HDK 6. GENEL KURUL HAZIRLIK BELGELERİ ÜZERİNE GÖRÜŞLERİMİZ

Benzer belgeler
GENÇLİK KOLLARI YÖNETMELİĞİ

Yrd. Doç. Dr. Tevfik Sönmez KÜÇÜK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi PARTİ İÇİ DEMOKRASİ

SENDİKALAŞMA EYLEMİ İÇİN İLERİ

Vekiller Heyeti Kararı, Sıkıyönetim Komutanlığı ve Milli Güvenlik Konseyi'nce Kapatılan Siyasi Partiler

bireysel özgürlük dayanışma eşit haklar öz saygı katılım

Teröre karşı mücadele cephesi!

TKP-1920 nin 1 Mayıs 2015 Mitinglerine ve 7 Haziran Seçimlerine Çağrısı

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, Kapitalist Sömürü Sistemini Yıkmak için Örgütlenme ve Mücadelenin adıdır!

KARŞILAŞTIRMALI SİYASAL SİSTEMLER

ODTÜ G.V. ÖZEL LĠSESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ZÜMRESĠ Eğitim-Öğretim Yılı. Ders Adı : Siyaset ÇalıĢma Yaprağı 13 SĠYASET

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu

ANAYASAMIZI HAZIRLIYORUZ - 5-

Necla Akgökçe den bilgi aldık. - İlk olarak ülkede kadınların iş gücüne katılım ve istihdam konusuyla başlayalım isterseniz

TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI DİYARBAKIR ŞUBESİ 17. DÖNEM ÇALIŞMA RAPORU PANEL, ÇALIŞTAY, FORUM, SEMPOZYUM, KURULTAY, KONFERANS, KONGRE

BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA

TÜRKİYE DE KADINLARIN SİYASAL HAYATA KATILIM MÜCADELESİ VE POZİTİF AYRIMCILIK

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

CUMHURİYET HALK PARTİSİ GENEL MERKEZİ EMEK BÜROLARI YÖNETMELİĞİ

Halk devriminin düşmanları: diktatör rejim ve karşıdevrimci gerici güçler

İsviçreli siyasetçi ve örgütler: Diktatörlüğe karşı Kürtlerle dayanışma büyütmeli

Yeni anayasa neyi hedefliyor?

Prof. Dr. OKTAY UYGUN Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi DEMOKRASİ. Tarihsel, Siyasal ve Felsefi Boyutlar

Sınıf mücadelesi karşısında ilan edilmemiş ittifak: Esad- Merkel-Chavez Cephesi

ULUSAL ÇALIŞTAY SONUÇLARI

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

Katılımcı Demokrasi STK ları Güçlendirme Önerileri

ANAYASA DERSĐ ( ) ( GÜZ DÖNEMĐ YILSONU SINAVI) CEVAP ANAHTARI

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 26313

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

ANAYASA GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI 5 OCAK 2015 SAAT 09:00

DEVRÝM ÝÇÝN SAVAÞMAYANA SOSYALÝST DENMEZ!

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Oy vermek bir şeyleri değiştirseydi yasaklanırdı Emma Goldman

Siyasal Partiler: Kurumsallaşma, Demokrasi ve Reform. Ersin Kalaycıoğlu Sabancı Üniversitesi

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

Okul öncesi eğitim, ilk ve orta öğretim ile yetişkin eğitimi sorumluluğu

Siyasi Parti. Siyasi iktidarı ele geçirmek ya da en azından ona ortak olmak amacıyla örgütlenmiş insan topluluklarına siyasi parti denir.

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

SSCB - KADIN DEVRİMİ ÜLKESİ TEMEL GÖSTERGELER (100. YILINDA BÜYÜK SOSYALİST EKİM DEVRİMİ) 7. Makale

ULUSLARARASI SOSYAL POLİTİKA (ÇEK306U)

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ 1 MAYIS 10 KASIM ATATÜRK Ü ANMA ETKİNLİĞİ SANATSAL ETKİNLİKLER

Yerel Yönetim Vizyonu. Emin Dedeoğlu , Eskişehir

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

Kuzey Irak Kürt halkı kendi kaderini tayin edebilmelidir

SPoD, Ruh Sağlığı Çalıştayının 5 incisini Düzenledi

Fark Ettikçe, Birlikte Güçleniyoruz...

DEMOKRATİK, MÜCADELECİ VE GÜÇLÜ YENİ BİR SENDİKAL HAREKET İÇİN BİRARAYA GELDİK, YOLA ÇIKIYORUZ...

İ Ç İ N D E K İ L E R

Başlık Laikler de dindarlar da özeleştiri yapmalı

4.2 Radikal demokrasinin kurucu gücü olarak kadın özgürlük deneyimleri

ANAYASA CEVAP ANAHTARI GÜZ DÖNEMİ YILSONU SINAVI Ocak 2019 saat 13.00

T.C. İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ MÜFREDAT FORMU Ders İzlencesi

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

Cumali FIRAT Yeminli Mali Müşavir Rapor Sayısı : YMM / Rapor Tarihi :

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

Türkiye Çocuk ve Medya Kongresi Yönergesi

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ VE STRATEJİK İLETİŞİM PLANLAMASI

10 Ağustos 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinin Değerlendirilmesi

Gezi Parkı Araştırması. GEZİ PARKI ARAŞTIRMASI Kimler, neden oradalar ve ne istiyorlar?

Gençlerin Katılımına ilişkin Bildirgenin tanıtımı Gençlerin Yerel ve Bölgesel Yaşama Katılımına İlişkin Gözden Geçirilmiş Avrupa Bildirgesi

CHP CUMHURİYET HALK PARTİSİ PARTİ İÇİ EĞİTİM YÖNETMELİĞİ

DÜNYA DA BARIŞ İSTİYORUZ!

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

Cumhuriyet Halk Partisi

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

DEVLET TEŞKİLATINA TEORİK YAKLAŞIMLAR PROF. DR. TURGUT GÖKSU VE PROF. DR. HASAN HÜSEYIN ÇEVIK

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

Oylar bölünmesin Türkiye bölünmesin!..

12. SINIF MANTIK DERSİ SÖKE ANADOLU LİSESİ 1. ORTAK SINAVI KAZANIM TABLOSU (Sınav Tarihi: 4 Nisan 2017)

İKİNCİ BÖLÜM ENDÜSTRİ DEVRİMİ, SOSYAL SORUN VE SOSYAL POLİTİKA İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM SOSYAL POLİTİKA BİLİMİNİN KONUSU, KAPSAMI VE TEMEL YAKLAŞIMI

Mahir Çayan Son Gençlik Hareketleri Üzerine SON GENÇLİK HAREKETLERİ ÜZERİNE (*)

Siyaset Sosyolojisi Araştırma Konusu Nedir Siyaset Nedir Siyasi Olan Devlet Nedir Devlet türleri Devletsiz siyaset olur mu

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

İÇİNDEKİLER I. BÖLÜM GENEL BİLGİLER

2014 YEREL SEÇİMLERİ ANKETİ

YÖNETİMDE DÜRÜSTLÜK, ŞEFFAFLIK, HESAP VEREBİLİRLİK: NEREDEYİZ, NEREYE GİDİYORUZ? Erol Erdoğan. Genel Başkan Yardımcısı - İstanbul Milletvekili Adayı

Berlin Katılım gelişmesinin durumu ve perspektifler

SPoD, Ruh Sağlığı Çalıştayının 5 incisini Düzenledi

Strengthening Civil Society Development and Civil Society-Public Sector Dialogue in Turkey Project

Bu bağlamda katılımcı bir demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan hakları alanındaki çalışmalarımız, hız kesmeden devam etmektedir.

1999 dan 2007 ye Seçmen Tercihleri ve Değişim

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

İSTANBUL SANAYİ ODASI 12. SANAYİ KONGRESİ. 30 Nisan 2014

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Devrim Öncesinde Yemen

ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI SEÇİM SİSTEMLERİNİN SEÇMEN İRADESİNE ETKİSİ

Haziran 2015 Seçimlerine Giderken Kamuoyu Dinamikleri

TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI

BÖLGESEL TURİZM GELİŞTİRME KOMİTELERİ BİLGİ NOTU

DERSİMİZİN TEMEL KONUSU

20. RİG TOPLANTISI Basın Bildirisi Konya, 9 Nisan 2010

1 MAYIS 2013 BİRLİK MÜCADELE DAYANIŞMA!

Mevcut Durum ve Beklentiler. Programı

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

ANAYASA DEĞĠġĠKLĠKLERĠ HAKKINDA GÖRÜġ VE ÖNERĠLERĠMĠZ

BASIN AÇIKLAMASI: İnsan Hakları Ortak Platformunun TBMM de yeni Anayasa ile ilgili çalışmaları yürütecek olan Komisyonun işleyişine dair önerileri

bilgilerle feminizm hakkında kesin yargılara varıp, yanlış fikirler üretmişlerdir. Feminizm ya da

Transkript:

HDK 6. GENEL KURUL HAZIRLIK BELGELERİ ÜZERİNE GÖRÜŞLERİMİZ

Değerli okur: Halkların Demokratik Kongresi 16 Ocak Cumartesi Ankara da HDK Konferansı, 23 Ocak Cumartesi HDK 6.Kongresini gerçekleştirecektir. HDK, işçi sınıfının, emekçilerin, yoksulların, halkların, kadınların, LGBTİ lerin ve bütün ezilen toplumsal kesimlerin öz iradeleriyle ortak mücadeleyi büyüttükleri temel zemin olma iddiasındadır. Bu iddianın gerçeklik haline dönüşmesi, başarıya ulaşması için HDK nin işlevi, geleceği, HDP ile HDK ilişkisi, HDK çalışmasında karşılaşılan zorluklar vb. üzerine 6. Genel Kurul da tartışılmalıdır. Bir süre önce bileşeni olduğumuz HDK Kongre ye giderken, Kongre hazırlık belgeleri üzerine tavır takındığımız yazıları yayınlıyoruz. Bu yazılar şunlar: Program değişikliği önerilerimiz. Tüzük değişikliği önerilerimiz. HDK nin işlevi ve örgütlenmesi üzerine görüşlerimiz. HDP nin HDK ile ilişkisi üzerine çerçeve metin üzerine tavrımız. Bu yazıların, yazıların tavır takındığı HDK belgeleriyle karşılaştırma içinde okunmasını, incelenmesini, tartışılmasını öneriyoruz. Okurları eleştiri ve önerilerini bize iletmeye çağırıyoruz. Kongre, tüm ezilenlerin ve sömürülenlerin; dışlanan ve yok sayılan bütün halkların ve inanç topluluklarının, kadınların, işçilerin, emekçilerin, köylülerin, gençlerin, işsizlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) bireylerin, göçmenlerin, yaşam alanları tahrip edilenlerin; aydın, yazar, sanatçı ve bilim insanları ile bütün bu kesimlerle mücadele yürüten güçlerin her türden baskı, sömürü ve ayrımcılığı ortadan kaldırmak ve insan onuruna yaraşır bir yaşam kurmak üzere bir araya geldiği ortak bir dayanışma ve mücadele zeminidir. (HDK Tüzük Madde 2: Kongrenin Tanımı) Kongrenin ortak dayanışma ve mücadele zeminini güçlendirmek, geliştirmek için Yeni Dünya İçin Çağrı olarak üzerimize düşen görevleri yerine getireceğiz. 09.01.2016 Yeni Dünya İçin ÇAĞRI Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Hüseyin Gül Yönetim Yeri ve Adresi: Sultaniye Mah. Doğan Araslı Bul. Hanplus İş Mer. No: 150 Kat: 12 Ofis No: 316 Esenyurt/İstanbul Tel/Fax: (0212) 620 67 57 e-mail: info@ydicagri.com web: www.ydicagri.com YDİ ÇAĞR I Sayı 179 un Özel sayısı Baskı: Berdan Matbaacılık Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No: 215-216-239 Topkapı/İstanbul Tel: (0212) 613 11 12 2

PROGRAM DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİLERİMİZ HDK çatısı altında siyasi çizgisi farklı çeşitli grupların yan yana gelmiş olmasını, birlikte iş yapmalarını çok olumlu buluyoruz. Bu olumluluk sürdürülmeli ve ilerletilmelidir. Bu yazımızda kısaca HDK nın programına eklenmesini düşündüğümüz konularda önerilerde bulunacağız. 1-Reform ve devrim talepleri ayrıştırılmalıdır! HDK programında ileri sürülen taleplerin çoğu doğru taleplerdir. HDK programında kapitalist sistem içinde mücadele ile elde edilecek haklar ile ancak kapitalist sistemi yıkarak elde edilecek haklar ayrımsız birlikte ele alınmaktadır. Reform ve devrim taleplerinin iç içe geçirilmesi, savunulması, doğru olmadığı gibi yanlış bir bilinç de vermektedir. Kapitalist sistem içinde sisteminin kötü yanlarını düzeltme, işçilerin, emekçilerin, halkların daha iyi şartlarda yaşama mücadelesini reform mücadelesi- yürütürken, bu mücadeleyi sistemi yıkma mücadelesi ile birleştirmeliyiz. Örneğin programın 31. Maddesi şöyledir: Kongremiz, insanın insana kulluğunun son bulacağı sınıfsız ve sömürüsüz bir düzeni amaçlar. Sınıfsız, sömürüsüz toplumun adı komünist toplumdur. Bu toplumun kapitalist sistem içinde yaratılamayacağı açıktır. Komünist toplum ancak işçi sınıfı önderliğinde bir dizi devrimler sonrası ulaşılacak bir toplum biçimidir. Ya da programda yer alan; tüm baskı ve haksızlıkları ortadan kaldırmak, demokratik bir toplum yaratmak, halkların kendi kendini yönetmesi ilke ve amaçlarının kapitalist sistem içinde gerçekleşemeyeceği/yaratılamayacağı göz ardı edilmemelidir. İşçilerin, emekçilerin, halkların yaşama ve çalışma şartlarını mücadele ile iyileştirmeleri mümkündür. Örneğin; çalışanların daha fazla ücret alması, sendikalaşma oranının yükselmesi, kişi hak ve hürriyetleri konusunda ilerleme sağlanması, vicdani ret hakkı, ana dilde eğitim, ulusal kültürel haklar vb. kapitalist sistemi yıkmadan da mücadele ile elde etmek mümkündür. Bizim önerimiz; kapitalist sistem içinde mücadele ile kazanılacak haklar ile ancak kapitalist sistemin yıkılması sonrası kazanılacak haklar birbirinden ayrıştırılmalı, ayrı başlıklar altında toplanmalıdır. İkincilerin ancak devrimle kazanılabileceği açıkça ortaya konmalıdır. 2-Kürt ulusuna ayrılma hakkı! Programın 21. Maddesinde Kürt sorunu ele alınmakta, Kongre nin amacı ortaya konmaktadır. Kongre; Kürt sorununun barışçıl demokratik ve eşit haklara dayalı çözümünü savunur, bunun için mücadele eder. İle yetinmemelidir. Kürt ulusal sorunu yakıcı bir sorundur. Kürt ulusu gelecekte nasıl yaşayacağına özgür şartlarda kendisi karar vermelidir. Özgür bir ortam ülkenin bütünüyle demokratikleşmesine bağlıdır. Özgür ortam; ulusal baskının ortadan kaldırıldığı, hukuki eşitsizliklerin ortadan kaldırıldığı, ulusların ayrılma haklarını özgürce kullanacakları ortam demektir. Sömürgeci devlet yapısı yıkılmadan, demokratik devrim zafer kazanmadan, Kürt ulusal sorunun gerçek ve kalıcı çözümü de mümkün değildir. Kürt özgürlük hareketinin mücadelesi ile kazanılan haklar vardır. Bu hakların mücadele ile genişletilmesi mümkündür. Kimi kazanımların elde edilmesi/edilecek olması Kürt ulusal sorunun gerçek çözümü değildir. Bu sebeple programa Kürt ulusuna kendi kaderini tayin etme hakkı nın eklenmesini öneriyoruz. 3-İşçi sınıfı içinde çalışmaya önem verilmelidir! Programın 26. Maddesi işçi sınıfının sorunlarını sıralamakta, bu konuda Kongre nin tavrını ortaya koymaktadır. Emek Mücadelesi başlığı altında ortaya konulanlar doğrudur. Yalnız eksiktir. Burjuvaziyle ile karşı karşıya duran bütün sınıflar içerisinde yalnızca proletarya gerçekten devrimci bir sınıftır. (Komünist Manifesto) HDK işçi sınıfı içinde çalışmaya, işçi sınıfının sorunları ile ilgilenmeye önem vermelidir. Geçmiş pratik bu konuda Kongre nin yeterli çalışma yapmadığını gösteriyor. HDK nin işçi sınıfı içinde çalışmaya özel önem vereceği, işçi sınıfının sorunları ile yakından ilgileneceği programa eklenmelidir. 4-Devrimci, sol gruplar arasında şiddet kullanımı reddedilmelidir! Devrimci, sol gruplar arasında şiddet kullanımının ilkesel olarak reddedildiği, devrimci, sol gruplar arasında şiddet kullanımının karşı devrime, devlete yaradığı, devrimci, sol gruplar arasındaki sorunların diyalogla, ideolojik mücadeleyle çözülmesi gerektiği programa eklenmelidir. Bu konu devrimci, sol hareketin kanayan yarasıdır. Bu önemli konu hakkında HDK nin de tavır takınması gayet yerinde olur. 22.12.2015 3

TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ ÖNERİLERİMİZ: 12-13 Mayıs 2012 de yapılan HDK 1. Genel Kurulunda HDK tüzüğü karara bağlandı. Tüzük ile ilgili olarak ekleme/çıkarma önerilerimiz şöyledir: 1-Kongrenin amaçları tüzükten çıkarılmalıdır Tüzüğün 2.maddesinde kongrenin tanımı yapılmakta, 3.maddesinde ise Kongrenin amaçları konulmaktadır. Tüzük Kongrenin işleyiş kurallarının tespit edildiği bir belge olmalıdır. Tüzük, Kongrenin amaçlarını ve bu amaca varmak için ilkelerin ilan edildiği bir belge değildir. Kongrenin amacı zaten programda konulmaktadır. Ayrıca tüzüğe konulması gerekli değildir. 2-Eleştiri özgürlüğü tüzüğe konulmalıdır Tüzüğün 4.maddesinin ç şıkkı şöyledir: ç) Demokratik muhalefet güçlerinin irade ve inisiyatifinden hareketle bileşenlerin, ifade, düşünce ve inanç özgürlüğünü tanır; demokratik, katılımcı ve şeffaf bir işleyişi benimser. Kongre bileşenlerinin düşüncelerini ifade etme ve istedikleri inanca inanma özgürlüğü vardır. Bunun yanında Kongre bileşenlerinin birbirlerinin önemli yanlışlarını eleştirme ve kamuoyu önünde açık ilkeli ideolojik mücadele hakkına sahip olmaları gerekir. Kongre bileşenleri arasında görüş ayrılıklarının üzeri örtülmemeli, tam bir görüş birliği olduğu izlenimi verilmemelidir. Bu önemli noktanın tüzüğe eklenmesini öneriyoruz. 3-Doğal delegelik kaldırılmalıdır! Tüzüğün 6.maddesinin f şıkkı şöyledir: f) Kongre yi destekleyen milletvekilleri, il belediye eş başkanları ve eski milletvekilleri, Genel Meclis üyeleri ile Çözüm ve Uzlaştırma Kurulu üyeleri Kurulu n doğal delegeleridir. 14.Madde ise şöyledir: a) Emek Demokrasi ve Özgürlük Bloku çalışmaları kapsamında, 12 Haziran 2011 itibariyle seçilen partili ve bağımsız milletvekilleri Kongre nin TBMM deki temsilcileri olup, Kongre Genel Kurulu nun doğal delegeleridir. b) Kongre yi destekleyen partilerin milletvekilleri ve bağımsız milletvekilleri Genel Kurul un doğal delegeleridir. c) Kongre yi destekleyen eski milletvekilleri ve il belediye başkanları Genel Kurul un doğal delegeleridir. Tüzüğe göre; milletvekilleri, eski milletvekilleri, Kongre yi destekleyen milletvekilleri, Kongre yi destekleyen eski milletvekilleri, il belediye başkanları Genel Kurul un doğal delegeleridir. Bu ayrımcılıktır. Kongrenin hedeflediği eşit, özgür toplum hedefi ile de çelişmektedir. Delege seçimine doğal delege hakkı verilen kesimlerde katılmalıdır. Doğal delegelik seçilen delegelere haksızlıktır. 4-Kadınlara ve çocuklara şiddet HDK li olmak ile bağdaşmaz! Kadınlara ve çocuklara şiddetin yaygın olduğu bir toplumda yaşıyoruz. Kongre, kadınlara ve çocuklara şiddet uygulayan HDK lilere yönelik ideolojik mücadele yürütürken, aynı zamanda çeşitli idari tedbirler de almalıdır. Uygulanan şiddetin derecesine, şiddet uygulayanın konumuna göre ihraca kadar varan cezalar verilmelidir. Konu hakkında tüzüğe ek yapılmasını öneriyoruz. 22.12.2015 4

HDK NİN İŞLEVİ VE ÖRGÜTLENMESİ ÜZERİNE GÖRÜŞLERİMİZ HDK nin İŞLEVİ ve ÖRGÜTLENMESİ ÜZERİNE (Çerçeve Metin 1) başlıklı yazı üzerine kısaca görüşlerimizi aktaracağız. A)GİRİŞ HDK neden bütün enerjisini HDP nin seçim başarısına yönlendirmiştir? Temel mesele nedir? HDK ne olmalı? HDK ne olduğuna karar vermelidir. HDK, Türkiye alanında Kürt Özgürlük Hareketinin alttan örgütlenme yoluyla T.C de, T.C yıkılmaksızın, onun yanında, ona rağmen bir devlet yapılanması oluşturmak için bir örgütlenme midir? Eğer böyle bir örgütlenme ise o zaman bu örgütün gerçekten de HDP nin seçimlerdeki başarısına yoğunlaşmış olması anlaşılır değildir. O zaman HDK Türkiye de alttan komünler/ konseyler örgütleyerek alttan kendi devlet iktidarını adım adım kurmaya yönelmelidir. Bu durumda da şu bilinmelidir: Türkiye de bunun koşulları bugün var mıdır? Hiçbir burjuva devlet kendi içinde ikinci bir devlet yapılanmasına izin vermez. Bu yönde bir gelişme olduğu zaman bu gelişmeyi engellemek için yoğun faşist tedbirler alır, gerekiyorsa iç savaşla ezmeye çalışır. Şimdi Kuzey Kürdistan da yaşanan tam da budur. Var olan bir burjuva devleti devrimle yıkmaksızın, alttan örgütlenmeyle ona paralel bir devlet oluşturup devlete rağmen kendi demokrasisini alttan örgütlenme ile kurmak ve yaşamak mümkün değildir. Hiçbir ülkede de bunun örneği yoktur. Özyönetim/özerklik vb. adı altında da olsa istenen ikinci bir iktidardır. Bunun adı ona devlet denilmese de devlettir. Bu stratejisinin başarılı olması için verili devletin devlet olmaktan çıkması; alanda devlet iktidarı boşluğunun doğması gerekir. Suriye nin kuzeyinde, Batı Kürdistan/Rojava da olduğu gibi. Verili devletin işleyen bir devlet olması halinde, -T.C. şu anda bütün zorluklarına rağmen işleyen bir devlettir. Devlet iktidarını koruyabilecek güce sahiptir.- bu stratejinin uygulanması halinde getireceği sonuç bu örgütün örgütlü savaşan güçlerinin devlet ile savaşıdır. Burada eğer devlet işleyen bir devletse, başarı şansı yoktur. Böyle bir örgütün yasal çalışması ise kendi kendini teşhirdir. Egemenlere saldıracakları hedefi göstermektir. Ya da HDK, aslında verili yasal çerçeve içinde demokrasinin sınırlarını geliştirme, T.C. de faşizmi geriletme, onu burjuva demokratik bir cumhuriyete dönüştürme asgari müşterek hedefinde güçlerini birleştirme ihtiyacı duyan demokratik/liberal/sosyalist/komünist örgütlerin yan yana geldiği bir eylem birliği örgütüdür. O zaman parlamenter mücadele böyle bir örgütün temel çalışma alanlarından biridir. O zaman bu örgütün çalışmalarını seçimlerin olduğu dönemlerde burjuva demokrasisini savunan partinin desteklenmesine yoğunlaştırması gayet anlaşılır bir şeydir. Tabii bu durumda da, o burjuva demokrasisini savunan partinin gerçek bir çatı partisine dönüşmesi halinde HDK gibi bir örgüte de ihtiyaç kalmaz. Giriş bölümünde HDK na biçilen rol, aslında bir komünist parti önderliğinde bir cephe örgütünün rolüdür. Bir farkla: Komünist parti ve onun önderliğindeki bir cephe örgütü, karşısında mücadele ettiği devlet aygıtını devrimle parçalamayı, yerine kendi devletini kurmayı hedefler. HDK nın ise böyle bir hedefi yoktur. O var olan devleti yıkmaksızın, alttan kurulacak meclisler aracılığıyla kendi demokrasisini yaşayabileceği, yaşatabileceği iddiasındadır. HDP ye 1 Kasım seçimlerinde verilmiş olan 5 Milyon 150 bin oyun aynı zamanda HDK ye verilmiş oy olduğu tespiti, bu oyların HDK nin siyasi stratejisine verilmiş oy olduğu anlamında okunduğunda, yanlış bir tespittir. Bu oyların büyük bölümü -Kürt kimlik siyaseti üzerinden verilen oylar dışındaki oylar- HDP ye öncelikle yürüyen savaşın durması için, HDP nin barış için bir umut olduğu nedeniyle verilmiş oylardır. Eğer HDP nin vekilleri aynı zamanda HDK nin vekilleri ise, o zaman HDP=HDK midir? Öyle ise HDK ne ne gerek vardır? Bürokrasiyi arttırmanın ötesinde.. Aslında burada HDP ile HDK arasındaki ilişki HDP yi HDK nin parlamentoyla kuracağı siyasi bağın rasyonel aracı olarak, HDK nin deyim yerindeyse parlamento 5

ayağı, onun bir uzantısı şeklinde bir ilişki olarak görülmektedir. HDK, HDP nin üzerinde bir yapıdır. Biz böyle bir ilişki tanımlamasını yanlış buluyoruz. HDP eğer gerçekten burjuva demokrasisi için parlamenter mücadeleyi önemli bir alan olarak görülüyorsa, şu veya bu örgütün bir aracı olmaktan çıkmalı, Türkiye/ Kuzey Kürdistan da parlamentoda en radikal demokrat muhalefet partisi olarak bağımsız olarak, kendi programı temelinde çalışan, içinde bütün liberal, demokrat, sosyalist, komünist örgütlerin kendi siyasi yapılarını dağıtmaksızın, asgari müşterek olan burjuva demokrasisi için mücadele programı temelinde güçlerini birleştirdikleri, kendi içinde demokrasiyi yaşayan, yaşatan bir çatı partisi olmalı, bu yönde geliştirilmelidir. HDK içindeki bütün örgütlerin şu veya bu biçimde HDP nin çatısı altında güçlerini birleştirmeleri halinde aslında HDK ye de gerek kalmayabilir. Tabii eğer HDK devlet içinde devlet kurma programını uygulamaya kalkarsa, o zaman HDK ye ayrı bir örgüt olarak ihtiyaç olabilir. O zaman da HDK ama Kürt Özgürlük Hareketinin Türkiye bölümünün legal görünüşlü ama gerçekte illegal olmak zorunda olan bir nevi cephe örgütü olarak tanımlamalıdır kendini. HDP eğer, HDK nin parlamentoyla kuracağı siyasi bağın rasyonel aracı ise, o zaman sonuçta evet HDK söyler HDP yapar. Çünkü HDK sonuçta belirleyici olan, HDP nin üzerinde olan bir örgüttür bu durumda. Aradaki ilişki eşitler arasında bir ilişki değildir. Sürekli olarak devreye sokulacağı söylenen ortak akıl ın oluşturulmasında sonuçta eğer HDP ile HDK nin iradeleri karşı karşıya gelirse ne olacaktır? Kim belirleyecektir? Ve gerçekte de kim belirlemektedir? Bu sorulara hepimiz eğer samimi olarak cevap verirsek, bugün bütün söz konusu yapılanmalarda bir hiyerarşi olduğunu tespit edebiliriz. Bu hiyerarşi de aslında yukarıdan aşağıya doğru PKK- KCK/ DTK/HDK/ HDP şeklindedir. Ve bizce bu hiyerarşi özellikle HDP bağlamında, eğer gerçekten bir Kuzey Kürdistan/Türkiye demokratik partisi isteniyorsa yanlıştır. HDP sadece lafta değil, gerçekten bağımsız, kendi ayakları üzerinde duran, içinde bütün ilerici, liberal, demokrat, sosyalist, komünist güçlere yer olan bir çatı partisi olmalıdır. HDP yasalara göre kurulmuş yasal bir partidir. O bu yasaların değiştirilmesi için yasal olmayan yol ve yöntemler kullanamaz. HDP nin örneğin yerinden yönetimi siyasi olarak savunabilir. Bunun için yasa değişiklikleri yapılmasını, evet yeni bir Anayasa talep edebilir. Bunun önünde yasal bir engel yoktur. Bu T.C. de burjuva demokrasisini savunan bir partinin yalnızca yasal hakkı değil aynı zamanda görevidir de. HDP örneğin Kuzey Kürdistan/Türkiye de yürüyen savaşın durması için siyasi kampanyalar yürütüp, silahsız kitle eylemlerine, sivil itaatsizlik eylemlerine çağrı yapabilir. Büyük bir Barış hemen şimdi hareketi yaratılmasında temel bir rol oynayabilir. Fakat silahla korunmaya çalışılan özyönetim ilanlarını, özyönetimi gerçekleştirmek için hendek kazılmasını, hendeklerin, yolların vb. bombalarla tuzaklanmasını, silahlı hendek direnişi ni vb. savunamaz. Silahlı direnişe sahip çıkıp, onu destekleyen tavırlar takınamaz. O bunu yapmaması halinde de eleştirilemez. HDP illegal bir devrimci, sosyalist, komünist parti vb. değil, parlamenter mücadeleyi esas alanı olarak seçen (seçmesi gereken) radikal burjuva demokratı bir partidir. Ondan daha fazlasını beklemek, DTK nin kendi önüne koyduğu hedeflerin parlamentodaki aracı olarak görmek yanlıştır. Bu HDP gibi bir partinin genişlemesini engeller, onu Kürt Özgürlük Hareketinin legal partisi konumuna sokar. Bu bölümde yazılanlardan çıkan odur ki, aslında DTK ve BDP, sonuçta Kürt Özgürlük Hareketinin programını hayata geçirmede, o programı doğru bulan Türkiyeli ve Kuzey Kürdistanlı örgütlerle birlikte oluşturulacak legal bir cephe ve legal bir parti; HDK ve HDP ise Kürt Özgürlük Hareketi programının Türkiye ile ilgili kısmını hayata geçirmede yine Kürt Özgürlük Hareketinin programını doğru bulan Türkiyeli örgütlerle birlikte oluşturulacak legal bir cephe ve parti olarak kurgulanmıştır. Bu kurgulama yanlıştır. Yatay genişlemeyi engelleyen de aslında bu yanlış kurgulamadır. Yasal bir parti ve cephe örgütü en iyi halde radikal bir reform örgütü olabilir. Ondan daha fazlası beklenemez. Devrim taleplerini ve devrimci bir mücadeleyi bu tip örgütlerden beklemek yanlıştır. Bu beklenti onların -sonuçta devrimci mücadelenin şartlarının da iyileştirecek reform mücadelesi konusunda- yapabileceklerinin en fazlasını yapamamalarının da engeli olur. Yani evet HDK nin dört yıl önce temel belgelerde belirlenmiş kuruluş amaçları ve ilkeleri yeniden mesai konusu yapılmak zorundadır. 4 yıllık mücadele pratiği aslında tam da bunu dayatmakta; dört yıl önceki devrim ve reform taleplerini yan yana savunan amaçlar ve ilkeler belgesi tartışılmak zorundadır. B)HDK NIN İŞLEVİ Bu bölümde ne öğreniyoruz? HDK aslında toplumda baskıya uğrayan bütün kesimlerin bu baskılara karşı mücadelelerini birleştiren; aynı zamanda her türden sömürüyü de ortadan kaldırmaya yönelik mücadeleleri birleştiren bir örgüt olmak istemektedir. Birincisi, var olan toplumsal baskı altında olan kesimlerin (dışlanan ve yok sayılan bütün halkların ve inanç topluluklarının, kadınların, işçilerin, emekçilerin, köylülerin, gençlerin, işsizlerin, emeklilerin, engellilerin, LGBT (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) bireylerin, göçmenlerin, yaşam alanları tahrip edilenlerin; aydın, yazar, sanatçı ve bilim insanlarının) bu baskılara karşı mücadelesi, var olan devlet yapısı sorgulanmadan, sömürücü devlet yıkılmaksızın, verilebilecek demokrasi mücadelesinin, reformların konusudur. Diğeri, her türden sömürüyü ortadan kaldırma mü- 6

cadelesi, var olan sömürü devletini yıkmak için devrim mücadelesidir. HDK ne olduğuna, olmak istediğine karar verememiş bir konumdadır. Diğer yandan fakat yine görüldüğü gibi bir şey açıktır: HDK nin hedefleri içinde devleti yıkma yoktur. Devletin varlığı şartlarında alttan örgütlenme ile demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü alternatif toplumsal örgütlenme modeli olarak kendini kurabilir ve yeni yaşam ın yolu açılabilir görülmektedir. Bu burjuva devletin varlığı şartlarında gerçekleşmesi mümkün olmayan ütopik projedir. Bu proje ciddiye alındığında HDK nin bir reform örgütü olarak kurgulandığını söyleyebiliriz. Fakat burada da karşımıza her türlü sömürünün ortadan kaldırılması hedefi çıkıyor. Bu hedef ciddiye alındığında ise HDK bir sosyalist devrim örgütü olarak kurgulanmış olur. Hangisi? HDK nin temel belgelerinde bu konuda tam bir kafa karışıklığı hakimdir. Aynı kafa karışıklığı tabii ona bağlı HDP ye de yansımaktadır. C)HDK NIN ÖRGÜTLENME MODELİ Bu bölümde çizilen örgütlenme modeli, bugünün T.C. sınırları içinde, T.C. devlet olarak varlığını sürdürdüğü sürece, gerçek hayatta karşılığı olmayan bir örgütlenme modelidir. En iyi halde sübjektif bir istek olarak kalır. İradi olarak gerçekleştirmeye çalışıldığında, şu veya bu alanda eğer HDK içinde yer alan güçlerin belirli bir tabanları varsa, o örgütlü güçlerin kendi tabanları ile kuracakları ve bu örgütlü güçlerin bir çok halde temsilcilerinin- halk adına kararlar alıp, bir çok halde halksız ve halka rağmen uygulamaya çalışacakları ve bunu de ancak devlet göz yumduğu ölçüde yapabilecekleri bir durum çıkar ortaya. Devletin göz yummadığı hallerde ise öncü devletle gücü ölçüsünde savaşır! Bir yandan devlet var ve bütün kurumları ile işler halde olacak, diğer yandan karar ve yürütme organı olan halk meclisleri olacak. Bunlar kendi yerelleri ve alanlarıyla ilgili her türlü kararı alabilir ve uygulayabilirler. olacak. Eğer verili devlet iktidarı, bunların kendi yerelleri ile ilgili aldıkları kararları uygulamaya kalktıklarında, olmaz derse ne olacak? Ya da, fabrikaların patronların özel mülkü olduğu bir sistemde üretim birim meclisleri fabrikalarda.. kendi birimleriyle ilgili her türlü politikayı nasıl üretebilip, uygulayabilir olacak? Daha işçilerin büyük çoğunluğu en basit ekonomik hakları için bile yeterli mücadele etmedikleri bir ortamda bu nasıl olacak? Hatta daha ileri gidelim. Diyelim ki, bütün temel üretim araçları toplumsallaştırıldı. Sosyalist bir iktidar ve düzen kuruldu. O zaman her üretim birimi, toplumun genel çıkarlarından bağımsız olan, kendi planını mı yapacak? Burada çizilen küçük birimlerin kendi kendini yönetmesi planı tam bir ütopyadır. Bizim HDK bileşeni olarak çalıştığımız kısa dönem içinde gördüğümüz gerçeklik, meclisler in anda HDK bileşeni örgütlerin -bir çok halde küçük bir bölümünün temsilcilerinin- yan yana gelip tartıştıkları, bir çok halde karar bile almadıkları, alınan kararların da bütün için bağlayıcı olmadığıdır. Bugünkü şartlarda bu bile küçümsenmeyecek bir şeydir, ama gerçekliğin bu olduğunu teslim etmeli, olmayanı var gibi görüp göstermemeli, isteğimizi gerçeğin yerine koymamalıyız. D)MECLİSLERİN İNŞASI Biz bugün demokrasi için mücadele edecek potansiyeli harekete geçirebilmek için atılacak ilk adımın meclisler kurmak vs. değil, önce örgütlü kesimin mücadelesini asgari müştereklerde birleştirmek için çalışmak olduğunu düşünüyoruz. Bugün demokrasi için mücadele eden güçler kimi yasal, kimi illegal değişik siyasi partilerde, sendikalarda ve çoğu aslında bir siyasi örgütün kendi dar çevresini kapsayan demokratik kitle örgütlerinde örgütlüdür. Yapılacak ilk iş en geniş anlamıyla demokratik sol siyasi örgütlerin çok somut talepler temelinde (Örneğin bugün bu somut talep Barış Hemen şimdi/silahlar sussun/siyaset konuşsun vb. olabilir.) en geniş eylem birliğinin sağlanması, ortak siyasi kampanyalar yürütülmesidir. Bunun bir tek şartı vardır: Eylemde birlik/ Ajitasyon propagandada serbestlik; Sol grupların kendi aralarındaki ilişkide şiddetin ilke olarak reddi. Buna paralel olarak her alanda çalışan birden fazla kitle örgütünün, kendi içinde en geniş demokrasiyi yaşayan çatı örgütlerinde birleştirilmesi. Bu bağlamda: *Her iş kolundaki tüm sendikal örgütlerin demokratik bir sendika çatışı altında toplanması, *Bütün feminist örgütlerin, bütün kadın örgütlerinin bir demokratik kadın örgütünde birleştirilmesi, *Bütün LGBTİ örgütlerinin bir çatı altında birleştirilmesi, *Bütün meslek örgütlerinin, o meslek için tek çatı örgütünde birleştirilmesi, *Bütün çevre hareketi örgütlerinin bir çatı altında birleştirilmesi, *Ulusal baskıların hedefi olan bütün milliyetlerin, ulusal kimlikli kitle örgütlerinin bir çatı altında *birleştirilmesi, *Bütün demokratik gençlik örgütlerinin bir demokratik gençlik kitle örgütü içinde birleştirilmesi için çalışılır. Eğer ilk adım gerçekleştirilirse, yani en geniş anlamıyla demokratik sol örgütlerin eylem birliği sağlanabilirse, bu ikinci adım kolaylaşır. Biz bütün bu çalışmalar açısından en geniş anlamıyla demokratik sol un tümünü kendi çatısı altında toplayacak bir çatı partisinin belirleyici önemde olduğunu, HDP nin bu yönde geliştirilmesi için potansiyelin olduğunu ve bugün enerjinin bunun için harcanmasının en verimli harcama olacağını düşünüyoruz. 06.01.2016 7

HDP NİN HDK İLE İLİŞKİSİ ÜZERİNE ÇERÇEVE METİN ÜZERİNE TAVRIMIZ HDP nin HDK ile ilişkisinin hangi biçimlerde süreceğine ilişkin ortak komisyon tarafından hazırlanan çerçeve metin üzerine kısaca tavır takınacağız. 1.GİRİŞ Siyasi bir akım olarak ortaya çıktığımız 1981 yılından bu yana, bütün sol un eylem birliğinin sağlanması gerektiği düşüncesini sürekli olarak savunduk. Bunun için ilkenin eylemde birlik/ajitasyon propaganda da serbestlik olmasını ve sol içindeki ilişkilerde şiddetin ilkesel olarak reddedilmesi gerektiğini savunduk. Sol içinde, legal, parlamenter mücadele alanında, faşizmin geriletilmesi ve burjuva demokrasisi için mücadele eden reformcu, radikal demokrat bir çatı partisinin yararlı ve gerekli olduğunu savunduk. Bunun ön şartı böyle bir çatı partisinin -çatı partisi aslında yasal alanda parlamenter mücadele yürütmek için bir cephe örgütüdür- kendi içinde demokrasiyi yaşamasıdır. Böyle bir parti içinde şu an var olan siyasi yapılanmalar, kendi siyasi yapılanmalarını dağıtmadan yer alabilmeli, kendi görüşlerini hiçbir engelleme olmaksızın savunma hakkına sahip olmalıdır. Çatı partisinden anladığımız, bütün sol un kurumsal olarak alındığında- CHP nin solunda olan bütün kesimlerin, kendi siyasi yapılarını koruyarak, asgari müşterek olan burjuva demokrasisi proletarya önderliğinde olmayan bir halk demokrasisi de burjuva demokrasisidir sonuçta; proletarya önderliğindeki bir halk demokrasisi ise, artık burjuva demokrasisi değil, ama henüz proleter demokrasi de olmayan üçüncü tip bir diktatörlüktür- için mücadele programı temelinde birlikte çalıştıkları bir yapıdır. HDP nin böyle bir çatı partisine doğru geliştirilmesi imkanı ve potansiyeli vardır. Bunun için fakat; a) Bu parti kendi içinde en geniş demokrasiyi yaşamalı, yaşatmalıdır. Hiçbir grup siyasi görüşleri nedeniyle dışlanmalıdır. b) HDP nin yasal çerçevede kurulmuş ve faaliyet gösteren bir parti olduğu unutulmamalı, ondan legal bir parlamenter mücadele partisinden beklenmesi doğru olmayan şeyler talep edilmemelidir. c) HDP ulusal kimlik açısından çok uluslu bir ülkenin tüm ulus ve milliyetlerini içinde barındıran partisi Kuzey Kürdistan/Türkiye partisi olmalıdır. Bu milli baskıya kararlı bir şekilde karşı çıkmayı, ezilen ulusların tüm ulusal haklarını, -ayrılma hakkı da dahil- savunulmasını dıştalamaz. d) HDP onun içinde yer alan siyasi örgütlerin hiç birinin legal siyasi örgütü olmamalı, bu anlamda kendi programına sahip bağımsız bir siyasi özne olmalıdır. Böyle ele alındığında ve bu yönde geliştiğinde, aslında HDK gibi bir örgütlenmeye, bunlar arasındaki ilişkilerin nasıl olacağı konusunda kafa yormaya da gerek kalmaz. 2.HDP NİN İŞLEVİ HDP ne olmak istiyor? Bu konuda bir kafa karışıklığı var. HDP faşizmi geriletmek, T.C. de demokrasiyi -burjuva demokrasisini- egemen kılmak için parlamenter mücadele yürüten, yasal çerçeve içinde hareket eden bir reform partisi midir? Yoksa her türlü sömürüyü ortadan kaldırmak için mücadeleyi parlamentoda da imkanlar elverdiği ölçüde savunacak olan bir sosyalist devrim partisi midir? Eğer ikincisi ise, sosyalizmden, halk demokrasisinden vb. ne anlaşıldığı üzerine tartışılmak zorundadır. Burada, burjuva demokrasisi için mücadele eden güçler arasında, bir fikir birliğine varmak ve güçlerin birleştirilmesi zor, hemen hemen imkansızdır. Bizce HDP birincisi olabilir, olmalıdır. Eğer bütün solu içinde barındıran bir çatı partimiz olursa, elimizde faşizmin geriletilmesi ve tasfiyesi için iyi bir araç olur. Burjuva demokrasisi evet faşizm gibi burjuvazinin iktidarıdır. Fakat burjuva demokrasisi şartlarında işçi sınıfı ve emekçilerin örgütlenme ve mücadele şartları çok daha elverişli hale gelir. Kuşkusuz teorik olarak faşizmi işçi sınıfının önderliğinde antifaşist demokratik bir devrimle de yıkmak ve burjuvazinin iktidarı yerine, içinde burjuvazinin bir bölümünün de yer aldığı işçi sınıfı önderliğinde antifaşist cephe hükümeti iktidarı, -buna halk iktidarı da denebilir- kurmak mümkündür. Fakat bunun ön şartı işçi sınıfının öncü örgütü komünist partisinin güçlü olması, işçi sınıfının sınıf hareketinin güçlü olması ve komünist parti ile sınıf hareketinin çok güçlü bağlara sahip olmasıdır. Bu şartlar ise bugünün Kuzey Kürdistan/Türkiye sinde ne yazık ki yoktur. Bu yüzden burjuva faşizmin andaki alternatifi olarak burjuva demokrasisinden söz ediyoruz. HDK ile HDP arasındaki fark aslında gerçek anlamda belli olan fark, HDP nin yasal bir siyasi parti olarak ortaya çıkması, seçimlere katılması vb. dir. Bunun dışında farkın ne olduğu aslında tam belli değildir. 3.HDP NİN HDK İLE İLİŞKİSİ Bu bölümde öngörülen HDK-HDP ilişkisi, HDP nin bağımsız bir siyasi özne olması gereken konumuyla çelişen bir ilişkidir. Böyle bir ilişkiye, eğer HDP gerçekten bir çatı partisi olursa gerek de yoktur. 07.01.2016