71 AHMEDÎ ve DÂSİTÂN-İ TEVÂRİH-İ MÜLÛK-İ ÂL-İ OSMAN Nihat ŞEMİN Muş Alparslan Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi, Tarih Bölümü, III. Sınıf, I. Öğretim Öğrencisi. AHMEDÎ ve DÂSİTÂN-İ TEVÂ- RİH-İ MÜLÛK-İ ÂL-İ OSMAN A. AHMEDÎ Anadolu Selçuklu devletinin yıkılmasıyla başlayan Beylikler döneminde, yalnız anadillerini bilen beyler adına kitaplar yazan ya da başka dillerden Türkçeye çeviren yazarlar, Türkçenin yazı dili olarak gelişmesinde emeği geçmiş ve önemli görevler üstlenmiştir. Her beyliğin saray çevresinde öğretmenlik, yazıcılık ve benzeri görevler verilerek korunan yazarlar genellikle beylerin istek üzeri doğrultusunda birçok kitap yazmışlardır. Beyliklerin siyasi açıdan olduğu kadar, kültürel açıdan da bir yaşam içinde olduğunu gösterir. Ahmedî XVI. yy. yaşamış bir yazardır. 1. Hayatı Ahmedî XIV. yy yaşamış Türk şairidir. Asıl adı Taceddin İbrahim, babasının adı Hızır dır. Hayatı hakkında pek fazla bilgimiz yoktur. Doğum yeri ve yılı kesin olarak beli değildir. 1 Ahmedî ismi şiirlerinde kullanarak şöhret bulmuştur. 2 Kütahya da 1334 yılında doğduğu tahmin edilmekte ise de aslen Sivas ve Amasyalı olduğu zikredilmiştir. İlk tahsilini Anadolu da başlamış. Daha sonra Mısıra gitmiş Ekmeleddin Bâberti yanında tahsil görmüştür. Molla Fenâri gibi meşhur âlimlerle arkadaşlık etmiştir. Daha sonra Anadolu ya dönerek Kütahya ya yerleşmiş. Yazdığı şiirleri şehzade Süleyman a taktim etmiştir. 3 Emir Süleyman yanında kendini rahat hissetmiş ve eserler çoğunu Süleyman yanında yazmıştır. Süleyman ın hizmetine girdi ve İskendernâme adlı büyük eserini hazırlamaya başladı. Bunun Süleyman ın Edirne de ki kısa saltanatı sırasında bitirdiği söylenir. Yazılış tarihini 1390 olduğu yolundaki rivayet Germiyanoğlu nun sundu- 1 Türk Ansiklopedisi, Ahmedi, İstanbul 1989, Cilt I, s. 240. 2 M. Fuad Köprülü, Ahmedî, İA, Ankara 1994, Cilt I, s. 216. 3 Özcan Acar, Ahmedi, Yeni Türk Ansiklopedisi, İstanbul, 1985, Cilt I, s. 297.
72 ğu pek fazla bilinmeyen aynı adlı eserin yazılış tarihinde gerçeğe uymaması bilinir. 4 Ahmedî, Germiyan Sarayında bulunduğu, daha sonra da Osmanoğulları ile ilişki içerisine girdiği bilinmekte ve kaynaklarda bunun dışında bilgi bulunmamaktadır. Ancak son yıllarda Osmanoğlularına kapılanışı arasında geçen süre içerisinde, Aydınoğluları ile ilişkisi ortaya çıkmıştır. Bu bilgi şairimizin Aydınoğluları sarayında da bulunduğu bilinmektedir. Kimi kaynaklarda ise Ahmedî nin Timur la da ilişki kurduğu söylenmekte ve bir hamam hikâyesi anlatılmakta ise de bu karşılaşmanın kesin olduğu bilinmemektedir. Ancak şairin yazdıkları ve Osmanoğlularını tanıştığı ve Süleyman la Şehzadenin ölümüne bu ilişkinin sürdüğü göstermektedir. 5 Ahmedî nin Emir Süleyman a yakınlığı, eserlerinin çoğunu ona ithaf etmesinden anlaşılmaktadır. Emir Süleyman ın ölümünden sonra kendisine bir hami arayan Ahmedî, o sırada Bursa ya gelen I. Mehmed in çevresine girmeye çalışmıştır. 6 Mecdi nin Şaka ık Tercümesi ne koyduğu ekte, Ahmedî nin seksen yaşını geçmiş olarak 1412-1413 yıların sonunda Amasya da öldüğü bildirmektedir. Uzunçarşılı ya göre Ahmedî nin Kütahya da öldüğü söylemesi ise yalnızca yerel söylentilere dayanmaktadır. 7 2. Eserleri a. Divan 4 Franz Babinger, Osmanlı Tarihi Yazarları ve Eserleri Çev. Coşkun Üçok, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2000, sh. 12-13. 5 İsmail Ünver, Ahmedi İskendername, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1983. 6 Günay Kut, Ahmedi, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1989, Cilt 2, s. 165. 7 İ. Ünver, Ahmedi İskendername, s.4. Ahmedî nin şiirlerini kapsayan bir divanı bulunduğu Sehi, Latifi, Mecdi, Kâtip Çelebi gibi eski kaynaklarda bildirmektedir. Şairden Cumhuriyet döneminden söz edenler onun divanındaki şiirleri türlerini ve divanın yazmalarını tanıtmışlardır. Bu yazmada 72 Kaside, 2 Terc-i Bent, 7 Terk-i Bent, 1 Muhammes ve 7 Gazel bulunmaktadır. 8 b. İskendernâme Ahmedî nin en büyük ve ünlü mesnevisi olması yanında Türk Edebiyatında yazılmış ilk manzum İskender hikâyesi olması bakımından önem taşır. Bu mesnevi İskender in Doğu Edebiyatlarında efsaneleşmiş yaşamı yanında din, tasavvuf, ahlak, felsefe, tarih, coğrafya, astronomi, metalürji, tıp ve siyaset gibi konuları işlendiği daha çok öğretici yanı ağır basan öğretici bir eser türündedir. 9 c. Cemşid-i Hurşid Şairin 1403 yılında tamamladığını bildirdiği bu mesnevi, Emir Süleyman emri üzerine kaleme alınmış ve ona sunulmuştur. Ancak elde bulunan tek yazmada mesnevinin ilk bölümlerinde küçük değişikler yaparak I. Mehmed e sunulmak üzere hazırladığı anlaşılmaktadır. Cemş-i Hurşid in konusu Cemşid ile Rum Kayseri nin kızı Hurşid arasındaki aşk hikâyesidir. 10 ç. Tervîhu l-ervâh Ahmedî nin tıpla ilgili olarak Emir Süleyman adına yazdığı bu mesnevi eski kaynaklarda adla geçmektedir. 11 8 İ. Ünver, Ahmedi İskendername, s.5. 9 İ. Ünver, Ahmedi İskendername, s.9. 10 İ. Ünver, Ahmedi İskendername, s.5. 11 İ. Ünver, Ahmedi İskendername, s.5. Muş Alparslan Üniversitesi Tarih Araştırmaları Topluluğu Dergisi
73 d. Esar-nâme Ahmedî nin İran lı şair Feridüddin Attar dan aynı adlı Türkçe çevirdiği bu mesneviden eski kaynaklar söz etmiyor. Ergun mesnevinin Halil Bey veya Halil Paşa adına sunulmuştur. 1752 beyitten olduğunu belirtmektedir. Din, tasavvuf ve ahlakla ilgili ibret verici hikâyelerden oluşmaktadır. 12 e. Mirkâtü l-edeb Ahmedî nin Arapça Farsça manzum sözlüğünü ilk önce çetin göstermiştir. Yazarın bu kitabında İbn-i Arapşah ın söz ettiği belirtmektedir. Ahmedî nin bu kitabı Aydınoğlularından İsa Bey in oğlu Hamza Bey için yazdığı anlaşılmaktadır. Bu eserinde değişiklik yaparak başkalarına sunulduğu düşünülebilir. 13 3. Edebi Kişiliği Ahmedî nin edebi kişiliği olarak bu güne değin yeterli olarak bilgiye ulaşılmamaktadır. Ahmedî hoş sohbet nükteden çok zarif bir kişiymiş. İyi bir öğrenim gördüğü ve devrinin ilimlerini ve İran Edebiyatını iyi bildiği muhakkaktır. 14 XIV. yüzyılın divan şiirin asıl kurucusu ve üstadı sayılır. Gerek divan şiiri ve gerekse mesnevi tarzında eserler vermiştir. Dini konulara yer vermiş ve tasavvufa geniş bir şekilde işlemiştir. Günlük hayatın diğer tarafını şiirlerinde ele almış. Bu yüzyılda en fazla eser veren kişidir. İran Edebiyatı üzerindeki bilgisi Ahmedî ye hem kolay hem de fazla eser vermeye imkân sağlamıştır. 15 12 İ. Ünver, Ahmedi İskendername, s.6. 13 İ. Ünver, Ahmedi İskendername, s.6. 14 Özcan Acer, Ahmedi, Yeni Türk Ansiklopedisi, İstanbul 1985, Cilt I, s. 297. 15 Aytaç Eker, Ahmedi, Yeni Rehber Ansiklopedisi, İstanbul 1993, Cilt I, s. 50. O devirde birçok şairin kaba bir dil saydığı Türkçe nin bir edebi dil olarak işlenip güçlenmesinde Ahmedî nin çok büyük bir emeği vardır. Şiirlerinde milli ve mahalli unsurlarına yer vermiştir. 16 Samira Kortantamer adı geçen çalışmada şairin Divan ına dayanarak onun şiirlerine yansıyan dünya görüşü ve iç dünyası üzerine durmuştur. Bu konuda yazarlar eskiden beri kişisel düşüncesini vermiş kendilerinden önce ileri sürmüş düşüncelerden birini benimsemişler ya da eldeki yetersiz veriler ışığında öncekilerini eleştirmekle yetinmişlerdir. 17 B. DÂSİTAN-İ TEVÂR-İ MÜLÛK-İ ÂL-İ OSMAN Eski Şark kaynaklarının hiçbirisinde Ahmedî nin bir de Osmanlı Tarihi yazdığına dair bir kaide tesadüf edilemez. Daha sonraki asırlarda eserine az çok menba gösterilmiş olan tarihçileri de Ahmedî tarihinden haberdar olduklarını ve ondan istifade ettiklerini bildiren tek bir satır yoktur. Osmanlı kuruluşu meseleleri üzerinden araştırma yapan yakın yılların Türk ve Avrupa tarihçilerine gelince Fuat Köprülü den başka hiç birisi bu eserde istifade etmek lüzumunu istememiştir. Hâlbuki ileride görüleceği gibi Ahmedî nin Osmanlı Tarihi İskendernamesi nin içinde katılmış olmak dolayısıyla hiçbir zaman sadece bir destan olarak karşılanacak bir eser değildir. Söylediğimiz gibi Dâsitan-i Tevârih-i Mülûk-i Âl-i Osman asıl İskerdername nin ikmalinden sonra yazılmıştır. Tamamıyla müstakil bir tarihtir. Osmanlı Tarihleri arasında en eski menba olmak değerini muhafaza etmekte olan bu eser Türkçe ilk manzum Osmanlı kroniği olmak bakımından da ayrı 16 Ö. Acar, Ahmedi, Yeni Türk Ansiklopedisi, İstanbul, 1985, Cilt I, s. 50. 17 İ. Ünver, Ahmedi İskendername, s.7.
74 bir kıymet taşımaktadır. 18 Görülüyor ki Dâsitan-i Tevâr-i Mülûk-i Âl-i Osman çok muhtasar olmakla beraber hemen tamamıyla tarihidir. Ahmedî kendi asrı için dikkate değer bir sadelikle ve ileri bir tarihçilikle efsanesiz bir Osmanlı Tarihi yazmıştır. Bu tür tarih gerçekten büsbütün kusursuz değildir. Çok mühim oldukları halde Dâsitan-i Tevâr-i Mülûk-i Âl-i Osman arasında tesadüf edilmeyen bazı tarihi olaylar da vardır. Osmanlı tarihinde anlattığı şahıslar I. Murat, Yıldırım, Timur, Çelebi Mehmet gibi olayları bizzat kendisi şahit olmuş ve eserinde yazmıştır. Ankara Savaşı gibi olaylara da şahitlik etmiş ve eserine yansıtmıştır. Dâsitan-i Tevâr-i Mülûk-i Âl-i Osman on bin beyitten oluşur. Osmanlı tarihinden bahseder. Bu eser tarih ve edebiyat bakımından büyük bir önemi vardır. Bu eser XIV. Yüzyılda tarihi bir eser olarak büyük bir önemi vardır.(ilk Osmanlı Tarihi olması bakımından). 19 SONUÇ Ahmedî büyük bir bölümü ile XV. Yüzyılın başlarında yaşamış Mısır da öğrenim görmüş Aydınoğlularından İsa Bey, Germiyanoğlularından Süleyman Şah, Osmanlılarda Emir Süleyman ve I. Mehmet le ilişkiler kurmuş. Beyit sıraları on binleri bulan birçok kitap önemli bir yazarımızdır. Onun nereli olduğu Yıldırım Beyazıt ve Timur la ilişki kurup kurmadığı kimi kaynaklarda adı verildiği halde bu güne değin ele geçmeyen kimi eserler yazıp yazmadığı yeterince aydınlatılmamış. Ahmedî XIV. Yüzyılın en iyi şairlerinden biridir. Ahmedî İran Edebiyatını çok iyi bilen bir şairimizdir. XIV. Yüzyılda en fazla eser vererek günümüze kadar eserlerinden faydalanarak varlığını koruyabilmiştir. Ahmedî eserlerinde sade ve anlaşılır bir dil kullanmış ve zamanında yaşanan olayları bizzat kendisi şahitlik ederek konularını kaleme almıştır. Mesnevi ve gazel türlerinde eserler vermiş, o dönemde kabaca sayılan Türk Dilini ele alarak edebiyat dili haline getirmesine çok büyük katkı ve emek sarf etmiştir. Dâsitan-i Tevârih-i Mülûk-i Âl-i Osman, Osmanlı Tarihini ele almış ve on bin beyitten oluşmaktadır. Bu eser XIV. Yüzyılın Edebiyat ve Tarih için önemli bir kaynak teşkil etmiştir. 18 Nihat Sami Banarlı, Ahmedi Dâsitan-i Tevâr-i Mülûk-i Âl-i Osman, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 1939, Cilt 6, s. 66-67. 19 Eker, Ahmedi, Yeni Rehber Ansiklopedisi, İstanbul 1993, Cilt I, s. 50. Muş Alparslan Üniversitesi Tarih Araştırmaları Topluluğu Dergisi
75 KAYNAKÇA ACAR, Özcan; Ahmedî, Yeni Türk Ansiklopedisi, İstanbul, 1985, Cilt I, ss. 297. BABINGER, Franz; Osmanlı Tarihi Yazarları ve Eserleri Çev. Coşkun Üçok, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 2000. BANARLI, Nihat Sami; Ahmedî Dâsitan-i Tevâr-i Mülûk-i Âl-i Osman, İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, 1939, Cilt 6, ss. 66-67. EKER, Aytaç; Ahmedî, Yeni Rehber Ansiklopedisi, İstanbul 1993, Cilt I, ss. 50. KÖPRÜLÜ, M. Fuad; Mili Eğitim İslam Ansiklopedisi, Ahmedî, Ankara 1994, Cilt I, ss. 216-220. KUT, Günay; Ahmedî, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, İstanbul 1989, Cilt 2, ss. 165. Türk Ansiklopedisi, Ahmedî, İstanbul 1989, Cilt I, ss.240. ÜNVER, İsmail; Ahmedî İskendername, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara 1983.