutia, Q.cerris) 500 m - 800 m 0 m - 800 m Karaçam (Pinus nigra) kuşağı (Q. petraea - Castanea sativa) 750 m - 1343 m Karaçam kuşağı Karaçam-meşe (Q. Cerris, Q. frainetto) Karaçam 800 m - 1000 m 1000 m - 1343 m 800 m - 1343 m 5.1.1. Kızılçam (Pinus brutia) ormanları Bu ormanlar kütlenin güney ve batı kesimlerinde alt kademede yayılış gösterir. Deniz seviyesinden başlayarak 800 m ye kadar yükselen bu ormanlarda kızılçam hakim tür olup aralarına yer yer meşeler (Q. infectoria, Q. pubescens, Q. ithaburensis) karışır. Günümüzde kızılçam zonu tarım alanları haline dönüştürülmüş olup 400 m ye kadar zeytinliklerle yer alır. Bu kesimde kızılçamlar bazı kayalık zeminlerde adacıklar halinde ve üst sınırlarına doğru bozuk koruluklar şeklindedir. Tarım sahası haline getirilmemiş olan bazı kızılçam tahrip alanları da maki örtüsü ile kaplanmıştır. Kızılçam ormanları bu kesimlerde optimum şartlarda değildir. 5.1.2.Karaçam(Pinus nigra) ormanları Bunlar kızılçam zonunun üzerine yerleşmişlerdir. Genelde 800 m den itibaren başlayarak kütlenin en yüksek zirvesine (1343 m) kadar çıkar. Karaçam Madra kütlesinin primer ağaç türüdür. Bunlar sıcaklık ve yağış bakımından istediği şartları burada bulmuştur. Karaçam alanları içinde tarım alanları azdır. Bu kesimlerde daha çok yayla karakterli yerleşmeler bulunur. Bu nedenle yakın çevredeki ormanlar tahrip edilmiştir. Güney yamaçlarda (Bergama yaylalarının olduğu alanlarda) ve Burhaniye yaylalarının bulunduğu yüksek düzlüklerde bu tahribat daha yoğundur. Aynı zamanda bu kesimde erozyon da şiddetlidir. Kütlenin kuzeye bakan yamaçlarında karaçamlar yer yer kesintisiz bir örtü oluşturur.

Birçok yerde yüksek boylu düzgün gövdeli fertlerden oluşan saf meşcereler halinde karaçamlar bulunur. Aralarına macar meşesi (Q. frainetto) ve sapsız meşe (Q. petraea) ve kestane (Castanea sativa) karışır. Madra çayının yukarı havzasında Korucu ve köylerin bulunduğu kesimlerde karaçam birlikleri içinde yer yer önemli ölçüde kestane adacıklarına rastlanır. Kestaneler Maya tepenin kuzey yamacında 750-1000 m seviyeleri arasında yoğundur. Karaçam ormanları arasında kuzeye bakan yamaçların üst kesimlerinde porsuk (Taxus baccata) ve çınar yapraklı akçaağaç (Acer platanoides) gibi nemcil türler bulunur. Madra Dağı nın yüksek düzlüklerinde geven (Astragalus), yabani erik (Prunus divaricata), dağ adaçayı veya moşabla (Salvia tomentosa), yabangülü (Rosa sp.), ahlat (Pyrus elaeagrifolia), geyikdikeni (Crataegus monogyna), katran ardıcı (Juniperus oxycedrus) gibi çalı karakterli ve odunsu seyrek bir bitki topluluğu yer alır. Ekolojik olarak karaçamın yayılış alanı olan bu kesimler yüzyıllardır tahrip edilmiştir. 5.1.3. Fıstık Çamı (Pinus pinea) ormanları Bunlar Madra Dağı na özgü orman formasyonları olup dağın güneybatı sektöründe 500 m ile 800 m seviyeleri arasındaki kademede yayılış gösterir (Sönmez 1996). Fıstıkçamları anakaya, toprak, relyef, bakı, yükselti gibi faktörlerin iklim faktörü ile yapmış olduğu kombinasyon sonucu oluşmuş özel bir habitatın bitki topluluklarıdır. Granit anakaya ve onun üzerinde oluşmuş kumlu bir tekstüre sahip topraklar fıstık çamının özel pedolojik ortamını oluşturur. Aralarında yer yer meşe ve kızılçamlara da rastlanır. Fıstıkçamı ağaçlarının oluşturduğu bu topluluk kızılçam ve karaçam zonu arasında bulunur. Yayılış alanı bir kuşak değil bir ada halindedir. Madra kütlesi merkezi kısmında yer alan Kozak havzasının fıstık çamı (Pinus pinea) ormanları 5.1.4. Meşe ormanları Esas yayılış alanı kuzey ve doğu yamaçlarda 400 m-700 m kademesidir. Karaçam zonunun altında yer alırlar. Bazı kesimlerde karaçamlarla karışık ormanlar kurdukları da görülür. Kuzey yamaçların meşe ormanları sapsız meşe (Q. petraea), Macar meşesi (Q. frainetto) gibi unsurlardan oluşur. Seyrek de olsa saplı meşelere de (Q. robur) rastlanır. Güney ve batı yamaçlarda kızılçamlarla karışım yaparlar. Bu kesimin meşeleri genelde kurakçıl karakterli olup palamut meşesi (Q. ithaburensis), tüylü

meşe (Q. pubescens) ve mazı meşesi (Q. infectoria) gibi türlerden oluşur. Saçlı meşe (Q. cerris) her iki habitatta da yer alır. 5.1.5. Ahlat topluluğu (Pyrus elaeagrifolia) Madra esas kütlesinin güney yamacında meşe-karaçam tahrip kuşağında 850 m ile 1050 m seviyeleri arasında genç ağaçlardan oluşmuş, zemini gevenlerle (Astragalus) örtülü, gevşek bir ormanı andıran saf bir ahlat topluluğu vardır. Bu türün oluşturduğu topluluklara sık rastlanmamaktadır. Degredasyon sonucu ortaya çıkan bu topluluk ekolojik olarak kendini rehabilite etmeye çalışan doğanın çabasına çok güzel bir örnek oluşturur. 5.1.6. Ardıç toplulukları Bunlar kokar ve boylu ardıçlardan (Juniperus foetidissima, Juniperus excelsa) oluşur. Madra kütlesinin batı yüzünde 500 m ile 1000 m seviyeleri arasındaki kademede yer alır. Kızılçam ve meşelerle karışım yaparlar. Seviye olarak karaçam zonunun altında bulunur. Bu topluluğun ekolojisi üzerinde bakı ve nispi nem durumunun etkilidir (Efe ve ark., 2011). 5.1.7. Kestane toplulukları (Castanea sativa): Özellikle esas Madra kütlesinin kuzey yamacında 700 m ile 1000 m seviyeleri arasındaki kademede yer alır. Yer yer karaçamlarla karışım yaparlar. 5.2. Çalı toplulukları: Ekolojik şartlar Madra kütlesinin klimaks vejetasyonunun orman olduğunu göstermiş olsa da günümüzde gerek alt ve gerekse üst zonda çalı formasyonları geniş alan kaplar. Bunlar maki olarak adlandırılan her dem yeşil çalı topluluğu ile üst zonun yaprak döken çalı topluluklarıdır. 5.2.1. Her dem yeşil çalı topluluğu (Maki): Madra kütlesinin alt kademesinde 500m seviyesine kadar çıkan bir çalı topluluğudur. Maki sahada, ormanların tahrip edilmesi sonucu ortaya çıkmış olan sekonder bir formasyon karakterindedir. Kuraklığa dayanıklı, kserofit fertlerden oluşan ve donlara karşı hassas, her dem yeşilliğini koruyan bir topluluktur. Topluluğun esas unsurlarını kermez meşesi (Q.coccifera), kocayemiş (Arbutus unedo), sandal (Arbutus andrachne), katırtırnağı (Spartium junceum), akaçakesme (Phillyrea latifolia), melengiç (Pistacia terebinthus), erguvan (Cercis siliquastrum), zakkum (Nerium oleander) gibi türler oluşturur. Ara elemanlar olarak yasemin (Jasminum fruticans), mazı meşesi (Quercus infectoria), karaçalı (Paliurus spina - christi), keçiboğan (Calicotom villosa) görülür. Sakız (Pistacia lentiscus) ve defne (Laurus nobilis) ise seyrek olarak bulunur. Funda (Erica arborea) ve keçi öldüren (Osiris alba) makiye karışan diğer unsurlardandır. 5.2.2. Yaprak döker çalı topluluğu: Bunlar makinin üst zonuna yerleşmiş olan mazı meşesi (Quercus infectoria) toplulukları ile daha yüksek kademelerde yayılış gösteren, soğuğa dayanıklı türlerin oluşturduğu topluluklar halindedirler. Ahlat (Pyrus elaeagrifolia), yabani erik (Prunus divaricata), geyikdikeni (Crataegus monogyna), alıç (Crataegus orientalis), yabangülü (Rosa sp.) bu topluluğu oluşturan başlıca türlerdir. Cehri (Rhamnus sp.), çitlenbik (Celtis sp.) ve herdem yeşil katran ardıcı (Juniperus oxycedrus) araya karışabilen unsurlardır.

5.3. Ot toplulukları Saha doğal ot toplulukları sahası değildir. Burhaniye kıyılarında bu durumun örneklerine rastlanılmaktadır. Sahada geniş alanlı ot örtüsüne ancak üst zonun tahribat alanlarında rastlanılabilir. Madra Dağı nın yüksek düzlüklerinde bazı alanlarda ot toplulukları görülmektedir. Bunlar antropogen topluluklardır. İlkbaharda yeşerirler, yaz kuraklığı ile kuruyarak ortadan kalkarlar. Graminea ve baklagillerden oluşan türler yaygındır. Madra kütlesinde orman üst sınırına erişmediği için bir alpin kat da söz konusu değildir. Ot topluluklarına ancak orman açmalarında rastlanabilmektedir. 5.4. Edafik Topluluklar Bunlar toprak özelliklerine ve su kaynaklarına bağlı olarak bir araya gelmiş olan psammobiyom, pedobiyom ve hidrobiyomlardır. Psammobiyomlar sahil kumulları ve vadi kumulları üzerinde yer alır. Ilgın (Tamarix sp.) bu toplulukların en önemli türüdür. Hayıt (Vitex agnus-castus) da kısmen bu karakterdedir. Her iki tür de aynı zamanda halofit (tuzcul) tir. Otsulardan salsola ve salicornia da deniz kıyısında kumlu topraklarda yetişen tipik halofitlerdir. Hidrobiyomlar su içinde ve su kenarlarında yaşayan hidrofit türlerden oluşur. Saz (Typha latifolia), kamış (Phragmites australis) ve kargı (Arundo sp.) en yaygın görülen türlerdir. Sahada Akdeniz iklim şartları egemen olduğundan yaz kuraklığı şiddetlidir. Bu nedenle nemcil (Higrofit) türler nemli olan vadi tabanlarına toplanmışlardır. Bunlar arasında çınar (Platanus orientalis) ve söğüt (Salix alba), ıhlamur (Tilia sp.), porsuk (Taxus baccata) en yaygın olan türlerdir. 5.5. Endemik ve relikt türler ile az rastlanan bitkiler Madra Dağı ve çevresinde bazı endemik ve relikt bitki türleri de görülür. Madra çayının yukarı havzası (Çetindere, Karaerik dere) floristik zenginliği ile dikkat çeker. Sahada bulunan en önemli endemik tür (Acer hyrcanum subsp. keckianum) dur. Bir Türkiye ve Batı Anadolu endemiği olan bu ağaca Havran ın güneyindeki vadi içlerinde ve Çetindere havzasında rastlanır (Sönmez 1996). Diğer endemik bitki ise cehri (Rhamnus nitidus) dır. Bu bitki de Bergama Geyiklidağ Darıcık yaylada 750-800 m ler seviyesinde yetişir (Sönmez 1996). Relikt olarak sarı çiçekli orman gülü (Rhododendron flavum veya R. luteum) dikkat çeker. Sarı çiçekli orman gülü Havran çayı vadisinde küçük birlikler halinde su başlarında bulunur. Fakat en ilginci Burhaniye Dutluca köyü Damlarca dere vadisinde 300 m seviyesinde kestane birliğinin alt flora unsuru olarak bulunmuş olmasıdır. Bir Karadeniz fitocoğrafya bölgesi elemanı olan bu bitki burada kendine tamamen yabancı olan iklim şartlarında barınmaktadır (Efe ve ark. 2011).

Madra dağı ve yakın çevresinde yetişen bazı bitki türleri. Soldan sağa (üst sıra) Tavşan memesi (Ruscus aculeatus), Orman sarmaşığı (Hedera helix), Sütleğen (Euphorbia sp.), Adaçayı (Sideritis sp.), (Alt sıra) Anemone (Anemone sp.), Sümbül (Scilla sp.), Yılanyastığı (Arum sp.), Dağ lalesi (Anemone coronaria) Burhaniye nin Çatakdere havzası ilginç bitkileri ve floristik özellikleri ile dikkat çekici bir ortamdır. Burada boylu ve kokar ardıç birlikleri barınmaktadır. Bu ardıç türleri aslında Toroslar ın ve Toros ardı bölgelerin bitkileridir. Kuzey Ege de nadiren görünürler. Ayrıca doğu akçaağacı (Acer sempervirens) de kuzey Ege de sık rastlanmaz. Bu bitki Burhaniye Çatakdere havzasında oldukça yaygındır. Hatta yaşı ve boylu bir ağaç formunda olan ve anıt ağaç vasfındaki bir ferdine de rastlanılmıştır (Efe ve ark. 2011). Bu havzanın ilginç bitkileri arasında az rastlanan türlerden olan bazı çitlenbik türleri (Celtis glabrata, Celtis tournefortii) de sayılabilir. Havza ayrıca cehri (Rhamnus) türlerince de zengindir. Tablo 5: Madra Dağı ve yakın çevresinde yetişen bazı bitki türleri Latince adı Türkçe Adı Formu Floristik Aidiyeti Acer campestre Ova Akçaağacı Ağaç Karadeniz Acer hyrcanun subsp. keckianum İran Akçaağacı Ağaç Anadolu-Endemik Acer platanoides Çınar Yapraklı Akçaağaç Ağaç Karadeniz Acer sempervirens Doğu Akçaağacı Ağaç Akdeniz Alnus glutinosa Kızılağaç Ağaç Karadeniz Arbutus andrachne Sandal Çalı Akdeniz Arbutus unedo Kocayemiş Çalı Akdeniz Asparagus acutifolius Dikenli Kuşkonmaz Çalı Akdeniz Astragalus Geven Çalı İran-Turan Carpinus betulus Gürgen Ağaç Karadeniz Castanea sativa Kestane Ağaç Karadeniz Cercis siliquastrum Erguvan Çalı Akdeniz Cistus creticus Tüylü Laden Çalı Akdeniz Cistus salviifolius Adaçayı Yapraklı Laden Çalı Akdeniz Cornus mas Kızılcık Çalı Karadeniz Cornus sanguinea Siyah Meyveli Kızılcık Çalı Karadeniz Corylus avellana Fındık Çalı Karadeniz Corylus colurna Ayı Fındığı Çalı Karadeniz Crataegus monogyna Geyikdikeni Çalı Karadeniz Erica arborea Funda Çalı Akdeniz Eriolobus trilobatus At Elması Ağaç Akdeniz

Fraxinus angustifolia Sivri Yapraklı Dişbudak Ağaç Karadeniz Fraxinus ornus Çiçekli Dişbudak Ağaç Karadeniz Jasminum fruticans Sarı Çiçekli Yasemin Çalı Akdeniz Juniperus excelsa Boylu Ardıç Ağaç İran-Turan Juniperus foetidissima Kokar Ardıç Ağaç İran-Turan Juniperus oxycedrus Katran Ardıcı Çalı Akdeniz Malus silvestris Yabani Elma Ağaç Karadeniz Nerium oleander Zakkum Çalı Akdeniz Olea oleaster Yabani Zeytin Çalı Akdeniz Paliurus spina-christi Karaçalı Çalı İran-Turan Phillyrea latifolia Akçakesme, Pıynar Çalı Akdeniz Pinus brutia Kızılçam Ağaç Akdeniz Pinus nigra Karaçam Ağaç Akdeniz Pinus pinea Fıstık Çamı Ağaç Akdeniz Pistacia terebinthus Menengiç Çalı Akdeniz Platanus orientalis Çınar Ağaç Akdeniz Prunus divaricata Yabani Erik Ağaç İran-Turan Prunus spinosa Çakaleriği Çalı İran-Turan Pyracantha coccinea Ateşdikeni Çalı Akdeniz Pyrus communis Yabani Armut Ağaç İran-Turan Pyrus elaeagrifolia Ahlat Çalı İran-Turan Quercus cerris Saçlı Meşe Ağaç Akdeniz Quercus coccifera Kermez Meşesi Çalı Akdeniz Quercus frainetto Macar Meşesi Ağaç Akdeniz Quercus infectoria Mazı Meşesi Çalı İran-Turan Quercus ithaburensis Palamut Meşesi Ağaç Akdeniz Quercus petraea Sapsız Meşe Ağaç Karadeniz Quercus pubescens Tüylü Meşe Ağaç İran-Turan Quercus robur Saplı Meşe Ağaç Karadeniz Quercus trojana Makedonya Meşesi Ağaç Akdeniz Rhamnus nitida Cehri Çalı Anadolu-Endemik Rhamnus oleides Cehri Çalı İran-Turan Rhododendron flavum Sarı Çiçekli Ormangülü Çalı Relikt-Karadeniz Rhus coriaria Derici Sumağı Çalı Akdeniz Rhus cotinus Boyacı Sumağı Çalı Akdeniz Salix fragilis Söğüt Ağaç İran-Turan Salvia tomentosa Moşabla, Dağ Adaçayı Çalı Akdeniz Sarcopoterium spinosum Abdestbozan Dikeni Çalı Akdeniz Sorbus aucuparia Üvez Ağaç Akdeniz Sorbus torminalis Akçaağaç Yapraklı Üvez Ağaç Akdeniz Spartium junceum Katırtırnağı Çalı Akdeniz Styrax officinalis Tesbih Çalı Akdeniz Tamarix Ilgın Çalı Akdeniz Taxus baccata Porsuk Ağaç Karadeniz Thymus sp. Kekik Ot Akdeniz Tilia rubra subsp. caucasica Kafkas Ihlamuru Ağaç Karadeniz Tilia tomentosa Gümüşi Ihlamur Ağaç Karadeniz Vitex agnus castus Hayıt Çalı Akdeniz 6. Sonuç ve Öneriler

Madra münferit bir dağ olmayıp bir dağ sistemidir. Bu nedenle bir bütün halinde bir ekosistem oluşturur. Kuzey ve doğuya bakan kesimde Karadeniz ve Marmara üzerinden gelen serin ve nemli hava kütlelerinin etkisi görülür. Güney ve batısında ise Akdeniz ikliminin etkisi hakimdir. Deniz seviyesinden başlayıp 1343 m ye kadar doğal vejetasyon kuşakları oluşmuştur. Genelde 800 m ye kadar kızılçam hakim olup bu kesimler bir çok yerde tarım olanına dönüşmüştür. 800 metreden zirveye kadar olan kesim üst zon olup karaçam topluluklarınca örtülmüştür. Madra Dağı vejetasyonu bazı nemcil ve Karadeniz unsurlarını bünyesinde barındırsa da temelde kuru orman özellikleri taşır. Dağın klimaks bitki örtüsü orman vejetasyonudur. Doğal vejetasyon alt zonda tarım alanları oluşturmak amacıyla büyük ölçüde tahrip edilmiştir. Üst zon ise tarihi dönemlerden beri süre gelen geleneksel göçebe hayvancılık veya yaylacılık faaliyetleri nedeniyle büyük ölçüde tahribata uğramıştır. Yaylacılık faaliyetleri göçebe hayvancılık karakterinde olmasa da hala süregelmektedir. Bu tahribatlar dağın doğal bitki örtüsünü degradasyona uğratmıştır. Asli vejetasyonun yerini alt zonda sekonder bir vejetasyon olan maki alırken, üst zonda yaprak döken türlerden oluşan bir çalı formasyonu gelişmiştir. Madra Dağı ndaki ot toplulukları da antropojen etkilerle oluşmuştur. Madra Dağı doğası günümüzde de bir tahribat baskısı altındadır. Dağın güney sektöründe erozyon bütün şiddetiyle sürmektedir. Geleneksel tarzda yapılan yaylacılık faaliyetleri plansız ve gelişigüzel açılan orman yolları ve yine sadece ekonomik bakış açılarıyla değerlendirilen orman topluluklarının özensiz bir şekilde işletilmesi dağın ekolojisine zarar vermektedir. Madra Dağı gibi her yöne su kaynakları gönderen bu dağın en azından yukarı havzalarının korunması geleceğimiz için bir zorunluluktur. KAYNAKÇA Akyürek, B.; Soysal, Y. (1978): Kırkağaç-Soma (Manisa), Savaştepe-Korucu-Ayvalık (Balıkesir), Bergama (İzmir) Civarının Jeolojisi, M.T.A. Raporu, Ankara Atalay, İ. (1982): Türkiye Jeomorfolojisine Giriş, E.Ü. Sos. Bil. Enst. Yay. No:9, İzmir Atalay, İ. (1989): Türkiye deki Kır Yerleşmelerinin Arazi Degredasyonu Üzerine Etkileri, Coğr. Araş. Derg., Cilt 1, Sayı:1, Ankara Atalay, İ. (1994): Türkiye Vejetasyon Coğrafyası, E.Ü. Basımevi, ISBN:975 85527 8 7, İzmir Blamey, M.; Grey-Wilson, C. (1993), Mediterranean Wild Flowers. London: Harper Collins Publishers. Cürebal, İ. (2003), Madra Çayı Havzasının Uygulamalı Jeomorfoloji Etüdü, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Basılmamış Doktora Tezi), İstanbul Darkot, B.; Tuncel, M. (1995): Ege Bölgesi Coğrafyası, İ.Ü. Yay., No:1365, Coğr. Enst. Yay., No:99, İstanbul D.S.İ. (1998): Balıkesir-Ayvalık-Madra Barajı Yukarı Havza Islahı Planlama Raporu, D.S.İ. XXV. Bölge Müdürlüğü, Erozyon ve Rusubat Kontrol Şube Müdürlüğü, Balıkesir Davis, P.H; Tan, K.; Mill, R.R. (eds.) (1988), Flora of Turkey and the East Aegean Islands. Vol. 10. Edinburgh: Edinburgh Univ. Press. Davis P.H. (ed.) (1965-1985), Flora of Turkey and the East Aegean Islands. Vols. 1-9. Edinburgh: Edinburgh Univ. Press. Dönmez, Y. (1985), Bitki Coğrafyası, İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Yayınları No: 3213, İstanbul Efe, R.; Soykan, A.; Sönmez, S.; Cürebal, İ. (2008) Quantifying the Effect of Landuse Change on Olive Tree Cultivation in the Vicinity of Edremit between 1979 and 2006 Using GIS and RS Techniques, Fresenius Environmental Bulletin, 17 (6): 696-704

Efe, R.; Soykan, A.; Sönmez, S.; Cürebal, I. (2009) The Effects of Degradational Factors on the Ecosystem of Mount Madra, EGU; Geophysical Research Abstracts, Vol. 11, EGU2009-2029 Efe, R.; Soykan, A.; Cürebal, İ.; Sönmez, S. (2011) Burhaniye Doğal Kaynak Değerleri, Sistem Ofset, ISBN: 978 605 62253 1 4, Ankara Efe, R.; Soykan, A.; Cürebal, İ.; Sönmez, S. (2012) Land Use and Land Cover Detection in Karinca River Catchment (NW Turkey) Using GIS and RS Techniques, Journal of Environmental Biology, Special Issue: Environment and Geography in the Mediterranean, 33: 439-447 Ercan, T. (1984): Dikili-Çandarlı-Bergama(İzmir) ve Ayvalık-Edremit-Korucu (Balıkesir) Yörelerinin Jeolojisi ve Magmatik Kayaçların Petrolojisi, M.T.A. Genel Müd., Jeoloji Dairesi Raporu, Ankara Fırat, F. (1943): Fıstıkçamı Ormanlarımızda Meyva ve Odun Verimi Bakımından Araştırmalar ve Ormanların Amenajman Esasları, A.Ü. Yük. Ziraat Enst., Yay. No:141, Ankara Güner A.; Özhatay, N.; Ekim, T.; Başer K.H.C. (eds.) (2000). Flora of Turkey and the East Aegean Islands. Vol. 11. Edinburgh: Edinburgh Univ. Press. Koç, T. (2000): Kuzeybatı Anadolu nun Uygulamalı İklim Analizi, B.A.Ü. Araştırma Fonu Projesi, No:97/5, Balıkesir Koçman, A. - Işık, Ş. - Mutluer, M. (1996): Ege Ovalarında Yağış Değişkenliği ve Kuraklık Sorunu, Ege Coğr. Derg., Sayı:8, s.25-36, İzmir Soylu, T. (2000): Çamavlu, TEMA Derg., Sayı:25, s.24-25, İstanbul Sönmez, S. (1996): Havran Çayı - Bakırçay Arasındaki Sahanın Bitki Coğrafyası, İ.Ü. Sos. Bil. Enst. Doktora Tezi, İstanbul Sözer, A.N. (1990): Kozak Yaylacılığı Üzerine Bazı Gözlemler, Ege Coğr. Derg., Sayı:5, s.1-9, İzmir Sütgibi, S. (2003), Madra Dağı ve Çevresinin Vejetasyon Coğrafyası, Doktora Tezi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Coğrafya Anabilim Dalı, İzmir. Topraksu (1979), Ege Havzası Toprakları, Topraksu Gen. Müd. Yay., No:308, Ankara Tunçdilek, N. (1985), Türkiye de Relief Şekilleri ve Arazi Kullanımı, İ.Ü. Deniz Bil. ve Coğr. Enst. Yay. No:3, İstanbul