SURİYELİ SIĞINMACILARIN BÖLGE TARIMI ÜZERİNE ETKİLERİ

Benzer belgeler
TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER

GÖÇÜN GETİRDİĞİ SORUNLAR VE GÖÇ SONRASI TÜRKİYE

Tarım Ekonomisi ve İşletmeciliği

Göç ve Tüberküloz. Haluk C.Çalışır Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi

tepav Ekim2015 N DEĞERLENDİRME NOTU Göçün Ardından Suriye ile Ticari İlişkiler

EKONOMİK GÖSTERGELERLE HATAY. Levent Hakkı YILMAZ İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı

EKONOMİK GELİŞMELER Şubat

BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI (AFAD)

BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜNDE İTHALATA BAĞIMLILIK SÜRÜYOR

TARSUS TİCARET BORSASI

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2014 (SAYI: 32)

ÜLKEMİZDE GEÇİCİ KORUMA ALTINA ALINANLARA SUNULAN SAĞLIK HİZMETLERİ

ÜZERĠNE BĠR DEĞERLENDĠRME

Gayri Safi Katma Değer

ŞANLIURFA DIŞ TİCARETİ BİLGİ NOTU

EKONOMİK GELİŞMELER Temmuz

1. Nüfus değişimi ve göç

Özet Değerlendirme 1

1844 te kimlik belgesi vermek amacıyla sayım yapılmıştır. Bu dönemde Anadolu da nüfus yaklaşık 10 milyondur.

Ülkemizde Geçici Koruma Altına Alınan Suriye Arap Cumhuriyeti Vatandaşlarına Sunulan Sağlık Hizmetleri

HATAY VE İSKENDERUN BİLGİLENDİRME RAPORU. Bölgemizin Sorunları

ADANA İLİ EĞİTİM DURUMU RAPORU

SURİYELİ MÜLTECİLERİN TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASINA ETKİLERİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

KAYITDIŞI İSTİHDAM RAPORU

2011 Yılı Tarımsal İşletmelerde Ücret Yapısı İstatistikleri

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

İZMİR İN EN BÜYÜK SORUNU İŞSİZLİK RAKAMLARININ ANALİZİ

Bölüm 2. Tarımın Türkiye Ekonomisine Katkısı

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

EKONOMİK GELİŞMELER Ağustos

SURİYELİ GÖÇMENLER ULUSLARASI ARAŞTIRMA PROJESİ: KİLİS ÖRNEĞİ

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ YILLIK 2015 (SAYI: 36)

Biyosistem Mühendisliğine Giriş

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

Su ayak izi ve turizm sektöründe uygulaması. Prof.Dr.Bülent Topkaya Akdeniz Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI

Haziran Konya Dış Ticaret Verileri

Bu sayıda: 2017 Yılına ait İşgücü ve İstihdam verileri değerlendirilmiştir.

ANTEP FISTIĞI DÜNYA ÜRETİMİ

TÜRKİYE DE TARIMIN GELECEĞİ ve AVANTAJLAR

EKONOMİK GELİŞMELER Haziran

GAMBİYA ÜLKE RAPORU. Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu Afrika Koordinatörlüğü

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

TARIM POLİTİKASI. Prof. Dr. Emine Olhan. A.Ü.Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü

Göçmen Sağlığı Merkezi Saha Deneyimleri Gaziantep- Kilis Örneği

21. YÜZYILDA PAMUK ÇALIŞTAYI SÜTÇÜ İMAM ÜNİVERSİTESİ KAHRAMANMARAŞ, 2016

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ GÖÇ

IMPR HUMANITARIAN BATMAN DAKİ EZİDİLER HAKKINDA RAPOR. Batman daki Genel Durum

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

TÜRKİYE DE MEYVECİLİĞİN DURUMU

EKONOMİK GELİŞMELER Eylül

Kamplardaki sığınmacı sayısı 152 bin 51

4. Ünite ÜRETTİKLERİMİZ

... i S TAT i S T i K L E R L E DiYAR BAKiR 2018

ĠKLĠM DEĞĠġĠKLĠĞĠ ve TARIM VE GIDA GÜVENCESĠ

TR63 BÖLGESİ MEVCUT DURUM ANALİZİ DEMOGRAFİK GÖSTERGELER

3. Emek Piyasası. Grafik-3.1: İşsizlik Oranları (yüzde)

Mart Konya Dış Ticaret Verileri

Tarım Politikasının Uygulama Alanları

T.C. Kalkınma Bakanlığı

KAVAK - SÖĞÜT MEYVE DİĞER TARLA Tablo 2

Zeytin ağacı (Olea europaea L.) en iyi yetişme şartlarını Akdeniz iklim kuşağında bulmuş ve bu bölgeye zeytin medeniyeti adı verilmiştir.

EKONOMİK GELİŞMELER Mayıs

2015 Ayçiçeği Raporu

Hatay İskenderun Bilgi Notu

İNFOGRAFİK. Sayılarla Suriyeli Mülteciler UKAM YAYINLARI EYLÜL

TÜRKİYE DE TARIM FİNANSMANI KONFERANSI

EKONOMİK GELİŞMELER Nisan

TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ

Türkiye deki Suriyeli Sığınmacılar, 2013 Saha Araştırması Sonuçları

TÜRKİYE ET ÜRETİMİNDE BÖLGELER ARASI YAPISAL DEĞİŞİM ÜZERİNE BİR ANALİZ

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

KÜRESEL PERSPEKTİFTEN TÜRKİYE TARIMI VE PROJEKSİYONLAR

SON EKONOMİK GELİŞMELERDEN SONRA ESNAF VE SANATKARLARIN DURUMU

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

Ekonomik Rapor Kaynak: TÜİK. Grafik 92. Yıllara göre Doğuşta Beklenen Yaşam Süresi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği /

YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER & BİTKİSEL YAĞ SEKTÖRÜ TAHİR BÜYÜKHELVACIGİL - BYSD BAŞKANI

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2015)

GIDA ARZI GÜVENLİĞİ VE RİSK YÖNETİMİ

KİTLESEL GÖÇLERDE SAĞLIK HİZMETLERİ. Uzm. Dr. Muzaffer AKKOCA T.C. Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü

EKONOMİK GELİŞMELER Aralık

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

İZMİR DE SÜT SEKTÖRÜNE BAKIŞ

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

DOĞU VE GÜNEYDOĞU EKONOMİ VE KALKINMA ZİRVESİ, CİZRE BULUŞMASI ÇÖZÜM SÜRECİNİN EKONOMİK ETKİLERİ SENARYOLARI

SURİYE ARAP CUMHURİYETİNE YAPILAN İHRACAT ANALİZİ

Türkiye de işsizler artık daha yaşlı

Suriye Krizinin Türkiye Ekonomisine Etkisinin Analizi ( )

KARDEŞİME MESLEK ÖĞRETİYORUM PROJESİ

YAĞ HAMMADDELERİ VE YAĞLI TOHUMLARA DEĞER BİÇİLMESİ

Çiftçi Bilgisayarı Bilgilendirme

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

TÜRKİYE DE PAMUK ÜRETİMİ VE BAKANLIK POLİTİKALARI. Dr. Mehmet HASDEMİR Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü

Dünyada Ve Türkiye de Bitkisel Yağ Üretimi Ve Ticaretinde Yerfıstığının Yeri

MISIR DOSYASI. Türkiye`de mısır; yem, nişasta, glikoz, yağ ve son yıllarda biyoetanol üretiminde kullanılmaktadır.

Türkiye de Adalete Erişim için Adli Yardım Uygulamalarının Geliştirilmesine Destek Projesi

KÜRESEL TİCARETİN ÜÇ ELEMANI: HAMMADDE, ÜRETİM, PAZAR

KISALTMALAR. * Bu raporda geçen misafir kelimesi, geçici koruma statüsü altındaki Suriyelileri ve kamp kelimesi

Transkript:

SURİYELİ SIĞINMACILARIN BÖLGE TARIMI ÜZERİNE ETKİLERİ Erdal DAĞISTAN edagistan@mku.edu.tr Arif SEMERCİ asemerci@mku.edu.tr Oğuz PARLAKAY oparlakay@mku.edu.tr Ahmet D. ÇELİK adcelik@mku.edu.tr Bekir DEMİRTAŞ bdemirtas@mku.edu.tr Tuğçe KIZILTUĞ tkiziltug@mku.edu.tr Mustafa Kemal Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü- Hatay ÖZET Suriye de yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle bir göç hareketliliği yaşanmaktadır. Son üç yılda ülkemize yaklaşık 3.000.000 sığınmacı göç etmiş olup bu sayı giderek artmaktadır. Bu göç hareketliliğinin en önemli etkileri Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Adana illerinde görülmüştür. Suriyeli sığınmacıların gelişi ilde her sektörde olduğu gibi tarım sektöründe de özellikle işgücü istihdamı bakımından nitel ve nicel olarak önemli değişikliklere yol açmıştır. Yoğun olarak sebze, zeytin ve endüstri bitkilerinin yetiştirildiği ve dolayısıyla işgücü maliyetlerinin yüksek olduğu düşünüldüğünde bu durum Hatay bölgesi için maliyetlerin düşürülmesi açısından olumlu sayılabilir. Bununla birlikte yerli istihdam ve üretim kalitesi olumsuz etkilenmektedir. Bu çalışmada göç hareketliliğinin tarım sektörü üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri irdelenmiştir. İstatistiki veriler ilgili kurumlardan temin edilmiş olup, sektör üzerindeki etkisi gözlemlere dayalı olarak belirlenmeye çalışılmıştır. Bu hareketlilik çeşitli sektörlere olumlu veya olumsuz katkılar yapmış olup en önemli etkiyi tarım sektöründe özelliklede işgücü istihdamına sağladığı söylenebilir. Anahtar kelimeler: Sığınmacı, Göç hareketliliği, Suriye, Hatay, Tarım EFFECTS ON REGIONAL AGRICULTURE OF SYRIAN REFUGEES ABSTRACT Due to domestic disturbance in Syria, a migration movement has been occurring, and approximately 3.000.000 people have migrated to Turkey in last 3 years and this number has been increasing gradually. Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis and Adana are the cities which are affected most by migration movement. As well as other sectors, this movement has led to change in agricultural sector in terms of especially qualitative and quantitative labor supply. Considering the 1419

high labor costs in vegetable, olive and industry crop growing in Hatay province, this situation could be considered favorable to decrease the costs. However, local employment and production quality are affected negatively. In this study, negative and positive effects of migration movement on agricultural sector were examined. Statistical data was gathered from related organizations, and effects on sector were examined by observation. It could be said that migration movement effected different sectors negatively or positively, and the most important effect was observed in labor supply in agricultural industry. Keywords: Refugee, Migration movement, Syria, Hatay, Agriculture. 1.GİRİŞ Dünya genelinde farklı sebeplerden dolayı iller ve bölgeler yanında ülkeler arasında da nüfus hareketliliği yaşanabilmektedir. Bu bağlamda 2011 yılından bu yana Suriye den Türkiye ye doğru meydana gelen nüfus hareketliliği ülkeler arası nüfus hareketliliğine örnekti olarak gösterilebilir. Suriye de yaşanan iç karışıklıklardan dolayı 22 milyon olan ülke nüfusunun yaklaşık 6,5 milyonu ülke içinde yer değiştirirken, 7 milyonun üzerindeki nüfus ise Lübnan, Ürdün, Mısır, Kuzey Afrika ülkeleri ve Türkiye ye sığınmışlardır. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) verilerine göre; Avrupa da iltica talebinde bulunan Suriyeli sığınmacı sayısı yaklaşık 900.000 dir. Bu rakamın yaklaşık %35 i Sırbistan ve Kosova ya, %24 ü ise Almanya ya sığınma talebinde bulunmuştur. Ortadoğu da yaşayan Suriyeli sığınmacı sayısı ise yaklaşık 2.000.000 dur. Ortadoğu da yaşayanların yaklaşık %50 si Lübnan da, %30 u Ürdün de bulunaktadır. Türkiye de bu göç dalgası sonrası barınma merkezleri içinde ve dışında yaklaşık 3 milyon Suriye vatandaşı bulunmaktadır (UNHCR, 2016). AFAD tarafından 10 ilde kurulan 26 barınma merkezinde yaklaşık 300 bin Suriye vatandaşı bulunmaktadır (AFAD, 2016). Barınma merkezlerinde kalanların bütün insani ihtiyaçları, üç yılı aşkın süredir Türkiye tarafından karşılanmaktadır. Bu merkezlerde barınma, beslenme, sağlık, güvenlik, sosyal aktivite, eğitim, ibadet, tercümanlık, haberleşme, bankacılık ve diğer hizmetler verilmekte olup ayrıca okullar açılmakta, bölge üniversitelerine kayıt hakkı tanınmaktadır. Günden güne artan sayıda Suriye Arap Cumhuriyeti (Suriye) vatandaşlarının Türkiye ye sığınmacı olarak gelmelerinin altında yatan temel etken; Suriye ile güçlü tarihi, kültürel ve komşuluk bağları olan Türkiye Cumhuriyeti nin iç karışıklıklardan etkilenen Suriye vatandaşları için açık kapı politikası uygulaması olmuştur. Türkiye, gerek sınırları içerisindeki, gerekse Suriye sınırları içerisindeki geçici barınma merkezlerinde ve çeşitli illerde, Suriye vatandaşlarına insani yardım sağlamada en fazla kaynak harcayan ülke olmuştur. Birleşmiş Milletlerin (BM) tahminlerine göre, Türkiye 2011 den beri Suriye krizi için 10 milyar dolardan fazla harcama yapmıştır. Ancak bugüne kadar gerek BM gerekse uluslararası kuruluşlar tarafından Türkiye ye sığınan Suriyeli sığınmacılara ve Türk Devletine maddi anlamda yeterli destekte bulunulmamıştır. Türkiye, kendisine sığınan ve hal-i hazırda Hatay, Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Osmaniye, Adıyaman, Adana, Mardin, Malatya illerinde oluşturulmuş çadır kent ve konteyner kentlerde barındırılan Suriyeli mülteciler için sınırların açık tutulması, zorla geri göndermeme ve temel ihtiyaçların karşılanmasını içeren bir Geçici Koruma Rejimini benimsemiştir. Bununla birlikte, Suriye uyrukluların uluslararası koruma ihtiyaçlarına yanıt verilmesi konusunda liderlik rolünü üstlenmiştir. Buna göre Türkiye, Suriye den gelen mültecileri geçici koruma politikası çerçevesinde kabul etmekte ve temel ihtiyaçlarını karşılamakta, 1420

Suriyeliler Türkiye den sığınma talep eden başka ülke vatandaşlarının tabi olduğu bireysel başvuru prosedürüne tabi tutulmamaktadır (Battır, 2014). Ekonomik potansiyeli güçlü olan yörelere olan göçler, o yörenin ticaret ve ekonomisine bir canlılık kazandırabilir. Ancak ekonomisi yeterince güçlü olmayan ve satın alma gücü olmayan zorunlu siyasi göçmenlerle ticaret ve ekonominin canlanmasını beklemek doğru değildir. Aksine orada ticaret durağanlaşır (Atasoy ve Demir, 2015). Türkiye ye yaklaşık 3.000.000 sığınmacı göç etmiş olup bu sayı giderek artmaktadır. Bu göç hareketliliğinin en önemli etkileri Hatay, Şanlıurfa, Gaziantep, Kilis ve Adana illerinde görülmektedir. Bu göç hareketliliğinden en fazla etkilenen illerden biride Hatay olmuştur. Bu çalışmada göç hareketliliğinin Hatay ilinde tarım sektörü üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri irdelenmiştir. 2. MATERYAL VE YÖNTEM Hatay tarih boyunca Suriye ile siyasi, ekonomik ve demografik bağları olan bir kentimizdir. Dolayısıyla sınır komşumuzdaki olaylardan en fazla etkilenen illerden biri olmuştur. Türkiye deki toplam Suriyeli göçmenlerin önemli bir bölümünü barındırması, özellikle bu göç hareketliliğinden istihdam bakımından önemli derecede etkilenen bir il olması nedeniyle Hatay ili araştırma alanı olarak seçilmiştir. Veriler FAO, TÜİK, İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi vb. gibi kurumlardan temin edilmiş olup, sektör üzerindeki etkisi gözlemlere dayalı olarak belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca, bu çalışmada dünyada ve Türkiye de konuyla ilgili olarak yapılan çalışmalar, araştırmalar, tezler ve konuyla ilgili olarak ulusal ve uluslararası kuruluşlar tarafından hazırlanmış raporlardan elde edilen ikincil veriler de kullanılmıştır. 3. BULGULAR Hatay önemli bir tarım bölgesidir. İklim, toprak özellikleri ve arazi yapısı itibariyle polikültür ve entansif tarımın yapıldığı her türlü tarımsal üretimin gerçekleştirilebildiği bir yerdir. Özellikle işgücü gereksinimi yoğun olan tarımsal üretim sistemi yaygındır. Bununla birlikte bölgedeki işgücü gereksinimi daha çok doğu ve güneydoğu bölgelerinden mevsimlik olarak gelen işgücüyle karşılanmaktadır. Ancak Suriye de yaşanan iç karışıklıklar nedeniyle meydana gelen göç hareketi her sektörde olduğu gibi tarım sektöründe de özellikle işgücü istihdamı bakımından nitel ve nicel olarak önemli değişikliklere yol açmıştır. Suriyeli sığınmacılar barınma imkânı buldukları yerleşim yerlerinde geçimlerini sağlamak için her türlü ekonomik faaliyetin yürütüldüğü çalışma kollarında yerli işgücüne göre çok daha düşük ücretle çalışmaktadırlar. Suriyeli sığınmacılar Türkiye de mevcut sermayelerini değerlendirmek için işyeri de açmaktadırlar. Ancak maddi gücü zayıf ya da yetersiz olanlar, buldukları her işte daha az ücret ve daha fazla mesai karşılığı çalışmaktadırlar. Suriyeli sığınmacılar Türkiye ye geldiklerinden beri tüketici olarak yerel ekonomilere katkı sağlamakta iken, zamanla ekonomik hayata üretici olarak katılmaya başlamışlardır. Türk işçilerin çalışmak istemediği çoğu vasıfsız işgücü gerektiren iş alanlarında çalışmaya başlayarak, kendileri yeni işler kurarak hem işyeri kapasitelerini, hem yatırım ve üretimi hem de istihdamı arttırmışlardır. Örneğin, Gaziantep ve Şanlıurfa sığınmacıların ekonomik katkısı dolayısıyla son 2-3 yılda istihdam oranı artan iller olmuştur. Bazı iş alanlarında işgücü bulunamaması dolayısıyla yavaşlayan veya duran üretim Suriyeli sığınmacıların işgücüne katılması sayesinde yeniden başlamıştır. Örneğin 1421

bölgedeki bazı illerde yeterli tarım işçisi bulunamaması nedeniyle bir kısım tarım ürünlerinin yetiştiriciliği terkedilmiş olduğu halde, Suriyelilerin işgücüne katılımıyla birlikte bu tür ürünlerin yetiştiriciliğinde bir canlanma yaşanmaya başlamıştır. Hatay ili bu tür ürünlerde yaşanan canlanmaya iyi bir örnektir. Son yıllarda Hatay da pamuk ekimi nerdeyse tamamen bitmişken, Suriyelilerle birlikte üretim yeniden başlanmıştır (Akçiçek, 2015). Sığınmacılar sanayide, tarımda ve küçük çaplı işletmelerde ucuz işgücü olarak çalıştırılmaktadır. Sığınmacıların işgücü piyasasına girmesinin hem olumlu hem de olumsuz etkileri bulunmaktadır. Suriyelilerin çalıştırılmasının yarattığı en önemli sorunlardan biri düşük ücretlerle çalıştırılmaları ve bunun uzun vadede işgücü piyasalarında yaratması muhtemel olumsuz etkidir (ORSAM, 2015). Bu düşünce kuruluşu tarafından hazırlanan rapora göre; iş dünyası ile yapılan görüşmelerde esasen yerel halkın tarım sektörü ya da fabrikalarda işçi olarak çalışmak istemediği ve bu alanda işgücüne büyük ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Bu yönüyle Suriyeliler yerel halkın iş fırsatlarını elinden almadığı, tersine vasıfsız işgücü gerektiren iş kollarındaki açığı kapattığı ifade edilebilir. Suriyeli mülteciler ucuz iş gücü olmaları ve kayıt dışılıkları nedeniyle sermaye sahiplerinin yeni gözdeleri haline gelmişlerdir. Mülteciler sosyal güvenceye tabi olmadıklarından, iş sırasında meydana gelen kaza ve ölümlere dair hukuki hakları yoktur (Derdiyok, 2013). Türkiye de en fazla sığınmacının yaşadığı il yaklaşık 750.000 kişi ile İstanbul dur. Hatay da ise yaklaşık 200.000 Suriyeli sığınmacı yaşamaktadır (Çizelge 1). Suriyeli sığınmacılar başta sınır ve sınıra yakın iller Hatay, Gaziantep, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Adana, Osmaniye, Mersin olmak üzere Türkiye nin neredeyse tüm illerine yayılmış durumdadır. Parası olanlar kendiişlerini kuruyor ama çoğunluk kaçak işçi olarak çalışmaktadır. On binlerce Suriyeli iş aramakta ve özellikle tarım, imalat sanayi ve hizmet sektöründe Türklerin yaptığı işleri yarı fiyatına yapmaya razı olmaktadır. Suriyeli işgücünün ucuz olması işverenleri de cezbetmektedir ve bu durum Türklerin işten çıkarılmasına neden olmaktadır (Çetingüleç, 2014). Çizelge 1. Türkiye de illere göre Suriyeli sığınmacı sayısı (kişi) İller Sığınmacı sayısı İller Sığınmacı sayısı İstanbul 750.000 Mersin 200.000 Bursa 340.000 Gaziantep 145.000 Ankara 250.000 Şanlıurfa 141.000 Adana 250.000 Diyarbakır 125.000 Konya 250.000 Diğer 104.000 Hatay 200.000 Toplam 2.755.000 Kaynak: BM Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR ), 2016 AFAD 2014 ve 2016 verilerine göre Türkiye de kamplarda ve kamp dışında yaşayan Suriyeli sığınmacılar genç bir grup olup, çoğunlukla çalışma çağında ve sağlam vücutlu kişilerden oluşmaktadır. Hem erkek hem de kadınlarda en yoğun yaş grubu 15-64 yaş grubudur. Suriyeli sığınmacıların çoğunluğu ilkokul mezunudur. Kamplarda yaşayanlar ile kamp dışında yaşayanlar içerisinde ilkokul mezunu olan sığınmacı yüzdesi sırasıyla %37 ve %33 tür. Erkeklerin yaklaşık %60 ının, kadınların ise sadece %10 unun belirli bir mesleği vardır. Konut başına ortalama kişi sayısı kamplarda yaşayan sığınmacılar arasında 5,6 ve kamp dışında yaşayanlar arasında ise 8,6 dır. Kamp içindeki sığınmacıların %52 si ve kamp dışındaki sığınmacıların %77 si Türkiye de bir iş aramıştır. Kayıt altındaki Suriyelilerin yaklaşık %60 ının çalışabilir yaştaki (15-64) 1422

bireylerden oluştuğu görülmektedir (Çizelge 2). Çizelge 2. Türkiye de kayıt altına alınan Suriyelilerin yaş ve cinsiyete göre dağılımı Yaş Erkek % Kadın % Toplam 0-14 533.930 36,7 498.233 38,9 1.032.163 15-64 894.560 61,5 753.185 58,9 1.647.745 65+ 25.244 1,7 28.132 2,2 53.376 Toplam 1.453.734 100,0 1.279.550 100,0 2.733.284 Kaynak: AFAD, 2016 Tarımın Hatay ekonomisine katkısı yaklaşık olarak yıllık 3 milyar TL dir. Hatay gerek milli gelir gerekse tarımsal nüfus ve istihdam bakımından önemli bir tarım bölgesidir. İlde ürün deseni işgücü talebi yoğun olan sebze ve endüstri bitkilerinden oluşmaktadır. Bugüne kadar işgücü ihtiyacının büyük bir bölümü doğu ve güneydoğu bölgelerinden karşılanmakta iken Suriye deki iç karışıklık nedeniyle ülkemize göç eden Suriyeli sığınmacıların işgücü istihdamında önemli bir yer tuttuğu söylenebilir. Suriyeli işgücünün daha ucuz ve her türlü işi yapmaya istekli olması yerli istihdamı olumsuz etkilemektedir. Suriyeli işgücünün ucuz ve her türlü işi yapmaya istekli olmasına rağmen işgücü kalitesi düşüktür. Ucuz işgücünün etkisiyle maliyet düşük olmakla birlikte düşük kalitede üretime bağlı olarak ekonomik kayıplar aslında gerçek maliyeti yükseltmektedir. Ancak bu maliyet üreticiden çok tüketiciye yansıdığı için ekonomi içerisinde doğrudan fark edilememektedir. Ayrıca, Hatay İli Suriyeli sığınmacıların yoğun olarak yaşadığı illerden biridir. İlin ekonomisinde tarım sektörünün önemli bir ağırlığı bulunmaktadır. Hatay İli nüfusunun yarıya yakın kısmı kırsal alanda yaşamakta ve tarımsal üretimde bulunmaktadır. Tarımsal üretim değerinin il ekonomisindeki payı ise %50 nin üzerindedir. Tarımsal üretimin yoğun olarak yapıldığı Hatay İlinde Suriyeli sığınmacılar da tarımsal üretim faaliyetlerinde çalışmaktadırlar. Bu durum maliyetler üzerine olumlu etki yaparken diğer yandan da pek çok yerli işçinin işsiz kalması sonucunu doğurmaktadır. Sığınmacıların tarım işletmeleri açısından yarattığı en olumlu etki tarımsal üretim faaliyetlerinin daha az maliyetle yürütülmesidir. Burada en önemli kazanç, diğer sektörlerde olduğu gibi tarım işletmeleri sahiplerinin sigortasız, daha az gündelikle, daha fazla işçi çalıştırarak daha düşük maliyetle üretim yapmasıdır. Türk işçiler ise günlük yevmiyelerinin azalması yanında iş bulmakta oldukça zorlanmaktadırlar. Bu durum bazı bölgelerde sosyal patlamalara neden olmaktadır. Bununla birlikte, gün geçtikçe artan sayıdaki Suriyeli sığınmacılar Hatay il genelinde pek çok sosyal ve altyapı sorunlarını da beraberinde getirmektedir. Kayıtlı olanlar dışında kayıtlı olmayan Suriyeli sayısı dikkate alındığında Hatay İl nüfusunun tahmini olarak %30 arttığı söylenebilir. 2011 Yılından itibaren Hatay iline sınırdan geçen sığınmacı sayısı önemli derecede artış göstermiştir. Ayrıca sınırdan kaçak olarak canlı hayvan geçişleri ile birlikte başta kaçak et, çay, zeytinyağı, pirinç, tohum, sigara, şeker vb. çeşitli tarımsal ürünler yanında, tarımsal üretim faaliyetlerinde kullanılabilecek kaçak akaryakıt geçişleri de hız kazanmıştır. Bu durum Hatay ilinde yürütülen tarımsal üretim faaliyetlerinde farklı etkilere neden olmaktadır. Suriye krizinin Hatay a etkisinin diğer illere göre daha hissedilir düzeyde olduğu ve ildeki her sektörün, olumsuz etkilendiği söylenebilir. Hatay ın Suriye ye doğrudan ihracatı 2010 yılında yaklaşık 118 milyon dolar olarak 1423

gerçekleşirken, bu rakam 2012 yılında yaklaşık 56 milyon dolara gerilemiştir. Bu değerlerden dış ticaretimizin olumsuz etkilendiği görülmektedir (ORSAM, 2015). Hatay ilindeki uluslararası taşımacılık sektörü oldukça gelişmiş düzeyde olup, Türkiye nin en büyük taşımacılık firmalarına sahip olan illerden biridir. İlde geçimini taşımacılıktan sağlayan pek çok aile bulunmaktadır. Suriye krizi ile birlikte sınır kapılarının kapatılması taşımacılık açısından il ekonomisini zora sokmuştur. İlde çok sayıda bulunan TIR galerinde satışa sunulan ikinci el TIR ların sayısındaki artış gözlerden kaçmamaktadır. Gelişmelerden tarım ürünleri taşımacılığının da olumsuz etkilendiği söylenebilir. Hatay a gelen sığınmacıların büyük bir kısmının ekonomik durumu yeni yatırımlara elvermediğinden, semt pazarlarında sebze-meyve satışı yapmak veya berber, bakkal gibi küçük işyerleri açmak şeklinde çözümler ürettikleri görülmektedir. Sığınmacılar genellikle niteliksiz işçi olarak çalışma imkanı bularak fırsatları iyi değerlendirmektedir. Hatay ilinde Arapça bilen nüfusun fazla olması nedeniyle sığınmacıların hem ekonomik, hem toplumsal hayata katılımlarının daha kolay olduğu söylenebilir. Milliyet Gazetesinin 6 Aralık 2015 deki sayısında yer alan bir açıklamada Kilis Valiliği tarafından; sınıra yakın zeytin bahçeleri veya arazilerin muvazaalı olanları tarımsal üretim amaçlı olarak aylık 100 liraya noterden tasdikli olarak kiralandığı, kiralanan bu arazilerin farklı amaçlarla kullanılarak sınırdan yasadışı geçişler yapıldığı ifade edilmiştir. Ayrıca, köylülerin sınırın sıfır noktasındaki arazilerinde mısır gibi yüksek boylu bitki ekimi yaparak buralardan insan kaçakçılığı yaptıkları bundan dolayı Suriye sınırındaki illerin valilikleri sınıra 200 metre uzaklığa kadar arazilerde mısır gibi uzun boylu bitkilerin ekimini zorunlu olarak yasakladıkları bildirilmiştir. Güvenlik amacıyla uygulanmaya başlanan bu yasaklama ile birlikte mısır gibi uzun boylu bitkilerin üretimini olumsuz etkilenecek ve yem piyasasında mısır arzının azalmasına yol açacaktır. Bu gelişme bölgede yetiştirilebilen ürünlerde fiyat artışına neden olabilir. Hatay bölgesindeki üreticiler Suriye krizi nedeniyle hammadde bulma ve ürünlerini pazarlanma konusunda da sorunlar yaşamaktadır. Örneğin Suriye den getirilen çiğitin ithalatının engellenmiş olması nedeniyle fabrikalardaki hem yağ hem de küspe üretimi azalmış buna bağlı olarak yerel istihdam olumsuz etkilenmiştir. Bölgedeki çiftçiler; motorin, elektrik ve gübrede indirim, Suriye ye ve Suriye üzerinden diğer bölge ülkelerine ihraç edilen ürünlere devletten alım garantisi verilmesini talep etmektedirler (IMPR,2012). Bu durum bölgedeki tarım sektörünün önüne ucuz girdi bulma konusunda engel olarak çıkmaktadır. Girdilerin ucuz temin edilememesi çiftçilerin karşısına maliyetleri artıran etken olarak çıkmaktadır. 4. SONUÇLAR Hatay ili sahip olduğu uygun ekoloji sayesinde tarımsal üretim potansiyeli çok geniş bir ürün yelpazesinde sahiptir. Bu durum gerek meyve ve sebzecilik gerekse tarla ürünleri yetiştiriciliği bakımından farklı dönemlerde yabancı işgücü ihtiyacını doğurmaktadır. Normal konjonktürde tarımda kullanılan işgücü büyük oranda doğu ve güneydoğu illerinden gelen işçilerden sağlanmaktadır. Ancak Suriye sorununun ortaya çıkmasından sonra sığınmacıların Hatay a gelmesiyle birlikte ihtiyaç duyulan işgücü bu sığınmacılardan karşılanmaya başlanmıştır. Sığınmacılar yerli işgücünün yaptığı işi daha ucuza, bazı işlerde ise üçte birine karşılık gelen ücretlerle yapmaları ve yerli işgücünün yapmak istemediği ağır işleri de yapmaları nedeniyle işverenler tarafından tercih edilir duruma gelmiştir. Hatay ilindeki tarımsal üretimde yaptıkları işler arasında Dörtyol ve Erzin de turunçgil toplama, Hassa da bağcılık, Amik ovasında pamuk 1424

çapalama ve hasadı, Altınözü nde zeytin toplama sayılabilir. Krizden önce işçilik maliyetleri yüksek olduğu için bölgede bazı ürünlerin üretimi terkedilmiş durumdaydı. İşgücü maliyeti nedeniyle karlı olmadığı düşünülerek üretimi yapılmayan veya dalından toplanamayan bazı ürünler sığınmacıların devreye girmesiyle ekonomiye kazandırılmaya başlanmıştır. Bununla birlikte kaçakçılığı kolaylaştırdığı veya zemin hazırladığı gerekçesiyle sınırda uzun boylu bazı bitkilerin üretiminin yasaklanması tarımsal açıdan kayıp olarak nitelendirilebilir. Son dönemde Suriyeli sığınmacıların Hatay ilinde açtıkları dış ticaret ve uluslararası taşımacılık şirketleri artmaya başlamıştır. Sığınmacılar tarafından yapılan dış ticarete konu olan ürünler arasında Ortadoğu ülkelerine gönderilen ve bu ülkelerden getirilen tarım ürünleri de yer almaktadır. Bu faaliyetler kayıt altında olduğu sürece ekonomiye olumlu katkılar sağlayacaktır. Suriyeli sığınmacıların bölge tarımına etkileri özetlenecek olursa; sığınmacıların tarımı; tüketici, üretim faktörü (işgücü) ve pazarlama kanalında bir aracı (perakendeci) olarak etkiledikleri söylenebilir. Tüketici olarak bölgede tarım ürünlerine olan talebi artırdıkları söylenebilir. Bu bağlamda tüketici olarak bölgede üretilen tarım ürünlerine talep oluşturdukları için bölge üreticisinin gelirini artırıcı etkide bulunduğu ifade edilebilir. Üretim faktörü olarak üretimde ucuz işgücü olarak yer aldıkları için üretim maliyetinde düşüşe neden olarak üretici gelirini ve ürün fiyatlarını destekleyici etkisinin olduğu söylenebilir. Pazarlama kanalında ise, gerek Suriye den tarım ürünü getirerek gerekse sebze halinden alınan tarım ürünlerinin satışıyla pazarlama kanalında bir aracı olarak faaliyet göstermektedirler. KAYNAKLAR AFAD, 2014. Suriye den Türkiye ye Nüfus Hareketleri. T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı. www.afad.gov.tr AFAD, 2016. İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Başkanlığı http://www.goc.gov.tr/icerik6/giriscikis_363_378_4708_icerik. Akçiçek, 2015. Türkiye deki Suriyelilerin Toplumsal ve Ekonomik Uyumu. Liberal Düşünce Dergisi, Sayı 80, Güz 2015.s.51-61 Atasoy, A. ve Demir, H., 2015. Suriyeli Sığınmacıların Kırıkhan a (Hatay) Etkileri. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt 8, Sayı:38 ISSN:1307-9581 Battır, O. 2014. Suriyeli Sığınmacılar Konusunda Türkiye nin Politikası. Beynelmilel Dergisi. Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Yayını. Yıl 2 Sayı 3 Çetingüleç, M., 2014. İşsizliğe Suriyeli mülteci darbesi. Al-Monitor: the Pulse of the Middle East. 9 Temmuz 2014 Derdiyok, B., 2013. Kayıtdışı İstihdam ve Kayıtdışı İstihdam Özelinde Suriyeli Mültecilerin Durumu. TÜRKSAM (Uluslararası İlişkiler ve Stratejik Analizler Merkezi). 1425

IMPR, 2012. Türkiye İle Suriye Arasındaki Krizin Gaziantep Ve Hatay Bölgesi Ekonomileri Üzerindeki Etkileri. Uluslararası Orta Doğu Barış Araştırmaları Merkezi IMPR Yayınları. Rapor No: 12. EKİM 2012 Milliyet, 2015. Uzun tarım bitkilerinin ekimi 5 ilde yasaklandı. Milliyet Gazetesi 6 Aralık 2015 tarihli sayısında yer alan haber yazısı. ORSAM, 2015. Suriyeli Sığınmacıların Türkiye ye Etkileri. Ortadoğu Stratejik Araştırmalar Merkezi Yayınları, Rapor No:195, Ocak 2015. UNHCR, 2016. Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR), http://data.unhcr.org/syrianrefugees/regional.php, Erişim Tarihi: 11.03.2016 1426