Posterior Di Eksikli i Bulunan Hastalarda Temporomandibular Eklem Düzensizliklerinin Klinik Olarak De erlendirilmesi

Benzer belgeler
Posterior Diş Eksikliği Bulunan Hastalarda Temporomandibular Eklem Düzensizliklerinin Klinik Olarak Değerlendirilmesi

T.M.E. FONKSİYON BOZUKLUĞU AĞRI SENDROMUNA DİŞHEK. FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ARASINDA RASTLANMA SIKLIĞI* Cihan AKÇABOY** Sevda SUCA** Nezihi BAYIK***

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

Ortaö retim Alan Ö retmenli i Tezsiz Yüksek Lisans Programlar nda Akademik Ba ar n n Çe itli De i kenlere Göre ncelenmesi: Mersin Üniversitesi Örne i

Doç. Dr. Mehmet Durdu KARSLI Sakarya Üniversitesi E itim fakültesi Doç. Dr. I k ifa ÜSTÜNER Akdeniz Üniversitesi E itim Fakültesi

Atatürk Üniv. Di Hek. Fak. Derg. Cilt:17, Say: 2, Yl: 2007, Sayfa: 13-19

KANSER HASTALARINDA PALYATİF BAKIM VE DESTEK SERVİSİNDE NARKOTİK ANALJEZİK KULLANIMI

ARAŞTIRMA. 3 Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon A.B

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

Acil Servis Çalışanlarına Karşı Şiddet. Keziban Uçar Karabulut

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

BAĞDAT CADDESİ LEVENT ACARKENT

KISALTILMIŞ DENTAL ARK KONSEPTİ SHORTENED DENTAL ARCH CONCEPT ABSTRACT ÖZET

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

Ar. Gör. Cemil OSMANO LU Erciyes Üniversitesi lahiyat Fakültesi Din E itimi Anabilim Dal

GENEL BİYOLOJİ UYGULAMALARINDA AKADEMİK BAŞARI VE KALICILIĞA CİNSİYETİN ETKİSİ

Üniversiteye Yeni Başlayan Öğrencilerin İnternete İlişkin Görüşleri (Akdeniz Üniversitesi Örneği)

Alt Daimi Orta Kesici Dişlerin Süt Dişlerinin Lingualinden Sürmesi: Klinik Değerlendirme

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

KİTAP İNCELEMESİ. Matematiksel Kavram Yanılgıları ve Çözüm Önerileri. Tamer KUTLUCA 1. Editörler. Mehmet Fatih ÖZMANTAR Erhan BİNGÖLBALİ Hatice AKKOÇ

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

SÜRNÜMERER MOLAR DİŞLERLE İLİŞKİLİ OLARAK RETROSPEKTİF BİR ÇALIŞMA

T.C. Hitit Üniversitesi. Sosyal Bilimler Enstitüsü. İşletme Anabilim Dalı

PATOLOJİ DERNEKLERİ FEDERASYONU ETİK YÖNERGE TASLAĞI. GEREKÇE: TTB UDEK kararı gereğince, Federasyon Yönetim

İNOVASYON GÖSTERGELERİ VE KAYSERİ:KARŞILAŞTIRMALI BİR ANALİZ. Prof. Dr. Hayriye ATİK 16 Haziran 2015

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

TOPLUMUMUZDA GENÇ ERİŞKİNLERDE KRANİOMANDİBULER DİSFONKSİYON PREVALANSININ ARAŞTIRILMASI. Dr. Pervin İMİRZALIOĞLU***

1.3. NİTEL ARAŞTIRMA YÖNTEMLERİ GİRİŞ NİTEL ARAŞTIRMALARDA GEÇERLİK VE GÜVENİRLİK SORUNLARI... 2

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

Proje Yönetiminde Toplumsal Cinsiyet. Türkiye- EuropeAid/126747/D/SV/TR_Alina Maric, Hifab 1

Sigara çenlerde ve çmeyenlerde Akci er Kanseri: Genel Özelliklerde Farkl l k Var m?

RAHİM TAHLİYESİ UYGULAMALARININ ZEYNEP KAMİL AİLE PLANLAMASI KLİNİGİNDE GÖZLENEN ETKİLERİ GİRİŞ. Dr. Asuman KARAMANı.. ı Dr.

WiNGATE ANAEROBiK PERFORMANS PROFiLi VE CiNSiYET FARKLıLıKLARı

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/

KAVRAMLAR. Büyüme ve Gelişme. Büyüme. Büyüme ile Gelişme birbirlerinden farklı kavramlardır.

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN BİLGİSAYAR VE İNTERNET KULLANIMINA YÖNELİK TUTUMLARI

Rekabet Kurumu Başkanlığından, REKABET KURULU KARARI

GENEL MATEMATİK DERSİNDEKİ ÖĞRENCİ BAŞARISI İLE ÖSS BAŞARISI ARASINDAKİ İLİŞKİ

Osmancık İsmail Karataş Sağlık Meslek Lisesi

TOBB ETÜ LİSANSÜSTÜ BURSLU ÖĞRENCİ YÖNERGESİ* (*) Tarih ve S sayılı Senato oturumunun 4 nolu Kararı ile Kabul edilmiştir.

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BİT ini Kullanarak Bilgiye Ulaşma ve Biçimlendirme (web tarayıcıları, eklentiler, arama motorları, ansiklopediler, çevrimiçi kütüphaneler ve sanal

GEKA NİHAİ RAPOR TEKNİK BÖLÜM. 1. Açıklama

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

Wonca Haberleri: Ağustos

HAYALi ihracatln BOYUTLARI

Denizli l Merkezinde Ya ayan Eri kinlerin Sigara çme Özellikleri

ÇUKUROVA'DA OKALİPTÜS YETİŞTİRİCİLİĞİ VE İDARE SÜRELERİNİN HESAPLANMASI

Bir Ana Çocuk Sağlığı Aile Planlaması Merkezi ne Başvuran Hastaların Değerlendirilmesi

Mardin Piyasasında Tüketime Sunulan Bulgurların Bazı Fiziksel Özelliklerinin Türk Standartlarına Uygunluklarının İstatistikî Kontrolü

Söke İlçesinde Pnömatik Ekim Makinaları Talep Projeksiyonunun Belirlenmesi*

Sizinle araştırmalar bir adım daha ileriye gidecek. Hastalara ait veri ve tahlillerin kullanılması hakkında bilgiler

Erkek öğrenci hemşirelerin halk sağlığı stajında yaşadıkları endişe ve deneyimler: Şanlıurfa örneği

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Otizm lilerin eğitim hakkı var mıdır? Nedir ve nasıl olmalıdır?

ARCHİ DANIŞMANLIK VE GAYRİMENKUL DEĞERLEME A.Ş. KALİTE GÜVENCE SİSTEMİ, GÖZDEN GEÇİRME RAPORU. Sayfa 1 / 7

Üniversitelerde Yabancı Dil Öğretimi

İÇİNDEKİLER. 1 Projenin Amacı Giriş Yöntem Sonuçlar ve Tartışma Kaynakça... 7

BİR PSEUDOPROGNATİ VAKASININ PROTETİK YOLLA TEDAVİSİ

İSTANBUL TİCARET ÜNİVERSİTESİ BİLGİSAYAR MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ BİLGİSAYAR SİSTEMLERİ LABORATUARI YÜZEY DOLDURMA TEKNİKLERİ

DİKKAT! SORU KİTAPÇIĞINIZIN TÜRÜNÜ "A" OLARAK CEVAP KÂĞIDINA İŞARETLEMEYİ UNUTMAYINIZ. SAYISAL BÖLÜM SAYISAL-2 TESTİ

Araştırma Notu 15/177

Tebriz (İran) Üniversitesi Fars Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğrencilerinin Okuma Alışkanlıkları Üzerine Bir Çalışma

ARAŞTIRMA PROJESİ NEDİR, NASIL HAZIRLANIR, NASIL UYGULANIR? Prof. Dr. Mehmet AY

1. YAPISAL KIRILMA TESTLERİ

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

Balkanlar da Refah: Kısa Rapor

FORMAL AFET EĞİTİMLERİNİN FARKINDALIK ve TUTUM ÜZERİNE ETKİLERİNİN KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE ARAŞTIRILMASI

KAS FASYA FONKSİYONU BOZUKLUĞU (MPD)

1. Konu. 2. Basitle tirilmi Tedbirler Basitle tirilmi Tedbirlerin Mahiyeti ve S n rlar

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

ken Türkçe de ulaç kuran bir ektir. Bu çal ma konumuzu seçerken iki amac m z vard. Bunlardan birincisi bu konuyu seçmemize sebep olan yabanc ö

K z Ergenlerin Ergenlik Fizyolojisine liflkin Bilgi Düzeyleri (Manisa Örne i)

DEVLET MUHASEBES NDE AMORT SMAN

3 ile 5 yıl arasında takibi yapılan dental implant başarısının geriye dönük olarak değerlendirilmesi

TEŞVİK SİSTEMİNDE TARIM YATIRIMLARI VE KONYA

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

Yaş, cinsiyet, eğitim durumu ve gelir düzeyinin, diş kaybı ve protetik tedaviler üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi

İnşaat Firmalarının Maliyet ve Süre Belirleme Yöntemleri Üzerine Bir Alan Çalışması

PSİKOLOJİK DANIŞMANLARIN DANIŞMA BECERİSİ DÜZEYLERİNİN İNCELENMESİ *

Afyon Kocatepe Üniversitesi Yabancı Dil Hazırlık Sınıfı Eğitim-Öğretim

a) Birim sorumluları: Merkez çalışmalarının programlanmasından ve uygulanmasından sorumlu öğretim elemanlarını,

SAN 2009 DÖNEM 2009 YILI N SAN AYI BÜTÇE AÇI I GEÇEN YILIN AYNI AYINA GÖRE YÜZDE 12 ORANINDA B R AZALMA GÖSTEREREK 947 M LYON TL YE NM R.

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

Diş HEKİMLİĞİ EĞİTİMİ SÜRECİNDE DİŞ HEKİMLİĞİ ÖĞRENCİLERİNİN KİŞİSEL AĞIZ HİJYENİ DAVRANIŞLARINDAKİ DEĞİŞİM

İSTATİSTİK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

B05.11 Faaliyet Alanı

T.C. ÇANAKKALE ONSEK Z MART ÜN VERS TES

Diyabette Öz-Yönetim Algısı Skalası nın (DÖYAS) Türkçe Versiyonu: Geçerlik ve Güvenirlik Değerlendirme

BÖLÜM 7 BİLGİSAYAR UYGULAMALARI - 1

GÜMRÜK SİRKÜLERİ Tarih: 26/12/2014 Sayı: 2014/127 Ref : 6/127

GAZİANTEP İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ TÜBİTAK 4006 BİLİM FUARLARI PROJE YÜRÜTÜCÜLERİ TOPLANTISI

UROK 2012 Sözlü Sunum 32, 33 ve 34 e Bir Bakış. Doç. Dr. Mustafa Vecdi ERTEKİN Özel Universal İtalyan Hastanesi Radyasyon Onkolojisi

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

HEMŞİRE İNSANGÜCÜNÜN YETİŞTİRİLMESİ VE GELİŞTİRİLMESİ

ZİRVE ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ EĞİTİM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK VE REHBERLİK ABD

UÜ-SK ORGAN VE DOKU NAKLİ PROSEDÜRÜ

Transkript:

Derleme e EÜ Di hek Fak Derg 2006; 27: 167-173 Derleme EÜ Di hek Fak Derg 2005; 26: 1-5 Posterior Di Eksikli i Bulunan Hastalarda Temporomandibular Eklem Düzensizliklerinin Klinik Olarak De erlendirilmesi Clinical Evaluation of Temporomandibular Joint Disorders in Patients with Posterior Missing Teeth lgi BARAN 1 Rana NALÇACI 2 Mustafa SEM Z 3 1 K r kkale Üniversitesi, Di hekimli i Fakültesi, Protetik Di Tedavisi AD, 2 K r kkale Universitesi, Di hekimli i Fakültesi, Oral Diagnoz AD, KIRIKKALE, 3 Selçuk Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, statistik Bölümü, KONYA Özet Amaç: Bu çal man n amac, posterior di eksikli i nedeniyle ba vuran hastalar n temporomandibular eklem düzensizliklerinin klinik olarak de erlendirilmesi ve bunlar n ya, cinsiyet ve di kayb say s ve süresi gibi veriler ile ili kisi aç s ndan incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çal maya K r kkale Üniversitesi Di hekimli i Fakültesi ne ba vuran ve posterior di eksikli i bulunan 54 kad n, 48 erkek toplam 102 hasta dahil edildi. Temporomandibular eklem düzensizli ine ait semptom ve bulgulardan; eklem sesleri, luksasyon, maksimum açma ve kapamada a r, çi nemede zorluk ile hastalar n cinsiyet, ya, di kayb süresi, di kayb say s aras ndaki ili kiler incelendi. Elde edilen verilerin istatistiksel analizinde t-testi ve ki-kare testleri kullan ld. Bulgular: Cinsiyet ve di eksikli i say s n n temporomandibular eklem bulgular n etkiledi i görüldü (s ras yla 2 =17,123; p<0,001 ve 2 =6,375; p=0,012). Di er taraftan, genç ya grubunda (40 ya ve alt ) temporomandibular eklem bulgular görülme oran %57 ve üst ya grubunda (40 ya üstü) %46 olmas na kar n aradaki fark anlaml bulunmad. Temporomandibular eklem düzensizli ine ait bulgular içerisinde ilk s ray 51 hasta ile (%50) eklemde ses bulgusu ve ikinci s ray 18 hasta ile (%18) eklemde sertlik yorgunluk hissi, 17 hasta ile (%17) açma ve kapamada a r ve 15 hasta ile (%15) harekette a r yer almaktad r. Sonuçlar: Posterior di eksikli i nedeniyle ba vuran hastalar temporomandibular eklem düzensizli i aç s ndan de erlendirildi inde eklemde ses ve a r bulgular kad nlarda erkeklerden daha fazla oranda gözlendi. Temporomandibular eklem düzensizli ine ait bulgular n; birden fazla di eksikli i durumunda görülme oran daha yüksek olarak tespit edildi. Anahtar sözcükler: Posterior di eksikli i, Temporomandibular Eklem düzensizlikleri Abstract Objective: The aim of this study was to evaluate temporomandibular disorders of patients with posterior missing teeth and study the factors that could have an influence on temporomandibular disorders. Materials and Methods: This study consisted of 102 patients; 54 male and 48 female. Each subject underwent a comprehensive dental and radiographic examination. Relationship between temporomandibular joint disorder symptoms such as sound, luxation, impaired opening pathway pain, bruxizm, and parameters such as sex, age, number of missing teeth, documented years missing teeth were investigated. t-test and chi-square test was used for statistical analysis. Results: Relation between sex and missing tooth was found statistically significant ( 2 =17.123, p<0.001 and 2 =6.375, p=0.012, respectively). Gender and number of missing tooth were found significantly associated with temporomandibular disorders ( 2 =17.123, p<0.001 and 2 =6.375, p=0.012, respectively). On the other hand, the prevalence of temporomandibular disorders were found 57 % for the younger age group (40 years and below) and 46% for the elder age group (over 40 years) showed no statistical significance between younger and older age groups. The most frequent complaint of the temporomandibular disorders was sounds, detected in 51 of the patients (50%). Feeling of stiffness or fatigue of the jaws (18%), difficulty in opening mouth wide or locking the mouth (17%), pain on movement (15%) were detected as the common complaints of the temporomandibular disorders in this study population. Conclusions: Temporomandibular joint sounds and jaw pain were observed more frequently in females than males. Moreover the prevalence of symptoms of temporomandibular disorders was observed as likely to be more frequent in case of patient has missing more than one tooth. Keywords: Posterior missing teeth, Temporomandibular joint disorders Kabul Tarihi: 25.04.2007

Baran, Nalçac, Semiz Giri Okluzyondaki posterior di lerin say s n takiben fonksiyonel premolar çiftlerinin say s, çi neme etkinli inin ve yetisinin belirleyicisidirler. 1 Alt ve üst çene premolar ve molar di ler, dördüncü di ten yedinci di e kadar, Okluzal üniteler olarak adland r lmaktad rlar 2. Bu okluzal ünitelerin kayb ile çi neme performans nda azalma ve bunun sonucunda da çi nemeye ili kin duyu kayb olu maktad r. 2 Posterior di lerin kayb sonucunda dental ark n k salmas durumu, Kayser taraf ndan Shortened Dental Arches-SDA (K salt lm Dental Ark-KDA) olarak tan mlanm t r. 3 Yap lan çe itli çal malarda K salt lm Dental Ark n (KDA) yol açt klinik etkiler incelenmi tir. Ara t r c lar n bir k sm KDA n n çi neme etkinli i ve yetene inde azalmaya neden oldu unu söylerken temporomandibular eklemde (TME) herhangi bir düzensizli e neden olmayaca n bildirmi lerdir. 3,4,5-7 TME düzensizlikleri konusunda birçok tan mlama mevcut olmakla birlikte; TME ve çi neme kaslar nda bir patoloji söz konusu oldu unda a r, eklem bölgesinde ses, luksasyon, açma ve kapamada a r gibi bulgularla karakterizedir. 1,8 TME de a r ; eklem ve çi neme kaslar nda ayr ca ba -boyun bölgesinde hissedilen, çene hareketlerine ba l olarak artan künt a r lar eklindedir. 6,8 Açma ve kapamada a r, luksasyon ve eklem sesleri gibi klinik bulgular disfonksiyon yani fonksiyon bozukluklar tan m alt nda toplanabilir. 7,8 TME düzensizlikleri etiyolojisinde okluzyonun önemli oldu u dü ünülmekle birlikte son y llarda ara t rmac lar okluzyonun tek ba na etkili bir faktör olmad görü ündedirler. Bu ara t rmac lara göre okluzyonun da içinde bulundu u anatomik yap lar, 9 travma, 10 patofizyoloji, 11 psikososyal etkenler ve etiyolojik faktörler olarak özetlenebilir, ancak bu faktörlerin her birinin TME düzensizlikleri üzerinde etkisi oldu u konusunda henüz fikir birli i yoktur. 10,12,13 Posterior di kayb ve TME düzensizlikleri aras ndaki ili ki henüz tart mal olmakla birlikte, bu ba lant y destekleyen çal malar bulunmaktad r. 10 Christensen ve ark. 6 yapt klar hayvan deneylerinde di lerin kayb yla TME nin a r yük alt nda kald ve artiküler kemik komponentlerde patolojik ve fizyolojik de i- ikliklere yol açt n bildirmi lerdir. Hattori ve ark. 15 ise; KDA lara sahip bireylerdeki TME yüklerini deneysel yol ile inceledikleri ara t rmalar nda KDA n n eklemde ve di lerin çevre dokular nda a r yüklenmelere neden oldu unu bildirmi lerdir. ncelenebilen literatürlere göre, TME düzensizli i ile cinsiyet aras ndaki ili ki aç s ndan bir birlik görülmemektedir. Huber ve ark. 16 ile Leake 1 çal malar nda, TME düzensizli i tedavisi için ba vuran hastalar üzerine yap lan ara t rmalarda kad nlar n oran erkeklerden daha fazla bulunmakla birlikte herhangi bir rahats zl bulunmayan grupta yer alan bireylerde TME düzensizli i semptomu görülmesi ile cinsiyet aras nda anlaml bir fark bulunmad n bildirmi lerdir. TME düzensizliklerine ait semptomlar n kad nlarda erkeklerden daha s k bulundu u fakat bu bulgular n her zaman tespit edilemedi i bildirilmi tir. 10,17 TME düzensizli ine hemen her ya grubunda rastlanabilir. 17,21,22 Bununla beraber, yap lan farkl epidemiyolojik çal malarda ve farkl ya gruplar nda, subjektif semptomlar n de erlendirilmesi bu çal malar n kar la t r lmas n ve tart lmas n zorla t rmaktad r. 10,13,18,23 Bu çal mada posterior di eksikli i nedeni ile ba vuran 102 hastada TME düzensizli ine ait bulgular ile bunlar n ya, cinsiyet, eksik di say s ve di sizlik süresi gibi anamnez ve klinik bulgular sebep-sonuç ili kisi aç s ndan de erlendirildi. Gereç ve Yöntem Ara t rma projesi K r kkale Üniversitesi Etik Kurulu taraf ndan (2005/01) onayland. Ara t rmam za K r kkale Üniversitesi Di hekimli i Fakültesi ne posterior di eksikli i nedeni ile ba vuran, en az 1 y l önce birinci ve/veya ikinci molar di kayb na u ram, ön grup ve premolar di eksikli i bulunmayan ve herhangi bir protetik tedavi görmemi bireyler dahil edilmi tir. Ara t rmam za dahil edilen toplam102 hasta (ya ortalamas 39,6), 54 ü kad n (ya ortalamas 40,7) ve 48 i erkek (ya ortalamas 38,5) olmak üzere incelendi. Ara t rman n amac n n anlat lmas ndan sonra ara t rmaya kat lmay kabul eden hastalardan yaz l onay formu al nd. Hastalar n anamnezinde; cinsiyet, ya, eksik di lerin say s, lokalizasyonu, kaç y ld r eksik oldu u ve ekleme ait bulgular kaydedildi. Hastalar n posterior di eksiklikleri klinik muayene ve panoramik radyografilerle saptand. Posterior di eksiklikleri; maksiller veya mandibular tek tarafl bir di eksikli i ile birden fazla di eksikli i eklinde de erlendirilmi tir. 168

EÜ Di hek Fak Derg 2006; 27: 167-173 Bizim çal mam zda de erlendirdi imiz posterior di eksikliklerini Kennedy s n flamas na göre yeniden yapacak oldu umuzda; tek di eksikli i olarak de erlendirdi imiz grup ki sadece birinci molar di eksikli ini kapsamaktad r, Kennedy III olarak adland r labilir, birden fazla di eksikli i olarak adland rd m z grup ki birinci ve ikinci molar di lerin birlikte eksikli ini kapsamaktad r, Kennedy II olarak adland r labilir. 24 Bu s n fland rmalar etkileyebilecek ve bu s n flamada belirleyici faktör olabilecek üçüncü molar di eksiklikleri çal maya dahil edilmedi. Literatür incelemelerimizde yayg n olarak Shortened Dental Arches-SDA (K salt lm Dental Ark-KDA) terimi kullan lmakla birlikte, bu çal mada posterior di eksikli i terimi tercih edilmi tir. Çal maya kat lan tüm bireyler öncelikle TME düzensizlikleri aç s ndan anamnestik olarak de erlendirilmi tir. Malokluzyonlar ile t rnak yeme, di g c rdatma gibi parafonksiyonlar bulunan hastalar çal maya dâhil edilmedi. TME disfonksiyon parametreleri aras nda anamnez bulgular olarak hastalar n ifade edebildikleri ve klinik olarak saptayabildi imiz bulgulara yer verildi. Bu çal ma kapsam nda ba ms z de i ken olarak seçilen anamnestik bulgular; TME sesi, çene hareketlerinde s n rlama, eklemlerde sertlik yada yorgunluk hissi ve TME a r s ; var veya yok eklinde kaydedildi. 15-19 Daha sonra klinik olarak; hastalar n a z açma ve kapamalar s ras nda eklem seslerinin varl, açma ve kapamada a r, luksasyon, harekette a r, çenede yada yüzde a r, bruksizm ve çi nemede zorluk gibi bulgular klinik olarak de erlendirildi. 7,8,21,25,26 TME düzensizli ine ait bulgular n en az bir y ld r devam etmesi esas al narak, var veya yok eklinde de erlendirilerek kaydedildi. Posterior di eksikli i nedeniyle ba vuran ve ara t rmam za kat lan hastalar n ya ortalamas n n 39,6 olmas ve ilgili literatürde ya ortalamalar n n genellikle 35 40 ya olarak gözlenmesi nedeniyle bu çal mada hastalar 40 ya ve alt ile 40 ya üstü olarak s n fland r ld. 14,21,27 Elde edilen verilerin istatistiksel analizinde oranlar n kar la t r lmas için t testi ve kategorik s n flama düzeyindeki de i kenler aras ndaki ili kinin belirlenmesinde ki-kare testi kullan ld. Bulgular Posterior di eksikli i görülen 102 birey aras nda, cinsiyete göre de erlendirildi inde; 15 (%31,2) erkek ve 39 (%72,2) kad nda TME bulgular gözlemlendi erkek ve kad n hastalar aras ndaki fark istatistiksel olarak anlaml bulundu ( 2 =17,123, p<0,001) (Tablo 1). Posterior di eksikli i görülen 102 bireyden 48 inde (%47) ise hiçbir bulguya rastlanmad. Tablo 2'de görülece i gibi TME düzensizli ine ait özellikle eklem sesi ba ta olmak üzere, a r ve çene hareketlerinde Tablo 1. TME bulgular ile cinsiyet, ya, di eksikli i say s ve süresine göre hastalar n da l m. TME Bulgusu Cinsiyet Ya Di Eksikli i Say s Di Eksikli i Süresi (y l) Kad n Erkek TOPLAM Ya 40 40>Ya TOPLAM Bir Birden fazla TOPLAM 1-5 6-10 11+ TOPLAM Var 39 15 54 35 19 54 12 42 54 22 16 16 54 Yok 15 33 48 26 22 48 22 26 48 19 18 11 48 TOPLAM 54 48 102 61 41 102 34 68 102 41 34 27 102 2 =17,123, p<0,001 2 =1,199, p=0,274 2 =6,375, p=0.012 2 =0,903, p=0,633 TME Anamnez Bulgular Kad n % Erkek % Tablo 2. TME anamnez bulgular n n cinsiyet ve ya a göre da l m. C NS YET 2-oran fark YA 2-oran fark Oran fark t-de eri p-de eri Ya 40 % 40>Ya % Oran fark t-de eri p-de eri TME Sesi 36 66,6 15 31,2 35,4 3,780 <0,001 33 54,0 18 43,9 10,1 1,005 0,317 Çene Hareketlerinde 7 12,9 4 8,3 4,6 0,747 0,497 8 13,1 3 7,3 5,7 0,920 0,360 s n rlama TME A r 33 61,1 13 27,0 34,0 3,651 <0,001 28 45,9 18 43,9 1,9 0,197 0,884 TOPLAM 54 48 61 41 169

Baran, Nalçac, Semiz Tablo 3. TME anamnez bulgular n n di eksikli i say s ve süresine göre da l m. TME Bulgular D EKS KL SAYISI 2-oran fark D EKS KL SÜRES (YIL) Di =1 % 1<Di % Oran fark t-de eri p-de eri 1-5 % 6-10 % 11+ % TME Ses 11 32,3 40 58,8-26,4-2,577 0,011 21 51,2 14 41,1 16 59,2 Çene Hareketlerinde S n rlama 1 2,9 10 14,7-11,7-2,249 0,027 6 14,6 5 14,7 0 0,0 TME A r 5 14,7 41 60,2-45,5-5,309 <0,001 14 34,1 17 50,0 15 55,5 TOPLAM 34 68 41 34 27 s n rlama gibi bulgular en çok kad nlarda gözlendi (p<0,001). TME de a r oran da kad nlarda %61,1, erkeklerde %27 oran nda gözlendi ve fark anlaml bulundu (p<0,001). Posterior di eksikli i nedeniyle ba vuran ve TME düzensizli i gözlenen 40 ya ve alt bireyde eklem sesi izlenme oran %61 (33 bulgu), çene hareketlerinde s n rlama %13,1 (8 bulgu) ve a r oran %45,9 (28 bulgu); 40 ya üzerindeki 19 bireyde ise bu oranlar s ras yla %43,9 (18 bulgu), %7,3 (3 bulgu) ve %43,9 (18 bulgu) olarak bulundu. Tablo 2 de görüldü ü gibi ya gruplar nda eklem sesi, çene hareketlerinde s n rlama ve a r bulgular de erlendirilirken oranlar n kar la t r lmas için t-testi kullan ld ve ya ile TME bulgular aras nda oransal farkl l k gözlenmedi. Çal maya kat lan bireylerin posterior di eksikli i süreleri; 1 5 y l, 6 10 y l ve 11 y l ve üzeri eklinde grupland r larak de erlendirildi. Posterior di eksiklikleri 1 5 y l aras nda olan bireylerin; 21 inde (%51,2) eklemde ses, 6 s nda (%14,6) çene hareketlerinde s n rlama, 14 ünde (%34,1) ise a r ya ait bulgular saptand. Posterior di eksikli i 6 10 y l olan bireylerin 14 ünde (%41,1) eklemde ses, 5 inde (%14,7) çene hareketlerinde s n rlama, 17'sinde (%50) a r ya ait bulgular saptand. Posterior di eksikli i 11 y l ve üzeri olan bireylerin 16 s nda (%59,2) eklemde ses saptand. Hiçbir hastada çene hareketlerinde s n rlama görülmemekle birlikte 15 inde (%55,5) a r ya ait bulgular izlendi. Eklemde ses en çok 1 5 y l aras nda, çene hareketlerinde s n rlama en çok 6 10 y l aras nda ve a r ise en çok 11 y l ve üzeri di eksikli i bulunan hastalarda gözlendi (Tablo 3). TME düzensizliklerinin bu çal ma kapsam nda incelenen klinik bulgular ndan eklem sesinin bulundu u hasta say s 51 (%50), eklemde sertlik ya da yorgunluk hissi 18 hasta (% 17,6), harekette a r ise 15 hasta (% 14,7) olarak saptand. Bu bulgulardan en az biri gözlenen 54 (%53) hasta bulunurken, hiçbir bulgu gözlenmeyen hasta say s 48 (%47) olarak bulunmu tur. ki semptoma birlikte sahip hasta say s 26 (%25,4) iken, üç semptoma birden sahip hasta say s 17 (%16,7) olarak bulundu (Tablo 4). Tablo 4. TME anamnez ve klinik bulgular n n görülme s kl ve oran. Görülme s kl Görülme Oran (%) TME bulgusu yok 48 47,0 TME bulgusu var 54 53,0 TOPLAM HASTA 102 100 TME KL N K BULGULAR TME bulgulu 54 hasta içindeki oran (%) Ba vuran 102 hasta içindeki oran (%) Eklemde ses 51 94,4 50,0 Maksimum açma ve kapamada a r 17 31,4 16,6 Luksasyon 6 11,1 5,8 Harekette a r 15 27,7 14,7 Çenede veya yüzde a r 5 9,2 4,9 Bruksizm 1 1,8 0,9 Çi nemede zorluk 7 1,2 6,8 Çi nemede a r 9 1,6 8,8 A z aç l rken çenede tremorlar 4 7,4 3,9 TME ANAMNEST K BULGULAR TOPLAM içindeki oran (%) TME Sesi 51 38,3 Çene Hareketlerinde S n rlama 11 8,2 TME de A r 46 34,5 Eklemde sertlik yorgunluk hissi 18 17,7 TOPLAM 133 100 170

EÜ Di hek Fak Derg 2006; 27: 167-173 Di eksikli i say s TME bulgular n etkileyen di er önemli faktörlerden biri olarak gözlendi. Tablo 5'den görülece i gibi birden fazla di eksikli i ile daha fazla oranda TME bulgusu gözlenmektedir ( 2 =6,375, p=0,012). Tek di eksikli inde eklemde ses %32,3 iken, birden fazla di eksikli inde %58,8'e yükselmektedir, oranlar aras ndaki fark önemlidir (p<0.001). A z açma yolunda sapma tek di eksikli inde %2,9 iken %11,7 artarak birden fazla di eksikli i olan hastalarda %14,7'ye önemli oranda artm t r (p=0,027). Benzer ekilde, tek di eksikli inde a r l ikâyet oran %14,7 iken birden fazla di eksikli inde %60,2 olarak gözlenmi tir ve önemli bir farkt r (p<0.001). TME düzensizli ine ait klinik bulgular di eksikli ine ait de erlerle kar la t r ld nda; tek di eksikli ine oranla birden fazla di eksikliklerinde tüm bulgular daha yüksek say da belirlenmi tir (Tablo 5). Tart ma Bu çal man n ara t rma grubunu olu turan bireylerde; an lan semptomlar n en az birine sahip hasta say s 54 ve oran %53, iki semptomun birlikte rastland hasta say s 26 ve oran %25,4 iken ayn hastada üç semptomun birlikte rastlanma s kl 15 ve oran %14,7 olarak hesapland. Bunun yan s ra herhangi bir semptoma sahip olmayan hastalar n oran ise %47 olarak bulundu. TME ikayeti olmayan eri kinlerin seçildi i epidemiyolojik çal malarda %40 dan %75 e de i en oranda en az bir semptoma rastlanm t r. 11 Akçaboy ve ark. 28 üniversite ö rencilerinde TME düzensizliklerini de erlendirdikleri çal malar nda 18 23 ya aras gençlerin % 80,1 inde TME sorununa i aret edebilecek bulguya rastlanmad n bildirmi lerdir. TME ikâyeti olmayan popülâsyonlarda yap lan çal malarda baz semptomlar daha fazla gözlemlenirken baz semptomlara nadir olarak rastlanm t r. Eklem sesi ve çene hareketlerinde s n rlama yakla k olarak %50 sinin sahip oldu u semptomlard r. Oysa a z açmada k s tl l k %5 den daha az oranda kar la lan bir semptom olarak bildirilmi tir. 8,18 Bu çal man n bulgular da, incelenebilen literatür ile uyum içindedir. Literatürde ço unlukla TME düzensizliklerine ait semptomlar n kad nlarda erkeklerden daha s k bulundu u bildirilmi tir. 10,18-20 Günay ve ark. 25 askeri populasyonda TME hastalar n de erlendirdikleri çal malar nda, erkeklerin bask n oldu u bir populasyonda anamnestik bulgular n kad nlarda erkeklere oranla anlaml derecede farkl l k gösterdi i bildirmi lerdir. Bu çal man n bulgular nda da TME düzensizli ine ait özellikle eklem sesi, a r ve lüksasyon gibi bulgular en çok kad nlarda gözlenmi ve fark anlaml bulunmu tur (p<0,05). TME düzensizli ine ait bulgular n de erlendirildi i baz literatürlerde, TME düzensizliklerine kad nlarda daha s k rastlanmas nedeninin, kad nlarda TME de bulunan çok say da östrojen reseptörleri ile ilgili oldu u öne sürülmektedir. 29 Bu çal mada; TME düzensizli ine ait bulgular n tümünün 40 ya ve alt bireylerde bulunmas, kaslara Tablo 5. TME klinik bulgular n n cinsiyet, ya, di eksikli i say s ve di eksikli i süresine göre da l m. Cinsiyet Ya Di Eksikli i Say s Di Eksikli i Süresi TME KL N K BULGULARI Kad n Erkek 40 Y 40>Y Tek di Birden çok 1-5 Y l 6-10 Y l 11+ Y l Eklemde ses 36 15 33 18 11 40 21 14 16 Eklemde sertlik yorgunluk hissi 14 4 12 6 2 16 7 4 7 Maksimum açma ve kapamada a r 13 4 13 4 3 14 5 8 4 Luksasyon 4 2 4 2 1 5 4 2 - Harekette a r 7 8 9 6 1 14 5 6 4 Çenede veya yüzde a r 4 1 2 3-5 2 1 2 Bruksizm 1-1 - - 1 1 - - Çi nemede zorluk 6 1 2 5 3 4 3 2 2 Çi nemede a r 9-4 5 1 8 2 2 5 A z aç l rken çenede tremorlar 2 2 3 1-4 1 3 - TME HASTA SAYISI 39 15 36 18 12 42 22 16 16 TOPLAM 96 37 83 50 22 111 51 42 40 171

Baran, Nalçac, Semiz ait rahats zl klar n daha çok genç bireyleri etkiledi ini gösteren çal malarla uyumludur. 14 Bu konudaki incelenebilen literatürde; a r ve ya aras ndaki ili kinin incelendi i çal malar aras nda 18,26,30, hem bulgular n daha çok gençlerde görüldü ü çal malara 31 hem de daha çok ya l larda görüldü ü çal malara 18 rastlanm t r. A r ve ya ili kisinin incelendi i çal malarda 26 en yüksek rastlanma oran n n 35 45 ya lar aras nda olmas bizim çal mam zda TME düzensizli ine ait bulgular n tümünün 40 ya ve alt bireylerde gözlenmesi ile uyum göstermektedir. TME düzensizli i semptomlar ve di kayb n n birlikte incelendi i bir çok klinik ve epidemiyolojik çal ma mevcuttur. 10,16,30 Bu çal malardan baz lar sadece di say s 31 ile ilgili iken baz lar da di lerin lokalizasyonu ve pozisyonu 15,30 ile ilgilidir. 23 Ancak incelenebilen literatürde bu çal ma ile benzer di eksikliklerinin de erlendirildi i çal malar tart maya dâhil edilmi tir. Tablo 5'den görülece i gibi bu çal mada tek di eksikli i ve birden fazla di eksikli i de erlendirilmi ve eklemde ses, a z açmada sapma ve a r l TME düzensizliklerine ait semptomlar n tek di eksikli inden çok birden fazla di eksikli inde gözlendi i saptanm t r. Bu çal ma, TME düzensizli ine ait bulgular n di er çal malarla kar la t r lmas n n ne denli güç oldu- unu bir kez daha sergilemi tir, çünkü TME düzensizli i bulgular n te his etmek üzere kullan lan ölçütler her çal mada farkl l k göstermektedir. Ayn zamanda, konu ile ilgili literatürde bir yöntem birli inin olmad görülmektedir. Bu nedenle bu çal mada, hasta popülasyonuna uygulanabilecek ve önceki çal malarda yayg n olarak kullan lm olan kriterler ve tan yöntemleri tercih edildi. 8,10,14,16,18,22,26 Sonuçlar Posterior di eksikli i nedeni ile klini imize ba vuran hastalar aras nda, birincil yak nmas TME düzensizli i olmayan gözlem grubunda TME düzensizli i bulgular na rastland. En s k görülen bulgu; eklemde ses ve en az rastlanan bulgu ise bruksizm olarak saptand. Posterior di eksikli i nedeni ile klini imize ba vuran kad n hastalarda eklemde ses ve a r bulgular erkeklerden daha fazla oranda gözlendi. Hasta ya ile TME bulgular görülme oranlar aras ndaki ili ki önemli bulunmad. Tek di eksikli i ve birden fazla di eksikli inin de erlendirildi i bu çal mada eklemde ses, a z açmada sapma ve a r l TME düzensizliklerine ait semptomlar n tek di eksikli inden çok birden fazla di eksikli inde gözlendi i saptand. TME düzensizli ine ait yak nmas olmayan ancak TME düzensizli i bulgular gözlenen hastalar n protetik tedavilerinde bu bulgular göz önünde bulundurularak tedavi planlamas gerekti i görüldü. Posterior di eksikli i ile TME düzensizli inin anamnez ve klinik bulgular n sebep-sonuç ili kisi aç s ndan daha sa l kl de erlendirebilmek için, tüm çal malarda de erlendirme indekslerinin standart hale getirilmesi ve daha spesifik gruplarla çal malara gereksinim bulundu u görüldü. Kaynaklar 1. Leake JL. An index of chewing ability. J Public Dent 1990; 50: 262-268. 2. Oosterhaven SP, Westert GP, Shaub RMH, Bilt AV. Social and physiologic implications of missing teeth for chewing ability. Community Dent Oral Epidemiol 1988; 16: 79-83. 3. Kayser AF. Shortened dental arches and oral function. J Oral Rehabil 1981; 8: 457-462. 4. Witter DJ, Van Elteren P, Kayser AF, Van Rossum GM. Oral comfort in shortened dental arches. J Oral Rehabil 1990; 17: 137-143. 5. Witter DJ, Creugers NH, Kreulen CM, de Haan AF. Occlusal stability in shortened dental arches. J Dent Res 2001; 80: 432-436. 6. Christensen LV, Ziebert GJ. Effect of experimental loss of teeth on the temporomandibular joint. J Oral Rehabil 1986; 13:587-598. 7. van der Weele, Dibbets M H. Helkimo s index: a scale or just a set of symptoms? J Oral Rehabil 1987; 14: 229-237. 8. Dworkin SF, Huggins KH, Le Resche L. Epidemiology of signs of symptoms in temporomandibular disorders: Clinical signs in cases and controls. J Am Dent Assoc 1990; 120: 273-281. 9. Le Resche L, Dworkin SF, Sommers EE, Truelove EL. An epidemiologic evaluation of two diagnostic classification schemes for temporomandibular disorders. J Prosthet Dent 1991 65:131-137. 10. Pullinger AG, Seligman DA, Gornbein JA. A multiple logistic regression analysis of the risk and relative odds of temporomandibular disorders as a function of common occlusal features J Dent Res 1993; 72: 968-979. 172

EÜ Di hek Fak Derg 2006; 27: 167-173 11. Magnusson T, Carlsson GE, Egermark I. Changes in clinical signs of craniomandibular disorders from age of 15 to 25 years J Orofacial Pain 1994, 8: 207-215. 12. Craddock HL, Youngson CC. Overeruption in unopposed posterior teeth. Br Dent J 2004; 341-348. 13. Karan A, Kavuncu V, De er A, Ömer R, ve ark. Temporomandibular eklem disfonksiyon sendromunda etiyolojik faktörlerin da l m. Ü Di hek Fak Derg 1999; 32: 119-123. 14. De Boever JA, Van den Berghe L, De Boever AL, et al. Comparison of clinical profiles and treatment outcomes of an elderly and a younger temporomandibular patient group. J Prosthet Dent 1999; 81: 312-317. 15. Hattori Y, Satoh C, Seki S. Occlusal and TMJ loads in subjects with experimentally shortened dental arches. J Dent Res 2003; 82: 532-536. 16. Huber MA, Hall EH. A comparison of the signs of temporomandibular joint dysfunction and occlusal discrepancies in a symptom-free population of men and women. Oral Surg Oral Med Oral Pathol 1990; 70: 180-183. 17. Miyake R, Ohkubo R, Takehara J, et al. Oral parafunctions and association with symptoms of temporomandibular disorder in Japanese university students. J Oral Rehabil 2004; 31: 518-523. 18. De Kanter R, Truin GJ, Burgersdjik RJ. Prevalence in Duch adult population and meta-analysis of signs and symptoms of temporomandibular disorder. J Dent Res 1993; 72: 1509-1518. 19. Ünalan F, Bayraktar G, Kurso lu P. Tam protez kullanan hastalarda temporomandibular rahats zl n klinik olarak de erlendirilmesi. Ü Di hek Fak Derg 1998; 32: 64-70. 20. Dao TTT, Le Resche L. Gender differences in pain. J Orofac Pain 2000; 14: 169-184. 21. Helkimo M. Studies on function and dysfunction of the masticatory system. II. Index for anamnestic and clinical dysfunction and occlusal state. Swed Dent J 1974; 67:101-121. 22. Kirveskari P, Alanen P. Association between tooth loss and TMJ dysfunction. J Oral Rehabil 1985; 12: 189-194. 23. Gesch D, Bernhardt O, Alte D, et al. Prevalence of signs and symptoms of temporomandibular disorders in an urban and rural German population: Results of a population-based Study of Health in Pomerania. Quintessence Int 2004; 35: 143-150. 24. Basker RM. After Kennedy. Int Dent J 2002; 52:99-104. 25. Günay Y, Bellaz B, Gürgan C. Temporomandibular eklem disfonksiyonunda semptomlar n da l m. Ü Di Hek Fak Derg 1998; 32: 177-182. 26. Mundt T, Mack F, Schwahn C, et al. Gender differences in associations between occlusal support and signs of temporomandibular disorders: Results of the population-based study of health in Pomerania (SHIP). Int J Prosthodont 2005; 18:232-239. 27. Pullinger AG, Seligman DA, Solberg WK. Temporomandibular disorders. Part-II. Occlusal factors associated with temporomandibular joint tenderness and dysfunction. J Prosthet Dent 1988; 59: 363-367. 28. Akçaboy C, Suca S, Bay k N. TME fonksiyon bozuklu u a r sendromuna di hekimli i fakültesi ö rencileri aras nda rastlanma s kl. M Ü Di hek Fak Derg 1986; 2: 19-23. 29. Abubaker AO, Raslan WF, Sotereanos GC. Estrogen and progesterone receptors in temporomandibular joint discs of symptomatic and asymptomatic persons: A preliminary study. J Oral Maxillofac Surg 1993; 51: 1096-1100. 30. Agerberg G, Bergenholtz A. Craniomandibular disorders in adult population of West Bothnia, Sweden. Acta Odontol Scand 1989; 47: 129-140. 31. Gunnar EC. Masticatory efficiency: the effect of age, the loss of teeth and prosthetic rehabilitation. Int Dent J 1984; 34: 93-97. Yaz ma Adresi: Dr. lgi BARAN K r kkale Üniversitesi, Di Hekimli i Fakültesi, Protetik Di Tedavisi AD, KIRIKKALE Tel : (318) 224 49 27 Faks : (318) 224 46 83 E-posta : ilgiee@hotmail.com 173