SUSAN NEIMAN Atlanta, Georgia da do du. 1986 y l nda doktora derecesini ald Harvard Üniversitesi nde felsefe okudu. 1980 ler süresince Berlin deki Freie Universität te lisans ö rencisi olarak bulundu. Profesör Neiman, 1990 l y llarda ise Yale ve Tel Aviv üniversitelerinde felsefe hocal yapt. Bu süre zarf nda Slow Fire: Jewish Notes from Berlin (1992) The Unity of Reason: Rereading Kant adl kitaplar n yay mlad. Evil in Modern Thought: An Alternative History of Philosophy (Modern Düflüncede Kötülük: Alternatif Bir Felsefe Tarihi) adl son kitab büyük be eni toplad. Kitap, 2002 y l nda Amerikan Yay nc lar Birli i Ödülü nü (Association of American Publishers Award), 2003 y l nda ise Amerikan Din Akademisi nden (American Academy of Religion) Üstün Baflar Ödülü nü ald. 2000 y l ndan bu yana Postdam daki Einstein Forumu un yöneticili ini yapmakta olan Profesör Neiman, üç çocuk annesidir ve Berlin de yaflamaktad r.
Ayr nt : 487 nceleme dizisi: 215 Modern Düflüncede Kötülük Alternatif Bir Felsefe Tarihi Susan Neiman ngilizceden çeviren Ayhan Sargüney Yay ma haz rlayan Kaan Özkan Kitab n özgün ad Evil in Modern Thought An Alternative History of Philosophy Princeton University Press/2002 bas m ndan çevrilmifltir. Princeton University Press, 2002 Bu çevirinin Türkçe yay m haklar Ayr nt Yay nlar na aittir. Kapak illüstrasyonu Asuman Ercan Kapak düzeni Aslan Kahraman Düzelti Ayten Koçal Bask ve cilt Sena Ofset (0212) 613 38 46 Birinci bas m 2006 Bask adedi 2000 ISBN 975-539-469-9 AYRINTI YAYINLARI www.ayrintiyayinlari.com.tr & info@ayrintiyayinlari.com.tr
Susan Neiman Modern Düflüncede Kötülük Alternatif Bir Felsefe Tarihi
N C E L E M E D Z S fienl KL TOPLUM/I. Illich Ë YEfi L POL T KA/J. Porritt Ë MARKS, FREUD VE GÜNLÜK HAYATIN ELEfiT R S /B. Brown Ë KA- DINLIK ARZULARI/R. Coward Ë FREUD DAN LACAN A PS KANAL Z/S. M. Tura Ë NASIL SOSYAL ZM? HANG YEfi L? N Ç N T NSELL K?/R. Bahro Ë ANTROPOLOJ K AÇIDAN fi DDET/Der: D. Riches Ë ELEfiT REL A LE KURAMI/M. Poster Ë K B N E DO RU/R. Williams Ë DEMOKRAS ARAYIfiINDA KENT/K. Bumin Ë YARIN/R. Havemann Ë DEVLETE KARfiI TOPLUM/P. Clastres Ë RUSYA DA SOVYETLER (1905-1921)/O. Anweiler Ë BOLfiEV KLER VE fiç DENET M /M. Brinton Ë EDEB YAT KU- RAMI/T. Eagleton Ë K FARKLI S YASET/L. Köker Ë ÖZGÜR E T M/J. Spring Ë EZ LENLER N PEDAGOJ S /P. Freire Ë SA- NAY SONRASI ÜTOPYALAR/B. Frankel Ë fikencey DURDURUN!/T. Akçam Ë ZORUNLU E T ME HAYIR!/C. Baker Ë SES- S Z YI INLARIN GÖLGES NDE YA DA TOPLUMSALIN SONU/J. Baudrillard Ë ÖZGÜR B R TOPLUMDA B L M/P. Feyerabend Ë VAHfi SAVAfiÇININ MUTSUZLU U/P. Clastres Ë CEHENNEME ÖVGÜ/G. Vassaf Ë GÖSTER TOPLUMU VE YORUMLAR/G. Debord Ë A IR ÇEK M/L. Segal C NSEL fi DDET/A. Godenzi ALTERNAT F TEKNOLOJ /D. Dickson Ë ATEfi VE GÜNEfi/I. Murdoch Ë OTOR TE/R. Sennett Ë TOTAL TAR ZM/S. Tormey SLAM IN B L NÇALTINDA KADIN/F. Ayt Sabbah Ë MEDYA VE DEMOKRAS /J. Keane Ë ÇOCUK HAKLARI/Der: B. Franklin Ë ÇÖKÜfiTEN SONRA/Der: R. Blackburn Ë DÜNYANIN BATI- LILAfiMASI/S. Latouche Ë TÜRK YE N N BATILILAfiTIRILMASI/C. Aktar Ë SINIRLARI YIKMAK/M. Mellor Ë KAP TAL ZM, SOS- YAL ZM, EKOLOJ /A. Gorz Ë AVRUPAMERKEZC L K/S. Amin Ë AHLÂK VE MODERNL K/R. Poole Ë GÜNDEL K HAYAT KILA- VUZU/S. Willis Ë S V L TOPLUM VE DEVLET/Der: J. Keane Ë TELEV ZYON: ÖLDÜREN E LENCE/N. Postman Ë MODERNL - N SONUÇLARI/A. Giddens Ë DAHA AZ DEVLET DAHA ÇOK TOPLUM/R. Cantzen Ë GELECE E BAKMAK/M. Albert - R. Hahnel Ë MEDYA, DEVLET VE ULUS/P. Schlesinger Ë MAHREM YET N DÖNÜfiÜMÜ/A. Giddens Ë TAR H VE T N/J. Kovel ÖZ- GÜRLÜ ÜN EKOLOJ S /M. Bookchin Ë DEMOKRAS VE S V L TOPLUM/J. Keane Ë fiu HA N KALPLER M Z/R. Coward Ë AK- LA VEDA/P. Feyerabend Ë BEY N FAL fiebekes /A. Mattelart Ë KT SAD AKLIN ELEfiT R S /A. Gorz Ë MODERNL N SI- KINTILARI/C. Taylor Ë GÜÇLÜ DEMOKRAS /B. Barber Ë ÇEK RGE/B. Suits Ë KÖTÜLÜ ÜN fieffafli I/J. Baudrillard Ë ENTELEKTÜEL/E. Said Ë TUHAF HAVA/A.Ross Ë YEN ZAMANLAR/S. Hall-M. Jacques Ë TAHAKKÜM VE D REN fi SANAT- LARI/J.C. Scott Ë SA LI IN GASPI/I. Illich Ë SEVG N N B LGEL /A. Finkielkraut Ë K ML K VE FARKLILIK/W. Connolly Ë ANT POL T K ÇA DA POL T KA/G. Mulgan Ë YEN B R SOL ÜZER NE TARTIfiMALAR/H. Wainwright Ë DEMOKRAS VE KAP - TAL ZM/S. Bowles-H. Gintis Ë OLUMSALLIK, RON VE DAYANIfiMA/R. Rorty Ë OTOMOB L N EKOLOJ S /P. Freund-G. Martin Ë ÖPÜfiME, GIDIKLANMA VE SIKILMA ÜZER NE/A. Phillips Ë MKÂNSIZIN POL T KASI/J.M. Besnier Ë GENÇLER Ç N HA- YAT B LG S EL K TABI/R. Vaneigem Ë CENNET N D B /G. Vassaf Ë EKOLOJ K B R TOPLUMA DO RU/M. Bookchin Ë DE- OLOJ /T. Eagleton Ë DÜZEN VE KALKINMA KISKACINDA TÜRK YE/A. nsel Ë AMER KA/J. Baudrillard Ë POSTMODERN ZM VE TÜKET M KÜLTÜRÜ/M. Featherstone Ë ERKEK AKIL/G. Lloyd Ë BARBARLIK/M. Henry KAMUSAL NSANIN ÇÖKÜfiÜ/R. Sennett Ë POPÜLER KÜLTÜRLER/D. Rowe Ë BELLE N Y T REN TOPLUM/R.Jacoby Ë GÜLME/H. Bergson Ë ÖLÜME KARfiI HAYAT/N. O. Brown Ë S V L TAATS ZL K/Der.: Y. Coflar Ë AHLÂK ÜZER NE TARTIfiMALAR/J. Nuttall Ë TÜKET M TOP- LUMU/J. Baudrillard Ë EDEB YAT VE KÖTÜLÜK/G. Bataille Ë ÖLÜMCÜL HASTALIK UMUTSUZLUK/S. Kierkegaard ORTAK B R fieyler OLMAYANLARIN ORTAKLI I/A. Lingis Ë VAK T ÖLDÜRMEK/P. Feyerabend Ë VATAN AfiKI/M. Viroli Ë K ML K MEKÂNLARI/D. Morley-K. Robins Ë DOSTLUK ÜZER NE/S. Lynch Ë K fi SEL L fik LER/H. LaFollette Ë KADINLAR NEDEN YAZDIKLARI HER MEKTUBU GÖNDERMEZLER?/D. Leader Ë DOKUNMA/G. Josipovici Ë T RAF ED LEMEYEN CEMAAT/M. Blanchot Ë FLÖRT ÜZER NE/A. Phillips Ë FELSEFEY YAfiAMAK/R. Billington Ë POL T K KAMERA/M. Ryan-D. Kellner Ë CUMHUR YETÇ L K/P. Pettit Ë POSTMODERN TEOR /S. Best-D. Kellner Ë MARKS ZM VE AHLÂK/S. Lukes Ë VAHfiET KAV- RAMAK/J.P. Reemtsma Ë SOSYOLOJ K DÜfiÜNMEK/Z. Bauman Ë POSTMODERN ET K/Z. Bauman Ë TOPLUMSAL C NS - YET VE KT DAR/R.W. Connell Ë ÇOKKÜLTÜRLÜ YURTTAfiLIK/W. Kymlicka Ë KARfiIDEVR M VE SYAN/H. Marcuse Ë KU- SURSUZ C NAYET/J. Baudrillard Ë TOPLUMUN McDONALDLAfiTIRILMASI/G. Ritzer KUSURSUZ N H L ST/K.A. Pearson Ë HOfiGÖRÜ ÜZER NE/M. Walzer Ë 21. YÜZYIL ANARfi ZM /Der.: J. Purkis & J. Bowen MARX IN ÖZGÜRLÜK ET /G. G. Brenkert Ë MEDYA VE GAZETEC L KTE ET K SORUNLAR/Der.: A. Belsey & R. Chadwick Ë HAYATIN DE ER /J. Harris Ë POST- MODERN ZM N YANILSAMALARI/T. Eagleton Ë DÜNYAYI DE fit RMEK ÜZER NE/M. Löwy Ë ÖKÜZÜN A SI/B. Sanders TAHAYYÜL GÜCÜNÜ YEN DEN DÜfiÜNMEK/Der.: G. Robinson & J. Rundell Ë TUTKULU SOSYOLOJ /A. Game & A. Netcalfe EDEPS ZL K, ANARfi VE GERÇEKL K/G. Sartwell Ë KENTS Z KENTLEfiME/M. Bookchin Ë YÖNTEME KARfiI/P. Feyerabend Ë HAK KAT OYUNLARI/J. Forrester Ë TOPLUMLAR NASIL ANIMSAR?/P. Connerton Ë ÖLME HAKKI/S. nceo lu Ë ANARfi Z- M N BUGÜNÜ/Der.: Hans-Jürgen Degen Ë MELANKOL KADINDIR/D. Binkert Ë S YAH AN LAR I-II/J. Baudrillard Ë MODER- N ZM, EVRENSELL K VE B REY/fi. Benhabib Ë KÜLTÜREL EMPERYAL ZM/J. Tomlinson Ë GÖZÜN V CDANI/R. Sennett Ë KÜ- RESELLEfiME/Z. Bauman Ë ET E G R fi/a. Pieper Ë DUYGUÖTES TOPLUM/S. Mestroviç Ë EDEB YAT OLARAK HAYAT/A. Nehamas Ë MAJ/K. Robins Ë MEKÂNLARI TÜKETMEK/J. Urry Ë YAfiAMA SANATI/G. Sartwell Ë ARZU ÇA I/J. Kovel Ë KOLONYAL ZM POSTKOLONYAL ZM/A. Loomba Ë KREfiTEK YABAN /A. Phillips Ë ZAMAN ÜZER NE/N. Elias Ë TAR H N YAPISÖKÜMÜ/A. Munslow Ë FREUD SAVAfiLARI/J. Forrester Ë ÖTEYE ADIM/M. Blanchot Ë POSTYAPISALCI ANARfi ZM N S YASET FELSEFES /T. May Ë ATE ZM/R. Le Poidevin ËAfiK L fik LER /O.F. Kernberg Ë POSTMODERNL K VE HOfiNUT- SUZLUKLARI/Z. Bauman Ë ÖLÜMLÜLÜK, ÖLÜMSÜZLÜK VE D ER HAYAT STRATEJ LER /Z. Bauman Ë TOPLUM VE B L NÇ- DIfiI/K. Leledakis Ë BÜYÜSÜ BOZULMUfi DÜNYAYI BÜYÜLEMEK/G. Ritzer Ë KAHKAHANIN ZAFER /B. Sanders ËEDEB YATIN YARATILIfiI/F. Dupont Ë PARÇALANMIfi HAYAT/Z. Bauman Ë KÜLTÜREL BELLEK/J. Assmann MARKS ZM VE D L FELSEFES /V. N. Voloflinov Ë MARX IN HAYALETLER /J. Derrida Ë ERDEM PEfi NDE/A.MacIntyre Ë DEVLET N YEN DEN ÜRET M /J. Stevens Ë ÇA DAfi SOSYAL B L MLER FELSEFES /B. Fay Ë KARNAVALDAN ROMANA/M. Bakhtin Ë P YASA/J. O Neill Ë ANNE: MELEK M, YOSMA MI?/E.V. Welldon Ë KUTSAL NSAN/G. Agamben Ë B L NÇALTINDA DEVLET/R. LourauË YAfiADI IMIZ SEFALET/A. Gorz Ë YAfiAMA SANATI FELSEFES /A. Nehamas Ë KORKU KÜLTÜRÜ/F. Furedi Ë E T MDE ET K/F. Haynes Ë DUYGUSAL YAfiANTI/D. Lupton Ë ELEfiT REL TEOR /R. Geuss Ë AKT V ST N EL K TABI/R. Shaw Ë KARAKTER AfiINMASI/R. Sennett Ë MODERNL K VE MÜPHEML K/Z. Bauman Ë NIETZSCHE: B R AHLÂK KARfiITININ ET /P. Berkowitz Ë KÜLTÜR, K ML K VE S YASET/Nafiz Tok Ë AYDINLANMIfi ANARfi /M. Kaufmann Ë MODA VE GÜNDEMLER /D. Crane Ë B L M ET /D. Resnik Ë CEHENNEM N TAR H /A.K. Turner Ë ÖZGÜRLÜKLE KALKINMA/A. Sen Ë KÜRESELLEfiME VE KÜLTÜR/J. Tomlinson Ë S YASAL KT SADIN ABC si/r. Hahnel ERKEN ÇÖKEN KARANLIK/K.R. Jamison Ë MARX VE MAHDUMLARI/J. Derrida Ë ADALET TUTKUSU/R.C. Solomon Ë HACKER ET /P. Himanen Ë KÜLTÜR YORUMLARI/Terry Eagleton Ë HAYVAN ÖZGÜRLEfiMES /P. Singer Ë MODERNL N SOSYOLOJ S /P. Wagner Ë DO RUYU SÖYLEMEK/M. Foucault Ë SAYGI/R. Sennett Ë KURBANSAL SUNU/M. Baflaran Ë FOUCAULT NUN ÖZGÜRLÜK SERÜVEN /J. W. Bernauer Ë DELEUZE & GUATTARI/P. Goodchild Ë KT DARIN PS fi K YAfiAMI/J. Butler Ë Ç KOLATANIN GERÇEK TAR H /S.D. Coe & M.D. Coe Ë DEVR M N ZAMANI/A. Negri GEZEGENGESEL ÜTOPYA TAR H /A. Mattelart Ë GÖÇ, KÜLTÜR, K ML K/I. Chambers Ë ATEfi ve SÖZ/G.M. Ramírez Ë M LLETLER VE M LL YETÇ L K/E.J. Hobsbawm Ë HOMO LUDENS/J. Huizinga Ë MODERN DÜfiÜNCEDE KÖTÜLÜK/S. Neiman
Benjamin, Shirah, ve Leila için
Dünyada olup biten fleylerin ayn zamanda akla uygun oldu una iliflkin büyük san ki, felsefe tarihine gerçek ilgisini veren ilk fleydir farkl bir biçimde de olsa, Tanr n n nayeti ne güvenden baflka bir fley de ildir. Hegel, Vorlesungen über die Geschichte der Philosophie [Felsefe Tarihi Derslerine Girifl]
TEfiEKKÜR Birkaç kurum, bu kitab yazmama zaman ay rabilmemi sa layan çok önemli desteklerde bulundu. Shalom Hartman Enstitüsü, bana, çal flmak için srail deki en uygun yeri sundu; hatta zaman m araflt rmaya adayabilmeme olanak veren bir araflt rma bursu verdi. Bir ACLS k demli burslusu olmak yaz m n ço unu 1999-2000 y llar aras nda tamamlamama f rsat verdi; flansl y m ki, Rockefeller Vakf, bana, son bölümün tasla n Bellagio daki Villa Seboni de haz rlama olana tan d. Kitaptaki baz pasajlar ilk olarak afla da sayd m makalelerde yer ald : Metaphysics To Philosophy: Rousseau and the Evil Problem (Metafizikten Felsefeye: Rousseau ve Kötülük Sorunu), Reclaiming the History of Ethics: Essays for John Rawls (Eti in Tarihini Gözden Geçirmek: John Rawls çin Denemeler), der. B. Herman, C. Korsgaard ve A. Reath, Cambridge Üniversitesi Yay nlar, 1997; Theodicy in Jerusalem (Kudüs te Teodise), Hannah Arendt in Jerusalem (Hannah Arendt Kudüs te), der. S. Ascheim, Kaliforniya Üniversitesi Yay nlar, 2001 ve What Is tha Evil Problem? (Kötülük Sorunu Nedir?), Rethinking Evil: Contemporary Perspectives (Kötülü ü Yeniden Düflünmek: Ça dafl Bak fl Aç lar ), der. M.P. Lara, Kaliforniya Üniversitesi Yay nlar, 2001. Bu kitab n yaz m uzun sürdü ve bu da, daha kitap üstünde çal flmaya bafllamadan önce, borçland klar ma teflekkür etme vesilesi yaratt. Her ne kadar yapma tarz m konusunda hiçbiri benimle bütünüyle hemfikir olmasa da bana felsefe yapmay ö reten herkese teflekkürlerimi sunmak isterim. Kronolojik olarak sayarsam, onun tabiri ile büyük resmi ayd nlatmak için analitik felsefe kaynaklar n kulland ndan dolay Burton Dreben e; ngilizce felsefenin içinde kültür için boflluk yaratt için Stanley Cavell e; felsefe tarihinin nas l yaln zca bir felsefe arflivi de il, ayn zamanda felsefenin bir parças oldu unu gösterdi i için John Rawls a; Ayd nlanma n n zay fl klar n n tümüyle bilincinde olmakla birlikte güçlerinde srar etti i için Margherita von Brentano ya; teolojik sorunlar felsefi söylem aç s ndan uygun hale getirdi i için Jacob Taubes e kendimi borçlu hissediyorum. Birkaç arkadafl m ve meslektafl m, elyazmalar m okudu ve hayati elefltirilerde bulundu, cesaret verdi. Richard Bernstein, Sander Gilman, Moshe Halbertal, Eva Illouz, Jeremy Bendik Keymer, Claudio Lange, Jonathan Lear, Iris Nachum ve James Ponet e derinden müteflekkirim. Kendilerinden bir fleyler ö rendi im arkadafllar m aras ndan Irad Kimhi yi ayr bir yere koymam gerekir; en bafl ndan itibaren, bu kitapta tart - fl lan konular üzerine daha net düflünmemde bana yard m ederek saatlerini harcad. Son olarak, Ian Malcolm, görüflleriyle ve çabalar yla kitab n son halini almas nda pek çok katk sa layan mükemmel bir editördü. Gabriele Karl iflinin ehli ve cana yak n bir sekreter olarak desteklerini sundu; kaynakçan n haz rlanmas aflamas nda da Andreas Schulz un çok de erli yard mlar oldu. Bu kitab n yaz m s ras nda çocuklar ma, sorumluluk paylaflmada her zamankinden daha fazla yük düfltü; onlar da her zaman oldu undan daha büyük bir anlay flla buna katland lar. Kitab onlara ithaf etmifl olmam bile, çal flmam esnas nda gösterdikleri sab r ve sevgi için küçük bir teflekkür olarak kal r.
çindekiler G R fi..............................................11 I. GÖKTEN DÜfiEN ATEfi...26 A. Tanr n n avukatlar : Leibniz ve Pope...30 B. Zihnin Newton : Jean-Jacques Rousseau...51 C. Bölünmüfl bilgelik: Immanuel Kant...74 D. Gerçek ve ak lsal: Hegel ve Marx...104
E. Sonuç...133 II. M MAR SUÇLAMAK...137 A. Hammadde: Bayle n Sözlük ü...141 B. Voltaire in yazg lar...154 C. Akl n yetersizli i: David Hume...176 D. Tünelin ucu: Marquis de Sade...199 E. Schopenhauer: Mahkeme olarak dünya...228 III. B R YANILSAMANIN SONLARI...235 A. Ebedi tercihler: Kurtulufl ve Nietzsche...238 B. Teselli üzerine: Freud inayete karfl...262 IV. EVS Z...274 A. Depremler: Niçin Lizbon?...277 B. Katliamlar: Niçin Auschwitz?...288 C. Kay plar: Modern Teodiselerin sonu...297 D. Niyetler: Anlam ve kötü niyet...307 E. Terör: 11 Eylül den Sonra...324 F. Geriye Kalanlar: Camus, Arendt, elefltirel teori, Rawls...331 G. Kökenler: Yeter neden...361 Kaynakça...377 Dizin...383
Girifl Bizim için büyük önem tafl yan fleylerin görünüflleri, yal nl klar ve aflinal klar nedeniyle gizlidirler. ( nsan bir fleye dikkat edemeyebilir zira o daima gözler önündedir.) O kiflinin araflt rmas n n gerçek temelleri bir insan hiç de etkilemez. O olgu onu evvelce etkilemifl olmad kça. Ve bu flu demektir: Biz, hemen görülen en çarp c ve en güçlü fleyden etkilenmeyiz. Wittgenstein, Philosophical Investigations [Felsefi Soruflturmalar] * XVIII. yüzy lda Lizbon sözcü ü, bugün daha çok bizim Auschwitz i kulland m z gibi kullan lm flt. Ac mas z bir gönderme, ne kadar etkili olabilir? Dünyadaki en temel güvenin, uygarl olas k lan zeminlerin sars lmas n anlatmak için bir yer ad bile yeterli olur. Bunu ö renen modern okurlar, bir depremin bu denli hasar verebilece i o ça flansl görüp özlemle anabilirler. Binlerce insan yla birlikte Lizbon kentini yerle bir eden 1755 depremi, Ayd nlanma y, Immanuel Kant ad nda ad san pek duyulmam fl önemsiz bir akademisyenin Königsberg gazetesinde depremlerin do as üzerine üç deneme yazd Do u Prusya ya kadar sarst. Kant, bu * Felsefi Soruflturmalar, çev.: Deniz Kan t, Küyerel Yay., 2000.
konuda yaln z de ildi. Depreme gösterilen tepki, çabuk geldi i gibi genifl bir alana da yay lm flt. Voltaire ve Rousseau, çekiflmek için yeni bir f rsat buldular, Avrupa daki akademiler bu konu üzerine ödüllü deneme yar flmalar düzenlediler ve birçok kayna a göre, alt yafl ndaki Goethe ilk kez kuflku ve bilinçle tan flt. Bu deprem, Avrupa n n en iyi beyinlerini etkilemiflti ama bu etki onlarla s n rl kalmad. Popüler tepkiler, vaazlardan görgü tan kl klar na dayal skeçlere ve çok kötü fliirlere kadar genifl bir alana yay l yordu. Bunlar n say lar, dönemin gazetelerinde b kk nl k yaratacak ve felaketten aylar sonraki karnaval haz rl klar n n iptal edilmesinin abart l oldu unu düflünen Büyük Frederick in alayc sözlerine neden olacak denli çoktu. Oysa Auschwitz görece bir suskunluk yaratm flt. Filozoflar afallam flt ve Adorno nun ünlü ifadesindeki gibi, sessizli in tek uygar karfl l k oldu u görüflündeydiler. 1945 te Arendt, kötülük sorununun, Avrupa daki savafl sonras entelektüel yaflam n temel sorunu olaca n yazm flt, ama öngörüsü orada bile pek do ru ç kmad. Bu konuda Arendt inki d fl nda ngilizcede hiçbir önemli felsefi çal flma yay mlanmad ; Almanca ve Frans zca metinlerse büyük ölçüde imalara dayan yordu. Tarihsel raporlar ve görgü tan klar n n ifadeleri o güne dek görülmemifl derecede çoktu, ama kavramsal düflüncenin gelifli yavafl oldu. Filozoflar bu kadar büyük bir olay gözden kaç rm fl olamazlard. Aksine, felsefi düflünmenin yoklu u için gösterilen nedenlerden biri, bu görevin büyüklü üdür. nsanl k tarihinde bir benzeri daha bulunmayan Nazilerin ölüm kamplar nda olanlar öylesine kötüydü ki, insanl n anlama kapasitesini afl yordu. Ancak, Auschwitz in benzersizli i ve büyüklü ü sorununun bizzat kendisi felsefi bir sorundur; bu konuda düflünmek bizi Kant a ve Hegel e, Dostoyevski ve Eyub a götürebilir. Auschwitz i, günümüz felsefesinin nadiren ele ald bir çeflit kötülük örne i saymak için onun di er suç ve ac larla iliflkisi hakk ndaki sorunlar halletmek gerekmez. Lizbon depremi ile Auschwitz teki katliama verilen entelektüel tepkiler aras ndaki farkl l klar, yaln zca olaylar n do as ndaki de il, ayn 12
zamanda entelektüel topluluklar m z aras ndaki farkl l klard r da. Neyin felsefi bir sorun, neyin felsefi bir tepki say laca ve neyin önemli, neyin akademik oldu u, neyin bir haf za meselesi, neyin bir anlam meselesi oldu u de iflime aç kt r. Bu kitap, erken Ayd nlanma döneminden XX. yüzy l n sonlar - na kadar benli imizi ve onun dünyadaki yerini anlay fl m zda meydana gelen de iflimlerin izini sürüyor. Lizbon ve Auschwitz e verilen entelektüel tepkileri araflt rman n kutuplar olarak almak, modernin bafllang ç ve sonunu belirlemenin bir yoludur. Kuflku ve kriz noktalar na odaklanmak, çöktükleri noktalarda onlar neyin zorlad n inceleyerek yol gösterici san lar m z gözden geçirmemizi sa lar: Dünyan n anlam na iliflkin kavray fl m z tehdit eden fley nedir? Bu odaklanma ayr ca, bu kitab n en önemli iddialar ndan birinin de alt n çizmektedir: Kötülük sorunu, modern düflüncenin yönlendirici gücüdür. Felsefe tarihinin ço u ça dafl versiyonu, bu iddiay yanl fltan çok anlafl lmaz bulacakt r. Çünkü, kötülük sorunu teolojik bir sorun olarak düflünülür. Klasik bir biçimde de flu soruyla formüle edilir: yi bir Tanr, nas l olur da ac çeken masumlarla dolu bir dünya yaratabilir? Immanuel Kant, klasik metafizi in di er birçok konusuyla birlikte, Tanr n n insan bilgisini aflt n tart flmaya açt ndan beri bu tür sorular felsefenin s n rlar d fl na itildi. E er Atlantik in iki yakas ndaki filozoflar birlefltirebilecek bir fley varsa, o da Kant n çal flmas n n, yaln zca Tanr ya iliflkin gelecekteki felsefi göndermeleri de il, di er türden ço u dayana da mahkûm etti i inanc d r. Bu bak fl aç s ndan hareketle, Lizbon ile Auschwitz i karfl laflt rmak hataya düflmekten baflka bir fley de ildir. Hata, kötülük sözcü ünün, XVIII. yüzy ldaki hem insan n zalimliklerini hem de onun ac çekti i durumlar anlatmak için olan kullan m n n kabulünde yatar görünüyor. Bu hata, Tanr ya iki tür kötülük için de sorumluluk yüklemeye can atan bir grup deiste do- al gelebilir, ama geri kalan m z n kafas n kar flt rmamal. Bu görüfle göre Lizbon ve Auschwitz, tümüyle farkl iki olayd r. Lizbon, insan n eylem alan ndan ç karmak için sigorta flirketlerinin do al felaket dedi i türden bir olay ifade eder. Böylece insanlar, yaln z- 13
ca bunlara neden olmak ya da tazmin etmek sorumlulu undan de- il, pragmatik ya da teknolojik ba lamlar d fl nda, onlar hakk nda düflünme sorumlulu undan da kurtulurlar. Depremler ve yanarda patlamalar, açl k ve seller, insan n anlam dünyas n n s n rlar nda dururlar. Onlar, kontrol alt na alabilecek kadar anlamak isteriz. Yaln zca geleneksel yani modern-öncesi deistler onlarda iflaret arar. Buna karfl l k Auschwitz, günümüzde kötülük sözcü üyle anlatmak istedi imiz her fleyi simgeler: Aç klama ya da telafiye yer b rakmayan mutlak zalimlik. O halde, baflka hiçbir iki olay bizi bu denli farkl sarsmayacakt r. E er Lizbon un yol açt bir kötülük sorunu varsa, bunu yaln zca Ortodokslar görebilecek: Tanr, nas l olur da masumlar n ac çekmesine neden olan bir do al düzene izin verebilir? Auschwitz in ortaya koydu u kötülük sorunu ise tümüyle farkl görünüyor: nsanlar, nas l olur da hem makul hem de ak lc normlara bu denli ayk r davranabilirler? Tam da bu anlamda, sorunlar birbirinden tümüyle farkl d r, ki bu da modern bilince iflaret eder. Do al ve ahlâki kötülük aras nda flimdi apaç k görünen bu keskin ayr m, Lizbon depremi etraf nda do du ve Rousseau taraf ndan büyütüldü. Bu ayr m n tarihinin ve sorunlar n birbirinden ayr durmay reddetti i durumlar n izini sürmek, bu kitab n amaçlar ndan biridir. Modernin bafllang c olarak Lizbon u alman n önemli bir nedeni, sorumlulu u aç k bir flekilde da tma giriflimidir. Bu giriflime yak ndan bakmak, onun tüm ironisini gözler önüne serecektir. Ayd nlanmac lar sürekli olarak Rousseau yu nostaljiyle suçlasalar da Voltaire in deprem tart flmas, Tanr n n ellerine Rousseau nun b - rakt nkinden daha fazlas n b rakt. Ve Rousseau, depremin yüzeye ç kard sorunlarla bafl etmek için modern bilimlerden tarih ve psikolojiyi icat etti inde, Tanr n n düzenini savunuyordu. ronilere karfl n, Lizbon dan sonra do an bilinç bir olgunluk giriflimiydi. E er Ayd nlanma bir kimsenin kendi bafl na düflünme cesaretiyse, bu, ayn zamanda içine at ld dünyan n sorumlulu unu üstlenme cesaretidir de. Bu nedenle, daha önceki ça lar n do al dedi i kötülükleri ahlâki olanlardan köklü bir flekilde ay rmak modernitenin 14
anlam n n parças d r. Auschwitz in, modernitenin sonuna iflaret etti i söylenebilirse, bu, bizim kendi terörümüzü gösterme biçimindendir. Modern kötülük tasavvurlar, dünyan n halinden dolay Tanr y suçlamaktan vazgeçme ve sorumlulu u üzerimize alma giriflimiyle gelifltirildi. nsana, kötülük hakk nda yüklenen sorumluluk artt kça, o bu sorumlulu a daha az de er görüldü. Yönsüz b rak ld k. Yeniden entelektüel vesayet alt na girmek ço u kimse için bir seçenek de il, ama olgunlaflma umutlar da flimdilik bofl görünüyor. Uluslar n ya da bireylerinki gibi felsefenin tarihi de kendimizi zaman n belli anlar nda dururken buldu umuz san lar kavfla n sorgulamadan kabul etmemeyi ö retmelidir. Bunu ö renmek, felsefenin daima amac olmufl olan kendini bilmenin önemli bir parças d r. Ancak, felsefe tarihi, bu tür bilgiyi yaln zca yeteri kadar tarihsel oldu unda ortaya koyar. Daha s kl kla felsefe tarihine, sanki bizim düflünce dizgelerimiz ve kategorilerimiz apaç km fl gibi yaklafl l r. En genifl anlamda, büyük olas l kla Comte un, entelektüel tarihin teolojik ça lardan metafizik ça lara, ard ndan da bilimsel ça lara ilerledi i görüflüne kat l r z. Böylesi bir görüflle, dünyalar Lizbon depremiyle altüst olmufl düflünürler, Ayd nlanma n n naifli ine iliflkin tüm kan lar do rularlard. En iyi haliyle, tepkileri, kendini teolojiyle metafizik aras nda bulmufl bir döneme uygun entelektüel toylu un bir iflareti olarak, tuhaf görünür. Bir kimse dünyan n iyi ve güçlü bir baba figürü taraf ndan yönetildi ine inan yorsa, onun düzeninin anlafl labilir flekilde adil olmas n beklemek do- ald r. Bu inanc at n, geriye kalan tüm beklentiler, çocukça fantezinin karara ba lanmam fl bakiyesidir. Bu nedenle, Lizbon un yaratt entelektüel flok dalgalar, dikkat edilirse, kendi bafl na yaflamay ö renip akl bafl na gelmifl bir dönemin do um sanc lar olarak görülür. Bu görüflün bizzat tarihsel oldu unu savunaca m, çünkü kötülük sorununu deist olmayan terimlerle ifade etmekten daha kolay bir fley yoktur. Örne in birisi Hegel le tart flmak üzere flöyle diyebilir: Gerçek ile ak lsal olan n birbiriyle özdefl olmas bir yana, ara- 15
lar nda bir iliflki dahi yoktur. Bu gözlemde bulunmak için bir teoriye ihtiyac n z yoktur. Dünyan n, birkaç dakikal k gözlemi bunun için yeterli olacakt r. Bu olmamal yd yarg s nda bulundu umuz her seferde, bizi do rudan kötülük sorununa götüren bir yola girmifl oluruz. Daha do rusu, bunun teolojik bir sorun oldu u kadar biraz da ahlâki bir sorun oldu una dikkat edin. Buna, etik ve metafizi in, epistemoloji ve esteti in bulufltu u, çarp flt ve birinin yenilgiyi kabul etti i nokta denebilir. Üzerinde durulmas gereken, içinde düflünmemiz ve eylemde bulunmam z için dünyan n yap s n n nas l olmas gerekti ine iliflkin sorulard r. Bu sorular hemen tarihsel olacaklard r. Çünkü en çok aç klama bekleyen, ahlâki yarg lar n nas l hakl k l nd de il, çok aç k bir flekilde hakl k l nanlar n geçmiflte niye göz ard edildikleridir. nsan aç klama aramaya bafllad nda, Düflüfl gibi bir mitten, Hegel in Görüngübilim i gibi bir metafizi e kadar her yere varabilir. Önemli olan, bafllanan yerin tam anlam yla s radan oldu udur. Ben bu yerin felsefenin bafllad ve bize dur dedi i yer oldu una inan yorum. Çünkü o, yayg n olarak modern felsefeyi yönlendirdi i söylenen kuflkucu epistemolojik açmazlardan daha do al, acil ve yay lma e ilimi gösteren sorular içerir. Bir çubu un su içinde k r k görünmesinden ya da çok canl bir rüya görüp bir iki dakikal k uykulu bir yar bilinçlilikle rüyadaki nesnelerden birini tutmak istedi inizden dolay görünüfl ile gerçeklik aras ndaki farka kafa yormaya bafllaman z olas d r. Ancak, yata n zda uyan rs n z, gerekirse kendinize bir tokat atars n z, gerçekten kuflku içindeyseniz çubu u sudan ç kar rs n z. Kötülük sorununu halletmek de bu denli kolay olsayd, yüzlerce y ld r felsefede harcanan büyük çabalar n aç klanmaya ihtiyac olurdu. Epistemoloji merkezli ve tasar mlar m z temellendirme arzusuyla güdülen modern felsefenin görünümü öylesine direflken ki, kimi filozoflar, cesaretle sineye çekip bu çaban n bofluna harcanm fl oldu unu ilan etmeye haz rlar. Örne in Rorty, modern felsefeyi tümüyle reddetmeyi, onun tarihinin standart aç klamalar n reddetmekten daha kolay bulur. Onun anlat m ço u anlat mdan daha tar- 16