Biyolojik Silahlar : I. Tehdidin Boyutu



Benzer belgeler
Biyoterörizm ve Besin Güvenliğine Diyetisyen Yaklaşımı: Mevcut Hızlı Teşhis Yöntemleri

BİYOLOJİK TEHDİTLER GİRİŞ BİYOLOJİK SİLAHLARIN TARİHÇESİ BİYOLOJİK AJANLARIN SINIFLANDIRILMASI BİYOLOJİK SALDIRILAR VE KORUNMA

PAKETLEME TALİMATI 602 (PT 602)

BİYOTERÖRİZM VE GIDA GÜVENLİĞİNE YÖNELİK HACCP YAKLAŞIMI

BİYOTERÖRİZM. Prof. Dr. Mehmet BAYSALLAR

Biyolojik silahlar, askeri birlikleri, sivil toplumu, hayvanları ve tarımı etkileyerek. Biyolojik silah olarak mikroorganizmalar.

BİYOLOJİK SİLAHLAR ve BİYOTERÖRİZM

Viral gastroenteritlere bağlı salgınlar Türkiye ve Dünyada Güncel Durum

Biyoterörizm. Emine ALP*, Mehmet DOĞANAY*

Gıda Kaynaklı İnfeksiyon Hastalıkları

IDC Savunma Sanayi Nakliye Ticaret A.Ş. HIZLI BİYOLOJİK PATHOJEN/TOKSİN ve KİMYASAL GAZ TESPİT SİSTEMLERİ

Biyolojik Silahlar : II. Viruslardan Kaynaklanan Riskler

TEK SAĞLIK YAKLAŞIMIYLA ZOONOTİK HASTALIKLARA BAKIŞ (SAĞLIK BAKANLIĞI PERSPEKTİFİ)

Gıda savunmasında yeni yaklaşımlar: risk yönetim metodolojileri

BAL ÜRETİM SÜRECİNDE KRİTİK KONTROL NOKTALARININ BELİRLENMESİ, SEKONDER KONTAMİNASYON KAYNAKLARININ

BİYOLOJİK SAVAŞ AJANLARI

Bruselloz: GüncelLiteratürler EşliğindeGüncelleme

Biyoterörizm ve Eczacılık Hizmetleri

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ ECZACILIK FAKÜLTESİ

Biyolojik silah etkenleri ile yap lan terör eylemleri. Biyoterörizm: Hastane nfeksiyonlar Kontrol Ekibinin Rolü

BRUSELLOZUN İNSANLARDA ÖNLENMESİ VE KONTROLÜ

Meslek Hastalığı Olarak Bulaşıcı Hastalıklar ve Risk Grupları. Dr. Nazmi Bilir

Uluslararası sağlık tüzüğü ve mikrobiyoloji laboratuvarları yeni fırsatlar ve görevler. Dr Hakan Abacıoğlu

Tıbbi veya klinik atıklar hayvanların veya insanların tıbbi tedavileri veya biyo-araştırma sonucu ortaya çıkan atıklardır;

Küreselleşmede Bulaşıcı Hastalıkların Kontrolü

Yrd. Doç. Dr. Nural KARAGÖZLÜ. Celal Bayar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü

ISO TEHLİKE VE RİSK ANALİZİ TALİMATI

Viral gastroenteritlerin laboratuvar tanısı

Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) VEYSEL TAHİROĞLU

SARS (SEVERE ACUTE RESPİRATORY SYNDROME) CİDDİ AKUT SOLUNUM YETMEZLİĞİ SENDROMU

Biyolojik Silahlar 1/ 51

Vektör kaynaklı Viral Enfeksiyonlar. Koray Ergünay

GIDA KAYNAKLI HASTALIKLAR. Gıda orijinli hastalıklar gıda zehirlenmesi gıda enfeksiyonu olarak 2 ana gruba ayrılır.

BİYOGÜVENLİK. Prof. Dr. Tamer ġanlidağ

BULAŞICI HASTALIKLARA GİRİŞ

Geçtiğimiz yüzyıl, infeksiyon ve mikrobiyoloji bilimlerinin

GIDALARDA ÖNEMLİ MİKRO ORGANİZMALAR: Gıdalarda önem taşıyan mikroorganizmalar; bakteriler, funguslar (maya-küf) ve virüslerdir.

ZOONOZLAR VE ZOONOTĐK ETKENLER, ĐLGĐLĐ ANTĐMĐKROBĐYAL DĐRENÇ VE GIDA KAYNAKLI SALGINLARIN ĐZLENMESĐ YÖNETMELĐĞĐ

Erken Uyarı-Cevap ve Saha Epidemiyolojisi

Olağanüstü Durumlarda DAS Yönetimi Biyoterörizm

AMR Global Case Studies. Antimikrobiyal Direnç ile İlgili Global Çalışmalar

BİYOLOJİK RİSK ETMENLERİ. Mikroplar deriye yerleşir, toprakta bitki yüzeylerinde, tatlı suda ve deniz çökeltilerinde bulunurlar

Zoonotik Tüberküloz (1)

ABD DE BİYOLOJİK TERÖR VE VETERİNER HEKİMLİK

Biyolojik Risk Etmenleri

TÜBİTAK'tan kimyasal silaha karşı büyük buluş

Bulaşıcı Hastalıklar Epidemiyolojisi. Araş. Gör. Dr. S. Utku UZUN Pamukkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı

Salgın Analizi. Prof.Dr.IŞIL MARAL. Halk Sağlığı Uzmanı, Mikrobiyoloji Doktoru (PhD) Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı

ERİŞKİN HASTADA İNFLUENZAYI NASIL TANIRIM?

ENFEKSİYÖZ MADDELERİN HAVA YOLUYLA ULUSLARASI TAŞINMASI

Uluslararası Pencereden Enfeksiyon Kontrolü

GEN TEKNOLOJİLERİ VE ULUSAL GÜVENLİK

Yoğun Bakım Ünitesinde Gelişen Kandida Enfeksiyonları ve Mortaliteyi Etkileyen Risk Faktörleri

GENEL HEDEFLERİN BELİRLENMESİ Her konuda olduğu gibi zoonotik hastalıkların kontrolünde de öncelikle genel hedeflerin belirlenmesi gerekir.

GIDA İLE BULAŞAN ENFEKSİYON HASTALIKLARI TEDAVİ VE KORUNMA

Türkiye ve Kitle İmha Silahları. Genel Bilgiler

Tularemi: BİYOGÜVENLİK

Antibiyotik Direncinde ve Kontrolünde Güncel Durum

TULAREMİ KONTROL ve KORUNMA. Dr. Kemalettin ÖZDEN

GİRİŞ. Kan dolaşımı enfeksiyonları (KDE) önemli morbidite ve mortalite sebebi. ABD de yılda KDE, mortalite % 35-60

Biyolojik ve Kimyasal Silahların Tarıma Etkisi

Biyolojik olay BİYOLOJİK AJANLARLA TEMAS. Tarihçe. Tarihçe. Kırım kongo kanamalı ateşi. Biyolojik olay Dr.

Biyolojik Silah Olarak Hemorajik Fever Virusları: Teşhis, Tedavi ve Kontrol

Seyahat Tıbbı Epidemiyolojisi ve Bilgi Kaynakları

SU VE BESİNLER İLE BULAŞAN HASTALIKLAR VE KORUNMA YOLLARI

HASTANE ENFEKSİYONLARININ EPİDEMİYOLOJİSİ. Yrd. Doç. Dr. Müjde ERYILMAZ

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI REFİK SAYDAM HIFZISSIHHA MERKEZİ BAŞKANLIĞI

- info@idc-defence.com - Tel : Faks :

S. typhi tifoya neden olur. S. typhimurium salmonellozisin en yaygın etmenidir.

Dünyada ve Türkiye de Gıda Kaynaklı Hastalıklar, Kontrol Etme ve Önleme Mekanizmaları

ÇORUM HİTİT ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM ARAŞTIRMA HASTANESİ NDE HEMODİYALİZ KATETER ENFEKSİYONLARI

BOTULİNUM ANTİTOKSİN. Uzm. Dr. Ş Ömür Hıncal SBÜ Bağcılar EAH Acil Tıp Kliniği

Gıda Zehirlenmeleri. PANEL: Bulaşıcı Hastalıklar - Tanı ve Tedavi Yaklaşımı. Dr. F. Şebnem ERDİNÇ. SB Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesi

1. AFET YÖNETİMİNDE SAĞLIK BAKIMI

Ebola virüsü İstanbul'a geldi!

VETERİNER HEKİMLİK ALANINDA ANTİMİKROBİYEL DİRENÇ İZLEME ve KONTROL STRATEJİLERİ EYLEM PLANI

Biyolojik ve kimyasal ajanlar, toplum sağlığı için oluşturdukları tehdit bu

10. Hangisi Hazırlık aşaması sağlık bakımı evrelerinden değildir.? A) değerlendirme B) uygulama C) sorgulama D) planlama E) Hepsi

KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ HASTALIĞI (KKKA) VE KARADENİZ BÖLGESİ NDEKİ DURUMU

TÜRK DÜNYASI UYGULAMA ve ARAŞTIRMA MERKEZİ HALK SAĞLIĞI DERGİSİ

Salmonella. XLT Agar'da Salmonella (hidrojen sülfür oluşumuna bağlı olarak siyah) ve Citrobacter (sarı) kolonileri

Sami EROL Gıda Mühendisi Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü Gıda Kontrol ve Laboratuvarlar Dairesi

TİFO. Tifo; Paratifo; Enterik Ateş;

Yumurta, Larva, Nimf ve Erişkin kene

Gıda zehirlenmeleri neden önemlidir?

Gıda Zehirlenmeleri. 10,Sınıf Enfeksiyondan Korunma. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri. Gıda Zehirlenmeleri

ANTİMİKROBİYAL DİRENÇ STRATEJİK EYLEM PLANI ( )

SU ÜRÜNLERİ SAĞLIĞI BÖLÜM BAŞKANLIĞI

Haftalık İnfluenza (Grip) Sürveyans Raporu

X ülkesinde bir köyde ağır solunum hastalığı salgını bilgileri Sağlık Bakanlığına ulaşır. Çevre bölgelerde de olgular saptanır.

VETERİNER MİKROBİYOLOJİ ANABİLİM DALI

SUYLA İLİŞKİLİ SALGINLARDA LABORATUVAR HİZMETLERİNİN ÖNEMİ VE YÖNETİMİ. Prof. Dr. Betigül ÖNGEN

Ülkelerin Siber Savaş Kabiliyetleri. SG 507 Siber Savaşlar Güz 2014 Yrd. Doç. Dr. Ferhat Dikbıyık

Enfeksiyon Hastalıkları Tanısında Sendromik Yaklaşım: Avantaj ve Dezavantajları: İshal

TEHLİKELİ MATERYALLERİN GÜVENLİ TAŞINMASI

KORUMA. Doç. Dr. Levent GÖRENEK GATA İnfeksiyon Hastalıkları ve Kl. Mik. AD.

Ulusal Akılcı Antibiyotik Kullanımı ve Antimikrobiyal Direnç Stratejik Eylem Planı

SAĞLIK BAKANLIĞI BAKIŞ AÇISI İLE «TEK SAĞLIK» UYGULAMALARI

Vibrio cholera Vibrionaceae familyasından Gram-negatif Kıvrık, basil 1-3μm boy, μmen Tekil polar flagella Enterik bakterilerle ortak özelli

Transkript:

Veteriner Hekimleri Mikrobiyoloji Dergisi Elektronik Versiyonu Yıl 2002 Cilt 02 Sayı 2 Sayfa 58-66 (orijinal dergide sayfa 47-52) www.mikrobiyoloji.org/pdf/703020210.pdf Biyolojik Silahlar : I. Tehdidin Boyutu Kadir YEŞİLBAĞ* * Araş.Gör.Dr., Uludağ Un.Veteriner Fak. Viroloji BD, 16059, Görükle-Bursa ÖZET Teknolojik gelişim yaşamın her alanına olduğu gibi insanlık açısından istenmeyen olaylara da yansımaktadır. Bu olayların ilk sırasında şüphesiz biyolojik savaş ve biyoterörizm gelir. Biyoteknolojinin gelişimi ile sonuçlanan, konvansiyonel ve moleküler biyolojik yöntemlerin geliştirilmesi sürecinde özellikle son 30 yılda konvansiyonel terörizm kavramı da popülaritesini modern terörizm veya biyoterörizm kavramına bırakmaya başlamıştır. İki bölüm halinde hazırlanan bu derlemenin ilk bölümünde biyolojik savaş ve biyoterörizm kavramları, araçları, zaman içerisindeki gelişimi, yasal boyutu, kullanılan ajanların özellikleri ve biyolojik saldırıların muhtemel epidemiyolojisi irdelenmiştir. İkinci bölümde ise biyolojik saldırılarda viruslardan kaynaklanabilecek riskler ele alınacaktır. Anahtar Kelimeler: Biyolojik silahlar, biyoterörizm, biyolojik savaş araçları, biyoterörizmin epidemiyolojisi. SUMMARY Biological Weapons : I. The Threat Improvements in technological means support human life quality as well as undesirable matters such as bioterrorism and biowarfare. Conventional terrorism has left its popularity to the modern- or bio- terrorism concept in the past 30 years by developing conventional and molecular biologic techniques, which have been resulted in creation of biotechnology. First part of this review, which is designed as two articles, examines concept and history of biological war and bioterrorism, international law, agents and their specifications, and epidemiology of bioterrorist threat. In the second part, viruses will be discussed from the aspect of potential biological weapon threat. Key Words: Biological weapons, bioterrorism, biological warfare agents, epidemiology of bioterrorism. GİRİŞ İnsanlık tarihi boyunca bireyler veya toplumlar birbirlerine üstünlük sağlayabilmek için günün imkanlarını ve teknolojilerini tüm olanaklarıyla kullanmışlardır. Bu durum karşımıza zaman zaman "truva atı" gibi stratejik reflekslerle çıkmış, kimi zaman ise 58

konvansiyonel yöntemlerden uzaklaşarak insanlık suçu düzeyine varabilen uygulamalara sapabilmiştir. Konvansiyonel yöntemler dışındaki savaş araçları genel olarak "nükleer, biyolojik ve kimyasal savaş" (NBC) başlığında incelenir. Kimyasal silahlardan çok daha tehlikeli olduğu kabul edilen biyolojik silahların yarattığı tehdit nükleer silahlarla kıyaslamaktadır (20). Geçmişi oldukça eskiye dayansa da bu yöntemlerin özellikle son zamanlarda artan bir risk oluşturması dünya kamuoyunun gözünü NBC olgusuna çevirmiştir. Bir çok ülke giderek artan biyolojik ve kimyasal savaş riskine karşı koyma stratejileri ve mücadele birimlerinin oluşturulması üzerine yoğunlaşmaktadır. Diğer taraftan uluslar arası toplantılar düzenlenmekte ve bir çok uluslar arası yayın organı konuyla ilgili makalelere önemli düzeyde yer ayırmaktadır. Savaş veya halk sağlığına yönelik bir terörizm aracı olarak kullanılabilecek biyolojik ajanlardan kaynaklanan risklerin ele alındığı bu derleme iki bölüm halinde düzenlenmiştir. İlk bölümü oluşturan bu makalede biyolojik savaş kavramı irdelenmiş ve biyolojik savaş unsurlarına genel bir yaklaşım çizilmiştir. Takiben yayınlanacak ikinci bölümde ise biyolojik savaşta (veya bioterörizmde) viruslardan kaynaklanan riskler ele alınacaktır. 1. Biyolojik Savaş veya Biyoterörizm Biyolojik saldırı mikroorganizmaların yada mikroorganizmalara ait toksinlerin insanlara karşı, özellikle epidemik karakterde hastalık oluşturmak üzere planlı bir şekilde kullanılmasını ifade eder (4). Bu tanımdan yola çıkarak askeri yapılanmaları hedef alan saldırılar "biyolojik savaş", sivil halkı hedef alan saldırılar ise "biyoterörizm" olarak tanımlanır (11). Diğer taraftan biyolojik savaş sadece insanları değil aynı zamanda hayvanları ve bitkileri de hedef alabilir (2, 12, 19). Biyoterörizme temel teşkil ettiği düşünülen gerekçeler değişik makalelerde değerlendirilmiştir (22, 24). 2. Biyolojik Saldırı Araçları Bu güne kadar biyolojik silah üretimi amacıyla üzerinde çalışıldığı tespit edilen, biyolojik silah olarak kullanılan veya kullanılma potansiyeline sahip olan önemli mikroorganizmalar ve toksinlerin listesi Tablo I'de sunulmuştur. Bu ajanlar Amerika Birleşik Devletleri'ndeki (ABD) Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) tarafından yine Tablo I'de verilen özellikler dikkate alınarak kategorize edilmiştir. Listede virus, bakteri, riketsiya, protozoon ve toksinler yer almaktadır. Bu listeye girmeyen bazı parazit (Ascaris suum, Giardia lamblia vb), toksin ve bitki ajanlarının da biyolojik silah olarak kullanılma olasılığı göz ardı edilmemelidir (14). 3. Biyolojik Silahların Geçmişi ve Bugünü Biyolojik ajanların silah olarak kullanımı tahmin edildiğinden daha eski bir geçmişe sahiptir. Geçmişte güney Amerika yerlilerinin kürar ve deniz canlılarından elde ettikleri toksinleri ok zehiri olarak kullanmaları en eski örnek olarak kabul edilir. Yine eski çağlarda kadavralar ve hayvan leşlerinin su kaynaklarını kirletmek amacıyla kullanımı da ilk örnekler arasında sayılabilir (2, 11). On dördüncü yüzyılda Tatarların bugün Ukrayna sınırlarında yer alan Feodossia (Kaffa) şehrini kuşatmaları sırasında kendi ölülerine ait vebalı kadavraları mancılıklarla şehre attıkları ve böylece bir salgın oluşturarak dengeyi lehlerine çevirdikleri iddia edilmektedir (2, 8). Ancak hastalık epidemiyolojisi dikkate alındığında bunun gerçek anlamda bir biyolojik saldırı 59

olamayacağı da değerlendirilmektedir (2). Tarihteki en önemli biyolojik saldırı ise smallpox virus (insan çiçeği) ile yapılmış ve Amerika yerlilerini hedef almıştır (8). Yerli-Fransız savaşında (1754-1767) İngiliz kuvvetleri komutanı yerlilerin saldırı gücünü kırmak için bu yola başvurmuştur. Bu uygulamadan ilham alan kaptan Ecuyer 1763'de çiçek virusu ile enfekte mendil ve battaniyeler hediye ettiği Ohio vadisi yerlilerinde büyük bir epidemi çıkmasını sağlamıştır. Bu epidemi daha önce çiçek virusuyla hiç karşılaşmamış ve immunolojik açıdan tamamen korunmasız durumdaki yerli kabilelerde büyük kayıplara neden olmuş ve %90'a varan ölümler görülmüştür (2,10). Bazı uzmanlara göre ise hastalık yönünden bakir olan Amerika kıtasına çiçek virusunun taşınmasıyla birlikte İnka, Aztek ve Maya uygarlıklarının yok oluş süreci başlamıştır (25). Birinci dünya savaşı sırasında Almanların Romanya'dan Rusya'ya ihraç edilen koyunları B. anthracis ile enfekte ettikleri ve benzer bir girişimi Fransız süvari atlarına karşı Burkholderia (Pseudomonas) mallei ile yaptıkları da bilinmektedir (2). Tablo 1. Biyolojik saldırı amacıyla kullanılabilecek ajanlar ve kategorizasyonu* Table 1. Categorisation of agents critical for biological attack Kategori Ajanlar Özellikler Variola major (insan çiçeği-smallpox) Bacillus anthracis (antraks) Ortamda kolay yayılabilmesi ve bireyler Yersinia pestis (veba) arasında kolaylıkla nakledilebilmesi A Clostridium botulinum toksini (botulizm) Yüksek mortalite ve halk sağlığını tehdit potansiyeli Francisella tularensis (tularemi) Halk arasında panik ve sosyal karışıklıklara Filoviruslar (Ebola, Marburg) neden olması Arenaviruslar (Lassa fever, Arjantin Halk sağlığı açısından özel hazırlıklar hemorajik fever vb) gerektirmesi B C Coxiella burnetti (Q fever) Brucella spp (brusellozis) Burkholderia mallei (ruam) Alfaviruslar (Venezuella ensefalomyelitisi, eastern ve western equine ensefalomyelitis) Risin toksini Cl. perfringens epsilon toksini Staphylococcus enterotoksin B? Salmonella spp? Shigella dysenteriae? Eschericia coli O157 :H7? Vibrio cholerae? Criptosporidium parvum Nipah virus Hantaviruslar Tick-borne ensefalitis ve hemorajikfever virusları Sarı humma Multidrug-resistant tüberküloz Kısmen kolay yayılım Ilımlı bir morbidite, düşük mortalite CDC de ek teşhis olanaklarına ihtiyaç duyması Elde edilebilir olması Üretimi ve yayılımının kolay olması Yüksek morbidite ve mortalite potansiyeli Halk sağlığını tehdit potansiyeli * Khan ve ark. ndan (13) adapte edilmiştir,?: işaretli etkenler gıda veya su ile yayılabilirler, CDC : Centers for Disease Control and Prevention, Atlanta, ABD. Modern anlamda biyolojik silah kavramı ise biyolojik ajanların bir bomba yardımıyla aerosol veya sprey şeklinde kullanımını kapsar. Bu yaklaşıma uyan ilk deneme 1923 yılında Fransızlar tarafından Paris yakınlarında hayvanlar üzerinde yapılmıştır (18). Takiben 1943-1968 yılları arasında biyolojik silahlanma çalışmaları oldukça yoğunlaşmış, ABD ve eski sovyetler birliği (SSCB) başta olmak üzere bir çok ülkede bu yöndeki çalışmalar sürdürülmüştür. İkinci dünya savaşı yıllarında Japonya'nın Çin şehirlerine çok sayıda biyolojik saldırı düzenlediği (11), ABD'nin ise B. antrachis sporları ile doldurulmuş en az 5000 adet biyolojik bomba hazırladığı ve bazı saha denemeleri yaptığı bilinmektedir. Diğer taraftan Kore Savaşı sırasında biyolojik silahlara başvurduğu bildirilen (2) ABD'nin saldırı amaçlı biyolojik silahlanma 60

programı 1969 yılında başkan Nixon tarafından durdurmuştur (18). Eski SSCB de bu anlamda oldukça ileri çalışmalara imza atmıştır (9, 14). Sverdlovsk şehrinde bir biyolojik silah üretim merkezinde 1979 yılında meydana gelen kazada yaklaşık 10kg yoğunlaştırılmış B. anthracis sporu şehrin üzerine saçılmış ve 66 kişinin ölümüne yol açmıştır (6, 18). Ayrıca SSCB'nin Kamboçya, Laos ve Afganistan'da sarı yağmur olarak da bilinen fusarium toksini içeren biyolojik silahlar kullandığı iddia edilmiştir (2). Bulgar gizli servisi suikastlerinde risin içerikli şemsiye tipi silahlar kullanmıştır (21). Irak'ın da körfez savaşı öncesinde B. anthracis sporlarıyla saldırı amaçlı biyolojik silahlar ürettiği bildirilmektedir (6). Biyoterörist saldırılara en açık örnek olarak 1984 yılında ABD'nin Oregon eyaletinde salataların salmonella etkenleriyle kontamine edilmesi ve 751 kişide hastalık çıkışına neden olunması (2,18) ve yine Amerika 'da görülen antrakslı mektup olaylarını gösterebiliriz. Japonya'da ise Aum Shinrikyo tarikatının başarısız biyolojik saldırılarda bulunduğu ve Zaire'den Ebola virusu elde edebilmek için girişimleri olduğu bilinmektedir (2, 8, 9). 4. Uluslar Arası Hukuk Yirminci yüzyılın başlarında biyolojik silahlara karşı oluşan yoğun ilgi ve yaygın kullanım girişimleri üzerine 1925 yılında Cenova Protokolü imzalanmıştır. Bu protokolle stratejik olarak biyolojik silahların (i) kullanımı, (ii) geliştirilmesi, üretilmesi ve stoklanmasının uluslar arası düzeyde yasaklanması, ve (iii) biyolojik silahların artmasına yönelik caydırıcı tedbirler ve ulusal politikaların geliştirilmesi hedeflenmiştir (5). Ancak bir çok ülke Cenova protokolünü imza tarihinden önceki faaliyetleriyle ilişkilendirmemiştir. Ayrıca 2. Dünya Savaşı ve sonrasındaki soğuk savaş ortamı biyolojik silahlanma çabalarını gündemde tutmuş ve Cenova protokolü bu anlamda başarısız olmuştur. ABD'nin 1969 yılında biyolojik silahlanma programını durdurması ile oluşan yeni ortamda 1972 yılında Biyolojik Silahlar Konvansiyonu (BWC) imzalanmıştır. Takip eden yıllarda 140'dan fazla ülke bu konvansiyonu onaylamıştır (8, 11). Etkin bir denetleme ve yaptırım mekanizmasının olmaması her iki sözleşmenin de zayıf yönleri olarak görülmektedir. Diğer taraftan BWC'nin savunma amaçlı biyolojik silah araştırmalarına uygun olduğu şeklinde yorumlanması sorunu daha da büyütmüştür (5). Ayrıca bu sözleşmeler sadece imzalayan ülkeler için bağlayıcıdır ve biyoterörizm riskini engelleyemez. 5. Biyolojik Silah Olarak Kullanılan Ajanların Özellikleri Biyolojik silahların önemli özellikleri arasında, (i) şiddetli hastalık ve ölümlere neden olmaları, (ii) kısmen düşük maliyetli olmaları, (iii) kolay ve büyük miktarlarda üretilebilmeleri ve (iv) bireyler arasında yayılma özelliğine sahip olmaları gösterilebilir (3, 8). Tablo 1'de açıklandığı gibi biyolojik silah olarak kullanılma potansiyeline sahip bir çok ajan olmasına karşın bunların kullanımını sınırlandıran bazı faktörler de vardır. Bu faktörleri kısaca şu şekilde sıralayabiliriz (14): 1) Elde edilebilirlik: Antraks vb ajanların eldesi kısmen daha kolayken, dünyada doğal olarak sadece belirli bölgelerde gözlenen Ebola vb ajanlar ile yer yüzünden eradike edildiği kabul edilen ve sadece belli laboratuvarlarda bulunduğu bilinen çiçek virusunun eldesi çok daha zordur. 61

Tablo 2. ABD, eski SSCB ve Irak ın biyolojik silahlanma programlarında yer alan bazı ajanlar (11,14) Table 2. Some agents from bioweaponisation programmes of USA, former USSR and Iraq Ülke Biyolojik Ajan Türü Enfeksiyon ABD Bakteriyel a Viral Toksin Bitkilere etkili ajanlar Antraks, Tularemi, Brusellozis, Q fever Venezuela equine ensefalitis a Sarı humma Botulinum a Stafilokokal enterotoksin a Buğday, çavdar ve pirinç mantar hastalıkları Bakteriyel Anthraks, Tularemi, SSCB b Brucellozis, Veba, Ruam, Melioidosis Viral İnsan çiçeği, Venezuellan equine ensefalitis, Japon ensefalitisi, Rusya bahar-yaz ensefalitisi, Ebola, Marburg, Lassa fever, Bolivya hemorajik fever Arjantin hemorajik fever Irak c Bakteriyel Viral Toksin Antraks, Cl. Perfringens, Veba d, Salmonellozis d, Brusellozis d Enfeksiyöz hemorajik konjuktivitis (Enterovirus), Rotavirus, Camelpox virus Risin, Botulinum, Aflatoksin Bitkilere etkili ajanlar Buğday mantar hastalığı a : Silah üretimi ve stoklaması yapılmıştır (Riketsiya hastalıklarını da içermektedir) b : 1993 yılına kadarki araştırma geliştirme ve silahlanma çalışmalarının bir bölümü gösterilmiştir. c : 1975 den 1. Körfez Savaşı sonuna kadarki süreci içermektedir. d : Muhtemelen bulunduğu tahmin edilenler 2) Etkinlik ve üretim olanakları: Kullanım amacına göre ajan yüksek mortaliteye sahip olmalı veya hedef popülasyonda büyük oranda etkinlik kaybına neden olabilmelidir. Ayrıca kullanılacak ajan büyük miktarlarda üretilebilmeli ve stoklanabilmelidir. 3) Ajanın dağıtılabilme özellikleri: Büyük çaplı saldırılar için kullanılacak ajanların aerosol formuna dönüştürülebilmesi zorunludur. Etken aerosol içerisinde stabil kalabilmeli ve etkin bir dağılım için 1-5 µm partikül büyüklüğünde olmalıdır. Bunun dışında gıda ve su kaynakları da bu tip saldırılar için uygun araçlar olarak görülmektedir (7, 21, 23). 4) Bulaşma: Kullanılacak ajanın daha etkili olabilmesi bireyden bireye bulaşma özelliğine bağlıdır. Ayrıca ajan epidemiyolojisinde bir arakonağa ihtiyaç duymamalıdır. 5) Karşı koyma: Bilinen bir aşısı veya tedavisi olmayan etkenler şüphesiz en tehlikeli silahları doğuracaktır. Bütün bu kriterler göz önüne alındığında B. anthracis ve smallpox virus önplana çıkmaktadır. Diğer taraftan özellikle genetik müdahale ile ortaya çıkarılan hipervirülent veya antibiyotiklere dirençli suşlar başlı başına bir sorun olarak görülmelidir. Savaş aracı olarak kullanımı zor gibi görünse de bu ajanlar, temel amacı 62

moral ve politik değerleri bir kenara iterek toplumda korku ve panik yaratmak olan biyoterörizm için oldukça kullanışlı silahlardır (1, 8, 21). Çiçek virusuyla ilgili detaylı değerlendirmeler derlemenin ikinci makalesinde yapılmıştır. 6. Biyoterörizmin Epidemiyolojisi Programlı biyolojik silahlanmanın çoğunlukla ülkeler bazında yürütülmesi biyolojik savaş açısından askeri yapılanmaları birincil hedef konumuna getirmektedir. Ancak terörist organizasyonlar daha çok sivil halkı hedef almaktadır. Özellikle soğuk savaş döneminde büyük bir genişleme gösteren eski SSCB biyolojik silahlanma programının bugün aynı düzeyde olmaması ve bu programda yer alan uzmanların işsiz olması biyoterörizme eğilimli grupların bilgi ve materyal elde etmesi için oldukça önemli bir kaynak oluşturmaktadır (8). Tablo 3. Biyolojik suçlar ve biyoterörizm ile ilişkilendirilmiş ajanlar (14) Table 3. The agents found to be related to biocrimes and bioterrorism Ajan Bakteriler / riketsiyalar Viruslar Toksinler Parazitler Bitkilere etkili ajanlar Bacillus anthracis, Brucella suis, Francisella tularensis, Rickettsia prowazekii, Salmonella thiphimurium, S. thiphii, Shigella spp., Vibrio cholera, Yersinia enterocolitica, Y. pestis, Coxiella burnetii İnsan çiçeği, HIV, Ebola, Sarı humma, viral ensefalit ve viral hemorajik fever virusları Risin, botulinum, kolera endotoksini, difteri endotoksini, nikotin, tetrodotoksin, yılan zehiri Ascaris suum, Giardia lamblia, Schistosoma spp Buğday, pirinç ve çavdar mantar hastalığı Epidemiyolojik olarak biyoterörist saldırıların aşağıdaki durumlardan ayırt edilmesi gerekir: - Endemik bir hastalığın salgın yapması - Yeni veya yeniden ortaya çıkan (re-emerging) bir hastalığın salgın yapması - Laboratuvar kazaları sonucu oluşan salgınlar Bu ayrım her zaman kolaylıkla yapılamaz ve iyi organize edilmiş bir sağlık ve istihbarat sistemine ihtiyaç duyar. Bu noktadan hareketle bilimsel temellere dayanan bir çok senaryo ve karşı koyma prosedürleri geliştirilmiştir (1, 15, 16). Doğal hastalık çıkışlarında hasta sayısı çoğunlukla giderek artan oranda bir yükseliş içindedir. Bu durum hasta bireylerle veya vektörlerle temas zamanına bağımlılık gösterir. Bir müddet sonra popülasyon immünitesinin de artmasıyla yeni vakaların 63

çıkışı ve dolayısıyla epidemik eğri düşüşe geçer. Oysa biyoterörist saldırılarda çoğunlukla sıkıştırılmış bir epidemik eğri ile karşılaşılır. Bir çok bireyin aynı anda enfekte olmasına bağlı olarak hastalık çıkışları günler hatta saatlere sıkışmış bir tablo gösterebilir. Şayet enfeksiyöz bir ajan söz konusu ise enfeksiyonu ilk etapta alan hastalarla teması olan bireyleri kapsayan ikinci bir pik daha gözlenebilir (17). Doğal olarak iki eğri arasındaki süre ajanın inkübasyon süreci ile ilişkilidir. Yeni vaka sayısı Kasıtlı hastalık çıkışları Doğal salgın Zaman Şekil 1. Doğal ve kasıtlı hastalık çıkışlarına ait muhtemel epidemik eğriler Figure 1. Possible epidemic curves related to natural and intentional cases Epidemik eğriler bir fikir veriyor olsa da kesin olarak kasıtlı hastalık çıkışına işaret etmez. Çünkü benzer eğriler gıdalardan kaynaklanan salgınlarda da gözlenebilir. Bu noktada değerlendirilmesi gereken epidemiyolojik ip uçlarına şu örnekleri verebiliriz (17): 1) Çoğunlukla belli özellikleri taşıyan bir popülasyonda, yaygın, beklenenden şiddetli seyreden ve büyük ihtimalle inhalasyon yoluyla bulaştığı gözlenen bir hastalık çıkışı 2) Belli bir hastalığın doğal şartlarda daha önce hiç görülmediği bir coğrafi bölgede, mevsimsel olarak beklenenden farklı bir sezonda veya doğal vektörlerinin bulunmadığı bir ortamda gözlenmesi 3) Bir veya daha fazla hastalığın birden fazla odakta aynı anda simultane olarak ortaya çıkması 4) Zoonotik hastalık salgınları 5) Farklı antimikrobiyel dirençlere sahip veya daha önce gözlenmemiş varyant ve suşlardan kaynaklanan salgınlar 6) İstihbarat faaliyetleri ile elde edilen veriler veya şüpheli grupların üstlendiği olaylar 7) Askeri olanaklar (bomba, füze vb) veya bireysel yollarla (enjektör vb) müdahale 7. Sonuç Son yıllarda özellikle belli ülkelerde yaşanan spontan antraks saldırıları biyolojik silahlarla ilgili uluslar arası duyarlılığı artırmış ve mevcut durum yeniden değerlendirmeye alınmıştır. Biyoterörist organizasyonlar elde edilmesi nispeten kolay ve ucuz olan biyolojik silahları kullanarak "toplumda korku ve panik hali yaratıp destabilizasyona neden olma" ana hedeflerine ulaşmak isteyebilirler. Ayrıca salgın görülen ülkelere uygulanması muhtemel uçuş, ticari vb sınırlamalar nedeniyle 64

biyoterörist saldırılara ekonomik boyutu da eklemek gerekir. Diğer taraftan etkin bir tedavisi olmayan ve yeterli aşı stoklarının bulunmadığı çiçek virusuyla yapılacak bir saldırı yer yüzünden eradike edilmiş bir hastalığın yeniden dönüşünü sağlayabilir. Önemli problemlerden bir diğeri ise ne zaman biyolojik bir saldırıyla karşı karşıya olduğumuzu tahmin etmenin gerçekten çok zor oluşudur. Bütün bu sorunlara karşın, 1990'lı yıllarda kaydedilen 990 olay içerisinde sadece 10 ölüm vakasının olduğunu, 1945-1994 yılları arasında ABD'de inhalasyon yoluyla sadece 11 antraks vakasının geliştiğini (14) ve 1.200.000 nüfuslu bir şehirde askeri düzeyde hazırlanmış 10 kg antraks etkeniyle meydana gelen kazada 66 ölüm vakasının (9,18) görüldüğünü de dikkate alarak toplumsal korkuyu fazla büyütmeden aşağıdaki konular üzerinde yoğunlaşılması gelecekteki muhtemel problemleri şimdiden önleyebilir. - Etkin uluslar arası kuralların geliştirilmesi ve uygulanması -Özellikle moleküler müdahaleye imkan veren teknolojilerin doğru ellerde kullanımdan emin olunması - Sağlık ve istihbarat ağlarının işbirliği - Ulusal bazda etkin ve yeterli teşhis kapasitesinin oluşturulması, gerekli aşı ve ilaç stokunun bulundurulması - Sağlık personelinin sıra dışı hastalık çıkışları için eğitimi ve hazırlığı - Araştırma laboratuvarları ve çalışanlarının güvenliği ve güvenilirliği KAYNAKLAR 1. Berche, P. (2001): The threat of smallpox and bioterrorism. Trends Microbiol., 9 : 15-18. 2. Christopher, G.W., Chieslak, T.J., Pavlin, J.A., Eitzen, E.M. (1997) : Biological warfare, a historical perspective. JAMA, 278 : 412-417. 3. Demidov, V. (2002): Bioterrorism: how well are we protected? Trends Biotechnol.; 20: 192. 4. Dolev, E. (2002): Bioterrorism and how to cope with it. Clin. Dermatol. 20: 343-345. 5. Fidler, D.P. (1999): Facing to global challenges posed by biological weapons. Microbes Infect. 1 : 1059-1066. 6. Franz, D.R., D.R., Jahrling, P.B., Friedlander, A.M., McClain,D.J., Hoover, D.L., Bryne, W.R., Pavlin, J.A., Chirtopher, G.W., Eitzen, E.M. (1997) : Clinical recognation and management of patients exposed to biological warfare agents. JAMA, 278 : 399-411. 7. Fox, A. and 17 other attendees. (2002 ) : Report of the Bioterrorism workshop Duke University Thomas Center on april 2-4, 2002. J. Microbiol. Meth. 51 : 247-254. 8. Hamburg, M.A. (2002) : Bioterrorism : responding to an emerging threat. Trends Biotechnol., 20 : 296-298. 9. Henderson, D.A. (1998) : Bioterrorism as a public health threat. Emerg. Infect. Dis., 4 : 488-492. 65

10. Henderson, D.A., Inglesby, T.V., Barlett, J.G., Aschner, M.S., Eitzen, E., Jahrling, P.B., Hauer, J., Layton, M., McDade, J., Osterholm, M.T., O'Toole, T., Parker, G., Perl, T., Russel, P.K., Tonat, K. (1999) : Smallpox as a biological weapon. JAMA, 281 : 2127-2137. 11. Hillemann, M.R. (2002) : Overwiew : cause and prevention in biowarfare and bioterrorism. Vaccine 20 :3055-67. 12. Innes, E.A. (1999) : Emerging parasitic disease, bioterrorism and the new world order. Parasitol. Today 15 : 427-428. 13. Khan, A.S., Morse, S., Lillebridge, S. (2000) : Public-health preparedness for biological terrorism in the USA. The Lancet, 356 : 1179-1182. 14. Kortepeter, M.G., Parker, G.W. (1999) : Potential biological weapons threats. Emerg. Infect. Dis. 5 : 523-527. 15. Meltzer, M.I., Damon, I., LeDuc, J.W., Millar, J.D. (2001): Modelling potential responses to smallpox as a bioterrorist weapon. Emerg. Infect. Dis. 7 : 959-969. 16. O'Toole, T. Smallpox : An attack scenario. Emerg. Infect. Dis.1999 ; 5 : 540-546. 17. Pavlin, J.A. (1999) : Epidemiology of bioterrorism. Emerg. Infect. Dis., 5 : 528-530. 18. Regis, E. (2001) : Evaluating the threat : Does mass biopanic portend mass destruction? Sci. Am., 285 : 21-23. 19. Roger, V., Whitby, S., Dando, M. (1999) : Biological warfare against crops. Sci. Am. 70-75. 20. Siegrist, D.W. (1999) :The threat of biological attack : why concern now Emerg. Infect. Dis.,5 : 505-508. 21. Simon, J.D. (1997): Biological terrorism : preparing to meet the threat. JAMA, 278 : 428-430. 22. Stern, J. (1999) : The prospect of domestic bioterrorism. Emerg. Infect. Dis, 5 : 517-522. 23. Tramarin,A., Fabris, B., Bishai, D., Selle, V., De Lalla, F. (2002) : Waterborne infections in the era of bioterrorism. The Lancet, 360 :1699. 24. Tucker, J.B. (1999) : Historical trends related to bioterrorism : an ampirical analysis. Emerg. Infect. Dis., 5 : 498-504. 25. Wear, D.J. (2003 ) : Smallpox (The greatest killer : smallpox in history). JAMA, 289 : 1171-1173. 66