Avukatın Üzerinin Aranması

Benzer belgeler
TÜRKİYE DE CEZA VE ADALET SİSTEMİ

İSTANBUL NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA A Ç I K L A M A L A R

Avukat, Hakim ve Savcıların Ar anması

IV) -Mahkemenin kararının dayanağı olan, Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nun 9. maddesi:

T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU E. 2011/76 K. 2014/1397 T

Uzun Sok. Kolotoğlu İşhanı Kat: 3 No:75 - TRABZON Temyiz Eden ve Karşı Taraf (Davalı) : Karayolları Genel Müdürlüğü - ANKARA

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

T.C. D A N I Ş T A Y Yedinci Daire

I sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunun başvuru konusu kuralının Anayasaya aykırılığı sorunu:

ONÜÇÜNCÜ DAİRE USUL KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Dava Açma Süresi, Yazılı Bildirim, Başvuru Mercii ve Süresi, Hak Arama Hürriyeti

Özet : Hakim ve savcıların havaalanlarında VIP uygulamasından yararlanamayacağı

KARAR 1 (672 sayılı KHK ile kamu görevinden çıkarılmaya dair) Davalı : Başbakanlık /ANKARA

ZAMANAŞIMI SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA DİSİPLİN CEZASI VERİLMESİ

Ek 2: Dava Dilekçesi. İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi. Sayın Başkanlığına. İstanbul 2. İdare Mahkemesi 2008/1445 E

İPTAL BAŞVURUSUNA KONU OLAN YASA MEDDESİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

Yeni İş Mahkemeleri Kanununun Getirdiği Değişiklikler

HUKUK VE ADALET DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI (Ortaokul 6, 7 veya 8. Sınıf)

İÇİNDEKİLER SUNUŞ...V ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX KISALTMALAR...XV GİRİŞ...1

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

Beraat Eden Sanıklar Müdafiinin Vek âlet Ücreti

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGI KARARLARININ UYGULANMASI

Anahtar Kelimeler : Yargılamanın yenilenmesi, kesinleşen mahkeme kararı, özel tüketim

Mevzuat Kroniği CEZA HUKUKU

CEZA USUL HUKUKU DERSİ (VİZE SINAVI)

ÖĞRETİDE VE UYGULAMADA ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ BAĞLAYICILIĞI VE İCRASI

Anahtar Kelimeler : Türkiye İş Bankası Anonim Şirketi, bireysel başvuru, Anayasa Mahkemesi, ücret

İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesine İlişkin Tarihli Yönetmeliğin 11 ve 19. Maddeleri Anayasaya Aykırıdır

Arş. Gör. F. Umay GENÇ

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

CEZA MUHAKEMESİ KANUNUNUN YÜRÜRLÜK VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

Tanzimat tan Günümüze Anayasal Gelişmelerde Temel Hakları Sınırlayan Ceza Muhakemesine İlişkin Düzenlemeler

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T.C. DANIŞTAY SEKİZİNCİ DAİRE. Esas No : 2011/103. Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen : Türk Tabipleri Birliği. Vekii : Av.

EMLAK VERGİSİNDEN MUAF OLAN TAŞINMAZLA İLGİLİ DÜZENLENEN ÖDEME EMRİNE İLİŞKİN KANUN YARARINA BOZMA KARARI

2:Ceza muhakemesinin amacı nedir? =SUÇUN İŞLENİP İŞLENMEDİĞİ KONUSUNDAKİ MADDİ GERÇEĞE ULAŞMAK

Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışmalarına İlişkin Yönetmelik/m.

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2007

: Av.Tezcan ÇAKIR Meşrutiyet Cd. N:3/15 - ANKARA

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...V ÜÇÜNCÜ BASKIYA SUNUŞ... VII İKİNCİ BASKIYA SUNUŞ... IX SUNUŞ... XI İÇİNDEKİLER... XIII KISALTMALAR...XIX

1. Ceza Hukukunun İşlevi, Kaynakları ve Temel İlkeleri. 2. Suçun Yapısal Unsurları. 3. Hukuka Aykırılık Unsuru

KOVUŞTURMA ve SONRASI Tanık, polise veya savcıya ifade vermek zorunda mıdır?

6698 SAYILI KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI KANUN UNUN AMACI VE KAPSAMI

DANIŞTAY BAŞKANLIĞI NA,

Sosyal Düzen Kuralları

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

Türk Ceza Hukukunda Avukatların Aranması

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Vergi Davalarında Gerekçe Değişimi, Savunma Hakkını Sınırlar

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

Anahtar Kelimeler : Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, Ek 1 Nolu Protokol

Davacı ve Yürütmenin Durdurulmasını isteyen: Türk Tabipleri Birliği. Vekili : Av. Mustafa Güler Strazburg Cad. 28/28 Slhhiye/ANKARA

5. A. TELEFON DİNLEMELERİNE İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER

DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA Yürütmenin Durdurulması İstemlidir.

T U T U K L A M A v e T U T U K L A M A S Ü R E L E R İ

II- UYGULANACAK YASA KURALI DEĞERLENDİRMESİ:

TÜRK KAMU YÖNETİM SİSTEMİ

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

CUMHURBAŞKANLIĞI KARARNAMESİ, KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİ, YÖNETMELİK ve KARARI

TRAFİK KAZASINDAN DOĞAN TAZMİNAT TALEPLERİNDE ZAMANAŞIMI

T.C. DANIŞTAY Sekizinci Daire Esas No : 1992/2271 Karar No : 1993/1754

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ İKİNCİ BÖLÜM KARAR. Başvuru Numarası: 2013/8492. Karar Tarihi: 8/9/2014 İKİNCİ BÖLÜM KARAR

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

NOKTALAMA İŞARETLERİ

DANIŞTAYIN 1606 SAYILI YASAYLA İLGİLİ KANUN YARARINA BOZMA KARARI

AVUKAT KİMLİKLERİNİN HAVAALANLARINDA DA GEÇERLİ OLDUĞUNA DAİR YAZIŞMALAR

T.C. D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE. Esas No : 2009/13770

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire. Anahtar Kelimeler: Abonelik Sözleşmesi, Gecikme Faizi, Tahsil Edilince Beyanname Verilmesi

3984 sayılı kanunda şeref ve haysiyet

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

BEŞİNCİ DAİRE KARARLARI. Anahtar Kelimeler : Polis Memuru, Branşlı Personel, Görevlendirme

Sirküler No: 049 İstanbul, 17 Haziran 2016

: ANKARA BAROSU BAŞKANLIĞI

Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi 2010

5. Daire 2012/5124 E., 2014/2469 K. "İçtihat Metni"

Yorumluyorum. Ceza Hukuku Perspektifinden Güncel Olaylara Bakış

MEVZUAT KRONİĞİ I. Kama Hukuka

: HÜSEYİN DARTAL İl Sağlık Müdürlüğü, Merkeı/ŞANLIURF A TÜRK MİLLETİ ADINA

Sosyal Düzen Kuralları. Toplumsal Düzen Kuralları. Hukuk Kuralları Din Kuralları Ahlak Kuralları Görgü Kuralları Örf ve Adet Kuralları

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

Türk Rekabet Hukukunda Tekerrür

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /35

Trafiği Kontrol ve Düzenleme Görevini Yürütürken Yaralanması Halinde Nakdi Tazminat Ödeneceği )

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

T.C. D A N I Ş T A Y Dördüncü Daire Esas No : 2010/8630 Karar No : 2013/4481 Anahtar Kelimeler : Haciz, Ödeme Emri, (BS) Formu Özeti : sayılı

T.C. DANIŞTAY ONBİRİNCİ DAİRE Esas No : 2016/1698 Karar No : 2017/6525

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /81

DANIŞTAY Vergi Dava Daireleri ESAS: 2014/304 KARAR: 2014/563

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

ESAS NO : 2010/1629 KARAR NO : 2011/1726

MAHKEMELER (TÜRK YARGI ÖRGÜTÜ) Dr. Barış TEKSOY Hukukun Temel Kavramları Dersi

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

Transkript:

Avukatın Üzerinin Aranması Prof. Dr. Ersan Şen, 11 Eylül 2017 http://www.hukukihaber.net/avukatin-uzerinin-aranmasi-makale,5419.html Daha önce bu konuyu Avukat, Hakim ve Savcıların Aranması ve Avukatın Aranması başlıklı yazılarımızda inceledik. Şimdi sorunun devam ettiği, özellikle avukatların ve diğer yargı mensuplarının görevlerini ifa ettikleri yerlerden olan adliye, ceza infaz kurumu, emniyet ve jandarma binalarının güvenliğinin sağlanması amacıyla herkesin ve dolayısıyla avukatların da üzerleri ile çantalarının arandığı, ceza infaz kurumları hariç diğer yerlerde yapılan aramalar sırasında sorunlar ve tartışmalar yaşandığı, esas itibariyle bu tartışmaların 21 Temmuz 2016 tarihinde ilan edilen olağanüstü hal sürecinde azaldığı, ancak avukatların ve yargı mensuplarının üzerlerinin önleme ve adli amaçlı aranmasında yeknesaklığın sağlanmadığı, yasal sorunların devam ettiği, temelde önleme ve adli arama tedbirlerinin Türk Hukuku nda sorunlu olduğu, bu konunun bir türlü çözülemediği, özellikle Özel hayatın gizliliği başlıklı Anayasa m.20/2 den kaynaklanan sebeple aramaların zor, dar ve sıkı şekil şartlarına bağlandığı, hem 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu nun Önleme araması başlıklı 9. maddesi ve hem de 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu nun adli aramayı düzenleyen 116. maddesi ve devamı hükümleri ile bu hükümlerin tatbikinde önemli sorunlar yaşandığı ve farklı uygulamaların gündeme geldiği görülmektedir. Bu yazının konusu avukatların üzerlerinin aranması olsa da, bir tedbir olarak aramanın her alanda tartışmalı olduğu, kamuya açık yerlerde ve özellikle alışveriş merkezlerinde birçok sorunla karşılaşıldığı bilinmektedir. Örneğin; 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu nun ek 1. maddesi uyarınca çıkarılan Sivil Hava Meydanları, Limanlar ve Sınır Kapılarında Güvenliğin Sağlanması, Görev ve Hizmetlerin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik, havaalanı ve uçak güvenliği konusunda özel düzenleme öngörmüş ve arama tedbirini düzenlemiştir. Uluslararası sözleşmelerin etkilediği limanların güvenliği meselesi konusunun iç hukukta Anayasa m.13 ve 20 ye uygun şekilde düzenlenmediğini ve arama tedbirinin gözden geçirilmesi gerektiğini yeri gelmişken belirtmek isteriz. Arama tedbiri ile ilgili sorunun ana kaynağı; insanın özeline, mahremiyetine, bu kapsamda vücuduna, eşyasına dokunulmasından kaynaklanmaktadır ki, üzeri ve eşyası aranmak istenen birçok insan arama istediği kadar yasal dayanaklı olsun bu duruma tepki gösterir. Çünkü insan doğası gereği aranmaktan, müdahaleden ve isteği dışında dokunulmaktan hoşlanmaz. Ancak zorunlu olan durumlarda arama tedbirine başvurulması da, birlikte yaşamanın ve hukukun bir gerçeği ve gereğidir. Önemli olan; arama ile ilgili kuralların net ve çerçevesi çizilmiş şekilde, bireyin özel hayatının gizliliği ve korunması hakkında istisnai müdahaleler içeren özellikte olmasıdır. 1

Yukarıda işaret ettiğimiz sorunların tümünün çözümü şu an için mümkün değildir. Ancak teoride, yani Anayasa ve kanunlarda net düzenlemelerin yapılması, alt düzenlemelerin normlar hiyerarşisine uygun olması ve uygulamanın da bu kurallar çerçevesinde gerçekleşmesi gerektiği tartışmasızdır. Aşağıda yalnızca avukatın üzerinin ve dolayısıyla yanında taşıdığı çantanın aranması ile ilgili kısa tespitlere ve açıklamalara yer verilecektir. Arama, suçu önlemek veya işlenen suçun failini ve delillerini bulmak amacıyla uygulanan, bireyin özel hayatının gizliliği ve korunması hakkını kısıtlayan bir tedbirdir. Tanımından da anlaşılacağı üzere arama iki türlüdür. İlki önleme ve diğeri de adli aramadır. Gerek CMK m.130 da ve gerekse özel kanun niteliği taşıyan 1136 sayılı Avukatlık Kanunu m.58 de; avukatların bürolarının, konutlarının ve üzerleri ile eşyasının aranması konusunda genel arama hükümlerinden ayrı hükümlere yer verilmiştir. Bu yöntem, Anayasa m.13 ve 20/2 ye de uygundur. Kanun koyucu, taşıdığı sıfat ve ifa ettiği görev nedeniyle avukatların aranmasını özel olarak düzenlemiştir. Avukatın aranması, temsil ettiği ve hakları savunduğu kişilerle ilgili bilgi, belge, delil ve sırlarını yanında taşıyabileceği için özel olarak düzenlenmiş olup, şahsa tanınmış keyfi ayrıcalık sayılamaz. Avukatın adli aramasını öngören CMK m.130 un yanında Avukatlık Kanunu m.58; adli ve önleme aramaları konusunda herhangi bir fark gözetmeyip, avukatların üzerleri ve dolayısıyla yanlarında taşıdıkları eşyanın nasıl aranacağını ortaya koymuştur. Soruşturmaya yetkili cumhuriyet savcısı başlıklı Avukatlık Kanunu m.58/1 e göre; Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz. 58. maddenin 1. fıkrasının son cümlesi net olup, avukatın üzerinin ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında aranamayacağını öngörmektedir. Avukatlara ilişkin bu özel arama yasağı, hem önleme aramalarını ve hem de adli aramaları kapsamaktadır. Bu kanun hükmü, normlar hiyerarşisi ilkesi gereğince yönetmelik, genelge veya talimatla değiştirilemez. Kanunun gözardı edilmesine yönelik her türlü genelge veya talimat kanunsuz emir niteliğini taşır. Anayasa m.137 ye göre kanunsuz emrin verilmesi ve yerine getirilmesi suç olup, Türk Ceza Kanunu m.24 de düzenlenen amirin emri adlı hukuka uygunluk sebebi de sayılamaz. Nitekim Haksız arama başlıklı TCK m.120 de, hukuka 2

aykırı olarak bir kimsenin üstünü veya eşyasını arayan kamu görevlisine 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezası verileceği ifade edilmiştir. Belirtmeliyiz ki avukatla ilgili arama yasağı; sadece elle dıştan veya içten elbiseye temasla, ceketi veya çantayı açtırmak veya ceplerde olanları dışarı çıkarttırmak suretiyle değil, avukatın üzerinin metal dedektör, X-ray cihazı veya benzeri güvenlik sistemlerinden geçirilmesi suretiyle aranmasını da kapsar. Uygulamada cihazlı aramalarla ilgili avukatların tolerans gösterdiğini, ancak bazı durumlarda münakaşaların yaşanabildiğini, esas sorunun yazılı hukuk sisteminde arama konusunu netleştiren ve ihtiyaçlara uygun yasal düzenlemeler olmamasından kaynaklandığını ifade etmek isteriz. Avukatlık Kanunu m.58 in başlığı ve içeriği itibariyle adli nitelik taşıdığı, önleme aramalarında uygulanamayacağı ileri sürülebilir. Bu düşünceye katılmak mümkün değildir. Avukatın üzerinin aranması ile ilgili cümlenin tartışmaya yer vermeyecek açıklıkta olduğu, yalnızca adli olmayıp önleme aramalarını da kapsadığı nettir. Hatta bir düşünceye göre; avukatın üzeri ve yanında taşıdığı eşya hiçbir durumda, yani o an görevinden doğan veya görevi sırasında işlediği iddia olunan bir suç olmasa bile avukatın üzeri ve dolayısıyla yanında taşıdığı eşya aranamaz. Avukatlık Kanunu m.58 in geniş uygulanamayacağı, bu maddenin yalnızca avukatın görevinden doğan veya görevi sırasında işlediği iddia edilen suçlarla sınırlı olduğu, bu sebeple de avukatın işlediği iddia olunan adi suçlar ile önleyici aramaları kapsamayacağı ileri sürülmekte ve buna dayanak olarak da Ankara Bölge İdare Mahkemesi nin 16.02.2005 tarihli, 2004/3869 E. ve 2005/554 K. sayılı kararı gösterilmektedir. Ankara Bölge İdare Mahkemesi nin 16.02.2005 tarihli kararı, avukatın adliye girişinde önleme aramasına tabi tutulabilmesinin dayanağı olamaz. Esasında bu kararın, avukatın adliye girişinde aranamayacağını desteklediği görülmektedir. Kararın "davacının olay esnasında adli bir görev yapmadığı ve kendisinin avukatlık veya diğer bir görevden dolayı bir suç isnadı altında olmadığı, dolayısıyla 1136 sayılı Yasanın 58. maddesi hükmünün ihlalinin sözkonusu olmadığı ve tüm bunların sonucu olarak da idarenin bir hizmet kusurundan söz edilemeyeceği sonucuna varıldığından" kısmı, avukatların mesleklerini icra etmek için gittikleri adliyelerde aranamayacağını belirtmiştir. Çünkü kararın konusu, izinli yürüyüş alanına geçmek isteyen bir avukatın üzerinin aranması ile ilgilidir. Dolayısıyla kararda, avukatın görevinden dolayı veya görevini yaptığı sırada üzerinin aranamayacağı ifade edilmiştir. Aleyhte olduğu söylenen bu karar bile, mesleğini yerine getirmek için adliyeye giden avukatın aranamayacağını göstermektedir. 3

Danıştay 8. Dairesi nin 12.11.2010 tarih, 2010/5626 E. ve 2010/6024 K. sayılı karar özetine göre; Avukat olan davacının, avukatlık kimliğini ibraz etmesine rağmen kolluk kuvvetleri tarafından üzerinin aranması nedeniyle manevi zararın tazmini istemiyle dava açılmıştır. Avukatlık Kanunu uyarınca ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatların üzeri aranamaz. Suçüstü hali olmadan müvekkili önünde kolluk kuvvetlerince üzeri aranan davacının meslek onurunun zedelendiği açıktır. Davalı İdarenin bu eylemde hizmet kusurunun bulunduğuna, davacının manevi zararının karşılanmasına, haksız zenginleşmesine de yol açılmamasını sağlamak üzere takdiren manevi zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı İdare tarafından davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi hukuka uygundur. Danıştay 8. Dairesi, Avukatlık Kanunu gereğince ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzerinin aranamayacağını net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu sınır; Avukatlık Kanunu m.58, Anayasa m.2, 13 ve 124 e aykırı olarak avukat aleyhine genişletilemez. Görevinden dolayı veya görevi sırasında bir avukatın üzerinin aranmasında Avukatlık Kanunu m.58/1 in 3. cümlesi uygulanmalıdır ki, bu hususta bir tartışma olamaz. Ana mesele Avukatlık Kanunu m.58/1 in 3. cümlesinin ne derece geniş uygulanacağı ile ilgilidir. Bu konuda, ya Ankara Bölge İdare Mahkemesi nin veya Danıştay 8. Dairesi nin görüşü tercih edilecektir. Bölge İdare Mahkemesi, avukatın üzerinin aranmasına ilişkin özel düzenlemeyi görevle sınırlandırmıştır. Danıştay 8. Dairesi ise; avukatın üzerinin aranması ile ilgili görev sınırlaması yapmayıp, Avukatlık Kanunu m.58/1 in 3. cümlesini lafzına göre yorumlamış, amaca uygun yorum yapmamıştır. Danıştay a göre; ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamayacağından, avukatın görevinden doğan veya görevi sırasında bulunmasının bir önemi olmayacağı gibi, bu aşamada işlediği iddia edilen suçlardan dolayı üzeri ve yanında taşıdığı eşya da aranamaz. Bu arama yasağı yalnızca adli arama için değil, önleme araması için de geçerlidir. Tartışma konumuzu 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu nun Önleme araması başlıklı 9. maddesi çerçevesinde kısaca değerlendirdiğimizde; PVSK ile Avukatlık Kanunu arasında özel ve genel kanun çatışması olmayacağı, bir an için çatışma olsa bile avukatlık sıfatından kaynaklanan hususiyet nedeniyle Avukatlık Kanunu nun özel kanun niteliği taşıdığı, önleme araması bakımından ise PVSK özel kanun olarak nitelense de, 2559 sayılı Kanunda yalnızca önleme aramasının düzenlenmediği, polisin görev ve yetkileri ile ilgili birçok kurala yer verildiği, PVSK m.9 da düzenlenen önleme aramasının genel nitelikte olduğu, bu yönü ile Avukatlık Kanunu m.58/1 in 3. cümlesinde yer alan ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üstü aranamaz. hükmünü bertaraf edemeyeceği, avukatın görev ve yetkilerini düzenleyen, sıfatından kaynaklanan sebeplerle sahip olduğu dokunulmazlık ve ayrıcalıkları öngören Avukatlık Ka- 4

nunu nun ve bu kanunun 58. maddesinin önleme aramasını kapsamayacağı, bu konuda 2559 sayılı Kanuna öncelik verileceği gibi bir sonuca da gidilemeyeceği, çünkü her iki kanunda da bu yönde bir atıf yapılmadığı, sonuç itibariyle önleme araması ve adli aramanın farklı amaç, şekil ve şartlara sahip olduğundan bahisle, adliye, emniyet ve jandarma binalarında Avukatlık Kanunu m.58/1 in 3. cümlesine aykırı olarak avukatların üzerleri ile çantalarında arama yapılamayacağı, ceza infaz kurumlarının bundan istisna olduğu, çünkü konunun 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunu m.86/3 ile m.116/1 de avukatları kapsayacak biçimde özel olarak düzenlendiği, bu yolla ceza infaz kurumları bakımından yasallığın sağlandığı, ancak diğer yerlerde yapılacak önleme aramaları hususunda avukatlarla ilgili yasallığın olmadığı, avukatların görevlerini ifa ettikleri veya görevleri sırasında sayıldıkları adliye, emniyet ve jandarma binalarının girişlerinde üzerlerinin ve çantalarının aranmasının yasal dayanaktan uzak olduğu, ancak güvenlik nedeniyle bu yerlerde yargı mensupları dâhil herkesin üzeri ile eşyasının aranması gerektiği düşünülmekte ise, buna ilişkin yasal düzenlemeye ihtiyaç olduğu, bu yerlerin girişlerinde yapılan aramalarda sürekli yaşanan tartışma ve gerginliğin de doğru olmadığı, ya mevcut yasal düzenleme çerçevesinde hareket edilmesinin veya güvenlik açısından ihtiyaçsa yargı mensuplarının üzerlerinin ve eşyasının aranması ile ilgili yasal düzenlemeye gidilmesi gerektiği tartışmasızdır. Uygulamada, Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği nin Hakimden önleme araması kararı alınması gerekmeyen haller başlıklı 25. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi gerekçe gösterilmek suretiyle adliye girişinde avukatların üzerleri ile çantalarının arandığı görülmektedir. Bu uygulama ve hukuki dayanak yanlıştır. 25. madde, gerek başlığı ve gerekse bir yönetmelik hükmü olmasının yanında avukatları da kapsama gücüne sahip olmaması nedeniyle avukatların üzerlerinin ve çantalarının aranmasına gerekçe gösterilemez. Tespitlerimiz ışığında; Yönetmeliğin 25. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde sayılan, Devletçe kamu hizmetine özgülenmiş bina ve her türlü tesise girenlerin üzerleri ile eşya veya araçlarının aranmasına dair hüküm avukatlara uygulanamaz. Normlar hiyerarşisi prensibi uyarınca, kanun uygulanmasını sağlamak üzere ve kanuna aykırı olmamak şartıyla çıkarılması gereken yönetmelikle veya yönetmeliğin alt düzenlemeleri olan genelge, talimat gibi kurallarla kişi hak ve hürriyetlerine kanunda öngörülemeyen veya öngörülenden fazla kısıtlama getirilmesi hukuka aykırıdır. 5